BAKTERİYOFAJLAR

advertisement
BAKTERİYOFAJLAR
Prof.Dr.Ömer POYRAZ
BAKTERİYOFAJLAR
• Bakteri virüsleri olarak da bilinen bakteriyofajlar,
bakterilerin zorunlu parazitleri olup, yalnızca canlı
bakteri hücreleri içinde çoğalabilirler.
• Bakterilerle olan ilişkileri sonucunda çoğu zaman
bakterilerin parçalanarak erimesine yol açarlar.
• Bakteriyofajlar genellikle belirli tür veya belirli tip
bakterilere karşı özgül ilişki gösterirler.
• Yani bir bakteriyofaj tipi yalnızca kendisine uygun
olan bakteri türünü enfekte edebilir.
• Bunun yanında bir tür bakteri, birden çok bakterinin
üremesi için konak vazifesi görebilir.
• Üzerinde en fazla çalışılan fajlar E.coli, B.subtilis ve
Pseudomonas’lara ait fajlardır.
Yapısal Özellikleri
• Çeşitli tipte ve görünümde fajlar bulunmakta olup,
kompleks bir fajda baş, boyun, kuyruk ve kuyruk
fibrilleri bulunmaktadır.
• Baş kısmı yaklaşık 80x110 nm boyutlarındadır
• Baş kısmının ortasında nükleik asitten oluşmuş bir faj
genomu vardır.
• Nükleik asit tipi fajların çoğunda DNA, az bir
kısmında ise RNA' dan oluşmaktadır.
• Nükleik asitler virüslerde olduğu gibi tek veya çift
iplikcikli olabilirler.
• Nükleik asidin etrafında ise yine virüslerde olduğu gibi
kapsit adı verilen protein bir kılıf bulunur.
• Nükleik asit ve kapsidten oluşan bu yapıya
nükleokapsid adı verilir.
Yapısal Özellikleri
• Fajlarda baş kısmını kuyruk kısmına bağlayan kısa bir boyun kısmı
bulunur.
• Kuyruk yapısı bakteriyofaj tiplerine göre farklılıklar gösterir.
• Bazı faj türlerinde hiç kuyruk bulunmazken, yani yalnızca baş
kısmından oluşurken, bazılarında çok kısa ve basit yapılar
şeklinde, bazılarında ise oldukça kompleks görünümde olabilirler.
• Kompleks bir fajın kuyruğunun yüzeyinde kasılabilir örtü ve
kuyruğun alt kısmında ise taban organeline bağlı olarak bulunan
kuyruk fibrilleri yer alır.
• Kuyruk yaklaşık 25x110 nm boyutlarındadır.
• Kuyruk kısmı bakteriyofajlarda yapışma veya adsorbsiyon
organeli olarak görev yapar.
• Genetik maddenin bakteriye transferinde bir kanal ya da köprü
vazifesi görür.
• Kuyruk kılıfının kasılması sayesinde genetik madde kuyruk
içerisinden bakteriye nakledilir
Kompleks Bir Fajın Şematik
Görünümleri
Bakteriyofajların Elektron
Mikroskopundaki Görünümü
Fajların Sınıflandırılması
• Elektron mikroskopla yapılan çalışmalarda
bakteriyofajların morfolojik yapıları hakkında
ayrıntılı bilgiler elde edilmiştir.
• Bu amaçla genellikle E.coli’’ye ait fajlardan
yararlanılmıştır.
• Bakteriyofajlar morfolojik ve diğer karakterleri göz önüne alınarak çeşitli sınıflandırmalara
tabi tutulmuşlardır.
• Bunlardan en önemlileri Bradley ve Ackermann
sınıflandırmasıdır.
Bradley Sınıflandırılması
• Bu sınıflamaya göre fajlar baş ve kuyruk
özelliklerine göre 6 grup altında toplanırlar.
A
B
C
D
E
F
tipi
tipi
tipi
tipi
tipi
tipi
faj
faj
faj
faj
faj
faj
: Kasılabilen kılıflı, kuyruklu fajlar.
: Uzun kuyruklu, kılıflı fajlar.
: Kısa kuyruklu, kılıfsız fajlar.
: Kuyruksuz, büyük kapsomerli fajlar.
: Kuyruksuz, küçük kapsomerli fajlar.
: Başsız, ipliksi ya da filamentöz fajlar.
A Tipi Faj
• Tam kompleks fajlar bu grupta yer alır.
• Bunlarda
baş,
kuyruk,
etrafında
kasılabilir kılıf, kuyruk tabanı, kuyruk
fibrilleri gibi organeller bulunur.
• Baş kısmında çift iplikçikli ve lineer DNA
molekülü yer alır.
B Tipi Faj
• Bu fajlarda uzun kuyruğun etrafında
kasılabilir kılıf bulunmaz
• Baş kısmı içinde çift iplikçikli lineer bir
DNA molekülü vardır.
• Kuyruğun distal ucunda taban organeli,
iğne, fibril gibi organeller bulunmaz
C Tipi Faj
• Baş kısmı tip A ve tip B’ye benzer
• Bunlarda kasılabilir kılıfı olmayan kısa
kuyruk bulunur
• Baş kısmında çift iplikçikli lineer DNA
molekülü bulunur
• Kısa olan kuyruğun distal olan ucunda
taban organeli, iğne ve fibril bulunmaz
D Tipi Faj
• Bu gruptaki fajlar kuyruksuz olup
ikozahedral simetri yapısı gösterirler.
• Kapsidlerinde
bulunan
kapsomerler
büyüktür.
• Kendileri ise çok küçük olup (25 nm ),
tek iplikçikli çembersel DNA molekülüne
sahiptir.
E Tipi Faj
• Bu gruptaki fajlar morfolojik olarak tip
D’ye benzerler
• İkozahedral simetri yapısı gösterirler.
• Kapsidlerinde bulunan kapsomerler
küçük boyuttadır.
• Yapısındaki nükleik asit RNA olup, tek
iplikçikli, linear yapıdadır.
F Tipi Faj
• İpliksi yapıda fajlar olup, baş ve kuyruk
gibi organelleri bulunmaz.
• Tek iplikçikli lineer DNA ihtiva eder.
Ackermann Sınıflandırması
• Bu sınıflandırmad morfolojik karakterleri yanında diğer bazı özellikler de
dikkate alınır.
• Buna göre fajlar 4 temel gruba ayrılır
1
2
3
4
–
–
–
–
Kuyruklu fajlar
Kübik simetrili fajlar
Flamentöz fajlar
Pleomorfik fajlar
Fajların Serolojik Özellikleri
• Fajlar antijenik yapıda olup, antifaj serumlar tarafından
nötralize edilirler
• Fajların bu karakterleri ile konak bakterinin antijenik özellikleri
arasında bir ilişki yoktur.
• Fajlar yapı özellikleri nedeniyle antijenik yönden birbirinden
farklıdırlar.
• Buna rağmen bazı fajlar arasında çapraz reaksiyonlar olabilir
• Bir faj yapısında antijenik farklı moleküller bulunabilir.
• Bunlar fajın farklı bölgelerine yönelik hazırlanan antiserumlar ile
birleşirler.
• Genelikle baş ve kuyruk proteinleri farklı antijenik molekül
içerirler.
• Antifaj
serumlar
faj
partiküllerini
aglutine
ederken,
yüzeylerinde faj adsorbe eden bakteriler de aglutine olurlar
Çoğalmaları
• Bakteriyofajlar konak bakteri yönünden
oldukça seçicidirler.
• Her fajın içinde çoğalabileceği spesifik bir
bakteri konağı bulunur.
• Bakteriyofajların da virüslerde olduğu gibi
çoğalma safhaları bulunur.
• Bunlar adsorbsiyon, penetrasyon, bakteri
içinde gelişme dönemi, olgun fajların meydana
gelmesi
ve
fajların
serbest
kalması
safhalarıdır.
Adsorbsiyon
• Bu dönem fajın bakteri yüzeyine tutunduğu yani,
bakteri içine girmek için yapıştığı dönemdir.
• Fajların bakteriye bağlanması kuyruklu olanlarda
kuyruklarla, diğerlerinde ise fajın yüzeyindeki
reseptörlerle sağlanır.
• Bir bakteri yaklaşık 300 kadar fajı yüzeyine adsorbe
edebilir.
• Bu bağlanma konak bakterinin fizyolojik durumuna ve
fajın türüne göre değişebilir.
– Aktif üreme döneminde olan çoğu bakteriler fajları daha
fazla düzeyde adsorbe ederler.
– Buna karşın bazı fajlar bakterilerin üremelerinin durma
döneminde daha etkilidirler.
• Bakteri yüzeyinde bulunan pilus, teikoik asit, flagella,
lipoprotein, protein, lipopolisakkarit molekülleri ve
hücre duvarının diğer bazı bölgeleri faj adsorbsiyon
noktaları ya da reseptörleridir.
Adsorbsiyon
• Kuyruklu fajlar kuyruklarındaki fibriller, kuyruk iğneleri ve
kuyruk tabanı ile adsorbe olurlar.
• Bu bağlanmada önce fibriller, sonra iğneler ve kuyruk tabanı
bakteriye tutunur.
• Kuyruksuz olanlar veya ipliksi fajlar bakteriye direkt temasla
adsorbe olurlar.
• Bakteri yüzeyindeki faj reseptör bölgeleri kendi fajı ile antijenik
ilişkiye sahip olduğundan ancak kendisine bu yönden homolog olan
fajları adsorbe edebilirler.
• Bu durum gerek bakteri gerekse faj tiplendirmesinde işe yarar.
• Adsorbsiyonun ilk basamağında bakteri yüzeyi ile faj arasındaki
ilişki geriye dönüşümlüdür.
• Adsorbsiyondan
sonra
zaman
geçtikçe
bu
bağlanma
kuvvetlenerek geriye dönüşümsüz hale gelir.
Adsorbsiyon
• Bakterilerin yüzeyel antijenik yapısı ile faj
adsorbsiyonu arasında çok sıkı bir ilişki vardır.
• Gram pozitif ve gram negatif bakterilerde bu yüzey
antijenik özellikleri farklı olduğu için fajları da
farklıdır.
• Bakterilerin yüzeyel yapıları Vi antijenleri, kapsül
antijenleri ve mukoid tabaka ile örtülü olabilir.
• Mukoid tabaka ve kapsül yapıları genellikle faj
adsorbsiyonuna engel olurlar.
• Bazı fajlarda bulunan depolimerizan enzimler kapsülü
ayrıştırabilir ve adsorbsiyonu kolaylaştırabilirler.
• Yüzeylerinde özel reseptörleri olmayan veya bu
reseptörleri
sentezlemeyen
mutant
bakteriler
spesifik fajlara karşı dirençlidirler.
Adsorbsiyon Aşamasının
Görünümü
Penetrasyon
• Adsorbsiyondan kısa bir süre sonra faj nukleer materyali hücre
içine enjekte edilir.
• Bakteri yüzeyine adsorbe olan fajların nukleer materyali çeşitli
şekillerde bakteri hücresi içine enjekte edilirler.
• Kasılalabilir kılıflı kuyruklu fajlarda kuyruk etrafındaki kılıf
kasılarak kuyruk kısmının hücre duvarına girmesini sağlar.
• Bu sayede nukleik asitlerini sitoplazmaya enjekte ederler.
• Kapsid içindeki genetik materyal kuyruk içindeki kanaldan
geçerek periplazmik boşluğa gelir ve buradan kısa süre sonra
stoplazmaya geçer.
• Açılan delik bakteri tarafından hemen tamir edilir.
• Kapsid ve kuyruk dışarıda kalır, içeri giremez.
• Diğer fajlarda ise nukleik asit kısmı bakteri içerisine özel bir
mekanizmayla, kapsit kısmı dışarıda kalacak şekilde girerler.
Adsorbsiyon ve Penetrasyon
Mekanizmasının Şematik Görünümü
Bakteri İçinde Gelişme Dönemi
• Bu dönem fajı oluşturacak çeşitli yapıtaşlarının
sentezlendiği dönemdir.
• Bu dönemde baş, kuyruk ve diğer faj yapıları oluşur.
• Yani tam olarak faj yapısı meydana gelir.
• Latent dönem olarak da adlandırılan bu dönem fajların
genetik
materyallerinin
bakteri
sitoplazmasına
girmesinden olgun fajların oluşumuna kadar geçen
süreyi içine alır.
• Bu dönemde ilk önce faja ait yapıtaşları ayrı ayrı
sentezlenir.
• Faja ait nükleik asit kısmı replike olur.
• Daha sonra ayrı ayrı sentezlenen bu yapı taşları bir
araya gelerek olgun faj partiküllerini meydana getirir.
Bakteri İçerisinde Oluşan Fajların
Serbest Hale Geçmesi
• Bakteri içerisinde bol miktarda gelişen
ve olgunlaşan fajlar belirli bir sayıya
ulaştıktan sonra bakterilerden çıkarak
serbest hale gelirler.
• Serbest hale geçen fajlar, yeni
bakterileri enfekte ederek hayat
sikluslarını devam ettirirler.
• Bakteriyofajların serbest hale gelmesi
bakteriyofajların enfeksiyon tiplerine
göre farklılık gösterir.
Faj Enfeksiyon Tipleri
• Fajlar duyarlı bakterilerde genellikle 2
tür enfeksiyona neden olurlar.
1 – Litik enfeksiyon
2 – Nonlitik enfeksiyon
• Persistent enfeksiyon
• Lizojenik enfeksiyon
Litik Enfeksiyon
• Bu tür çoğalma sonucunda bakteri hücreleri
genellikle parçalanarak erirler.
• Yani lizise uğrayarak ölürler.
• Litik enfeksiyonlarda konak bakterinin erimesi
ve fajların serbest hale geçmesinde faj
genomunda kodlanan spesifik litik enzimlerin
önemli fonksiyonları vardır.
• Bu enzim sayesinde fajlar belirli bir sayıya
ulaştıktan sonra hücre duvarını eriterek
serbest hale gelirler.
• Her bir litik siklusta yaklaşık 300-400 yeni
faj oluşur.
Nonlitik enfeksiyon
• Nonlitik enfeksiyonlarda bakterilerde lizis meydana gelmez.
• Bu tür çoğalma sonucunda bakteri canlılığını kaybetmez.
• Yani bakteri içinde faj çoğalması bakterinin canlılığını ve
çoğalmasını etkilemez.
• Bu yüzden bu tür fajlara bakterilerin yaşamlarını etkilemediği
için temperate ya da ılımlı faj adı verilir.
• Olgun fajlar hücrede gelişimini tamamladıktan sonra hücre
duvarından dışarı çıkarlar.
• Bakterilerde hiçbir değişiklik olmaz ve bakteriler normal
yaşamlarına devam ederler.
• Nonlitik enfesiyonlar 2 şekilde oluşur
1 – Persisten Enfeksiyon
2 - Lizojenik Enfeksiyon
Persisten Enfesiyon
• Konak bakteri sitoplazmasında bulunan
faj bağımsız replikasyona uğramaz.
• Bakterinin her bölünmesinde faj da
replike olarak yavru bakteriye aktarılır.
• Bu şekilde faj bakteri içerisinden
çıkmaksızın nesilden nesile aktarılarak
canlılığını sürdürür.
• İçinde bulundukları bakterilere zararları
bulunmaz
Lizojenik Enfesiyon
• Bazı fajlar bakteri içine girdikten sonra faj
DNA’sı bakteri DNA’sı ile entegre hale gelir
• Bu şekilde DNA' sı ile bütünleşmiş faj taşıyan
bakteriye lizojen bakteri adı verilir.
• Bu olaya lizojeni, bağlanan faja da profaj adı
verilir.
• Lizojenik bakteriler de diğer bakteriler gibi
çoğalırlar ve hayati fonksiyonlarını devam
ettirirler.
• Böylece bir lizojenik bakteriden iki yavru
lizojenik bakteri meydana gelir.
Bakteriyofaj Enfeksiyonunun
Şematik Görünümü
Bakteriyofajların Bulundukları
Yerler ve İzolasyonları
• Bakteriyofajlara
genellikle
bakterilerin
bulunduğu her yerde rastlanır
• Bu nedenle sindirim sisteminde, dışkıda, lağım
sularında,
derelerde,
göllerde,
gübreli
topraklarda ve deniz sularında bolca rastlanır.
• Buralardan kolaylıkla izole edilebilirler.
• Diğer bir faj kaynağı ise profaj taşıyan
lizojenik bakterilerdir.
• Faj izolasyonu için özellikle dışkı ve dışkı
ihtiva eden sıvılar çok uygundur.
Dışkıdan Faj İzolasyonu
• Dışkıdan bir miktar alınarak sıvı besiyerine ekilir ve
homojenize edilir.
• Kültür sıvısı santrifüj edildikten sonra üst sıvı alınarak
0.2 um çapındaki filtrelerden süzülür.
• Bakteriler bu filtreyi geçemez, fajlar ise geçerler.
• Fajın varlığı katı besiyeri üzerinde üretilen çeşitli
bakteri kültürleri üzerine süzülen bu sıvıdan
damlatılarak tesbit edilir.
• Filtrat damlatılan yerlerde erime olması faj varlığını
gösterir.
• Lizojenik fajların izolasyonunda ise daha özel
teknikler vardır.
• Lizojenik faj araştırılacak sıvı genellikle UV ışınlarına
maruz bırakıldıktan sonra bakteri kültürleri üzerine
ekimleri yapılır.
• Erime plakları görülmesi faj varlığını gösterir.
Faj Üremesinin Gözlenmesi
• Faj üremesinin gözlenmesi üremekte
olan bakteri kültürleri üzerine faj içeren
sıvıdan ekimler yapılarak olmaktadır.
• Bu da iki şekilde yapılabilmektedir.
1 – Sıvı besiyerinde faj üremesinin gözlenmesi
2 – Katı besiyerinde faj üremesinin gözlenmesi
Sıvı besiyerinde Faj Üremesinin
Gözlenmesi
•
•
•
•
•
•
Sıvı besiyerine önce bilinen bakteriden ekilir.
37 oC ' de 4-5 saat inkübe etmek suretiyle bakterinin bir miktar
üremesi sağlanır.
Hafif bir bulanıklık elde edildiğinde, bu bakteri kültürü üzerine,
bakteriye özgül faj ihtiva eden solüsyondan belirli bir miktar ekilir ve
karıştırılır.
37 o C' de 8-10 saat inkübe edilir.
Bu süre sonunda faj üremesine bağlı olarak bakteriler lizise uğrarlar.
Buna bağlı olarak da normalde bulanık olan
kültürün görünümü
berraklaşır.
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Katı Besiyerinde Faj Üremesinin
Gözlenmesi
Bu amaçla katı besiyeri üzerine tüm yüzeyi
kaplayacak şekilde bilinen bakteri süspansiyonundan
ekilir.
4 - 5 saat süreyle 37 0C' de inkübe edilir.
Bu süre içinde ekilen bakteriler üremeye başlarlar.
Daha sonra besiyeri üzerine belli bir miktar faj
solüsyonundan damlatılır ve bütün yüzeye yayılır.
37 oC' de bir gece inkübe edilir.
İnkübasyon sonunda faj ekilen bölgelerde, bakteri
erimesine bağlı olarak yuvarlak plakların oluştuğu
görülür.
Bunlara faj plakları adı verilir.
Her bir faj düştüğü alandaki bakterileri eriterek
plak oluştururlar.
Eğer çok sayıda faj düşmüşse, faj üremesine bağlı
olarak tüm alanlarda bakteri erimesi gözlenir.
Bu durumda faj plakları gözlenemez.
Faj plakları 10-15 mm büyüklüğünde olabileceği gibi,
gözle zor görülecek kadar küçük de olabilirler.
Bakteriyofajların Sayılması
• Tek tek düşmelerini sağlamak amacıyla faj
süspansiyonu sulandırılarak, duyarlı bakteri bulunan
katı besiyerlerine ekilir.
• Uygun inkübasyondan sonra oluşan faj plakları sayılır.
• Daha sonra ekilen miktar ve fajın sulandırım
oranlarından
faydalanılarak
faj
ihtiva
eden
süspansiyonun mm3' deki faj sayıları hesaplanabilir.
Bakteriyofajların Kullanım
Yerleri
• Bakteriyofajlar en yaygın olarak bakterilerin tip tayininde kullanılır.
• Bu ise epidemiyolojik araştırmalarda önemlidir.
• Bakteriyofajlar ancak belirli tür bakterilere ve bu türler içindeki
belirli suşlara etki ederler.
• Bu şekilde eldeki bilinen fajları mevcut bakterilerle deneyerek,
bakterileri tiplendirmek mümkündür.
• Antibiyotikler geliştirilmeden önce Salmonella, Shigella, E coli, Vibrio
cholera ve Stafilokok enfeksiyonlarında fajlar tedavi maksadıyla
kullanılmakta idi.
• Antibiyotiklerin kullanıma girmesiyle artık bu tedavi yöntemi
kullanımdan kalkmıştır.
• Günümüzde fajlardan genellikle rekombinant DNA teknolojisinde
yararlanılmaktadır.
• Rekombinant DNA teknolojisinde genellikle fajlar aracı(vektör) bir
molekül olarak kullanılmaktadır.
• Bazı önemli genetik bilgiler fajlara entegre edilerek duyarlı bakteriye
verilirler.
• Bu sayede bakterilere istenilen genlerin ekspresyonu sağlanmış olur.
Download