BALKANLAR

advertisement
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE
VE SANAT DÜNYASINDA
BALKANLAR
Milletlerarası Tartışmalı İlıni Toplantı
·07-09 Mayıs 2014:
Toplantı Yeri:
~
Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi,.Edirne
İstanbul2014
BALKANLAR,DA TASAVVUF ve TARiKATLAR
Kadir ÖZKÖSE•
Osmanlılar Balkanlar'a yerleşmeden önce, seyyah dervişler bu bölgelere gelip İslam'ın tebliğini gerçekleştirmiş, haksızlıklara maruz kalan ve ezilen
kitlelerin acısını derinden paylaşmış ve sessiz yığınların sesi olmaya çalışmış­
lardır. Seyyah dervişlerin bu çalışmaları, Rumeli topraklarının fethe hazır
hale gelmelerini sağlamıştır. Dolayısıyla Osmanlı Balkan topraklarını fethetmeden önce, derviş zümreler Balkan halklarının gönlünü fethetmişlerdir. 1
Örneğin gazi dervişlerden Akyazılı, Ahmet Yesevi halifelerindendir. Anadolu'ya gerçekleşen göç dalgasıyla ilk etapta Adapazarı'na yerleşmiş, daha sonra
oradan Balkanlar'a geçmiş gazi dervişlerdendir. 2
Osmanlı
Devleti'nin Rumeli'ye yerieşirken uyguladığı en önemli iskan
ve dervişlerin belirli merkeziere yerleştirilmesi, onların kurduğu zaYiyelerin etrafında oluşan nüfusun köy şekline dönüşmesidir. Derviş
zümrelerinin işlediği topraklar genellikle vakıf' olarak değerlendirilmiş ve
vergiden muaf tutulmuştur. 3 Göçebe kitlelerin yetleşik hayata geçmesi sağ­
lanmış, konargöçer aşiretlerin Rumeli'deki köprü ve geçitiere yerleştirilmesi
devlet politikası haline gelmiştir. 4
politikası, şeyh
• Prof. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi Uahiyat Fakültesi,
kadirozkose60@hotmail.com
1
Metin İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, Gelenek Yayınları, İstanbul2004, s. 46.
2
Mehmet Demirci, "Gazi Dervişler ve Balkanlar", Tasavvuf ilmi ve Akademik
Araştırma Dergisi, yıl: ı2, sayı: 27, 2010, s. 151.
3
Ömer Lütfi Barkan, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon
Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler, ı. İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk
Dervişleri ve Zaviyeler'', Vakrjfar Dergisi, Ankara ı942, ı ı, 279-386.
4
Tayyib Gökbilgin Rumeli'de Yenik/er, Tatarlar ve Evliıd-ı Fatihan, İstanbull957.
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
190
Rumeli'ye ~yak basmalarından itibaren sistemli bir iskan politikası yürütmeye başlayan Osmanlılar, fetihlerin genişlemesine paralel olarak tarikat ·
şeyhleri ve dervişleri, tüccarlar ve sanat erbabını kasaba ve köylere yerleştire­
rek, o kasaba ve köylerin fiziki yapısını değiştirmiş ve o zamana kaaar iskan
edilmemiş olan yerlerde yeni yerleşim birimleri kurmuşlardır.
Balkanlarda eski şehirlerin yeni rılh kazanmasında ve yeni şehirlerin
kurulmasında tekkeler, zaviyeler ve orada barınan şeyh ve dervişler önemli
ölçiide pay sahibi olmuşlardır. Balkanlar'da ulaşımı kolay, ticarete elverişli,
verimli ~arazilerde kurulan zaviyeler etrafında aileler ve aşiretler yerle.şmiş,
yeni köy ve şehirler oluşmaya başlamıştır. Kurulan bu zaviyeler, inceliğin,
kibarlığın, zarafe~, nezaketin, çalışmanın, hikmetin ve sanatın merkezi
olarak faaliyet göstermişlerdir. Dini, dili, rengi, cinsi, düşüncesi ve ırkı ne
olursa olsun muhataplarına insan nazarıyla bakan, insan olarak gördükleri
kitlelere layıkıyla saygı gösteren tekkeler, uyguladıkları başarılı yöntemler
sayesinde, birbirinden farklı toplulukları kendi etrafiarında toplamışlardır. 5
Osmanlı padişahlan
Anadolu'da olduğu gibi Rumeli'de de tarikat
şeyhleriyle yakın ilişki içerisinde olmuşlardır. Sağladıkları katkılarla derviş
zümrelerinin Balkanlar'ı maddi ve manevi açıdan imar etmişlerdir, Gelibolu'da 767tı3'6S-1366 yılında kurulan Ahi Musa Zaviyesi, Murad-ı
Hüdavendigar'ın Yegan Reis'e bağışladığı Malkara Zaviyesi, Abdal Cüneyd
adına kurulan Dimetoka Zaviyesi, Gazi Süleyman Paşa'nın Ezine fethinde
büyük rolü olan Ahi YCınus adına yaptırdığı zaviye, derviş zümrelerin
Şumnu, Varna ve Dobruca'nın fethinde aynadıkları rolden dolayı kendilerine buralarda inşa edilen zaviyeler, Sarı Saltuk'un hizmetleri, bölge halkları­
nın gönüllerini fetheden Seyyid Ali Sultan adına Dimetoka'da kurulan zaviye
bu gerçeğin en açık örnekleridir.6
Boş
•
arazileri
işleyen
ve tekkelerini ilim, kültür ve sanat merkezi haline
merkezlerinin zamanla kendi isimleriyle
anılmasına yol açmışladır. Şeyhler Köyü, 7 Dervişler Köyü,8 Tekke Mahallesi,9
getiren
derviş gurupları, yerleşim
5
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
6
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
Gostivar şehrinden S km. Uzaklıkta Vardar nehrinin kaynadığı
yerdir. Bugünkü ismi Vrutok'tur, içinde ise eski ismini "Şeyhler" taşıyan bir mahalle
7
Makedonya'nın
s. 286.
s. 76.
vardır.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR
191
Dedeköy10 gibi yerleşim yerleri bu iddiamızın bariz örnekleridir.U Faaliyetlerine bakıldığında, bu şeyh ve dervişler sadece derviş kimliği taşıyan manevi
şahsiyetler değil, aynı zamanda toprağı işleyen, köy kuran, sanat ve ilimle
_ iştigal eden şahıslar olarak da karş~za çıkmaktadırlar.U
Tekkelerin Balkanlar'daki en önemli fonksiyonu, birer eğitim ve kültür ocağı olarak faaliyet yürüt!l1eleridir. Diğer İsl3..mi eğitim kurumlan yanında tekkelerin öncelikli bir yere sahip olduğu bariz bir şekilde görülmektedir. Sayın Metin İzeti'nin yaptığı araştırmaya göre; tekkeler, medreseler,
mektepler ve camiler Balkanlar'da İsl3..mi eğitim ve kültürün nüvelerini oluş­
turmaktadır. Osmanlı döneminde eğitim kurumu olarak faaliyet gösteren
tekke, medrese ve mekteplerin Balkan ülkelerine göre dağılımı şu şekildedir:
Bosna Hersek'te; 75 tekke, 76 medrese, 874 mektep, 2 darü'l-kurra, 2
rüşdiye ve 6 kütüphane. Arnavutluk'ta; 144 tekke, 28 medrese, lll mektep.
Kosova'da: 24 tekke, 15 medrese, 26 mektep. Makedonya'da; 77 tekke, 67
medrese, 152 mektep, 5 kütüphane, 4 darül- kurra.Sırbistan'da; 80 tekke, 68
medrese, 121 mektep, 4 darü'I-kurra. 13
Kuruian tekkeler, yeni fethedilen yerleri şenlendirmek, askeri sevk ve
idareyi kolaylaştırmak, iç ve dış ticaret engellerini ortadan kaldırmak, fikir ve
mal naklini sağlamak, ümitsizlere kurtana eli uzatmak gibi sosyal hayatı
kuvvetlendirrnek ve İslam dinini ulaşabildikleri yerlere kadar götürmek gibi
gayelerle mühim noktalarda vazifelerini sürdüı;.ıp.üşlerdir. Psikolojik ve tıbbi
sorunlara varıncaya kadar Anadolu'da olduğu ğibi Balkanlar'da da geniş bir
hizmet sahası olan tekkeler okul, hastane, spor yeri, dinlenme yeri, güzel
sanatlar merkezi, edebiyat ve zikir mekanı olarak faaliyet göstermiştir. 14
Pirlepe'den birkaç kilometre uzaklıkta bir köy.
Kalkandelen Harabati Baba Bektaşi Tekkesi civarındaki mahalle.
10
Makedonya Radoviş şehrinden 7 km uzaklıkta bir köy. Tüxkler bu köyü 1955
yılında boşaltıp Tüxkiye'ye göç ettikten sonra köye yerleşen Hıristiyan ahali bu
köyün ismini değiştirmiş ve Radanya ismini vermiştir.
11
Ömer Lütfi Barkan, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon
Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler, İsti.lka Devirlerinin Kolonizatör Türk
Dervişleri ve Zaviyeler", Vakıflar Dergisi, Sy. II, Ankara 1964, s. 303.
12
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 47.
13 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 118.
14
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 266.
8
9
192
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNGE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
Tekkeler bir sosyal yardım kurumu olarak faaliyet gösterdiklerinden
fakir, düşkün, miskin, yetim ve kimsesizlerin devamlı uğrayıp ihtiyaçlarını ·
temin ettikleri yerler olarak halkın sempatisini kazanmışlardrr. Balkanlar'daki büyük tekkelerin hemen hepsinin yanında ücretsiz yemek verilen
imaretler vardır.
Bazen tekke şeyhleri, yöneticiler nezdindeki imtiyazlarını kullanarak
belirli sorunlarının çözülmesinde yardımcı olmuşlardır. Kalkandelen
yöneticisi Abdurrahman Bey zamanında (19. yüzyıl), Harabati Baba tekkesi
postnişini Adem Baba, halkı fakir olan Perşevce köyünden vergi alınmama­
sını Bey'e rica etmiş ve Abdurrahman Bey bunu kabul etmiştir.
halkın
Değişik sebeplerden bunalıma giren veya ruh hastalıklarına kapılan insanlar, tekkeleri dertlerine deva olan yerler olarak görmüşlerdir. Mulla Mustafa Başeski, kendisinin Saraybosna Hacı Sinan tekkesi şeyhi Hacı Muhammed' den ruh hastalarını tedavi etmekte kullanılan metotları öğrendiğini
ifade etmektedir.
Şeyhlerin ve dervişlerin kendi el emeğiyle geçinmeyi prensip edinip,
tekkelerinde mesleklerini icra ettikleri ve bu şekilde halka yardım ettikleri de
olmuştur. Mesela, Arnavutluk'un Peşkopeja ve ilbasan Kadiri tekkeleri, dericilik yapmaktaydılar. 15
Tarikatlar müntesiplerine sağladığı ruhi terbiye ve tezkiyenin yanı sıra
onlara çeşitli sanat dallarında yetişme imkarn vermiştir. Yüksek duygu ve
düşünce zemini olan~kkelerde birçok ilim, fikir ve sanat erbabı yetişmiştir.
Balkanlar'ın genelinde şeyh ve dervişlerin sanat dallarından en çok ilgi gösterdikleri alan, şiirdir. Zamanla bu bölgelerde yaşayan dervişler bir yandan
toplumsal hayatill sıkıntılarını ifade eden, diğer yandan da sanatsal değerleri
olan bir tekke edebiyatı geliştirmişlerdir.
. Osmanlı yönetimi kurulduğu dönemlerden itibaren Bosna-Hersek,
Subistan, Makedonya, Kosova ve Arnavutluk'ta birçok mutasavvıf-şair yetişmiş ve eserleriyle Türk edebiyatında önemli yer işgal etmişlerdir. Sufi şair­
. lere örnek olarak şu isimleri sualayabiliriz: Üsküplü Mevlana Atai (ö. 1512),
II. Bayezid devri şairlerinden Zari, İsa Bey medresesi müderrisi ve Mevlevi
dervişi İshak Çelebi, 16. yüzyılın başlarında Üsküp, Selanik ve Priştine'de
15
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 292.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR
193
kadılık vazifesinde
bulunan ve şürleriyle meşhur şair Harevi, Manastırlı CeIili Çelebi, La'll, Kalkandelenli TulCıi, Sucıldi, Prizrenli Sılzi Çelebi (ö. 1524),
Kantlni dönemi şairlerinden Şem'i, Prişti.neli Mesihi (1470-1513), Ahmed
Şair, Muhammed Arşi, Bektaşi şairlerden Gurbi Dede, Saraybosnalı Şeyh
Kaimi, Ujiçeli Alauddin Ali, Ahmed İbn Abdullah el-Bosnevi (ö. 1575), Ali
Paşa Varvari (ö. 1647), Derviş Paşa Bayezicioğlu (ö. 1603), HasanKaimi (ö.
1691), Nergisi (ö. 1630), Ali Dede Bosnevi (ö. 1598), Hasan Kafi Ak.hisari (ö.
1616) zikredilebilir. 16
Bu temel tespitleri ortaya koyduktan sonra tebliğiinde Arnavutluk,
Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya ve Sırhistan özelinde Balkanlar'da faaliyet yürüten tarikatların konumlarını ve ilgili tarikatiara ait tek.keleri ele alacağım.
1. Arnavutluk'ta Tasavvufve Tarikatlar
1.1. Arnavutluk'ta Bektclşiyye
Bektaşi tarikatı açısından
Balkanlar, birinci derecede önem taşımış ve
taşımaktadır. Bundan dolayı Balkanlarda yaşayan halkın mensup olduğu
mevcut tarikatların arasında Balkan sakinlerinin kültürel, sosyal ve siyasal
yaşamışında Bektaşiliğin özel bir konumu vardır. özellikle Arnavutlar üzerinde Bektaşllerin tesirleri çoktur ve başlı başına· bir araştırma konusudur.
Bektaşiliğin Balkanlar'a yerleşmesinin iki yönden ş<jz konusu olduğunu söylemek mümkündür.
·
<;
Birincisi, 13. yüzyılın başlarında Osmanlı'nın bu bölgelere henüz gelmeden önceki seyyah dervişlerin boş ve tenha arazilerde yerleşip tekke ve
zaYiyelerini inşa etmesiyle olmuştur. Bu şekilde İslam'ın rnisyonerliğini yapan şahsiyetlerin başında hiç şüphesiz San Saltık yer alır. 12. yüzyılda Güneydoğu Avrupa'mn birçok ülkesinde faaliyet gösteren, kahramanlığı ve
veliliği hakkında bir hayli efsanevi rivayetler nakledilen Sarı Saltık'ın varlığım
ve faaliyetlerini ancak mahalli ananeler, şifahi rivayetler, mezar ve türbelerden öğrenmek~eyiz. Onun gerçek bir şahsiyet olmayıp bölgede iki asır boyunca faaliyet göstermiş bütün sılillerin tecrübelerinin bu isimde toplandığı­
m söyleyerıler de vardır. Bundan dolayıdır ki bölgede faaliyet göstermiş deği­
şik tarikatlar ve tek.keler onu kendi aralarında göstermeye çalışmışlardır.
16
İzeti,
Balkanlarda Tasavvuf, s. 293-295.
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
194
bir gerçektir ki Sarı Saltık, Bektaşiler arasında en çok şöhret kazanmış ve Balkanlar'da yaşayan halk arasında Bektaşi tarikatı ile özdeşleşmiş­
tir.
Ancak
şu
Bektaşiliğin Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sırbistan, Kosova ve Makedonya'ya yayılmasının ikinci yönü Osmanlı'nın bu yerleri tamamen fethetmesinden sonra peyderpey ve değişik vesilelerle gelen Bektaşi babalarırun
aracılığıyla olmuştur. Bu erken Bektaşilik yolunun en ünlü misyonerlerinden
biri olan Seyyid Ali Sultan Doğu Yunanistan, Doğu Bulgaristan ve Güney
Romanya'-da vaaz ederek insanlara İslam'ı ve Bektaşiliği anlatmıştır. 17
Seyyid Ali Sultan Yunanistan'uı Dirnetoka şehrine yerleşerek orada
kendi adıyla anılacak've şöhreti Balkanlar'ın dört tarafına yayılan bir dergah
kurmuştur. 18 Kızıl Deli adıyla da bilinen Seyyid Ali Sultan, Vi~derüya­
larında kendilerine Resuluilah (s.a.v.) tarafından kılıç kuşandıracak olan
Hacı Bektaş-ı Veli'ye gitmeleri söylenen, Kırk Kahraman'dan biri olarak
tanıtılır.
Seyyid Ali Sultan'ın Dirnetoka'da kurmuş olduğu tekke zamanla Hacı
Bektaş'taki Pir Evi'nden sonra ikinci büyük tekke mevkiine yükselmiştir.
Daha sonraları ·,bu tekkeden Balım Sultan, V ahdeti Dede, Sadık Abdullah
Baba gibi Bektaşi büyükleri yetişmiş ve Bektaşttiği tüm Balkan Yarımadasına
yaymışlardır.
Bektaşiliğin
fetih topraklarında yayılmasırun üçüncü nedeni Yeniçeri
ve Bektaşi ilişkisidir. Bu ilişki gereği Yeniçerilerin gittiği her yere Bektaşilik
de gitmiştir. 19 Bölgede değişik zamanlarda hizmet etmiş Bektaşi büyüklerinin
Michael Kiel, "Sarı Saltık ve Erken Bektaşilik Üzerine Notlar", Türk Dünyası
Dergisi, yıl2, II, 19, Aralık 1980, s. 25.
18
Bugün Didymoteithon veya Dimetoka adıyla arulmakta olup Türkiye sınırına
yakın ve Edirne'nin 40 km. Güneyinde, Uzunköprü'nün 20 km. batısında bulunan
Dirnetoka, Osmarılı Rumeli'sinin önemli merkezlerinden biridir. Osmanlı
hakimiyeti döneminde bir ilim ve kültür merkezi olan Dimetoka'da Osmanlıların
kurduğu ilk sosyal ve dini kurum, Abdal Cüneyd Zaviyesidir. Aynı zamanda
Dimetoka'nın 32 km. batısında, Bektaşiliğin ikinci Piri olan Balın Sultan'ın yetiştiği
tekke olarak bilinen Seyy:id Ali Sulltan (Kızıl Deli) Tekkesi mevcuttur.
19
Yeniçerilik ile kader ortağı olan Bektaşiliğin ne zaman içiçe girdikleri, bu
kaynaşmanın ne zaman olduğu tarihçiler arasında sürekli bir tartışma konusu
17
Araştırmalan
BALKANLAR'DA TASAVVUF vE TARİKATIAR
195
ve
türbelerine Bektaşi tekkelerine Balkanlar'ın her tarafında rastlamak mümkündür. Ancak Arnavutlar'ın çoğunlukta olduğu bölgelerde daha yaygın
oldukları da bir gerçektir. 20
Osmanlı'nın Arnavutluk'a yerleştiği ilk dönemlerde Bektaşi tarikatına
ve tekkelerine ait izlere rastlarımamaktadır. Bektaşi tarikatının sistematik bir
şekilde teklee kurmaları ve tarikat olarak faaliyet göstermeleri, 1790-1822
yılları arasında Güney Arnarutıuk'ta bağımsız hareket eden ve kendisi de
Bektaşi olan Tepedelenli Mehmet Ali Paşa'nın yönetimi zamalıında olmuş­
tur.
18. asrın sonlarına doğru zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar üzerindeki etkisi daha da azalmaya başlamıştır. Doğan otorite boşlu­
ğundan istifade eden bazı idarecilerin Yeriiçeri nefyini bahane ederek Osmanlı-Bektaşi ihtilafını körüklemeye, Bektaşi tekleelerini kendi amaçları doğ­
rultusunda kullanmaya, onları isyan hareketleri için merkez edinmeye "Q~şla­
dıklarını görmekteyiz. Devrin Kalkandelen idarecisi Recep Paşa'nın başlattığı
isyan hareketinde, Bektaşi Harabati Baba Tekkesini üs olarak kullandığı, oğlu
Abdurrahriıan Paşa (ö. 1254/1838) zamanında bu durumun devam ettiği
kaydedilmektedir.
Tepedelenli Mehmet Ali Paşa (ö. 1238/1822) zamanında, Bektaşilik
Güney Arnavutluk'ta çok geniş bir çevreye yayılmış, onun talimatıyla Müslüman olup itaat eden Himara köylerinde 1 Bektaşi tekleeleri açılmıştır.
İşkodra bölgesinde ise Buşatlı Mustafa Paşa, kendi bölgesindeki Bektaşileri
Tepedelenli Mehmet Ali Paşa için çalıştıkları gerekçesiyle sürdürmüştürY
;ı
Yeniçeriliğin kaldırılmasıyla,
özellikle Arnavutluk, Makedonya ve Kosova sınırları içerisinde bulunan Bektaşi tekleelerinin en az üçte biri zarar
görmüş olsa bile, Arnavutluk'ta Bektaşilik adına en çok teklee bu dönemden
olmuştur.
Tarihi rivayetler aksini ortayakoysa da Hacı Bektaş-ı Veli hala Yeniçeri
gibi gösterilir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin
doğrudan ·yeniçerilikle bir ilgisinden ve onlara "ak börk" giydirmesinden söz
edilemez ise de menkıbeler "ak börklü" askerlerin onun tarafından kutlulandıklaruu
ve kendilerine "yeniçeri" adının verildiğini anlatırlar. Bkz. Ethem Ruhi Fığlalı,
Alevilik-Bektaşilik, Ankara 1991, s. 154.
20 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 236-237.
21
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 247-248.
Ocağı'Illİı. kurulmasıyla doğrudan ilgiliymiş
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
196
sonra yapılmıştır. Ancak bu tarihten sonra, Arnavut Bektaşileri daha önceden hiç görülmemiş bir biçimde Türk karşıtı olmuştur. 1878 yılında
Prizren'de kurulan "ulusal bağımsızlık hareketi"nin başına Arnavutluk'un
köklü Bektaşi ailelerinden birine mensup olan Naim ve Sami (Şemsettin
Sclıni) Beylerin ağabeyi olan Abdül Fraşui seçilmiştir. Böylece Bektaşiler Arnavut Ulusal Hareketi'nin çekirdek kadrosuna oluşturmuşlardır. Hatta babalar milliyetçilik akımının köylere taşınması ve yaygınlaştırılrnasında öncü rol
oynamışlardır. Osmanlı'ya karşı ilk çeteyi kuran Melçan Tekkesi postnişini
Hüseyin Baba
. olmuştur. Osmanlı kuvvetlerinaen kaçan ve tekkesine sığınan
askerlere yardımcı olmuş ve takipten kurtulmaları için derviş kıyafetleri ve-
.
rilmiştir.
1826'dan sonra Arnavutluk Bektaşiler için bir sığınak bölgesi olma
özelliğini kazanmış ve Bektaşiler Arnavutluk'ta rahatlıkla faaliyetlerini yürütmüşlerdir. Osmanlı'nın son yıllarında oldukça faal olan Arnavut
Bektaşileri bir Bektaşi Devleti kurma düşüncesine bile kapılrnışlardır. Ancak
Bektaşiliğin özellikle Güney Arnavutluk'taki gelişimine karşın tamamen
Sünni çizgide olan tarikatlar da Kuzey ve Orta Arnavutluk'ta güç kazanmış­
tır.22
Bektaşiler'in Kuzey Arnavutluk'ta en kalabalık oldukları bölge
Akçahisar (Kruja) idi. Şehir merkezlerinin hemen hemen tamamı Bektaşiydi.
Kırsal yerlerden Çermenika ve Martenesh bölgesinde de Bektaşiler ekseriyetteydi. Tiran'daki Müslümanların büyük bir kısmı, İlbesan'ın ise üçte biri
Bektaşiydi. Güney Arnavutluk'ta da Malakastra ve Tomor Bölgesi'nde halkın
tamamı Bektaşiydi. Ergeri, Leskoviku, Delvina, Premeti ve Tepedelen'deki
Müslümanların büyük bir kısmı; Premeti nüfusunun dörtte üçü Bektaşiydi.
Kosova ve Makedonya'da, bilhassa Prizren, Üsküp, Tetova ve Kırçova'da ise
bir hayli taraftarı mevcuttu. Güney Arnavutluk'taki Bektaşi Tekkeleri'nden
en önemlisi Frasheri'deki Şeyh Nasibi Türbesi'ydi. Pristha'da 1860 yılında
kurulan tekke ise bütün Arnavutluk'un en zengin tekkesi olarak bilinmektedir.
Yeniçeriliğin kaldırılmasıyla
sova
görmüş,
22
özellikle Arnavutluk, Makedonya ve Koiçerisinde bulunan Bektaşi tekkelerinin en az üçte biri zarar
diğerleri kapanmış, zengin vakıfları devletleştirilıniş, mürid ve mün-
sırurları
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 253.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE.TARiKATLAR
197
tesipierin kafası karışmıştı. II. Mahmud tarafından Türkler için düşünülen
bu durumun, diğer kavimler için getirisi ve götürüsü pek hesaplanmamış
görünmektedir.
Bu tarihten sonra Arnavut Bektaşileri, daha önce hiç görülmemiş biçimde "Türk karşıtı" olmuştur. Sultan Abdülmecid, kendi zamanında tenkilden kaçındığı gibi Bektaşilere dakunulmaması için emirler vermiştir. Sultan
Abdülmecid ise ardı ardına paUak veren isyanlar nedeniyle Bektaşilerden
şüphelenrniş, özel görevliler göndererek tekkeleri ve sayılanyla ilgili araştır­
ma yaptırmış, ancak her hangi bir fiili tedbir aldırmamıştır.
ı
II. Abdülhamid şüphelerinde haklı olmalıydı ki l878'de "ulusal bağım­
hareketi" adı altında Prizren'de gerçekleşen toplantırıın başkanlığını,
ülkenin köklü Bektaşi ailelerinden birine mensup Abdul Fraşeri üstlenmiştir.
Böylece Bektaşiler, Arnavut ulusal hareketinin çekirdek kadrosu haline gelmiştir. Hatta "Babalar", milliyetçilik akımının köylere taşınması ve yaygınlaş­
tırılmasında öncü rol oynamışlardır. Osmanlı'ya karşı ilk çeteyi Melsan Tekkesi'nde Hüseyin Baba oluşturmuştur. Fraşeri, kollu kuvvetlerinden kaçan ve
tekkesine sİğınan çetecilere yardımcı oluyor,23 takipten kurtulabilmeleri için
postnişln Abidin Baba derviş kıyafetleri temin ediyordu.
sızlık
Asrın sonlarına
kadar Arnavutluk'un kurulması için savaşan "Milliyetçi Bektaşller", 20. yüzyılda Arnavutluk çerçevesinde çalışan "Ulusal
Bektaşiliğe" dönüşecektir. isyanları tasvip etmeyen Boşnak, Pomak, vb. diğer
milletler Arnavutlardan, dolayısıyla da Bektaşilik'ten soğumuştur. Bu olaylar
sonuç olarak Bektaşllerin taraftar kaybetmesine V'e zayıflamasına yol açacaktır. Yine de bu yıllarda bölgede kırk üç Bektaş! Tekkesi olduğu bilinmektedir.24
Arnavutların
mevcut olan ·esneklik, Bektaşilik'teki
heterodoksi ile bağdaştırılmış ve birbirine uyum sağladıklan söylenmiştir.
Aynı zamanda Arnavutların Bektaşiliğe girmeleriyle, eski inançlarından fazla
uzaklaşmaları gerekınediği de ifade edilrniştir. 25
din!
hayatında
Bu tek.ke 1835'te kurulmuş ve daha sonra ArnavuJuk topraklarında en saygın
tekketerden birisi olmuştur.
24
Hür Mahmut Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (19. Yüzyıl), İnsan
Yayınları, İstanbul2003, s. 47-49.
25
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 253.
23
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
198
Arnavutluk'ta kurulan Bektaşi tekkelerinin isimlerini
yabiliriz:
ı.
şu şekilde sırala-
Kruva/Akçahisar Hacı Yahya Baba Tekkesi: 1717
2. Akçahisar Fushekruya Bektaşi Tekkesi: 1790-İbrahim Şernimi Baba
3. Berat/Arnavut Belgrad'ı Baba Aliço Tekkesi: 1826-Baba Aliço
4.
Berat'ın Prişta
Köyü Bektaşi Tekkesi: 1810-Baba Tahir
S. Elbasan/İlbasan Cefai Baba Tekkesi: 1800-Cefai Baba
6. tlbasan Martaneş Bektaşi Tekkesi: 1898-Hüseyin B~ba
7.
Fraşıri
Nasibi Tahir Baba Tekkesi: 182S-Nasibi Tahir Baba
8. Gjirokaste~~Ergiri Asım Baba Bektaşi Tekkesi: 1780 Osküdarlı Asım
Baba
9. Ergiri Baba Haydar Bektaşi Tekkesi: 19. yy. -Baba Haydar Plaku
10. Ergiri ·Baba Musa Bektaşi Tekkesi: 1880-Baba Musa
ll. Berat'ın Glava Bölgesinde İsmail Baba Tekkesi: 1883-İsmail Baba
12. Baba Kamber Bektaşi Tekkesi: 1890-Baba Kamber
13. Tepedelen Koştan Köyü Bektaşi Tekkesi:
14. Kolopya'nın Kesandre Köyü
Baba Horasani
ıs. Şemberdheny Bektaşi Tekkesi:
16. Kuç Köyü Bektaşi Tekkesi:
Hacı
1810-Sadık Baba
Baba Horasaru Tekkesi: 18SO-
1863-Baba Mustafa
1878-Kasım
Baba
17. Leskovik şehrinde Baba Abidin Bektaşi Tekkesi: 1887-Baba Abidin
Leskoviku
18. Korça/Göriçe Melçan
Hüseyin Baba
Bektaşi
Tekkesi (Büyük Tekke):
ısıs­
19. Korça/Göriçe Turan Bektaşi Tekkesi: 1827-İlbasanlı Salih Baba
20. Durballı Tekkesi: 1480-Durballi Sultan26
1.2. Arnavutluk'ta Halvetilik
Bosna-Hersek, Sırbistan, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk'taki Halvetllik, daha çok şehirlerde ve şehirlere yakın olan köylerde yerleşmiştir. Ehl-
26
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 249-252.
BALKANJ.AR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR
199
i Sünnet ve· şeriatın prensiplerine çok önem veren Halvetiler, Balkanlar'da
idarecilik yapan valiler, paşalar ve beylerden değişik şekillerde destek ve yardım görmüşlerdir. Halvetllerin öğretileri, ulema kesimi arasında da oldukça
etkili olmuştur. Balkanlar'daki Halvetiyye şeyhlerinden birçoğu, tekkedeki
şeyhliğin yanında medreselerde de ders vermişlerdir. Ujice Halvetl tekkesi
örneğinde, bazı Halveti tekkelerinde hadis ve tefsir dersleri okutulmuş, bölge
vaizleri buralardan ders almışlardır. Halveti tekkeleri aynı zamanda birer
edebiyat merkezi olarak birçok şair yetişmesine ev sahipliği yapmıştır. 27
Halvetiyye'nin Balkanlar'da yaygın kollarından biri olarak Sünbüliyye,
Muslihuddin Efendi tarafından Mitrofiça'ya getirilmiştir. Siroz,
Timeşvar, Belgrad ve Visoko gibi kasabalarda yaygınlaşan Sünbüliyyenin
Hasan Adli vasıtasıyla Mora'ya ulaştığı görülmektedir. Merkez Efendi'nin
Yanya'ya gönderdiği Yakup Girmaru halk arasında saygın bir yer edinmiş ve
Merkez Efendi'nin ardından İstanbul'a dönerek asitane postuna oturmuştur.
Aslen Alacahisarlı olan Necmettin Hasan Efendi, Yakup Girmani'den hilafet
aldıktan sonra bir süre Bulgaristan'ın Sofya sancağına bağlı Samakov'da, bir
süre de Mısır'da faaliyette bulunmuştur. İstanbul dışında bulunduğu bir
esnada, Bursalı Şuhudi Mehmet Efendi de asitane postunda vekaleten hizmette bulunmuştur. Necmettin Hasan Efendi'nin oğlu Hasan Adli Efendi de
bir müddet Yanya'da irşad vazifesi yapmış ve Siroz'da zaviye açmıştır.
Dimetoka, Yanbolu, Filibe, Niğbolu, Lofça, Yenice-i Karasu, Drama, Siroz,
Nevrekop, Usturumca, İnebahtı, Avlonya 've Selanik civarında Sünbüli
asitanesine ait vakıf arazileri bulunmaktadır. B~anlar'da bazı Sünbüli dergahlarının zamanla Sinani ve Cerrahi gibi diğer Halveti kolları ile kaynaştığı
da görülmektedir.28
Şeyh
Halvetiyyenin Ramazaniyye kolu, Balkan coğrafyasında günümüzde
de irşad hizmetlerini idame ettiren, Balkan yarımadasınırı tekke adedi ve
müntesibi açısından en yaygın tarikatıdır. Ancak günümüzde Rumeli
meşayihi, tarikatlarını Ramazaniyye'ye değil ana kol olan Ahmediyye veya
Yiğitbaşiyye şeklinde adlandırmaktadır.
27
izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 192.
Semih Ceyhan, Oç Pirin Mürşidi Köstendilli Ali Aliieddin el-Halveti ve Telvihtit-ı
Sübhaniyye, İSAM Yayınları, İstanbul2011, s. 85.
28
OSMANLI iLiM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
200
Günümüzde Arnavutluk Tiran'da Ramazaniyye tek.kesi olarak faaliyetlerine devam eden şeyh Ali Pazari Dergah'ının hazuladığı Arnavutluk Tekkeler listesine göre, geçmişte faal olan 343 tek.kenin 279'u Halvetiyye-yi
Ramazaniyye'ye aittir. Balkanlar'da Ramazaniyye asitanesi konumunda olan
Kosova Prizren'deki Saraçhane Tek.kesi ve bu tekkeye bağlı Kosova ve Makedonya' daki Ramazaniyye dergahlarının çokluğu, tarikatın yaygınlığmın bir
kanıtıdır. 29
Rumeli coğrafyasında Ramazaniyye, Edirne'de Mestçizade Tek.kesi'nde Mes\çi Ali RUmi, Mestçizade İbrahim Efendi vasıtasıyla intişar ederken, Mestçizade İbrahim Efendi'nin halifesi Debbağ Ali Rfuıılnin tarikatı
Filibe'ye taşıması ile ~dirne'den Batı Rumeli'ye intikal etmiştir.
Arnavutluk'ta Ramazaniyyenin intişarı öncelikle Şeyh Hüseyin Rumi
Serez'nin bu bölgelere gönderdiği halifeler vasıtasıyla sağlaruruştır. Bu halifeler şunlardır: Tiran Ramazam Tek.kesi'nin kurucusu Şeyh Ali Pazari, Delvina
Tekkesi'nin kurucusu Şeyh İbrahim ve Çaya'daki tek.kenin kurucusu Şeyh Ali
Çobani.
Günümüzde Arnavutluk'ta Ramazaniyye'nin merkez dergahı konumunda olan tek.ke, Hüseyin Serezi'nin halifesi Şeyh Ali Pazari tarafından ıs.
asrın ortalarinda inşa edilmiştir.
30
Tiran Şeyh Ali Pazari Tek.kesi'nin hazırladığı listeye göre Arnavutluk
coğrafyasında tarih boyunca açılmış çeşitli tarikatiara aiit tekke sayısı 343'tür.
Rarnazaniyye dergahlarının adedi ise 279'dur. Çoğunluğu Halveti olmak
üzere muhtelif tarikatların şeyhlerine ait 24 müstakil türbe vardır.
Halvetiyyenin Hayatiye kolu 5, Gülşeniyye kolu 3; Rıfaiyye ı4, Kadiriye 5,
Celvetiyye 3, Sa'diyye 5, Ticaniye 2, Melamiyye ı tek.kede temsil edilmiştir.
Rarnazaniyye dergahları~ Arnavutluk'taki şehirlere göre dağılımı
şöyledir: Tiran: ı9 tek.ke, Shijak: ı tek.ke, Berat: ı6 tek.ke, Bilisht: 9 tek.ke,
Bulgize: 8 tekke, Devline: 8 tek.ke, Diber: 14 tek.ke, İlbasan: 3 tek.ke, Fier: 2
tekke, Gjirokaster: 3 ı tekke, Kaladodes: ı tekke, Kavaje: 1 ı tekke, Kelcyre: ı
tekke, Konispol: ı tekke, Korce: 4 tekke, Kurvelesh: 5 tekke, Leskovik: 6 tek-
29
30
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. llO.
Ceyhan, Köstendi/li Ali Alaeddin, s. 156.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR
201
ke, Lwna: 33 tekke, Mallakaster: ı ı tekke, Permet: 3 tekke, Shkoder: 1 tekke,
Tepelen: 59 tekke. 31
Hayatilik Ohri, Kırçova, Struga, Manastır, Zayas, İştip, Ergirikasrı
Kastoria, Tiran, Korce, İlbasan, Tepedelen, Permeti, Progri, Shengeri, Bilisht
ve Leskovik gibi Balkan Arnavutlarının yaşadığı şehirlerde temsil edilmiştir. 32
Ohri ve Kırçova şehirlerinde bulunan Hayatiyye tekkelerinin şeyhle­
rinden bazıları aynı . zamanda medresede müderrislik yapmışlardır. Kırçova
Hayatiyye tekkesinin kurucusu Şeyh Adem, Pir Mehmed Hayati'ye intisap
etmeden önce müderristi. Ohri'den hilafetnameyle döndükten sonra kendisine ilk intisap ederıler talebeleri olmuştur.
Ohri Hayatiyye asitanesinde postnişirılik yapan Şeyh Abdülkerim'in
Ohri'de bulunan darü'l-huffazda hafızlara tecvid dersleri verdiği rivayet
edilmektedir.33
Tiran'da Ramazaniyye'nin asitanesi konumunda olan Şeyh Ali Pazari
Tekkesi'nin hazırladığı Arnavutluk'taki tekkeler listesine göre Hayatiye beş
tekkede temsil edilmiştir. Tiran-Petrele'de bir, Bilisht'te iki; Gjikorokoster'da
bir, Korce'de bir tekke vardır. 34
Cerrahiyye'nin intişarında, Rumeli'nin muhtelif bölgelerinde kurulan
tekkeler önemli rol üstlenmişlerdir. Tekirdağ'daki Kolsuz Baba, Kırk.lar, Perşembe ve Mürefte tekkeleri; Edirne'deki Yeni Tekt<e, Mora'daki Halveti Şeyh
Ali Efendi, Kalavurta, Değnekli Hızır Baba, Trapoliçe, Anadolu, Balya Barda
tekkeleri; Selanik'te Üç Lüle, Serez tekkeleri; Girit-ıtesma'da Sırrı Baba Tekkesi; Şumnu Tekkesi, Yanbolu Tekkesi ve Üsküp'teki Adem Baba Tekkesi'nde, Makedonya'daki Radoviş ve Koçana kasabalarındaki dergahlarda
Cerrahiyye şeyhleri irşad hizmetinde bulunmuştur. Günümüzde Sırbistan'ın
Sancak bölgesine bağlı Nova Pazar'da bir Cerrahiyye zaYiyesi irşad hizmeti
vermektedir.35
31
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 161.
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 217.
33
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 272. ·
34
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 220.
35
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 200.
32
202
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
Debbağ
Ali Rumi'nin halifesi Lofçalı Fazıl Ali Rumi ile tarikat Lofça'ya
intikal etmiştir. Lafçalı'nın halifesi Şeyh Hüseyin Serezi'nin Serez'deki irşat
faaliyetleri ile 17. asrın sonuna değin tarikat Edirne-Lofça-Serez üçgenindeki
Batı Rumeli coğrafyasında intişar etmiştir. Tarikatın tüm Balkan illkelerine
yayılması ile Serez merkezli olmuştur.
Debbağ
Ali Rumi'nin halifesi Fazıl Ali Lofçavi'nin Lofça'daki, onun
halifesi Köstendilli Ali Alaeddin Efendi'nin Köstendilli'deki, Fazılzade Abdullah Efendi'nin halifesi Hacı Muharnmed))obniveci'nin birçok halifesinin
Dobniçe, Radomir, Samokov ve Nevrekop'taki faaliyetleri, günümüzde Bulgaristan sınırlan dahilinde bulunan şehir ve kasabalarda tarikatın yaygınlaş­
masını başlatmıştı~.
Lofçavi'nin diğer halifesi Şeyh Hüseyin RUmi Serezi ile Memalik-i Aliye-i Osmaniyye'nin Rumeli'deki en önemli merkezlerinden biri olan Serez'e
ulaşır. Hüseyin· Serezi, Ramazaniyye'nin Balkan coğrafyasında yayılmasında
kilit şahsiyettir. Türbesi Serez'dedir. Hüseyin Serezi'den itibaren
Ramazaniyye ağı 18. ve 19. asırda tüm Balkan şehirlerini kuşatmıştır.
Serezi'nin kaynaklarda zikredilen alt halifesi vasıtasıyla tarikat Arnavutluk,
Doğu Makedony.a ve Kosova'da intişar etmiştir.
·,
Serezi'nin halifelerinden Şeyh Osman Baba, Kosova Prizren'de Saraçhane Tekkesinin kurucusu ve ilk postnişini olmuş ve Ramazaniyyenin Kosova'da intişarını sağlamıştır. Diğer halifesi Pir Mehmed Hayati,
Ramazaniyye'nin Hayatiye şubesinin piri olup Makedonya Ohri'deki Hayatiye asitanesinin kurucusu olmuştur. Serezi halifelerinden Şeyh İbrahim
Delvant, Arnavutluk'un güneyindeki Delvina kasabasında irşat faaliyetlerinde bulunmuştur. Sırhistan sınırındaki Yenitsa şehrinden olan Şeyh Hüseyin
Yenicevi, Kosova ve Makedonya'da Hüseyin Serezi'den sorıra irşat faaliyetlerini sürdürmüştür. Serezi halifelerinden Şeyh Ali Çobani, Kuzey Arnavutluk'ta Tiran'a bağlı Çaya'da irşad hizmeti yapmıştır. Şeyh Ali Pazari ise
Ramazaniliği Tiran şehir merkezine taşıyan zattır. 36
Hüseyin Serezi'nin halifesi Şeyh Osman Prizreni vasıtasıyla
·Ramazaniyye tarikatı Kosova'ya ulaşmıştır. "Kutb-i Ru.m" lakaplı Şeyh Osman Baba Ramazaniyye'nin Kosova, Arnavutluk ve Makedonya şehirlerinde
36
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 141-142.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARİKAnA.R
203
müessir olmasında en önemli şahsiyettir. Günümüzde Balkan coğrafyasında
faal olan Ramazaniyye tekkelerinin çoğu Kosova Prizren'deki "Saraçhane
Tekkesi" adıyla da anılan Şeyh Osman Baba Asitanesi'ne bağlıdır. Özellikle
Makedonya ve Arnavutluk'taki Ramazaniyye tekkelerinirı meşayi.hi Saraçhane Tekkesi'ndeki postnişinlerin halifesidir. Öte yandan Tiran Ali Pazar Telekesi de Saraçlıane Tekkesi'ne hilafetname vermiştir.
'
Bulgaristan'daki Ramazaniyye Tekkeleri meşayıhının silsileleri, Lafçalı
Fazıl Ali Rumi'ye; Kosova'dakiler Şeyh Osman Baba Prizreni'ye; Makedonya'dakiler Mustafa Koşarkavi ve Şeyh Osman Baba'ya; Arnavutluk'takiler
Şeyh Ali Pazari, Şeyh İbrahim Delvina ve Şeyh Ali Çobani'ye dayan.ır. 37
Halvetiyye Arnavutluk'ta ilk dönemde en yaygın tarikatlardan biridir.
II. Bayezici döneminde, 1490 yıllarında Korça'da Mirahor llvas Bey bir Halveti tekkesi yaptırmıştır. Tekke bölge halkının İslam'ı kucaklamasında önemli şekilde etkili olmuştur.
16. yüzyılda Halvetilik Delvina, Vlora (Avlonya), Berat (Arnavut
Belgrad'ı) gibi Arnavutluk'un önemli merkezlerine yayılmıştır.
18. yüzyılda ise Makedonya ve Kosova'da oldukça etkili olan Halvetiliğin Karabaşilik ve Hayatilik ve on)ardan daha az etkili olan Sirıarulik kolları
Prizren ve Ohri'deki merkezlerinden Arnavutluk'un dört tarafına yayılmış­
lardır.38 Orta Arnavutluk'un ikinci büyük şehri olan İlbasan'da üç Halveti
tekkesi vardır. Bunlardan iki tanesi I. Dünya Savaşı'na kadar faaliyet gösterı,
miştir.
Halvetller Güney Arnavutluk'un birçok şehrinde de faaliyet göstermiş­
ti. Berat (Arnavut Belgrad'ı) şehrinde iki Halveti tekkesi vardı. Biri Hünkar
Camii yanında bulunmaktaydı. Tekke 18. yüzyılın sonlarına doğru temelden
onarılmıştır.
II. Bayezici tarafından cami ile beraber yapılan tekke 1785 yılında Kurt
Ahmed Paşa tarafından onarıldıktan sonra şeyhliğine de Şeyh Hasan getirilmiştir.
37
38
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 142.
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 188.
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
204
Arnavutluk'ta faaliyet yürüten Halveti tekkelerinden
isimlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
ı.
önd~
gelenlerinin
Has Karabaşi Tekkesi
2. Luma ve Nanga Halveti Tekkeleri
3. Aşağı Debre Halveti Tekkesi
4. Mat ve İşkodra Halveti Tekkeleri
S. Tiran Şeyh Süleyman Halveti Tekkesi
6. \Tiran Şeyh Üveys Hayati Tekkesi
7.
Halveti-Akbaşi Tekkesi
8. Avlonya Y~ub Efendi Tekkesi
9. Ali Cennet Gülşeni Tekkesi39
10. Korça'nın Bilişti köyünde bir Halveti-Hayati tekkesi
ı ı. Aynı bölgede
Progri köyünde bir Halveti-Hayati tekkesi
12. Pogradec'in Şengyergyi köyünde bir Halveti-Hayati tekkesi
13. Korça'da bir Halveti-Hayati tekkesi
14. Leskovça'nın güneyinde Leskovik'te bir Halveti Hayati tekkesi
ıs. Pern;ıet'te
bir Halveti-Hayati tekkesi
1.3. Arnavutluk'ta Kadirilik
Kadirilik 19. yüzyılda Balkanlar'da kurduğu yeni tekkeler aracılığıyla
huzarsuzluklarla sarsılan bölge insanına huzur vermeye çalışmış ve toplum
tabakaları, değişik ırk ve anlayışlar arasındaki kopukluğu ortak bir zihniyet
çerçevesi içinde yeniden bütünleştirmeye çalışmıştır. Bunun en iyi örneklerini Saraybosna Hacı Sinan Tekkesi, Mitroviçe Şeyh Abdülkadir Tekkesi,
Priştine Şeyh Mehmet Sezai 'fekkesi ve Arnavutluk'ta Ahi-Kadiriliğe mensup
dervişlerin toplumdaki yüksek mevkileri, teşkil etmektedir. 40
Arnavutluk'taki Kadiriler alıilikle sıkı ilişki içerisinde görülmekte ve
ikisi birleştirilerek "ahi-kadirilik" olarak isirnlendirilmektedir. Arnavutluk'ta
39
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 189-192.
40
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 209.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR
205
birçok meslek sahibinin Kadiri tarikatına mensup olduğu söylenmektedir.
Mesela, dericiler, tüfenkçiler, terziler, yün ustalan Ahi-Kadiriler'dendir.
İlbasan Tabaklar Tekkesi deri ustaları tarafından yapılmış ve iki yüzyıl
- boyunca onlar tarafından maddi destek gö;müştür. İlbasan ve AhiKadiriliğin mevcut olduğu diğer yerlerde zikredilen mesleklere çıraklar katı­
lırken ve kalfalar usta olurken 1;<uşak (şedd) kuşatılır ve bey' at edilirdi.4 1
Arnavutluk'ta faaliyet yürüten belli başlı Kadiri tekketerini .şu şekilde
sıralayabiliriz:
ı. Şeyh
Mehmet Efendi Tekkesi
2. Tabaklar Tekkesi
3. Tiran Kadiri Tekkesi
4. Debre Kadiri Tekkesi42
1.4. Arnavutluk'ta M evievilik
Beş
-yüz yıllık geleneğe sahip olan Saraybosna Mevlevihanesi'nde Mesnevi okutma geleneği devam etmekte, çok sayıda Bosnalı Mevlana aşığı münevver, şair ve devlet adamını bünyesinde barındırmakta, Türk-İslam kültürünün neşrinde görünmeyen gücünü muhafaza etmektedir.43
Selanik Mevlevihanesi, Üsküp Mevle:vihanesi, Rumeli Yenişehir
(Larissa) Mevlevihanesi (Yunanistan), Vidin (Vodine)
Mevlevihanesi (Bulga{1
ristan), Serez Mevlevihanesi (Yunanistan), Niş Mevlevihanesi (Sırbistan),
Sakız Mevlevihanesi (Yunanistan), Midilli Mevlevihanesi (Yunanistan),
İlbesan Mevlevihanesi (Arnavutluk), Filibe Mevlevihanesi (Bulgaristan),
Peçoy (Peç) Mevlevihanesi (Macaristan), İpek Mevlevihanesi (Kosova),
Mevlevihanesi
(Sırbistan)
Balkanlar'ın
belli
başlı
Belgrad
mevlevihaneleridir.44
41
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 209.
42
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 208-209.
Mevlevi şeyhleri yanında birçok Bosnalı alim ve fazıl kimseler de camilerde ve
başka hususi mahallerde Mesnevl okutınuşlardır. (Yüceer, Osmanlı Toplumunda
Tasavvuj, s. 46.)
44
Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuj, s. 46-47.
43
206
OSMANU İLİM, DÜŞÜNCE·ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
nbasan Mev!evi ZaYiyesi ile Petrela Mevlevi ZaYiyesi Mevleviliğin Arnavutluk'taki iki önemli zaviyesidir. Diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi
Arnavutluk'ta da Mevlana ve Mesnevi'nin özel bir yeri vardır. Osmanlı ve
Osmanlı sonrası dönemde birçok Arnavut şairi Mevlana ve Mesnevfden etkilenerek şür yazmıştır. Arnavutların en büyük şairlerinden biri olan Naim
Fraşeri (1846-1900) Mevlana Celaleddin Rılmi'nin Mesnevfsi'nin başındaki
"Ney" ile ilgili beyitlerden etkilenerek Dhembjet e Fyellit (Kavalın Aalan) isimli
adeta serbest tercüme denilebilecek bir şiir yazmıştır. Başka Arnavut şairler
de tasavvuf edebiyatındau ve özellikle Mesnevi'den etkilenrniştir.45
1.5. Anıavutluk'ta Rifai/ik
Kosova ve Makedonya'da olc:iuğu gibi Arnavutluk'ta da Rifallik 19.
yüzyılda genelde Yakova'lı Şeyh Musa'nın halifeleri vasıtasıyla yayılmıştır.
Evliya Çelebi'nin nbasan şehrinde zilerettiği 11 tekkeden birinin Rifaiyye
tarikatına mensup olduğu ifade edilmektedir.46
Bulundukları
lişmesine katkı
bölgelerde sosyal hayatın, ilim ve sanat dünyasının gesağlayan Arnavutluk'taki belli başlı Rifai tekkelerinin isimle-
rini şu şekilde sıralayabiliriz:
1. İşkodi'a Şeyh Ahmet Rifai Tekkesi
2. Tropova Şeyh Ademntlri Rifru Tekkeleri
3. Tirarı Şeyh Ahmet Reka Rifai Tekkesi
4. Berat Şeyh Burhan Rifai Tekkesi47
1.5. Arnavutluk'ta Sa'dilik
Aslı İşkodra'dan olan Şeyh Süleyman Actzi Baba'nın Yakova ve
Prizren'de yetiştirdiği mürid ve halifeleri, Acizlliği Arnavutluk'un birçok
yerine yaymışlardır. Bölgedeki dağılımına ve kurulup faaliyet gösteren tekkelerin dağılım oranına bakılacak olursa, Sa'dlliğin merkezi olarak Kosova daha
doğrusu Yakova ile Prizren önümüze çıkmaktadır. Bu merkezlerde faaliyet
gösteren şeyh ve dervişler Sa'dlliğin Acizilik koluna mensuptur. Acizilik Ko45
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 137.
46
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
47
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 221-222.
s. 221.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE.TARiKATLAR
207
sova ve etraftaki bölgelere has bir Sa'di koludur.48 Aciziliğin Arnavutluk'ta
kurulan tekkelerini ise şu şekilde zikredebiliriz:
ı.
Leskovik Sa'di Tekkesi
2. Tepedelen İbrahim Paşa Sa'di Tekkesi
3. Ergiri/Gjirokaster Sa'di Tekkesi
4. Tiran Baba Danyal Sa~di Tekkesi
S. Tropoya·Baba Hacı Zeynel.abidin Sa'di Tekkesi49
2. Bosna-Hersek'te Tasavvufve Tarikatlar
2.1. Bosna-Hersek'te Bektiişiyye
Nakşibendilik, Halvetilik ve Kadiriliğin güçlü etkisi, Bektaşiliğin Bosna-Hersek'te yayılmasına fazla fırsat vermemiştir. 50 Bosna-Hersek'te
Bektaşiliğe ait iki tekke bulunmaktadır. Bunlar; Çayniçe Bektaşi Tekkesi ile
Saraybosna Bektaşi Tekkesidir.51
2.2. Bosna-Hersek'te Halvetiyye
Bosna-Hersek'in Osmanlı idaresi altına geçmesinden sonra, 16. yüzyı­
lın ilk .rıırısından itibaren Saraybosna başta olmak üzere birçok şehirde Halveti tarikatına mensup dergililar kurulmuştur. Çok sayıdaki kol ve şubesiyle
Halvetilik, Bosna-Hersek'te çok sayıda insaru'n Müslüman olmasında öncü
rol oynamıştır.52 Bosna-Hersek'teki tanınmış Halyeti tekkeleri şunlardır:
1. Saraybosna Gazi Husrev Bey Hankahı
2. Travnik Elçi İbrahim Paşa Tekkesi
3. Vişegrad Halveti Tekkesi
4. Rudo Halveti Tekkesi
S. Biyelyina Şeyh Safi Halvetl Tekkesi
6. Konjic (Belgradçık) Halveti Tekkesi
48
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 230.
49
İzeti, Balkanlarda
Tasavvuf,
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
51
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
52
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
50
s. 230.
s. 239.
s. 239.
s. 160.
208
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
7. Blagay Halveti Tekkesi
8. Akhisar (Prusac) Halvetl Tekkesi53
2.3. Bosna-Hersek'te Kadiriyye
Karliriliğin
Bosna-Hersek'te yayılmasını sağlayan en önemli merkezlerden biri, Saraybosna'da bulunan Silahdar Mustafa Paşa veya halk arasında
meşhur olan ismiyle Hacı Sinan Kadiri Tekkesidir. Saraybosna Hacı Sinan
Kadiri Tekk.esi tasavvufi faaliyetin dışında aynı-zamanda şehrin ilim, sanat ve
şür yuvasi görevini de üstlenmiştir. Tekkede birçok edebi ve felsefi eser
okunmuş ve Türkçe ile Boşnakça şiirler yazılmıştır.54
1682 yılında Saraybosna'da vuls.u bulan bir isyanda Hacı Sinan Tekkesi'nin o dönemdeki şeyhi Hasan Kaimi, isyancıların yanında yer aldığından
dolayı Zvornik'e sürülmüş ve 1691 yılına kadar orada kalmıştır. Şeyh Hasan
Kaimi'nin Zvomik'e geçmesiyle Kadirilik de oraya yerleşmiştir. Zvornik'in
iki üç kilometre dışında Hasan Kaimi'ye türbeyapılmış ve o türbenin yarıın­
da Zvornik Mutasarrıfı Mehmet Paşa, Silahdar Mustafa Paşa'nın tavsiyesi
üzerine bir tekke inşa etmiştir. Tekke, 18. yüzyılın başında inşa edilıniştir.55
Kadiriyye!run Bosna-Hersek'teki üçüncü tekkesi, Yayçe Karliri Tekk.esi'dir. Bu tekke Saraybosna Hacı Sinan Tekk.esi'ne bağlı şekilde çalışmıştır.~
2.4. Bosna-Hersek'te Meltlmiyye
İkinci Devre Melfunllik'ten Hamza Bill'nin (ö. 969/1561-62) temsil ettiği Bayramı Melamlliğin
kolu olan Hamzavi-Mela.mileri, Bosna-Hersek'te
faaliyet göstermiştir. Hamzavi-Melamlliğin kurucusu Şeyh Hamza Bill, Bosnalıdır. Genç yaşlarında Vezir Pertev Paşa'nın bizmetinde bulunan Hamza
Bill daha sonraları, Hüsameddin Ankaravi'nin (ö. 964/1557) halifesi olmuş,
ondan sonra makamına geçmiş ve hizmetini memleketi Bosna'da Orloviçi
köyünde kurmuş olduğu zaYiyede sürdürmüştür. Hamza Bali, Bosna'da az
zamanda birkaç bin mürid toplamıştır. Bu kişilerin bir kısmını meylıaneler­
den toplamış olduğu gibi, havastan bazı kimseler de sohbetini dinledikten
53
İ.zeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 160-171.
54
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 270.
55
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 198-199.
56
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 199-200.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARİK.ATLAR
209
sonra ona baglanmıştır. Bosna'nın ulema ve meşayihi bu kişinin ü.mmi olduğuna ve irşad işlerinekadir olmadığına, şer-i şerife uymayan halleri ve hareketleri olduğundan dolayı mahkemeye müracaat etmişlerdir. Sonuç olarak
969/1561-62 yılında Hamza Bill, İstanbul Tahtakale'de idam edilmiştir.
Hamza Bill'nin öldürülmesinden sonra da Bosna'da Hamzavi nam.ıyla anılan
zümreler ve bazı kişilerin bulunduğu ve Hamza Bill'nin fikirlerini taşıdıkları
görülmektedir.57
2.5. Bosna-Hersek'te Mevleıriyye
15. yüzyılın ikinci yansında Saraybosna'da kurulan İsa Bey
Mevlevihanesi ile Bosna-Hersek de Mevlevilik dairesine katılmıştır. İsa Bey
Mevlevihanesi, 1462 yılında İshakoğlu İsa Bey tarafından inşa edilmiştir. İsa
Bey'in vakfiyesinde bu Tekke, yemekhanesi olan zaviye olarak gösterilmek- .
tedir. Tekke Şeyh Korusu (Şehova Korija) denilen yerde inşa edilmiştir. 58
Saraybosna esnafı ve zanaatçıları geceleri sohbet için İsa Bey
Mevlevihanesinde toplanır ve yeni zanaatçılara kuşak kuşatılırrnış. "Kuşan­
ma" denilen bu sohbetler, II. Dünya Savaşı'na kadar devam etmiştir. 59
Saraybosna'da Hacı Mahmud isminde bir Mevlevi tekkesinden daha
bahsedilmektedir. Zaviye 1060/ 1659 tarihinde inşa edilmiştir.60
Saraybosna'nın
dışında
Bosna-Hersek'in Mostar şehrinde
Belgradçık'ta (Konjic) birer Mevlevi tekkesi faal~yet göstermiştir.61
ve
Mevlevilik günümüzde de bir dini tezahür Qlarak Bosna-Hersek'te hayatını devam ettirrniştir. Günümüzde bile aydın kesimler arasında entelektüel planda bu geleneği devam ettiren şahıs ve gruplar vardır. 1924 yılına kadar
Mevlevi tekkesinde okunan ve yorumlanan Mesnevi, bu tarihlerden sonra özel
evlerde gruplar halinde en tehlikeli zamanlarda bile okunınaya devam etmiş­
tir. Bu sohbetler sonucu olarak da Mesnevi'nin ilk iki cildi Boşnakça'ya tercüme edilmiştir.62
57
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 256-257.
58 İzeti,
Balkanlarda Tasavvuf, s. 127- 128.
59
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 129- 130.
60
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 131.
61
İzeti, Balkanlarda
62
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 132- 133.
Tasavvuf, s. 131.
210
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
2.6. Bosna-Hersek'te Naleşi bendilik
Nakşbendiyye'nin
Bosna Herselete çok derin kökleri bulu.runaktadır.
dönemde bile Bosna-Hersek'te toplam sekiz Nakşbendiyye
tekkesi vardır. 63 Nakşibendiliğin Bosna-Hersek'e ne zaman girdiği konusunda kesin bir belgeye rastlanmamıştır. Fakat dervişler arasında dolaşan şifahl
menkıbelere göre, Fatih Sultan Mehmet'in ordusu 1463 yılında Bosna'yı
fethettiği sıralarda, askerlerin arasında çok sayıda Nakşi müridi olup bunlardan bazıları savaş sırasında hayatını kaybetmiştir. Şifahl geleneğe göre, Ayni
ve Şemsi Dedeler, Bosna'nın fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet'in askerleriyle beraber savaşarak şehit düşmüşler ve "Gaziler Yolu" ismirıi taşıyan caddede bulunan Gaziler Türbesinde defnedilmişlerdir. Ayni Dede'ye ait olan
mezar taşında, onun Fatih'in arkadaşı ve danışmanı olduğu, 866/1461-62
tarihinde vefat ettiği yazılmıştır. Şemsi Dede'nin mezar taşında ise onun
Nakşi tarikatına mensup olduğu ve Fatih Sultan Mehmet ordusunun başında
yürüdüğü yazılıdır. Onun da vefat tarihi 866/1461-6Z'dir.64
Osmanlı sonrası
Ayni ve Şemsi Dede'nin türbelerinin bulunduğu caddede yini Gaziler
Caddesinde, bir de Gaziler tekkesi mevcuttur. Gaziler tekkesinin Saraybosna
fethedilmeden önce
(1459) o zamanki ismiyle Trgovişte (Pazaryeri) mahalle,
sinde inşa edildiği söylenmektedir. 19. yüzyıla kadar Nakşi tekkesi olarak
faaliyet gösteren Gaziler tekkesi, 25. Cemaziye'l-ahir 1231/1816 tarihli bir
berattan anlaşıldığına göre Kadiri tarikatına geçmişti!. Bu beratla postnişin
tayin edilen Derviş Süleyman Halife ve Ayni ile Şemsi Dede'nin türbesinde
türbedar tayin edilen Derviş İbrahim, Kadiri tarikatına mensup Şeyh Hacı
Hasan Bey'in müridleridir.65
•
sonra Nakşibendilik, Bosna-Hersek'te hızla yayılmıştır.
1463 yılında Fatih Sultan Mehmet ile beraber Bosna'nın fethinde yer alan
Boşnak asıllı komutanlardan .ve Prusac (Akhisar) şehrinin fatibi olan İsken­
der Paşa Yurişiç'in sCıfilere karşı sempatisi vardı ve aynı zamanda kendisi de
15.
yüzyıldan
Alexandre Popovic - Gilles Veinstein, İslam Dünyasında Tarikatlar (Gelişmeleri ve
Aktüel Durumları), tre. Osman Türer, SOf Yayınları, Ankara 2004, s. 167.
64 Sema Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbendt izleri", Keşkül, Sayı: 20,
2011 Güz, s. 110.
65
Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbendi izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011
Güz, s. 110.
63
BALKANLAR'DATASAVVUFVETARİKATLAR
211
Nakşi tarikatına mensuptu. İskender Paşa Saraybosna'da Miljacka nehrinin
kıyısında mensup olduğu tarikata büyük bir zaviye, imaret ve misafirhane
inşa etti ve Soğuk Bunar'dan (Soğuk Pınar) zaviyenin bahçesine kadar su
getirdi. İskender Paşa Zaviyesi, zengin vakfıyla ve faaliyetleriyle Nakşibendi­
liğin Bosna-Hersek'te yayılmasına hayli yardımcı olmuştur. Aynı zamanda
tekkenin şeyhleri 19. asırda meydana gelen isyanların ve huzursuzlukların
yatıştırılmasında da etkili olmuşlardır. 66
Diğer bir. Nakşbendi tekkesi ise Çuhacı Süleyman Camii ve Yediler
Türbesi'nin yanında yapılmıştır ki, bu Yediler Türbesi'nde Fatih Sultan
Mehmed Han'la birlikte Bosna'yı fethetmeye gelen ve orada şehid olan yedi
kardeş medfundur. Yediler Tekkesi 19. yüzyıl ortalarında İstanbul'da ve Bursa'da tahsilini tamamladıktan sonra Saraybosna'ya dönen Şeyh Seyfullah
İblizoviç tarafından uyandınlır. Tekke 1878-79 yılında yanar fakat aynı yıl tamir edilir. Sonra 1894 yılında yeni bir tekke binası inşa edilir. Bu yapı da
ancak 1937'ye kadar ayakta kalır. Kimilerince Halveti, kimilerince Kadiri
olarak bilinen Hasan Kaimi Baba'nın tekkesinin de 18. yüzyılın sonlarında ve
19. yüzyılda Nakşi tekkesi olarak faaliyet gösterdiği bilgisi yazılı kaynaklarda
mevcuttur.67
Bir diğer Nakşibendiyye tekkesi olan Saraybosna Mlin (Değirmen)
Tekkesi ise 19. yüzyılın sonlarında, 1880-1890 yılla~ı arasında Küçük Katib
Mescidi'nin bahçesinde inşa edilmiştir. Melııpet
, Mujezinoviç'e göre bu tekke
önceleri mektep olup daha soruaları tekke oi.nluştur.68
li
Bosna'da Nakşibendiliğin yayılmasında rolü olan önemli şahsiyetlerden biri de Hüseyin Baba Zukiçin'dir. Hüseyin Baba, Foyrıitsa'da başladığı
tahsiline Saraybosna Kurşunlu Medrese ve İstanbul Fatih Medresesi'nde
devam eder. Bu sırada sürekli devam ettiği İstanbul, Murad Molla Dergahı'nda Nakşibendi yoluna intisab eder, mürşidi kendisini Konya, Semerkant
ve Buhara'ya gönderir. Bir süre sonra Bosna'ya dönen Hüseyin Baba,
Vukelyiçi'de bir Nakşbendi tekkesi uyandırır. Hüseyin Baba Zukiç'in tek
Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbend.i izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011
Güz, s. 110-111.
67
Özkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbend.i izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011
Güz, s.ll3.
68
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 145.
66
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
212
halifesi Şeyh Sım Baba Sikiriç'tir. Şeyh Sım Baba daha sonra bu tekkeye şeyh
olarak halifesi Muhammed Meyli'yi (Hacı Meyli Baba) görevlendirir. Rivayete göre
Hacı Meyli Baba Bosna'ya Anadolu'dan gelmiş, Hüseyin Babanın torunu Hanife Hanım1a evlenerek buraya yerleşmiştir.69
Şeyh
Hasan Kaiml'nin 1664 yılındaKömürlü Köprü'nün (Çumurija)
sağ tarafında vakfettiği ev, daha sonralan tekke olarak faaliyet göstermiştir.
Kaimi Tekkesi 1697 yılında Eugen Savoyski tarafından yakılmış, ancak 1762
yılında Saraybosna kadısı Zihni Efendi tarafından tamir edilmiştir. Kaimi
Tekkesi ıs: yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılda Nakşi tekkesi olarak faaliyet
göstermiştir.'0
Bosna Hersek'te kurulan diğer Nakşibendiyye tekkeleriiıi şu şekilde sıralayabiliriz:
ı.
Mostar ~oski Mehmet Paşa Hankahı
2. Mostar Nakşi Tekkesi
3. Foynitsa Vukelyiçi Tekkesi
4. Foynitsa Oglavak Tekkesi
5. Foynitsa Nakşi Tekkesi
'
6. Visoko Nakşi Tekkesi
7. Travnik Nakşi Tekkesi
8. Foça Nakşi Tekkesi
9. Konjic (Belgradçık) Seonica Nakşi Tekkesi
10. Mostar Luka Nakşibendi Tekkesi71
3. Kosova'da Tasavvufve Tarikatlar
3.1. Kosova'da Bektdşiyye
17. yüzyılda Kosova'yı ziyaret eden Evliya Çelebi Mitroviçe, Dubniça
ve Kaçanik'te Bektaşi tekketerinin mevcut olduğunu belirtmektedir.72 KosoÖzkul, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da N~bendi izleri", Keşkül, Sayı: 20, 2011
Güz, s. 114.
70
izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 145-146.
71 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 147-153.
69
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR
213
va'nın değişik bölgelerinde bulunan bazı türbeler, Bektaşi türbeleri olarak
addedilip yanlarında Bektaşi tekkelerinin mevcut olduğunu söyleyenler vardır.73 Kosova'da varlığından bahsedilen Bektaşiyye tekkeleri şunlardır:
ı.
Mitroviçe Mustafa Baba Tekkesi
2. Kaçanik Bektaşi Tekkesi
3. Dubniça Bektaşi Tekk~si
3. Priştine Baba Recep Bektaşi Tekkesi
4. Prizren Hacı Adem Vechi Baba Bektaşi Tekkesi'4
3.2. Kosova'da Halvetiyye
Halvetilik Kosova'da en yaygın tarikatlardan biridir. Halvetiliğin Kosova ve Makedonya'da yaygın şubeleri şunlardır: Karabaşilik, Cerrahllik,
Hayatilik ve Sinanilik.
Kosova'nın
Prizren şehri Osmanlı döneminde ve Osmanlı sonrası tasavvufi hayatın önemli merkezlerinden biridir. Balkanlar' da yayılan hemen
bütün tarikatların Prizren'de tekkeleri ve temsilcileri olmuştur.15
Prizren'in merkezinde Pir Osman Baba tarafından kurulan Prizren Saraçhane Halveti Tekkesi, Karabaşiliğin Arnavut bölgelerindeki merkezi olmuştur. Prizren Halveti tekkesinden birçok rn,i.iftü. müderris, imam, şair ve
diğer branşlarda ün yapmış şahıslar yetişmiştir?6
'6
Osmanlı
döneminde uSaraçhane" adıyla arulan, Şeyh Osman Baba
Tekkesi, Kosova, Makedonya ve Arnavutluk'taki Ramazaniyye tekketerinin
asitanesi konumundadır. Zengin bir kütüphaneye sahiptir. Bu tekkede yetişmiş halifeler Kosova'ya bağlı Yakova, Rahovça, Damyan, Rugavo, Priştina,
Yunik, Nevakos, Lukinye, Hoça ve Mitroviça'daki yaklaşık on tekkede irşat
faaliyetinde bulunrnuşlardır. Kosova dışında Arnavutluk'taki Tiran, Luma,
Draç, Çaya'da Makedonya'daki Köprülü, Gostivar, Debre ve Struga'da Sırbisn İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 239.
73
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 241.
74
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 240-241.
75
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 174.
76
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 175.
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
214
tan'daki Prşaova ve Fruska Gora'da Prizren Şeyh Osman Baba merkez tekkesinde postnişin olan şeyh efendilerin terbiyesinde sillUkunu ikınal etmiş halifeler hizmette bulunmuşlardır. 77
Prizren Saraçhane Halveti tekkesinin şeyhlerinden olan Şeyh Hüseyin,
Prizren'de bir medrese açmış ve orada dini derslerin
dışında edebiyat, müzik dersleri de okutmuştur. Bu medreseden mezun olan
talebeler I. Dünya Savaşı'ndan sonra Kosova'nın birçok şehrinde medrese ve
tekkeler açmışlardır.78
19.
yüzyıl sonlarında
~
Kosova'daki ikinci Ramazaniyye Tekkesi, Kosova'nıiı batısında yer
alan Yakova'ya bağlı Damyan Köyü'ndedir. Şeyh Osman Baba'dan
hilafetname alan Şeyh İbrahim, 1720 civarında bu dergahı inşa etmiştir. Şeyh
İbrahim Efendi Tekkesi Damyan ahalisi tarafından burada postuişinlik yapmış olan Mustafa Baba'ya nispetle "Şeyh Mustafa Baba Tekkesi" adıyla da
aıulmaktadır. 79
Halvetiyyeye ait Kosova'daki diğer tekkeler şunlardır:
ı.
Nevrokoz Köyü Halveti Tekkesi
2. Luki Kö~ Halveti Tekkesi
3. Yunik Köyü Halveti tekkesi
4. İpek Halveti Tekkesi
S. Rakovça Köyü Halveti Tekkesi
6. Yakova Ahmet Muliçi Tekkesi
7. Topanica Halveti Tekkesi
8. Preşeva Halveti Tekkesi80
9. Prizren Şeyh Kutub Musa Tekkesi
10. Prizren Şeyh Ali Recep Koro Tekkesi
ll. Rahovça Şeyh Süleyman Tekkesi
12. Damyan Halveti Tekkesi
n Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. 148-150.
78
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 271.
79
Ceyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. ısı.
Balkanlarda Tasavvuf, s. 179-180.
80 İzeti,
BALKANLAR'DATASAVVUFVETARİKATLAR
215
13. Mftroviça Halveti Tekkesi
14. Yakova Halveti Tekkesi
ıs.
Gilan Halveti Tekkesi
16. Burunsuz Baba Türbesi ·
3.3. Kosova'da Kadiriyye
Kadirilik, Balkanlar'da en çok Kosova'da yayılmış ve faaliyet göstermiştir. Bosna ve Sırbistan'da olduğu gibi Kosova'da da Kadirllik 17. yüzyılın
ortalarmdan başlayıp 18. ve 19. yüzyıllarda tam anlamıyla faaliyet göstermiştir. 81
Kosova'da ilk ve en eski Kadiri tekkesi Prizren'de bulunan Şeyh Hasan
Efendi Kurili Tekkesidir. Tekke 17. yüzyılın ortalarmda Horasan'dan gelen
Şeyh Maksud'un oğlu Şeyh Hasan tarafından inşa edilmiştir. 82
Prizren'de ikinci Kadiri tekkesi, 19. yüzyılın sonlarında Arap Şeyh
Mehmetali :tarafından inşa edilen Gözcü Mehmet Efendi Tekkesi'dir. Tekke
Gözcü Mehmet Efendi Türbesi yanmda bulunduğundan dolayı Prizren halkı
ona Cuzci (Gözcü) Mehmet Efend~ Tekkesi demektedir.83
Kosova'daki diğer Kadiri tekkelerinin isimlerini şu şekilde sıralayabiliriz:
'!
ı.
Has Bölgesi Lubijde Köyü Kadiri Tekkesi
2. İpek/Peja Kadiri Tekkesi
3. Mitroviça Kadiri Tekkesi
4. Priştine Kadiri Tekkesi
S. Rahovça Kadiri Tekkesi
6. Vushtria Kadiri Tekkesi
7. Yakova'da Hacı Şeyh İslam Tekkesi
8. Y~kova'da Şeyh Aziz Tekkesi
81
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 201.
82
İ.zeti, Balkanlarda Tasavvuf,
83
İ.zeti, Balkanlarda Tasavvuf,
s. 202.
s. 202-203.
'1
216
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
9. Yakova'da .Hacı Şeyh Şaban Zırza Tekkesi
10. Yakova'da Derviş Cafer Sadi.ku Tekkesi~4
3.4. Kosova'da Melametiyye
Kosova'da dört Melfuni tekkesi mevcut olup bunların en önemlileri
Prizren ve Orahovac tekkeleridir.85 Kosova melamilerinin en meşhuru ise
Hacı Ömer Lütfi Paşa (1869?-1929) ile Hi4!_!i Malici'dir. Hacı Ömer Lütfi
Paşa, yirmiden fazla Türkçe ve Arapça eser bırakan bir şair,, yazar ve politilciı
adamıdır. O, tahsilini Prizren'de sonra İstanbul ve Kahire'de (el-Ezher'de)
yapmış ve Arap düı:ıyasının büyük bir kısmını (Mısır, Sudan, Arabistan, Yemen vs.) ziyaret etniiştir. Kendisiniri Jön Türkler hareketine sempatisi bulunmaktadır. 1908'de milletvekili olur. Kosova'ya dönüşünde, bir taraftan
uzun zamandan· beri Prizren'deki melanu tekkesinde şeyh olarak hayatını
sürdürürken, diğer taraftan da mahalli Komünist Partisi ile aktif bir işbirliği
yapar ve 1920 Yugoslavya seçimleri sırasında onun lehirıde mücadele eder.
O, çeşitli gazetelerde siyasi makalelerin yanı sıra, İslam tasavvufu ve gerçek
anlamda edebiyat sahasında pek çok makaleler yazrnıştır. 86
İkinci şahsiyet Hilmi Malici (1865-1928) ise doğu dillerini çok iyi bilen
bir kimsedir. Arnavutça ve Sırpça-Hırvatçadan başka Arapça, Türkçe ve
Fransızca olarak yazılar yazmaktadır. Kendi doğduğu şehir olan ve daha sonra melami tekkesine dönüşüp kendisinin de şeyhliğini yaptığı bir okul inşa
ettiği Orahovac şehrine gelmeden önce, tahsilini Prizren'de yapmıştır. O,
bütün hayatını, kendi özel metotlarına göre öğretmenlik yapmaya adamış,
aynı zamanda bir yazar ve mütercim (edebi, dini ve tasavvufi eserlerin tercümesi) unvanına da sahip olmuştur. Geride biri Türkçe diğeri de Arnavutça
olmak üzere iki Divan bıral<mıştır.87
3.5. Kosova'da Mevleviyye
Kosova'da üç şehirde, Prizren, Yakova ve İpek'te (Peja) Mevlevi zaYiyeleri mevcuttu. İpek'te 1930 yılına kadar bu Mevlevi zaYiyesi çalışmış, son
84
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 202-203.
Islam Dünyasında Tarikatlar, s. 162.
Popovic, islam Dünyasında Tarikatlar, s. 162.
87 Popovic, islam Dünyasında Tarika tlar, s. 163.
85 Popovic,
86
BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR
217
şeyhi İsmail Efendi ise Konya'ya göç ettikten sonra tekke kapanmıştır. Tari-
kat ve tasavvuf hayatı oldukça canlı olan Prizren'deki M evlevi zaviyesi ise
Karabaşiyye tarikatı mensuplarına devredilmiştir. Yakova'da Mevleviler faaliyetlerine özel bir evde 1955 yılına kadar devam etmişlerdir.88
3.6. Kosova'da Nakşibendiyye
Kosova ve Sancak'ta dört Nakşibendi tekkesi faaliyet göstermiştir.
~unlardan biri 19. yüzyılda Yeni Pazar (Novi Pazar) Ömer Efendi Koniçanin
tarafından kurulan Nakşi-Hllidt Tekkesi'dir. Yakova'da bulunan Nakşibendi
tekkesinin hanisi ve ilk şeyhi Şeyh Yakup Uka'dır (ö. 1875). Yakova'nın
Planeya ve Randobrava köylerinde de birer Nakşibendi Tekkesi faaliyet göstermiştir. Gilan şehrinin Koniçe köyünde İsmail Efendi Naleşibendi Tekkesi
ve Türabi Baba Türbesi vardır. 89
3.7. Kosova'da Rufaiyye
Ahmed er-Rifai'nin (ö. 578/1182) torunlarından İzzeddin Ahmet esSayyad tarafından kurulup Anadolu'da 19. yüzyılda Ebu'l-Huda tarafından
temsil edilen Ritailiğin Sayyadilik kolu Kosova'da 19. yüzyılda toplum hayatında önemli bir mevkie sahipti.90
Kosova'nın Suhareka şehrinde doğan, İstanbul'da tahsil gören ve Rifai
şeyhlerinden
Mustafa Efendi'ye intisap eden Hacı Şeyh Musa Muslihuddin
er-Rifai, Bellanitsa Yakova'da 19. yüzyılın ikinci yarısında Rifai tekkesini
kurmuştur. Yakova Hacı Musa Tekkesi, 19. yüzyılın ikinci yarısında Koso~
va'da özellikle Yakova'da kültür, eğitim, irşad yönünden önemli katkılarda
bulunmuştur. 1917 yılında vefat eden Şeyh Musa'nın birçok şiir ve ilahisi
vardır.
Kosova'nın
ikinci önemli Rifai tekkesi 19. yüzyılın ikinci yarısında
Musa Muslihuddin'in halifesi Şeyh Cemal Zikiç tarafından
kurulan Rahovça Rifai Tekkesi'dir.
Yakovalı Şeyh
Yakova'lı Şeyh Musa'nın diğer bir halifesi İpekli Şeyh Yaşar Gacafer
ise 1880-1890 yıllarında İpek'te bir Rifai tekkesi kurmuştur.
88
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 133-134.
89
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 155.
90
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 213.
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
218
Prizren Şeyh Hasan Rifai Tekleesi, Mitroviça Şeyh Feyzullah Efendi
Tekleesi, Gilan ve Yeni Pazar Tekleeleri de dikkat çeken Rifai tekleelerindendir.91
3.8. Kosova'da Sa'diyye
İşkodralı Süleyman Aciıi Baba İstanbul'dan döndüğünde ilk önce
Yakova şehrine gitmiş ve orada 18. yüzyılın başlarında bir teklee kurmuştur.
Yakova'da Büyük Teklee'yi kurduktan sonra orada iki büyük oğlu olan
Danyal ({). 1758-59) ile Lutfullah'ı (ö. 1750-51) bırakıp, küçük oğluyla
Prizren'e geçmiştir.92 Sa'diyye tarikatının Acizilik kolunu kuran Süleyman
Acizi Baba ve oğulları Kosova' da İslami ilimierin yayılmasında ve tekkelerde
okutulmasında çaba· sarf etrnişle rd_ir. Medreseyi İstanb ul'da tamamlayan
Süleyman Acizi Baba Prizren'de, oğlu Danyal ise Yakova'da müdenislik
yapmıştır. Sa'diyye tarikatının şeyhlerinden olan Şeyh Muharrem Mitroviça
ve Şeyh Şevket de ilmiye mensupları arasında muteber şeyhlerdendir. 93
Sa'diyyeye bağlı faaliyet yürüten tekkelerin isimlerini şu şekilde sıralayabili­
riz:
ı.
Yakova Büyük Sa'di Tekleesi
2. Yakova Şeyh Emin Tekleesi
3. Prizren Maraş Sa'di Tekleesi
4. Gilan Sa'di Tekleesi
5. Priştine Şeyh Hüseyin Sa'di Tekleesi94
4. Makedonya'da Tasavvufve Tarikatlar
4.1. M akedonya'da Bektaşiyye
Makedonya'da Bektaşi-tekleelerinin kuruluşu 17. yüzyılın ikinci yansından sonra başlamış, en aktif oldukları dönemler de 18. yüzyılın ikinci
yarısı ve 19. yüzyılın ilk yarısı olmuştur.
91 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 215.
92
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 225.
93
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
94
s. 271.
izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 229.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR
219
18. ve 19. yüzyılda Arnavutluk ve Makedonya'da hüküm süren birçok
Paşa'nın Bektaşi tarikatına mensup olması, Bektaşllerin bu bölgelerde rahatça faaliyet göstermelerine ve paşaların desteğiyle tekkeler, zaviyeler ve türbeler inşa etmelerine sebep olmuştur.
18. yüzyılın sonlarına doğru zayıflayan Osmanlı İmparatorluğu'nun
bu bölgeler üzerindeki etkisi a~almaya başlar. Doğan otorite boşluğundan
istifade eden bazı idareciler, Yeniçeri nefyini bahane ederek Bektaşi tekkeleriıii kendi amaçları doğrultusunda kullanmaya, onları isyan hareketleri için
merkez edinmeye başlamışlardır. Bu gibi hadiselerin en belirgin örneğini
Kalkandelen Hanibati Baba Bektaşi Tekkesi'nde görmekteyiz. Devrin
Kalkandelen idarecisi Recep Paşa, başlattığı isyan hareketinde Bektaşi Tekkesini üs olarak kullanmış, durum Abdurrahman Paşa (ö. 1254/1838) zamanında da devam etmiştir.
Makedonya'daki belli başlı Bektaşi tekleelerinin isimlerini şu şekilde sı­
ralayabiliriz:
ı.
Yaver Baba Tekkesi
2. Koyun Baba Tekkesi
3. Mustafa Baba Tekkesi
4. Süleyman Baba Tekkesi
1!
5. Manastır/Bitola Hüseyin Baba Tekkesi
6. İştip Hamza Baba Tekkesi
7. Kırçova Muharrem Baba Tekkesi
8. Makedonski Brod Hıclır Baba Tekkesi
9. Debre Ali Paşa Tekkesi
10. Dikmen Baba Tekkesi95
ll. Kalkandelen/Tetava Harabati Baba Bektaşi Tekkesi
12. Köprülü Hace Baba Tekkesi
95
İzeti,
Balkanlarda Tasavvuj. s. 246.
220
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
4.2. Makedo!Jya'da Halvetilik
Kosova'da olduğu gibi Makedonya'da da Halvetilik birçok şehirde kurulan tekkelerle temsil edilmiştir. Önde gelen Halveti tekkeleri şunlardır:
1. Matejçe Köyü Halveti Tekkesi
2. Otlja Köyü Halveti Tekkesi
3. V aksince Köyü Halveti Tekkesi
4. Kumanova Halveti Tekkesi
S. Kriva Palanka Halveti Tekkesi
6. Kratova ve Koçani Halveti Tekketeri
7. İştip Karabiişi ve Sinani Tekketeri
8. Ustrumca Bansko Köyü Halveti Tekkesi
9. Gostivar Halveti Tekkesi
lO. Üsküp Rasçe Köyü Halveti Tekkesi96
1 ı. Üsküp Vardar Kıyısı Karabaşi Teİ<kesi
12. Zincidi Adem Baba Karabaşi Tekkesi
13. Üsküp Veliyüddin Vardar Sinaru Tekkesi
14. Üsküp İplikçi Hasan Sinani Efendi Tekkesi
1S. Köprütü Mehmet Veles Halveti Tekkesi
16. Ohri Hayati Tekkesi
17. Ustruga Hayati Tekkesi
18. Kırçova İshak Bey Hayati Tekkesi
19. Kırçova Çullu Baba Hayati Tekkesi
20. Kırçova Şeyh Osman Hayati Tekkesi
21. Kırçova Zayas Köyli Hayati Tekkesi
22. İştip Abdi Baba Hayati Tekkesi
23. İştip Şeyh Osman Hayati Tekkesi
24. Manastır Hayati Tekkesi97
96
97
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 183-184.
izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 182-187.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR
221
25. Salih Baba Tekkesi
26. Adem Baba Tekkesi
27. Derbent Tekkesi
28. Loçlar Tekkesi98
4.3. Makedonya'da Kadirilik
Kadiriyye tekkelerinin Makedonya'da Üsküp, Ohri, Debre ve
Kurnanova kentlerinde faaliyet yürüttükleri görülınektedir. 99 Makedonya ve
Kosova'da inşa edilen Kadiri tekkeleri Prizren'deki Şeyh Hasan Tekkesi ile
Mitroviçe'deki Şeyh Abdülkadir Tekkesi'ne bağlı olarak faaliyet göstermiş­
lerdir.100
18. yüzyıla kadar Sinani tarikatına mensup olan Kara Mustafa veya
halkta bilinen ismiyle Dükkancık Tekkesi, 18. yüzyılın ikinci yansından sonra Kadiri tekkesi olarak faaliyetine devam etmiştir. 101
El Aldı Tekkesi, Emir Buhari Kadiri Tekkesi, Kumanova'nın Sopot
Köyü Kadiri: Tekkesi, Ohri Kadiri Tekkesi ve Debre Kadiri Tekkesi Makedonya'da faaliyet yürüten önde gele.n Kadiri tekkeleridir.
4.4. Makedonya'da Melamiyye
Melamiyye-i Ntiriyye'nin kurucusu Muhkmroed Ntirti'l-Arabi, hayatı­
nın büyük bir kısmını Arap Hoca lakabıyla tanınd,Jğı Üsküp'te geçirmiştir. 102
Üçüncü Devre Mela.m.üiğinin temellerini atan Seyyid Muhammed Ntiru'lArabi, Yanyalı Şeyh Yusuf en-Nakşbendi (ö. 1244/1828) aracılığıyla Nakşi­
bendi'ye, Şeyh İbrab.imu'ş-Şemariki el-Halveti'den Halvetiye, Ekberiye ve
Üveysiye tarikatianna intisap etmiştir. 1249/1833-34'da Koçani (Keçine)
Medresesi'nde müderrislik yapmış ve ulema arasında tanınmıştır.
1255/1839'da Üsküp'e gelerek Kazanlı Abdülhalik Efendi'ye intisap etmiş,
halifesi Trabzonlu Mustafa Efendi'den ikinci defa Nakşibendtlik kazeti alCeyhan, Köstendilli Ali Alaeddin, s. ı 66-167.
99 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 206.
100 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 207.
101 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 206.
102 Popovic, !slam Dünyasında Tarikat/ar, s. 159.
98
222
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE-ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
mışbr. Şeyh
Bedreddin'in Vmidaı'ını okutınası nedeniyle merkeze şikayet
edilmiştir. Düşüncelerini Anadolu'dan ziyade Rumeli'ye yayan Seyyid Muhammed'in Makedonya ve Kosova'da da birçok halifesi olmuştur. Bu bölgelerden şeybin halifeleri olan zatlar şunlardır: Abdürrahim Fedai, İştipli Silih
Rifat Efendi, Ali Rıza Vasfi Efendi, Elmas Etendi, Cengori Mustafa Efendi,
Yakovalı Hafız Süleyman Baba, Prizren'li Topal Recep Efendi. 103
Makedonya ve Kosova'daki Üçüncü Devre Melılmiliği'ne ait tekkelerin
şu şehirlerde kurulduğu görülmektedir:
1. Ustrumca'da iki adet Melami tekkesi
2. Doyran'da iki adet Melami tekkesi
3. Veles/Köprulü Melılmi Tekkesi
4. Kavadar/Tikveş Melami Tekkesi
S. İştip Melarni Tekkesi
6. Üsküp Melami Tekkesi
7. Manastır/Bitola Melami Tekkesi
8. Prizren Melılmi Tekkesi
9. Yakova Melami Tekkesi104
4.5. Makedonya'da Mevleviyye
Makedonya'da Manasbr (Bitola), İştip, Veles (Köprülü), Kriva Palanka
ve Üsküp'te birer Mevlevi zaYiyesi faaliyet göstermiştir. Mevlevilik Makedonya'daki yüksek zümrelere mal olduğundan küçük yerlerdeki Mevlevi
zaYiyeleri şeyhsiziikten kapatılmışbr. Bundan dolayı Mevlevi faaliyetleri en
yoğun olarak Üsküp Mevlevihane'sinde gerçekleşmiştir. Ancak Mevleviliğirı
simgesi haline gelen sema, Makedonya'da Üsküp'ün dışında bazı şehirlerde
de icra edilmiştir. Günümüzde Makedonya'da ve Kosova'da Mevlevi tarikatının tekkesi yoktur. Fakat Mesnevf sevgisi ve Mevlana aşkı entelektüel boyutta birçok alanda görülmektedir. 105
101
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 258-259.
104
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 260-261.
ıos İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 134-135.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VE TARiKATLAR
223
4.6. Makedonya'da Nakşibendiyye
Ubeydullah Ahrar'ın (ö. 895/1490) ıs. asnn ikinci yansında hilafet vererek, Anadolu'ya gönderdiği halifesi Molla Abdullah İlahi (ö. 896/1491),
- Simav ve İstanbul'dan sonra o zamanlar Makedonya, bugün ise Yunanistan
sınırlan içinde olan Vardar Yenice'sine yerleşmiş, Evrenoszade'nin yaptırdığı
hankaba yerleşmiş ve ölümüne !<adar halkı irşad etmeye devam etmiştir.
Molla İlahi'nin, eser ve sohbetleriyle Osmanlı topraklarında yaymaya
tasavvufi düşünce, sadece bağ1ı olduğu N akşibendilik açısından değil, genel tasavvuf düşüncesi ve tarikatlar tarihi açısından da önemlidir.
Onun özellikle Anadolu ve Rumeli bölgesinde "vahdet-i vücCıd" düşüncesi­
nin yaygınlık kazanmasında tesiri büyüktür. O aynı zamanda Şeyh
Bedreddin'in Varidat'ının ilk şarihidir. Şeyh Bedreddin olayından sonra
Bedreddiniler diye tanınan taraftarları üzerinde uyguladığı sert haskılara
rağmen, Bedreddin'i bir W olarak değerlendirmiş ve fikri bazda olayı yanş­
çalıştığı
tırmaya çalışmıştır. 106
Manevi yolculuğa Molla İlahi'de başlayan daha sonra Emir Buhari'nin
(ö. 922/1Sl6) yanında sillUkunu tamamlayan Lütfuilah Üskübi Üsküp'e döndükten sonra Üsküp'ün Vodno Dağı'nda tekkesini kurmuş ve orada irşad
faaliyetlerine devam etmiştir. Lütfuilah Üskübi'nin kurduğu Nakşibendi
tekkesi Balkanlar'ın ilk Nakşibendi: tekkesidir.
ıs. yüzyılın
.,
sonu ve 16. yüzyılın başlarında kurulan bu tekke Nakşibendi tarikatını Makedonya'ya taşımıştır. Fakat Nakşibendilik daha sonraki
asırlarda Makedonya'dan çok Bosna-Hersek'te yayılmış ve verimli bir zemin
bulmuştur. 107
18. yüzyılın ikinci yansında Makedonya'ruiı doğusunda bulunan
Koçani (Koçine) şehrinde bir Naleşibendi tekkesi kurulmuştur. Kurucusu
Şeyh Mehmet'in ismini taşıyan bu tekke 1933 yılında son şeyhi Şeyh Hasan'ın Türkiye'ye göç etmesine kadar faaliyete devam etmiştir. 108
106 ·1zeti,
Balkanlarda Tasavvuf, s. 155-156.
107
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 156.
108
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 156.
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
224
Doğu Makedonya'nın
büyük şehirlerinden biri olan ve Osmanlı döneminde camiler ve tekkeler şehri olarak bilinen İştip'in Cuma mahallesinde,
Aziz Baba bir Naleşibendi tekkesi kurmuştur. 1826 yılında Bektaşi tekkeleriİiin kapatılmasından sonra tekkenin o zamanki şeyhi Aziz ' Baba,
Bektaşilikten Naleşibendiliğe geçmiş ve Tekke günümüze kadar onun ailesinden gelen şeyhler tarafından yönetilmiştir. 109
19. yüzyılın sonunda (1880) Yahya Baba bir
Tekke Balkan Savaşları sırasında Bulgarlar
tarafından\yakılmış, fakat haziresinde bulunan Yahya Baba türbesi günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. 110
Köprülü (veles)
şehrinde
Naleşibendi Dergahı kurmuştur.
Kalkandelen (Tetova) şehrinin. Tekke Mahallesi'nde önceden Bektaşi
tekkesi olan ancak 19. yüzyılda Naleşibendi tekkesine dönüştürülen bir tekke
vardır. 1 1 1
4.7. Makedonya'da Riftıilik
Kosova'da olduğu gibi Makedonya'da da 19. yüzyılda Üsküp, Veles
(Köprülü), Manastır (Bitola), Valandovo, Koçani gibi şehirlerdeRifat tekkeleri kurulmuş ve faaliyet göstermiştir. 112
·,,
Makedonya'nın Vinica, Kalkandelen, Kumanova'nın Orizari ve
Dalyardovac köyleri ile Kavadar'da birer Rifat tekkesinin 20. yüzyılın başla­
rında faaliyet gösterdiği kaynaklarda ifade edilmektedir. 113
Makedonya'da kurulan Rimi tekkelerinden en önemlisi v~ en çok faaliyet göstereni, Üsküp'te bulunan Şeyh Mehmet b. İsmail Efendi Rifai Tekkesidir. Tekke, vakfiyesinden anlaşıldığına göre 1233/1817 yılında Mehmet b.
İsmail tarafından kurulmuştur. Tetova'nın (Kalkandelen) Grupçin köyünden
olan Mehmet b. İsmail Üsküp'te medreseyi tamamladıktan sonra haznedar
olarak çalışmış ve bu sıralarda: Arap Şeyhi Seyyid Hacı Hatif ile tanışıp Rifai
tarikatına intisap etmiştir. Şeyhine uzun.zaman hizmet ettikten sonra icazet
almıştır. İcazet aldıktan sonra haznedarlığı bırakıp Hatuncuklar Mahalle109
İzeti, Balkarılarda
110
İzeti, Balkarılarda Tasavvuf, s. 157.
111
İzeti, Balkarılarda
Tasavvuf, s. 157.
Tasavvuf, s. 157.
izeti, Balkarılarda Tasavvuf, s. 216.
113
İzeti, Balkarılarda Tasavvuf, s. 220.
111
BALKANLAR'DA TASAVVUFVETARİKATLAR
225
.
si'nde bir ev satın almış ve günümüzde de ayakta olan Üsküp Rifai Tekkesi'ni
kurmuştur. 114
Makedonya'nın
ikinci büyük şehri olan Manastır'da (Bitola), 19. yüzyılda üç Rifai tekkesi faaliyet göstermiştir. Lokanta Tekkesi ismirıi taşıyan
birinci Rifai tekkesi Manastır'ın merkezinde Hasan Baba Türbesi yanında
bulunuyordu. Bu tekke, III. Sultcın Selim zamanında (1789-1805) yapılrnış­
tır.115 Manastır'ın Ali Çavuş semtinde Lokanta sokağında Mısırlı Şeyh Abdullah tarafindan kurulan bir Rifai tekkesi daha mevcuttur. 116
Hasluck ve Mehmet Tevfik, Manastır'ın taşrasında Şeyh Nazmi Efendi'nin 1276/1859 yılında bir Rifai tekkesi kurduğunu söylemektedirler. 117
Üsküp Rifai tekkesi kurucusu Şeyh Mehmet'in tarunu ve Şeyh
Sa'deddin'in oğlu olan Şeyh Bedreddin, ağabeyi Mehmet Bilir'den hilafet
aldıktan sonra Manastır' da bir tekke kurmuştur. 118
Debre
Şeyh
Nureddin Rifai Tekkesi, Yürükhane Köyü Rifai Tekkesi,
Veles/Köprül~ Şeyb Murteza Tekkesi, İştip Gani Baba Tekkesi ve İştip Hasan
Baba Tekkesi İlifcliyye'nin faaliyet yürüten diğer tekkeleridir.
5: Sırbistan'da Tasavvufve Tarikatlar
Sırhistan
14. yüzyılda Balkanlar'da ilk fetbedilen yerlerden olup Osfetih siyasetinin sonucu olarak daha o taril}lerden itibaren burada birçok vakıf eser tutulmuştur. Başta Osmarılı Padişciliıarı ve saray mensupları
olmak üzere bölgede faaliyet gösteren akıncı ve sancak beyleri, ulema, tasavvuf ehli ve özellikle çeşidi sebeplerle Anadolu'dan buraya iskarı edilen halk
pek çok eser inşa etmiş ve bunları ayakta tutacak gelir kaynakları tahsis etmanlı
mişlerdir.
Mehmet İbrah.im.i, "fski.Yı.ıgOOavyaSınıdanDahilirıdeTarikatHareketlerininTarihİçindeki Gdişimi
veÖnemi", Vakıflar Dergisi, XXIV (1994), Ankara, s. 299.
ııs F.W. Hasluck, OıristianityAndMım Under7heS~ New York 1973, s. 356.
116
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 219.
117
Meh.med Tevfik, Manastır Vilayeti Tarihçesi, Manastır 1910-11, s. 37; F. W.
Hasluck, OıristianityAndMımUnderTheSultans,NewYork 1973, s. 356.
118 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 220.
114
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
226
16. yüzyıld~ itibaren bölgedeki şehir ve kasabaların büyük çoğunluğu
Anadolu'dakilerden farksız hale gelmiş, hatta yer yer Türk ve Müslüman ·
nüfus yoğunluğu ve Türk-İslam eserlerin yaygınlığı Anadolu'dan fazla olmuştur.
Sırbistan'ın Türk-İslam hüviyeti 19. yüzyılın ikinci yansına kadar
önemli sayılabilecek problemler çıkmadan devam etmiştir. Bu asırda yaygın­
laşan bağımsızlık hareketleri sonucu, asırlarca devam eden huzur ve sükıln
bozularak Türk-İslam varlığını temsil eden-dini-kültürel eseriere karşı büyük
bir tahribata girişilmiştir. 119
Sırbistan'da Halvetiyye, Sa'diyye, Rifaiyye, Kadiriyye, Nakşbendiyye,
Melamiyye, BektaŞiyye, Sinaniyye ye Şaziliyye tarikatiarına ait tekkeler faaliyet göstermiştir. 120
Sırbistan'da Bektaşilik
diğer
tarikatlar kadar
yaygın
olmasa da
Belgrad'da 16. yüzyılda Mehmet Paşa Yahyapaşiç tarafından bir Bektaşi tekkesinin kurulduğu bilinmektedir. Belgrad'ın gürteydoğu bölümünde bulunan
bu tekke Evliya Çelebi tarafından da zikredilmektedir. Mehmet Paşa
Yahyapaşiç Tekkesi, 1863 yılında çizilen Belgrad şehir planında da gösterilmiş, fakat bu, dÖnemde metruk ve ~lmış bir halde olduğu zikredilrniştir.
Belgrad'ın dışında Evliya Çelebi Niş şehrinde bulunan Köprübaşı tekkesinin
Bektaşi tarikatına ait olduğunu söyler. Niş şehrinin türbelerini anlatırken,
Evliya Çelebi Köprübaşı'nda bulunan Sefer Baba türbesini de zikretmektedir.
Muhtemelen bu türbe Bektaşi tekkesine aittirY 1
Halvetiyye ise 16. yüzyıldan itibaren Bakanlar'ın diğer yerlerinde olgibi, Sırbistan'ın şehirlerine de yerleşmiştir. Bu dönemde Sırbistan'ın
birçok şehri inşa edilen cami, tekke, hamam ve diğer binalarla Osmanlı çelı­
resini almaya başlamıştır. Halvetiliğin Sırbistan' daki merkezi Ujiçe şehri dir.
Niş, Belgrad, Saraybosna üÇgeninde bulunan Ujiçe özellikle 18. yüzyılda Halvetiliğin ve İslam'ın önemli kalelerinden .birini temsil etmiştir. BosnaHersek'te, Macaristan'da ve komşu ülkelerde birçok tekke Ujiçe'de yetişen
duğu
119
120
121
izeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 62.
Popovic, İslam Dünyasında Tarikat/ar, s. 179-180.
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 239.
BALKANLAR'DA TASAVVUF VETARİKATLAR
227
halifeler tarciAndan açılrrııştır. 122 İstolni Belgrad (Szegedvaroş), Sokobanja,
Vranje ve Ajdovşçina'da da Halveti tekkelerinin mevcud olduğu kaydedilmektedir.123
Ujiçe İstanbul'a ve Anadolu'ya Sofya vasıtasıyla, daha doğrusu Safyalı
Bali Efendi (ö. 960/1349) ve halifeleri vasıtasıyla bağlanmıştır. Safyalı Bali
Efendi'nin halifesi ve 981/157_4 yılından itibaren İstanbul Kadırga'daki Sokullu Mehmet Paşa Dergahırıda postnişin olan Kurt Mehmet Efendi'nin
müridi Ujiçeli Muslihuddin, İstanbul' da sültlkunu tamamladıktan sonra
Ujiçe'ye dönmüş ve bir tekke kurmuştur. ilim ve zühdü sayesinde hızlı bir
şekilde ün kazanan Şeyh Muslihuddin 17. yüzyılda halifeleri vasıtasıyla Balkanlar'ın birçok yerinde Halveti dergahı açmıştır. 124
Ujiçe'den sonra Belgrad da Halvetiliğin önemli merkezlerinden biridir. Evliya Çelebi Belgrad'ı ziyaret ettiğinde, on yedi tekkenin arasında bir de
Şeyh Kurucuzade'nin idare ettiği Halveti tekkesinden bahsetmektedirY5
Belgrat'ta faaliyet gösteren Halveti şeyhlerinden Hamza Dede isminde
bir zat da zikredilmektedir. Hamza Dede'nin; Halvetiliğin Ahmedilik şubesi­
nin Sinanilik kolunu kuran ve "Ümmi Sinan" diye bilinen İbrahim b.
Abdurrahman Halveti'nin (ö. 976/1568) müridi olduğu ve Belgrad'a
Sinaniliği getirdiği söylenmektedir. 126
Sırbistan'ırı büyük şehirlerinden biri olan Niş'te de Şeyh Seyyid M usta•
fa tarafından kurulan bir Halveti tekkesi vardır: Tekke 19. yüzyılın sonlarına
kadar varlığını sürdürmüştür. 121
~
ı ,
Son olarak Niş'in yanında olan Leskovac (Leskovça) kasabasında da
19. yüzyılın başlarına kadar bir Halveti tekkesi faaliyet göstermiştir. 128
Sırbistan'da
Tekkesi ve Şeyh
Kadiriyye tarikatı, Belgrad'daki Derviş Mehmed Horasani
Haşim Efendi Tekkesi ile, 129 Mevleviyye Belgrad ve Niş Mev-
122
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 171.
123
İzeti,
Balkanlarda Tasavvuf,
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
125 İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
126
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
m İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
128
İzeti, Balkanlarda Tasavvuf,
124
s. 174.
s. 171.
s. 173.
s. 173.
s. 173.
s. 174.
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
228
levi zaviyeleriyle,l3° Nakşibendiyye Belgrad Koski Mehmet Paşa Tekkesi ve
Niş Zahide Bacı Tekkesi ile,131 Sa'diyye ise Niş, Vranje ve Leskovça Sa'diyye
tekkeleri ile temsil edilmiştir. 132
Sonuç ve Değerlendirme
Osmanlı
döneminde Bosna, Kosova, Makedonya, Yunanistan, Bulgaiçerisinde bulunan her Müslüman köy ve kasahada bir tille-
ristan sınırlan
nin var olduğu çeşitli kayıtlardan öğrenilmektedir.
En fazla 204 tekke ile Halvetller başı çekmekte iken bunları Bektaşiler,
Kcldiri ve Rifiller takip etmektedir. Arnavutlar daha çok Bektaşi Tarikatı'na
mensup iken Boşnak, Pomak, Türk ve diğer milletler arasında Halveti,
Kadiri, Nakşi, Mevlevi, Melami gibi tarikatlar yaygınlık kazanmıştır. Arnavutların ekseriyetle Yeniçeri Ordusu içerisinde görev almaları veya devşİrıne­
lerin daha çok-bu bölgeden seçilmesi nedeniyle doğal olarak Bektaşlliğe girdiklerini, Boşnak ve diğer ulusların ise Osmanlı bürokrasisi ve idari kadrolarında görev almaları, padişahlara sadakatleri onları zaman içerisinde Halveti,
Mevlevi, Melami ve Nakşlliğe yöneltmiş olmalıdır.
Bu tekketerden "Prizren Halveti Tekkesi" Halvetilerin asitanesi iken,
Bektaşiler içiıl bu görevi "Dimetoka (Yunanistan) Bektaşi Asitanesi" yürütmektedir. Her iki tarikat meşayihi bu merkezlerde, diğerleri ise Konya, İs­
tanbul, Bursa gibi merkezlerde eğitimlerini tamamlamaktadırlar.
Yanya'da yükselen Halvetiye batıya doğru yayılarak denizlere, Delvirıa
ve Valona'ya ka~ar yeni merkezler, carniler, hamamlar inşa etmiştir.
Yarıya'da bulunan Nakşi Zaviyesi de yine etkin bir konuma sahiptir. 133
129
İıeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 201.
130
İzeti,
Balkanlarda Tasavvuf, s. 133.
İıeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 154.
132
İıeti, Balkanlarda Tasavvuf, s. 224-225.
131
Beyıade Mustafa Efendi halifelerinden ve Nakşibendi büyüklerinden Yusuf
Yanyavi (ö. 1245/1829) uzun yıllar bu zaviyede postnişinlik yapmıştır.
Mektuplarından oluşan bir Mecmua ve N~ibendi Tarikatı'nda rabıta ve usullerine
dair bir eseri vardır. Yerine halifelerinden Şeyh Ali Sabiri {1270/1853) geçmiştir.
133
BALKANLAR'DA TASAVVUFVETARİKATLAR
229
Bosna "Vukeljici Tekkesi" ve onun kurucusu "Şeyh Hüseyin Zukic"
(1799-1800) Nakşibendiye'nin gelişmesinde ve Bosna-Hersek'te kazanılan
nüfuz ile "Osmanlılaştırma" da etkin bir role sahiptir. 1l 4
Bektaşi dergahları
dahil bütün bu tekkelerde mescidin bulunduğu,
geçtiğimiz asırda Bektaşiye'den "Kalkandelen Harabati Baba Tekkesi" ile
Ohri'de "Halveti Zeynel Abidi.J;ı Tekkesi"nde herkese günde bir öğün yemek
dağıtıldığı, diğerlerinde Ramazan ve aşure gibi mübarek günlerde din, dil, ırk
gÖzetilmeden iftar sofrası kurulduğu kaynaklarda geçmektedir. Ayrıca bu
tekkeler bünyesinde barındırdığı çok sayıda mürid ve muhibbanını tasavvufi
eğitime tabi tutarak onların fikren ve zihnen gelişmelerine sebep olmuşlar­
dır.135
Rumeli yakasını "dest-i talcva" ile alan, "i'lay-ı kelimetullah" şuurunu
bu topraklarda yeniden ete kemiğe büründüren Osmanlı, Malazgirt'le başla­
yan "Kızılelma" ül.küsünü Rumeli,ye taşımış, Otranto kapılarına kadar giden
akıncılarla Anadolu ve Rumeli'yi rahmet potasında eritmenin çabasını gütmüştür. R~eli topraklarında İslam'ın kültür, medeniyet, maneviyat ve mimari mahsÜllerini çiçeklendiren, "kıbleye tutmuş yüzünü bir müselmandır
Tuna" dedirtecek kadar taşı, toprağı, tabiatı ve nehirleriyle imandan nasiplendiren etkenierin başında tasavvuf gelmektedir. Gazi dervişler Rumeli'de
İslclmi haya~ motor gücü olmuş, gazi dervişlerin yegane hasleti dinamik,
hamleci, mahviyet ve kemal sahibi olmalandlli.: Tasavvuf, Balkanlar'da gelişen kültür, sanat, ilim ve ahlak uğrunda taze kan olmuş, etkilerini günümüze
kadar sürdürmüştür. Dolayısıyla Rumeli toprakl~rı, geride bıraktığı kültür
mirasıyla gönlümüzde her zaman müstesna bir yere saruptir. 136
134
Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf, s. 44-45.
135
Yüceer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf, s. 47.
136
Mehmet Demirci, "Gazi dervişler ve Balkanlar", Tasavvuf İlml ve Akademik
Araştırma Dergisi, yıl: 12, sayı: 27, 2010, s. 159.
230
OSMANLI İLİM, DÜŞÜNCE ve SANAT DÜNYASINDA BALKANLAR
Kaynakça
Alexandre Popovic-Gilles Veinstein, Islam Dünyasında Tarikatlar (Gelişmele­
ri ve Aktüel Durumları), tre. Osman Türer, SılfYayınları, Ankara 2004.
Barkan, Ömer Lütfi, "Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskan ve Kolonizasyon
Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler, ı. İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk
Dervişleri ve Zaviyeler", Vakıflar Dergisi, Ankara 1942, 11, 279-386.
Ce~han, Sernih, Oç Pirin Mürşidi Köstendilli Ali Alaeddin el-Halveti ve
Telvihat-ı Sübhdniyye, İSAM Yayınları, 1stanbul201 ı.
Demirci, Me~et, "Gazi Dervişler ve Balkanlar", Tasavvuf llnıi ve Akademik
Araştırma
Dergisi, yıl: 12, sayı: 27, 2010.
Fığlalı,
Ethem Ruhi, Alevilik-Bektaşilik, Ankara 1991.
Cökbilgin, Tayyib, Rumeli'de Yenikler, Tatarlar ve Evlild-ı Fatihan, İstanbul
1957.
Hasluck, F. W., OıristianityAndlslam UnderTheSıiıtıırıs, New York 1973.
İbrahimi Mehmet, ''Eski Yu.:,~SınufanDahiliıu:le TarikatHareketlerinin Tarihİçindeki Ge-
lişimireönemi';vaiCınar Dergisi, XXIV (1994). Ankara, s. 282-302.
İzeti, Metin, Balkanlarda Tasavvuf, Gelenek Yayınları, İstanbul2004.
Kiel Michael, "Sarı Saltık ve Erken Bektaşilik Üzerine Notlar", Türk Dünyası
Araştırmaları Dergisi, yıl2, II, 19, Aralık 1980, s. 18-34.
Mehıned Tevfik, Manastır Vilayeti Tarihçesi, Manastır 1910-11.
F.W. Hasluck,
OıristianityAndlslamUnderTheSultans, New York 1973.
Özkul Sema, "Tekkeler Şehri Saraybosna'da Nakşbendi izleri", Keşkül, Sayı:
20, Güz 2011.
Yüceer, H ür Mahmut Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (19. Yüzyıl), İnsan yayınları, İstanbul2003.
Download