Siyonatik Konjenital Kalp Hastalıkları A- FALLOT TETRALOJİSİ (Tetraloji Of Fallot, Mavi Çocuk Hastalığı, TOF) 1-Ventriküler Septal Defekt, 2-Aortanın Septal Defekte Doğru Yer Değiştirmesi, 3-Trunkus Pulmonaliste Darlık, 4-Sağ Ventrikül Duvarının Kalınlaşmasının hepsini içeren doğumsal kalp hastalığıdır. Kirli kanın sağ karıncıktan akciğere temizlenmek üzere gönderilmesi gerekirken akciğer damarlarındaki darlıktan dolayı karıncıklar arasındaki delikten kirli kan oksijenli temiz kana geçerek büyük dolaşıma karışır. Vücuda kirli kanla karışmış kan pompalanır. Çoğunlukla, bebek doğduğunda emerken ve ağlarken yüzünde, ağız kenarında morarmalar olur. Halk arasında bu vakalara mavi çocuk denilmektedir. Belirti ve Bulgular • Bebeklerde özellikle emerken, ağlarken morarma görülür. • 3-9 aylarda nefessiz kalma atakları görülür. • Bu çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği görülebilir. • Oyun çağında çocuklar çok çabuk yorulurlar ve nefes darlığı çekerler, bazen de oyun içinde bayıldıkları da olur. Yorulduklarında hemen çömelme, oturma ihtiyacı duyarlar. • Uykudan uyandıktan sonra veya ağlamanın çoğalması ile renginde olan koyulaşma daha da artar, hastada dalgınlık hali gözlenir. Spell nöbetlerine bağlı (Oksijensiz kalma) şuur değişiklikleri görülür. Tanı • Morarmanın fark edilmesi ve dinlemekle kalpte üfürüm duyulması ile konur. • Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi (EKO) ile konur. • Kalp kateterizasyonu yani anjiografi gerekebilir. EKG .Kardiak MR Tedavi ve Bakım • Fallot tetralojili çocukların kesinlikle ameliyata alınıp, kalpteki anormalliklerin düzeltilmesi gerekmektedir. • Tüm düzeltme ameliyatı, açık kalp ameliyatı olup, karıncıklar arası deliğin kapatılması ve sağ karıncık çıkış yolundaki darlığın giderilmesidir. Koruyucu olarak hastaya doktor istemine göre antibiyotik tedavisi başlanır. • Oldukça mor çocuklarda acil şant ameliyatı yapılmalıdır. • Hastaların ameliyatlarından sonra stabile dönene kadar yoğun bakım ünitelerinde takipleri yapılır. Enfeksiyon yönünden takipleri yapılmalı, bebek ve çocuk hastaların ailelerine psikolojik tam destek sağlanmalıdır. B-BÜYÜK ARTERLERİN TRANSPOZİSYONU (TGA) • Aortanın sağ ventrikülden, pulmoner arterin sol ventrikülden çıkacak şekilde yerleşmiş olmasına büyük arterlerin transpozisyonu (Transposition of the great arteries / TGA) denir. • Doğan bebeklerde konjenital kalp hastalıkları yönünden en fazla mortaliteye neden olan bir anomalidir. • TGA fizyolojik bozukluk, doku oksijen ihtiyacının karşılanamaması ve sağ-sol ventriküllerin üzerine çok fazla iş yükü binmesidir. • Normal bir dolaşımın aksine transpozisyonda sistemik ve pulmoner kan dolaşımı birbirine paralel bir şekilde çalışmaktadır. Her ventrikülün ileriye doğru attığı kanın çok büyük bir kısmı tekrar kendine geri dönmektedir. Belirti ve Bulgular Bebeklerde klinik olarak: *siyanoz, *hipoksemi, * genel durumun kötüleşmesi *konjestif kalp yetmezliği görülür. Ölüm ile sonuçlanabilir. *Oksijene cevap vermeyen belirgin siyanoz. * Takipne ve taşikardi, dispne, hepatomegali vardır. * Kalp hiperaktiftir, belirgin olarak parastemal bölgede kalp atımı görülür. *Yaşayabilen siyonatik bebeklerde 5-6 aydan sonra parmaklarda çomaklaşma görülür. Tanı -Fizik muayene -Elektrokardiografi -Röntgen -Ekokardiografi -Kalp kateterizasyonu ve -Anjiokardiografi TEDAVİ • Tedavideki amaç, şiddetli hipokside yenidoğana yapılacak ilk tıbbi tedavi metabolik asidozun düzeltilmesi, dijital ve diüretiklerle kalp yetmezliğine müdahale, hipoglisemi ile savaş ve yeterli ventilasyonun temini olmalıdır. • En kısa sürede ekokardiografi -kateter ve anjiokar - diografik çalışma yapılır. Zaman geçirmeden balon septostomi yapılır. • Kan transfüzyonu yapılır. • Hastada düzelme görülmezse septektomi ameliyatı yapılır. Hasta yoğun bakımda takip edilir. C-TRUNKUS ARTERIOSUS • • Trunkus arteriosus nadir görülen bir anomalidir. Trunkus arteriosus da sol ve sağ ventrikülün kanı kalpten çıkan tek büyük damara atılmaktadır. Sistemik ve pulmoner venöz kanın karışması nedeni ile arteriyel oksijen saturasyonu düşüklük göstermektedir Belirti ve Bulgular • Yaşamın ilk haftalarında, orta derecede siyanoz görülür. • Doğumdan itibaren var olan siyanoz yaş ilerledikçe artar. • Yeterli pulmoner akımı olan hastalarda periferik nabızlar şiddetli ve sıçrayıcı niteliktedir. • Nabız basıncı artmıştır. • Dinlemekle üfürüm vardır. Tanı -Elektrokardiografi, - Röntgen, - Ekokardiografi -Kardiak kateterizasyon ve -Anjiokardiografi ile konur. Tedavi ve Bakımı • Yetmezlikleri tedavi edildikten sonra cerrahi müdahale yapılır. D-PULMONER ATREZİ • Kalpten çıkan akciğer atar damarının kapalı olması yada kısmen veya tamamen olmamasıdır. Pulmoner atrezi tek başına olabildiği gibi diğer konjenital kalp hastalıkları ile birliktede görülebilir. Bu durum doğumla birlikte bebekte morarma ile ciddi boyutta sorunlar oluşturur. Sağ ventriküldeki kan, pulmoner arter (akciğer atar damarı) vasıtasıyla akciğer atar damarı kapağının olmamasından dolayı akciğere gönderilemez. Sağ karıncık gelişemez ve küçük kalır. Sağ kulakçık ile sağ karıncık arasındaki triküspit kapakta gelişemez yada az gelişir. Bu durumda akciğerlerin kan kaynağı akciğer atardamarı (pulmoner arter) ile aorta arasında açık kalan bağlantı (patent ductus arteriyozus) sayesinde sağlanmaktadır. Eğer patent ductus arteriyozus (PDA) daralacak veya kapanacak olursa akciğer kan akımı kritik düzeye iner. Doğumu izleyen saatler içinde siyanoz ve solunum sıkıntısı başlar. PDA kapanmaya başladığı anda sıkıntı hızlı bir şekilde ilerler, acil cerrahi müdahale yapılmazsa sonucunda ölüm olabilir. Belirti ve Bulgular • Siyanoz, PDA mevcut ise ilk birkaç hafta siyanoz görülmeyebilir. • Asidoz • Solunum sıkıntısı • Gelişim geriliği • Çabuk yorulma Tanı - Bebekte siyanozun varlığı - Röntgen - Elektrografi - Ekokardiografi (hızlı ve kesin tanı yöntemidir) -Anjiokardiografi Tedavi ve Bakımı • Kesin tedavi cerrahidir. • Önlem olarak oksijen verilir. • PDA açık tutulmaya çalışılır bunun için Prostaglandin infüzyonlarının yararlı olduğu bilinmektedir. • Hasta yakınlarına hastalık hakkında bilgi verilmeli tedavi süreci anlatılarak psikolojik destek sağlanmalıdır. EDİNSEL KALP HASTALIKLARI Edinsel kalp hastalıklarının en sık nedenleri 1- Akut romatizmal ateş 2- Dejeneratif bozukluklar 3- Kapakta kalsifikasyon 4-İskemik nedenlerle kapak fonksiyonlarında bozulma. Aorta Kapağının Edinsel Hastalıkları 1. AORT STENOZU (AORT DARLIĞI) • Orta ileri yaşlara kadar (55-60 yaşlan) belirti vermez. Doğuştan 2 yaprakçıklı kapak varsa hastalık daha kolay gelişir. Aort kapağı açıklığının daralmasıyla olan aort darlığı erişkinde görülen kalp kapak hastalıklan arasında en kötü olan hastalıktır. • Sol ventrikül çıkım yolunda bulunan darlık nedeniyle Sol ventrikül sistolik basıncı yükselir ve büyür. Nedenleri: *akut romatizmal ateş, *dejeneratif aort darlığı, *endokardit, *bikuspit aorta olarak sıralanır. Belirti ve Bulgular • hastalarda bayılmalar (senkop), • ritm bozukluğu (aritmi), • çabuk yorulma, • eforla gelen göğüs ağrısı (angina pektoris), • çarpıntı ve kalp yetmezliği bulguları ortaya çıkabilir. Tanı -Hastanın klinik bulguları - Elektrokardiografi - Telekardiyografi - Ekokardiyografi Tedavi ve Bakımı • Uygun antibiyotiklerle koruyucu tedavi yapılır. • Konjestif kalp yetmezliği gelişmiş ise, hasta ağır fiziksel egzersizlerden kaçınmalı ve istirahati sağlanmalıdır. • Diyette tuz miktarı azaltılmalıdır. • Dijital ve diüretikler kullanılarak tedavisi yapılır. • Uygun teknikler kullanılarak kapak replasmanı ve onarımına yönelik cerrahi girişim yapılır. Aort kapak değişiminde biyolojik kapak protezi her ne kadar iyi sonuç verse de, çok daha çabuk deformasyona uğrar.Bunun dışında genelde mekanik kapak yerleştirme yöntemi daha fazla uygulanır. Pirolit karbon ve titanyumdan üretilen mekanik kapaklar erimez dikiş malzemesi dikilir. 2. AORT YETMEZLİĞİ • Kalbin gevşemesi sırasında (diyastol) aort kapağının tam olarak kapanamaması nedeniyle aortadan sol karıncığa kanın geri kaçması (regüıjitasyon) anlamına gelmektedir. • En önemli nedeni akut romatizmal ateştir, • kapağı tutan konnektif (bağ) dokusu hastalıkları ve • travmalarda kapak yetmezliği oluşturabilirler. Belirti ve Bulgular *Çarpıntı, * Hissedilen güçlü, düzensiz nabız, * Bayılma, * Güçsüzlük, yorgunluk * Nefes darlığı, *Göğüs ağrısı Tanı -EKG - Telekardiyografi - Ekokardiyografi - Kalp kateterizasyonu Tedavi ve Bakım • Normal sol ventrikül fonksiyonlarına sahip asemptomatik hastalara medikal tedavi verilerek takip edilir. • Ciddi aort yetmezliği ve konjestif kalp yetmezliği olan hastalar mümkün olan en kısa sürede ameliyat edilmelidir. • Cerrahi girişim, kalp kapağının değiştirilmesidir. Bazı durumlarda kapaktaki yetmezlikle birlikte aortta da genişleme vardır. Bu durumda kapakla birlikte aortanın da greft olarak adlandırılan tüp şeklinde yapay bir materyal ile değiştirilmesi gerekebilir 2.2. MİTRAL KAPAĞININ EDİNSEL HASTALIKLARI Mitral kapak, kalbin sol tarafında atrium ile ventrikül arasında kanın geçişini düzenleyen oluşumdur. Kalbin dinlenim (diyastol) sırasında kanın sol atriumdan sol ventriküle geçişine olanak verecek biçimde açılır, sistol sırasında kapanarak kanın geriye doğru kaçışına engel olur. Mitral kapak temel olarak dört yapıdan oluşmuştur. 1. Kapak yaprakçıkları(leaflet) 2. Kapak halkası (annulus) 3. Papiller kaslar (kapağın hareketini sağlayan kaslar) 4.Chordea tendinea(kasları yaprakçıklara bağlayan oluşum) 2.1.MİTRAL STENOZ (MİTRAL DARLIK) • Mitral darlıkta kanın sol atriumdan sol ventriküle geçişi önünde bir engel oluşmuştur. • Nedenleri romatizmal hastalıklar ve konjenitaldir. Belirti ve Bulgular * Dispne * Hemoptizi *Ani ciddi hemoraji *Göğüs ağrısı *Tromboemboli *Nefes darlığı, *çabuk yorulma, * çarpıntı görülür. Tanı - Röntgen -EKG - Ekokardiyografi - Kalp kateterizasyonu ve -Anjiokardiografi Tedavi ve Bakımı • Asemptomatik hastalara aşırı yorgunluktan kaçınmaları söylenir. Mitral kapak hastalığında cerrahi tedavi, kapağın onarımı yada değiştirilmesi şeklindedir. Onarım cerrahisi kapağın şekli çok bozulmamış hastalarda uygulanabilir. 2.2. MİTRAL YETMEZLİK • Mitral kapağın tam kapanamayıp, sistolde bir kısım kanı sol ventrikülden sol atriuma geri kaçırmasına mitral kapak yetmezliği denir. • Göğüs travması veya akut myokard infarktüsü sonucu akut mitral yetmezliği gelişir. • Akut mitral yetmezliğinde sol atrium basıncı yükseldiğinden pulmoner hipertansiyona sebep olur. Sol atrium basıncının giderek artması ve buna bağlı olarak sol atriumun genişlemesiyle mitral yetmezlik şiddetlenerek kronik mitral yetmezliğine döner. Belirti ve Bulgular Hafif mitral yetmezliklerinde belirti görülmeyebilir. Mitral yetmezlikte: *çarpıntı, *halsizlik, *yorgunluk, *zayıflama *efor dispnesi ve *ortopne başlıca şikayetleridir. Tanı - Röntgen -Elektrokardiografi TEDAVİ: • Semptomsuz hastalarda bakteriyel endokardit ve romatizmal ateş yönünden tıbbi tedavi uygulanır. • Semptomu az olan hastalara ameliyat yapılmaz. • Belirtilerin artması ve tıbbi tedaviye cevap alınamadığı durumlarda ameliyat yapılır. 2.2.3. Triküspit Kapağının Edinsel Hastalıkları Edinsel triküspit kapak hastalığı nadir görülen bir durumdur. Triküspit kapak, kanın sağ atriumdan (kulakçıktan) sağ ventriküle (karıncığa) geçişini kontrol eden üç yaprakçıklı bir kapaktır. Triküspit kapak hastalığının en sık nedeni romatizmal kalp hastalığıdır. TRİKÜSPİT STENOZ (TRİKÜSPİT DARLIK) Çoğunlukla romatizmal sebeplerle oluşmakla birlikte bağ dokusu hastalıkları da triküspit darlığına yol açabilirler. Triküspit darlığı belirtileri kırklı yaşlarda ortaya çıkar Belirti ve Bulgular • Boyun venleri dolgundur. • Çabuk yorulma, nefes darlığı ve ödem vardır. • Hastaların yarıya yakınında atrial fibrilasyon (ritm bozukluğu) vardır. • Hastalığın çok ilerlemiş dönemlerinde karaciğerde büyüme ve asit oluşur • En sık görülen semptom dispne ve ortopnedir. Tanı - Röntgen -EKG - Ekokardiyografi - Kalp kateterizasyonu ve -Anjiokardiografi-Dopler Tedavisi • Triküspit darlığın tedavisinde venöz konjesyonu önlemek için diüretik ve nitratlar verilir. • Triküspit darlık için perkutan balon valvuloplasti yöntemi ile uygulamalar yapılır. • Triküspit darlığını oluşturan neden kapakçıklar arasındaki yapışıklık ise yapışıklığı açmak yeterlidir TRİKÜSPİT YETMEZLİĞİ • Tek başına triküspit yetmezliği nadir görülen bir bozukluktur. Genellikle diğer kapak hastalıklarına eşlik eder. Romatizmal kalp hastalığı ve endokardit bu bozukluğun en sık nedenleridir. • Triküspit yetmezliği olan hastaların büyük kısmında atrial fibrilasyon vardır. Hastalık belirtileri geç ortaya çıkar. Boyun toplardamarlarında belirginleşme ve karaciğerde büyüme görülür. Belirti ve Bulgular • Triküspit yetmezliği olan hastalarda boyun venlerinde dolgunluk ve sistolik pulpasyon dikkati çeker. • İştahsızlık, bulantı, kusma, geğirme gibi gastrointestinal sisteme ait belirtiler görülür. • Aşırı yorgunluk, dispne, periferik ödem, karaciğerde büyüme ve sağ üst kadranda ağrı olur. Tanı -Laboratuar tahlilleri (Protrombin fonksiyonları bozulmuştur) - Röntgen - Elektrokardiografi - Kalp kateterizasyonu Tedavi ve Bakımı • Ciddi triküspit veya pulmoner kapak yetmezliği ve sağ ventrikül yetmezliği varsa cerrahi olarak kapağın tamiri veya değiştirmesi gerekebilir. • Triküspit yetmezliğinde genişlemiş kapak halkasının onarımı, genişlemiş kapakçığın üst üste dikilerek daraltma uygulanabilir. Kapağın ileri derece dejenere olduğu durumlarda yapay bir kapak ile değiştirilmesi gerekir. KAPAK HASTALIKLARINDA CERRAHİ GİRİŞİMLER 1- Annüloplasti 2- Valvuloplasti 3- Kommissürotomi (valvotomi) 4- Bozulmuş olan kalp kapakçığının değiştirilmesi 5- Septal onarım 1-Annüloplasti, kapak yetmezliklerinde, genellikle mitral yetmezlik ve triküspit kapak yetmezliklerinde uygulanan, genişlemiş annülüsün ya da kapak halkasının dikiş veya protez halka kullanılarak daraltılması işlemine denir. 2-Valvuloplasti, yırtılan kalp kapak yaprakçıklarının dikilerek tamir edilmesidir. 3-Kommissürotomi ( Valvotomi), kapakçık darlığında birbirine yapışmış olan kapakçık yaprakçıklarının, ayrılarak kapakçık açıklığının genişletilmesi olarak yapılan cerrahi işlemdir. Kommissürotomi daha çok mitral ve triküspit kapak darlıklarında, kapağın genişletilmesinde kullanılan bir yöntemdir. 4-Bozulmuş olan kalp kapakçığının değiştirilmesi, bozulmuş olan kalp kapakçığının tamiri mümkün değilse bu kapakçık kalpten çıkarılır ve yerine mekanik veya biyolojik yeni bir kapakçık yerleştirilir. Günümüzde pek çok yapay kapak çeşidi vardır • Kapakçıklara cerrahi işlem sırasında kalbin içi açılarak kapakçığın hasar görmüş kısımları veya tamamı çıkarılır. Yeni kapak eskisinin yerine sağlam bir şekilde dikilir, kalp kapatılır. Ameliyat sonunda kalp ve akciğerler tekrar devreye sokulur ve normal işlevlerine devam eder. a-Mekanik kapakçık yerleştirimi, insan vücudu ile tamamen uyumlu mekanik parçalardan oluşurlar. Bu kapakçıklar, polyester kumaştan örülmüş bir halka içerisine yerleştirilen iki pyrolite karbon yaprakçıktan oluşur. Avantajları: • Mekanik kalp kapakçıkları çok dayanıklıdır. • Ömür boyu kullanım için tasarlanmışlardır. • Dezavantajları: • İçerisindeki yabancı maddeler nedeniyle, bu kapakçığın yerleştirildiği hastalar sürekli antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaç almak zorundadır. b-Biyolojik kapakçık yerleştirimi, biyolojik kalp kapakçıkları insan, inek ve domuzdan elde edilirler. Bazı tiplerinde kapak-çığı güçlendirmek ve yerleştirilmesini kolaylaştırmak için biyolojik olmayan ilave parçalar da kullanılır. Avantajları • Atriyal fibrillasyon gibi başka bir hastalık bulunmadığı sürece, hastalar ömür boyu antikoagülan ilaç kullanmak zorunda kalmazlar. Dezavantajları • Mekanik kalp kapakçıkları kadar dayanıklı olmadıklarından, 10-17 yıl sonra değiştirilmeleri gerekebilir. Kalp kapakçık ameliyatının riskleri; • Kalp krizi • Beyin kanaması • Akciğer sorunları ve sıkıntılı solunum ile yetmezlik • Aşırı kanama olabilir • Kalp ritminde ilaç kullanımı ya da kalp pili gerektirebilecek bozukluklar • Enfeksiyon • Antikoagülan ilaçlardan dolayı ortaya çıkabilecek komplikasyonlar(KANAMALAR) KALBE İLİŞKİN CERRAHİ GİRİŞİMLER Koroner By-pas Cerrahisi • Koroner arter by-pass cerrahisi, açık kalp ameliyatıdır. • Yeteri kadar kan alamayan koroner arterlere kan akımını sağlamak için vücudun başka bir bölgesinden alınan damarlar (venler veya arterler) kullanılır, • cerrah kalbe erişebilmek için göğüs kemiğini yukarıdan aşağıya doğru özel bir cihazla keser. • Daha sonra kalp ve akciğer kan dolaşımı bir süre durdurulur, bu süre zarfında kalp ve akciğerin görevini kalpakciğer makinesi üstlenir. Cerrah, kansız ve hareketsiz hale gelen kalpte istediği işlemi yaptıktan sonra kalp tekrar çalıştırılır. • Daha sonraki aşamada kalp-akciğer makinesiyle kurulmuş olan bağlantılar çıkartılarak kesilmiş olan göğüs kemiği özel çelik tellerle dikilip eski durumuna getirilir. • Son yıllarda gelişen teknolojik imkanlar ve artan deneyim sayesinde kalbi hiç durdurmadan çalışır vaziyette de Bypass ameliyatları yapılabilmektedir. • YARARLARI:Koroner arter by-pass cerrahisi ile kalp kasma gelen azalmış olan kan akımının artmasıyla göğüs ağrısını (angina) ortadan kaldırır. Hastadaki yorgunluk azalır, çok ilaç kullanımını minimuma indirir, hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlar. Böylece hastaların yaşam kalitesi artmış olur. Ağır koroner arter hastalığı olan kişilerde by-pass cerrahisi hastanın yaşamını uzatır. 3.2. Kapalı Kalp Ameliyatı • Gelişen teknolojiyle, son zamanlarda sıkça duyduğumuz, koltuk altodan girilerek yapılan kalp ameliyatı yöntemi kapalı kalp ameliyatıdır. Hiç kemik kesmeden kaburgaların arasından, sağ koltuk altından yaklaşık 5-6 cm’lik küçük bir kesi yapılarak, girilip yapılan kalp ameliyatlarını kapsamaktadır. • Enfeksiyon riski daha düşüktür, yara yeri çabuk iyileşir. Rahatça solunum egzersizlerini yapabilir, öksürebilir, kemiğin açılması gibi bir durum söz konusu değildir. • Ameliyattan sonra düzelmesi hızlı ve kolay olur. Hastanede daha az sürede kalır. Normal yaşamına kısa sürede döner. Kollarını istediği gibi kullanabilir. KONJENİTAL VE EDİNSEL KALP HASTALIKLARINDA HEMŞİRELİK BAKIMI • • • • • • • • • • • • • • • • Ameliyata karar verildiğinde cerrah, hastalığı ve tedavisi hakkında hasta ve ailesine bilgi verir.Hasta ve ailesi için önemli olan bu karar ile ilgili ayrıntılı bir biçimde konuşmak onların streslerini azaltacak ve ameliyatı kabul etmelerini kolaylaştıracaktır. Hemşire; hastanın düşüncelerini ifade etmesine, sormak istediklerini sormasına olanak sağlayarak, ondaki korku ve endişelerin azalmasına yardımcı olmalıdır. Hasta ve ailesine bilgi verirken açıklayıcı, anlaşılabilir ve akıllıca seçilmiş cümleler olmasma özen gösterilmelidir. Hastanın yaşam bulgularının sık aralıklarla almacağı, kendisinde göğüs dreni, IV ve kalıcı kateter olacağı anlatılır. Hastanın ameliyat öncesi yaşam bulguları, aldığı/çıkardığı sıvı, günlük ağırlık kontrolü yapılır ve aktiviteleri kaydedilir. hastaya ameliyat izin kağıdı/onam imzalatılır. Hastanın durumunu tanımlamaya yardımcı olan kalp ve solunum testlerinin yanı sıra kan tektikleri yaptırılır. Hemşire, hastaya testlerle ilgili bilgi verir ve her bir test için uygulanabilecek bakım hazırlıklarını yapar Hastanın yeterli düzeyde protein ve C vitamini alması gerekir. Çıkardığı normal olduğu sürece, günlük sıvı alımı 2000-2500 olmalıdır. Hastaya ameliyat sonrası yapacağı derin solunum, öksürme ve diğer egzersizlerin amacı açıklanır. Nasıl yapılacağı konusunda bilgi verilir. Deri ve ağız hijyenine önem gösterilir. Bu uygulamaya ameliyattan 1-2 gün önce başlanır. Ağız ve solunum yolu enfeksiyonlarını önlemek için, antiseptik ağız solüsyonları kullanılır. Ameliyattan 10-12 saat önce hastanın katı yiyecekler yemesi yasaklanır. Hasta ameliyattan 4-6 saat öncesine kadar az su içebilir. Ameliyattan bir gün önce doktor istemine göre hastaya lavman yapılır. Hastanın iyi uyuması ve geceyi rahat geçirmesi için sedatif verilir. Hemşire hasta ile bütün tetkikleri de alarak ameliyathaneye gider ve hastayı ameliyathane sorumlusuna ya da anesteziste teslim edinceye kadar onunla birlikte olur. Hasta yakınlarının korku ve endişeleri de göz önüne alınarak onlarla konuşulmalı ve rahatlatılmalıdırlar. Ameliyattan sonra yoğun yeterli bir kan akımının (kardiak output) mevcut olup olmaması, kardiyovasküler sistemi değerlendirme bakımından esas ana noktayı oluşturur.