TÜRKÇE ÖĞRETMENİ ADAYLARININ YAZILI SINAVLARDA YAPTIKLARI DİL YANLIŞLARI Derya YILDIZ, Dilek CERAN Giriş Yöntem Bulgular Tartışma, Sonuç ve Öneriler Kaynakça DOI: http://dx.doi.org/10.14527/9786053183563b2.064 Giriş Dil, düşünce, duygu ve isteklerin ses ve anlam yönünden ortak olan ögeler ve kurallardan yararlanılarak başkalarına aktarılmasını sağlayan, çok yönlü, çok gelişmiş bir düzendir (Aksan, 1995). Duygu ve düşünceler, seslerin heceleri, hecelerin kelimeleri ve kelimelerin de cümleleri oluşturmasıyla ifade edilir. Bu oluşum dilin kurallarıyla gerçekleşir. Türkçe, ünlü ve ünsüz özellikleri, eklerin kelime sonlarına eklenmesi, cümle kuruluşunda özne + tümleç + yüklem sıralamasının olması gibi kurallara sahiptir. Vardar (2002), dil kurallarını; söyleyiş, biçim bilgisi, üslup, yazım gibi alanlarda tek doğru sayılan, iyi yazmak ve konuşmak için uyulması zorunlu olan ilkeler şeklinde ifade eder. Bu bağlamda dil kuralları toplumun iletişim kurmasını sağlayan kurallar bütünü olarak da düşünülebilir. Gökdayı’ya (2008) göre dilde kural dışı kullanımların yaygınlaşması, dilin bozulmasına neden olur ve bu durum toplum ve kültürün gelişimine engeldir. Aksan (2006), dilin, birbiriyle sıkı sıkıya bağlı, ortaklaşa işleyen “ses, ahenk, biçim, söz varlığı, söz dizimi ve anlambilimi” olmak üzere altı birleşenden meydana geldiğini belirtir. Bu unsurların doğru kullanımı dilin bozulmasını önleyecektir. Finch (2000), dil kurallarının büyük bir bölümünün, toplumun tercihiyle meydana geldiğini belirtir. Bu durum, yanlış olarak nitelendirilen bazı kelimelerin ve kullanımların zaman içerisinde dile yerleşmesini de açıklamaktadır. Eker’e (2003) göre de “yaygınlık ve zaman” kavramları dilde 'doğru' ya da 'yanlış'ı belirleyen ölçülerdendir. Dil kurallarına göre yanlış olan kelime ve kullanımlar, zamanla yaygın biçimde kullanılabilir ve dile yerleşebilir. Dil yanlışı, dilin belirlenen kurallarının dışında kullanılmasıdır. Yılmaz (2008), dil yanlışlarının ortaya çıkmasında etkili olan sebepleri dil dışı ve dil içi sebepler olarak ikiye ayırmıştır: Dil Dışı Sebepler: Dilin kılavuz kaynaklarıyla (imla kılavuzu ve sözlükler), ana dili eğitimiyle, yabancı dil ve kültürlerle, dil uzmanlarıyla, yayınlarla, ferdî, içtimaî ve insan sağlığıyla ilgili sebepler. Dil İçi Sebepler: Seslerle, harflerle, kelimelerle, cümleyle, anlamla ve dil bilgisiyle ilgili sebepler. Dil yanlışlarının sebeplerinin sayıca çok olması yanlışlarının sayısının da fazla olacağını göstermektedir. Alan yazında dil yanlışları farklı başlıklar altında sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmalar incelenmiş ve öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarındaki yanlışlardan hareketle; yazımdaki dil yanlışları, noktalama işaretlerindeki dil yanlışları ve anlatım bozukluklarının sebep olduğu dil yanlışları olmak üzere üç başlık oluşturulmuştur. Yazımdaki Dil Yanlışları Yazım, bir dili belli kurallar uyarınca yazma, o dildeki kelimeleri yazıda gösterme biçimi (Vardar, 2002); bir dilin sözcüklerinin doğru olarak yazıya geçirilmesini sağlayan ortak yazma şeklidir (Kavcar, Oğuzkan, Aksoy 2002: 50). Yazım kuralları aracılığıyla o dili kullananlar arasında yazılı anlatımda birlik sağlanmış olur. Özbay (1995), sözlü anlatımda vurgu, tonlama, telâffuz ne kadar önemli ise yazılı anlatımda da yazım kuralları o kadar önemli olduğunu belirtmiştir. Türkçe yazım kurallarında Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Yazım Kılavuzu esas alınır. Alpay (2004: 51), yazım yönünden bozukluğun, yazılanların tam olarak algılanmasını zorlaştırdığını ve zihnin yazılanları anlamaya çalışma yerine bozuk hususları düzeltmekle uğraşmak zorunda kaldığını belirtir. Alan yazında yazım kurallarıyla ilgili yapılan çalışmalarda farklı sınıflandırmalar vardır: “harflerin okunuşları ve sıralanışı, “iken”in yazılışı, pekiştirmeli sıfatlar, birleşik kelimelerin yazılışı, sayıların yazımı, büyük harfler, özel isimler, tarihlerin yazımı, kısaltmaların yazımı, ötümlülükötümsüzlük sorunu, çekim eklerinin imlâsı” (Yılmaz, 2008); “düzeltme işaretinin kullanımındaki yanlışlıklar, bitişik yazılması gereken birleşik sözcükler, ayrı yazılması gereken birleşik sözcükler, sayıların yazımı, büyük harflerin kullanımındaki yanlışlıklar, ses olaylarından kaynaklanan yazım hataları, ek getirilirken yapılan hatalar, sözcüklerin yanlış yazılması, ağız ögelerinin ve konuşma dilinin yazıya yansıması” (Demirci, 2009). Bu çalışmadaki yazım yanlışları; “düzeltme işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar, pekiştirme sıfatlarının kullanımı ile ilgili yanlışlar, birleşik kelimelerin yazılışı ile ilgili 1058 yanlışlar, büyük harflerin yazılışı ile ilgili yanlışlar, özel isimlerin yazılışı ile ilgili yanlışlar, kısaltmaların yazımı ile ilgili yanlışlar, ses olayları ile ilgili yanlışlar, ünlü uyumu ile ilgili yanlışlar, kelimelerin yazımı ile ilgili yanlışlar” başlıkları altında incelenmiştir. Noktalama İşaretlerindeki Dil Yanlışları Noktalama işaretleri; duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek amacıyla kullanılmaktadır (TDK 2005: 32). Sözlü anlatımda vurgu ve tonlama ile elde edilen anlaşılırlık, yazılı anlatımda noktalama işaretleriyle sağlanır. Anlamın belirgin hale gelmesi metnin okunabilirliğini de arttırır. Noktalama işaretlerinin yanlış kullanımı anlamın tam ve doğru anlaşılmasını da engelleyecektir. Karabıyık’ın (2006) noktalama yanlışlarını belirlediği çalışmasında; “nokta eksikliği, virgül eksikliği, virgülün yanlış kullanılması, diğer noktalama işaretleri ile ilgili hatalar, hatalı noktalama işaretlerinin kullanılması, kısa çizginin kullanılmaması veya yanlış yerde kullanılması, gerekli yerlerde kesme işaretinin kullanılmaması, kesme işaretinin yanlış kullanılması” başlıkları yer almaktadır. Demirci’nin (2009) çalışmasında ise “gereksiz virgül kullanımı, virgül eksikliği, gereksiz noktalı virgül kullanımı, noktalı virgül eksikliği, gereksiz kesme işareti, kesme işareti eksikliği, nokta ile ilgili yanlışlıklar, iki nokta ile ilgili yanlışlıklar, diğer noktalama işaretleri ile ilgili yanlışlıklar” başlıkları vardır. Bu çalışmada sınav kâğıtlarındaki noktalama işaretlerinin sebep olduğu dil yanlışları; “nokta işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar, virgül işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar, soru işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar, kesme işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar, noktalı virgül işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar ve tırnak işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar” başlıkları altında incelenmiştir. Anlatım Bozukluklarının Sebep Olduğu Dil Yanlışları Anlamın tam, doğru ve etkili bir biçimde oluşmasını engelleyen durumlar anlatım bozukluklarına neden olmaktadır. Kavcar, Oğuzkan ve Aksoy’a (2002: 28) göre iyi bir cümlede bulunması gereken özellikler; doğruluk, açıklık, duruluk ve yalınlıktır. Doğruluk, cümlenin dil bilgisi kurallarına ve anlam özelliklerine göre eksiklik taşımaması; açıklık, sözün anlamca açık olması; duruluk, cümlede gereksiz sözcük kullanmamak; yalınlık ise anlatımda süslü ifadelere ve gereğinden fazla ayrıntılara yer vermemektir. Yılmaz (2008), anlatım bozukluklarını; “söz varlığında dil yanlışları, söz diziminde dil yanlışları, mantık yanlışları” başlıkları altında incelemiştir. Bu çalışmada anlatım bozukluklarının sebep olduğu dil yanlışları “Anlam Bakımından Anlatım Bozukluklarının Sebep Olduğu Dil Yanlışları” ve “Yapı Bakımından Anlatım Bozukluklarının Sebep Olduğu Dil Yanlışları” olarak ikiye ayrılmış ve daha sonra aşağıdaki alt başlıklar çerçevesinde ele alınmıştır: Anlam Bakımından Anlatım Bozukluklarının Sebep Olduğu Dil Yanlışları; “Gereksiz Kelime Kullanımının Sebep Olduğu Dil Yanlışları, Anlamca Çelişen Kelime Kullanımının Sebep Olduğu Dil Yanlışları, Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılmasının Sebep Olduğu Dil Yanlışları, Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılmasının Sebep Olduğu Dil Yanlışları, Mantık ve Sıralama Yanlışlıkları”;Yapı Bakımından Anlatım Bozukluklarının Sebep Olduğu Dil Yanlışları; “Özne-Yüklem Uyumsuzluğu, Eklerle İlgili Yanlışlar, Öge Eksikliği, Yüklem Eksikliği, Tamlama Yanlışları”. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında uygulanacak olan Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yazma öğrenme alanında dil aşağıdaki kazanımlar yer almaktadır: 3. sınıf: “-Büyük harf, nokta, virgül, iki nokta, ünlem, tırnak işareti, soru işareti, kısa çizgi, konuşma çizgisi ve kesme işaretini uygun yerlerde kullanır. -Yazdıklarını kontrol ederek varsa anlam bütünlüğünü bozan ifadeleri, yazım ve noktalama hatalarını belirler ve bunları düzeltir.” 4. sınıf: “-Yay ayraç, üç nokta, eğik çizgi, soru eki, nokta, virgül, iki nokta, ünlem, tırnak işareti, kısa çizgi, konuşma çizgisi, kesme işaretini uygun yerde/doğru kullanır. -Soru ekini, “de” ve “ki” bağlaçlarını, sayıları, 1059 pekiştirmeli sözleri ve kısaltmaları doğru yazar; satır sonunda kelimeleri uygun şekilde böler. -Anlamlı ve kurallı cümlelerle bilgilendirici ve hikâye edici metin yazar. -Yazdıklarını gözden geçirerek anlam bütünlüğünü bozan ifadeler, yazım ve noktalama hataları varsa bunları belirler, düzeltir ve metni yeniden yazar/düzenler.” 5. sınıf: “-Yay ayraç, üç nokta, eğik çizgi, soru eki, nokta, virgül, iki nokta, ünlem, tırnak işareti, kısa çizgi, konuşma çizgisi, kesme işareti, noktalı virgül ve köşeli ayracı uygun yerde/doğru kullanır. -Soru ekini, “de” ve “ki” bağlaçlarını, sayıları, kısaltmaları, pekiştirmeli sözleri doğru yazar; satır sonunda kelimeleri uygun şekilde böler. -Çekim eklerini (hâl ekleri, iyelik ekleri, çoğul eki, ilgi hâli) ve yapım eklerini doğru kullanır. -Yazdıklarında ses olaylarına uğrayan kelimeleri doğru kullanır. –6. sınıf: “ -Ana fikri ve konuyu bir bütünlük içinde sunmak için metnin bölümlerini birbiriyle ilişkilendirir. -Çekim eklerini (hâl ekleri, iyelik ekleri, çoğul eki, ilgi hâli) ve yapım eklerini doğru kullanır; kök bilgisi ile ilişki kurar. -Zamirleri, edatları, bağlaçları ve ünlemleri cümledeki işlevlerine uygun kullanır.”7. sınıf: “ Herhangi bir işin yapılması, işlemin gerçekleştirilmesi vb. konularda işlem basamaklarını sırası ile yazar. -Çekim eklerini (kişi ekleri, haber ve dilek kipleri) ve yapım eklerini doğru kullanır.”8. sınıf: “Bilgilendirici metinler yazar: -Paragraflar veya metnin bölümleri arasında ana fikri, görüş veya tezi destekleyecek şekilde bağlantı kurarak metnin kendi içinde tutarlılığını sağlar. -Dil bilgisine dayalı anlatım bozukluklarının farkına varır (MEB, 2015). 10. sınıflarda “Anlatım ve Özellikleri” ünitesinde “Anlatımın Temel Özellikleri”nde “Anlatımda bulunması gereken temel özellikleri örneklerle açıklar.” kazanımı yer almaktadır. Bu kazanımın açıklamalar bölümünde “Anlatımda bulunması gereken temel özelliklerin açıklanmasında aşağıdaki hususlara dikkat edilir: Anlatımda açıklık, akıcılık, yalınlık ve duruluk özellikleri üzerinde durulur. Fikirlerin, duyguların, açık ve net biçimde anlatılması gerektiği belirtilir. Kelime ve cümle düzeyinde gereksiz ifadelere yer verilmemesi; karmaşık ve anlaşılması güç cümle kullanılmaması; sözün uzatılmaması; gerekli yerde deyim ve terimlerin kullanılması zorunluluğu vurgulanır.” yer almaktadır. Aynı ünitede “Anlatımın Oluşumu” başlığında “1. Anlatımda bağlaşıklığın önemini belirler.” kazanımı vardır. Bir diğer kazanım “Anlatımda bağdaşıklığın önemini belirler.”dir. 11. sınıfta “öğretici metinler” ve 12. sınıflar “ sanat metinleri” ünitelerinde ele alınan her bir tür için “metni akıcılık, bağlaşıklık ve bağdaşıklık bakımlarından değerlendirir.” ve “metnini yazım ve noktalama bakımından değerlendirir.” (MEB, 2011)kazanımları yer almaktadır. Bu kazanımlar dil yanlışlarını kapsamaktadır. 2015-2016 eğitim-öğretim yılı Türkçe Eğitimi Bölümü lisans programında Yazılı Anlatım dersinin açıklamasında “Yazınsal metinler üzerinde kuramsal bilgiler, örnekler üzerinde çalışmalar ve yazma uygulamalarındaki dil ve anlatım yanlışlarını düzeltme”(Türkçe Eğitimi Lisans Programı, 2015-2016) ifadesi yer almaktadır. Yazılı anlatım, her bireyin kullandığı bir ifade şeklidir. Özellikle gelecekte öğrencilerin yazılı anlatımlarını geliştirmekle sorumlu olacak Türkçe öğretmeni adaylarının yazılı anlatımı doğru bir biçimde kullanmaları gerekmektedir. Alan yazında Türkçe öğretmeni adaylarının edindikleri bilgilerini dil kurallarına uygun bir biçimde ifade etmeleri beklenen yazılı sınavlardaki dil yanlışları üzerine yapılmış bir çalışma mevcut değildir. Bu çalışmanın amacı; Türkçe öğretmeni adaylarının yazılı anlatımlarındaki dil yanlışları belirlemektir. 21. yy becerileri içinde iletişim kurma ve ifade becerilerine vurgu yapılmaktadır. Bu bağlamda öğrencilere bu becerileri kazandırmakla yükümlü olan Türkçe öğretmeni adaylarının öncelikle kendilerinin bu becerilere sahip olması beklenmektedir. Yöntem Verilerin Toplanması Araştırma, 2015-2016 eğitim-öğretim yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümünde okumakta olan 2, 3 ve 4. sınıf öğrencileriyle gerçekleştirilmiştir. Her sınıftan 50 öğrenci olmak üzere toplamda 150 öğrencinin sınav kâğıdı dil yanlışları bakımından incelenmiştir. Araştırma grubu, sınıf listesindeki ilk 50 öğrenciden oluşturulmuştur. Katılımcı- 1060 ların 92’si (% 61.30) kız, 58’i (%38.70) erkektir. Çalışma, 2. Sınıf öğrencilerinin aldıkları Yeni Türk Edebiyatı, 3. Sınıf öğrencilerinin aldıkları Çocuk Edebiyatı ve 4. Sınıf öğrencilerinin aldıkları Türkçe Ders Kitabı İncelemeleri derslerinin final sınavında öğrencilerin yaptıkları dil yanlışlarının belirlenmesiyle gerçekleşmiştir. Bu derslerin seçilme nedeni; belirtilen derslerin sınavlarında öğrencilerin ifade becerilerini kullanabilecekleri soruların sorulmuş olması ve farklı sınıf düzeyinde olmalarıdır. İki araştırmacı da birbirinden bağımsız olarak sınav kâğıtlarını incelemiş ve daha sonra ortak olarak belirlenen dil yanlışları temalar oluşturularak gruplandırılmıştır. Verilerin Analizi Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiziyle gerçekleştirilen betimsel bir çalışmadır. Doküman analizi dokümanlara ulaşma, orijinalliğin kontrol edilmesi, dokümanların anlaşılması, verinin analiz edilmesi ve kullanılması olmak üzere beş aşamada gerçekleştirilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2005). Betimsel analiz; nitel çözümlemelerde yer alan ifadelerin özgün biçimlerine sadık kalınarak, kişilerin söylediklerinden, yazdıklarından ve dokümanların içeriklerinden doğrudan alıntılar yaparak tanımlayıcı bir analiz yapılmasına imkân verir (Kümbetoğlu, 2005). Bu bağlamda öğrencilerin sınav kâğıtlarındaki dil yanlışlarından birebir alıntılara yer verilmiş ve bu yanlışlar italik olarak belirtilmiştir. Bulgular Yazımdaki Dil Yanlışları Yazı dilinde birliği sağlamak için herkesin kabul edip uygulayacağı kurallara ihtiyaç vardır. Yazım kuralları, bir dili kullananların duygu ve düşüncelerini ortak bir çerçevede yazıya geçirmeleri için gerekli olan kurallar bütünüdür. Dil birliğinin sağlanması için önce yazımda birlik sağlanması düşüncesinden hareketle Türk Dil Kurumu tarafından belli aralıklarla gözden geçirilip yinelenen Yazım Kılavuzu hazırlanmıştır. Herhangi bir değişikliğe gidilmedikçe bu kılavuzda yer alan kuralların bağlayıcılığı vardır. Düzeltme işaretinin (^) kullanımı ile ilgili yanlışlar Türkçede inceltme işaretinin üç farklı kullanım alanı vardır. Bunlardan ilki yazılışları bir, anlamları ve okunuşları ayrı olan kelimeleri ayırmak içindir. İkinci olarak g, k ve l ünsüzlerinin ince okunacağını göstermek için kullanılır. Bir de nispet î’sinin belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında üç kullanıma da ait yanlışlar bulunmakla beraber en çok yanlış k ve g ünsüzlerinin ince okunmasının gerektiği yerlerde kullanılmamasından kaynaklanmıştır. “Jules Verne’in eserleri bugün bile hala çocuklar tarafından severek okunmaktadır.” (Ö88) “Modern Türk hikayesi Sami Paşazade Sezai’nin Küçük Şeyler adlı eseri ile başlar.” (Ö11) “Dil bilgisi konularının öğretimini pekiştirmek için çalışma kağıtları hazırlamak gerekir.” (Ö113) “Encümen-i Dâniş’in kuruluş gayesi, eğitim ve kültür alanında çalışmalar yapmak, batıdaki ilmi çalışmaları takip etmekti.” (Ö34) Masalların çocuklara yakın gelmesinin sebebi onların ruhî ihtiyaçlarını karşılamasıdır.” (Ö66) Pekiştirme sıfatlarının kullanımı ile ilgili yanlışlar Pekiştirmeli sıfatların yazımında sıfatın ilk hecesi alınır ve araya “m, p, r, s” seslerinden uygun olan getirilir. Bazen bu seslerden sonra bir ünlünün türediği pekiştirmeler de vardır. Dilde bu seslerden hangisinin geleceği ya da ses türemesinin olup olmayacağı kullanıma bağlı olarak belirlenmiştir. 1061 Türkçe öğretmeni adaylarının sınav kâğıtlarında pekiştirme sıfatlarını çok kullanmadıkları ancak kullandıkları durumda da zaman zaman yanlışa düştükleri belirlenmiştir: “Tevfik Fikret, Türk edebiyatında Servet-i Fünun edebiyatını başlatarak yesyeni bir çığır açmıştır.” (Ö15) “Pinokyo, uzayan burnuyla sepsevimli bir kahraman olarak karşımıza çıkmaktadır.” (Ö78) “Ders kitapları, uzun süreli kullanılacağı için cildi sapsağlam olmalıdır.” (Ö115) Birleşik kelimelerin yazılışı ile ilgili yanlışlar İki veya daha fazla kelimenin bir araya gelerek yeni bir kavramı ve anlamı ifade etmesiyle oluşan yeni kelimelere birleşik kelime denir. “Belirtisiz sim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çekimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıklarında birleşik kelime olurlar.” (TDK, 2005: 20). Birleşik kelimeler belirli kurallara bağlı olarak kimi zaman ayrı kimi zamanda bitişik yazılırlar. Genel bir söyleyişle birleşik kelimeler, kendisini oluşturan kelimelerin anlam ve biçimlerinde değişiklik, seslerinde düşme veya türeme olduğunda bitişik yazılır; bu durumlar gerçekleşmediğinde ise ayrı yazılırlar. Birleşik kelimelerin yazımı, öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında dikkati çeken ve çokça karşılaşılan bir dil yanlışıdır. İncelenen materyallerde çoğunlukla bitişik yazılması gereken birleşik kelimelerin yazımında yanlışlık yapıldığı görülmektedir. Öğrencilerin yanlış yazdıkları bitişik yazılan birleşik kelimeler “bilinçaltı, gerçeküstücülük, başeser, başkahraman, hiçbiri, herhangi, birçok, olağanüstü” şeklinde sıralanabilir. “Gerçek üstücülük akımında asıl gerçeklerin bilinç altında olduğu, bunların açığa çıkartılması gerektiği düşüncesi hakimdir.” (Ö37) “Ders kitaplarında temalar, bir çok alt temaya ayrılmıştır.” (Ö127) “Çocuk kitaplarında baş kahramanların iyi işlenmesi gerekir.” (Ö53) Bu örneklerin dışında öğrencilerin kâğıtlarında “ana dili, ana fikir, ana düşünce, yanı sıra, ön söz, dil bilgisi” gibi ayrı yazılan birleşik kelimelerin bitişik olarak yazıldığı dil yanlışlarına da rastlanmıştır. “Dilbilgisi konuları ile ilgili etkinlik örnekleri yetersizdir.” (Ö146) “Çocuğa anadilinin kurallarını öğretmede ve dört temel dil becerisini geliştirmede çocuk edebiyatı eserlerinden faydalanılmalıdır.” (Ö62) “Namık Kemal, edebî kişiliğinin yanısıra aynı zamanda bir gazetecidir.” (Ö25) Büyük harflerin yazılışı ile ilgili yanlışlar Yazım Kılavuzu’nda büyük harf kullanılması gereken yerler “cümle başı, dize başı (genellikle), özel adlar, belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları, levhalar ve açıklama yazıları, bilim dallarına ait terimler, kitap, bildiri vb.nde ana başlıktaki kelimelerin tamamı, at başlıktakilerin ilk harfi, kitap, dergi vb.ndeki resim çizelge ve tabloların altında yer alan açıklayıcı yazılar” olmak üzere sekiz başlık altında toplanmıştır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında büyük harfin kullanımı ile ilgili hata sayısı azdır ve genellikle dönem adlarının ve düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar taşıyan yön ifadelerinin yazımı ile ilgilidir: “Servet-i Fünunedebiyatı, 1896-1905 yılları arasındaki dönemi kapsar.” (Ö21) “Ziya Paşa, hiciv sahasında Türk Edebiyatı’na damgasını vurmuş önemli isimlerden biridir.” (Ö34) 1062 “Rakım Efendi, batı medeniyeti ile doğu medeniyetini sentezlemeye çalışan bir tip olarak karşımıza çıkar.” (Ö22) “Kitaplar, Türk Milli eğitiminin temel ilkelerine ve genel amaçlarına uygundur.” (Ö148) Bunun dışında sınav kâğıtlarında büyük harf kullanılmasına gerek olmayan durumlarda da bazı kelimelerin büyük harfle yazıldığı görülmüştür. “Tanzimat döneminde İlk Çocuk Dergisi Mümeyyiz (1869) çıkarılmıştır.” (Ö81) Özel isimlerin yazılışı ile ilgili yanlışlar Bu başlık altında öğrenciler, yabancı kişilerin adlarının yazımında sıklıkla yanlış yapmışlardır. Latin alfabesi dışındaki dillerden alınan özel isimler söylendiği gibi yazılırken sadece Latin alfabesinin kullanıldığı dillerden alınan kelimeler aslî biçimleriyle yazılmaktadır. Bunun sebebi Türkçede de Latin alfabe düzeninin kullanılmasıdır (Yılmaz, 2008: 151). Yabancı isimlerin yazımı ile ilgili yanlışlıklara Çocuk Edebiyatı ve Yeni Türk Edebiyatı derslerinin sınav kâğıtlarında rastlanmıştır: “Tanzimat edebiyatının ilk yıllarında Avrupa’da Hügo, Chateburian, Goethe, Şiller gibi romantik akımın temsilcileri etkili olmaktadır.” (Ö31) (Hugo, Chateaubriand, Schiller) “18. yüzyıl Fransız çocuk edebiyatına fikirleriyle damga vuran isim, Jan JackRusso’dur.” (Ö93) (Jean Jacques Rousseau) Kısaltmaların yazımı ile ilgili yanlışlar “M.E.B. 7. Sınıf Türkçe ders kitabında özellikle yazım noktalama yanlışları vardır.” (Ö128) Bu yanlış Türkçe Ders Kitabı İncelemeleri dersi alan 50 öğrencinin 28’inin (% 56.00) sınav kâğıdında tekrarlanmıştır. Ses olayları ile ilgili yanlışlar Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında, ses olayları (ünlü türemesi, ünlü düşmesi, ünlü daralması, ünsüz benzeşmesi, ünsüz yumuşaması, ünsüz türemesi, ünsüz düşmesi) ile ilgili olarak ünsüz benzeşmesi ve ünlü düşmesi yanlışları tespit edilmiştir. Ünsüz benzeşmesi yanlışlarına genellikle sert-süreksiz ünlülere getirilen eklerin yazımında rastlanırken ünlü düşmesinde vurgusuz orta hece vokalinin düşürülmemesinden kaynaklı yanlışlar yapılmıştır. “Tanzimat edebiyatı, 1860’da ilk özel gazetenin çıkarılması ile başlar.” (Ö7) “Masallar da bu açıdan zengin olduğundan, kurgunun ardında basitce ve eğlendirici olarak verilen değerleri zevkle kabullenirler.” (Ö87) “Metinlerde uzun cümleler ağırlıkdadır.” (Ö118) “Anafikir= Kibirinsonuçları, yardımsever olmanın faydaları ve erdemlik” (Ö63) Ayrıca Batı kökenli, çok heceli sözcüklerin sonundaki g ünsüzü Türkçede yalın durumdayken genellikle korunur, ünlü ile başlayan bir ekten önce sızıcılaşarak ğ'ye döner. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında bu başlık altında değerlendirilebilecek tek yanlış “diyalog” kelimesindedir ve farklı öğrenciler tarafından yanlış yazıldığı görülmüştür: “Canlandırma yönteminde diyalogun önemli bir yeri vardır.” (Ö81) “Çocuk edebiyatında metinlerden öğrencilerin sosyal diyalogunu geliştirmede faydalanılabilir.” (Ö57) “Felatun Bey’in sözleri ve davranışları, Batı ile Doğu diyalogunun sağlam kurulamadığının göstergesidir.” (Ö5) 1063 Ünlü uyumu ile ilgili yanlışlar Türkçede kelimelerde birinci hecede kalın bir ünlü varsa diğer hecelerdeki ünlüler de kalın; ince bir ünlü varsa diğer hecelerdeki ünlülerde ince olur. Ancak yabancı dillerden alınmış kelimelerde bu kural getirilen eklerde kendini gösterir, kelimenin son hecesindeki ünlüye göre ekin kalın mı yoksa ince sıradan mı getirileceği belirlenir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında özellikle “ile” edatı kelimeye birleşik yazılacağında bu kuralın uygulanmadığı görülmüştür. “Dolayısıyle ders kitaplarında metin seçimine dikkat edilmelidir.” (Ö135) “Yapılan açıklamalar itibariyle bu metnin çocuklar için uygun olduğu söylenebilir.” (Ö56) Kelimelerin yazımı ile ilgili yanlışlar Kelimelerin yazımı ile ilgili yanlışlar, kelimede bir sesin yanlış yazılması veya hiç yazılmaması, kelimeye olmayan biri sesin eklenmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında, bir sesin yanlış yazılması ya da hiç yazılmamasından kaynaklanan kelime yazımı yanlışları tespit edilmiştir. “Yayınlanan Türkçe ders kitapları görseller açısından incelendiğinde çok başarılı olmadığı görülmüştür.” (Ö141) “Batılılaşma süreci yanlızca Tanzimat edebiyatının değil, sonraki edebiyatların da meselelerinden biri olmuştur.” (Ö12) “Öğretmen klavuz kitaplarında yer alan cevaplarda da yanlışlıklar göze çarpmaktadır.” (Ö138) Da/de ve ki bağlaçların yazımı ile ilgili yanlışlar Bağlaç olan da/de ve ki ayrı yazılır ve bu kural ilkokuldan itibaren yazım ile ilgili olarak üzerinde en çok durulan konulardan biridir. Bağlaç olan da/de, ismin hâl eklerinden olan bulunma hâli eki ile sıkça birbirine karıştırılmaktadır. Ki bağlacı ise çoğu zaman ilgi zamiri olan –ki ya da sıfat yapan –ki eki ile karıştırılarak bitişik yazılmaktadır. Üzerinde en çok durulan yazım konularından bir olmakla birlikte öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında söz konusu bağlaçların yazımı ile ilgili yanlışlar bulunmaktadır. “Ders kitabı gibi çalışma kitabıda pek çok yanlışla dolu.” (Ö121) “Bu tip metinler, ders kitabından çıkarılmalıki öğrenciler olumsuz değer yargılarına sahip olmasın.” (Ö143) “Çocuğun hayal dünyasını destekleyen eserler verilmelidirkiçocuk soyut düşünmesine katkıda bulunmalı ve soyut konulardaki ifade becerisinin gelişimini sağlamalıdır.” (Ö63) “Çocuk böylelikle iyilik edenin iyilik kötülük edeninde kötülük bulacağını öğrenir.” (Ö79) “Batılılaşma sürecinde gazeteciliğinde önemli bir etkisi olmuştur.” (Ö17) “Onun şiirleri fikri yönü kuvvetli şiirlerdirki bu sebeple nesirden çok şiirleri Türk edebiyatı için daha önemlidir.” (Ö28) Noktalama İşaretlerindeki Dil Yanlışları Noktalama işaretleri, cümle veya yan cümledeki ögeleri birbirinden ayırmaya yarayan ve anlamayı kolaylaştıran sembollerdir. İlkokuldan itibaren her sınıf düzeyinde üzerinde durulan noktalama işaretlerinin kullanımı ile ilgili yanlışlar, çoğu zaman önemsememekten bazen de kuralları bilmemekten kaynaklanmaktadır. Yazım Kılavuzu’nda on yedi noktalama işareti vardır. Bu işaretlerden öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında kullanılması gerektiği hâlde kullanılmayanlar başlıklar örnekleriyle aşağıda belirtilmiştir: 1064 Nokta işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar Nokta, kullanım alanı en fazla olan noktalama işaretidir; en sık ve bilinen kullanımı ise cümle sonlarıdır. Buna rağmen öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında cümlenin sonuna nokta koymadıklarına dair pek çok örnek vardır. Ayrıca kâğıtlarda nokta işareti ile ilgili en çok yanlış, soruları cevaplarken yazdıkları numaralardan sonra nokta koymaları gerekirken kısa çizgi, parantez ya da kısa çizgi ve parantezi bir arada kullanılmalarıdır. “Türkçe ders kitapları metinlerden oluştuğu için metin seçimine özen gösterilmelidir” (Ö127) “Bizim edebiyatımızda çocuk edebiyatı çalışmaları Tanzimat ile başlamıştır.” (Ö65) “Ziya Paşa ve Namık Kemal’in aynı ismi taşıyan eserleri Rüya’dır.” (Ö9) Virgül işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar Kullanım alanı bakımından çeşitlilik gösteren noktalama işaretlerinden biri virgüldür. Yazım Kılavuzu’nda on üç farklı yerde kullanımdan bahsedilmiş, ayrıca konulmaması gereken yerler de uyarılarla belirtilmiştir. Sınav kâğıtlarındaki yanlışlar hem virgül kullanılması gereken yerde kullanmamaktan hem de virgüle ihtiyaç yokken virgül konulmasından kaynaklanmaktadır. Virgülün kullanılması gerektiği hâlde kullanılmadığı durumlar, “eş vazifeli kelime ve kelime öbeklerini ayırma, uzun cümlelerden sonra yüklemden uzak düşen ögeleri belirtme” olarak tespit edilmiştir. “Anlaşılır basit cümlelerden oluşan bir metindir.” (Ö73) Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında tekrarlı bağlama edatlarından önce ve sonra, şart ekinden ve zarf-fiillerden sonra gereksiz virgül kullanımından kaynaklanan dil yanlışları tespit edilmiştir. “Ders kitapları görsellerle desteklenmeli, ancak görseller yazıların okunmasını zorlaştırmamalıdır.” (Ö147) “Çocuk edebiyatı eserleri çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına ne kadar çok hitap ederse, çocuklar üzerindeki etkisi o kadar kuvvetli olur.” (Ö82) “Tanzimat döneminde yazar ve şairler, Batı edebiyatına yönelirken, Divan edebiyatına karşı da eleştirel bir tavır sergilerler.” (Ö16) Ayrıca özellikle belirtili isim tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına farklı dil ögeleri girmişse öğrencilerin virgül koyma ihtiyacı hissettikleri belirlenmiştir: “Çocuklarının anlatım düzeylerinin, hem konuşma hem de yazma bakımından geliştirilmesinde çocuk edebiyatı eserlerinden faydalanılabilir.” (Ö75) Soru işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında soru işareti ile ilgili yanlışlıklar az sayıda örnek olmakla birlikte soru cümlelerinin sonuna işaretin konmamasından kaynaklanmaktadır. “Kahramanları ve konusu bakımından, içerdiği mesajlar bakımından çocuğa uygun mu” (Ö53) “Verilmek istenen mesaj çocuklara uygun mu” (Ö55) “Bu incelemelere göre sorulması gereken soru şudur. Ders kitapları nitelikli midir” (Ö137) Kesme işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar Yazım Kılavuzu’nda kesme işaretinin yedi farklı kullanım alanı olduğu belirtilmiştir. Bununla beraber nerelerde kullanılmaması gerektiği de uyarılar ile ifade edilmiştir. Genel kural, özel isimlere gelen eklerin kesme işareti ile ayrılması şeklindedir. Ancak işareti doğru kullanabilmek için istisnai durumları iyi bilmek gerekir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarındaki kesme işaretinin kullanımına dair yanlışlar, genellikle bu istisnai durumlarda ortaya çıkmaktadır. 1065 “Türkçe’nin öğretiminde ders kitapları en önemli ve en çok kullanılan araçtır.” (Ö145) “Namık Kemal ve Ziya Paşa, Avrupada gazetecilikle uğraşmaya devam ederler.” (Ö34) “Ders kitaplarının öncelikle Türk Millî Eğitimi’nin genel amaçlarına uygun olması gereklidir.” (Ö131) “Tanzimat dönemi dışındaki yazarlar Ahmet Mithat ve Muallim Nacidir.” (Ö25) Noktalı virgül işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar Noktalı virgül; cümle içinde virgülle ayrılmış tür veya takımları, ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak ve ikiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra kullanılır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında genel olarak kullanılması gereken durumlarda noktalı virgül kullanmadıkları, bu işareti kullanmayı çok tercih etmedikleri belirlenmiştir. Bazen de kullanılmaması gereken yerde kullanıldığına da rastlanılmıştır. Bu kullanımda en çok dikkati çeken “örneğin” kelimesinden sonra noktalı virgül işaretinin yaygın olarak kullanılmasıdır. “Ders kitaplarında içerik ve görsel ögelerin; toplumun değer yargılarına, hayat tarzına uygun olmadığını gözlemledim.” (Ö119) “Örneğin; etkinlikler hep birbirinin tekrarı gibi.” (Ö125) Tırnak işaretinin kullanımı ile ilgili yanlışlar Başka bir kişiden veya yazıdan alınan, özel olarak belirtilmek istenen sözler, cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içinde yazılmalıdır. Özellikle Yeni Türk Edebiyatı I ve Çocuk Edebiyatı derslerine ait sınav kâğıtlarında eser isimleri çokça geçmekte ve bunların çoğu kez tırnak işareti kullanılmadan yazıldığı görülmektedir. Ayrıca kimi sınav kâğıtlarında da öğretmen adaylarının açtıkları tırnak işaretini kapatmadıkları tespit edilmiştir. “Ziya Paşa, 1868 yılında yayınladığı Şiir ve İnşa makalesi ile asıl edebiyatımızın halk edebiyatı olduğunu dile getirmiştir.” (Ö22) “İlk çocuk edebiyatı örneğini Kayserili Doktor Rüştü Bey “Nuhfetü’lEtfal adındaki eseriyle vermiştir.” (Ö78) Anlatım Bozukluklarından Kaynaklanan Dil Yanlışları Duygu ve düşünceleri yazılı ya da sözlü ifade ederken kurulan cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlardan arındırılması, çelişkili anlamlar içermemesi ve dil bilgisi kurallarına uygun olması gerekir. Cümleler, bu özellikleri taşımadığında anlatım bozuklukları ortaya çıkar. Böylelikle tam ve doğru bir iletişim gerçekleşmez. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarındaki anlatım bozukluklarını tespit etmek için kurdukları cümleler anlam ve yapı bakımından ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Öğretmen adaylarının cümlelerinin daha çok yapı bakımından bozuk olduğu tespit edilmiştir. Anlam bakımından anlatım bozukluklarının sebep olduğu dil yanlışları Gereksiz kelime kullanımının sebep olduğu dil yanlışları: İyi ve sağlam bir cümlede gereksiz kelime bulunmaz. Cümlede düşüncenin belirtilmesinde belli bir görevi olmayan kelimeler gereksizdir. Gereksiz kelime kullanımının sebep olduğu anlatım bozuklukları, eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması ya da anlamca birbirini kapsayan kelimelere yer verilmesi ile ortaya çıkar. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında her iki kullanımdan kaynaklanan anlatım bozukluklarına rastlanmıştır. “Türkçede Arapça ve Farsça dillerinden gelmiş kelimelerin fazla oluşuna karşı çıkmışlardır.” (Ö33) “Bu fabldaki at, bencil, duyarsız, yalnız kendini düşünen birini temsil eder.” (Ö87) “Yazım ve imla bilgisi olarak ise, güncel yazım kurallarına uymayan metinler mevcuttu.” (Ö102) 1066 Anlamca çelişen kelime kullanımının sebep olduğu dil yanlışları: Anlamca birbiri ile uyuşmayan kelimelerin bir arada kullanılması, cümlede çelişkili ifadelerin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu durum, cümlenin açıklığını ve söylenmek istenenin tam ve doğru anlaşılmasını olumsuz etkiler. Anlamca çelişen kelime kullanımı, öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında sık rastlanılan bir yanlış değildir. Sadece iki sınav kâğıdında bu yanlış tespit edilmiştir. “Namık Kemal, Magosa’da tam üç yıla yakın bir zaman sürgünde kalmıştır.” (Ö22) “Fil ile Çalıkuşu fablı öç alma duygusunu ön plana çıkardığı için kesinlikle çocuklar için uygun olmayabilir.” (Ö74) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasının sebep olduğu dil yanlışları: Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması, anlamca ya da telaffuz olarak birbirine yakın olan kelimelerin karıştırılarak birbirinin yerine kullanılması ile ortaya çıkar. Kelimelerin bu şekilde yanlış anlamda cümlede kullanılması ise cümleyi anlamsızlaştırmaktadır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında “sebep olmak, sağlamak, ayrım, yıl, tarih, karşılık, özel, yol açmak” ifadelerinin sıkça yanlış kullanıldığı belirlenmiştir. “Anlamı bilinmeyen kelimeler üzerine yapılacak etkinlikler, öğrencilerin metni daha iyi anlamasına sebep olacaktır.” (Ö149) “Türkçe ders kitapları, diğer derslerin kitaplarından farklı olarak kendine özel bir yapıya sahiptir çünkü sadece metinlerden oluşur.” (Ö103) “Servet-i Fünun edebiyatı, 1901 tarihinde başlamıştır.” (Ö15) “Metnin taşıdığı bütün olumlu özelliklere karşılık sonuca giden yolda kin ve öfkenin etkili olması çocuklar için uygun olmadığını göstermektedir.” (Ö63) Kelimenin yanlış yerde kullanılmasının sebep olduğu dil yanlışları: Bir cümledeki kelimelerin yerli yerinde kullanılmaması, bazen cümlede anlamın bulanıklaşmasına bazen de söylenmek istenenin tersine bir anlamın ortaya çıkmasına sebep olur. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında kelimenin yanlış yerde kullanılmasının sebep olduğu dil yanlışlarına sıkça rastlanmıştır. “İlk çocuk edebiyatı örneğini Kayserili Doktor Rüştü Bey “Nuhfetü’lEtfal adındaki eseriyle vermiştir.” (Ö78) “Kitapta karşılaştığımız en çok eksikliklerden biri ise amaç ve kazanımların yeterliği bölümüdür.” (Ö103) “Ziya Paşa, çok yurt dışında kalmış, buradaki gözlemlerini gördüm redifli gazelinde anlatmıştır.” (Ö46) Mantık ve sıralama yanlışlıkları: İyi ve sağlam bir cümlenin temel mantık ilkelerine uygun olması gerekir. Cümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ve cümlenin mantık açısından yanlış oluşturulması, anlatım bozukluğuna sebep olmaktadır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında mantık ve sıralama yanlışları ile ilgili az sayıda yanlış tespit edilmiştir. “Öğrencilerin derse hazırlanıp gelmeleri önemlidir; bu sebeple bir sonraki konuyu dersin bitiminde öğrencilere hatırlatmak gerekir.” (Ö137) “Bu metni öğrencilerin okuması hatta anlaması bile çok zor.” (Ö53) “Ziya Paşa gördüm redifli gazelinde Avrupa’da gördüğü görmediği her yerin imar edilmiş olduğunu, Doğu’da ise her yerin virane, yıkık dökük olduğunu söylemiştir.” (Ö35) Yapı bakımından anlatım bozukluklarının sebep olduğu dil yanlışları Özne-yüklem uyumsuzluğu, eklerle ilgili yanlışlar, öge eksikliği, tamlama ve bağlaç yanlışları cümlede yapı bakımından görülen anlatım bozukluklarıdır. 1067 Özne-yüklem uyumsuzluğunun sebep olduğu dil yanlışları Özne – yüklem uyumsuzluğu kişi, tekillik-çoğulluk ve özne eksikliği bakımından olmak üzere üç farklı şekilde ortaya çıkabilir. Yüklem ile özne arasındaki bu uyumsuzluklar birer anlatım bozukluğudur. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarındaki özne-yüklem uyumsuzluğu yanlışlarına özne eksikliğinin sebep olduğu tespit edilmiştir. “Bütün ders kitapları benzer metinleri içeriyor, (hiçbiri) yeni, daha güncel metinler içermiyor.” (Ö111) “Namık Kemal’in eserlerinde vatan, millet, hürriyet gibi kavramları sıkça işlenmiş, (O- Namık Kemal) bu konuda başarılı olmuştur.” (Ö8) “Çocuklar, masal dinlemeyi severler; bu sebeple (masal) çocuk edebiyatı için önemli bir türdür.” (Ö93) Nesne ve tümleç eksikliğinin sebep olduğu dil yanlışları Cümlede kullanılması gereken bir ögenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna sebep olur. Nesne ve tümleç eksikliği, sıralı ve bağlı cümlelerde karşılaşılan bir durumdur. Bu anlatım bozukluklarına genellikle ortak kullanılan ögelerin yükleme bağlanamaması sebep olur. Öğretmen adayları sınav kâğıtlarında sıralı ve bağlı cümleleri çok tercih etmediklerinden kâğıtlarda sık karşılaşılan bir anlatım bozukluğu değildir. Öğretmen adaylarının nesne eksikliğinin sebep olduğu yanlışları tümleçlere oranla daha fazladır. “Ders kitaplarına eleştirel bir gözle bakıp (onları) yeterince değerlendirebilmek gerekir.” (Ö135) “Meşrutiyet döneminde salt çocuklara özgü eserler yazılmış ve (bu eserlerde) daha çok şiire ağırlık verilmiştir.” (Ö61) “Servet-i Fünûn edebiyatının temsilcileri “sanat sanat içindir.” ilkesi esas almış, (eserlerini) bu doğrultuda yazmışlardır.” (Ö13) Yüklem eksikliğinden kaynaklanan dil yanlışları Sıralı ve bağlı cümlelerde iki cümlenin bir yükleme bağlanması sonucu anlatım bozukluğu meydana gelir. Yüklem eksikliği, bazen ikinci bir eylemin kullanılmaması ya da ek eylemin ortak kullanılması ile oluşur. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında sıralı ve bağlı cümleler az kullanıldığından sık rastlanan bir anlatım bozukluğu değildir. Ancak yüklem ile ilgili dil yanlışları bazen de yüklemin çatısının yanlış kurulması, kişi, zaman ve yardımcı eylemlerin doğru kullanılmaması sebebiyle de ortaya çıkabilir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında yüklem eksikliğinin sebep olduğu yanlışlar daha çok bu durumlarla ilgili olarak ortaya çıkmıştır. “Şinasi, gazetecilik alanında öncü(dür), ancak şiir sahasında birinci dereceden bir şair değildir. (Ö8) “İncelememizde kimi ders kitaplarının metin bakımından sağlam (olduğunu) kimi kitapların da sağlam olmadığını gördük.” (Ö123) Tamlamanın kuruluşu ile ilgili dil yanlışları Tamlama ile ilgili yanlışlar, birden fazla sıfatın ya da ismin ortak tamlanana bağlanması, tamlayan eki eksikliği ya da tamlayan eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında yapısal anlatım bozukluklarının en çok görüldüğü alt başlık tamlamalarla ilgilidir. “Namık Kemal, eserlerinde sosyal değerler (bakımından) ve politik bakımdan güçlü bir şairdir“ (Ö27) “Çocuk edebiyatı, çocukları(n) anlama, anlatma becerilerini geliştirir.” (Ö81) “Ders kitaplarında yazım (kurallarına) ve noktalama işaretlerine dair çok fazla yanlış tespit edilmiştir.” (Ö143) 1068 Tartışma, Sonuç ve Öneriler Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında düzeltme işaretinin üç kullanımına da ait yanlışlar bulunmakla beraber en çok yanlışa k ve g ünsüzlerinin ince okunmasının gerektiği yerlerde düzeltme işaretinin kullanılmaması sebep olmuştur. Topuzkanamış’ın (2009) çalışmasında da Türkçe eğitimi bölümü öğrencilerinin yazımlarında düzeltme işaretinin kullanılmasında yanlışlar olduğu tespit edilmiştir. Birleşik kelimelerin yazımı, öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında dikkati çeken ve çokça karşılaşılan bir dil yanlışıdır. Çoğunlukla bitişik yazılması gereken birleşik kelimelerin yazımında yanlışlık yapıldığı görülmektedir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında büyük harfin kullanımı ile ilgili hata sayısı azdır ve genellikle dönem adlarının ve düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar taşıyan yön ifadelerinin yazımı ile ilgilidir. Öğretmen adaylarının genellikle kısaltmaların arasına nokta koydukları, ses olayları ile ilgili olarak ünsüz benzeşmesi ve ünlü düşmesi yanlışları, “ile” edatı kelimeye birleşik yazılacağında bu kuralın uygulanmadığı, bir sesin yanlış yazılması ya da hiç yazılmamasının sebep olduğu kelime yazımı yanlışları tespit edilmiştir. Bayat’ın (2013), araştırmasında öğretmen adaylarının sözcük seçimi boyutunda en çok yapılan hatanın yazım yanlışları olduğu belirlenmiştir. Üzerinde en çok durulan yazım konularından biri olmakla birlikte öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında “de” ve “ki” bağlaçlarının yazımı ile ilgili yanlışlar bulunmaktadır. Topuzkanamış’ın (2009), çalışmasında da Türkçe eğitimi bölümü öğrencilerinin yazımlarında “de” bağlacının yazımı ve bitişik yazılması gereken kelimelerde hatalar olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Dumanlı Kadızade’nin (2015), çalışmasında da öğretmen adaylarının yazılı metinlerinde bileşik sözcüklerin yazımı, “de” ve “ki” bağlacının yazımı, büyük harfin yazımı, kelimelerin yazımı, “mi” soru ekinin yazımında yanlışlar yaptıkları belirlenmiştir. Yıldız’ın (2002) çalışmasında da üniversite öğrencilerini de kapsayan farklı öğretim düzeylerindeki öğrencilerin “özel adların yazımı”, “büyük harflerin kullanımı”, “ki bağlacının yazımı”, “de bağlacının yazımı”, “mi soru ekinin yazımı”, “bileşik sözcüklerin yazımı” ile ilgili kuralların doğru uygulanma oranlarının da istenen düzeyde olmadığı tespit edilmiştir. Arıcı (2008) çalışmasında öğretmen adaylarının yazılı anlatımlarında büyük oranda yazım hataları yaptıklarını ortaya koymuştur. Alan yazında farklı hedef kitleler üzerine yazımla ilgili yapılmış çalışmalarda (Akkaya, 2013; Bağcı, 2011; Bayat, 2013; İnce, 2006; Özbay, 1995) yazımın doğru kullanılmadığı sonucuna ulaşılmasıyla bu araştırmada elde edilen veriler benzerlik göstermektedir. Bu bulgular, ilkokuldan itibaren üzerinde durulan yazım kurallarının tam olarak uygulanamadığını göstermektedir. Yazımın, dilin en temel konularından biri olması Türkçe öğretmeni adaylarının yazım kurallarını en iyi şekilde bilmeleri ve kullanmalarını gerektirmektedir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında cümlenin sonuna nokta koymadıklarına dair pek çok örnek vardır. Ayrıca kâğıtlarda nokta işareti ile ilgili en çok yanlış, soruları cevaplarken yazdıkları numaralardan sonra nokta koymaları gerekirken kısa çizgi, parantez ya da kısa çizgi ve parantezi bir arada kullanılmalarıdır. Sınav kâğıtlarındaki virgül yanlışları, hem virgül kullanılması gereken yerde kullanmamaktan hem de virgüle ihtiyaç yokken virgül konulmasından kaynaklanmaktadır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında tekrarlı bağlama edatlarından önce ve sonra, şart ekinden ve zarffiillerden sonra gereksiz virgül kullanımından kaynaklanan dil yanlışları tespit edilmiştir. Ayrıca özellikle belirtili isim tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına farklı dil ögeleri girmişse öğrencilerin virgül koyma ihtiyacı hissettikleri belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında; az sayıda soru işareti ile ilgili yanlışlıklar, kullanılması gereken durumlarda noktalı virgül kullanmadıkları, bazen de kullanılmaması gereken yerde kullandıkları belirlenmiştir. Özellikle Yeni Türk Edebiyatı I ve Çocuk Edebiyatı derslerine ait sınav kâğıtlarında eser isimleri çokça geçmekte ve bunların çoğu kez tırnak işareti kullanılmadan yazıldığı, ayrıca kimi sınav kâğıtlarında da öğretmen adaylarının açtıkları tırnak işaretini kapatmadıkları tespit edilmiştir. Yıldız’ın (2002) çalışmasında da üniversite öğrencilerinin noktalama kurallarını uygulama düzeylerinin istenen düzeyin altında olduğu belirlenmiştir. Arıcı’nın (2008) çalışmasında öğretmen adaylarının yazılı anlatımlarında her dört öğrenciden birinin noktalamada hataya düştüğü tespit edilmiştir. 1069 Gereksiz kelime kullanımından kaynaklanan dil yanlışları, anlamca çelişen kelime kullanımı, mantık ve sıralama yanlışlarının öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında sık rastlanılan yanlışlar olmadığı tespit edilmiştir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından ve kelimenin yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan dil yanlışlarının çok olduğu belirlenmiştir. Arıcı’nın (2008) çalışmasında da öğretmen adaylarının yazılı anlatımlarında kelimenin yanlış anlamda ve yerde kullanımı yanlışlarının olduğu belirlenmiştir. Ramchand (2008), sözcüklerin doğru anlamlarının dil kullanımı içinde edinildiğini belirtir. Dolayısıyla özellikle kelimelerin yanlış anlamda kullanılmalarının önüne geçmek için ilkokuldan başlayan kelime etkinliklerinde öğretmenin geri bildirimlerde bulunması önem taşımaktadır. Öğretmen adaylarının cümlelerinin daha çok yapı bakımından bozuk olduğu tespit edilmiştir. Özne-yüklem uyumsuzluğu, eklerle ilgili yanlışlar, öge eksikliği, tamlama ve bağlaç yanlışları cümlede yapı bakımından görülen anlatım bozukluklarıdır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarındaki özneyüklem uyumsuzluğu yanlışlarına özne eksikliğinin sebep olduğu tespit edilmiştir. Öğretmen adayları sınav kâğıtlarında sıralı ve bağlı cümleleri çok tercih etmediklerinden kâğıtlarda sık karşılaşılan bir anlatım bozukluğu değildir. Öğretmen adaylarının nesne eksikliğinin sebep olduğu yanlışları tümleçlere oranla daha fazladır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında yapısal anlatım bozukluklarının en çok görüldüğü alt başlık tamlamalarla ilgilidir. Ungan ve Arıcı’nın (2006) Türkçe Eğitimi Bölümü öğrencileri üzerine yapılan araştırmalarında öğrencilerin bir kompozisyon kâğıdında ortalama 23 cümle kullandıkları ve bunların yaklaşık 1 tanesinin hatalı olduğu tespit edilmiştir. Cook ve Newson’a (1996) göre zihin dilin kurallarına bağlı olarak cümleler üretebilir, cümleleri çözümleyebilir, sahip olunan dil ile ilgili yapılan yanlışlar dili kullanım farkındalığı kazanamamakla ilgilidir. Bu bağlamda öğrencilerin dil kullanım farkındalığı kazanmalarına özen gösterilmesi gereği ifade edilebilir. Dil yanlışlarının en aza indirgenmesinde en etkili yol yazılı anlatım çalışmalarındaki yanlışların belirlenerek öğrencilere gösterilmesidir. Türkyılmaz (2008) Dil ve Anlatım derslerinde öğretmenlerin yazılı anlatım çalışmalarına pek yer vermediklerini tespit etmiştir. İlkokuldan başlayarak üniversiteden mezun olunan döneme kadar ana dili eğitiminin devam edeceği unutulmamalıdır. Bu sebeple özellikle dili doğru kullanmaya önem verilmeli, öğrencilere geri bildirimlerde bulunulmalıdır. Ayrıca öğrenimin her kademesinde tespit edilen dil yanlışlarının öğretmen/öğretim elemanı ile birlikle üzerinde konuşularak birlikte düzeltilmesinin de yanlışın tekrarlanmasını önleyeceği unutulmamalıdır. Öne Çıkan Noktalar Türkçe öğretmeni adaylarının sınav kâğıtlarında düzeltme işareti, birleşik kelimelerin yazımı, büyük harfin kullanımı, kısaltmalar, ünsüz benzeşmesi ve ünlü düşmesi, “ile” edatının yazımı, kelime yazımı, “de” ve “ki” bağlaçlarının yazımı ile ilgili yanlışlar tespit edilmiştir. Kâğıtlardaki yanlışların en çok birleşik kelimelerin yazımı ile “de” ve “ki” bağlaçlarının yazımında olduğu görülmüştür. Sınav kâğıtlarında; nokta, virgül, soru işareti, noktalı virgül, tırnak işareti ile ilgili yanlışlıklar belirlenmiştir. En fazla yanlışın nokta ve virgülün kullanımında olduğu belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarındaki gereksiz kelime kullanımından kaynaklanan dil yanlışları, anlamca çelişen kelime kullanımı, mantık ve sıralama yanlışları, sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından ve kelimenin yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan dil yanlışlarının çok olduğu belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının cümlelerinin daha çok yapı bakımından bozuk olduğu tespit edilmiştir. Özne-yüklem uyumsuzluğu, eklerle ilgili yanlışlar, öge eksikliği, tamlama ve bağlaç yanlışları cümlede yapı bakımından görülen anlatım bozukluklarıdır. Öğretmen adaylarının sınav kâğıtlarında yapısal anlatım bozukluklarının en çok görüldüğü alt başlık tamlamalarla ilgilidir. 1070 Kaynakça Akkaya, A. (2013). 6. sınıf öğrencilerinin yazım yanlışları sıklığı ve yazım yanlışlarının nedenlerine ilişkin öğretmen görüşleri. Electronic Turkish Studies, 8 (4). 33-52. Aksan, D. (1995). Her yönüyle dil: ana çizgileriyle dilbilim. İstanbul: Levent Ofset Mat. ve Yayıncılık. Aksan, D. (2006). Dil, şu büyülü düzen. İstanbul: Bilgi Yayınevi. Alpay, N. (2004). Dilimiz, dillerimiz. İstanbul: Metis Yayınları. Arıcı, A. F. (2008). Üniversite öğrencilerinin yazılı anlatım hataları. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 21 (2), 209-220. Bağcı, H. (2011). İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin noktalama işaretleri ile yazım kurallarını uygulayabilme düzeyi. Turkish Studies, 6 (1), 693-706, Bayat, N. (2013). Öğretmen adaylarının yazılı anlatımlarında sözcük seçimi ve söz dizim hataları. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 43 (43), 116-144. Cook, V.J. ve Newson, M. (1996). Chomsky’s universal grammar: An introduction. Oxford: Blackwell Publishers. Demirci, N. (2009). 2006 yılı Türkçe öğretim programına göre hazırlanan 6. ve 7. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki dil yanlışları ve anlatım bozuklukları. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ondokuzmayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun. Eker, S. (2003). Çağdaş Türk dili. Ankara: Grafiker Yayınları. Finch, A. E. (2000). A formative evaluation of a task-based EFL program for Korean university students. 10.02.2016 tarihinde http:// www.finchpark.com/arts/autonomy.htm.adresinden erişilmiştir. Gökdayı, H. (2008). Dil kullanımını değerlendirmede doğru ve yanlış. Erdem Dergisi, (51), 91-109. İnce, V. M. (2006). İlköğretim 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım becerilerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Muğla Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muğla. Kadızade, Dumanlı E. (2015). Türkçe eğitimi bölümü öğrencilerinin imla kurallarını uygulama becerileri üzerine değerlendirme. Tarih Okulu Dergisi (TOD), 8 (XXI), 527-537. Karabıyık B. (2006). İlköğretim 6.-8. sınıflar Türkçe ders kitaplarındaki dil yanlışları. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara. Kavcar, C.,Oğuzkan, F. ve Aksoy, Ö. (2002). Yazılı ve sözlü anlatım. Ankara: Anı Yayıncılık. Kümbetoğlu, B. (2005). Sosyolojide ve antropolojide niteliksel yöntem ve araştırma. İstanbul: Bağlam Yayıncılık. MEB (2011). Dil ve anlatım dersi 9, 10, 11 ve 12. sınıflar öğretim programı. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı. MEB (2015).Türkçe dersi (1-8. sınıflar) öğretim programı. Ankara: Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı. Özbay, M. (1995). Ankara merkez ortaokullarındaki üçüncü sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım becerileri üzerine bir araştırma. Yayımlanmamış doktora tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Ramchand, G. C. (2008). Verbal meaning and the lexicon. New York: Cambridge. TDK (2005). Türkçe sözlük. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Topuzkanamış, E. (2009). Türkçe eğitimi bölümü öğrencilerinin imla başarıları. Turkish Studies, 4 (3), 2171-2189. Türkçe Eğitimi Lisans Programı, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı. 1071 Türkyılmaz, M. (2008). Dil ve anlatım dersinde bir ölçme aracı olarak yazılı sınavların kullanımı konusunda öğretmen görüşleri. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi (KEFAD), 9 (3), 1-14. Ungan, S. ve Arıcı, A. F. (2006). Yazılı anlatım becerileri açısından İngiliz dili ve edebiyatı öğrencileri ile Türkçe Eğitimi Bölümü öğrencilerinin karşılaştırılması. XV. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi Bildirisi, Muğla. Vardar, B. (2002). Açıklamalı dilbilim terimleri sözlüğü. İstanbul: Multilingual Yayınları. Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2005). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayıncılık. Yıldız, Z. (2002). Değişik öğretim kademelerindeki öğrencilerin yazım ve noktalama kurallarını uygulama düzeyleri. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta. Yılmaz, Y. (2008). Türkçede dil yanlışları sebepler – çözümler – teklifler. Yayımlanmamış doktora tezi, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. 1072