Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 497-505 Buğra Oğuzhan

advertisement
Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 497-505
Buğra Oğuzhan ULUYÜZ1
ÇUVAŞÇA YANCÜMLELERİN İÇE YERLEŞTİRİLMESİ
Özet
İki farklı ifade, birtakım morfolojik ya da sentaktik yöntemler kullanılarak
birleştirilebilmektedir. Cümlelerin birleşmesiyle birlikte, cümle yapılarında
değişiklik görülebileceği gibi kimi özel durumlarda her iki ifade de temel yapılarını
koruyabilmektedir. Kimi dillerde de cümle birleşmelerinde tipolojik olarak
cümleler temel formlarını korumaktadır. Cümlelerin başka bir cümlenin içine
yerleştirilmesinde özel bağlaçlar-edatlar kullanılabildiği gibi, bazı durumlarda
herhangi bir biçimbirimine ihtiyaç duyulmadan da cümle birleşmeleri mümkün
olabilmektedir. Cümle birleşmelerinde, içe yerleştirilen yancümlenin söz sırası
imkânları ve görünüş kategorisine ait özellikleri de ana cümlelere göre değişiklik
gösterebilmektedir. Bu çalışmada da, Çuvaşça birtakım yancümle türlerinin ana
cümleler içine nasıl yerleştirildiği, zaman zaman söz sırası ve görünüş kategorisi de
göz önünde bulundurulmak kaydıyla, Türkiye Türkçesiyle karşılaştırılarak
betimlenmeye çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Çuvaşça, Yancümleler, Söz Sırası
EMBEDDING OF CHUVASH SUBORDINATE CLAUSES
Abstract
Two different sentences can be combined using some morphological or syntactic
methods. With the combination of the sentences, structure of the subordinate clause
can be changed, and in some special cases, both clauses can protect the basic
structures. In some languages, subordinate clauses have total resemblence to the
superordinate clauses with respect to their structure and the way they are combined
depending on their typology. Special particles or conjunctions can be used when a
subordinate clause is embedded inside the superordinate one, and in some cases it
is possible to combine clauses without the necessity of any morphological marking.
In embedded senteces, the word order restrictions and the aspectual features can
1
Arş. Gör., Anadolu Üniversitesi, Yeni Türk Dili, bouluyuz@anadolu.edu.tr
Çuvaşça Yancümlelerin İçe Yerleştirilmesi
show differences with regard to main clauses as well. The present paper also
attemps to describe the way of embedding of several subordinate clauses in
Chuvash as well as their different features relating with word order and aspect by
means of comparing with Modern Turkish.
Keywords: Chuvash, Subordinate Clauses, Word Order
GİRİŞ
Ana cümle formundaki yapılar başka bir cümleyle birleştirildiğinde cümle yapısı
bakımından birtakım farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Ana cümlenin içine yerleştirildiği farz
edilen bu yapılar, yancümleler olarak adlandırılmaktadır. Cümledeki esas eylemi, yani iletişimi
meydana getiren bilgiyi desteklemek üzere ana cümleye eklenen bu yancümleler kimi özel
durumlarda, morfolojik açıdan (yollardan) farklı yollarla da içe yerleştirilebilmekte; sözdizimi
imkânları, görünüş kategorisi bakımından hem kendi içinde düzensizlikler gösterebilmekte hem
de başka dil/lehçelere göre farklılıklar arz edebilmektedir.
Bu çalışmada da, Çuvaşça yüklemi ad olan yancümleler, herhangi bir şekilde
işaretlenmemiş yancümleler ve yalnızca sözdizimsel olarak işaretlenmiş yancümlelerin içe
yerleştirilme tarzları Türkiye Türkçesiyle karşılaştırılarak betimlenmeye çalışılacaktır.
Karşılaştırmada söz sırası ve görünüş kategorisi farklılıklarına-benzerliklerine de vurgu
yapılacaktır.
Çuvaşça Yancümlelerin İçe Yerleştirilme Biçimleri
Yüklemi Ad Olan Yancümleler
Türkçe cümlelerde yüklem olarak bir ad da kullanılabilmektedir. Bu durumda, ad
kategorisinin yüklem olduğunu gösteren bir ekeylem de kullanılabilmektedir. Ad kategorisine
ait yüklemi olan bu cümleler ekeylem kullanılmadan (sıfırbiçimbirim yardımıyla) da bağımsız
bir cümle olarak var olabilmektedir:
1.Adam deli.
2.Araba iyi.
Yukarıdaki örnekler ek-fiilin geniş zamanı ile çekimlenmiştir. Burada ek-fiil üçüncü
şahıs eki düşmüştür / kullanılmamıştır. Sıfırbiçimbirim sözkonusudur. Bu cümlelerde
yüklemlerin, sırasıyla deli ve iyi sözcükleri olduğu, yani ad kategorisine ait olduğu
görülmektedir. Bu çalışmada sözcük türlerinin temelde ad ve eylem olmak üzere iki gruba
ayrıldığı; ad kategorisi altındaki isim, sıfat, zarf gibi ad türlerinin bağlamsal koşullara bağlı
olarak belirlenen ad alt başlıkları olduğu farz edilmektedir. Dolayısıyla deli ve iyi sözcükleri de
ad kategorisinin alt başlıkları olarak düşünülmektedir.
Bir ve iki numaralı cümleler, ol- yardımcı fiili yardımıyla da kurulabilmektedir. Bu
durumda yüklemin görünüş özellikleri değişmektedir:
3. Adam deli olur.
4. Araba iyi olur.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 497-505
498
Buğra Oğuzhan Uluyüz
Üç numaralı cümlede, konuşma anından sonraki bir zaman aralığında gerçekleşip
bitecek olan deli olma sürecine işaret edilmektedir. Dört numaralı cümlede de benzer şekilde
arabanın kötü bir durumdan iyi duruma gelme süreci anlaşılabilmektedir. Görünüş konusuyla
ilgili verilen bu bilgiler, yalnızca yardımcı filli ve sıfırbiçimbirimli ana cümle türleri arasındaki
farkı göstermek için verilmiştir. Görünüş konusu, çalışmanın konusu dışında kaldığı için detaylı
bilgi verilmeyecektir.
Yüklemi ad olan yukarıdaki gibi cümleler bağımlı cümle hâline geldiğinde, yani bir ana
cümlenin içine yerleştirildiğinde yardımcı fiilin kullanılması zorunlu olmaktadır. Ol- yardımcı
fiilinden sonra yancümleyi kuran fiilimsi eki gelmektedir. Ana cümlelerde olduğu gibi görünüş
kategorisine ait farklılıkları vurgulamak üzere yardımcı fiilin kullanılmaması, geçersiz bir
cümleye sebep olmaktadır:
5. [Adamın iyi olduğunu] öğrendim.
6. [Adamın iyisini] öğrendim.*
7.[Adamı iyi] öğrendim.*
Altı ve yedi numaralı cümlelerde görüldüğü gibi, istenilen anlam verilmek suretiyle,
yardımcı fiilin bulunmaması cümlelerin geçersiz olmasına sebep olmaktadır. Üç ve dört
numaralı cümlelerden farklı olarak beş numaralı cümlede, her iki tür görünüşsel anlam mümkün
olmaktadır. Adamın iyi olma süreci de anlatılmak isteniyor olabilir, adamın sabit bir durum
olarak iyi olduğu da anlaşılabilir. Dolayısıyla ana cümlelerden farklı olarak, yüklemi ad olan
cümleler bağımlı hâle geldiğinde iki görünüş anlamı da mümkün olabilmektedir.
Çuvaşçada yüklemi ad olan ana cümlelerde Türkiye Türkçesindekine benzer şekilde
yüklemi göstermek üzere ekeylem kullanılmaktadır:
8.Şıvĩ tĭrnа kušĩ pеk tĭrĭ pulçĩ.
Suyu turna gözü gibi temizdi. (Bayram, 2008, 225)
9. Purǐnǐšsem, ah, avan Aslı. Silpi yalĨnçe!
Yaşamak, ah ne güzel, silpi köyünde! (Yılmaz, 2006, 102)
10. Šаknа kursа Аyrаslu аkĭş pulаt’ tе Pülеrtеn vĩšsе kаymа tĭrаt’
Bunu görerek Ayraslu kuğu olur ve Biler’den uçmaya başlar... (Bayram, 2008, 230)
Çuvaşçada yüklemi ad olan ana cümleler, dokuz numaralı cümlede olduğu gibi hem
ekeylemsiz(sıfırbiçimbirim yardımıyla), on numaralı cümlede görüldüğü gibi hem de
ekeylemle2 kurulabilmektedir. Ancak Türkiye Türkçesinden farklı olarak pul- (ol-) ekeylemi
hem bir süreç sonucunda gerçekleşmiş olayları hem de sürece işaret etmeden yalnızca sabit
durumları göstermek üzere kullanılmakta, yani sırasıyla hem ekfiil hem de yardımcı fiil olarak
işlev görmektedir. Türkiye Türkçesinde -ol eyleminin iki farklı görünüşü ifade edebilmesi, beş
numaralı cümlede gösterildiği gibi yalnızca yancümlelerde mümkün olabilmektedir.
2
Türkiye Türkçesinde ol- eylemine denk gelen ve yüklemi ad olan cümlelerde yardımcı fiil olarak işlev
gören pul- eylemi, Çuvaşçada ekfiil olarak kullanılabilmekte, yani Türkiye Türkçesinde sıfırbiçimbirim
olarak da bulunabilen ve -DIr ekiyle karşılanan eke denk gelecek şekilde işlev görmektedir.
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 497-505
499
Çuvaşça Yancümlelerin İçe Yerleştirilmesi
Yüklemi ad olan ana cümleler bağımlı hâle getirildiğinde, yani ana cümle içine
yerleştirildiğinde herhangi bir yardımcı fiile ihtiyaç duyulmamaktadır. Böyle bir durumun
Türkiye Türkçesi için geçersiz cümlelere sebep olduğu altı ve yedi numaralı cümleler
aracılığıyla gösterilmiştir:
11. VĨsem tahšan Tǐhtaman hayarrine pĨleššĨ.
Onlar çoktandır, Tǐhtamanın kötüsünü (kötü olduğunu) biliyorlar. (Yılmaz, 146, 2006)
Yüklemi ad olup bağımlı hâle getirildiğinde herhangi bir yardımcı eylemin
gösterilmediği bu yapıların çoğunlukla gör-, bil- gibi algı eylemlerinden oluşan ana yüklemlerin
nesnesi pozisyonunda ve -rEn (-DAn) ablatif durumuna tümleç olarak kullanıldığı dikkat
çekmektedir:
12. AşşĨ-amǐş uhmahran pĨtrĨ huyhǐ-suyhǐpah.
Anne-baba kötüden (kötü olduğundan) bitti acı ve tasayla. (Yılmaz, 161, 2006)
13. Ašu mĨnle ırrine šavǐn çuhne kurǐn-ha!
Babanın ne kadar iyisini (iyi olduğunu) o zaman göreceksin! (Yılmaz, 157, 2006)
Yüklemi ad olan sıfatfiil yancümlelerinde ise tümce yüklemini göstermek üzere
herhangi bir yardımcı fiil gösterilmemektedir. Türkiye Türkçesinde ise her iki şekilde kullanım
mümkün olmakta, ancak yardımcı fiil kullanılmayan yapılar tümce sınıfına girmemekte, sıfat
tamlaması meydana getirmektedir. Çuvaşçada yüklemi ad olan sıfatfiil yancümlelerinde -sker
sıfatfiil eki çoğunlukla tercih edilmektedir:
14. Pаtşаn pаttĭr аrĭslаnĩ, vеš ıltĭnrаnskеr, pĩrrе vĩrеt tеt, çukun yĩtеm kĭlаrаt’ tеt.
Padişahın aslanı, tamamıyla altından olan, bir defa üflüyormuş, taş ateş çıkarıyormuş.
(Bayram, 298, 2008)
Yüklemi ad olan bir ifadenin zarffiil tümcesi olarak bir üst cümleye yerleştirildiği
durumlarda ise, Türkiye Türkçesinde olduğu gibi ol- (pul-) yardımcı fiili kullanılmaktadır. Bu
fiil hem tümcedeki eylemin gerçekleşme sürecini, hem de sabit durumu göstermek üzere işlev
görmektedir:
15. Ulĭpĭn urisеm pısĭk pulnipе pusnĭ vırĭnsеnçе tеm pısĭkĭş аylĭmsеm pulsа yulnĭ.
Alp’ın ayakları büyük olduğu için bastığı yerlerde çok büyük çukurlar oluşurmuş. (Bayram,
349, 2008)
16. Ulĭp vara vĩsene kaš pulsan vut tupsa pama pulat’.
Alp da onlara gece olunca ateş bulup verecekmiş. (Bayram, 279, 2008)
Çuvaşça yüklemi ad olan ad yancümlelerinin herhangi bir yardımcı fiil almadan
kullanılmasına benzer şekilde zarffiil tümcesi oluşturan edatların bazılarıyla da, Türkiye
Türkçesinden farklı olarak, yardımcı fiil kullanılmadan tümce yüklemi gösterilebilmektedir:
17. Pitĩ vĭylĭ pirki hаlĭh ĭnа “Pаttĭr” tеsе çĩnnĩ.
Çok güçlü için (güçlü olduğu için) halk ona “bahadır” demiş. (Bayram, 319, 2008)
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 497-505
500
Buğra Oğuzhan Uluyüz
Herhangi Bir Şekilde İşaretlenmemiş Yancümleler
Türkiye Türkçesinde san- ve zannet- gibi birtakım eylemler ana cümle yüklemi
olduklarında, ana cümle formunda olup herhangi adlaştırma eki almayan cümleleri tümleç
olarak alabilmektedir. Yani bu tip birleşik cümlelerde ana cümle ve yancümle form olarak
birbiriyle aynıdır:
18. [Ayşe kitap alacak] sandım.
19. Ayşe’yi [kitap alacak] sandım.
20. [Ayşe’nin kitap alacağını] sandım.
On dokuz numaralı örnekte görüldüğü üzere yancümle öznesi, belirtme hâli çekimiyle
ana cümlenin bir öğesi (nesne) durumuna da getirilebilmektedir. Bu işlem yalnızca san- ve
zannet- eylemleri ana cümle yüklemi olduğunda görülebilmektedir (Erguvanlı, 1984).
Çuvaşçada da belirli durumlarda ana cümle formundaki yapılar bir üst cümlenin içine
yerleştirilebilmektedir. Ana cümle formundaki bu yancümleler, Türkiye Türkçesinden farklı
olarak Çuvaşçada, genellikle pĩl-(bil-) eylemi ana cümle yüklemi olduğunda
kullanılabilmektedir. Yine Türkiye Türkçesinden farklı olarak şutla- ( düşün-, hesap et-) gibi
yüklemler de tümleç olarak ana cümle formundaki bu yancümleleri kabul edebilmektedir.
Ayrıca doğrudan aktarma yapılarında da karşılaşılan bu tip tümceler, te- ( de-) eylemi dışında
huravla- ( cevapla-) gibi eylemlere de tümleç olabilmektedir:
21. Ĭşta kayat’ hĭy te pĩlmest.
Nereye gidiyor kendisi de bilmez. (Bayram, 285, 2008)
22. Аtĭl hĭyĭrnе kаm şutlаsа tupni pur hurаvlаnĭ lеşsеm.
İdil kumunu kim sayabilmiş ki (diye) cevap vermiş büyücüler. (Bayram, 305, 2008)
Ana cümle formundaki bu yapılarda, Türkiye Türkçesinde olduğu gibi yancümle
öznesinin ana cümlenin bir öğesi konumuna yükseltilmesi genellikle mümkün olamamaktadır.
Ana cümle formundaki bu yancümlelerin, Türkiye Türkçesinde genellikle yüklem önü
pozisyona sabitlenmiş olarak bulunacağı, bitimli formdaki bu yapıların konu (topic) ya da arka
plana atılmış bilgi (backgrounded) olarak bulunamayacağı düşünülmektedir (Erguvanlı, 111,
1984). Çuvaşçada, bitimsiz formdaki bu tip yancümleler eylem önü pozisyon dışında arka plan
bilgisi olarak da bulunabilmekte, yani Türkiye Türkçesine göre daha geniş söz sırası
imkânlarına sahip olmaktadır:
23. Ben zannettim [Ayşe seni seviyor]. *?
24. Аstumаsĭr, аçаm [tеm tе kаlаtçĩ аsаnnü].
Bilmiyorum çocuğum, ne dedi büyük anne. (Bayram, 302, 2008)
Sözdizimsel Olarak İşaretlenmiş Yancümleler
Yancümle olduğu morfolojik açıdan belli olmayan, yani ana cümle yüklemi fiil çekim
kategorilerini alabilen yancümle türlerinden diğeri ise çünkü bağlacı ve ki, diye edatlarıyla
yapılan bağlı cümle yapılarında görülmektedir. Ki edatıyla kurulan yapıların adlandırılması
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 497-505
501
Çuvaşça Yancümlelerin İçe Yerleştirilmesi
(birleşik cümle / bağlı cümle) konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bu çalışmada bağlı
cümle adlandırması, terim birliği sağlanması için tercih edilecektir.
Bu yapılarda yancümlenin içe yerleştirilmiş bir cümle olduğunu gösteren unsur,
bağlama öğesi olan edat/bağlaçtır. Yancümle ve ana cümle arasında morfolojik açıdan herhangi
bir fark yoktur:
25.Taksiye bindim çünkü [derse yetişmem gerekiyor].
26. Taksiye bindim ki [derse yetişeyim].
27. [Derse yetişeyim] diye taksiye bindim.
Türkçe sözdiziminin bir kuralı olarak yancümleler ana cümle yükleminin soluna, yani
ana cümle yükleminden önce gelmektedir. Bu tür birleşik yapılarda, içe yerleştirilmiş olan
yapının yancümle olduğu fiilimsi ekleriyle gösterilmektedir. Yirmi beş ve yirmi altı numaralı
örneklere baktığımızda yancümleye sahip bağlı cümleler görmekteyiz. Ancak Türkçenin sola
dallanan cümle yapısının aksine yancümlelerin ana cümle yükleminin sağında bulunduğu
görülmektedir. Çünkü ve ki edatları Farsçadan ödünçlenmiş yapılar olup kaynak dilin
sözdizimini Türkçeye getirmişlerdir (Erguvanlı, 85, 1984). Farsça sözdizimine uygun olarak
yirmi beş ve yirmi altı numaralı cümlelerde, tümleç cümleleri ana yüklemden sonra gelmekte ve
form olarak ana cümleyle aynı özellikleri göstermektedir. Aynı cümleyi Türkçe bir yapı olan
diye edatıyla kurduğumuzda, tümleç cümlesi ana cümle içine yerleştirilmekte ve ana cümle
yükleminden önce gelmektedir. Bu durum, Türkçenin yüklemle biten sözdizimi yapısını
yansıtmaktadır.
Çuvaşçada, Türkçede çünkü bağlacı ve ki edatlarıyla kurulan bağlı yapılar, alıntı
olmayan yerli yapılarla, yani minşin tesen, te gibi edatlarla kurulmaktadır. Minşin tesen edatıyla
kurulan yapılarda da yancümle morfolojik açıdan ana cümleyle aynı özellikleri göstermektedir:
28. Аçаsеn şıv ĩšеssi kilnĩ, аnçаh pĩri tе şıvа kаymаn, hĭrаnĭ, mĩnşĩn tеsеn [ku vırĭntа yalаnаh
šınsеnе tеmskеr hĭrаtnĭ].
Çocukların su içesi gelmiş, ancak hiçbirisi de suya gidememiş, korkmuşlar çünkü burada
insanları sürekli bir şey korkuturmuş. (Bayram, 362, 2008)
29. Hаlĩ ĩntĩ vĭl yıvĭšsеnçеn šаrаlnĭrаn hĩvеllĩ uyar kunsеnçе sаp-sаrĭ kurĭnаt’, mĩnşĩn tеsеn
[sĭrçĩ işĩlnĩrеn sаp-sаrĭ hĭyĭrpа vitĩnnĩ].
Şimdi tepe, ağaçsız kaldığından güneşli ayaz günlerde sapsarı görünür, çünkü tepe aşındığı
için kumla kaplanmıştır. (Bayram, 315, 2008)
Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi Çuvaşça edatlarla kurulan yapılarda yancümleler
ana yüklemin sağına gelmektedir. Türkiye Türkçesinde alıntı yapıların (çünkü, ki)
kullanılmasıyla oluşan ve Türkçenin sola dallanan yapısından farklı olan bu sözdizimi,
Çuvaşçada alıntı olmayan yapılarla mümkün olabilmektedir. Bu türdeki sözdizimi (tümleç
cümlesinin eylemden sonra geldiği söz sırası) neden gösteren ve Türkiye Türkçesine çünkü
bağlacıyla aktarılabilecek bağlı yapıların işaretlenmemiş, yani standart sözdizimi olarak
kullanılmaktadır.
Türkiye Türkçesindeki diye edatı, yapı olarak Çuvaşçada tese edatına karşılık
gelmektedir. Türkiye Türkçesindeki gibi de- eylemi ve zarffiille oluşturulmuş olan bu edat, işlev
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 497-505
502
Buğra Oğuzhan Uluyüz
olarak da diye ile benzeşmektedir. Amaç ve neden ifadeleri yapan edat, ana cümle
yükleminden önce gelmekte, yancümlenin de ana yüklemin soluna yerleştirilmesini
sağlamaktadır.
30. [Ali sınıfta kaldı] diye üzüldüm.
31. [Vĭrmanti yumansene yĩm pĩššĩne çĩret] tese armuti vırĭnne kĭlara-kĭlara ıvĭtatçĩš tet.
Ormandaki meşeleri pantolonlarının arasını yırtıyor diye akpelin gibi çekip çekip
fırlatırlarmış. (Bayram, 247, 2008)
Yukarıdaki iki yapıda da yancümle bitimli formda, yani ana cümleyle aynı formdadır.
Her iki cümlede de diye - tese edatları ana cümle ve yancümle arasına girmekte, Türkçe
sözdizimine uygun olarak sola dallanmayı sağlamaktadır. Tese edatının diye edatıyla benzeştiği
bir diğer nokta da önüne aldığı tümleçlerin formudur. Tese edatı, diye edatı gibi yalnızca bitimli
formdaki yancümleleri tümleç olarak kabul etmektedir. Türkçede de bitimsiz formdaki bir
cümle, diye edatına tümleç olamamaktadır:
32. Ali sınıfta kaldığı diye... *
Yancümlenin, üzerinde herhangi bir morfolojik işaretleme yapılmaksızın, ana cümle
içine yerleştirildiği bağlı cümle yapılarından bir diğeri de ki edatıyla kurulabilmektedir. Çünkü
edatı gibi ki edatı da Farsça bir kopya olup, ana yüklemin tümlecinin sağa dallanmasını salık
vermektedir. Ana yüklemin sağına yerleşen yancümle, yapı olarak ana cümleyle aynı özellikleri
göstermektedir:
33. Ders çalışıyorum ki [sınıfı geçeyim].
34. Görüyorum ki [bu raporu firma olarak siz hazırlamış değilsiniz]. (TUD, HE09C3A-0579)
Otuz dört numaralı cümlede tümleç cümlesinin ana yüklemin sağına yerleşmesi, alıntı
bir yapı olup Farsça sözdizimini mümkün kılan ki edatıdır. Bu tip cümlelerde ki edatının
kaldırılması cümlenin geçersiz olmasına sebep olmaktadır:
35. Görüyorum [bu raporu firma olarak siz hazırlamış değilsiniz]. *
Çuvaşçada, Türkiye Türkçesinde Farsça alıntı ki edatıyla kurulan bu tip yapılar herhangi
bir edat veya ek kullanılmadan yapılabilmektedir. Bu durumda, Türkiye Türkçesinden farklı
olarak tümleç cümlesinin ana yüklemden sonra gelmesi, cümlenin geçersiz olmasına neden
olmamaktadır. Herhangi bir alıntı edat kullanılmaması durumda bile bu tip yancümlelerin
sözdizim olanakları Türkiye Türkçesine göre daha geniştir. Tümleç cümlesinin morfolojik bir
işaretleme ya da edat kullanılmadan ana yüklemin sağına yerleştiği ve Türkiye Türkçesine ki
edatı yardımıyla çevrilebilecek bu bağlı cümle yapılarında, ana yüklem genellikle pĭh- (bak-),
kur- (gör-) gibi algı eylemleri olmaktadır:
36. Šаv inšеtri šiçĩ yutrаn tеmrеn tе vĭrĭm šulpа šurаnši utsа kilnĩskеr sаmаyah ırnĭ tа pulĩ,
šаv Sĭvĭrlĭ tüpе vırĭnĩnçi türеmlĩ šĩrе kаnmа lаrnĭ.
Bu uzak yerlerden, çok uzun yol yürüyerek geldiği için çok yorulmuş olmalı ki, şu
köstebekli
tepedeki düz yere dinlenmek için oturmuş. (Bayram, 330, 2008)
37. Pĭhat’ [tu hĩrrinçe tĩve kĩtĩvĩ šüret].
Bakar (ki) dağ eteğinde deve sürüsü geziyor. ( Bayram, 286, 2008)
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 497-505
503
Çuvaşça Yancümlelerin İçe Yerleştirilmesi
38. Kurаh kаyrĭm [šitmĩl šiçĩ şuyttаn lаrа pаrаt’]!
Gördüm (ki) yetmiş yedi şeytan oturuyor! (Bayram , 288, 2008)
Otuz yedi ve otuz sekiz numaralı örneklerde görüldüğü gibi, Türkiye Türkçesinde
herhangi bir edat olmaksızın, tümleç pozisyonundaki yancümlenin, arka plan bilgisi
(backround) yeri olan ana yüklemin sağ tarafında bulunması geçersiz cümlelere sebep
olmaktadır.
SONUÇ
Bu çalışmada, Çuvaşçada birtakım yancümle yapılarının ana cümleler içine nasıl
yerleştirildiği, Türkiye Türkçesiyle karşılaştırılarak incelenmiştir. İlk olarak yüklemi ad olan
cümlelerin yancümle hâline getirilip bir üst cümle içine yerleştirilme şekli açıklanmış, isimfiil
ve sıfatfiil yancümlelerinin, Türkiye Türkçesinin aksine herhangi bir yardımcı fiil
kullanılmaksızın bir üst cümle içine yerleştirilebildiği görülmüştür. Pul- (ol-) ekeylemi(kimi
durumlarda yardımcı fiil), isimfiil tümcesi-ana cümle karşıtlığı temelinde, görünüş kategorisi
bakımından Türkiye Türkçesine kıyasla daha farklı bir dağılım göstermektedir. Zarffiil
yapılarında ise yalnızca pirki edatıyla kurulan yancümleler, herhangi bir yardımcı fiil
kullanılmaksızın ana cümle içine yerleştirilebilmektedir.
İkinci olarak, herhangi bir morfolojik ya da sözdizimsel işaretleme yapılmadan ana
cümle formu korunarak, yüklemi san-, zannet- gibi eylemlerden oluşan cümleler içine
yerleştirilen yapılar incelenmiştir. Bu tür birleşik yapılarda, Türkiye Türkçesinin aksine ana
yüklem çoğunlukla pĨl- (bil-) eylemi olup şutla- (düşün-, say-) ve huravla- (cevapla-) gibi
yüklemler de kullanılabilmektedir. Bu işaretsiz yancümle yapılarının Çuvaşçada, ana cümle
içinde bir bütün olarak daha geniş söz sırası olanaklarına sahip olduğu görülmüştür.
Son olarak çünkü bağlacı ve ki, diye edatlarıyla kurulmuş olmasına rağmen morfolojik
açıdan ana cümleyle aynı yapıda olan, yani sadece sözdizimsel olarak işaretlenmiş yancümle
yapılarının içe yerleştirilmesi incelenmiştir. Türkiye Türkçesinde bu bağlı yapılarda temel söz
sırası, Çuvaşçadan farklılaşmaktadır:
Türkiye Türkçesi
Ana Yüklem
Ki
Yancümle
Çünkü
Yancümle
Diye
Ana Yüklem
(Erguvanlı, 1984)
Çuvaşça
Ana Yüklem
Ø (Ki işleviyle)
Yancümle
Mĩnşĩn tеsеn
Yancümle
Tese
Ana Yüklem
Türkiye Türkçesinde Farsçadan alıntı edatlarla mümkün olan, tümlecin ana yüklemin
sağına yerleştiği söz sırası, Çuvaşçada alıntı olmayan yapılarla sağlanabilmektedir. Hatta bu söz
sırası, özellikle mĩnşĩn tеsеn (çünkü) bağlacıyla kurulan yapıların işaretlenmemiş, standart söz
sırasıdır. Türkiye Türkçesine ancak ki edatı kullanılmak suretiyle aktarılabilen Çuvaşça
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı: 12, Ağustos 2017, s. 497-505
504
Buğra Oğuzhan Uluyüz
ifadelerde ise herhangi bir bağlama öğesi kullanılmamaktadır. Ki edatı olmadan kurulan bu
cümleler Türkiye Türkçesi için geçersiz cümleler olmaktadır. Bu son grup içinde, yalnızca tese
(diye) edatının sözdizimi Türkiye Türkçesiyle benzeşmektedir. Bu edat diye edatıyla, yalnızca
bitimli formdaki cümleleri tümleç olarak alması yönüyle de benzer davranmaktadır.
KAYNAKLAR
Bayram, Bülent. (2011). Çuvaş Türklerinin Kahramanlık Anlatmaları(ALPLAR). Türk
Kültürü Araştırmaları Enstitüsü: Ankara
Durmuş, Oğuzhan. (2009). Çuvaşçanın Şekil Bilgisi. Trakya Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi, Edirne
Ergin, Muharrem. (2012). Türk Dil Bilgisi. Bayrak Yayınları: İstanbul
Erguvanlı, E. (1984). The Function of Word Order in Turkish Grammar. University of
California Press: Berkeley
Ersoy, Fevzi. (2017). Çuvaş Türkçesi Grameri. TDK: Ankara
Güven, Mine. (2006). Adverbials in Turkish: The Third Parameter in Aspectual
Interpretation. Münih: LincomEuropa
Korkmaz, Zeynep. (2017). Türkiye Türkçesi Grameri Şekil Bilgisi. TDK: Ankara
Kornfilt, Jaklin. (1997). Turkish (Descriptive Grammar). Routledge: London and New
York
Yılmaz, Emine. (2002). Çuvaşça Çok Zamanlı Morfoloji-Bir Deneme. Grafiker
Yayıncılık: Ankara
Yılmaz, Emine. (2006). Narspi. TDK: Ankara
SOBİDER
Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science / Yıl: 4, Sayı:12, Ağustos 2017, s. 497-505
505
Download