15 Kolonoskopi R. J. Leicester Çeviri: Birol Özer UYGULAMANIN TANIMLANMASI Genel 1 Kolonoskopi; biyopsi, tedavi edici polipektomi ve mukozanın tam olarak görülmesine olanak sağlayarak kolon hastalıklarının tanı ve tedavisinde devrim yaratmıştır. Teknolojik ilerlemeler bu teknik konusunda yeterli eğitimi almış bir endoskopist varlığında tüm kolonun hızlı ve güvenli incelenmesini sağlamaktadır. 2 Tanısal kolonoskopi, özellikle divertiküler hastalık veya kolonik spazmın küçük mukozal lezyonları sıklıkla gizleyebildiği şüpheli veya anormal baryum enema bulgularının irdelenmesi için kullanılır. Baryum enema çalışmasını kaldıramayan yaşlı hastalarda açıklanamayan rektal kanama ya da aneminin araştırılmasında ilk seçenektir. Ayrıca gaitada gizli kan testi pozitif olan tüm hastalarda da ilk araştırma seçeneğidir. Kolonoskopi inflamatuar barsak hastalığının yaygınlığını ölçme ve ayırıcı tanısında en kesin tanı aracıdır, fakat akut hastalık durumunda, teknesyum işaretli beyaz küre sintigrafisi gibi güvenli bir seçenek varlığında, kaçınılmalıdır. 3 Tedavi edici kolonoskopi tüm saplı poliplerin ve sesil adenomatöz lezyonların çoğunun kolaylıkla çıkarılabilmesi böylece kolorektal kanserin önlenmesi fırsatını sağladığı için kolorektal poliplere cerrahi yaklaşımı değiştirmiştir. Anjiodisplazi gibi damarsal anormalliklerin elektrokoagülasyon veya laser ile tedavisi akut kolonik kanamada laparotomi yapılmasını önleyebilir veya kronik kan kaybına bağlı anemide tam tedavi edici olabilir. 4 Kolorektal kansere bağlı tıkanmalarda ya cerrahi öncesi başlangıç işlemi olarak veya uzun süreli palyasyon için lazerle yakma veya stent yerleştirilmesi uygulanabilir. 5 Sekiz yıldan daha fazla süredir total ülseratif koliti olan tüm hastaların en az yılda bir kez çoklu biyopsi ile kolonoskopik olarak izlenmesi vakaların %80'den fazlasında kolektomiden kurtulmayı sağlar. Cerrahi tedavi sadece displazi veya kanseri olanlarda uygulanır. 6 Polipektomi veya kolorektal kanserin cerrahi tedavisinden sonra düzenli takip kolonoskopileri başlangıçta 3. yılda ve ardından eğer yeni polip saptanmazsa 5 yılda bir yapılmalıdır. 7 Tarama kolonoskopilerine yüksek riskli gruplarda (polipozis 228 koli gibi) eğer gen pozitif ise, 15 yaşında başlanmalı ve iki yıllık aralarla 40 yaşına kadar devam edilmelidir. Herediter nonpolipozis koli ailelerinde ilk vakanın tanı yaşından 10 yıl önce başlamak kaydıyla 1-2 yılda bir takip kolonoskopilerinin yapılması gerekir. Kolorektal kanser aile öyküsü güçlü olan (birinci derece akrabasında 40 yaşından önce ya da birden fazla birinci derecede akrabasında herhangi bir yaşta kanser olan) bireylerde tarama yapılırken adenomatöz lezyonların çıkarılması kolorektal kanser sıklığını azaltabilir. 8 Şiddetli rektal kanamalı, sert proktosigmoidoskopi ve gastroskopi ile anorektal ve üst gastrointestinal nedenlerin dışlandığı akut vakalarda acil kolonoskopi yapılır. Kanayan vakaların %80'ine barsak temizliğinden sonra 24-48 saat içinde kolonoskopi yapılabilir. Küçük mukozal lezyonlar gözden kaçsa da aktif kanama varlığında bile kanayan kolon kısmı hakkında ipucu elde edilebilir veya ileoçekal kapaktan kan geldiğinin görülmesi ince barsak lezyonuna işaret eder. Tanıya ulaşılamadığı zaman acil laparatomi ihtiyacı doğduğunda, çekostomiden Foley kateter yardımıyla serum fizyolojik veya su ile yıkamayı takiben, karın açık iken genel anestezi altında kolonoskopi yapılabilir. Hazırlık 1 Hızlı ve doğru değerlendirme etkili barsak hazırlığına bağlıdır. Hastalara herhangi bir demir ilacı veya gaita hacmini arttıran ilaç alımını endoskopiden bir hafta önce kesmeleri ve düşük lif içeren diyete geçmeleri önerilir. İşlemden 24 saat önce oral alım çay, sütsüz kahve gibi berrak sıvılar ve şekerli içecekler gibi gıdalarla sınırlandırılır. Kolonoskopiden 12-18 saat önce sodyum pikosülfat gibi bir ishal yapan ilaç verilir ve işlemden 4 saat önce aynı ilaç tekrar edilir. Başka bir seçenek olarak dengeli elektrolit çözeltisi ile karıştırılmış polietilen glikol gıda sınırlamasına ihtiyaç duymaksızın hızlı hazırlık yapılması gereken durumlarda verilir. 3-4 litrelik çözelti içirilmeden önce verilen 10 mg'lık metoklorpamid mide boşalmasını artırır, bulantı kusmayı azaltır. 2 Tüm hastalardan işlem için yazılı onay alınmalıdır. İşlem ile ilgili korkuları konusunda hastalara güven verilmeli, minimal düzeyde sedasyon yapılmalıdır. 3 Kolonoskopide genellikle analjezik eklenmiş sedasyon uygulanır. Dolaşım ve solunumsal baskılamaya neden olmamak için aşırı sedasyon veya analjezi verilmemelidir. Ek olarak barsak duvarında tehlikeli gerilmelere neden olan kötü teknik kullanıldığı zaman olan şiddetli ağrıyı baskılayabilir. Benzer nedenlerle ameliyat sırasındaki akut kolonik kanamayla ilgili işlemler hariç genel anestezi altında kolonoskopi yapılmamalıdır. Özellikle yaşlı hastalarda petidin kullanımını takiben hipotansiyon olabilir. Bu ve benzodiazepin ile opiyatların sinerjistik etkisi