83 DÜNYADA VE TÜRKİYE`DE JEOEKONOMİ

advertisement
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE JEOEKONOMİ ÇALIŞMALARI VE
JEOEKONOMİ ÖĞRETİMİ
Geoeconomic Studies and Geoeconomics Education in the World and in
Turkey
Yrd. Doç. Dr. Şükrü İNAN
Özet:
Çağımızda yaşanan ekonomik ve siyasal değişim ve dönüşüm süreci sonunda ulusdevletlerin varlığını sürdürebilme yöntemleri de değişim geçirmekte ve
işbirliği/çatışma, dost/düşman algılamaları farklılaşmaktadır. Bu değişim sürecinde
devletlerin daha fazla güç ve etki yaratma araçları da siyasal ve askeri olmaktan çok
ekonomik yönde olmaktadır. Değişen güç ilişkilerini analiz edebilmek için de
jeopolitiğin yerini jeoekonominin alması kaçınılmaz olmuştur. Günümüzde
dünyanın belli başlı ülkelerinde enstitüler, akademiler ve üniversiteler aracılığı ile
jeoekonomi alanında her geçen gün yeni çalışmalar yapılmakta ve üniversitelerde
lisans ve lisansüstü programlarda jeoekonomi dersleri okutulmakta, jeoekonomi
fakülteleri, bölümleri kurulmaktadır. Bu çalışmada jeoekonominin tanımı yapılarak
dünyada jeoekonomi öğretimi ve alanda yapılan çalışmalar değerlendirilmektedir.
Anahtar kelimeler: Jeoekonomi, Jeoekonomi Öğretimi, Uluslararası İlişkiler,
Uluslararası İktisat.
Abstract:
This article examines the behavior of nation-states’ survival methods in today’s
transformation process; in terms of economics and politics. In this process the states’
tools in order to gain more power and to increase their influence are more economic
than political or military ones. To analyze the changing power relations
geoeconomics has superseded geopolitics. In many countries academic studies on
geoeconomics have been conducted through institutions, academies and universities.
Also many countries have founded new research institutions on geoeconomics and
many universities have hold courses on geoeconomics. In this work, geoeconomics
is defined briefly and the studies on geoeconomics and geoeconomics education in
the world and in Turkey are evaluated.
Keywords: Geoeconomics, Geoeconomics Education, International Relations,
World Economy.

İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi.
83
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
GİRİŞ
Dünya 1990 sonrasında, ‘Demir Perde’nin ve Berlin Duvarı’nın çöküşü ile
Avrupa’nın doğuya doğru genişlemesi, ABD’nin Ortadoğu ve Orta Asya’ya
yerleşmesi, Asya’nın ekonomik yükselişi ve bölgesel yeni güçlerin oluşmaya
başlaması ile süren değişim süreci, uluslararası sistemin ekonomik güvenlik
çerçevesinde yeniden yorumlanmasını zorunlu hale getirmiştir.
Artık bütün ülkeler bu yeni duruma ve oluşmakta olan düzene uyum
sağlayabilmek ve hayatta kalabilmek için birbirleri ile mücadele ederken iyi
geçinmek zorunluluğu ile de karşı karşıya kalmışlardır. Artık savaş
ekonomik, sosyal ve siyasal maliyeti yüzünden en son başvurulacak yöntem
olarak geri plana atılırken silahlanmanın caydırıcılığı ise hala önemini
korumaktadır. Çinli filozof Sun Tzu’nun1 “…savaşarak zafer
kazanmaktansa, savaşmadan kazanmak en iyisidir…” felsefesi günümüzde
savaşın yıkıcılığının son hadde ulaşmasıyla geçerliliğini daha da arttırarak
devam etmektedir. Ekonomilerin birbirlerine bağlılığı ve bağımlılığı; ülkeler
arası siyasal sorunların, üstesinden gelinmesi gereken kökü jeopolitikte olan
eski kötü alışkanlıklardan öte olmaması, bu politik rekabet ve çatışmaların
çoğu zaman sıfır toplamlı oyunla sonuçlanması ve kısa dönemde hiçbir
tarafa kazanç sağlamaması, ekonomik ve politik işbirliğini de zorunlu
kılmaktadır. 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın ortasına kadar ekonomik, politik ve
silahlı rekabet halinde olan Fransa ve Almanya’nın bütün güçlerini birbirleri
üzerinde
tüketmeleri
İngiltere
ve
ABD’nin
hegemonyalarını
güçlendirmekten öteye gitmemiştir. Bugün ise AB çatısı altında lokomotif
ülke konumuyla bütün Avrupa’nın ekonomik ve politik omurgasını
oluşturarak bölgenin refahını artırmaktadırlar. 21. yüzyılda artık Avrupa’da
ve gelişmiş ülkelerin çoğunda politik ve askeri çekişmelerin yerini ekonomik
işbirliği ve refah yaratma çabası alırken, kurulan birlik dışına karşı da
ekonomik rekabet sürdürülmektedir. Artık jeopolitik alışkanlıklar ancak
ülkelere politik olmaktan çok ekonomik ve ticari getirileri olduğu sürece
1
Sun Tzu, Savaş Sanatı, çev. Zeynep Ataman, Sibel Özbudun (İstanbul: Anahtar
Kitaplar Yayınevi, 1992), 9.
84
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
kullanılan bir araç konumuna indirgenmiştir. Zaman zaman dünyanın belli
bölgelerinde ortaya çıkan kısa dönemli düşük yoğunluklu çatışmaların ve
terör olaylarının kökünü de jeoekonomik konumu yüksek olan bölgelerin
zayıflatılması ve stratejik enerji kaynaklarının yeryüzündeki eşitsiz dağılımı
ve taşınması ile ilgili olarak ortaya çıkan ticari ve ekonomik kazanç
savaşımının bir parçası olarak görme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Türkiye’nin yakın coğrafyasına bakıldığında dünyanın jeoekonomik canevi
(heartland) olduğu ve bu bölgedeki politik istikrarsızlığın sürekliliği dikkat
çekicidir. Geniş bir coğrafyaya yayılan dünya jeoekonomik adasının
merkezinde bulunan Afganistan, Pakistan ve çevresiyle birlikte Kuzey
Kafkasya, Irak ve İran; Çin, Rusya, AB ve ABD arasındaki ekonomik
rekabetin ürünü olarak kaynaklarını etkin şekilde kullanamamakta, politik ve
ideolojik savaşımlar nedeniyle ekonomik işbirliğine girişememektedirler.
Dünyadaki bu hızlı dönüşüm ve yeniden biçimlendirilme beraberinde de
devletlerarası ilişkileri yönlendiren disiplinlerin yeni bakış ve yöntemler
geliştirmelerini zorunlu kılmıştır. Uluslararası politikada jeopolitik
yaklaşımın yerini, ekonomiye daha çok ağırlık veren ve bu dönüşüm
sürecinde devletlere ve ekonomik varlıklara rehberlik edebilecek yeni bir
disiplin olarak jeoekonomi almıştır. Devletlerarası ilişkiler jeoekonomik
paradigmalarla açıklanmaya ve yorumlanmaya başlanmış ve dış politika
oluşturulmasında coğrafya, ekonomi ve teknoloji temelinde bu paradigmayla
hareket edilirken, devletler arasında kültürel, ideolojik, siyasal bağlar bu
değerler dizisi ekseninde yardımcı ve destekleyici etkenler halini almıştır.
Özelikle 90’lardan sonra dünyadaki hızlı değişimi anlama, çözümleme ve
yorumlamaya katkısı her geçen gün artan jeoekonomik analizler ve
çalışmalar, jeoekonominin yeni bir disiplin olarak, dünyanın çeşitli enstitü ve
üniversitelerinde kabul edilmesini sağlamıştır. Jeoekonominin gerek ulusal
ve gerekse uluslararası düzeyde artan önemi “...onun jeopolitiği bir kenara
iterek küresel ilişkilerin merkezine yerleşmesini sağlamıştır.”2
2
Eri G. Hirano ve William Piez, The Alliance For The 21st Century The Final Report of
the U.S.–Japan (21st. Century Committee Edited by Center for Strategic and
International Studies, August 2008),108.
85
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
1. JEOEKONOMİ
Yeni bir bilimsel disiplin olarak jeoekonominin3, günümüz ulusal, bölgesel
ve uluslararası siyasal ve ekonomik ilişkilerin biçimlenmesinde ve değişen
dünya sisteminin açıklanmasında oynadığı rol gün geçtikçe artmaktadır.
Jeoekonomik yaklaşım, küreselleşme sürecindeki ekonomik ve politik
dünyada, ulus devletlerin değişen koşullar altında kendilerini yeniden
tanımlamalarına ve yeni düzende kendilerine yer kapma savaşımına
rehberlik etmektedir. Her nasıl ki ekonomik ilişkiler, serbest piyasa
ekonomisinde en yüksek kar için mücadele eden bireyler (homo economicus)
ve firmaların davranışlarının temelini oluşturmaktaysa, jeoekonomik ilişkiler
de uluslararası alanda coğrafyasından bağımsız düşünülemeyen devletlerin
birbirlerine karşı olan davranış yapısını coğrafya-ekonomi-teknoloji
ekseninde belirlemektedir.
Jeoekonomi, ulus devletlerin ortaya çıkmasından sonra devletlerarası
ilişkiler sistemini ve dış politika uygulamalarını yorumlamayı amaçlayan
görüşler evriminin şimdilik son halkasıdır. Yöntem olarak, politikadan daha
çok ekonomiye, teknolojiye ve coğrafyaya önem vermektedir. Devletlerin
yaşamsal çıkarları ekonomik temelde belirlenmekte ve stratejiler buna göre
çizilmektedir. ‘Liberal Devlet’in ekonomiye etkisi doğrudan değil dolaylı
müdahaleci niteliktedir. Üretim sürecinde müdahaleci olmayan devlet,
ekonominin düzenli işleyişinde ve ekonomik gücün özel şirketler aracılığı ile
arttırılmasında, ulusal şirketlerin korunmasında ve stratejik sektörlerin
desteklenmesinde ve korunmasında müdahalecidir. Bu süreçte devletler
3
Ayrıntılı bilgi için, Şükrü İnan, “Yeni bir Bilim Dalı Olarak Jeoekonomi,” içinde
Uludağ Üniversitesi I. Ulusal Genç Bilim Adamları Sempozyumu Cilt II (Uludağ
Üniversitesi Kültür Yayınları, No: 7, 2004), 439-461; Şükrü İnan, “Geoeconomic
Policies for Regional Development: Turkey as a Catalyst for Easten Europe,” Ekonomika
69 (2005), 30-45; Şükrü İnan, “Pan-Bölge Kuramından Jeoekonomik Gerçekliğe,” içinde
Uludağ Üniversitesi II. Ulusal Genç Bilim Adamları Sempozyumu (Uludağ Üniversitesi
Kültür Yayınları, No: 12, 2006), 381-398; Şükrü İnan, “Jeoekonomi ve Türkiye’nin
Jeoekonomisi,” (İnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora
Tezi, 2008).
86
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
arasında politik yakınlaşmalar veya kamplaşmalar yerini ekonomik birliklere
veya çatışmalara bırakmakta, ortak ekonomik çıkarlar her şeyin üstünde
tutulmakta ve Avrupa Birliği örneğinde olduğu gibi, siyasal egemenlikler
belli ölçülerde değerini kaybetmektedir.
Jeopolitik ve jeoekonomik dönemler karşılaştırıldığında geçmişle
günümüz arasındaki farklar da daha iyi anlaşılmaktadır. (Çizelge 1-2)
Çizelge 14: 1945’ten Günümüze Uluslararası Ekonomi Politikasındaki
Önemli Değişimler
Soğuk Savaş Dönemi
Liberal ticaret düzeni: Bretton Woods
Soğuk Savaş Sonrası
Tek-dünya sistemi: GATT/DTÖ
3 dünya, 2 Süpergüç
ABD hegemonyası: dolar ve bomba
Yalıtılmış Çin, Sovyet İmparatorluğu
Karmaşık karşılıklı bağımlılığın
ortaya çıkması
Ekonomik güç merkezleri olarak
Almanya ve Japonya
4 veya 5 dünya, 1 Süpergüç;
Ekonomik çok kutupluluk
Yükselen Çin, tıkanan Rusya
Karmaşık karşılıklı bağımlılığın
“küreselleşme” içinde evrilmesi
Jeopolitik: İdeoloji, ittifak, büyük
güç güdümlü müdahalecilik, askeri
güce dayalı “Ulusal güvenlik”.
Jeoekonomi: Daha çok Ekonomi,
teknoloji, bilişim, emek, kaynak
tabanlı “Ulusal güvenlik”.
Almanya ve Japonya’nın dönüşü
İki taraflılık, alt ulusçuluk
Üçüncü Dünya: Borç Krizi ve Devrim
4
İki taraflılık ve çok taraflılık;
ulusalcılıkve ulusüstücülük
Etnik, dinsel, ulusal buhranlar;
parçalanma ve bütünleşme
Kaynak: http://web.pdx.edu/~hpmg/MIM516/IPEchanges.htm
87
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
Karteller (OPEC)
Uluslararası politikanın üstünlüğü
Bölgecilik (APEC, NAFTA)
ve bölgeselleşme (büyüme
üçgenleri)
Ulusal politikanın üstünlüğü
Soğuk Savaş döneminin durağanlığında uluslararası ticaret Bretton
Woods’la belirlenmiş, Japonya ve Almanya, ABD’nin desteği ile yeniden
toparlanarak sosyalist dünya çevresinde genişletilmiş bir liberal dünya
oluşturulmuştur; dünya iki süpergüç etrafında üç ayrı bloka ayrılmıştır
(doğu, batı ve bağlantısızlar) ve sistem, uluslararası politik dengeler
üzerinde, ulusal güvenliğin ‘büyük güç’ merkezli askeri güç temelinde ve bu
merkezlere dayanılarak kurulmuştur. Soğuk Savaş’tan sonra ise uluslararası
ticaret Gümrük ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) ve 1995 yılında Dünya
Ticaret Örgütü (DTÖ) ile ‘tek dünya’ etrafında biçimlenmiş, Almanya ve
Japonya, ABD ekonomik hegemonyasıyla rekabet eder düzeye gelerek
sistem bir süpergüç etrafında çokkutupluluğa yönelmiştir. Sistem ulusal
politikalarla biçimlendirilirken, ekonomik bütünleşmelerle ve ekonomik
araçlarla bölgesel ve uluslararası alanda ulusal güvenliğin sağlanması
amaçlanmaktadır.
Çizelge 25: Jeopolitik ve Jeoekonomi’nin Karşılaştırılması
Jeopolitik
Jeoekonomi
Kökü İmparatorluk Çağı’nın
sonundadır.
Kökü Soğuk Savaş’ın sonundadır.
Serbest Ticaret’in Düştüğü, Ulusal
Otarşi’nin Yükseldiği Dönemde
Gelişmiştir.
Serbest Ticaretin Arttığı, Ulusal
Otonomi’nin Gerilediği Dönemde
Gelişmiştir.
5
Matthew Sparke, “Excavating The Future In Cascadia: Geoeconomics And The
Imagined Geographies Of A Cross-Border Region,” BC Studies 127 (2000): 8.
88
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Kuramsal olarak orduya bağlı yazarlar
tarafından ileri sürülmüştür; Halford
Mackinder, Fredrich Ratzel.
ABD’nin hâkim olduğu fakat emperyal
egemenliğinin olmadığı küresel bir
hegemonik sistem içindeki savaşımı
yansıtır.
Kuramsal olarak iş çevrelerine bağlı
yazarlar tarafından ileri sürülmüştür;
Edward Luttwak, Kenichi Ohmae.
İçişlerini ve dışişlerini “egemenlik”,
“müttefik” ve “düşman” diliyle ayırır.
İç ve dış işleri ayrımını “egemenlik” ve
“ortak riskler” diliyle bulanıklaştırır.
Dünya sistemi üzerinde bölgesel
devletlerin hegemonya savaşımını
yansıtır.
Politika, “güvenlik” için egemenlik ve
müttefik edinmeye odaklanmıştır.
Bölgesel oluşumlar; bloklar,
ulus-devletler ve “Demir Perde” gibi
sınırlar etrafındadır.
Sınırlarla belirlenir.
Politika, rekabet ve “ekonomik kaldıraç”
görevini görebilecek ortaklara
odaklanmıştır.
Bölgesel oluşumlar; “bağlılık”, bölgesel
birlikler ve “web” gibi bağlar
Etrafındadır.
Sınırsızlıkla ve iletişim ağlarıyla
belirlenir.
‘Jeoekonomi’ terimi 1980’lerin sonunda Amerikalı Edward Luttwak
tarafından, yeni uluslararası çevrede devlet, devletlerle etkileşimin anahtar
öğesi olan devletlerin rekabet edebilirliklerini arttırmasının aracı olarak
politika ve strateji çalışmalarının bir disiplini olarak ortaya konulmuştur.
90’larda başlayan ve günümüzde de devam eden jeoekonomi çalışmaları
sonucunda ulusal jeoekonomi okulları da kurulmaktadır. Bunlardan, Rus
Okulu (E. Kochetov, A. Neklessa) jeoekonomiyi ulusun yaşamını sürdürme
yöntemi olarak görür. İtalyan Okulu (C. Jean, P. Savonna) korunmasavunma aracı olarak addeder. ABD Okulu (E. Luttwak) ise jeoekonomiyi
halen dünyada bilfiil yürürlükte olan genişlemenin bir aracı olarak görür.6
6
V. F. Dorogin, “Maritime Activity and Russia’s Geoeconomic Revival,” Military
Thought Vol 12 Issue 3 East View Publications, (2003): 16-25, erişim tarihi 16. 06. 2004
http://findarticles.com/p/articles/mim0JAP/is312/ai110620091.
Jeoekonomi okulları ile ilgili bir başka çalışmada;
Lee Dun-Rui, “[标 题]地缘经济学的理论流派与发展趋向” (The Theory of Geoeconomics
and
Development
Trend
of
Schools)
《中南财经政法大学学报》年第1期,”Journal of Zhongnan University of Economics
and Law 1 (2009): 42-48; Bu okullar genişletilerek, Türkiye’nin de bölgesel bir güç olma
89
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
Genel olarak jeoekonomi üç temel yaklaşımla ele alınmaktadır; ilk olarak
belli bir bölge veya coğrafyadaki doğal kaynaklar ve bu kaynakların
denetlenme ve kullanılma politikası7; ikinci olarak, küresel ekonominin sıkı
sıkıya bağlı olduğu yaşamsal ekonomi söylemi biçiminde8, ve son olarak da,
küresel dünyada ve sınırlar arasındaki finans, sermaye ve ticaret akışları ve
bu hareketler arkasındaki politik nedenler olarak.9 Jeoekonomi kavramı
bugün birçok kuramcı tarafından günümüzdeki ulusal, uluslararası ve
uluslarüstü ekonomik ilişkileri açıklamak için kullanılmaktadır ve
jeoekonomi kavramının tanımı üzerinde de ortak görüşler belirmektedir.
Jeoekonomi en kısa ve genel tanımıyla “bir bölge veya ülkenin,
uluslararası ekonomik ve politik ilişkileri içerisinde coğrafya ve
ekonomisinin teknolojik öğelerinin de dikkate alınarak stratejik kullanımıdır.
Bu strateji ülke içerisindeki belli bir bölgede uygulanabileceği gibi ülkenin
yolunda jeoekonomi politikaları uyguladığı [Şükrü İnan, “Geoeconomic Policies for
Regional Development: Turkey as a Catalyst for Easten Europe,” Ekonomika 69 (2005)]
belirtilmektedir.
7
S. O'Hara and M. Heffernan, “From Geo-strategy to Geo-economics: The 'Heartland'
and British Imperialism Before and After MacKinder,” Geopolitics Vol 11 No 1 (2006).
8
A. Smith, “Imagining Geographies of the ‘New Europe’: Geo-economic Power and The
New European architecture of integration,” Political Geography Vol 21 No 5 (2002); M,
Sparke, “Not a State, But More Than a State of Mind: Cascading Cascadias and The
Geoeconomics of Cross-border Regionalism,” içinde In Globalization, Regionalization
and Cross-border Regions, ed. M. Perkmann, and N.L. Sum (London: Palgrave, 2002);
G. Ó Toal, “At the End of Geopolitics? Reflections on a Pluralizing Problematic at the
Century's End,” Alternatives: Social Transformation and Humane Governance Vol 22
No 1 (1997).
9
Julien Mercille, “The Radical Geopolitics of US Foreign Policy: Geopolitical and
Geoeconomic Logics of Power,” Political Geography 27 (2008): 576; Ayrıntılı bilgi için
bkz.: J. Agnew and S. Corbridge, “The New Geopolitics: The Dynamics of Global
Disorder,” içinde A World in Crisis? ed. R.J. Johnston and P.J. Taylor (1989); M.
Coleman, U.S. Statecraft and “The U.S.–Mexico Border as Security/Economy Nexus,”
Political Geography 24 (2005); James D Sidaway, “Asia–Europe–United States: The
Geoeconomics of Uncertainty,” Area, Vol 37 Issue 4 (December 2005): 373–377;
A.Smith, Chosen Peoples: Sacred Sources of National Identity Sacred Sources of
National Identity (Oxford University Press, 2003).
90
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
tamamında ve uluslararası alanda da uygulanabilmektedir. Jeoekonomiye
asıl önem atfeden durum uluslararası alandaki güç mücadelelerindeki temel
başvuru stratejisi olmasıdır.
2. DÜNYADA JEOEKONOMİ ÖĞRETİMİ
Jeoekonomi üzerine çalışmaların her geçen gün arttığı, devletlerin iç ve dış
politikalarının yönlendirilmesinde başat disiplin olma yolunda ilerlediği
çağımızda devlet kurumlarının, üniversitelerin ve enstitülerin bu disipline
karşı kayıtsız kalmaları da doğal olarak beklenemezdi. Özellikle dünya
politikasına yön veren ülkelerde bu çabaların yoğunluğu, jeoekonominin
yaşamsal bir disiplin olduğunu da gözler önüne sermektedir. Bu ülkelerde
jeoekonominin öne çıkmasının bir nedeni de jeopolitiğin soğuk, yayılmacı
ve çatışma anlamı taşımasına karşın jeoekonominin daha çok kalkınma,
işbirliği ve uyumu çağrıştırmasıdır. Bunun yanında, diğer bir neden de
jeopolitiğin geçmişi, jeoekonominin ise geleceği temsil etmesidir. Bugün
ulusal ekonomik ve politik gelişmelerin dünyadaki gelişmelerden ve
değişimden anında etkilendiği düşünüldüğünde gerek ulusal gerekse
uluslararası ekonomik-politik ilişkiler çerçevesinde tüm dünya
coğrafyasının, üretim-pazarlama, enerji, nüfus, madenler, dış ticaret,
ulaştırma gibi verilerinin birbirlerinden bağımsız analiz edilmesi
olanaksızlaşmıştır. Dünya ekonomisinin bu bütüncül işleyişini açıklamayı ve
yorumlamayı kolaylaştıran jeoekonomiyi yeni nesillere öğretmeden ulusal
kalkınma ve refahın sağlanması da zorlaşmaktadır.
Birçok gelişmiş ülke gibi gelişmekte olan ülkeler de dünya politikası ve
ekonomisindeki bu hızlı değişime uyum sağlayabilmek amacıyla eğitim
sisteminde yeni disiplinlerin eksikliğini fark ederek jeoekonomiyi genç
nesillere öğretilmesi zorunlu bir ders olarak kabul etmiştir. Küreselleşme
sürecinde her ulus, kendi geleceğini düşünerek, jeoekonomi ile ekonomik ve
politik dünyada kendi ülke kaynaklarını ve potansiyelini keşfetme ve
geliştirme sorumluluğunu hissetmekte ve dünyanın yeni coğrafi yapısındaki
çok taraflı ilişkileri analiz edebilmek için de eğitim sisteminde yeni koşullara
uygun politikalar oluşturmak zorunda kalmaktadır. Bugün dünyada ellinin
üzerinde üniversitede jeoekonomi ile ilgili fakülte, bölüm, ders ve ders
91
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
içeriği vardır. Üniversitelerin yapılarına ve yoğunlaştıkları çalışma alanlarına
göre jeoekonomi öğretimi fakülte düzeyinden ders içeriğine kadar
değişmektedir.
Üniversiteler
yanında
jeoekonomi
çalışmalarını
kurumsallaştırmış enstitüler de birçok Batı ülkesinde kamu ve özel sektörle
işbirliği halindedir. Bu kurumlarda sürekli eğitim çalışmaları yanında kısa
süreli eğitim seminerleri, konferanslar ve bilimsel yayınlarla bu disiplinin
daha geniş kesimlere öğretilmesi amaçlanmaktadır.
Fransa, ABD, Almanya, İtalya gibi ülkelerde 1990 sonrasında başlayan
jeoekonomi çalışmaları sürecine sürekli yeni ülkeler de eklenmektedir. Bu
sürece katılan ülkeler; Çin, Rusya gibi büyük güçlerden Hırvatistan ve
Gürcistan gibi küçük devletlere kadar uzanmaktadır. Özellikle Batı
ülkelerindeki yoğun çalışmalar karşısında, Rusya’da jeoekonomi alanında
önemli çalışmaları olan Ernest Kochetov, Rusya Devlet Başkanı
Medvedev’in “Rusya, İleri” makalesine yanıt olarak yazdığı “Jeoekonomi ve
Rusya’nın Stratejisi” başlıklı mektupta10 jeoekonominin yaşamsal önemini
vurgulamakta ve kamu-özel sektör ortaklığında kurumsallaşmasının
sağlanmasını ve küresel jeoekonomik güçlerin (ABD, Batı Avrupa, Çin vd.)
genişlemesi karşısında zaman kaybetmeden ulusal jeoekonomi doktrininin
ve stratejisinin kabul edilmesini ve uygulanmasını önermektedir. Bu alanda
geç kalınmasının ulusal gelişme için bir tehdit oluşturmakta olduğunu ileri
sürmekte, bilim, eğitim, uluslararası/ulusal güvenlik, ulusal/uluslararası
ekonomi, dünya politikası, devlet inşası ve yönetim gibi alanların hepsinde
jeoekonomik karakter olduğu ve jeoekonomik strateji ve paradigma ile bu
alanlarda gelişme sağlanabileceğini belirtmektedir. Ve bu amaçla eğitim
sisteminin gözden geçirilerek değişen dünyaya ayak uydurabilmek amacıyla
yüksek öğretimde yeni disiplinlerin okutulmasını önermektedir.11 Bu
disiplinlerin başında jeoekonomi gelmektedir.
10
Эрнест Кочетов, “Геоэкономика и стратегия России” (письмо-отклик на
статью Президента России Д.А. Медведева `Россия, вперед!`), erişim tarihi
15.09.2009. http://viperson.ru/wind.php?ID=590361&soch=1.
11
Эрнест; Кочетов, “Образовательная сфера: необходимость введения новых
дисциплин,” erişim tarihi 18.12.2008, http://www.wpec.ru/text/200812181539.htm,; E.
G. Kochetov “Civil Society and Education,” (at the conference held in the Public
Chamber of Russia on Oct. 27, 2008).
92
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Eğitim alanında ilk aşamada ülkenin önde gelen akademi ve
üniversitelerinde
(Moscow,
Yaroslavl,
Nizhny
Novgorod,
Ekaterinburg, Barnaul, Kazan ve diğerlerinde) Jeoekonomi ve
küreselleşme ile ilgili sürekli eğitim seminerleri oluşturulmuştur. Bu
disiplinler yeni bir bilim dalı olarak eğitim sistemine dâhil edilmiştir.
Bu amaçla “Küresel Çalışmalar” (Security of Eurasia, 2003, No 3
(13), başlığı altında jeoekonomi alanı içerisinde jeoekonomi tabanlı
jeofinansal yenilik, jeoekonomik güvenlik, jeoekonomik sanayi
politikası, jeoekonomik strateji ve jeoekonomik hukuk derslerini içeren
eğitim programı tasarlanmış ve yayımlanmıştır. Birçok devlet ve özel
kuruluşlarla birlikte üniversitelerde (RAPA, FA, SU-HSE, Moskova
Devlet Üniversitesi, MV Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi,
Silahlı Kuvvetler) yürütülen araştırmalarla bu çalışmaların
sürdürülebilmesi ve geliştirilmesi için, doktora-yüksek lisans tez
çalışmalarına, bilimsel yayınlara, konferans ve seminerlere destek
verilerek küresel bir tema geliştirilmektedir. Rusya’da, eğitim sistemin
küreselleşen dünyada kendini yenilemesi ve bu alandaki yatırım ve
yeniliklerle birlikte atılım içinde olması ile Jeoekonomi
(Geoekonomika) (1999, 2002, 2006) başlıklı kitap resmen kolejler ve
üniversiteler için ders kitabı olarak tavsiye edilmiştir.
Eğitim sistemlerinin dünyadaki değişen koşullara uygun hale getirilerek
yüksek öğretimde kalitenin arttırılması ve eğitim programlarının
yenilenmesi, uluslar arasındaki rekabetin son hadde vardığı günümüzde
devletler için yaşamsal ve ertelenemez bir sorundur. Bu değişim ve
mücadelenin önemli bir ayağı olan jeoekonomi disiplini ve bu disiplinin
öğretilmesi, ilgili ülkenin gerek ekonomi politika ve stratejilerinin ve
gerekse uluslararası ilişkiler stratejisinin geliştirilmesi ve uygulanmasının da
temelini oluşturmaktadır. Dünyada jeoekonomi öğretimi ve çalışmaları bu
alanda uzmanlaşmış enstitüler ve üniversitelerce yürütülmektedir. Bu
öğretim faaliyetleri enstitülerde uzmanlık alanı olarak belirlenen jeoekonomi
disiplini altında yapılan çalışmalar yanında, verilen seminer ve konferanslar
biçiminde yapılmaktayken; üniversitelerde, ilgili fakülte ya da bölümde
lisans ve lisansüstü dersleri olarak verilmektedir. Üniversitelerin
93
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
yoğunlaştıkları alana göre jeoekonomi öğretimi de fakülte düzeyinden ders
içeriğine kadar değişmektedir.
2.1. Enstitüler
Belirli alanlarda uzmanlaşan araştırma kurumları olan enstitüler ve
akademiler, ABD, Rusya ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde jeoekonomi
çalışmaları yapmak üzere, gerek jeoekonomi adı altında ve gerekse
uluslararası ilişkiler ve iktisat çalışmaları yapmak üzere kurulmuş
kuruluşlarda bir alt disiplin olarak, varlıklarını sürdürmektedirler. Bu merkez
ve kuruluşlarda jeoekonomi temel bir disiplin olarak kabul edilmekte, ulusal
ve uluslararası jeoekonomik analizler yapılmaktadır. Bu merkezler araştırma
yapmaları yanında, konferans ve seminer faaliyetleri ile alanda yapılan
çalışmaların geniş kesimlere aktarılmasını sağlamakta ve jeoekonomi eğitimi
de vermektedirler.
2.1.1. Maurıce R. Greenberg Jeoekonomi Çalışmaları Merkezi
(Center For Geoeconomic Studies)
Amerika Birleşik Devletleri’nde Dış İlişkiler Konseyi’ne (Council on
Foreign Relations) bağlı olarak 2000 yılında kurulan merkez, ekonomik ve
politik güçlerin etkileşiminin devletlerarası ilişkileri nasıl etkilediğini
akademisyenler, politikacılar, uzmanlar ve halk tarafından daha iyi
anlaşılmasını sağlamaya çalışmaktadır. Küreselleşme geleneksel olarak
birbirinden ayrılmış olan ekonomi ile dış politika ve ulusal güvenlik konuları
arasındaki sınırları hızla silmektedir. Ulusal ekonomilerin birbirleriyle artan
ilişkileri, hükümetlerin kararlarıyla küresel ekonomik etkileşimi
biçimlendirirken, hükümetlerin uygulayabilecekleri politika seçeneklerini de
sınırlandırmaktadır. Merkezde on üç akademisyen çalışmakta ve otuz iki
danışma kurulu üyesi bulunmaktadır. Bugüne kadar dört yüzün üzerinde
toplantı düzenlenmiş ve ellinin üzerinde proje yürütülmüştür, yedi yüze
yakın da yayın yapılmıştır.
94
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Merkezin amaçları;
 Merkezde, ekonomi ve dış politika konularında bilgi birikimine sahip
görevli uzman araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen araştırmaların
kitap, makale ve diğer kitle iletişim araçlarıyla yayınlanmasını sağlamak,
 Dünyanın önde gelen ekonomistleri ve akademisyenleri ile ABD’nin
New York, Washington gibi önemli kentlerinde tartışmalar ve toplantılar
düzenlemek,
 Dış politika gündemini ekonominin ayrılmaz bir bileşeni olduğu
konusunda bilgilendirme amacında olan bağımsız kuruluşları
desteklemek,
 Yeni nesil politikacıları uluslararası ilişkilerin işleyişi yanında piyasa
konusunda da yetiştirmek ve eğitmek olarak özetlenmektedir.
2.1.2. The Commonwealth Enstitüsü (ABD)
The Commonwealth Institute, ABD Massachusetts’de kurulmuş kâr amacı
gütmeyen, bağımsız, kamu politikası araştırmaları yapan bir sivil toplum
kuruluşu ve merkezidir. Daha çok savunma ve silahlanma ile ilgili konular
ile terörizm, savaş senaryoları üzerine çalışmalar yapmaktadır. Enstitünün
altı alt çalışma alanlarından biri de Çin Askeri Gücü (Chinese Military
Power) üzerinedir. Dünyadaki olası savaş senaryoları içerisinde Çin’in
önemli bir tehdit ülke olması bu ülke üzerine ekonomik çalışmalarla birlikte
askeri çalışmaları da beraberinde getirmektedir. Çin’in savunma ve askeri
kapasitesi değerlendirilirken bir alt kategorinin jeoekonomiye ayrılmış
olması, jeoekonominin uluslararası ekonomik ve politik ilişkiler yanında
askeri stratejilerin analiz edilmesinde de önemli bir rehber olduğunu
göstermektedir. Merkezdeki jeoekonomi çalışmaları dünyada değişen
ekonomik güç odaklarının politik ve askeri gücün değişimine etkisini
değerlendirme üzerine odaklanmaktadır.
95
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
2.1.3. Bilim-İş-Toplum İşbirliği Ofisi - KOWAG (Almanya)
Almanya’da Paderborn Üniversitesi’nde yapılan Jeoekonomi ve Jeopolitik
çalışmaları Sosyoloji Bölümü’ndeki araştırma ve politika birimine katılarak
KOWAG (Kooperationsstelle Wissenschaft-Arbeit-Gesellschaft) adı altında
kurumsallaştırılarak sürdürülmektedir. Birimde jeoekonomi ayrı bir çalışma
alanı olarak kabul edilmiştir.
Birimde jeoekonominin günümüzde ulusal güç ve güç projeksiyonlarında
tek karar öğesi olduğu ve jeopolitikle birlikte günümüz ve geleceğin
uluslararası politikasını daha derinlemesine analiz etmek için gerekliliği
vurgulanmaktadır.
Jeoekonomi çalışmalarının amacı toplumu, küreselleşme çağında gücün
performansı ve korunması, bölgesel etkileşim, sermaye ve kaynakların
küresel hareketliliğini sağlayan bilgi teknolojileri konularında bilgilendirmek
olarak özetlenmiştir.
2.1.4. Choiseul Uluslararası Politika ve Jeoekonomi Enstitüsü
(Fransa)
Fransız düşünce kuruluşu ve araştırma merkezi olan enstitü, Soğuk Savaş
sonrası dönemdeki uluslararası ilişkileri yeni küresel güç dengesi
çerçevesinde jeoekonomik bakış açısından incelemektedir. Jeoekonomi
dünyayı anlama ve yorumlama yöntemi olarak kullanılmaktadır. Finansal ve
ticari konuların ulusların gündemindeki artan önemi stratejik dengeleri ve
politik güçleri yeniden biçimlendirmiştir. 1997 yılında Jeoekonomi
(Géoéconomie) dergisi etrafında toplanan Pascal Lorot, Nicolas Baverez,
Jean-Philippe Cotis, Jean-Francois Daguzan, Yves Lacoste, Jean-Christophe
Rufin ve François Thual gibi entelektüeller tarafından enstitü kurulmuştur.
Enstitü, dünya ekonomisi ve politikasını bir araya getirerek stratejik
konulardaki tartışmaları ve düşünceleri olgunlaştırmayı amaçlamaktadır.
Kamu ve özel kuruluşlarla işbirliği halinde olan enstitü politik ve ekonomik
kararların alınma sürecini etkilemekte ve Fransa’nın dünya ekonomi ve
politikasındaki etkisini arttırmasına yardımcı olmaktadır.
96
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Enstitü yapılan araştırmaları yayınevi tarafından kitap ve dergi olarak
yayımlamaktadır. Bu dergiler uluslararası güvenlik konularını araştıran
“Sécurité Globale”; Çin, Hong Kong, Tayvan ve Singapur’daki ekonomik,
politik, stratejik ve kültürel dönüşümü inceleyen “Monde Chinois”; Latin
Amerika’daki kültürel, ekonomik ve sosyal değişimi tartışan “Problèmes
d'Amérique Latine”; Arap dünyasındaki gelişmeleri inceleyen “MaghrebMachrek”; ABD’deki güncel olayları değerlendiren “Politique
Américaine”; Kuzey Avrupa ve Baltık ülkelerinin politika ve stratejilerini
tartışan “Nordiques” ve uluslararası ekonomik stratejileri ve uluslararası
ilişkilerin altında yatan ekonomik güçlerin ve küreselleşme ilişkilerinin
analizini yapan ve enstitünün temelini oluşturan “Géoéconomie”dir.
2.1.5. Paris Jeopolitik Akademisi (Fransa)
Paris Jeopolitik Akademisi (PAG) 2009 yılında Uluslararası Stratejik
Çalışmalar Enstitüsü’nün (International Institute of Strategic Studies – IISS)
on yıldan uzun süredir düzenlediği konferans, seminer ve yayımlarının
başarıları doğrultusunda ve desteğiyle kurulmuştur. Paris Eğitim Bürosu’na
kayıtlı olan akademi, Özel Yükseköğretim Kurumu olarak kanunla
kurulmuştur ve belli alanlarda doktora diploması verme yetkisi
bulunmaktadır. Akademi, 2009 baharında 23. Sayısını yayımladığı
“Géostratégiques” (Jeostrateji) dergisiyle de günümüz dünyasının jeopolitik
denge ve dengesizliğini analizde referans kaynak olarak bilimsel gelişmeye
katkısını sürdürmektedir.
Akademi, IISS’nin etkinliklerini sürdürmekle birlikte, jeopolitiği en üst
seviyede öğretme sorumluluğunu da temel görev olarak belirlemiştir. Bu
amaçla Paris’te bulunan yabancı ve Fransız diplomatik personellerle,
uluslararası ilişkiler uzmanlarıyla ve üniversitelerle işbirliği içersinde
çalışmalar organize etmektedir. Bu çalışmalar Paris Yüksek Jeopolitik Koleji
(Superior College of Geopolitics of Paris- SCGP) ve Uluslararası Stratejik
Çalışmalar Enstitüsü (IISS) bünyesinde yapılmaktadır. Paris Jeopolitik
Enstitüsü’nün eğitim ve öğretim merkezi olan Yüksek Jeopolitik Koleji’nde,
jeostratejik ve jeopolitik çalışmalar konularında doktora düzeyinde iki çeşit
97
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
diploma verilmektedir. Bunlardan; Jeostratejik ve Jeopolitik Çalışmalar
Doktora Programı aşağıdaki konulardan oluşmaktadır:






Jeopolitik, Jeostrateji ve Uluslararası İlişkiler
Jeoekonomi ve Ekonomik İstihbarat
Jeodemografi, Nüfus Dinamikleri, Kentsel ve Sosyolojik Dönüşüm
Jeoenerji, Dünya Enerji Durumu ve Uluslararası Enerji Enstitüleri
Jeogüvenlik, Uluslararası Savunma ve Güvenlik
Jeodiplomasi ve İnsani Müdahale
Bu alt başlıklardan jeoekonomi ve ekonomik istihbarat alanında da 35
kredilik ders seçeneğiyle uzmanlaşma olanağı da sunmaktadır. Verilen
diploma daha çok gelişen piyasalardaki uluslararası ekonomik ve finansal
dinamiklere odaklanmaktadır. Bu uzmanlık alanında jeoekonomik durum
uluslararası ticaret ve iş çevrelerindeki her türlü rekabet ve çatışma
durumlarıyla ve kaynak hareketliliği çerçevesinde incelenmekte, ülkeler
arasındaki ticaret ve enerji ilişkileri uygulamalı ve teorik olarak
sorgulanmaktadır.
2.1.6. Ekonomik Harp Okulu (Fransa)
Paris ESLSCA Business School’a bağlı bir program çerçevesinde yürütülen
Ekonomik Harp Okulu (École de Guerre Économique) çalışmaları 1997
yılında “küresel rekabette firmaların pazarları ele geçirmesine yardım
etmek” sloganı ile kurulmuştur. Akademik program iki temel varsayıma
dayanmaktadır;
 Ekonomik mücadelelerin son yirmi yılda hız kazanması,
 Enformasyon yönetiminin üstünlüğü ele geçirmekte temel unsur olması.
Dünyadaki hızlı değişimlerle birlikte şirketler arasındaki ekonomik
savaşın kazanılmasında bilgi yönetimine stratejilerinin başarısı daha da
önem kazanmaktadır. Araştırma programı ileriye dönük risk yönetimine
dayanmaktadır.
98
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Program özellikle yerel yönetimler, hükümet ve işletme stratejisi
tanımları çerçevesinde enformasyon rekabetini ve Soğuk Savaş sonrası
küreselleşme ile birlikte artan ticari rekabeti göz önünde bulundurmaktadır.
Ekonomik Harp Okulu eğitim modelini askeri ve sivil dünya arasındaki
ulusal ve ulus-üstü yöntem değişimlerinin karşılaştırmalı analizi ve
ekonomik faaliyetlerin gelişmesinde bilgi yönetiminin önemi üzerine
kurmuştur. Programda jeoekonomi ile ilgili yoğun seminerler verilmekte
olup; enformasyon ve bilgi yönetimi, ekonomik savaştaki kamu ve özel
kesim aktörlüğü, ekonomik rekabette ittifaklar ve koalisyonlar ve yeni
ekonomik yayılma sürecinde ekonomik çatışmalar değerlendirilmekte ve
öğretilmektedir.
2.1.7. Jeoekonomik Forum (GEOFO) (Hırvatistan)
Dünya İktisadi Kalkınma Çalışmaları Birliği (Association for the World
Economic Development Studies) kısa adıyla Jeoekonomik Forum (GEOFO),
ekonominin stratejik kullanımı olarak gördüğü jeoekonomi kavramı üzerine
2004 yılında kurulmuştur. Hırvatistan’da kurulmuş olan Jeoekonomik
Forum, dış politika ve Güneydoğu Avrupa’daki bütünleşme süreci
konularında uzmanlaşmış bir düşünce kuruluşudur. Forumun çalışma alanı
diplomasi, ekonomi ve ulusal güvenliğin birbirine bağlı ilişkileri
çerçevesinde çizilmektedir. Hırvatistan’ın bölgesinde ekonomik, sosyal ve
kültürel yönlerden gelişmesini ve bölgedeki bütünleşme sürecinden güçlü
çıkmasını hedeflemektedir. GEOFO’nun görevi; küresel ekonominin
gelişmekte olan ülkeler ve küçük ülkeler üzerindeki etkilerini analiz ve
tahmin etmek, küreselleşmenin somut etkileri hakkında bölge devletleri ile
karşılıklı olarak deneyimlerini paylaşmak ve sorunların yönetimi için olası
öneriler geliştirmektir. Küreselleşmenin ne karşısında ne de lehinde olan
forum üç ayak üzerine oturmaktadır;
 Jeoekonominin tanıtımı ve desteklenmesi,
 Hırvatistan’ın küreselleşmesinin derinliği, içeriği ve yöntemleri üzerine
çalışmalar yapılması,
 Güneydoğu Avrupa’da ekonomik barışın (pax-economica) kurulması.
99
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
Bu temeller üzerinde Forum’un çalışmaları;
 Küreselleşmenin Balkanlar ve Hırvatistan’da yaratacağı etkilerin doğru
yönetilmesi için toplumu jeoekonominin önemi konusunda
bilgilendirmek ve eğitmek,
 Hırvatistan’ın küresel dünyayla ilişkilerinde gerekli olan temel
jeoekonomik öğeleri araştırmak,
 Bölgede jeoekonomik politikaların çalıştırılması yollarını aramak,
 Güneydoğu Avrupa’da ülkeler arasındaki politika ve ilişkilerin
jeoekonomik ilkeler üzerine kurulmasını desteklemek,
 Geniş bütünleşme hareketleri içerisinde küçük ülkelerin deneyimlerini
araştırmak biçimlerinde yürütülmektedir. Forum araştırmalarını
konferanslar düzenleyerek ve yayımladıkları kitaplarla geniş kesimlere
aktarmaktadır.
2.1.8. Uluslararası Jeopolitik Çalışmalar Merkezi (İsviçre)
Uluslararası Jeopolitik Çalışmalar Merkezi (International Centre for
Geopolitical Studies - I.C.G.S.) çağdaş uluslararası ilişkilerdeki değişim ve
dönüşümün daha iyi anlaşılması için dünya sisteminin jeopolitik sorunlarını
analiz etmek ve incelemek amacıyla 2001 yılında Cenevre’de kurulmuştur.
Uluslararası ilişkiler Soğuk Savaş’ın bitimiyle karmaşık bir yapıya
dönüşmüştür. Küreselleşme süreciyle birlikte, uluslararası aktörlerin
sayısındaki artış, teknolojik gelişmeler, jeoekonomik rekabet, etnik
çatışmalar ve diğer etkenler yaşadığımız çağı sorgulamamızı da
güçleştirmektedir. Değişen yeni durumlara karşı geliştirilebilecek uygun
yöntemlerle çağdaş uluslararası ilişkilerin analizinin sağlanacağını öngören
merkez, stratejik, tarihsel, coğrafi, kültürel ve ekonomik konuların da
dikkate alınmasıyla günümüz ve gelecekteki çatışmaların engellenebileceği
görüşündedir. Uluslararası istikrarın ve güvenliğin sağlanmasını amaçlayan
merkez bu amaca ulaşmak için, kurslar, konferanslar ve seminerler
düzenlemekte, uzmanlar tarafından hazırlanan jeopolitik raporlar ve analizler
sunmakta ve jeopolitik alanında akademik araştırmalar yayımlamaktadır.
100
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Merkez kurulduğundan beri jeopolitik alanında; jeostrateji, ekonomik
rekabet, dinsel çatışmalar gibi konularda iş çevrelerine, üniversite
öğrencilerine, danışmanlara ve diplomatlara yönelik on eğitim kursu
düzenlemiştir. Merkezin düzenlediği seminer programları ise jeopolitik ve
jeoekonomi olarak ikiye ayrılmaktadır. Jeoekonomi semineri “Jeoekonomiye
Giriş ve Karşılaştırmalı İstihbarat” adı altında jeoekonominin temel
kavramlarının öğretilmesini ve uluslararası sistem içerisinde ekonomik
rekabet üzerindeki bilgi stratejilerinin etkisini analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Bu kursla jeoekonomik stratejilerin uluslararası güç ilişkilerinin dağılımı
üzerine etkisi araştırılmakta ve karşılaştırmalı istihbarat stratejileri
bağlamında enformasyonun rolü tartışılmaktadır.
Merkez seminer, konferans, kurs ve sürekli eğitim programları ile
jeopolitik, strateji ve jeoekonomi alanlarında tartışma ortamı sağlamakta ve
bu alanların gelişimine katkıda bulunmaktadır.
2.1.9. Jeoekonomi ve Küresel Çalışmalar Akademisi (Rusya)
2004 yılında kurulan akademi, Rusya’da geçmişi uzun yıllara yayılan
jeoekonomi çalışmalarının bir ürünüdür. Bu akademinin oluşturulmasında
sadece jeoekonomi ve küreselleşme alanında çalışan bilim insanlarının
düşüncelerinden değil ilgili her alanda çalışan öğretim üyeleri, uzmanlar,
enstitü başkanları, gazeteciler ve yayımcılardan da yararlanılmıştır. Bu geniş
bilimsel kesimin yarattığı atmosferde geliştirilen düşünceler konferans,
sempozyum, seminerler, kitap ve sayısız makalelerle Rusya’da yeni
jeoekonomik görüşlerin olgunlaşmasını sağlamıştır.
Akademinin başlıca amaçları, sosyal bilimler alanındaki araştırmacıları
ve uzmanları bir araya getirerek;
 Dünya kalkınmasının merkez yönelimi ve küreselleşmenin ana temeli
olan jeoekonomi alanında, Rusya’nın bilimsel jeoekonomi okulunu
desteklemek ve dünyanın lideri konumuna yükseltmek,
101
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
 Dünyadaki küresel değişim ve jeoekonomik dönüşüm bağlamlarında
Rusya’da yeni ulusal kalkınma paradigmasını geliştirmek,
 Jeoekonomi, jeofinans, jeoekonomik strateji, jeoekonomik güvenlik,
jeoekonomik haklar ve küreselleşme alanlarında çalışma ve araştırmaları
organize ve koordine edip öncelikli olarak uygulamak,
 Rus jeoekonomisini destekleyerek bilimsel yaratıcılığı ve büyümeyi
arttıracak ortam yaratmak için eğitimi güçlendirmek,
 Jeoekonomi ve küreselleşme alanlarında uluslararası bilimsel işbirliğini
desteklemek olarak sıralanmaktadır.
Akademi, bu amaçlara ulaşmak doğrultusunda; dış ekonomik ilişkiler
modeli olarak jeoekonomiye geçilmesini ve yeni bir ulusal jeoekonomik
strateji doktrininin geliştirilmesini ve uygulanmasını desteklemektedir. Bu
amaçla da üniversiteler, akademiler, enstitüler gibi tüm eğitim ve araştırma
kuruluşlarında jeoekonominin yaygınlaştırılmasına çaba harcamaktadır.
Akademideki temel aktiviteler otuz bir bölüm altında yürütülmektedir. Bu
başlıklar altında yapılan çalışmalar her alanı kapsamaktadır. Bunlardan
başlıcaları;












Jeoekonomik sosyoloji
Küresel jeoekonomik perspektif: Jeoekonomik politika ve güç
Jeoekonomik teori ve yöntem
Jeoekonomi ve çevre sorunları
Küresel rekabet ve jeoekonomik güvenlik
Jeoekonomi ve dünyanın küresel kaynak dönüşümü
Küreselleşme ve ABD’nin jeoekonomik stratejisi
Avrupa Birliği ve jeoekonomik öncelik
Avrasya jeoekonomik platformu; Asya-Pasifik jeoekonomik birimi
Çin’in jeoekonomik stratejisi
Eğitimin jeoekonomik biçimi
Jeoekonomi ve küresel bilişim/ulaştırma ağları (bilgisayar, taşımacılık,
iletişim, enerji)
102
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Akademi diğer enstitü ve kuruluşlardan farklı olarak jeoekonomiyi
sadece ülkenin ulusal ekonomik ve politik çıkarlarının korunması amacıyla
değil bunun yanında ülkenin ulusal üretim gücünün arttırılması, yeni
teknolojilerin geliştirilmesi, uluslararası rekabet gücünün her alanda
sağlanmasını jeoekonomiyi sosyal bilimlerin yanında fen ve mühendislik
bilimleri alanlarına da yaymaya çabalamaktadır. Bu anlamda eğitime ayrı bir
önem vererek, bilimsel yayınların artışı sağlanmakta, eğitim programları
düzenlenmekte ve alanda yapılan çalışmalarla kütüphane koleksiyonu
oluşturmakta ve “Jeoekonomi ve Küresel Çalışmalar” dergisinin kurularak
araştırma ve çalışmaların geniş kitlelere ulaştırılması için de uğraş
vermektedir.
Rusya’da bu akademi yanında Rusya Bilimler Akademisi’ne bağlı olan
Afrika Çalışmaları Enstitüsü’nde Aleksander Neklessa başkanlığında
kurulmuş olan Jeoekonomik Analiz ve Sosyal Kalkınma Sorunları
Laboratuarı da bulunmaktadır.
Yine İtalya ve Yunanistan’da jeopolitik ve jeoekonomi çalışmaları ile
ilgili laboratuar ve stratejik analiz yapan birimler bulunmaktadır.
2.2. Üniversiteler
Dünyada jeoekonomi eğitim ve öğretimi, bu konularda uzmanlaşmış
araştırma merkezleri ve enstitüler dışında, üniversitelerde de hızla artan bir
şekilde yaygınlaşmaktadır. Gelecek kuşakların bu disiplinle bağlarının lisans
düzeyinde kurulması bu alanda ileriki çalışmalar ve analizlerin daha
kapsamlı ve detaylı yapılmasını sağlayacak ileriye yönelik en büyük
yatırımdır. Üniversitelerde verilen jeoekonomi öğretimi uluslararası ilişkiler,
siyaset bilimi ve iktisat bölümlerinde yoğunlaşmakla birlikte coğrafya,
bölgesel planlama ve strateji alanlarına da yayılmakta olup, jeoekonomi
öğretimi ders konusundan bölüm ve fakülte düzeyine kadar
genişleyebilmektedir. Çalışmada ellinin üzerinde üniversitede jeoekonomi
dersinin lisans düzeyinden doktora düzeyine kadar okutulduğu
belirlenmiştir.
103
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
Çizelge 3: Jeoekonomi Eğitimi Veren Seçilmiş Üniversiteler
ÜLKE
ÜNİVERSİTE
ABD
FAKÜLTE / BÖLÜM / DERS ADI/ DERS
PROGRAM
İÇERİĞİ
Ohio State University Siyaset Bilimi
Dış Politikada Karar
Verme / Jeopolitik ve
Jeoekonomi
Almanya
University of Stuttgart Uluslararası İlişkiler
(Lisans ve Lisansüstü)
Arjantin
Universidad de San
Martın de Porres
Bulgaristan University of
National and World
Economy
Çek Cum. University of
Economıcs
Uygulamalı Jeoekonomi
İnsan Kaynakları ve
Yönetimi
Jeoekonomi
Dünya Ekonomisi
Jeoekonomi ve Bölgesel
Kalkınma
Dünya Ekonomisi
Jeoekonomi
Fransa
Universite Pıerre
Mendes
İktisadi Bilimler
Jeoekonomi
Gürcistan
Tbilisi State
University
Uluslararası İlişkiler
Jeoekonomi
Hindistan
North Maharashtra
University
Savunma ve Stratejik
Çalışmalar
Jeopolitik ve Askeri
Coğrafya / Jeoekonomi
İngiltere
Cambridge University İktisadi ve Siyasal
Çalışmalar
İtalya
University of Rome
Sapienza
Kanada
University of Alberta
Kolombiya La Sabana University
Avrupa Birliği Ekonomi
Politiği /Jeoekonomik
Değişimin Etkisi
İktisat Fakültesi/
Jeoekonomik, Linguistik, İstatistik ve Tarihsel
Çalışmalar Bölümü
Yer ve Atmosfer Bilimleri Küresel Değişimin İnsani
Boyutu / Jeoekonomik
Değişim
Latin Amerika
Lojistik Gelişmenin
Çalışmaları
Jeoekonomik Yönetişimi
Meksika
Universidad Del Valle Uluslararası Ticaret
de Mexico
Jeoekonomi ve Stratejik
Analiz
Polonya
University of
Wroclaw
Jeoekonomi
104
Siyaset Bilimi
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Portekiz
Universidade Nova de Coğrafya ve Bölgesel
Lisboa
Planlama
Rusya
Ural State University
Uluslararası İlişkiler Fakültesi/
Jeoekonomi ve Küreselleşme Bölümü
Sirbistan
Mega Trend
University
Jeoekonomi Fakültesi
Tayvan
Leader University
Bölgesel Kalkınma
Jeoekonomi
Jeopolitik ve Jeoekonomi
Üniversitelerde verilen jeoekonomi dersleri bağlı olunan fakülte, bölüm
ve programa göre de içerik yönünden değişmektedir. İktisat bölümü altında
verilen jeoekonomi derslerinde dünya ekonomisi konuları ağırlık
kazanmakta, uluslararası ilişkilerde jeopolitik ve jeostrateji ile birlikte
küreselleşme sürecinde değişen jeoekonomik durum ön plana çıkmakta,
işletme ve kalkınma programlarında ise bölgesel ve mikro jeoekonomik
analizler yapılmaktadır. Jeoekonominin makro düzeyden mikro düzeye
uygulanabilirliği, lojistik, işletmecilik, bölgesel kalkınma, enerji ve
mühendislik alanlarında da önemini arttırmaktadır.
Çizelge 4: Lisansüstü Jeoekonomi Eğitimi Veren Seçilmiş Üniversiteler
ÜLKE
ÜNİVERSİTE
Almanya
Fransa
Free University of
Berlın, Humbolt
University, University
of Potsdam
South China Normal İktisat Tarihi
University
Universite Parıs
Coğrafya
Hindistan
University of Pune
Çin
İspanya
İsrail
FAKÜLTE / BÖLÜM /
PROGRAM
Uluslararası İlişkiler
Savunma ve Stratejik
Çalışmalar
Universidad
İktisat ve Uluslararası
Autonoma de Madrid İlişkiler
Ben Gurıon
Enerji ve Çevre
University
DERS ADI/ DERS
İÇERİĞİ
Jeopolitik ve
Jeoekonomik Çatışma
Çağında Enerji
Güvenliği
Jeoekonomi
Bölgesel Jeoekonomi
İleri Siyasal Coğrafya /
Jeoekonomi
Jeopolitik ve
Jeoekonomi
Enerji Politikası ve
Yönetim / Küresel
Enerji Jeoekonomisi ve
105
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
Jeopolitiği
İtalya
University of Trıeste
Jeopolitik, Jeostrateji ve Jeoekonomi
Kolombiya Universidad
Jeoekonomi ve Uluslararası
Pontıfıcıa
İşletme Yönetimi
Bolivariana Medellın
Polonya
University of Lodz
Siyasal Coğrafya ve Bölgesel Jeopolitik ve Jeostrateji
Çalışmalar
/ Jeostrateji,
Jeoekonomi,
Küreselleşme
Tunus
Universite Virtuelle Jeoekonomi
de Tunus
Ukrayna
Donetsk University
Ekonomik Güvenlik ve
Jeoekonomi ve Avrupa
of Management
Avrupa Güvenlik Düzeni
Güvenliği
Yunanistan Panteion University Postgraduate /Department
Uluslararası Ekonomi
of International & European Politik / Jeopolitik:
Studies
Jeostratejik ve
Jeoekonomik
Çalışmalar
Benzer biçimde jeoekonomi disiplininin lisansüstü programı, programda
okutulan ders ve ders içeriği olarak ülkelere ve üniversitelere göre de
çeşitlenmektedir. Yine bu programlar stratejiden çevreye, coğrafyadan iktisat
ve uluslararası ilişkilere kadar farklı alanlarda olabilmekle birlikte
jeoekonomi adı altında yürütülen yüksek lisans ve doktora programları da
vardır.
Üniversitelerin jeoekonomi derslerinin içerikleri ülkelerin jeoekonomik
paradigmalarına göre de farklılık göstermektedir. Rusya, yer altı ve enerji
kaynaklarının verimliliğinin arttırılması ve bunların uluslararası ilişkilerde
bir güç öğesi olarak kullanma politikasına yönelmekteyken, ABD ve Fransa
küreselleşme ve güç dengelerinin ekonomik değişimine yönelik politikalar
üzerine yoğunlaşmaktadır. Ancak ortak özellik olarak jeoekonomi ülkenin
coğrafyasına uygun ekonomi politikaları üretilmesinde, teknolojik
yeniliklerin arttırılmasında, verimliliğin, stratejik ve ekonomik güvenliğin
sağlanmasında ve barışçıl uluslararası politik ve ekonomik ilişkilerin
kurulmasında temel disiplin olarak öğretilmektedir.
106
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
2.3. Jeoekonomi Yazını
Jeoekonomi yazınının Arthur Dix’in 1925 yılında yayımladığı Geoökonomie
başlıklı kitabıyla başladığı söylenebilir. Ancak bu tarihlerde jeopolitiğin
Almanya’nın yeniden yükselişi ile dünya politikasında başat rol oynamaya
başlaması, II. Dünya Savaşı ve sonrasındaki politik bloklaşma ile
jeoekonomi alanındaki çalışmalar da unutulmuştur. Ancak ekonominin
uluslararası ilişkilerde geri plana atıldığı bu süreç Soğuk Savaş’ın sona
ermesiyle birlikte küresel ekonomik etkileşimin ve ilişkilerin yükselişine
paralel olarak yeniden gelişme göstermiştir.
Jeoekonomi kavramının güncellenmesi ve yeniden biçimlendirilmesi
Edward Luttwak’ın “National Interest” dergisinde 1990 yılında yayımlanan
“From Geopolitics to Geoeconomics: The Logic of Conflict, Grammer of
Trade” başlıklı makalesi ve devamında 1993 yılında yayımlanan kitabı The
Endangered American Dream: How to Stop the United States from
Becoming a Third World Country and How to Win the Geo-Economic
Struggle for Industrial Supremacy ile gerçekleşmiştir. Yine Luttwak
tarafından 1999 yılında yayımlanan Turbo Capitalism Winners and Losers in
the Global Economy başlıklı kitabı ile birlikte jeoekonomi uluslararası
ekonomi politiğin merkezine yerleşmiştir. Jeoekonomiyi devletler arasındaki
ekonomik güç savaşımı olarak gören Edward Luttwak’a göre yaşadığımız
çağ artık ‘jeoekonomi çağı’dır.12
ABD’de başlayan bu rönesans kısa sürede diğer ülkelerde de
jeoekonomiye dikkatleri çekmiş ve hemen her gelişmiş ülkede, ülkenin
jeoekonomik yapısı ve paradigmasıyla uyumlu bir jeoekonomi kitabı
yayımlanmıştır. Fransa’da Pascal Lorot; Introduction A La Géoéconomie
(Jeoekonomiye Giriş) başlıklı kitabıyla jeoekonominin uluslarararası
ilişkilerin bir dalı olarak gelişmesini sağlamış ve ekonomik ve ticari
stratejilerin devletlerin uluslararası alandaki güç ve etki öğesi olduğunu ileri
sürmektedir. Aynı zamanda “Revue Française de Géoéconomie” dergisi
12
V. Mamdouh, “Geopolitics in The Nineties: One Flag, Many Meanings,” GeoJournal
Vol 46 No 4 (1998): 239.
107
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
müdürü olan Pascal Lorot’ya göre ‘jeoekonomi’, devletlerin özellikle
uluslararası ticarete konu olan ekonomik stratejilerinin analizidir.13 Ayrıca
devletlerin kendi ulusal ekonomilerini koruma amacıyla kilit teknolojilerin
denetimini sağlama ve/veya ulusal şirketlerinin dünya pazarının belli
kesimini ele geçirmesi için uyguladıkları politikalardır14.
Rusya’da ise Rus Jeoekonomi Okulu kurucusu Ernest G. Kochetov ve
Alexander Neklessa’nın çalışmaları farklı bakış ve derinlikle jeoekonomiye
ivme kazandırmaktadır. Kochetov’un 1999 yılında yayımlanan
Geoekonomika (Jeoekonomi) başlıklı kitabı, Rusya’nın Soğuk Savaş’ın
ideolojik güdümüyle iki süper güçten biri olmasını, 1990 sonrasında yarattığı
hayal kırıklığı sonrasında, ekonomik gücün elde edilmesiyle yeniden tesis
edilebileceği görüşünün temelini oluşturmaktadır. Uluslararası ekonomik
ilişkilerin biçimlendirdiği küresel ekonomik alanı yorumlamanın,
jeoekonomik dünya atlası, jeoekonomik teknoloji, uluslararasılaşma gibi
jeoekonomik yaklaşımlarla gerçekleştirilebileceğini iddia ettiği kitabında
Rusya için kalkınma stratejisini de belirlemektedir. Kitap, dış ekonomik
ilişkiler ve ulusal kalkınma stratejileri alanlarında çalışan araştırmacılara ve
üniversite öğrencilerine tavsiye edilmektedir. Aleksander Neklessa ise
“Rusya’nın Dış Ekonomik İlişkilerini Geliştirme Stratejisi” (1994) ve
“Üçüncü Roma ya da Üçüncü Dünya: Jeoekonomi ve Rus Ulusal Stratejisi”
başlıklı makalelerinde jeoekonomi yaklaşımıyla ilgili görüşlerini ortaya
koymuştur. Neklessa, Rusya’da iki modelin var olduğunu belirtmektedir;
i. Kochetov’un “küresel ölçekte ulusal rekabet edebilirliği arttırma
politikası ve stratejisi”,
ii. Neklessa’nın “küresel jeoekonomik düzenin altıgen yapısı”
biçiminde tanımladığı dört coğrafi bölgeyle bölünmüş dünya ve iki
jeoekonomik dünyadan oluşan düzenidir. Rusya’da ayrıca jeoekonomi
çalışmalarını daha çok Rus ekonomisinin stratejik karşılaştırmalı avantajları
ve jeoekonomik etkenlerine dayandıran birçok bilim insanı da vardır; A.D.
13
14
Mamdouh, “Geopolitics in.”
Pascal Lorot, Introduction A La Géoéconomie (Paris: 1999).
108
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Bogaturov, V.A. Vashanov, A.N. Vylegzhanin, AI Vladimirov, E.P.
Grigoriev, D.N. Zamyatin, V.N. Kniahinin, G. Lipiec, II. Lukashuk, N.S.
Mironenko, L. Novokshonova, L.B. Parfenov, G.V. Petrova, M.A.
Pivovarova, E. Sapir, V.V. Sokolov, Yu Khromov, V. Shishkov, P.G.
Shchedrovitski.15
Ukrayna’da jeoekonomi çalışmaları küreselleşme ve bölgeselleşmenin
etkisinde daha çok modern jeopolitik olarak görülmekte ve
değerlendirilmektedir. V.A. Dergachev "Jeoekonomis" (2002) başlıklı
yazısında jeoekonomiyi ‘dünya ekonomik organizasyonunun yeni bir
sistemi’; ‘dünya ekonomik alanının geliştirilmesine yönelik mekanizma ve
stratejiler’ ve aynı zamanda ‘küresel ve bölgesel ekonomik gücün
sağlanmasında devlet kalkınma stratejileri’ olarak tanımlamaktadır.
İtalya’da eski Sanayi Bakanı ve LUISS-Guido Carli Üniversitesi’nde
Ekonomik ve Finansal Politika profesörü olan Paolo Savona ve Yüksek
Savunma Çalışmaları Merkezi Başkanı ve yine aynı üniversitede Stratejik
Çalışmalar profesörü olan Carlo Jean, Geoeconomia: Il Dominio Dello
Spazio Economico (1995), başlıklı çok yazarlı kitabında dünyadaki
gelişmelere bağlı olarak ülkelerin ekonomik stratejiler geliştirme
zorunluluğunda olmaları jeopolitik çalışmaların yeni bir disiplin olarak
jeoekonomiyi geliştirmesi ile jeoekonomi, yeni-merkantalizm, korumacılık
veya ekonomik savaştan öte yeni ekonomik rekabet içindeki uluslararası
sistemde ülkelerin rekabet edebilirliklerini sağlayan, toplumsal ve politik
mühendislik ile ekonomik mühendislik ve dizaynı bir araya getiren bir sonuç
olduğunu ileri sürmektedir.
Bu temel yayımlar yanında dünya çapındaki jeoekonomi çalışmaları da
hız kazanmakta ve bilimsel makaleler, konferanslar, kongre bildirileri ile
geniş bilimsel çevrelere yayılmaktadır. Dünyada jeoekonomi konusunda
yapılan bilimsel çalışmaların yayımlandıkları dillere göre dağılımına
15
Alexander Neklessa’nın çalışmaları ve diğer Rus jeoekonomi kuramcılarının
çalışmaları için bkz. http://www.archipelag.ru/geoeconomics ve
http://www.geoeconomics-academy.ru.
109
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
baktığımızda; tüm zamanlar için yapılan İngilizce çalışmalarda
(Geoeconomics) 7940 kayıt, Çince (地缘经济学) 7000 kayıt, Fransızca
(Géoéconomie) 582 kayıt, Rusça (Геоэкономика) 1700 kayıt, İtalyancaİspanyolca- Portekizce (Geoeconomia)1170 kayıt, Almanca (Geoökonomie)
140 kayıt, Türkçe (Jeoekonomi) ise sadece 8 kayıt bulunmaktadır.16
Çizelge 517: Yıllara Göre Jeoekonomi Teriminin Seçilmiş Dillerde
Kullanıldığı Yayınlar (Atıflar Dâhil)
YILLAR
TR. ALM. FR.
İT.-İSP.-POR. RUS.
ÇİNCE
İNG.
TOPLAM
1980
öncesi
1980
1981
1982
1983
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
2000
2001
2002
0
5
44
2
2
2
222
277
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
3
2
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
4
6
2
5
4
3
3
3
3
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
2
6
4
2
30
41
31
28
24
30
2
5
3
3
0
0
0
1
1
1
4
2
6
9
11
8
21
28
30
26
42
24
38
0
1
0
0
0
0
1
0
0
1
1
0
1
0
3
7
6
15
12
30
25
50
58
0
0
0
0
2
1
0
4
6
3
5
11
10
15
17
31
31
29
54
73
185
247
284
13
20
26
20
11
14
20
32
25
34
41
64
82
98
131
146
188
294
299
248
294
279
339
15
26
29
24
13
15
21
37
32
39
51
78
100
124
172
202
250
401
440
411
580
629
752
16
17
Schoolar google taramaları 31 Ocak 2009 tarihi itibariyledir.
Schoolar Google
110
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
TOPLAM
Diğer
TOPLAM
0
0
1
0
0
1
0
7
1
8
5
4
7
7
6
6
4
79
61
140
29
29
24
34
29
29
13
430
152
582
32
45
41
28
39
25
26
503
667
1170
53
58
62
155
222
37
16
816
864
1700
405
665
817
891
1050
781
630
6249
751
7000
420
417
414
447
436
428
385
5887
2053
7940
944
1218
1366
1562
1782
1307
1074
13971
4549
18520
İngilizce yapılan çalışmaların çoğunlukta olması İngilizce’nin
uluslararası bilim dilindeki ağırlığından ve jeoekonomi konusundaki temel
çalışmaların ABD’de yayımlanmasından kaynaklanmaktadır. Türkçe olarak
yapılan jeoekonomi alanındaki yayımların ise bu kadar düşük kalması yine
yapılan çalışmaların çoğunun Türkçe dışındaki dillerde yapılmasından ve
Türkiye’de jeoekonomi disiplinine gereken önemin verilmemiş olmasından
kaynaklanmaktır. Ayrıca yayımlanan birçok çalışmanın da taranmıyor
olması bu oranı düşürmekle birlikte yine de bu düzey çok düşük
kalmaktadır. Türkçe “jeopolitik” kavramının bilimsel çalışma sayısının
800’ün üzerinde olması Türkiye’de henüz jeoekonominin öneminin
kavranılamamış olmasından ve bilimsel gelişmelerin geriden izlemesinden
kaynaklandığı söylenebilir.
Dil gruplarına göre incelediğimizde İngilizceden sonra özellikle Çince ve
daha sonra ise Rusça yapılan çalışmaların yoğunlukta olduğu görülmektedir.
Bunları İtalyanca-İspanyolca ve Fransızca yapılan çalışmalar izlerken
Almanca yapılan çalışmalar oldukça düşük kalmakta, Türkçe ise hemen
hemen hiç çalışma bulunmamaktadır.
111
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
Grafik 118: Yıllara Göre Jeoekonomi Teriminin Seçilmiş Dillerde
Kullanıldığı Yayınlar
(Atıflar Dâhil)
2000
geoeconomics
1500
地缘经济学
1000
геоэкономика
500
geoeconomia
0
géoéconomie
geoökonomie
Yıllara göre tabloyu değerlendirdiğimizde artış genel olarak bütün
dillerde 1990 sonrasında ortaya çıkmakta ve 2007 yılında en üst sayıya
ulaşmaktadır. 2007 yılından sonraki düşüşte jeoekonominin artık bilimsel
çevrelerce tanınması ve tanıtılmasının tamamlanması ile jeoekonomi
kavramının yerleşmesi ve alanda yapılan çalışmaların derinleşmesi ile
kavram kullanılmadan jeoekonomik analizlere yönelinmesinin etkisi olduğu
söylenebilir.
3. TÜRKİYE’DE JEOEKONOMİ ÇALIŞMALARI
Türkiye’de de dünyadaki eğilimle birlikte ancak gecikmeli ve dar bir kesitte
jeoekonomi konusu çalışılmakta ve öğretimi gün geçtikçe önem
kazanmaktadır. Türkiye’de yapılan ekonomik ve politik analizlerde de
dünyadaki gelişmelere paralel olarak ‘jeoekonomi’ ve ‘jeoekonomik’
kavramları artık hemen her çalışmada ve gazetelerin köşe yazılarında
karşımıza çıkmaktadır; ancak ‘jeoekonomi’ kavramı üzerinde ülkemizde tam
bir anlam birliğine de varılmış değildir. Bu durum da kavramın içinin
boşalmasına neden olmakta ve çalışmaların bilimsel niteliğinin azalmasına
yol açmaktadır.
18
Schoolar Google.
112
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Türkiye gibi jeoekonomik potansiyeli bu kadar yüksek olan bir ülkede
jeoekonomi disiplininin bu kadar geri planda kalması, Türk jeopolitiğinin
Soğuk Savaş döneminde dar bir çerçeveye sıkışması gibi jeoekonomisinin de
küreselleşmenin ve ekonomik savaşımların en üst düzeyde olduğu çağımızda
ortaya çıkan fırsatlardan yararlanamamasını ve genişlemesinin tersine
dönmesini beraberinde getirecektir. Jeopolitik dönemin durağanlığı ve iki
kutup etrafında biçimlenen dünya politikaları artık yerini dinamizme ve
kutupsuzluğa/çok kutupluluğa bırakmıştır. Türkiye’nin de bu yeni düzende
kendi yolunu çizebilmesi, kendi ekonomi-politikasını oluşturabilmesi için
dünyadaki gelişmelerden yararlanması, uluslararası ilişkiler ve dünya
ekonomisini ulusal jeoekonomik öncelikleri çerçevesinde analiz etmesi
gerekmektedir. Bu amaçla da ülkemizde jeoekonomi çalışmalarına hız
verilmeli, yurt dışındaki örneklerinden yararlanılmalıdır.
3.1. Üniversiteler ve Araştırma Merkezleri
Türkiye üniversitelerinde henüz jeoekonomi adı altında bölüm veya ders
yoktur ancak bazı üniversitelerin farklı bölümlerinde lisans ve lisansüstünde
seçimlik veya zorunlu derslerde jeoekonomi konusuna da yer verilmektedir.
(Çizelge 6) Ancak bu çabalar bireysel çalışmalardan öteye gidememekte,
kurumsal bir destek sağlanamamaktadır.
Ülkemizde bilimsel gelişmelerin temel itici gücü olan üniversitelerimizin
jeoekonomi ile ilgili çalışmaların yapılmasına ortam sağlayacak gerekli
düzenlemeleri yapması, yaygınlaştırması ve desteklemesi önemli bir
zorunluluktur. Derslerin ekonomik coğrafya ve küreselleşme çerçevesinde
olması jeoekonomi kavramının en azından akademik çevrelerde bir anlam
birliğine ulaşmasını sağlamaktadır. Ancak jeoekonominin sadece ders
içeriklerinin kısa bir parçası olması ve jeoekonominin ayrı bir disiplin olarak
görülmemesi jeoekonomik analiz ve bakış açısının öğrencilere
kazandırılamamasına neden olmakta ve istenilen eğitim ve öğretim düzeyine
ulaşılamamaktadır.
113
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
Çizelge 6: Türkiye’de Jeoekonomi Konusunda Kısmen Eğitim Veren
Üniversiteler
ÜNİVERSİTE
FAKÜLTE / BÖLÜM / DERS ADI/ DERS
PROGRAM
İÇERİĞİ ( KONUSU)
(Seçimlik)
(Zorunlu)
Süleyman Demirel
İİBF / İktisat Bölümü
Üniversitesi
Ekonomik Coğrafya /
Seçimlik
Jeoekonomi
Küreselleşme Dünya ve
Karadeniz Teknik Sosyal Bilimler Enstitüsü
Türkiye Ekonomisi /
Seçimlik
Üniversitesi
/ İktisat Yüksek Lisans
Küreselleşme- Jeoekonomi
Abant İzzet Baysal
Dünya Siyasetinde
İİBF/ Uluslararası İlişkiler
Seçimlik
Üniversitesi
Ortadoğu / Jeoekonomi
Afyon Kocatepe
Üniversitesi
Fen Edebiyat Fakültesi /
Coğrafya Bölümü
Siyasal Coğrafya /
Jeoekonomi
Koç Üniversitesi
Uluslararası Finans
İİBF/ Uluslararası İlişkiler siyaseti/ Jeoekonomik ve
Kurumsal Yapı
Zorunlu
Zorunlu
Ülkemizde doğrudan jeoekonomi üzerine kurulmuş araştırma merkezi
bulunmamakla birlikte kurulu stratejik araştırma merkezlerinde de
jeoekonomi ile ilgili birim de bulunmamaktadır. Türkiye’deki stratejik
araştırma merkezlerinde genelde bölgesel, ekonomi, enerji başlıkları altında
birimler mevcuttur. Bu da henüz ekonomik ve politik gelişmeler arasında
bağlantının kurulamamasını ve ulusal çıkarın tümleştirilememesi ve tutarsız
politikaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
3.2. Jeoekonomi Yazını
Türkiye’de jeoekonomi yazınını geliştirmeye çalışan tek yayın organı olan
Jeoekonomi Dergisi 1990’lı yılların sonunda yurtdışındaki yazın ve yayın
sayısındaki artışa paralel olarak 1999 yılında yayımlanmaya başlamış ancak
yayın hayatı dört sayı ile sınırlı kalmıştır. Türkiye’de jeoekonominin
tanıtılması ve akademik alana kazandırılması için önemli bir atılım olan
derginin kısa süreli olmasının nedeni, alanda çalışan akademisyenlerin azlığı
ve
dergiyi
daha
sonra
besleyecek
olan
akademisyenlerin
114
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
yetiştirilememesidir. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (ASAM)
Dünya Ekonomisi ve Global Güvenlik ile Enerji-Çevre-Teknoloji araştırma
grupları tarafından hazırlanıp çıkartılmış olan Jeoekonomi Dergisi’ndeki
makalelere bakıldığında da Ümit Özdağ’ın “Jeopolitikten Jeoekonomiye”
başlıklı makalesi dışında doğrudan jeoekonomik analiz yapan makale sayısı
oldukça sınırlı kalmış, derinliğe inilememiştir.19 Bunun temel nedeni de
Jeoekonomi adında bir dergi çıkartmasına rağmen diğer araştırma
merkezlerinde olduğu gibi, bir stratejik araştırma merkezi olan ASAM’da da
jeoekonomi ile ilgili bir birimin olmaması ve bu alanda eğitim
verilmemesidir.
Türkiye’de yayımlanan bilimsel yayınlarda doğrudan jeoekonomi
konusunu irdeleyen ve Türkiye ile ilgili jeoekonomik analizler yapan
çalışmalar da oldukça sınırlıdır. “Türkiye’nin Jeoekonomisi ve Jeopolitikası:
Türkiye Geleceğin Neresinde?”20 başlıklı editoryal kitap jeoekonomiye
dikkat çeken önemli bir çalışma olmakla birlikte batıdaki örneklerine kıyasla
özel olarak jeoekonomiyi derinliğine incelememekte, ancak farklı
disiplindeki yazarların Türkiye’nin jeoekonomisi ve jeopolitikası üzerine
makaleleri ile konunun genişletilmesine ve tanıtılmasına önem vermesi ile
ön plana çıkmaktadır.
Jeoekonomi teriminin sıklıkla kullanıldığı temel bir eser olan Ahmet
Davutoğlu’nun Stratejik Derinlik Türkiye’nin Uluslararası Konumu (2003)
başlıklı kitabında ise jeoekonomi ayrı bir disiplin olarak değil, bölgesel
analizlerde kullanılan bir faktör olarak değerlendirilmektedir.
“Kalıcı ve kapsamlı bir stratejik yaklaşım geçmiş–konjonktür-gelecek
bağlantısını kurabilen bir tarihi derinlik analizi ile iç-bölgesel19
Gökhan Bacık, “Ekonomik Dış Politika,” Jeoekonomi Cilt 2 Sayı 1 (Bahar 2000): 4552; özellikle ekonomik casuslukla ilgili olarak, Nedret Ersanel “Yeni Bin Yılın
Kulakları: Uygu-Bilgisayar Destekli İstihbarat,” Jeoekonomi Cilt 1 Sayı 1 (İlkbahar
1999): 7-15, diğer çalışmalarda ise daha çok politik analizlere ekonomik boyut
eklenmiştir.
20
Doç. Dr. Nejat Doğan, Yrd. Doç. Dr. Ferit Kula ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Öcal’ın
editörlüğünü yaptığı kitap Nobel Yayınları tarafından Ekim 2007’de yayımlanmıştır.
115
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
uluslararası parametreler arasında sağlıklı bir geçişkenlik kurabilen
coğrafi derinlik analizinin kesişim alanında ortaya çıkar. Bir ülkenin
stratejik derinliğinin zeminini oluşturan jeokültürel, jeopolitik ve
jeoekonomik unsurlar bu kesişim alanı içinde anlamlılık kazanır.”21
Jeoekonomik faktörler, doğal kaynak ve bu kaynakların ekonomik etkisi,
su kaynakları, ticaret yolları üzerine yoğunlaşmaktadır. Ortadoğu’da temel
jeoekonomik faktörler petrol ve su olarak değerlendirilirken, “Kürt
meselesinin arka planında da petrol-su-petrol dengesi jeoekonomik faktör
olarak” görülmekte ve Orta Asya’da yine zengin doğal kaynaklar olarak
ifadesini bulmaktadır.
“…küresel ekonomi-politik gelişmeler… daha önce yalın kavramlarla
ifade edilen güç parametrelerini yetersiz kılmakta ve birçok
parametrenin etkileşimini yansıtan kavramların öne çıkmasına yol
açmaktadır. Ekonomi-politik, jeopolitik, jeokültür, jeoekonomi,
jeostrateji gibi kavramların ülkelerin güç tanımlamalarında daha sık
bir şekilde kullanılmaya başlanması Soğuk Savaş sonrası dönemin
dinamik şartlarının getirdiği özel konjonktür ile birlikte daha da
belirgin bir nitelik kazanmıştır.”22
Görüldüğü üzere jeoekonomik analiz yapılmamakta, jeoekonomi sadece
bölgelerin resminin çizilmesinde kullanılan araçlardan biri olmaktadır.
Uludağ Üniversitesi tarafından iki kez düzenlenen ulusal sempozyumda 23
dört oturumdan birinin ‘Türkiye’nin Jeoekonomik Yapısı’ başlığı altında
toplanmış olması bu disipline Türkiye’de bir üniversite tarafından gösterilen
ilk ve en önemli ilgidir. Ancak sunulan bildiriler incelendiğinde jeoekonomi
21
Ahmet Davutoğlu, Stratejik Derinlik (İstanbul: Küre Yayınları, 2003), 522.
Davutoğlu, Stratejik, 15-16
23
Uludağ Üniversitesi I. ve II. Ulusal Genç Bilim Adamları Sempozyumu’nu 6-7 Mayıs
2004 ve 23-24 Kasım 2006 tarihlerinde düzenlemiştir. Sempozyum bildirileri Uludağ
Üniversitesi Kültür Sanat Kurulu Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Diğer oturum
başlıkları; Türkiye’nin Sosyokültürel Yapısı, Türkiye’nin Sosyoekonomik Yapısı,
Türkiye’nin Jeopolitik Durumu ve Önemi ve Jeostratejik Durumu ve Önemi’dir.
22
116
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
konusunda bir anlam birliğine varılamadığı da görülmektedir. Jeoekonomi,
küreselleşme sürecinin açıklanmasından yer altı ve yerüstü doğal kaynak
ekonomisine kadar genişleyen bir yelpazede değerlendirilmektedir.
Ülkemizde jeoekonomi konusunda lisansüstü tez çalışmaları da
bulunmaktadır. Daha çok Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda yazılan
tezlerin büyük çoğunlukla yüksek lisans tezlerinden oluşmaktadır. Bu tezler
çizelge 7’de görülmektedir.
Çizelge 7: Türkiye’de Jeoekonomi Alanında Çalışılmış Tezler
TEZ ADI
Jeopolitik, Jeoekonomik ve
Jeostratejik Konumları
İtibariyle Türkiye-Suriye
İlişkilerinin İncelenmesi
(Yüksek Lisans)
Orta Asya’da Jeopolitik ve
Jeoekonomik Öğelerin Dış
Politikaya Etkileri:
Türkmenistan Örnekli
(Yüksek Lisans)
Türkiye'nin Jeoekonomik
Stratejilerinde Gürcistan'ın
Yeri (Yüksek Lisans)
Jeoekonomi ve Türkiye'nin
Jeoekonomisi (Doktora)
YAZAR/DANIŞMAN
KURUM
Harp Akademileri
Komutanlığı/
Zafer Sağlam /
Stratejik Araştırmalar
Yrd. Doç. Dr. Şamil Ünsal Enstitüsü/
Uluslararası İlişkiler
Anabilim Dalı
Bahtiyar Kurbanov/
Prof. Dr. Tayyar Arı
Uludağ Üniversitesi/
SBE Uluslararası
İlişkiler
YIL
2006
2006
Çanakkale Onsekiz
Alparslan Torun/
Mart Üniversitesi/
Prof. Dr. Aydın İbrahimov SBE Coğrafya
Anabilim Dalı
İnönü Üniversitesi/
Şükrü İnan /
SBE İktisat Anabilim
Prof. Dr. Halil Çivi
Dalı
2006
2008
Bu tezler yanında doğrudan jeoekonomi ile ilgili olmasa da jeoekonomi
kavramının kullanıldığı dokuz tez yazılmıştır.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Jeoekonomi güçlü bir disiplin olarak özellikle Soğuk Savaş sonrasında
önemini arttırarak farklı disiplinlerle işbirliği içerisinde, araştırma kurumları,
117
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
enstitüler ve üniversitelerin farklı bölüm ve programlarında, kendine
uygulama alanı bulmakta ve bu alanı sürekli genişletmektedir. Jeoekonomiyi
sadece bölgesel iktisat çalışmaları, doğal kaynak ekonomisi veya enerji
güvenliği politikaları olarak görmek eksik ve yanlış bir tutumdur.
Jeoekonomi, bir bütün olarak refah düzeyinin artması için (bölgesel-ulusal
veya uluslararası çerçevede) coğrafya ve ekonomiyi teknolojik gelişmelere
bağlı olarak yeniden üretme ve geliştirme yöntemidir. Soğuk Savaş
sonrasında ulus-devletlerin varlıklarını sürdürme yöntemi de ideolojik ve
politik temellerden yeniden ekonomik temele oturmuştur ve jeoekonomi de
bu devletlerin temel ulusal ve uluslararası stratejisini oluşturmaktadır.
Küreselleşme ile birlikte otarşik kalkınma iktisadının düşüşü, ulusal
kalkınma çabalarını uluslararası dinamik bir kalkınma ve büyüme stratejisine
dönüştürmüştür. Bu dönüşümde ülkelerin uluslararası ekonomik büyümeden
pay kapmalarında jeoekonominin ülke stratejilerini belirlemedeki rolü
sürekli artmaktadır.
Jeoekonomik stratejilerin şekillendirilmesi ancak ülke potansiyelinin,
yakın bölgesinin ve uluslararası ekonomik sistemin iyi tanınması ve analiz
edilebilmesi ile gerçekleştirilebilir. Bu amaçla çeşitli ülkelerde kurulmuş
olan enstitüler, araştırma kurumları ve jeoekonomi üzerine ders verilen
üniversiteler bu ülkelerin kalkınmasında temel ve yaşamsal bir rol
üstlenmişlerdir.
Ülkemizde ise bu disipline önem verilmemesi, jeostratejik ve jeopolitik
önemi sürekli vurgulanmasına rağmen bu avantajlı konumun yeni
jeoekonomik süreçte yeterli ölçüde değerlendirilememesi sonucunu
doğurmaktadır. Bu eksikliğin tamamlanmasında ve yeni nesil stratejistlerin
yetiştirilmesinde jeoekonomi eğitim ve öğretimi önem kazanmaktadır.
Özellikle üniversitelerin ekonomi, uluslararası ilişkiler, işletme, coğrafya
gibi sosyal bilimler bölümlerinde ve maden, ulaştırma, enerji, işletme ve
endüstri mühendisliği gibi ileri teknoloji gerektiren ve üreten bölümlerinde
jeoekonomi ile genç neslin tanıştırılması gerekmektedir. Ayrıca jeoekonomi
çalışmalarının derinleştirilmesinde üniversiteler yanında ülkemizdeki
stratejik araştırma kurumlarına da büyük ödevler düşmektedir.
118
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
KAYNAKÇA
“Cascading Cascadias and The Geoeconomics of Cross-border
Regionalism.” İçinde In Globalization, Regionalization and Cross-border
Regions. Editör M. Perkmann and N.L. Sum. London: Palgrave, 2002.
Bacık, Gökhan. “Ekonomik Dış Politika.” Jeoekonomi Cilt 2 Sayı 1 (Bahar
2000).
Coleman, M. “U.S. Statecraft and “The U.S.–Mexico Border as
Security/Economy Nexus.” Political Geography 24 (2005).
Davutoğlu, Ahmet. Stratejik Derinlik. İstanbul: Küre Yayınları, 2003.
Dix, Arthur. Geoökonomie: Einführung in Erdhafte Wirtschafts Betrachtung.
München: Oldenbourg, 1925.
Dorogin, V. F. “Maritime Activity and Russia’s Geoeconomic Revival.”
Military Thought Vol 12 Issue 3 East View Publications (2003). Erişim
tarihi 16.06.2004.
http://findarticles.com/p/articles/mim0JAP/is312/ai110620091.
Dun-Ruı, Lee. “[标 题]地缘经济学的理论流派与发展趋向” (The Theory
of Geo-economics and Development Trend of Schools)
《中南财经政法大学学报》年第1期.” Journal of Zhongnan University
of Economics and Law 1 (2009).
Ersanel, Nedret. “Yeni Bin Yılın Kulakları: Uygu-Bilgisayar Destekli
İstihbarat.” Jeoekonomi Cilt 1 Sayı 1 (İlkbahar 1999).
Hirano, Eri G. ve William Piez. The Alliance For The 21st Century The
Final Report of the U.S.–Japan. 21st Century Committee Edited by
Center for Strategic and International Studies, August 2008.
119
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
İnan, Şükrü. “Geoeconomic Policies for Regional Development: Turkey as a
Catalyst for Easten Europe.” Ekonomika 69 (2005).
İnan, Şükrü. “Jeoekonomi ve Türkiye’nin Jeoekonomisi.” İnönü
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi,
2008.
İnan, Şükrü. “Pan-Bölge Kuramından Jeoekonomik Gerçekliğe.” İçinde
Uludağ Üniversitesi II. Ulusal Genç Bilim Adamları Sempozyumu,
Uludağ
Üniversitesi
Kültür
Yayınları,
No:
12,
2006.
İnan, Şükrü. “Yeni bir Bilim Dalı Olarak Jeoekonomi.” İçinde Uludağ
Üniversitesi I. Ulusal Genç Bilim Adamları Sempozyumu Cilt II. Uludağ
Üniversitesi Kültür Yayınları, No: 7, 2004.
Kochetov, Ernest G. Геоэкономика : освоение мирового экономического
пространства (Geoekonomics, Mastering the World Economic Space).
Moskova: Norma, 2006.
Lorot, Pascal. Introduction A La Géoéconomie. Paris: 1999.
Luttwak, Edward N. The Endangered American Dream: How to Stop the
United States from Becoming a Third World Country and How to Win the
Geo-Economic Struggle for Industrial Supremacy. New York: 1993.
Luttwak, Edward N. Turbo Capitalism: Winners and Losers in the Global
Economy. New York: 1999.
Luttwak, Edward. “From Geopolitics to Geoeconomics: Logic of Conflict,
Grammar of Commerce.” The National Interest 20 (1990).
Mamdouh, V. “Geopolitics in The Nineties: One Flag, Many Meanings.”
GeoJournal Vol 46 No 4 (1998): 239
120
Dünyada ve Türkiye’de Jeoekonomi
Çalışmaları ve Jeoekonomi Öğretimi
Mercılle, Julien. “The Radical Geopolitics of US Foreign Policy:
Geopolitical and Geoeconomic Logics of Power.” Political Geography
27 (2008).
O'Hara, S. and M. Heffernan. “From Geo-strategy to Geoeconomics: The
'Heartland' and British Imperialism Before and After MacKinder.”
Geopolitics Vol 11 No 1, (2006).
Savona, Paola ve Carlo Jean. Geoeconomia. İl Dominio Dello Spazio
Economico. Milano: Franco Angeli, 1995.
Sidaway, James D. “Asia–Europe–United States: The Geoeconomics of
Uncertaintyi” Area Vol 37 Issue 4 (December 2005).
Smith, A. Chosen Peoples: Sacred Sources of National Identity Sacred
Sources of National Identity. Oxford University Press, 2003.
Sparke, Matthew. “Excavating The Future In Cascadia: Geoeconomics And
The Imagined Geographies Of A Cross-Border Region.” BC Studies 127
(2000).
Toal, G. Ó. “At the End of Geopolitics? Reflections on a Pluralizing
Problematic at the Century's End.” Alternatives: Social Transformation
and Humane Governance Vol 22 No 1 (1997).
Tzu, Sun. Savaş Sanatı. Çeviren Zeynep Ataman, Sibel Özbudun. İstanbul:
Anahtar Kitaplar Yayınevi, 1992.
Кочетов, Эрнест, “Геоэкономика и стратегия России” (письмо-отклик
на статью Президента России Д.А. Медведева `Россия, вперед!`).
Erişim tarihi 15.09.2009.
http://viperson.ru/wind.php?ID=590361&soch=1.
Кочетов, Эрнест. “Образовательная сфера: необходимость введения
новых дисциплин.” Erişim tarihi 18.12.2008.
http://www.wpec.ru/text/200812181539.htm.
121
Bilge Strateji, Cilt 3, Sayı 4, Bahar 2011
122
Download