Dünya Sorunlar› Dizisi 1 Küresel Is›nman›n KIRILMA NOKTASI James E. Hansen Ayr›nt›: 525 Dünya Sorunlar› Dizisi: 1 Küresel Is›nman›n K›r›lma Noktas› Derleyen ve Çeviren: Abdullah Y›lmaz Yay›ma Haz›rlayan Gökçe Çiçek Çetin Bu kitab›n Türkçe yay›m haklar› Ayr›nt› Yay›nlar›’na aittir. Kapak Tasar›m› Gökçe Kahraman Dizgi Esin Tapan Bask› ve Cilt MART MATBAACILIK SANATLARI T‹C. ve SAN. LTD. fiT‹. Mart Plaza, Merkez Mh. Ceylan Sk. No: 24 80360 Nurtepe/Kâg›thane/‹ST. Tel.: (0212) 321 23 00 Fax: (0212) 295 11 07 Birinci Bas›m Ocak 2009 Bask› Adedi 2000 ISBN 978-975-539-475-6 SERT‹F‹KA NO 10704 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Eminönü - ‹stanbul Tel.: (0212) 512 15 00 - 01 - 05 Fax: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr ‹çindekiler Sunufl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .VII Önsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .XI Yirmi Y›l Sonra Küresel Is›nma: K›r›lma Noktas› Yak›n . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1 Hükümetin ‹klim De¤iflikli¤i Bilimine Politik Müdahalesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9 Japonya Baflbakan› Fukuda’ya Mektup . . . . . . . . . . . . .27 Tehlikeli ‹nsan Kaynakl› Müdahale . . . . . . . . . . . . . . .39 K›r›lma Noktas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .83 James Hansen’in Bildirisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .101 Tehlikeli ‹klim De¤iflikli¤ini Nas›l Önleyebiliriz? . . .169 Gezi Notlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .205 Obama’ya Gerçe¤i Anlat›n... Tüm Gerçe¤i . . . . . . . . .235 Sunufl Dünya Sorunlar› Dizisi bafll›¤› alt›nda, küresel ›s›nma, kurakl›k, göçler, açl›k gibi bir dizi soruna iliflkin kitaplar yay›mlamay› kararlaflt›rd›¤›m›zda ve bafl s›raya da küresel ›s›nmay› koydu¤umuzda, elbette akl›m›za ilk gelen isim, neredeyse tüm enerjisini bu konuya harcayan Say›n Ömer Madra oldu. Büyük bir incelikle, o da bize James E. Hansen’i iflaret etti. Evet, küresel ›s›nma denince, Türkiye’de nas›l bizim akl›m›za Ömer Madra gelmiflse, dünyada da ilk James Hansen ismi geliyordu. Gelgelelim, onun yay›mlanm›fl hiçbir kitab› yoktu. Dolay›s›yla ifl bafla düfltü ve gerek James Hansen’in kendi yazd›¤› gerek baflkalar›n›n onun hakk›nda yazd›¤›, ulaflabildi¤im kitap, dergi ve web sayfalar›n› tarad›ktan sonra, hem yaVII zar›n kiflili¤ini hem de görüfllerini en iyi sergileyen yaz›, sunum, tan›kl›k ve makalelerden bir seçme yapt›m. Bundan yaklafl›k 20 y›l önce, 23 Haziran 1988 tarihinde, NASA’n›n iklimbilimcisi James E. Hansen, bir Senato komisyonunda, yeryüzü atmosferinde sera gaz› etkisi tespit etti¤ini, bunun da dünyan›n iklimini de¤ifltirdi¤ini, yani insanlar›n dünyay› ›s›tt›¤›n› söyledi. Ayn› James Hansen, bu tarihten tam yirmi y›l sonra, yine Senato komisyonunun karfl›s›na geçti ve kendi ifadesiyle, “küresel ›s›nma saatli bombas›n›” etkisiz hale getirmek için art›k çok geç oldu¤unu ilan etti. Elinizdeki kitapta, bu son tan›kl›¤›n yan› s›ra, bugüne kadar yap›lan bilimsel çal›flmalar› da bulabileceksiniz. Bu kitapta yaln›zca küresel ›s›nman›n dehflet verici bilimsel hikâyesini de¤il, bir bilim insan›n›n vicdan›n›n sesini dinleyerek, bütün güç odaklar›n› karfl›s›na alma pahas›na nas›l gerçe¤in peflini b›rakmad›¤›n› da okuyacaks›n›z. Dolay›s›yla, bu kitap sadece dünyaya ne yapt›¤›m›z› de¤il, kendimize ne yapt›¤›m›z›, gelecek kuflaklar›n kaderiyle nas›l oynad›¤›m›z› da anlat›yor. Derlemeyi yaparken, bir insan›n hikâyesiyle küresel bir olgunun nas›l iç içe geçti¤ini gördüm ve mümkün oldu¤u kadar bu bütünleflmeyi gösteren örnekleri seçtim. Konunun uzmanlar›n›n anlayabilece¤i nitelikteki teknik makaleleri kitaba almamay› tercih ettim ve ilgili genel okurun anlayabilece¤i bir kitap olmas›na gayret ettim. Bu kitab›n ortaya ç›k›fl›nda, hiç kuflkusuz, herkesten çok Say›n Ömer Madra’n›n pay› vard›r. Bize James Hansen’i iflaret etmekle kalmam›fl, kitab›m›za hayli uzun bir önsöz de yazarak bizi onurland›rm›flt›r. Ayr›nt› Yay›nlar› olarak kendisine çok teflekkür ediyoruz. Elbette, bu kitab›n as›l kahraman›, kiflisel hiçbir ç›kar gözetmeksizin, tam tersine kendi devlet baflkan›ndan ve büyük VIII sermaye gruplar›ndan kaynaklanan birçok zorlu¤u göze alarak, dünyam›za sahip ç›kan, gecesini gündüzüne katarak bütün dünya liderlerinin kap›s›n› afl›nd›ran, kamuoyunu harekete geçirmek için hiçbir f›rsat› kaç›rmayan, gerçek bir bilim insan› olan James E. Hansen’dir. Hiçbir karfl›l›k beklemeksizin bütün yaz›lar›n› kullanmam›za izin verdi¤i için kendisine müteflekkiriz. Kainatla insan bir ve bütündür. Dünyaya zarar verdi¤imizde, kendimize de zarar vermifl oluruz. Ve bugün dünyan›n karfl› karfl›ya oldu¤u tehlike, herkese ama herkese sorumluluk yüklüyor. Bizi var eden dünya flimdi bizden kendisine ve üzerinde yaflayan tüm canl›lara karfl› borcumuzu ödememizi, sorumlulu¤umuzu yerine getirmemizi bekliyor. Abdullah Y›lmaz 29 Aral›k 2008 IX X Önsöz Bilimsel Dürüstlük, Gençli¤in Cesareti ve James E. Hansen Elinizdeki kitap dünyan›n önde gelen iklimbilimcilerinden biri, hatta bilim camias›ndaki yayg›n kan›ya bak›l›rsa birincisi olan, NASA Goddard Yerbilimleri Enstitüsü Baflkan› ve Kolombiya Üniversitesi ö¤retim üyesi Dr. James Hansen’in yak›n geçmiflteki makale, tebli¤, konuflma ve mektuplar›ndan oluflan bir derleme. Bu yaz›lar›n temel bir ortak özelli¤i var. O da flu: Uluslararas› sayg›nl›k tafl›yan üst düzey hakemli dergilerde vb. yay›mlanan makalelerin, ABD Kongresi önünde yap›lan tan›kl›klar›n, sayg›n bilim kurulufllar›n›n y›ll›k kongrelerinde yap›lm›fl konuflmalar›n metinlerinin, mahkemelerde çevre aktivistleri ad›na yap›lm›fl savunma tan›kl›klar›n›n deflifre edilmifl hallerinden oluflan ya da dünyan›n önde gelen siyasi liderlerine gönderilmifl aç›k mektuplardan meydana XI gelen bu metinlerin tümü –ortalama insan›n kolayl›kla anlayabilece¤i, hayranl›k verici basitlikte ve kimi zaman çok da lirik olabilen bir dil ve üslupla yaz›lm›fl/dile getirilmifl olmalar›na ra¤men– kat›ks›z birer bilim risalesi asl›nda. Peki nedir bilim? “Bilgi” ya da “bilmek” kökünden gelen bir kelime bu. Fiziksel dünyan›n nas›l “iflledi¤ini” keflfetme ya da bu konuda insan›n kavray›fl›n› art›rma yolunda giriflilmifl çaba diye tan›mlanabilir. Bilim insanlar› kontrollü yöntemler kullanarak sürekli gözlemler yapmak ve do¤al olaylar›n fiziksel kan›tlar›n›n tarihî kay›tlar›n› incelemek suretiyle veri toplarlar. Sonra da, edindikleri bu bilgiyi analiz ederek, gözlenen de¤iflimleri yorumlamaya yard›mc› olacak teorik modellerden yararlan›rlar. Yani bilimsel araflt›rmada esas olarak üç unsurdan, tarih, gözlem ve modelleme unsurlar›ndan, söz edebiliriz. Araflt›rma, evet. Bilim dünyas›nda bilgi, yaln›zca araflt›rma yoluyla elde edilebilir. Dolay›s›yla, “vahiy”, “içe do¤ma” ya da “inanç” gibi yollarla elde edilen fleye –bu fley bizim için ne kadar “ayd›nlat›c›” olursa olsun– bilimsel bilgi diyemeyiz. Öte yandan, inanç sistemlerini de¤ilse de, sosyal bilimleri veya davran›fl bilimlerini de bilimin belli bafll› alt dallar› olarak ele almak suretiyle bu kavram› daha genifl tutmak mümkün elbette. Ne var ki –ço¤umuz için kabullenmesi zor olsa da– insan do¤as›na veya davran›fl›na iliflkin konularda bilimin söyleyecek hiçbir fleyi bulunmad›¤› da bir gerçek. Bu yüzden, asl›nda fiziksel dünyan›n olgular›na çok yak›ndan ba¤l› olan do¤a bilimleri, günümüzde ço¤unlukla, bilimsel bilginin yegâne gerçek tafl›y›c›lar› olarak görülmektedir. Bilimsel baflar›ya ulaflman›n yolu nedir? Elinizdeki kitab›n 45. sayfas›nda dünyan›n önde gelen bilim adamlar›ndan Richard Feynman’›n bu konudaki “basit ama derin” önermesi yer al›yor: “Bilimde gerçek baflar›ya ulaflman›n tek yolu... var›lmas› gereken amac› düflünmeden, büyük bir dikkatle kan›tlar› aç›klamakt›r. E¤er bir teoriniz varsa, o teoriye neyin uygun oldu¤unu belirlemek kadar, neyin uygunsuz oldu¤unu da belirlemeye gayret etmelisiniz. Bilimden ö¤renece¤iniz fley, bir tür standart güvenilirlik ve dürüstlüktür.” (Vurgular benim – öm) Yani, iklimbilimci Jim Hansen, fizikçi Feynman’›n a¤z›ndan, bilim dünyas› için en temel önermeyi dile getirmifl, bu XII bilgiyi bize aktarm›fl oluyor: Bilimin –ve asl›nda her fleyin– temelinde etik ilkeler yatar. Sayg›nl›¤›n biricik koflulu dürüstlüktür. Hansen, bu önermeye bir kere olsun sapmaks›z›n flaflmaz bir flekilde ba¤l› kal›nmamas› halinde, insan›n kendisini kolayl›kla kand›rma yoluna sapaca¤›, bu “hüsn-ü kuruntu” halinin ise hem insan›, hem bilimi, hem de demokrasiyi ve tüm toplumu tehlikeli bir mecraya sokabilece¤i konusunda önemli uyar›lar getiriyor bize. Dr. Hansen’in bu kitapta yer alan makale, mektup ve konuflmalar›n›n yan› s›ra, pek çok baflka yerde de ›srarla vurgulad›¤› konulardan biri tam da bu iflte: Belki de gezegen ve üzerindeki bütün canl›lar›n önündeki gelmifl geçmifl en büyük tehdidi oluflturan küresel ›s›nma hakk›ndaki temel bilimsel gerçekler hakk›nda vahim bir tür “kand›rma” durumu var. Yani: “NASA’n›n bilimsel aç›kl›ktan yana kararl› tutumu iklim de¤iflikli¤i konusunda kamuoyunun aldat›lmas› sonucunu hiçbir biçimde etkilemifl de¤ildir. ‹lgili bilim insanlar› toplulu¤unun küresel ›s›nmadan anlad›¤› fleyle bilmesi gerekenlerin, kamuoyunun ve politik çevrelerin küresel ›s›nma hakk›nda –bildikleri fley, aras›nda da¤lar kadar fark var.” (s.14) Dünyan›n nereye gitti¤i ya da daha do¤ru bir deyiflle nereye do¤ru götürülmek istendi¤i sorusu, demokrasi için can al›c› bir sorudur: Kamu vatandafll›¤› dersinin temel sorusu, tahtaya kalkt›¤›m›z zaman cevap veremedi¤imizde bütünlemesiz, do¤rudan s›n›fta kalaca¤›m›z soru, budur. Gerçek dünyan›n bilgisini bize veren bilimle aram›za bizzat kendi seçti¤imiz yönetimlerin girmesi ve bizi bir cehalet uçurumuna sürüklemesi, kendimizin oldu¤u kadar çocuklar›m›z›n da kaderini derinlemesine etkileyecek olan muazzam bir kopukluktur. Demokrasinin temelinden dinamitlenmesiyle eflanlaml›d›r bu. Hansen’in kendi ülkesindeki demokrasiyle ilgili flu gözlemleri üzerinde dikkatle durmak, belki kendi ülkemiz ve demokrasimizin gidiflat›yla ilgili baz› düflünceleri bize esinleyebilir: “Amerikan devrimi, s›radan bir insan›n oyunun en zengin, en güçlü yurttafl›n oyuyla eflit olmas› gerekti¤i yolundaki radikal önermeyi hayata geçirdi. Atalar›m›z (“kurucu babalar”), despotik yönetime dönülmesi ve özel ç›karlar peflindeki güçlü bir az›nl›k hat›r›na demokratik ilkelerden sap›lmas› karfl›s›nda önlem olarak kuvvetler ayr›m› ve denetim mekanizmaXIII lar› öngören sayg›n bir anayasa yapt›lar. Bununla birlikte, onlar umutlar›n› e¤itimli ve bilgili bir yurttafla, dürüstçe bilgilendirilmifl bir halka ba¤laman›n beraberinde getirece¤i zorluklar›n da bilincindeydiler.” (agy, vurgular benim – öm) Burada 2 çift anahtar kelime var: Birincisi “özel ç›karlar”; ikincisi ise “dürüst bilgi”. ‹nsanlar, yani kamuoyu, iklim de¤iflikli¤i ve küresel ›s›nma tehdidine iliflkin kan›tlara ulaflam›yor; tehlikenin korkunç boyutlar›n› kavramakta güçlük çekiyor. Çünkü özel ç›kar çevreleri, özellikle kömür, petrol, do¤algaz, elektrik ve benzeri fosil yak›tlardan ola¤anüstü kârlar sa¤layan flirketler tüm toplumun hayat›n› kendi kârlar› do¤rultusunda üç ayr› kanaldan büyük bir ustal›kla kontrol edebiliyor. Birincisi, büyük paralarla dönen ola¤anüstü etkili lobilerle iktidar› ve muhalefetiyle siyaseti istedikleri do¤rultuda yönlendiriyor, politikac›lar› meclise seçtirdikten sonra da katmerli olarak karfl›l›¤›n› al›yorlar. ‹kincisi, kendi kurduklar› ola¤anüstü güçlü propaganda mekanizmalar› (halkla iliflkiler flirketleri), insan kaynakl› küresel ›s›nma meselesini tamamen buland›r›p –t›pk› sigara gibi– bambaflka bir mecraya yönlendiriyorlar. Ve nihayet, ald›klar› reklam karfl›l›¤›nda hizmette kusur etmeyen ola¤anüstü uysal ve kâra uyum sa¤lam›fl bir medyan›n tam deste¤iyle kamuoyunu manipüle ederek üçgeni tamaml›yorlar... James Hansen, ofisinde, bilgisayarlar›n›n bafl›nda yürütüp durdu¤u bilimsel araflt›rmalar›n yan› s›ra, gerekti¤inde soka¤a ç›k›p bütün bunlarla da difle difl mücadele etmekten bir an olsun kaç›nmayan biri. Dünyada say›lar›n›n daha fazla olmas›n› herkesin arzu edece¤i bir hayat tarz›na sahip olan sahici bilim insanlar›ndan biri. Yani, hem gayet sayg›n, üst düzeyde bir bilim adam›, hem de sözü ile eylemini mütemadiyen birlefltiren, yüksek ahlâki cesarete sahip, s›radan bir vatandafl. Kendisi, 40 y›ll›k müthifl kariyerini hiç çekinmeden tehlikeye at›p kendi ülkesinin devlet baflkan›na karfl› aya¤a kalk›yor ve onun bilimi sansürlemesini milyonlarca kiflinin önünde sözlü ve yaz›l› olarak protesto ediyor. Yönetimin kendisini susturmas›n› kabul etmeyece¤ini, bu tarz müdahalelerin olsa olsa Hitler Almanya’s›nda ya da Stalin Rusya’s›nda görülebilece¤ini ama günümüz Amerika’s›nda asla kabul edilemeyece¤ini, hiç ba¤›r›p ça¤›rmadan, sesini bir kez bile yükseltmeden, o düflük tonlu sakin üslubuyla ama çelik gibi bir azmin XIV t›n›s›yla söyleyiveriyor. Baflkald›r›s›n› dillendiriyor ve sonra yola ç›k›yor: Okyanusun öbür ucunda Kent’te, Kingsnorth’ta kömür yak›tl› dev termik santralin 200 metrelik bacas›na t›rman›p yaz› yazan Kingsnorth Alt›l›s›’n›n davas›na destek olmak üzere ‹ngiltere’ye gidiyor. Jüri önünde bu aktivistlerin dünyay› küresel ›s›nmadan korumak için kendilerini tehlikeye att›klar›n› anlatan güçlü bir tan›k oluyor, binlerce y›ll›k evlerinin bulundu¤u k›y›lar› küresel ›s›nman›n yok etti¤ini anlatan Inuit tan›¤›n yan› bafl›nda. Hükümetin, enerji flirketinin ve tüm fosil yak›t endüstrisinin, küresel ›s›nma konusundaki bilimsel gerçeklerin pekâlâ fark›nda olduklar›n›, bunlar› dünyan›n zarar›na ve kendi özel ç›karlar› u¤runa görmezden geldiklerini anlat›yor jüri üyelerine ve jüriyi ikna edenlerden biri de o oluyor! As›l san›k sandalyesine fosil yak›t flirketlerinin yöneticilerinin oturtulmas›, yani as›l onlar›n yarg›lanmas› gerekti¤ini hiç çekinmeden yaz›yor ve söylüyor düpedüz. Ülkesine döndüyor sonra. Hemen ard›ndan, bu kez kendi ülkesinde, Virgina’da, Appalachia’da yeni kömür santralleri yap›m›n› durdurmak için eylem yapan, “adaleti engelledikleri” gerekçesiyle 14 y›la kadar hapis cezas›yla yarg›lanmas› istenen ve Dominion 11 diye adland›r›lan gencecik aktivistlerin davas›na kofluyor tan›k olarak. “Adaleti engellemek” teriminin asl›nda George Orwell’in o ünlü “çiftkonufl”unu hat›rlatt›¤›n›, as›l kömür santrallerini yapmaya devam etmenin nesiller aras› adalet ve hakkaniyeti engelledi¤ini söylüyor Hansen. Kömür ve öteki fosil yak›t endüstrilerinin CEO’lar›n›n kömür yakmay› sürdürmekle gezegende bugünkü ve yar›nki hayat› nas›l büyük bir zarara u¤ratt›klar›n›n pekâlâ fark›nda olduklar›n› ama özel ç›karlar›, k›sa vadeli kâr beklentileri u¤runa bunu bile isteye sürdürdüklerini, hatta kimi durumlarda kamuoyunun zihninde kasten kar›fl›kl›k yaratan baz› insanlar› maddeten desteklediklerini belirtiyor. ‹flte bu yüzden de, söz konusu flirket yöneticilerinin hem gençlere, hem de henüz do¤mam›fl kuflaklara karfl› bir etik sorumluluklar› oldu¤unu, dahas› hukukî sorumluluklar› do¤mas› gerekti¤ini düflünüyor. K›sacas›, Doktor James Hansen “standart güvenilirlik ve dürüstlü¤ü” iyice ö¤renmifl ve özümsemifl biri olarak ç›k›yor karfl›m›za. Kendisi, ifade özgürlü¤ünü bask› alt›na almak için müthifl bir efor sarf eden bilim ve çevre düflman› politikalar›n XV baflmimar› olan kendi devlet baflkan›na karfl› difle difl mücadeleden çekinmeyen, hem bafl›nda bulundu¤u bilim kurumunun yöneticili¤ini, hem de araflt›rmalar›n› örnek bir enerjiyle sürdüren önemli bir bilim adam› olman›n yan› s›ra, özü sözü bir “kâmil” insan, gerçek bir dünya vatandafl› ve dünyay› koruma peflinde flirketlerin, polisin takibinde ve mahkeme kap›lar›nda koflturan genç aktivistlerin sürekli yan›nda bulunmaya can atan bir “a¤abey”. Onun neleri ö¤renmifl ya da özümsemifl oldu¤u apaç›k da, bizlerin ondan neler ö¤renmesi gerekti¤i konusunda baz› tereddütler yok de¤il. Türkiye’de enerji yasas›na usulca yerlefltirilen “geçici madde”ler arac›l›¤›yla say›s›z kömür yak›tl› yeni termik santral kurma planlar›... bitmek tükenmek bilmeyen, tam bir y›lan hikâyesine döndürülen ve art›k insan›n “içini flifliren” Kyoto maceras›... dünyadaki tek uluslararas› iklim koruma antlaflmas›na anti-emperyalist gerekçelerle karfl› ç›kan çevre odalar›... sera gaz› emisyonlar› art›fl h›z›nda üst üste dünya rekorlar› k›ran ülkenin sera gaz› emisyonlar›n›n son derece masum oldu¤unu aç›klayan bakan ve yetkilileri... kentlerde korkunç boyutlara varan hava kirlili¤inin asl›nda hava kirlili¤i olmay›p bozuk ölçüm aletlerinden kaynakland›¤›n› ilan eden kent yetkilileri... kimi yerlerde felaket boyutlar›na varan susuzluk ve kurakl›¤› “Ayfle teyze”ye havale eden bakanlar... enerji verimlili¤ini teflvik için “Enver”, su tasarrufu için “Suver”, genel olarak çevreyi korumak için “Çevrebey” karakterlerine bel ba¤layan politikac›lar... kat›ld›¤› televizyon tart›flma program›nda “Hansen de kimmifl? Neciymifl” diye sual eden iklimbilimciler... Kyoto’ya “inanmad›¤›n›” beyan eden iklim“bilim”ciler... kat›ld›klar› üniversite panelinde, “Hansen’in çal›flmalar› flaibeli zaten” diyebilecek cüreti kendilerinde bulabilen ama bu konuda herhangi bir kaynak bulamayan meteoroloji ve iklim uzman› profesörler... elektrik de¤il, rant üretme amac›yla infla edilen barajlar... çevre ve do¤aya etkisi zerrece hesaba kat›lmadan giriflilen dev baraj projeleri... yerin alt›n›n alt›nla dolu oldu¤unu söyleyip tüm vatandafllar› “alt›na hücum”a ça¤›ran yetkililer... efsanevi bor kaynaklar›m›z› nanobor ad›yla kullanarak ilk Türk çimentosunu dünyaya gururla ilan eden yetkililer... kurakl›ktan k›r›lma raddesine gelen bölgelerde dahi turizm gelirini art›raca¤› gerekçesiyle yeni golf sahalar› aç›lmas›n› canla baflla savunan XVI