T. B. M. M. B : 51i olup kendini unutmuş prototipler haline gelme simler. 'Üzerinde durmak istediğim diğer bir mevzu, din dersleri mevzuudur. Öncelik­ le ifade edeyim ki, din derslerinin zorun­ lu dersler arasına alınması kanarı doğru bir karardır. »Bunun laiklikle de bir ilgisi yoktur. (ANAP sıralarından «Bravo» sesleri, alkışlar) Dinî bilgiler, inananllar için, inandık­ ları değerler sisteminin öğrenilmesi bakı­ mından gereklidir; ama Türk cemiyetinde yaşayanlardan inanmayanlar varsa, onlar için de 'gereklidir. Çünkü din, bir sosyal müessese olarak bu cemiyetin en önemli müessesesidir. Dolayısıyla, inanmayan­ larım da onları bilmesi gerekir; içinde yaşadıkları! cemiyetin değerler sistemini bilmesi gerekir. Bu, kültürün temel taşlaf uıdandır; o bakımdan herkes için gerek­ li derslerdir. Din derslerinde Islamın gerçeği anla­ tılmalıdır. Gerçek dinî bilgilerden mah­ rum bırakılan nesiller, yanlış bilgilerle, yanlış istikametlere yöneltilebilirler. Dinin gerçeğimin 'bilinmesi ve yaşan­ masından, bugünkü medeniyetin ortaya çıkmasını sağlayan İslam medeniyeti doğ­ muştur. Dinin gerçeğinden habersizlerin yüzünden de matbaa, bu ülkeye yüzyıllar­ ca geç girmiştir. Batı'yıı Ortaçağın karanlığından ve karanlıkçtlığından kurtararak, bugünkü ge­ lişmiş seviyesinin oluşmasını sağlayan İslam medeniyetinin etkileri olmuştur. Doktor Zigrid Hunke isimli 'bir Alman alimin, düşünürün, bilgimin yazmış oldu­ ğu bir kitap var; «Avrupa'nın üzerinde Doğan İslam' Güneşi» 500 küsur sayfa tutan bir kitap. Bu kitabın içinde, baştan sona kadar Mam medeniyetinin, Avrupa medeniyetinin oluşmasını nasıl sağladığı anllatılıyor. Çocuklarımıza, ilmihal billgile- 10 . 4 . 1988 0:1 ri değil, asıl okutmamız gerekenler bun'lardır. Bilinen bir gerçek; bugünkü medeni­ yetin temeli olan ilimler, İslam medeniyeinin ütrüm'leridir; cebir, logaritma, tri­ gonometri, botanik, optik, sosyoloji vesa­ ire... Bunllar, İslam medeniyetimde ortaya çıkmış bilimlerdir. İslam medeniyetinin temelindeki ilmî zihniyet ve hür araştırma ruhunu ifade bakımından bir örnek vermek istiyorum : İkinci hicrî asırda İbni Heysem isminde­ ki bir İslam alimi, laboratuvarda canlı hücre yapmıştır. İslam' alimi, laboratu­ varda canlı hücre yapıyor. Bugün böyle bir teşebbüs olsa, 'birtakım Müslümanlar­ dan da tepki gelir; «Allah'ım işine mi karışıyorsun?» diye. Halbuki, tslamın il­ me bakışında, ilmî araştırmanın önünde hiçbir engel yok. Gerçek İslam1 bu. Al­ lah'ın işi olmayan iş yok ki, her iş Al­ lah'ın işi. Hepsinden önemilıisi, bütün 'bu ilimle­ rin temeli olan rakamlar ve sıfır kavraımı, medeniyetimize, İslam medeniyetinim hediyeleridir. iŞu anda kullandığımız ra­ kamlar da islam rakamlarıdır. Eskiden kullandığımız rakamlar Doğu İslam ra­ kamlarıydı, şimdi kullandıklarımız ise Ba­ tı İslam rakamlarıdır. Bu rakamlar ve sı­ fır kavramı olmasaydı; bırakın1 trigonomeriyi, logaritmayı aya füze gönderecek tekniği, teknolojiyi ve hesabı; aritmetik bile oümazdı. Çünkü, Avrupa'nın bildiği Romen rakamlarla aritmetik bile yapılaımaz. Onlar, aritmetik bile yapamadıkla­ rından, hesap yapmak 'bakımından özel cihazlar geliştirmişlerdi; çünkü, 'bildikleri rakamlarla hesap yapmaları mümkün de­ ğildi, Peki, İslam medeniyetini ne isağlamıştır, hangi iklim sağlamıştır, hangi manevî iklim?.. İslam medeniyetinin temelimde,