SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER Üç Boyutlu Böbrek Nakli Yapıldı Akdeniz Üniversitesi uzmanları Türkiye’de ilk kez iki hastaya üç boyutlu kamera yardımıyla kapalı böbrek nakli ameliyatı gerçekleştirdi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Türkiye’ de ilk kez uygulanan bir laparoskopi yöntemiyle, vericinin böbreği 3 boyutlu ameliyatla alındı. Sistem sa- yesinde verici sabah böbreğini verip, öğleden sonra taburcu oluyor. Üniversiteye bağlı Tıp Fakültesi Hastanesi’nde düzenlenen basın toplantısına Organ Nakli Merkezi Müdürü Doç.Dr. Ayhan Dinçkan, Yrd.Doç.Dr. Ayhan Mesci ile Op.Dr. Birkan Bozkurt katıldı. Doç.Dr. Dinçkan 3 boyutlu kamerayla böbrek naklinin ilk defa kendileri tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, “Bu sistem Single Port Donör Nefrektomi (tek delikten böbrek nakli) yöntemi ile böbrek ameliyatı anlamına geliyor. Bu sistemle; hastanın karnına 4 boru yerleştiriyoruz. Hastanın karnına 3-3.5 santi- metrelik tek bir delik açılıyor, böbrek de buradan çıkarılıyor. Bu yöntemi bu hafta iki hastamızda uyguladık. Hastalar çok mutlu. Alıcıların ameliyat yaraları da 5 santimetre civarında oldu. Açık ameliyattan hızlı oluyor. Tek delikten böbrek nakli, ameliyat süresini 10 dakika kısalttı. İlerleyen dönemde bu süre daha da kısalacaktır. Güvenlik hissi bizim daha hızlı hareket etmemizi sağlıyor” dedi. Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Ayhan Mesci de bu yöntemin kullanılmasıyla birlikte donör sayısında ciddi bir artış olacağını kaydetti. Aile Hekimleri İllerde Hazırlanacak Havuzdan Nöbet Tutacak Sağlık Bakanlığı, illerdeki farklı uygulamalar üzerine aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına nöbet düzenlenmesine açıklık getirdi. Alınacak tedbirlere rağmen personel ihtiyacının sürmesi halinde aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarından nöbet hizmetlerinde yararlanılabilecek. Bir süre önce aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet öngören yasanın uygulamasına yönelik düzenlemeye giden Sağlık Bakanlığı, illerdeki farklı uygulamalar üzerine, bu personelden hangi durumlarda nöbet hizmetlerinde yararlanılabileceğine açıklık getirdi. Sağlık Ağustos 2012 Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun, illere gönderdiği genelgede, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu çerçevesinde hizmet veren aile hekimleri ile aile sağlığı elemanlarına, yapılan yasal düzenlemeyle ‘’İhtiyaç ve zaruret hasıl olduğunda haftalık çalışma süresi ve mesai saati dışında’’ nöbet yükümlülüğü getirildiğine dikkati çekti. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesiyle ilgili esaslar daha önce bir genelgeyle duyurulmasına rağmen, illerde farklı uygulamaların devam ettiğini bildiren Tosun’un illere gönderdiği genelgeye göre, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına nöbet yazılmadan önce şu yol izlenecek: Nöbetler, başhekim yardımcılaActual Medicine rı ve bütün uzman hekimler dahil, sağlık kurumunda görevli tüm hekimler ve yardımcı sağlık personelinin dahil edildiği havuzdan hazırlanacak nöbet listeleri doğrultusunda yürütülecek. Hizmetin, sağlık kurumunun kendi personeliyle sürdürülememesi durumunda öncelikle ildeki diğer sağlık kurumlarından görevlendirme yapılacak. Buna rağmen, nöbet için ilave sağlık personeline ihtiyaç duyulması halinde, il halk sağlığı müdürlükleriyle koordine edilmek suretiyle aile hekimliği hizmetlerinde aksamaya meydan verilmeden aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarından da nöbet hizmetlerinde yararlanılabilecek. 59 SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER Bilim Dünyası 2. Kupa Terapisi Sempozyumu'nda Bir Araya Gelecek Beş bin yıldır farklı kültürlerden birçok toplumun, rahatsızlıkların iyileştirilmesinde geleneksel bir tedavi usulü olarak kullandığı Kupa Terapi- si, 28-29-30 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan II. Uluslararası Kupa Terapisi Sempozyumu’nda tartışılacak. Hipokrat’tan günümüze Osmanlı, İslam ve Çin tıbbında yer etmiş olan Kupa Terapisi bilimsel bir ortamda tartışmaya açılıyor. “Kanıta Dayalı Geleneksel Tıp” temasının altında Kupa Terapisinin anlatıldığı sempozyuma ABD, Almanya, Finlandiya, İsviçre, Avustralya, Hindistan, Nijerya gibi ülkelerden birçok uzman ve bilim adamı katılacak. Toplantı 3 gün boyunca dünyanın dört bir yanından uzman ve bilim adamlarını ağırlayacak. Etkinlikte yaklaşık 5 bin yıldır tarihin en etkili ve yaygın uygulanan tedavi yöntemlerinden birisi olan Kupa Terapisi’nin bilimsel anlamda yararları ve hastalıklara göre uygulanma teknikleri aktarılacak. Tedavi yöntemlerinin yanı sıra, hastalıklardan koruyucu yöntemler hakkında da sunumlar olacak. Etkinliğe Finlandiya’dan katılacak olan Prof.Dr. Osmo Hanninen “Finlandiya’dan Geleneksel Tıp Uygulamaları”nı, Dr. Andreas Michelson ise “Almanya’dan Doğal Tıp Uygulamaları”nı anlatacak. Bunun dışında Prof.Dr. Ayten Altıntaş, “Osmanlı da Kupa Tedavisi” hakkında merak edilenleri aktaracak. Sempozyuma doktorlar, sağlık profesyonelleri, akademisyenler ve kupa terapisine ilgi duyanların katılması bekleniyor. 350 Milyon İnsan Dünya Cerebral Palsy İçin 1 Dakikasını Ayırdı Dünya çapında yaşayan 17 milyon Cerebral Palsy (CP)’li insan, kendilerine temas eden 350 milyon insandan yalnızca 1 dakikalarını ayırarak dünyalarında bir fark yaratmalarını istedi. Kampanya kapsamında, CP’li birey ve ailelerinden 1 dakika uzunluğunda bir video veya metin şeklinde sunulacak yaratıcı proje ve önerilerini, www.Worldcpday.org web sitesindeki “post an idea” linkinin altına paylaşmaları istendi. Önerilerin; sos60 yal kaynaşmaya, innovasyona veya destekleyici teknolojik çözümlere yönelik olması koşulu aranıyor. TSÇV, Türkiye’deki Cerebral Palsy’li birey ve ailelerini; kampanya için önerilerini paylaşmaya, tüm Türkiye’yi ise oy vermeye davet etti. Başvuru ve oylama ile ilgili detay bilgilere TSÇV web sitesi (www.tscv. org.tr), You Tube, Facebook ve Twitter sayfalarından (tscv1989) ulaşıldı. Her yıl Eylül ayının ilk Salı günü olarak belirlenen ve bu yıl da 4 Eylül’e denk gelen “World CP Day” kapsamında başlatılan kampanyanın adı “Change my World in 1 minute” (1 Dakikada Dünyamı Değiştir) olarak belirlendi. Cerebral Palsy (CP) alanında toplumda farkındalık Actual Medicine yaratan çalışmalara imza atan Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV), Amerika ve Avustralya’da başlatılarak hızla dünya ülkelerine yayılan “World CP Day” (Dünya Cerebral Palsy Günü) farkındalık kampanyasına Türkiye’de öncülük etti. Siteye yazılan fikir ve öneriler ise, 4 Eylül 2012’den itibaren Eylül sonuna kadar CP’li bir insanın hayatında fark yaratmak için sadece 1 dakikasını ayıran herkes tarafından okunup oylanabilecek. En çok oy alan öneriler ise; Eylül ayı sonunda Paris’te düzenlenecek uluslararası CP panelinde ilan edilecek. Bilimsel yönden de ele alınacak fikirlerin gerçekleştirilebilmesi için çalışmalara başlanacak. CP’li yaşamı kolaylaştırmaya Ağustos 2012 SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER yönelik bu büyük adım ile CP’li bireyler, “Biz de varız” diyerek, dün- yaya seslerini duyuracaklar. Ortaya çıkabilecek binlerce yaratıcı proje ve öneri CP’li bireylerin hayatlarını kolaylaştıracak. Ertesi Gün Hapları Doğum Kontrol Yöntemi Değildir Kürtaj tartışması doğum kontrol yöntemlerine olan ilgiyi artırırken dikkatler ‘ertesi gün’ haplarına çevrildi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Prof.Dr. Sezai Şahmay yaptığı açıklamada, ertesi gün haplarının bir doğum kontrol yöntemi olmadığını ifade etti. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sezai Şahmay ertesi gün haplarının, hormon içermeleri nedeniyle, kadın doğasına uygun olmayan rastgele bir zamanda alınmasının hormonal dengeyi bozabileceğini ve buna bağlı olarak, bazı olumsuz etkilerinin de olabileceğini belirterek; “Ertesi gün hapının her ilişkiden sonra alınması mümkün değildir, ayda ancak 1 kez uygulanabileceği öneril- mektedir. Bir başka ifade ile zorunlu hallerde kullanılabilecek, kürtaja benzer bir uygulamadır” dedi. Hapların da mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini vurgulayan Dr. Şahmay, hapların etkili olabilmeleri için ilişkiden sonra ne kadar erken alınırsa etkisinin o kadar güçlü olabileceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “İlk 12 saate ilk tabletin alınması halinde etkinlik %95 kadarken, daha sonra bu etki hızla azalır” dedi. Dr. Şahmay ayrıca doktor kontrolünde düzenli doğum kontrol hapı kullanımının yumurtalık ve rahim kanserine yakalanma riskini de büyük ölçüde azalttığına dikkat çekti. Doğum kontrol haplarının Türkiye’deki kullanım oranlarını da belirten Dr. Şahmay; gelişmiş ülkelerde yüzde 20- 50 oranında değişen bir kullanım oranı olan doğum kontrol haplarının Türkiye’deki kullanım oranı ise sadece yüzde 8 olduğunu söyledi. Ertesi gün hapları ile doğum kontrol haplarının karşılaştırılmasının doğru olmadığını söyleyen Prof.Dr. Sezai Şahmay; çok düşük dozlarda hormon içeren modern doğum kontrol haplarının sadece gebeliği engellemediğini ve kadınlara yararlı pek çok etkisinin de olduğunu ifade etti. Doğum kontrol haplarının gebeliği %99 oranında engellemenin yanı sıra âdet düzensizliği, âdet kanamalarının ağrılı olması, sivilce, fazla kıllanma, saç dökülmesi, âdet kanamalarının fazla olması ve âdet öncesi sendromu gibi sıklıkla rastlanan şikâyetlerin tedavisinde de kullanıldığını ifade etti. Romatizmaya İnat Durmasın Hayat! Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği tarafından hareket temalı bir fotoğraf yarışması düzenleniyor. Romatoid artrit ve ankilozan spondilit hastalarının gündelik hayatta karşılaştıkları zorluk ve engellere dikkat çekmek için 2010’dan beri Ağustos 2012 Romatoid artrit (RA) ve ankilozan spondilit (AS) hastalarının hareket kısıtlılığı nedeniyle gündelik hayatlarında karşılaştıkları zorlukları ve engelleri konu alan, hayatın içinden karelerle ''Hareket'' ve “Hareket Kısıtlılığı” olgularına dikkat çekmek ve bunları sanatsal bir formda kurgulayarak yeniden yorumlamak amacıyla düzenlenen fotoğraf yarışmasının son başvuru tarihi, 20 Eylül 2012 olarak belirlendi. “RomatizActual Medicine maya İnat Durmasın Hayat’’ fotoğraf yarışması ile romatoid artrit ve ankilozan spondilit hastalarının hayatlarında sınırların çizilmesine neden olan engeller üç farklı objektiften yansıtılacak. Yarışma, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da romatoid artrit ve ankilozan spondilit hastalarının mücadelesinin en yakın tanığı olan romatoloji, ortopedi ve travmatoloji ile fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı doktorların, hemşirelerin ve Pfizer çalışanlarının katılımıyla gerçekleşecek. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, 61 SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER Romatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Hamuryudan ile birlikte yarışmanın jüri üyeleri arasında Mustafa Altıoklar, Muammer Yanmaz, Mehmet Turgut ve Koray Peközkay gibi sinema, basın ve fotoğraf dünyasının önemli isimleri bulunacak. Yarışmanın sonuçları, bu iki has- talığa dikkat çekmek amacıyla yarışma sonrasında yapılacak basın toplantısıyla duyurulacak. Ödül töreni ve ilk sergi ise Ulusal Romatoloji Kongresi’nde gerçekleştirilecek. Sanofi, ORIGIN Çalışmasının Sonuçlarını Açıkladı Sanofi, 6 yıldır devam eden ve dönüm noktası niteliğindeki ORIGIN adlı (Başlangıç Glarjin Müdahalesi ile Sonuç Azaltımı) çalışmanın sonuçlarını açıkladı. Çalışma bulguları Amerikan Diyabet Birliği'nin 72. Bilimsel Toplantısı'nda sunuldu. Sonuçlara göre, (insulin glarjin [rDNA kökenli] enjeksiyon)’un standart bakım ile karşılaştırıldığında tedavi süresince kardiyovasküler (KV) sonuçlar üzerine anlamlı olarak pozitif veya negatif bir etki göstermediği bildirildi. Ayrıca sonuçların, insülin glarjinin pre-diyabetten tip 2 diyabete olan gelişimi yavaşlattığını ve insülin glarjin kullanımı ile artmış kanser riski arasında bir ilişki olmadığına işaret ettiği belirtildi. McMaster Üniversitesi, Hamilton, Ontario/Kanada'da çalışan ve ORIGIN çalışmasının Baş Araştırmacısı olan Dr. Hertzel Gerstein konuyla ilgili şunları söyledi: "Şimdi, gelecekteki sağlık sonuçları ile ilgili olarak, insülin glarjin hakkında diğer herhangi bir şeker düşürücü ilaca nazaran daha fazla bilgiye sahibiz. Özellikle, mükemmel glisemik kontrolü korumakta, disglisemi ilerlemesini yavaşlatmakta ve uzun dönemli hiçbir ciddi sağlık etkisi bulunmamaktadır. Dahası, akademik olarak öncülük edilen ve analizi yapılan bu çalışma, endüstri ve akademi arasındaki işbirliğinin mükemmel bir örneğidir." Sanofi Global Diyabet Medikal İşler Başkan Yardımcısı Dr. Riccardo Perfetti de şunları kaydetti: "Pre-diyabet ya da erken dönem tip 2 diyabetli ve yüksek kardiyovasküler riskli hastalarda, ORIGIN uzun bir zaman süresince, normale yakın düşük ve istikrarlı HbA1c düzeylerini korumanın ve pre-diyabetten diyabete gelişimin potansiyel olarak geciktirilmesinin mümkün olduğunu göstermektedir. Sanofi, diyabet ve uzun dönemli glisemik kontrolün etkisinin anlaşılmasını daha iyi hale getirmek için önemli bir katkı olarak bu çalışmaya sponsor olmaktan gurur duymaktadır." Sanofi Global Diyabet Kıdemli Başkan Yardımcısı Pierre Chancel ise konuyla ilgili şunları söyledi: "Bu son derece önemli uzun dönemli çalışmayı mali olarak destekleme taahhütümüz, diyabeti tedavi etmek ve anlamak için yeni yollar belirlemeye yardımcı olma hedefimizi örnekliyor. Sanofi'nin ORIGIN gözlemlerini ilave iki yıl daha uzatacağını söylemekten mutluluk duyuyorum. Tüm bu veriler, 47 milyon üzeri gerçek yaşam hasta - yıldaki ve klinik geliştirme programlarındaki 80.000 katılımcıyı içeren 10 yılı aşkın klinik deneyimdeki kapsamlı insülin glarjin [rDNA kökenli] enjeksiyon bulgularının üzerine eklenecektir." Türk İlaç Sektörü Son 10 Yılda İki Kat Büyüdü Kimya sanayinin en önemli alt sektörlerinden biri olan Türk ilaç sektörü, son yıllarda hızlı büyüme rakamlarıyla dikkat çekiyor. Yüksek katma değer yaratan sanayilerin başında gelen sektör, 10 yıl öncesine göre yaklaşık iki kat büyüyerek 15 milyar 62 liralık pazar büyüklüğüne ulaştı. Türkiye’de sağlık sisteminde yaşanan dönüşüm ile birlikte hizmet kalitesi yükselip pazar büyürken, diğer yandan yerli ilaç üreticisinin yaşadığı sorunlar da artıyor. Maliyetlerin giderek artması, buna rağmen ilaç fiActual Medicine yatlarının eski rakamların da altına düşmesi nedeniyle iç pazarda zora giren üretici, çareyi ihracatta buldu. İlaç ihracatı son beş yılda yüzde 58,6 oranında artış gösterdi. Geride bıraktığımız yılda, ilaç sektöAğustos 2012 SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER rü en fazla ihracatı Almanya, Irak ve İsviçre’ye yaptı. İngiltere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Slovenya, Belçika, Azerbaycan - Nahcivan, ABD ve Cezayir de ilaç ihracatı yapılan ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Büyük ölçekli şirketlerin hakim olduğu ilaç sektöründe şu an yaklaşık 300 firma faaliyet gösteriyor. En fazla ciroya sahip ilk 20 firma pazarın yüzde 65’ini elinde tutarken, ilk 50 firmanın toplam pazar payı yüzde 85’i buluyor. Türkiye’deki yıllık 1,6 milyar kutuluk ilaç tüketiminin yüzde 80’i yerli üretimle karşılanıyor. Değer bazında bakıldığında ise sektördeki yerli ve ithal üretim oranı yüzde 50’ler dolayında. Türkiye, doğal kaynaklarının zenginliği ve hızla büyüyen pazarı göz önüne alındığında yeni yatırımlar için ciddi bir potansiyel taşıyor. Yeni teşvik sistemiyle birlikte bu alanda atılacak adımların sektörün gelişimine ve ihracatına büyük katkı sağlaması bek- leniyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, kimya sektörünün önemli alt sektörlerinden biri durumundaki ilaçta, son yıllardaki ihracat artışlarının dikkat çekici olduğunu ancak Türkiye’nin bu alandaki potansiyelinin yüksekliği göz önüne alındığında, katma değer artışının sağlanmasıyla birlikte ihracatın da ivme kazanacağını dile getirdi. Akyüz, ilaç sektörünün son 10 yılda ciddi bir mesafe aldığını ancak üreticilerin gelecekte var olabilme konusunda belirsizlikler yaşadıklarının altını çizerek, “Kamu sağlık hizmetlerindeki gelişme sektöre büyük katkı sağladı. Sunulan hizmet kalitesinde de bir iyileşme söz konusu. Ancak tüm gelişmelere rağmen; üretim maliyetleri artarken ilaç fiyatlarının düşük kalması, ruhsatlandırma ve geri ödeme süreçlerindeki gecikmeler ile patent - fikri haklar konularında yaşanan zorluklar sektörü büyük ölçüde etkiliyor. Bu sorunların çözümüne yönelik adımların atılması ve yerli üretimin teşvik edilmesi, Türk ilaç sektörünü büyütürken, ihracata da ivme kazandıracaktır” şeklinde konuştu. Hayat Kurtaran Teknoloji Hayat Kurtaran Ürünler Otomatik Eksternal Defibrilatör: CardiAid Otomatik Eksternal Defibrilatör, ani kalp durması vakalarında hastayı yaşama döndürebilecek elektroşokun, olay yerinde ve ilk birkaç dakika içinde uygulanabilmesi için geliştirilmiş taşınabilir kalp şok cihazı. Temel yaşam desteği (suAğustos 2012 ni solunum ve kalp masajı) ile OED kullanım bilgisine sahip kişiler tarafından güvenle kullanılabiliyor. Kullanıcıyı sesli ve görsel komutlarla yönlendiren cihazın kullanımı son derece kolay ve güvenli. Kalp ritmini analiz ederek hastanın elektroşoka ihtiyacı olup olmadığını belirliyor. Şokun gerekli olduğu durumlarda otomatik olarak şoku hazırlıyor ve düğmeye basılması ile şoku uyguluyor. Şokun gerekli olmadığı durumlarda ise kesinlikle şok uygulanamıyor. CardiAid OED; okullar, spor merkezleri, iş güvenliği ve sağlığı uygulamaları, acil müdahale ekipleri ve deniz güvenlik önlemlerinin önemli bir parçası olan bir ilk Actual Medicine yardım cihazı. Ayrıca, acil tıbbi müdahale ekipleri, doktorlar, diş hekimleri gibi mesleği OED uygulaması gerektiren profesyonellerin de ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte. CardiAid Kalp Masajı Asistanı ise, ani kalp durması vakalarında kalp masajının hastaya en etkili ve sürekli olarak uygulanmasını sağlamak amacıyla geliştirilmiş, taşınabilir bir cihaz. Kullanımı oldukça kolay olan CardiAid Kalp Masajı Asistanı gerek acil yardım uzmanları gerekse ilkyardımcılar tarafından acil durumlarda kullanılabiliyor. Cihaz, hastanın göğsü üzerine konulduktan sonra, kalp masajı cihaz üzerine uygu63 SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN Kısa Kısa ... HABERLER lanıyor ve masajın göğüs kafesine zarar vermeden doğru derinlikte yapılması sağlanıyor. CardiAid Kalp Masajı Asistanı ayrıca kalp masajı eğitimlerinde uygulama aracı olarak da kullanılıyor. CardiAid CPR|Check Nabız ve Solunum Sensörü ise solunum ve nabzı algılayarak hastanın kalp masajı ve suni solunuma ihtiyacı olup olmadığı belirleniyor. Böylece ilkyardımcı, tüm ilk yardım otoritelerinin ve kılavuzlarının vurguladığı gibi, hastanın nabız ve solunumunu teşhis etmeye çalışmakla vakit kaybetmeden kalp masajı ve suni solunuma başlayabiliyor. Araştırmalara göre reanimasyona (kalp masajı ve suni solunum) ihtiyacı olan kişilerin sadece %14’üne reanimasyon uygulanıyor çünkü çoğu ilkyardımcı, doğru karar verme konusunda kendini yetersiz görüyor ve bu nedenle harekete geçmekten çekiniyor. Güncel Resüsitasyon Kılavuzu’nda ilk yardımcı ya da profesyonel hiç kimsenin, hastanın durumunu analiz etmek için 10 saniyeden fazla vakit kaybetmemesi gerektiği özellikle vurgulanmış durumda. Bu da CardiAid CPR|Check ile mümkün hale geliyor. Van'da Bir Dünya Oteli Açılıyor Van’da 1 Eylül tarihinde açıyor. 35 milyon dolarlık yatırımla Elite World Van Hotel’i hizmete sunan Elit Turizm, grubun zincir marka olarak büyüme hedefinin de ilk adımını atmış oluyor. Doğu’nun bilim, sanayi ve turizm merkezi olan Van yeniden hayata dönüyor. Dünyanın önemli uluslararası otel zincirlerinden ‘’Luxe Worldwide Hotels’’in üyesi ve THY Miles&Smiles program ortakları arasında yer alan Elite World Van Hotel, bu özellikleri ise Doğu’nun uluslararası oteli olarak Van’da yeni bir dönem açacak. İstanbul Taksim’ de 102 oda kapasitesi ile 4 yıldızlı ‘’superior’’ Elite World Prestige ve 245 odalı, 5 yıldızlı Elite World İstanbul otelleri ile benzersiz kalite anlayışını misafirlerine sunan Elit Turizm, Elite World Van Hotel’i 64 Kalite ve konforu ile Van’ın tek dünya markası olan Elite World Van Hotel şehir merkezinde konumlanarak, 3 suit, 2 kral dairesi olmak üzere toplam 230 oda ile hizmet verecek. En modern teknik ekipman ve teknoloji ile donatılmış 1200 kişi kapasiteli, tamamı gün ışığı alan 7 toplantı salonu ve 450 m2 büyüklüğünde balo salonu, “Executive Floor”, “Elite World Club Lounge” ve “Business Center” ile global iş dünyası içinde Van’ın bir ticaret merkezi olarak konumlanmasını sağlayacak. Geleneksel temaların modern mimariye entegre Actual Medicine edildiği Elite World Van Hotel, Türk misafirperverliğini lüks hizmet anlayışıyla yansıtacak. Yöresel kebap çeşitleri ve dünya mutfağından seçkin örneklerin sunulduğu “Tepe Ocakbaşı Restaurant”, günlük taze pasta çeşitleri ve kahve keyfinin mekanı “Coffee Company” ve müziğin ve eğlencenin adresi “One Bar” ile hizmet verecek. Meşhur Van kahvaltısı ile misafirlerini güne zinde ve mutlu başlatacak olan Elite World Van Hotel, farklı lezzetleri ve yöresel yemekleri ile de adından söz ettirmeyi hedefliyor. Ayrıca, Asya’nın usta şifalı elleri Thailand’lı masözleri, Türk hamamı, havuz, sauna keyfi ve buhar banyosu olanaklarının sunulduğu Fit Life SPA & Health Center, otel misafirlerine Doğu Anadolu’nun otantik atmosferinde yepyeni bir alternatif yaratıyor. Ağustos 2012