TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİ Sİ DERNEĞİ KOLOREKT ALKANS ERDE T ARAMAv eT AKİ P TÜRK KOLON ve REKTUM CERRAHİSİ DERNEĞİ KOLOREKTAL KANSERLERDE TARAMA & TAKİP HANGİ TARAMA TESTLERİ YAPILMALIDIR? Kolorektal kanser taramasında kullanılabilecek en basit test dışkıda gözle görülemeyecek miktarda az olabilecek kan için ölçüm yapmaktır; buna dışkıda gizli kan testi denmektedir. Bu test çok uzun yıllardır kullanılan, basit ve ucuz bir testtir. Ne yazık ki, bu test ancak uygulama anında kanayan polip ya da kanserlerin fark edilmesine yardımcı olabilir. Kanserlerin yaklaşık %50’si poliplerin ise %10 bu test ile tanınabilecek kadar kanar. Bu nedenle kanser ya da poliplerin fark edilebilmesi için daha başka tarama yöntemlerine ihtiyaç vardır. Fleksibıl sigmoidoskopi doktorların kolon ve rektum iç yüzeyini görmelerine olanak veren bir yöntemdir. Muayenehanede yapılabilecek bu basit test ile kolonun alt 1/3 ile rektum incelenebilir. Bu yöntem dışkıda gizli kan testi ile beraber kullanılırsa birçok kanser rahatlıkla yakalanabilir. Fleksibıl sigmoidoskopide polip ya da kansere rastlanırsa veya bir kişi kolorektal kanser açısından risk grubunda ise, kolonoskopi yapmak gerekir. Kolonoskopi tüm kolon ve rektumun görülmesine ve taranmasına olanak verir. Aynı zamanda biyopsi alma veya uygun boyuttaki poliplerin ameliyata gerek kalmadan çıkarılmasına da olanak tanır. Çoğu zaman ayaktan yapılabilir ve hastalara ciddi bir rahatsızlık vermez. Baryum enama veya düz röntgen filmleri büyük tümörleri tespit etmede en az kolonoskopi kadar faydalı olabilir ancak küçük tümörleri ve polipleri tespit etmede zayıf kalırlar. Baryum enama ve fleksibıl sigmoidoskopinin beraber kullanılması bu yöntemlerin tek başlarına kullanılmasına nazaran çok daha etkilidir ancak yine de kolonoskopi kadar etkili değildir. TARAMA NE ZAMAN VE HANGİ SIKLIKTA YAPILMALIDIR? Daha önce bahsedilen şikâyetleri olmayan bireylerde 40 yaşından itibaren yılda bir kez dijital rektal muayene ve dışkıda gizli kan testi yeterlidir. Fleksibıl sigmoidoskopi 50 yaşından sonra her 5 yılda bir önerilir. Beş- on yılda bir çift kontrastlı baryum enama ve on yılda bir de kolonoskopi önerilebilir. Tarama aşağıdaki yüksek risk grubu bireyler için önerilir: Prekanseröz poliplerin çıkarıldığı hastalara ilk tanı anından itibaren her 1-3 yılda bir kolonoskopi önerilir. Çift kontrastlı baryum enama kolonoskopiye alternatif olarak kullanılabilirse de polip eksizyonu yapılamaz. Prekanseröz polip ya da kanser nedeniyle tedavi görmüş akrabası olan şahıslar orta derece risk grubu bireyleri gibi takip edilmelidir, sadece takip 40 yaşında ya da kanser olan akrabalardan en gencinin kansere yakalandığı yaştan beş yıl önce başlatılır. 1 People with a family history of colorectal cancer in several close relatives and several generations, especially cancers occurring at a young age, should receive genetic counseling and consider genetic testing for a condition called hereditary nonpolyposis colorectal cancer. People with this family medical history should have an examination of the entire colon preferably colonoscopy every two years starting between the age of 20 and 30, and every year after age 40. Birden fazla yakın akrabasında, hele hele ardı sıra birkaç nesilde ya da genç yaşta yakın bir akrabada kolorektal kanser öyküsü olan şahıslarda herediter nonpolipozis kolorektal kanser denilen bir durumun varlığını araştırmak için genetik uzmanlarına başvurularak genetik tarama yapılmalıdır. Bu tür ailesel kanser öyküsü olan kişilerin 20-30 yaş arası başlayarak her 2 yılda bir ya da 40 yaşından sonra yılda bir tüm kalın barsakları incelenmelidir. Ailesinde kalıtımsal bir hastalık olan ailesel adenömatöz polipozis (FAP) hastalığı olanlara bu hastalığa yol açan geni taşıyıp taşımadıklarını saptamak için mutlaka genetik inceleme yapılmalıdır. Bu geni taşıyanların ya da genetik testlerin kararsız kaldığı şahısların ergenlik çağından itibaren her yıl mutlaka kolonoskopi yaptırmaları gerekir. Polipozis saptanırsa kişinin doktoruyla tüm kolon ve rektumun çıkarılması anlamına gelen total kolektomi ameliyatını tartışması gerekmektedir. Kolorektal kanser nedeniyle kanseri cerrahi olarak tedavi edilmiş kişilerin, ameliyattan bir yıl sonra tüm kalın barsaklarının incelenmesi gerekir. Eğer bu incelemede bir şey saptanmazsa 3 yıl sonra işlem tekrarlanır. Tüm kalın barsağın incelenmesi ya çift kontrastlı baryum enama ve fleksibıl sigmoidskopi ya da kolonoskopi ile mümkündür. Sekiz yıldan fazla yaygın inflamatuar barsak hastalığı olanların her 1-2 yılda bir kolonoskopi yaptırmasında fayda vardır. Women with a personal history of breast or female genital cancer (ovary or uterine) have a 15% lifetime risk (1 in 6) of developing colon cancer. They should undergo colonoscopy every five years, beginning at age 40. Meme ya da genital organ (over veya rahim) kanseri öyküsü olan kadınların yaşam boyu kolorektal kansere yakalanma riski %15’tir. Bu kişilerin 40 yaşından itibaren her 5 yılda bir kolonskopi yaptırması gerekir. TARAMA VE TAKİBİ KİM YAPAR? Dijital rektal muayene, dışkıda gizli kan veya fleksibıl sigmoidoskopi gibi basit testleri cerrahınız rahatlıkla yapabilir. Ayrıca sizi kolonoskopinizi yapacak bu konuda gerekli eğitimi almış kişilere ya da bir kolorektal cerraha yönlendirebilir. KOLOREKTAL CERRAH KİMDİR? Kolorektal cerrahlar kolon ve rektum hastalıklarının cerrahi ve cerrahi dışı tedavisinde uzmanlaşmış kişilerdir. Genel cerrahi eğitimlerinin yanı sıra mesailerinin büyük bölümünü bu 2 kolorektal cerrahi ayırmış bu konuda özelleşmiş cerrahlardır. Kolorektal cerrahlar kolon ve rektumun iyi ve kötü huylu hastalıklarını tedavi ederler, rutin tarama ve takip yöntemlerini uygularlar ve gerektiğinde kolorektal ameliyatları yaparlar. KOLOREKTAL KANSERE YAKALANMA RİSKİ NE KADARDIR? . Kolorektal kanser ülkemizde ve dünyada en sık görülen kanser sıralamasında ilk üçte yer alır. Normal bir insanın hayatı boyunca kolorektal kansere yakalanma riski 20’de birdir. Bu risk ailede kolorektal kanser veya polip öyküsü varsa ya da kişide meme, rahim veya over kanseri öyküsü varsa artar. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi inflamatuar barsak hastalığı öyküsü olanlarda da risk yüksektir. TARAMA VE TAKİP NEDİR? Birçok kolorektal polip ve kanser nispeten büyük boyutlara ulaşmadıkça belirti vermez. Tarama herhangi bir belirti olmayan bir kişide kolorektal kansere ilerleyebilecek bir durum olup olmadığını anlamaya yarayan yöntemleri içerir. Amaç hastalığı daha kanserleşmeden yakalamak ve tedavi etmektir. Takip ise kolorektal kanser nedeniyle tedavi olmuş veya yüksek risk altındaki hastaları hedefler. Bu kişilerde kolorektal kanser görülme ihtimali normal insanlara göre daha yüksek olduğundan daha fazla ve daha sık test yapmak gereklidir. Bu broşürün ilerleyen bölümlerinde testler ve risk grupları tanımlanmıştır. Ayrıca doktorunuzda bunları size açıklayabilir. TARAMA GERÇEKTEN GEREKLİ Mİ? Kanama ve karın ağrısı gibi bulgular hastalarda genelde tedavinin daha güç olduğu ileriki safhalarda ortaya çıktığından kolorektal kanser “sessiz” bir hastalık olarak bilinir. Gerçektende bulgu veren kolorektal kanserli hastaların sadece yarısında tedavi mümkündür. Bu oran kanser bulgular ortaya çıkmadan fark edilip tedavi edildiğinde %80’lere çıkar. Kolon kanseri çoğunlukla polip olarak adlandırılan ve kötü huylu olmayan oluşumlardan gelişir. Bu polipler vaktinde görülüp çıkartılırsa kanser ameliyata gerek kalmadan engellenmiş olur. Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği Hasta Broşürleri serisinde yayınlanan bu dokümanların basım ve yayın hakkı Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği’ne aittir. Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği’nin yazılı izni olmaksızın bu broşürlerin hiçbir bölümü basılamaz, çoğaltılamaz ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. 3