Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi Selçuk Özdin1, Aytül Karabekiroğlu2, Arzu Alptekin Aker2, Recep Bolat2, Servet Aker3, Selçuk Gökhan Özbalcı4 1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Bölümü, Trabzon 2Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Samsun 3Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Canik Toplum Sağlığı Merkezi, Samsun 4Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Samsun GİRİŞ VE AMAÇ • Çalışmamızda bariatrik cerrahi için başvuran obez hastaların ameliyat öncesi depresyon ve yeme bozuklukları komorbiditesi ile benlik saygısı açısından değerlendirilmesi; yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksi açısından eşleştirilmiş kontrol grubu ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. YÖNTEM • Çalışmaya bariatrik cerrahi amacı ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne Temmuz 2016 - Ekim 2016 tarihleri arasında başvuran ilk 30 hasta dahil edilmiştir. • Kontrol grubu yaş, cinsiyet ve vücut kitle indeksi açısından eşleştirilmiş sağlıklı gönüllülerden oluşturulmuştur. • Çalışma için Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan onay alınmıştır. YÖNTEM • Çalışmaya alınan bireyler önce klinisyen tarafından yarı yapılandırılmış bir sosyodemografik form eşliğinde değerlendirilmiştir. • Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği, Beck Depresyon Envanteri, Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği katılımcı tarafından doldurulmuştur. • Kontrol grubuna da aynı ölçekler uygulanmış ve gruplar arasında bu değişkenler açısından karşılaştırma yapılmıştır. YÖNTEM • Çalışmanın istatistiği SPSS 15,0 paket programı kullanılarak yapıldı. • Gruplarda elde edilen verilerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov Smirnov testi ile değerlendirildi. • Veriler normal dağılım gösterdiği için parametrik analiz yöntemlerinden yararlanıldı. • Gruplandırılmış verilerin karşılaştırılmasında Ki-Kare testi, iki grubun sayısal değişkenlerinin karşılaştırılmasında bağımsız örneklem T testi kullanıldı. • Karşılaştırmalarda anlamlılık düzeyi p=0.05 olarak kabul edildi. BULGULAR-sosyodemografik veri Yaş Kadın Bariatrik Cerrahi Adayları Kontrol Grubu P Değeri 38,76 ± 12,79 39,3 ± 12,07 0,869 20 (%66,7) 20 (%66,7) Cinsiyet Eğitim düzeyi Medeni durum 1,00 Erkek 10 (%33,3) 10 (%33,3) 0-5 yıl 9 (%30) 9 (%30) 6-8 yıl 3 (%10) 5 (%16,7) 9-12 yıl 6 (%20) 6 (%20) >12 yıl 12 (%40) 10 (%33,3) Evli 20 (%66,7) 17 (%56,7) Bekar 8 (%26,7) 10 (% 33,3) Diğer 2 (%7,6) 3 (%10) 47,36 ± 7,61 44,30 ± 4,36 Vücut Kitle İndeksi 0,984 0,850 0,121 BULGULAR Obeziteyi .. Başlatan Stresör Obezite Nedeniyle İlaç Kullanım Öyküsü Egzersiz Diyet öyküsü Diyetle kilo verme Yeme bozukluğu Bariatrik Cerrahi Adayları Kontrol Grubu Var 13 (%43.3) 14 (%46.7) Yok 17 (%56.7) 16 (%53.3) Var 12 (%40) 12 (%40) P Değeri 0,795 1,00 Yok 18 (%60) 18 (%60) Yapıyor 3 (%10) 6 (%20) Yapmıyor 8 (%26.7) 13 (%43.3) Bırakmış 19 (%63.3) 11 (%36.7) Var 30 (%100) 25 (%83.3) Yok 0 (%0) 5 (%16.7) %15> %15-%20 %20< Var Yok 21 (%72.4) 6 (%17.2 ) 3 (%10.3) 11 (%36.7) 19 (%63.3) 0,76 ± 1,25 13 (%52) 10 (%40) 2 (%8) 8 (%26.7) 22 (%73.3) 0,53 ± 0,73 Kronik hastalık sayısı 0,115 0,020 0.266 0.405 0,381 BULGULAR • Yeme bozukluğu olan 11 bariatrik cerrahi adayından ikisinde iki tane yeme bozukluğu bulunmuştur. Bu grupta yedi tıkınırcasına yeme bozukluğu (TYB) (% 23,3), iki gece yeme bozukluğu (%6,6), iki pika (%6,6) ve iki çıkarma bozukluğu (%6,6) tespit edilmiştir. Kontrol grubunda ise sekiz kişide yeme bozukluğu tespit edilmiş olup bir kişide üç yeme bozukluğu bulunmuştur. Bu grupta beş kişide gece yeme bozukluğu (%16,6), dört kişide TYB (%13,3), bir kişide de bulumia nervosa (%3,3) tespit edilmiştir. BULGULAR-Ölçek Puanları YBDÖ: Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği BULGULAR • Bariatrik cerrahiye başvuran obez hastaların Beck Depresyon Ölçeğinde suçluluk, sağlık ile ilgili kaygılar, dış görünüş ile ilgili kaygılar ve çabuk yorulma ile ilgili soruların puanlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. • Cerrahi başvurusu olmayan obez bireylerin ise Beck Depresyon Ölçeğinde son zamanlarda istemediği halde kilo kaybının daha fazla olduğunu belirten soruda daha yüksek puanlarının olduğu bulunmuştur. TARTIŞMA • Bariatrik cerrahi grubunda daha önce yapılmış diyet sıklığı yüksek bulunmuştur. Bariatrik cerrahiye başvurma şartlarından birisi daha önce diyet tedavisine rağmen kilo verememe olduğu için bu grupta diyet yapma sıklığı daha yüksek bulunmuş olabilir. • Bariatrik cerrahiye başvuran obez hastalar ile cerrahi başvurusu olmayan obez hastaların karşılaştırıldığı çalışmalar olmasa da; bu alanda yapılmış kesitsel çalışmalarda bariatrik cerrahi başvurusu olan hastalarda, depresyon ve yeme bozukluklarının daha sık görüldüğü bildirilmektedir (Mühlans ve ark; 2009). • Çalışmamızda da bu hasta grubunda depresyon puanları daha yüksek bulunmuştur. TARTIŞMA • Bariatrik cerrahi için başvuran adaylarda TYB görülme sıklığının %15,7 %26,6 arasında değiştiği bildirilmektedir (Mitchell ve ark, 2015). • Bizim çalışmamızda da bariatrik cerrahi adaylarında TYB % 23,3 oranında saptanmıştır. • TYB’nun ameliyat sonrası kilo kaybı ile ilişkisini değerlendiren çalışmaların sonuçları çelişkilidir. • Bu alanda yapılan takip çalışmalarında ortalama 1 yıl sonrasına kadar takip edilen hastalarda TYB’nun kilo kaybı için olumsuz bir prognostik özellik olmadığı belirtilmekteydi (Wadden ve ark, 2012). • Ancak 18 aydan daha uzun süren takip sonucunda TYB olan hastalarda yeme alışkanlıklarına müdahale edilmediğinde; TYB olmayan, TYB olan ve yeme alışkanlıklarına müdahale edilen gruplara göre kilo kaybının daha az olduğu belirtilmektedir (Chao ve ark; 2016). TARTIŞMA • Bariatrik cerrahi için başvurmuş olan hastaların bedenleriyle, yemeleriyle ve kilolarıyla ilgili endişelerinin fazla olması, artmış suçluluk duygusu ve dış görünüşleri ile ilgili kaygıların varlığı; tedavi arayışında ve kilo vermek amacıyla bariatrik cerrahiye başvurmalarında etkili olmuş olabilir. TARTIŞMA • Bariatrik cerrahiye başvuran hastaların fiziksel ve ruhsal yaşam kalitesinin düşük olması bu hastaların bedenleriyle, yemeleriyle ve kilolarıyla ilgili endişelerinin fazla olması ile ilişkili olabilir (Osterhues ve ark, 2017). SONUÇ • Çalışmamızın sonucunda; bariatrik cerrahiye başvuran hastaların tıkınırcasına yeme, bedenle ilgili endişe, yemeyle ilgili endişe ve kiloyla ilgili endişe puanlarının kontrol grubuna göre daha yüksek olduğunu saptadık. • Bariatrik cerrahinin bu bulgular üzerine etkilerinin ve bu bulguların cerrahi sonrası kilo kaybına olan etkilerinin araştırıldığı uzunlamasına çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. KAYNAKLAR • • • • • Chao AM, Wadden TA, Faulconbridge LF, Sarwer DB, Webb VL, Shaw JA, et al. Binge-eating disorder and the outcome of bariatric surgery in a prospective, observational study: Two-year results. Obesity, 2016; 24(11):2327-2333. Mitchell JE, King WC, Pories W, Wolfe B, Flum DR, Spaniolas K, et al. Binge eating disorder and medical comorbidities in bariatric surgery candidates. Int J Eat Disord, 2015; 48(5):471-6. Mühlans B, Horbach T, De Zwaan M. Psychiatric disorders in bariatric surgery candidates: a review of the literature and results of a German prebariatric surgery sample. Gen Hosp Psychiatry, 2009;31:414-421. Osterhues A, Lengerke TV, Mall JW, de Zwaan M. Health-related Quality of Life, Anxiety and Depression in Bariatric Surgery Candidates Compared to patients from a Psychosomatic Inpatient Hospital. Obes Surg, 2017: DOI 10.1007/S11695-0172629-2. Wadden TA, Faulconbridge LF, Jones-Corneille LR, Sarwer DB, Fabricatore AN, Thomas JG, et al. Binge eating disorder and the outcome of bariatric surgery at one year: a prospective, observational study. Obesity, 2011; 19(6):1220-8.