T.B.M.M. B:30 18.12.1997 0:4 1868 yılında Şurayı Devlet olarak kurulma ihtiyacı duyulan Danıştay Başkanlığına, gereği ka­ dar önem verilmemiştir; gereği kadar maddî imkân ve kadro verilmediği için, yılda gelen iş sayısı kadar, bir sonraki yıla iş devredilmektedir. Örneğin, 1996 yılına, 1995 yılından 53 098 iş devredil­ miştir. • ' . ' • . , ' • (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Geylani, lütfen, 1 dakika içerisinde toparlayın. NAİM GEYLANÎ (Devamla) - 1996 yılında ise 60 929 yeni iş daha gelmiştir. 1996 yılında, toplam 114 027 işten, sadece 55 281 iş çıkarılabilmiştir. Böylece, 58 746 iş, 1997 yılına devredil­ miştir. Böylece, bir dosya, ancak iki yılda sonuçlanabilmektedir. Bu sebeple, gecikmiş adalet, adalet olmaktan çıkmaktadır. Başka bir deyişle, gecikmiş adalet, adaletsizlik getirir; tıpkı, şu anda devlet içerisinde oluşan çeteler gibi. Danıştay Başkanlığının bu darboğazdan kurtulması için, gerekli maddî imkânların ve kadrolarının verilmesi gerekmektedir. Bu bütçenin, memleketimiz ve milletimiz için hayırlı olması dilekleriyle, hepinize tekrar say­ gılar sunuyorum. (ANAP, RP ve DSP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Geylani. Şimdi, Refah Partisi Grubu adına yapılacak konuşmalara başlıyoruz. Birinci konuşmacı Sayın Nurettin Aktaş; buyurun efendim. (RP sıralarından alkışlar) Sayın Aktaş, sizi, arkadaşlarınızı zorlamamak için, dokuzuncu dakikada uyaracağım. RP GRUBU ADINA NURETTİN AKTAŞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekille­ ri; görüşülmekte olan Dış Ticaret Müsteşarlığının 1998 yılı bütçesi üzerinde, Refah Partisi Grubu adına görüşlerimizi ifade etmek üzere huzurlarınızdayım; bu vesileyle, Meclisin değerli üyelerini, Partim ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ne acıdır ki, millete rağmen, zorla iktidara getirilen Anasol-D Hükümeti, geldiği günden beri, belli çıkar çevrelerinin emrinde, birkısım rantiyeciye hizmet vermektedir. Bu tatbikatlar, halkımız tarafından büyük bir hoşnutsuzluk ve ibretle izlenmektedir. Devlet bütçesinin yüzde 40'ı, sayıları çok az bir rantiyeci grubuna faiz ödemesi olarak verilmekte ve bundan büyük menfaatler sağlanmaktadır. Ülke, ekonomideki uyumsuz ve çok başlılığın da büyük oranda etkisiyle gittikçe ağırlaşan problemlerle kaşı karşıya bırakılmaktadır. Bu ağırlaşan sorunlardan, Dış Ticaret Müsteşarlığı da, elbette kendine düşen payı almaktadır. İhracattaki azalma, ithalattaki patlamadan dolayı 13 milyar dolar olan dışticaret açığımızın, çok kısa zamanda ve hızla büyümesi kaçınılmazdır. Bu durum, uzun vadede bir döviz darboğazına sebep olabilecektir. Son yıllarda yaşanmakta olan küreselleşme, öncellikle ekonomik alanda başlamıştır. Süper güçlerin soğuksavuş döneminden kurtulan dünyamızda, ticarî ilişkiler, ülkelerarasında ilişkileri şe­ killendiren önemli güçlerden biri haline gelmiştir. Orta dönemde, dışticaretin, ekonomik büyümenin arkasındaki yönlendirici güç olacağı öngö­ rülmektedir. Dışticaretimize göstereceğimiz ehemmiyet, küreselleşen dünyadaki yerimizi belirle­ yen en önemli faktörlerden birisi olması hasebiyle büyük önem arz etmektedir. Ülkemiz, Körfez petrolleriyle Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra büyük bir potansiyel olarak ortaya çıkan Kafkasya-Hazar doğalgaz petrolünün geçiş yolu üzerinde bir kavşak haline gel­ miştir. -292-