Osmanlı Devleti`nde Enerji

advertisement
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
Osmanlı Devleti’nde enerji ihtiyacı ve kullanımı esas olarak sanayileşme adımları ile ön plana
çıkmaya başlamıştır. Bununla beraber demiryolu ağlarının 19. yüzyıl ortalarından itibaren
örülmeye başlanması da Osmanlı Devleti’nde belli enerji kaynaklarının yoğun şekilde
kullanılmaya başlandığını göstermektedir. Aynı zamanda 19. yüzyılda başlayan modernleşme
hareketleri ile beraber enerji üretimi ve ithal enerji miktarları da paralel oranda artışlar
göstermeye başlamıştır. Özellikle elektrik enerjisinin kullanımında İstanbul 6. Daire-yi
Belediye’nin önemli bir yeri vardır. XX. başlarında ise Osmanlı Devleti ithalat sepeti içinde yakıt
belirli yüzdelerle görülmeye başlanmış, hatta II. Abdülhamit Han Osmanlı Devleti sınırları içinde
petrol haritaları çıkarttırmıştır. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin enerji konusundaki ilerlemeleri
ve son dönemde geldiği noktalar analiz edilecekti
Giriş
XIX. yüzyılda Avrupa özellikle sanayileşme anlamında önemli ilerleme kaydetmiştir. Bu
ilerlemenin altında yatan temel sebep ise kuşkusuz gerçekleştirdiği “Sanayi Devrimi” olmuştur.
Osmanlı Devleti’nde ise sanayi üretimi küçük el zanaatlarına dayalı olarak başlamıştır. 18.
Yüzyılın başlarında ise devlet eli ile kurulan fabrikalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Özel
girişimlerin kuruduğu fabrika ve imalathanelerin ortaya çıkışı ise 1880’lerden itibaren ortaya
çıkmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin sanayileşme adımlarında ortaya çıkan bir önemli
hususta enerji meselesi olmuştur. Bu anlamda yapılan çalışmalarda çok kısıtlı olarak kalmıştır.
Bu çalışmada Osmanlı’da enerji kullanımı ve sanayileşme süreci kronolojik olarak incelenmeye
çalışılacaktır. Osmanlı Devleti’nin enerji politikaları, enerji üretimi ve enerji ithalatı İpek Yolu’na
bağlı kalınarak incelenecek olup, İpek Yolu’nun bu anlamda Osmanlı sanayisi üzerindeki etkisi
tartışılacaktır.
Osmanlı’nın imalat alanında göze belli başlı birkaç bölge çarpmaktadır. Bunlar İpek Yolu
üzerinde de bulunan Balkanlar, Batı Anadolu, Adana ve İzmit bölgeleridir. Bu coğrafyalarda
sadece tarımsal üretim değil aynı zamanda sanayileşmeye yakın fabrikalaşmalar ve üretim
1 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
merkezleri de mevcuttur. Bu imalathane ve fabrikalar XIX. yüzyılda daha da genişletilmiş ya da
yenileri kurulmuştur. Osmanlı’nın XIX. yüzyıl sanayi yapısı incelendiğinde, çökmüş bir
imparatorluktan ziyade XIX. yüzyılda yenilikleri takip eden ve bunlara uyum sağlamaya çalışan
bir yapı görülmektedir. İlerleyen teknoloji, daha ucuz ve kaliteli üretim teknikleri günümüzde bile
bazı sanayilerin gerilemesine sebep olurken, paralelinde yeni üretim yapıları ve ürünleri
çıkarmaktadır. İşte bu dönemde de Osmanlı üretiminde bazı malların üretiminde gerileme
olduysa da, Osmanlı yöneticileri bu durumda talebin yoğun olduğu alanlara yönelmiş ve bu
üretimleri teşvik ederek başka üretim alanlarında genişlemeyi sağlamayı başarmışlardır. Belli
alanlardaki bu başarıyı de çağın gerekliliği olan doğru enerji kaynaklarını üretim ile
bütünleştirerek sağlamışlardır
Sanayileşme Adımları ve Kullanılan Enerji Türleri
Osmanlı Devleti’nin sanayi alanında en gelişmiş faaliyet gösteren üretim dalı dokumacılık
olmuştur. XIX. yüzyıla gelene kadar Osmanlı dokumacılık alanında hem ülke ihtiyacını
karşılayabilmiş hem de bu ürünlerin ihracatını yapabilmiştir. XVIII. yüzyılın başlarında devlet
eliyle kurulmuş yünlü, ipekli ve yelkenli endüstrileri mevcuttur.
Mehmet Genç 18. Yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti’nde kurulan 3 önemli fabrikayı işaret
eder.1 Bu fabrikalar yünlü, ipekli ve yelkenli tekstili üreten tesisler olup, Osmanlı Devleti
tarafından kurulmuştur. Bu üretim tesislerinde kullanılan enerji kaynağına baktığımızda ise,
Genç’e göre son teknolojiye göre ithal edilmiş makineler bu fabrikalarda kullanılmaktaydı.2
Fakat bu makinelerin kullanılmasında insan gücü kullanılmıştır. Fakat 19. yüzyılın başlarından
itibaren Osmanlı Devleti’nin sanayide ve sosyal hayatta yeni enerji kaynaklarına başvurduğunu
görmekteyiz.
2 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
Osmanlı Sanayisinde Enerji Kaynağı Olarak İnsan Gücü
Yukarıda bahsettiğimiz devlet eliyle kurulan fabrikalardan da anlaşılacağı üzere Osmanlı
sanayisinin en gelişmiş alanı dokumacılıktır. Fakat 19. yüzyılda Sanayi Devriminin sonuçlarının
Osmanlı dünyasına etkisi ile birlikte dokumacılık gerilemeye başlamıştır. Osmanlı imalatının
büyük çoğunluğunu küçük ölçekli zanaatkarlar tezgahlardan sağlamıştır. Bu küçük üreticilerin
ne kadar ürettiğini tespit etmek oldukça zordur.3 Fakat nüfusun tekstile olan talebi ve kullanma
zorunluluğundan belirli çıkarsamalar yapılabilir. XVIII. yüzyılın son otuz yılında ve XIX. yüzyılın
ilk yıllarında Osmanlı pamuklu tekstil üretimi yaklaşık 12 milyon nüfusun oluşturduğu iç pazarın
ihtiyacını karşılayabilmekteydi. Fakat XIX. yüzyıl başlarında bu alanda da gerileme başlamıştır.
Sanayi Devrimi’nin sonuçlarının ortaya çıkmaya başlaması ile birlikte Avrupa’da makine ile
üretilen mallar Osmanlı pazarlarına girmeye başlamıştır. Bu malların fiyatları ucuzluğu ile
Osmanlı iç tüketiminde önemli bir yer almaya başlamıştır. 1812 senesinde İşkodra’da 200,
Tırnova’da 2000 tezgah çalışmaktayken 1831 senesinde tezgah sayısı İşkodra’da 40’a,
Tırnova’da ise 200’e düşmüştür.4 Bu düşüş eğilimi yüzyıl boyunca sürmüş fakat yine de tam
anlamıyla ortadan kaybolmamıştır. Osmanlı sanayisi bu alanda belli alanlarda rekabet
karşısında direnişler göstermiştir. Özellikle yurt dışından ithal edilmeye başlanan ucuz iplikler
sayesinde halıcılık ve iplikli dokuma alanında Osmanlı üretimi önemli ilerleme kaydetmiştir. Bu
ilerleme sağlanırken kullanılan enerji kaynağı yine insan gücü olmuştur. Osmanlı’nın tarımsal üretimden sonraki en önemli üretim kalemi tekstilidir. XIX. yüzyıl
başlarından itibaren Avrupa mallarının piyasaya girmesi ile Osmanlı tekstil üretimi önemli bir
gerileme yaşamıştır. Bu yüzdendir ki ithal mallar karşısında en çok gerileyen alan tekstil
olmuştur. Baskıcı’nın konsolosluk raporlarından tespitlerine göre, Bursa’da İngiliz mallarının
rekabeti nedeniyle 1840’lardan itibaren ipekli ve pamuklu imalatıyla uğraşan el tezgâhlarının
sayısı azalmıştır.5 1858 senesinde Bursa’da havlu ve bornoz imalatıyla uğraşan 200 tezgâh
varken 1861’de bu rakam 86’ya düşmüştür. Trabzon’da evlerde keten bezi dokuyanlar Avrupa
ithal malları karşısında zor duruma düşmüştür. Maraş’ta üretim kaba pamuklu ve yünlü kumaşa
kaymıştır. Adana’da dericilik gerilemiş ve yine tezgâh sayıları azalmıştır. Yaşanan bu düşüşlerin
sonrasında Osmanlı Devleti üretim kapasitesini artırmak ve rekabete cevap verebilmek için
insan gücü ile üretim yapan tesislerden vazgeçmeye ve yeni enerji kaynağı olan buhar gücü ile
üretim yapan endüstrilere yönelmeye başlamıştır.
3 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
Osmanlı Sanayisinde Kullanılan Yeni Bir Enerji: Buhar Enerjisi Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu öne sürülenlerin aksine belli sanayi girişimlerinde
bulunmuştur. Bu girişimlerin temel üretim hedefi ithal ikamesi alanında yoğunlaşmak olmuştur.
Kuşkusuz Osmanlı’nın en önemli harcama kalemini askeri giderler oluşturmaktadır. Bu nedenle
askerin gerek kıyafet gerekse araç gereç ihtiyaçları için fabrikalar kurulmuştur. Seyitdanlıoğlu,
Tanzimat’a kadar kurulan sanayileri tespit etmiştir: “1805’te Beykoz’da kağıt ve çuha fabrikaları açılarak ülkenin ihtiyacı olan bu ürünlerin yine
ülkede üretilmesine çalışıldı. II. Mahmut tahta çıktıktan yirmi yıl kadar sonra 1827’de Eyüp’te on
beş çarktan oluşan bir iplik fabrikası kurdu. Ayrıca 1810’da Hamza Bey isimli bir girişimci
arafından kurulan Beykoz Deri Fabrikası, 1816’da II. Mahmut tarafından satın alınarak ordu
emrine verildi. 1830’ların başlarında bu dabakhane ve kundura fabrikası yenilendi. Beykoz’da
bulunan kağıt fabrikasının bir kısmı kumaş fabrikasına dönüştürüldü. Ordunun fes ihtiyacının
karşılanması amacıyla, daha sonra kurulduğu yere göre Defterdar Fabrikası diye anılan
Feshane 1835 yılında kuruldu. 1836 yılında da İslimiye’de bir yün-iplik ve dokuma fabrikası
faaliyete geçirildi. Sultan II. Mahmut saltanatının son yıllarında Tophane yakınlarında bir kereste
ve bakır levha fabrikası inşa etmişti. Tophane’ye bağlı Top Döküm Fabrikası ve Dolmabahçe
Tüfek Fabrikası ilk kez hayvan gücü yerine buhar gücünden yararlanabilecek modern üretim
tekniği ile donatılmış ve endüstri devriminin modern üretim tekniği olan buhar gücü ülkemizde
de uygulanmaya başlanmıştır.”6 Yapılan tespitlerden de görüldüğü üzere 1800-1839 yılları arasında tam 9 adet kitlesel üretim
yapabilen fabrika kurulmuştur. Bu fabrikalar bu dönemde kurulmuş ve daha sonra da dönemin
ihtiyaçları göz önüne alınarak değiştirilmiş ya da genişletilmiştir. Bu değişim ve genişlemelerin
4 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
en göze çarpan özelliği ise, yeni enerji kaynağı olarak buhar gücünün kullanımına geçilmiş
olmasıdır. Bu dönemde Osmanlı Devleti buharlı üretim yapan fabrikaları aylık 120.000 kuruşluk
ödenekler ile desteklemiştir.7 Ayrıca Yabancı ustaların destekleri alınarak çuha fabrikası
kurulmuştur.8 Osmanlı Devleti buharlı üretim yapan fabrikaları Muhimmat-ı Harbiye bütçesinden
aylık 125.000 kuruş ve Darphane kaynaklarından 100.000 kuruş göndererek destek vermiştir.9
Bunlara ek olarak, hükümet Bolu Akmise de bulunan fabrikanın çalışmaya devam etmesi için
aylık 150.000 kuruşluk yardımı uygun görmüştür.10 Bu sayede Osmanlı hükümetinin buhar
enerjisi ile üretim yapan fabrikaları desteklediğini görmekteyiz.
Osmanlı yöneticileri XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sanayiye verdikleri önemi
artırmışlardır. Özellikle 1864-1873 yılları arasında kurulan “Islah-ı Sanayi Komisyonu” bu alanda
atılan önemli adımlardan biri olmuştur. Komisyonun ilk hedefi esnafların birleşerek şirketler
kurmasını sağlamaya çalışması olmuştur. Komisyonun diğer hedefi ise mevcut fabrikaların
geliştirilmesi ve ihtiyacın olduğu alanlarda yeni fabrikalar kurulmasını sağlamak olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, Tanzimat ile birlikte bir dizi reformlar başlatmıştır. Bu reformların bir
sonucu olarak 1840’lardan itibaren devlet eliyle fabrikalar kurulmaya başlanmıştır. Bu
girişimlerin en önemlisi Zeytinburnu bölgesinde kurulan fabrikalar tesisi olmuştur. Buraya
“Büyük Fabrika” denilmiş ve burada üretimi yapılacak mamuller demir, demir boru, çelik raylar,
pulluk, gem, üzengi, tüfek çakmakları, mızrakbaşı, kılıç, kilit, anahtar, bıçak, ustura, yivli top,
havan topu, süvari ve piyade tüfekleri, tabanca, şayak, astar, pamuklu kumaş ve çorap gibi çok
çeşitli ürünlerden oluşmuştur.11 Bu tesiste Avrupa kalitesinde savaş silahları üretilmiştir. Ayrıca
belirtilen ürünler arasında sadece savaş silahı yerine tekstil mallarının da varlığı göze
çarpmaktadır. Bu fabrikada üretilen tekstil ürünlerin büyük çoğunluğu yine ordunun ihtiyaçları
için üretilmiştir. 5 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
Bu tesislerin dışında ayrıca Bakırköy’de bir üretim alanı daha mevcuttur ve burada bir iplik
bükme, dokuma ve pamuklu basma fabrikası, iki ocaklı bir demir atölyesi, bir buharlı makine
ardiyesi, küçük buharlı gemiler yapan bir tersane olmak üzere 4 fabrika daha kurulmuştur.12 Bu
ünitede ilk defa 1848 senesinde buharlı gemi üretilmiş ve denize indirilmiştir. Devlet eliyle kurulan fabrikalar bunlar ile de sınırlı kalmamıştır. Bu dönemde kurulan
fabrikalardan bir tanesi de Hereke Fabrikası’dır. İlk olarak özel teşebbüs olarak kurulan 50
pamuklu ve 25 ipekli canfes13 tezgahından oluşan fabrika 1845 yılında devlete geçmiş ve
sarayın döşemelikleri için kumaş dokumak üzere 1850’de 100 adet jakarlı el tezgahı14
getirilerek, mevcut pamuklu tezgahları İstanbul Sanayi Kompleksine bağlı Bakırköy fabrikalarına
nakledilmiştir.15 1845 senesinde ise Falkeisen isimli İsviçreli sanayici ipek iplik üreten buharlı
fabrika kurmuş ve içerideki makineler sayesinde bu tesis hızla büyümüş ve 1876 yılında
Bursa’da bu fabrikaların sayısı 14’e çıkmıştır.16
Osmanlı Devleti 1860’lı yıllardan sonra sanayileşme politikalarını değiştirmeye başlamıştır.
Yapılan harcamaların bütçe üzerindeki baskıları ve serbest ekonomiye geçiş eğilimleri nedeni
ile bu dönemden sonra özel teşebbüslerin fabrika kurmasını teşvik etmeye başlamıştır. İlk
önemli özel teşebbüslerde bu bölgede karşımıza çıkmaktadır. Bursa’da 1856 senesinde
makineleşmiş 37 ipek fabrikası işletilmektedir.17
Özel sektör bazında teşebbüsler sadece Bursa ile sınırlı kalmamış aynı zamanda Ege
bölgesinde de devam etmiştir. J.B. Gout adlı İngiliz girişimci 1863 yılından başlayarak yaklaşık
10 yılda İzmir, Manisa, Aydın, Tire, Bayındır ve Menemen’de on pamuk çırçır fabrikası
kurmuştur.18 1853 senesinde, İzmir’de 1000 işçinin çalıştığı bir halı dokuma tesisi ve Konya
yakınlarında bir tane daha halı dokuma tesisi mevcuttur.19 Ayrıca Mc Andrews ve Forbes isimli
6 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
bir şirket 1854-1875 yılları arasında Aydın, Söke, Kuşaklı ve Nazilli’de dört meyan kökü işleme
fabrikası açmıştır.20 1852 senesinde Lübnan’da 5’i Fransız, 2’si İngiliz ve ikisi de yerli sanayici
tarafından işletilmek üzere 9 iplik fabrikası çalışmıştır.21 Yine Ege bölgesinde önemli bir üretim
kalemlerinden sabun ve zeytinyağı içinde üretim tesisleri kurulmuştur. İsviçre sermayesi ile
Kartal’da 1 adet konserve fabrikası kurulmuştur.22 Kurulan bu fabrikalar son teknolojiye sahip
makinelere sahip olup, buhar gücü ile üretim yapan tesisler olmuştur.
Yeni Enerji Kaynağı Olarak Madenler: Kömür Madeni
1861’de çıkarılan Maden Düzenlemesi, imparatorluk sınırları içindeki madenlerin kullanımının
tekellerini ortadan kaldırmış ve en yüksek sermayeyi teklif eden kuruluşa ya da bireye satılması
öngörülmüştür. Bunun akabinde özel teşebbüsler hemen harekete geçmiş ve Zonguldak kömür
madenlerini, Rumeli ve Anadolu’daki demir, kurşun, gümüş, bakır madenlerini, Bursa ve
Kastamonu’daki linyit madenlerini, Çanakkale’deki mangan yataklarını almışladır.23
Kuşkusuz Sanayi Devrimi’nin gerçekleşmesinde en önemli enerji kaynağı kömür olmuştur.
Osmanlı Devleti’nde kömür üretimine önem vermiştir. 1848 senesinden itibaren kömür üretimi
için çalışmalar başlamıştır. Eldem’in tespitlerine göre Osmanlı kömür üretimi Hazine-i Hassa
döneminde kömür üretimi 30-50 bin ton, Bahriye devrinin birinci safhasında 65 bin ton, 1875’te
142 bin ton ve 1880 senesinde 56 bin ton olarak gerçekleşmiştir.24 1880 senesinden sonra
yabancı sermaye ile kurulan şirketlerinde etkisi ile Osmanlı Devleti’nde kömür üretimi 1882
senesinde yaklaşık 65 bin tondan 1914 senesinde yaklaşık 651 bin tona çıkmıştır.25
7 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
Osmanlı’da Elektrik Üretimi Osmanlı Devleti’nde aydınlatma için ilk olarak havagazı kullanılmaya başlanmıştır. Avrupa’da
havagazı kullanımı 1820’lerde başlamış olmasına rağmen, Osmanlı Devleti’ne bu enerji türü
ancak 1856 senesinde Dolmabahçe Sarayı’nın inşası ile gelmiştir. Bu dönemden sonra
İstanbul’un belirli yerlerinde havagazı ile aydınlatma kullanılmıştır. Havagazı uygulamasını ise
ilk olarak içinde Beyoğlu, Pera gibi yerleri barındıran 6. Daire-i Belediye kullanmıştır. Havagazının enerji kaynağı olarak kullanılmaya başlamasından sonra ise, II. Abdülhamit
döneminde elektrik üretimi ile ilgili çalışmalar ve görüşmeler başlamıştır. Bu görüşmeler
sonunda somut adımlar atılmış olunsa da, Osmanlı Anonim Elektrik Şirketi ancak 1910 yılında
devlet tarafından açılan ihale ile Avusturya-Macaristan sermayeli Ganz Electric Company adlı
şirketin ihaleyi kazanması sonucu Brüksel Bankası ve Macar Kredi Genel Bankası’ndan almış
olduğu finansal destekle 1911 kurulmuştur.26 Üretilen ilk elektrik ise öncelikle Dolmabahçe
Sarayı ve tramvaya verilmiştir. Böylelikle havagazına alternatif bir enerji kaynağı elde edilmiştir.
Osmanlı’da Petrol İthalatı ve Araştırmaları
8 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
Osmanlı Devleti’nde özellikle II. Abdülhamit Dönemi ile birlikte enerji kaynağı olarak petrole
önem verilmeye başlanmıştır. Fakat Osmanlı Devleti’nde Kanuni Sultan Süleyman zamanında
bazı bölgelerde petrol (neft) üretilip kullanıldığı görülmektedir.27 Kerkük bölgesinde neft (petrol)
varlığı kanuni zamanından bu yana bilinmekte olup, bölgedeki 2 adet maden halk tarafından
çıkarılarak, gerek savaşlarda kullanılmak üzere, gerekse de tımarlarda kullanılmak üzere
pazarda satılıyordu.28 Fakat petrolün gerçek anlamda sanayiye konu olması ise daha geç
dönemlerde gerçekleşmiştir. Osmanlı Devleti’nin petrolü sanayi alanında kullanması ise ticaret
kayıtları baz olarak alındığında 1870’lerden sonraya dayanmaktadır. Aşağıdaki tablo belli
yıllarda Osmanlı petrol ithalatının değerlerini göstermektedir.
Tablo 1’de verilen rakamlar 3 önemli Osmanlı limanına ithal edilen petrolün değerini gösteren
rakamlardır. Bu rakamların daha anlam kazanması için tablo 2’de petrol ithalatının toplam ithalat
içindeki yüzdesi gösterilmiştir.
Tablo 2’ye gore Osmanlı’nın 20. Yüzyılın ilk yıllarında petrol ithalatı toplam ithalat içinde
ortalama olarak %4’lük bir paya sahip olmuştur. Bir digger önemli gelişme ise günümüzde
ortaya çıkan II. Abdülhamit’in gayretleri sonucu ortaya çıkarılan petrol haritasıdır. Günümüzde
büyük tartışmalara sebep olan fakat geçerliliği Kabul edilen bu harita, Osmanlı Devleti’nin
enerjiye verdiği önemi göstermektedir. Enerji anlamında Osmanlı Devleti gelişmeleri yakından
takip etmiş ve yeni enerji kaynaklarına gecikmeli de olsa ulaşma konusunda yatırımlarını
yapmıştır.
Sonuç
Günümüzde dünya fosil yakıtların yaklaşık %70’i Ortadoğu ve hazar bölgesinde yer almaktadır.
19 yüzyılda adeta bir petrol denizi üzerinde bulunan ve bu bölgeyi kontrol eden Osmanlı
devletinin enerji kaynaklarına dair farkındalığı ancak II. Abdülhamit han zamanında oluşmuştur.
Oluşan bu farkındalığa rağmen Osmanlı devleti eldeki belgelere göre 1905-1915 arası artan
9 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
petrol ithalatıyla karşı karşıya kalmıştır. Buna benzer bir şekilde Osmanlı devleti diğer enerji kaynaklarını elde etme ve üretim sürecine
katma konusunda geç kalmıştır. Artan enerji üretimine rağmen, yerli enerji kaynaklarının üretim
sürecine aktarımı yeterli düzeyde olmamıştır. Sanayi devriminden olumsuz yönde etkilenen
Osmanlı devleti 19 yüzyılda 1800–1839 yılları arasında buhar enerjisi ile kitlesel üretim
yapabilen fabrikalara sahip olmuştur. Bu kitlesel üretime bağlı olarak 1848 yılımda 30–40 bin
ton olan kömür üretimi 1914’de 651 bin ton çıkmıştır. Böylelikle enerjinin bir sanayi girdisi olarak
geç kullanımına rağmen, özellikle kömürün buhar gücü olarak sanayi girdisi olarak kullanılması
kömür üretiminde ciddi bir artışa yol açmıştır. Elektrik üretimi ise Avrupa’nın çok gerisinde
kalmıştır. 19. yüzyılında Londra sokakları elektrik enerjisi ile aydınlatılmaya başlanmışken
Omsalı devletinin elektrik kullanımı İstanbul’da ancak yüzyılın sonunda olmuştur.
Osmanlı devleti son yüzyılda ekonomik açıdan pekte fazlasıyla olumsuz bir görüntü
vermemesine rağmen sahip olduğu zengin enerji kaynaklarını kitlesel üretimde de
kullanamamış ve böylelikle sanayi devriminden olumsuz yönde etkilenmiştir. Bu dönemde
kontrol edilen bölgenin sahip olduğu enerji kaynaklarının çekiciliği Batıl devletler tarafından da
fark edilmiştir. Sahip olunan petrol rezervleri Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kerkük
bölgesinde neft olarak çıkarılıp ticarete konu oluyordu. Fakat sanayileşme anlamında petrolün
kullanılmasın yönelik kayıtlar ancak 1870’li yıllar sonuna kalıyordu. Osmanlı devleti tıpkı Türkiye
Cumhuriyeti gibi enerjide dışa bağımlı bir ülke konumundaydı..
Kaynaklar
10 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
1 Mehmet Genç, Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, İstanbul: Ötüken 2000, ss.
238-255.
2 a.g.e., s.241.
3 Şevket Pamuk, Osmanlı Ekonomisinde Bağımlılık ve Büyüme 1820-1913 İstanbul: Tarih Vakfı
2005. s. 127.
4 Mehmet Seyitdanlıoğlu, “Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayii” Ankara Üniv. DTCF Tarih
Araştırmaları Dergisi, Cilt:26 Sayı: 46 s.56.
5 Murat Baskıcı, 1800-1914 Yıllarında Anadolu’da İktisadi Değişim Ankara: Turhan Kitabevi
2005. s.170.
6 Mehmet Seyitdanlıoğlu, “Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayii” Ankara: DTCF Tarih
Araştırmaları Dergisi, Cilt:26 Sayı: 46 ss. 58-59.
7 BOA, Cevdet İktisat, 30/1483, 1836.
8 BOA, Cevdet İktisat, 6/275, 1805.
9 BOA, Cevdet İktisat, 34/1652. 1835.
10 BOA, Cevdet İktisat, 9/448. 1851.
11 Edward Clark, “Osmanlı Sanayi Devrimi” cev: Yavuz Cezar, Ankara: TTK Belgelerle Türk
11 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
Tarihi Dergisi 1974, Sayı: 82-83-84, s. 18.
12 Edward Clark, “Osmanlı Sanayi Devrimi” cev: Yavuz Cezar, Ankara: TTK Belgelerle Türk
Tarihi Dergisi 1974, Sayı: 82-83-84, s. 18.
13 üzerinde desen bulunmayan ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş
14 Karmaşık desenli dokuma yapabilen tezgah
15 Mehmet Seyitdanlıoğlu, “Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayii” Ankara: DTCF Tarih
Araştırmaları Dergisi, Cilt:26 Sayı: 46 ss. 63.
16 Standford Shaw & Ezel Kural Shaw, “History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol.
II” New York: Cambridge University Press 2002. s. 123.
17 Mehmet Seyitdanlıoğlu, “Tanzimat Dönemi Osmanlı Sanayii” Ankara: DTCF Tarih
Araştırmaları Dergisi, Cilt:26 Sayı: 46 s. 65.
18 Orhan Kurmuş, “Emperyalizmin Türkiye’ye Girişi” İstanbul: Bilim 1974. s.
19 Standford Shaw & Ezel Kural Shaw, “History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol.
II” New York: Cambridge University Press 2002. s. 123.
20 Orhan Kurmuş, “Emperyalizmin Türkiye’ye Girişi” İstanbul: Bilim 1974 s.
21 Ömer Celal Sarc, “Tanzimat ve Sanayimiz”, Tanzimat I, İstanbul: Maarif Vekaleti Yayınları
12 / 13
Osmanlı Devleti’nde Enerji
Pazar, 07 Haziran 2015 19:12
1940. 22 Standford Shaw & Ezel Kural Shaw, “History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol.
II” New York: Cambridge University Press 2002. s. 123.
23 Standford Shaw & Ezel Kural Shaw, “History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol.
II” New York: Cambridge University Press 2002. s. 123.
24 Vedat Eldem, Osmanlı İmparatorluğu’nun İktisadi Şartları Hakkında Bir Tetkik, Ankara: TTK
1994, s.49.
25 a.g.e. s.50.
26 Göncüoğlu, Süleyman Faruk, “İlk Elektrik Santrali”. İstanbul’un İlkleri Enleri. İstanbul: Ötüken
2010, ss. 129.
27 BOA, Kerkük Livası Mufassal Tahrir Defteri (Kanuni Dönemi), Ankara, 2003, s.V.
28 BOA, Kerkük Livası Mufassal Tahrir Defteri (Kanuni Dönemi), Ankara, 2003, s.14.
13 / 13
Download