HAZIRLAYANLAR MeRtCaN DöNmEz MALAZGİRT SAVAŞI (26 AĞUSTOS 1071) Malazgirt Savaşı 26 Ağustos1071 tarihinde Alp Arslan tarafından yönetilen Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşmiş, Bizans İmparatorluğu'nun yenilgisi ve İmparator 4. Romen Diyojen'in esir düşmesiyle sona ermiştir. Malazgirt Savaşı Çatışma Bizans-Selçuk savaşları Tarih 26 Ağustos1071 Yer Malazgirt Sonuç Selçuklular'ın zaferi Savaşanlar Bizans İmparatorluğuSelçuklular Generaller 4. Romen Diyojen Nicephorus Bryennius Theodore Alyates Andronicus Ducas Alp Arslan Güçler 40.000 - 200.000 54.000 - 150.000 Kayıplar Yaklaşık 2.000 Bilinmiyor MALAZGİRT 1060'lar süresince Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan Türk müttefiklerinin Ermenistan ve Anadolu'ya doğru göç etmesine izin verdi ve Türkler buralarda şehirlere ve tarım alanlarına yerleştiler. 1068 yılında Romen Diyojen Türklere karşi bir sefer düzenledi, fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi. 1070 yılında Türkler(Alp Arslan komutanlığında), günümüzde Muş'un bir ilçesi olan Malazgirt'te Manzikert(Bizans dilinde Malazgirt) ve Erciş kalelerini ele geçirdi. Daha sonra Türk ordusu Diyarbakır'ı(Amid) aldı ve bizans yönetimindeki Urfa'yı kuşattı.Ancak alamadı.Türk Beylerinden Afşin Beyide güçleri arasına katıp Halep'i aldı.Alparslan Halep'de konaklarken Türk atlı birliklerinin bir kısmına ve Akıncı Beylere bizans şehirlerine akınlar düzenlemesine izin verdi.Bu sıradada Türk akınlarından ve son gelen Türk ordusundan çok rahatsız olan bizanslılar tahta ünlü komutan Romen Diyojeni çikardilar.Romen Diyojen'de büyük bir ordu kurup Constantinople'den (İstanbul) ayrıldı(13 mart 1071).Ordunun mevcudu 40000 ile 50000 arası tahmin edilir. Bizans ordusu düzenli Rum ve Ermeni birlikleri dışında ücretli slav,got,frank,gürcü,uz,peçenek,kıpçak askerlerinden oluşuyordu. Ordu ilk olarak Sivas'ta dinlendi.Burda halkın çoskuyla karşiladığı imparator halkın dertlerini dinledi.Şikayetler üzerinede şehrin ermeni mahallesini yıktırıp,bir kısmını öldürüp önderlerini şehirden sürdü. Haziran 1071'de Erzurum'a vardı. Orada, Diyojen'in generallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi ve Alp Arslan'ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti. Nikeforos Bryennius da dahil diğer generallerin bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarını güçlendirmeyi önerdi. Sonuç olarak ilerlemeye devam etme kararı verildi. • • Dipoles, Alp Arslan'ın çok uzakta olduğunu veya hiç gelmeyeceğini düşünerek, ve Malazgirt'i ve hatta Malazgirt yakınındaki Ahlat kalesini hızlıca geri ele geçirebileceğini ümit ederek Van Gölü'ne doğru ilerledi.Öncü kuvvetlerini Malazgirt'e gönderen imparator ana kuvvetleriyle yola çikti.Bu sıradada Halep'te bulunan sultana elçiler göndererek kaleleri geri istedi.Elçileri Halepte karşilayan Sultan teklifi reddetti.Mısır'a hazırladığı seferden vazgeçip Malazgirt'e doğru 50.000 kişilik ordusuyla yola çikti.Casuslarının verdiği bilgiyle Bizans ordusunun büyüklüğünü bilen Alp Arslan Bizans İmparatorunun gerçek hedefinin İsfahan'a (Bugünkü İran) girmek ve Büyük Selçuklu Devletini yıkmak olduğunu sezdi. Ordusundaki yaşlı askerilerin yolda kalmasına neden olan cebri yürüyüşüyle Erzen ve Bitlis yolundan Malazgirt'e varan Alparslan komutanlarıyla savaş taktiklerini görüşmek için Savaş Meclisini topladı.Romen Diyojen ise savaş planını hazırlamıştı.İlk saldırı Türklerden gelecek ve bu saldırıyı kırmaları durumundada karşi saldırıya geçeceklerdi.Alp Arslan ise Hilal Taktiği konusunda komutanlarıyla uzlaşmıştı. MALAZGİRT SAVAŞI 1071 Tuğrul Bey’den sonra Selçuklu Hükümdarı olan Alparslan, Anadolu üzerindeki faaliyetlerini arttırdı. Gürcistan yakılarındaki Ani Kalesi ile Malazgirt ve Erciş’i ele geçirdi. Mısır seferine çıkan Alparslan Halep’i kuşattığı sırada,Bizans İmparatoru Romen Diyojen’in büyk bir orduyla sefere çıktığını haber alması üzerine kuşatmayı yarım bıraktı. MALAZGİRT Bizans imparatoru, anadolu üzerindeki Türk akınlarını durdurmak amacıyla kalabalık bir ordu oluşturdu.Bizans ordusunda, paralı askerlik yapan Türk kökenli Oğuz,Kıpçak,Peçenek askerleri de bulunuyordu. Romen Diyojen’in Alparslanın barış teklifini geri çevirmesi üzerine 26 Ağustos 1071 tarihinde 2 ordu Malazgirt Ovasında karşılaştı.Karşılaşma sonucu;Selçuklular Bizans’ı yenilgiye uğrattı. UYARI Bu savaşın kazanılmasında Bizans ordusunda paralı askerlik yapan Peçenek ve Oğuzların , Selçukluların tarafına geçmesi etkili olmuştur. MALAZGİR SAVAŞININ SONUÇLARI • • • • • Anadolu’nun kapıları Türklere açılmıştır Anadolu Türklerin yeni yurdu olmuştur. Anadolu’da ilk Türk beylikleri kurulmaya başlanmıştır. Bu savaş Türkiye tarihinin başlangıcı olmuştur İslam dünyası üzerinde Bizans baskısı ortasında kalmıştır. • Bizans Türklerle mücadele edemeyeceğini anladıktan sonra Avrupalı Devletler’denyardım istemiş buda Haçlı Seferleri’nin basşlamasına neden olmuştur. Malazgirt Savaşı Malazgirt Savaşı 26 Ağustos1071 tarihinde Alp Arslan tarafından yönetilen Selçuklular ile Bizans İmparatorluğu arasında gerçekleşmiş, Bizans İmparatorluğu'nun yenilgisi ve İmparator 4. Romen Diyojen'in esir düşmesiyle sona ermiştir. Malazgirt Savaşı Çatışma Bizans-Selçuk savaşları Tarih 26 Ağustos1071 Yer Malazgirt Sonuç Selçuklular'ın zaferi Savaşanlar Bizans İmparatorluğuSelçuklular Generaller 4. Romen Diyojen Nicephorus Bryennius Theodore Alyates Andronicus Ducas Alp Arslan Güçler 40.000 - 200.000 54.000 150.000 Kayıplar Yaklaşık 2.000 Bilinmiyor Sonuç Michael Dukas,Romenes Diyojen'in imzaladığı antlaşmanın geçersiz olduğunu ilan etti.Bunu haber alan Alparslan'da ordusuna ve Türk Beylerine anadolunun fethi emrini verdi.Bu emir doğrultusunda Türkler anadoluyu fethe başladılar.Bu saldırılarda sonu Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğuna varacak bir tarihi süreci başlatacaktı. Bu savaş, Anadolu'nun Türklerin eline geçmesi durumunu doğurdu. Bu da İslam savaşçisı olan Türklerin, eski Cihad Akınlarını tekrar başlatacağını gösteriyordu. Abbasiler döneminde biten bu akınlar, Avrupayı İslam tehdidinden kurtarmıştı. Ancak Anadolu'yu ele geçiren ve Hıristiyan Avrupa ile Müslüman Ortadoğu arasında tampon bölge oluşturan Bizans devletinin çok büyük bir güç ve toprak kaybı sağlayan Türkler, aradaki bu bölgeyi ele geçirerek Avrupa'ya başlayacak yeni akınların habercisi oluyordu. Ayrıca İslam dünyasında büyük bir birlik sağlamış olan Türkler bu birlikteliği Hıristiyan Avrupaya karşi kullanacaktı. Bütün İslam dünyasının Türklerin önderliginde Avrupa'ya akın başlatmalarını önceden gören Papa, önlem olarak Haçlı Seferlerini başlatacak ve bu da kısmi olarak işe yarayacaktı. Ancak yine de İslam Dünyasının Avrupa'ya yaptığı akınları durduramayacaktı. MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ Türklerin Anadolu'ya düzenledikleri akınları durdurmak isteyen Bizans İmparatoru Romanus Diogenes'in, 200.000 kişilik bir orduyla 13 Mart 1071'de İstanbul'dan yola çıkıp, yolu üstündeki yerleri yakıp yıkarak ilerlediğini haber alan Selçuklu Sultanı Alparslan, Halep'ten ayrılarak 50.000 kişilik bir orduyla Ahlat'a ulaştı. Bizans öncü kuvvetleri ile Sanduk komutasındaki Türk birlikleri arasında yapılan ilk çarpışmada (24 Mart 1071) Bizans birlikleri yenilgiye uğratıldıysa da, Bizans ordusunun Malazgirt'e girerek yakıp yıktığını haber alan Alparslan, Romanus Diogenes'e barış önerisinde bulundu. 24 Ağustos 1071'de ret yanıtı alınca, hızla Malazgirt'e yürüdü ve iki ordu Malazgirt'te Rahva ovasında karşı karşıya geldi. Malazgirt Türküsü Tek yürek izini sürdük, sonsuzluk yolunun; Dayandık kapısına o gün Anadolu’nun. Malazgirt ovası gürledi, at seslerinden; Hücum işaretiyle oynadı, yer yerinden. Vatan aşkıyla kanatlandık, bu fetihlerde; Karşımızda duracak yiğitler hani, nerde? Bizdik ölüme uçarcasına at koşturan, Bir milleti arkasından sürükleyip coşturan! Kimilerine göre zafer, kimilerine göre talih... En güzel cevabı versin buna, koskoca tarih. Ölmekten korkmayız, söz konusu vatansa! Saygıyla eğil Türk oğlu,adı geçen atansa! savaş Savaşa Selçuklular başladı... Süvarilerinin ok yağmuru altında kaldığını gören Bizans ordusu, onları savunmak üzere ilerledi. Selçuklu ordusu kaçıyor gibi göründü ve çekilmeye başladı. Fakat Bizans ordusu pusudaki Türk kıt'alarının ani hücumları yüzünden ağır zayiata uğradı. Artık meydan savaşının kaçınılmaz olduğunu anlayan Romanus Diogenes, herhangi bir yerde Türk yaya kıt'aları bulmak ve mağlup etmek ümidiyle emrindeki piyade kuvvetleriyle beraber ilerledi. Fakat Türkler, Türk savaş taktiği gereğince, toplanacak yerde sağa sola dağılıyorlardı. Böylece fırsat bulur bulmaz ansızın "Allah Allah!" nâralarıyla tekrar görünüyor, hücum ediyorlardı. Bu suretle Selçuklu askerleri Bizans sağ cenahını kaçmaya mecbur etti. Hatta bu durum Bizans geri hattının da çekilmesine sebep oldu. İlk kuşatılan hat ise, bizzat İmparator'un kumanda ettiği merkez hattıdır. Çünkü o, bir anda kendisinin ve emrindekilerin her taraftan ok ve taş yağmuruna tutulduklarını gördü. Diogenes bu ana kadar bozulmayan sol cenahı yardımına çağırmak istedi. Fakat İslam askerleri buna da mâni oldular. Bizans ordusunun arkasına geçen ve sol cenahı da kuşatmaya başlayan Selçuklu askerleri, bu tarafı da bozguna uğratarak kaçmaya mecbur ettiler. Böylece tamamen tecrit edilen ve takviye kuvvetlerinden de mahrum kalan Bizans İmparatoru, esir düşünceye kadar elinde kılıç çarpışmaya devam etti. Kuşatılmış olan imparator, nihayet elinden yaralandı. Bu sırada o, elbiselerinden ve kafasındaki tolgadan tanındı. Bir okla vurulan atı kendisiyle beraber yere yıkıldı. Savaş, Cuma günü öğleden sonra başlamış ve akşama kadar bitmişse de, düşmanı takibe gece de devam edilmiştir. Hatta tam temizleme hareketi ertesi akşama kadar devam etmiştir. Savaş çok şiddetli olmuş, düşman askerlerinin çoğu öldürülmüş, başta Bizans İmparatoru ve birçok kumandanları olduğu halde bir kısmı da esir edilmiş, pek az bir kısmı oraya buraya kaçarak canlarını kurtarabilmiştir. Elde edilen ganimetin ise rakamla ifadesi mümkün değildir. Malazgirt Tarih boyunca ilk defa bir Bizans İmparatoru Müslüman bir Sultan'ın eline esir düşüyordu. Esir alma şerefi de, Müslüman Selçuklu Türklerine ve onun kahraman Sultanı Alparslan'a nasip oluyordu... Muharebeyi bitmiş sayan Alparslan, çadırına çekilmişti. Kaçanları ordusu ile bizzat takip etmiş olan Sultan, yorgunluğunu gidermeye pek vakit bulamadı. Çünkü, henüz çadırına girmişti ki, kumandanlarından Güherâyîn huzuruna gelerek, kölelerinden birinin Bizans İmparatorunu esir etmiş olduğu haberini verdi ve "Yüce Allahım, Rum İmparatorunu onun eliyle esir ettirdi" dedi. Sultan, bu köleyi taltif etti, hil'atledi ve onu has adamlarından biri yaptı. Sultan, zincire vurulmuş Bizans İmparatorunu huzuruna getirtti. Diogenes huzura getirildiğinde utanmaktan başını kaldıramıyordu. Alparslan onu nezaketle kabul etti, oturttu, gönlünü aldı. İmparator, savaş öncesi 200.000 kişilik muazzam ordusunun Türkleri muhakkak yeneceğine inandığını itiraf etti.