T.B.M.M. B : 108 3 1 . 5 .1994 O :1 mm gereği gibi yapılmaması, bilinçsiz taşınması ve taşıma aracında acil yardımın yapılamaması, ölüm oranlarını artırmaktadır. İstatistiklere göre, ölümlerin yüzde 10'u kazadan sonraki ilk 5 daki­ ka içinde, yüzde 50'si ise ilk yarım saat içinde meydana gelmektedir. Sürücülerin ve trafik polisle­ rinin ilk yardım bilgileri yetersizdir. İlk yardımdan bahsetmişken, bir süre önce televizyonda izlediğimiz bir olayı nakletmek isti­ yorum: Antalya'daki bir toplantı sırasında, toplantıya katılanlardan biri kalp krizi geçiriyor. O sı­ rada kameralar bunu çekiyor; kimse ne yapacağını bilmiyor ve bu arada birisi kalp masajı yapma­ ya başlıyor. Oysa, kalp masajı, kalp tamamen durduktan sonra ve çok iyi bilen biri tarafından ya­ pılmalıdır. Kalp krizi geçiren birine kalp masajı yaparsanız, kalbin ritmi bozulur ve durmasına ne­ den olur. Nitekim, kalp krizi geçiren o adam orada hayatını kaybetmiştir. Evet, bu, binlerce örnek­ ten sadece biridir. Özellikle, trafik kazalarından hemen sonra bu müdahaleler yapılabilse, ölüm ora­ nında büyük oranda düşme meydana gelecektir. Peki, çözüm nedir, ne yapılmalıdır; her şeyden önce, cezalar daha caydırıcı bir hale getirilme­ li ve her yerde denetimin varlığı hissedilecek duruma gelmelidir. Artık, bir sürücü, her köşede ken­ disinin denetlendiğini bilmeli, yaptığı yanlış hareketin sonucunda görevlilere yakalanacağının ve bunun sonucunda da oldukça yüksek bir ceza ödeyeceğinin bilicinde olarak trafiğe çıkmalıdır; o za­ man çok daha dikkatli olacak, kuralları çiğnemekten kaçınacaktır. Bu ceza ve denetim konusunda, ülkemizin en önemli hastalıklarından biri de hatırlı sürücüle­ rin varlığıdır. Denetimlerde veya cezaî işlemlerde "seni sürdürürüm, meslek hayatın biter" gibi teh­ ditlerle karşılaşan ve bunun gerçekleştiğini gören trafik görevlilerinin, işlerini ne derece rahat ya­ pabilecekleri de malumdur. Öncelikle, herkesin kanunlar önünde eşit olduğu ilkesini kanun kitap­ larından çıkarıp gerçek hayata uygulayabilmeliyiz. Herkese farklı kanun uygulanırsa, elbette, başı­ bozukluk, disiplinsizlik meydana gelir. Hatta, hata yapan bir milletvekiline ve üst düzey görevlile­ re bile ceza yazılabilmeli, geçiş üstünlüğünü haiz araç ve kişiler yeniden düzenlenmelidir. Yıllar­ dır mangalda kül bırakmayan insan hakları savunucuları aslan sosyaldemokratlar birbuçuk yıldır iktidar ortağı olmalarına rağmen, bu konuda da henüz bir adım atabilmiş değildirler. EYÜP AŞIK (Trabzon) - İkibuçuk yıldır... ERCAN KARAKAŞ (İstanbul) - Sekiz yıldır siz ne yaptınız?!. EDİP SAFDER GAYDALI (Devamla) - . . . Ne demişler: Koltuk tatlıdır. Yapılacak bir diğer önemli şey ise çok etkili bir trafik eğitimidir. Okul öncesi çağdan başlaya­ rak, okul döneminde de devam eden bir trafik eğitimi sürdürülmelidir; sürücü kursları çok yakın­ dan denetlenmelidir. ERCAN KARAKAŞ (İstanbul) - Aslan ANAP'lılar, sekiz yılda bu konuda siz ne yaptınız? Trafikte hiç bir şey değişmedi. EDİP SAFDER GAYDALI (Devamla) - Sekiz yılda bizim yaptığımızı ikibuçuk yılda perişan ettiniz. Ülkeyi 2 sente muhtaç hale getireceksiniz. Bence, ehliyet için başvuranlara göz muayenesi gibi psikolojik muayene ve testler yapılması da zorunlu olmalıdır. Bugün pek çok kişinin komplekslerini hızlı ve tehlikeli araba kullanarak tat­ min etmeye çalıştığını üzülerek müşahede ediyoruz; pek çok kaza da bu nedenle meydana geliyor. Karayolları çok güzel bir uygulama başlattı; yol kenarında görüyorsunuz "içinizdeki trafik canava­ rına uymayın" gibi uyan levhaları asılmış. Gerçekten de, her insanın içinde bir trafik canavarı ya­ şamaktadır. Bu canavarı kontrol altına almadığınız zaman, işte şu anda olduğu gibi, büyük trafik I - 213 -