Eurasian Journal of Educational Research, 23, pp, 20-27 / 2006 İnsanın Müziksel İşgörüsü The Function of Human Being on Music Mustafa Hilmi BULUT*⋅ Öz Problem Durumu: İnsanın müzik için yerine getirmesi gereken yükümlülükler, işlevselciliğin temel sayıltılarından hareketle temellendirilebilir mi? Böyle bir temellendirmenin yapılması müziğe ve onun üreticisi ve tüketicisi olan insana, ne gibi katkılar sağlar? Bu iki temel soru araştırmanın problem durumunu oluşturmaktadır. Konuyla ilgili daha önce yapılmış olan çalışmalar arasında Tunalı’nın “Sanat Ontolojisi” kitabı gösterilebilir. Bu kitapta yer alan bilgilerden bazıları şunlardır. “Müzikal kompozisyon, bir bütünsel formu gösterir. Ama bu form, bu tabakaların birbiri içinde görünüşe ulaşmasıyla oluşur. Bu bakımdan, yalnız müzikal bir kompozisyonda değil, genellikle bütün sanatlarda formu meydana getiren bu ontik tabakaların karşılıklı münasebetidir” (Tunalı, 1971, 146). Araştırmanın Amacı / Araştırma Soruları: Bu çalışmada “hiçbir şey, soyutlanmış bir şekilde tek başına tam olarak anlaşılamaz” (Pike ve Selby, 1989, 6 - 7) temel sayıltısından yola çıkılarak, müziğin diğer sistemlerle olan ilişkisi irdelenmektedir. Müziği oluşturan parçalardan her birisi kendine özgü ayrı bir sistemdir. Bu parçalar aynı zamanda birbirleriyle anlamlı bir ilişki içindedirler. Çalışmanın amacı, müziğin insan üzerindeki işlevini tam olarak yerine getirebilmesinde etkili olabilecek faktörleri ortaya çıkarmaktır. Bunun için, çalışmada temel olarak şu sorulara yanıt aranmaktadır. Müziğin birey için olduğu kadar, bireyin de müzik için yapması gerekenler neler olmalıdır? Bireyin müziği yüceltmedeki rolünün başarıya ulaşabilmesinde tek başına insan-müzik ilişkisi yeterli midir? İnsan ve müziğin ayrı ayrı diğer sistemlerle kurabileceği ilişkiler nasıl olmalıdır? Din, dil, felsefe, ahlak gibi büyük sistemlerle müziğin ve insanın ilişkileri insan - müzik etkileşimine ne gibi katkılar sağlar? Veri Kaynakları: Yöntem olarak belgesel gözlemden yararlanılmaktadır. Araştırmanın deseni, pozitivist metodolojide kullanılan hipotetik - dedüktif (Kuş, 2003, 14) anlayışına göre tasarlanmıştır. Denzin ve Lincoln’ün, pozitivist araştırmalardaki geçerlilik kategorilerinden birisi olan “verilerin çalışmanın dışındaki alanlara genellenebilirlik derecesi” (Denzin ve Lincoln, 1994, 100) ilkesinin, işlevselciliğin temel sayıtlılarına uygunluğu bakımından araştırmanın geçerliliği kabul edilmektedir. Ana Tartışma: Araştırmada elde edilen bulgular şunlardır. Her şeyden önce biyolojik bir sisteme sahip olan insanın aynı zamanda bir de kişilik sistemi vardır. İnsanın bu kişilik sistemi, kendisinin yarattığı müzik üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Sonuç ve Öneriler: Müziğin yaratıcısı olan insan, müziğin kendisine sağladığı yararları arttırabilmek için sadece müzik ile değil diğer üst sistemlerle de ilişki kurmalıdır. Müzik, üst sistemler arasında yer alan felsefeyle özellikle ilişkilendirilmeli, müzik çevresinde yer alan her insan kendisine niçin müzik diniyorum? Ya da dinlediğim müzik türünün benim üzerindeki psikolojik etkileri ne- * Doç. Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi 58140 Sivas Email: mbulut@cumhuriyet.edu.tr Eğitim Araştırmaları lerdir? gibi sorular sormalıdır. Yine aynı şekilde müzikçi çevresinde yer alan insanların da benzer sorular yöneltmeleri ve onlara çözüm aramaları gerekmektedir. Örneğin, neden çalgı çalıyorum?, neden şarkı söylüyorum?, neden bu tür müzikle uğraşıyorum? Gibi sorular sorulmalı ve yanıtlar aranmalıdır. Anahtar Sözcükler: İşlevselcilik, sistem, müzik, insan. 21