ERICH FROMM Fromm insanların biyolojik dürtüler tarafından güdülendiği tarzındaki Freudian deterministik görüşüne karşıydı. Kişiliğin biçimlenmesinde cinselliğin önemli rol oynadığı görüşünü de benimsemiyordu. Sosyal ve kültürel faktörlerin insanlara daha çok etki ettiğini vurguluyordu. Ancak şuna da inanmıyordu. İnsan pasif bir varlık olarak bu yapılardan etkilenerek kişiliğini oluşturur. Sosyal güçleri biz belirleriz ve kendi doğamızı biz yaratırız diye düşünüyordu. Bir bakıştan Fromm' a varoluşçu denilebilir. Yalnızlık, izolasyon, ciddiyet duygusu ve yaşamın anlamı gibi konuları vurgulaması bize bunu düşündürmektedir. Aynı zamanda insanın özgürlüğü ve bu özgürlüğün yarattığı anksiyeteden kaçma gibi konuları vurgular. Fromm'a göre insan doğası iyidir. İnsanın büyüme ve kendini gerçekleştirme eğilimine inanır. Ona göre insanın hayattaki temel ödevi insan olmaktır. Fromm'un düşüncesi varoluşçu yönelimin gelişimine katkıda bulunmuştur. Anahtar Kavramlar Temel Yönelim: Ona göre toplumun yapısı ve dinamikleri, toplumun değer sistemini besleyen, bireylerin sosyal karakterinin biçimlendiricisidir. Temel Tema: İnsan doğadan ve diğer insanlardan koptuğu zaman yabancılaşma ve izolasyon (yalıtılma) yaşar. Diğer insanlarla insan, onları sevmeyi öğrenir veya otoriteryen bir toplumda yaşayarak, rahat etmeyi öğrenerek kaynaşır. İnsan Durumu: İnsan, benliğinin farkında olan mantıklı, hayal gücü olan, yanlışlığı ve bağlantısızlığı yaşayabilen bir varlıktır. İnsan durumundan kaynaklanan 5 gereksinimi vardır: 1. Bağlantılı olma gereksinimi veya diğer insanları etkin ve öğretici tarzda sevme. Bu bilgi, anlayış, ilgi, güven ve sorumluluk gerektirir. 2. Kendini aşma gereksinimi veya hayvanlardan farklı olarak yaratıcı olabilmesi, 3. Bağlantısızlık gereksinimi dünya ile doğa ile ve diğer insanlarla bağlantısız olmayı istenme duygusu, 4. Kimlik gereksinimi: dünyada kendisini yegâne hissedebilme isteği ve dürtüsü, 5. Bir oryantasyona (yönelime) sahip olma gereksinimi veya dünyaya bakışta durağan bir algılama tarzına sahip olma isteği. Karakter Tipi: Fromm aşağıdaki özelliklere, yönelimlere sahip 5 karakter tipi tanımlamıştır: a) Alıcı yönelimli diğer insanların desteğine gereksinim duyar, b) İstifleyici yönelimli diğer insanlardan bireysel alma, onları kullanma, c) Biriktirici yönelimli sahip olduğu şeyleri saklayarak güvenlik temin etme ihtiyacı, d) Pazarlayıcı yönelimli insanlara alıp satılan objeler olarak bakmak, e) Üretici yönelimli yaratma ve sevme yoluyla insan potansiyellerin tam olarak gerçekleşmesini sağlamak. Psikolojik Danışma Yönelimi: Bu beş gereksinim, terapiste ve danışmana terapi seansları esnasında insan durumunun bir kısmı olarak, üzerinde durulacak odak noktasını oluşturur. Bazı insanlar danışmana giderler. Çünkü doğayla ve diğer insanlarla anlamlı ilişki kurmayı beceremezler. Veya bunu yapma yeteneklerini kaybederler ya da yaşamlarındaki boşluğu anlamayı, bir anlam yakalamayı istedikleri için terapiye gelirler. Bazı kişilerde kim olduklarını keşfetmek, kişisel kimliklerinin bütünleşmesini sağlamak için terapiye gelirler. Terapistin yapması gereken, yaşamda problemin ne olduğunu saptamaktır. Yukarıdaki 5 karakter tipide belirli davranışların anlaşılmasında kullanılır. Alıcı Yönelimler: Otorite karşısında pasif kalarak onlardan bilgi ve yardım almak suretiyle yaşamlarını sürdürürler. Diğer insanların onları sevmesiyle o kadar fazla ilgilenirler ki, kendilerinin diğer insanları sevmesi onlara zor gelir. Bu tür danışanlar, danışmanlarını kendileri için karar almaya zorlarlar. Terapi burada kişinin yaşamının doğal bir yansıması olmuştur. Sürücü Tipler: Kendi istekleri için diğerlerini kullanırlar. En az veri ile en çok girdi elde etmeye çalışırlar. Bu grup danışanlarla çalışırken terapistlerin uyanık olması gerekir. Onları kontrol edip kullanabilirler, herkese yaptıkları gibi. Bu durum sosyopatik kişilik içinde geçerlidir. Bunlar terapiye çok dirençlidirler. Hatta terapi, terapistin kullanılıp işlendiği bir oyun gibi algılanır. Belirtici Yönelimler: Bu insanlar kendilerini güvende hissetmek için, sahip oldukları şeyleri arttırmaya çalışırlar. Bunlar sadece maddi değildir. Fikir ve düşünce niteliğinde de olabilir. Bu tür danışanlarla çalışan terapist için, danışanın kendi ön gördüğü duvarları yıkmaya çalışmak, oldukça tehdit edici bir terapi tarzıdır. Şüphe ve korku içinde yakınlık kurmaktan kaçınırlar. Özel duygu ve düşüncelerini açmaları oldukça güçtür. Terapistin güven verici bir ilişkiyi sağlaması zaman alıcıdır. Pazarlayıcı Yönelimler: Popüler olan neyse buna sahip olarak kendilerini satmaya çalışırlar. Bu kişiler ile çalışan danışmanlar, kendilerini pazarlamak için çaba gösterdikleri duruma değer olup olmadığını sorgulamalıdırlar. Kendilerinin özel olduğunu değil, bir sürü şeyden bir tanesi olduğunu vurgular gibidirler. Aslında bu kişiler diğer insanlarla içten ilişkiler kuramadıkları için, güven duygusunu yaşayamadıkları için bu tarzda davranırlar. Bu kişiler yabancılaşmadan ve kendilerine ait değerli bir şeye sahip olmamaktan yakınırlar. Üretken Yönelimler: Bu insanlar kendilerini gerçekleştirme kapasitelerini sonuna kadar kullanırlar. Bir anlamda terapinin amacı diğer 4 tipi bu yönelime getirmektir. Psikolojik danışma ve terapinin özgün tekniklerinin yanı sıra Fromm, serbest çağrışım ve rüya analizini de vurgular. Ancak Fromm, terapi tekniklerini pek fazla açıklamamıştır. Onun kuramı, danışmanlar için temel insan gereksinimlerini anlamada önem taşır.