B ‹R‹NC‹ BÖLÜM ÇALIfiMANIN KURAMSAL ALTYAPISINA YÖNEL‹K AÇIKLAMALAR 1. VERG‹N‹N TANIMI VE AMAÇLARI Devlet üstlendi¤i görevlerini gerçeklefltirirken ihtiyac› olan geliri, bir tüzel kifli olarak baz› piyasa faaliyetlerinde bulunarak ve tafl›nmaz mallar›ndan elde edebilir, ancak elde etti¤i gelir yeterli olmaz. Günümüzde çeflitlenen kamunun fonksiyonlar›n›n etkisiyle artan gelir ihtiyac›, özellikle toplumu oluflturan ve ödeme gücü olan gerçek ve tüzel kifliler aras›nda ve hukuki cebir kullan›larak bölüfltürülmektedir. Vergi, devletin veya devletten ald›¤› yetkiye dayanan kamu tüzel kiflilerinin faaliyetlerinin gerektirdi¤i harcamalar› karfl›lamak üzere, gerçek ve tüzel kiflilerden ödeme güçleriyle orant›l› olarak karfl›l›ks›z ve zorunlu bir flekilde, önceden saptanm›fl belirli kurallara göre al›nan parasal tutarlard›r. Vergi, çok çeflitli faktörlerin etkisiyle ve çeflitli aflamalardan geçerek flekillenmifl, tarihi bir olayd›r. Tarihi incelemeler göstermektedir ki vergi, kavram ve amaçlar› itibariyle de¤iflik dönemlerde de¤iflik yorumlara maruz kalm›fl mali, ekonomik, sosyal, hukuki, politik hatta ahlaki yönleri olan kompleks bir müessesedir (Nadaro¤lu, 1996: 212). Kamu harcamalar›n›n yükünü topluma yayan vergileme ile ulafl›lacak amaçlanan ilk amaç mali, yani kamu hizmetlerinin finansman› için kaynaklar›n sa¤lanmas› amac›d›r. Ancak bu amaca ulafl›l›rken birtak›m koflullar›n da gerçekleflmesi gerekmektedir. ‹lk olarak vergileme dolay›s›yla katlan›lan fedakarl›¤›n mümkün olan en düflük düzeyde olmas›, bu çerçevede yüksek gelirlilerden düflük gelirlilere oranla daha fazla vergi al›narak dikey adaletin, ayn› durumda olanlar›n da ayn› vergisel iflleme tabi tutulmas› ile yatay adaletin sa¤lanmas›d›r. Di¤er bir koflul, veri bir vergi has›lat›n›n sa¤lanmas› için katlan›lan objektif ya da reel vergi yükünün en düflük düzeye inmesi, bir baflka deyiflle verginin tarh ve tahsil masraflar›n›n mümkün oldu¤unca düflük olmas›n›n yan›nda, vergilemenin emek, tasarruf ve yat›r›m kararlar›n› sapt›rmamas› arzulanmaktad›r. Ayr›ca vergileme ile piyasa mekanizmas›n›n iflleyiflinin aksamamas› ve istenmeyen ikame etkilerini önlemek suretiyle veri bir vergi has›lat› sa¤lamak amaçlanmaktad›r (Turhan, 1987: 37-39). Vergilemeye, ayr›ca mali nitelikte olmayan amaçlar da atfedilmektedir. Mali olmayan amaçlar aras›nda bir yandan gelir ve servet farkl›l›klar›n› azaltmak, di¤er 15 Vergiye Karfl› Tepkiler: Mükellef Davran›fllar› istanbul smmmo yandan konjonktürel dalgalanmalar›n iktisadi ve mali istikrar› bozucu etkilerinden kurtulmak, öte yandan da üretim potansiyelini ve kifli milli gelir düzeyini yükselterek iktisadi büyümeyi gerçeklefltirmek yer almaktad›r (Turhan, 1987: 286-287). 2. VERG‹N‹N VARLI⁄INI AÇIKLAYAN TEOR‹LER Vergiye iliflkin tart›flmalar, ilk olarak vergi alman›n hakl› ve meflru olup-olmad›¤› noktas›nda bafllam›fl, kamu yükünün adil da¤›t›labilmesi için verginin devlet hizmetlerinden sa¤lanan faydaya göre mi, yoksa ekonomik birimlerin ödeme güçlerine göre mi al›nmas› gerekti¤i, teorik zeminde tart›fl›lan konulardan biri olmufltur. Bunlardan birincisi faydalanma teorisi, di¤eri iktidar teorisi ad› alt›nda gelifltirilmifltir. Do¤al hukuk anlay›fl›n›n ortaya ç›kmas›yla beraber, iktisadi ve siyasi güçler aras›nda do¤al bir iliflkinin mevcut oldu¤u ve bu güçlerin vergi toplanmas› nedeniyle mümkün oldu¤u kadar az etkilenmesi gerekti¤i yönünde görüfller ortaya at›lm›fl ve bu bireyci yaklafl›m tarz› sonucunda verginin meflruiyeti hakk›ndaki doktrin de yeni itici güçler kazanm›flt›r (Schmölders, 1976: 41). Rasyonalist-Bireyci devlet görüflünde devlet, kiflilerin tek tek gerçeklefltiremeyecekleri ortak amaçlar›n› gerçeklefltirmek amac›yla kurmufl olduklar› bir ç›kar birli¤i olarak, bireyler de do¤al hukuk anlay›fl›na göre sadece “teb’a” de¤il, ayn› zamanda devletin hizmetlerini talep edebilen kifli olarak tan›mlanm›flt›r. Bu flekilde vergiyi, devletçe yap›lan hizmetler için ödenmesi zorunlu olan bir çeflit fiyat, bir baflka deyiflle hizmet ve bedel mübadelesi olarak kabul eden “faydalanma teorisi” gelifltirilmifltir. Organik devlet teorisine göre ise devlet, bireylerin oluflturdu¤u topluluktan ayr› ve üstün, adeta ilahi bir varl›kt›r. Toplulukla devlet aras›nda da sadece organik ya da biyolojik bir iliflki vard›r (Nadaro¤lu, 1996: 229). Vergilemede ödeme gücünü esas alan iktidar teorisine göre, kamu hizmetleri için yap›lan ödemeler ile elde edilen fayda aras›nda bir iliflki aranmamakta, vergiler zorunlu ödemeler olarak düflünülmekte ve gelir harcama süreci, piyasan›n otomatik iflleyifline ba¤l› olmayan bir çeflit planlama sorunu olarak ele al›nmaktad›r (Musgrave, 1959: 76). Vergi almak devlet için bir hak, vergiyi ödemek kifliler için bir ödev olarak kabul edilmekte ve devletle iliflkiler karfl›l›kl› baz› haklar ve ödevler fleklinde belirlenmektedir. Kamu harcamalar›n› finanse edecek fonlar, hukuki bir cebirle ve toplam kamu yükünün kifliler aras›nda bölüfltürülmesi suretiyle sa¤lanabildi¤ine göre, bu bölüflüm adil esaslara dayanmal›d›r De¤er yarg›lar›na dayal› sübjektif bir kavram olarak adalet çerçevesinde kamu yükünün adil bölüfltürülmesi için herkesin ödeme güçleriyle orant›l› olarak vergi vermesi gerekecektir. Bunun için de ver16 Birinci Bölüm - Çal›flman›n Altyap›s›na Yönelik Aç›klamalar gi mükellefleri vergi ödemekten dolay› katland›klar› fedakarl›¤› eflitleyecek flekilde, bir baflka deyiflle yatay ve dikey adaleti sa¤layacak flekilde vergi ödeyeceklerdir. 3. DEVLET‹N VERG‹LEME YETK‹S‹ VE SINIRI Bireylerin baflta devlet olmak üzere bütün kamu tüzel kiflilerinden haklar›n› istemeleri kadar, bunlara karfl› görevlerini yerine getirmeleri de do¤ald›r. Aksi halde baflta devlet olmak üzere kamu tüzel kiflilerinin varl›klar›n› sürdürmeleri mümkün olmaz. Ancak yine de vergi ile ilgili sorulacak çok fazla soru vard›r. Verginin dayana¤› ve meflruiyeti nedir ve hangi gerekçe devletin vergi yolu ile özel kesimden kamu kesimine hukuki cebirle milli gelirin bir bölümünü aktarmas›n› aç›klamaktad›r? Bu sorular›n cevab›, devletin egemenli¤i teorisinde yatmaktad›r (Nadaro¤lu, 1996). Öyle ki yönetenlerin bir bütünü olan devlet, temsil etti¤i toplumun ortak ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için, savunma, asayifl, diplomasi gibi hizmetleri üstlenmifltir. Bunun için temsil etti¤i toplumu oluflturan bireylere kendi egemenli¤ine dayanarak yasal ve objektif esaslara dayanan, bireyler yönünden eflitlik ilkesine uygun yükümlülükler yerine getirebilmek yetkisine sahiptir. Hukuki cebir alt›nda da olsa, karfl›l›ks›z ve zorunlu bir yükümlülük, ancak bir güce dayand›r›larak sürdürülebilir. Bu da devletin egemenli¤idir (hükümranl›¤›d›r). ‹flte verginin varl›¤›n›n nedeni ve meflruiyetinin dayana¤›, devletin bu niteli¤i, yani egemenli¤i olmaktad›r (Nadaro¤lu, 1996: 230). Devletin egemenli¤i ve yasadan kaynaklanan emretme ve yapt›r›m gücünün varl›¤›yla, vergileme yetkisinin bir s›n›r›n›n olup-olmayaca¤›n›n araflt›r›lmas› ve varsa düzeyinin tespit edilmesi, vergiye iliflkin al›nacak kararlarda önemli rol oynayacakt›r. Devletin sözkonusu yetkisini s›n›rs›zca kullanmad›¤› bilinmektedir. John Marshall’›n dedi¤i gibi, “s›n›rs›z vergileme gücü neticede tahrip etme gücüne sahiptir”. Verginin bu flartlarda al›nmas›na ra¤men bu yetkinin kullan›lmas›nda hukuki, ekonomik, mali, siyasal ve psikolojik bir tak›m s›n›rlar› vard›r (User, 1992). Vergilemenin mükelleflerin davran›fllar›nda mali verimlili¤i azaltan ya da istenmeyen etkiler meydana getirmeyece¤i nokta olarak karfl›m›za ç›kan psikolojik s›n›r, yükümlülerin tahammül edebilece¤i seviyede kamu sektörü için bir üst s›n›r çizmektedir (fienyüz, 1995: 21-22). Ekonomik, sosyal, politik ve hukuki boyutlar› bulunan verginin, insan unsurunu ele almas›, onun sosyo-psikolojik boyutunu ifade etmektedir. Amac› toplum refah›n› maksimize etmek olan devletin, vergilendirme yetkisini kullan›rken bu boyutu gözard› etmemesi gerekmektedir (fienyüz, 1995). 17 Vergiye Karfl› Tepkiler: Mükellef Davran›fllar› istanbul smmmo 4. VERG‹YE KARfiI MÜKELLEF DAVRANIfiLARI Vergi, bireyin iktisadi gücünde azalmaya neden oldu¤u için, vergi kaç›rma ya da vergiden kaç›nma gibi davran›fllara yönelten hissetti¤i vergi yükü, dolay›s›yla subjektif vergi yüküdür. Ancak önemli olan bu yükün birey taraf›ndan vergi ödeyenin psikolojik yap›s›na ba¤l› olarak nas›l ve ne ölçüde hissedildi¤idir. Genel olarak ele al›nd›¤›nda insan davran›fllar›, yaflanan olaylardan sa¤lanan alg› ve bu alg› ile oluflan tutuma göre oluflmaktad›r. Dolay›s›yla vergi ödemekle yükümlü olan bireylerin vergiye gösterdi¤i tepki, bir sonuç özelli¤i tafl›maktad›r. Oysa bu sonucu yaratan psikolojik nedenlerin öncelikle incelenmesi, olaya sistematik ve bütünsel aç›dan yaklaflmak ad›na önemlidir (Aktan, 2002: 117). Mükelleflerin vergiye karfl› tepkileri, birbirleriyle iç içe ve hiç biri di¤erinden ba¤›ms›z olarak ele al›namayan bir çok faktör taraf›ndan belirlenmektedir. Bu faktörler; vergi sisteminden, vergi mevzuat›ndan, vergi idaresinden, ekonomik konjonktürden ve sosyal ve psikolojik durumdan kaynaklanan faktörlerdir (Öncel, 1974: 60). Vergiden kaç›nma, mükelleflerin vergi kanunlar›na muhalefet etmeden, ödemeleri gereken verginin yükünü azaltabilme çabalar›n› kapsamaktad›r. Vergiden kaç›nma, mükelleflerin vergi karfl›s›nda vergilerin ikame etkisi nedeniyle tercihlerini de¤ifltirme fleklinde olabilece¤i gibi, bazen de ödeyece¤i vergiden çok beraberinde getirece¤i flekli yükümlülükler ve sonuçlar› itibariyle de vergiden kaç›nmaya e¤ilim gösterme fleklinde olabilmektedir (Öncel, 1974: 45). Dolay›s›yla vergiden kaç›nma temel olarak iki flekilde ortaya ç›kmaktad›r. Birincisi, bireylerin ortaya ç›kmas› olas› bir vergi konusu ile iliflki kurmamas› yolunu tercih etmesi, ikincisi bireylerin vergi yasalar›ndaki boflluklardan yararlanarak ödeyecekleri vergileri minimize etmesi ya da hiç ödememesi fleklinde ortaya ç›kmaktad›r. Vergiye karfl› tepkilerin en yayg›n görüleni, vergi kaç›rmad›r. Vergi kaçakç›l›¤›nda mükellef vergi kanunlar›n› aç›k bir flekilde ihlal ederek vergi yükünden kurtulmaya çal›fl›r. Burada vergi kanunlar›n›n vergi borcunun do¤umunu ba¤lad›klar› olay, vergi ödemeyi gerektirecek biçimde oluflmas›na ra¤men, vergi dairesinin bilgi alan›na ç›kar›lmas›na yönelik faaliyetlerle ödenmesi gereken verginin bir k›sm›n›n ya da tamam›n›n ödenmemesidir. Görüldü¤ü üzere vergi, al›nd›¤› kaynak ne olursa olsun mükellefin sat›nalma gücünü azalt›c› bir yük ya da mali bask› yarat›r. Mükellefler bu bask›ya, vergi cennetlerine göç, vergi grevi, karar birimlerini yönlendirme gibi tepki gösterebilece¤i gibi en yayg›n olarak vergi kaç›rma ya da vergiden kaç›nma fleklinde davran›fllar gösterirler. ‹flte bu davran›fllar, mükelleflerin mali durumlar›ndan, toplumda vergi kaç›rman›n yayg›nl›¤›na, kamu hizmetlerinden umdu¤u fayday› bulamamalar›na, vergi idaresindeki gerginli¤e kadar pek çok iç ve d›fl faktörün etkisi ile oluflur. 18 Birinci Bölüm - Çal›flman›n Altyap›s›na Yönelik Aç›klamalar Vergilemenin yol açt›¤› etkiler çerçevesinde vergide yükü tafl›yan taraf›n esas itibariyle mükellef oldu¤u ve mükelleflerin bireysel vergi planlamas› yapacak düzeyde kendi aç›s›ndan analiz ve de¤erlendirmelerde bulundu¤u, kamu kaynaklar›n›n kullan›m ve de¤erlendirme biçimleri ile ilgili gözlemlerini de dikkate alarak davran›fllar›na yön verebildi¤i gerçe¤inin göz önünde tutularak vergilendirme politikas›n›n belirlenmesi büyük yarar sa¤layacakt›r (Akdo¤an, 1999: 5). Dolay›s›yla vergi kanunlar›n›n haz›rlan›fl›nda mükellef psikolojisi göz önüne al›nmam›flsa, haz›rlanan kanunlardan istenen verimi almak mümkün olmayacakt›r. 19 20 ‹K‹NC‹ BÖLÜM VERG‹YE KARfiI MÜKELLEF DAVRANIfiLARI ‹LE ‹LG‹L‹ ALAN ARAfiTIRMASI VE ANAL‹Z‹ ‹K‹NC‹ BÖLÜM 22