110 110 si e m e ns , s u ltan v e devl et — en erj i v e en düst ri İmparatorluk'tan Cumhuriyet’e Sanayiyi İkame Etme Çabaları İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e sanayiyi ikame etme çabaları ve Siemens’in enerji sağladığı Cumhuriyet fabrikaları dört ayrı fabrikayı içeren bir “Fabrika-i Kebir” (Büyük Fabrika) inşa edildi. İlerleyen yıllarda bu kompleksin demir-çelik ocakları Siemens’ten getirildi. İzmit, İslimye ve Balıkesir’de çuha fabrikaları (1843), Bursa’da ipek fabrikası (1852), Paşabahçe’de cam fabrikası (Çubuklu Billur), Beşiktaş ve Bağdat’ta demir dökümhaneleri gibi pek çok tesis ardı ardına kuruldu. Siemens, Cumhuriyet kalkınmasına asıl katkısını yeni kurulan fabrika ve tesislere enerji sağlayarak yapmıştır. Ancak tüm bunların yanı sıra yerli sanayi için pek de parlak fikirler olmayan anlaşmalara imzalar atıldı. Ağustos 1838’de Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında Balta Limanı Ticaret Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ağır sanayi tesisi Tophane-i Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma, Osmanlı topraklarında Amire’ydi. Tophane, Sultan II. Bayezid tahttayken 1505’te satılacak İngiliz mallarına düşük gümrük tarifelerinin hizmete girdi. Ağır sanayinin bu şekilde devlet eliyle kurulup uygulanmasının yolunu açtı. Birkaç ay sonra Fransa’yla; bir işletilmesi adeta gelenekselleşerek yüzyıllar boyunca devam yıl sonra Sardunya’yla; 1840’ta Prusya, İspanya, Felemenk etti. Yine devlet tarafından askeri ihtiyaçları karşılamak (Hollanda), İsveç, Norveç ve Belçika’yla benzer ticari maksadıyla baruthaneler, tersaneler açıldı. Aynı dönemde anlaşmalar yapıldı. Yüksek olmayan vergiler Avrupalı el sanatları üretimi yapan küçük işletmeler de bulunuyordu tüccarları teşvik etti, ucuz ithal mallar yerel üretimin ve aslında Osmanlı sanayisinin büyük kısmını da bu pazarını daralttı. imalathaneler oluşturuyordu. Örneğin Bursa’da yaklaşık elli iplik atölyesi vardı.45 Elle üretim yapan küçük atölyelerden makinelere, fabrikalara geçiş ancak 19. yüzyıl başlarında gerçekleşebildi. Beykoz Kâğıt Fabrikası 1804’te kuruldu. Yine Beykoz’da 1816’da bir deri ve kundura fabrikası açıldı. 1827’de Eyüp’te faaliyet gösteren bir iplik fabrikası vardı. 1830’da İslimye Çuha Fabrikası üretime geçmişti. 1833’te Feshane kuruldu. Ancak bu fabrikalar tüketim ihtiyacını karşılamak için yeterli değildi. Batı’nın Sanayi Devrimi sayesinde katettiği yol Osmanlı Devleti’ni eski zenginliğinden her geçen gün biraz daha uzaklaştırıyordu. Batı endüstrisinin hızı ve bunun doğurduğu sonuçlar gözardı edilemeyecek noktaya gelmişti. Osmanlı devlet adamları bu durum karşısında harekete geçmeye karar verdiğinde tarih 1839’u gösteriyordu. Artık pek çok sahada düzenlemelerin yapıldığı Tanzimat Dönemi yaşanıyordu. Fabrikalaşma, Tanzimat’ı, yani “yeni nizamı”, “yeni düzeni” ilan eden Gülhane Hattı Hümayunu’nda yazılı Bursa İplik Fabrikası’ndaki Siemens makineleri, 1930 – Siemens Şirket Arşivi - EB IV 1218 olarak geçmeyen ama uygulamada kendini gösteren bir Siemens machinery in Bursa Spinning Factory, 1930 – Siemens Corporate Archives - EB IV 1218 hamle oldu. Endüstriyel kalkınma devlet eliyle sağlanacaktı. Devlet büyük bütçeler ayırıp fabrikalaşmayı (makineleşmeyi) Yerli sanayi bu tip sebeplerle arzu edilen ölçüde gelişemese destekledi. 1860’lı yıllara kadar tek başına sanayiye omuz de varlığını artırarak devam ettirdi. Sultan Abdülmecid, verdi. Ardından özel teşebbüslere imkân sağlamaya çalışıldı. 1842’de Zeytinburnu’nda demir-çelik ve dokuma alanlarında faaliyet gösteren 45 Adnan Giz, “Osmanlı Devleti’nde Harp Sanayii”, İ. S. O. D., sayı 37 (Mart 1969); Vedat Eldem, Harp ve Mütareke Yıllarında Osmanlı İmparatorluğu Ekonomisi, Ankara, 1994; İdris Bostan, Osmanlı Bahriye Teşkilatı: XVII. Yüzyılda Tersane-i Amire, TTK Yayınları, Ankara, 1992; Eric Jan Zürcher, Devletin Silahlanması, Ortadoğu’da ve Orta Asya’da Zorunlu Askerlik (1775-1925), çev. Tanju Akad, İstanbul, 2003. impar atorluk’tan cumhuriyet’e sıemens tarihi Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamid sanayileşme hamlesini devam ettirmeye çalıştılar. Bir yandan yeni tesisler ikame edilirken, diğer