İSLAM ÂLEMİNİN SORUN(LU)LARI SORUNLAR İslam Âlemi’nin sorun çözme potansiyeli o kadar az ki, hayatımızın her alanına yayılmış en basit sorunlara, çok kolay çözüm yolları varken, Müslümanlar bu sorunlarla anlamsız bir boğuşma içerisinde. Bu kadar basit sorunlarla bile lime lime olup parçalanıyoruz. Çözüm üretemiyor, çözüm mekanizmalarını çalıştıramıyoruz. Hele ki ırk ve etnisite konusundaki problemler de resmen dibe vuruyoruz. Kavramları değil, kişileri tartışıyor, İçi boş lakırdılar ediyor, Sorunların etrafında geziniyor, İçine dalamıyoruz. Ne yazık ki, her bir İslami grubun, cemiyetin ve cemaatin bu kadar basit sorunlara bile aynı cevapları yok. SORUNLU MÜTEFEKKİRLER Tefekkür edememiş ve dahi edemeyen mütefekkirlerden medet umuyor, Maalesef bir de fikir ediniyoruz. Bunlar yüzünden aklımızı manayla çalıştırmaya çalıştırmaya, ruhumuzun bir yanını hep yıkık bıraktık, hep yarım kaldık. Taklitçi çakma mütefekkirler aklımızı da, ruhumuzu da iflas ettirdiler. Fikir hayatımız bir kısım fikirsiz mütefekkirler yüzünden karma karışık. SORUNLU AYDINLAR İsimlerinin başında koca koca sıfatlar taşıyan (ya da taşımayan) bir kısım Müslüman aydın takımında çözüm yollarını algılayacak ve uygulayacak feraset de yok izan da. Hâsılı her şeyin başı olan iman yeterli derecede yok. Yok ki bunlar geliyor başımıza. SORUNLU ELİT-İST YAPI İslam coğrafyasında ki mevcut elit yapı (Ne kadar elitler o da tartışılır), İslam âleminin her nevi sorununa seküler referanslarla çözüm arıyor. Bu da Müslümanları çıkmaz sokaklara götürüyor. Sorunlu elitler ki işin esası bunlar çoğunluk itibarı ile elitisttirler, Allah'a ve Peygamberine sırtlarını dönerek, kendilerinden referanslar üreterek, çözümün değil daha çok sorunun parçası oluyorlar. SORUNLU YÖNETİCİLER Müslümanları yönlendiren ve yöneten ekipte; yani esas problemleri çözecek kesimde problemlerin kaynağı başlıyor. İslami bakış açısının ne olduğunu tam olarak anlamayan, anlamlandıramayan, daha İslami idrak edememiş bu yönetici tabakasını Allah hak getire. Bir daha da başımıza getirmeye. Bunlarda kurtulmak üzere Türkiye, Rabbim diğer Müslüman ülkelere nasip eyleye.(AMİİN) SORUNLU SONUÇ Gel de bu sorumsuz sorunlu bu ekipten Müslümanların sorunlarına çözüm bekle. Hatta bunların sorun çözme yöntemleri ve çözümleri başlı başına İslam âlemini başına bela. Ne teşhisleri, nede çözüm önerileri, çare olamadığı gibi sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Her zaman ki gibi olan İslam âlemine ve Müslümanlara oluyor. Bu kendinden toksinli zevat asla doğruyu bulamaz. Çünkü doğru kaynaklardan beslenmiyorlar. Kestirmeden sonuca ulaşmak içinde kendi saçma sapan fikirlerini İslami ritüel’lerle süslüyor, İslami boyalar kullanıyor, şeklen de İslami görünüyorlar. İslam adına ne varsa çarpıtıyor, anlamsızlaştırıyorlar. Sonuç olarak ta Müslümanlar artık kendilerini, ırkları, etnik kökenleri veya cinsiyetleri ile tanımlar oldular. Ve bu yeni durum yeni çatışmalar yeni yeni sorunlar getiriyor beraberinde. Hem de eskisinden daha büyük ve içinden çıkılmaz sorunlar. SORUNSUZ ÇÖZÜM Esasında cevap o kadar basit, çözüm yöntemleri o kadar kolay ki. Hem Kur-an Kerim de hem de sünnet-i seniye de bu sorunlar, yüzyıllar öncesinden öyle bir güzel çözülmüş ki, o kadar olur. İslam âlemi ve Müslümanlar Kur-an 'a ve sünnete yönlerini dönmedikçe en basitinden en zoruna tüm sorunlarına bir çözüm bulamazlar. Son peygamber ve son dininin he türlü sorumuza ve sorunumuza galu beladan beri cevapları hazır. hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel ba'sü ba'del mevt. Amenna ve sadekna. YEK ÜLKE TÜRKİYE İslam âlemi olarak bu sorunlarımıza kapsamlı bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Bu çözümleri üretecek yek ülkede Türkiye. Tüm İslam âlemi, ellerini Rablerine, gözlerini Türkiye’ye, kulaklarını Halifenin sesine, çevirmiş kolayından zoruna tüm sorunlarına çözüm bekliyor. HİLAFET MEŞVERET FETVA Evet, bu sorunlar yumağı haline gelmiş İslam âlemine en kestirme en uygulanabilir çözüm Hilafet ve Meşveret makamlarının ihyasıdır. Fetva kurulunun kapısının açılmasıdır. Bunun 5n 1k sını İslam dünyası geçmiş deneyimlerine dayanarak oluşturacaktır. İslam âlemi bu dinamiklere sahiptir. Halifelik çok mükemmel bir şekilde revize edilip bu yüzyılın gereksinimlerine uygun hale getirilebilinir. İslami kimlikli aydınların, tartışmaktan ve konuşmaktan korktukları HİLAFET i, ilerleyen günlerde daha detaylı bir şekilde irdelemeye devam edeceğiz. Şu an konuşmaktan dahi çekindiğimiz halifeliği, çok yakın bir gelecekte tartışmakla kalmayıp, bu süreci bizzat yaşayacağız. MURAT YAMAN KASİAD YÖN. KRL. BŞK. Yerelgundem1@gmail.com