OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE VE SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR Milletlerarası Tartışmalı İlıni Toplantı ·07-09 Mayıs 2014: Toplantı Yeri: ~ Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi,.Edirne İstanbul2014 BALKANLAR,DA TASAVVUF ve TARiKATLAR Kadir ÖZKÖSE• Osmanlılar Balkanlar'a yerleşmeden önce, seyyah dervişler bu bölgelere gelip İslam'ın tebliğini gerçekleştirmiş, haksızlıklara maruz kalan ve ezilen kitlelerin acısını derinden paylaşmış ve sessiz yığınların sesi olmaya çalışmış­ lardır. Seyyah dervişlerin bu çalışmaları, Rumeli topraklarının fethe hazır hale gelmelerini sağlamıştır. Dolayısıyla Osmanlı Balkan topraklarını fethetmeden önce, derviş zümreler Balkan halklarının gönlünü fethetmişlerdir. 1 Örneğin gazi dervişlerden Akyazılı, Ahmet Yesevi halifelerindendir. Anadolu'ya gerçekleşen göç dalgasıyla ilk etapta Adapazarı'na yerleşmiş, daha sonra oradan Balkanlar'a geçmiş gazi dervişlerdendir. 2 Osmanlı Devleti'nin Rumeli'ye yerieşirken uyguladığı en önemli iskan ve dervişlerin belirli merkeziere yerleştirilmesi, onların kurduğu zaYiyelerin etrafında oluşan nüfusun köy şekline dönüşmesidir. Derviş zümrelerinin işlediği topraklar genellikle vakıf' olarak değerlendirilmiş ve vergiden muaf tutulmuştur. 3 Göçebe kitlelerin yetleşik hayata geçmesi sağ­ lanmış, konargöçer aşiretlerin Rumeli'deki köprü ve geçitiere yerleştirilmesi devlet politikası haline gelmiştir. 4 politikası, şeyh • Prof. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi Uahiyat Fakültesi, kadirozkose60@hotmail.com 1 Metin İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, Gelenek Yayınları, İstanbul2004, s. 46. 2 Mehmet Demirci, "Gazi Dervişler ve Balkanlar", Tasavvuf ilmi ve Akademik Araştırma Dergisi, yıl: ı2, sayı: 27, 2010, s. 151. 3 Ömer Lütfi Barkan, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler, ı. İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler'', Vakrjfar Dergisi, Ankara ı942, ı ı, 279-386. 4 Tayyib Gökbilgin Rumeli'de Yenik/er, Tatarlar ve Evliıd-ı Fatihan, İstanbull957. OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 190 Rumeli'ye ~yak basmalarından itibaren sistemli bir iskan politikası yürütmeye başlayan Osmanlılar, fetihlerin genişlemesine paralel olarak tarikat · şeyhleri ve dervişleri, tüccarlar ve sanat erbabını kasaba ve köylere yerleştire­ rek, o kasaba ve köylerin fiziki yapısını değiştirmiş ve o zamana kaaar iskan edilmemiş olan yerlerde yeni yerleşim birimleri kurmuşlardır. Balkanlarda eski şehirlerin yeni rılh kazanmasında ve yeni şehirlerin kurulmasında tekkeler, zaviyeler ve orada barınan şeyh ve dervişler önemli ölçiide pay sahibi olmuşlardır. Balkanlar'da ulaşımı kolay, ticarete elverişli, verimli ~arazilerde kurulan zaviyeler etrafında aileler ve aşiretler yerle.şmiş, yeni köy ve şehirler oluşmaya başlamıştır. Kurulan bu zaviyeler, inceliğin, kibarlığın, zarafe~, nezaketin, çalışmanın, hikmetin ve sanatın merkezi olarak faaliyet göstermişlerdir. Dini, dili, rengi, cinsi, düşüncesi ve ırkı ne olursa olsun muhataplarına insan nazarıyla bakan, insan olarak gördükleri kitlelere layıkıyla saygı gösteren tekkeler, uyguladıkları başarılı yöntemler sayesinde, birbirinden farklı toplulukları kendi etrafiarında toplamışlardır. 5 Osmanlı padişahlan Anadolu'da olduğu gibi Rumeli'de de tarikat şeyhleriyle yakın ilişki içerisinde olmuşlardır. Sağladıkları katkılarla derviş zümrelerinin Balkanlar'ı maddi ve manevi açıdan imar etmişlerdir, Gelibolu'da 767tı3'6S-1366 yılında kurulan Ahi Musa Zaviyesi, Murad-ı Hüdavendigar'ın Yegan Reis'e bağışladığı Malkara Zaviyesi, Abdal Cüneyd adına kurulan Dimetoka Zaviyesi, Gazi Süleyman Paşa'nın Ezine fethinde büyük rolü olan Ahi YCınus adına yaptırdığı zaviye, derviş zümrelerin Şumnu, Varna ve Dobruca'nın fethinde aynadıkları rolden dolayı kendilerine buralarda inşa edilen zaviyeler, Sarı Saltuk'un hizmetleri, bölge halkları­ nın gönüllerini fetheden Seyyid Ali Sultan adına Dimetoka'da kurulan zaviye bu gerçeğin en açık örnekleridir.6 Boş • arazileri işleyen ve tekkelerini ilim, kültür ve sanat merkezi haline merkezlerinin zamanla kendi isimleriyle anılmasına yol açmışladır. Şeyhler Köyü, 7 Dervişler Köyü,8 Tekke Mahallesi,9 getiren derviş gurupları, yerleşim 5 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 6 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, Gostivar şehrinden S km. Uzaklıkta Vardar nehrinin kaynadığı yerdir. Bugünkü ismi Vrutok'tur, içinde ise eski ismini "Şeyhler" taşıyan bir mahalle 7 Makedonya'nın s. 286. s. 76. vardır. BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR 191 Dedeköy10 gibi yerleşim yerleri bu iddiamızın bariz örnekleridir.U Faaliyetlerine bakıldığında, bu şeyh ve dervişler sadece derviş kimliği taşıyan manevi şahsiyetler değil, aynı zamanda toprağı işleyen, köy kuran, sanat ve ilimle _ iştigal eden şahıslar olarak da karş~za çıkmaktadırlar.U Tekkelerin Balkanlar'daki en önemli fonksiyonu, birer eğitim ve kültür ocağı olarak faaliyet yürüt!l1eleridir. Diğer İsl3..mi eğitim kurumlan yanında tekkelerin öncelikli bir yere sahip olduğu bariz bir şekilde görülmektedir. Sayın Metin İzeti'nin yaptığı araştırmaya göre; tekkeler, medreseler, mektepler ve camiler Balkanlar'da İsl3..mi eğitim ve kültürün nüvelerini oluş­ turmaktadır. Osmanlı döneminde eğitim kurumu olarak faaliyet gösteren tekke, medrese ve mekteplerin Balkan ülkelerine göre dağılımı şu şekildedir: Bosna Hersek'te; 75 tekke, 76 medrese, 874 mektep, 2 darü'l-kurra, 2 rüşdiye ve 6 kütüphane. Arnavutluk'ta; 144 tekke, 28 medrese, lll mektep. Kosova'da: 24 tekke, 15 medrese, 26 mektep. Makedonya'da; 77 tekke, 67 medrese, 152 mektep, 5 kütüphane, 4 darül- kurra.Sırbistan'da; 80 tekke, 68 medrese, 121 mektep, 4 darü'I-kurra. 13 Kuruian tekkeler, yeni fethedilen yerleri şenlendirmek, askeri sevk ve idareyi kolaylaştırmak, iç ve dış ticaret engellerini ortadan kaldırmak, fikir ve mal naklini sağlamak, ümitsizlere kurtana eli uzatmak gibi sosyal hayatı kuvvetlendirrnek ve İslam dinini ulaşabildikleri yerlere kadar götürmek gibi gayelerle mühim noktalarda vazifelerini sürdüı;.ıp.üşlerdir. Psikolojik ve tıbbi sorunlara varıncaya kadar Anadolu'da olduğu ğibi Balkanlar'da da geniş bir hizmet sahası olan tekkeler okul, hastane, spor yeri, dinlenme yeri, güzel sanatlar merkezi, edebiyat ve zikir mekanı olarak faaliyet göstermiştir. 14 Pirlepe'den birkaç kilometre uzaklıkta bir köy. Kalkandelen Harabati Baba Bektaşi Tekkesi civarındaki mahalle. 10 Makedonya Radoviş şehrinden 7 km uzaklıkta bir köy. Tüxkler bu köyü 1955 yılında boşaltıp Tüxkiye'ye göç ettikten sonra köye yerleşen Hıristiyan ahali bu köyün ismini değiştirmiş ve Radanya ismini vermiştir. 11 Ömer Lütfi Barkan, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler, İsti.lka Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", Vakıflar Dergisi, Sy. II, Ankara 1964, s. 303. 12 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 47. 13 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 118. 14 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 266. 8 9 192 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNGE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR Tekkeler bir sosyal yardım kurumu olarak faaliyet gösterdiklerinden fakir, düşkün, miskin, yetim ve kimsesizlerin devamlı uğrayıp ihtiyaçlarını · temin ettikleri yerler olarak halkın sempatisini kazanmışlardrr. Balkanlar'daki büyük tekkelerin hemen hepsinin yanında ücretsiz yemek verilen imaretler vardır. Bazen tekke şeyhleri, yöneticiler nezdindeki imtiyazlarını kullanarak belirli sorunlarının çözülmesinde yardımcı olmuşlardır. Kalkandelen yöneticisi Abdurrahman Bey zamanında (19. yüzyıl), Harabati Baba tekkesi postnişini Adem Baba, halkı fakir olan Perşevce köyünden vergi alınmama­ sını Bey'e rica etmiş ve Abdurrahman Bey bunu kabul etmiştir. halkın Değişik sebeplerden bunalıma giren veya ruh hastalıklarına kapılan insanlar, tekkeleri dertlerine deva olan yerler olarak görmüşlerdir. Mulla Mustafa Başeski, kendisinin Saraybosna Hacı Sinan tekkesi şeyhi Hacı Muhammed' den ruh hastalarını tedavi etmekte kullanılan metotları öğrendiğini ifade etmektedir. Şeyhlerin ve dervişlerin kendi el emeğiyle geçinmeyi prensip edinip, tekkelerinde mesleklerini icra ettikleri ve bu şekilde halka yardım ettikleri de olmuştur. Mesela, Arnavutluk'un Peşkopeja ve ilbasan Kadiri tekkeleri, dericilik yapmaktaydılar. 15 Tarikatlar müntesiplerine sağladığı ruhi terbiye ve tezkiyenin yanı sıra onlara çeşitli sanat dallarında yetişme imkarn vermiştir. Yüksek duygu ve düşünce zemini olan~kkelerde birçok ilim, fikir ve sanat erbabı yetişmiştir. Balkanlar'ın genelinde şeyh ve dervişlerin sanat dallarından en çok ilgi gösterdikleri alan, şiirdir. Zamanla bu bölgelerde yaşayan dervişler bir yandan toplumsal hayatill sıkıntılarını ifade eden, diğer yandan da sanatsal değerleri olan bir tekke edebiyatı geliştirmişlerdir. . Osmanlı yönetimi kurulduğu dönemlerden itibaren Bosna-Hersek, Subistan, Makedonya, Kosova ve Arnavutluk'ta birçok mutasavvıf-şair yetişmiş ve eserleriyle Türk edebiyatında önemli yer işgal etmişlerdir. Sufi şair­ . lere örnek olarak şu isimleri sualayabiliriz: Üsküplü Mevlana Atai (ö. 1512), II. Bayezid devri şairlerinden Zari, İsa Bey medresesi müderrisi ve Mevlevi dervişi İshak Çelebi, 16. yüzyılın başlarında Üsküp, Selanik ve Priştine'de 15 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 292. BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR 193 kadılık vazifesinde bulunan ve şürleriyle meşhur şair Harevi, Manastırlı CeIili Çelebi, La'll, Kalkandelenli TulCıi, Sucıldi, Prizrenli Sılzi Çelebi (ö. 1524), Kantlni dönemi şairlerinden Şem'i, Prişti.neli Mesihi (1470-1513), Ahmed Şair, Muhammed Arşi, Bektaşi şairlerden Gurbi Dede, Saraybosnalı Şeyh Kaimi, Ujiçeli Alauddin Ali, Ahmed İbn Abdullah el-Bosnevi (ö. 1575), Ali Paşa Varvari (ö. 1647), Derviş Paşa Bayezicioğlu (ö. 1603), HasanKaimi (ö. 1691), Nergisi (ö. 1630), Ali Dede Bosnevi (ö. 1598), Hasan Kafi Ak.hisari (ö. 1616) zikredilebilir. 16 Bu temel tespitleri ortaya koyduktan sonra tebliğiinde Arnavutluk, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya ve Sırhistan özelinde Balkanlar'da faaliyet yürüten tarikatların konumlarını ve ilgili tarikatiara ait tek.keleri ele alacağım. 1. Arnavutluk'ta Tasavvufve Tarikatlar 1.1. Arnavutluk'ta Bektclşiyye Bektaşi tarikatı açısından Balkanlar, birinci derecede önem taşımış ve taşımaktadır. Bundan dolayı Balkanlarda yaşayan halkın mensup olduğu mevcut tarikatların arasında Balkan sakinlerinin kültürel, sosyal ve siyasal yaşamışında Bektaşiliğin özel bir konumu vardır. özellikle Arnavutlar üzerinde Bektaşllerin tesirleri çoktur ve başlı başına· bir araştırma konusudur. Bektaşiliğin Balkanlar'a yerleşmesinin iki yönden ş<jz konusu olduğunu söylemek mümkündür. · <; Birincisi, 13. yüzyılın başlarında Osmanlı'nın bu bölgelere henüz gelmeden önceki seyyah dervişlerin boş ve tenha arazilerde yerleşip tekke ve zaYiyelerini inşa etmesiyle olmuştur. Bu şekilde İslam'ın rnisyonerliğini yapan şahsiyetlerin başında hiç şüphesiz San Saltık yer alır. 12. yüzyılda Güneydoğu Avrupa'mn birçok ülkesinde faaliyet gösteren, kahramanlığı ve veliliği hakkında bir hayli efsanevi rivayetler nakledilen Sarı Saltık'ın varlığım ve faaliyetlerini ancak mahalli ananeler, şifahi rivayetler, mezar ve türbelerden öğrenmek~eyiz. Onun gerçek bir şahsiyet olmayıp bölgede iki asır boyunca faaliyet göstermiş bütün sılillerin tecrübelerinin bu isimde toplandığı­ m söyleyerıler de vardır. Bundan dolayıdır ki bölgede faaliyet göstermiş deği­ şik tarikatlar ve tek.keler onu kendi aralarında göstermeye çalışmışlardır. 16 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 293-295. OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 194 bir gerçektir ki Sarı Saltık, Bektaşiler arasında en çok şöhret kazanmış ve Balkanlar'da yaşayan halk arasında Bektaşi tarikatı ile özdeşleşmiş­ tir. Ancak şu Bektaşiliğin Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sırbistan, Kosova ve Makedonya'ya yayılmasının ikinci yönü Osmanlı'nın bu yerleri tamamen fethetmesinden sonra peyderpey ve değişik vesilelerle gelen Bektaşi babalarırun aracılığıyla olmuştur. Bu erken Bektaşilik yolunun en ünlü misyonerlerinden biri olan Seyyid Ali Sultan Doğu Yunanistan, Doğu Bulgaristan ve Güney Romanya'-da vaaz ederek insanlara İslam'ı ve Bektaşiliği anlatmıştır. 17 Seyyid Ali Sultan Yunanistan'uı Dirnetoka şehrine yerleşerek orada kendi adıyla anılacak've şöhreti Balkanlar'ın dört tarafına yayılan bir dergah kurmuştur. 18 Kızıl Deli adıyla da bilinen Seyyid Ali Sultan, Vi~derüya­ larında kendilerine Resuluilah (s.a.v.) tarafından kılıç kuşandıracak olan Hacı Bektaş-ı Veli'ye gitmeleri söylenen, Kırk Kahraman'dan biri olarak tanıtılır. Seyyid Ali Sultan'ın Dirnetoka'da kurmuş olduğu tekke zamanla Hacı Bektaş'taki Pir Evi'nden sonra ikinci büyük tekke mevkiine yükselmiştir. Daha sonraları ·,bu tekkeden Balım Sultan, V ahdeti Dede, Sadık Abdullah Baba gibi Bektaşi büyükleri yetişmiş ve Bektaşttiği tüm Balkan Yarımadasına yaymışlardır. Bektaşiliğin fetih topraklarında yayılmasırun üçüncü nedeni Yeniçeri ve Bektaşi ilişkisidir. Bu ilişki gereği Yeniçerilerin gittiği her yere Bektaşilik de gitmiştir. 19 Bölgede değişik zamanlarda hizmet etmiş Bektaşi büyüklerinin Michael Kiel, "Sarı Saltık ve Erken Bektaşilik Üzerine Notlar", Türk Dünyası Dergisi, yıl2, II, 19, Aralık 1980, s. 25. 18 Bugün Didymoteithon veya Dimetoka adıyla arulmakta olup Türkiye sınırına yakın ve Edirne'nin 40 km. Güneyinde, Uzunköprü'nün 20 km. batısında bulunan Dirnetoka, Osmarılı Rumeli'sinin önemli merkezlerinden biridir. Osmanlı hakimiyeti döneminde bir ilim ve kültür merkezi olan Dimetoka'da Osmanlıların kurduğu ilk sosyal ve dini kurum, Abdal Cüneyd Zaviyesidir. Aynı zamanda Dimetoka'nın 32 km. batısında, Bektaşiliğin ikinci Piri olan Balın Sultan'ın yetiştiği tekke olarak bilinen Seyy:id Ali Sulltan (Kızıl Deli) Tekkesi mevcuttur. 19 Yeniçerilik ile kader ortağı olan Bektaşiliğin ne zaman içiçe girdikleri, bu kaynaşmanın ne zaman olduğu tarihçiler arasında sürekli bir tartışma konusu 17 Araştırmalan BALKANLAR'DA TASAVVUF vE TARİKATIAR 195 ve türbelerine Bektaşi tekkelerine Balkanlar'ın her tarafında rastlamak mümkündür. Ancak Arnavutlar'ın çoğunlukta olduğu bölgelerde daha yaygın oldukları da bir gerçektir. 20 Osmanlı'nın Arnavutluk'a yerleştiği ilk dönemlerde Bektaşi tarikatına ve tekkelerine ait izlere rastlarımamaktadır. Bektaşi tarikatının sistematik bir şekilde teklee kurmaları ve tarikat olarak faaliyet göstermeleri, 1790-1822 yılları arasında Güney Arnarutıuk'ta bağımsız hareket eden ve kendisi de Bektaşi olan Tepedelenli Mehmet Ali Paşa'nın yönetimi zamalıında olmuş­ tur. 18. asrın sonlarına doğru zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar üzerindeki etkisi daha da azalmaya başlamıştır. Doğan otorite boşlu­ ğundan istifade eden bazı idarecilerin Yeriiçeri nefyini bahane ederek Osmanlı-Bektaşi ihtilafını körüklemeye, Bektaşi tekleelerini kendi amaçları doğ­ rultusunda kullanmaya, onları isyan hareketleri için merkez edinmeye "Q~şla­ dıklarını görmekteyiz. Devrin Kalkandelen idarecisi Recep Paşa'nın başlattığı isyan hareketinde, Bektaşi Harabati Baba Tekkesini üs olarak kullandığı, oğlu Abdurrahriıan Paşa (ö. 1254/1838) zamanında bu durumun devam ettiği kaydedilmektedir. Tepedelenli Mehmet Ali Paşa (ö. 1238/1822) zamanında, Bektaşilik Güney Arnavutluk'ta çok geniş bir çevreye yayılmış, onun talimatıyla Müslüman olup itaat eden Himara köylerinde 1 Bektaşi tekleeleri açılmıştır. İşkodra bölgesinde ise Buşatlı Mustafa Paşa, kendi bölgesindeki Bektaşileri Tepedelenli Mehmet Ali Paşa için çalıştıkları gerekçesiyle sürdürmüştürY ;ı Yeniçeriliğin kaldırılmasıyla, özellikle Arnavutluk, Makedonya ve Kosova sınırları içerisinde bulunan Bektaşi tekleelerinin en az üçte biri zarar görmüş olsa bile, Arnavutluk'ta Bektaşilik adına en çok teklee bu dönemden olmuştur. Tarihi rivayetler aksini ortayakoysa da Hacı Bektaş-ı Veli hala Yeniçeri gibi gösterilir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin doğrudan ·yeniçerilikle bir ilgisinden ve onlara "ak börk" giydirmesinden söz edilemez ise de menkıbeler "ak börklü" askerlerin onun tarafından kutlulandıklaruu ve kendilerine "yeniçeri" adının verildiğini anlatırlar. Bkz. Ethem Ruhi Fığlalı, Alevilik-Bektaşilik, Ankara 1991, s. 154. 20 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 236-237. 21 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 247-248. Ocağı'Illİı. kurulmasıyla doğrudan ilgiliymiş OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 196 sonra yapılmıştır. Ancak bu tarihten sonra, Arnavut Bektaşileri daha önceden hiç görülmemiş bir biçimde Türk karşıtı olmuştur. 1878 yılında Prizren'de kurulan "ulusal bağımsızlık hareketi"nin başına Arnavutluk'un köklü Bektaşi ailelerinden birine mensup olan Naim ve Sami (Şemsettin Sclıni) Beylerin ağabeyi olan Abdül Fraşui seçilmiştir. Böylece Bektaşiler Arnavut Ulusal Hareketi'nin çekirdek kadrosuna oluşturmuşlardır. Hatta babalar milliyetçilik akımının köylere taşınması ve yaygınlaştırılrnasında öncü rol oynamışlardır. Osmanlı'ya karşı ilk çeteyi kuran Melçan Tekkesi postnişini Hüseyin Baba . olmuştur. Osmanlı kuvvetlerinaen kaçan ve tekkesine sığınan askerlere yardımcı olmuş ve takipten kurtulmaları için derviş kıyafetleri ve- . rilmiştir. 1826'dan sonra Arnavutluk Bektaşiler için bir sığınak bölgesi olma özelliğini kazanmış ve Bektaşiler Arnavutluk'ta rahatlıkla faaliyetlerini yürütmüşlerdir. Osmanlı'nın son yıllarında oldukça faal olan Arnavut Bektaşileri bir Bektaşi Devleti kurma düşüncesine bile kapılrnışlardır. Ancak Bektaşiliğin özellikle Güney Arnavutluk'taki gelişimine karşın tamamen Sünni çizgide olan tarikatlar da Kuzey ve Orta Arnavutluk'ta güç kazanmış­ tır.22 Bektaşiler'in Kuzey Arnavutluk'ta en kalabalık oldukları bölge Akçahisar (Kruja) idi. Şehir merkezlerinin hemen hemen tamamı Bektaşiydi. Kırsal yerlerden Çermenika ve Martenesh bölgesinde de Bektaşiler ekseriyetteydi. Tiran'daki Müslümanların büyük bir kısmı, İlbesan'ın ise üçte biri Bektaşiydi. Güney Arnavutluk'ta da Malakastra ve Tomor Bölgesi'nde halkın tamamı Bektaşiydi. Ergeri, Leskoviku, Delvina, Premeti ve Tepedelen'deki Müslümanların büyük bir kısmı; Premeti nüfusunun dörtte üçü Bektaşiydi. Kosova ve Makedonya'da, bilhassa Prizren, Üsküp, Tetova ve Kırçova'da ise bir hayli taraftarı mevcuttu. Güney Arnavutluk'taki Bektaşi Tekkeleri'nden en önemlisi Frasheri'deki Şeyh Nasibi Türbesi'ydi. Pristha'da 1860 yılında kurulan tekke ise bütün Arnavutluk'un en zengin tekkesi olarak bilinmektedir. Yeniçeriliğin kaldırılmasıyla sova görmüş, 22 özellikle Arnavutluk, Makedonya ve Koiçerisinde bulunan Bektaşi tekkelerinin en az üçte biri zarar diğerleri kapanmış, zengin vakıfları devletleştirilıniş, mürid ve mün- sırurları İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 253. BALKANLAR'DA TASAVVUF VE.TARiKATLAR 197 tesipierin kafası karışmıştı. II. Mahmud tarafından Türkler için düşünülen bu durumun, diğer kavimler için getirisi ve götürüsü pek hesaplanmamış görünmektedir. Bu tarihten sonra Arnavut Bektaşileri, daha önce hiç görülmemiş biçimde "Türk karşıtı" olmuştur. Sultan Abdülmecid, kendi zamanında tenkilden kaçındığı gibi Bektaşilere dakunulmaması için emirler vermiştir. Sultan Abdülmecid ise ardı ardına paUak veren isyanlar nedeniyle Bektaşilerden şüphelenrniş, özel görevliler göndererek tekkeleri ve sayılanyla ilgili araştır­ ma yaptırmış, ancak her hangi bir fiili tedbir aldırmamıştır. ı II. Abdülhamid şüphelerinde haklı olmalıydı ki l878'de "ulusal bağım­ hareketi" adı altında Prizren'de gerçekleşen toplantırıın başkanlığını, ülkenin köklü Bektaşi ailelerinden birine mensup Abdul Fraşeri üstlenmiştir. Böylece Bektaşiler, Arnavut ulusal hareketinin çekirdek kadrosu haline gelmiştir. Hatta "Babalar", milliyetçilik akımının köylere taşınması ve yaygınlaş­ tırılmasında öncü rol oynamışlardır. Osmanlı'ya karşı ilk çeteyi Melsan Tekkesi'nde Hüseyin Baba oluşturmuştur. Fraşeri, kollu kuvvetlerinden kaçan ve tekkesine sİğınan çetecilere yardımcı oluyor,23 takipten kurtulabilmeleri için postnişln Abidin Baba derviş kıyafetleri temin ediyordu. sızlık Asrın sonlarına kadar Arnavutluk'un kurulması için savaşan "Milliyetçi Bektaşller", 20. yüzyılda Arnavutluk çerçevesinde çalışan "Ulusal Bektaşiliğe" dönüşecektir. isyanları tasvip etmeyen Boşnak, Pomak, vb. diğer milletler Arnavutlardan, dolayısıyla da Bektaşilik'ten soğumuştur. Bu olaylar sonuç olarak Bektaşllerin taraftar kaybetmesine V'e zayıflamasına yol açacaktır. Yine de bu yıllarda bölgede kırk üç Bektaş! Tekkesi olduğu bilinmektedir.24 Arnavutların mevcut olan ·esneklik, Bektaşilik'teki heterodoksi ile bağdaştırılmış ve birbirine uyum sağladıklan söylenmiştir. Aynı zamanda Arnavutların Bektaşiliğe girmeleriyle, eski inançlarından fazla uzaklaşmaları gerekınediği de ifade edilrniştir. 25 din! hayatında Bu tek.ke 1835'te kurulmuş ve daha sonra ArnavuJuk topraklarında en saygın tekketerden birisi olmuştur. 24 Hür Mahmut Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (19. Yüzyıl), İnsan Yayınları, İstanbul2003, s. 47-49. 25 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 253. 23 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 198 Arnavutluk'ta kurulan Bektaşi tekkelerinin isimlerini yabiliriz: ı. şu şekilde sırala- Kruva/Akçahisar Hacı Yahya Baba Tekkesi: 1717 2. Akçahisar Fushekruya Bektaşi Tekkesi: 1790-İbrahim Şernimi Baba 3. Berat/Arnavut Belgrad'ı Baba Aliço Tekkesi: 1826-Baba Aliço 4. Berat'ın Prişta Köyü Bektaşi Tekkesi: 1810-Baba Tahir S. Elbasan/İlbasan Cefai Baba Tekkesi: 1800-Cefai Baba 6. tlbasan Martaneş Bektaşi Tekkesi: 1898-Hüseyin B~ba 7. Fraşıri Nasibi Tahir Baba Tekkesi: 182S-Nasibi Tahir Baba 8. Gjirokaste~~Ergiri Asım Baba Bektaşi Tekkesi: 1780 Osküdarlı Asım Baba 9. Ergiri Baba Haydar Bektaşi Tekkesi: 19. yy. -Baba Haydar Plaku 10. Ergiri ·Baba Musa Bektaşi Tekkesi: 1880-Baba Musa ll. Berat'ın Glava Bölgesinde İsmail Baba Tekkesi: 1883-İsmail Baba 12. Baba Kamber Bektaşi Tekkesi: 1890-Baba Kamber 13. Tepedelen Koştan Köyü Bektaşi Tekkesi: 14. Kolopya'nın Kesandre Köyü Baba Horasani ıs. Şemberdheny Bektaşi Tekkesi: 16. Kuç Köyü Bektaşi Tekkesi: Hacı 1810-Sadık Baba Baba Horasaru Tekkesi: 18SO- 1863-Baba Mustafa 1878-Kasım Baba 17. Leskovik şehrinde Baba Abidin Bektaşi Tekkesi: 1887-Baba Abidin Leskoviku 18. Korça/Göriçe Melçan Hüseyin Baba Bektaşi Tekkesi (Büyük Tekke): ısıs­ 19. Korça/Göriçe Turan Bektaşi Tekkesi: 1827-İlbasanlı Salih Baba 20. Durballı Tekkesi: 1480-Durballi Sultan26 1.2. Arnavutluk'ta Halvetilik Bosna-Hersek, Sırbistan, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk'taki Halvetllik, daha çok şehirlerde ve şehirlere yakın olan köylerde yerleşmiştir. Ehl- 26 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 249-252. BALKANJ.AR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR 199 i Sünnet ve· şeriatın prensiplerine çok önem veren Halvetiler, Balkanlar'da idarecilik yapan valiler, paşalar ve beylerden değişik şekillerde destek ve yardım görmüşlerdir. Halvetllerin öğretileri, ulema kesimi arasında da oldukça etkili olmuştur. Balkanlar'daki Halvetiyye şeyhlerinden birçoğu, tekkedeki şeyhliğin yanında medreselerde de ders vermişlerdir. Ujice Halvetl tekkesi örneğinde, bazı Halveti tekkelerinde hadis ve tefsir dersleri okutulmuş, bölge vaizleri buralardan ders almışlardır. Halveti tekkeleri aynı zamanda birer edebiyat merkezi olarak birçok şair yetişmesine ev sahipliği yapmıştır. 27 Halvetiyye'nin Balkanlar'da yaygın kollarından biri olarak Sünbüliyye, Muslihuddin Efendi tarafından Mitrofiça'ya getirilmiştir. Siroz, Timeşvar, Belgrad ve Visoko gibi kasabalarda yaygınlaşan Sünbüliyyenin Hasan Adli vasıtasıyla Mora'ya ulaştığı görülmektedir. Merkez Efendi'nin Yanya'ya gönderdiği Yakup Girmaru halk arasında saygın bir yer edinmiş ve Merkez Efendi'nin ardından İstanbul'a dönerek asitane postuna oturmuştur. Aslen Alacahisarlı olan Necmettin Hasan Efendi, Yakup Girmani'den hilafet aldıktan sonra bir süre Bulgaristan'ın Sofya sancağına bağlı Samakov'da, bir süre de Mısır'da faaliyette bulunmuştur. İstanbul dışında bulunduğu bir esnada, Bursalı Şuhudi Mehmet Efendi de asitane postunda vekaleten hizmette bulunmuştur. Necmettin Hasan Efendi'nin oğlu Hasan Adli Efendi de bir müddet Yanya'da irşad vazifesi yapmış ve Siroz'da zaviye açmıştır. Dimetoka, Yanbolu, Filibe, Niğbolu, Lofça, Yenice-i Karasu, Drama, Siroz, Nevrekop, Usturumca, İnebahtı, Avlonya 've Selanik civarında Sünbüli asitanesine ait vakıf arazileri bulunmaktadır. B~anlar'da bazı Sünbüli dergahlarının zamanla Sinani ve Cerrahi gibi diğer Halveti kolları ile kaynaştığı da görülmektedir.28 Şeyh Halvetiyyenin Ramazaniyye kolu, Balkan coğrafyasında günümüzde de irşad hizmetlerini idame ettiren, Balkan yarımadasınırı tekke adedi ve müntesibi açısından en yaygın tarikatıdır. Ancak günümüzde Rumeli meşayihi, tarikatlarını Ramazaniyye'ye değil ana kol olan Ahmediyye veya Yiğitbaşiyye şeklinde adlandırmaktadır. 27 izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 192. Semih Ceyhan, Oç Pirin Mürşidi Köstendilli Ali Aliieddin el-Halveti ve Telvihtit-ı Sübhaniyye, İSAM Yayınları, İstanbul2011, s. 85. 28 OSMANLI iLiM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 200 Günümüzde Arnavutluk Tiran'da Ramazaniyye tek.kesi olarak faaliyetlerine devam eden şeyh Ali Pazari Dergah'ının hazuladığı Arnavutluk Tekkeler listesine göre, geçmişte faal olan 343 tek.kenin 279'u Halvetiyye-yi Ramazaniyye'ye aittir. Balkanlar'da Ramazaniyye asitanesi konumunda olan Kosova Prizren'deki Saraçhane Tek.kesi ve bu tekkeye bağlı Kosova ve Makedonya' daki Ramazaniyye dergahlarının çokluğu, tarikatın yaygınlığmın bir kanıtıdır. 29 Rumeli coğrafyasında Ramazaniyye, Edirne'de Mestçizade Tek.kesi'nde Mes\çi Ali RUmi, Mestçizade İbrahim Efendi vasıtasıyla intişar ederken, Mestçizade İbrahim Efendi'nin halifesi Debbağ Ali Rfuıılnin tarikatı Filibe'ye taşıması ile ~dirne'den Batı Rumeli'ye intikal etmiştir. Arnavutluk'ta Ramazaniyyenin intişarı öncelikle Şeyh Hüseyin Rumi Serez'nin bu bölgelere gönderdiği halifeler vasıtasıyla sağlaruruştır. Bu halifeler şunlardır: Tiran Ramazam Tek.kesi'nin kurucusu Şeyh Ali Pazari, Delvina Tekkesi'nin kurucusu Şeyh İbrahim ve Çaya'daki tek.kenin kurucusu Şeyh Ali Çobani. Günümüzde Arnavutluk'ta Ramazaniyye'nin merkez dergahı konumunda olan tek.ke, Hüseyin Serezi'nin halifesi Şeyh Ali Pazari tarafından ıs. asrın ortalarinda inşa edilmiştir. 30 Tiran Şeyh Ali Pazari Tek.kesi'nin hazırladığı listeye göre Arnavutluk coğrafyasında tarih boyunca açılmış çeşitli tarikatiara aiit tekke sayısı 343'tür. Rarnazaniyye dergahlarının adedi ise 279'dur. Çoğunluğu Halveti olmak üzere muhtelif tarikatların şeyhlerine ait 24 müstakil türbe vardır. Halvetiyyenin Hayatiye kolu 5, Gülşeniyye kolu 3; Rıfaiyye ı4, Kadiriye 5, Celvetiyye 3, Sa'diyye 5, Ticaniye 2, Melamiyye ı tek.kede temsil edilmiştir. Rarnazaniyye dergahları~ Arnavutluk'taki şehirlere göre dağılımı şöyledir: Tiran: ı9 tek.ke, Shijak: ı tek.ke, Berat: ı6 tek.ke, Bilisht: 9 tek.ke, Bulgize: 8 tekke, Devline: 8 tek.ke, Diber: 14 tek.ke, İlbasan: 3 tek.ke, Fier: 2 tekke, Gjirokaster: 3 ı tekke, Kaladodes: ı tekke, Kavaje: 1 ı tekke, Kelcyre: ı tekke, Konispol: ı tekke, Korce: 4 tekke, Kurvelesh: 5 tekke, Leskovik: 6 tek- 29 30 Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. llO. Ceyhan, Köstendi/li Ali Alaeddin, s. 156. BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR 201 ke, Lwna: 33 tekke, Mallakaster: ı ı tekke, Permet: 3 tekke, Shkoder: 1 tekke, Tepelen: 59 tekke. 31 Hayatilik Ohri, Kırçova, Struga, Manastır, Zayas, İştip, Ergirikasrı Kastoria, Tiran, Korce, İlbasan, Tepedelen, Permeti, Progri, Shengeri, Bilisht ve Leskovik gibi Balkan Arnavutlarının yaşadığı şehirlerde temsil edilmiştir. 32 Ohri ve Kırçova şehirlerinde bulunan Hayatiyye tekkelerinin şeyhle­ rinden bazıları aynı . zamanda medresede müderrislik yapmışlardır. Kırçova Hayatiyye tekkesinin kurucusu Şeyh Adem, Pir Mehmed Hayati'ye intisap etmeden önce müderristi. Ohri'den hilafetnameyle döndükten sonra kendisine ilk intisap ederıler talebeleri olmuştur. Ohri Hayatiyye asitanesinde postnişirılik yapan Şeyh Abdülkerim'in Ohri'de bulunan darü'l-huffazda hafızlara tecvid dersleri verdiği rivayet edilmektedir.33 Tiran'da Ramazaniyye'nin asitanesi konumunda olan Şeyh Ali Pazari Tekkesi'nin hazırladığı Arnavutluk'taki tekkeler listesine göre Hayatiye beş tekkede temsil edilmiştir. Tiran-Petrele'de bir, Bilisht'te iki; Gjikorokoster'da bir, Korce'de bir tekke vardır. 34 Cerrahiyye'nin intişarında, Rumeli'nin muhtelif bölgelerinde kurulan tekkeler önemli rol üstlenmişlerdir. Tekirdağ'daki Kolsuz Baba, Kırk.lar, Perşembe ve Mürefte tekkeleri; Edirne'deki Yeni Tekt<e, Mora'daki Halveti Şeyh Ali Efendi, Kalavurta, Değnekli Hızır Baba, Trapoliçe, Anadolu, Balya Barda tekkeleri; Selanik'te Üç Lüle, Serez tekkeleri; Girit-ıtesma'da Sırrı Baba Tekkesi; Şumnu Tekkesi, Yanbolu Tekkesi ve Üsküp'teki Adem Baba Tekkesi'nde, Makedonya'daki Radoviş ve Koçana kasabalarındaki dergahlarda Cerrahiyye şeyhleri irşad hizmetinde bulunmuştur. Günümüzde Sırbistan'ın Sancak bölgesine bağlı Nova Pazar'da bir Cerrahiyye zaYiyesi irşad hizmeti vermektedir.35 31 Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 161. Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 217. 33 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 272. · 34 Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 220. 35 Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 200. 32 202 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR Debbağ Ali Rumi'nin halifesi Lofçalı Fazıl Ali Rumi ile tarikat Lofça'ya intikal etmiştir. Lafçalı'nın halifesi Şeyh Hüseyin Serezi'nin Serez'deki irşat faaliyetleri ile 17. asrın sonuna değin tarikat Edirne-Lofça-Serez üçgenindeki Batı Rumeli coğrafyasında intişar etmiştir. Tarikatın tüm Balkan illkelerine yayılması ile Serez merkezli olmuştur. Debbağ Ali Rumi'nin halifesi Fazıl Ali Lofçavi'nin Lofça'daki, onun halifesi Köstendilli Ali Alaeddin Efendi'nin Köstendilli'deki, Fazılzade Abdullah Efendi'nin halifesi Hacı Muharnmed))obniveci'nin birçok halifesinin Dobniçe, Radomir, Samokov ve Nevrekop'taki faaliyetleri, günümüzde Bulgaristan sınırlan dahilinde bulunan şehir ve kasabalarda tarikatın yaygınlaş­ masını başlatmıştı~. Lofçavi'nin diğer halifesi Şeyh Hüseyin RUmi Serezi ile Memalik-i Aliye-i Osmaniyye'nin Rumeli'deki en önemli merkezlerinden biri olan Serez'e ulaşır. Hüseyin· Serezi, Ramazaniyye'nin Balkan coğrafyasında yayılmasında kilit şahsiyettir. Türbesi Serez'dedir. Hüseyin Serezi'den itibaren Ramazaniyye ağı 18. ve 19. asırda tüm Balkan şehirlerini kuşatmıştır. Serezi'nin kaynaklarda zikredilen alt halifesi vasıtasıyla tarikat Arnavutluk, Doğu Makedony.a ve Kosova'da intişar etmiştir. ·, Serezi'nin halifelerinden Şeyh Osman Baba, Kosova Prizren'de Saraçhane Tekkesinin kurucusu ve ilk postnişini olmuş ve Ramazaniyyenin Kosova'da intişarını sağlamıştır. Diğer halifesi Pir Mehmed Hayati, Ramazaniyye'nin Hayatiye şubesinin piri olup Makedonya Ohri'deki Hayatiye asitanesinin kurucusu olmuştur. Serezi halifelerinden Şeyh İbrahim Delvant, Arnavutluk'un güneyindeki Delvina kasabasında irşat faaliyetlerinde bulunmuştur. Sırhistan sınırındaki Yenitsa şehrinden olan Şeyh Hüseyin Yenicevi, Kosova ve Makedonya'da Hüseyin Serezi'den sorıra irşat faaliyetlerini sürdürmüştür. Serezi halifelerinden Şeyh Ali Çobani, Kuzey Arnavutluk'ta Tiran'a bağlı Çaya'da irşad hizmeti yapmıştır. Şeyh Ali Pazari ise Ramazaniliği Tiran şehir merkezine taşıyan zattır. 36 Hüseyin Serezi'nin halifesi Şeyh Osman Prizreni vasıtasıyla ·Ramazaniyye tarikatı Kosova'ya ulaşmıştır. "Kutb-i Ru.m" lakaplı Şeyh Osman Baba Ramazaniyye'nin Kosova, Arnavutluk ve Makedonya şehirlerinde 36 Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 141-142. BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARİKAnA.R 203 müessir olmasında en önemli şahsiyettir. Günümüzde Balkan coğrafyasında faal olan Ramazaniyye tekkelerinin çoğu Kosova Prizren'deki "Saraçhane Tekkesi" adıyla da anılan Şeyh Osman Baba Asitanesi'ne bağlıdır. Özellikle Makedonya ve Arnavutluk'taki Ramazaniyye tekkelerinirı meşayi.hi Saraçhane Tekkesi'ndeki postnişinlerin halifesidir. Öte yandan Tiran Ali Pazar Telekesi de Saraçlıane Tekkesi'ne hilafetname vermiştir. ' Bulgaristan'daki Ramazaniyye Tekkeleri meşayıhının silsileleri, Lafçalı Fazıl Ali Rumi'ye; Kosova'dakiler Şeyh Osman Baba Prizreni'ye; Makedonya'dakiler Mustafa Koşarkavi ve Şeyh Osman Baba'ya; Arnavutluk'takiler Şeyh Ali Pazari, Şeyh İbrahim Delvina ve Şeyh Ali Çobani'ye dayan.ır. 37 Halvetiyye Arnavutluk'ta ilk dönemde en yaygın tarikatlardan biridir. II. Bayezici döneminde, 1490 yıllarında Korça'da Mirahor llvas Bey bir Halveti tekkesi yaptırmıştır. Tekke bölge halkının İslam'ı kucaklamasında önemli şekilde etkili olmuştur. 16. yüzyılda Halvetilik Delvina, Vlora (Avlonya), Berat (Arnavut Belgrad'ı) gibi Arnavutluk'un önemli merkezlerine yayılmıştır. 18. yüzyılda ise Makedonya ve Kosova'da oldukça etkili olan Halvetiliğin Karabaşilik ve Hayatilik ve on)ardan daha az etkili olan Sirıarulik kolları Prizren ve Ohri'deki merkezlerinden Arnavutluk'un dört tarafına yayılmış­ lardır.38 Orta Arnavutluk'un ikinci büyük şehri olan İlbasan'da üç Halveti tekkesi vardır. Bunlardan iki tanesi I. Dünya Savaşı'na kadar faaliyet gösterı, miştir. Halvetller Güney Arnavutluk'un birçok şehrinde de faaliyet göstermiş­ ti. Berat (Arnavut Belgrad'ı) şehrinde iki Halveti tekkesi vardı. Biri Hünkar Camii yanında bulunmaktaydı. Tekke 18. yüzyılın sonlarına doğru temelden onarılmıştır. II. Bayezici tarafından cami ile beraber yapılan tekke 1785 yılında Kurt Ahmed Paşa tarafından onarıldıktan sonra şeyhliğine de Şeyh Hasan getirilmiştir. 37 38 Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 142. İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 188. OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 204 Arnavutluk'ta faaliyet yürüten Halveti tekkelerinden isimlerini şu şekilde sıralayabiliriz: ı. önd~ gelenlerinin Has Karabaşi Tekkesi 2. Luma ve Nanga Halveti Tekkeleri 3. Aşağı Debre Halveti Tekkesi 4. Mat ve İşkodra Halveti Tekkeleri S. Tiran Şeyh Süleyman Halveti Tekkesi 6. \Tiran Şeyh Üveys Hayati Tekkesi 7. Halveti-Akbaşi Tekkesi 8. Avlonya Y~ub Efendi Tekkesi 9. Ali Cennet Gülşeni Tekkesi39 10. Korça'nın Bilişti köyünde bir Halveti-Hayati tekkesi ı ı. Aynı bölgede Progri köyünde bir Halveti-Hayati tekkesi 12. Pogradec'in Şengyergyi köyünde bir Halveti-Hayati tekkesi 13. Korça'da bir Halveti-Hayati tekkesi 14. Leskovça'nın güneyinde Leskovik'te bir Halveti Hayati tekkesi ıs. Pern;ıet'te bir Halveti-Hayati tekkesi 1.3. Arnavutluk'ta Kadirilik Kadirilik 19. yüzyılda Balkanlar'da kurduğu yeni tekkeler aracılığıyla huzarsuzluklarla sarsılan bölge insanına huzur vermeye çalışmış ve toplum tabakaları, değişik ırk ve anlayışlar arasındaki kopukluğu ortak bir zihniyet çerçevesi içinde yeniden bütünleştirmeye çalışmıştır. Bunun en iyi örneklerini Saraybosna Hacı Sinan Tekkesi, Mitroviçe Şeyh Abdülkadir Tekkesi, Priştine Şeyh Mehmet Sezai 'fekkesi ve Arnavutluk'ta Ahi-Kadiriliğe mensup dervişlerin toplumdaki yüksek mevkileri, teşkil etmektedir. 40 Arnavutluk'taki Kadiriler alıilikle sıkı ilişki içerisinde görülmekte ve ikisi birleştirilerek "ahi-kadirilik" olarak isirnlendirilmektedir. Arnavutluk'ta 39 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 189-192. 40 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 209. BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR 205 birçok meslek sahibinin Kadiri tarikatına mensup olduğu söylenmektedir. Mesela, dericiler, tüfenkçiler, terziler, yün ustalan Ahi-Kadiriler'dendir. İlbasan Tabaklar Tekkesi deri ustaları tarafından yapılmış ve iki yüzyıl - boyunca onlar tarafından maddi destek gö;müştür. İlbasan ve AhiKadiriliğin mevcut olduğu diğer yerlerde zikredilen mesleklere çıraklar katı­ lırken ve kalfalar usta olurken 1;<uşak (şedd) kuşatılır ve bey' at edilirdi.4 1 Arnavutluk'ta faaliyet yürüten belli başlı Kadiri tekketerini .şu şekilde sıralayabiliriz: ı. Şeyh Mehmet Efendi Tekkesi 2. Tabaklar Tekkesi 3. Tiran Kadiri Tekkesi 4. Debre Kadiri Tekkesi42 1.4. Arnavutluk'ta M evievilik Beş -yüz yıllık geleneğe sahip olan Saraybosna Mevlevihanesi'nde Mesnevi okutma geleneği devam etmekte, çok sayıda Bosnalı Mevlana aşığı münevver, şair ve devlet adamını bünyesinde barındırmakta, Türk-İslam kültürünün neşrinde görünmeyen gücünü muhafaza etmektedir.43 Selanik Mevlevihanesi, Üsküp Mevle:vihanesi, Rumeli Yenişehir (Larissa) Mevlevihanesi (Yunanistan), Vidin (Vodine) Mevlevihanesi (Bulga{1 ristan), Serez Mevlevihanesi (Yunanistan), Niş Mevlevihanesi (Sırbistan), Sakız Mevlevihanesi (Yunanistan), Midilli Mevlevihanesi (Yunanistan), İlbesan Mevlevihanesi (Arnavutluk), Filibe Mevlevihanesi (Bulgaristan), Peçoy (Peç) Mevlevihanesi (Macaristan), İpek Mevlevihanesi (Kosova), Mevlevihanesi (Sırbistan) Balkanlar'ın belli başlı Belgrad mevlevihaneleridir.44 41 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 209. 42 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 208-209. Mevlevi şeyhleri yanında birçok Bosnalı alim ve fazıl kimseler de camilerde ve başka hususi mahallerde Mesnevl okutınuşlardır. (Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuj, s. 46.) 44 Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuj, s. 46-47. 43 206 OSMANU İLİM, DÜŞÜNCE·ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR nbasan Mev!evi ZaYiyesi ile Petrela Mevlevi ZaYiyesi Mevleviliğin Arnavutluk'taki iki önemli zaviyesidir. Diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi Arnavutluk'ta da Mevlana ve Mesnevi'nin özel bir yeri vardır. Osmanlı ve Osmanlı sonrası dönemde birçok Arnavut şairi Mevlana ve Mesnevfden etkilenerek şür yazmıştır. Arnavutların en büyük şairlerinden biri olan Naim Fraşeri (1846-1900) Mevlana Celaleddin Rılmi'nin Mesnevfsi'nin başındaki "Ney" ile ilgili beyitlerden etkilenerek Dhembjet e Fyellit (Kavalın Aalan) isimli adeta serbest tercüme denilebilecek bir şiir yazmıştır. Başka Arnavut şairler de tasavvuf edebiyatındau ve özellikle Mesnevi'den etkilenrniştir.45 1.5. Anıavutluk'ta Rifai/ik Kosova ve Makedonya'da olc:iuğu gibi Arnavutluk'ta da Rifallik 19. yüzyılda genelde Yakova'lı Şeyh Musa'nın halifeleri vasıtasıyla yayılmıştır. Evliya Çelebi'nin nbasan şehrinde zilerettiği 11 tekkeden birinin Rifaiyye tarikatına mensup olduğu ifade edilmektedir.46 Bulundukları lişmesine katkı bölgelerde sosyal hayatın, ilim ve sanat dünyasının gesağlayan Arnavutluk'taki belli başlı Rifai tekkelerinin isimle- rini şu şekilde sıralayabiliriz: 1. İşkodi'a Şeyh Ahmet Rifai Tekkesi 2. Tropova Şeyh Ademntlri Rifru Tekkeleri 3. Tirarı Şeyh Ahmet Reka Rifai Tekkesi 4. Berat Şeyh Burhan Rifai Tekkesi47 1.5. Arnavutluk'ta Sa'dilik Aslı İşkodra'dan olan Şeyh Süleyman Actzi Baba'nın Yakova ve Prizren'de yetiştirdiği mürid ve halifeleri, Acizlliği Arnavutluk'un birçok yerine yaymışlardır. Bölgedeki dağılımına ve kurulup faaliyet gösteren tekkelerin dağılım oranına bakılacak olursa, Sa'dlliğin merkezi olarak Kosova daha doğrusu Yakova ile Prizren önümüze çıkmaktadır. Bu merkezlerde faaliyet gösteren şeyh ve dervişler Sa'dlliğin Acizilik koluna mensuptur. Acizilik Ko45 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 137. 46 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 47 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 221-222. s. 221. BALKANLAR'DA TASAVVUF VE.TARiKATLAR 207 sova ve etraftaki bölgelere has bir Sa'di koludur.48 Aciziliğin Arnavutluk'ta kurulan tekkelerini ise şu şekilde zikredebiliriz: ı. Leskovik Sa'di Tekkesi 2. Tepedelen İbrahim Paşa Sa'di Tekkesi 3. Ergiri/Gjirokaster Sa'di Tekkesi 4. Tiran Baba Danyal Sa~di Tekkesi S. Tropoya·Baba Hacı Zeynel.abidin Sa'di Tekkesi49 2. Bosna-Hersek'te Tasavvufve Tarikatlar 2.1. Bosna-Hersek'te Bektiişiyye Nakşibendilik, Halvetilik ve Kadiriliğin güçlü etkisi, Bektaşiliğin Bosna-Hersek'te yayılmasına fazla fırsat vermemiştir. 50 Bosna-Hersek'te Bektaşiliğe ait iki tekke bulunmaktadır. Bunlar; Çayniçe Bektaşi Tekkesi ile Saraybosna Bektaşi Tekkesidir.51 2.2. Bosna-Hersek'te Halvetiyye Bosna-Hersek'in Osmanlı idaresi altına geçmesinden sonra, 16. yüzyı­ lın ilk .rıırısından itibaren Saraybosna başta olmak üzere birçok şehirde Halveti tarikatına mensup dergililar kurulmuştur. Çok sayıdaki kol ve şubesiyle Halvetilik, Bosna-Hersek'te çok sayıda insaru'n Müslüman olmasında öncü rol oynamıştır.52 Bosna-Hersek'teki tanınmış Halyeti tekkeleri şunlardır: 1. Saraybosna Gazi Husrev Bey Hankahı 2. Travnik Elçi İbrahim Paşa Tekkesi 3. Vişegrad Halveti Tekkesi 4. Rudo Halveti Tekkesi S. Biyelyina Şeyh Safi Halvetl Tekkesi 6. Konjic (Belgradçık) Halveti Tekkesi 48 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 230. 49 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 51 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 52 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 50 s. 230. s. 239. s. 239. s. 160. 208 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 7. Blagay Halveti Tekkesi 8. Akhisar (Prusac) Halvetl Tekkesi53 2.3. Bosna-Hersek'te Kadiriyye Karliriliğin Bosna-Hersek'te yayılmasını sağlayan en önemli merkezlerden biri, Saraybosna'da bulunan Silahdar Mustafa Paşa veya halk arasında meşhur olan ismiyle Hacı Sinan Kadiri Tekkesidir. Saraybosna Hacı Sinan Kadiri Tekk.esi tasavvufi faaliyetin dışında aynı-zamanda şehrin ilim, sanat ve şür yuvasi görevini de üstlenmiştir. Tekkede birçok edebi ve felsefi eser okunmuş ve Türkçe ile Boşnakça şiirler yazılmıştır.54 1682 yılında Saraybosna'da vuls.u bulan bir isyanda Hacı Sinan Tekkesi'nin o dönemdeki şeyhi Hasan Kaimi, isyancıların yanında yer aldığından dolayı Zvornik'e sürülmüş ve 1691 yılına kadar orada kalmıştır. Şeyh Hasan Kaimi'nin Zvomik'e geçmesiyle Kadirilik de oraya yerleşmiştir. Zvornik'in iki üç kilometre dışında Hasan Kaimi'ye türbeyapılmış ve o türbenin yarıın­ da Zvornik Mutasarrıfı Mehmet Paşa, Silahdar Mustafa Paşa'nın tavsiyesi üzerine bir tekke inşa etmiştir. Tekke, 18. yüzyılın başında inşa edilıniştir.55 Kadiriyye!run Bosna-Hersek'teki üçüncü tekkesi, Yayçe Karliri Tekk.esi'dir. Bu tekke Saraybosna Hacı Sinan Tekk.esi'ne bağlı şekilde çalışmıştır.~ 2.4. Bosna-Hersek'te Meltlmiyye İkinci Devre Melfunllik'ten Hamza Bill'nin (ö. 969/1561-62) temsil ettiği Bayramı Melamlliğin kolu olan Hamzavi-Mela.mileri, Bosna-Hersek'te faaliyet göstermiştir. Hamzavi-Melamlliğin kurucusu Şeyh Hamza Bill, Bosnalıdır. Genç yaşlarında Vezir Pertev Paşa'nın bizmetinde bulunan Hamza Bill daha sonraları, Hüsameddin Ankaravi'nin (ö. 964/1557) halifesi olmuş, ondan sonra makamına geçmiş ve hizmetini memleketi Bosna'da Orloviçi köyünde kurmuş olduğu zaYiyede sürdürmüştür. Hamza Bali, Bosna'da az zamanda birkaç bin mürid toplamıştır. Bu kişilerin bir kısmını meylıaneler­ den toplamış olduğu gibi, havastan bazı kimseler de sohbetini dinledikten 53 İ.zeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 160-171. 54 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 270. 55 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 198-199. 56 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 199-200. BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARİK.ATLAR 209 sonra ona baglanmıştır. Bosna'nın ulema ve meşayihi bu kişinin ü.mmi olduğuna ve irşad işlerinekadir olmadığına, şer-i şerife uymayan halleri ve hareketleri olduğundan dolayı mahkemeye müracaat etmişlerdir. Sonuç olarak 969/1561-62 yılında Hamza Bill, İstanbul Tahtakale'de idam edilmiştir. Hamza Bill'nin öldürülmesinden sonra da Bosna'da Hamzavi nam.ıyla anılan zümreler ve bazı kişilerin bulunduğu ve Hamza Bill'nin fikirlerini taşıdıkları görülmektedir.57 2.5. Bosna-Hersek'te Mevleıriyye 15. yüzyılın ikinci yansında Saraybosna'da kurulan İsa Bey Mevlevihanesi ile Bosna-Hersek de Mevlevilik dairesine katılmıştır. İsa Bey Mevlevihanesi, 1462 yılında İshakoğlu İsa Bey tarafından inşa edilmiştir. İsa Bey'in vakfiyesinde bu Tekke, yemekhanesi olan zaviye olarak gösterilmek- . tedir. Tekke Şeyh Korusu (Şehova Korija) denilen yerde inşa edilmiştir. 58 Saraybosna esnafı ve zanaatçıları geceleri sohbet için İsa Bey Mevlevihanesinde toplanır ve yeni zanaatçılara kuşak kuşatılırrnış. "Kuşan­ ma" denilen bu sohbetler, II. Dünya Savaşı'na kadar devam etmiştir. 59 Saraybosna'da Hacı Mahmud isminde bir Mevlevi tekkesinden daha bahsedilmektedir. Zaviye 1060/ 1659 tarihinde inşa edilmiştir.60 Saraybosna'nın dışında Bosna-Hersek'in Mostar şehrinde Belgradçık'ta (Konjic) birer Mevlevi tekkesi faal~yet göstermiştir.61 ve Mevlevilik günümüzde de bir dini tezahür Qlarak Bosna-Hersek'te hayatını devam ettirrniştir. Günümüzde bile aydın kesimler arasında entelektüel planda bu geleneği devam ettiren şahıs ve gruplar vardır. 1924 yılına kadar Mevlevi tekkesinde okunan ve yorumlanan Mesnevi, bu tarihlerden sonra özel evlerde gruplar halinde en tehlikeli zamanlarda bile okunınaya devam etmiş­ tir. Bu sohbetler sonucu olarak da Mesnevi'nin ilk iki cildi Boşnakça'ya tercüme edilmiştir.62 57 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 256-257. 58 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 127- 128. 59 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 129- 130. 60 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 131. 61 İzeti, Balkanlarda 62 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 132- 133. Tasavvuf, s. 131. 210 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 2.6. Bosna-Hersek'te Naleşi bendilik Nakşbendiyye'nin Bosna Herselete çok derin kökleri bulu.runaktadır. dönemde bile Bosna-Hersek'te toplam sekiz Nakşbendiyye tekkesi vardır. 63 Nakşibendiliğin Bosna-Hersek'e ne zaman girdiği konusunda kesin bir belgeye rastlanmamıştır. Fakat dervişler arasında dolaşan şifahl menkıbelere göre, Fatih Sultan Mehmet'in ordusu 1463 yılında Bosna'yı fethettiği sıralarda, askerlerin arasında çok sayıda Nakşi müridi olup bunlardan bazıları savaş sırasında hayatını kaybetmiştir. Şifahl geleneğe göre, Ayni ve Şemsi Dedeler, Bosna'nın fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet'in askerleriyle beraber savaşarak şehit düşmüşler ve "Gaziler Yolu" ismirıi taşıyan caddede bulunan Gaziler Türbesinde defnedilmişlerdir. Ayni Dede'ye ait olan mezar taşında, onun Fatih'in arkadaşı ve danışmanı olduğu, 866/1461-62 tarihinde vefat ettiği yazılmıştır. Şemsi Dede'nin mezar taşında ise onun Nakşi tarikatına mensup olduğu ve Fatih Sultan Mehmet ordusunun başında yürüdüğü yazılıdır. Onun da vefat tarihi 866/1461-6Z'dir.64 Osmanlı sonrası Ayni ve Şemsi Dede'nin türbelerinin bulunduğu caddede yini Gaziler Caddesinde, bir de Gaziler tekkesi mevcuttur. Gaziler tekkesinin Saraybosna fethedilmeden önce (1459) o zamanki ismiyle Trgovişte (Pazaryeri) mahalle, sinde inşa edildiği söylenmektedir. 19. yüzyıla kadar Nakşi tekkesi olarak faaliyet gösteren Gaziler tekkesi, 25. Cemaziye'l-ahir 1231/1816 tarihli bir berattan anlaşıldığına göre Kadiri tarikatına geçmişti!. Bu beratla postnişin tayin edilen Derviş Süleyman Halife ve Ayni ile Şemsi Dede'nin türbesinde türbedar tayin edilen Derviş İbrahim, Kadiri tarikatına mensup Şeyh Hacı Hasan Bey'in müridleridir.65 • sonra Nakşibendilik, Bosna-Hersek'te hızla yayılmıştır. 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet ile beraber Bosna'nın fethinde yer alan Boşnak asıllı komutanlardan .ve Prusac (Akhisar) şehrinin fatibi olan İsken­ der Paşa Yurişiç'in sCıfilere karşı sempatisi vardı ve aynı zamanda kendisi de 15. yüzyıldan Alexandre Popovic - Gilles Veinstein, İslam Dünyasında Tarikatlar (Gelişmeleri ve Aktüel Durumları), tre. Osman Türer, SOf Yayınları, Ankara 2004, s. 167. 64 Sema Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbendt izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011 Güz, s. 110. 65 Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbendi izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011 Güz, s. 110. 63 BALKANLAR'DATASAVVUFVETARİKATLAR 211 Nakşi tarikatına mensuptu. İskender Paşa Saraybosna'da Miljacka nehrinin kıyısında mensup olduğu tarikata büyük bir zaviye, imaret ve misafirhane inşa etti ve Soğuk Bunar'dan (Soğuk Pınar) zaviyenin bahçesine kadar su getirdi. İskender Paşa Zaviyesi, zengin vakfıyla ve faaliyetleriyle Nakşibendi­ liğin Bosna-Hersek'te yayılmasına hayli yardımcı olmuştur. Aynı zamanda tekkenin şeyhleri 19. asırda meydana gelen isyanların ve huzursuzlukların yatıştırılmasında da etkili olmuşlardır. 66 Diğer bir. Nakşbendi tekkesi ise Çuhacı Süleyman Camii ve Yediler Türbesi'nin yanında yapılmıştır ki, bu Yediler Türbesi'nde Fatih Sultan Mehmed Han'la birlikte Bosna'yı fethetmeye gelen ve orada şehid olan yedi kardeş medfundur. Yediler Tekkesi 19. yüzyıl ortalarında İstanbul'da ve Bursa'da tahsilini tamamladıktan sonra Saraybosna'ya dönen Şeyh Seyfullah İblizoviç tarafından uyandınlır. Tekke 1878-79 yılında yanar fakat aynı yıl tamir edilir. Sonra 1894 yılında yeni bir tekke binası inşa edilir. Bu yapı da ancak 1937'ye kadar ayakta kalır. Kimilerince Halveti, kimilerince Kadiri olarak bilinen Hasan Kaimi Baba'nın tekkesinin de 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılda Nakşi tekkesi olarak faaliyet gösterdiği bilgisi yazılı kaynaklarda mevcuttur.67 Bir diğer Nakşibendiyye tekkesi olan Saraybosna Mlin (Değirmen) Tekkesi ise 19. yüzyılın sonlarında, 1880-1890 yılla~ı arasında Küçük Katib Mescidi'nin bahçesinde inşa edilmiştir. Melııpet , Mujezinoviç'e göre bu tekke önceleri mektep olup daha soruaları tekke oi.nluştur.68 li Bosna'da Nakşibendiliğin yayılmasında rolü olan önemli şahsiyetlerden biri de Hüseyin Baba Zukiçin'dir. Hüseyin Baba, Foyrıitsa'da başladığı tahsiline Saraybosna Kurşunlu Medrese ve İstanbul Fatih Medresesi'nde devam eder. Bu sırada sürekli devam ettiği İstanbul, Murad Molla Dergahı'nda Nakşibendi yoluna intisab eder, mürşidi kendisini Konya, Semerkant ve Buhara'ya gönderir. Bir süre sonra Bosna'ya dönen Hüseyin Baba, Vukelyiçi'de bir Nakşbendi tekkesi uyandırır. Hüseyin Baba Zukiç'in tek Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbend.i izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011 Güz, s. 110-111. 67 Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbend.i izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011 Güz, s.ll3. 68 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 145. 66 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 212 halifesi Şeyh Sım Baba Sikiriç'tir. Şeyh Sım Baba daha sonra bu tekkeye şeyh olarak halifesi Muhammed Meyli'yi (Hacı Meyli Baba) görevlendirir. Rivayete göre Hacı Meyli Baba Bosna'ya Anadolu'dan gelmiş, Hüseyin Babanın torunu Hanife Hanım1a evlenerek buraya yerleşmiştir.69 Şeyh Hasan Kaiml'nin 1664 yılındaKömürlü Köprü'nün (Çumurija) sağ tarafında vakfettiği ev, daha sonralan tekke olarak faaliyet göstermiştir. Kaimi Tekkesi 1697 yılında Eugen Savoyski tarafından yakılmış, ancak 1762 yılında Saraybosna kadısı Zihni Efendi tarafından tamir edilmiştir. Kaimi Tekkesi ıs: yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılda Nakşi tekkesi olarak faaliyet göstermiştir.'0 Bosna Hersek'te kurulan diğer Nakşibendiyye tekkeleriiıi şu şekilde sıralayabiliriz: ı. Mostar ~oski Mehmet Paşa Hankahı 2. Mostar Nakşi Tekkesi 3. Foynitsa Vukelyiçi Tekkesi 4. Foynitsa Oglavak Tekkesi 5. Foynitsa Nakşi Tekkesi ' 6. Visoko Nakşi Tekkesi 7. Travnik Nakşi Tekkesi 8. Foça Nakşi Tekkesi 9. Konjic (Belgradçık) Seonica Nakşi Tekkesi 10. Mostar Luka Nakşibendi Tekkesi71 3. Kosova'da Tasavvufve Tarikatlar 3.1. Kosova'da Bektdşiyye 17. yüzyılda Kosova'yı ziyaret eden Evliya Çelebi Mitroviçe, Dubniça ve Kaçanik'te Bektaşi tekketerinin mevcut olduğunu belirtmektedir.72 KosoÖzkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da N~bendi izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011 Güz, s. 114. 70 izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 145-146. 71 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 147-153. 69 BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR 213 va'nın değişik bölgelerinde bulunan bazı türbeler, Bektaşi türbeleri olarak addedilip yanlarında Bektaşi tekkelerinin mevcut olduğunu söyleyenler vardır.73 Kosova'da varlığından bahsedilen Bektaşiyye tekkeleri şunlardır: ı. Mitroviçe Mustafa Baba Tekkesi 2. Kaçanik Bektaşi Tekkesi 3. Dubniça Bektaşi Tekk~si 3. Priştine Baba Recep Bektaşi Tekkesi 4. Prizren Hacı Adem Vechi Baba Bektaşi Tekkesi'4 3.2. Kosova'da Halvetiyye Halvetilik Kosova'da en yaygın tarikatlardan biridir. Halvetiliğin Kosova ve Makedonya'da yaygın şubeleri şunlardır: Karabaşilik, Cerrahllik, Hayatilik ve Sinanilik. Kosova'nın Prizren şehri Osmanlı döneminde ve Osmanlı sonrası tasavvufi hayatın önemli merkezlerinden biridir. Balkanlar' da yayılan hemen bütün tarikatların Prizren'de tekkeleri ve temsilcileri olmuştur.15 Prizren'in merkezinde Pir Osman Baba tarafından kurulan Prizren Saraçhane Halveti Tekkesi, Karabaşiliğin Arnavut bölgelerindeki merkezi olmuştur. Prizren Halveti tekkesinden birçok rn,i.iftü. müderris, imam, şair ve diğer branşlarda ün yapmış şahıslar yetişmiştir?6 '6 Osmanlı döneminde uSaraçhane" adıyla arulan, Şeyh Osman Baba Tekkesi, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk'taki Ramazaniyye tekketerinin asitanesi konumundadır. Zengin bir kütüphaneye sahiptir. Bu tekkede yetişmiş halifeler Kosova'ya bağlı Yakova, Rahovça, Damyan, Rugavo, Priştina, Yunik, Nevakos, Lukinye, Hoça ve Mitroviça'daki yaklaşık on tekkede irşat faaliyetinde bulunrnuşlardır. Kosova dışında Arnavutluk'taki Tiran, Luma, Draç, Çaya'da Makedonya'daki Köprülü, Gostivar, Debre ve Struga'da Sırbisn İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 239. 73 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 241. 74 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 240-241. 75 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 174. 76 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 175. OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 214 tan'daki Prşaova ve Fruska Gora'da Prizren Şeyh Osman Baba merkez tekkesinde postnişin olan şeyh efendilerin terbiyesinde sillUkunu ikınal etmiş halifeler hizmette bulunmuşlardır. 77 Prizren Saraçhane Halveti tekkesinin şeyhlerinden olan Şeyh Hüseyin, Prizren'de bir medrese açmış ve orada dini derslerin dışında edebiyat, müzik dersleri de okutmuştur. Bu medreseden mezun olan talebeler I. Dünya Savaşı'ndan sonra Kosova'nın birçok şehrinde medrese ve tekkeler açmışlardır.78 19. yüzyıl sonlarında ~ Kosova'daki ikinci Ramazaniyye Tekkesi, Kosova'nıiı batısında yer alan Yakova'ya bağlı Damyan Köyü'ndedir. Şeyh Osman Baba'dan hilafetname alan Şeyh İbrahim, 1720 civarında bu dergahı inşa etmiştir. Şeyh İbrahim Efendi Tekkesi Damyan ahalisi tarafından burada postuişinlik yapmış olan Mustafa Baba'ya nispetle "Şeyh Mustafa Baba Tekkesi" adıyla da aıulmaktadır. 79 Halvetiyyeye ait Kosova'daki diğer tekkeler şunlardır: ı. Nevrokoz Köyü Halveti Tekkesi 2. Luki Kö~ Halveti Tekkesi 3. Yunik Köyü Halveti tekkesi 4. İpek Halveti Tekkesi S. Rakovça Köyü Halveti Tekkesi 6. Yakova Ahmet Muliçi Tekkesi 7. Topanica Halveti Tekkesi 8. Preşeva Halveti Tekkesi80 9. Prizren Şeyh Kutub Musa Tekkesi 10. Prizren Şeyh Ali Recep Koro Tekkesi ll. Rahovça Şeyh Süleyman Tekkesi 12. Damyan Halveti Tekkesi n Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 148-150. 78 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 271. 79 Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. ısı. Balkanlarda Tasavvuf, s. 179-180. 80 İzeti, BALKANLAR'DATASAVVUFVETARİKATLAR 215 13. Mftroviça Halveti Tekkesi 14. Yakova Halveti Tekkesi ıs. Gilan Halveti Tekkesi 16. Burunsuz Baba Türbesi · 3.3. Kosova'da Kadiriyye Kadirilik, Balkanlar'da en çok Kosova'da yayılmış ve faaliyet göstermiştir. Bosna ve Sırbistan'da olduğu gibi Kosova'da da Kadirllik 17. yüzyılın ortalarmdan başlayıp 18. ve 19. yüzyıllarda tam anlamıyla faaliyet göstermiştir. 81 Kosova'da ilk ve en eski Kadiri tekkesi Prizren'de bulunan Şeyh Hasan Efendi Kurili Tekkesidir. Tekke 17. yüzyılın ortalarmda Horasan'dan gelen Şeyh Maksud'un oğlu Şeyh Hasan tarafından inşa edilmiştir. 82 Prizren'de ikinci Kadiri tekkesi, 19. yüzyılın sonlarında Arap Şeyh Mehmetali :tarafından inşa edilen Gözcü Mehmet Efendi Tekkesi'dir. Tekke Gözcü Mehmet Efendi Türbesi yanmda bulunduğundan dolayı Prizren halkı ona Cuzci (Gözcü) Mehmet Efend~ Tekkesi demektedir.83 Kosova'daki diğer Kadiri tekkelerinin isimlerini şu şekilde sıralayabiliriz: '! ı. Has Bölgesi Lubijde Köyü Kadiri Tekkesi 2. İpek/Peja Kadiri Tekkesi 3. Mitroviça Kadiri Tekkesi 4. Priştine Kadiri Tekkesi S. Rahovça Kadiri Tekkesi 6. Vushtria Kadiri Tekkesi 7. Yakova'da Hacı Şeyh İslam Tekkesi 8. Y~kova'da Şeyh Aziz Tekkesi 81 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 201. 82 İ.zeti, Balkanlarda Tasavvuf, 83 İ.zeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 202. s. 202-203. '1 216 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 9. Yakova'da .Hacı Şeyh Şaban Zırza Tekkesi 10. Yakova'da Derviş Cafer Sadi.ku Tekkesi~4 3.4. Kosova'da Melametiyye Kosova'da dört Melfuni tekkesi mevcut olup bunların en önemlileri Prizren ve Orahovac tekkeleridir.85 Kosova melamilerinin en meşhuru ise Hacı Ömer Lütfi Paşa (1869?-1929) ile Hi4!_!i Malici'dir. Hacı Ömer Lütfi Paşa, yirmiden fazla Türkçe ve Arapça eser bırakan bir şair,, yazar ve politilciı adamıdır. O, tahsilini Prizren'de sonra İstanbul ve Kahire'de (el-Ezher'de) yapmış ve Arap düı:ıyasının büyük bir kısmını (Mısır, Sudan, Arabistan, Yemen vs.) ziyaret etniiştir. Kendisiniri Jön Türkler hareketine sempatisi bulunmaktadır. 1908'de milletvekili olur. Kosova'ya dönüşünde, bir taraftan uzun zamandan· beri Prizren'deki melanu tekkesinde şeyh olarak hayatını sürdürürken, diğer taraftan da mahalli Komünist Partisi ile aktif bir işbirliği yapar ve 1920 Yugoslavya seçimleri sırasında onun lehirıde mücadele eder. O, çeşitli gazetelerde siyasi makalelerin yanı sıra, İslam tasavvufu ve gerçek anlamda edebiyat sahasında pek çok makaleler yazrnıştır. 86 İkinci şahsiyet Hilmi Malici (1865-1928) ise doğu dillerini çok iyi bilen bir kimsedir. Arnavutça ve Sırpça-Hırvatçadan başka Arapça, Türkçe ve Fransızca olarak yazılar yazmaktadır. Kendi doğduğu şehir olan ve daha sonra melami tekkesine dönüşüp kendisinin de şeyhliğini yaptığı bir okul inşa ettiği Orahovac şehrine gelmeden önce, tahsilini Prizren'de yapmıştır. O, bütün hayatını, kendi özel metotlarına göre öğretmenlik yapmaya adamış, aynı zamanda bir yazar ve mütercim (edebi, dini ve tasavvufi eserlerin tercümesi) unvanına da sahip olmuştur. Geride biri Türkçe diğeri de Arnavutça olmak üzere iki Divan bıral<mıştır.87 3.5. Kosova'da Mevleviyye Kosova'da üç şehirde, Prizren, Yakova ve İpek'te (Peja) Mevlevi zaYiyeleri mevcuttu. İpek'te 1930 yılına kadar bu Mevlevi zaYiyesi çalışmış, son 84 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 202-203. Islam Dünyasında Tarikatlar, s. 162. Popovic, islam Dünyasında Tarikatlar, s. 162. 87 Popovic, islam Dünyasında Tarika tlar, s. 163. 85 Popovic, 86 BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR 217 şeyhi İsmail Efendi ise Konya'ya göç ettikten sonra tekke kapanmıştır. Tari- kat ve tasavvuf hayatı oldukça canlı olan Prizren'deki M evlevi zaviyesi ise Karabaşiyye tarikatı mensuplarına devredilmiştir. Yakova'da Mevleviler faaliyetlerine özel bir evde 1955 yılına kadar devam etmişlerdir.88 3.6. Kosova'da Nakşibendiyye Kosova ve Sancak'ta dört Nakşibendi tekkesi faaliyet göstermiştir. ~unlardan biri 19. yüzyılda Yeni Pazar (Novi Pazar) Ömer Efendi Koniçanin tarafından kurulan Nakşi-Hllidt Tekkesi'dir. Yakova'da bulunan Nakşibendi tekkesinin hanisi ve ilk şeyhi Şeyh Yakup Uka'dır (ö. 1875). Yakova'nın Planeya ve Randobrava köylerinde de birer Nakşibendi Tekkesi faaliyet göstermiştir. Gilan şehrinin Koniçe köyünde İsmail Efendi Naleşibendi Tekkesi ve Türabi Baba Türbesi vardır. 89 3.7. Kosova'da Rufaiyye Ahmed er-Rifai'nin (ö. 578/1182) torunlarından İzzeddin Ahmet esSayyad tarafından kurulup Anadolu'da 19. yüzyılda Ebu'l-Huda tarafından temsil edilen Ritailiğin Sayyadilik kolu Kosova'da 19. yüzyılda toplum hayatında önemli bir mevkie sahipti.90 Kosova'nın Suhareka şehrinde doğan, İstanbul'da tahsil gören ve Rifai şeyhlerinden Mustafa Efendi'ye intisap eden Hacı Şeyh Musa Muslihuddin er-Rifai, Bellanitsa Yakova'da 19. yüzyılın ikinci yarısında Rifai tekkesini kurmuştur. Yakova Hacı Musa Tekkesi, 19. yüzyılın ikinci yarısında Koso~ va'da özellikle Yakova'da kültür, eğitim, irşad yönünden önemli katkılarda bulunmuştur. 1917 yılında vefat eden Şeyh Musa'nın birçok şiir ve ilahisi vardır. Kosova'nın ikinci önemli Rifai tekkesi 19. yüzyılın ikinci yarısında Musa Muslihuddin'in halifesi Şeyh Cemal Zikiç tarafından kurulan Rahovça Rifai Tekkesi'dir. Yakovalı Şeyh Yakova'lı Şeyh Musa'nın diğer bir halifesi İpekli Şeyh Yaşar Gacafer ise 1880-1890 yıllarında İpek'te bir Rifai tekkesi kurmuştur. 88 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 133-134. 89 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 155. 90 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 213. OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 218 Prizren Şeyh Hasan Rifai Tekleesi, Mitroviça Şeyh Feyzullah Efendi Tekleesi, Gilan ve Yeni Pazar Tekleeleri de dikkat çeken Rifai tekleelerindendir.91 3.8. Kosova'da Sa'diyye İşkodralı Süleyman Aciıi Baba İstanbul'dan döndüğünde ilk önce Yakova şehrine gitmiş ve orada 18. yüzyılın başlarında bir teklee kurmuştur. Yakova'da Büyük Teklee'yi kurduktan sonra orada iki büyük oğlu olan Danyal ({). 1758-59) ile Lutfullah'ı (ö. 1750-51) bırakıp, küçük oğluyla Prizren'e geçmiştir.92 Sa'diyye tarikatının Acizilik kolunu kuran Süleyman Acizi Baba ve oğulları Kosova' da İslami ilimierin yayılmasında ve tekkelerde okutulmasında çaba· sarf etrnişle rd_ir. Medreseyi İstanb ul'da tamamlayan Süleyman Acizi Baba Prizren'de, oğlu Danyal ise Yakova'da müdenislik yapmıştır. Sa'diyye tarikatının şeyhlerinden olan Şeyh Muharrem Mitroviça ve Şeyh Şevket de ilmiye mensupları arasında muteber şeyhlerdendir. 93 Sa'diyyeye bağlı faaliyet yürüten tekkelerin isimlerini şu şekilde sıralayabili­ riz: ı. Yakova Büyük Sa'di Tekleesi 2. Yakova Şeyh Emin Tekleesi 3. Prizren Maraş Sa'di Tekleesi 4. Gilan Sa'di Tekleesi 5. Priştine Şeyh Hüseyin Sa'di Tekleesi94 4. Makedonya'da Tasavvufve Tarikatlar 4.1. M akedonya'da Bektaşiyye Makedonya'da Bektaşi-tekleelerinin kuruluşu 17. yüzyılın ikinci yansından sonra başlamış, en aktif oldukları dönemler de 18. yüzyılın ikinci yarısı ve 19. yüzyılın ilk yarısı olmuştur. 91 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 215. 92 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 225. 93 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 94 s. 271. izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 229. BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR 219 18. ve 19. yüzyılda Arnavutluk ve Makedonya'da hüküm süren birçok Paşa'nın Bektaşi tarikatına mensup olması, Bektaşllerin bu bölgelerde rahatça faaliyet göstermelerine ve paşaların desteğiyle tekkeler, zaviyeler ve türbeler inşa etmelerine sebep olmuştur. 18. yüzyılın sonlarına doğru zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nun bu bölgeler üzerindeki etkisi a~almaya başlar. Doğan otorite boşluğundan istifade eden bazı idareciler, Yeniçeri nefyini bahane ederek Bektaşi tekkeleriıii kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya, onları isyan hareketleri için merkez edinmeye başlamışlardır. Bu gibi hadiselerin en belirgin örneğini Kalkandelen Hanibati Baba Bektaşi Tekkesi'nde görmekteyiz. Devrin Kalkandelen idarecisi Recep Paşa, başlattığı isyan hareketinde Bektaşi Tekkesini üs olarak kullanmış, durum Abdurrahman Paşa (ö. 1254/1838) zamanında da devam etmiştir. Makedonya'daki belli başlı Bektaşi tekleelerinin isimlerini şu şekilde sı­ ralayabiliriz: ı. Yaver Baba Tekkesi 2. Koyun Baba Tekkesi 3. Mustafa Baba Tekkesi 4. Süleyman Baba Tekkesi 1! 5. Manastır/Bitola Hüseyin Baba Tekkesi 6. İştip Hamza Baba Tekkesi 7. Kırçova Muharrem Baba Tekkesi 8. Makedonski Brod Hıclır Baba Tekkesi 9. Debre Ali Paşa Tekkesi 10. Dikmen Baba Tekkesi95 ll. Kalkandelen/Tetava Harabati Baba Bektaşi Tekkesi 12. Köprülü Hace Baba Tekkesi 95 İzeti, Balkanlarda Tasavvuj. s. 246. 220 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 4.2. Makedo!Jya'da Halvetilik Kosova'da olduğu gibi Makedonya'da da Halvetilik birçok şehirde kurulan tekkelerle temsil edilmiştir. Önde gelen Halveti tekkeleri şunlardır: 1. Matejçe Köyü Halveti Tekkesi 2. Otlja Köyü Halveti Tekkesi 3. V aksince Köyü Halveti Tekkesi 4. Kumanova Halveti Tekkesi S. Kriva Palanka Halveti Tekkesi 6. Kratova ve Koçani Halveti Tekketeri 7. İştip Karabiişi ve Sinani Tekketeri 8. Ustrumca Bansko Köyü Halveti Tekkesi 9. Gostivar Halveti Tekkesi lO. Üsküp Rasçe Köyü Halveti Tekkesi96 1 ı. Üsküp Vardar Kıyısı Karabaşi Teİ<kesi 12. Zincidi Adem Baba Karabaşi Tekkesi 13. Üsküp Veliyüddin Vardar Sinaru Tekkesi 14. Üsküp İplikçi Hasan Sinani Efendi Tekkesi 1S. Köprütü Mehmet Veles Halveti Tekkesi 16. Ohri Hayati Tekkesi 17. Ustruga Hayati Tekkesi 18. Kırçova İshak Bey Hayati Tekkesi 19. Kırçova Çullu Baba Hayati Tekkesi 20. Kırçova Şeyh Osman Hayati Tekkesi 21. Kırçova Zayas Köyli Hayati Tekkesi 22. İştip Abdi Baba Hayati Tekkesi 23. İştip Şeyh Osman Hayati Tekkesi 24. Manastır Hayati Tekkesi97 96 97 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 183-184. izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 182-187. BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR 221 25. Salih Baba Tekkesi 26. Adem Baba Tekkesi 27. Derbent Tekkesi 28. Loçlar Tekkesi98 4.3. Makedonya'da Kadirilik Kadiriyye tekkelerinin Makedonya'da Üsküp, Ohri, Debre ve Kurnanova kentlerinde faaliyet yürüttükleri görülınektedir. 99 Makedonya ve Kosova'da inşa edilen Kadiri tekkeleri Prizren'deki Şeyh Hasan Tekkesi ile Mitroviçe'deki Şeyh Abdülkadir Tekkesi'ne bağlı olarak faaliyet göstermiş­ lerdir.100 18. yüzyıla kadar Sinani tarikatına mensup olan Kara Mustafa veya halkta bilinen ismiyle Dükkancık Tekkesi, 18. yüzyılın ikinci yansından sonra Kadiri tekkesi olarak faaliyetine devam etmiştir. 101 El Aldı Tekkesi, Emir Buhari Kadiri Tekkesi, Kumanova'nın Sopot Köyü Kadiri: Tekkesi, Ohri Kadiri Tekkesi ve Debre Kadiri Tekkesi Makedonya'da faaliyet yürüten önde gele.n Kadiri tekkeleridir. 4.4. Makedonya'da Melamiyye Melamiyye-i Ntiriyye'nin kurucusu Muhkmroed Ntirti'l-Arabi, hayatı­ nın büyük bir kısmını Arap Hoca lakabıyla tanınd,Jğı Üsküp'te geçirmiştir. 102 Üçüncü Devre Mela.m.üiğinin temellerini atan Seyyid Muhammed Ntiru'lArabi, Yanyalı Şeyh Yusuf en-Nakşbendi (ö. 1244/1828) aracılığıyla Nakşi­ bendi'ye, Şeyh İbrab.imu'ş-Şemariki el-Halveti'den Halvetiye, Ekberiye ve Üveysiye tarikatianna intisap etmiştir. 1249/1833-34'da Koçani (Keçine) Medresesi'nde müderrislik yapmış ve ulema arasında tanınmıştır. 1255/1839'da Üsküp'e gelerek Kazanlı Abdülhalik Efendi'ye intisap etmiş, halifesi Trabzonlu Mustafa Efendi'den ikinci defa Nakşibendtlik kazeti alCeyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. ı 66-167. 99 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 206. 100 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 207. 101 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 206. 102 Popovic, !slam Dünyasında Tarikat/ar, s. 159. 98 222 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE-ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR mışbr. Şeyh Bedreddin'in Vmidaı'ını okutınası nedeniyle merkeze şikayet edilmiştir. Düşüncelerini Anadolu'dan ziyade Rumeli'ye yayan Seyyid Muhammed'in Makedonya ve Kosova'da da birçok halifesi olmuştur. Bu bölgelerden şeybin halifeleri olan zatlar şunlardır: Abdürrahim Fedai, İştipli Silih Rifat Efendi, Ali Rıza Vasfi Efendi, Elmas Etendi, Cengori Mustafa Efendi, Yakovalı Hafız Süleyman Baba, Prizren'li Topal Recep Efendi. 103 Makedonya ve Kosova'daki Üçüncü Devre Melılmiliği'ne ait tekkelerin şu şehirlerde kurulduğu görülmektedir: 1. Ustrumca'da iki adet Melami tekkesi 2. Doyran'da iki adet Melami tekkesi 3. Veles/Köprulü Melılmi Tekkesi 4. Kavadar/Tikveş Melami Tekkesi S. İştip Melarni Tekkesi 6. Üsküp Melami Tekkesi 7. Manastır/Bitola Melami Tekkesi 8. Prizren Melılmi Tekkesi 9. Yakova Melami Tekkesi104 4.5. Makedonya'da Mevleviyye Makedonya'da Manasbr (Bitola), İştip, Veles (Köprülü), Kriva Palanka ve Üsküp'te birer Mevlevi zaYiyesi faaliyet göstermiştir. Mevlevilik Makedonya'daki yüksek zümrelere mal olduğundan küçük yerlerdeki Mevlevi zaYiyeleri şeyhsiziikten kapatılmışbr. Bundan dolayı Mevlevi faaliyetleri en yoğun olarak Üsküp Mevlevihane'sinde gerçekleşmiştir. Ancak Mevleviliğirı simgesi haline gelen sema, Makedonya'da Üsküp'ün dışında bazı şehirlerde de icra edilmiştir. Günümüzde Makedonya'da ve Kosova'da Mevlevi tarikatının tekkesi yoktur. Fakat Mesnevf sevgisi ve Mevlana aşkı entelektüel boyutta birçok alanda görülmektedir. 105 101 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 258-259. 104 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 260-261. ıos İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 134-135. BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR 223 4.6. Makedonya'da Nakşibendiyye Ubeydullah Ahrar'ın (ö. 895/1490) ıs. asnn ikinci yansında hilafet vererek, Anadolu'ya gönderdiği halifesi Molla Abdullah İlahi (ö. 896/1491), - Simav ve İstanbul'dan sonra o zamanlar Makedonya, bugün ise Yunanistan sınırlan içinde olan Vardar Yenice'sine yerleşmiş, Evrenoszade'nin yaptırdığı hankaba yerleşmiş ve ölümüne !<adar halkı irşad etmeye devam etmiştir. Molla İlahi'nin, eser ve sohbetleriyle Osmanlı topraklarında yaymaya tasavvufi düşünce, sadece bağ1ı olduğu N akşibendilik açısından değil, genel tasavvuf düşüncesi ve tarikatlar tarihi açısından da önemlidir. Onun özellikle Anadolu ve Rumeli bölgesinde "vahdet-i vücCıd" düşüncesi­ nin yaygınlık kazanmasında tesiri büyüktür. O aynı zamanda Şeyh Bedreddin'in Varidat'ının ilk şarihidir. Şeyh Bedreddin olayından sonra Bedreddiniler diye tanınan taraftarları üzerinde uyguladığı sert haskılara rağmen, Bedreddin'i bir W olarak değerlendirmiş ve fikri bazda olayı yanş­ çalıştığı tırmaya çalışmıştır. 106 Manevi yolculuğa Molla İlahi'de başlayan daha sonra Emir Buhari'nin (ö. 922/1Sl6) yanında sillUkunu tamamlayan Lütfuilah Üskübi Üsküp'e döndükten sonra Üsküp'ün Vodno Dağı'nda tekkesini kurmuş ve orada irşad faaliyetlerine devam etmiştir. Lütfuilah Üskübi'nin kurduğu Nakşibendi tekkesi Balkanlar'ın ilk Nakşibendi: tekkesidir. ıs. yüzyılın ., sonu ve 16. yüzyılın başlarında kurulan bu tekke Nakşibendi tarikatını Makedonya'ya taşımıştır. Fakat Nakşibendilik daha sonraki asırlarda Makedonya'dan çok Bosna-Hersek'te yayılmış ve verimli bir zemin bulmuştur. 107 18. yüzyılın ikinci yansında Makedonya'ruiı doğusunda bulunan Koçani (Koçine) şehrinde bir Naleşibendi tekkesi kurulmuştur. Kurucusu Şeyh Mehmet'in ismini taşıyan bu tekke 1933 yılında son şeyhi Şeyh Hasan'ın Türkiye'ye göç etmesine kadar faaliyete devam etmiştir. 108 106 ·1zeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 155-156. 107 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 156. 108 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 156. OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 224 Doğu Makedonya'nın büyük şehirlerinden biri olan ve Osmanlı döneminde camiler ve tekkeler şehri olarak bilinen İştip'in Cuma mahallesinde, Aziz Baba bir Naleşibendi tekkesi kurmuştur. 1826 yılında Bektaşi tekkeleriİiin kapatılmasından sonra tekkenin o zamanki şeyhi Aziz ' Baba, Bektaşilikten Naleşibendiliğe geçmiş ve Tekke günümüze kadar onun ailesinden gelen şeyhler tarafından yönetilmiştir. 109 19. yüzyılın sonunda (1880) Yahya Baba bir Tekke Balkan Savaşları sırasında Bulgarlar tarafından\yakılmış, fakat haziresinde bulunan Yahya Baba türbesi günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. 110 Köprülü (veles) şehrinde Naleşibendi Dergahı kurmuştur. Kalkandelen (Tetova) şehrinin. Tekke Mahallesi'nde önceden Bektaşi tekkesi olan ancak 19. yüzyılda Naleşibendi tekkesine dönüştürülen bir tekke vardır. 1 1 1 4.7. Makedonya'da Riftıilik Kosova'da olduğu gibi Makedonya'da da 19. yüzyılda Üsküp, Veles (Köprülü), Manastır (Bitola), Valandovo, Koçani gibi şehirlerdeRifat tekkeleri kurulmuş ve faaliyet göstermiştir. 112 ·,, Makedonya'nın Vinica, Kalkandelen, Kumanova'nın Orizari ve Dalyardovac köyleri ile Kavadar'da birer Rifat tekkesinin 20. yüzyılın başla­ rında faaliyet gösterdiği kaynaklarda ifade edilmektedir. 113 Makedonya'da kurulan Rimi tekkelerinden en önemlisi v~ en çok faaliyet göstereni, Üsküp'te bulunan Şeyh Mehmet b. İsmail Efendi Rifai Tekkesidir. Tekke, vakfiyesinden anlaşıldığına göre 1233/1817 yılında Mehmet b. İsmail tarafından kurulmuştur. Tetova'nın (Kalkandelen) Grupçin köyünden olan Mehmet b. İsmail Üsküp'te medreseyi tamamladıktan sonra haznedar olarak çalışmış ve bu sıralarda: Arap Şeyhi Seyyid Hacı Hatif ile tanışıp Rifai tarikatına intisap etmiştir. Şeyhine uzun.zaman hizmet ettikten sonra icazet almıştır. İcazet aldıktan sonra haznedarlığı bırakıp Hatuncuklar Mahalle109 İzeti, Balkarılarda 110 İzeti, Balkarılarda Tasavvuf, s. 157. 111 İzeti, Balkarılarda Tasavvuf, s. 157. Tasavvuf, s. 157. izeti, Balkarılarda Tasavvuf, s. 216. 113 İzeti, Balkarılarda Tasavvuf, s. 220. 111 BALKANLAR'DA TASAVVUFVETARİKATLAR 225 . si'nde bir ev satın almış ve günümüzde de ayakta olan Üsküp Rifai Tekkesi'ni kurmuştur. 114 Makedonya'nın ikinci büyük şehri olan Manastır'da (Bitola), 19. yüzyılda üç Rifai tekkesi faaliyet göstermiştir. Lokanta Tekkesi ismirıi taşıyan birinci Rifai tekkesi Manastır'ın merkezinde Hasan Baba Türbesi yanında bulunuyordu. Bu tekke, III. Sultcın Selim zamanında (1789-1805) yapılrnış­ tır.115 Manastır'ın Ali Çavuş semtinde Lokanta sokağında Mısırlı Şeyh Abdullah tarafindan kurulan bir Rifai tekkesi daha mevcuttur. 116 Hasluck ve Mehmet Tevfik, Manastır'ın taşrasında Şeyh Nazmi Efendi'nin 1276/1859 yılında bir Rifai tekkesi kurduğunu söylemektedirler. 117 Üsküp Rifai tekkesi kurucusu Şeyh Mehmet'in tarunu ve Şeyh Sa'deddin'in oğlu olan Şeyh Bedreddin, ağabeyi Mehmet Bilir'den hilafet aldıktan sonra Manastır' da bir tekke kurmuştur. 118 Debre Şeyh Nureddin Rifai Tekkesi, Yürükhane Köyü Rifai Tekkesi, Veles/Köprül~ Şeyb Murteza Tekkesi, İştip Gani Baba Tekkesi ve İştip Hasan Baba Tekkesi İlifcliyye'nin faaliyet yürüten diğer tekkeleridir. 5: Sırbistan'da Tasavvufve Tarikatlar Sırhistan 14. yüzyılda Balkanlar'da ilk fetbedilen yerlerden olup Osfetih siyasetinin sonucu olarak daha o taril}lerden itibaren burada birçok vakıf eser tutulmuştur. Başta Osmarılı Padişciliıarı ve saray mensupları olmak üzere bölgede faaliyet gösteren akıncı ve sancak beyleri, ulema, tasavvuf ehli ve özellikle çeşidi sebeplerle Anadolu'dan buraya iskarı edilen halk pek çok eser inşa etmiş ve bunları ayakta tutacak gelir kaynakları tahsis etmanlı mişlerdir. Mehmet İbrah.im.i, "fski.Yı.ıgOOavyaSınıdanDahilirıdeTarikatHareketlerininTarihİçindeki Gdişimi veÖnemi", Vakıflar Dergisi, XXIV (1994), Ankara, s. 299. ııs F.W. Hasluck, OıristianityAndMım Under7heS~ New York 1973, s. 356. 116 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 219. 117 Meh.med Tevfik, Manastır Vilayeti Tarihçesi, Manastır 1910-11, s. 37; F. W. Hasluck, OıristianityAndMımUnderTheSultans,NewYork 1973, s. 356. 118 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 220. 114 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 226 16. yüzyıld~ itibaren bölgedeki şehir ve kasabaların büyük çoğunluğu Anadolu'dakilerden farksız hale gelmiş, hatta yer yer Türk ve Müslüman · nüfus yoğunluğu ve Türk-İslam eserlerin yaygınlığı Anadolu'dan fazla olmuştur. Sırbistan'ın Türk-İslam hüviyeti 19. yüzyılın ikinci yansına kadar önemli sayılabilecek problemler çıkmadan devam etmiştir. Bu asırda yaygın­ laşan bağımsızlık hareketleri sonucu, asırlarca devam eden huzur ve sükıln bozularak Türk-İslam varlığını temsil eden-dini-kültürel eseriere karşı büyük bir tahribata girişilmiştir. 119 Sırbistan'da Halvetiyye, Sa'diyye, Rifaiyye, Kadiriyye, Nakşbendiyye, Melamiyye, BektaŞiyye, Sinaniyye ye Şaziliyye tarikatiarına ait tekkeler faaliyet göstermiştir. 120 Sırbistan'da Bektaşilik diğer tarikatlar kadar yaygın olmasa da Belgrad'da 16. yüzyılda Mehmet Paşa Yahyapaşiç tarafından bir Bektaşi tekkesinin kurulduğu bilinmektedir. Belgrad'ın gürteydoğu bölümünde bulunan bu tekke Evliya Çelebi tarafından da zikredilmektedir. Mehmet Paşa Yahyapaşiç Tekkesi, 1863 yılında çizilen Belgrad şehir planında da gösterilmiş, fakat bu, dÖnemde metruk ve ~lmış bir halde olduğu zikredilrniştir. Belgrad'ın dışında Evliya Çelebi Niş şehrinde bulunan Köprübaşı tekkesinin Bektaşi tarikatına ait olduğunu söyler. Niş şehrinin türbelerini anlatırken, Evliya Çelebi Köprübaşı'nda bulunan Sefer Baba türbesini de zikretmektedir. Muhtemelen bu türbe Bektaşi tekkesine aittirY 1 Halvetiyye ise 16. yüzyıldan itibaren Bakanlar'ın diğer yerlerinde olgibi, Sırbistan'ın şehirlerine de yerleşmiştir. Bu dönemde Sırbistan'ın birçok şehri inşa edilen cami, tekke, hamam ve diğer binalarla Osmanlı çelı­ resini almaya başlamıştır. Halvetiliğin Sırbistan' daki merkezi Ujiçe şehri dir. Niş, Belgrad, Saraybosna üÇgeninde bulunan Ujiçe özellikle 18. yüzyılda Halvetiliğin ve İslam'ın önemli kalelerinden .birini temsil etmiştir. BosnaHersek'te, Macaristan'da ve komşu ülkelerde birçok tekke Ujiçe'de yetişen duğu 119 120 121 izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 62. Popovic, İslam Dünyasında Tarikat/ar, s. 179-180. İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 239. BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR 227 halifeler tarciAndan açılrrııştır. 122 İstolni Belgrad (Szegedvaroş), Sokobanja, Vranje ve Ajdovşçina'da da Halveti tekkelerinin mevcud olduğu kaydedilmektedir.123 Ujiçe İstanbul'a ve Anadolu'ya Sofya vasıtasıyla, daha doğrusu Safyalı Bali Efendi (ö. 960/1349) ve halifeleri vasıtasıyla bağlanmıştır. Safyalı Bali Efendi'nin halifesi ve 981/157_4 yılından itibaren İstanbul Kadırga'daki Sokullu Mehmet Paşa Dergahırıda postnişin olan Kurt Mehmet Efendi'nin müridi Ujiçeli Muslihuddin, İstanbul' da sültlkunu tamamladıktan sonra Ujiçe'ye dönmüş ve bir tekke kurmuştur. ilim ve zühdü sayesinde hızlı bir şekilde ün kazanan Şeyh Muslihuddin 17. yüzyılda halifeleri vasıtasıyla Balkanlar'ın birçok yerinde Halveti dergahı açmıştır. 124 Ujiçe'den sonra Belgrad da Halvetiliğin önemli merkezlerinden biridir. Evliya Çelebi Belgrad'ı ziyaret ettiğinde, on yedi tekkenin arasında bir de Şeyh Kurucuzade'nin idare ettiği Halveti tekkesinden bahsetmektedirY5 Belgrat'ta faaliyet gösteren Halveti şeyhlerinden Hamza Dede isminde bir zat da zikredilmektedir. Hamza Dede'nin; Halvetiliğin Ahmedilik şubesi­ nin Sinanilik kolunu kuran ve "Ümmi Sinan" diye bilinen İbrahim b. Abdurrahman Halveti'nin (ö. 976/1568) müridi olduğu ve Belgrad'a Sinaniliği getirdiği söylenmektedir. 126 Sırbistan'ırı büyük şehirlerinden biri olan Niş'te de Şeyh Seyyid M usta• fa tarafından kurulan bir Halveti tekkesi vardır: Tekke 19. yüzyılın sonlarına kadar varlığını sürdürmüştür. 121 ~ ı , Son olarak Niş'in yanında olan Leskovac (Leskovça) kasabasında da 19. yüzyılın başlarına kadar bir Halveti tekkesi faaliyet göstermiştir. 128 Sırbistan'da Tekkesi ve Şeyh Kadiriyye tarikatı, Belgrad'daki Derviş Mehmed Horasani Haşim Efendi Tekkesi ile, 129 Mevleviyye Belgrad ve Niş Mev- 122 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 171. 123 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 125 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 126 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, m İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 128 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, 124 s. 174. s. 171. s. 173. s. 173. s. 173. s. 174. OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR 228 levi zaviyeleriyle,l3° Nakşibendiyye Belgrad Koski Mehmet Paşa Tekkesi ve Niş Zahide Bacı Tekkesi ile,131 Sa'diyye ise Niş, Vranje ve Leskovça Sa'diyye tekkeleri ile temsil edilmiştir. 132 Sonuç ve Değerlendirme Osmanlı döneminde Bosna, Kosova, Makedonya, Yunanistan, Bulgaiçerisinde bulunan her Müslüman köy ve kasahada bir tille- ristan sınırlan nin var olduğu çeşitli kayıtlardan öğrenilmektedir. En fazla 204 tekke ile Halvetller başı çekmekte iken bunları Bektaşiler, Kcldiri ve Rifiller takip etmektedir. Arnavutlar daha çok Bektaşi Tarikatı'na mensup iken Boşnak, Pomak, Türk ve diğer milletler arasında Halveti, Kadiri, Nakşi, Mevlevi, Melami gibi tarikatlar yaygınlık kazanmıştır. Arnavutların ekseriyetle Yeniçeri Ordusu içerisinde görev almaları veya devşİrıne­ lerin daha çok-bu bölgeden seçilmesi nedeniyle doğal olarak Bektaşlliğe girdiklerini, Boşnak ve diğer ulusların ise Osmanlı bürokrasisi ve idari kadrolarında görev almaları, padişahlara sadakatleri onları zaman içerisinde Halveti, Mevlevi, Melami ve Nakşlliğe yöneltmiş olmalıdır. Bu tekketerden "Prizren Halveti Tekkesi" Halvetilerin asitanesi iken, Bektaşiler içiıl bu görevi "Dimetoka (Yunanistan) Bektaşi Asitanesi" yürütmektedir. Her iki tarikat meşayihi bu merkezlerde, diğerleri ise Konya, İs­ tanbul, Bursa gibi merkezlerde eğitimlerini tamamlamaktadırlar. Yanya'da yükselen Halvetiye batıya doğru yayılarak denizlere, Delvirıa ve Valona'ya ka~ar yeni merkezler, carniler, hamamlar inşa etmiştir. Yarıya'da bulunan Nakşi Zaviyesi de yine etkin bir konuma sahiptir. 133 129 İıeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 201. 130 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 133. İıeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 154. 132 İıeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 224-225. 131 Beyıade Mustafa Efendi halifelerinden ve Nakşibendi büyüklerinden Yusuf Yanyavi (ö. 1245/1829) uzun yıllar bu zaviyede postnişinlik yapmıştır. Mektuplarından oluşan bir Mecmua ve N~ibendi Tarikatı'nda rabıta ve usullerine dair bir eseri vardır. Yerine halifelerinden Şeyh Ali Sabiri {1270/1853) geçmiştir. 133 BALKANLAR'DA TASAVVUFVETARİKATLAR 229 Bosna "Vukeljici Tekkesi" ve onun kurucusu "Şeyh Hüseyin Zukic" (1799-1800) Nakşibendiye'nin gelişmesinde ve Bosna-Hersek'te kazanılan nüfuz ile "Osmanlılaştırma" da etkin bir role sahiptir. 1l 4 Bektaşi dergahları dahil bütün bu tekkelerde mescidin bulunduğu, geçtiğimiz asırda Bektaşiye'den "Kalkandelen Harabati Baba Tekkesi" ile Ohri'de "Halveti Zeynel Abidi.J;ı Tekkesi"nde herkese günde bir öğün yemek dağıtıldığı, diğerlerinde Ramazan ve aşure gibi mübarek günlerde din, dil, ırk gÖzetilmeden iftar sofrası kurulduğu kaynaklarda geçmektedir. Ayrıca bu tekkeler bünyesinde barındırdığı çok sayıda mürid ve muhibbanını tasavvufi eğitime tabi tutarak onların fikren ve zihnen gelişmelerine sebep olmuşlar­ dır.135 Rumeli yakasını "dest-i talcva" ile alan, "i'lay-ı kelimetullah" şuurunu bu topraklarda yeniden ete kemiğe büründüren Osmanlı, Malazgirt'le başla­ yan "Kızılelma" ül.küsünü Rumeli,ye taşımış, Otranto kapılarına kadar giden akıncılarla Anadolu ve Rumeli'yi rahmet potasında eritmenin çabasını gütmüştür. R~eli topraklarında İslam'ın kültür, medeniyet, maneviyat ve mimari mahsÜllerini çiçeklendiren, "kıbleye tutmuş yüzünü bir müselmandır Tuna" dedirtecek kadar taşı, toprağı, tabiatı ve nehirleriyle imandan nasiplendiren etkenierin başında tasavvuf gelmektedir. Gazi dervişler Rumeli'de İslclmi haya~ motor gücü olmuş, gazi dervişlerin yegane hasleti dinamik, hamleci, mahviyet ve kemal sahibi olmalandlli.: Tasavvuf, Balkanlar'da gelişen kültür, sanat, ilim ve ahlak uğrunda taze kan olmuş, etkilerini günümüze kadar sürdürmüştür. Dolayısıyla Rumeli toprakl~rı, geride bıraktığı kültür mirasıyla gönlümüzde her zaman müstesna bir yere saruptir. 136 134 Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf, s. 44-45. 135 Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf, s. 47. 136 Mehmet Demirci, "Gazi dervişler ve Balkanlar", Tasavvuf İlml ve Akademik Araştırma Dergisi, yıl: 12, sayı: 27, 2010, s. 159. 230 OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR Kaynakça Alexandre Popovic-Gilles Veinstein, Islam Dünyasında Tarikatlar (Gelişmele­ ri ve Aktüel Durumları), tre. Osman Türer, SılfYayınları, Ankara 2004. Barkan, Ömer Lütfi, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler, ı. İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler", Vakıflar Dergisi, Ankara 1942, 11, 279-386. Ce~han, Sernih, Oç Pirin Mürşidi Köstendilli Ali Alaeddin el-Halveti ve Telvihat-ı Sübhdniyye, İSAM Yayınları, 1stanbul201 ı. Demirci, Me~et, "Gazi Dervişler ve Balkanlar", Tasavvuf llnıi ve Akademik Araştırma Dergisi, yıl: 12, sayı: 27, 2010. Fığlalı, Ethem Ruhi, Alevilik-Bektaşilik, Ankara 1991. Cökbilgin, Tayyib, Rumeli'de Yenikler, Tatarlar ve Evlild-ı Fatihan, İstanbul 1957. Hasluck, F. W., OıristianityAndlslam UnderTheSıiıtıırıs, New York 1973. İbrahimi Mehmet, ''Eski Yu.:,~SınufanDahiliıu:le TarikatHareketlerinin Tarihİçindeki Ge- lişimireönemi';vaiCınar Dergisi, XXIV (1994). Ankara, s. 282-302. İzeti, Metin, Balkanlarda Tasavvuf, Gelenek Yayınları, İstanbul2004. Kiel Michael, "Sarı Saltık ve Erken Bektaşilik Üzerine Notlar", Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, yıl2, II, 19, Aralık 1980, s. 18-34. Mehıned Tevfik, Manastır Vilayeti Tarihçesi, Manastır 1910-11. F.W. Hasluck, OıristianityAndlslamUnderTheSultans, New York 1973. Özkul Sema, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbendi izleri", Keşkül, Sayı: 20, Güz 2011. Yüceer, H ür Mahmut Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (19. Yüzyıl), İnsan yayınları, İstanbul2003.