G. Senatosu B : 90 AET mallarının Yunanistan'a gireceği gün bas­ larsa sen Yunanistan'ı o zaman göreceğim diyen­ ler var ve haklıdırlar da. Haklı da olacaklar­ dır. Değerli arkadaşlarım, bir de işçi meselelerin­ den bir nebze bahsetmeden sözümü bitirnıiyeeeğim. Çünkü, birçok argüman yanında Ortak Pa­ zarla ilişkilerimizde Orsak Pazar ü'kelerme işçi ihracımız mümkün olmuştur, Bunun da bize ne kadar faydalı sonuçlar sağladığını ifade ediyor­ lar. Arkadaşlarım, önce bir kere Katma Proto­ kolde işçiler için yeni bir şey kazanılmış değil. Biz Katma Protokolün dışında, işçi gönderdiği­ miz başka ülkelerle ikili olarak yaptığımız an­ laşmalarda, işçi haklarmı daha iyi düzenlemi­ şiz. Şimdi Sayın Bakan gelip de burada 4 yıl sonra şöyle olacak, 7 yıl sonra da böyle olacak diye bana Katma Protokoldeki hükümleri geti­ rirlerse o saman durun diyeceğim. Lûtfer. Al­ manya ile yaptığımız, Helanda ile yaptığımın, Fransa ile yaptığımız ikili anlaşmalardaki hü­ kümleri de getirelim, karnı karsıya koyalım di­ yeceğim. Sayın arkadaşlarım yalnız bir şey söyliyeyim; karsı olduğumuzu sövlîyemeyiz, çün­ kü, Türkiye'de bugünkü durumda r>ci ihracı, bilerek söylüyorum, zorunlu ve geçen senelerin 270 000 000 dolar işçi dövizi gelmesinde Türki­ ye ekonomisini kurtarıcılığın ne olduğunu da biliyoruz. Anlatılıyor ki, insan ihracına bir mik­ tar daha devam edeceğiz; Ama bundan bmm. mi istifade ettiğimiz, incileri alan memleketle­ rin mi istifade ettiğine dair yine burada resmî makamların yaptıkları bir hesap var. Bir Türk işçisinin Alman ekonomisine şimdiye kadar 5 000 dolar kadar katkıda bulunduğu ifade edi­ liyor, bir araştırmada. Eğer bir isçi 5 000 dolar katkıda bulunmuşsa ekonomiye, 400 000 işçinin ne kadar milyon, milyar dolar o ekonomiye kat­ kıda bulunduğunu hesabetmek zannederim ki meseleyi çözmeye yeter. Ne yapalım, gön dermiy elim mi? G-öndereceksiniz, daha ağır şartlar da olsa gönderecek­ siniz, çareniz yoktur. İstihdam sorunları, sana­ yileşme sorunları ve saire.... Onu merak etmiyorum. Efendiler, inşallah böyle olmıyacak, aslan gibi Türk sanayii, özel­ likle özel sektör bütün Ortak Pa.^ar ülkelerinin rekabetine göğüs gerecek, onlar gibi maliyetle­ rini düşürecekler, onlar gibi kalitelerini yüksel- 20 . 7 . 1971 O :1 tscekler, onlar gibi artık işletmelerini küçücük küçücük birimler halinde çalıştırmaktan vaz ge­ çecekler, optimum büyüklüğe gelmek için bir­ leşmeler yapacaklar, Türk Devleti sermaye pi­ yasası kanununu çıkaracak, Türk halkı artık bütün kazancını tüketime sarf etmiyecek, ser­ maye birikimi olacak, en iyi teknolojilerle, en modern tesisler kurulacak, bütün dış ticaret şartlarımız değiştirilecek, aleniyet - umumiyet prensiplerinden çıkacak ve bir gün Holânda'da, Almanya'da veya Türkiye'de Türk mamulleriyle 6 1ar mamulleri arasında kırasıya rekabet sonunda galibiyet Türkiye'de kalacak. Bunu arzu ediyorum. Ama, bugün gözüken o değil. Henüz Türk sanayiinin korunmasının daha bir süre devamı lâzımdır diyenler haklı çıkarlarsa ve Türk sa­ nayii mamulleriyle 6 1ar ülkeleri mamulleri ge­ rek bu pazarda, gerek Ortak Pazar ve diğer yerlerde kıran kırana rekabetleri sonunda kay­ bederlerse, o zaman şunu yapacağız diye bir al­ ternatifiniz var mı? En azından o zaman «dö­ nüsü oimıyan yola girdik» diyen Sayın Çağla yangılın sözünü yalanlamış mı olacaksınız? Çünkü Katma Protokolü imzalarken nutuk ver­ miş o beyefendi, demiş ki : «Dönüşü oimıyan yola, girdik» Teşhisi doğruysa hiç arzu etmedi­ ğim halde, biraz evvel arz ettiğim, şartlar aley­ himize dönerse dönüsü oimıyan yoldan bizi kim kurtaracak? Bu önemli bir şey, çok önemli bir şey. Eğer dönüşü oimıyan yoldan dönmek im­ kânımız yoksa, Geçiş Dönemi Katma Protoko­ lünde Türk sanayiini ve diğer bir deyimle Türk ekonomisini korumaya yeterli madde yoktur. 12 nci maddedeki bir bölgenin ve Türkiye'nin ekonomik daralması sırasında alacağı tedbirler sadece sözden ibarettir, ekonomik mücadelede bu ahdî sözlerin çoğu kez zayıf ülke yararına işlediği bilinen tarihsel bir gerçektir. Çin'de yu­ murtanın fiyatının yükselmesinden ötürü ga­ zaba gelen İmparatorun yumurtanın fiyatını eski hale dönüştürmek yolunda aldığı kararın akabinde, devrisi sabah yumurtanın fiyatının biraz daha arttığını görmesi üzerine aynı impa­ ratorun her yumurta fiyatını artıranı kapısı önünde asmasına rağmen, yumurtanın fiyatının artmakta olduğu tarihi gerçeği ekonomik müca­ delede ahdî veya tabiri caizse anlaşmalı bir sis­ temin sonuna kadar zayıf ekonomiyi koruyacağı dür.üncssi kabule şayan değildir. Olsa olsa bü-