C. Senatosu B : 21 8.2.1962 mek mecburiyetindeyiz. Çünkü, iş veren patron ve sermaye sahibi sıfatiyle işin hâkimi ve başı­ dır. Sermaye sahibi sermayesini bir işe vaz'ederken birçok muhataralarla karşı karşıya oldu­ ğundan, her şeyden evvel, sermayesinin zayi ol­ mamasını düşünür, kazanç hususu daha sonra gelir. Sermayeyi ufak tereddütler bile kaçırma­ ya kâfidir, nitekim son hâdiselerde buna verile­ cek misal çoktur. Sermayelerin iş sahaların­ dan çekilmesi gizlenmesi veya gayrimakbul ve emsali yerlere bağlanarak hareketsiz hale geti­ rilmesi işsizliğe sebep olur. Hal böyle olunca, iş verenleri kayıt altına koyan ve maddi ve mânevi külfetler yükliyen kanunların konulmasından içtinabetmek lâzım­ dır. Sanayide henüz gelişme çağında olan memleketimizde, birçok fedakârlıklara katlanarak sermayelerini sanayi sahalarına koyan sermaye­ darları ürkütmemek ve kaçırmamak lâzımdır. Ve halen, iş ve işçi Sigortalan Kanunları memleketimizde kısmen de olsa, iş verenlerin işlerini azaltmalarına ve hattâ iş verenlerin de azalmalarına sebebolmuştur. Şu itibarla; işçi lehine alınacak tedbirlerden ziyade, iş verenlerin lehine hükümler vaz'ına lüzum ve zaruret hâsıl olduğuna ve bu cümleden olarak işçiye grev hakkı tanınmasının da bugün için faydadan ziyade zararlı olacağı kanaatinde olduğumu izmir gibi kesif bir sanayi şehrinden gelen ve iş verenden ziyade işçilerin işlerini almak suretiyle icrayı vekâlet eden na­ çiz bir arkadaşınız olarak arz ediyorum. Sayın Çalışma Bakanımızdan bir istirhamı­ mı daha arz ederek sözlerimi bitirmek isterim. Oda : iş veren sanayi erbabının ekserisinin muha­ sebede bilgisiz olması ve muhasip ve kâtip tut­ maya da muktedir olmaması sebebiyle, iş ve işçi Sigortaları kanunlarının, sadeleştirilmesi ve işçinin sigorta ücretini bihakkin alabilmesi için de, fiilî hizmet sicilinin tutulması ve işçiye de sicil cüzdanı verilerek her gittiği yerde hiz­ metinin bu şekilde tanınmasının temini yolunda kanunlarda tadilât yapılması hususunun temin ve ihzarını temenni ederim. 1962 yılı Çalışma Bakanlığı Bütçesinin Ba­ kanlık ve memleketimiz için hayırlı olmasını te­ menni ederek hürmetlerimi sunarım. (Alkışlar) j j j j ı j I j i j ' j , ' O: 2 BAŞKAN — Muhterem arkadaşlarım, prog­ ram mucibince ara verme zamanı gelmiştir, iki arkadaş daha söz almıştır. Tensip buyurursanız ara vermeden bu Bakanlık bütçesini çıkaralım. Takdir sizindir. Devam edilmesini muvafık gö­ renler lütfen işaret versinler... Kabul etmiyenler... Kabul edilmiştir. Müzakereye devam edi­ lecektir. Sayın Hazer. MEHMET HAZER (Kars) — Muhterem ar­ kadaşlarım, emek ve sermaye arasındaki müna­ sebeti tanzim eden, işçi hayatına veçhe veren bir Bakanlığın bütçesi müzakere edilirken ben­ deniz de 1 - 2 noktaya temas etmeyi faydalı mülâhaza etmekteyim. Muhterem arkadaşlarım, Türkiye'de iş ha­ yatı tedricî bir tekâmülle ve sınıflararası men­ faat dengesine dayanarak ilerlediği cümlemizce malûmdur, işçi hayatı hangi istikamette inki­ şaf ederse; iş hayatı ve sanayiimizin de, serma­ yenin de buna mütenazır bir halde inkişaf gös­ termesi bugünkü takibedilen politikanın esa­ sını teşkil etmiştir. Sadece bir sınıf lehine bu denge bozulduğu takdirde yeni yeni meselele­ rin ortaya çıkması kaçınılmaz bir hal alır. Ha­ len işçiden daha çok sosyal adalet prensiplerine ve sosyal adalet anlayışından ümit bekliyen kü­ çük bir köylü sınıfı vardır. Bu itibarla işçi hak­ larını korurken ve onlar hakkında tedbirler düşünülürken ve onların hakları müdafaa edi­ lirken işçinin asıl kaynağı olan bu zümreyi dü­ şünmek onların haklarını da beraber olarak korumak lâzımdır. Yeni kanunların Anayasamı­ zın kabul ettiği umumi sosyal adalet prensibine uygun bir tarzda çıkacağı şüphesizdir. Bunun hududunu, şümulünü, grev hakkına ve diğer işçi haklarına ait kanunlar geldiği zaman Yük­ sek Heyetiniz tâyin edecektir. Fakat iş hayatı­ mızı bugün yine bir denge içinde tutmak için iş veren tarafından istismarı önlemekle bera­ ber, işçinin işçi mümessilleri tarafından da istis­ marını önlemeyi düşünmek mecburiyetindeyiz. Bizim işçi, âmirine, müdürüne saygı gösteren bir işçi olagelmiştir. Fakat son bâzı belirtiler işçimizin bu istikametten ayrılmasını istilzam eden, istihdaf eden bâzı teşekküller olduğu mey­ dana çıkarılmıştır. Her aklına estiği zaman işçi, müdürünün istifasını istememelidir ve her hak­ kını isterken müdürün sandalyesini çok gören bir eda ve ifadede bulunmaması lâzımdır. Çün- — 451 -