Bu materyal Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretim programlarının güncellenmesi çalışmaları kapsamında kamuoyunun görüş, öneri ve eleştirilerini almak amacıyla hazırlanmıştır. Başka bir amaçla kullanılamaz. Öğretim programlarının nihai hali değildir. 2 İÇİNDEKİLER ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI …………………………..……………..4 ÖĞRETİM PROGRAMINDA TEMEL BECERİLER VE YETERLİLİKLER ……………………………..……..........6 ÖĞRETİM PROGRAMINDA DEĞERLER EĞİTİMİ .........................................................................13 ÖĞRETİM PROGRAMINDA REHBERLİK .………………………………………………………………………………….14 ÖĞRETİM PROGRAMINDA ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI .......................................14 ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR …………….………….15 ÖĞRETİM PROGRAMININ YAPISI ..............................................................................................20 9. SINIF KAZANIM VE AÇIKLAMALARI .......................................................................................22 10. SINIF KAZANIM VE AÇIKLAMALARI .....................................................................................30 11. SINIF KAZANIM VE AÇIKLAMALARI .....................................................................................37 3 ÖĞRETİM PROGRAMININ TEMEL FELSEFESİ VE GENEL AMAÇLARI 19. yüzyılda ulus devletlerin ortaya çıkmasını takiben genel eğitim kurumlarına verilen en önemli görevlerden birisi, vatandaşlık bilinci gelişmiş bireyler yetiştirmek olmuştur. Bu doğrultuda dil ve edebiyatın yanı sıra tarih derslerine özel önem verilmiştir. Yirminci yüzyılın son çeyreğinde gelişen yeni tarih öğretimi anlayışında ise bilgiden ziyade tarihsel düşünme becerileri ön plana çıkarılmış ve öğrencilere kanıt değerlendirme, eleştirel düşünme ve problem çözme gibi becerilerin kazandırılması hedeflenmiştir. Tarih derslerinin, öğrencilerin tarih bilincini geliştirmesi ve onları tarih okuryazarı haline getirmesi için ilginç, basit, anlaşılır ve günümüzle bağlantılı bir biçimde öğretilmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaca binaen Tarih Dersi Öğretim Programı, sosyal bilimlerin farklı dallarının perspektif ve terminolojisinden yararlanan disiplinler arası bir anlayış ile hazırlanmıştır. Bu program anlayışı ile öğrencilerin tarihteki farklı konulara bütüncül bir bakış açısıyla bakmasını sağlamanın yanında, tarih derslerini daha anlaşılır ve zevkli kılmaya da yardım edeceği düşünülmektedir. Tematik olarak düzenlenen programla, öğrenenlerin aktif ve öğrenci merkezli bir anlayışla tarihî bilgiyi yapılandırmasına zemin hazırlanması amaçlanmıştır. Üniteleri oluşturan temaları ilgili kavramlarla beraber öğretmeyi hedefleyen program, bu yapısıyla anlamlı ve kalıcı öğrenmeye katkı sağlayacaktır. Program temalarla ilgili temel kavram, olgu ve genellemeleri ön plana çıkarmaktadır. Tarihî olayların sağlıklı bir biçimde öğrenilebilmesi için her bir olayla ilgili temel kavram, olgu ve genellemeler arasındaki ilişkinin öğrenenler tarafından anlaşılması gerekmektedir. Öğrenciler kavramlardan hareketle olgulara ulaşmalıdır. Kavramlar öğrenmenin kilometre taşları olmasının yanı sıra dünyayı anlamamızın da anahtarlarıdır. Kavramlar olmaksızın dışımızdaki varlıklara anlam yüklememiz mümkün değildir. Kavramların sağladığı bir diğer katkı ise genellemelere ulaşmaya yardımcı olmalarıdır. Tarih derslerinin sağlıklı bir biçimde öğrenilebilmesi için öğrencilerin bu derste geçen genellemeleri tanımaları gerekmektedir. Bunun dışında tarih yazımında genellemelerin nasıl oluşturulduğunun farkına varmaları öğrencilerin genelleme konusundaki bilgi ve becerilerinin gelişimine katkı sağlayacaktır. Tarih Dersi Öğretim Programı, önceki programların olumlu ve eleştirilen yönleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. Haftalık saatlerinin sınırlılığı ve öğrenciye daha bütüncül bir bakış açısı kazandırma gereği dikkate alınarak 9. sınıf programı; klasik kronolojik anlayışla revize edilmiş, üniteler tematik bütünlük içinde hazırlanmıştır. Bu doğrultuda 9. sınıf programında Türk ve Anadolu tarihleri ifadesinde geçen “kadim dünya” tanımlaması; kronolojik bir dönemlendirme yapmak için değil modernlik öncesi dünya medeniyetlerinin benzer otantik değerlere ve hayat tarzlarına sahip olduğunu vurgulamak için kullanılmıştır. Program içeriği sosyal bilim yönelimli genel bir kadim dünya tarihi perspektifiyle hazırlanmış olsa da kavram ve olgulara dair soyut temalara ilişkin somut tarihî örneklerde ağırlık Türk, İslam ve Anadolu tarihlerine verilmiştir. Öğretim programı yapılandırılırken 9. sınıfın temel eğitimden ortaöğretime geçişin ilk aşaması olması, öğrencilerin bu süreçte yaşadıkları uyum problemleri dikkate alınarak programın güncel hayatla ilişkili temalardan oluşturulmasına ve ders saati ile öğretim içeriği arasında doğru bir orantı kurulmasına dikkat edilmiştir. 10 ve 11. sınıflarda içeriğin sunumunda olabildiğince tematik anlayış korunmaya çalışılmıştır. Bu bakış açısı çerçevesinde içeriğin sunumunda insanlık tarihinin birikimi Türk ve Türkiye tarihinden seçilen olaylar merkezinde ele alınmıştır. 4 Üniteleri meydana getiren temaların sosyal bilimlerin bütününü kapsayacak şekilde belirlendiği programla, tarih öğretiminde diğer sosyal bilim disiplinlerinin ürettiği kavram, olgu ve genellemelerin de kullanılması, öğrencilerin geçmişe bütüncül bir anlayışla bakmasına katkı sağlayacaktır. Bu sayede öğrenciler, tarihî olay ve olguları mekânın yanı sıra maddi manevi bağlam ve yapılarla da ilişkilendirerek neden ve sonuçlarıyla birlikte derinlemesine tahlil edebileceklerdir. Bu yaklaşımla hazırlanan Tarih Dersi Öğretim Programı, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde ifade edilen Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçları ile Türk Millî Eğitiminin Temel İlkeleri esas alınarak aşağıda sıralanan amaçları gerçekleştirmek üzere düzenlenmiştir. Bu programla öğrencilerin; 1. Geçmişten bugüne insanlığın birikimli mirasını kavramaları, 2. İnsanlık/dünya, Türk ve Türkiye (Anadolu) tarihinin farklı dönemlerini anlamak için gereken kavram, olay, olgu, kişi ve kurum bilgisini kazanmaları, 3. Tarihsel süreçte dünyanın çeşitli coğrafyalarına yerleşmiş olan insan topluluklarının sahip oldukları değerler, inançlar, sosyal ve ekonomik yapılarla uyumlu siyasi teşkilatlar içinde yaşadıklarını kavramaları, 4. Türk, İslam ve Anadolu tarihinde rol oynamış önde gelen siyasi ve sosyal teşekküller ile önemli şahsiyetleri tanımaları, 5. Yaşadıkları toplum, ülke ve dünyanın bugünlere nasıl geldiğinin farkındalığını kazanarak, günümüzde olup bitenleri yorumlamayı ve geleceğe yönelik projeksiyonlar oluşturabilmeyi kapsayan bir tarih bilinci geliştirmeleri, 6. İnsanlık tarihi bağlamında Türk milletinin ve Türk kültürünün geçmişten bugüne serüvenini takip etmeleri ve anlamaları, 7. Medeniyetimizin dayandığı temel değerleri kavramaları, benimsemeleri ve bunları davranışlarına yansıtmaları, 8. Tarihî bir olay veya olgunun yerel, ulusal ve uluslararası boyut ve etkileşimleri olduğu konusunda farkındalık oluşturmaları, 9. Tarihi olayların, meydana geldiği dönemin siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik ve dinî özelliklerini yansıttığını ve bu nedenle bir olayı değerlendirirken olayın meydana geldiği dönemin koşullarını dikkate almanın gerekliliğini kavramaları, 10. Birincil ve ikincil kaynaklarda yer alan kanıtları belirleme, analiz etme, yorumlama ve değerlendirmeyi içeren tarih okuryazarlığı becerileri geliştirmeleri, edindikleri bilgilerin doğruluğunu ve geçerliliğini sorgulayarak kanıtla desteklenebilir sonuçlara ulaşmaları, 11. Türkiye’nin küreselleşen dünya içindeki yer ve rolü ile çeşitli bireylerin, organizasyonların, olayların ve olguların Türk kimliği, Türk vatandaşlığı ve kültürel mirasımıza etkileri hakkında bilgi sahibi olmaları, 5 12. Geçmişin tarihî bilgiye dönüştürülmesi süreçlerinde tarihçilerin esas aldıkları ilkeler ile yararlandıkları yöntemleri ve becerileri kazanarak bunları yaşamlarının diğer alanlarına aktarabilmeleri, 13. Belirli bir tarihî olay veya olgunun farklı bakış açıları veya tarih görüşleri doğrultusunda çeşitli biçimlerde değerlendirilip yorumlanabileceği konusunda farkındalık oluşturmaları ve bu farklı anlayışlara saygı duymaları, 14. Toplumsal birlik ve dayanışmanın sağlanması ve sürdürülmesinin yanı sıra millî kimliğin oluşmasında ortak geçmişin rolünü kavrayarak kültürel ve tarihî mirasa sahip çıkan bireyler olarak yetişmeleri amaçlanmaktadır. ÖĞRETİM PROGRAMINDA TEMEL BECERİLER VE YETERLİLİKLER Son yıllarda ülkemizdeki ve dünyadaki bilimsel, teknolojik ve sosyal gelişmeler öğrencilerin sadece okul ortamlarında değil gelecekte toplumda üretken birer birey olarak sahip olmaları gereken yeterlilik ve becerileri farklılaştırmıştır. Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde yaşanan gelişmeler öğrencilere temel bilgi ve becerilerin yanı sıra eleştirel düşünme, araştırma yapma, sorun çözme, karar verme gibi üst bilişsel; sosyal ve kültürel katılım, girişimcilik, iletişim kurma, empati kurma gibi sosyal (kişilerarası) ve öz denetim, öz güven, kararlılık, liderlik gibi kişisel yeterlilik, beceri ve tutumların kazandırılmasını zorunlu kılmaktadır. Tarih Dersi Öğretim Programı ile öğrencilere kazandırılması hedeflenen yeterlilik ve beceriler üç ana başlık altında toplanmıştır. Kişisel Yeterlilikler Kişisel yeterlilikler, öğrencilerin kendi duygusal, zihinsel, ruhsal ve fiziksel varlıklarını denetleyebilen, öz saygı, öz farkındalık, sorumluluk ve kişisel kimlik bilincine sahip, sağlıklı ve kendine güvenen bireyler olabilmeleri için gereklidir. Öğrenme-öğretme sürecinde öğrencilerin; öz değerlendirme yapmalarına, bağımsız çalışmalarına, kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu almalarına, okuduklarını ve öğrendiklerini kendi bakış açıları ile değerlendirmelerine, kişisel görüş ve fikirlerini ifade edebilmelerine olanak sağlamak bu yeterlilik ve becerilerin gelişiminde etkili olacaktır. Bu yeterliliklerin kazandırılmasında rol oynama, model alma, örnek olay incelemesi vb. yöntem ve teknikler kullanılabilir. Ele alınan dönemde yaşayan insanların duygu, düşünce ve deneyimlerini aktardıkları kaynaklar ile tarihî şahsiyetlerin kişisel özelliklerinin (liderlik, sorumluluk, kararlılık, girişimcilik, ileri görüşlülük vb.) ve özlü sözlerinin yer aldığı metinlerin analiz edilmesi de tarihsel empati becerisini geliştirecektir. 6 Sosyal Yeterlilikler Sosyal yeterlilikler; grupla etkili şekilde çalışma, değişen ortam/durumlarla yapıcı şekilde baş edebilme, farklı ortamlara uyum sağlama, farklı kişilerle olumlu iletişimler kurma ve liderlik gibi becerileri kapsamaktadır. Bu yeterlilikler, öğrencilerin birer aile ve toplum mensubu olarak toplumsal rollerine, potansiyel meslek sahipleri olarak iş ve meslek hayatına hazırlanarak diğer birey ve gruplarla sağlıklı ilişkiler kurabilmelerini ve bu ilişkileri sürdürebilmelerini sağlar. Öğrenme-öğretme sürecinde öğrencilerin grupla çalışmalarına olanak sağlanmalı, ahlak ve görgü kurallarına ve toplumsal değerlere uygun iletişim kurmaları (etkili dinleme, söz kesmeme vb.), sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda teşvik edilmelidir. Örnek olay incelemeleri, eğitsel oyunlar, tartışma (çatışma ve problem durumlarını değerlendirme ve yorumlama), rol oynama gibi yöntem ve teknikler bu yeterlilik ve becerilerin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Farklı toplumların geçmişinden seçilen tarihsel olay ve olguların analiz edilmesine yönelik çalışmalar; bu toplumlara ait kültürel ögelere karşı farkındalık oluşturmaları, saygı duymaları, farklılıklara hoşgörü göstermeleri böylelikle çok kültürlü ve çok dilli dünyada aktif katılımcılar olmaları hususunda öğrencileri motive edecektir. Bilişsel yeterlilikler Tarihsel Düşünme Becerileri Tarih biliminin doğası ve tarihçilerin çalışma yöntemlerine dayanan bu beceriler; öğrencilerin tarihsel kavramlar ile geçmişteki olayları, olguları, gelişmeleri, kişileri, yerleri ve ilişkileri kendi özgün bağlamları çerçevesinde ele alarak analiz edip kavramalarını sağlamaya yönelik kapasite ve yeterlilikleri ifade eder. Tarihsel düşünme becerileri aynı zamanda, öğrencilerin kronolojik olarak akıl yürütmelerine, geçmişteki olay ve olgular arasında neden-sonuç bağlantıları kurmalarına, sosyal yapılar, kurumlar ve siyasi teşekküllerin zaman içerisinde geçirdikleri değişimler ile bu unsurların süreklilik arz eden özelliklerini kavramalarına, geçmişteki olay ve olguları güncel olaylar ve olgularla ilişkilendirmelerine olanak sağlama potansiyeline sahiptir. Tarihsel düşünme becerileri aşağıda kısaca açıklanmıştır: Kronolojik düşünme becerisi: Kronolojik düşünme tarih biliminin temelidir. Kronoloji, olayların ne zaman ve hangi sırayla meydana geldiğidir. Öğrencilerin kronoloji becerisi olmadan olaylar arasındaki ilişkileri incelemesi veya tarihteki sebep sonuç ilişkilerini açıklaması imkânsızdır. Kronoloji, tarihsel düşünmeyi düzenleyen zihinsel bir yapı işlevi görür. Bu becerinin kazandırılmasının ön şartı gün, ay, yıl, dönem, çağ, yüzyıl vs. zaman kavramları ile takvim çeşitleri ve bunlara ait temel kavramların (MÖ, MS, yüzyıl vb.) karşılaştırmalı olarak öğretilmesidir. Tarihsel kavrama becerisi: Tarihsel metinlerin en belirleyici özelliklerinden biri de tarihi olayları inandırıcı bir şekilde yeniden düzene koymasıdır. Bunun da ötesinde, tarihsel metinler tarihin 7 akışı içerisinde insanların eğilimlerini, karşılaştıkları sorunları yaşadıkları karmaşık dünyayı açıklama gücüne sahiptirler. Öğrenciler; öykü, biyografi, otobiyografi ve benzeri tarihsel metinleri anlamak için bu metinleri zihinlerinde canlandırarak okuma yeteneğini geliştirmelidir. Bunu yaparken birey ve grupların; niyetlerini, eğilimlerini, değer yargılarını, fikirlerini, umutlarını, şüphelerini, kararlarını, güçlü ve zayıf yanlarını göz önüne almalıdır. Tarihsel metinleri kavramak ayrıca öğrencilerin tarihsel yaklaşım edinmelerini yani geçmişteki olayları dönemin şartları ve kavramlarıyla bu geçmişi yaşayanların bakış açılarından inceleyebilmelerini gerektirir. Bunun için; öğrenciler geçmişe ait buluntu, belge, günlük, mektup, sanat eseri, edebi ürün vb. kaynakları incelerken geçmişi bugünün kavram ve normlarıyla değerlendirmekten kaçınmayı öğrenmeli ve olayların meydana geldiği tarihsel bağlamı göz önünde bulundurmalıdırlar. Ayrıca bu önemli kazanımların ötesinde, öğrenciler tarihsel olayları yeniden açıklayan veya yorumlayan anlatıları da kavrayacak becerileri geliştirmeli ve tarihsel akış içinde etkili olmuş güçler arasındaki ilişkiyi ve bu güçlerin olayların gidişatını nasıl etkilediğini analiz edebilmelidir. Neden-sonuç ilişkisi kurma becerisi: Her ne kadar açık bir şekilde görünmeseler de geçmişteki olay ve olgular bir veya daha fazla sayıdaki boyutları itibarıyla birbirleriyle ilişkili olabilmektedir. Bir olayın sonuçları veya oluşturduğu etkiler, başka bir olay veya olgunun ortaya çıkmasına yol açabildiği gibi olayın yönünün veya kapsamının belirlenmesine de sebep olabilmektedir. Öğrencilerin geçmişteki olay ve olgular arasındaki ilişkileri keşfedip bu ilişkileri göz önünde bulundurarak geçmişe bakmaları tarihi bilgiyi kendi özgün bağlamında değerlendirebilmeleri açısından önem arz etmektedir. Öğrencilerin tarihsel neden-sonuçlar arasındaki ilişkileri belirlemelerine, analiz etmelerine ve değerlendirmelerine olanak sağlanması bir olayın birden fazla sebep ve sonucu olabileceğini kavramaları açısından da önemlidir. Değişim ve sürekliliği algılama becerisi: Geçmişin her hangi bir kesiminde birden fazla gelişmenin aynı anda meydana geldiği muhakkaktır. Bunların bazıları hızla değişip dönüşürken bazılarının da uzun süreler devam ettiği görülür. Örneğin 1946 yılından itibaren Türkiye’de çok partili siyasi hayata geçilmesine rağmen aynı dönemde insanların yaşamında çok büyük değişiklikler olmamıştır. Siyasi sistemdeki bu değişim, daha uzun bir süre zarfında toplum hayatını etkilemeye devam etmiştir. Eğer öğrenciler, “1949 yılında Türkiye’de herhangi bir şey olmamıştır.” diyorlarsa bunun nedeni öğrencilerin geçmişi yalnızca bir ‘olaylar listesi’ olarak görüyor olmalarıdır. Değişim ve sürekliliği anlamının yollarından biri sağduyumuza güvenerek hangi dönemlerde herhangi bir değişim olmadığına veya yaşanan değişimlerin çok sınırlı olduğuna; hangi dönemlerde ise önemli değişimler meydana geldiğine bakmaktır. Değişim ve süreklilik konusunda bir yargıya varmadan önce, geçmişteki iki farklı tarih arasında veya geçmişteki bir zaman ile günümüz arasında nelerin değiştiğini ya da nelerin aynı kaldığını görmemiz gerekir. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte 8 yaşanan değişmeler ve devam eden durumlar buna örnek olarak gösterilebilir. Zaman içerisinde meydana gelen değişimleri bazen gelişme veya ilerleme bazen de gerileme veya bozulma olarak nitelendiririz. Geçmişteki değişimlerin geçmişteki ve günümüzdeki farklı örneklerle karşılaştırılmalarına olanak sağlayan örnek olay incelemeleri, metin (mektuplar, gazete haberleri, biyografiler vb.) ve görsel (fotoğraf, film, resim vb.) analizleri bu becerinin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Tarihsel sorgulamaya dayalı araştırma (kanıt temelli öğrenme) becerisi: Tarihsel düşünmenin belki de hiçbir boyutu, “tarih yazmak” veya “tarih çalışmak” kadar heyecanlı ve geliştirici değildir. Tarihsel sorgulama, konu hakkındaki kanıtların yeterince zengin olduğu, olayda yer alan insanların konuşturulduğu, olayla ilişkisi olan farklı bakış açıları ve farklı geçmişlere sahip insanların çıkar, inanış ve fikirlerini yansıttığı ölçüde iyi bir sorgulama türüdür. Öğrencilerin bir dokümanı, kaydı, arkeolojik bir kalıntı veya tarihsel bir mekânı incelemeleri teşvik edilir. Tarihsel sorgulamaya bir problemin tanımlanmasıyla başlanmalıdır. Metinde sunulan tarihsel anlatının kritik noktalarında sorgulama yapmak gerekmektedir. Bunun için geçmişe ait kanıtlar yardımıyla yani tarihsel dokümanlarla, tanıkların anlatımlarıyla, mektuplarla, günlüklerle, buluntularla, fotoğraflarla çalışılmalı, tarihi mekânlara geziler düzenlenmeli ve sözlü tarih çalışmaları yapılmalıdır. Kanıt temelli öğrenmeyi esas alan bu süreçte, öğrencilerin belge veya buluntunun ait olduğu tarihsel dönem hakkındaki bilgileri ve bu konuya ilişkin ulaşabildikleri kaynaklar çok önemlidir. Öğrencilerin ellerindeki kanıtlar, ele alınan konuyla ilgili bir yargıya varmak ya da bir sonuç çıkarmak için bazen yetersiz olabilir. Boşlukları doldurmak, eldeki belgeleri değerlendirmek ve güçlü bir tarihsel anlatı oluşturmak daha kapsamlı bilgiler ve daha geniş bir bakış açısı gerektirir. Bu noktada öğrencilere çeşitli kaynak ve materyallere erişim fırsatı sağlanmalıdır. Kanıt temelli öğrenme sürecinde öğrenciler; bu malzemeleri hem gerçeklik ve güvenirlikleri açısından hem de sundukları bilgiler açısından sorgulamayı, aralarındaki benzerlikleri ve farklılıkları tespit etmeyi ve elde ettikleri bilgilerden yola çıkarak kendi tarihsel metin ya da anlatılarını oluşturmayı öğrenebilirler. Böylece öğrenciler, sorgulamaya dayalı araştırmanın kendi üretkenliklerine katkısını fark edeceklerdir. Yazılı tarihin bir insan yapımı olduğunu ve dolayısıyla geçmiş hakkındaki birçok yargının geçici ve tartışılabilir olduğunu daha iyi anlayacaklardır. Öte yandan dikkatli bir araştırmanın geçmişle ilgili sorunların üzerindeki sis perdesini kaldırabileceğini ve daha önce ortaya atılmış iddiaları çürütebileceğini kavrayacaklardır. Sorgulamaya dayalı tarihsel araştırmaya etkin olarak katılan öğrenciler, tarihçilerin geçmişi neden sürekli yeniden yorumladıklarını anlayacaklardır. Yeni yorumların, sadece yeni bulunmuş kanıtlar doğrultusunda oluşmadığını sonradan ortaya çıkan bakış açıları ışığında da oluşabileceğini öğreneceklerdir. 9 Tarihsel analiz ve yorum becerisi: Öğrenciler, tarihsel metni analitik bir bakış açısıyla inceleyebilen iyi bir tarih okuyucusu olmalıdır. Bu konuda en sık karşılaşılan sorunlardan birisi; öğrencilerin temel olguyu, doğru cevabı ve en geçerli yorumu bulma konusunda doğru bir bakış açısına sahip olmaları zorunluluğudur. Öğrencilere, “Amaca uygun okuyor muyum?”, “Öğrenmek istediğim bu mu?” gibi sorular sordurmak gerekir. Aksi takdirde öğrenciler her tarihsel metinde anlatılanların peşinen doğru ve gerçek olduğunu düşünebilirler. Bu tür sorunlar tarih ders kitaplarının tarihî bilgiyi, geleneksel olarak aktarma biçimlerinden de kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ders kitaplarında olgular belirlenmiş bir sonuca doğru sıralı bir şekilde sunulmaktadır. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için çeşitli kaynaklar kullanmak gerekir. Böylece öğrencinin, ders kitabının yanında diğer tarih dokümanlarını ve buluntularını kullanarak geçmişe ilişkin farklı yorumları ve yaklaşımları görmesi mümkün olacaktır. Tarih genellikle “geçmişte meydana gelen olaylar” olarak tanımlanır ve tarihten bu anlaşılır. Fakat yazılı tarih, sadece geçmişte olan olaylar değil bu olayların neden ve nasıl olduğu hakkında tarihçi ile olgular arasında gerçekleşen diyalogdur. Öğrenciler, tarihçilerin metinlerini oluştururken farklı olguları kullanabileceklerini ve bu olguları farklı yorumlayabileceklerini kavramalıdır. Tarihsel inceleme veya araştırma sadece olguları ezberlemek değildir. Belirli bir tarihsel konu hakkındaki iddiaları inceleyip değerlendirerek, eldeki kanıtlara dayalı, geçici de olsa geçerli sonuçlara ulaşmaktır. Tarihsel analiz ve yorum yapabilmek için öğrenciler tarihsel kavrama becerilerini kullanmalıdır. Örneğin tarihî bir doküman veya metnin yazarını ya da kaynağını belirleme ve geçerliliğini değerlendirme (tarihsel kavrama becerisi) birbiriyle ihtilaflı tarih metinlerini karşılaştırmanın (tarihsel analiz ve yorum becerisi) ön koşuludur. Analiz yapma, kavrama ile ilgili beceriler üzerine inşa edilerek öğrenciden tarihçinin kanıtlarının ve bu kanıtlardan yola çıkarak yaptığı yorumlarının sağlamlığını değerlendirmesi istenir. İyi yazılmış tarihsel metinler, öğrencilerin tarihte neden sonuç ilişkilerini analiz etmelerini kolaylaştırır. Böylece öğrenci toplumsal değişimin nasıl olduğunu, insanın eğilimlerinin önemini, süreç ve çıktılar kargaşası içinde insanın amaçlarını ve bunların diğer etkenler tarafından nasıl etkilendiğini analiz edebilir. Tarihsel sorun analizi ve karar verme becerisi: Sorun merkezli analiz ve karar verme etkinlikleri öğrencilerin, geçmişte insanların kritik anlarda yüz yüze geldiği sorun ve ikilemlerle karşılaşmalarını sağlar. Bu tür kritik dönemlerin sorun veya konularıyla yüzleşmek, mevcut alternatifleri analiz etmek, tercih edilmemiş seçeneklerin sonuçlarının ne olacağı hakkında değerlendirmeler yapmak ve bunları tercih edilmiş çözüm yollarının sonuçlarıyla karşılaştırmak öğrencilerin bu konulara ilgisini ve katılımını artıracaktır. Sorun merkezli analiz ve karar verme etkinliklerinin iyi seçilmesi, öğrencilerin demokratik vatandaşlık anlayışını geliştirmesine yardımcı olacaktır. Böylece öğrenci, kamu yönetimi sorunlarını ve 10 ahlaki ikilemleri tanımlar, sorunla ilgisi bulunan ve bu sorunun sonuçlarından etkilenmesi muhtemel olan kişilerin çıkar ve değer yargılarını analiz eder, bu ikilemi çözmek ve alternatif yaklaşımların sonuçlarını değerlendirmek için gereken verileri kullanır, her yaklaşımın ahlaki boyutlarını değerlendirerek kazanç ve kayıplarını karşılaştırır. Böylece tarihsel konu analizi bağlamında ve tarihsel belgede ortaya konan uzun vadeli sonuçlar ışığında insanların geçmişte uyguladıkları çözüm yolunu değerlendirir. Geçmişe geçmişteki insanların bakış açısıyla bakabilme becerisi veya tarihsel empati: Birçok öğrenci için geçmiş, bugünden tamamıyla farklı olan, kendilerinden farklı amaç, öncelik ve beklentilere sahip insanların çeşitli faaliyetlerde bulunduğu bir boyuttur. Diğer bir ifadeyle XV. yüzyıl Anadolusu’nda bir delikanlı veya genç kız olmak, günümüz Türkiyesi’nde yaşayan, hangi modayı takip edeceğini, hangi marka cep telefonu veya ne tür özelliklere sahip bir tablet bilgisayar satın alacağını düşünen ve lise sonrasında eğitimine hangi alanda ve hangi üniversitede devam edeceği hususunda ailesiyle tartışmalara giren bir öğrenci için ne tür anlamlar ifade edebilir? Geçmişin kendi yaşantılarından bu derece uzak ve farklı olduğunu keşfetmek öğrenciler için oldukça zor ancak üstesinden gelinebilecek bir durumdur. Eğer öğrenciler geçmişteki sosyal yapıların nasıl ortaya çıktığını, bireyler ve grupların hangi değerlere, tutumlara ve inançlara sahip olduklarını ve bütün bunların insan davranışlarını nasıl etkileyip yönlendirdiklerini kavrayabilirlerse geçmiş denilen o farklı dünyanın kapılarını da aralayabilirler. Tarihsel empati adı verilen bu beceri sayesinde öğrenciler, tarihî olay, olgu ve durumları onlara bizzat şahit olanların doğrudan bize aktardıkları doğru, kapsamlı ve değişmez anlatılar biçiminde değerlendirilmesiyle ortaya çıkan anakronik öğrenme tuzaklarından da kurtulabilirler. Tarihsel empati, geçmişteki insanların hayatlarını ve eylemlerini çevreleyip yönlendiren sosyal, kültürel, entelektüel ve duygusal etkenleri anlamak ve geçmiş hakkında bir çıkarım veya değerlendirme yaparken bunları hesaba katmak anlamına gelir. Tarihin herhangi bir dönem veya anında aynı olay veya durumda yer almış insanlar, tam anlamıyla birbirlerine zıt inançlara veya dünya görüşlerine dayanarak hareket etmiş olabilirler. Bu yüzden tarihsel empati, geçmişte ve günümüzde birbirlerinden farklılaşan çeşitli dünya görüşlerini, bakış açılarını ve insan faaliyetlerini anlayabilmek için de önemlidir. Her ne kadar empati kavramını içerse de tarihsel empati sadece kendimizi bir başkasının yerine koyarak onun gibi hissetmek, düşünmek ve eylemde bulunmak demek değildir. Bütün bunlara ilave olarak bugündeki bizler ile geçmişteki başkaları arasındaki birçok farklılığı bilmeyi, kavramayı ve hesaba katmayı da gerektirir. 11 Bilişim Teknolojilerini Kullanma Öğrenciler bilgiye ulaşma, bilgiyi edinme ve yönetme, bilgi oluşturma ve sunma, problem çözme, karar verme, iletişim ve akıl yürütme ile ilişkili görevler aracılığıyla bilişim teknolojilerini kullanma yeterliliklerini geliştirebilirler. Bu bakımdan öğrencilere tarihsel bilgileri dijital ve uzamsal teknolojilerini kullanarak seçebilecekleri, değerlendirebilecekleri, paylaşabilecekleri işbirlikli ve/veya bireysel çalışmalara yer verilmelidir. Bu çalışmalar öncesinde bilişim teknolojilerini güvenli ve etkili kullanmaya yönelik düzenlemeler ve siber güvenlik kuralları hakkında bilgi verilmeli, öğrenciler medyada yer alan bilgilerin geçerliliğini ve güvenilirliğini sorgulamaları için teşvik edilmelidir. Eleştirel Düşünme Eleştirel düşünme; argüman geliştirme, argümanı kanıtlarla destekleme, mantıklı sonuçlar çıkarma, problemleri çözmek için bilgiyi kullanabilme, genelleme yapma ve değerlendirme ile ilişkilidir. Bu beceriyi kullanabilmeleri için öğrencilerin; düşünceleri destekleyen kanıt ve nedenleri belirlemelerine, gerçekler ve iddialar arasındaki farklılığı ayırt etmelerine, ilgili ve ilgisiz bilgileri ayırt etmelerine, ön yargıları, tutarsız yargıları ve bilişsel hataları belirlemelerine olanak sağlayan çalışmalara yer verilmelidir. Uzamsal Beceriler Öğrencilerin harita, kroki, tablo, grafik, resim, fotoğraf, şema vb. gösterim tarzlarını kavramaları, bunlarda yer alan bilgileri okuyarak analiz etmeleri ve yorumlamaları ile ilgilidir. Öğrencilerin bu tarz materyalleri değerlendirmelerine ve okuduklarını harita, tablo, grafik, şema vb. şekillerde sunmalarını gerektiren çalışmalara yer verilmelidir. Medya Okuryazarlığı Gençlere yönelik yazılı, görsel ve elektronik kitle iletişim araçlarının çokluğu, öğrencilerin medya metinlerini anlama, eleştirel olarak yorumlama ve oluşturma becerilerinin geliştirilmesini önemli kılmaktadır. Öğrencilerin medya aracılığı ile güncel gelişmeleri takip ederken film, reklam, televizyon programları, dergi, gazete, reklam afişleri, fotoğraf, sanat eserleri ve web sitelerindeki mesajları sorgulamalarını, gerçek bilgiyi gerçek olmayandan ayırt etmelerini gerektiren etkinlik ve çalışmalara yer verilmesi medya okuryazarlığının geliştirilmesine katkı sağlayacaktır. Finansal Okuryazarlık Öğrencilerin ekonomik faktörlerin ülkelerin yapılanmasındaki etkilerini analiz etmelerine ve araştırmalarına, elde ettikleri verileri okuyarak yorumlamalarına, çeşitli ekonomik olaylara ve gelişmelere verdikleri tepkileri değerlendirmelerine olanak sağlanması bu becerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır. 12 ÖĞRETİM PROGRAMINDA DEĞERLER EĞİTİMİ Toplumdaki millî ve manevi birlik ve dayanışmanın, toplumsal ve küresel bağlamda uyumlu yaşamanın temelinde milli ve evrensel değerlerin özümsenmesi, bunların tutum ve davranışa dönüştürülerek eğitim, iş ve sosyal hayattaki ilişkilere yansıtılması kişisel ve profesyonel başarının yanı sıra sosyal dayanışma için gittikçe artan bir öneme arz etmektedir. Öğretim programı sadece bilişsel ve psikomotor becerilerin değil, duyuşsal becerilerin edindirilmesini de hedeflemektedir. Duyuşsal beceriler davranışsal boyutlarının yanı sıra değer ve inanışlarla da ilişkilidir. Öğrencilerin toplumu bir arada tutan değerlerin farkına varmaları, benimsemeleri ve bunları toplumla etkileşimlerinde davranışa dönüştürmeleri önemlidir. Öğrencilerin demokrasi, eşitlik, adalet gibi toplumsal değerlerin yanı sıra dürüstlük, sevgi, saygı, hoşgörü gibi kişisel değerleri edinmeleri hem içindeki yaşadıkları toplum hem de küresel dünyada iyi birer vatandaş olmaları için gereklidir. Bu bakımdan öğrenme-öğretme ortamı, öğrencilerde olumlu his ve deneyimleri uyandırmalı, kendilerini anlamalarına yardımcı olmalı, açık fikirliliği ve sorgulamayı desteklemeli, değerleri keşfettirmeli ve değerlere ilişkin bilgileri uygulamaya dönüştürerek anlamlı kılmalıdır. Öğrenme ortamı oluşturulurken, etkinlik ve çalışmalar planlanırken, öğretim materyalleri yapılandırılırken değerler konusunda farkındalık oluşturmaya, bunları tutum ve davranışa dönüştürmeye yönelik düzenlemeler yapılmalıdır. Sınıfta öğrencilerin kendilerini rahat ve güvende hissetmelerini sağlamak, sorgulamalarını açık fikirlilikle desteklemek için toplumsallık bilincini geliştiren, karşılıklı sevgi, saygı ve güven ortamı oluşturulmalı; önyargılı ithamlara ve ayrımcılığa müsaade edilmemelidir. Tarih dersinde değerler verilirken geniş bir bakış açısı benimsenmelidir. Değerler, anlamlı ve kalıcı olabilmeleri için, öğretilmesi hedeflenen konulardan ve olaylardan ayrı ve kopuk olarak verilmemelidir. Öğrenme-öğretme sürecinde kullanılacak öğretim materyallerinde kazanımlarla ilişkilendirme yapılarak okuma parçaları, özlü sözler, bilim insanları, tarihe mal olmuş örnek şahsiyetlerin hayat hikâyelerinden ve deneyimlerinden alıntılar, toplumsal yaşam içinde değerlerin yansımasını barındıran tarihsel ve güncel olaylara yer verilerek öğrencilerin değerlere ilişkin farkındalık oluşturmaları sağlanmalıdır. Değerlere ilişkin bilgilerini, tutum ve davranışa dönüştürmeleri ve yaşamlarının diğer alanlarına aktarabilmeleri için öğrencilere düzenli ve yapıcı geri bildirimler verilerek motive edilmelidirler. 13 ÖĞRETİM PROGRAMINDA REHBERLİK Öğretim programlarında ele alınacak rehberlik çalışmalarının içeriği, okulun özellikleriyle öğrencilerin gelişim dönemleri ve ihtiyaçlarına göre farklılık göstermektedir. Çünkü programlardaki rehberlik çalışmalarının içeriği bu dönemdeki çocukların gelişim özelliklerine uygun, akademik başarılarını destekleyici ve eğitim amaçlarıyla uyumlu biçimde hazırlanmalıdır. Ortaöğretim sürecinde öğrencilerin kendilerini tanımaları, ilgi, yetenek ve özelliklerini keşfetmeler ve bunları geliştirmeleri amaçlanır. Bu yıllarda, kişisel ve sosyal rehberlik alanında özellikle benlik algısı, benlik saygısı, özyönetim, özdenetim, problem çözme ve karar verme gibi kişiliğin çeşitli yönlerini etkileyecek alanlarda bireysel gelişimi sağlamaya yönelik çalışmalar önemli bir yer tutar. Bu dönemde öğrencilerde sosyal ilgi ve ait olma duygusunu geliştirme, başkalarının ihtiyaçlarına duyarlı olma, iletişim kurma, iş birliği yapma ve sosyalleşme sürecini kolaylaştırma rehberlik çalışmalarından beklenen yararlar içindedir. Eğitsel rehberlik alanında okula ilgi, zamanı iyi kullanma, planlı çalışma, eğitime değer verme gibi temel tutum ve becerilerin kazandırılması amacıyla uygun fırsatlar ve öğrenme yaşantıları kazandırılması çok önemlidir. Ortaöğretimde kişisel ve sosyal rehberlik alanında; ergenin kişilik bütünlüğünü kazanması, yetişkinler dünyasına hazırlanması, yaşam felsefesini oluşturması, kendine güvenen, sosyal ilişkilerde başarılı, iletişim kurabilen, zamanı verimli kullanabilen, iş birliği yapabilen ve empati kurabilen güçlü bir birey olarak yaşadığı ortama, değişikliklere aktif uyum sağlaması amaçlanır. Eğitsel rehberlik alanında, ergenin kendini tanıması, çevrede kendine açık ve uygun eğitim olanaklarını öğrenmesi, gizilgüçlerini geliştirmesi için ergene uygun ortam ve fırsatlar sağlanması gerekir. Öğrencinin kendini gerçekleştirme yolunda vereceği tüm kararlarda kendi özellikleri ve çevre koşullarına duyarlı ve bilinçli olabilmesine çalışılır. ÖĞRETİM PROGRAMINDA ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME YAKLAŞIMI Değerlendirme, öğrencilerin ne bildiği, ne yapabildiği ve öğrendiği konusunda bilgi toplamanın sistematik yoludur. Değerlendirmenin birincil amacının not vermek değil, öğrenmeöğretme sürecinin izlemek ve öğrenme hedeflerine ulaşmada öğrencinin ilerlemesini gözlemlemek olduğu unutulmamalıdır. Bu bakımdan değerlendirme sürekli olmalı ve öğrenme-öğretme sürecinin ayrılmaz bir parçası gibi kullanılmalıdır. Öğretimden kopuk olmamalıdır. Öğrencinin ilerlemesi farklı zamanlarda, farklı bağlamlarda ve farklı yollarla gözlemlenmelidir. Öğrencilerin bilgi, beceri ve tutumlarını değerlendirmek için farklı ve çeşitli araçlar kullanılmalıdır. Farklı ve çeşitli değerlendirme 14 strateji ve araçlarının kullanılması öğrencinin gelişimleri hakkında daha güvenilir ve geçerli sonuçlara ulaşılmasını sağlayacaktır. Değerlendirme sürecinde kullanılacak ölçme araçları ve değerlendirme yaklaşımları, öğretim programı kazanımları ve bu kazanımların temsil ettiği bilişsel, duyuşsal ve psikomotor becerilerin düzeyi ile tutarlı olmalıdır. Hazırlanacak ölçme-değerlendirme araçlarında; salt bilginin değil, yorum yapma, eleştirel düşünme, analiz etme, kanıtı kullanma ve değerlendirme, akıl yürütme, yargıda bulunma ve sorgulama becerilerinin yordanmasına olanak sağlayan çoktan seçmeli ve açık uçlu (kısa veya uzun cevaplı) madde türlerine yer verilmelidir. Sorular yapılandırılırken kazanım içeriği (konu) ile ilgili örnek olaylara, okuma parçalarına, karikatür, resim, fotoğraf, grafik düzenleyicilere (tablo, şema, kavram haritaları, grafik vb.) yer verilmesi öğrencilerin çıkarımda bulunma, okuryazarlık becerilerinin de yordanmasını sağlayacaktır. Bilişsel ve psikomotor becerilerin değerlendirilmesinde bireysel veya grup çalışması şeklinde tasarlanan proje ve performans çalışmalarından yararlanılabilir. Bunlar yapılandırılırken verilen görevlerin gerçek yaşam durumlarıyla ve diğer disiplinlerle ilişkilendirilmesine, öğrencilerin üst öğrenim kurumlarında ve sonraki yaşantılarında kullanabilecekleri yazılı ve sözlü iletişim, araştırma yapma, rapor hazırlama, kaynak kullanma gibi becerilerini geliştirmeye yönelik olması sağlanmalıdır. Duyuşsal ve psikomotor becerilerin değerlendirilmesinde dereceli puanlama anahtarı ve derecelendirme ölçeği şeklinde tasarlanmış gözlem formlarından yararlanılabilir. Bu formlarda öğrencilerin derse katılım, sorumluluk, takım çalışması, iletişim, tutum ve sosyal davranışlarına ilişkin ölçütlere yer verilmelidir. Öğrencilere verilen sürekli ve yapıcı geri bildirimler kendi performanslarının farkına varmalarını ve geliştirmek için çaba sarf etmelerini sağlayacaktır. ÖĞRETİM PROGRAMININ UYGULANMASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR Öğrenmeyi temel alan öğrenci merkezli program anlayışında, öğrenme sürecinde öğrenci katılımına ve öğretmen rehberliğine ağırlık verilmektedir. Bu bakımdan, öğrenme-öğretme etkinlikleri ve çalışmaları planlanırken öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyleri, bireysel ihtiyaçları, öğrenme stilleri göz önünde bulundurulmalı, araştırma ve sorgulamayı esas alan, öğrencilerin yeni öğrendikleri ile geçmiş yaşantılarında kazandıkları bilgileri bütünleştirmelerine ve öğrendikleri ile günlük yaşam arasında bağ kurmalarına olanak sağlayan bir yaklaşım öngörülmektedir. Bu bağlamda öğrencilerin, birbirleriyle yarışmaları veya rekabeti yerine iş birliği yapmayı öğrendikleri, soru sorabildikleri ve düşüncelerini özgürce paylaştıkları, demokratik bir öğrenme ortamının oluşturulması önemlidir. 15 Öğrencilerin kendi öğrenmelerinin sorumluluğunu almalarına fırsat verilmesi ve öğrenme-öğretme sürecine aktif katılımları gerekmektedir. Öğrencilere otantik öğrenme fırsatları verilmesi, bireysel ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda planlama ve işbirliği yapmalarına imkan tanınması, sınıfın ve okulun dışına çıkarak alan çalışmaları yapmaya ve sosyal etkinliklere katılmaya teşvik edilmeleri sağlanmalıdır. Öğrenciyi merkeze alan ve öğretmenin rehber görevi üstlendiği öğrenme-öğretme ortamında, farklı öğrenme-öğretme stratejilerinin bir arada dengeli şekilde kullanılması programla öğrencilere kazandırılması hedeflenen bilgi, beceri, değer, tutum ve yeterliliklerin daha kalıcı olmasını sağlayacaktır. Davranışsal stratejiler temel bilgi ve becerilerin edinilmesine, bilgi işleme stratejileri bilgiyi kullanma ve değerlendirme becerilerinin kazanılmasına, sosyal stratejiler sosyal becerilerin ve toplumsal bilincinin gelişmesine, kişisel stratejiler ise kişisel gelişim ve farkındalığın sağlanmasına hizmet edecektir. Tartışma, münazara, simülasyonlar, proje-tabanlı öğrenme ve rol oynama gibi aktif stratejiler kullanılarak öğrencilerin bilgiyi keşfetmeleri ve derse katılımlarına zemin hazırlanabilir. Öğretmen de, öğrencilerin edindikleri bilgi ve becerileri diğer disiplinlerle ve okul dışındaki yaşamlarıyla ilişkilendirebilmelerine olanak sağlayan çalışmalar ve görevler vererek öğrencileri hayat boyu öğrenenler olmaları konusunda teşvik etmelidir. Bu bakımdan, öğrenme-öğretme sürecinde kullanılacak strateji ve yöntemler ile ölçme araçları yapılandırılırken öğrencilerin yalnızca belirli bir alanda değil farklı öğrenme alanlarında ve değişen ortamlarda (aile, iş, öğrenim kurumu vb.) başarılı bireyler olarak bugünün ve geleceğin dünyasına aktif olarak katılabilmelerine yardımcı olacak bilgi, beceri ve yeterlilikleri kullanabilmelerine olanak sağlayan çalışma ve etkinliklerin hazırlanması önemlidir. Tarih Dersi Öğretim Programının işlevsel bir biçimde kullanılabilmesi için öğretmenlerin dikkat etmesi gereken hususlar aşağıda sunulmuştur. 1. Eğitim ve öğretim sürecinde sağlıklı öğrenmelerin sağlanabilmesi için öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyleri ile bireysel farklılıklarının öğretmenler tarafından bilinmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Tarih Dersi Öğretim Programı’nı kullanacak olan öğretmenler, temel eğitim ve ortaokul düzeyinde öğretimi yapılan tarih konuları hakkında bilgi sahibi olmalı; öğrencilerinin her birinin bu konulara ne derece hâkim olduğunun yanı sıra bireysel öğrenme stillerini ve yollarını öğrenerek değerlendirmeleri gereklidir. 2. Tarih derslerinde anlamlı ve kalıcı öğrenmelerin meydana gelebilmesi için öğrencilerin bilmeleri gereken temel unsurlardan bir tanesi kavramlardır. Kavramlar olmaksızın çevremizi ve öğrendiklerimizi anlamlandırmamız olanaksızdır. Tarih öğretmenleri öğrencilerin temalarla ilgili bilgi düzeylerini tespit ettikten sonra, gerek ünite başlarında ve gerekse konu içinde temel kavramların 16 öğretimine ilişkin uygulamalara (kavram haritaları, kavram ağları, yapılandırılmış grid, sözlük hazırlatma vb.) yer vermelidir. 3. Tarih Dersi Öğretim Programı ilgili temalar bağlamında önemli şahsiyetlere de vurgu yapmaktadır. Tarihin şekillenmesinde önemli rol oynamış bu şahısların hayat ve kariyerleri ile tarihe mal olmuş eser ve faaliyetleri programda yer alan temalarla ilişkilendirilerek öğretilmelidir. Bu şahsiyetlere dayalı olarak model alma yoluyla öğrenme etkinlikleri düzenlenmelidir. 4. Tarih Dersi Öğretim Programı üniteleri disiplinler arası bir anlayışla şekillendirilmiştir. Bu çerçevede tarih öğretmenleri programdaki temaların öğretiminde farklı disiplinlerin ortaya koyduğu terminolojinin tarihî olayların açıklanmasındaki rolüne dikkat çekerek öğretim faaliyetlerini yürütmelidirler. 5. Öğretmenler temaların öğretiminde yaparak ve yaşayarak öğrenmeye dayalı etkinliklere de yer vermelidirler. Bu çerçevede, derslerde öğretmen denetiminde sanal müze ziyaretleri, çevre ve okul imkânları uygun ise tarihi mekân ve müze ziyaretleri yapılması sağlamalıdır. Yapılan ziyaretler esnasında öğrencilerin gözledikleri yer ve eserler hakkında hazırlanmış etkinler yapmaları, ziyaretler sonrasında deneyimleri ve öğrendikleri hakkında bir mektup, haber, rapor veya kompozisyon yazmaları istenmelidir. 6. Öğretmen, programda yer alan temalarla ilgili olarak mevzuata uygun olarak erişilebilir yazılı, görsel ve işitsel biçimlerde birinci ve ikinci elden kaynakları derslerinde kullanmalıdır. 7. Tarih Dersi Öğretim Programı öğrencileri bilgi toplumuna hazırlamayı amaçlamaktadır. Bu nedenle öğrencilere kendileri için yararlı bilgi, beceri ve değerlerden oluşan içerik bütüncül bakış açısıyla öğretilmelidir. 8. Öğretim materyali hazırlama ve derse hazırlıklı gelmenin öğretmenin asli görevleri arasında olduğu unutulmamalıdır. Öğretmenler, tarih dersi ile ilgili bilgi, beceri, değer ve tutumları öğrencilerine kazandırırken sadece ders kitaplarına bağlı kalmamalıdırlar. Sınıf düzeyi, öğrencilerin ilgi, hazırbulunuşluk düzeyleri, öğrenme stilleri gibi unsurları göz önünde bulundurarak kazanımlarla tutarlı olacak şekilde öğretim materyalleri (bilgi notu, sunum, etkinlik, çalışma kâğıtları, proje, okuma parçaları vb.) yapılandırmalı ve kullanmalıdırlar. Öğretim materyalleri hazırlanırken zümre öğretmenleri ve diğer disiplinlerin öğretmenleriyle işbirliği yapılmalıdır. 9. Dersin işlenişinde ve uygulamalarda görsel iletişim araçlarına yer verilmeli; slayt, bilgisayar, televizyon, etkileşimli tahta, genel ağ, EBA vb. etkin olarak kullanılmalıdır. Kazanımlarla ilgili belgesellerden, filmlerden vb. yararlanılmalıdır. Teknolojik araç ve gereçler kullanılırken gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik göz önüne alınmalı ve genel ağın güvenli kullanımı konusunda gerekli uyarılar yapılmalı ve tedbirler alınmalıdır. Casus yazılımlar veya kimlik bilgilerinin çalınması ve kullanılmaya çalışılması gibi risklerle karşı karşıya kalmamak için güncel anti virüs yazılımı kullanma, 17 kişisel güvenlik duvarı kullanımı, işletim sistemleri güncellemeleri gibi güvenlik yazılımları kullanılarak güvenlik önlemleri alınmalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen dijital kaynakların kullanımı ile ilgili kurallara uyulmalıdır. Dijital kaynakların, özellikle Genel Ağ’dan indirilerek kullanılan materyallerin kullanımında intihal yapılmamalı, etik kurallara, telif haklarına riayet edilmelidir. Tarih Dersi Öğretim Programının hayata geçirilmesi için ders kitabı yazımında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır: 1. Her kazanımın altında ilgili konu içeriği ana hatlarıyla verilmiş; konu kaleme alınırken temel alınacak yaklaşım ve sınırlamalar belirtilmiştir. Önceki programlarla bu program arasında mevcut konu benzerlikleri ders kitabı yazarını yanılgıya sevk etmemelidir. Ders kitabı yazarları kazanım ve açıklamalarının kapsam ve sınırlılıklarına göre hareket ederek içerik ve sunum tarzını belirlemelidir. 2. Başlıkların belirlenmesinde, o konunun bütün içeriğini kapsayacak kadar genel olmasının yanı sıra öğrencilerin dikkatini çekecek nitelikte olmasına da dikkat edilmelidir. 3. Kitap yazarları gerek gördüklerinde konu başlıklarının altında alt başlıklara yer verebilirler. Ancak öğrencinin dikkatinin dağılmaması için alt başlıkların sayısı çok arttırılmamalıdır. 4. Kitap yazarları metinlerini inşa ederken ünite kazanımlarını, içeriği (konu başlıkları), kavramları ve içeriğin kapsamına dair açıklamaları göz önünde bulundurmalıdırlar. 5. 9. sınıf tarih dersi öğretim programında geçen “kadim dünya” tanımlaması; tek bir coğrafya, kavim, devlet, din ve inanış merkezli olmayan ve ilgili kitapta işlenecek konuların öğrenci tarafından bir bütünlük içerisinde anlaşılabilmesi için sadece kronolojik bir dönemlendirme olarak değil, Batı modernitesinin Dünya’ya hâkim olması öncesinde Dünya’nın farklı yerlerindeki insan toplulukları ve medeniyetlerin metafizik yönelişli dünya tasavvurları ve tabiata bağlı üretim tarzları açılarından benzer bir varoluşa sahip oldukları şeklinde de anlaşılmalıdır. Coğrafya, hayat tarzları (göçerlik ve yerleşiklik), dil ve kültür ile din ve inanıştan kaynaklanan farklılıklar da bu benzerlik altında vurgulanmalıdır. 6. Ders kitabında verilecek örnekler öğrencilerin bilişsel gelişim seviyelerine uygun ve ilgi çekici olmalıdır. 7. Ders kitabında aşağılayıcı ve düşmanlıklara zemin hazırlayan ayrıştırıcı bir dil kullanılmamalıdır. 8. Ders kitabındaki görseller, konunun amaç ve içeriğine uygun olmalı; kazanımlar, öğrenme amaçları ve içerikle ilişkilendirilerek verilmeli ve ayrıca görsellerin nitelikli olmasına özen gösterilmelidir. 9. Ders kitabı içeriği toplumsal cinsiyet eşitliğini temsil edecek bir yapıda olmalıdır. 10. Ders kitabındaki içerik öznel değerlendirme ve yorumları içermemelidir. 18 11. Kurgu metinlerde anakronizme düşülmemelidir. 12. Alanın temel kaynaklarına müracaat edilmeli ancak literatür taraması yapılarak güncel bilgilerden de yararlanılmalıdır. 13. Ders kitabında ünite öncesinde öğrencilerin konuya ilgi ve merakını uyandıracak, hazır bulunuşluk düzeylerini belirleyecek, günlük yaşamla ilişkilendirerek ya da önceki bilgilerinden yararlanarak cevap verebilecekleri hazırlık sorularına yer verilmelidir. 14. Ders kitabında geçmişe ait belgelerin yanı sıra resim, şiir, roman, biyografi, hikâye, mit, efsane, özlü sözler yer verilmelidir. Bunlar, yakın veya uzak geçmişte yaşayan insanların çeşitli deneyimlerine ışık tutacaktır. Bu tarz sanat eserleri öğrencilerin, insanların kendilerini nasıl gördüklerini, fikirlerini, korkularını, hayallerini ve kendi zamanlarını nasıl algıladıklarını anlamalarına yardımcı olacak ve tarihsel empatiyi sağlayacaktır. 15. Ders kitabındaki etkinlikler, öğrencilerin gelişim düzeyi ve kazanımlarla tutarlı olmalıdır. Öğrencilerin edindikleri bilgileri kullanarak beceriler geliştirebilecekleri, günlük hayatla veya diğer disiplinlerle ilişkilendirebilecekleri etkinliklere yer verilmelidir. 16. Ünite sonu değerlendirme bölümlerinde dokümanlarla veya görsel unsurlarla (resim, fotoğraf, grafik, tablo vb.) desteklenmiş, üst düzey düşünme becerilerini kullanmayı gerektirecek ve öğrencilerin konuyla ilgili öğrenme düzeylerini yordayıcı çoktan seçmeli, açık uçlu (kısa veya uzun cevaplı) sorulara yer verilmelidir. Sorular yapılandırılırken soruların kazanımların gerektirdiği bilgi, beceri ve değerlere uygun olmalarına dikkat edilmelidir. 17. Millî, manevi ve evrensel değerlere ilişkin farkındalık oluşturmak amacıyla ünitelerle ilişkili görsellere, okuma parçalarına, bilimsel metinlere, etkinliklere ve özlü sözlere yer verilmelidir. 19 ÖĞRETİM PROGRAMININ YAPISI Sınıf Düzeyine Göre Ünite, Kazanım Sayısı ve Süre Tabloları Tarih Dersi Öğretim Programı’nda yer alan üniteler, kazanım sayıları, kazanımların işlenişi için ayrılabilecek yaklaşık süre ile bunların ders saatlerine oranı aşağıda sunulmuştur. 9. SINIF Ünite 1. İNSANIN YERYÜZÜ SERÜVENİ VE TARİH 2. KADİM DÜNYADA İNSAN 3. KADİM AVRASYA’DA TÜRKLER 4. KADİM İSLAM MEDENİYETİ 5. TÜRKLERİN İSLAMİYETİ KABULÜ VE SELÇUKLU TÜRKİYESİ TOPLAM Kazanım Sayısı 7 14 6 7 8 Süre (Ders Saati) 12 25 9 12 14 Oran (%) 42 72 100 Kazanım Sayısı 7 2 2 2 4 1 2 1 2 3 26 Süre (Ders Saati) 18 5 5 6 14 4 4 2 6 8 72 Oran (%) Kazanım Sayısı 2 1 1 1 2 2 2 3 3 2 3 4 28 Süre (Ders Saati) 9 3 6 2 4 4 14 10 6 4 4 6 72 Oran (%) 16,6 34,7 12,5 16,6 19,4 10. SINIF Ünite 1. OSMANLI BEYLİĞİNİN DEVLETLEŞME SÜRECİ 2. SAVAŞÇILAR VE ASKERLER 3. SUFİLER VE ÂLİMLER 4. SÖZ, YAZI, SANAT 5. FETİH POLİTİKASI VE BÜYÜK STRATEJİ 6. KARA VE DENİZ 7. SULTAN VE KAPU HALKI 8. SAVAŞANLAR VE ÜRETENLER 9. ÂLİMLER VE ARİFLER 10. TOPLUM YAPISI VE SOSYAL HAYAT TOPLAM 25 6,9 6,9 8,3 19,4 5,5 5,5 2,7 8,3 11,1 100 11. SINIF Ünite 1. DİPLOMASİ VE İTTİFAKLAR 2. KALYON VE OKYANUS 3. İKTİDAR VE MUHALEFET 4. PARA VE TÜCCAR 5. TÜFEK VE PİYADE 6. LÂLE VE BAROK 7. ŞARK MESELESİ VE DENGE STRATEJİSİ 8. DEVLET, MİLLET VE YURTTAŞ 9. ZORUNLU ASKERLİK VE TOPYEKÛN HARP 10. TEKNO-BİLİM VE İDEOLOJİ 11. SERMAYE VE EMEK 12. GÜNDELİK HAYAT VE POPÜLER KÜLTÜR TOPLAM 20 12,5 4,1 8,3 2,7 5,5 5,5 19,4 13,8 8,3 5,5 5,5 8,3 100 Tarih Dersi Öğretim Programı’nın hazırlanmasında tematik yaklaşım esas alınmıştır. Her sınıf düzeyi bir tema çerçevesinde şekillendirilmiştir. 9. sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı, 5 üniteden oluşmaktadır. 10. sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı, 10 üniteden oluşmaktadır. 11. sınıf Tarih Dersi Öğretim Programı, 12 üniteden oluşmaktadır. Tarih Dersi Öğretim Programı’nın ünite yapısı şematik olarak sunulmuştur. Ünite Adı 9. SINIF KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 1. ÜNİTE: İNSANIN YERYÜZÜ SERÜVENİ VE TARİH Sınıf Düzeyi Ünite No. Kazanım No. T9.1.1. Bir araştırma alanı ve bilim dalı olarak tarihin konusu, kapsamı ve diğer bilim dallarıyla ilişkisini açıklar. a) Tarih biliminin konusu, yöntemi, kaynakları ve başvurduğu kanıtlar itibarıyla beşerî bilimler ile fen bilimlerinden farklılığı vurgulanır. b) Tarihin başlıca konusunun zaman içinde yeryüzündeki insan faaliyetleri ile farklı tesirlerle vücuda gelen değişim ve insan eylemlerinin neticeleri olan eserler olduğu belirtilir. c) İnsanlığın kökeni süreç ve gaye bağlamında ele alınarak insanın yeryüzünde geçmiş ve gelecek bilincine sahip tek varlık olduğu vurgulanır. Kazanım Öğrencilerin ünitenin işlenişi sonrasında ulaşmaları hedeflenen bilgi ve beceri düzeyini ifade eden öğrenme çıktısıdır. T9.1.2. Tarihî vaka (olay) ve vakıayı (olgu) ayırt eder. a) Tarihî olayların biricikliğine karşılık tarihî olguların tekrar edebilir doğasına ilişkin örnekler verilir. b) İbn-i Haldun’un tarihî olay ve olgulara ilişkin görüşleri üzerinde durulur. Kazanım Açıklaması Kazanımın içerik boyutuna ilişkin konu sınırlılıklarının, kazanımların işlenişi sırasında dikkat edilmesi gereken hususların, etkinlik ve işleniş sırasında kullanılabilecek yöntem ve uygulama önerilerinin ilişkin açıklamalardır. 21 9. SINIF KAZANIM VE AÇIKLAMALARI 1. ÜNİTE: İNSANIN YERYÜZÜ SERÜVENİ VE TARİH T9.1.1. Bir araştırma alanı ve bilim dalı olarak tarihin konusu, kapsamı ve diğer bilim dallarıyla ilişkisini açıklar. a) Tarih biliminin konusu, yöntemi, kaynakları ve başvurduğu kanıtlar itibarıyla beşerî bilimler ile fen bilimlerinden farklılığı vurgulanır. b) Tarihin başlıca konusunun zaman içinde yeryüzündeki insan faaliyetleri ile farklı tesirlerle vücuda gelen değişim ve insan eylemlerinin neticeleri olan eserler olduğu belirtilir. c) İnsanlığın kökeni süreç ve gaye bağlamında ele alınarak insanın yeryüzünde geçmiş ve gelecek bilincine sahip tek varlık olduğu vurgulanır. T9.1.2. Tarihî vaka (olay) ve vakıayı (olgu) ayırt eder. a) Tarihî olayların biricikliğine karşılık tarihî olguların tekrar edebilir doğasına ilişkin örnekler verilir. b) İbn-i Haldun’un tarihî olay ve olgulara ilişkin görüşleri üzerinde durulur. T9.1.3. Tarih yazıcılığının insanlığın yeryüzü serüvenini anlamlandırmadaki önemini açıklar. a) Tarih yazıcılığının eski zamanlardan modern zamanlara geçirmiş olduğu dönüşüm üzerinde durulur. b) Vakanüvislik tarzı tarih yazıcılığının olayları kaydetmekle yetinirken tarih biliminin sebepnetice bağlantıları çerçevesinde olaylardan olgulara varmaya çalıştığı vurgulanır. Herodot, Leopold von Ranke ve Ahmet Cevdet Paşa’nın tarih yazıcılığı anlayışlarına değinilir. c) Tarih yazıcılığında, döngüsel ve ilerlemeci zaman anlayışları arasındaki farklar üzerinde durulur. ç) Zamanın “dün-bugün-yarın” şeklinde taksiminin insan aklının bir ürünü olduğu ve dünü anlama çabasının geleceğe dönük bir yön bulma faaliyeti şeklinde görülebileceği vurgulanır. T9.1.4. Tarihî bilginin tarihçiler tarafından nasıl meydana getirildiğini kavrar. a) Tarihçilerin geçmişe dair bilgilere, hangi kaynakları ve yöntemleri kullanarak nasıl ulaştıklarına değinilir. b) Geçmiş hakkındaki haber ve bilgi kaynakları/kanıtlarını sorgulamanın tarihî bilginin oluşturulmasındaki önemi vurgulanır. T9.1.5. Tarihî bir konu hakkında farklı bakış açılarına sahip araştırmacıların yorumlarını karşılaştırır. a) Geçmişe dair bilgilerin kanıtlara dayandıkları gibi tarihçilerin değerlendirme ve yorumlarını da içerdikleri belirtilir. b) Tarihî olayların bugünün bakış açısı ve değer yargılarıyla ele alınmasının sakıncaları örnek olay ve metinler üzerinden ele alınır. c) Farklı ideoloji ve değer sistemlerinin tarihî olayların yorumlanması üzerindeki etkisine değinilir. ç) Aynı tarihsel olayı farklı kaynak ve zihniyet ile değerlendirmenin farklı yorumlar getirebileceği örnek metinler üzerinden vurgulanır. d) Tarih bilgisinin geçmişteki insan tecrübelerine bağlı olarak üretildiği ve günümüzde başta görsel medya olmak üzere çeşitli kaynaklarca yayılan popüler tarih bilgisi ve yorumlarına eleştirel yaklaşmanın gerekliliği vurgulanır. e) Bilimsel bilginin değişebilir olduğuna, tarih araştırmasının ulaşılabilir kaynaklar üzerinden geçmişi yeniden inşa edebileceğine dikkat çekilir. 22 T9.1.6. Tarihin dönemlendirilmesi ile ilgili farklı yaklaşımlar olduğunu fark eder. a) Farklı toplum ve kültürlerin geçmişin dönemlendirilmesinde kendi tarihlerindeki önemli olayları dikkate aldıklarına değinilir. b) Zaman içerisinde farklı takvim sistemlerinin (güneş yılı ve ay yılı esaslı takvimler) ve takvimlerin (12 hayvanlı Türk takvimi, miladi takvim, hicri takvim, Celâli takvim, Rûmi takvim) kullanıldığına değinilir. c) Miladi takvim ile hicri takvim arasındaki temel farklar vurgulanır. T9.1.7. Tarih öğrenmenin amaç ve yararlarını kavrar. a) Ortak hafızanın kimlik oluşturma ve toplumsallaşmadaki rolü üzerinde durulur. b) Mensubu olduğumuz toplum ve ülke ile içinde yaşadığımız dünyayı anlamak için geçmişi bilmemiz gerektiği üzerinde durulur. c) Günümüzde olup bitenleri anlayabilmek ve gelecek hakkında gerçekçi planlamalar yapabilmek için geçmişte olanların farkındalığına dayanan bir tarih bilincine sahip olmak gerektiği vurgulanır. ç) Tarihin; araştırma, kanıt kullanma, sorgulama, neden-sonuç ilişkisi kurma, eleştirel düşünme, empati kurma, zaman ve kronoloji ile değişim ve sürekliliği algılama vb. yaşam becerileri kazandırma potansiyeline değinilir. d) Tarihî olayların bugünün bakış açısı ve değer yargılarıyla ele alınmasının, tarihî gerçeklerin yorumlanmasına etkileri örnek olay ve metinler üzerinden ele alınır. 2. ÜNİTE: KADİM DÜNYADA İNSAN T9.2.1. Kanıtlardan yola çıkarak tarih öncesinde insan hayatı hakkında çıkarımlarda bulunur. a) Yazının icadına kadarki zamanlarda insanoğlunun hayat tarzı, tabiat ile ilişkisi ve hayatta kalma mücadelesi (yeme-içme, giyinme ve barınma) açılarından bugüne kalan maddi kültür buluntuları üzerinden ele alınır. b) Avcı-toplayıcı hayat ve geçim tarzı, insan topluluklarının ilk birlikte yaşama pratiği olarak ele alınır. c) Yazının icadı öncesi dönemde hâkim olan sözlü kültür örnekleri (mitolojiler, kuruluş efsaneleri), yazılı kültürden farklı özellikleriyle ele alınır. ç) Yazının icadı öncesine dair dönemlendirme ile diğer detaylara girilmez. T9.2.2. MÖ 7500-MÖ 350 arasında yeryüzündeki başlıca yerleşim alanları ve medeniyet çevrelerini tanır. MÖ 7500-MÖ 350 arasında Dünyanın farklı kıtalarında kurulmuş bazı önemli medeniyetlerin coğrafi konumlanışları harita üzerinde verilir ve zaman akışı eş zamanlı tarih şeridi üzerinde gösterilir. T9.2.3. Erken İlk Çağ’da siyasi gücün kaynakları ile siyasi organizasyon türlerini ilişkilendirir. a) Erken İlk Çağ’daki siyasi organizasyonlar, sadece “devlet” kavramı ile sınırlı kalınmaksızın şu tanımlamalar altında örneklerle ele alınır: İlk medeniyetler ve devletleşme sürecindeki kabile konfedarasyonları (Anadolu-Hitit, Mezopotamya-Sümer ve Mısır’daki Eski Mısır devletler); şehir (site) devletleri (İon ve Dor, Atina, Sparta, büyük kolonizasyon hareketleri); kuşatıcı (cihanşümul) imparatorluklar (Mısır, Hitit); dışlayıcı (yağmacı) imparatorluklar (Asur, Babil, Pers). Örnek olarak verilen siyasi yapıların her biri için ayrı ayrı siyasi olaylar tarihine ayrıntılı şekilde girilmez. b) MÖ 7500- MÖ 350 arasında Asya ve Avrupa’da varolmuş siyasi organizasyon türleri, aralarındaki farklılıklar vurgulanarak gücün meşruiyet kaynağı (Tanrı Krallık/Firavunluk); gücün maddi temel ve kaynakları (coğrafi yapı, hayat ve geçim tarzı, soy dayanışması, silahlı 23 güç); güç paylaşımı ve yönetim organizasyonu (tiranlık, aristokrasi, oligarşi, demokrasi, cumhuriyet, imparatorluk) temaları çerçevesinde ele alınır. c) Ulus-devlet yapısının hâkim siyasi model olduğu modern zamanlar öncesinde farklı iktidar yapılarının insanlık tarihi içerisinde farklı şekiller aldığı vurgulanır. T9.2.4. Erken İlk Çağ’da hukuk sistemlerinin oluşturulmasında etkili beşeri ve ilahi kaynakları açıklar. a) Sözlü ve yazılı hukuk kategorilerini ve bunların kaynaklarına (akıl, gelenek ve kutsal kitaplar) ilişkin tarihi örnekler (Hammurabi Kanunları, Hitit hukuku, Ahdiatik ve hukuk) ele alınır. b) Hukuka saygı ilkesinin insanlığın en eski tarihinden bugüne gelişen ortak bir birikimi olduğu vurgulanır. T9.2.5. Erken İlk Çağ’da coğrafya ve iklimin, insanların hayat ve geçim tarzları üzerindeki belirleyici etkisini kavrar. a) Kadim dünyada insan-tabiat ilişkisinde insanın tabiata hükmeden bir konumda bulunmadığı vurgulanır. b) Konar-göçer ve yerleşik toplulukların hayatlarını sürdürdükleri coğrafyalar ve bunların özellikleri harita üzerinde açıklanır. c) Konar-göçer ve yerleşik hayat tarzlarının Erken İlkçağdan itibaren birbirlerini tamamlayan ve coğrafi şartlara bağlı olarak tercih edilen hayat tarzları olduğu vurgulanır. ç) Erken İlk Çağ’da insan topluluklarının kitlesel göçlerinin sebepleri (geçim imkânını kaybetme, iklim değişikliği, politik değişiklikler, inanç gruplarının baskı altına alınması), belli başlı tarihî örneklerle (Ege Göçleri, Kavimler Göçü, İç Asya’dan Göçler, Filistin’den Yahudi sürgünleri, İlk Hristiyanların Roma baskısından kaçması) ele alınır. d) Kadim dünyadaki başlıca tüccar kavimler ve faaliyet bölgeleri (Asur Ticaret Kolonileri, Fenikeliler, Lidyalılar, Soğdlar, Yahudiler) haritada üzerinde tanıtılır. Bu toplulukların siyasi tarihine girilmez. T9.2.6. Güç ve yönetim yapılarının insanlık tarihi içerisinde erken İlk Çağ’dan itibaren farklı şekiller aldığını örneklerle açıklar. T9.2.7. MÖ 350-MS 1250 arasında Asya ve Avrupa’daki önde gelen siyasi organizasyon türlerini kavrar. a) MÖ 350-MS 1250 arasında Asya ve Avrupa’da hüküm sürmüş siyasi teşekküller harita üzerinde verilir ve eş zamanlı tarih şeridi üzerinde gösterilir. b) MÖ 350- MÖ 1250 arasında Asya ve Avrupa’da varolmuş siyasi organizasyon türleri, aralarındaki farklılıklar vurgulanarak gücün meşruiyet kaynağı; gücün maddi temel ve kaynakları (coğrafi yapı, hayat ve geçim tarzı, soy dayanışması, silahlı güç); güç paylaşımı ve yönetim organizasyonu temaları çerçevesinde ele alınır. c) Söz konusu siyasi organizasyonlar, şu tanımlamalar altında örneklerle ele alınır: Kuşatıcı (cihanşümul) imparatorluklar (Büyük İskender İmp., Roma (Doğu-Batı), Sasaniler); dışlayıcı imparatorluklar (Moğol İmp.); Avrupa’da feodal siyasi yapılar. ç) Örnek olarak verilen siyasi yapıların her biri için ayrı ayrı siyasi olaylar tarihine ayrıntılı şekilde girilmez. T.9.2.8. Evrensel hukuk ilkelerinin ilk kez kadim medeniyetlerde yazılı kanunlar hâline getirildiğini ayırt eder. a) İlk Çağ’ın sonları ve Orta Zamanlarda hüküm süren önemli cihanşümul imparatorluklarda çıkartılan önemli kanun metinlerine (Roma hukuku, Justianus Kanunları, Cengiz Yasası) yer verilir. 24 b) Seçme örneklerden (kanunnameler, aile ve iş akitleri, ceza infaz yöntemleri) hareketle, evrensel hukuk ilkelerinin insan topluluklarının kültür ve gelişmişlik düzeyi ve sosyo-ekonomik hayat tarzları gibi sebeplerle uygulamada farklılıklar gösterebileceği vurgulanır. c) Toplum içindeki farklı güç ve menfaat gruplarının hukuk ilkelerini kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmesinin toplum düzeninde yol açtığı olumsuzlukların tartışılması sağlanır. T9.2.9. İlk Çağ’ın sonları ve Orta Zamanlarda konar-göçer ve yerleşik hayat tarzlarının topluluklarının askeri organizasyonlara etkilerini kavrar. a) Anılan dönemde Asya ve Avrupa’da varolmuş askerî organizasyon türleri teşkilat, teçhizat ve doktrin açısından ele alınır. İlk Çağ’ın sonları ve Orta Zamanlardaki askerî yapılar tanıtılırken ayrıntılara ve her bir devlet için ayrı ayrı örneklendirmeye gidilmez. b) Yerleşik ve konar-göçer toplulukların savaşma pratikleri arasındaki farklar ve benzerlikler, sosyal ve ekonomik yapılarıyla ilişkilendirilerek ele alınır. T9.2.10. Kadim dünyada geçimlik ekonomi tipinin hâkim olmasının sebeplerini kavrar. a) Geçimlik tarım ekonomisinde istihdam edilen farklı emek türleri (hür köylü, toprağa bağlı köylü, serf ve köle emeği) üzerinde durulur. b) Tarıma dayalı ekonomilerde artı ürünün bölüşümü ile toprak mülkiyeti ve vergilendirmenin kadim siyasi ve sosyal düzenler (monarşi, feodalite, tabakalı toplum, kast sistemi) oluşmasındaki işlevleri ele alınır. c) İnsan ve hayvan gücüne dayalı kadim tarım ekonomisinin üretim kapasitesinde sınırlılık ile toplumsal düzenin gelenekçi yapısı arasındaki ilişki vurgulanır. ç) Semavi dinler ve kadim dünyanın diğer inanç sistemlerinin beslediği kanaatkârlık kültürü ve züht anlayışı ile geçim ekonomisi arasındaki ilişkiler vurgulanır. d) İlk Çağ’ın sonları ve Orta Zamanlarda Asya ve Avrupa arasındaki ticarette kullanılan nakliye araçları, ticarete konu olan mallar, ticaret mekanları (agora, arasta, karum, çarşı, ribat-kervansaray, han) ve madeni para (sikke) türlerine değinilir. e) Kral Yolu, İpek Yolu ve Baharat Yolunun dünya ticaretindeki rolüne ve bu yollara hâkim olma mücadelelerinin sebebine vurgu yapılır. Söz konusu ticaret güzergâhları harita üzerinde ele alınır. T9.2.11. İnsanın yeryüzündeki varoluşunu anlamlandırmada inanç sistemlerinin etkisini kadim dünya örnekliğinden hareketle değerlendirir. İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren hayatın kaynağı, manası ve sonu gibi konuların inanç sistemleri (din, felsefe, mitoloji) tarafından farklı şekillerde anlamlandırıldığı vurgulanır. T9.2.12. Tek tanrı inancının insanlık tarihiyle birlikte ortaya çıktığını ve süreç içerisinde çok tanrılı inanış sistemlerine dönüşebildiğini kadim dünya örnekliğinden hareketle ayırt eder. a) Tek tanrı inancının ortaya çıkışı Hz. Âdem ve Hz. İbrahim örneklerinden hareketle ele alınır. b) Tek tanrı inancı kapsamında Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi semavi dinlerin ortaya çıkışı, ilk mensuplarının yaşadığı sıkıntılar ve orta zamanlarda bu dinlerin kurumsallaşarak mezheplere ayrılması gibi olgulara değinilir. c) Eski Mısır, Mezopotamya, Anadolu, Yunan dinî inanışları ve felsefeleri; Gök Tanrı inancı; Şamanizm inancı; Manihaizm; Zerdüştlük; Budizm gibi inanışlar ve felsefi sistemlerin, ayrıntılarına girilmeden, tek tanrı inancı ile benzer ve farklı yönleri üzerinde durulur. ç) Kadim dünyada insan topluluklarının yerleşik hayata geçişinde ve Göbekli tepe, Ur, Hattuşaş, Konstantinopolis, Urfa ve Kudüs gibi örnekler üzerinden şehirlerin fiziki dokusu ve sosyal hayatında din, din adamları ve mabetlerin oynadığı başat rol üzerinde durulur. d) İnsan topluluklarının yeryüzü serüveninde evrensel tek tanrı inançlarının yerelleşip sadece tek bir topluluğa ait veya somutlaştırılarak çok tanrılı hâle geldiği vurgulanır. 25 e) Kadim dünya örneklerinden hareketle ortak inanç ve dinlerin insanların toplu olarak yaşamasını sağlayan birleştirici unsurlardan biri olduğu vurgulanır. f) Sosyal barışın sürdürülebilmesi için farklı dinî ve felsefi sistemlere saygı duymanın gerekliliği üzerinde durulur. T9.2.13. Medeniyetin ve tarih bilincinin süreklilik kazanmasında yazının icadının rolünü değerlendirir. a) Yazının ortaya çıkışından sonra yönetim işleri, vergi kayıtları ve ticaret muhasebesinde kullanılmasının toplum düzeninin kalıcı hâle gelmesi ve geçmişten geleceğe süreklilik arz etmesindeki rolü vurgulanır. b) Yazılı kültürlere ait dillerin (Sanskritçe, Latince, Yunanca, Arapça, Pehlevice-Farsça, Türkçe, Çince) yüzyıllar boyunca farklı kavimleri bir medeniyet çevresinde birleştirdiği vurgulanır. T9.2.14. Kadim bilim anlayışının mutlak hakikat arayışı ile ilişkisini değerlendirir. a) Kadim Dünyada bilimin din veya felsefe ile bağlantılı teorik (nazari) bir fikrî faaliyet olarak yürütüldüğü vurgulanır. b) Kadim Dünyada tıp, astronomi ve coğrafya bilimlerinin amaç, konu ve yöntem açılarından modern çağın uygulamalı fen-mühendislik bilim faaliyetleriyle karşılaştırılması sağlanır. 3. ÜNİTE: KADİM AVRASYA’DA TÜRKLER T9.3.1. Türk topluluklarının Asya’da tarih sahnesine çıktıkları ve yaşadıkları alanları ve başlıca kültür çevrelerini kavrar. Kadim zamanlarda Türk topluluklarının Asya’da yaşadıkları ve hâkim oldukları alanlar harita üzerinde verilir. Bu kültürlerin zaman akışı tarih şeridi üzerinde gösterilir. T9.3.2. İç Asya’da kadim zamanlarda kurulmuş Türk siyasi teşekküllerinin güç ve yönetim yapısını açıklar. a) Asya Hunları, Kök Türk ve Uygur devletleri, birer boy birliği (Kabile konfederasyonu) olarak gücün meşruiyet kaynağı (Gök-Tengri, Kut); gücün maddi temel ve kaynakları (coğrafi yapı, konar-göçer hayat tarzı, soy dayanışması, silahlı güç); güç paylaşımı ve yönetim organizasyonu (kurultay, doğu-batı ayrımı, ülüş ilkesi) temaları çerçevesinde ele alınır. b) Kadim zamanlarda Türk toplum ve hukuk düzenlerinde “Töre”nin yeri ve önemi vurgulanır. c) Örnek olarak verilen siyasi yapıların her biri için ayrı ayrı siyasi olaylar tarihine ayrıntılı şekilde girilmez. T9.3.3. Kavimler Göçü’nün sebep ve sonuçlarını siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik açılardan değerlendirir. a) Kavimler Göçü öncesinde Asya ve Avrupa’daki durum harita üzerinde gösterilir. b) Avrupa Hun Devleti’nin kuruluşu ve Avrupa’ya etkilerine (Attila’nın İtalya Seferi vb.) değinilir. T9.3.4. Kadim zamanlarda Türk topluluklarının hayat ve geçim tarzlarını, yaşadıkları coğrafyayla ilişkilendirir. a) Tarıma uygun olmayan bozkır coğrafyasının kadim Türk topluluklarının çoban konargöçerlik hayat tarzına yönelttiği vurgulanır. b) Kadim Türk topluluklarının çeşitli dönemlerde Asya içi ve dışına yaptıkları kitlesel göçlerin hayat ve geçim tarzlarıyla ilişkisi açıklanır. 26 T9.3.5. Kadim zamanlarda Türk topluluklarının çevrelerindeki yerleşik imparatorluklarla ilişkilerinin çok boyutlu yapısını kavrar. a) Konar-göçer ve yerleşik topluluklar arasındaki ilişkilerin çatışma ve uzlaşma eksenli olarak askeri ve ekonomik boyutlarının olduğu vurgulanarak, Hunlar ve Kök Türklerin Çin ve Bizans İmparatorlukları ile ilişkilerinden örnekler ele alınır. b) Hun, Kök Türk, Uygur ve Hazar siyasi teşekküllerinin hâkimiyetleri altındaki topraklarda ticareti canlandırmaya yönelik politikaları ve gerekçeleri üzerinde durulur. T9.3.6. Kadim zamanlarda Türk hayat tarzında askerî kültürün önemini kavrar. Türk topluluklarının geliştirdiği ve Dünya askerî tarihine mal olmuş teşkilat, teçhizat ve taktikler (süvarilik, Onlu Teşkilat, ok ve yay, üzengi, Turan taktiği) vurgulanır. 4. ÜNİTE: KADİM İSLAM MEDENİYETİ T9.4.1. İslamiyet’in doğuşu sırasında Arap Yarımadası’nın genel durumunu kavrar. a) Hz. Muhammed’in tebliğe başlaması öncesinde Mekke ve Arabistan Yarımadası’ndaki toplum düzeni ve siyasi durum ana hatlarıyla ele alınır. b) Cahiliye dönemi kavramı, toplum düzeni açısından açıklanır. T9.4.2. İslam’ın toplum hayatına dair ilkelerinin güç ve yönetim alanına yansımalarını değerlendirir. a) İslam’ın insanı yaratılışına uygun bir siyasete yönlendirmek istediği, öteki (diğer insan toplulukları ve inanç sistemleri) ile ilişkisini de fayda ve liyakat temelli bir adalet anlayışı üzerine kurduğu vurgulanır. b) Medine Sözleşmesi’nin öngördüğü toplum düzeni ele alınır. c) İslam’ın geçim ve ekonomik hayata dair vaz ettiği prensipler ve uygulamalarına değinilir. T9.4.3. Dört Halife Dönemi’nde İslam coğrafyasının genişleme sürecini değerlendirir. a) Hz. Muhammed ve Dört Halifenin, İslam’ın erken döneminde toplum düzeni ve idarede dinî akidelere uyma konusunda gösterdiği hassasiyet örnekler üzerinden ele alınır. b) Dört Halife Dönemi’nde İslam toplumunun idaresi, sınırların genişlemesi ve ihtidalar üzerinde durulur. c) Dört Halife Dönemi’nde yaşanan siyasi mücadeleler ve sosyal karışıklıkların sebeplerine ana hatlarıyla değinilir. T9.4.4. Emeviler ile birlikte İslam Devleti’nin yapısında meydana gelen değişimi kavrar. a) Emeviler Dönemi’nde Hilafetin saltanat esaslı dönüştüğü ve Arap olmayan unsurların (Mevali) siyaseten dışlandığı vurgulanır b) Emeviler Dönemi’nde inanç-siyaset ilişkisi ve keskinleşmeye başlayan mezhebi yönelimler üzerinde durulur. T9.4.5. Abbasi Devleti’nde Türklerin askerî ve siyasi hayattaki rollerini kavrar. Emevi ve Abbasiler dönemlerinde İslam’ın Kuzey Afrika ve Avrupa’daki yayılışı üzerinde durulur. T9.4.6. İslam düşüncesinde ilmin maksadının insanın mutlak hakikate varması ve ebedi saadete erişmesi olduğunu kavrar. a) İslam alimlerinin kadim dünyadaki diğer ilim geleneklerine benzer şekilde nazari ve bütüncül bir ilim anlayışına sahip oldukları vurgulanır. b) İslam medeniyetinde ilimle meşgul olan müesseseler (Beytülhikme, medrese, camiler vb.) tanıtılır. 27 T9.4.7. Sekizinci ve on ikinci yüzyıllar arasında İslam medeniyetinin ilmî faaliyetlerini değerlendirir. a) İslam’ın bilime yüklediği insanı mutlak hakikate ve ebedi saadete ulaştırma misyonu vurgulanarak İslam medeniyetinde kabul görmüş dinî (naklî) ve aklî ilimler ayrımı üzerinde durulur. b) İslam ilim geleneğinde bilgi kaynakları arasında akıl ve beş duyunun yanı sıra vahiy ve sezginin de yer aldığı açıklanır. c) Kadim İslam medeniyet düşünce bilim tarihine geçmiş önemli âlimler, kronolojik sıralama içerisinde farklı ilgi alanları işaret edilerek gösterilir. ç) İslam dünyasında ortaya çıkan bilimsel gelişmelere, bu gelişmelerin Avrupa’ya yayılma güzergâhlarına ve etkilerine değinilir. d) Müslüman âlimlerin matematik, tıp, coğrafya, tarih ve tabiat bilimlerine katkılarına örnekler verilir. 5. ÜNİTE: TÜRKLERİN İSLAMİYETİ KABULÜ VE SELÇUKLU TÜRKİYESİ T9.5.1. Türklerin İslamiyet’i kabul etme sürecine etki eden faktörleri açıklar. a) İslamiyet’in Arabistan Yarımadası dışına yayılması ve farklı kavimlerin (Acemler, Berberiler, Türkler vs.) bu dini hangi aracılar üzerinden ve ne şekilde kabul ettiği kronolojik düzen içerisinde ele alınır. b) Türk toplulukların İslamiyet’i kabulünün, bir anda ve toplu olarak değil aşamalı ve farklı tarihlerde gerçekleştiği vurgulanır. c) Oğuz Türklerinin İslamiyet’i kabul etmelerinin Türk ve İslam tarihleri açısından önemi, meydana getirdiği sosyal ve kültürel değişim ile birlikte ele alınır. T9.5.2. Müslüman Türklerin kurduğu ve idaresi altında yaşadığı ilk siyasi teşekküllerin yapısını değerlendirir. Gazneli ve Karahanlı siyasi teşekküllerinin, Türklerin yerleşik hayata geçişi ve İslamlaşması açılarından önemleri ele alınır. T9.5.3. Büyük Selçuklu Devleti Dönemi’ndeki başlıca siyasi ve sosyal gelişmeleri kavrar. a) Büyük Selçuklu Devleti’nin güç ve yönetim yapısı, cihanşümul bir imparatorluk olarak gücün meşruiyet kaynağı; gücün maddi temel ve kaynakları); güç paylaşımı ve yönetim organizasyonu temaları çerçevesinde ele alınır. b) Büyük Selçuklu devlet teşkilatında, İran ve Türk devlet geleneklerine ait unsurların birlikte varlığına vurgu yapılır. c) Nizamülk’ün Siyasetnâme adlı eseri, devlet yöneticilerinde aranan özellikler (adil olma vb.) açısından incelenir. T9.5.4. Anadolu’ya yapılan Türk göçlerinin sebeplerini stratejik sonuçlarıyla ilişkilendirir. a) Oğuz boylarının Horasan’dan Anadolu’ya Birinci ve İkinci Dalga göçlerinin siyasi, sosyal ve ekonomik nedenlerine değinilir. b) Oğuz Göçleri sırasında Anadolu’nun nüfus yapısı (etnik, kültürel, inanç grupları), siyasi, sosyal ve ekonomik durumu (Bizans İmparatorluğu ve tekfurlar) ile Türklerin Anadolu’da yerleşmesini kolaylaştıran nedenler üzerinde durulur. T9.5.5. Türklerin Anadolu’da devletleşme sürecini etkileyen faktörleri açıklar. a) Anadolu’da kurulan ilk dönem Türk beylikleri harita üzerinde verilir. b) Anadolu’da kurulan ilk Türk beylikleri ile Türkiye Selçuklu Devleti’nin kurulmuş olduğu coğrafyanın özellikleri ile siyasi, sosyal, ekonomik özellikleri üzerinde durulur. Beyliklerin ayrıntılı siyasi tarihine girilmez. 28 T9.5.6. Anadolu’da Türk hâkimiyetinin kurulma sürecinde dönüm noktası olan askeri olayların Türkiye Tarihi’nin gelişim sürecine etkilerini değerlendirir. a) Malazgirt Muharebesi, Miryakefalon Muharebesi, I ve IV. Haçlı Seferleri ile Kösedağ Savaşı’nın neden ve sonuçlarının Anadolu Türk Tarihinin gelişim sürecine etkileri üzerinde durulur. Konunun işlenişinde siyasi ve fiziki haritalardan yararlanılmalıdır. b) Çağdaş Latin ve Arap kaynaklarında Anadolu’nun ilk kez 13. yüzyılda Türkiye (Turchia, Turkiya) olarak anılmasına vurgu yapılır. c) Anadolu’ya gelen Oğuz boylarının yerleşik hayata geçememelerinin devletleşme sürecini yavaşlattığı üzerinde durulur. Oğuz boylarının önceki dönemlerde boy birliği ya da beylik gibi geçici siyasi çatılar altında bir araya gelme alışkanlığı vurgulanır. T9.5.7. Anadolu’da Selçuklu Türklerinin Haçlılarla mücadelesini sebep sonuç ilişkisi bağlamında kavrar. Haçlılarla mücadele bağlamında Selahaddin Eyyubi ve Eyyûbiler Devleti ele alınır. T9.5.8. Anadolu’da kurulan ilk Türk siyasi teşekküllerinin birbirleriyle ve çevre devletlerle olan ilişkilerindeki uzlaşma ve çatışmaların gerekçelerini ve sonuçlarını açıklar. a) Anadolu’da kurulan ilk Türk beyliklerinin birbirleriyle ve çevre devletlerle olan uzlaşma ve mücadelelerinin gerekçeleri üzerinde durulur. Beyliklerin ayrıntılı tarihine girilmez. b) Türkiye Selçuklu Devleti’nin Moğollara karşı mücadelesinde çevresindeki diğer devlet ve beyliklerle uzlaşma arayışları ile aldıkları tedbirler üzerinde durulur. c) Moğol İstilasının Türkiye Selçuklu Devleti’nin yıkılışına etkileri üzerinde durulur. 29 10. SINIF ÜNİTE, KONU VE KAZANIMLARI BİRİNCİ ÜNİTE: OSMANLI BEYLİĞİNİN DEVLETLEŞME SÜRECİ 10.1.1. Moğol İstilasının Anadolu’daki siyasi birliğin parçalanmasına etkilerini açıklar. a) Kösedağ Muharebesi sonrası Anadolu’da İkinci Beylikler Dönemi’nin ortaya çıkmasında konar-göçer hayat tarzının etkisi üzerinde durulur. Söz konusu beylikler harita üzerinde gösterilir. 10.1.2. Anadolu’da Türk göçleri sonrasında ortaya çıkan toplum yapısını, konar-göçer ve yerleşik hayat tarzlarının etkileşimi açısından değerlendirir. Yerleşik ve konar-göçer topluluklar arasındaki ilişkiler ve gerilimler üzerinde durulur. 10.1.3. Osmanlı Beyliği’nin kuruluş sürecini açıklar. a) “Osmanlı” ve “Osmanlı Ülkesi” kavramları üzerinde durulur. b) Dönemin jeopolitik ve sosyal şartları üzerinde durulur. c) Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu hakkında tarihçiler tarafından ileri sürülen çeşitli nazariyeler karşılaştırılır. 10.1.4. Osmanlı Beyliği’nin devletleşme sürecini Bizans’la olan ilişkileri açısından değerlendirir. a) Devletleşme sürecinde Bizans’la olan ilişkiler uzlaşma-çatışma dinamiği üzerinden ele alınır. b) Koyunhisar (Bafeus/Bapheus) Muharebesi, Bilecik ve Bursa’nın fethi, Maltepe Muharebesi, İznik ve İzmit’in fethinin aşamalı olarak ve farklı fetih yöntemleri izlenerek uzun sürede gerçekleştiği vurgulanır. c) Türk savaşçıların, Bizans içi çatışmalarında İmparator tarafından yardıma çağrılması ve bu sayede Rumeli topraklarına daha aşina hale gelmesi üzerinde durulur. 10.1.5. Osmanlı Beyliği’nin devletleşme sürecinde Rumeli’deki fetihler ve iskân politikasının rolünü açıklar. a) Osmanlı Beyliği’nin Rumeli’de girdiği muharebelerin (Gelibolu’ya çıkış, Çimpe’nin alınması, Edirne’nin fethi, Sırp Sındığı Muharebesi, İstanbul’un kuşatılması, I. Kosova Muharebesi, Niğbolu Muharebesi) önem ve sonuçları üzerinde durulur. 30 b) Bu dönemde Hristiyanlığın Avrupa’da yayılmasına ve Timur Devleti’nin kurulmasına değinilir. c) Osmanlıların Anadolu’ya nispeten Rumeli’de daha hızlı hâkimiyet kurmasında, Balkanlar’daki siyasi ve sosyal şartların etkisi üzerinde durulur. ç) Fetihlerin kalıcı olmasında, gönüllü ve zorunlu olarak rol alan demografik güçlerin ve iskân politikasının önemi vurgulanır. 10.1.6. Osmanlı Devleti’nin Anadolu Beyliklerine yönelik politikalarındaki değişiklikleri analiz eder. Anadolu’da siyasi birliği sağlamaya yönelik faaliyetlere ana hatlarıyla değinilir. 10.1.7. Osmanlı Devleti ile Timur Devleti arasındaki mücadeleyi ve bu mücadelenin etkilerini değerlendirir. a) Ankara Muharebesi’nin Fetret Devri’nin başlamasındaki rolü üzerinde durulur. b) Fetret Devri ve yeniden beylikleşme sürecinde yaşanan gelişmeleri Türkiye Selçuklu Dönemi’ndeki benzeri gelişmelerle siyasi ve sosyal sebepleri açısından karşılaştırılması sağlanır. İKİNCİ ÜNİTE: SAVAŞÇILAR VE ASKERLER 10.2.1. Beylik döneminde Osmanlı askeri gücünün farklı muharip unsurlardan meydana geldiğini kavrar. Farklı muharip unsurların (aşiret savaşçıları, ücretli savaşçılar, inanç ve din uğruna savaşanlar), tarihî örnekler üzerinden incelenmesi sağlanır. 10.2.2. Devşirme sisteminin ve Yeniçeri Ocağının Osmanlı devletleşme sürecine etkisini açıklar. Devşirme sisteminin ve Yeniçeri Ocağının kurulma nedenleri ile bunların merkezi devlet yapısının oluşumundaki rolleri üzerinde durulur. ÜÇÜNCÜ ÜNİTE: SUFİLER VE ÂLİMLER 10.3.1. Sufiler, azizler ve âlimlerin öğretilerinin Anadolu’nun inanç haritasının oluşumuna etkisini değerlendirir. a) Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hacı Bayram Veli, Mevlana Celalettin-i Rumî, Sadrettin Konevi, İbnül Arabi ve Ahi Evran gibi şahsiyetlerin temel öğretilerine ilişkin sözlerine yer verilir. b) Tasavvufun İslam inancındaki yeri üzerinde durulur. c) Anadolu’da Hristiyanlık ve İslam’a ait unsurların halk tarafından kaynaştırıldığı vurgulanır. 31 10.3.2. Türkiye Selçuklu ve Osmanlı Devleti dönemlerinde dini görünümlü hareketlerin siyasi ve sosyal yapıya etkilerini açıklar. Babai İsyanı ve Şeyh Bedreddin çevresinde oluşan muhalif hareket örnekleri üzerinden siyasi ve sosyal çatışmalar ile dinî ayrışmaların iç içe geçebileceği vurgulanır. DÖRDÜNCÜ ÜNİTE: SÖZ, YAZI, SANAT 10.4.1. Beylikten devlete geçiş sürecinde sözlü ve yazılı kültürün toplum hayatına etkisini açıklar. a) Sözlü ve yazılı kültürün temel özelliklerine değinilir. b) Beylikten devlete geçiş sürecinde saray çevresinde oluşan kitabi kültür ile sözlü halk kültürünün örnekler üzerinden karşılaştırılması sağlanır. c) Şair sultanların eserlerinden örneklere (orijinali ve günümüz Türkçesi ile) yer verilir. 10.4.2. Anadolu ve Rumeli’deki şehirlerin mimarî dokusunda Osmanlı fetihleri sonrası ortaya çıkan değişimi açıklar. a) Osmanlı hâkimiyeti sonrasında Anadolu ve Rumeli’deki şehirlerin yapısındaki dönüşüm ve bu şehirlerde sergilenen mimarî anlayış üzerinde durulur. b) Kervansaray, vakıf, tekke, zaviye ve külliye gibi kurumların Osmanlı şehirlerindeki sosyal hayata etkileri vurgulanır. BEŞİNCİ ÜNİTE: FETİH POLİTİKASI VE BÜYÜK STRATEJİ 10.5.1. İstanbul’un Fethi’nin sebeplerini, fetih sürecini ve fethin stratejik ve politik sonuçlarını kavrar. a) İstanbul’un o dönemdeki jeopolitik konumu açıklanır. b) İstanbul’un Fethi’nin askeri olarak ne şekilde planlandığı ve taktik düzeyde hangi zorluklar aşılarak gerçekleştirildiği üzerinde durulur. c) Fethin, Türk ve dünya tarihi açısından beraberinde getirdiği orta ve uzun vadeli stratejik sonuçları vurgulanır. d) Fethin, Osmanlı Beyliği’nin devletleşmesinde ve saltanata dönüşmesinde oynadığı rol açıklanır. Fatih Kanunnamesi bu açıdan ele alınır. 10.5.2. Osmanlı Devleti’nin uyguladığı uzun vadeli stratejilerin onun dünya gücü haline gelmesindeki rolünü açıklar. a) Osmanlı Devleti’nin XV ve XVI. yüzyıllardaki stratejik rakiplerinin [Venedik, Ceneviz, İspanya, Portekiz, Avusturya (Habsburg İmparatorluğu), Safeviler, Mısır Memlûkları] coğrafi 32 konumları ve stratejileri ile Osmanlı Devleti’nin rakiplerine karşı uyguladığı uzun vadeli stratejiler üzerinde durulur. b) Osmanlı ekonomi politikalarından ticaret yollarının kontrolü ve kapitülasyonlara değinilerek bunlar üzerinden kurulan uzun vadeli stratejik ortaklıklara vurgu yapılır. 10.5.3. Osmanlı Devleti’nin İslam coğrafyasında hâkimiyetini güçlendirmesinde etkili olan siyasi gelişmeleri açıklar. a) İran coğrafyasında kurulan Safevi Devleti’nin Türk kökenli olduğuna ve Şiilik inancına dayanan ve Gök Tanrı inancının etkilerini taşıyan Aleviliğin Safevi yönetiminin etkisiyle Anadolu'da ortaya çıktığına değinilir. b) I. Selim (Yavuz) Dönemi’nde Osmanlı - Safevi ilişkileri askerî, siyasi ve sosyal boyutlarıyla ele alınır. c) I. Selim (Yavuz) Dönemi’nde Osmanlı – Mısır Memlûk Devleti ilişkileri İslam dünyasının liderliği mücadelesi bağlamında dini, siyasi, askeri (Mercidabık, Ridaniye) ve ekonomik boyutlarıyla kısaca ele alınır. 10.5.4. Osmanlı Devleti’nin I. Süleyman Dönemi ve sonrasında devlet teşkilatı ve siyasi sınırlar bakımından olgunluğa eriştiğini kavrar. a) I. Süleyman’ın “Kanuni” olarak anılmasının gerekçeleri üzerinde durulur. b) Osmanlı Devleti’nin Doğu Avrupa’da hâkimiyet kurmasını sağlayan başlıca askeri mücadeleler (Mohaç, I. Viyana Kuşatması, Zigetvar, Haçova) ayrıntılara girilmeden ele alınır. Bu savaşlarda başarıyı getiren strateji, taktik, teşkilat ve teçhizat unsurları üzerinde durulur. ALTINCI ÜNİTE: KARA VE DENİZ 10.6.1. Osmanlı Devleti’nin büyük strateji çerçevesinde takip ettiği kara ve deniz siyasetlerini karşılaştırır. a) Osmanlı Devleti’nin öncelikli olarak bir kıta (kara) gücü olduğu vurgulanır ve dönemin diğer büyük kıta güçleri üzerinde durulur. b) Osmanlı Devleti’nin Akdeniz dünyasındaki varlığının askerî, ticari, sosyal ve kültürel boyutları üzerinde durulur. Akdeniz’in eski medeniyetlerin kalbinde yer alan bir içdeniz olduğu harita üzerinde vurgulanır. c) Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’de hâkimiyet kurmasını sağlayan önemli deniz muharebeleri, Doğu Akdeniz’den Kuzey Afrika’ya kadar adalar ve kıyı bölgelerindeki fetihler, kronolojik sıra içerisinde ve harita üzerinde açıklanarak stratejik düzeyde ele alınır. ç) Hint Deniz Seferleri, Osmanlı Devleti’nin Akdeniz dışında stratejik amaçlı deniz faaliyetleri olarak değerlendirilir. 33 d) Atlantik ülkelerinin(İngiltere ve Hollanda) okyanus güçleri olarak Akdeniz’e nüfuzu ve Coğrafi Keşiflerin Osmanlı Devleti’nin Akdeniz hâkimiyetinde yol açtığı ekonomik, askeri, siyasi ve sosyo-kültürel sorunlar üzerinde durulur. YEDİNCİ ÜNİTE: SULTAN VE KAPU HALKI 10.7.1. Padişahın ve tek hanedanın Osmanlı siyasi hayatında bütünlük ve istikrarın sağlanmasındaki önemini açıklar. a) İstanbul’un fethi sonrasında yönetimin merkezileşmesi ve padişahın değişen konum ve rolü üzerinde durulur. b) Osmanlı nasihatname ve siyasetname edebiyatının işlevi açıklanarak devlet idarecisinin sahip olması gereken vasıflarla (adil olma, liyakat, cesaret, kararlılık, istişare, sabırlı olma, metanetli olma vs.) ilgili kısımları örnek metin alıntıları üzerinden ele alınır. b) Osmanlı hanedanının yapısı ve veraset usulü kadim Türk töresiyle ilişkilendirilir. c) Başlangıçtan XVII. yüzyıla kadar şehzadelerin yetiştirilme usulü ve bunun Osmanlı yönetimine etkisi vurgulanır. 10.7.2. Topkapı Sarayı’nın devlet idaresi ile devlet adamı yetiştirilmesinde ve şehir kültürünün gelişmesindeki rolünü açıklar. SEKİZİNCİ ÜNİTE: SAVAŞANLAR VE ÜRETENLER 10.8.1. Tımar sisteminin özelliklerini siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan değerlendirir. a) Osmanlı toplum düzenindeki askerî (vergi vermeyen) - reaya (vergi ödeyen) sınıflar ayrımının siyasi ve ekonomik temelleri üzerinde durulur. b) Osmanlı ordusunda tımarlı sipahilerin üstlendiği başat role değinilir. c) Osmanlı düzeninde toprak mülkiyet şekilleri açıklanır ve toprağın esas mülkiyetinin devlette olmasının nedenleri üzerinde durulur. DOKUZUNCU ÜNİTE: ÂLİMLER VE ARİFLER 10.9.1. Osmanlı Devleti’nde ilmiye sınıfının devlet idaresi, hukuk ve ilim hayatında üstlendiği rolü açıklar. a) İlmiye sınıfının farklı vazifelerinden (ilim ve tedris, hukuk ve adalet, devlet idaresi) hareketle dinin Osmanlı devlet idaresi ve toplum düzenindeki rolü üzerinde durulur. b) Osmanlı devlet idaresinin seyfiye, kalemiye ve ilmiye zümrelerinin birlikteliğine dayalı yapısı üzerinde durulur. 34 c) Osmanlı ilim hayatında dinî/naklî ilimler, aklî ve felsefî ilimler ayrımı üzerinde durulur. Bu ilim dallarında eser vermiş âlimlerin çalışmalarından örneklere yer verilir. ç) Osmanlı dünyasında medreseler ve âlimlerin yanı sıra, tekkeler ve ariflerin de bilgi üretimi ve eğitim alanında önemli vazifeler üstlendiği vurgulanır. 10.9.2. Osmanlı düşünce dünyasında ilim ve irfan geleneklerini kavrar. a) İlim ve irfanın birbirini tamamlayan işlevleri üzerinde durulur. b) Taşköprülüzade’nin ilimler tasnifinden hareketle Osmanlı ilim anlayışı üzerinde durulur. c) Osmanlı ilim geleneğinde insanın vahiy, sezgi, akıl ve beş duyu aracılığıyla öğrenebileceği üzerinde durulduğu vurgulanır. ç) İlim ve irfan geleneklerinin her ikisine de mensup örnek şahsiyetler ve bunların çalışmalarına yer verilir. ONUNCU ÜNİTE: TOPLUM YAPISI VE SOSYAL HAYAT 10.10.1. Osmanlı Devleti’nin millet sisteminin yapısını açıklar. a) Millet ve ümmet kavramlarının, İslam ve Osmanlı düşünce geleneklerinde bugünden farklı anlamlara geldiği vurgulanır. b) Millet sisteminin siyasi ve sosyal yönleri açıklanır. c) Millet sisteminin farklı dinî ve kültürel kimliklere sahip toplum kesimlerini idare etmek için bir araç olarak kullanıldığı ve imparatorluk sisteminin çok kültürlülüğe dayalı bir sistem olduğu vurgulanır. ç) Osmanlı’dan günümüze tarihî tecrübeye dayanarak oluşan çok kültürlülük içinde bir arada yaşayabilme deneyiminin toplumsal huzur, barış ve uyum ortamının oluşmasındaki rolü üzerinde durulur. 10.10.2. Osmanlı Devleti’nin fethettiği yerleşim yerlerinin İslam kültürünün etkisiyle geçirdiği dönüşümü kavrar. a) Fethedilen bölgelerdeki gayrimüslimlerin yaşadıkları toplumsal değişimler (yasalar, vergi, serflik, dini baskı vb.) üzerinde durulur. b) Osmanlı şehrinin mimari olarak yapılanma şekli ve gerekçeleri üzerinde durulur. c) Görseller (çizim, minyatür) ve konuyla ilgili metinlerden alıntılar üzerinden Osmanlı mahallesindeki çok kültürlü sosyal yaşamla ilgili çıkarımlarda bulunulması sağlanır. ç) Şehirlerdeki meslek gruplarının dönemin toplum hayatı ve tüketim ihtiyaçları ile ilişkilendirilmesi sağlanır. d) Şehirler ve kırsal kesimdeki yemek kültürleri üzerinde durulur. O dönemden günümüze gelen benzer yemek kültürü ögelerinin araştırılması sağlanır. 35 f) Bir sosyalleşme mekânı olan kıraathane / kahvehane ve bozahanelerin dönemin siyasi ve sosyo-kültürel etkileri üzerinde durulur. g) Kıyafetlerdeki çeşitliliğin sosyal ve politik nedenleri üzerinde durulur. h) Yangınlar ve kıtlık buhranlarının sebepleri ve başta İstanbul olmak üzere şehirlilerin nüfusunun hayatında yol açtığı etkiler üzerinde durulur. 10.10.3. Osmanlı Devleti’nde vakıfların sosyal hayattaki önemini kanıtlarla açıklar. Osmanlı Devleti’nin sosyal hayatında vakıfların üstlendiği rollere (imar, sosyo-ekonomik hizmetler, dini) ilişkin örnek metin ve belgelerden yararlanılır. 36 11. SINIF ÜNİTE, KONU VE KAZANIMLARI BİRİNCİ ÜNİTE: DİPLOMASİ VE İTTİFAKLAR 11.1.1. On yedinci yüzyılda değişen siyasi rekabet içerisinde Osmanlı Devleti’nin ittifak arayışlarını açıklar. a) Habsburg İmparatorluğu’na karşı yürütülen uzun savaşlar neticesinde Zitvatorok Antlaşması ile Avrupa diplomasisinde mütekabiliyet esasının kabul edildiği açıklanır. b) Habsburg Savaşları ile aynı tarihlerde Safevilere karşı girilen savaşların sonunda doğu sınırının büyük ölçüde belirlendiği açıklanır. Kasr-ı Şirin Antlaşması’na değinilir. c) Osmanlı Devleti’nin karşı karşıya kaldığı stratejik tehditler (Lehistan, Venedik, Avusturya, Rusya) ve kayıplar, askeri mücadelelerin ve antlaşmaların (İkinci Viyana Kuşatması, Karlofça ve İstanbul Antlaşmaları) ayrıntılarına girilmeden ele alınır. ç) Osmanlı Devleti’nin bu dönemde Avrupa siyasetinde kurduğu konjonktürel ittifaklara ve denge stratejisine ana hatlarıyla değinilir. 11.1.2. Westphalia (Vestfalya) Barışı’nın modern devletler hukukunun ortaya çıkışındaki rolünü açıklar. Avrupa’da Katolik-Protestan ayrışması temelli Otuz Yıl Savaşları sonunda yapılan Westphalia Barışı’nın sebepleri üzerinde durulur. Bu barış antlaşmasıyla devletlerarası seküler hukukun oluşumunun başladığı vurgulanır. İKİNCİ ÜNİTE: KALYON VE OKYANUS 11.2.1. Denizcilik faaliyetlerinin içdenizlerden okyanuslara taşınmasının dünya siyaset ve ticaretindeki etkilerini açıklar. a) Okyanusa ve Akdeniz’e kıyısı olan Avrupa güçlerinin ticari ve askerî denizcilik stratejileri ve faaliyetleri üzerinde durulur. b) Kadırgadan kalyona geçiş örneği üzerinden denizcilik alanında yaşanan dönüşümün gerekçe ve sonuçları üzerinde durulur. c) Osmanlı Devleti’nin Akdeniz ve Karadeniz hâkimiyetinin zayıflamasının sebepleri üzerinde durulur. Bu süreçte yaşanan deniz savaşları işlenirken ayrıntıya girilmez. 37 ÜÇÜNCÜ ÜNİTE: İKTİDAR VE MUHALEFET 11.3.1. Osmanlı devlet ve toplum hayatında ortaya çıkan muhalif hareketlerin o dönemde dünyadaki gelişmelerle bağlantısını değerlendirir. a) Yeniçağ Avrupası’nda yaşanan dönüşümün altında yatan fikrî-manevi (Rönesans-Reform, Protestanlaşma, hümanist ve rasyonalist felsefeler, Newtoncu Fizik ve Bilim Devrimi, sekülerleşme), sosyo-politik (ülke-devlet esasına dayalı prensliklerin ortaya çıkışı ve devletlerarası ilişkilerin sekülerleşmesi,), sosyo-ekonomik (Merkantalizm ve kırdan kente göç, aristokrasiye karşı tüccar burjuva sınıfının güçlenmesi), Askerî Devrim ve teknolojik sebepler (ateşli silahlar, yeni gemi türleri) ana hatlarıyla açıklanır. Coğrafi Keşifler, Rönesans ve Reform gibi gelişmeler, sosyal ve tarihî bağlamlarından kopuk bir şekilde işlenmemelidir. b) Avrupa’da “On yedinci Yüzyıl Krizi” olarak bilinen dönüşüm, merkeziyetçi ülke-devletlerin oluşum süreci olarak ele alınır. c) Merkantalist ekonomi ve Askerî Devrim’in, Avrupa devletleri ile rekabet hâlindeki Osmanlı toprak düzeni ve buna bağlı savaş organizasyonunda yol açtığı zorunlu dönüşümler üzerinde durulur. ç) Bu dönemde gerçekleşen muhalif hareketlerin (Yeniçeri, Suhte ve Celali İsyanları) sebepleri ve neticeleri ayrıntıya girilmeden ele alınır. Bu hareketlerden Celali İsyanları’na katılan toplum kesimleri ve bunların hangi sebeplerle yerleşik düzenin dışına çıkmak istedikleri üzerinde durulur. d) Osmanlı ıslahat layihaları literatürünün, devlet idaresi ve toplum düzenindeki değişiklikleri daha ziyade iç faktörlere bağlı olarak merkeziyetçi bir perspektiften algıladığı, layihalardan seçilen örneklerle vurgulanır. e) Osmanlı saltanatında tahta geçiş usulünün, iç siyasi karışıklıklara engel olmak için değiştirildiğine (ekber ve erşed veliahda öncelik verilmesi) değinilir. f) Avrupa’da merkeziyetçi mutlakiyetçi devletler güçlenirken, Osmanlı coğrafyasında mahallî politik ve ekonomik aktörlerin merkezî idareye karşı güç kazandığı vurgulanır. DÖRDÜNCÜ ÜNİTE: PARA VE TÜCCAR 11.4.1. Osmanlı ekonomisinde yaşanan enflasyonun siyasi ve toplumsal düzen açısından etkilerini açıklar. a) Amerika’nın keşfi sonrası İspanya’dan Avrupa ve dünyaya yayılan değerli metallerin ortaya çıkardığı Fiyat Devrimi’nin, Osmanlı coğrafyasında sebep olduğu enflasyona ve toprağın ticarileşmesi gibi etkilerine vurgulanır. 38 b) Fransa’ya verilen kapitülasyonların devamlı hâle getirilmesinin Osmanlı ekonomisine etkisine değinilir. BEŞİNCİ ÜNİTE: TÜFEK VE PİYADE 11.5.1. Tımar sisteminde ve Yeniçeri Ocağı’nda ortaya çıkan bozulmaları Avrupa’daki Askerî Devrim ile ilişkisini açıklar. a) Batı ve Orta Avrupa’daki Askerî Devrim’in unsurları (şövalye sınıfının düşüşü, ücretli savaşçı toplulukların öne çıkışı, ateşli silahların gelişmesi ve bunları kullanan piyade sınıfının ön plana çıkması, eşzamanlı ateş gücü oluşturmak için muharebelerde saf düzeninin ve askerlerin bu yönde eğitilmesi ihtiyacı) üzerinde durulur. b) Avrupa ordularına karşı üstünlüğünü kaybeden Osmanlı ordusunda, tüfek kullanabilen piyade ihtiyacının artması neticesinde, Yeniçeri Ocak mevcudunun artışı ve devşirme sisteminin sona erişi, ücretli geçici asker (sekban, sarıca, levent) istihdamına sıklıkla başvurulması, Osmanlı Devleti’nin yeni askerî teknoloji ve bilgi alanındaki gelişmeleri takibi ve toprak düzenindeki özelleşme eğilimleri sebebiyle ordunun lojistik sistemin bozulması gibi hususlar Askerî Devrim ile ilişkilendirilerek ele alınır. 11.5.2. Savaş finansmanında artan nakit ihtiyacının vergilerin artışı ve toplanması üzerindeki etkisini değerlendirir. Vergi toplama ve toprak mülkiyetindeki özelleştirme dinamikleri (iltizam ve malikâne) ve olağanüstü savaş vergilerinin, Osmanlı Devleti’nin, Avrupa’daki Askerî Devrim ile birlikte süvari yerine daha fazla piyade askerine ihtiyaç duyması ile ilişkisi üzerinde durulur. ALTINCI ÜNİTE: LÂLE VE BAROK 11.6.1. Aydınlanma düşüncesinin ortaya çıkışı ile burjuva sınıfının yükselişi arasındaki ilişkiyi açıklar. a) Aydınlanma düşüncesinin, seküler bir özgürleşme projesi olarak insanı kurumsal din, fizikî çevre (tabiat), toplumsal gelenekler gibi sınırlandırıcılardan bağımsızlaştırma ideali temelinde inşa edildiği vurgulanır. b) Roma Katolik Kilisesi’nin Avrupa’da fikrî-manevi, siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki baskı ve vesayetinin, ruhban ve aristokrat olmayan kesimleri alternatif bir dünya tasavvuruna sevk ettiği vurgulanır. c) Aydınlanma düşüncesi ile şehirli orta sınıfının (burjuvazi) yükselişi arasındaki ilişki, kronolojik sıra içinde aşamalı olarak Machiavelli (Makyavel), Thomas Moore (Tamıs Mur), 39 Immanuel Kant (İmanuel Kant) ve Jean Jacques Rousseau’nun (Jan Jak Russo) temel fikirleri üzerinden ele alınır. d) Osmanlı Devleti’nin yeni stratejik rakibi Çarlık Rusyası’nda Aydınlanma ve Batılılaşma hareketlerinin, Çar I. Petro’nun reformlarıyla hız kazandığına değinilir. 11.6.2. Yeniçağ’da Osmanlı düşünce hayatı ve mimarisinde ortaya çıkan yenilikçi hareketleri açıklar. a) Mustafa Âli, Kâtip Çelebi, Naima Efendi, Evliya Çelebi, Niyazi-i Mısri, Aziz Mahmut Hüdai ve Yanyalı Esad Efendi’nin Osmanlı ilim ve irfan geleneğindeki yenilikçi arayışları ve çalışmaları üzerinde durulur. b) Avrupa’da matbaanın kullanılmaya başlanmasının bilginin üretilmesi ve bilgiye erişim alanlarında sağladığı imkânlar vurgulanarak Osmanlı Devleti’nde Müslüman ve gayrimüslimlerin matbaayı kullanma hususundaki ilk tecrübeleri üzerinde durulur. c) Başlıca eserlerden hareketle Lâle Devri olarak bilinen dönemde Osmanlı Devleti’nde Avrupa’ya paralel olarak mimari ve estetik arayışında meydana gelen yeni yönelişler üzerinde durulur. YEDİNCİ ÜNİTE: ŞARK MESELESİ VE DENGE STRATEJİSİ 11.7.1. Osmanlı Devleti’nin siyasi varlığına yönelik tehditler ile Doğu Sorunu arasındaki ilişkiyi açıklar. a) Osmanlı Devleti’nin güç kaybetmesiyle birlikte Büyük güçlerin Osmanlı coğrafyasına nüfuz etme ve muhtemel bir dağılma durumunda ülke topraklarını ve tabiî kaynaklarını paylaşma mücadelesi küresel güç mücadelesi bağlamında ele alınır. b) 1815 Viyana Kongresi ile başlayan süreçte Şark Meselesi/ Doğu Sorunu kapsamında Büyük güçlerin müdahalesiyle uluslararası boyut kazanan konular (Mısır’ın Fransızlar tarafından işgali ve sonrasında Mehmet Ali Paşa- İstanbul çatışmaları, 1821 Rum İsyanı ve sonrasında Yunanistan’ın kurulması, Kırım Savaşı ve sonrasında Osmanlı Devleti’nin Paris Konferansı ile Avrupa devletler hukukuna dâhil edilmesi, 93 Harbi ve sonrasında Berlin Kongresi ile Doğu Anadolu ve Makedonya sorunlarının tanımlanması) üzerinde durulur. c) Vahhabilik hareketine ve etkilerine değinilir. ç) Osmanlı Devleti’nin Rusya’ya karşı İngiltere ve diğer Avrupalı büyük güçler ile yakınlaşması, askeri ve ticari stratejik ortaklık kurma çabaları çerçevesinde değerlendirilir. d)Süveyş Kanalı’nın açılmasına değinilir. 40 e) İtalya ve Almanya’nın siyasi birliklerini tamamlamaları ile Üçlü İttifak ve Üçlü İtilaf oluşumlarına değinilir. f) Balkan Savaşı ve sonrasında Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarının kaybı, Birinci Dünya Savaşı öncesi İngiliz-Rus-Fransız ittifakı ve Reval Görüşmesi, Birinci Dünya Savaşı arefesinde Osmanlı hükûmetinin çeşitli Büyük Güçler ile ittifak arayışları ve Almanya ile yakınlaşması üzerinde durulur. g) Osmanlı sonrası Kuzey Afrika ve Arap coğrafyasında kurulan manda idarelerinin Şark Meselesi’nin sonucu olduğu vurgulanır. 11.7.2. Boğazlar üzerinde Osmanlı Devleti ve Rusya arasındaki rekabetin Avrupa siyasetindeki önemini açıklar. a) 1768-1914 arasında Osmanlı Devleti’nin en büyük stratejik rakibinin Çarlık Rusya’sı olduğu açıklanır. Kara ve denizde Osmanlı-Rus askeri çatışmaları ve bu çatışmalar sonrasında yapılan antlaşmaların Osmanlı Devleti aleyhine Rusya’ya sağladığı kazanımlar, ayrıntıya girilmeksizin ele alınır. b) Küresel bir güç olmak isteyen Çarlık Rusya’sının boğazlara olan ilgisi, askerî ve ticari denizciliğe olan ihtiyacı açısından ele alınır. Konunun işlenişinde haritalardan yararlanılır. c) Rusya’nın Boğazları kontrol ve boğazlardan serbest geçiş hakkı gibi talepleri karşısında İngiltere, Avusturya-Macaristan, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin Boğazları tahkim ve diplomatik girişimler ile Osmanlı Devleti’nin yanında yer almasına ilişkin örneklere yer verilir. SEKİZİNCİ ÜNİTE: DEVLET, MİLLET VE YURTTAŞ 11.8.1. Fransız İhtilali ve Sanayi İnkılabının imparatorlukların devlet-toplum ilişkilerinde yol açtığı dönüşümü değerlendirir. a) Fransız İhtilali ile ortaya çıkan fikir akımlarının, imparatorlukların (Avusturya-Macaristan, Çarlık Rusya’sı ve Osmanlı Devleti) sosyal ve siyasi hayatlarına etkilerine ilişkin örneklere yer verilir. Ayrıca bu bağlamda Avrupa devletlerinin Balkanlara yönelik politikalarının Osmanlı Devleti’ne etkilerine (Sırp İsyanı, Yunan İsyanı, Navarin Olayı) değinilir. b) Fransa’daki İhtilal Hükûmeti ile Avrupa monarşilerinin Napolyon Savaşları döneminde karşı karşıya gelmelerinin siyasi sebep ve sonuçları üzerinde durulur. c) Avrupa’daki 1848 Devrimleri olarak bilinen sosyal muhalefet hareketlerinin sosyoekonomik ve sosyo-politik sebepleri vurgulanır. 41 d) Sanayi İnkılabı sonrasında Avrupa metropollerinde belirginleşen sınıflı toplum yapısının eşitlik ve demokrasi taleplerine dayalı olarak ortaya çıktığı ve bu durumun mutlakiyetçi monarşilerin anayasal monarşilere dönüşmesi üzerindeki etkisi vurgulanır. e) On dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde Almanya’da güçlenen “sosyal devlet/ refah devleti” anlayışını ve bunun II. Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti’ndeki yansımaları ele alınır. Bu kapsamda o dönemde kurulan devlet hastahaneleri, Darülaceze ve Darüleytam gibi sosyal yardım kurumları ile emeklilik sistemi, yoksul aylığı vs. gibi uygulamaların bugünde varlıklarını sürdürdüğü vurgulanır. 11.8.2. Modern zamanlarda devletin toplumsal alana daha fazla müdahil hâle gelmek için çalışmaların gerekçelerini açıklar. a) On dokuzuncu yüzyılda devlet idarecilerinin politik-askerî ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları çerçevesinde ülkelerindeki nüfusu arttırdıkları ve demografik gücü bir millî güç unsuru olarak kullandıkları vurgulanır. b) İletişim ve ulaşım sektörlerindeki gelişmelerin (telgraf, demiryolu vs.) merkezî idarelere ülkeleri üzerindeki otoritelerini arttırma imkânı vermesi Osmanlı Devleti örneğinde ele alınır. c) On dokuzuncu yüzyılda eğitim ve sağlık alanlarında dinî vakıflar ve sivil toplum kuruluşlarının yerini devletin almasının gerekçeleri vurgulanır. 11.8.3. Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı ve Kanun-ı Esasi’nin içeriklerini, global ve yerel siyasi şartlar bağlamda değerlendirir. a) On dokuzuncu yüzyılda Osmanlı siyasi tarihine geçen önemli siyasi vesikalar (Sened-i İttifak, Tanzimat ve Islahat Fermanları, Kanun-ı Esasî), merkezî idarenin kriz dönemlerinde uluslararası güçler, yerel siyasi aktörler ve ahalinin taleplerini uzlaştırma çabaları olarak ele alınır. b) Bu siyasi metinlere paralel olarak Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde Osmanlı hukuk sisteminde meydana gelen değişiklikler ve çıkarılan başlıca kanunlar, devlet-toplum ilişkileri ve Osmanlı Devleti’nin Avrupa siyaset sitemine entegrasyonu çerçevesinde ana hatlarıyla ele alınır. b) Üç Tarz-ı Siyaset olarak bilinen ideolojiler, merkezî idarenin ve İstanbul’daki düşünce adamlarının siyasi ve toplumsal birliği koruma çabaları olduğu üzerinde durulur. Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemeye yönelik bu fikir akımlarının karşılaştırılması sağlanır. c) Meşrutiyet dönemlerinde yapılan mebus seçimlerinin ve çok partili hayata geçişin demokratikleşme süreci olduğu vurgulanır. 42 DOKUZUNCU ÜNİTE: ZORUNLU ASKERLİK VE TOPYEKÛN HARP 11.9.1. Osmanlı Devleti’nde modern ordu teşkilatı ve yurttaş askerliğinin gelişimini siyasi ve sosyal boyutlarıyla birlikte değerlendirir. a) Fransız İhtilali sonrasında yürürlüğe sokulan zorunlu askerlik sistemi, ulus devlet ve cumhuriyet rejimlerinin eşitlik ve demokratikleşme ilkeleri ile ilişkilendirilerek ele alınır. b) Osmanlı Devleti’nin Batı tipi yeni bir düzenli ordu kurma projeleri (Nizam-ı Cedit, Asâkir-i Mansure, Asâkir-i Nizamiye), dış askerî rekabete ayak uydurma arzusu yanında ülke içinde merkezî idarenin otoritesini arttırma amaçlı çabalar olduğu vurgulanır. c) Zorunlu askerliğe dayalı kitlesel bir düzenli ordu kurmanın önündeki siyasi, sosyal, ekonomik, coğrafi ve teknolojik zaaf kaynaklı engeller üzerinde durularak zorunlu askerliğin 1843-1909 arası süreçte ancak tedrici olarak herkesi kapsar hâle geldiği muafiyetler ve bedel-i askerî uygulamasına atıfla vurgulanır. ç) Yeni Osmanlı ordusunun başlıca muharebeleri (1774-1878 arası Rus harpleri, OsmanlıMehmet Ali Paşa çatışmaları, 1897 Osmanlı-Yunan Harbi, Trablusgarp Harbi, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Harbi), çatışan taraflar ve Osmanlı ordusunun askerî kuvveti açılarından kısaca açıklanır. 11.9.2. 1876-1913 arasında Osmanlı siyasetinde gerçekleştirilen darbelerin iç ve dış sebepleri ile sonuçlarını analiz eder. a) 1876-1913 arasında sultanlara ve/veya parlamenter rejime karşı yapılmış darbelerin (1876, 1909, 1913) aktörleri, dış ve iç sebepleri, gerçekleştirilme şekilleri ve sosyo-politik sonuçları ile Cumhuriyet Türkiye’sinde yaşanan darbelerin sebep ve sonuçları karşılaştırılır. b) Devletin siyasi düzenini sekteye uğratan darbelerin sebep olduğu iç karışıklıklar ve toprak kayıplarına (Bulgaristan, Girit, Bosna-Hersek, Arnavutluk vs.) vurgu yapılır. 11.9.3. Endüstri Çağı’nda savaşta teknoloji ve ekonominin artan önemini açıklar. a) Modern savaş teknolojisinde yaşanan büyük değişim, kara ve deniz kuvvetlerinde kullanılan başlıca teçhizat vurgulanır. b) Modern bilim ve teknolojinin savaşların yıkıcılığını arttırmasının sonuçları değerlendirilir. c) Savaş harcamalarının artması sebebiyle, modern devletlerin kamu harcamalarında savaş harcamalarının tüketici etkisi, son dönem Osmanlı bütçelerinden örnekler verilerek ele alınır. ç) Bir topyekûn harp olarak Birinci Dünya Savaşının Osmanlı üzerindeki etkilerinin (savaş sırasında yönetimin otoriterleşmesi, seferberliğin nüfus ve üretim üzerindeki etkisi, Anadolu’dan ve Anadolu’ya doğru zorunlu göçlerle nüfus yapısında değişiklikler, genç erkek 43 nüfusunda azalma, savaş öncesi ve savaş sonrasında Osmanlı kamu maliyesinin borç krizi, cephe gerisinde kadınlar ve çocukların yaşadığı geçim sıkıntıları) sınıfça tartışılması sağlanır. d) Osmanlı Devleti’nin hangi stratejik amaçlar ve politik planlarla Birinci Dünya Savaşa girdiği, hangi cephelerde kimlerle çarpıştığı, dört yıllık savaş sırasında kaç kişinin silah altına alınıp salgın hastalık kayıpları da dâhil ne kadar zayiat verildiği, dönemin tanıkları olan hatıra metinlerinden de yararlanılarak ele alınır. ONUNCU ÜNİTE: TEKNO-BİLİM VE İDEOLOJİ 11.10.1. Bilginin üretilme amacı ve yöntemleri açısından, kadim bilim anlayışı ile pozitivist bilim anlayışı arasında bulunan farkları ayırt eder. a) Kadim bilim ile pozitivist modern Batı biliminin (kadim bilimin nazari yapısına karşılık pozitivist modern Batı biliminin ampirik araştırmaya dayanması; kadim bilimin mutlak gerçekliği ve insanın kendisini bilmesini amaçlamasına karşılık pozitivist bilimin maddi gerçekliği açıklama ve insanın dış çevresini kontrole odaklanması, kadim bilimin din ve inanç sistemleriyle bağlantı kurabilmesine karşılık pozitivist bilimin bunu reddi) farkları üzerinde durulur. b) Pozitivist bilim anlayışının, insanlığın evren, dünya ve kendisine bakışında ne tür değişiklik ve kırılmalar meydana getirdiği teorik bilimden mühendislik temelli tekno-bilime geçişin sonuçları çerçevesinde ele alınır. c) Osmanlıların pozitivist bilim ve dünya tasavvuru ile tanışmasının, Avrupa devletleriyle girilen askerî ve ekonomik rekabet çerçevesinde açılan kurumlarda (Hendesehane ve Mühendishaneler, Mektep-i Harbiye, Tıbbiye, Mülkiye, diğer meslek okulları) aracılığıyla gerçekleşme nedenleri üzerinde durulur. d) Osmanlı Devleti’nde açılan yabancı (misyoner) ve azınlık okullarına değinilir. 11.10.2. Modern dünyada Avrupa merkezli olarak gelişen ideolojilerin, birey ve toplumun dünyayı anlamlandırma arayışında dinin yerine geçtiğini değerlendirir. a) Batı modernliğinin, burjuva sınıfının entelektüel faaliyetlerde (bilim, eğitim, hukuk ve sanat) Katolik Kilisesi’nin tekelini kırma ve kendine yer açma çabası çerçevesinde bir sekülerleşme projesi olduğu belirtilir. b) Modern siyasi ideolojilerin (liberalizm, sosyalizm, Marksizm) temel görüşleri tanıtılarak sekülerizm ve pozitivizmle ilişkisi üzerinde durulur. 44 ONBİRİNCİ ÜNİTE: SERMAYE VE EMEK 11.11.1. Endüstriyel üretim tarzı ile Sanayi İnkılabı öncesindeki üretim tarzı arasındaki farkları açıklar. Endüstriyel üretim ile el emeğine dayalı zirai üretim ve zanaat üretimi arasındaki farklılıklar bağlamında çalışma ortamı, üretim aletleri, üretimin hızı ve miktarı, üretim organizasyonu ve çalışma disiplini gibi hususlar üzerinde durulur. 11.11.2. Osmanlı’da tarıma dayalı ekonomiden endüstriyel üretime geçişte yaşanan zorluk ve engelleri açıklar. a) Devletin ve özel sektörün sanayileşme çabalarını engelleyen altyapısal problemleri (sermaye, bilim ve teknoloji, yetişmiş personel, uzun vadeli strateji vs. eksiklikleri) üzerinde durulur. b) Küresel kapitalist güçlerle rekabet kaynaklı zorluklar, gümrük ve ticaret anlaşmalarının sınırlayıcılığı, yerli üretim yerine ithalatın tercih edilmesi gibi dış kaynaklı faktörlerin rolü vurgulanır. 11.11.3. Geç Osmanlı ve Cumhuriyet Türkiye’sinde devletin ekonomik hayat üzerindeki kontrolü ve belirleyici rolünü, ekonomik ve politik sebepleriyle analiz eder. a) 1856 sonrası süreçte kamu maliyesinde yaşanan borç krizleri ve bunların neticesinde kamu maliyesinin iflasa sürüklenerek Düyun-u Umumiye İdaresinin kurulmasında, kapitalist dünya ekonomisinin etkileri yanında devlet harcamalarının verimsizliği ve savaş harcamalarının artmasının etkileri üzerinde durulur. b) İttihat ve Terakki hükûmetlerinin Millî İktisat politikası çerçevesinde “millî burjuvazi” oluşturma gayretinin arkasında yatan politik ve ekonomik sebepler üzerinde durularak son dönem Osmanlı mali ve ticari hayatında gayrimüslimlerin ve yabancıların giderek artan payının merkezî idare tarafından değerlendirilme biçimi vurgulanır. ONİKİNCİ ÜNİTE: GÜNDELİK HAYAT VE POPÜLER KÜLTÜR 11.12.1. Osmanlı Devletinin son dönem tarihindeki nüfus hareketlerinin siyasi, askerî ve ekonomik sebeplerini açıklar. a) İmparatorlukların ulus-devlete dönüşmesinin demografik hareketleri beraberinde getirmesinin sebepleri üzerinde durulur. b) Osmanlı Devleti’nin savaşlar ve siyasi anlaşmalar sonucunda toprak kaybetmesiyle Türk ve Müslüman ahalinin Anadolu’ya doğru zorunlu göçlerinin gerekçeleri ve sonuçları üzerinde durulur. 45 11.12.2. Modern dünyada toplum yapısının kitleselleşmesi ile kapitalist ekonomi ve büyük mevcutlu ordu kurumlarının güçlenmesi arasındaki ilişkiyi sosyal sonuçları açısından değerlendirir. a) Kitle toplumu olgusu, bireylerin ve küçük toplulukların otantik hayat tarzları ve kültürlerini değiştirmek zorunda kalmasının sonuçları üzerinde durulur. b) Seri üretime dayalı endüstriyel kapitalist ekonominin büyük pazarlara ihtiyacının sosyal sonuçları, tüketim kalıplarının tek tipleştirilmesi ve büyük nüfuslu metropollerin ortaya çıkışına sebebiyet verdiği vurgulanır. c) Zorunlu askerliğe dayalı modern büyük mevcutlu ordunun, askerlik ve vatandaşlık eğitimi aracılığıyla toplum hayatı üzerindeki etkileri vurgulanır. 11.12.3. Osmanlı Devleti’nde kamuoyu olgusunun gelişmesinde basın ve yayın organlarının rolünü açıklar. a) Modern dünyada kamuoyu kavramının sosyal bir gerçeklik hâline gelmesinde XIX. yüzyılda gazetenin ve diğer süreli yayınların rolüne değinilir. b) Modern Avrupa şehirlerindeki kamusal mekânlar (parklar, meydanlar, büyük bulvarlar vb.) klasik Osmanlı şehrindeki sosyal toplanma mekânları ile karşılaştırılarak aradaki farkların sebepleri üzerinde durulur. c) Kitle toplumunun bir kültür endüstrisini de ortaya çıkardığı, popüler kültür ve sanat ürünlerinin önceki dönemlerdeki kültür ve sanat ürünleri ile niteliksel karşılaştırılması üzerinden ele alınır. ç) Modern birey ve toplumun zaman tasavvurundaki değişim (iş zamanı - boş zaman) ve bunun eğlence hayatının nitelik ve niceliğinde yarattığı dönüşüm üzerinde durulur. 11.12.4. Osmanlı idari coğrafyasını ve bu coğrafyada yaşayan farklı inanç ve kültürlere sahip toplulukları tanır. a) Osmanlı Avrupa’sında yer alan ülke ve vilayetler, Osmanlı Asya’sında yer alan vilayet ve sancaklar, Osmanlı Afrika’sında yer alan vilayet ve idari birimler, 1923 sonrası Osmanlı idari coğrafyası üzerinde kurulan ülkeler harita üzerinde gösterilerek tanıtılır. 46 Bu materyal Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretim programlarının güncellenmesi çalışmaları kapsamında kamuoyunun görüş, öneri ve eleştirilerini almak amacıyla hazırlanmıştır. Başka bir amaçla kullanılamaz. Öğretim programlarının nihai hali değildir. 47 48