haftalık bülten 2 Ocak 2012 Geçen haftanın özeti

advertisement
haftalık bülten
haftalık bülten
2 Ocak 2012
Geçen haftanın özeti
Merkez Bankası 2012 Para ve Kur Politikası çerçevesini ve bir
sonraki PPK toplantısına kadar izlenecek politikaları açıkladı.
Mevcut uygulamadan farklı olarak, MB döviz depo ihalelerinin vadesini 2
Ocak’tan itibaren 1 haftadan 1 aya yükselttiğini, gerekli durumda vadenin
3 aya uzayabileceğini, duyurdu. Ayrıca, 30 Aralık’tan itibaren her Cuma
1-aylık repo ihalesi düzenlemeye başlayacak olan MB, gerekli durumda
vadeyi 3 aya uzatabilme opsiyonunu bulunduruyor. 1 aylık toplam
fonlama ve her ihale için maksimum tutarları da açıklayacak olan MB, 30
Aralık – 26 Ocak dönemi için her bir ihale için üst sınır 3 milyar TL, aylık
toplam fonlama için üst sınır ise 12 milyar TL olarak belirledi. 1 haftalık
repo ihalesindekinden farklı olarak, 1-aylık repo ihalesinde faiz oranı
ihalede belirlenecek.
1 aylık TL fonlama imkanının uygulamaya konulmasının MB’nin %5.75
seviyesinden verdiği 1 haftalık fonlama miktarını düşüreceği
kanısındayız. Bu durum 1-aylık fonlamanın faiz oranının MB’nin gecelik
borç verme faizi tarafından belirleneceğine işaret ediyor. Bunun bir
sonucu olarak %5.75 seviyesinden sağlanan fonlama miktarının
azalacağını ve
bankalar için fonlama maliyetinin yükseleceğini
düşünüyoruz. Bu yeni uygulamanın 1 haftalık fonlama miktarını
düşüreceği varsayımı altında, bankacılık sistemi için genel fonlama
maliyetinin yükseleceğini düşünüyoruz.
Salı günü 2012 Kur ve Para Politikası’nı açıklamaya yönelik düzenlenen
toplantının ardından TCMB Başkanı Erdem Başçı Çarşamba günü de
İstanbul Sanayi Odası’nda para politikasının öngörülebilirliğini artırmaya
yönelik bir sunum yaptı. Başçı, 24 Ocak 2012’de yapılacak olan PPK
toplantısına kadar izlenecek politikalar hakkında bilgi verdi. Buna göre,
döviz satım ve 1 haftalık repo ihalelerinde izlenecek politikalar normal ve
istisnai günlerde farklılık gösterecek.
Normal günlerde, MB döviz satım ihalesinde 50 milyon dolara kadar
satış yapacak ve doğrudan müdahale olmayacak. Fonlama tarafında,
MB %5.75 seviyesindeki politika faizinden 3 - 7 milyar TL tutarında 1
haftalık fonlamaya devam edecek. 1 aylık TL repo ihaleleri ise her Cuma
düzenlenecek ve her ihalede 3 milyar TL tutarında fonlama yapılacak.
(Önceki gün yapılan basın duyurusunda fonlama miktarının en yüksek 3
milyar TL olacağı yer alıyordu.) Sonuç olarak, bankalararası gecelik faiz
oranının %8-12 bandında, bankaların MB'den kullandığı fonlamanın
ağırlıklı ortalama maliyeti ise %5.75 - 8.50 aralığında oluşması
sağlanacak. 20 Ekim’deki PPK toplantısında gecelik borç verme faiz
oranı artırıldığından bu yana bankalararası gecelik faizin ortalama
%10.66, MB fonlamasının ağırlıklı ortalama maliyetinin ise %8.50
seviyesinin altında kaldığı dikkate alındığında yukarıda verilen aralıkların
baglayıcı olmadığını söyleyebiliriz.
İnan Demir
+(90) 212 318 5087
inan.demir@finansbank.com.tr
Başak Karaaslan
+(90) 212 318 5086
basak.karaaslan@finansbank.com.tr
haftalık bülten
İstisnai günlerde, MB döviz satım ihalesinde 50 milyon dolardan daha fazla
ancak limitleri dahilinde (bir sonraki PPK toplantısına kadar günlük 1.35 milyar
dolar) satacak. Ayrıca, döviz piyasasına doğrudan müdahale de ihtiyaca göre
gündeme gelebilecek. Fonlama tarafında, politika faizinden (%5.75) fonlama
yapılmayacak. Bunun yerine, geleneksel yöntemle düzenlenecek güniçi
ihalesinde ihale faizi %5.75’in üzerinde oluşacak. 1-aylık TL ihalelerinde ise
değişiklik öngörülmüyor.
Başçı’nın açıklamalarına göre, TCMB'nin hangi günün istisnai olacağına nasıl
karar vereceği belli değil. Lokal kurumlardan gelecek yüksek miktarlı döviz
talebi ve/veya euro bölgesine ilişkin endişelere paralel global piyasalarda
volatilitenin artması belirleyici olabilir. O günün normal veya istisnai olması
kararı TCMB'ye ait olacağından bugünkü açıklamaların para politikasının
öngörülebilirliğine katkısı konusunda şüphelerimiz var.
PPK tutanaklarında önemli bir yeni bilgi yok. Para Politikası Kurulu (PPK),
iktisadi faaliyetin yılın son çeyreğinde de gücünü koruduğunu belirtirken,
enflasyon görünümü açısından yurtiçi talebin kontrol altında tutulması
gereğinin altını çizdi. İç talep tarafında, parasal sıkılaşmanın ve süregelen
küresel sorunların iç talep yönlü baskıları sınırlayacağını tahmin eden Kurul,
yakın dönemde tüketici kredilerindeki yavaşlamanın daha belirgin hale
geldiğini ifade ediyor. Dış talebin zayıf seyini koruduğunun altını çizen Kurul,
küresel sorunların dış talebi sınırlamaya devam edeceğini ve yılın son
aylarında cari işlemler dengesindeki iyileşmenin belirgin hale geleceğini
vurguluyor.
Enflasyon tarafında, Kurul işlenmemiş gıda fiyatlarının oluşturduğu olumsuz
baz etkisiyle enflasyonun Aralık’ta yükselmeye devam etmesini bekliyor. 2011
sonu hedefinin belirgin şekilde üzerinde kalacak enflasyonun olası ikincil
etkilerini sınırlamaya yönelik Ekim ayında yapılan güçlü parasal sıkılaşmanın
altını çizen Kurul, geçici fiyat hareketlerinin ikincil etkilerinin sınırlı kalarak
2012’de enflayonun yıl boyunca kademeli düşüş gösterdikten sonra yılın son
aylarında %5 hedefine yakınsamasını bekliyor. Yılın son çeyreğinde
enflasyonda belirgin düşüş öngören tahminimiz ise 2012 sonunda enflasyonun
%6.1’e gerileyeceğini öngörüyor.
Önümüzdeki dönemde izlenecek politikalar tarafında, Kurul enflasyon
görünümünün orta vadeli hedeflerle uyumlu olması için sıkı para politkasının
bir müddet daha sürdürülmesi gerektiğini ifade ediyor. Ancak Kurul, küresel
ekonomiye ilişkin belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle para politikasındaki
esnekliğin korunması gerektiğini yineliyor. Bu doğrutuda, alınan tedbirlerin
krediler, yurtiçi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerinin takip
edileceğinin altı çiziliyor.
Sonuç olarak, PPK tutanaklarının önemli bir yeni bilgi içermediğini
söyleyebiliriz. MB Başkanı Başçı’nın para politikasının öngörülebilirliğini
artırmaya yönelik son açıklamalarının ardından, önümüzdeki dönemde TL
fonlama miktarının (bankalararası gecelik faizi %8 – 12 bandında tutacak
şekilde) MB’nin politika araçları arasındaki en önemli araç olmayı
sürdüreceğini düşünüyoruz.
haftalık bülten
Beklentilerden daha iyi gelen dış ticaret açığı, cari açıkta düzelmenin
başladığı görüşümüzü destekliyor. Aylık dış ticaret açığı Kasım ayında gerek
bizim beklentimizin (8.3 milyar dolar) gerekse piyasa beklentisinin (8.2 milyar
dolar) üzerinde, 7.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam, Ekim ayında
106.7 olan 12 aylık birikimli dış ticaret açığını 106.5 milyar dolara getirirken
2009 Ekim’den bu yana 12-aylık birikimli açık ilk defa gerilemiş oldu.
Mevsimsellik ve takvim etkisinden arındırılmış rakamlara baktığımızda, aylık
açığın bir önceki aya göre %3.7, tepe noktasında olduğu Eylül ayına göre ise
%16.9’luk bir düşüş kaydettiğini görüyoruz. Aylık bazdaki bu iyileşmeye rağmen,
açıklanan rakam 100 milyar dolar seviyesinde bir yıllıklandırılmış dış ticaret
açığına işaret ediyor ve güven vermekten uzak görünüyor.
Kasım ayı dış ticaret verilerini takiben, aylık cari açığın geçen yıla göre %10’luk
bir gerileme göstererek 5.4 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini düşünüyoruz.
Bu rakam, 12 aylık birikimli cari açığı zirve yaptığı Ekim ayındaki 78.6 milyar
dolar seviyesinden 78 milyar dolara çekecektir.
Önümüzdeki 12 ay içinde vadesi dolan dış yükümlülüklerimizin toplamı 136.6
milyar dolar seviyesinde. Geçtiğimiz 12 ay içinde bu rakam 111.9 milyar dolar
olarak gerçekleşmişti. Küresel finansal sistemdeki bilanço küçültme baskılarının
arttığı bir konjonktürde, dış borç servisindeki bu artış ekonomik büyümeyi
sınırlayacak ve yüksek cari açığın sürdürülememesine sebep olacaktır. Buna
göre, 2012 sonunda cari açığın 45 milyar dolar seviyesine (GSYİH’nin %6’sı)
gerilemesini bekliyoruz. 2010 Kasım’dan beri TL’de gerçekleşen %30’un
üzerindeki değer kaybını göz önünde bulundurarak, cari açıktaki düzeltmenin
daha çok iç talepteki zayıflamadan kaynaklanacağını tahmin ediyoruz ancak
yine de TL’de bir miktar daha değer kaybı ihtimalinin göz ardı edilemeyeceğini
düşünüyoruz
Önümüzdeki haftaya bakış
Aralık enflasyonu yarın açıklanacak. Aylık enflasyonun, piyasa beklentisine
paralel, %0.3 gelmesini bekliyoruz. Bu tahminin gerçekleşmesi durumunda
enflasyon, resmi hedefi neredeyse ikiye katlayarak %10.15 olacak. Dolayısıyla,
Merkez Bankası 2008’den bu yana ilk defa belirlediği enflasyon hedefinden
sapmış olacak.
Önümüzdeki önemde, enflasyonun 2012 yılı ortalarına kadar %10 civarında
kaldıktan sonra yavaşlayan büyüme ve baz etkisiyle yılın son çeyreğinde
belirgin bir düşüş kaydetmesini bekliyoruz. Bu patika, Merkez Bankası’nın bir
süre daha sıkı para politikasına bağlı kalmasını ve bankalararası faiz oranlarının
çift haneli olmasına izin vermesini gerektiriyor. Avrupa’daki borç krizinin
derinleşmesinin
küresel dezenflasyonist baskıları güçlendirmesiyle,
enflasyonda daha erken bir düşüşle ve parasal koşulların daha erken dönemde
gevşetilmesi durumuyla karşılaşabiliriz.
Merkez Bankası yarın Ankara’da banka ekonomistleriyle son rutin aylık
toplantısını yapacak. Bu haftanın veri gündeminde ayrıca bugün açıklanacak
Aralık ayı PMI ve TIM ihracat verileri yer alıyor.
haftalık bülten
Bu rapor, Finansbank Hazine Araştırma ve Satış Grubu tarafından müşterilerini bilgilendirmek
amacıyla düzenlenmiştir. Raporun Finansbank ile ilişkili bir kuruluşun müşterisi tarafından
kullanılabilirliği, alan kişi ve bu kuruluş arasındaki akdi ilişkiye tabi olacaktır. Bu raporda
sunulan bilgi, yorum ve tavsiyeler raporu hazırlayan Finansbank Hazine Bölümü’ne ait
görüşleri yansıtmakta olup yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında değildir. Mali durum ile
risk ve getiri tercihlerinin çeşitliliğini göz önünde bulundurunca sadece bu raporda yer alan
görüşlere dayanarak verilecek yatırım kararları beklentilere uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu rapordaki bilgilerin derlenmesinde güvenilirliğine inanılan sağlam kaynaklardan
faydalanılmıştır; ancak bilgilerin doğruluğu bağımsız olarak teyit edilmemiştir. Finansbank
bilgilerin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda garanti vermemekte ve doğabilecek hatalarda
sorumluluk üstlenmemektedir. Raporda sunulan bilgiler üzerinde önceden belirtilmeksizin
değişiklik yapma hakkı saklıdır. Finansbank ve ilişkili kuruluşlar ile bu kurumlarda çalışan
personel araştırma raporlarında sözü edilen menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve zaman
içerisinde pozisyonlarını değiştirebilir. Bu raporda yer alan bilgilerin bir kısmı ya da tamamının
kopyası çıkarılamaz ya da dağıtılamaz.
Download