Libya Ekonomisinin Genel Özellikleri

advertisement
İnceleme
Kaddafi’nin hatalarından biri de servetin paylaşım şekliydi. Resimdeki grafitide, Kaddafi’nin “Keşke zenginliği halka adil biçimde
dağıtsaydım” şeklindeki sözleri görülüyor.
Libya Ekonomisinin Genel Özellikleri
Basic Characteristics of Libyan Economy
Doç. Dr. Harun ÖZTÜRKLER
ORSAM Ortadoğu Ekonomileri Danışmanı
Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü
Abstract
Libya is a Northern African country where the Arab Spring reached very early, and the dictator ruling the
country for about 40 years was overthrown. The new era raises the hope for constructing an efficient economy
which will provide employment to its young population. However, a new economic infrastructure can only
be established on the basis of a suitable political and institutional support. The first step in the transition
process is to create a stable and efficient macroeconomic framework. Therefore, the transition process bears
the possibilities of new conflicts in it. As a result, this transition must be managed very carefully. Whether a
stable economic structure can be established depends on method and speed of solving problems.
Mart 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 39
83
İnceleme
Libya’da ekonomik, sosyal ve siyasal kurumların tahrip edilmiş olması, ekonomisini yeniden yapılandırması önündeki en önemli engeli
oluşturmaktadır. Ekonomik yapıdaki dönüşüm her şeyden önce ekonominin devletçi yapısının dönüştürülmesi ile başlayacaktır.
Giriş
Libya, 40 yılı aşkın bir süre otoriter ve baskıcı
bir rejim tarafından yönetildikten sonra, bir yıla yakın bir süre iç savaş yaşadı ve şimdi radikal
bir politik değişim ile birlikte yeni bir ekonomik,
sosyal ve siyasal geçiş sürecine başladı. Bu süreç,
güçlükleri yanında, yeni olanakları da içermektedir. Libya ekonomisinin temel özelliklerinin bilinmesi bu sürecin daha iyi değerlendirilmesine
katkı sağlayacaktır.
Libya ekonomisini bir hidrokarbon ekonomisi olarak adlandırmak mümkündür. Libya ekonomisi enerji sektörü temeline dayanmakta, bu sektör
ihracat gelirlerinin tamamına yakınını, gayrisafi
yurtiçi hasılanın (GSYH) yaklaşık üçte ikisini
ve hükümet gelirlerinin yaklaşık beşte dördünü
oluşturmaktadır. Düşük nüfus ve yüksek enerji
sektörü geliri sayesinde Libya, kişi başına gelir
temelli Dünya Bankası sınıflandırmasında yüksek orta gelirli ülkeler gurubunda yer almaktadır.
Libya 1951 yılında bağımsızlığını elde etti. 1969
yılında yaptığı darbe ile yönetime el koyan Albay
Muammer Kaddafi, 2011 yılında çıkan iç savaş
sonrası öldürülünceye kadar ülkeyi Üçüncü Yol
adını verdiği bir otoriter rejim ile yönetti. 1988
yılında bir Amerikan uçağının İskoçya’da düşürülmesinden şüpheli iki Libyalının iadesini sağlamak amacıyla bir baskı aracı olarak Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi Libya’ya ambargo
konulmasını kararlaştırdı. Bu ambargo, Libya’nın
ekonomik kalkınma çabalarının önünde önemli
bir engel oluşturdu ve 1990’lar ile başlayan küreselleşme süreci ile birlikte dünya ekonomisi ile bütünleşme şansını engelledi. Ambargo,
Libya’nın şüphelileri iade etmesi ve uçağın dü-
84
Mart 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 39
şürülmesi ile ilgili sorumluluğu kabul ederek 2.7
milyar dolar tazminat ödemesi sonucu 2003 yılında kaldırıldı.
2000’li yılların ikinci yarısı ile birlikte Libya uluslararası ekonomi ile bütünleşebilmek için bir reform çabası içine girdi. Bu süreç özellikle enerji
sektörüne yönelik yabacı sermaye yatırımlarını
hızla artırdı. Buna karşın, Kaddafi sonrası süreçte oluşacak yeni rejimin ve yönetimin bu reform
çabalarını bir piyasa temelli ve dışa açık ekonomi
oluşturma yönünde geliştirip geliştirmeyeceğini
görmek için zamana ihtiyaç vardır. Devletçi ve
kabile temelli bir ekonomik ve sosyal yapının liberal ve ulusal bir ekonomik ve sosyal yapıya dönüşmesi, bu yöndeki karlı bir çaba olsa dahi uzun
bir zamanı gerektirecektir. Öte yandan Libya’nın
bu yeni dönemde karşı kaşıya olduğu temel zorluk, çeşitlenmiş ve yüksek istihdam yaratma kapasitesine sahip bir ekonomi yaratmak olacaktır.
Libya Ekonomisinin Temel Yapısal Özellikleri
Vandewalle ve Castel (2011)1 tarafından da vurgulandığı gibi, Libya’da ekonomik, sosyal ve siyasal kurumların tahrip edilmiş olması, ekonomisini yeniden yapılandırması önündeki en önemli
engeli oluşturmaktadır. Ekonomik yapıdaki dönüşüm her şeyden önce ekonominin devletçi
yapısının dönüştürülmesi ile başlayacaktır. Bu
adım ekonominin işleyişindeki etkinlik ve verimliliğin sağlanmasının ön koşulunu oluşturmaktadır. Ekonominin çeşitlendirilmesi, enerji sektörü
dışında kalan sektörlerin yenilenmesini ve/veya
yeniden yaratılmasını gerektirmektedir. Bu süreç
yüksek oranlı ulusal ve yabancı yatırımları ve bu
yatırımların finansmanı için yüksek yurtiçi ve
yabancı tasarruflara ihtiyaç doğuracaktır. Lib-
İnceleme
ya ekonominsin en önemli sorunlarından birisi
genç nüfusuna istihdam yaratmaktır. Ekonomik
yapıdaki dönüşüm, istihdam yaratacak bir ekonomik yapının oluşturulması yönünde olmalıdır.
Tüm bu dönüşüm ise, istikrarlı bir politik sistemin ve yasal ve kurumsal yapının hızla oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. İç savaşın yarattığı
sosyal bölünmüşlük, aslında temelinde ekonomik bölünmüşlüğü de barındırmaktadır. Bu ise,
sözü edilen ve toplumsal dönüşüm şemsiye altında toplayabileceğimiz reformların gerçekleştirilmesini zorlaştırmaktadır.
Mevcut ekonomik yapının bilinmesi, dönüşümünün yönünü anlamamızı kolaylaştıracaktır.
Libya ekonomisi ile ilgili sağlıklı ve zamanlı veri
elde etmek olanağı oldukça sınırlıdır. Birçok veri
tahmin niteliğindedir. Biz burada analizimi Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Amerika
Birleşik Devletleri Merkezi Haber Alma Teşkilatı
verilerine dayandırmaktayız. Ama bu veri kaynaklarının verileri de çoğu kez bir birlerleriyle
örtüşmemektedir. Bu durumda Dünya Bankası
verilerini esas aldık. Analiz dönemi olarak 2005
yılını başlangıç aldık ve veri elde edebildiğimiz
yıla kadar yakın zamanı kapsadık. Tablo 1, 20052009 dönemi için Libya GSYH’sına ilişkin çeşitli
büyüklükleri yansıtmaktadır. Küresel ekonomideki konjonktürel dalgalanmalar enerji fiyatları
yoluyla Libya GSYH’sına yansımakta ve Libya
GSYH’sının büyük istikrarsızlık göstermesine
neden olmaktadır. Bu ise kişi başına gelirde ve
böylece Libyalıların ekonomik refahlarında dalgalanmalara yol açmaktadır.
Tablo 1: GSYH’ya İlişkin Büyüklükler
Büyüklükler
2005
2006
2007
2008
2009
GSYH(Cari ABD $)
44.0
56.5
71.8
93.2
62.4
GSYH Büyüme Hızı (Yıllık %)
9.9
5.9
6
3.8
2.1
Kişi Başına GSYH (Cari ABD $)
7626
9584
11921
15150
9957
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
İktisatçılar GSYH’nın sektörel dağılımından yola çıkarak ekonomik yapıyı tanımlamaktadırlar.
Şekil’de 2005-2008 dönemi için tarım, sanayi ve
hizmetler alt sektörlerinin GSYH’nın yaratılmasındaki katlıkları yansıtılmaktadır. Tarım sektörünün GSYH içerisindeki payının küçüklüğü
modern ekonomiler için bir gelişmişlik göstergesidir. Oysa Libya örneğinde durum farklıdır: Libya topraklarının tarıma elverişli olmaması, tarımın GSYH içindeki payının oldukça düşük kalmasına neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak
da Libya gıda maddeleri ihtiyacının tamamına
yakınını ithalat yoluyla karşılamaktadır. Bu durum tarım sektörünü ve gıda ürünlerini stratejik
sektörler haline getirmektedir. Gıda ürünleri için
sağlanan sübvansiyonlar yoksulluk sorununun
gündeme gelmesini önlemekte ve toplumun bu
kesimlerinin yönetime desteğini almada bir rüşvet niteliğine dönüşmektedir. Hizmetler sektörü-
nün gelişmişliği de önemli bir refah düzeyi ölçütüdür. Hizmetler sektörünün GSYH içerisindeki
payı dikkate alındığında Libya’nın bir refah devleti olmanın uzağında olduğu söylenebilir. Ancak
hizmetler sektörünün payının bu ölçüde düşük
gözükmesine neden olan şey, enerji sektörünün
sanayi sektörü içerisinde sınıflandırılmış olmasıdır. İmalat sanayinin GSYH’ya katkısına ilişkin
bilgi, Libya’nın sanayi alt yapısı hakkında daha
iyi bir fikir verecektir. İncelenen dönemde imalat
sanayi alt sektörünün GSYH içerisindeki payı ortalama olarak %4.6’dır. Bu oran, Libya’da mevcut
durumda ekonominin çeşitlendirilmesi için uygun bir sanayi alt yapının olmadığı anlamına gelmektedir. Bu çerçevede ekonomik dönüşümün
ilk adımının, ekonomi politikalarının sanayi alt
yapısı için gerekli yatırımların yapılmasını sağlayacak biçimde dizayn edilmesi olması gerektiğini
ileri sürebiliriz.
Mart 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 39
85
İnceleme
Şekil: 2005-2008 Döneminde Alt Sektörlerin GSYH İçerisindeki Payları
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenen verilerden yola çıkılarak çizilmiştir:
http://databank.worldbank.org.
Tablo 2, ekonomik yapının bir diğer önemli unsuru nüfus ve işgücüne ilişkin bilgiler içermektedir. Blanchard (2011)2 tarafından da ifade edildiği gibi, iç savaş işgücünü, özellikle de iyi yetişmiş, teknik işgücünü olumsuz etkiledi. Sağlıklı
veri olmamasına karşın, Libya’da işsizlik oranının %25’in üzerinde olduğu yönünde tahminler
yapılmaktadır. 2010 yılı itibariyle Libya 6.6 milyon nüfusa sahiptir. Ortadoğu’da kimi ülkelerin
temel sorunlarında biri olmasına karşın, dini ve
etnik anlamda Libya’nın homojen bir nüfus yapısına sahip olduğunu söyleyebiliriz. İstihdam
oranı yaklaşık olarak %50 olan Libya’da kadın
ve erkeklerin işgücüne katılım oranları büyük
bir farklılık göstermektedir: kadınların işgücüne
katılımı ancak erkeklerin üçte biri düzeyindedir. Yapısal dönüşümün ekonomi politikalarının bu durumu göz önüne alarak, kadınlar için
eğitim ve iş programları geliştirilmesi, modern
bir ekonomik yapının oluşturulabilmesi için zorunludur. Libya’nın yaş piramidi de gelişmiş ülkelerden oldukça farklıdır. Libya oldukça genç
bir nüfusa sahiptir: nüfusun üçte biri 14 yaş ve
altındadır. Bu durum yeni dönemde temel ön-
86
Mart 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 39
celiklerden birisinin Libya’da eğitim altyapısının
yenilenmesi olduğunu göstermektedir. Yukarıda
da belirtildiği gibi, tek sektörlü bir ekonomi, işgücünün yaklaşık olarak dörtte birinin atıl kalmasına neden olmaktadır. Bu durum istihdam
programlarının ekonomi politikaları önceliklerinden olması gerektiğini göstermektedir. Tarım
sektörünün ve dolayısıyla tarımsal sanayi alt sektörlerinin gelişmemiş olması, nüfusun kentlerde
yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Libya’da nüfusun dörtte üçünden çoğu kentlerde yaşamaktadır. Bu ise kentsel hizmetlere yönelik talebi
artırmaktadır. İç savaşın kentlerin alt yapılarında büyük tahrifat yaratmış olması nedeniyle, alt
yapı hizmetlerinin de yeni dönemde yoğun kaynak gerektirecek sektörlerden biri olduğunu ileri
sürebiliriz. Libya’da nüfus artış hızının zaman
içerinde yavaşlamasına karşın, halen ortalama
olarak %2 olması, Libya için yakın gelecekte genç
nüfus baskının süreceğini göstermektedir. Öte
yandan yaşam beklentisinin yükselmesi, nüfus
piramidinin çatısını büyüterek, sosyal güvenlik
hizmetlerine talebi artıracaktır.
İnceleme
Tablo 2: Nüfusa ve İşgücüne İlişkin Büyüklükler
Büyüklükler
2005
2006
2007
2008
2009
İstihdam Oranı (15+ Nüfusun Yüzdesi)
48.1
48.1
48.2
47.8
48.2
Silahlı Kuvvetler Personeli(Toplam İşgücünün Yüzdesi)
3.6
3.5
3.5
3.4
3.3
Kadınların İşgücüne Katılım Oranı 15+ Kadın Nüfusun Yüzdesi)
24.3
24.3
24.1
23.8
24.7
Erkeklerin İşgücüne Katılım Oranı 15+ Erkek Nüfusun Yüzdesi)
77.8
78.2
78.3
78.4
78.9
İşgücüne Katılım Oranı (15+ Nüfusun Yüzdesi)
52.3
52.4
52.3
52.2
52.8
0-14 Yaş Nüfus (%)
30.6
30.4
30.3
30.3
30.3
15-64 Yaş Nüfus (%)
65.6
65.7
65.7
65.6
65.5
65+ Yaş Nüfus (%)
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
Nüfusun Büyüme Oranı (Yıllık %)
2.0
2.1
2.2
2.1
1.8
Kırsal Nüfus (%)
23.0
22.8
22.6
22.5
22.3
Kent Nüfusu (%)
77.0
77.2
77.4
77.5
77.7
Yaşam Beklentisi (Kadın, Yıl)
76.3
76.5
76.8
77.0
77.2
Yaşam Beklentisi (Erkek, Yıl)
71.1
71.3
71.6
71.8
72.0
Yaşam Süresi Beklentisi (Yıl)
73.6
73.9
74.1
74.3
74.5
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Libya 2000’li yılların ikinci yarısında ekonomisini dünya ekonomisi ile entegre etmeyi amaçlayan reform girişimlerinde bulunmuştur. Açık bir ekonominin temel
göstergesi, ihracat ve ithalatın toplamını ifade eden dış ticaret hacminin GSYH içerisindeki payıdır. İncelenen dönemde Libya’da ihracatın GSYH
içerisindeki payı ortalama olarak %68.2, ithalatın
payı %27.6’dır. Bu durum asıl olarak tümüyle açık
bir ekonomi görüntüsü vermektedir. Ancak bu
durum, tek mallı bir ekonomi için, o malın üretiminin hem GSYH hem ihracatın yaratılmasının
yegane kaynağı olmasından kaynaklanmaktadır.
Enerji sektörünün tek sektör olduğu mevcut e-
konomik yapının dönüştürülmesi, yeni dönemin
temel önceliklerinden bir olmalıdır. Dışa açıklığın bir diğer göstergesi, yabancı sermaye yatırımlarının GSYH’ya oranıdır. Giderek artmasına
karşın, doğrudan yabancı sermayenin GSYH’ya
oranı incelenen dönemde ortalama olarak %5’in
altındadır. İç savaşın altyapı ve enerji sektöründe yarattığı tahrifatın ortadan kaldırılması için,
yakın gelecekte yabancı sermaye girişlerinin artacağını ileri sürebiliriz. Ancak Libya’da geçiş
süreci ekonomi politikaları, çeşitlendirilmiş bir
ekonomik yapının temellerinin atılmasında yabacı sermayeden yararlanılmasını sağlayacak biçimde dizayn edilmelidir.
Tablo 3: Dış Ticaret ve Yabancı Yatırımlar
Büyüklükler
2005
2006
2007
2008
Cari İşlemler Dengesi (GSYH’nın Yüzdesi)
34.0
39.2
39.7
38.3
İthalat (GSYH’nın Yüzdesi)
28.3
25.5
29.4
27.5
İhracat (GSYH’nın Yüzdesi)
66.4
71.3
67.6
67.4
Yabancı Doğrudan Yatırımlar (GSYH’nın Yüzdesi)
2.4
3.7
6.5
4.4
Kaynak: Dünya Bankası Veri Tabanından derlenmiştir: http://databank.worldbank.org
Mart 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 39
87
İnceleme
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Libya ekonomisi
tek sektörlü bir ekonomi niteliğindedir. Bu sektör
enerji sektörüdür. Libya iç savaş öncesinde günlük yaklaşık olarak 1.3 milyon varil petrol üretme
ihraç etme kapasitesine sahipti. Savaş sonrasında
petrol üretimi günlük yarım milyon varil düzeyine kadar geriledi. Uluslararası enerji uzmanları,
teknik altyapıdaki aksaklıkların giderilmesi, sektörde çalışan, ancak iç savaş nedeniyle Libya’yı
terk eden işgücünün yerine konarak enerji üretiminin iş savaş öncesi döneme yükseltilmesinin
bu yılın sonunu bulacağını öngörmektedirler.
Hükümet gelirlerinin tamamına yakınının enerji
kaynaklarından elde edildiği göz önüne alındığında, yukarıda sözünü ettiğimiz yeniden inşa ve
yeni bir ekonomik yapı oluşturulması için gerekli harcamaların finansmanının enerji sektörünün
eski üretkenliğine hızla dönmesine bağlı olduğunu vurgulayabiliriz. Ancak, Amerika Birleşik
Devletleri başta olmak üzere, batılı ülkelerin Libya enerji sektörüne gösterdikleri ilgi dikkate alındığında, bu sektörün hızla eski üretim düzeyine
dönelebileceğini ileri sürebiliriz.
Sonuç
Libya ekonomisi bugün tek sektörlü, dışa açık,
ancak işsizlik ve etkinlin başta olmak üzere
birçok sorunun olduğu bir ekonomidir. Arap
Baharı’nın erken ulaştığı Libya’da iç savaş sonrası
40 yıllık diktatörlüğün devrilmesi, çeşitlendirilmiş, genç nüfusuna istihdam yaratabilen ve etkin
işleyen yeni bir ekonomik yapının oluşturulabilmesi ümidini artırmıştır. Ancak, yeni bir eko-
nomik altyapı uygun bir politik ve kurumsal üst
yapı ile yaratılabilir. Libya, politik ve ekonomik
yapısal dönüşümün gerektirdiği finansal kaynakları sahip olduğu büyük enerji kaynaklarını etkin
biçimde değerlendirerek elde edebilir. Bunun
yanında, yeni dönemin ilk adımı, etkin ve istikrarlı bir makro ekonomik çerçeve oluşturmak
olmalıdır. Böyle bir çerçevenin oluşturulması,
aile/yandaş ekonomisinden, açık ve kurumsal
bir ekonomi yönetimine geçmek ile başlamalıdır.
Bu yönetim anlayışı hem merkezi hükümet hem
de yerel hükümetler düzeyinde yaşama geçirilmelidir. Modern ekonomilere özgü kurumların
oluşturulması ve bunların faaliyetlerinin koordine edilmesi bir diğer önceliği oluşturmaktadır. Makro ekonomik kurumların oluşturulması,
modern ekonomilerin sahip oldukları piyasaların
oluşturulması ile desteklenmelidir. Bütün bunlar,
bir yandan ekonomik kaynakların yeninde dağılımı gerektirecek, diğer yandan ise, eski yapıdaki
ekonomik çıkar gruplarının çözülmesine ve yeni
grupların oluşmasına yol açacaktır. Bu durum
yeni çatışma potansiyellerini içinde taşımaktadır. Bu nedenle, bu süreç doğru ve dikkatli yönetilmelidir. Bu sürecin temel araçlarından biri
doğal olarak özelleştirme olacaktır. Özelleştirme
bir yandan devlete ait varlıkların halkın mülkiyetine geçmesi, diğer yandan ise, ulusal varlıkların
yabancıların eline geçmesi biçiminde olacaktır.
Bu el değiştirme de, yolsuzluk başta olmak üzere birçok diğer sorunu bünyesinde barındırır.
İstikrarlı bir ekonomi-politik yapının oluşturulabilmesi, bu sorunların çözüm yöntemlerine ve
hızlarına bağlı olacaktır.
O
DİPNOTLAR
1
2
88
Vandewalle, Diederik., and Vincent Castel. (2011), “Libya: Post-War Challenges”, African Development Bank, Economic Brief, September.
Blachard, Christopher M. (2011), “Libya: Transition and US Policy”, Congressional Research Service, CRS Report
for Congress.
Mart 2012 - Cilt: 4 - Sayı: 39
Download