T.B.M.M. B:24 22.11.2001 0:2 koyunlulara geldiğinde, Fatih Sultan Mehmet'in davetini kabul etmiş ve İran hududundan itibaren her gün 1 000 akçe harcanmak suretiyle, taa İstanbul'a kadar getirilmiş ve bütün ilim kurumları eline teslim edilmiştir; yani, Batı hükümdarları yanlarında soytarı taşırken, Müslüman Türk hükümdar­ ları yanlarında alim taşıyordu. Akşemseddin, sadece din adamı değildi, dünyada ilk defa kanser araştırmalarını yapıyordu. İbn-i Sina'nın "El-Kanun Fi't Dünya" isimli eseri, 17 nci Asra kadar bütün Avrupa üniversitelerinde ders kitabı olarak okutuldu. Niçin kaldırıldı; öğrenciler an­ layamadıklarını söyledikleri için, anlama kapasitesinde olmadıkları için. El Razi'ninki ise devam et­ ti, hâlâ devam ediyor. Şimdi, biz, kendi değerlerimizi yok farz edip, klasik Batı mantalitesiyle bakarsak, Batı'nın 15 inci Asırda bile engizisyonlarla kendi insanını ve başkalarını katlettiğini, oradan kaçıp gelen Yahudilere de bizim kucak açtığımızı unutursak, onlar, kendi dindaşlarını bile yok ederken, bizim, İstanbul'u aldığımızda "sizin dininiz size, bizimki bize; siz, nasıl yaşamanız gerekiyorsa öyle yaşayınız" diyen ve bunun da, Medine'ye gittiği zaman aynı şekilde ifade eden Peygamberimizden kaynağını alan bir anlayış olduğunu anlarsak, Türk Milletinin kendi tarihine haksızlık yapmaması gerektiğini düşünürüz. Biz, Türk Milletinin İslam medeniyetine katkılarını iyi bilmek durumdayız. Mecelleyi reddet­ mek; olabilir. Türk imparatorlukları yıkılmıştır. Büyük Atatürk'ün dehasıyla, Türkiye Cumhuriyeti, millî devletlere geçiş sürecini kavramıştır; kavradığı için de, Atatürk, Türk Milletiyle çelişmeden, onu yozlaştıran, İslam'ı yozlaştıran öğeleri atarak, İslam'ı tartışılmaz yapan, fanatikleştiren öğeleri atarak, İslamın özüne aykırı öğeleri atarak, Türkiye Cumhuriyetini bu esaslar etrafından kurmayı düşünmüştür. Yoksa, Atatürk'ün o engin öngörüsü olmasaydı, bugün, Türkiye, Islamı terör zan­ neden bağnazların çizgisinde olurdu. Biz, burada, Büyük Atatürk'ü hayırla yâd ettikten sonra, Mahmut Esat Bozkurt'un doğruları da olduğunu kabul ettiğimiz gerekçesini, günümüzde, aynen yayımlamayı, aynen getirmeyi, Sayın Bakanımıza yakıştıramadık. Sayın Bakanımız kendisi yazsaydı, çok daha memnun olurduk; çünkü, Sayın Bakanımız o ilmî seviyede, o olgunluktadır. Benim, burada, söyleyeceklerim, özet olarak, bunlardır. MEHMET GÖZLÜKAYA (Denizli) - Koalisyon bitmiş; öyle anlaşılıyor!.. MEHMET GÜL (Devamla) - Koalisyon bitmez; doğru olanlar devam edecektir, yanlış olanları da uyarma vazifemiz devam edecektir. Sayın Bakanımıza, yine de, Medenî Kanunun uygulandığı bu safha içerisindeki başarılı uy­ gulamalarını görüp, eksiklikleri giderip, kısmen de olsa bazı rahatlıklar sağlanmasına katkıda bulunduğu için, teşekkür ediyorum. Umuyoruz ki, ileride bu tür yanlışlıklara da düşmeyiz. Hepinize saygılarımı sunuyorum. (MHP, ANAP, DYP, AK Parti ve SP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Gül. Doğru Yol Partisi Grubu adına, Antalya Milletvekili Sayın Salih Çelen; buyurun Sayın Çelen. (DYP sıralarından alkışlar) DYP GRUBU ADINA SALİH ÇELEN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmelerini yapmakta olduğumuz Türk Kanunu Medenisi Tasarısının Onuncu Bölümü üzerinde, Doğru Yol Partisi Grubu adına söz aldım; Yüce Heyetinizi, Grubum ve şahsım adına, saygıyla selamlıyorum. -94-