Kolesterol, damar sertliği ve koroner kalp hastalıkları gibi sağlık problemlerinin oluşumunu tetikleyen hayvansal dokuların bir öğesi olarak tanımlanmaktadır. Günlük tüketim sınırlarının üzerinde uzun süre kolesterol alınması ile kanın toplam kolesterol konsantrasyonunun artmasına bağlı olarak sterolün koroner arterlerde birikmesi ile kalp hastalıklarına ve bazı kanser türlerinin (kolon, prostat vb.) oluşumuna yol açtığı görüşü yüksek oranda kolesterol içerdiği düşünülen et ürünleri tüketiminin azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle son yıllarda beslenme ve sağlık ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar ile tüketicilerin beslenme alışkanlıkları geliştirilmeye çalışılmaktadır. Tüketicilerin sağlık konusundaki bilincinin artması ile birlikte tuz, kolesterol ve yağ miktarı azaltılmış ürünlere olan ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Sucuk, salam, sosis, hamburger ve köfte gibi işlenmiş et ürünleri tüketiciler tarafından çok beğenilen ancak yüksek kolesterol, yağ ve doymuş yağ asidi içeren ürünler olarak bilinmektedir. Hayvanın türü, etin elde edildiği bölge ve etin yağlılık durumuna göre et ve et ürünlerinde kolesterol miktarı değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle yüksek kolesterol alımına bağlı olarak sağlık problemlerinin tetiklenmesi sonucu et ve et ürünlerinde kolesterol miktarının belirlenmesi tüketiciler açısından önemli bir konu haline gelmiştir. Et ve et ürünlerinde kolesterol miktarının belirlenmesinde spektrofotometri, gaz kromatografisi (GC), sıvı kromatografisi (LC), yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC), kapiler elektroforez, kolorimetrik, gravimetrik ve enzimatik yöntemleri içeren farklı analitik teknikler kullanılmaktadır. Bu çalışmada et ve et ürünlerinde kolesterol miktarının tespit edilmesinde kullanılan yöntemler hakkında bilgi verilerek, bu yöntemler arasındaki farklılıklar derlenmiştir.