B : 105 9.` . 1953

advertisement
B : 105
9.' . 1953
nazariyelerine göre suç sayılan fiiller müphem
olmamalı, sarih, açık olmalı. Vatandaş bilecek;
hangi nevi ef'al suçtur, işlemesin, kaçınpın,
sulh zamanında millî menfaate aykırı hareket
dediniz mi, çok partili hayatta serbest bir si­
yâsi faaliyete engel ihdas edecek sübjektif
takdirlere yol açabilir.
Bir var istiyerek yapar, bir var istemiyerek
sübjektif takdirlerle millî menfaatlere muhalif
hareket etti diye vatandaş mahkemeye kolaylıkla
sevkedilebilir, neticede beraet eder ama, bir va­
tandaşı demokratik nizam içinde indî takdirlerle
mahkemeye göndermek ne dereceye kadar doğru­
dur? Fazla olarak hâkimi tabiîsine gönderilmiyor,
hâkimi tabiîsine gitmek Anayasaların esaslı
prensibidir. Hâkimi tabiîsine de gitmiyor, aske­
rî mahkemeye gönderiliyor.
Siyasi, askerî mahkeme, tek parti devrinde
ihdas edilmiştir. Belki lüzumlu belki de müba­
lâğa edilen bir lüzuma müsteniden tesis edil­
miştir ; ama bugünkü nizam içinde bunun yeri
yoktur, ilim Komisyonu bunu da söylüyor :
Hakkı kaza, bağımsız mahkemeler tarafından
yürütülür. Askerî mahkemeler, bağımsız hal­
de değildir. Bunun da düzeltilmesi lâzımgelir.
[Bizim gerek askerî mahkemelerde, gerek niza­
mi mahkemelerde en büyük teminatımız, nakd­
inin temiz, yüksek vicdanıdır. Bunu dün de
başka vesile ile söyledim. Fransız hâkimine
gerçek teminatı sağlamak için Anayasasında
teşriî statü derpiş etmeye mecbur olmuşlar. Be­
nim hâkimim de bu teminata lâyıktır. Gerçek
istiklâl böyle hâkimlerden hiçbir suretle esirge. nemez. Askerî hâkimlere de Anayasanın hü­
kümleri dâhilinde bağımsızlıkları, istiklâlleri
ve teminatları sağlanmak ister.
Sulh zamanında mdllî menfaate zarar veren
hareket diye Hükümetin fiilî hareketlerini tenkid edenlerin mahkemeye şevki mümkün. Bu­
nu bir de siyasi askerî mahkeme sistemi ile foirleştirdindz mi, bunun demokratik bir nizam
içinde müdafaasına imkân yoktur.
Bu, bir başka endişe daha vermektedir. Se­
çimlerde muhalefetin serbest siyasi faaliyetini
sekteye uğratması gayrivârit addedilemez. Mdsalleri de olduğu için gayrivârit addedilemez.
Ara seçimlerinde Bilecik'te namzetliğini vaze­
den partimizdn genel sekreteri bir beyanname­
sinden dolayı askerî mahkemeye sevkedilmiştir.
öeçim bittikten sonra askerî mahkemede beraet
O :2
etmiştir. Demokrat P a r t i ; iktidarı, dürüst su­
rette tatbik edilen yeni Seçim Kanunu dle ka­
zanmıştır. Bu 161 nci madde biz iktidarda iken
tatbik edilmiyordu. Böyle bir şey sonradam, nere­
den, nasıl çıktı ise çıktı. Muhalfetin bu konuda
haklı endişeleri tatmin edilmeli. Semi Bey baş­
ka endişelerle diyor ki, kökü dışarda, memle­
ket menfaatleri aleyhine çalışanlar vardır. Mi­
sal olarak da işte Barışseverler, Birleşmiş Millet­
lerin Kore harekati için beyanname neşretmdşlerdir.
Aziz arkadaşlarım, mühim elan şu: Demek
ki, suç unsurunun malûm olmaması, yani suç
addedilen fiilin sarih olmaması, müphem olması
yüzünden vatanperverlerle vatan aleyhine faali­
yette bulunanlar yanyana aynı maddeye göre ay­
nı mahkemeye verilmektedirler. Reva mı bu?
Reva mı? Ve o vatanperverler neticede de niha­
yet beraet etmenin huzuruna kavuşmaktadırlar.
Ama aradan seneler geçmektedir. Ben geçenlerde
genç bir avukat arkadaşla görüştüm, partiye gel­
mişti. Askerî mahkemeye çok evvel sevketmişler.
Nihayet beraet ettim dedi. Ama bir sene uğ­
raşmış.
F E R l D MELEN (Van) — 500 köylüyü şev­
kettiler.
FAÎK AHMED BARUTÇU (Devamla) —
Şimdi mühim olan şu: enternasyonal hukuk saha­
sındaki inkişaflar o kadar ilerilemiştir kî, başka
memleketlerin Millî kanunlarında dahi bu inki­
şaflara intibak bakımından tadiller derpiş edili­
yor, geçenlerde Holân,da Anayasası bu sebeple
tadil edilmiştir.
Birleşmiş milletlerce karar verilmiş ve sonra
millî meclislerince karar verilmiş, bir yerde
muharebe patlamış; müşterek cephe kurulmuş
oradaki askerin maneviyatını mukavemetini kır­
mak için, sarf edilen faaliyetler karşısında cü­
rüm unsura belli hüküm koymak başkadır, bu
yüzden müphem fiilleri suç addetmekte devam
edip vatanperverliğini tazip eder durumu mu­
hafaza etmek başkadır. Tenkidler başkadır, un
surları açık belli suçlar başkadır. •
Biz samimî olarak bu antidemokratik kanun­
ları ayıklıyalım demişizdir. Aziz arkadaşım ka­
bul etmeli ki, Barutçu'nun teklifi arzettiğim se­
bepler dolay isiyle hakiki bir lüzuma dayanmak­
tadır. Arkadaşım bizim endişelerimizin varit ol­
maması iktiza edeceğini söylüyor, Ama varit:
— 424 —
Download