Başarısız ve sorunlu öğrenciye yer yok... İngiltere’de gündem çok sık değişmeye başladı. Hergün özellikle de eğitimde hükümetin ifadesiyle reform niteliğinde olan değişikliklerle karşılaşıyoruz. Üniversite ücretlerinde yapılması planlanan artışlara karşı protestolar devam etmekte. Buna karşın en doğru olanın bu olduğu savunulmakta. Eğitimde düşünülen radikal değişikliklerin sadece bununla sınırlı kalmadığını ve kalmayacağını da anlamak zor değil. Okulların politik baskı altında olduğuna dair haberler de gazetelerde yer almakta. Özellikle temelli okuldan uzaklaştırmalar konusunda okulların baskı altında olduğu iddia ediliyor. Okullar davranış bozukluğu gösteren öğrencilerini temelli olarak uzaklaştırmamaları konusunda uyarılıyorlar. Okullar için sorunun bir boyutu önemliyken, devlet için ise durum daha farklı. Okullar yıllık başarı ortalamalarını düşürecek hiçbir olumsuzluğa fırsat vermek istemiyorlar. Sorunlu öğrencilerinin geleceğinin ne olacağı onları ilgilendirmiyor. Ancak, devlet bunun sosyolojik ve ekonomik boyutlarını da düşünmek zorunda olduğundan okullara baskı yaparak bu gençlerin daha sonra kendisine sorun olmalarını istemiyor. Asıl sorunu çözmeye yönelik bir uygulama olmadığından her kurum kendini kurtarmaya çalışır bir hava içerisine girmiş oluyor. Bu öğrenciler ister uzaklaştırılsın ister okullarında kalsın sonuç değişmeyecektir. Davranış bozukluğu gösteren öğrencilerin özel terapi ve eğitime tabi tutulması gerekmektedir. Okullarında kaldıkları surece hem bu eğitimi alamayacaklar hem de diğer başarılı öğrencilerin gelişimini engellemiş olacaklardır. Daha önce denen okul içi özel eğitim uygulaması da iflas etmiştir. Başarı elde edilememiştir. On yıl öncesine kadar ekonomik refah sayesinde ve de eğitime ayrılan bütçelerin yüksek olması sebebiyle eğitimdeki sorunlar görmezlikten geliniyordu. Öğrenme zorluğu çeken her öğrenciye yüz yüze dersler veriliyordu ve bu bir hak olarak görülüyordu. Son olarak hükümet bu uygulamayı da kaldırdı. Artık ihtiyacı olanlar da ek destek alamayacaklar. Tüm bu gelişmeleri ekonomik krize bağlamak da aslında doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Çünkü istatistikler eğitimde fırsat eşitliğinin yanlış uygulandığını göstermekte. İhtiyacı olduğunu söyleyen her öğrenciye yol paralarına kadar destek veren bu devlet artık başarılı öğrenciye destek olunarak ülkenin geleceğinin kurtulacağına inanıyor. Diğer bir değişle artık başarısız ve sorunlu öğrenciye tahammül yok, fırsat da yok. Gelecek her zorluğa rağmen çok çalışan, dilini iyi öğrenen ve meslek sahibi olmak için mücadele edenlerin olacaktır. Serkan Baykuşoğlu