C. Senatosu B : 34 4 , 2 . 1979 O : 2 Eğer Muaviye isyanı ile İslamdaki birlik parça- I lemeye başladı. Böylece, İslamın hayatiyetini Hıris­ tiyanlar, Hıristiyanlığın ataletini de biz aldık. lanmasaydı ve bu yüzden Islamın gücü ile amel ve itikadı bölünmeseydi, bugün yeryüzünde Allah'ın Daha doğru, biz tahrif edilmiş İncil'in emirlerine dini olan İslamiyet, dünyanın tek dini olacaktı. uyarak Hıristiyanlığı uygulamaya koyulduk; onlar Onun isyanı ile İslamda birbirine düşman fırkalar da Kur'anın emirlerine uyarak İslamiyeti uygulama­ ve çeşitli mezhepler, tarikatlar doğmaya başlamıştır. ya koyuldular. Bunların birbirini kırıp geçirmelerinden yararlanan Kur'an-ı Kerimde tüm yıldız burçların ve bu ara­ Siyonistler, Müslüman maskesi takarak, hem bu par­ da güneş ve arzın birer hesap üzere hareket ettikleri çalanmayı körüklemiş, hem de dinimizi bir hurafe belirtildiği halde, yüzyıllar sonra bunu ispat edenler, batağı haline sokmuşlardır. engizisyon mahkemelerinde idam ediliyorlardı. Bu Dinimizin berraklığı bulanık bir sel ve canlılığı konuda saatlerce konuşmak isterim; fakat vakit yok­ ise, tevekkül kefenine bürünen bir ölü haline getiril­ tur. miştir. Böylece Islamın işi, iş ve amelindeki canlılık Kur'an-ı Kerim, tüm gelecekleri aydınlatan bir diğer dinlerinki ile trampa edilmişlerdir. güneştir. En ilerici ve en mutlu edici yollar çizmiş­ Sayın senatörler; tir; fakat biz bu yoldan gitmiyor ve sapıyoruz, geri­ tslam aleminin geri kalmasından, İslam dini de­ lere saplanıp kalıyorsak, bunun nedeni dine bağlılık ğil, İslam ümmeti sorumludur. değil, dinden kopukluktur arkadaşlarım. İslam ümmeti olarak biz İslamız; fakat İslamiSözde ilerici geçinen bazı kimseler, İslam dinini yetten çok uzağız. suçlamaya ve taşlamaya devam ediyorlar. Bunlar, İslamı tanımayan ve ondan nasibi bulunmayanlardır. İman ve ibadet, İslam oluşun işaretidir; fakat ah­ Bunlar, dinde reform yapmak gerektiğini de durma­ lakta, ilimde, çalışmakta, kuvvette ve refahta en üs­ dan ileri sürerler. tün ve en ileri de olmadığımız için, Islamiyetten en gerideyiz. Çünkü, iman ve ibadeti emreden Cenab-ı Hak, bu üstünlüklerin sahibi olmamızı da emretmek­ tedir, fakat bu emre itaat etmediğimiz için, dünyanın geri kalmış milletleri arasında yer almaktayız. Tek­ rar ediyorum: Biz İslamız; fakat İslamiyet bizim eli­ mizde değil. İslamiyet, teknolojik çağın kapısını açanların elindedir. Yıldızlara uçanların elindedir. İn­ sanlığa ışık saçanların elindedir. Halbuki, İslamiyeti elinde tutanların mukaddes kitapları İncil, bakınız ne diyor: «Çalışmayınız. Kuşlar çalışarak mı geçiniyor. Lâ­ leler çalışarak mı rengârenk elbiselere bürünüyor. O halde, neyiniz varsa fakirlere dağıtıp, fakir olunuz ki, göklerde eskimeyen köşklere sahip olasınız. Çalışmayın, Mesih'i bekleyiniz göklerden inmek üzeredir..» Bunun karşısında Kur'anın ne dediğini hepimiz bildiğimiz için, vakit yoktur, tekrar etmeyeceğim ar­ kadaşlarım. Orta Çağda Hıristiyan Alemi, işte bu nedenle «Ebionist» denilen fukaralık mesleğinde bir lokma, bir hırka ile ağzını göklere açıp, Mesih'in inmesini beklerken, İslam Alemi, İslamiyetin ışığıyla insanlığı ve dünyayı aydınlatıyordu. Fütuhat ganimetleriyle sarhoş düşüp bir kenara büzülüp kalmaya ve bir lokma bir hırka ile, Yahudi uydurması bir vasiyetnameye inanarak kıyameti bek- Din ilahi bir kanundur, vazıı kanun Cenab-ı Allah'dır. Bunun için, ancak reformu da o yapabilir ki, o, reformu kendi kendinde yapmış, Kur'an-ı Ke­ rimin sahibi ve muhafızı bizzat kendisi olacağını da bildirmiştir. O'nun tek harfini kaldırmaya hiç bir fani, güç yetiremez. Çünkü baki tüm fanileri yenme­ ye kadirdir. Şairin : «Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten» dediği gibi; ben de bunlara sesleniyo­ rum : «Çalış, imanı kaldır muktedirsen sadrı milletten, Çalış, Kur'an-ı kaldır muktedirsen İslamiyetten.» İşte, hiç bir kuvvetin kaldıramayacağı ve tüm kuv­ vetlerin, altında ezileceği azamet iman ve Kur'andır arkadaşlar. Hiç kimse boş yere onlarla mücadeleye kalkışmasın. Karınca, dağın içine girse de dağı kal­ dırıp atamaz. Sayın senatörler; İslamın hiç kimseye ve hatta kendisine iman et­ meyenlere dahi zararı yoktur. Ancak o, ona iman edenlere sayısız derecede yarar sağlamaktadır. İslam dini bir umut dinidir. Tüm umutların söndüğü ve tüm çarelerin tükendiği anda İslamın ne umudu sö­ ner, ne de çareleri tükenir. Çünkü, bağlandıkları Ce­ nabı Allah tüm umutların ve tüm çarelerin sahibi ve hâkimidir. İslam dini, bir hayat dinidir. Ebedi var oluş di­ nidir. Herkes ölümü tadacak ve fakat asla ölmeye294 —