TBMM B : 19 24 . 12 . 1991 O : 1 kazanacağız, en ucuz üretim bizde

T.B.M.M.
B : 19
24 . 12 . 1991
O:1
kazanacağız, en ucuz üretim bizde olacak, ihracat patlaması olacak, zengin vatandaş ve zen­
gin devlet gerçekleşecek, faiz ve tekelin sebep olduğu işaretler kalkacak, iç ve dış borçlar art­
mayacak ve bağımsız olacağız. Ancak, deminden beri saydığımız hususların ortadan kaldırıl­
ması için;' şu, on tane ilaca sarılmaktan başka çare yoktur.
İRFAN DEMİRALP (Samsun) — Sayın Başkan, on dakika geçti.
BAŞKAN — Sayın Erbakan, konuşmanızı lütfen bitiriniz.
NECMETTİN ERBAKAN (Devamla) — Topluyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN — Lütfen, efendim...
NECMETTİN ERBAKAN (Devamla) — Önce, adil düzene geçeceğiz, sonra millî görüşe
geçeceğiz; israf kalksın, sömürülmeyelim. Ondan sonra, irfanlı insan yetiştireceğiz. Biz, evla­
dımızı, sofrasından düşen ekmek kırığını toplamayı ibadet sayan bir insan olarak yetiştirmedikçe israfı önleyemeyiz. Maddî kalkınma, manevî kalkınmasız olamaz. Bundan başka, ba­
ğımlılık ve sömürülmeye son vermek ancak millî görüşle mümkündür. Heyecan, inanç ve ham­
le ruhu; plan, disiplin organizasyon, takip ve sonuçlandırma... Türkiye'nin en çok muhtaç ol­
duğu konu budur. Millî, güçlü, süratli ve yaygın kalkınma stratejisinin tatbiki ile birlikte, ağır
sanayi hamlesinin bir an evvel, geciktirilmeden başlaması gerekir ve bütün bu gelişmemize pa­
ralel olarak da, Müslüman ülkelerle işbirliğimizi geliştirmeliyiz. Avrupa kapılarında dolaşaca­
ğımıza, İslam birliğini kurmalıyız. Bakınız, sadece beş tane Körfez ülkesinin on yıllık ithalatı
ile ihracatı arasındaki gelir fazlalıkları 500 milyar doları bulmaktadır. Dış borçlardan kurtul­
manın çaresi de İslam birliğini kurmaktır.
Bu sebeplerden dolayı sözlerimi şu şekilde bağlıyorum ve Hükümete sesleniyorum : Bu
toplantıda maksat şudur : "Arkama düşün, bu meselelerinizi ben çözeceğim. Enflasyon mu...
Ben halledeceğim. İşsizlik mi... Ben halledeceğim" dediler. Sonra buraya geldiler ve "bu, Meclisin
işidir, hep beraber halledelim" dediler. Biz, bu daveti samimiyetle kabul ediyoruz ve faydalı
olmak için bu konuşmayı yaptık. Onun için, kendilerine şunu söylüyorum : Bakın, vakti, 35
gün geçirdiniz. Bundan sonraki vakti de sakın böyle, lıeyetlermiş, zammış, gibi uygulamalarla
geçirmeyin. Bu, 35 gün esnasında hayır sahasında ne yaptınız, hangi irsafı önlediniz, hangi
sömürüye mani oldunuz, hangi istihdam projesini yürürlüğe koydunuz? Müteşebbislerin hare­
kete geçmesi ve işsizliğin önlenmesi için ne yaptınız? Faiz ve verginin pranga zincirlerini kır­
mak için ne yaptınız? Lütfen, bu ölçülerle yaptıklarınızı kontrol ediniz.
Bu konuşmamızla size yapmak istediğimiz fayda ve hizmet odur ki, gelin, yukarıda size
arz ettiğimiz on tane ilacı inceleyin ve benimseyin. Bu yolda ne yaptıklarınızla kendinizi ölçün
ve kontrol edin. Günleri boşa geçirmeyin, ciddî olun, ilmî olun, kendinizi işe verin; eyyamcılığı
bırakın. Böylece, zulme hizmet yerine, milletin saadetine hizmet edin.
Hepinizi, Refah Partimiz Grubu adına, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum; Cenabı Hak'­
tan, milletimize, bugünkü dertlerden en kısa zamandan kurtulmayı nasip etmesini diliyorum.
Hepinize teşekkür ederim. (RP ve ANAP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Erbakan.
Sayın milletvekilleri, söz alan sayın hatiplerin isimlerini tekrar okuyorum : Doğru Yol Partisi
Grubu adına Sayın Tunç Bilget, Sosyaldemokrat Halkçı Parti Grubu adına Sayın Algan Haaloğlu, Anavatan Partisi Grubu adına Sayın Ekrem Pakdemirli.
Şahısları adına söz alan sayın milletvekilleri : Adnan Kahveci, Mahmut Kılıç, Alparslan
Türkeş, Nami Çağan, Mustafa Dağcı, Kamer Genç.
— 141 —