MT Meclisi B : 67 velâ 'bir kanun anlayışımı ve bir Devlet memu­ riyeti .anlayışını bu memlekette 'tesis edi!p vazi­ fesini yapanı takdir, yapmııyanı tecziye prensi­ bini yaşatmamız lâzımdır. Son olaylarda, Hü­ kümet dahi vazifesini yapmadığını, ihmal içe­ risinde . bulunduğunu burada ifade ettiğine gö­ re, böyle b'ir kanun anlayıişı henüz Hükümete hakim olamamıştır. * Partiler işin neresinde? Sayın arkadaşlarım. 19!4ı6 dam beri gelen parti 'hareketleri şöyle sey­ retti; Cumlhuriyöt Halk Partisi ile lâğvedilen Demokrat Partinin haricinde kurulan partiler de iki kader (geçirdiler. Birisi, varlıklarını ida<me etmekte ister kendi'hataları, ister (hâdisele­ rin. müşlkilâtı içerisinde muvaffak olamadılar, kâh kapandılar, kâh dağınık halde kaldılar, kâlh da 'memleketin dayanıklı olmıyan münev­ verleri tarafından kurulan partiler dağılmak suretiyle davacılarının bugün nerede olduğunu bilmek imkânı kalmadı. 'Bu da memleket için ayrıca bir inkisar mevzuu olmuştur;! -gelecek nesillerin üzerinde dikkatle duracağı bir ko­ nudur. Parti anlayışı şu şekle geleli yeniden: Tavşanlı'da bir vatandaş, bir gün bana, «öğ­ rendim fTahtakılıç, particiliğin ne demek ol­ duğunu.» diye kendine has bir halk tabiriyle, «kendi »ahlatını armut diye satabileceksin; başkaısınm armuduna, alhiat diyebileceksin.» İşte, Türkiye'deki parti zihniyeti. Da'ba bu çerçeve­ nin dışına çrkılaımaimıştır. O halde iç politika b ümranınım nereden 'geldiğini anlamak için bu derdin üzerine de parmak basmak lâzımdır. Mu'ht'erem arkadaşlarım, basın, memleketin iç politikası üzerinde e'nemmi'yetli bir rol sahi­ bidir. Dünyanın her tarafında da böyledir. Şu 'anda açıkça ifade edeyim ki; çoğunluğuyla basın, demin luarlf ettiğim partizan görüşün dı­ şına çııkaımad]. Âmme Vicdanımın (aydınlanma­ sında kendisine düşen vazifeyi yapamadı. Bili­ yorsunuz iki, geçen 'gün Cumhuriyet Halk Par­ tili 'arkadaşı! arim, (milletvekili 'arkadaşlarım, iti­ raz ettiler. Demiştim ki; «Sayın Başbakan, (eğer tedbir alsaydım 'gazeteler bundan şikâ­ yet ederdi) diye buradan şikâyet etti.» Bunu yaygara kelimeisi olarak ifade ettim. Yine ay­ nı kelimeyle ifade ediyorum. Maalesef, bu parti görüşü içinde cereyan eden gazetecilik, Jpu; vaziyette .memlekette bir yaygara havası yaratmak suretiyle, vatandaşın aydınlığa ka- 5 . 4 . 19S3 O:1 vıışımasma imkân vermiyor. Bu- acı gerçeğe de cesaretle temas etmemiz lâzımdır. Hemen, beni dinliyen basın muhabirlerine sumu söyleyeyim ki, sizler birer basın işçisislniz. Asıl basının politikasını tâyin eden, 'o ga­ zetenin sahipleri vıe müeasisleridir. Onun için sözlerim yalnız onlara matuftur. ('G-ülüşmeler) Bu arada bir (gerçeği de söyllyeyim. Ha- . berleşme namusunun, ihaber namusunun bu memlekette teessüs etmesi içim elbette muha­ birlere düşen vazife de var. Onlar da İhaber mevzuunda gazetelerine, yalnız gerçekleri inti­ kal ettirmek suretiyle, benim söylediğim, iç po'litika buhranının meydana 'gelmemesinde TO^ zifesini yapmalıdırlar. Muhabir arkadaşlarım hakkındaki düşüncem ve tenkidim de bu nok­ tada toplanmaktadır. Muhteremi arkadaşlar, madem iki, böyle sos­ yal ve tarihî bir araşltırma yapıyoruz, İç poli­ tika buhranı mevzuunda; o halde halk bu işin neresinde 1. Sayın arkadaşlar, Türkiye'de halk daima aydınlığa kavuştuğu andan itibaren, parti if­ ratlarının karşısındadır. Ve, 'Türk (halkı kadar vatanının müşkülâtını bağrına basmasını bilen ve her türlü güçlüğe dayanmak (Suretiyle, hü­ kümetlerinin hatasını tashih etmek suretiyle varlığını muhafaza eden, tarihte bir halk küt­ lesi yoktur. Onun için, halk, Meclisten, Hükü­ metten , partilerden, basından gerçekleriyle kendisinin (karşısına 'çıkılmasını ve küçük mü­ cadele istikametinde ıgiiden hâdisıel erden mem­ leketin bir an evvel kurtulmasını beklemekte­ dir. Yurdun yarınını temsil eden, yarının .salhibi olan gençlere de burada hitabediyoruım. Aziz arkadaşlarım, partiler 'gençlik kolları kurmak suretiyle hata etmişlerdir. (Bravo ses­ leri) Kadın kolları da aynı suretle hatadır. (Bravo sesleri, gülüşmeler) Sayın arkadaşlarım, bu memleketin içtimai olsun, ekonomik- olsun, bütün ıstıraplarının menşei işte, partide, sokakta, eğlencede kadını ile yan yana olamamasmdaın doğmaktadır. Onun için inkılâpçı 'olduğunu söyleyen Cumhu­ riyet Halk Partisi, (Ortadan '«söyleyen değil, olan,» sesi) yine kadın kolları kurmak suretiy­ le maalesef bu tarilhî gelişi yine değiiştirmek