T.C. ADALET BAKANLIĞI EĞĠTĠM DAĠRESĠ BAġKANLIĞI YARGI MEVZUATI BÜLTENĠ Bültenin Kapsadığı Tarihler 01-15 Mart 2013 Yayımlandığı Tarih 15 Mart 2013 Sayı 2013-05 ĠÇĠNDEKĠLER - - - - - - - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ġran Ġslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Spor Alanında Ġkili ĠĢbirliği için Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6417 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Jersey Hükümeti Arasında Vergi Konularında Bilgi DeğiĢimi AnlaĢması ve AnlaĢmanın Yorumlanması veya Uygulanmasına ĠliĢkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6418 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) 9 Temmuz 1999 Tarihinde Singapur‘da Ġmzalanan Türkiye Cumhuriyeti ile Singapur Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma AnlaĢmasını DeğiĢtiren Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6419 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Spor Alanında Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6420 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Asya‘da ĠĢbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Yazmanlığının Statüsünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6421 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Asya‘da ĠĢbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Yazmanlığının, Personelinin ve Üyelerin Temsilcilerinin Ayrıcalık ve BağıĢıklıklarına ĠliĢkin SözleĢmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6422 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Türkiye Cumhuriyeti ile Karadağ Arasında Sosyal Güvenlik AnlaĢmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6423 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) - - - - - - - - Türkiye Cumhuriyeti ile Ġtalya Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik AnlaĢmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6424 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı ile Oman Sultanlığı Savunma Bakanlığı Arasında Askerî ĠĢ Birliği Mutabakat Muhtırasının Süresinin Uzatılmasına ĠliĢkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6425 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovenya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilgi ve ĠletiĢim Teknolojileri Alanında ĠĢbirliği AnlaĢmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6426 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Yeraltı Suları Hakkında Kanun ile KamulaĢtırma Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 6427 Sayılı Kanun (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Tarımsal Faaliyette Bulunanların Prim Borçlarının Sattıkları Tarımsal Ürün Bedellerinden Kesinti Yapılmak Suretiyle Tahsil Edilmesine Dair Tebliğ (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 27/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠBK-12 Sayılı Kararı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 27/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠBK-13 Sayılı Kararı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 27/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠBK-14 Sayılı Kararı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 27/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠBK-15 Sayılı Kararı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 27/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠBK-16 Sayılı Kararı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 27/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠBK-17 Sayılı Kararı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 27/2/2013 Tarihli ve 2013/ÖĠBK-18 Sayılı Kararı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Adalet Bakanlığından Düzeltme Ġlanı (R.G. 01 Mart 2013 – 28574) Vakıflar Genel Müdürlüğü Müzeler Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 02 Mart 2013 – 28575) Ġstirahatli Olan Sigortalıların ĠĢyerinde ÇalıĢmadıklarına Dair Bildirimin ĠĢverenlerce Sosyal Güvenlik Kurumuna Gönderilmesine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (R.G. 02 Mart 2013 – 28575) Güvence Hesabı Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 05 Mart 2013 – 28578) Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 05 Mart 2013 – 28578) - - - - - - - - - Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Tercüman Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik (R.G. 05 Mart 2013 – 28578) Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği (R.G. 05 Mart 2013 – 28578) Mesire Yerleri Yönetmeliği (R.G. 05 Mart 2013 – 28578) Adalet Bakanlığından Ġhalelere Katılmaktan Yasaklama Kararı (R.G. 05 Mart 2013 – 28578) Hayvan Hastalıklarında Tazminat Yönetmeliği (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Bankalarca Yıllık Faaliyet Raporunun Hazırlanmasına ve Yayımlanmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Teknik Denetçilerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik (SHY TD-01) (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Elektrik Piyasasında Uygulanacak Fiyat EĢitleme Mekanizması Hakkında Tebliğ (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Kayıtlı Elektronik Posta Rehberi ve Kayıtlı Elektronik Posta Hesabı Adreslerine ĠliĢkin Tebliğde DeğiĢiklik Yapılmasına ĠliĢkin Tebliğ (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/40, K: 2012/8 Sayılı Kararı (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/106, K: 2012/190 Sayılı Kararı (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Anayasa Mahkemesinin E: 2012/117, K: 2012/204 Sayılı Kararı (R.G. 06 Mart 2013 – 28579) Kamu Kurum ve KuruluĢlarında Görevde Yükselme ve Unvan DeğiĢikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına ĠliĢkin 2013/4279 Sayılı Yönetmelik (R.G. 07 Mart 2013 – 28580) Araçların Yüklenmesine ĠliĢkin Ölçü ve Usuller ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 07 Mart 2013 – 28580) Devlet Ormanlarındaki Yayla Alanlarının Tespiti ve Ġdaresi Hakkında Yönetmelik (R.G. 07 Mart 2013 – 28580) Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/35)‘de DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2013-32/42) (R.G. 07 Mart 2013 – 28580) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 6/3/2013 Tarihli ve 2013/19 Sayılı Kararı (R.G. 08 Mart 2013 – 28581) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/3/2013 Tarihli ve 2013/20 Sayılı - - - Kararı (R.G. 08 Mart 2013 – 28581) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 73/2013 Tarihli ve 2013/21 Sayılı Kararı (R.G. 08 Mart 2013 – 28581) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/3/2013 Tarihli ve 2013/22 Sayılı Kararı (R.G. 08 Mart 2013 – 28581) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 7/3/2013 Tarihli ve 2013/37 Sayılı Kararı (R.G. 08 Mart 2013 – 28581 Sağlık Bakanlığınca Kanun Özel ĠĢ Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Ġlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair 6428 Sayılı Kanun (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) Anayasa Mahkemesi Üyeliğine , M.Emin Kuzun Seçilmesine Dair Karar (No:2013-7) (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) Radyoaktif Atık Yönetmeliği (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) Nükleer Tesislerde SerbestleĢtirme ve Sahanın Düzenleyiciği Kontrolden Çıkarılmasına ĠliĢkin Yönetmelik (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) BeĢinci Türkiye Ġktisat Kongresi ĠLE Ġlgili 2013/2 Sayılı BaĢbakanlık Genelgesi (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/26 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/27 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/28sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/29 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/30 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/31 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/32 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/34 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/39 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/40 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/41 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/43 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/44 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/45 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/46 - - - - - - - - - - - Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/47 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/48 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/50 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/51 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 07.03.2013 Tarihli ve 2013/52 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) Sermaye Piyasası Kurulunun 22.02.2013 Tarihli ve 203 Sayılı Karar (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 28.02.20013 Tarihli ve 5219 Sayılı Kararı (R.G. 09 Mart 2013 – 28582) Gümrük Genel Tebliği (Tır ĠĢlemleri) (Seri No: 2) (R.G. 10 Mart 2013 – 28583) Gümrük Genel Tebliği (Posta Ve Hızlı Kargo TaĢımacılığı) (Seri No: 4) (R.G. 10 Mart 2013 – 28583) DÜZELTME Elektrik Piyasasında Uygulanacak Fiyat EĢitleme Mekanizması Hakkında Tebliğ ile Ġlgili (R.G. 10 Mart 2013 – 28583) 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2167 Sayılı Kanunla DeğiĢtirilen 32. Maddesinin (B) Fıkrasında Belirtilen Ağız Protezleri ile Ġlgili Olarak Yapılacak Yardıma ĠliĢkin Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2167 Sayılı Kanunla DeğiĢtirilen 102 nci Maddesinde Belirtilen, Yol Paraları ile Zaruri Masraf KarĢılıklarına ĠliĢkin Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa Göre EĢ ve Çocuklara Temin Edilecek Protez Araç ve Gereçlerine Dair Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) Bağ-Kur Genel Kurulunun ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) Bağ-Kur Sigortalılarının Yurt DıĢında Tedavilerine ĠliĢkin Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) Emekli ve Malullük Aylığı BağlanmıĢ Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) Sosyal Sigortalar Kurumu BaĢkanlığı Ġlaç Listesi ve Uygulama - - - - - - - - - - Talimatının Düzenlenmesi Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) T. C. Emekli Sandığı Borç Para Verme Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) Elektronik HaberleĢme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) TaĢınabilir, Tekrar Doldurulabilir, Kullanımdaki Çelik LPG Tüpler ile Ġlgili Tebliğ (TS 5306) (Tebliğ No: MSG – MS- 2013/3) (R.G. 11 Mart 2013 – 28584) Ortaklıkların Denetimine Dair Tüzüğün Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin 2013/4311 Sayılı Tüzük (R.G. 12 Mart 2013 – 28585) Atatürk Uluslararası BarıĢ Ödülü 2013/4283 Sayılı Yönetmeliği (R.G. 12 Mart 2013 – 28585) Türkiye Büyük Millet Meclisinde Basın ve Yayın Mensuplarının Çalışmaları Hakkında Yönetmelik (R.G. 12 Mart 2013 – 28585) Denetimli Serbestlik Müdür ve Müdür Yardımcılığına Atama Yönetmeliği (R.G. 12 Mart 2013 – 28585) Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği (R.G. 12 Mart 2013 – 28585) ÇalıĢanlara Sağlanan Faydalara ĠliĢkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 19) Hakkında Tebliğ (Sıra No: 9) (R.G. 12 Mart 2013 – 28585) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulunun 28/2/2013 Tarihli ve 75935942-050.01.04 – [01/05] Sayılı Kararı (R.G. 12 Mart 2013 – 28585) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlıkta Performans Uygulamaları Alanında ĠĢbirliğine Dair ÇalıĢma Protokolünün Onaylanması Hakkında 2013/4356 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında BaĢta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede ĠĢbirliği AnlaĢmasının Onaylanması Hakkında 2013/4384 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Konya-Çumra III. Merhale (KOP) Projesi Kapsamında Olan Bozkır Barajı‘nın Yapımı Maksadıyla Bazı Güzergâh ve Alanlarda Bulunan TaĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4296 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Türkiye Cumhuriyeti, Maliye Bakanlığı, Mali Suçları AraĢtırma Kurulu BaĢkanlığı (MASAK) ile Güney Afrika Cumhuriyeti Mali Ġstihbarat Merkezi (FIC) Arasında Karapara Aklama ve Terörizmin Finansmanı ile Ġlgili Finansal Ġstihbarat DeğiĢiminde ĠĢbirliğine Dair Mutabakat Muhtırası Hakkında 2013/4312 Sayılı Karar - - - - - - (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Ordu Ġli, ÇamaĢ ve Fatsa Ġlçelerinde Tesis Edilecek Atilla Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Hazine Adına Tescil Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4316 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Bazı Yerlerde Arazi ToplulaĢtırması Yapılması Hakkında 2013/4319 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Ankara Ġli, Elmadağ Ġlçesi, Yenice, Yenidoğan ve Yenipınar Mahalleleri Sınırları Ġçerisinde Bulunan Bazı Alanın Riskli Alan Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4365 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Ġzmir Ġli, Konak Ġlçesi, Ege Mahallesi Sınırları Ġçerisinde Bulunan Alanın Kentsel DönüĢüm ve GeliĢim Proje Alanı Ġlan Edilmesi Hakkında 2013/4366 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları DıĢına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin SatıĢı Hakkında Kanun Uyarınca Yapılacak SatıĢ ve Ġade ĠĢlemlerinde Fiilen Görevlendirilenlere Fazla ÇalıĢma Ücreti Ödenmesine IliĢkin 2013/4401 Sayılı Karar (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Emeklilik Yatırım Fonlarının KuruluĢ ve Faaliyetlerine ĠliĢkin Esaslar Hakkında Yönetmelik (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2011/44, K: 2012/99 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2011/64, K: 2012/168 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2009/9 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/21 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/10 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/22 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2009/12 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/23 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/36 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/24 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2009/28 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/25 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/53 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/26 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/38 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/27 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2009/47 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/28 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) Anayasa Mahkemesinin E: 2010/33 (Siyasi Parti Mali Denetimi), K: 2013/29 Sayılı Kararı (R.G. 13 Mart 2013 – 28586) KemalpaĢa Organize Sanayi Bölgesi Demiryolu Bağlantı Hattı ve - - - - - - - - Lojistik Merkezi Projesi Kapsamındaki KemalpaĢa Organize Sanayi Bölgesi Demiryolu Uç Ġstasyonunun Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığı Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4314 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) ―154 KV Akhisar TM-Meta Nikel Kobalt TM Enerji Iletim Hatti Projesi‖ Kapsamında Gösterilen Güzergâha Isabet Eden TaĢinmazların Direk Yerlerinin Mülkiyet ġeklinde, Iletken Salınım Gabarisinin ise Irtifak Hakkı Kurulmak Suretiyle Türkiye Elektrik Iletim Anonim ġirketi Genel Müdürlüğü Tarafindan Acele KamulaĢtırılmasi Hakkında 2013/4315 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Yusufeli Barajı ve HES (DOKAP) Projesi‘nin Yapımı Maksadıyla, Bazı Güzergâh ve Alanlarda Bulunan TaĢınmazların Devlet Su IĢleri Genel Müdürlüğü Tarafindan Acele KamulaĢtırılmasi Hakkında 2013/4317 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Silvan I. Merhale (GAP) Projesi Kapsamındaki, Silvan Barajı Ġletim Kanalı 1. Kısım (Babakaya Tüneli+Ġletim Kanalı)‘ın Yapımı Maksadıyla Bazı Güzergâh ve Alanlarda Bulunan TaĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4318 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Afyonkarahisar Ġli, Dinar Ġlçesinde Tesis Edilecek Dinar Rüzgâr Enerjisi Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı taĢınmazların Hazine Adına Tescil Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4362 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Erzurum Ġli, Tortum ve Uzundere Ġlçelerinde Tesis Edilecek ÇayaĢan Hidroelektrik Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı taĢınmazların Hazine Adına Tescil Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4363 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Obruk-Dutludere Sulaması (YHGP) Projesi Kapsamındaki ÇorumObruk Dutludere Sulamasının Yapımı Amacıyla Bazı Güzergâh ve Alanlarda Bulunan TaĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4364 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Manisa Ġli, Kırkağaç Ġlçesinde Tesis Edilecek Sayalar Rüzgâr Enerjisi Santralinin Yapımı Amacıyla Bazı TaĢınmazların Hazine Adına Tescil Edilmek Üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Acele KamulaĢtırılması Hakkında 2013/4393 Sayılı Karar (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 7/3/2013 Tarihli ve 5225 Sayılı Kararı (R.G. 14 Mart 2013 – 28587) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Elektrik ve Enerji Alanlarında İşbirliğine İlişkin - - - - - - - - - - - Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6429 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Arasında Tesis Edilen Ortak Komitenin 1/2010 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6430 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Oman Sultanlığı Hükümeti Arasında Arşiv Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6431 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanlık Müsteşarlığı ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti İdareyi Geliştirmeden Sorumlu Devlet Bakanlığı Arasında Kamu Yönetimi Alanında İşbirliği Hakkında Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6432 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Karadağ Hükümeti Arasında Çalışma, Sosyal Güvenlik ve İstihdam Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6433 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kazakistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Turizm İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6434 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye-Tunus Ortaklık Konseyinin Tarım Ürünlerinde Taviz Değişimi Hakkındaki Protokol II’nin A ve B Tablolarının Değiştirilmesine İlişkin 2/2012 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6435 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti ve Bulgaristan Cumhuriyeti Arasındaki Ekonomik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6436 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Yapan Taşıtlarda Çalışan Personelin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşmasının 4 üncü, 5 inci ve 6 ncı Değişikliklerine Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair 6437 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) 1978 Protokolü ile Değişik 1973 Tarihli Denizlerin Gemiler Tarafından Kirletilmesinin Önlenmesine Ait Uluslar Arası Sözleşmeyi Değiştiren 1997 Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair 6438 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) 2001 Gemi Yakıtlarından Kaynaklanan Petrol Kirliliği Zararının Hukuki Sorumluluğu Hakkında Uluslararası Sözleşmeye Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair 6439 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ürdün Haşimi Krallığı Hükümeti - - - - Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6440 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askeri Alanda Eğitim, Teknik ve Bilimsel İş Birliği Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6441 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Türkiye Cumhuriyeti Ġle Türkmenistan Arasında Hukuki ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 6442 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Mera Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 6443 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ile Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 6444 Sayılı Kanun (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Milletlerarası Tahkim Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Özelleştirme Yüksek Kurulunun 14/3/2013 Tarihli ve 2013/54 Sayılı Kararı (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) Adalet Bakanlığından Çeşitli İlanlar (R.G. 15 Mart 2013 – 28588) KANUNLAR TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ĠLE ĠRAN ĠSLAM CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ARASINDA SPOR ALANINDA ĠKĠLĠ ĠġBĠRLĠĞĠ ĠÇĠN MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6417 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 28 Ağustos 2010 tarihinde Ġstanbul‘da imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ġran Ġslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Spor Alanında Ġkili ĠĢbirliği Ġçin Mutabakat Zaptı‖nın onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ĠLE JERSEY HÜKÜMETĠ ARASINDA VERGĠ KONULARINDA BĠLGĠ DEĞĠġĠMĠ ANLAġMASI VE ANLAġMANIN YORUMLANMASI VEYA UYGULANMASINA ĠLĠġKĠN MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6418 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 24 Kasım 2010 tarihinde Londra‘da imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Jersey Hükümeti Arasında Vergi Konularında Bilgi DeğiĢimi AnlaĢması‖ ve ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Jersey Hükümeti Arasında Vergi Konularında Bilgi DeğiĢimi AnlaĢmasının Yorumlanması veya Uygulanmasına ĠliĢkin Olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Jersey Hükümeti Yetkili Makamları Arasında Mutabakat Zaptı‖nın onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G.01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— 9 TEMMUZ 1999 TARĠHĠNDE SĠNGAPUR‟DA ĠMZALANAN TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ ĠLE SĠNGAPUR CUMHURĠYETĠ ARASINDA GELĠR ÜZERĠNDEN ALINAN VERGĠLERDE ÇĠFTE VERGĠLENDĠRMEYĠ ÖNLEME VE VERGĠ KAÇAKÇILIĞINA ENGEL OLMA ANLAġMASINI DEĞĠġTĠREN PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6419 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) ―9 Temmuz 1999 Tarihinde Singapur‘da Ġmzalanan Türkiye Cumhuriyeti ile Singapur Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma AnlaĢmasını DeğiĢtiren Protokol‖ün onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G .01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ĠLE MISIR ARAP CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ARASINDA SPOR ALANINDA MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6420 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 13 Eylül 2011 tarihinde Kahire‘de imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Spor Alanında Mutabakat Zaptı‖nın onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ASYA‟DA ĠġBĠRLĠĞĠ VE GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLER KONFERANSI YAZMANLIĞININ STATÜSÜNÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6421 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 17 Haziran 2006 tarihinde Almatı‘da imzalanan ―Asya‘da ĠĢbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Yazmanlığının Statüsü‖nün onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ASYA‟DA ĠġBĠRLĠĞĠ VE GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLER KONFERANSI YAZMANLIĞININ, PERSONELĠNĠN VE ÜYELERĠN TEMSĠLCĠLERĠNĠN AYRICALIK VE BAĞIġIKLIKLARINA ĠLĠġKĠN SÖZLEġMENĠN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6422 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) ―Asya‘da ĠĢbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Yazmanlığının, Personelinin ve Üyelerin Temsilcilerinin Ayrıcalık ve BağıĢıklıklarına ĠliĢkin SözleĢme‖nin onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ ĠLE KARADAĞ ARASINDA SOSYAL GÜVENLĠK ANLAġMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6423 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 15 Mart 2012 tarihinde Ankara‘da imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti ile Karadağ Arasında Sosyal Güvenlik AnlaĢması‖nın onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ ĠLE ĠTALYA CUMHURĠYETĠ ARASINDA SOSYAL GÜVENLĠK ANLAġMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6424 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 8 Mayıs 2012 tarihinde Roma‘da imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti ile Ġtalya Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik AnlaĢması‖nın onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ MĠLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI ĠLE OMAN SULTANLIĞI SAVUNMA BAKANLIĞI ARASINDA ASKERÎ Ġġ BĠRLĠĞĠ MUTABAKAT MUHTIRASININ SÜRESĠNĠN UZATILMASINA ĠLĠġKĠN MUTABAKAT MUHTIRASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6425 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 22 Ocak 2011 tarihinde Oman‘da imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Oman Sultanlığı Hükûmeti Arasında ―Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı ile Oman Sultanlığı Savunma Bakanlığı Arasında Askerî ĠĢ Birliği Mutabakat Muhtırası‖nın Süresinin Uzatılmasına ĠliĢkin Mutabakat Muhtırası‖nın onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ĠLE SLOVENYA CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ARASINDA BĠLGĠ VE ĠLETĠġĠM TEKNOLOJĠLERĠ ALANINDA ĠġBĠRLĠĞĠ ANLAġMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAĠR KANUN Kanun No. 6426 Kabul Tarihi: 13/2/2013 MADDE 1 – (1) 21 Kasım 2007 tarihinde Ankara‘da imzalanan ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Slovenya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Bilgi ve ĠletiĢim Teknolojileri Alanında ĠĢbirliği AnlaĢması‖nın onaylanması uygun bulunmuĢtur. MADDE 2 – (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN ĠLE KAMULAġTIRMA KANUNUNDA DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR KANUN Kanun No. 6427 Kabul Tarihi: 14/2/2013 MADDE 1 – 16/12/1960 tarihli ve 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Kuyu, galeri, tünel ve benzerlerine ölçüm sistemleri kurulmadan kullanma belgesi verilemez. Ölçüm sistemlerinin kurulmasını lüzumlu kılacak yeraltı suyunun; kullanım maksadı, miktarı, havza sınırı ve diğer hususlar Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit edilir. Bakanlar Kurulunca tespit edilen hususlara iliĢkin uygulama usul ve esasları ile ölçüm sistemine dair hususlar yönetmelikle belirlenir. Su ölçüm sisteminin kurulmasına dair süre Bakanlar Kurulu kararıyla uzatılabilir.‖ MADDE 2 – 167 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―GEÇĠCĠ MADDE 3 – Bu maddeyi değiĢtiren Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yeraltı suyu temini amacıyla kuyu, galeri, tünel ve benzerleri için kullanma belgesi almıĢ olanlardan; a) Sanayi amaçlı kullanılan kuyu, galeri, tünel ve benzerlerine ölçüm sistemi, bir yıl içinde belge sahibince kurulur. Süresi içerisinde ölçüm sistemini kurmayanların belgeleri iptal edilerek kuyuları kapatılır ve kapatma masrafları sahibinden alınır. b) Zirai, içme ve kullanma suyu amaçlı açılan ve ölçüm sistemi kurma zorunluluğu dâhilinde bulunan kuyu, galeri, tünel ve benzerlerine ölçüm sistemi, bir yıl içerisinde belge sahibince kurulur. Ölçüm sistemini kuramayanların bu süre içerisinde talep etmesi hâlinde ölçüm sistemleri, bedeli yüzde on fazlası ile ilgililerinden tahsil edilmek üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç yıl içerisinde Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından kurulur veya kurdurulur. Bu Ģartlara uymayanların belgeleri iptal edilerek kuyuları kapatılır ve kapatma masrafları sahibinden alınır.‖ MADDE 3 – 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki cümle eklenmiĢtir. ―KamulaĢtırılan taĢınmaz malda, kamulaĢtırma amacına uygun bir iĢlem veya tesisat yapılmasından sonra bu hüküm uygulanmaz.‖ MADDE 4 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 28/2/2013 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— TEBLĠĞLER Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından: TARIMSAL FAALĠYETTE BULUNANLARIN PRĠM BORÇLARININ SATTIKLARI TARIMSAL ÜRÜN BEDELLERĠNDEN KESĠNTĠ YAPILMAK SURETĠYLE TAHSĠL EDĠLMESĠNE DAĠR TEBLĠĞ Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiĢ olanların prim borçlarını, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek Ģartıyla ve prim borçlarına mahsuben kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilmesine iliĢkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin on ikinci fıkrası ile 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sosyal Sigorta ĠĢlemleri Yönetmeliğinin 108 inci maddesinin beĢinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde geçen; a) Kanun: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu, b) Kesinti: Tarımsal faaliyette bulunanların sattıkları ürün bedelleri üzerinden yapılan kesinti iĢlemini, c) Kesinti Bildirim Listesi: Örneği ek-1‘de yer alan ―Kesinti Bildirim Listesi‖ni, ç) Kesinti Muafiyet Belgesi: Örneği ek-2‘de yer alan ―Kesinti Muafiyet Belgesi‖ni, d) Prim borcu: Tarımsal faaliyette bulunanların ödemekle yükümlü oldukları ve süresi içinde ödenmeyen primlerinin ödeme tarihindeki toplam tutarını, e) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumunu, f) Kurum hesabı: Sosyal Güvenlik Kurumunun anlaĢması olan banka Ģubelerindeki ilgili hesaplarını, g) Sigortalı hesabı: Tarımsal faaliyette bulunanlarla ilgili ödeme bilgilerinin kaydedildiği veri kütüğünü, ğ) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle baĢkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiĢtirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiĢtiricileri tarafından; muhafazasını, taĢınmasını veya pazarlanmasını, h) Tarımsal faaliyette bulunanlar: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı sayılanları, ı) Ürün bedeli: Kesinti iĢlemine konu olan tarımsal ürünün brüt satıĢ tutarını, ifade eder. Kesinti yapacak olanlar MADDE 4 – (1) Tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden kesinti yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kiĢiler aĢağıda gösterilmiĢtir. a) Kamu kurum ve kuruluĢları ile kamuya ait ticari iĢletmeler, b) Kamu iktisadi teĢebbüsleri, c) Sair kurumlar (kooperatif, birlik ve diğer kurumlar), ç) Ticaret Ģirketleri, d) ĠĢ ortaklıkları, e) Dernekler, f) Vakıflar, g) Dernek ve vakıfların iktisadi iĢletmeleri, ğ) Zirai kazançlarını, bilanço veya zirai iĢletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler, h) Gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı. Kesinti oranı MADDE 5 – (1) Kesinti yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kiĢiler, tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden prim borçlarına mahsuben ve borç tutarını geçmemek Ģartıyla %2 oranında kesinti yapmak zorundadırlar. (2) Kesinti yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kiĢiler tarafından, tarımsal faaliyette bulunanlara ürün bedeline mahsuben veya hesaben yapılan ödeme ile avans verilmesi halinde, bu ödemelerden herhangi bir kesinti yapılmaz. Verilen avansın veya hesabın kapatılması sırasında ürün bedelinin tamamı üzerinden borç tutarını geçmemek Ģartıyla %2 oranında kesinti yapılır. Kesinti iĢlemlerinde kullanılacak belgeler ve bu belgelerde yer alacak bilgiler MADDE 6 – (1) Ürün alımı sırasında kesinti yapmak zorunda olan gerçek ve tüzel kiĢiler, söz konusu satın alma iĢlemleri nedeniyle düzenlemek zorunda oldukları belgelere; tarımsal faaliyette bulunanların adı ve soyadını, ürün bedelini, kesinti tutarını, kesinti tarihini ve T.C. kimlik numarasını kaydetmek zorundadırlar. (2) Tarımsal faaliyette bulunanlar tarafından Kesinti Muafiyet Belgesi gösterilmesi durumunda, söz konusu satın alma iĢlemleri nedeniyle üreticilere verilen belgelere birinci fıkrada belirtilen bilgilerin yanında kesinti muafiyet belge numarası da ayrıca kaydedilir. (3) Tarımsal faaliyette bulunanların prim borçlarının, sattıkları ürün bedellerinden kesinti suretiyle ödendiğini ispatlayabilmeleri ve yersiz tahsil edilen kesinti tutarlarını iade olarak alabilmeleri için, birinci fıkrada belirtilen bilgilerin alıcılarca düzenlenen belgelerde eksiksiz olarak yer almasını talep etmeleri ve kendilerine verilen belgeleri muhafaza etmeleri gerekmektedir. Kesinti Bildirim Listelerinin Kuruma verilmesi MADDE 7 – (1) Belge veya bilgileri elektronik ortamda göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kiĢilerin, bir ay içinde yaptıkları kesintilere iliĢkin kesinti bildirim listelerini Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle ve Kurumca belirlenen Ģekilde takip eden ayın son iĢ gününe kadar Kuruma göndermeleri gerekmektedir. (2) Belge veya bilgileri elektronik ortamda göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kiĢilerin, bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen nedenlerle belge veya bilgileri, öngörülen sürede Kuruma gönderememesi ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beĢinci iĢgününün sonuna kadar gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma öderse bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiĢ kabul edilir. (3) Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü yetkililerince imzalanacak bir tutanak ile tevsik edilmesi kaydıyla; a) Kurum bilgisayar sisteminde kesinti uygulama programının çalıĢmasını engelleyecek Ģekilde; 1) Donanım ve yazılımdan kaynaklanan arızalar, 2) Elektrik ve iletiĢim alt yapısında meydana gelen arızalar, 3) Yangın, yıldırım, infilak ve benzeri olaylar sonucu meydana gelen ve iĢlem yapmayı engelleyici durumlar, 4) Sel veya su baskını, fırtına, yer kayması, deprem gibi tabi afetler ile grev, lokavt, sabotaj, terör saldırıları, b) Kurumun hizmet satın aldığı internet servis sağlayıcılarında meydana gelen arızalar, c) (a) ve (b) bentleri dıĢında Kurumca belirlenecek benzeri durumlar, bu Tebliğde belirtilen bildirim ve ödemelerin öngörülen süre içerisinde Kurumca alınmasını engelleyici sebep olarak kabul edilir. (4) Tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden kesinti yapmakla yükümlü tutulan gerçek ve tüzel kiĢilerin, muhtasar beyanname yönünden bağlı oldukları vergi dairelerinin değiĢmesi halinde, kesinti bildirimlerini bu değiĢikliğin gerçekleĢtiği tarihten itibaren yeni vergi dairelerinin bulunduğu yerlerdeki sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine vermeleri ve durumu kayıtlı oldukları eski sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine bildirmeleri gerekmektedir. Yine vergi sicil numaralarının değiĢmesi halinde de, bu değiĢikliği bağlı bulundukları sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine bildirmeleri gerekmektedir. (5) Kesinti Bildirim Listelerinin kesinti tarihini takip eden aybaĢından itibaren bir yıllık süreden sonra Kuruma intikal ettirilmesi halinde, 13 üncü maddede belirtilen Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiĢ memurları tarafından yapılacak denetim ve kontrol sonucunda uygunluğu tespit edilen Kesinti Bildirim Listeleri iĢleme alınır. Kesinti tutarlarının Kurum hesabına yatırılması MADDE 8 – (1) Kesinti yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kiĢiler ay içinde yaptıkları kesinti tutarlarını, kesintinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Kurum hesaplarına intikal ettirirler. (2) Kesinti tutarlarının bankaya yatırıldığına iliĢkin dekontlara kesinti yapanın T.C. kimlik No./vergi kimlik No., adı-soyadı/unvanı, Kesinti Bildirim Listesi sıra No., kesintinin dönemi (ay/yıl) ve toplam kesinti tutarının kaydedilmesi zorunludur. Kesinti suretiyle alınan primlerin sigortalıların prim borçlarına mahsubu ve yersiz alınan tutarların iadesi MADDE 9 – (1) Tarımsal faaliyette bulunanların sattıkları ürün bedellerinden yapılan kesintiler, Kesinti Bildirim Listesinin Kuruma verilmiĢ olması koĢuluyla kesinti tarihi itibariyle sigortalı hesaplarına aktarılır ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 47 nci maddesine göre sigortalının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki prim borçlarına mahsup edilir. (2) Birinci fıkraya göre yapılan mahsup iĢleminden sonra kalan tutarlar, sigortalının iade talebinde bulunmaması halinde Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında tahakkuk edecek prim borçlarına mahsup edilir. (3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olmayanlardan kesinti suretiyle tahsil edilmiĢ tutarlar Kurum hesaplarına aktarılmıĢ olması Ģartıyla ve kesinti yapıldığı tarihten itibaren on yıl geçmemiĢ ise sigortalılara veya hak sahiplerine kanuni faizi ile birlikte geri verilir. Kanuni faiz, kesinti tutarının Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaĢından, iadenin yapıldığı ayın baĢına kadar geçen süre için hesaplanır. Ancak 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 81 inci maddesi hükmü saklıdır. (4) Yersiz olarak alındığı anlaĢılan kesinti tutarları ilgilinin dilekçe ile sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezlerine baĢvurması halinde iade edilir. Ancak iade edilecek tutarda ihtilaf olması halinde iade talebinde bulunandan kesintiye esas tutara iliĢkin belgeler de istenir. Kurum hesaplarına intikalinden itibaren on yıl içinde iadesi talep edilmeyen kesintiler Kuruma irat kaydedilir. Kesinti Muafiyet Belgesinin verilmesi MADDE 10 – (1) Tarımsal faaliyette bulunanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamı dıĢında kalanlara Kesinti Muafiyet Belgesi verilmeye devam edilir. (2) Tarımsal faaliyette bulunanlardan; a) Kanuna göre gelir ve aylık alanlara (sürekli iĢ göremezlik geliri, ölüm geliri/aylığı alanlar hariç), b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer bentlerine göre sigortalı olanlara, c) Kanunun geçici 16 ncı maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla, Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendine göre tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalıĢanlardan; yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete iliĢkin masraflar düĢüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalaması, Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olanlara, ç) Tarımsal faaliyette bulundukları halde 65 yaĢını dolduranlardan sigortalı olmak istemedikleri doğrultusunda talepte bulunanlara, d) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine göre kurulan sandıklardan aylık alanlara, bu durumları devam ettiği sürece geçerli olacak Kesinti Muafiyet Belgesi verilir. (3) Tarımsal faaliyette bulunanlardan, prim borçlarını taksitler halinde ödeme taahhüdünde bulunanlara, taleplerine istinaden taksitlerini düzenli ödeme Ģartıyla, sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerince bir yıl süre ile geçerli Kesinti Muafiyet Belgesi verilir. (4) Tarımsal faaliyette bulunanlardan, örneği ek-2‘de yer alan Kesinti Muafiyet Belgesini kimlik belgeleri ile birlikte alıcılara ibraz etmeleri halinde kesinti yapılmaz. (5) Kesinti Muafiyet Belgesi, muafiyete esas Ģartların ortadan kalkması halinde geçersiz sayılır ve belge sahibi tarafından belgenin verildiği sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine iade edilir. 1/10/2008 tarihinden önce yapılan prim kesintisi nedeniyle tescil iĢlemleri MADDE 11 – (1) Mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 2 nci maddesine göre sigortalı sayıldıkları halde, bu Kanunun 7 nci maddesinde öngörülen üç aylık süre içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil iĢlemleri, yine aynı Kanunun 9 uncu maddesine göre Kurumca re‘sen yapılmakta ve sigortalıların hak ve yükümlülükleri de kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaĢından itibaren baĢlamaktadır. (2) Ancak, mülga 2926 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre sigortalı sayıldıkları halde Kuruma kayıt ve tescilleri yapılmamıĢ ve sattıkları ürün bedellerinden 1/4/1994 tarihinden itibaren kesinti yapılan tarımsal faaliyette bulunanların, kesintinin yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle Kuruma yazılı talepte bulunmaları halinde, kesinti tutarının Kurum hesaplarına intikal etmesi Ģartıyla, kesinti yapılan tarihi takip eden aybaĢından itibaren 4 Seri Nolu 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanunu Uygulama Tebliği uyarınca sigortalılıkları baĢlatılır. Sigortalılıkları bu Ģekilde baĢlatılan tarımsal faaliyette bulunanların tarımsal faaliyetlerini devam ettirmeleri koĢuluyla, sigortalılıkları devam ettirilir. Tarımsal faaliyetin tespitinde ziraat odası kayıtları esas alınır. Ziraat odası kaydı olmaması halinde, kesintiye esas ürüne iliĢkin kamu kurum ve kuruluĢlarının, meslek kuruluĢlarının, kooperatif veya birliklerin kayıtları esas alınır. (3) Sigortalının Kurumca re‘sen tescili yapılmıĢ ise sigortalılık kesintinin yapıldığı tarihi takip eden aybaĢından itibaren baĢlatılır. (4) Sigortalının bu yönde bir talebinin olmaması halinde, sigortalılık Kurumca re‘sen tescil iĢleminin yapıldığı ayı takip eden aybaĢından itibaren baĢlatılır. Hukuki ve cezai sorumluluk MADDE 12 – (1) 4 üncü maddede belirtilen gerçek ve tüzel kiĢilerin, tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedellerinden prim borçlarına mahsuben kesinti yapmamaları veya yaptıkları kesinti tutarlarını 7 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen engelleyici bir sebep olmaksızın bu Tebliğde belirtilen süre içerisinde ve tam olarak Kurum hesaplarına intikal ettirmemeleri halinde, gerçek kiĢilerin kendileri, kamu kurum ve kuruluĢlarının tahakkuk ve tediye ile ilgili görevlileri, tüzel kiĢiliğe haiz diğer iĢverenlerin Ģirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst derecedeki yönetici ve yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karĢı iĢverenleriyle birlikte müĢtereken ve müteselsilen sorumludurlar. (2) Yaptıkları kesinti tutarlarını süresi içinde ve tam olarak Kurum hesaplarına intikal ettirmeyenlerden yasal süresi dıĢında rızaen ödeme talebinde bulunmaları halinde söz konusu kesinti tutarları 1/10/2008 tarihinden önceki süreler için kanuni faiz uygulanmak suretiyle, bu tarihten sonraki süreler için Kanunun 89 uncu maddesine istinaden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte hesaplanarak sorumlulardan tahsil edilir. (3) Kesinti tutarlarını rızaen ödeme talebinde bulunmayanlar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri hükümleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluĢları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. Bu Tebliğin yürürlük tarihinden önce 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı Ġcra ve Ġflas Kanununa göre baĢlatılmıĢ olan icra takipleri anılan Kanun hükümlerine göre takip edilerek sonuçlandırılır. (4) Kesinti yapmak zorunda olduğu halde kesinti yapmayan veya yaptıkları kesinti tutarlarını süresi içerisinde ve tam olarak Kurum hesaplarına intikal ettirmeyen ya da 7 nci maddede belirtilen Kesinti Bildirim Listesini süresi içerisinde göndermeyen gerçek ve tüzel kiĢiler hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi uyarınca iĢlem yapılır. (5) Kanun kapsamına girmeyen ve sattıkları ürün bedellerinden kesinti yapılmaması için alıcılara belge ibraz eden tarımsal faaliyette bulunanlar ile Kanun kapsamına girmekle beraber, prim borçlarını ödemiĢ olan veya taksitler halinde ödeme taahhüdünde bulunmak suretiyle sattıkları ürün bedellerinden kesinti yapılmaması uygulamasından faydalanan tarımsal faaliyette bulunanların, Kanun kapsamına giren diğer tarımsal faaliyette bulunanlara ait ürünleri kendi adlarına sattıklarının tespit edilmesi halinde, haklarında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine göre iĢlem yapılır. (6) Kurumun kesinti alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuĢmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iĢ mahkemesi yetkilidir. Yetkili iĢ mahkemesine baĢvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz. Kurum denetleme ve kontrol yetkisi MADDE 13 – (1) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiĢ memurları, Kanunun 59 uncu maddesi uyarınca, tarımsal faaliyette bulunanlardan satın aldıkları ürün bedellerinden kesinti yapmak zorunda olan gerçek ve tüzel kiĢilerin kesinti yapıp yapmadıklarını, kesinti tutarlarını tam olarak ve süresi içinde Kurum hesaplarına intikal ettirip ettirmediklerini tespit amacıyla, anılan gerçek ve tüzel kiĢilerin ilgili defter, evrak ve muhasebe kayıtlarını teftiĢ, kontrol ve denetleme yetkisine haizdirler. Yürürlükten kaldırılan tebliğ MADDE 14 – (1) 26/3/1994 tarihli ve 21886 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına ÇalıĢanlar Sosyal Sigortalar Kanunu 4 Seri Nolu Uygulama Tebliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. Kesinti oranı ile ilgili geçiĢ hükmü GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) 5 inci maddede belirtilen kesinti oranı 1/1/2014 tarihine kadar %1 olarak uygulanır. Kesinti Bildirim Listesi ile ilgili geçiĢ hükmü GEÇĠCĠ MADDE 2 – (1) Gerçek ve tüzel kiĢiler belge veya bilgileri elektronik ortamda göndermekle zorunlu tutuluncaya kadar, bir ay içinde yapacakları kesintiler için örneği ek-1‘de yer alan Kesinti Bildirim Listesini düzenler ve Kurum hesaplarına yaptıkları ödemelere iliĢkin belgelerin birer fotokopisini veya suretini söz konusu Kesinti Bildirim Listesine ekleyerek takip eden ayın son iĢ günü mesai bitimine kadar zirai gelir vergisi kesintisi ile ilgili muhtasar beyannamelerini vermekle yükümlü oldukları vergi dairelerinin bulunduğu illerdeki sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine verirler. Kesinti bildirim listelerinin aynı süre içinde anılan sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi Ģeklinde gönderilmesi de mümkün bulunmaktadır. Kesinti Bildirim Listesinin taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi Ģeklinde gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih Kuruma verildiği tarih olarak kabul edilecektir. Adi posta yolunun tercih edilmiĢ olması halinde ise Kurum evrak kayıtlarına giriĢ tarihi Kuruma verildiği tarih olarak kabul edilir. Yürürlük MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ hükümleri yayımı tarihini takip eden aybaĢından itibaren yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür. Ek-1 T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI SİGORTA PRİMLERİ GENEL MÜDÜRÜLÜĞÜ KESĠNTĠ BĠLDĠRĠM LĠSTESĠ KESĠNTĠ SORUMLUSUNUN ADI - SOYADI /UNVANI T.C. KİMLİK NO. VERGİ KİMLİK NO. SİCİL NO. VERGİ DAİRESİ ADRESİ TELEFON NUMARASI BİLDİRİMİN AİT OLDUĞU YIL / AY KESİNTİ BİLDİRİM LİSTESİ SIRA NO. KESĠNTĠ YAPILANLARA ĠLĠġKĠN BĠLG SIRA NO. T.C. KĠMLĠK NO. ADI SOYADI BAĞ-KUR NO. KESĠNTĠ TARĠHĠ Ek-2 ………….SOSYAL GÜVENLĠK ĠL MÜD ……….SOSYAL GÜVENLĠK MER KESĠNTĠ MUAFĠYET BELG Bağ-Kur Numarası T.C. Kimlik No. BELG Adı ve Soyadı Tarih Baba Adı Sayıs Ana Adı Muaf Doğum Yeri Doğum Tarihi Telefon No. Adres AÇIKLAMALAR Bu belge ………………...tarihinden ……………………..tarihine kad sahibinin sattığı tarımsal ürün bedelleri üzerinden kesinti yapılmaz. DÜZENLEYENĠN ONA Adı Soyadı : Adı S Unvanı Unvan : NOT: Bu belgenin bir örneği, belge sahibinden alınarak tarımsal ürün satın alan Bulunanların Prim Borçlarının Sattıkları Tarımsal Ürün Bedellerinden Kesinti Ya Tebliğdeki açıklamalar çerçevesinde muafiyet belgesi sıra numarası, satın alma yazılır. Ġleriki bir tarihte muafiyet kapsamından çıkan ve kesinti yapılması gerek müdürlüklerimize/sosyal güvenlik merkezimize iade etmek zorundadır. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 27/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-12 KONU : Maliye Hazinesine ait iken özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin özelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nca; 1. Maliye Hazinesine ait iken, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu (ÖYK)‘nun 01.06.2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin ―SatıĢ‖ yöntemiyle ve ―Pazarlık Usulü‖ uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonunca; a. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Kars ili, Merkez ilçesi, Karacaören Mahallesi, 1142 ada, 1 no.lu parseldeki 9.480 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 483.982.(Dörtyüzseksen üçbindokuzyüzsekseniki) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, b. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Kars ili, Merkez ilçesi, Karacaören Mahallesi, 1153 ada, 1 no.lu parseldeki 9.097 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 463.948.(DörtyüzaltmıĢ üçbindokuzyüzkırksekiz) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 450.000.-(Dörtyüzellibin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren SavaĢ TEPEBAġ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, SavaĢ TEPEBAġ‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, c. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Kars ili, Merkez ilçesi, Karacaören Mahallesi, 1165 ada, 1 no.lu parseldeki 9.947 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 507.298.(BeĢyüzyedibinikiyüzdoksansekiz) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, dair verilen kararların onaylanmasına, 2. ĠĢ bu Karar gereklerinin ve satıĢa konu gayrimenkullerin devir iĢlemlerinin Ġhale ġartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine, ÖYK‘nın 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı Kararına istinaden karar verilmiĢtir. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 27/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-13 KONU : Muhtelif gayrimenkullerin özelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nca; 1. Maliye Hazinesine ait iken, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu (ÖYK)‘nun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan, Bursa ili, Ġnegöl ilçesi, Yenice köyü, Köyiçi mevkiinde bulunan 325 ada, 1 no.lu parseldeki 106.637,95 m² yüzölçümlü gayrimenkulün Ġdaremizce hazırlanan ve ÖYK‘nın 06.02.2012 tarih, 2012/19 sayılı Kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğine göre yapılan Parselasyon Planı sonucunda oluĢan parsellerden; − 587 ada, 3 no.lu parseldeki 11.086,76 m² yüzölçümlü ve − 587 ada, 4 no.lu parseldeki 11.053,20 m² yüzölçümlü gayrimenkullerin ―SatıĢ‖ yöntemiyle ve ―Pazarlık Usulü‖ uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonunca; a. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Bursa ili, Ġnegöl ilçesi, Yenice köyü, Köyiçi mevkii, 587 ada, 3 no.lu parseldeki 11.086,76 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 723.000.- (Yediyüzyirmiüçbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ali YOLDAġ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ali YOLDAġ‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 722.000.- (Yediyüzyirmiikibin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Hasan EKEN‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hasan EKEN‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, b. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Bursa ili, Ġnegöl ilçesi, Yenice köyü, Köyiçi mevkii, 587 ada, 4 no.lu parseldeki 11.053,20 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 719.000.- (Yediyüzondokuzbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ali YOLDAġ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ali YOLDAġ‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline dair verilen kararların onaylanmasına, 2. ĠĢ bu Karar gereklerinin ve satıĢa konu gayrimenkullerin devir iĢlemlerinin Ġhale ġartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine ÖYK‘nın 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı Kararına istinaden karar verilmiĢtir. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 27/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-14 KONU : Muhtelif gayrimenkullerin özelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nca; 1. Maliye Hazinesine ait iken, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu (ÖYK)‘nun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan, Bursa ili, Ġnegöl ilçesi, Yenice köyü, Köyiçi mevkiinde bulunan 325 ada, 1 no.lu parseldeki 106.637,95 m² yüzölçümlü gayrimenkulün Ġdaremizce hazırlanan ve ÖYK‘nın 6/2/2012 tarih, 2012/19 sayılı Kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğine göre yapılan Parselasyon Planı sonucunda oluĢan parsellerden; − 587 ada, 2 no.lu parseldeki 10.026,89 m² yüzölçümlü ve − 587 ada, 5 no.lu parseldeki 10.023,09 m² yüzölçümlü gayrimenkullerin ―SatıĢ‖ yöntemiyle ve ―Pazarlık Usulü‖ uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonunca; a. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Bursa ili, Ġnegöl ilçesi, Yenice köyü, Köyiçi mevkii, 587 ada, 2 no.lu parseldeki 10.026,89 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 653.000.- (Altıyüzelliüçbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ali YOLDAġ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ali YOLDAġ‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, b. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Bursa ili, Ġnegöl ilçesi, Yenice köyü, Köyiçi mevkii, 587 ada, 5 no.lu parseldeki 10.023,09 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 653.000.- (Altıyüzelliüçbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ali YOLDAġ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ali YOLDAġ‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline dair verilen kararların onaylanmasına, 2. ĠĢ bu Karar gereklerinin ve satıĢa konu gayrimenkullerin devir iĢlemlerinin Ġhale ġartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine ÖYK‘nın 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı Kararına istinaden karar verilmiĢtir. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 27/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-15 KONU : Maliye Hazinesine ait iken özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin özelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nca; 1. Maliye Hazinesine ait iken, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu (ÖYK)‘nun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin ―SatıĢ‖ yöntemiyle ve ―Pazarlık Usulü‖ uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonunca; a. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Kırıkkale ili, YahĢihan ilçesi, Merkez mahallesi, 658 ada, 6 no‘lu parseldeki 2.474,00 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 1.380.000.- (Birmilyon üçyüzseksenbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Acar KardeĢler Ortak GiriĢim Grubu‘na Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Acar KardeĢler Ortak GiriĢim Grubu‘nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.375.000.- (BirmilyonüçyüzyetmiĢbeĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren PaĢa DEMĠRHAN‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, PaĢa DEMĠRHAN‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, b. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Ordu ili, Ünye ilçesi, Ortayılmazlar mahallesi, 263 ada, 3 no.lu parseldeki 368 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 177.000.(YüzyetmiĢyedibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Yurthan GÖNÜL‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Yurthan GÖNÜL‘ün sözleĢmeyi imzalamaması veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, dair verilen kararların onaylanmasına, 2. ĠĢ bu Karar gereklerinin ve satıĢa konu gayrimenkullerin devir iĢlemlerinin Ġhale ġartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine, ÖYK‘nın 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı Kararına istinaden karar verilmiĢtir. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 27/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-16 KONU : Maliye Hazinesine ait iken özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin özelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nca; 1. Maliye Hazinesine ait iken, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu (ÖYK)‘nun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin ―SatıĢ‖ yöntemiyle ve ―Pazarlık Usulü‖ uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonlarınca; a. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, Hatip Mahallesi, 2693 ada, 4 no.lu parseldeki 6.000,00 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 1.055.000.(BirmilyonellibeĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Rasim KÜÇÜKKURT‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Rasim KÜÇÜKKURT‘un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.035.000.- (BirmilyonotuzbeĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Haliç Oto Ticaret ve Sanayi Anonim ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Haliç Oto Ticaret ve Sanayi Anonim ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.000.000.- (Birmilyon) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Evren Besicilik Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Evren Besicilik Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 955.000.(DokuzyüzellibeĢbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Tolga Tuz Un Nakliye Makina Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Tolga Tuz Un Nakliye Makina Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, b. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Kars ili, Merkez ilçesi, Karacaören Mahallesi, 1141 ada, 1 no.lu parseldeki 13.284 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 670.000.(AltıyüzyetmiĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ağmar ĠnĢaat Gıda Sanayi Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ağmar ĠnĢaat Gıda Sanayi Ġthalat Ġhracat Sanayi Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 668.485.- (AltıyüzaltmıĢsekizbindörtyüzseksenbeĢ) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Öz Serhatlı Yemek Toplu Temizlik Gıda Pazarlama Hayvancılık Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline dair verilen kararların onaylanmasına, 2. ĠĢ bu Karar gereklerinin ve satıĢa konu gayrimenkullerin devir iĢlemlerinin Ġhale ġartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine, ÖYK‘nın 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı Kararına istinaden karar verilmiĢtir. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 27/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-17 KONU : Muhtelif gayrimenkullerin özelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nca; 1. Maliye Hazinesine ait iken, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu (ÖYK)‘nun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin ―SatıĢ‖ yöntemiyle ve ―Pazarlık Usulü‖ uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonunca; a. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, Hatip Mahallesi, 2066 ada, 1 no.lu parseldeki 10.316,00 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 830.000.(Sekizyüzotuzbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Haliç Oto Ticaret ve Sanayi Anonim ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Haliç Oto Ticaret ve Sanayi Anonim ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine, b. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, Hatip Mahallesi, 2683 ada, 2 No.lu parseldeki 4.611,59 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 620.000.- (Altıyüzyirmibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Haliç Oto Ticaret ve Sanayi Anonim ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Haliç Oto Ticaret ve Sanayi Anonim ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 615.000.- (AltıyüzonbeĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Rasim KÜÇÜKKURT‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Rasim KÜÇÜKKURT‘un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 580.000.- (BeĢyüzseksenbin) Türk Lirası bedelle Evren Besicilik Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Evren Besicilik Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline dair verilen kararların onaylanmasına, 2. ĠĢ bu Karar gereklerinin ve satıĢa konu gayrimenkullerin devir iĢlemlerinin Ġhale ġartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine ÖYK‘nın 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı Kararına istinaden karar verilmiĢtir. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: KARAR TARĠH : 27/2/2013 KARAR NO : 2013/ÖĠB-K-18 KONU : Muhtelif gayrimenkullerin özelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nca; 1. Maliye Hazinesine ait iken, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu (ÖYK)‘nun 1/6/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan muhtelif gayrimenkullerin ―SatıĢ‖ yöntemiyle ve ―Pazarlık Usulü‖ uygulanmak suretiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar dikkate alınarak yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonlarınca; a. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Çanakkale ili, Ayvacık ilçesi, Hamdibey Mahallesi, 431 ada 1 no.lu parseldeki 3.955,39 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 220.000.- (Ġkiyüzyirmibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ahmet TUZLU‘ya Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ahmet TUZLU‘nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, b. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Edirne ili, Enez ilçesi, Gaziömerbey Mahallesi, 293 ada 1 no.lu parseldeki 2.916,59 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 590.000.- (BeĢyüzdoksanbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren S.O.S Grup Temizlik Komisyonculuk ve Bilgisayar Hizmetleri Turizm Gıda Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, S.O.S Grup Temizlik Komisyonculuk ve Bilgisayar Hizmetleri Turizm Gıda Tekstil Pazarlama Ticaret ve Sanayi Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 585.000.- (BeĢyüzseksenbeĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Güner Fenni Yem ve Gıda Sanayi Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Güner Fenni Yem ve Gıda Sanayi Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 506.000.(BeĢyüzaltıbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Evren Besicilik Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Evren Besicilik Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 495.000.- (DörtyüzdoksanbeĢbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Dursun Ali KARALI‘ya Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Dursun Ali KARALI‘nın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, c. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Niğde ili, Çiftlik ilçesi, ÇarĢı Mahallesi, 140 ada, 9 no.lu parseldeki 8.452,47 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 80.000.- (Seksenbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Hasan Hüseyin MADEN‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hasan Hüseyin MADEN‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 75.000.- (YetmiĢbeĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Cumali MADEN‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Cumali MADEN‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine, d. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Yalova ili, Altınova ilçesi, TavĢanlı beldesi, AcıçeĢme mevkii, 284 ada, 5 no.lu parseldeki 1.426,05 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 205.000.- (ĠkiyüzbeĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Soner KILIÇ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Soner KILIÇ‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine, e. Maliye Hazinesi adına kayıtlı; Yalova ili, Çınarcık ilçesi, Koru Mahallesi, Selviçiftlik mevkii, 1769 no.lu parseldeki 1.315,54 m² yüzölçümlü gayrimenkulün 352.000.- (Üçyüzelliikibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Yurthan GÖNÜL‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Yurthan GÖNÜL‘ün sözleĢmeyi imzalamaması veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline dair verilen kararların onaylanmasına, 2. ĠĢ bu Karar gereklerinin ve satıĢa konu gayrimenkullerin devir iĢlemlerinin Ġhale ġartnamesindeki hükümler doğrultusunda yerine getirilmesine ÖYK‘nın 13/1/1998 tarih, 98/03 sayılı Kararına istinaden karar verilmiĢtir. [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— Adalet Bakanlığından: DÜZELTME ĠLANI Resmi Gazete‘nin 26 ġubat 2013 tarihli ve 28571 sayılı nüshasında yapılan birinci sınıf noterliklere ait ilan listesinin ikinci sırasında olan Alanya Ġkinci Noterliğinin 2012 yılı gayrisafi geliri 482.768,07.-TL. olması gerekirken sehven 486.093,62.-TL. olarak yayımlanmıĢtır. Ġlan metninin ikinci sırasında olan Alanya Ġkinci Noterliğinin 2012 yılı gayrisafi geliri 482.768,07.-TL. olduğu Tashihen ilan olunur.. 1732/1-1 [R.G. 01 Mart 2013 – 28574 ] —— • —— YÖNETMELĠK Vakıflar Genel Müdürlüğünden: VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜZELER YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 6/2/2007 tarihli ve 26426 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Vakıflar Genel Müdürlüğü Müzeler Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Bu Yönetmelik, 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 26 ncı maddesi ile 20/2/2008 tarihli ve 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 36 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bentler eklenmiĢtir. ―e) Müdür: Müzeden sorumlu ġube Müdürünü, f) Müze araĢtırmacısı: Üniversitelerin Sanat Tarihi bölümlerinden mezun olan ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün müzelerinde ve taĢınır ve taĢınmaz kültür varlığı ile ilgili birimlerinde fiilen görev yapan kiĢileri,‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bent eklenmiĢtir. ―e) Genel Müdürlüğün sorumluluğunda bulunan bina ya da arazilerde yapılan kazı ve araĢtırmalarda çıkan, vakıf eseri yapıların mimari bütünlüğünü tamamlayan taĢınmaz kültür varlığı veya bunlara ait parçalar ile 10/8/1984 tarihli ve 18485 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla Ġlgili Olarak Yapılacak AraĢtırma, Sondaj ve Kazılar Hakkında Yönetmelik kapsamına girmeyen vakıf eseri niteliğindeki taĢınır kültür varlıkları.‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin sonuna ―yılda en az bir kez sayımlarını yapmak,‖ ibaresi eklenmiĢtir. MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 11 – (1) 7 nci madde kapsamına giren vakıf kültür varlıkları, bulundukları veya ihbar edildikleri yerlerde, ilgili müze uzman personeli tarafından inceleme yapılana kadar bölge müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak belge ile emanete alınır. Emanete alınan vakıf kültür varlıkları Genel Müdürlüğe bağlı müzeye en kısa zamanda bildirilir. (2) 7 nci madde kapsamına giren vakıf kültür varlıkları dava konusu olur ise dava süresince Genel Müdürlüğe bağlı müzelerde emanete alınır.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine aĢağıdaki cümle eklenmiĢtir. ―Vakıf kültür varlıklarının müzayede yoluyla satıĢlarında öncelikle alım hakkı Genel Müdürlüğe aittir.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 16 – (1) Gerektiğinde yurt dıĢına gönderilen eser ile birlikte bir müze yetkilisi de sergi komiseri olarak görevlendirilebilir.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(3) Tarihi ve teĢhir niteliği bulunmayan eserlerle, herhangi bir nedenle kırılmıĢ, harap olmuĢ ya da çalınmıĢ eserler veya ait olduğu yapıya iadesi istenen eserler; müzede bulunan uzmanların görüĢü de alınarak Genel Müdürlüğün teklifi üzerine gerektiğinde envanterden düĢüm veya Ģerh iĢlemi için 2863 sayılı Kanun gereğince Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirilir ve alınan onay doğrultusunda iĢlem yapılır.‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 22 – (1) Müzede aĢağıda sayılan defterler bulundurulur: a) Dayanıklı taĢınırlar defteri, b) Eser envanter defteri, c) Etütlük eser defteri, ç) Kitap kayıt defteri, d) Gelen evrak kayıt defteri, e) Giden evrak kayıt defteri, f) Evrak zimmet defteri, g) Depo giriĢ çıkıĢ kontrol defteri, ğ) Nöbet devir teslim defteri, h) Gece ve gündüz güvenlik nöbet defteri, ı) Anahtar teslim defteri, i) TeĢhir salonu kontrol defteri, j) Güvenlik kontrol defteri, k) Personel devam defteri.‖ MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 24 üncü maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 24 – (1) Müze personeli; Müdür, müze araĢtırmacısı, teberrükât saymanı, memur, bilgisayar iĢletmeni, veri hazırlama ve kontrol iĢletmeni, hizmetli, güvenlik görevlisi, bahçıvan, Ģoför ve Genel Müdürlükçe ihtiyaç duyulan diğer personelden oluĢur. Müdür ilgili Bölge Müdürüne karĢı sorumludur.‖ MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(2) Müdür, görevi baĢında bulunmadığı zaman görevlerini Müzenin bağlı olduğu Bölge Müdürü tarafından görevlendirilen kiĢi yürütür.‖ MADDE 12 – Aynı Yönetmeğin 13, 25, 30 ve 33 üncü maddelerinde geçen ―müze müdürü‖ ibareleri ―müdür‖ olarak; 23, 25 ve 27 nci maddelerinde geçen ―müze müdürünün‖ ibareleri ―müdürün‖ olarak ve 25 inci maddenin baĢlığı ―Müdür‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 13 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 14 – Bu Yönetmelik hükümlerini Vakıflar Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakan yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 6/2/2007 26426 [R.G. 02 Mart 2013 – 28575 ] —— • —— TEBLĠĞ Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanlığından: ĠSTĠRAHATLĠ OLAN SĠGORTALILARIN ĠġYERĠNDE ÇALIġMADIKLARINA DAĠR BĠLDĠRĠMĠN ĠġVERENLERCE SOSYAL GÜVENLĠK KURUMUNA GÖNDERĠLMESĠNE ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLĠĞDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ MADDE 1 – 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Ġstirahatli Olan Sigortalıların ĠĢyerinde ÇalıĢmadıklarına Dair Bildirimin ĠĢverenlerce Sosyal Güvenlik Kurumuna Gönderilmesine ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 5 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 5 – (1) Bildirimin, http://www.sgk.gov.tr internet adresinde ―ĠġVEREN‖ menüsü, ―ÇalıĢılmadığına Dair Bildirim GiriĢi‖, ―Kullanıcı ġifre Ekranı‖, ―ÇalıĢılmadığına Dair Bildirim ĠĢlemleri‖, ―GiriĢ‖ bölümünde yer alan bilgiler kaydedilmek suretiyle iĢverenler tarafından sigortalıların hak ettikleri istirahat süresinin bitim tarihinin içinde bulunduğu aya ait aylık prim hizmet belgesinin verileceği son gün mesai bitimine kadar elektronik ortamda Kuruma gönderilmesi zorunludur. (2) Aylık prim hizmet belgesinde eksik gün nedeni olarak geçen 01 kodu ile (istirahat) bildirilen sigortalılar için bu bildirim çalıĢılmadığına dair bildirim yerine geçer.‖ MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu BaĢkanı yürütür [R.G. 02 Mart 2013 – 28575 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)‘tan: GÜVENCE HESABI YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 26/7/2007 tarihli ve 26594 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14 üncü maddesi ile oluĢturulan Güvence Hesabının kuruluĢuna, iĢleyiĢine, tanıtımına, idari masraflarına, fon varlıklarının nemalandırılmasına, Hesaptan yapılacak ödemelere, gerek ilgililere gerekse Türkiye Motorlu TaĢıt Bürosuna yapılacak rücûlara, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, Sigortacılık Eğitim Merkezi ve Komisyona yapılacak katkı payları ile, Hesap kapsamındaki zorunlu sigortaların denetimi ve takibinden kaynaklanan giderler ile diğer harcamalara iliĢkin esasları düzenlemektir.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―a) Bilgi Merkezi: 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 31/B maddesi uyarınca Birlik nezdinde kurulan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezini, b) Birlik: Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik ġirketleri Birliğini,‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin üçüncü, dördüncü, beĢinci ve yedinci fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(3) Yönetim Komitesi aĢağıdaki Ģekilde belirlenen beĢ üyeden oluĢur. a) Hayat dıĢı sigorta gruplarında faaliyet gösteren Ģirketlerin genel müdür niteliğini haiz personeli arasından Birlik Hayat DıĢı Yönetim Komitesince seçilecek iki üye, b) Birlik Yönetim Kurulunca seçilecek genel müdür niteliğini haiz bir üye, c) Zorunlu sigortalarda faaliyet ruhsatı bulunan Birlik Yönetim Kurulu ve Hayat DıĢı Yönetim Komitesi üyesi olmayan hayat dıĢı sigorta gruplarında faaliyet gösteren Ģirketlerce bildirilecek genel müdür niteliğini haiz adaylar arasından MüsteĢarlıkça belirlenecek bir üye, ç) MüsteĢarlık temsilcisi. (4) Birlik temsilcilerinden biri Komite tarafından Komite BaĢkanı seçilir. (5) Yönetim Komitesi üyelerinin görevlerinden ayrılmaları halinde, Yönetim Komitesi üyelikleri, ayrılıĢ tarihi itibarıyla sona erer.‖ ―(7) Yönetim Komitesi, Hesap Merkezinde, yılda dört defadan az olmamak üzere gerekli görülen hallerde, üye tam sayısının yarıdan bir fazlasıyla toplanır ve karar alır.‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Hesap müdürü, MüsteĢarlığın uygun görüĢü üzerine Yönetim Komitesince atanır. Hesap müdürü üç sene süreyle görev yapar.‖ MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (ç) bentleri yürürlükten kaldırılmıĢ ve aynı maddeye aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(2) Ancak, katılma payı MüsteĢarlık tarafından her yıl için ilgili sigorta branĢları ve sigorta konusu rizikolar temelinde tespit edilecek maktu tutardan az olamaz.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkraya aĢağıdaki bent eklenmiĢtir. ―b) MüsteĢarlığın gerekli görmesi halinde, bir önceki yıl sonu itibariyle biriken fon tutarının toplam yüzde birini aĢmamak kaydı ile MüsteĢarlığın belirleyeceği oranda Bilgi Merkezi, Sigortacılık Eğitim Merkezi ve Komisyona yapılacak katkı,‖ ―d) Zorunlu sigortaların denetiminden kaynaklanan giderler.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki ek 1 inci madde eklenmiĢtir. “Portföy idaresi EK MADDE 1 – (1) Kanunun 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmü çerçevesinde idaresi Hesaba bırakılan sigorta Ģirketlerine ait sigorta portföyü Hesap tarafından yönetilir.‖ MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki ek 2 nci madde eklenmiĢtir. “Tahkim EK MADDE 2 – (1) Hesaptan faydalanacak kiĢiler ile Hesap arasında meydana gelecek sigorta hukukundan kaynaklanan uyuĢmazlıklar için Sigorta Tahkim Komisyonuna baĢvurulabilir.‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir. “Yönetim Komitesinin teĢkili GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Yönetim Komitesi üyelerinden bu Yönetmelik ile getirilen Ģartlara sahip olanların üyelikleri devam eder, söz konusu Ģartlara sahip olmayan üyelerin yerine bu maddenin yayımından itibaren bir ay içerisinde görevlendirme yapılır. Görevlendirme yapılana kadar mevcut üyeler görevlerine devam eder.‖ MADDE 10 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 11 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 26/7/2007 26594 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 19/6/2009 27263 [R.G. 05 Mart 2013 – 28578 ] —— • —— BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)‘tan: SĠGORTA BĠLGĠ VE GÖZETĠM MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 9/8/2008 tarihli ve 26962 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Yönetmeliğinin 1 inci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 31/B maddesinin birinci fıkrasına göre Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik ġirketleri Birliği nezdinde tüzel kiĢiliği haiz olarak kurulan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin kuruluĢu, faaliyetleri, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinde toplanan bilgilerin kapsam, biçim ve içeriğine ve bunların paylaĢılmasına, paylaĢılacak bilgilerin kapsam ve içeriğine, ücretlendirilmesine ve üyelerce ödenecek katılım paylarının belirlenmesi, yükümlülüklere uymayan üyeler hakkında yapılacak iĢlemler ile sigorta, reasürans ve sigortacılık faaliyetinde bulunan emeklilik Ģirketlerinin yükümlülüklerine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir.‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 2 nci maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 31/B maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır.‖ MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―a) Alt Bilgi Merkezi: Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde ilgili sigortalar için kurulan bilgi merkezlerini, b) Birlik: Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik ġirketleri Birliğini,‖ MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(2) Ġlgili branĢlarda faaliyet ruhsatı bulunan sigorta, reasürans ve emeklilik Ģirketleri, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine üye olmak zorundadır. Üye kuruluĢlar, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezince istenilen her türlü bilgiyi vermekle yükümlüdür.‖ MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Merkezin karar organı Yönetim Komitesidir. Merkez, Yönetim Komitesi tarafından temsil ve idare edilir. Merkez iĢ ve iĢlemlerinden Yönetim Komitesi yetkili ve sorumlu olup faaliyetleri için gereken giderler kendi bütçesinden karĢılanır. Yönetim Komitesi üyeleri üç yıl süreyle görev yaparlar. (2) Yönetim Komitesi aĢağıdaki Ģekilde belirlenen beĢ üyeden oluĢur: a) Birliğe üye sigorta ve emeklilik Ģirketlerinin genel müdür niteliğini haiz personeli arasından Hayat DıĢı Yönetim Komitesi ile Hayat ve Emeklilik Yönetim Komitesince seçilecek birer üye, b) Birlik Yönetim Kurulu ve Hayat DıĢı Yönetim Komitesi üyesi olmayan hayat dıĢı sigorta gruplarında faaliyet gösteren Ģirketlerin genel müdür niteliğini haiz personeli arasından MüsteĢarlıkça belirlenecek bir üye, c) MüsteĢarlıktan bir üye, ç) Birlik Yönetim Kurulunca seçilecek genel müdür niteliğini haiz bir üye.‖ MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve aynı fıkraya aĢağıdaki bent eklenmiĢtir. ―ç) Merkez bütçesini onaylamak, d) Merkez iĢ planını onaylamak, Merkezden talep edilen projeleri değerlendirerek iĢ planına dahil etmek.‖ MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerinde yer alan ―Birlik‖ ibareleri ―Yönetim Komitesi‖ olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 17 nci maddesinin birinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(1) Merkez personeli özlük iĢleri, idari ve mali iĢler ile benzeri Merkez iç iĢleyiĢine iliĢkin iĢlemlerin tabi olduğu usul ve esaslar, Birlik görüĢü alınarak ve bu Yönetmeliğe uygun olarak Yönetim Komitesi tarafından belirlenir.‖ MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 18 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ―asgari onarım tutarı, özel servis/‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢ ve aynı maddenin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(3) Merkez, sigortacılık sektörünün ortak veri tabanı olarak faaliyette bulunur. Bu çerçevede kuruluĢ amaçları doğrultusunda, özel hukuk tüzel kiĢileri ile kamu kurum ve kuruluĢlarından, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluĢları ve bunların üst kuruluĢlarından, ilgili mevzuatla kurulmuĢ diğer bilgi merkezlerinden bilgi talep etmeye ve bunlarla MüsteĢarlığın uygun görüĢüne istinaden bilgi alıĢveriĢine yönelik sözleĢmeler imzalamaya yetkilidir. Merkez söz konusu sözleĢmelere iliĢkin Birlikten görüĢ alır.‖ MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir. “Yönetim Komitesinin teĢkili GEÇĠCĠ MADDE 3 – (1) Yönetim Komitesi üyelerinden bu Yönetmelik ile getirilen Ģartlara sahip olanların üyelikleri devam eder, söz konusu Ģartlara sahip olmayan üyelerin yerine bu maddenin yayımından itibaren bir ay içerisinde görevlendirme yapılır. Görevlendirme yapılana kadar mevcut üyeler görevlerine devam eder.‖ MADDE 11 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 12 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine MüsteĢarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 9/8/2008 26962 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 119/6/2009 27263 23- 3/12/2011 2/5/2012 28131 28280 [R.G. 05 Mart 2013 – 28578 ] —— • —— Adalet Bakanlığından: CEZA MUHAKEMESĠ KANUNUNA GÖRE TERCÜMAN LĠSTELERĠNĠN DÜZENLENMESĠ HAKKINDA YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, ceza muhakemesinde; a) SoruĢturma veya kovuĢturma evresinde meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmeyen ya da engelli olan mağdur, tanık, Ģüpheli veya sanığın iddia veya savunmaya iliĢkin beyanlarının, b) KovuĢturma evresinde iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalaanın verilmesi üzerine sanığın kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği baĢka bir dilde yapacağı sözlü savunmasının, Türkçeye çevrilmesi için oluĢturulacak tercüman listelerine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir. (2) Bu Yönetmelik; il adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından tercüman listelerinin düzenlenmesi, güncellenmesi, tercüman olarak baĢvurabilecek olanların uzman oldukları dillerin belirlenmesi ve nitelikleri, baĢvuru Ģekli, baĢvuruların değerlendirilmesi, kabulü ve listeden çıkarılma usul ve esasları ile tercümanlarca uyulması gereken ilkeleri kapsar. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 202 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakanlık: Adalet Bakanlığını, b) ĠĢaret dili: Duygu, düĢünce istek ve ihtiyaçların ifade edilmesi amacıyla el ve vücut hareketleriyle, mimikler kullanılarak oluĢturulan görsel dili, c) Kanun: 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununu, ç) Komisyon: Ġl adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunu, d) Liste: Ġl adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından her yıl için oluĢturulan tercüman listesini, e) Tercüman: SoruĢturma ve kovuĢturma evresinde mağdur, Ģüpheli, sanık ve tanığın beyanlarını baĢka bir dilden veya iĢaret diliyle Türkçeye çeviren gerçek kiĢiyi, f) UYAP: Ulusal Yargı Ağı BiliĢim Sistemini, g) Yıl: Takvim yılını, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Genel Hükümler Tercüman ihtiyacının belirlenmesi MADDE 4 – (1) Komisyonlar, her yıl en geç 15 Eylül tarihine kadar, yargı çevresindeki il ve ilçe Cumhuriyet baĢsavcılıklarından ve ceza mahkemelerinden hangi diller ve iĢaret dilinde tercümana ihtiyaç olduğunun 30 Eylül tarihine kadar bildirilmesini ister. (2) Komisyonlar, gelen bilgilerden ve baĢvurulardan yararlanmak suretiyle hangi dil veya diller ile iĢaret dilinde tercüman ihtiyacı olduğunu belirler. Ġlân MADDE 5 – (1) Komisyonlar, tercüman olarak görev yapmak isteyenlerin komisyon baĢkanlığına müracaat etmelerini 15 Ekim tarihine kadar ilân eder. Bu hususu il ve ilçelerdeki gerekli görülen kamu kurum ve kuruluĢlarıyla, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢlarına yazıyla bildirir. (2) Ġlân, duyuru metninin il adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu ve yargı çevresindeki adliyelerin divanhanesine asılması, mahallî bir gazetede ve elektronik ortamda yayımlanması suretiyle yerine getirilir. Bu konuda gerekirse diğer mutat vasıtalar da kullanılabilir. (3) Ġlânda, listeye kabul edilenlerin yemin için hazır bulunmaları gereken tarih ya da tarihler de gösterilir. Listeye kabul Ģartları MADDE 6 – (1) Listeye kayıt olabilmek için tercümanın; a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢı olması, b) BaĢvuru tarihinde fiil ehliyetine sahip olması, c) En az ilkokul mezunu olması, ç) BaĢvuru tarihinde onsekiz yaĢını tamamlamıĢ olması, d) Affa uğramıĢ ya da ertelenmiĢ olsalar bile Devlete ve adliyeye karĢı iĢlenen suçlar, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüĢvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflâs veya kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıĢtırma suçlarından hükümlü olmaması veya hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiĢ olması, e) Disiplin yönünden meslekten ya da memuriyetten çıkarılmamıĢ veya sanat icrasından yasaklanmamıĢ olması, f) Komisyonun bağlı bulunduğu il çevresinde oturması veya bir meslekî faaliyeti icra etmesi, g) BaĢka bir komisyonun listesinde kayıtlı olmaması, gerekir. BaĢvuru usulü MADDE 7 – (1) Tercüman olarak listeye kaydolmak isteyenler her yıl 31 Ekim tarihine kadar komisyona veya buralara gönderilmek üzere mahallî Cumhuriyet baĢsavcılıklarına bir dilekçeyle Ģahsen baĢvurur. Mahallî Cumhuriyet baĢsavcılıklarına verilen belgeler UYAP üzerinden ilgili komisyona gönderilir. Belgelerin asılları veya mahallî Cumhuriyet baĢsavcılıklarınca tasdik edilen örnekleri ayrıca ilgili komisyona ulaĢtırılır. Bu tarihten sonra verilen dilekçeler değerlendirmeye alınmaz. (2) BaĢvuru dilekçesinde ayrıca kendisine ait bir banka hesap bilgilerinin belirtilmesi gerekir. BaĢvuru dilekçesine eklenecek belgeler MADDE 8 – (1) BaĢvuru dilekçesine; a) T.C. kimlik numarası beyanı, b) Adrese dayalı nüfus kayıt örneği, c) Tercüman olmak istediği dil veya diller ile iĢaret diline iliĢkin diploma, ruhsatname, sertifika gibi belgelerin aslı veya komisyonca onaylanmıĢ örneği, böyle bir belgenin olmaması durumunda tercümanlık faaliyetini yerine getirecek derecede dil bildiğinin yazılı olarak beyanı, ç) Ġki adet vesikalık fotoğraf, d) Mezuniyet durumunu gösterir belgenin aslı veya komisyonca onaylanmıĢ örneği, eklenir. (2) Bir önceki yıla ait listede kayıtlı olanlardan birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerinde sayılan bilgi ve belgeler istenmez. BaĢvuruların değerlendirilmesi MADDE 9 – (1) BaĢvurular, baĢvuranların adları, bildikleri dil veya diller ile iĢaret dili, varsa çalıĢtıkları kurum ve kuruluĢların adları, açık adresleri yazılmak suretiyle komisyonca kaydedilir. (2) BaĢvurular, komisyon tarafından 30 Kasım tarihine kadar değerlendirilerek 8 inci maddede belirtilen belgelerin eksik olması ya da baĢvuru sahibinin 6 ncı maddedeki Ģartları haiz olmaması hâlinde, talebin reddine karar verilir. Redde iliĢkin karar ilgilisine tebliğ olunur. (3) Talepleri uygun görülenlerin adları, bildikleri dil veya diller ile iĢaret dili, varsa çalıĢtıkları kurum ve kuruluĢların adları, açık adresleri yazılarak oluĢturulan liste en az yedi gün süre ile adliye divanhanesine asılır ve elektronik ortamda ilân edilir. Yemin ve etik ilkeler MADDE 10 – (1) Listeye ilk defa kabul edilenler ile listeden kendi isteği ile çıkarılıp yeniden kabul edilenlere komisyonca daha önce belirlenen ve ilân edilen gün veya günlerde Kanunun 64 üncü maddesinin beĢinci fıkrası uyarınca yemin ettirilir. (2) Tercümanlar görevlerini yaparken aĢağıdaki etik ilkelere uygun davranmak zorundadırlar. a) Bağımsızlık. b) Tarafsızlık. c) Dürüst davranma ve doğruyu söyleme. ç) Görevini bizzat yerine getirme. d) Sır saklama. e) Temel yargılama ilkelerine uygun davranma. Listelerin ilânı MADDE 11 – (1) Yemin eden tercümanlardan oluĢan listenin bir örneği, 31 Aralık tarihine kadar Adalet Bakanlığı Ceza ĠĢleri Genel Müdürlüğü ve Bilgi ĠĢlem Dairesi BaĢkanlığına, mahkemelere de duyurulmak üzere merkez ve bağlı ilçe Cumhuriyet baĢsavcılıklarına dağıtımlı olarak gönderilir. Liste, adliye divanhanesine asılarak ayrıca ilân edilir. (2) Komisyonlarca hazırlanarak Adalet Bakanlığı Bilgi ĠĢlem Dairesi BaĢkanlığına gönderilen listeler birleĢtirilerek Yargı Mevzuatı Bülteni ve elektronik ortamda yayımlanır. Tercüman giderleri MADDE 12 – (1) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan Ģüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri, yargılama gideri sayılmaz ve bu giderler Devlet Hazinesince karĢılanır. (2) Komisyonlarca oluĢturulan listelerden Kanunun 202 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında sanık tarafından seçilen tercümanın giderleri Devlet Hazinesince karĢılanmaz. Bu durumda, mahkeme tercüman gideri ile vezneye yatırılması gereken süreyi belirler. Yargılamanın sürüncemede bırakılması MADDE 13 – (1) Kanunun 202 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, tercüman hizmetinden yararlanma hakkı, yargılamanın sürüncemede bırakılması amacına yönelik olarak kötüye kullanılamaz. Listeden çıkarılma sebepleri MADDE 14 – (1) Listede yer alan tercümanların; a) Listeye kabul Ģartlarını sonradan kaybetmesi, b) Kanunî bir sebep olmaksızın tercümanlık yapmaktan kaçınması, c) Listeden çıkarılmayı talep etmesi, ç) 10 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen etik ilkeleriyle bağdaĢmayan tutum ve davranıĢlarda bulunması, d) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan suçlardan hüküm giymesi veya hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiĢ olması, durumunda adı listeden çıkarılır. (2) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan suçlardan hakkında kamu davası açılan kiĢinin ismi listede askıya alınır. Dava sonucu beraat edilmesi durumunda askıya alma iĢlemi kaldırılır. Listeden çıkarılma usulü MADDE 15 – (1) 14 üncü maddede sayılan çıkarılma sebeplerinin gerçekleĢmesi hâlinde tercümanın adı komisyon kararıyla listeden çıkarılır. (2) Listeden çıkarılmasına karar verilen tercümanlara iliĢkin komisyon kararı ilgiliye tebliğ edilir ve 11 inci maddede belirtilen usule göre ilân edilir. Listelerin yenilenmesi usulü MADDE 16 – (1) Listeler, her yıl bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden düzenlenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler 2013 yılı tercüman listesinin düzenlenmesi GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içerisinde komisyonlarca bu Yönetmelik hükümlerine göre tercüman listesi düzenlenir. Yürürlük MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür. [R.G. 05 Mart 2013 – 28578 ] —— • —— Adalet Bakanlığından: DENETĠMLĠ SERBESTLĠK HĠZMETLERĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ KISIM Genel Hükümler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Denetimli Serbestlik Daire BaĢkanlığı, denetimli serbestlik müdürlükleri, Denetimli Serbestlik Hizmetleri DanıĢma Kurulu ile koruma kurullarının teĢkilat, görev, yetki, çalıĢma, toplantı usul ve esaslarını düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; Denetimli Serbestlik Daire BaĢkanlığının ve denetimli serbestlik müdürlükleri ile bürolarının teĢkilât, görev, çalıĢma ve denetimine iliĢkin usul ve esaslar ile denetimli serbestlik kararlarının infaz iĢlemleri hakkındaki kuralları, bu sürece katılan kiĢilerin görev, yetki, hak ve yükümlülüklerini kapsar. (2) Sırf askerî suçlar ile askerî disiplin suçları hariç olmak üzere, askere alınmadan önce veya askerlikleri sırasında iĢledikleri suçlardan dolayı aksine bir düzenleme yoksa er veya erbaĢlar ile yedek subaylar hakkında mahkemelerce verilen seçenek yaptırımlar ile diğer tedbir ve denetimli serbestliğe iliĢkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi askerlik hizmetlerinin sonuna bırakılır. Bu süreler içinde zaman aĢımı iĢlemez. (3) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ġnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler, cezalarının koĢullu salıverilmeye kadar olan kısmını denetimli serbestlik altında tamamladıktan sonra askere alınırlar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 15/A ve 27 nci maddeleri, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Ġnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi ile 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 47 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan; a) Adalet komisyonu: Adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunu, b) AraĢtırma ve değerlendirme formu: Sanık veya hükümlüyü suça iten nedenleri, hükümlünün tekrar suç iĢleme ve baĢkasına zarar verme riski ile ihtiyaçlarını belirleyen değerlendirme aracını, c) Bakanlık: Adalet Bakanlığını, ç) Büro: Denetimli serbestlik müdürlüklerindeki bürolar ile müdürlük bulunmayan ilçelerde denetimli serbestlik hizmetlerini yürütmek üzere denetimli serbestlik müdürlüğüne bağlı olarak kurulan büroyu, d) Daire baĢkanlığı: Denetimli Serbestlik Daire BaĢkanlığını, e) DanıĢma Kurulu: Denetimli Serbestlik Hizmetleri DanıĢma Kurulunu, f) Denetimli serbestlik: ġüpheli, sanık veya hükümlünün toplum içinde denetim ve takibinin yapıldığı, iyileĢtirilmesi ve topluma kazandırılması için ihtiyaç duyulan her türlü hizmet, program ve kaynakların sağlandığı alternatif bir ceza ve infaz sistemini, g) Denetimli serbestlik kararı: ġüpheli, sanık veya hükümlüler hakkında verilen seçenek ceza veya tedbirler ile denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenen tedbir veya yükümlülükleri, ğ) Denetimli serbestlik memuru: Denetimli serbestlik müdürlüğü veya bürosunda kadrolu veya sözleĢmeli olarak görev yapan infaz ve koruma memurunu, h) Denetimli serbestlik personeli: Denetimli serbestlik müdürünü, müdür yardımcısını, Ģefi, denetimli serbestlik uzmanını ve denetimli serbestlik memuruyla diğer görevlileri, ı) Denetimli serbestlik uzmanı: Denetimli serbestlik müdürlüğünde kadrolu veya geçici olarak görev yapan psikolog, sosyal çalıĢmacı, sosyolog ve öğretmeni, i) Elektronik izleme: ġüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun veya toplumun korunmasını destekleyen uygulamaları, j) Genel Müdürlük: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü, k) Gönüllü çalıĢan: Denetimli serbestlik müdürlüğünde bilgi, beceri ve ilgi alanları doğrultusunda gönüllülük esasına göre çalıĢan kiĢiyi, l) Ġzleme merkezi: ġüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlarla toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi için oluĢturulan elektronik izleme merkezini, m) Kamu hizmeti cezası: 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde öngörülen, bir kamu kurumunun veya kamu yararına hizmet veren bir özel kuruluĢun belirli hizmetlerinde ücretsiz olarak çalıĢtırılmayı, n) Kanun: 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununu, o) Koruma Kurulu: Adli yargı ilk derece mahkemeleri adalet komisyonlarının bulunduğu yerde oluĢturulan kurulu, ö) Komisyon: Ġnfaz iĢlemleri değerlendirme komisyonunu, p) Mağdur: Kendisine veya birinci dereceden aile üyelerinden birine karĢı iĢlenen suçun fiziksel, duygusal veya maddi sonuçları sebebiyle desteğe ihtiyaç duyan kiĢiyi, r) Müdahale ekibi: Müdürlüklerde denetim bürosunda görevli personel içerisinden, izleme merkezi ile birebir çalıĢmak ve iletiĢimi sağlamak üzere oluĢturulan elektronik izleme müdahale ekibini, s) Müdür: Denetimli serbestlik müdürünü, Ģ) Müdürlük: Adli yargı ilk derece mahkemeleri adalet komisyonlarının bulunduğu yerde kurulan denetimli serbestlik müdürlüğünü, t) Rehberlik: Hükümlünün; yeniden suç iĢlemesini önlemek amacıyla iyileĢtirilmesini, topluma yeniden kazandırılmasını ve uyum sağlamasını, doğru seçim yapmasını, problemlerini etkili çözmesini, kapasitesini geliĢtirmesini sağlamak için yapılan çalıĢmaları, u) Ulusal Yargı Ağı BiliĢim Sistemi (UYAP): Adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluĢturulan biliĢim sistemini, ü) Vaka sorumlusu: Yükümlülere yönelik iyileĢtirme ve denetime iliĢkin belirlenen programlar ile kararların infazına iliĢkin çalıĢmaların yürütülmesini koordine eden denetimli serbestlik memurunu, v) Yükümlü: Haklarında yükümlülük kararı verilen, denetim altına alınan veya tedbir kararı verilen ve denetimli serbestlik müdürlüğünce toplum içinde denetim, takip ve iyileĢtirilmesi yapılan Ģüpheli, sanık veya hükümlüyü, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Temel Ġlkeler Temel ilkeler MADDE 5 – (1) Denetimli serbestlik hizmetlerinde aĢağıdaki ilkeler dikkate alınır: a) Ġnsan onuruna saygı ve dürüstlük: Bu Yönetmeliğin uygulanmasında görev alanlar; insan haklarına saygı, dürüstlük ve kararlılık çerçevesinde hareket eder; görevlerini yerine getirirken aĢağılayıcı, onur kırıcı veya küçük düĢürücü davranıĢlarda bulunamaz. b) Gizlilik: Bu Yönetmeliğin uygulanmasında görev alanlar; mağdur, Ģüpheli, sanık, hükümlü ya da bunların ailesi hakkında öğrenmiĢ olduğu bilgilerin veya düzenlediği raporların gizliliğini korumak zorundadır. Bu bilgiler Kanunun veya bu Yönetmeliğin zorunlu kıldığı hâller dıĢında hiçbir kurum ve kiĢiye verilemez. c) Tarafsızlık: Bu Yönetmeliğin uygulanmasında görev alanlar; görevleri ile ilgili belgeleri inceleyebilir; ancak buradan elde ettiği bilgilerle ilgili olarak soruĢturmanın gizliliği ilkesine uymak, tarafsızlığına gölge düĢürecek davranıĢ ve iliĢkilerden kaçınmak ve davanın taraflarına eĢit uzaklıkta olmak zorundadır. Çocuğun yüksek yararı MADDE 6 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, yetiĢkin ve çocuklar hakkında yürütülecek iĢlemler ayrı ayrı yapılır ve çocukların yüksek yararının korunmasına özen gösterilir. ĠKĠNCĠ KISIM TeĢkilat ve Personel BĠRĠNCĠ BÖLÜM TeĢkilat TeĢkilat MADDE 7 – (1) Denetimli serbestlik hizmetleri, Bakanlık merkez teĢkilatında Daire BaĢkanlığı, taĢra teĢkilatında denetimli serbestlik müdürlükleri, müdürlüğe bağlı bürolar ve koruma kurulları tarafından yürütülür. Daire BaĢkanlığı MADDE 8 – (1) Daire BaĢkanlığında; bir Daire BaĢkanı, yeterli sayıda tetkik hâkimi, Ģube müdürü, denetimli serbestlik uzmanı, denetimli serbestlik memuru görev yapar. (2) Daire BaĢkanlığı altı Ģube müdürlüğünden oluĢur. ġube müdürlükleri: a) Değerlendirme ve planlamadan sorumlu Ģube müdürlüğü, b) Ġnfaz ve iyileĢtirmeden sorumlu Ģube müdürlüğü, c) Çocuk hizmetlerinden sorumlu Ģube müdürlüğü, ç) Elektronik izlemeden sorumlu Ģube müdürlüğü, d) Koruma kurulları ve mağdur destek hizmetlerinden sorumlu Ģube müdürlüğü, Ģeklinde adlandırılır. Daire BaĢkanlığının görevleri MADDE 9 – (1) Daire BaĢkanlığı 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 9 uncu maddesinde sayılan ve ilgili mevzuatta verilen görevleri yerine getirir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Müdürlük MADDE 10 – (1) Müdürlüklerde; bir müdür, yeterli sayıda müdür yardımcısı, bürolarda birer Ģef, yeterli sayıda denetimli serbestlik uzmanı ve memuru, benzeri alanlarda eğitim almıĢ ve denetimli serbestlik hizmetlerinde geçici olarak görevlendirilen uzman personel ile diğer hizmetleri yürütecek görevliler bulunur. (2) Müdürlüklerin yetki alanı, adalet komisyonunun; müdürlük bulunmayan ilçelerde kurulan büroların yetki alanı, bulundukları ilçenin yargı çevresi ile sınırlıdır. (3) Müdürlüklerde; a) Gelen evrak bürosu, b) Kayıt kabul bürosu, c) Değerlendirme ve planlama bürosu, ç) Ġnfaz bürosu, d) Eğitim ve iyileĢtirme bürosu, e) Denetim bürosu, f) Mağdur destek hizmetleri bürosu, g) Koruma kurulları bürosu, ğ) Ġdari ve mali iĢler bürosu, bulunur. Müdürlüğün görevleri MADDE 11 – (1) Müdürlük 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 11, 12, 13, 14 ve 15 inci maddesinde sayılan ve ilgili mevzuatta verilen görevleri yerine getirir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Denetimli Serbestlik Büroları Bürolar MADDE 12 – (1) Müdürlükler, denetimli serbestlik kararlarının infazı ile diğer iĢlerini bürolar aracılığı ile yürütürler. Müdür, büroların etkin, verimli ve iĢbirliği içinde çalıĢtırılmasından sorumludur. (2) Müdür, iĢin gerektirdiği bilgi ve beceriye sahip, çalıĢacağı konuda eğitim almıĢ denetimli serbestlik personelini iĢin yoğunluğunu ve özelliğini dikkate alarak bürolarda görevlendirir. (3) Müdür gerekli görürse denetimli serbestlik uzmanlarını bürolarda iĢleri koordine etmek üzere görevlendirebilir. (4) Müdür yardımcılarının iĢ bölümü yapılırken sorumlu oldukları bürolar belirtilir. Gelen evrak bürosu MADDE 13 – (1) Denetimli serbestlik müdürlüğüne, mahkemelerden, Cumhuriyet baĢsavcılıklarından ve diğer kurumlardan gelen evrak ve tüm yazılar gelen evrak bürosuna gönderilir. Gelen evrak bürosu ilgisine göre bu yazı ve evrakı ilgili diğer bürolara dağıtır. (2) Denetimli serbestlik müdürü, iĢ yoğunluğuna göre gelen evrak bürosunda yeteri kadar denetimli serbestlik memuru görevlendirir. (3) Gelen evrak bürosunun görevleri Ģunlardır: a) Evrak, yazı, dilekçe veya zarfı kabul ve kontrol etmek, açmak, ayırmak, kayıt etmek, havale etmek, dağıtmak, dosyalamak ve göndermek. b) Fiziki olarak gelen evrakı, elektronik ortamda taramak ve UYAP biliĢim sistemine aktarmak. c) YanlıĢ gelen evrak ile ilgili gerekli iĢlemi yapmak. ç) Gizli veya özel evrakın niteliğini korumak. (4) Gelen evrak bürosu, denetimli serbestlik müdürüne, müdür yardımcısına veya kiĢiye özel gelen evrakı açmadan ilgilisine ulaĢtırır. Gizli kaĢeli gelen evrakı doğrudan müdüre veya görevli müdür yardımcısına iletir. (5) Denetimli serbestlik kararlarına iliĢkin ilâmlar, mahkeme kararları ya da Cumhuriyet baĢsavcılığından gelen yazılar aynı gün kayıt kabul bürosuna gönderilir. Kayıt kabul bürosu MADDE 14 – (1) Haklarında denetimli serbestlik kararı verilen yükümlülerin kayıt ve kabul iĢlemleri, kayıt kabul bürosunca yapılır. (2) Denetimli serbestlik müdürü, iĢ yoğunluğuna göre kayıt kabul bürosunda yeteri kadar denetimli serbestlik memuru görevlendirir. (3) Kayıt kabul bürosunun görevleri Ģunlardır: a) Müdürlüğe infaz için gönderilen kararların kayıt iĢlemlerini yapmak. b) Yükümlülerin adreslerini ve iletiĢim bilgilerini teyit etmek veya araĢtırmak. c) Yükümlülerin ilk müracaatı için yazılı veya elektronik tebligat göndermek ya da yükümlüleri uygun araç ve yöntemlerle müdürlüğe davet etmek. ç) Süresinde müracaat etmeyen yükümlülerin varsa mazeretini tutanakla kayıt altına alarak komisyona bildirmek. d) Süresinde müracaat etmeyenlerin dosyalarını komisyonun onayından sonra kapatmak. e) Denetimli serbestlik müdürlüğünün görev alanına girmeyen kararları iade etmek. f) Müracaat eden yükümlüleri; denetimli serbestlik uygulamaları, hak ve yükümlülükler, ihlal durumları ve bunun sonuçları hakkında bilgilendirmek. (4) Kayıt ve kabul iĢlemleri tamamlanan yükümlüler değerlendirme ve planlama bürosuna, adli kontrol, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma ve cezanın konutta çektirilmesi kararları ile haklarında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen yükümlüler ise doğrudan vaka sorumlusuna yönlendirilir. Değerlendirme ve planlama bürosu MADDE 15 – (1) Yükümlülerin risk ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, risk ve ihtiyaçlarına uygun olarak toplum içinde denetim ve takibi ile iyileĢtirilmesine yönelik yapılacak çalıĢmaların planlanması, değerlendirme ve planlama bürosunca yapılır. (2) Denetimli serbestlik müdürü, iĢin gerektirdiği bilgi ve yeterli beceriye sahip, değerlendirme ve planlama konusunda eğitim almıĢ, yeteri kadar denetimli serbestlik memurunu değerlendirme ve planlama bürosunda görevlendirir. Büroda danıĢmanlık yapmak, değerlendirme ve planlamanın uygunluğunu kontrol etmek ve gerektiğinde değerlendirme ve planlama yapmak üzere denetimli serbestlik uzmanı da görevlendirilebilir. (3) Büroya gelen yükümlüler hakkında önce risk ve ihtiyaç değerlendirmesi yapılır, daha sonra belirlenen risk ve ihtiyaçlara uygun olarak denetim planı hazırlanır. Değerlendirme ve planlama aynı personel tarafından yapılabileceği gibi, değerlendirmeyi yapan personelle planlamayı yapan personel farklı olabilir. (4) Büroda görevli denetimli serbestlik personeli, yükümlü hakkında denetim planı hazırlarken; a) Toplumun ve mağdurun korunmasını, b) Kararın infaz kabiliyetini, c) Yükümlünün ihtiyaçlarını, uygunluğunu ve becerilerini, ç) Kamu kurum ve kuruluĢları ile kamu yararına çalıĢan sivil toplum kuruluĢlarının katkı ve desteğini, dikkate alır. (5) Değerlendirme ve planlama bürosunun görevleri Ģunlardır: a) Kayıt kabul bürosundan gönderilen yükümlülerin risk ve ihtiyaçlarını değerlendirmek. b) Yükümlüler hakkında verilen denetimli serbestlik kararlarının infazını planlamak. c) 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesi gereğince haklarında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı kararı verilen hükümlüler hakkında uygulanacak tedbirleri belirlemek ve bu tedbirlerin infazını planlamak. ç) Yükümlülerin toplum içinde denetim ve takibi ile topluma kazandırılmasına ve iyileĢtirilmesine yönelik programları belirlemek ve planlamak. d) Kararların infazı sırasında yükümlülerin uyması gereken kuralları belirlemek. e) Yükümlülerin risk ve ihtiyaçlarını en geç altı ayda bir vaka sorumlusunun görüĢ ve önerilerini de dikkate alarak yeniden değerlendirmek ve gerekli görülmesi halinde yeni bir denetim planı hazırlamak. (6) Hazırlanan denetim planları, büroda görevli uzman ya da memur tarafından infaz iĢlemleri değerlendirme komisyonunun onayına sunulur. (7) Hakkında denetim planı hazırlanan yükümlünün infaz dosyası ve ilgili tüm belgeler denetim planının komisyon tarafından onaylanması beklenmeksizin aynı gün infaz bürosuna gönderilir. Ġnfaz bürosu MADDE 16 – (1) Değerlendirme ve planlama bürosunca hazırlanan denetim planı doğrultusunda, yükümlüler hakkında belirlenen denetimli serbestlik kararlarının infazı ile yükümlülerin toplum içinde denetimine, takibine ve iyileĢtirilmesine yönelik çalıĢmaların koordinasyonu infaz bürosunca yapılır. (2) Denetimli serbestlik müdürü, hizmetin gerektirdiği bilgiye ve yeterli beceriye sahip olan, bu konuda eğitim almıĢ, yeteri kadar denetimli serbestlik memurunu infaz bürosunda görevlendirir. (3) Değerlendirme ve planlama bürosu tarafından, haklarında denetim planı hazırlanan yükümlüler, infaz bürosuna yönlendirilir. Her yükümlü için büroda görevli bir denetimli serbestlik memuru, vaka sorumlusu olarak belirlenir. (4) Vaka sorumlusu, denetim planının uygulanmasında; yükümlünün özel hayatının gizliliğini ve ihtiyaçlarını dikkate alır ve yükümlü ile iyi niyet çerçevesinde iĢbirliği yapar. (5) Vaka sorumlusu; a) Denetim planının uygulanmasından, b) Yükümlüyü, denetim planının uygulanması, yükümlülükleri, hakları, ihlalleri ve sonuçları hakkında bilgilendirmekten, c) Yükümlünün, iyileĢtirilmesine ve toplumla bütünleĢtirilmesine yönelik programlara katılımının sağlanmasından, ç) Yükümlünün toplum içinde denetim ve takibinin gerçekleĢtirilmesinden, d) Yükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararlarının yerine getirilmesinden, e) Kararın infazına iliĢkin yazıĢmaların yapılmasından, f) Yükümlülüklere uymayanlar ile denetimli serbestlik personelinin uyarı, öneri ve çağrılarını dikkate almayanların uyarılması için gerekli yazıların hazırlanmasından ve komisyon onayından sonra gerekli olanların ilgili hâkime gönderilmesinden, g) Hâkim veya komisyon tarafından uyarılmasına karar verilen yükümlülere uyarı kararını tebliğ etmekten ve gerektiğinde yükümlünün müdürlüğe davet edilerek ihlalin sonuçlarının açıklanıp sözlü olarak uyarılmasından, ğ) Denetim planının uygulanması için kurumlar arası yazıĢmaların yapılmasından, h) Kararların infazı ile ilgili mahkemelere ve savcılıklara gönderilecek rapor ve yazıların hazırlanmasından, ı) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen hükümlülerden, koĢullu salıverilmelerine bir aydan az süre kalanlar hakkında koĢullu salıverilme kararı alınması için gerekli hazırlıkların yapılmasından ve koĢullu salıverme öncesi değerlendirme raporunun hazırlanmasından, i) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen hükümlüler hakkında bir soruĢturma veya kovuĢturma olup olmadığının takibinden, j) Haklarında uyuĢturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla tedavi kararı verilen yükümlülerin sevklerinin yapılmasından ve tedavi süreçlerinin takip edilmesinden, k) Gerektiğinde yükümlünün devam ettiği eğitim kurumu ile çalıĢtığı kurumun ya da iĢin değiĢtirilmesinden, l) Ġnfaz dosyalarının kapatılmasına yönelik iĢlemlerin yapılmasından ve dosyaların Cumhuriyet baĢsavcılığına veya ilgili mahkemeye gönderilmesinden, m) Risk ve ihtiyaçlarının yeniden değerlendirilmesi gereken yükümlülerin listesinin, görüĢ ve önerilerle birlikte değerlendirme ve planlama bürosuna gönderilmesinden, n) Ġnfaz sürecinin iĢleyiĢi ve diğer çalıĢmaların yürütülmesini değerlendirmek üzere yükümlü ile en az ayda bir görüĢme yapılmasından ve aldığı geri bildirimlerin ilgili büroya iletilmesinden, sorumludur. (6) Ġnfaz bürosu, yükümlünün denetim süreci içinde yürütülen denetim ve iyileĢtirme çalıĢmalarını düzenli olarak takip eder; yükümlünün durumu, gösterdiği geliĢme ve benzeri durumlar hakkında geri bildirimler alır. Yükümlünün denetim süreci içinde, denetim planında değiĢiklik yapılmasını gerektiren bir durum olduğu tespit edilirse, altı aylık gözden geçirme süresi beklenmeksizin, değerlendirme ve planlama bürosundan denetim planının yeniden hazırlanması talep edilir. (7) Müdür infaz bürosunda, kararların niteliğine göre, kamu hizmeti, adli kontrol, tedavi ve denetimli serbestlik, çocuk hizmetleri gibi özel infaz birimleri oluĢturabilir. Eğitim ve iyileĢtirme bürosu MADDE 17 – (1) Eğitim ve iyileĢtirme bürosu, vaka sorumlusu tarafından gönderilen yükümlülerin topluma kazandırılmasına, eğitim ve iyileĢtirilmesine yönelik denetim planında belirlenen çalıĢmaları yürütür. Büroda eğitim ve iyileĢtirme çalıĢmalarını yürütmek üzere yeteri kadar uzman personel görev yapar. (2) Eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanlarının görevleri Ģunlardır: a) Yükümlülere yönelik bireysel görüĢmeler ile grup çalıĢmalarını yürütmek. b) Müdahale programlarını uygulamak. c) ĠyileĢtirme çalıĢmaları kapsamında özel hayatın gizliliğine dikkat ederek yükümlülerin aile, okul ve iĢ yerleriyle iĢ birliği yaparak çalıĢmalar yürütmek. ç) Diğer kurum ve kuruluĢlar ile sivil toplum kuruluĢlarının iĢbirliğinde eğitim ve iyileĢtirmeye yönelik programlar hazırlamak ve yürütmek. d) Kurumlar ile sivil toplum kuruluĢlarının eğitim ve iyileĢtirmeye yönelik yürüttükleri sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler ile eğitim programlarını tespit etmek; iyileĢtirme çalıĢmaları kapsamında yükümlüleri bu tür programlara yönlendirmek. e) Haklarında çalıĢma yükümlülüğü veya eğitim kurumuna ya da programına devam etme tedbiri verilen yükümlülerin kuruma yerleĢtirilmesinde, gerektiğinde yükümlülere refakat etmek. f) Müdür tarafından iyileĢtirme kapsamında verilen diğer görevleri planlamak ve yapmak. Denetim bürosu MADDE 18 – (1) Yükümlülerin toplum içinde denetim ve takibi, gerektiğinde kollukla iĢbirliği içerisinde denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurları tarafından yerine getirilir. (2) Denetimli serbestlik müdürü, yükümlü sayısını ve yükümlülerin risk durumlarını göz önünde bulundurarak, yeteri kadar denetimli serbestlik memurunu denetim bürosunda görevlendirir. (3) Denetim bürosunda görevli personel içerisinden, izleme merkezi ile birebir çalıĢmak ve iletiĢimi sağlamak üzere elektronik izleme müdahale ekibi oluĢturulur. (4) Denetimli serbestlik personeli denetim ve kontrollerde, yükümlülerin özel hayatlarının gizliliğine dikkat ederler, yükümlülere onur kırıcı ve aĢağılayıcı muamelede bulunamazlar. (5) Denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurları, denetime ihtiyaç duyulan hallerde iĢ durumu gözetilerek müdürlüklerde mesai saatleri içinde veya mesai saatleri dıĢında vardiya usulü ile çalıĢtırılabilirler. (6) Denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurları, iĢin niteliğine göre üniformalı olarak da çalıĢtırılabilirler. (7) Denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurlarının görevleri Ģunlardır: a) Yükümlülerin denetim ve takiplerini yapmak. b) Denetim sonuçları hakkında vaka sorumlusuna bilgi vermek. c) Yükümlülere elektronik kelepçe takmak ve elektronik izleme cihazlarını kurmak. ç) Elektronik izleme merkezinden yükümlülerin denetim ve kontrolüne iliĢkin iletilen talepleri yerine getirmek. d) Yükümlüyü çalıĢacağı kuruma yerleĢtirmek, eğitim kurumuna ya da programına kaydettirmek. e) Hakkında hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilen hükümlünün, ikametgâh adresine gidilerek infaza iliĢkin iĢlemleri baĢlatmak. f) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infazına karar verilen hükümlülerden kendi iĢini kuran ve iĢletenler ile bir iĢ sözleĢmesine dayalı olarak çalıĢanları, koĢullu salıverilme tarihine kadar çalıĢtıkları yerlerde düzenli olarak denetlemek. g) Görevlendirilmeleri halinde denetimli serbestlik müdürlüğünün ve denetimli serbestlik çalıĢanlarının güvenliğini sağlamak. ğ) Müdürün denetime iliĢkin vereceği diğer görevleri yapmak. Mağdur destek hizmetleri bürosu MADDE 19 – (1) Denetimli serbestlik müdürlüklerinde, mağdurlara yönelik hizmetleri koordine etmek ve yürütmek üzere mağdur destek hizmetleri bürosu oluĢturulur. Mümkün olması durumunda büro, müdürlüğün diğer birimlerinden ve yükümlülere yönelik çalıĢmaların yürütüldüğü kısımlardan ayrı bir yerde kurulur. Uygun yer tahsis edilmesi halinde mağdur destek hizmetleri bürosu adliye içerisinde görev yapabilir. (2) Mağdurlara yönelik hizmetleri yürütmek üzere, mağdur destek hizmetleri bürosunda mağdur hizmetleri konusunda özel eğitim almıĢ yeteri kadar denetimli serbestlik uzmanı ve memuru görevlendirilir. Müdürlüğün iĢ durumu uygun ise büroda görevli uzman ve memurlara mağdurlara yönelik hizmetler dıĢında baĢka görevler verilmez. (3) Mağdur destek hizmetleri bürosunun görevleri Ģunlardır: a) Mağdurların taleplerini kabul etmek ve incelemek. b) Yardım alabileceği kiĢi ve kuruluĢlar hakkında bilgi vermek. c) Mağdurun talep etmesi halinde; 1) Yargılama süreci hakkında bilgilendirmek, 2) Psiko-sosyal destek programlarını uygulamak. (4) Mağdur destek hizmetleri bürosu, müdürlüğün yetki sınırları içerisinde mağdurlara yönelik çalıĢma yürüten tüm kurum kuruluĢ ve kiĢilerle tam bir koordinasyon içinde çalıĢır. Mağdurların bilgilendirilmelerine yönelik tanıtıcı çalıĢmalar yürütür. Koruma kurulu bürosu MADDE 20 – (1) Koruma kurulu bürosu, koruma kurulunun sekretarya iĢlerini yürütür, koruma kuruluna baĢvuran mağdurlar ile hükümlülerin taleplerini değerlendirir. Büroda yeteri kadar denetimli serbestlik personeli görevlendirilir. (2) Koruma kurulu bürosunca, ceza infaz kurumlarından iĢ arama izni alarak çıkan hükümlülerin talep etmeleri halinde çalıĢabileceği iĢler ya da çalıĢacağı yerler hakkında hükümlü bilgilendirilir, koĢullu salıverme sonrasında da koruma kurullarına müracaat edebileceği hükümlüye bildirilir. Ġdari ve mâli iĢler bürosu MADDE 21 – (1) Ġdari ve mâli iĢler bürosu, müdürlüğün görevlerini etkin ve verimli bir Ģekilde yürütebilmesi için ihtiyaç duyduğu idari iĢleri planlar ve yürütür; mal ve hizmet alımlarını gerçekleĢtirir. Büroda yeteri kadar denetimli serbestlik memuru görevlendirilir. (2) Ġdari ve mâli iĢler bürosu; a) Ödeneklerin takibi ile tahakkuk iĢ ve iĢlemlerini, b) Gerekli araç, gereç ve malzeme ile hizmet teminini, c) Temizlik, aydınlatma, ısıtma ve güvenlik hizmetlerini, ç) Bakım ve onarım iĢlerini, d) Mutemetlik iĢlemlerini, e) Personel iĢlemleri ile idari ve mâli iĢlerle ilgili diğer iĢ ve iĢlemleri, yürütmekle görevlidir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Denetimli Serbestlik Personeli Denetimli serbestlik müdürünün görevleri MADDE 22 – (1) Denetimli serbestlik müdürü, müdürlüğün en üst amiri olup, görevlerinden dolayı sıralı amirlerine karĢı sorumludur. Müdürün görevleri Ģunlardır: a) ĠĢlerin aksatılmadan yürütülmesini, denetimli serbestlik personelinin iĢ birliği içerisinde etkili ve verimli bir Ģekilde çalıĢmasını, maiyetindeki memurların yetiĢtirilmesini sağlamak. b) Denetimli serbestlik personeli üzerinde mevzuatın öngördüğü Ģekilde gözetim ve denetim yetkisini kullanmak. c) Mevzuat ve yetkili mercilerce verilen emirler çerçevesinde müdürlüğün genel idaresine ait hesap iĢlerinin yürütülmesini sağlamak ve denetimini yapmak. ç) Müdürlüğün hizmetleriyle ilgili genel ihtiyaçları, öncelikleri, bir sonraki yılda yapılacak iĢleri belirlemek ve bu konularla ilgili tahmini gider verilerini hazırlayarak Genel Müdürlüğe sunmak. d) Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluĢlarıyla iĢbirliğini geliĢtirmek ve müdürlüğü temsil etmek. e) Komisyonun toplantı zamanı ile görüĢülecek konuları belirlemek. f) Müdürlükte görev yapan denetimli serbestlik personelinin iĢ bölümünü personelin görev tanımlarına uygun bir Ģekilde yaparak, tüm personele tebliğ etmek. g) AsayiĢ, güvenlik ve benzeri konularda ortaya çıkan sorunlarla ilgili gecikmeksizin önlem almak, önlemlerin yetersiz kalması halinde, durumu derhal Cumhuriyet baĢsavcılığı aracılığıyla Genel Müdürlüğe bildirmek. ğ) Mevzuatla verilen diğer görevleri yapmak. Denetimli serbestlik müdür yardımcısının görevleri MADDE 23 – (1) Müdür yardımcısı, kendisine verilen görevlerin mevzuata uygun olarak yürütülmesinden, kendisine bağlı büro ve personelin etkin ve verimli Ģekilde çalıĢmasından müdüre karĢı sorumludur. (2) Müdür yardımcısının görevleri Ģunlardır: a) Kendisine bağlı büroların koordineli bir Ģekilde çalıĢmasını sağlamak. b) Büronun çalıĢmalarını izlemek, denetlemek ve sonuçlarını değerlendirmek. c) Gerektiğinde müdürlüğü temsil etmek, müdürün yokluğunda müdüre vekâlet etmek. ç) Müdüre ait görevlerin yürütülmesinde müdüre yardımcı olmak ve müdür tarafından verilen diğer görevleri yapmak. Denetimli serbestlik uzmanının görevleri MADDE 24 – (1) Denetimli serbestlik uzmanı, hükümlülerin iyileĢtirilmesi ve topluma kazandırılmalarına yönelik denetim planında belirlenen çalıĢmaları yürütmekle yükümlüdür. (2) Denetimli serbestlik uzmanının görevleri Ģunlardır: a) Yükümlülerle bireysel görüĢmeler yapmak ve grup çalıĢmalarını yürütmek. b) Yükümlülerin boĢ zamanlarının yapılandırılmasına yönelik eğitsel ve sosyal çalıĢmaları diğer kurumlarla iĢ birliği içinde yürütmek. c) Yükümlülerin; iyileĢtirilme süreçlerini izlemek ve yükümlünün durumu hakkında vaka sorumlusunu sözlü ya da gerektiğinde yazılı olarak bilgilendirmek. ç) Sosyal araĢtırma raporu hazırlamak. d) Gerektiğinde hizmetler listesinin oluĢturulmasında görev almak. e) Yükümlülerin risk ve ihtiyaçlarının değerlendirilmesi ile denetim planlarının hazırlanmasında danıĢmanlık yapmak, değerlendirme ve planlamanın uygunluğunu kontrol etmek ve gerektiğinde değerlendirme ve planlama yapmak. f) Yükümlülerin iyileĢtirilmesi ve topluma kazandırılması ile mağdurların desteklenmesine yönelik projeler hazırlamak ve yürütmek. g) ĠyileĢtirilme çalıĢmalarına esas olmak üzere, denetim altındaki hükümlülerle ev, okul veya iĢ yerinde özel hayatın gizliliğine dikkat ederek görüĢmeler yapmak. ğ) Koruma kurulları çalıĢmaları kapsamında, gerektiğinde denetimli serbestlik memuru ile birlikte ev ve iĢ yeri ziyaretlerine gitmek. h) Ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler ile suç mağdurlarına rehberlik hizmeti vermek ve müdahale programları uygulamak. ı) Yükümlülerin iyileĢtirilmesi ve yeniden topluma kazandırılması ile mağdurların desteklenmesine yönelik müdür tarafından verilen diğer görevleri yapmak. Denetimli serbestlik memurunun görevleri MADDE 25 – (1) Denetimli serbestlik memuru, müdürlüğün idari iĢleri ile infaz iĢlerinin yürütülmesinden, kalem hizmetlerinden ve yükümlülerin toplum içinde denetim ve takibinin yapılmasından sorumludur. (2) Denetimli serbestlik memurunun görevleri Ģunlardır: a) Kararların kayıt iĢlemleri ile dosyayla ilgili yazıĢmaları yapmak ve diğer kalem hizmetlerini yürütmek. b) AraĢtırma ve değerlendirme formunu doldurmak. c) Denetim planını hazırlamak. ç) Yükümlülerin toplum içinde denetim ve takibini yapmak. d) Hizmetler listesi, kurumsal eğitimler ve programlar listesi ile çalıĢma protokolünün hazırlanmasında görev almak. e) Koruma kurulları talep ve takip formunu doldurmak, koruma kurullarınca uygun bulunan projeleri hazırlamak. f) Denetimli serbestlik ve koruma kurulları çalıĢmaları kapsamında ev ve iĢ yeri ziyaretleri yapmak. g) Denetimli serbestlik hizmetlerinin yerine getirilmesi ile ilgili, müdür tarafından verilen diğer görevleri yapmak. Müdürlük dıĢından görevlendirilen uzmanın görev ve sorumlulukları MADDE 26 – (1) Müdürlük dıĢından görevlendirilen uzman en az on beĢ gün süre ile bir denetimli serbestlik uzmanının refakatinde çalıĢır. Bu süre içerisinde görevlendirilen uzmana iyileĢtirme ve denetim sürecinde yapılan tüm çalıĢmalar ile ilgili bilgi verilir. (2) Görevlendirilen uzmanın denetimli serbestlik, yardım ve koruma hizmetleri kapsamında yetersiz olması, çalıĢma usul ve esaslarına uymaması, görevlerini aksatması veya görevlendirmenin gereklerinin ortadan kalkması durumunda görevine müdür tarafından son verilebilir. (3) Görevlendirilen uzman, eğitim ve iyileĢtirme bürosunda çalıĢır. BEġĠNCĠ BÖLÜM Denetimli Serbestlik Personelinin ÇalıĢtırılmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Denetimli serbestlik personelinin atanması ve görevlendirilmesi MADDE 27 – (1) Müdürlüğe, Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, denetimli serbestlik yardım ve koruma hizmetleri için, infaz ve koruma memurluğuna ilk defa atama veya ceza infaz kurumlarından görevlendirme yapılmasında; bu hizmetlere yönelik en az iki ay süreli hizmet içi eğitimi baĢarı ile tamamlamıĢ olma koĢulu aranır. Müdürlüklerden ceza infaz kurumlarına veya adliyelere, ceza infaz kurumlarından veya adliyelerden müdürlüklere atama veya görevlendirmeye iliĢkin adalet komisyonu kararları, ilgisine göre Genel Müdürlük veya Personel Genel Müdürlüğüne gönderilerek alınacak Bakanlık onayı ile tamamlanır. Denetimli serbestlik personelinin çalıĢtırılması MADDE 28 – (1) Denetimli serbestlik personeli, bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara, yapılan iĢ bölümüne ve yaptıkları görevin gereklerine uygun olarak çalıĢtırılır. (2) Müdürlüklerde ilk defa çalıĢmaya baĢlayan denetimli serbestlik memurları, sırasıyla gelen evrak, kayıt ve kabul, denetim bürolarında, daha sonra da diğer bürolarda çalıĢtırılırlar. Mevcut iĢ durumu ve personel sayısı ile ilk defa çalıĢmaya baĢlayan personelin niteliklerine ve eğitimine göre müdür farklı bir görevlendirme de yapabilir. (3) Denetimli serbestlik personeli bürolarda, öncelikle aldıkları hizmet içi eğitime göre görevlendirilirler. Farklı çalıĢma usulü ve süresi MADDE 29 – (1) Denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurları, çalıĢma süresi, günlük çalıĢmanın baĢlama ve bitiĢ saatleri ve fazla çalıĢma hususlarında genel hükümlere tabidir. (2) Yürütülen hizmetin niteliğinin, normal mesai saatleri dıĢında çalıĢmayı gerekli kılması halinde, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 99 uncu maddesi uyarınca haftalık kırk saati geçmemek üzere farklı çalıĢma saatleri belirlenebilir. (3) Denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 178 inci maddesi ve 19/2/1975 tarihli ve 7/9493 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Fazla ÇalıĢmanın Uygulama Esaslarını Gösterir Yönetmelik uyarınca, müdürün gerekli görmesi halinde, günlük çalıĢma saatleri dıĢında fazla çalıĢma ücreti verilmeksizin çalıĢtırılabilir. Bu durumda personele yaptırılacak fazla çalıĢmanın her sekiz saati için bir gün izin verilir. Fazla çalıĢma izninin kullanımı konusunda genel hükümler uygulanır. (4) ÇalıĢma çizelgeleri müdürlükçe düzenlenir. Mesai sonrası ve hafta sonları çalıĢma MADDE 30 – (1) Eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanları, yükümlülerin iyileĢtirilmeleri ve topluma kazandırılmalarına yönelik çalıĢmalar kapsamında, günlük çalıĢma saatleri dıĢında, mesai sonrası ve hafta sonları hükümlülerle grup çalıĢması veya bireysel görüĢmeler kapsamında çalıĢabilirler. (2) Mesai sonrası ve hafta sonları çalıĢma, önceden müdürlüğe yazılı olarak iletilir ve müdürün onayının ardından çalıĢma yapılır. (3) Mesai sonrası ve hafta sonları çalıĢma yapılması halinde, gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için yeteri kadar denetimli serbestlik memuru görevlendirilir. (4) Mesai sonrası ve hafta sonları çalıĢma durumunda, denetimli serbestlik uzmanı ile güvenlik önlemlerinin alınması için görevlendirilen denetimli serbestlik memuruna fazla çalıĢma ücreti verilmez. ÜÇÜNCÜ KISIM ĠyileĢtirme ve Denetim ÇalıĢmalarına ĠliĢkin Genel Esaslar BĠRĠNCĠ BÖLÜM Ġnfaz ĠĢlemleri Değerlendirme Komisyonu Ġnfaz iĢlemleri değerlendirme komisyonu MADDE 31 – (1) Denetimli serbestlik müdürlüğünde; Ģüpheli, sanık veya hükümlüler hakkında verilen kararları ve bu kararların yerine getirilmesine iliĢkin hususlar ile komisyona yapılan baĢvuruları değerlendirmek ve bu konuda karar vermek üzere, müdürün veya müdürün görevlendireceği müdür yardımcısının baĢkanlığında, değerlendirme ve planlama, infaz, eğitim ve iyileĢtirme ile denetim bürolarında görevli birer personelin katılımıyla infaz iĢlemleri değerlendirme komisyonu oluĢturulur. (2) Komisyon listesi bir yıl için oluĢturularak Genel Müdürlüğün onayına sunulur. Komisyon listesi onaylanana kadar eski Komisyon görevine devam eder. Üyelerden birinin yokluğunda toplantıya aynı bürodan baĢka bir personel katılır. Ġnfaz iĢlemleri değerlendirme komisyonunun görevleri MADDE 32 – (1) Komisyon; a) Yükümlüler hakkında hazırlanan denetim planının ve belirlenen yükümlülüklerin, Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri ile yükümlünün ihtiyaçlarına uygun olup olmadığının incelenmesine, hazırlanan denetim planının onaylanmasına veya reddine, b) Denetimli serbestlik uzmanları tarafından veya sivil toplum kuruluĢlarınca ya da gönüllü kiĢiler tarafından grup çalıĢmasında uygulanacak programın onaylanmasına, c) Vaka sorumlusu tarafından yükümlülerin uyarılmasına iliĢkin yapılan taleplerin değerlendirilmesine, ç) Elektronik izleme ile denetim ve takibi yapılacak yükümlülerin belirlenerek elektronik izleme Ģube müdürlüğüne önerilmesine, d) Yükümlülüğün kaldırılmasına veya değiĢtirilmesine ya da yükümlülüğe ara verilmesine iliĢkin taleplerin değerlendirilmesine, e) Yükümlünün baĢka denetimli serbestlik müdürlüğüne nakil taleplerinin değerlendirilip karara bağlanmasına, f) Ġhlal nedeniyle dosyanın kapatılarak mahkemeye gönderilmesine, g) Yükümlüler tarafından yapılan itirazların değerlendirilmesine, ğ) Müdürlükte gönüllü çalıĢmak isteyenlerin baĢvuru taleplerinin kabulüne, reddine ve gönüllü çalıĢanın görevine son verilmesine, h) Konutta infaz kararlarının yerine getirilmesinde, konutun değiĢtirilmesi ile yükümlünün evden ayrılabileceği sürelere iliĢkin vaka sorumlusunun önerisinin incelenerek karara bağlanmasına, ı) Kurumsal eğitimler ve programlar listesi ile çalıĢılacak sivil toplum kuruluĢlarının onaylanmasına veya reddine, iliĢkin iĢlemleri yapar. (2) Komisyon, gerekli gördüğünde denetim planlarının bu Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uygun olup olmadığını inceleyebilir. Eksik bulunan hususların, değerlendirme ve planlama bürosu tarafından tamamlanmasını ve denetim planının yeniden düzenlenmesini ister. (3) Hazırlanan denetim planının bu Yönetmeliğe ve yükümlünün ihtiyaçlarına uygun olmadığı gerekçesiyle komisyon tarafından onaylanmaması halinde, bu süreçte yükümlülüğün ihlal edilip edilmediğinin değerlendirilmesinde onaylanmama gerekçeleri de göz önünde bulundurulur. Komisyonun toplanması ve kararların alınması MADDE 33 – (1) Komisyonun toplantı zamanı ve gündemi diğer üyelerin de görüĢü alınarak müdür tarafından belirlenir. Komisyon önüne gelen iĢleri yedi gün içerisinde karara bağlar. (2) Komisyon, müdürlükte yeterli sayıda personel bulunmaması halinde baĢkan hariç en az iki üyeyle toplanır. Komisyon kararları, katılanların oy çokluğu ile alınır, oyların eĢitliği halinde baĢkanın bulunduğu tarafa üstünlük tanınır. Karara muhalif olan üye muhalefetine iliĢkin gerekçeyi kararın ekine yazar. Komisyon kararları, infaz iĢlemleri değerlendirme komisyonu karar kartonuna konulur. (3) Müdür komisyonun sekretarya iĢlerini yürütmek üzere yeteri kadar denetimli serbestlik personeli görevlendirebilir. (4) Görevlendirilen personel, gündeme alınacak talepleri inceler, araĢtırır, toplantı gündemini hazırlayarak müdüre sunar, komisyon kararlarını ilgilisine iletir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Yükümlülerin Değerlendirilmesi ve ĠyileĢtirme ÇalıĢmaları Risk ve ihtiyaçların belirlenmesi MADDE 34 – (1) Denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında, toplum içinde denetim, takip ve iyileĢtirilmesine karar verilen sanık veya hükümlülerin, yeniden topluma kazandırılmalarına yönelik çalıĢmalara temel oluĢturması amacıyla objektif bir değerlendirme sistemi ile risk ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, denetimli serbestlik uygulamalarının temelini oluĢturur. (2) Denetimli serbestlik uygulamalarında risk değerlendirmesi; sanık veya hükümlünün kendisine, ailesine, mağdura, topluma ve denetimli serbestlik personeline karĢı taĢıdığı zarar verme riski ile tekrar suç iĢleme riskinin belirlenmesidir. (3) Denetimli serbestlik uygulamalarında ihtiyaçların belirlenmesi; sanık veya hükümlülerin suç tekrarının ve zarar verme risklerinin en aza indirilmesi ve topluma kazandırılması amacıyla kiĢinin ihtiyaç duyduğu hizmet ve programların belirlenmesidir. (4) Sanık veya hükümlüye yönelik yürütülecek iyileĢtirme çalıĢmaları, risklerinin ve ihtiyaçlarının değerlendirilmesinin ardından belirlenir. Sanık veya hükümlülerin değerlendirilmesi araĢtırma ve değerlendirme formu ile yapılır. (5) AraĢtırma ve değerlendirme formu, sanık veya hükümlü müdürlüğe ilk baĢvurduğunda değerlendirme ve planlama bürosunda görevli denetimli serbestlik personeli tarafından doldurulur. (6) AraĢtırma ve değerlendirme formu, en geç altı ayda bir gözden geçirilir. Yükümlünün infazının sona ermesine üç aydan daha az süre kalmıĢsa gözden geçirme yapılmaz. (7) AraĢtırma ve değerlendirme formu doldurulduktan sonra, yükümlü hakkında denetim planı hazırlanır. (8) Haklarında; a) Tedavi ve denetimli serbestlik, b) Adli kontrol, c) Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma, ç) Cezanın konutta çektirilmesi, kararı verilen yükümlülerin risk ve ihtiyaç değerlendirilmesi yapılmaz. Denetim planı MADDE 35 – (1) Denetim planı; sanık veya hükümlü hakkında verilen kararların toplum içinde infazının, denetim sürecinin, hükümlünün iyileĢtirilmesi ve topluma kazandırılmasına yönelik çalıĢmaların planlandığı, denetimli serbestlik personelinin çalıĢma yöntemini belirleyen belgedir. (2) Sanık veya hükümlünün belirlenen risk ve ihtiyaçları göz önüne alınarak denetim planı hazırlanır. Sanık ve hükümlüler için hazırlanan denetim planında; iyileĢtirme ve topluma kazandırma için belirlenen risk ve ihtiyaçlara yönelik müdahale çalıĢmaları, denetim ve kontrole iliĢkin hususlar, uyulması gereken kural ve yükümlülükler, denetimin ve yükümlülüklerin süresi, çalıĢmaların yürütülmesinde iĢ birliği yapılacak kiĢi ve kuruluĢlara iliĢkin hususlar yer alır. (3) Denetim planı, risk ve ihtiyaç değerlendirmesinin yapıldığı gün, bunun mümkün olmaması durumunda en geç beĢ iĢ günü içinde hazırlanır. Denetim planında, planı hazırlayan denetimli serbestlik memuruyla, denetim ve planlama bürosunda görevli uzman ile sanık veya hükümlünün imzası bulunur. Ġmzadan imtina halinde denetim planını imzalamamanın yükümlülükten muafiyet anlamına gelmediği sanık veya hükümlüye bildirilerek bu husus denetim planının altına yazılıp imzalanır. Çocuklar hakkında hazırlanan denetim planında öngörülen yükümlülükler ve çocuğun katılması gereken programlar kanuni temsilcisine de açıklanır. (4) Sanık veya hükümlüye, denetim planında belirlenen yükümlülükler ile uyması gereken kurallar ve dikkat etmesi gereken hususları içeren bilgilendirme formu verilir. Yükümlünün; yükümlülüklerinin neler olduğu, hangi durumların ihlal sayılacağı ile plan süresince dikkat etmesi gereken hususları doğru ve yeterli olarak anlayıp anlamadığı teyit edilir. (5) Denetim planı, hazırlandığı andan itibaren yürürlüğe girer ve derhal komisyonun onayına sunulur. Planın onaya sunulması yürürlüğü durdurmaz. (6) Risk ve ihtiyaçların yeniden değerlendirilmesinden sonra, gerekli görülmesi halinde denetim planı da yenilenir. (7) Haklarında; a) Tedavi ve denetimli serbestlik, b) Adli kontrol, c) Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma, ç) Cezanın konutta çektirilmesi, kararı verilenler için denetim planı hazırlanmaz. Bu yükümlülere yükümlülükleri ile uyması gereken kuralları ve dikkat etmesi gereken hususları içeren bilgilendirme formu tebliğ edilir. Bu form denetim planı yerine geçer. Denetim raporu MADDE 36 – (1) Denetim raporu; sanık veya hükümlünün, denetim sürecinin, uygulanan iyileĢtirme programları kapsamında topluma uyumdaki baĢarısının, olumsuz davranıĢlarını değiĢtirmek için gösterdiği çabanın ve bu doğrultuda genel geliĢiminin değerlendirildiği rapordur. (2) Haklarında mahkemece; a) Rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğü, b) Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri, verilen yükümlüler için üç ayda bir ilgili hâkime verilmek üzere denetim raporu hazırlanır. (3) Denetim raporu, infaz ve denetim ile iyileĢtirme çalıĢmalarının değerlendirildiği iki bölümden oluĢur. Rapor, vaka sorumlusu tarafından; denetim ile eğitim ve iyileĢtirme bürosundan, sanık veya hükümlü hakkında bilgi alınarak hazırlanır. Raporun iyileĢtirme çalıĢmaları ile değerlendirme ve önerilerine iliĢkin bölümü, ilgili denetimli serbestlik uzmanı tarafından doldurulur. ĠyileĢtirme çalıĢmaları MADDE 37 – (1) Denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında, risk ve ihtiyaç değerlendirmesi sonucunda gerek duyulması veya mahkeme tarafından rehberlik çalıĢmalarına hükmedilmesi halinde, sanık veya hükümlünün riskleri göz önünde bulundurularak, ihtiyaçlarına uygun iyileĢtirme çalıĢmaları yapılır. Bu çalıĢmalar, eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanları tarafından yürütülür. (2) Yükümlülerin iyileĢtirilmesi ve topluma kazandırılmasında sivil toplum kuruluĢlarıyla iĢbirliği yapılmasına ve toplumsal katılım sağlanmasına önem verilir. (3) Toplum içinde denetim ve takibi yapılan sanık veya hükümlülerin iyileĢtirilmesi ve topluma kazandırılması; diğer kurumlarla ve sivil toplum kuruluĢları ile iĢbirliği içerisinde, bireysel görüĢme ve grup çalıĢması yapılması, boĢ zamanların yapılandırılması, yükümlülerin meslek kursları ve eğitim programlarına katılmalarının sağlanması gibi faaliyetlerle yerine getirilir. (4) ĠyileĢtirme çalıĢmalarına sanık veya hükümlüleri tanımak amacıyla, bireysel görüĢme yapılması ile baĢlanır. Sanık veya hükümlünün grup çalıĢmasına hazır hale gelmesi ve gerekli görülmesi halinde iyileĢtirme çalıĢmalarına grup çalıĢması ile devam edilebilir. (5) Bireysel görüĢme, sanık veya hükümlü ile birebir ve uygun fiziki koĢullarda, önceden belirlenmiĢ bir amaç ve plan çerçevesinde yürütülür. Bireysel görüĢme sayısı on ikiden, görüĢme aralıkları üç haftadan fazla olamaz. Her bir görüĢme otuz dakikadan az, kırk beĢ dakikadan fazla yapılamaz. Bireysel görüĢmeyi planlamak ve gerçekleĢtirmek, eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanının sorumluluğundadır. Bireysel görüĢmeler hem süreç hem de oturumlar açısından baĢlangıç, geliĢme ve sonlandırma olmak üzere üç aĢamadan oluĢacak Ģekilde planlanır. Bireysel görüĢme, denetimli serbestlik uzmanı tarafından yapılandırılarak yürütülebileceği gibi müdahale programı kapsamında da yapılabilir. (6) Grup çalıĢması, uygun fiziki koĢullarda, en az dört en fazla on altı kiĢilik gruplar halinde en fazla on beĢ gün arayla yapılır. Müdürlüğün grup çalıĢmalarına uygun fiziki mekâna sahip olmaması halinde, baĢka kurum ya da kuruluĢlar ile sivil toplum kuruluĢlarına ait uygun mekânlar, grup çalıĢmaları için kullanılabilir. Grupların oluĢturulmasında, sanık ve hükümlülerin yaĢ gruplarına, benzer sorun alanlarına ve benzer risk düzeyine sahip olmalarına dikkat edilir. Sanık ve hükümlüler, haklarında verilen yükümlülük kararlarının niteliğine bakılmaksızın, rehberlik ve iyileĢtirme çalıĢmaları kapsamında aynı grup içerisinde yer alabilirler. Grup çalıĢması sürecinde sanık veya hükümlülerin durumu periyodik olarak değerlendirilir ve ihtiyaç duyulması halinde iyileĢtirme çalıĢmaları bireysel görüĢmelerle de desteklenir. Grup çalıĢması, müdahale programı kapsamında yürütülebileceği gibi denetimli serbestlik uzmanı tarafından yapılandırılarak da yapılabilir. Yükümlüler, diğer kurum ve kuruluĢlar ile gönüllü kiĢilerce yürütülen yapılandırılmıĢ grup çalıĢmalarına da yönlendirilebilir. (7) Yükümlülerle yapılan bireysel görüĢmeler ile grup çalıĢmaları, görüĢme formu ile kayıt altına alınır. GörüĢme formuna, yükümlülerle ilgili tüm görüĢme içeriği ve yapılan çalıĢmalar yazılır. Yükümlülere iliĢkin bilgiler, özel hayatın gizliliği gerekçesiyle kayıt altına alınmazlık yapılamaz. GörüĢmelerin içeriği ve yapılan çalıĢmalar denetlenebilir ve hesap verilebilir Ģekilde forma yansıtılır. GörüĢmeler sırasında öğrenilen özel hayata iliĢkin bilgilerin gizliliğine özen gösterilir ve bu bilgiler ilgili olmayan kiĢi veya kurumlarla paylaĢılmaz. (8) Grubun iĢleyiĢini bozabilecek özelliğe sahip olan sanık veya hükümlüler grup çalıĢmasına dâhil edilmezler. Bu sanık veya hükümlülerle bireysel görüĢme yürütülür. Sanık veya hükümlünün grup çalıĢmasına hazır hale gelmesi halinde iyileĢtirme çalıĢmaları grup çalıĢması ile yürütülebilir. (9) BoĢ zamanların yapılandırılması; sanık veya hükümlünün, toplumla bütünleĢmesini desteklemek, olumlu sosyal davranıĢlarını, ilgi alanlarını ve becerilerini geliĢtirerek uyumlu bir birey olmasını sağlamak amacıyla, sanık veya hükümlünün ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklere yönlendirilmesidir. BoĢ zamanların yapılandırılması çalıĢmaları; diğer kurumların ve sivil toplum kuruluĢlarının programlarına yönlendirme Ģeklinde yürütülebileceği gibi müdürlük içinde de yapılabilir. BoĢ zamanların yapılandırılmasında kurumsal eğitimler ve programlar listesinden de yararlanılır. (10) Yükümlüye yönelik yürütülen eğitim, iyileĢtirme ve rehberlik çalıĢmalarının, müdürlük dıĢında diğer kurum ve kuruluĢlar ile sivil toplum kuruluĢlarının veya gönüllü kiĢilerin yürütmüĢ olduğu programlara yönlendirmek suretiyle yapılmasına karar verilmesi halinde, yükümlünün bu programlara katılması bir yükümlülük olarak belirlenebilir. (11) ĠyileĢtirme faaliyetlerinin tamamlanmasından sonra on gün içerisinde tüm süreçlerin izlenmesine imkân veren bir belge düzenlenir ve ilgili vaka sorumlusuna iletilir. Sosyal araĢtırma raporu MADDE 38 – (1) Sosyal araĢtırma raporu; Ģüpheli veya sanığın geçmiĢi, ailesi, çevresi, eğitimi, kiĢisel, sosyal, ekonomik, ruhsal ve psikolojik durumu ile çevresinin sistemli bir bakıĢ açısıyla değerlendirildiği, topluma ve mağdura karĢı taĢıdığı risk ile ihtiyaçlarının belirlendiği ve bu ihtiyaçlara yönelik hizmet, program ve kaynaklarla ilgili önerileri içeren hüküm öncesi rapordur. (2) Rapor; soruĢturma evresinde Cumhuriyet savcısının talep etmesi veya kovuĢturma evresinde hâkim ya da mahkemenin isteği üzerine denetimli serbestlik uzmanı tarafından hazırlanır. (3) Rapor; Ģüpheli veya sanık ile bunların aile ve sosyal çevreleriyle görüĢülerek hazırlanır. Gerekli görülmesi halinde mağdur ile de görüĢülebilir. (4) Raporda; Ģüpheli veya sanığın kimlik bilgileri, varsa önceki suç bilgileri, sağlık bilgileri, ailesi, yaĢadığı yer, arkadaĢ çevresi, eğitimi, kiĢisel özellikleri, sosyal ve ekonomik durumu, biliĢsel ve psikolojik durumu, topluma ve mağdura karĢı taĢıdığı risk ile tutum ve davranıĢları belirtilir. Raporun sonuç bölümünde, suç iĢlenmesinde risk oluĢturabilecek unsurlar ve kiĢinin topluma ve kendisine zarar verme riski değerlendirilir. (5) Denetimli serbestlik uzmanı, kiĢinin hapis dıĢı ceza veya tedbir kararı ile toplum içinde iyileĢtirilmesinin mümkün olduğu kanaatinde ise hapis cezası verilmesinin kiĢi üzerinde oluĢturabileceği olumsuz etki ve sonuçları değerlendirerek, hapis dıĢı ceza veya tedbir kararı verilmesi durumunda Ģüpheli veya sanığın iyileĢtirilmesi ve yeniden topluma kazandırılması için ihtiyaç duyacağı hizmet, program veya kaynakları belirtir. Raporun sonunda takdirin mahkemeye ait olduğu açıkça yazılır. (6) Raporun hazırlanması sürecinde kiĢinin yanlıĢ beyan verdiğine dair izlenim edinilmesi veya verilen cevapların çeliĢkili olması durumunda bu husus gerekçeleri ile birlikte raporun sonuç bölümünde açıklanır. Ayrıca raporun hazırlanmasıyla ilgili bütün kaynaklar ve bilgi toplama biçimleri ile gerekli olduğu halde yapılamayan iĢlemler, görüĢmelerin yerine getirilememe gerekçesi ile birlikte raporda belirtilir. (7) Rapor hazırlanırken Ģüpheli veya sanığın ceza infaz kurumunda bulunması hâlinde, rapor, ceza infaz kurumuna gidilerek hazırlanır. Raporu hazırlayan denetimli serbestlik uzmanı, ceza infaz kurumuna giderek Ģüpheli veya sanık ile konuĢulanları baĢkalarının duymayacağı ancak görüĢmenin güvenlik nedeniyle ceza infaz kurumu görevlilerince izlenebileceği bir ortamda açık görüĢ usulüne tabi olarak yapar. Denetimli serbestlik uzmanının talep etmesi halinde görüĢmede, ceza infaz kurumu görevlisi hazır bulunur. Ceza infaz kurumu, denetimli serbestlik uzmanının Ģüpheli veya sanık ile görüĢebilmesi için gerekli iĢlemleri yerine getirir. (8) Denetimli serbestlik uzmanı tarafından iki nüsha olarak düzenlenen sosyal araĢtırma raporu, müdürlüğe sunulur. Bir nüshası talep eden ilgili makama iletilir, diğer nüshası sosyal araĢtırma raporu kartonunda ve UYAP biliĢim sistemi ortamında saklanır. Sosyal araĢtırma raporu, kiĢisel bilgiler içerdiğinden bu raporun saklanmasında özel hayatın gizliliğine dikkat edilir. (9) ġüpheli ve sanıkların sadece kiĢisel ve ekonomik durumlarının tespitine iliĢkin talepler sosyal araĢtırma raporu kapsamında değerlendirilmez, bu talepler kolluk ya da ilgili birimlerce yerine getirilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Denetimli Serbestlik Kararlarının Yerine Getirilmesinde Genel Hükümler Kayıt iĢlemleri MADDE 39 – (1) Mahkemelerce Cumhuriyet baĢsavcılığına gönderilen denetimli serbestlik kararları en geç üç gün içerisinde UYAP biliĢim sistemine kaydedilir. (2) Adli kontrol tedbirleri kapsamında verilen yurt dıĢına çıkıĢ yasağına iliĢkin kararlar, Cumhuriyet baĢsavcılığı tarafından aynı zamanda derhal kolluğa da gönderilir. (3) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına iliĢkin kararlar, ceza infaz kurumu idaresince tüm ekleri ile birlikte ilgili denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilir ve denetimli serbestlik müdürlüğünce bu karar, aynı gün kaydedilir. (4) Denetimli serbestlik kararlarının kayıt iĢlemleri, kayıt kabul bürosunda görevli personel tarafından yapılır. Tebligat MADDE 40 – (1) Denetimli serbestlik kararlarının kaydedilmesinden itibaren Ģüpheli, sanık veya hükümlülere üç iĢ günü içerisinde yapılacak yazılı veya elektronik tebligatta, tebliğden itibaren on gün içerisinde müdürlüğe baĢvurulması gerektiği belirtilir. (2) Haklarında; a) Adli kontrol tedbirine, b) Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, iliĢkin karar verilen yükümlülerin müdürlüğe baĢvurması istenmez. (3) Düzenlenen tebligatta, yükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi veya hakkında belirlenen yükümlülüklerin gereğini yerine getirmemesi halinde, denetimli serbestlik kararının niteliğine göre kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceği, seçenek yaptırım veya tedbirin hapse çevrilebileceği ya da koĢullu salıverilme kararının geri alınabileceği gibi gelmemenin hukuki sonuçları yükümlüye bildirilir. (4) Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet baĢsavcılığına geri gönderilir. (5) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilmesi halinde, hükümlüye ayrıca müdürlüğe müracaat etmesi için tebligat yapılmaz. Hükümlünün süresi içinde müdürlüğe gelmesi beklenir. (6) Cezanın konutta çektirilmesine karar verilmesi halinde hükümlüye tebligat yapılmaz. Kayıt iĢlemlerinin tamamlanmasından itibaren denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memuru hükümlünün adresine giderek kararın infazına iliĢkin çalıĢmaları baĢlatır. (7) Denetimli serbestlik kararlarının yerine getirilmesi sırasında kayıt iĢlemlerinin tamamlanmasından sonra yükümlülerin ilk müracaatı için yapılacak tebligat iĢlemleri, bu madde hükümlerine göre kayıt kabul bürosunca yerine getirilir. Risk ve ihtiyaçların değerlendirilmesi MADDE 41 – (1) Kayıt iĢlemlerinin tamamlanmasından sonra müdürlüğe müracaat eden yükümlülerin risk ve ihtiyaçları belirlenir. Yükümlü ile iĢbirliği içerisinde, risk ve ihtiyaçlara uygun iyileĢtirme çalıĢmalarını içeren bir denetim planı hazırlanır. (2) Yapılan değerlendirme sonucunda yükümlünün iyileĢtirme çalıĢmalarına katılması gerektiğinin tespit edilmesi halinde, yükümlü iyileĢtirme çalıĢmalarına katılmaya teĢvik edilir. Yükümlünün kabul etmemesi halinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı kapsamında belirlenen yükümlülükler ile rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğü hariç olmak üzere, iyileĢtirme çalıĢmaları yapılmaz ve bu durum denetim planında belirtilir. Yükümlülerin uyması gereken kurallar MADDE 42 – (1) Hakkında denetimli serbestlik kararı verilen yükümlü; a) Yapılan çağrılara ve hazırlanan denetim planına, b) ĠyileĢtirme çalıĢmaları kapsamında belirlenen yükümlülüklere, c) Kararın infazı ve denetim için belirlenen kurallara, ç) Denetimli serbestlik personelinin uyarı ve önerilerine, uymak ve katlanmak zorundadır. (2) Yükümlülüğün elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yerine getirilmesine karar verilmesi durumunda, yükümlü elektronik kelepçe ve diğer cihazlar ile ilgili üniteyi usulüne uygun olarak kullanmak ve korumak zorundadır. (3) Yükümlü, denetimli serbestlik personeli ile cezaların infazında görev alan diğer kurumların personeline saygılı davranmak, müdürlüğün ve diğer kurumların iĢleyiĢinin bozulmaması ve güvenliğinin tehlikeye düĢürülmemesi için gerekli özeni ve dikkati göstermek zorundadır. (4) Yükümlü, müdürlüğe alkol, uyuĢturucu veya uyarıcı madde etkisi altında ya da kesici, delici aletler ve ateĢli silahlarla gelemez ve bu Ģekilde yükümlülüklerin yerine getirilmesine yönelik çalıĢmalara katılamaz. (5) Yükümlü yerleĢim yeri adresini değiĢtirir ise yeni adresini müdürlüğe bildirmekle yükümlüdür. Yeni adresin bildirilmemesi ve adres kayıt sisteminden de tespit edilememesi halinde, yükümlünün eski adresine yapılan tebligat geçerli sayılır. (6) Askere alınan yükümlü, müdürlüğe durumunu bildirmek ve ilgili belgeleri iletmek, mahpusluk ya da askerlik durumu sona eren yükümlü on gün içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmek zorundadır. (7) Bu maddede belirtilen kurallar yükümlülük yerine geçer. Yükümlü bu kurallara uymak ve katlanmak zorundadır. Ġzin ve nakiller MADDE 43 – (1) Yükümlü baĢka denetimli serbestlik müdürlüğüne nakli gerektirecek Ģekilde yerleĢim yeri adresini değiĢtirmek isterse bu durumu ve yeni adresini önceden denetimli serbestlik müdürlüğüne yazılı olarak ve gerekçesiyle birlikte bildirmekle yükümlüdür. (2) Adres değiĢikliği talebi komisyon tarafından değerlendirilip dosyanın baĢka bir denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilmesine karar verilene kadar yükümlülüklerin yerine getirilmesine devam edilir. Yükümlünün daha önce müdürlüğe bildirdiği eski adresine yapılan tebligat geçerli sayılır. (3) Yükümlünün yerleĢim yeri adresi değiĢikliği veya baĢka bir nedenle infazının baĢka bir denetimli serbestlik müdürlüğünde yapılmasına iliĢkin talebi değerlendirilirken, ileri sürülen mazeretin doğruluğu ile gerekliliği araĢtırılır. Ġnfazdan kaçmak veya yükümlülüğü etkisiz kılmak amacıyla yapıldığı anlaĢılan nakil talepleri reddedilir. (4) Nakil talebi kabul edilen yükümlü, nakil kararının tebliğinden itibaren beĢ gün içinde yeni yerleĢim yeri adresinin bulunduğu denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmek zorundadır. (5) Yükümlü, hakkında belirlenen yükümlülükleri etkisiz kılacak ya da aksatacak Ģekilde müdürlüğün yetki sınırları dıĢına izinsiz olarak çıkamaz. Yükümlünün haklı bir mazerete dayanan talebi ve vaka sorumlusunun uygun görüĢü doğrultusunda denetimli serbestlik müdürü tarafından yükümlüye beĢ güne kadar izin verilebilir. Denetim süresi boyunca toplam kullanılan izin süresi, yükümlünün ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eĢinin ölümü veya ağır hastalığı hariç olmak üzere, on beĢ günü geçemez. Ġzinde geçen süreler infazdan sayılır. (6) Ġzin kullanan yükümlüye izin belgesi verilir. Yükümlü, iznini geçirdiği yerdeki denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat ederek izin belgesini denetimli serbestlik müdürlüğüne imzalatmak zorundadır. (7) Haklarında adli kontrol tedbiri verilen Ģüpheli veya sanıkların izin ya da baĢka denetimli serbestlik müdürlüğüne nakil talepleri değerlendirilmek üzere ilgili Cumhuriyet savcılığına veya mahkemeye gönderilir. Yükümlülerin uyarılması MADDE 44 – (1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine iliĢkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmıĢ olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir. (5) Bu Yönetmeliğin dördüncü kısmının dördüncü bölümü ile beĢinci kısmının üçüncü bölümünde düzenlenen yükümlülüklerin ihlali halinde yükümlünün uyarılmasına hâkim tarafından, diğer yükümlülüklerin ihlalinde ise komisyon tarafından karar verilir. (6) Adli kontrol tedbirlerinin infazında tedbir kararının gereklerini mazereti olmaksızın ve kasıtlı bir Ģekilde ihlal eden Ģüpheli veya sanık uyarılmaz, varsa mazereti komisyon tarafından değerlendirilir. Denetimli serbestlik kararlarının değiĢtirilmesi, durdurulması veya kaldırılması MADDE 45 – (1) Denetimli serbestlik kararının; a) Yükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi, b) Ġnfazının mümkün olmaması, c) Yükümlünün tutuklanması, hapis cezasının infazına baĢlanması veya askere alınması nedeniyle infazının imkânsız hale gelmesi, ç) 5395 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tedbirden beklenen yararın elde edilmesi, d) Hapis cezasından daha ağır sonuçlar doğurması, durumunda kanunda aksine bir düzenleme yoksa, vaka sorumlusunun önerisi üzerine komisyon tarafından ilgili mahkemeden denetimli serbestlik kararının değiĢtirilmesi, kaldırılması veya uygun olan baĢka karar verilmesi talep edilebilir. (2) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilen hükümlüler hakkında belirlenen yükümlülüklerin değiĢtirilmesine komisyon tarafından karar verilir. (3) Bu Yönetmeliğin dördüncü kısmının ikinci ve dördüncü bölümü ile beĢinci kısmının üçüncü ve dördüncü bölümünde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında yükümlünün iĢlediği bir suç nedeniyle; tutuklanması veya mahkûm olduğu hapis cezasının infazına baĢlanması ya da askere alınması durumunda mahkemece aksine bir hüküm de verilmez ise yükümlülüğün yerine getirilmesi durdurulur. Yükümlü denetim süresi içerisinde serbest bırakılır veya askerlik hizmeti sona ererse yükümlülüğün yerine getirilmesine devam edilir. Denetim süresinin sonunda yükümlünün mahpusluk halinin veya askerlik durumunun devam etmesi durumunda dosya kapatılarak mahkemesine gönderilir. Ceza infaz kurumunda veya askerlikte geçirilen süreler denetim süresinden sayılır. Bu süre içinde rehberlik kapsamında verilen yükümlülüğün yerine getirilmesinde mahkemeye verilecek raporlar ceza infaz kurumu ile iĢbirliği içerisinde hazırlanır. Hâkime gönderilecek rapora esas olmak üzere üç ayda bir kiĢinin geliĢimi ve davranıĢları hakkında ceza infaz kurumu idaresinden bilgi istenir. Denetim ve takip MADDE 46 – (1) Yükümlülerin toplum içinde izlenmesi, denetimi ve takibi, denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memurları tarafından yerine getirilir. (2) Tehlikeli veya mükerrir suçlular ile uyuĢturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, uyuĢturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaĢtırma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı ve cinsel taciz gibi suçlardan hüküm giyenlerin denetim ve takibinde kollukla iĢbirliği yapılır. (3) Denetlenecek yükümlülerin listesi ve denetim usulü vaka sorumlularınca belirlenerek, müdürün onayına sunulur. Denetim görevlileri kendilerine verilen listeye uygun olarak denetim görevini yerine getirirler. Yapılan denetimler tarih, saat ve yer belirtilmek suretiyle tutanak altına alınır. (4) ġüpheli, sanık veya hükümlü hakkında belirlenen tedbirin türüne, denetimin yoğunluğuna, suçun özelliğine ve yükümlünün durumuna göre, geceleri ve hafta sonlarını da kapsayacak Ģekilde denetim yapılır. (5) Yükümlülerin topluma veya mağdura zarar verme durumu ile tekrar suç iĢleme riski açısından yoğun denetim altında tutulması söz konusu ise yükümlünün denetim ve takibinde elektronik cihazlar kullanılabilir. (6) Hükümlülerin müdürlüklere giriĢlerinde gerek duyulması halinde üstleri aranabilir, alkol kontrolü yapılabilir. Kaydın kapatılması MADDE 47 – (1) Denetimli serbestlik yükümlülüğünün; a) Usulüne uygun tebligata rağmen yerine getirilmesine baĢlanmaması, b) Uyarılara rağmen ihlal edilmesi, c) Mahkeme tarafından kaldırılması, ç) Ġnfaz edilmesi, halinde kayıt kapatılarak durum Cumhuriyet baĢsavcılığı aracılığıyla mahkemeye bildirilir. (2) Tedbir veya yükümlülüğün infazının tamamlanması ya da yükümlülüğün herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, ilgili kurum ya da kuruluĢtan yükümlüyle ilgili yapılan iĢlemlere dair belgelerin gönderilmesi istenir. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazının tamamlanması veya ihlal nedeniyle dosyanın kapatılması yükümlüye tebliğ edilerek ilgili mahkemeye itiraz hakkı olduğu bildirilir. ġikâyet ve itiraz MADDE 48 – (1) Yükümlüler ile kanuni temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında müdürlükçe hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi iĢlem ve eylemlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle müdürlüğe itirazda ya da infaz hâkimliğine Ģikâyette bulunabilirler. (2) Yükümlü, hakkındaki iĢlem ve eylemleri öğrendiği tarihten itibaren on beĢ gün, her halde iĢlem ve eylemlerin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde Ģikâyet yoluyla infaz hâkimliğine baĢvurabilir. (3) ġikâyet, dilekçe ile doğrudan infaz hâkimliğine yapılabileceği gibi; Cumhuriyet baĢsavcılığı veya denetimli serbestlik müdürlüğü aracılığıyla da yapılabilir. Doğrudan infaz hâkimliğine yapılmayan baĢvurular hemen ve en geç üç gün içinde infaz hâkimliğine gönderilir. Sözlü yapılan Ģikâyet, tutanağa bağlanır ve tutanağın bir sureti baĢvurana verilir. (4) ġikâyet yoluna baĢvurulması, yapılan iĢlem veya faaliyetin yerine getirilmesini durdurmaz. Ancak, infaz hâkimi giderilmesi güç veya imkânsız sonuçların doğması ve iĢlem veya faaliyetin açıkça hukuka aykırı olması koĢullarının birlikte gerçekleĢmesi durumunda iĢlem veya faaliyetin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir. (5) Müdürlük iĢlemlerine karĢı yapılan itirazlar komisyon tarafından, koruma kurulu kararlarına karĢı itirazlar koruma kurulu tarafından incelenerek sonuçlandırılır. Kararlara karĢı infaz hâkimliğine Ģikâyette bulunulabilir. Müdürlük iĢlemlerine ve koruma kurulu kararlarına yapılan itirazlar Ģikâyetteki usullere tabidir. (6) Yükümlüyle ilgili birinci fıkra kapsamında yapılan karar ve iĢlemlere iliĢkin yazıĢmalarda veya belgelerde, yükümlülerin Ģikâyet ve itiraz hakkı ile süresi açıkça belirtilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Kararların Ġnfazında KiĢi ve Kurumlarla ĠĢbirliği Diğer kurumların görevleri, teĢvik ve iĢbirliği MADDE 49 – (1) Denetimli serbestlik kararlarının infazı, diğer kurumlar ve sivil toplum kuruluĢları ile iĢbirliği içerisinde, toplumsal katılım sağlanarak yerine getirilir. Kamu kurum ve kuruluĢları, denetimli serbestlik hizmetlerinin yerine getirilmesine katkıda bulunurlar ve denetimli serbestlik personeline yardımcı olurlar. (2) Cumhuriyet baĢsavcılığı aracılığı ile müdürlüklerin görevlerine iliĢkin olarak iletilen istemler, kolluk görevlilerince yerine getirilir. (3) Yükümlülerin toplum içinde denetim ve takibi gerektiğinde kollukla iĢbirliği içerisinde yapılır. Özellikle tehlikeli ve riskli olduğu tespit edilen yükümlülerin bilgileri kollukla paylaĢılır ve gerekli önlemlerin alınması sağlanır. (4) Psikolog, sosyal çalıĢmacı, sosyolog, eğitim uzmanı, öğretmen ve benzeri personeli çalıĢtıran kurum ve kuruluĢlar ihtiyaç hâlinde müdürlüğün bu nitelikte personel istemine yardımcı olurlar. (5) Aile veya çocuk mahkemelerinde görevli benzeri personel, müdürlüğün önerisi ve Cumhuriyet baĢsavcılığının talebi üzerine denetimli serbestlik hizmetlerine yardımda bulunur. (6) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları, kamu yararına çalıĢan vakıf ve dernekler, gönüllü gerçek ve tüzel kiĢiler denetimli serbestlik hizmetlerine katkıda bulunmaya teĢvik edilir. ĠĢ birliği protokolü MADDE 50 – (1) Kamu hizmeti cezası veya gözetim altında ya da 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin beĢinci fıkrasında düzenlenen kamuya yararlı bir iĢte ücretsiz olarak çalıĢma yükümlülüğü kapsamında yükümlü çalıĢtıracak olan kamu kurum ve kuruluĢları ile kamu yararına hizmet üreten özel kuruluĢlarla, yükümlünün çalıĢtırılması, çalıĢılacak iĢin nitelikleri, çalıĢma süresinin belirlenmesi ve diğer hususlarla ilgili protokol imzalanır. ĠĢ birliği protokolünü müdür ile kurum yetkilisi imzalar. (2) ĠĢ birliği protokolünde; kurumun adı, hizmetlerin türü, çalıĢma saatlerinin müdürlük ve kurumun ortak kararı ile belirleneceği, takip çizelgesinin iĢ yerindeki yükümlünün çalıĢmasından sorumlu kiĢi tarafından doldurulacağı, protokolün yürürlük süresi, protokolün sona ereceği haller, cinsiyet ve çocuk/yetiĢkin ayrımı da dikkate alınarak çalıĢtırılabilecek yükümlü sayısı, iĢ yerinin yükümlüye veya çocuğa iĢ güvenliği ve sağlığı ile iĢin yapılması için gerekli olan araç ve gereçleri sağlayacağı, iĢveren ve diğer çalıĢanlar tarafından yükümlünün insan haklarına ve kiĢilik haklarına saygı gösterileceği gibi bilgiler yer alır. Hizmetler listesi MADDE 51 – (1) Hizmetler listesi; kamu kurum ve kuruluĢları ile kamu yararına hizmet üreten özel kuruluĢların, sanık veya hükümlüleri hangi iĢlerde ne kadar süreyle çalıĢtırabileceklerine dair bilgilerin bulunduğu listedir. (2) Hizmetler listesi kamu kurum ve kuruluĢları ile kamu yararına hizmet üreten özel kuruluĢların yetkilileriyle görüĢmeler yapılarak hazırlanır. Sanık veya hükümlülerin toplum içinde kamuya yararlı iĢlerde çalıĢtırılmasıyla ilgili olarak kurum yetkilileri bilgilendirilir. (3) Hizmetler listesinde; çalıĢmanın yapılacağı yerleĢim yeri, iĢin türü, çalıĢmanın sürekli olup olmadığı, çalıĢma saatleri ile çalıĢma süresine iliĢkin bilgiler yer alır. Hizmetler listesinde kurumun adı belirtilmez. (4) Hizmetler listesi, her yıl Ocak ayının ikinci haftasına kadar yargı çevresindeki tüm ceza mahkemelerine gönderilmek suretiyle mahkemeler bilgilendirilir. Hizmetler listesi gerekli görülmesi halinde güncellenerek ceza mahkemelerine tekrar gönderilir. ÇalıĢma protokolü MADDE 52 – (1) Hakkında kamu hizmeti cezası, gözetim altında çalıĢtırma veya 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin beĢinci fıkrasında düzenlenen kamuya yararlı bir iĢte ücretsiz olarak çalıĢma yükümlülüğü verilen sanık veya hükümlülerin kurumda iĢe baĢlatılmalarından önce müdürlüğün, iĢyerinin ve hükümlünün görev ve sorumluluklarının yer aldığı çalıĢma protokolü, denetimli serbestlik personeli, sanık veya hükümlü ile iĢ yeri temsilcisi arasında imzalanır. (2) ÇalıĢma protokolünde; sanık veya hükümlünün çalıĢtırılacağı iĢin türü, mahiyeti ve süresi, uyması gereken güvenlik tedbirleri, yükümlülüklerine aykırı davranması durumunda yapılacak iĢlemler, iĢ yerinde kime karĢı sorumlu olduğu, iĢ güvenliği ve sağlığı için gerekli önlemlerin iĢveren tarafından alınacağı gibi bilgiler yer alır. (3) Gözetim altında çalıĢma protokolünde yukarıdaki bilgilere ek olarak iĢ, vergi ve sosyal güvenlik mevzuatına iliĢkin yükümlülüklerin iĢverenler tarafından yerine getirileceği, sanık veya hükümlülere ücret ödeneceği bilgisine yer verilir. (4) ÇalıĢma protokolü, sanık veya hükümlünün dosyasında saklanır. Kurumsal eğitimler ve programlar listesi MADDE 53 – (1) Müdürlük, eğitim programına devam etme kararlarının yerine getirilmesi, yükümlülerin topluma kazandırılması ve iyileĢtirme çalıĢmaları kapsamında, bulunduğu yargı çevresindeki kamu kurumlarının, özel sektörün ve sivil toplum kuruluĢlarının yürüttükleri eğitim programları, iĢ ve meslek kursları ile yükümlülerin boĢ zamanlarının yapılandırılacağı eğitsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinliklere yönelik faaliyet ve programları tespit eder. (2) Müdürlük tarafından her yılın Aralık ayının sonuna kadar oluĢturulan veya yıl içerisinde güncellenen programlar listesi, değerlendirme ve planlama bürosunda görevli personele ve vaka sorumlusuna bildirilir. (3) Hazırlanan kurumsal eğitimler ve programlar listesi ile çalıĢılacak sivil toplum kuruluĢları infaz iĢleri değerlendirme komisyonunun onayına sunulur. Gönüllü çalıĢanlar MADDE 54 – (1) Denetimli serbestlik, yardım ve koruma hizmetlerinde bu Yönetmelikte belirtilen ilkeler gözetilerek gönüllü kiĢilerden de yararlanılabilir. (2) Gönüllü çalıĢabilmek için aĢağıdaki koĢullar aranır: a) Türk vatandaĢı olmak, b) BaĢvuru tarihinde on sekiz yaĢını bitirmiĢ olmak, c) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde sayılan suçlardan hükümlü bulunmamak. (3) ÇalıĢmak isteyen gönüllüler müdürlüğe dilekçe ile baĢvurur. Gönüllülerden; gönüllü baĢvuru formunu doldurmaları ve yerleĢim yeri belgesi istenir. BaĢvurana ait adli sicil belgesi müdürlük tarafından temin edilir. BaĢvurular, komisyon tarafından incelenerek karara bağlanır. BaĢvurusu kabul edilen gönüllülere müdürlükçe tanıtım kartı verilir. (4) Gönüllü çalıĢanlar hakkında görev, yetki ve sorumluluk yönünden kamu görevlilerine iliĢkin hükümler ile 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun ilgili hükümleri uygulanır. Gönüllü çalıĢanların görevleri sebebiyle iĢlemiĢ oldukları suçlarla ilgili olarak soruĢturma izni, soruĢturmaya konu eylemin gerçekleĢtiği yer adalet komisyonu baĢkanı tarafından verilir. (5) Gönüllülerin hizmet verecekleri alana yönelik programların hazırlanması, takibi ve değerlendirilmesi müdürün görevlendirdiği uzmanın rehberliğinde olur. Gönüllüler çalıĢmak istedikleri alanı seçme konusunda bilgi, beceri ve ilgi alanları göz önüne alınarak yönlendirilir. (6) Gönüllü çalıĢanlardan; psikolog, sosyal çalıĢmacı, sosyolog, pedagog, eğitim uzmanı, psikolojik danıĢmanlık ve rehberlik öğretmenliği unvanına sahip olanlara, sosyal araĢtırma raporu düzenleme ve sorumluluğunu yazılı olarak kabul etmeleri hâlinde rapor hazırlama görevi verilebilir. (7) Gönüllülerin çalıĢmalarından en iyi Ģekilde yararlanabilmek için onları hizmete teĢvik edecek ortam müdürlük tarafından sağlanır. (8) Gönüllülerin beĢinci ve altıncı fıkraya göre belirlenen çalıĢma programı, sorumlulukları, müdürlüğün genel iĢleyiĢi ve kuralları ile bunlara uymamanın sonuçları gönüllü çalıĢana yazılı olarak bildirilir. Gönüllü çalıĢmaya baĢlayanların listesi müdürlük tarafından Daire BaĢkanlığına bildirilir. (9) Gönüllüler, çalıĢtıkları müdürlüğün genel iĢleyiĢi ile çalıĢma usul ve esaslarına doğrudan veya dolaylı müdahalede bulunamaz. (10) Belirlenen kurallara ve çalıĢma programına uymayan gönüllülere yazılı uyarı yapılır. Uyarıya rağmen kurallara ve çalıĢma programına uygun davranmayan gönüllülerin görevine müdürün teklifi üzerine komisyon tarafından son verilir. DÖRDÜNCÜ KISIM Denetimli Serbestlik Kararlarının Ġnfazı BĠRĠNCĠ BÖLÜM Adli Kontrol Tedbirleri ve Adli Kontrol Tedbirlerinin Yerine Getirilmesi Adli kontrol MADDE 55 – (1) Adli kontrol, Ģüpheli veya sanığın tutuklanması yerine bir veya birden fazla yükümlülüğe tâbi tutularak, toplum içinde denetimini öngören bir koruma tedbiridir. Adli kontrol tedbirleri MADDE 56 – (1) Adli kontrol tedbirlerinden; a) Yurt dıĢına çıkamamak: Ülke sınırları dıĢına çıkamamayı, b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak baĢvurmak: ġüpheli veya sanığın kararda belirlenen yerlere, belirtilen aralıklarla düzenli olarak baĢvurmasını, c) Hâkimin belirttiği merci veya kiĢilerin çağrılarına ve gerektiğinde meslekî uğraĢlarına iliĢkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak: ġüpheli veya sanığın müdürlük ya da bir baĢka kiĢi veya merciye, kararda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağrılmasını ve bu kiĢiye veya mercie gerektiğinde çalıĢtığı iĢ veya meslek uğraĢı hakkında ya da devam etmekte olduğu eğitim hakkında bilgi vermesini ve bu konuda denetlenmesini, ç) Her türlü taĢıtı veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme makbuz karĢılığında sürücü belgesini teslim etmek: ġüpheli veya sanığın her türlü taĢıtı veya bazılarını kararda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde kullanamamasını ve kararda öngörülmüĢ ise sürücü belgesinin makbuz karĢılığında alınmasını, d) Tedavi veya muayene tedbirine uymak: Özellikle uyuĢturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmayı ve bunları kabul etmeyi, e) Güvence: ġüphelinin parasal durumu göz önünde bulundurularak, miktarı ve bir defada veya birden çok taksitlerle ödeme süreleri, Cumhuriyet savcısının isteği üzerine hâkimce belirlenecek bir güvence miktarını yatırmayı, f) Silâh bulunduramamak veya taĢıyamamak: ġüpheli veya sanığın mahkeme veya hâkim kararı ile silah taĢımasının veya bulundurmasının yasaklanması ile gerektiğinde sahip olduğu silahların Cumhuriyet baĢsavcılığına bağlı adli emanet memurluğuna teslimini, g) Suç mağdurunun haklarını güvence altına almak: Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı, suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere aynî veya kiĢisel güvenceye bağlamayı, ğ) Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek: Aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkûm edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermeyi, h) Konutunu terk etmemek: ġüpheli veya sanığın mahkeme tarafından belirlenen konutunu mazereti olmaksızın veya izin almaksızın terk etmemeyi, ı) Belirli bir yerleĢim bölgesini terk etmemek: ġüpheli veya sanığın mahkeme tarafından belirlenen yeri veya yerleĢim bölgesini mazereti olmaksızın veya izin almaksızın terk etmemeyi, i) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek ya da ancak bazı yerlere gidebilmek: ġüpheli veya sanığın mahkeme tarafından belirlenen yere veya yerleĢim bölgesine mazereti olmaksızın veya izin almaksızın gitmemeyi ya da ancak bazı yerlere gidebilmesini, j) Belirlenen kiĢi ve kuruluĢlarla iliĢki kurmamak: Mahkeme kararında belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde suça sürüklenen çocuğun belirlenen kiĢi ve kuruluĢlarla iliĢki kurmamasını, ifade eder. Adli kontrol tedbirlerinin yerine getirilmesi MADDE 57 – (1) Adli kontrol kararı kaydedildikten sonra, infaz iĢlemlerinin baĢlatılması için karar doğrudan vaka sorumlusuna gönderilir. Hakkında adli kontrol kararı verilen Ģüpheli veya sanığa gönderilen tebligatta; adli kontrol tedbirinin türü, tedbirin ne Ģekilde ve ne zaman yerine getirileceği, uyulması gereken kurallar, tedbire uymamanın sonuçları ile adli kontrol tedbirinin gereklerinin derhal yerine getirilmesi gerektiği açıklanır. Kararın niteliğine göre gerekli ise ilgili kiĢi, kurum veya kuruluĢa derhal yazı yazılarak adli kontrol tedbirinin içeriği açıklanır; Ģüpheli veya sanığın hakkındaki adli kontrol tedbirinin gereklerini süresinde yerine getirip getirmediği ve adli kontrol tedbirine devam edip etmediği hususlarında bilgi istenir. (2) Tebligata rağmen mazereti olmaksızın ve kasıtlı olarak adli kontrol tedbirinin gereklerini yerine getirmeyen, tedbirin infazına baĢlandıktan sonra tedbirin gereklerini yerine getirmeye devam etmeyen veya tedbiri ihlal eden Ģüpheli veya sanık uyarılmaksızın hakkında karar verilmesi için dosya Cumhuriyet baĢsavcılığına veya mahkemesine gönderilir. (3) Suça sürüklenen çocuklara yönelik adli kontrol kararlarının infazında çocuğun ailesi veya sosyal çevresi ile iĢ birliği yapılmasının gerekli olması halinde her aĢamada özel hayatın gizliliğine dikkat edilir ve çocuğun ifĢa olmaması için gerekli önlemler alınır. (4) Adli kontrol tedbirlerinin yerine getirilmesinde, Ģüpheli veya sanık hakkında risk ve ihtiyaç değerlendirilmesi yapılmaz, denetim planı hazırlanmaz. (5) Haklarında bu Yönetmeliğin 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a), (h), (ı) ve (i) bentlerinde sayılan adli kontrol tedbirlerine karar verilen Ģüpheli veya sanıkların toplum içinde izlenmesi, denetim ve takibi elektronik kelepçe takılmak suretiyle yerine getirilebilir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Kapsamında Hükmedilen Denetimli Serbestlik Tedbirleri ve Bu Tedbirlerin Yerine Getirilmesi Eğitim programına devam etme MADDE 58 – (1) Eğitim programına devam etme; mahkemelerce kiĢisel, sosyal ve eğitim durumu dikkate alınarak, meslek veya sanat sahibi olmayan sanığın bir meslek veya sanat edinmesini sağlamak amacıyla, mahkemenin belirleyeceği süreyle, bir eğitim programına devam etmesini zorunlu kılan yükümlülüktür. (2) Eğitim programına devam etme yükümlülüğünün infazında; sanığın yaĢı, eğitim ve sağlık durumu, bilgi ve becerileri ile kurumların yürüttükleri eğitim programları dikkate alınır. Bu yükümlülük kararları, örgün eğitime devam eden çocuk ve gençlerin eğitimlerine, fiziksel ve duygusal geliĢimlerine engel olmayacak Ģekilde yerine getirilir. (3) Eğitim programına devam etme yükümlülüğünün yerine getirilmesi kapsamında sanığın eğitim programına kayıt iĢlemleri gerektiğinde eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanı refakatiyle yapılır. Programlar belirlenirken kurumsal eğitimler ve programlar listesinden yararlanılır. Sanığın programlara devam etmesi ve topluma kazandırılmasına yönelik çalıĢmalarda programın uygulandığı kurum yetkilisi veya program yöneticisi ile iĢ birliği yapılır. (4) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde; sanığın durumu, kurum yetkilisi veya program yöneticisi haricinde kimseyle paylaĢılamaz. Kurum yetkililerinden sanığın ifĢa olmaması ve dıĢlanmaması için gerekli önlemlerin alınması istenir. (5) Eğitim programına devam etme yükümlülüğünün infazı, sanığın denetim planında belirlenen programa baĢlaması ile baĢlar ve mahkeme kararında belirtilen sürenin tamamlanmasıyla sona erer. Gözetim altında çalıĢma MADDE 59 – (1) Gözetim altında çalıĢma yükümlülüğü; bir meslek veya sanat sahibi sanığın, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir baĢkasının gözetimi altında ücret karĢılığında çalıĢtırılmasıdır. (2) Günlük çalıĢma süresi, sanığın çalıĢtığı kurumun bu konuda tabi olduğu mevzuata göre belirlenir. Sanığın mevcut iĢi, eğitime devam durumu gibi hususlar dikkate alınarak kiĢinin çalıĢtırılacağı kurumla iĢ birliği içerisinde farklı çalıĢma rejimleri de uygulanabilir. Her halükarda sanık günde en az iki, en fazla sekiz saat çalıĢtırılır. (3) Gözetim altında çalıĢma yükümlülüğünün infazı, sanığın çalıĢmaya baĢladığı tarihte baĢlar ve mahkemece belirlenen sürenin bitiminde sona erer. (4) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, bu Yönetmeliğin 66 ncı maddesindeki ilgili diğer hükümler uygulanır. Belli yerlere gitmekten yasaklama veya belli yerlere devam etme MADDE 60 – (1) Belirli yerlere gitmekten yasaklama veya belirli yerlere devam yükümlülüğü; mahkemece belirlenen süreyle sanığın kiĢisel, sosyal ve eğitim durumu ile suç iĢlemesindeki nedenler göz önüne alınarak iyileĢtirilmesini ve suçun tekrarını önlemeyi esas alan bir yükümlülüktür. (2) Gidilmesi yasaklanan belli yerler; sanığın suç iĢlemesinde, suça yönelmesinde, zararlı alıĢkanlıklar edinmesinde, bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal, ekonomik etkisi bulunan veya sanığın yeniden suç iĢlemesini tetikleyecek yerleri, devam edilmesi gereken belli yerler ise; sanığın kiĢisel, psikolojik, sosyal geliĢimi ile eğitimine katkı sağlayacak ve diğer ihtiyaçlarına uygun nitelikteki yerleri ifade eder. (3) Yükümlülüğün infazı, hazırlanan denetim planının sanığa tebliği ile baĢlar, mahkemece belirtilen sürenin tamamlanmasıyla sona erer. Mahkeme tarafından takdir edilen diğer yükümlülükler MADDE 61 – (1) Sanık hakkında mahkeme tarafından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasının (c) bendi gereğince takdir edilen baĢka bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde, yükümlülüğün içeriğine göre bu Yönetmeliğin ilgili maddeleri esas alınır ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına iliĢkin tedbirlerin yerine getirilmesine iliĢkin hükümler uygulanır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kısa Süreli Hapis Cezasına Seçenek Yaptırımlar ve Bu Yaptırımların Yerine Getirilmesi Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar MADDE 62 – (1) Seçenek yaptırımlar; suçlunun kiĢiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu piĢmanlık ve suçun iĢlenmesindeki özellikler dikkate alınarak, hükümlülerin toplum içinde belli koĢullar altında denetime tabi tutularak bazı yükümlülükler konulmak suretiyle hürriyetlerinin belli Ģekilde kısıtlanmasını öngören kısa süreli hapis cezası yerine verilen kamusal yaptırımlardır. (2) 5237 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (c), (d), (e) ve (f) bentlerindeki seçenek yaptırımların infazı müdürlükçe yerine getirilir. (3) Kamusal cezaların yerine getirilmesi sırasında; hükümlülerin temel ihtiyaçlarına, özel hayatın gizliliğine ve toplumda rencide edilmemesine dikkat edilir. Eğitim kurumuna devam etme MADDE 63 – (1) Eğitim kurumuna devam etme; mahkemelerce hükümlünün kiĢisel, sosyal ve eğitim durumu dikkate alınarak, en az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmesini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeyi zorunlu kılan seçenek yaptırımdır. (2) Eğitim kurumuna devam etme yaptırımının infazında; hükümlünün yaĢı, eğitim ve sağlık durumu, yaĢadığı yerde bulunan eğitim kurumlarının kapasitesi ve kuruma kabul Ģartları dikkate alınır. (3) Eğitim kurumuna devam etme yaptırımının yerine getirilmesi kapsamında hükümlünün eğitim kurumuna kayıt iĢlemleri gerektiğinde eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanı refakatiyle yapılır. (4) Bu yaptırımın infazı için, okul yönetimi veya rehberlik servisi ile iĢ birliği yapılır. Eğitim kurumundan iĢbirliği yapılacak rehber ya da sorumlu öğretmenin belirlenmesi istenir. ĠĢbirliği yapılacak öğretmene; yaptırımın amacı, süresi ve yapılacak çalıĢmalar konusunda eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanı tarafından bilgi verilir. ĠĢbirliği yapılacak öğretmenden; hükümlünün okuldaki durumu, davranıĢları, sosyal uyumu, sorumluluk bilincindeki geliĢmeleri ile ailesi hakkında bilgi alınır ve yürütülecek rehberlik çalıĢmalarına destek vermesi istenir. (5) Bu yaptırımın uygulanmasında; hükümlünün durumu okul idaresi ve iĢ birliği yapılan öğretmenler haricinde kimseyle paylaĢılamaz. Okul idaresi ve iĢ birliği yapılan öğretmenler ifĢa olmaması ve dıĢlanmaması için hükümlünün durumunu okul çalıĢanları ve diğer kiĢiler ile paylaĢamaz. Bu konuda okul idaresi ve iĢ birliği yapılan öğretmenler bilgilendirilir. (6) Eğitim kurumuna devam etme yaptırımının infazı; hükümlünün denetim planında belirlenen kurumdaki programa baĢlaması ile baĢlar ve mahkeme kararında belirtilen sürenin tamamlanmasıyla sona erer. Belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma MADDE 64 – (1) Belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma; mahkemelerce hükümlünün kiĢisel, sosyal ve eğitim durumu ile tekrar suç iĢleme riski göz önüne alınarak iyileĢtirmeyi ve suçun tekrarını önlemeyi esas alan, hükümlünün mahkûm olduğu hapis cezasının yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmesini veya belirli etkinlikleri yapmasını yasaklayan seçenek yaptırımdır. (2) Belirli yerler veya etkinlikler; hükümlünün suç iĢlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alıĢkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da hükümlünün yeniden suç iĢlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. (3) Yaptırımın infazı, hazırlanan denetim planının sanığa tebliği ile baĢlar, mahkemece belirtilen sürenin tamamlanmasıyla sona erer. Sürücü ve ruhsat belgelerinin geri alınması, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanma MADDE 65 – (1) Sürücü ve ruhsat belgelerinin geri alınması, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanma; sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç iĢlenmiĢ olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili sürücü ve ruhsat belgelerinin geri alınması, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanması seçenek yaptırımıdır. (2) Sürücü veya ruhsat belgesi ile meslek veya sanat; hükümlünün, sağladığı hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak suç iĢlemesine neden olan sürücü veya ruhsat belgesi ile meslek veya sanattır. (3) Hükümlünün sürücü ve ruhsat belgeleri teslim alınarak dosyasında saklanır, ayrıca yasaklamaya iliĢkin yükümlülük ilgisine göre ilgili meslek kuruluĢuna, mahalli idareye ve kolluğa yazıyla bildirilir. (4) Yaptırımın infazı, sürücü ve ruhsat belgelerinin teslim edilmesiyle veya belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmanın ilgili kurum veya kuruluĢa bildirilmesiyle baĢlar, mahkemece belirtilen sürenin tamamlanmasıyla sona erer. Kamu hizmeti cezası MADDE 66 – (1) Kamu hizmeti cezası; toplumsal katılım ile hükümlünün iyileĢtirilmesini ve topluma kazandırılmasını amaçlayan, hükümlünün topluma verdiği zararı kamu hizmetinde ücretsiz çalıĢarak geri ödemesini ve bu Ģekilde kamu düzeninin sağlanmasını esas alan bir seçenek yaptırımdır. (2) Kamu hizmeti cezası, kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren bir özel kuruluĢta yerine getirilir. ÇalıĢtırılacak iĢ belirlenirken; hükümlünün iyileĢtirilmesi, kamuya verilen zararın ödetilmesi, hükümlünün becerileri, mağdurun ve toplumun güvenliği ve çalıĢmanın ceza niteliğinde olduğu dikkate alınır. ÇalıĢtırılacak gün ve saatler, hükümlünün iĢi, aile yaĢamı veya eğitimi dikkate alınarak belirlenir. (3) Kamu hizmeti cezasının infazında dört saat çalıĢma bir gün sayılır. Hükümlü günde en az iki, en çok sekiz; haftada en az on dört, en çok kırk saat çalıĢtırılır. Kamu hizmeti cezasının infazı, toplam ceza süresinin iki katını geçemez. (4) Kamu hizmeti cezasının yerine getirilmesinde; hükümlünün durumu, çalıĢtırılacağı kurum ya da kuruluĢ haricinde kimseyle paylaĢılamaz. Kurum ya da kuruluĢ yetkilileri, hükümlünün ifĢa olmaması ve dıĢlanmaması için hükümlünün durumunu diğer çalıĢan ve kiĢiler ile paylaĢamaz. Bu konuda kurum ya da kuruluĢ yetkilileri bilgilendirilir. (5) Suça sürüklenen çocuklar hakkında kamu hizmeti cezası kararı verilmiĢse, kamu hizmeti cezasının infazında hükümlünün çalıĢmaya baĢlayacağı tarihteki yaĢı dikkate alınır. Hükümlünün on sekiz yaĢından küçük olması halinde çalıĢtırılacak iĢ; çocuğun bedensel, zihinsel ve ahlaki geliĢimi ile eğitimine engel olmayacak ve destekleyecek Ģekilde belirlenir. On sekiz yaĢını tamamlayıncaya kadar çalıĢılan her iki saat bir gün sayılır. Bu Ģartların sağlanamaması halinde çocuk hakkında verilen bu yaptırımın değiĢtirilmesi mahkemesinden istenebilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Hapis Cezasının Ertelenmesi Halinde Hükmedilen Yükümlülüklerin Yerine Getirilmesi Eğitim programına devam etme MADDE 67 – (1) Eğitim programına devam etme; mahkemelerce hükümlünün kiĢisel, sosyal ve eğitim durumu dikkate alınarak, belirlenen denetim süresince, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün bir veya birden fazla eğitim programına devam etmesini zorunlu kılan yükümlülüktür. (2) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, bu Yönetmeliğin 58 inci maddesindeki ilgili diğer hükümler uygulanır. Gözetim altında çalıĢma MADDE 68 – (1) Gözetim altında çalıĢma yükümlülüğü; bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir baĢkasının gözetimi altında ücret karĢılığında çalıĢtırılmasıdır. (2) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, bu Yönetmeliğin 59 uncu ve 66 ncı maddelerindeki ilgili diğer hükümler uygulanır. Eğitim kurumuna devam etme MADDE 69 – (1) Eğitim kurumuna devam etme yükümlülüğü; suça sürüklenen çocuğun, bir meslek veya sanat edinmesini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesini zorunlu kılan yükümlülüktür. (2) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, bu Yönetmeliğin 63 üncü maddesindeki ilgili diğer hükümler uygulanır. Rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğü MADDE 70 – (1) Rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğü; yeniden suça karıĢmayı önleme, iyileĢtirme ve topluma kazandırma amacıyla denetimli serbestlik uzmanının yürüttüğü çalıĢma ve programlara katılma konusunda hükümlünün yükümlü kılınmasıdır. (2) Rehberlik çalıĢmaları; hükümlünün suç iĢlemesine neden olan etkenlerin ele alınarak belirlenen risk ve ihtiyaçlar doğrultusunda hükümlünün zararlı alıĢkanlıklar edinebileceği çevrelerden uzak kalmasına, sorumlu ve uyumlu bir birey olmasına, kendisine ve topluma yararlı bir birey olabilmesine yönelik çalıĢmalardır. Bu çalıĢmalar, eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanı tarafından yürütülür. Bu kapsamda; bireysel görüĢme, grup çalıĢmaları, müdahale programları, hükümlünün ailesi ve sosyal çevresiyle iĢ birliği yapılması ile diğer kurum ve kuruluĢlar tarafından yürütülen iyileĢtirme niteliğindeki kurs, program, eğitim gibi çalıĢmalar yürütülür. (3) Denetimli serbestlik uzmanı iyileĢtirme ve topluma kazandırmaya yönelik rehberlik yükümlülüğünü, bu Yönetmeliğin 37 nci maddesinde belirtilen iyileĢtirme çalıĢmalarındaki esaslara göre yerine getirir. Hükümlünün davranıĢları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki geliĢmeler takip edilerek üçer aylık sürelerle düzenlenen rapor mahkemesine gönderilir. Yükümlülüklerin baĢlaması ve sona ermesi MADDE 71 – (1) Bu bölümde düzenlenen yükümlülükler, denetim süresi içerisinde yerine getirilir. Yükümlülüklerin infazı, belirlenen yükümlülüğün fiilen yerine getirilmeye baĢlanmasıyla baĢlar, yükümlülüğün yerine getirilmesi veya denetim süresinin sona ermesiyle biter. BEġĠNCĠ BÖLÜM Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri ve Bu Tedbirin Yerine Getirilmesi Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri ve bu tedbirin yerine getirilmesi MADDE 72 – (1) Tedavi; uyuĢturucu veya uyarıcı maddeleri kullanan kiĢinin bağımlılık yapan maddeden vücudunun arındırılmasına, bu maddelere olan ihtiyacı sonucunda ortaya çıkan yoksunluk belirtilerinin giderilmesine yönelik resmi veya özel kurumlarca yürütülen iĢlemleri ifade eder. (2) Denetimli serbestlik tedbirine iliĢkin çalıĢmalar; uyuĢturucu veya uyarıcı madde kullanan ya da kullanmak için uyuĢturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kiĢinin, uyuĢturucu kullanmasına neden olan veya kullanma isteğine yol açan etkenlerin değerlendirilerek, kiĢinin maddeye olan ihtiyacını kontrol etmesi, yaĢam standardını artırması, belirlenen ihtiyaçları doğrultusunda kendisine ve topluma yararlı bir birey olabilmesi amacıyla yürütülen rehberlik çalıĢmalarını ifade eder. (3) Tedavi ve denetimli serbestlik kararının kayıt iĢlemleri tamamlandıktan sonra sanık veya hükümlünün müdürlüğe müracaat etmesi için tebligat çıkartılır. Müdürlüğe müracaat eden sanık veya hükümlü, kayıt kabul bürosunca infaz bürosunda görevli vaka sorumlusuna gönderilir. Vaka sorumlusu, tedavi tedbirinin yerine getirilmesi için aynı gün ilgili kuruma sevk iĢlemlerini baĢlatır ve yükümlüden beĢ iĢ günü içerisinde tedavi için ilgili kuruma baĢvurmasını ister. Sevk yazısında kiĢinin kuruma baĢvurduğu tarih ile tedavinin olumlu ya da olumsuz sonuçlandığına iliĢkin nihai raporun müdürlüğe iletilmesi istenir. Rehberlik çalıĢmalarının takibi ile gerektiğinde rehberlik çalıĢmalarının planlanması ve yürütülmesi için karar eğitim ve iyileĢtirme bürosuna gönderilir. (4) Tedavi tedbirinin infaz iĢlemleri vaka sorumlusu tarafından takip edilir. Tedavi tedbiri, uyuĢturucu veya uyarıcı madde tedavisine iliĢkin mevzuat hükümleri uyarınca ilgili kurum tarafından ve kurum yetkililerinin o kiĢi hakkında uygun görecekleri tedavi programına göre yerine getirilir. Tedavi süresince veya tedavi sona erdikten sonra sanık veya hükümlünün, uyuĢturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını takip amacıyla tedavi kurumuna tekrar sevk edilmesi ya da kontrole gönderilmesi gibi iĢlemler yapılmaz. (5) Tedavi süresince rehberlik çalıĢmalarının, tedavinin yürütüldüğü kurum tarafından yapılıp yapılmadığı denetimli serbestlik uzmanı tarafından takip edilir. Gerek görülmesi halinde rehberlik çalıĢmaları denetimli serbestlik uzmanınca yapılır. Tedaviden sonra sanık veya hükümlü hakkında uygulanan rehberlik çalıĢmalarına bir yıl süreyle devam olunur. (6) Rehberlik çalıĢmaları, eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanı tarafından, bu Yönetmeliğin 37 nci maddesinde belirtilen iyileĢtirme çalıĢmalarındaki esaslara göre yerine getirilir. Sanığın veya hükümlünün davranıĢları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki geliĢmeler takip edilerek, üçer aylık sürelerle hazırlanacak denetim raporunun iyileĢtirme çalıĢmaları ile değerlendirme ve önerilere iliĢkin bölümü görevli denetimli serbestlik uzmanı tarafından doldurulur ve vaka sorumlusuna gönderilir. (7) Sanık veya hükümlü tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin yerine getirilmesi sırasında baĢka bir suçtan ceza infaz kurumunda ise; sanığın veya hükümlünün tedavi için ilgili kuruma gönderilmesi ceza infaz kurumu idaresince yerine getirilir. Bu kiĢilerin rehberlik çalıĢmaları ceza infaz kurumlarında uygulanan iyileĢtirme faaliyetleri kapsamında ceza infaz kurumundaki görevliler tarafından gerçekleĢtirilir. Mahkemeye gönderilecek rapora esas olmak üzere vaka sorumlusu tarafından, üç ayda bir, kiĢinin geliĢimi ve davranıĢları hakkında ceza infaz kurumu idaresinden bilgi istenir. (8) Sanık veya hükümlünün beĢ iĢ günü içerisinde ilgili kuruma tedavi için müracaat etmediğinin veya belirlenen tedavi programına uymadığının bildirilmesi ya da rehberlik çalıĢmalarına katılmaması halinde sanık veya hükümlü bu Yönetmeliğin 44 üncü maddesine göre uyarılır. Uyarılara iliĢkin tebligatta ihlal durumunun tekrarı halinde bunun yükümlülüğün ihlali sayılacağı ve dosyanın kapatılarak mahkemesine gönderileceği sanık veya hükümlüye bildirilir. (9) Tedavi ve denetimli serbestlik veya sadece denetimli serbestlik tedbiri, sanık veya hükümlünün müdürlüğe müracaat ettiği tarihte baĢlar. Tedavi ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbiri, tedavinin sona ermesinden bir yıl sonra, sadece denetimli serbestlik tedbiri ise mahkemenin belirlediği sürenin sonunda biter. ALTINCI BÖLÜM Diğer Denetimli Serbestlik Tedbirleri ve Bu Tedbirlerin Ġnfazı Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma MADDE 73 – (1) Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma; hükümlünün iĢlediği bir suç nedeniyle mahkûmiyetin sonucu olarak, mahkeme tarafından belirlenen süreler içerisinde, 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan hak ve yetkilerin bir kısmının veya tamamının kullanılmasını ya da bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasını veya sürücü belgesinin geri alınmasını öngören güvenlik tedbirleridir. (2) Belli hak ve yetkinin kullanılmasının ya da belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanması ile sürücü belgesinin geri alınmasına iliĢkin kararlar, kayıt iĢlemi tamamlandıktan sonra, üç iĢ günü içerisinde gereği yapılmak üzere, ilgisine göre kamu kurum ve kuruluĢu ile meslek kuruluĢlarına bir yazıyla bildirilir. Yazılan yazıda kararın ne Ģekilde yerine getirileceği ve yasaklamanın veya geri almanın yürürlüğe girdiği tarih açıkça belirtilir. Bu durum hükümlüye bir tebligatla bildirilir, hükümlü ceza infaz kurumunda bulunuyor ise ayrıca ceza infaz kurumu idaresi de bilgilendirilir. (3) Yasaklama kararlarının yerine getirilmesine baĢlandığı tarihten itibaren üç ayda bir ilgili kamu kurumu ile meslek kuruluĢlarına yazı yazılarak yasaklama kararının yerine getirilmesine iliĢkin süreçler hakkında bilgi istenir. (4) Belli hak ve yetkinin kullanılmasının ya da belli bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanması ile sürücü belgesinin geri alınmasına iliĢkin kararların yerine getirilmesine dair iĢlemler infaz bürosunda görevli denetimli serbestlik memurları tarafından yapılır. (5) 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin beĢinci veya altıncı fıkrası gereğince verilen hak ve yetkinin kullanılmasının ya da meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına iliĢkin kararların yerine getirilmesine, cezanın infazının tamamlanmasından itibaren baĢlanır. (6) Bu maddede sayılan güvenlik tedbirlerinin infazı tamamlandıktan sonra dosya kapatılarak mahkemesine gönderilir. Ġlgili kurum ve kuruluĢa, yasaklama veya geri alma süresinin sona erdiği yazıyla bildirilerek hükümlü hakkındaki kısıtlamaların kaldırılması ya da sürücü belgesinin ve ruhsatın iade edilmesi istenir. Hükümlü tedbirin sona erdiği konusunda bilgilendirilir. Etkin piĢmanlıktan yararlanan kiĢiler hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı MADDE 74 – (1) Etkin piĢmanlıktan yararlanan kiĢiler hakkında verilen denetimli serbestlik tedbiri; örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan, gönüllü olarak örgütten ayrılan veya teslim olan ya da yakalanan, piĢmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlayan kurucu, yönetici ve örgüt üyeleri hakkında mahkemelerce etkin piĢmanlık hükümleri kapsamında verilen ve etkin piĢmanlıktan yararlanan hükümlülerin toplum içinde denetim, takip ve iyileĢtirmesini öngören tedbirlerdir. (2) Hükümlünün müracaatından sonra risk ve ihtiyaçları belirlenir. Değerlendirme neticesinde hükümlü ile iĢ birliği içerisinde hükümlünün ihtiyaçlarına uygun bir denetim planı hazırlanır. Denetim planı içeriğinde ihtiyaç duyulması halinde müdahale programları uygulanmasına ve periyodik görüĢmeler yapılmasına yer verilir. (3) Denetim planında yapılacak rehberlik çalıĢmaları açıkça belirtilir, hükümlünün ilgisi ve ihtiyaçları belirlenerek, hükümlü, uygun etkinliklere ve meslek edindirmeye yönelik kurs ya da programlara yönlendirilir. Bu çalıĢmalar kapsamında müdürlükçe, ilgili kurum ve sivil toplum kuruluĢlarının yürüttükleri faaliyetler belirlenerek ve gönüllü kiĢilerle iĢ birliği yapılarak toplumda var olan tüm kaynaklardan faydalanılır ve bu hükümlülere topluma uyum konusunda destek verilir. (4) Hükümlü belirtilen süre içerisinde müdürlüğe müracaat etmez veya denetim planında belirlenen programlara katılmaz ya da rehberlik çalıĢmalarını kabul etmezse, ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluĢları ya da gönüllü kiĢilerle iĢ birliği içerisinde etkin piĢmanlıktan yararlanan hükümlünün toplum içinde denetim ve takibine devam edilir. (5) Denetimli serbestlik tedbiri hükümlüye bildirildiği tarihte baĢlar, kararda belirtilen sürenin bitmesiyle sona erer. Denetimli serbestlik tedbirine iliĢkin süre sona erdiğinde dosya kapatılarak mahkemesine gönderilir. Tedbirin yerine getirilmesi süresince hükümlüye yönelik yapılan çalıĢmalar rapor edilerek mahkemeye gönderilen dosyaya konur. Hapis cezasının konutta infazı MADDE 75 – (1) Hapis cezasının konutta infazı; a) Kadın veya altmıĢ beĢ yaĢını bitirmiĢ kiĢilerin mahkûm oldukları altı ay, b) YetmiĢ yaĢını bitirmiĢ kiĢilerin mahkûm oldukları bir yıl, c) YetmiĢ beĢ yaĢını bitirmiĢ kiĢilerin mahkûm oldukları üç yıl, veya daha az süreli hapis cezasının tamamının veya kalan kısmının belli Ģartlar altında mahkeme kararıyla belirtilen bir konutta yerine getirilmesidir. (2) Bu kararın yerine getirilmesinde konut; hükümlünün ailesiyle birlikte veya tek baĢına yaĢamını devam ettirdiği, kendisine ait veya kiracı olarak oturduğu ve bu kararın yerine getirilmesinde mahkemeye bildirdiği veya mahkeme kararında belirtilen yeri ve eklentilerini ifade eder. (3) Hapis cezasının konutta infazında, hükümlünün risk ve ihtiyaçları, kurallara uymadaki baĢarısı ve iĢbirliği dikkate alınarak; a) Ġlk altı ay için günde bir, b) Ġkinci altı ay için günde iki, c) Üçüncü altı ay için günde üç, ç) On sekizinci aydan sonra günde dört, saat süreyle evden ayrılmasına vaka sorumlusunun önerisi üzerine komisyon tarafından karar verilebilir. (4) Hapis cezasının konutta infazına iliĢkin kararın kaydedilmesinden itibaren on gün içerisinde denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memuru hükümlünün adresine giderek konutu inceler. Hükümlünün belirlenen ihtiyaçları dikkate alınarak hükümlü ile iĢ birliği içerisinde hükümlünün uyması gereken kurallar belirlenir ve vaka sorumlusuna iletilir. Vaka sorumlusu üç gün içerisinde bir planlama yaparak konutta infazın ne Ģekilde yerine getirileceğini ve uyması gereken kuralları hükümlüye tebliğ eder. (5) Cezanın konutta infazı sırasında hükümlüyle iletiĢim sağlanacak araçlar tespit edilir. ĠletiĢim araçları, hükümlünün denetlenmesine iliĢkin esaslar ve denetimli serbestlik personeli ile kolluk görevlilerinin denetimle ilgili görevleri hükümlüye açıkça bildirilir. (6) Cezanın konutta infazında, hükümlünün sağlık, eğitim, ibadet gibi temel ihtiyaçları dikkate alınır. Hükümlünün acil sağlık durumu, deprem, yangın, doğal afetler gibi öngörülemeyen nedenlerden dolayı konuttan ayrılması ihlal sayılmaz. Zaruret nedeniyle konutunu terk eden hükümlü, bu zorunluluğun ortadan kalkmasından itibaren üç gün içerisinde müdürlüğe baĢvurmak zorundadır. Bu durumda konut dıĢında geçen süreler infazdan sayılır. (7) Hükümlü, denetim bürosunda görevli denetimli serbestlik memuru veya kolluk tarafından bizzat eve gidilmek suretiyle kontrol edilebilir. Yapılan kontroller kayıt altına alınarak vaka sorumlusuna iletilir. (8) Hükümlü, mazereti olmaksızın infaz süresince kararın yerine getirildiği konutu değiĢtiremez. Hükümlü, bir mazeret nedeniyle konutunu değiĢtirme talebini müdürlüğe yazılı olarak iletmek zorundadır. Komisyon hükümlünün talebini değerlendirerek konutun değiĢtirilip değiĢtirilmeyeceğine karar verir. (9) Hükümlünün haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmaksızın yirmi dört saatten fazla süreyle izinsiz olarak konuttan ayrılması veya iznin bitmesinden itibaren bu süre içerisinde konuta dönmemesi halinde uyarı yapılmaksızın dosya kapatılarak mahkemesine gönderilir. (10) Cezanın konutta infazı, cezanın konutta çektirilmesi kararına iliĢkin hazırlanan planın hükümlüye tebliğinden on gün sonra baĢlar ve kararda belirtilen sürenin dolmasıyla sona erer. (11) Cezanın konutta çektirilmesine iliĢkin kararların infazı, elektronik kelepçe kullanılması suretiyle de yapılabilir. Denetim altına alınan çocukların iyileĢtirilmesi MADDE 76 – (1) Haklarında; a) Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri kapsamında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı, b) Kamu davasının ertelenmesi kararı, c) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, verilen ve 5395 sayılı Kanunun 36 ncı maddesi gereğince denetim altına alınan suça sürüklenen çocukların, toplum içinde denetimi, takibi ve iyileĢtirilmesine yönelik rehberlik çalıĢmaları, ilgili kurumlarla iĢbirliği içinde yerine getirilir. (2) Haklarında; a) Koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen, b) Suç tarihinde on iki yaĢını bitirmemiĢ suça sürüklenen, c) Ailesine teslim edilmesi yönünde karar verilen, çocuklar hakkında denetim görevi; gözetim esaslarına göre 5395 sayılı Kanunun 37 nci maddesi gereğince aile ve sosyal politikalar il müdürlüğü tarafından yerine getirilir. (3) Suça sürüklenen çocuk, müdürlüğe geldiğinde; risk ve ihtiyaçlarının belirlenmesi için değerlendirilir. Değerlendirme neticesinde suça sürüklenen çocuk ile iĢ birliği içerisinde, çocuğun ihtiyaçlarına uygun bir denetim planı hazırlanır. Hazırlanan denetim planı içeriğinde bu Yönetmeliğin 37 nci maddesi gereğince iyileĢtirme çalıĢmalarına yer verilir. Hazırlanan denetim planı üç gün içerisinde hâkimin onayına sunulur. Denetim planının hazırlanmasında ve iyileĢtirme çalıĢmalarının yürütülmesinde 5395 sayılı Kanunun 38 inci ve 39 uncu maddeleri dikkate alınır. (4) Hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirleri kapsamında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen ve denetim altına alınan suça sürüklenen çocuğun, denetim planında belirlenen eğitim ve iyileĢtirme çalıĢmalarına katılmaması veya çalıĢmaları reddetmesi halinde, durum bir raporla kararı veren hâkime bildirilir. Bu durumda, ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluĢları ya da gönüllü kiĢilerle iĢ birliği içerisinde suça sürüklenen çocuğun toplum içinde denetim ve takibine devam edilir. (5) Çocuğun; programlara katılımı, denetimli serbestlik personeli ile iĢbirliği, sosyal uyumu ve davranıĢ değiĢikliği konusunda gösterdiği çaba göz önünde bulundurularak, mahkemeden denetimin kaldırılması gerekçeli bir raporla talep edilebilir. Üç ayda bir hazırlanan değerlendirme raporunda denetimin kaldırılması talebine iliĢkin gerekçeler yazılarak da denetimin kaldırılması istenebilir. (6) Denetim altına alınan çocuğun toplum içinde takibine ve iyileĢtirilmesine yönelik çalıĢmalar ile denetim altına alma kararının yerine getirilmesinde, 24/12/2006 tarihli ve 26386 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına ĠliĢkin Usûl ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin ilgili hükümleri uygulanır. BEġĠNCĠ KISIM Salıverme Sonrası Hükümlülerin Toplum Ġçinde Denetimi, Takibi ve ĠyileĢtirilmesi BĠRĠNCĠ BÖLÜM Hükümlülerin Salıvermeye Hazırlanması Değerlendirme raporu MADDE 77 – (1) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazını talep eden hükümlü hakkında, ceza infaz kurumu psiko-sosyal ve eğitim servisinde görevli uzman veya öğretmen tarafından değerlendirme raporu düzenlenir. (2) Hazırlanan raporda hükümlünün; a) Eğitim ve iyileĢtirme programlarına katılımı ve bu konudaki çaba ve gayreti, b) Ceza infaz kurumundaki uyumu ve iĢ birliği, c) KiĢisel tutum ve davranıĢları, ç) Tekrar suç iĢleme riski, d) Topluma veya mağdura zarar verme riski, e) Hükümlünün toplumla bütünleĢmeye hazır olup olmadığı, f) Salıverme sonrasına kendini ne kadar hazırladığı, g) Olası sorunlarının farkında olup olmadığı ve bunları çözmek için ne tür planlar yaptığı, değerlendirilir. (3) Değerlendirme raporunda hükümlünün, tekrar suç iĢleme, topluma veya mağdura zarar verme riskinin bulunup bulunmadığı, toplumla bütünleĢmeye hazır olup olmadığı gerekçeleri ile birlikte açıkça belirtilir. Hükümlünün talebinin değerlendirilmesi MADDE 78 – (1) Hükümlünün, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazını talep etmesi halinde, ceza infaz kurumu idaresi, hükümlünün 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinde belirtilen süre Ģartlarını taĢıyıp taĢımadığını araĢtırır. (2) Mevzuatta belirtilen süre Ģartlarını taĢımayan hükümlünün talebi, ceza infaz kurumu idaresi tarafından reddedilir. Ret kararı hükümlüye tebliğ edilir. Hükümlü; ret kararına karĢı kanun veya bu Yönetmeliğe aykırı olduğu gerekçesiyle bu iĢlemi öğrendiği tarihten itibaren on beĢ gün, her halde iĢlemin yapıldığı tarihten itibaren otuz gün içinde Ģikâyet yoluyla infaz hâkimliğine baĢvurabilir. (3) Süre yönünden mevzuatta belirtilen Ģartları taĢıyan hükümlünün; iyi halli olması ve değerlendirme raporuna göre suç iĢleme, mağdura veya topluma zarar verme riskinin bulunmaması durumunda infaz hâkiminden talebin kabulüne, aksi halde reddine karar vermesi istenir. (4) Ġnfaz hâkimi, içerisinde iyi hal kararı veya değerlendirme raporu olmayan infaz dosyalarını eksikliğin ikmali için iade eder. Hükümlüye verilecek belgeler MADDE 79 – (1) Ceza infaz kurumu, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlülere; a) Ġnfaz hâkimliği kararının onaylı bir suretini, b) Hükümlü bilgi formunun onaylı ve fotoğraflı bir suretini, c) Nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, evlilik cüzdanı gibi kiĢinin kimliğini ispata yarayan belgeyi, verir. (2) Hükümlünün kimliğini ispata yarayan herhangi bir belgenin bulunmaması halinde ceza infaz kurumunca bunun nedenini açıklayan bir yazı hükümlüye verilir. Ġnfaz dosyasının gönderilmesi MADDE 80 – (1) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilen hükümlülere ait infaz dosyaları, ceza infaz kurumu idaresince nakil nedeni ile tahliye evrakı düzenlenerek, hükümlünün talep ettiği denetimli serbestlik müdürlüğüne, kararın verildiği gün UYAP biliĢim sistemi üzerinden gönderilir. (2) Hükümlüye ait fiziki infaz dosyası, kararın verildiği gün, ceza infaz kurumunca ilgili denetimli serbestlik müdürlüğüne gönderilir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanarak Cezaların Ġnfazı Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazı MADDE 81 – (1) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazı; koĢullu salıverilmesine bir yıl ve daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin dıĢ dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla cezanın koĢullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesidir. (2) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infazına karar verilen hükümlüler hakkında; a) Kamuya yararlı bir iĢte ücretsiz olarak çalıĢtırılma, b) Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulma, c) Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme, ç) Belirlenen programlara katılma, yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tâbi tutulmasına hazırlanan denetim planına göre komisyon tarafından karar verilir. Hükümlünün müdürlüğe müracaat etmesi MADDE 82 – (1) Hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilen hükümlü ceza infaz kurumundan çıktıktan sonra üç gün içerisinde talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmek zorundadır. (2) Müdürlüğe müracaat için gereken üç günlük süre, hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrılıĢını takip eden günden itibaren baĢlar. Son gün bir tatile rastlarsa, süre tatilin ertesi günü mesai saati bitiminde sona erer. (3) Hükümlü müracaatında kimliğini ispata yarayan bir belgeyi ibraz etmek zorundadır. Müracaat edenin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlü olup olmadığı, ceza infaz kurumundan alınan fotoğraflı hükümlü bilgi formu ile de teyit edilir. (4) Kimliğini ispata yarayan bir belgeyi ibraz edemeyen hükümlülerin kayıtları yapılmaz, müracaatları tutanakla tespit edilerek hükümlüye müdürlüğe müracaat etmesi gereken tarihin sonuna kadar kimliğini ispata yarayan bir belgeyle müracaat etmesi için süre verilir. Hükümlünün son gün içerisinde müracaat etmesi halinde nüfus cüzdanını çıkartarak müdürlüğe baĢvurması için üç güne kadar süre verilir. Süresi içerisinde müracaat etmeyen hükümlüler hakkında bu maddenin altıncı ve yedinci fıkralarına göre iĢlem yapılır. (5) Hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına karar verilen hükümlünün, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğü dıĢında baĢka bir müdürlüğe müracaat etmesi halinde, hükümlü bilgilendirilir ve ilgili müdürlüğe yönlendirilir. Hükümlünün mazereti ve varsa baĢka talebi tutanakla tespit edilerek ilgili müdürlüğe gönderilir. (6) Hükümlü, denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içerisinde müracaat etmezse beĢinci günü mesai bitimine kadar beklenir. BeĢinci günden sonra kayıt kapatılarak herhangi bir iĢlem yapılmadan infaz hâkiminden hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iadesi istenir. (7) Hükümlünün dördüncü veya beĢinci günü müracaat etmesi ve mazeret bildirmesi halinde kayıt kapatılmaz; hükümlünün beyanı, varsa mazereti ve buna iliĢkin belge, bilgi veya beyan tutanak altına alınarak, hazırlanan tutanak dosyası ile birlikte karar verilmek üzere infaz hâkimine gönderilir. Ġnfaz hâkiminin kararına göre iĢlem yapılır. (8) Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiĢ olmasına karĢın müracaat etmeyen hükümlüler hakkında 5237 sayılı Kanunun 292 nci ve 293 üncü maddeleri uyarınca iĢlem yapılmak üzere evrakın bir sureti Cumhuriyet baĢsavcılığına gönderilir. (9) Hükümlünün kayıt iĢlemleri tamamlandıktan sonra infaz dosyası incelenir, dosya içeriğinden, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına dair kararın süre yönünden ilgili mevzuata uygun olmadığı anlaĢılırsa, durum bir tutanakla tespit edilerek, karar verilmek üzere infaz dosyası Cumhuriyet baĢsavcılığına gönderilir. Yükümlülüklerin belirlenmesi MADDE 83 – (1) Denetimli serbestlik müdürlüğüne süresinde müracaat eden hükümlünün risk ve ihtiyaçları dikkate alınarak; toplum içinde denetimine iliĢkin esaslar ile eğitim ve iyileĢtirilmesine yönelik programlar belirlenir, bu doğrultuda hükümlü hakkında uygulanacak yükümlülükler tespit edilir. (2) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen her hükümlü hakkında kamuya yararlı bir iĢte ücretsiz olarak çalıĢtırılma yükümlülüğünün uygulanmasına karar verilir. (3) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen yüksek riskli hükümlüler hakkında ayrıca bir konutta denetim ve gözetim altında bulundurulma yükümlülüğü verilir. (4) Hakkında kamuya yararlı bir iĢte çalıĢma yükümlülüğü uygulanmayan her hükümlü hakkında belirlenen bir bölgede denetim ve gözetim altında bulundurma yükümlülüğüne karar verilir. (5) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlünün risk ve ihtiyaçları dikkate alınarak, ihtiyacı olduğu belirlenen her hükümlü hakkında eğitim ve iyileĢtirilmeye yönelik belirlenen programlara katılmasına karar verilir. (6) Hükümlünün risk durumu, iĢlediği suçun nitelikleri, özellikle çocukların ve suç mağdurlarının korunması göz önünde bulundurularak diğer yükümlülüklere ek olarak belirlenen yer veya bölgelere gitmekten yasaklama ya da belirlenen bir bölgede denetim ve gözetim altında bulundurma yükümlülüklerinden birine veya her ikisine birlikte karar verilebilir. (7) Hükümlüler hakkında belirlenen yükümlülükler; hapis cezasından daha ağır sonuçlar doğuracak Ģekilde uygulanamaz. Yükümlülükler, hükümlünün denetimine, topluma kazandırılmasına ve iyileĢtirilmesine imkân verecek ve infazı mümkün olacak Ģekilde belirlenmelidir. Kamuya yararlı bir iĢte ücretsiz olarak çalıĢtırılma MADDE 84 – (1) Kamuya yararlı bir iĢte ücretsiz olarak çalıĢtırılma; hükümlünün kurallara uyma becerisi ve çalıĢma disiplini kazanmasını, baĢkalarının haklarına saygı göstermesini, zamanı planlamasını, bir meslek edinerek kendi iĢini kurmasını veya bir iĢ edinmesini amaçlayan, iyileĢtirme ve topluma kazandırmayı esas alan bir yükümlülüktür. (2) Hükümlü, denetimli serbestlik altında geçireceği toplam sürenin üçte birini kamuya yararlı bir iĢte çalıĢmak suretiyle tamamlar. ÇalıĢma süreleri günde dört, haftada yirmi saat olarak belirlenir. Hükümlü hafta sonları da çalıĢtırılabilir. (3) Yükümlülüğün infazı, hükümlünün müdürlüğe baĢvurmasından itibaren on gün içinde baĢlatılır, belirlenen sürenin sona ermesiyle, her halde koĢullu salıverme süresinin tamamlanmasıyla sona erer. Kamuya yararlı bir iĢte çalıĢtırma yükümlülüğü bu Yönetmelikte düzenlenen özel nedenler hariç kesintisiz olarak uygulanır. (4) Hükümlüler, bir kamu kurumunun veya kamu yararına hizmet veren bir özel kuruluĢun belirli hizmetlerinde, bireysel olarak veya bir görevlinin nezaretinde grup halinde çalıĢtırılabilirler. Hükümlülerin grup halinde çalıĢtırılması durumunda, çalıĢma yapılan yerde veya grupların baĢında denetim bürosunda görevli yeteri kadar denetimli serbestlik memuru bulundurulur. (5) Denetim planında, hükümlünün hangi gün ve saatlerde çalıĢacağı, yükümlülüğün baĢlayıĢ ve bitiĢ tarihleri belirtilir. Yükümlülüğün baĢlama tarihi, hükümlünün fiilen çalıĢmaya baĢladığı tarihtir. (6) ÇalıĢtırılacak iĢ belirlenirken; hükümlünün iyileĢtirilmesi, mesleği, becerileri, mağdurun ve toplumun güvenliği dikkate alınır. ÇalıĢtırılacak gün ve saatler, hükümlünün iĢi, aile yaĢamı veya eğitimi dikkate alınarak belirlenir. Hükümlünün çalıĢtığı iĢ, kurum veya yer denetimli serbestlik müdürlüğünce değiĢtirilebilir. (7) Hükümlünün; a) ÇalıĢmasına engel bir sağlık problemi olduğunu, b) Örgün eğitime devam ettiğini, c) Bir iĢ sözleĢmesine dayanarak çalıĢtığını, ç) Kendi iĢini kurduğunu ve iĢlettiğini, belgelendirmesi ve bu nedenle kamuya yararlı iĢte çalıĢma yükümlülüğünün kaldırılmasını talep etmesi durumunda, ileri sürülen mazeretlerin doğruluğu ve haklılığı araĢtırılır. Gerekirse komisyon tarafından yükümlülüğün infazına ara verilir. Bu durumda, hükümlünün sağlık problemi, eğitime devam etme durumu, belirttiği iĢte bir iĢ sözleĢmesine dayanarak çalıĢıp çalıĢmadığı ya da kurduğu ve iĢlettiği iĢi devam ettirip ettirmediği, koĢullu salıverme süresinin sonuna kadar denetlenir. Hükümlünün, yanlıĢ beyanda bulunduğunun anlaĢılması veya mazeretin ortadan kalkması halinde yükümlülüğün kalan kısmının infazına devam edilir. (8) Bu yükümlülük, müdürlüğe müracaat tarihi itibariyle on sekiz yaĢından küçük suça sürüklenen çocuklar ile sıfır-altı yaĢ arasında çocuğu bulunan kadınların bu durumları devam ettiği sürece uygulanmaz. Bu durumun ortadan kalktığı tarihten itibaren, koĢullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin üçte biri kamuya yararlı bir iĢte çalıĢtırılma yükümlülüğü olarak uygulanır. (9) Bu yükümlülük; a) AltmıĢ yaĢ ve üstü, b) Hayatlarını yalnız baĢına idame ettiremeyen, c) Doğumuna on hafta kalan hamile kadın, hükümlüler hakkında uygulanmaz. Bir konutta denetim ve gözetim altında bulundurulma MADDE 85 – (1) Belirlenen bir konutta denetim ve gözetim altında bulundurulma; toplumun ve mağdurun korunması için hükümlünün belirlenen bir konuttan çıkmaması suretiyle denetimini esas alan bir yükümlülüktür. (2) Yüksek riskli hükümlüler, denetimli serbestlik altında geçirecekleri toplam sürenin en az üçte birini konuttan çıkmamak suretiyle tamamlarlar. Bu yükümlülük, günde en az on, en fazla on iki saat süreyle yerine getirilir. Bu süre, 18:00 ilâ 08:00 saatleri arasında uygulanır. Hükümlünün konutunda bulunacağı süre ile saat aralığı, hükümlünün iĢi, eğitimi veya aile durumu dikkate alınarak belirlenir. (3) Elektronik yöntemlerle takip edilmeyen hükümlüler, evde bulunduğu sürenin baĢlangıç ve bitiĢ saatleri arasında belirsiz zamanlarda denetim bürosunda görevli denetim memurları tarafından denetlenir. Bu yükümlülüğün uygulandığı hükümlülerin bilgileri denetim için ilgili kolluk birimlerine de gönderilir. (4) Hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne baĢvurmasından itibaren on gün içinde yükümlülüğün infazına baĢlanır. Bu yükümlülük belirlenen sürenin sona ermesi ile tamamlanır. Hükümlünün risk durumunun değiĢmesi halinde komisyon tarafından belirlenen süre tamamlanmadan da konutta bulunma yükümlülüğü kaldırılabilir. (5) Hükümlünün tekrar suç iĢleme riski, topluma veya mağdura zarar verme riskine göre daha önce karar verilmese dahi hükümlü hakkında bu yükümlülüğe sonradan karar verilebileceği gibi daha önce verilmiĢ olan yükümlülüğün süresi de uzatılabilir. (6) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, bu Yönetmeliğin 75 inci maddesindeki ilgili diğer hükümler uygulanır. Bir bölgede denetim ve gözetim altında bulunma MADDE 86 – (1) Bir bölgede denetim ve gözetim altında bulunma; toplumun ve mağdurun korunması amacıyla bir bölgede bulunmayı esas alan, belirlenen yere belirlenen tarih ve saatlerde baĢvurma veya belirlenen bölge sınırları dıĢına çıkmama yükümlülüğüdür. (2) Hükümlüden, belirlenen tarih ve saatlerde, denetimli serbestlik müdürlüğüne, kolluğa, muhtarlığa veya müdürlüğün belirleyeceği bir kamu görevlisine baĢvurması istenir. (3) Belirlenen yerlere baĢvurma; a) Yüksek riskli hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri altında geçireceği süre içerisinde; 1) Ġlk üç ay her gün, 2) Üç ila altı ay arası haftada üç gün, 3) Altı aydan sonra haftada iki gün, b) Orta riskli hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri altında geçireceği süre içerisinde; 1) Ġlk üç ay haftada dört gün, 2) Üç ila altı ay arası haftada iki gün, 3) Altı aydan sonra haftada bir gün, c) DüĢük riskli hükümlülerin denetimli serbestlik tedbiri altında geçireceği süre içerisinde; 1) Ġlk üç ay haftada iki gün, 2) Üç aydan sonra haftada bir gün, olarak uygulanır. (4) Bu yükümlülük, hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne baĢvurmasından itibaren on gün içinde baĢlar, koĢullu salıverme süresinin sona ermesi ile tamamlanır. (5) Bu yükümlülük; ağır bir hastalık, sakatlık veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız baĢına idame ettiremeyen hükümlüler hakkında uygulanmaz. (6) Bu yükümlülük, yüksek riskli hükümlüler bakımından belirlenen bölge sınırları dıĢına çıkmama Ģeklinde de belirlenebilir. Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme MADDE 87 – (1) Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme; hükümlünün suç iĢlemesine veya suça yönelmesine etkisi bulunan yerlere gitmekten yasaklanmasını, özellikle çocukların ve suç mağdurunun korunmasını amaçlayan bir yükümlülüktür. (2) Bu yükümlülük; hükümlünün, çocuklara, topluma ve mağdura karĢı zarar verme riski ile iĢlediği suçun özelliklerine göre diğer yükümlülüklerle birlikte verilebilir. Yasak getirilen yer veya bölge ile yasaklama süresi denetimli serbestlik müdürlüğünce takdir edilir. Belirlenen programlara katılma MADDE 88 – (1) Belirlenen programlara katılma; hükümlülerin iyileĢtirilmesi ve topluma kazandırılması için ihtiyaç duydukları ve denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenen, bireysel görüĢme, grup çalıĢması, tedavi ve iyileĢtirme programları, diğer kurumlarca yürütülen meslek ve sanat edindirmeye yönelik faaliyetler, seminer, sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler, sivil toplum kuruluĢlarınca kamu yararına yürütülen program ve çalıĢmalara katılma yükümlülüğüdür. (2) Bu yükümlülük, ihtiyacı tespit edilen her hükümlü hakkında uygulanır ve hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğüne baĢvurmasından itibaren en geç üç ay içinde baĢlar, belirlenen sürenin veya program ya da programların tamamlanması ile sona erer. (3) Hükümlü hakkında yapılan risk ve ihtiyaç değerlendirmesine göre hükümlünün herhangi bir eğitim ve iyileĢtirme programına katılmasının gerekmediği değerlendiriliyor ise bu durum denetim planının rehberlik ve iyileĢtirme bölümüne açıkça yazılır. Yabancı uyruklu hükümlüler hakkında yapılacak iĢlemler MADDE 89 – (1) Yabancı uyruklu hükümlüler; barınma, sağlık ve ekonomik durumları ile iĢledikleri suçun nitelikleri bakımından müdürlük tarafından değerlendirilir. Yabancı uyruklu hükümlünün ülkede kalmasının, siyasi, idari ve kamu güvenliği açısından, sakıncalı olup olmadığı, sınır dıĢı edilmesi gerekip gerekmediği hususunda Cumhuriyet baĢsavcılığı aracılığıyla ĠçiĢleri Bakanlığından görüĢ sorulur. (2) Ülkede kalmasında sakınca görülen, oturma izni olmayan, sabit bir ikametgâhı bulunmadığı gibi ĠçiĢleri Bakanlığı tarafından da kalacak bir yer gösterilmeyen veya yaĢamını idame ettirecek bir geliri bulunmayan yabancı uyruklu hükümlüler hakkında denetimli serbestlik tedbiri olarak, koĢullu salıverilme süresi sonuna kadar ülke sınırları içine girmeme yükümlülüğü verilerek durum ĠçiĢleri Bakanlığına bildirilir. (3) Yabancı uyruklu hükümlülere ait bilgiler, Daire BaĢkanlığı ile yazılı olarak karĢı çıkmaması halinde hükümlünün vatandaĢı olduğu devletin diplomatik temsilcilik veya konsolosluğuna bildirilir. Kapalı ceza infaz kurumuna iade MADDE 90 – (1) Hükümlünün; a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi, b) Hakkında belirlenen; 1) Yükümlülüklere, 2) Denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileĢtirme programına, 3) Denetimli serbestlik personelinin uyarı ve önerilerine, 4) Denetim planında yükümlülüklerin infazına iliĢkin belirlenen kurallara, uymamakta ısrar etmesi, c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi, hâlinde, komisyonun kararı üzerine, koĢullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilmesi, infaz hâkiminden talep edilir. (2) Hükümlü hakkında; a) ĠĢlediği iddia olunan baĢka bir suçtan dolayı, 5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinde sayılan nedenlerle tutuklama kararı verilmesi, b) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya baĢlanmasından önce iĢlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruĢturma veya kovuĢturmaya devam edilmesi, c) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya baĢlandıktan sonra iĢlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla olan kasıtlı bir suçtan dolayı soruĢturma veya kovuĢturma baĢlatılması, halinde, komisyonun talebi üzerine, infaz hâkimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir. (3) Hükümlü hakkında soruĢturma sonucunda kovuĢturmaya yer olmadığı veya kovuĢturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düĢme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir. (4) BaĢka bir mahkûmiyet kararı nedeniyle ceza infaz kurumuna alınan hükümlünün kaydı kapatılarak, 5275 sayılı Kanunun 107 nci maddesinin uygulanabilmesi yönünden toplama kararı alınması ve müteakip infaz iĢlemlerinin buna göre yapılması amacıyla dosya hükümlünün bulunduğu ceza infaz kurumuna gönderilmek üzere Cumhuriyet baĢsavcılığına iletilir. KoĢullu salıverilme MADDE 91 – (1) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen ve koĢullu salıverilmesine bir aydan az süresi kalan hükümlüler hakkında vaka sorumlusu tarafından, salıverme öncesi değerlendirme raporu hazırlanmasına baĢlanır. Hazırlanan raporda hükümlünün denetimli serbestlik altında geçen süre içerisinde tutum ve davranıĢlarıyla kurallara ve yükümlülüklere uyumundaki gayret ve çabası değerlendirilir. (2) Salıverme öncesi değerlendirme raporunda; suçun mağduru bakımından tehlike oluĢturan veya tekrar suç iĢleme riski yüksek bulunan hükümlüler hakkında, koĢullu salıverme sonrası denetim süresi içerisinde yükümlülük belirlenmesi önerilir. (3) KoĢullu salıverme tarihine kadar olan süresini, yükümlülüklerin gereklerine ve denetim planına uygun davranarak geçiren hükümlünün salıverme öncesi değerlendirme raporu ile infaz dosyası, 5275 sayılı Kanunun 107 nci ve 108 inci maddelerine göre iĢlem yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilir. (4) KoĢullu salıverme süresinin sonunda yükümlülüğün uygulanmasına son verilir, ilgili mahkemenin kararı üzerine kayıt kapatılır. (5) Askerlik çağına giren ve askerliğini yapmamıĢ hükümlülerin koĢullu salıverilmeleri halinde durum, kayıtlı bulundukları askerlik Ģubesine bildirilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KoĢullu Salıverilme Sonrası Denetim ve Takip KoĢullu salıvermede denetim altına alma MADDE 92 – (1) KoĢullu salıvermede denetim altına alma; mahkeme tarafından koĢullu salıverilmesine karar verilen hükümlü hakkında salıverme sonrası denetim süresi içerisinde tedbir veya yükümlülük uygulanmasına karar verilmesidir. (2) Mahkemelerce koĢullu salıverilen hükümlüler hakkında; a) Bir baĢkasının gözetimi altında çalıĢmaya, b) Eğitim kurumuna devam etmeye, c) Rehberlik çalıĢmalarına katılmaya, iliĢkin yükümlülükler belirlenebilir. (3) Hükümlüler hakkında koĢullu salıverme sonrası için belirlenen tedbir veya yükümlülüklerin yerine getirilmesinde, hükümlünün toplum içinde denetimi, takibi ve iyileĢtirilmesine yönelik çalıĢmalar yürütülür. (4) Yükümlülük kararının yerine getirilmesi sırasında; hükümlünün iĢlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm olması veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi hâlinde koĢullu salıverilme kararının geri alınması için mahkemeden talepte bulunulur, koĢullu salıverme kararının geri alınması veya yükümlülüğün kaldırılması durumunda dosya kapatılır. Gözetim altında çalıĢma yükümlülüğü MADDE 93 – (1) Gözetim altında çalıĢma yükümlülüğü; koĢullu salıverilen hükümlünün, mahkemelerce belirlenen denetim süresinde, infaz kurumunda veya denetimli serbestlikte öğrendiği meslek veya sanatı icra etmek üzere, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir baĢkasının gözetimi altında, ücret karĢılığında çalıĢtırılmasıdır. (2) Bu yükümlülük, denetim süresi içerisinde yerine getirilir. Yükümlülük, kiĢinin çalıĢmaya baĢlamasıyla baĢlar, mahkemenin belirlediği sürenin veya denetim süresinin sona ermesiyle ya da mahkemenin yükümlülüğü kaldırmasıyla sona erer. (3) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, bu Yönetmeliğin 59 uncu ve 66 ncı maddelerindeki ilgili diğer hükümler uygulanır. Eğitime devam etme yükümlülüğü MADDE 94 – (1) Eğitime devam etme yükümlülüğü; on sekiz yaĢından küçük hükümlülerin, örgün ve yaygın eğitim ile diğer kurs ve programlara koĢullu salıverildikten sonra gerektiğinde barınma imkânı bulunan bir kurumda devam etmeleridir. (2) Hükümlünün devam edebileceği örgün ve yaygın eğitim ile diğer kurs ve programlar, hükümlünün risk ve ihtiyaçlarının değerlendirilmesi ile ceza infaz kurumunda veya denetimli serbestlikte katıldığı programlar ve meslek edindirme kursları gibi aldığı eğitimler dikkate alınarak hükümlü ile iĢ birliği içerisinde belirlenir. (3) KoĢullu salıverilen hükümlünün örgün eğitime devam etme durumunun bulunması halinde öncelikle örgün eğitime yönelik bir eğitim kurumuna devam etmesi istenir. Hükümlünün örgün eğitime devam konusunda baĢarısız olması veya baĢka nedenlerle örgün eğitime devam edememesi halinde durumuna uygun baĢka bir meslek edindirme kursuna veya programına yönlendirilir. Belirlenen eğitim programı veya kursların hükümlünün ihtiyaçlarına cevap vermemesi veya hükümlüye uygun olmadığının tespit edilmesi durumunda vaka sorumlusu tarafından ilgili eğitim programı ya da kurs değiĢtirilebilir. (4) Hükümlünün kalacak bir yerinin olmaması veya eğitimine devam edebilmesi için bir kuruma yerleĢtirilmesinin gerekmesi halinde çocuğun ve kanuni temsilcisinin rızası da alınarak barınma imkânı bulunan uygun bir eğitim kurumuna yerleĢtirilebilir. (5) Eğitime devam yükümlülüğünün yerine getirilmesinde kurumsal eğitimler ve programlar listesi göz önünde bulundurulur. (6) Bu yükümlülüğün uygulanmasında; hükümlünün durumu, eğitim kurumu yetkilileri ile iĢ birliği yapılan görevliler haricinde kimseyle paylaĢılamaz. Kurum yetkilileri ve görevliler ifĢa olmaması ve dıĢlanmaması için hükümlünün durumunu kurum çalıĢanları ve diğer kiĢiler ile paylaĢamaz. Bu konuda ilgililer bilgilendirilir. (7) Eğitime devam yükümlülüğü, hükümlü hakkında denetim planının hazırlandığı tarihte baĢlar. Mahkemenin belirlediği sürenin veya denetim süresinin sonunda ya da yükümlülük kararının kaldırılması ile sona erer. Rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğü MADDE 95 – (1) Rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğü; koĢullu salıverilme sonrası, iyileĢtirme ve topluma kazandırma amacıyla, denetimli serbestlik uzmanının yürüttüğü çalıĢma ve programlara katılma konusunda hükümlünün yükümlü kılınmasıdır. (2) Rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğü; hükümlü hakkında denetim planının hazırlandığı tarihte baĢlar; mahkemenin belirlediği sürenin veya denetim süresinin bitmesiyle ya da yükümlülüğün kaldırılmasıyla sona erer. (3) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesinde, bu Yönetmeliğin 37 nci ve 70 inci maddelerindeki ilgili diğer hükümler uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Salıverilen Mükerrirlerin Toplum Ġçinde Denetim ve Takibi Salıverilme sonrası mükerrirler hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirinin infazı MADDE 96 – (1) Mükerrirler hakkında verilen denetimli serbestlik tedbiri; salıverilme sonrası hükümlünün, toplum içinde denetim ve takibinin yapılarak, iyileĢtirilmesi ve topluma yeniden kazandırılması ile yeniden suç iĢleme riskinin azaltılmasına yönelik rehberlik çalıĢmalarına katılma yükümlülüğüdür. (2) Salıverilme sonrası mükerrir hakkındaki denetimli serbestlik tedbirine iliĢkin karar, hapis cezasının infazından önce gönderilirse bu karar kaydedilmeyerek, Cumhuriyet baĢsavcılığına iade edilir. Kararın, 5237 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin altıncı fıkrası ile 5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince hapis cezasının tamamen infazından sonra gönderilmesi istenir. (3) Salıverilme sonrası mükerrir hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirine iliĢkin kararda, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin belirtilmemesi durumunda, karar kaydedilmeden önce mahkemeye geri gönderilerek tedbirin süresinin belirlenmesi istenir. (4) Salıverilme sonrası mükerrir hakkında verilen denetimli serbestlik tedbirinin kayıt iĢlemleri tamamlandıktan sonra hükümlüye tebligat çıkartılır. Hükümlünün, müdürlüğe müracaat etmesinden sonra risk ve ihtiyaçları belirlenir. Hükümlü ile iĢ birliği içerisinde hükümlünün ihtiyaçlarına uygun bir denetim planı hazırlanır. Hazırlanan denetim planı içeriğinde, hükümlünün ihtiyaçları dikkate alınarak uygun iyileĢtirme çalıĢmaları yürütülmesine yer verilir. (5) Hükümlünün tebligatta belirtilen süre içerisinde baĢvuruda bulunmaması veya denetimli serbestlik tedbirlerini yerine getirmemesi ya da denetim planında belirlenen programlara katılmaması halinde; hükümlü, müdürlüğe gelmesi ve yükümlülüğe uyması konusunda uyarılır. Uyarıya rağmen hükümlünün yükümlülüğünün gereklerini yerine getirmemesi halinde ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluĢları ya da gönüllü kiĢilerle iĢ birliği içerisinde hükümlünün topluma yeniden kazandırılmasına, toplum içinde denetim ve takibine devam edilir. (6) Bu madde kapsamında; yürütülecek iyileĢtirme çalıĢmaları bu Yönetmeliğin 37 nci maddesinde belirtilen esaslara göre yerine getirilir. (7) Mükerrirlere özgü infaz rejimi kapsamında hükümlü hakkında belirlenen denetimli serbestlik tedbiri, hapis cezasının tamamen infazından sonra denetim planının hazırlanmasıyla, hazırlanamama durumunda kararın hükümlüye tebliği ile baĢlar, mahkemece belirtilen sürenin tamamlanması ile sona erer. ALTINCI KISIM Mağdurun ve Aile Bireylerinin Korunması BĠRĠNCĠ BÖLÜM Mağdurlara Yönelik Destek Hizmetleri Mağdura yönelik psiko-sosyal destek hizmetleri MADDE 97 – (1) Mağdurların yapılan destek hizmetlerini tanımaları, yürütülen programlardan haberdar edilmeleri, broĢür, afiĢ ve diğer iletiĢim kanallarının kullanılması suretiyle sağlanır. Mağdurların müdürlüğe kolayca müracaat etmelerini sağlayacak tedbirler alınır. Mağdurlara yönelik yapılan hizmetleri tanıtan broĢür, afiĢ ya da el kitapları özellikle kolluk birimlerine ve adliyelere bırakılır. (2) Müdürlükçe mağdurlara yönelik hizmetleri yürütmek üzere, mağdurların kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak uygun fiziki mekânlar oluĢturulur. Uygun fiziki mekânın bulunmaması durumunda mağdur ile Ģüpheli, sanık veya hükümlülerin karĢılaĢmaması için gerekli tedbirler alınır. (3) Mağdurun müdürlüğe müracaat etmesi durumunda, kayıt iĢlemleri tamamlandıktan sonra mağdur destek hizmetleri bürosuna yönlendirilir. Mağdurun talebi alınarak ihtiyaçları belirlenir. Mağdur, destek alacağı ilgili kurum, kuruluĢ veya sivil toplum kuruluĢlarına yönlendirilir. Mağdurun istemesi halinde dava ve yargılama süreci ile ilgili bilgi verilir. (4) Mağdurun talep etmesi halinde, mağdurlara yönelik müdahale programlarından ihtiyaç duyulan program uygulanır. Müdürlükte mağdura psikososyal destek verebilecek uzmanın bulunmaması veya vakanın ileri düzeyde bir müdahaleyi gerektirmesi ya da mağdurun on sekiz yaĢından küçük olması durumunda, mağdur bu desteği alabileceği ilgili kurumlara veya sivil toplum kuruluĢlarına yönlendirilir. (5) Mağdura destek olunmasının gerektirmesi halinde, bazı özel bilgilerinin ilgili kurumlarla paylaĢılabileceği konusunda mağdur bilgilendirilir ve rızası alınır. Denetimli serbestlik personeli, mağdur hakkında elde ettiği bilgileri mağdurun rızası olmadan üçüncü kiĢi, kurum ya da kuruluĢlarla paylaĢamaz. Elektronik ve fiziksel ortamda tutulan bilgilerin saklanması için gerekli tedbirler alınır. Ancak herhangi bir suç vakasının varlığı tespit edilmiĢse, mağdura bilgi verilerek, Cumhuriyet BaĢsavcılığına durum bildirilir. Mağdura yönelik sosyal ve ekonomik destek verilmesi MADDE 98 – (1) Sosyal ve ekonomik destek talebiyle müdürlüğe müracaat eden mağdurun kendisine veya birinci dereceden aile üyelerinden birine karĢı iĢlenen suçun, ekonomik kayba yol açması, sonraki yaĢantısını olumsuz etkilemesi ve bu zararın baĢka türlü telafisinin mümkün olmaması halinde, talep kaydedildikten sonra mağdur koruma kurulları bürosuna yönlendirilir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Çocukların ve Aile Bireylerinin Korunması Korunma altına alınması gereken çocuklarla ilgili yapılacak iĢlemler MADDE 99 – (1) Denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında toplum içinde denetim ve takibi yapılan suça sürüklenen çocuğun korunma ve destek ihtiyacının olması veya sonradan böyle bir ihtiyacın ortaya çıkması halinde müdürlük, korunma ve desteğe ihtiyacı olan çocuğu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Ġl Müdürlüğüne ihbar etmekle yükümlüdür. Çocuğun korunma ve destek ihtiyacına iliĢkin tespitler, ihbar yazısında açıkça belirtilir. (2) Çocuk hakkında danıĢmanlık tedbiri ihtiyacı nedeniyle ihbarda bulunulmaz. Bu kapsamdaki çalıĢmalar iyileĢtirme ve topluma kazandırma çerçevesinde eğitim ve iyileĢtirme bürosunda görevli denetimli serbestlik uzmanları tarafından yerine getirilir. Aile içi Ģiddet vakalarında yapılacak iĢlemler MADDE 100 – (1) Yükümlülerin, eĢine veya diğer aile bireylerine karĢı Ģiddet uygulaması veya Ģiddet uygulama tehlikesinin bulunması ya da yükümlünün Ģiddete maruz kalması veya Ģiddete maruz kalma ihtimalinin bulunması halinde, 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına KarĢı ġiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince koruyucu ve önleyici tedbir alınmak üzere ilgili kuruma durum bildirilir. (2) ġiddete maruz kalan veya risk altında bulunan mağdur ya da diğer aile bireyleri ile görüĢülür ve bu husus planlamada göz önünde bulundurulur. Aile içi Ģiddete uğrayan mağdurun talep etmesi halinde mağdur destek hizmetleri bürosunca mağdura psiko-sosyal destek verilir. YEDĠNCĠ KISIM Elektronik Cihazların Kullanılması Suretiyle Takip BĠRĠNCĠ BÖLÜM Elektronik Ġzleme Elektronik izleme MADDE 101 – (1) Elektronik izleme; Ģüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlar ile toplum içinde izlenmesini, gözetim ve denetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun ve toplumun korunmasını destekleyen kararların infaz edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Elektronik izleme merkezi MADDE 102 – (1) ġüpheli, sanık veya hükümlülerin elektronik yöntem ve araçlarla toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi için elektronik izleme merkezi oluĢturulur. (2) Ġzleme merkezinde bu konuda eğitim almıĢ yeteri kadar denetimli serbestlik memuru yirmi dört saat esasına ve vardiya usulüne göre çalıĢır. Elektronik izleme Ģube müdürlüğünce her vardiya için izleme merkezinin çalıĢmalarından sorumlu bir personel belirlenir. (3) Ġzleme merkezinde görevli bir personelin kaç yükümlünün takibinden sorumlu olacağı elektronik izleme Ģube müdürlüğünce belirlenir. (4) Genel Müdürlüğün izni olmadan görevli ve yetkililer hariç, üçüncü kiĢiler izleme merkezine giremez. Ġzleme merkezi çalıĢanlarının, izleme merkezine cep telefonu, bilgisayar, fotoğraf makinesi gibi araçlarla girmeleri yasaktır. (5) Ġzleme merkezi çalıĢanları, yükümlülerle yaptıkları iletiĢimin ve yükümlülerin ihlal durumunun sisteme kaydedilmesini kontrol ederler ve ihlal durumlarını elektronik izleme Ģube müdürlüğüne aynı gün iletirler. Elektronik izleme müdahale ekibi MADDE 103 – (1) Müdürlüklerde ihtiyaç olması halinde denetim bürosunda elektronik izleme konusunda eğitim almıĢ yeteri kadar denetimli serbestlik memuru görevlendirilir. Elektronik izleme müdahale ekibi yirmi dört saat esasına ve vardiya usulüne göre çalıĢtırılabilir. (2) Müdahale ekibi; a) Elektronik cihazların takılmasından ve sökülmesinden, b) Ġzleme merkezi ile gerekli koordinasyonun sağlanmasından, c) Ġzleme merkezince iletilen taleplerin yerine getirilmesinden, ç) Elektronik cihazlarla takip edilen yükümlülerin takip ve denetiminden, d) Elektronik cihazlarda meydana gelen arızalara iliĢkin gerekli iĢlemlerin yapılmasından, e) Ġzleme merkezinden gelen ihlal durumunun tespit edilmesinden, sorumludur. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Elektronik Cihaz ile Takip Edilecek Yükümlülerin Belirlenmesi, Elektronik Cihazların Takılması ve Sökülmesi Elektronik cihaz ile takip edilecek yükümlülerin belirlenmesi MADDE 104 – (1) Haklarında belirli yerlere gitmekten yasaklama veya belirlenen konut, yer veya bölgeden çıkmama ya da belirlenen kiĢilere yaklaĢmamaya dair verilen denetimli serbestlik kararları, elektronik cihaz kullanılmak suretiyle yerine getirilebilir. (2) Mevcut risk durumu, tedbir, yükümlülük ve denetimin gereklilikleri, mağdurun veya toplumun korunma ihtiyacı dikkate alınarak, vaka sorumlusunun talebi üzerine komisyon, yükümlünün elektronik cihaz ile takibini elektronik izleme Ģube müdürlüğüne önerir. (3) Elektronik cihaz takılması önerilen yükümlünün bilgileri elektronik izleme Ģube müdürlüğüne iletilir. ġube müdürlüğünce, izleme merkezinin kapasitesi, yükümlünün durumu, mahkeme kararının niteliği ve infaz kabiliyeti teknik yönden değerlendirilerek yükümlünün elektronik cihaz ile izlenip izlenmemesine karar verilir. Elektronik cihazların kurulması ve kelepçe takılması MADDE 105 – (1) Elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle izlenmesine karar verilen yükümlüler, görevli denetimli serbestlik personeli tarafından bilgilendirilir. Elektronik cihazın özelliğine göre yükümlü müdürlüğe davet edilerek veya yükümlünün evine gidilerek elektronik izleme ünitesi kurulur ve devreye sokulur. Elektronik cihazlarla takip edilecek yükümlünün kimlik bilgileri görevli personel tarafından kontrol edilir. (2) Yükümlü, elektronik kelepçe, diğer cihazlar ve ilgili ünitenin kullanımı ile uyulması gereken kurallar ve uymamanın sonuçları konusunda yazılı olarak bilgilendirilir. (3) Elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle takibine karar verilen yükümlü, elektronik kelepçe takılmasına ve ilgili ünitenin kurulmasına rıza göstermek, cihazları kullanılır durumda bulundurmak, kararın infazı için gerekli olan kısıtlamalara ve cihazların kullanımına iliĢkin belirlenen kurallara uygun hareket etmek zorundadır. Bu kurallara aykırı davranıĢ yükümlülüğünün ihlali sayılır. (4) Ġzleme merkezi tarafından yükümlünün kurallara aykırı davrandığının belirlenmesi halinde, müdahale ekibi durumdan derhal haberdar edilir. Elektronik izleme Ģube müdürlüğü, yükümlünün kurala aykırı davranıĢını denetimli serbestlik müdürlüğüne yazılı olarak da bildirir. Kurala aykırı davranıĢın vaka sorumlusu tarafından yükümlülüğün ihlali olarak değerlendirilmesi halinde durum komisyona iletilir. Elektronik cihazların ve kelepçenin sökülmesi MADDE 106 – (1) Yükümlülüğün sona ermesi veya ihlal edilmesi, yükümlünün ceza infaz kurumuna alınması ya da yükümlünün elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibinden vazgeçilmesi durumunda, elektronik cihazlar ve kelepçe görevli denetimli serbestlik personelince sökülür. Cihaz, gerekli kontroller yapılarak yükümlüden tutanak karĢılığında teslim alınır. (2) Elektronik cihaz ve kelepçe izleme merkezi bilgilendirilmeden sökülmez. Elektronik cihaz ve kelepçe sökülmesine iliĢkin talep üzerine izleme merkezi tarafından sistemden elektronik takip sonlandırılır ve elektronik takibe iliĢkin gerekli bilgiler ilgili müdürlüğe iletilir. SEKĠZĠNCĠ KISIM DanıĢma Kurulu ve Koruma Kurulları BĠRĠNCĠ BÖLÜM DanıĢma Kurulunun OluĢumu, Gündeminin Hazırlanması ve Toplanması DanıĢma Kurulunun oluĢumu MADDE 107 – (1) Denetimli serbestlik hizmetlerine iliĢkin olarak danıĢma organı niteliğinde görev yapmak üzere Bakanlıkta, Denetimli Serbestlik Hizmetleri DanıĢma Kurulu kurulur. (2) DanıĢma Kurulunun baĢkanı Adalet Bakanlığı müsteĢarı, vekili müsteĢar yardımcısıdır. MüsteĢarın bulunmadığı zamanlarda DanıĢma Kuruluna müsteĢar yardımcısı baĢkanlık eder. (3) DanıĢma Kurulu aĢağıdaki üyelerden oluĢur: a) Bakanlık Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü. b) Bakanlık Kanunlar Genel Müdürü. c) Bakanlık Personel Genel Müdürü. ç) Türkiye Barolar Birliğinin görevlendireceği bir temsilci. d) Yükseköğretim Kurulunca görevlendirilecek, üniversitelerin hukuk fakültelerinin ceza ve ceza usul hukuku ana bilim dalından bir, sosyal hizmet, sosyoloji ve psikoloji bölümlerinden birer kiĢi olmak üzere profesör veya doçent unvanına sahip, öncelikle denetimli serbestlik hizmetleri alanında çalıĢmaları bulunan öğretim üyesi. e) Türkiye ĠĢ Kurumu Genel Müdürü. f) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının; 1) Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü. 2) Kadının Statüsü Genel Müdürü. 3) Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü. 4) Sosyal Yardımlar Genel Müdürü. 5) Özürlü ve YaĢlı Hizmetleri Genel Müdürü. g) Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü. ğ) ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından üst düzey bir temsilci. h) Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün AsayiĢten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı veya Daire BaĢkanı. ı) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir temsilci. i) Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonundan bir temsilci. j) Denetimli Serbestlik Daire BaĢkanı. (4) DanıĢma Kurulu toplantılarına gündeme göre, ilgili kiĢiler ile kurumların temsilcileri katılımcı olarak davet edilebilir. (5) DanıĢma Kurulunun yazı iĢleri hizmetleri Daire BaĢkanlığı tarafından yürütülür. DanıĢma Kurulunun gündeminin hazırlanması MADDE 108 – (1) Daire BaĢkanlığınca DanıĢma Kurulu toplantı tarihinden önce DanıĢma Kurulu üyelerine, toplantının yeri ve zamanını belirten davet yazısı yazılır. Davet yazısında toplantı tarihinden önce toplantıya katılacak kiĢi ile gündeme iliĢkin öneri ve görüĢlerin bildirilmesi istenir. (2) Daire BaĢkanlığı tarafından müdürlüklerin ve koruma kurullarının yıllık faaliyet raporları ile üye kurumların öneri ve görüĢleri dikkate alınarak gündem hazırlanır. (3) Hazırlanan gündem toplantı tarihinden önce üyelere gönderilir. Müdürlükler ve koruma kurullarının görevleri ile ilgili hazırlanan kanun, tüzük ve yönetmelik taslakları gündeme eklenir. DanıĢma Kurulunun toplanması MADDE 109 – (1) DanıĢma Kurulu her takvim yılında en az bir defa toplanır. BaĢkan, gerekli gördüğü hallerde DanıĢma Kurulunu toplantıya çağırabilir. (2) DanıĢma Kurulu, Bakanlık MüsteĢarının uygun göreceği yer ve tarihte toplanır. (3) DanıĢma Kurulu toplantısında gündem Daire BaĢkanlığınca takdim edilir. (4) Toplantıda sunulan öneriler tutanağa bağlanır ve DanıĢma Kurulu üyelerince imzalanır. Kararlar Genel Müdürlükçe ilgili kurum ve kuruluĢlara iletilir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM DanıĢma Kurulunun Görevleri ve Mâli Hükümler DanıĢma Kurulunun görevleri MADDE 110 – (1) DanıĢma Kurulunun görevleri Ģunlardır: a) Denetimli serbestlik hizmetlerinin geliĢtirilmesine, kurumlar arası iĢbirliğinin güçlendirilmesine, yeniden suç iĢlenmesinin önlenmesine ve toplumla bütünleĢmeyi sağlayıcı politikaların üretilmesine iliĢkin öneri niteliğinde kararlar almak. b) Genel Müdürlük tarafından sunulan müdürlükler ve koruma kurullarının yıllık faaliyetlerini değerlendirmek ve önerilerde bulunmak. c) Müdürlükler ve koruma kurullarının görevleri ile ilgili olarak hazırlanan kanun, tüzük ve yönetmelik taslaklarını incelemek ve önerilerde bulunmak. ç) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak. Mâli hükümler MADDE 111 – (1) Kanunun 26 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, DanıĢma Kurulunun toplantılarına katılan üyelere 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine göre harcırah ödenir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Koruma Kurullarının OluĢumu, Gündemin Hazırlanması, ÇalıĢma Usul ve Esasları Koruma kurullarının oluĢumu MADDE 112 – (1) Cumhuriyet baĢsavcılığınca her yılın Ocak ayı içerisinde koruma kurulu oluĢturulur. Koruma kurulunun kimlerden oluĢtuğu ve çalıĢma usul ve esasları üyelere bildirilir. (2) Koruma kurulu; Cumhuriyet baĢsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet baĢsavcı vekili ya da Cumhuriyet savcısının baĢkanlığında aĢağıdakilerin katılımı ile oluĢur: a) Baro temsilcisi. b) Belediye baĢkanı veya görevlendireceği yardımcısı. c) Cumhuriyet baĢsavcısı tarafından belirlenecek bir ceza infaz kurumu müdürü. ç) Denetimli serbestlik müdürü. d) Millî eğitim müdürü. e) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı il veya ilçe müdürü. f) Sosyal yardımlaĢma ve dayanıĢma vakfı temsilcisi. g) TeĢkilatı bulunan yerlerde Türkiye ĠĢ Kurumu müdürü. ğ) Ziraat ve Halk Bankası müdürleri. h) Ticaret ve sanayi odaları, ziraat odaları, borsalar, esnaf ve sanatkârlar birliği yöneticileri. ı) Kamuya ait fabrikaların yönetici seviyesindeki temsilcileri. i) Kamuya yararlı dernek veya vakıfların yönetici seviyesindeki temsilcileri. j) Özel bankaların yönetici seviyesindeki temsilcileri. (3) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar ile özel banka yöneticilerinin koruma kuruluna katılımı istekleri ve Cumhuriyet baĢsavcısının uygun görmesiyle mümkün olur. (4) Koruma kurulu toplantısının gündemine göre, Cumhuriyet baĢsavcısı; ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulu baĢkanı, sağlık müdürü veya sağlık grup baĢkanı, özel idare müdürü, kolluk amirleri ile ilgili kiĢi ve kurumların temsilcilerini koruma kurulu toplantısına davet edebilir. (5) Koruma kurulunun yetki alanı adalet komisyonunun yargı çevresi ile sınırlıdır. (6) Koruma kurulunun yazı iĢleri hizmetleri, müdürlük tarafından yürütülür. Koruma kurulu gündeminin hazırlanması MADDE 113 – (1) Koruma kurulunun gündemi, koruma kurulu baĢkanının görüĢü alındıktan sonra müdürlük tarafından hazırlanır. (2) Koruma kurulunun gündeminde; mağdurların sosyal ve ekonomik talepleri ile salıverilen hükümlülerin talepleri, Ģüpheli, sanık ve hükümlülerin toplum içinde denetim ve takibi konusunda kurumlar arası iĢbirliğini gerektiren durumlar, eski hükümlülere yönelik hazırlanan projeler, hizmetler listesi ile kurumsal eğitimler ve programlar listesinin güncellenmesi, koruma kurulu kararlarına itiraz gibi konular yer alır. (3) Gündem, toplantı tarihinden en geç bir hafta önce koruma kurulu üyelerine ulaĢtırılır. Gündemin içerisinde toplantının nerede ve ne zaman yapılacağına dair bilgilere de yer verilir. (4) Koruma kurulu çalıĢmalarına baĢlamadan önce müdür veya müdür yardımcısı tarafından gündem takdim edilir, müdürlük tarafından yürütülen infaz ve iyileĢtirme çalıĢmaları ve koruma kurulunca alınan kararlara iliĢkin yapılan iĢlemler ve sonuçları hakkında koruma kurulu üyelerine bilgi verilir. Koruma kurullarının çalıĢma usul ve esasları MADDE 114 – (1) Koruma kurulu üç ayda bir toplanır. Koruma kurulu baĢkanının gerekli görmesi hâlinde koruma kurulu her zaman toplanabilir. (2) Koruma kurulu; üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır, toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar alır. Toplantı yeter sayısına ulaĢılamazsa, bu husus bir tutanakla tespit edilerek toplantı bir hafta sonra çoğunluk aranmaksızın yapılır. (3) Koruma kurulunda alınan kararlar bir tutanakla tespit edilerek katılanlarca imzalanır ve ilgilisine bildirilir. Kararların yerine getirilmesini müdürlük takip ederek sonucu hakkında koruma kuruluna bilgi verir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Koruma Kurulunun Görevleri ve BaĢvuru Koruma kurulunun görevleri MADDE 115 – (1) Koruma kurulu, Kanunun 17 nci maddesine uygun olarak aĢağıdaki görevleri yerine getirir: a) Mağdurların suç nedeniyle karĢılaĢtıkları sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümünde bu kiĢileri ilgili kurum ve kuruluĢlara yönlendirmek. b) Ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin meslek veya sanat edinmelerinde, iĢ bulmalarında, bir meslek veya sanat sahibi olanlar ile tarım iĢletmeciliği yapmak veya iĢyeri açmak isteyenlere araç ve kredi sağlanmasında bu kiĢileri ilgili kurum ve kuruluĢlara yönlendirmek. c) Müdürlükçe hazırlanacak mesleki eğitim projeleri ile baĢvuru sahibinin kendi iĢini kurma projelerini karara bağlamak, yürütülen projeleri izlemek ve bitirilen projelerin sonuçlarını değerlendirmek. ç) Mağdurlar ile ceza infaz kurumundan salıverilenlerin öğrenimlerine devam etmelerini sağlamaya yönelik her türlü tedbiri almak ve bu konuda müdürlük tarafından hazırlanan projeleri görüĢmek ve karara bağlamak. d) Ceza infaz kurumundan salıverilenlerin aileleri ve sosyal çevreleriyle oluĢabilecek psiko-sosyal sorunlarının çözümüne yardımcı olmak. e) Müdürlük tarafından denetim ve takibi yapılan denetimli serbestlik kararlarının yerine getirilmesinde kurumlar arası iĢbirliği gerektiğinde müdürlüğe yardımcı olmak. f) ĠĢ arama izni verilen hükümlüleri çalıĢabilecekleri iĢler ve yerler konusunda bilgilendirmek. g) Hizmetler listesi ile kurumsal eğitimler ve programlar listesinin hazırlanması ve güncellenmesinde müdürlüğe görüĢ ve öneride bulunmak. ğ) Alınan kararların yürütülmesini temin etmek amacıyla kamu kurum ve kuruluĢları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları, kamu yararına çalıĢan vakıf ve dernekler ile uygun görülen gönüllü gerçek ve tüzel kiĢilerle iĢbirliği yapmak. BaĢvuru MADDE 116 – (1) Ekonomik ve sosyal yönden mağdurlar ile ceza infaz kurumundan salıverilen veya denetimli serbestlik altında bulunan hükümlüler ya da kanunî temsilcileri dilekçe ile koruma kurulunun yetki alanındaki müdürlüğe baĢvurabilirler. Sözlü baĢvuru halinde buna iliĢkin tutanak düzenlenir. (2) BaĢvuru dilekçesi ile birlikte; a) BaĢvuruyu yapan kiĢinin kimlik bilgilerini gösterir belge, b) Mağdurlar bakımından kesinleĢmiĢ mahkeme kararı ya da soruĢturma veya kovuĢturma evresinde ilgili merciin yazısı, c) Ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler için verilen Salıverilen Hükümlüye Ait Durum Bildirme Formu, istenir. (3) Eksik belge ile yapılan müracaatlar kayıt altına alınır ve ilgiliden on beĢ gün içinde eksikleri tamamlaması istenir. Haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen mazereti olmaksızın eksikliklerini tamamlamaması durumunda dilekçelerinin değerlendirilmeyeceği kiĢiye bildirilir. (4) BaĢvuruda bulunan her kiĢi için bir dosya açılır. Dosyanın içerisinde, yapılan çalıĢmaların bulunduğu talep formu ile baĢvuru belgeleri yer alır. Dosya üzerine talep sahibinin adı soyadı, talep konusu ve koruma kurulu kayıt ekranındaki kayıt numarası yazılır. (5) Koruma kurulunun yetki alanında ikamet etmeyenlerin baĢvuruları müdürlük muhabere defterine kaydedildikten sonra yetkili koruma kurulunun bulunduğu müdürlüğe gönderilir ve durum kiĢiye bildirilir. (6) Koruma kurulunun görev alanına girmeyen baĢvurular müdürlük muhabere defterine kaydedildikten sonra ilgili kuruma gönderilir ve durum kiĢiye bildirilir. (7) Koruma kuruluna baĢvuruda maddi yardım isteminde bulunma hakkı, mağdurlar için suçun iĢlendiği tarihten, salıverilen hükümlüler için ceza infaz kurumundan salıverilme tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düĢer. Talep formu MADDE 117 – (1) BaĢvuruda bulunan mağdurlar ile salıverilen hükümlüler hakkında kendileri ile görüĢme yapan denetimli serbestlik memuru tarafından talep formu düzenlenir. (2) Talep formu, mağdurların suç nedeniyle karĢılaĢtıkları sosyo-ekonomik sorunların çözümüne yardımcı olunmasına iliĢkin bilgiler ile salıverilen hükümlülerin gerekli toplumsal kaynaklardan faydalanılarak topluma yeniden kazandırılmaları ve toplumla bütünleĢmelerine olanak tanınması amacıyla yürütülecek çalıĢmalara temel oluĢturan bilgileri içerir. Bu formda kiĢisel bilgiler, sağlık, aile, iĢ ve sosyo-ekonomik durum, sosyal çevre ve iliĢkiler ile kiĢi hakkında görüĢmelerden elde edilen izlenim ve kiĢinin talebine iliĢkin mevcut sertifika, diploma, çalıĢma deneyimi ile değerlendirmeler yer alır. (3) Talep konusu dikkate alınarak talepte bulunanın ekonomik, eğitim ve mesleki durumunu gösteren belgeler, varsa Türkiye ĠĢ Kurumu kayıt belgesi veya numarası ile müdürlükçe gerekli görülen diğer belgeler talep formuna eklenir. (4) Talep formu, bireysel görüĢmeler ve gerektiğinde ev ziyareti yapılması suretiyle düzenlenir ve kiĢinin dosyasında saklanır. Bu formların saklanmasında özel hayatın gizliliğine dikkat edilir. Taleplerin değerlendirilmesi MADDE 118 – (1) Koruma kurulu tarafından talepler değerlendirilirken kiĢinin yapması gereken çalıĢmalar ile katkı sağlayacağı hususlar gözden geçirilir ve kiĢilerin çalıĢmalara aktif olarak katılımı sağlanır. (2) Salıverilen hükümlülerin talepleri değerlendirilirken hizmetler listesi ile kurumsal eğitimler ve programlar listesi göz önünde bulundurularak bu kiĢilerin iĢ bulmalarına veya kendi iĢlerini kurmalarına ya da bu amaçla mesleki eğitim almalarına öncelik verilir. (3) Koruma kurulunca, dosyanın daha ayrıntılı hazırlanmasına veya baĢka çalıĢmaların yapılmasına karar verilmesi halinde, eksikliklerin veya yapılacak çalıĢmaların müdürlük tarafından yerine getirilmesi istenir. Takip formu MADDE 119 – (1) Kendi iĢini kuranlar veya iĢe yerleĢtirilenlerin iĢyerlerindeki durumları ile eğitim kurumuna yerleĢtirilenlerin kurumlardaki durumları denetimli serbestlik memuru tarafından belirli aralıklarla denetlenerek takip formu düzenlenir. Kendi iĢini kuranlar ile iĢe yerleĢtirilenler en az bir yıl süreyle takip edilir. (2) ĠĢe yerleĢtirilenlerin iĢyerlerindeki uyum süreçleri ile eğitim kurumuna devam edenlerin kurumlardaki uyum süreçleri denetimli serbestlik memurları tarafından iĢyerleri veya kurumları ziyaret edilerek kontrol edilir ve iĢyeri ile kurum yetkililerinin görüĢleri takip formunda belirtilir. (3) Takip formu kiĢinin dosyasında saklanır. Bu formların saklanmasında özel hayatın gizliliğine dikkat edilir. Projelerin hazırlanması MADDE 120 – (1) Salıverilen hükümlülerin yeniden suç iĢlemelerinin önlenmesi ve topluma kazandırılmaları amacıyla iĢ ve meslek edinmelerine, mağdurların ise suç nedeniyle karĢılaĢtıkları sosyo-ekonomik sorunlarının etki ve sonuçlarının azaltılmasına yönelik projeler hazırlanabilir. (2) Projeler, ilgili kurum veya kuruluĢlar ile sivil toplum kuruluĢlarının iĢ birliğinde hazırlanır. Bu projelerde ilgili kurum veya kuruluĢ ya da sivil toplum kuruluĢlarının mevzuatları dikkate alınır. (3) ĠĢ ve meslek edindirme projelerinin, iĢgücü piyasası ihtiyaç analizleri doğrultusunda, en kısa sürede iĢ imkânı sağlayacak nitelikte olmasına dikkat edilir. Ayrıca mesleki eğitim projelerinde, katılımcılara sertifika verilmesi sağlanır. Projeler hazırlanırken o bölgede faaliyet gösteren kamu ve özel kurum veya kuruluĢların hangi nitelikte personel ihtiyacı olduğu araĢtırılır ve bu doğrultuda mesleki eğitimler verilerek, istihdam konusunda ilgili kurumlarla çalıĢmalar yapılır. (4) Hazırlanan projelere iliĢkin koruma kurulu onayı projeye eklenir. Ayrıca onaylı projelerin bir örneği Daire BaĢkanlığına gönderilir. DOKUZUNCU KISIM Kayıt ĠĢlemleri, Tutulacak Defter ve Kartonlar ile ÇeĢitli ve Son Hükümler BĠRĠNCĠ BÖLÜM Kayıt ĠĢlemleri, Tutulacak Defter ve Kartonlar Denetimli serbestlik kararlarının kaydı MADDE 121 – (1) Denetimli serbestlik kararları UYAP biliĢim sisteminde oluĢturulan elektronik ortama kaydedilir. (2) Elektronik ortamda oluĢturulan kayıt ekranında; yükümlünün kimlik bilgileri, suçu, uygulanan kanun maddesi, kararın türü, konusu, tarihi ve numarası, süresi, geldiği tarih, kararı veren mahkemenin adı ve diğer hususlar ile ilgili bölümler bulunur. Dayanıklı taĢınırlar ekranı MADDE 122 – (1) Müdürlüğe ait veya müdürlüğün tasarrufunda bulunan ve kullanma süresi bir yıldan fazla olan demirbaĢ eĢyalar elektronik ortama kaydedilir. (2) Dayanıklı taĢınırlar ekranı; demirbaĢ sıra numarası, demirbaĢ eĢyanın bulunduğu yer, demirbaĢ eĢyanın türü ve özellikleri, alındığı tarih ve terkin tarihi sütunlarını içerir. Koruma kurulu kayıt ekranı MADDE 123 – (1) Ekonomik ve sosyal yönden mağdurlar ile ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler veya kanunî temsilcilerinin talepleri elektronik ortama kaydedilir. (2) Koruma kurulu kayıt ekranında; mağdurlar ile salıverilen hükümlülerin kimlik bilgileri, talebin konusu, talep edilen ve yapılan yardımın türü ve tarihi, yardım yapan kiĢi veya kurum ile düĢünceler bölümü bulunur. Kütüphane kayıt ekranı MADDE 124 – (1) Müdürlüklere gönderilen veya dıĢarıdan temin edilerek kütüphaneye konulan kitaplar ile diğer dokümanlar elektronik ortama kaydedilir. (2) Kütüphane kayıt ekranı; sıra numarası, kitabın adı, yazarı, yayınevi, geldiği yer ve basım tarihi sütunlarını içerir. Mağdur kayıt ekranı MADDE 125 – (1) Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat eden mağdurların talepleri ve mağdurlara yönelik destek hizmetleri elektronik ortama kaydedilir. (2) Mağdur kayıt ekranında; mağdurun kimlik bilgileri, mağduriyeti, talebi ve düĢünceler ile ilgili bölümler bulunur. Muhabere kayıt ekranı MADDE 126 – (1) Bakanlıktan, Cumhuriyet baĢsavcılıklarından, mahkemelerden, diğer kurum veya kuruluĢlardan gelen ya da bu kurum veya kuruluĢlara gönderilen yazılar ile belgeler elektronik ortama kaydedilir. (2) Muhabere kayıt ekranında; sıra numarası, evrakın tarih ve numarası, gönderilen veya gönderen daire, geliĢ ve sevk tarihi, evrakın konusu ve düĢünceler ile ilgili bölümler bulunur. Zimmet defteri MADDE 127 – (1) Zimmet defteri; müdürlüklerden diğer kurum ya da kuruluĢlara elektronik ortamda gönderilemeyen evrakın kaydedildiği defterdir. (2) Zimmet defteri; sıra numarası, evrak numarası, gönderildiği daire, alındığı tarih, evrakı alanın adı ve soyadı, evrakı alanın imzası ile düĢünceler sütunlarını içerir. Tutulacak kartonlar MADDE 128 – (1) Müdürlüklerde; a) Müdürlüklerden Bakanlığa gönderilen yıllık iĢ cetveli örneklerinin konulduğu iĢ cetvelleri kartonunun, b) Yıllık olarak düzenlenen çalıĢma raporlarının konulduğu çalıĢma raporları kartonunun, c) TeftiĢ sonucunda düzenlenen tavsiye raporlarının konulduğu teftiĢ tavsiye raporları kartonunun, ç) Müdürlük tarafından diğer kurumlarla yapılan iĢ birliği protokollerinin konulduğu protokoller kartonunun, d) Komisyon tarafından alınan kararların konulduğu infaz iĢlemleri değerlendirme komisyonu karar kartonunun, e) Müdürlüğün yetki alanı içindeki resmi ve özel kurum ve kuruluĢlarca yürütülen eğitim programlarına, iĢ ve meslek kursları ile sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlere iliĢkin düzenlenen listelerin konulduğu kurumsal eğitimler ve programlar kartonunun, f) Gözetim altında veya kamu yararına çalıĢma yaptırımının ya da yükümlülüğünün infazına iliĢkin iĢlerin ve bu iĢlerin yerine getirilebileceği kurumların listesinin konulduğu hizmetler listesi kartonunun, g) Cumhuriyet baĢsavcılığı veya mahkemeler tarafından soruĢturma veya kovuĢturma evresinde talep edilmesi halinde düzenlenen sosyal araĢtırma raporlarının konulduğu sosyal araĢtırma raporu kartonunun, ğ) Koruma kurulu kararlarının tarih sırasıyla konulduğu koruma kurulu karar kartonunun, h) Koruma kurulu gündemine alınan projelerin düzenli bir Ģekilde tarih sırasıyla konulduğu koruma kurulu proje kartonunun, tutulması zorunludur. ĠKĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler ĠĢ cetvelleri ile çalıĢma raporlarının hazırlanması MADDE 129 – (1) Her yılın Ocak ayı içerisinde; kaydedilen karar türlerine göre bir önceki yıl içerisinde gelen, kapatılan ve bir sonraki yıla devreden dosya sayısını gösterir iĢ cetveli hazırlanır. (2) ÇalıĢma raporu, bir önceki yıl gelen kararların infazına, yükümlülerin toplum içinde denetim ve takibine ve iyileĢtirilmesine yönelik çalıĢmalar ile kurumlar arası iĢbirliğine iliĢkin tespit, değerlendirme ve önerilerden oluĢur. (3) Genel Müdürlüğe sunulacak yıllık faaliyet raporuna esas teĢkil etmek üzere, müdürlükler tarafından düzenlenen iĢ cetveli ile çalıĢma raporları her yılın ġubat ayının ikinci haftasında Daire BaĢkanlığına gönderilir. Elektronik ortamda kayıt MADDE 130 – (1) Müdürlükte her türlü veri, bilgi ve belge akıĢı ile dokümantasyon iĢlemleri ve bunlara iliĢkin her türlü kayıt, dosyalama, saklama ve arĢivleme iĢlemlerinde UYAP biliĢim sisteminin sağladığı imkânlardan, güvenli elektronik imza da kullanılmak suretiyle yararlanılır. Güvenli elektronik imza ile oluĢturulan belgeler ayrıca fizikî olarak gönderilmez. (2) Diğer kiĢi, kurum veya kuruluĢlara verilmek üzere elektronik ortamdan fizikî örnek çıkartılması gereken hâllerde, tutanak veya belge aslının aynı olduğu belirtilerek ad, soyad, unvan ve sicil numarası yazılmak suretiyle görevli personel tarafından imzalanır ve gerekirse mühürlenir. (3) Müdürlüğe elektronik ortam dıĢında gelen evrak, taranıp elektronik ortama aktarılarak UYAP biliĢim sistemine kaydedilir. Kurum ve kuruluĢlardan elektronik ortam dıĢında gelen evrak ile fiziken muhafazası gereken diğer belgeler ayrıca mahsus kartonlarında muhafaza edilir. (4) KiĢisel verilerin kaydı ve paylaĢılmasında bu verilerin yetkisiz kiĢilerce elde edilmesini veya hukuka aykırı kullanılmasını önlemek için her türlü tedbir alınır. Defterlerle basılı evrakın temini MADDE 131 – (1) Elektronik ortamda kayıt için UYAP biliĢim sisteminde yer alan Ģablonlar kullanılır, ayrıca fiziki defter ve basılı evrak kullanılmaz. Müdürlüklerde kullanılacak fiziki defter ve basılı evrakın örnekleri Bakanlıkça tespit edilerek bastırılır ve dağıtılır. (2) Bu Yönetmelikte yer alan form, plan, rapor ve gerekli diğer dokümanlar Daire BaĢkanlığınca oluĢturularak denetimli serbestlik müdürlüklerine gönderilir. Büroların çalıĢma usul ve esasları MADDE 132 – (1) Müdürlük bulunmayan yerlerde kurulan büroların çalıĢma usul ve esasları hakkında bu Yönetmeliğin ilgili hükümleri uygulanır. Atıflar MADDE 133 – (1) Daha önce diğer düzenlemelerde, 18/4/2007 tarihli ve 26497 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğine yapılan atıflar, bu Yönetmeliğe yapılmıĢ sayılır. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 134 – (1) 18/4/2007 tarihli ve 26497 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. 31/12/2015 tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı kararı verilmesi Ģartı GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ve ikinci fıkrasında belirtilen altı aylık süre Ģartı ile birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen cezanın belirli bir süre infaz edilmesine iliĢkin Ģart 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmaz. Yürürlük MADDE 135 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 136 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür. [R.G. 05 Mart 2013 – 28578 ] —— • —— Orman Genel Müdürlüğünden: MESĠRE YERLERĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, toplumun çeĢitli dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karĢılamak, yurdun güzelliğine katkı sağlamak ve turistik hareketlere imkân vermek amacıyla Orman Genel Müdürlüğünce tesis edilecek ve mevcut mesire yerlerinin ayrılması, onanması, planlanması, planlarının uygulanması, geliĢtirilmesi, iĢletilmesi, iĢlettirilmesi, yönetilmesi ve iptaline iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 6, 25, ek 5 ve ek 8 inci maddeleri ile 31/10/1985 tarihli ve 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin DeğiĢtirilerek Kabulü Hakkındaki Kanunun 2 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) A tipi mesire yeri: Toplumun çeĢitli dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karĢılamak, yurdun güzelliğine katkı sağlamak ve turistik hareketlere imkân vermek maksadıyla yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip, günübirlik kullanım imkânı yanında gecelemeye de imkân sağlayan, çadır, karavan, motor-karavan ve kır evi, kır lokantası, kır kahvesi gibi çok katlı olmayan, doğa ile uyumlu yapı ve tesisler ile yöresel ürünler sergi ve satıĢ yeri, piknik üniteleri, kameriye ile diğer rekreasyonel yapı ve tesisleri ihtiva eden mesire yerlerini, b) Alan kullanım planı: Mesire yerlerinin koruma-kullanma dengesi içerisinde, hangi alanların ne Ģekilde ve hangi maksatla kullanılacağını ve korunacağını belirleyen, dıĢ sınır alanı koordinatlı ve alanın büyüklüğüne göre uygun ölçeklendirilen haritalar üzerinde sadece özel iĢaretler Ģeklinde belirleyen ve geliĢme planına altlık oluĢturan veya yönlendiren planları, c) B tipi mesire yeri: Toplumun çeĢitli dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karĢılamak, yurdun güzelliğine katkı sağlamak ve turistik hareketlere imkân vermek maksadıyla yerleĢim merkezlerinin çevresinde veya rekreasyonel kaynak değerlerine ve yüksek ziyaretçi potansiyeline sahip, sadece günübirlik kullanım imkânı sağlayan kır lokantası, kır kahvesi, yöresel ürünler sergi ve satıĢ yeri, piknik üniteleri, kameriye gibi diğer rekreasyonel yapı ve tesisleri ihtiva eden mesire yerlerini, ç) Bakanlık: Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığını, d) Bölge müdürlüğü: Orman bölge müdürlüğünü, e) C tipi mesire yeri: Toplumun çeĢitli dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karĢılamak, yurdun güzelliğine katkı sağlamak ve turistik hareketlere imkân vermek maksadıyla kaynak değeri ve ziyaretçi potansiyeli orta ve düĢük yoğunlukta olan, günübirlik mahalli ihtiyaçları karĢılamak maksadıyla, piknik üniteleri, yöresel ürünler sergi ve satıĢ yeri, kameriye, ve diğer rekreasyonel yapı ve tesisleri ihtiva eden mesire yerlerini, f) D tipi kent (Ģehir) ormanı: Ormanların öncelikle sağlık, spor, estetik, kültürel ve sosyal fonksiyonlarını halkın hizmetine sunmak, aynı zamanda yurdun güzelliğine katkı sağlamak, toplumun çeĢitli spor ve dinlenme ihtiyaçlarını karĢılamak, turistik hareketlere imkân vermek ve teknik ormancılık faaliyetleri ile flora ve faunanın da tanıtılarak, özellikle çocuklar ve gençlere orman sevgisi ve bilincinin aĢılanması maksadıyla izcilik, doğa yürüyüĢü, bisiklet, binicilik ve benzeri etkinlikler ile kır lokantası, kır kahvesi, kültür evleri, yöresel ürün sergi ve satıĢ yeri, amfi tiyatro, çeĢitli mini spor alanları ve diğer rekreasyonel yapı ve tesisleri ihtiva eden, il ve ilçelerde ayrılan yerleri, g) Döner Sermaye: Orman Genel Müdürlüğü Orman ĠĢletmeleri Döner Sermayesini, ğ) Estetik kaynak: Ormanların insanların zevk ve psikolojisine hitap eden, peyzaj ve manzara bütünlüğü açısından farklı özelliklerini, h) GeliĢme planı: Mesire yerlerinin koruma-kullanma dengesi içerisinde, rekreasyonel kaynak değerlerinin sürdürülebilir kullanımını yönlendiren, diğer kaynak değerlerinin korunmasını Ģekillendiren, yönetim ve ziyaretçi kullanım tesislerini belirleyen, alt ve üst yapı tesislerinin uygulamalarına yön veren hali hazır durum üzerinde, ağaç röleve planını da ihtiva eden, uygun ölçekli planı, ı) Genel Müdürlük: Orman Genel Müdürlüğünü, i) Ġdare: Orman Genel Müdürlüğünün merkez ve taĢra birimlerini, j) ĠĢletme müdürlüğü: Orman iĢletme müdürlüğünü, k) Mesire yeri: Toplumun çeĢitli dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karĢılamak, yurdun güzelliğine katkı sağlamak ve turistik hareketlere imkân vermek maksadıyla, gerekli yapı, tesis ve donatılarla kullanıma ayrılan, halkın günübirlik veya geceleme ihtiyaçlarını karĢılayan, rekreasyonel ve estetik kaynak değerlerine sahip orman rejimine tabi sahaları, l) Rekreasyon: Ormanların eğlenme, dinlenme ile beden ve ruh sağlığını yenileme fonksiyonunu, m) Rekreasyonel kaynak: Tabii ve kültürel çevrenin, özellikle açık hava rekreasyonu yönünden doğal özelliklerini, insanın eğlenme, dinlenme, beden ve ruh sağlığını yenileme fonksiyonunu sağlayan sosyo-kültürel çevreyi, n) ġube Müdürü: Odun DıĢı Ürün ve Hizmetler ġube Müdürünü, o) Tabii kaynak: Flora, fauna, habitatlar, ekosistemler, tabiat tarihinin ve tabii mirasın müstesna özellikleri ve bunlara dair ilmi değerler ile fiziki tabii değerler; coğrafi konum, jeolojik ve jeomorfolojik teĢekküller, hidrolojik ve limnolojik özellikler, klimatik özellikler ve bunlara dair ilmi değerleri, ö) Vaziyet planı: Mesire yerlerinin koruma-kullanma dengesi içerisinde hali hazır durum üzerinde, hangi alanların ne Ģekilde ve hangi maksatla kullanılacağının veya korunacağının özel iĢaretler ile gösterildiği, dıĢ sınır alanı koordinatlandırılmıĢ planları, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Temel Ġlkeler ve Kriterler Temel ilkeler MADDE 4 – (1) Mesire yerlerinde aĢağıdaki ilkelere uyulur: a) Her türlü düzenleme doğal ekosisteme uygun olarak yapılır. b) Gerekli hallerde orman amenajman plânları ve ilgili mevzuatta belirtilen her türlü ormancılık çalıĢmaları yapılır. c) Ġdarece belirlenen maksat dıĢında herhangi bir faydalanmaya müsaade edilmez. Kriterler MADDE 5 – (1) Mesire yerlerine ayrılacak alanlarda; a) Orman rejimi içerisinde olması veya bu amaçla tahsis edilmesi, b) Rekreasyon ve ekosistem yönünden farklı ve zengin özelliklere sahip olması, c) Rekreasyonel kullanım talebi ve/veya ihtiyacı olması, ç) Rekreasyonel kaynak bütünlüğünü sağlayacak nitelik ve büyüklükte olması, kriterleri aranır. (2) Mesire yerlerinde gerekli yapı ve tesisler, doğa ile uyumlu, tercihen taĢ veya ahĢap malzemeden zemin ve kullanılabilir çatı katı dıĢında tek katlı olacak Ģekilde Genel Müdürlükçe belirlenen esaslara uygun olarak yapılır. Özel durumlarda Bakanlık onayı ile birden fazla katlı yapılabilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Ayrılma ve Onama, Planlama, Projelendirme ve Uygulama, Sınır DeğiĢikliği ve Ġptal Ayrılma ve onama MADDE 6 – (1) Mesire yerleri ayrılma kriterlerine uygun olan sahalar için iĢletme müdürlüğünce düzenlenen mesire yerleri teklif raporu ve ekleri, bölge müdürlüğünün görüĢü ile birlikte bölge müdürlüğünce, Genel Müdürlüğe gönderilir. Genel Müdürlükçe kurulması uygun bulunan mesire yerleri, ilgili kurumlardan gerekli izin ve görüĢlerin alınması için tekrar bölge müdürlüğüne gönderilir. Ġlgili kurumlardan izin alınan mesire yerleri Bakanlıkça uygun görülmesi halinde mesire yeri olarak ayrılır ve onanır. Planlama, projelendirme ve uygulama MADDE 7 – (1) Mesire yerlerinin; doğal, kültürel, rekreasyonel ve estetik kaynak yönünden planlanması, projelendirilmesi ve uygulanmasına ait iĢ ve iĢlemler idare tarafından yapılır veya yaptırılır. Plan ve projelerin revizyonunda aynı süreç izlenir. (2) A ve B tipi mesire yerleri için alan kullanım planı, geliĢme planı ve plan raporları bölge müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır ve Genel Müdürlükçe onaylanır. (3) C tipi mesire yerleri ve kent (Ģehir) ormanları için vaziyet planı bölge müdürlüğü tarafından yapılır veya yaptırılır ve Genel Müdürlükçe onaylanır. Gerektiği hallerde C tipi mesire yerleri ve kent (Ģehir) ormanları için de bölge müdürlüğü alan kullanım planı ve/veya geliĢme planı ve plan raporlarını yapabilir veya yaptırabilir. Bu planlar, Genel Müdürlükçe onaylanır. Sınır değiĢikliği MADDE 8 – (1) Mesire yerlerinde gerekli hallerde sınır değiĢikliği Genel Müdürlük onayı ile yapılabilir. Mesire yerinin iptali MADDE 9 – (1) Mevcut mesire yerlerinden kiraya verilmeyen, ziyaretçi potansiyeli yetersiz ve kullanım özelliğini kaybetmiĢ olanlar, Genel Müdürlük onayı ile iptal edilir. (2) Mesire yerlerinin tamamı veya bir bölümü, kamu yararı ve zaruret bulunması halinde Orman Kanunu hükümlerine göre baĢka maksatlara tahsis edilebilir. Ġzin sonucunda mesire yerinin tamamı veya izne konu edilen bölümü Genel Müdürlük onayı ile iptal edilebilir. Ġptal sonucunda oluĢacak zararlarla ilgili iĢlemler Genel Müdürlükçe belirlenir. (3) ġartname ve sözleĢmeye aykırı hususların tespiti halinde sözleĢme kendiliğinden hükümsüz kalır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Yönetim, ĠĢletme ve Denetim Yönetim ve iĢletme MADDE 10 – (1) Mesire yerlerinin yönetim ve iĢletilmesi aĢağıdaki esaslara uygun olarak yapılır: a) Mesire yerlerinde plan ve projelerin gerektirdiği her türlü yapı ve tesisler ile hizmet ve faaliyetler, 4 ve 5 inci maddelerde belirtilen ilke ve kriterlere uygun olarak Genel Müdürlükçe belirlenen usul ve esaslara göre yapılır veya yaptırılır. b) Mesire yerleri Orman Kanununun ek 8 inci maddesine göre yirmidokuz yıla kadar kiraya verilebilir. Yirmidokuz yıl kiraya verilen mesire yerlerinde engellilere yönelik dinlenme ve eğlenme tesislerinin yapılması zorunludur. c) Mesire yerlerinin kapalı teklif usulüyle ihale edilmesi esastır. Bölge müdürlüğünce oluĢturulan komisyon tarafından kullanılıĢlarının özelliği, idarelere faydalı olması veya ivediliği nedeniyle kapalı veya açık teklif yöntemleriyle ihalesi uygun görülmeyen mesire yerleri, Genel Müdürlüğün teklifi ile Bakanlık tarafından pazarlık usulü ile kiraya verilebilir. Her türlü sorumluluk pazarlık usulü ile ihaleyi idareden alanda kalması Ģartıyla, pazarlık usulü ile ihale edilen mesire yerlerinde yer alan yapı ve tesislerin iĢletmeciliğinin üçüncü kiĢi veya kuruluĢlara kiraya verilmesi halinde, kiraya verenlerden verilen kira bedel farkının % 50‘si idare tarafından tahsil edilir. A ve B tipi mesire yerlerinin iĢletilmesinin devrinde Genel Müdürlüğün, C ve D tipi mesire yerlerinin iĢletilmesinin devrinde, bölge müdürlüğünün onayı alınır. ç) Ġdare; mesire yerlerinin kiralanması ihalelerinde, ihaleye iĢtirak edeceklerden, ihaleye gireceği konuda deneyim sahibi olduğuna dair belge isteyebilir. d) Mesire yerlerinde Genel Müdürlükçe onaylanacak ek proje ile yapılan ve gelir getirici özellik taĢıyan tesislerin maliyet bedelinin % 2‘si yıllık kiraya ilave edilir. e) Kapalı teklif usulüyle ihale edilen mesire yerleri iĢletmeciliği, sözleĢme tarihinden itibaren iki yıl bitmeden ve sözleĢmenin bitimine bir yıl kala devir edilemez. Devirler Genel Müdürlük onayı ile yapılır. Devir alacaklarda ilk ihaledeki Ģartlar aranır. f) Tip değiĢikliği Genel Müdürlük onayı ile yapılabilir. Ancak sözleĢme süresince mesire yerlerinde tip değiĢikliği yapılamaz. g) Kira süresi sonunda veya kira sözleĢmesinin herhangi bir Ģekilde sona ermesi durumunda, yapı ve tesisler eksiksiz ve bedelsiz olarak Genel Müdürlüğün tasarrufuna geçer. Denetim MADDE 11 – (1) Mesire yerlerinde yapılacak yapı ve tesislerin plan ve projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığı, saha bakımı, koruma ve temizlik hizmetleri ile vatandaĢa verilen hizmetlerin yeterliliği bölge müdürlüğü tarafından denetlenir veya denetlettirilir. Bu hususlar kira sözleĢmesine açık olarak yazılarak taahhüt altına alınır. SözleĢmeye aykırı hareket edenlerin kira sözleĢmeleri iptal edilir. (2) Mesire yerleri faaliyete geçtikten sonra, ġube Müdürünün baĢkanlığında, ilgili orman iĢletme müdürü veya yardımcısı, ilgili orman iĢletme Ģefi ve orman muhafaza memurundan oluĢan komisyon tarafından en az yılda bir kez denetlenir. Mesire yeri sayısının elliden fazla olduğu bölge müdürlüklerinde, bölge müdürü denetim komisyonunda değiĢiklik yapabilir. Denetleme sonucunda düzenlenen rapor ile yapılan iĢlem hakkında Genel Müdürlüğe bilgi verilir. BEġĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Mali hükümler MADDE 12 – (1) Mesire yerleri içerisinde planlanan yapı ve tesislere iliĢkin plan, proje, yapım, bakım ve onarım iĢlerinde aĢağıdaki esaslara uyulur: a) ġartname ve SözleĢmede kiracı tarafından karĢılanması öngörülmeyen mesire yerleri içerisinde planlanan yapı ve tesislere iliĢkin plan, proje, yapım, bakım ve onarım iĢleri Döner Sermaye bütçesinden karĢılanır. b) Kira Ģartname ve sözleĢmesi gereği kiracısı tarafından karĢılanması öngörülen mesire yerleri içerisinde planlanan yapı ve tesislere iliĢkin plan, proje, yapım, bakım ve onarım iĢleri, kiracı tarafından karĢılanır. c) Kiraya verilen ve sözleĢmesi devam eden mesire yerleri içerisinde yer alan alt yapı tesisleri dıĢındaki yapı ve tesislerin yapım, bakım ve onarımı için Döner Sermaye bütçesinden harcama yapılmaması esastır. Ancak, Genel Müdürlükçe belirlenen durumlarda harcama yapılması halinde yapılan harcama miktarı sözleĢme süresince her yıl eĢit bir Ģekilde kiraya ilave edilir. (2) Mesire yerlerinden elde edilecek gelirler, Döner Sermaye bütçesinin ilgili hesaplarına yatırılır. Fonksiyonel adlandırma MADDE 13 – (1) Mesire yerlerinin herhangi bir fonksiyonunun daha fazla ön plana çıkması durumunda, mesire yeri öne çıkan fonksiyonuna uygun olarak isimlendirilebilir. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 14 – (1) 30/9/2006 tarihli ve 26305 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Mesire Yerleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. Yürürlük MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Orman Genel Müdürü yürütür. [R.G. 05 Mart 2013 – 28578 ] —— • —— Adalet Bakanlığından : [R.G. 05 Mart 2013 – 28578 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: HAYVAN HASTALIKLARINDA TAZMĠNAT YÖNETMELĠĞĠ Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; hayvan hastalıklarıyla mücadele kapsamında, 25/11/2011 tarihli ve 2011/2489 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tazminatlı Hayvan Hastalıkları ve Tazminat Oranlarına Dair Yönetmelik‘te yer alan hayvan hastalıklarından hangilerine tazminat ödeneceğini, ödeme yapılacak yeri ve uygulama zamanını belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, tazminatlı hayvan hastalıklarından dolayı, hayvanlara uygulanacak kesim, itlaf ve imha iĢlemleri ile hayvan sahiplerine yapılacak ödemelerle ilgili usul ve esasları kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 5 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakanlık: Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını, b) Hayvan: Suda yaĢayan hayvanlar dahil omurgalı ve omurgasız canlıları, c) Hayvan sahibi: Hayvanların mülkiyet hakkını üzerinde bulunduran gerçek veya tüzel kiĢiyi, ç) Hayvansal ürün: Ġnsan tüketimine sunulan hayvansal gıda, hayvansal yan ürün ve üreme ürünleri dahil tüm hayvansal ürünleri, d) Isıl iĢlem: Kaynatma hariç, ısıtmayı içine alan her türlü uygulamadan hemen sonra alkali fosfataz testinde negatif reaksiyona neden olan iĢlemi, e) Resmi laboratuvar: Bakanlığımızca çalıĢma izni verilmiĢ veteriner teĢhis ve analiz laboratuvarlarını, f) Resmi veteriner hekim: Bakanlık adına görev yapan Bakanlık personeli veteriner hekimi, g) Tazminat: Tazminatlı hastalıklar nedeniyle tazminat ödenmesine karar verilen hayvanlar ile hastalığa bağlı olarak imhasına karar verilen ürün ve ekipmanların imha ve dezenfeksiyonu için ödenecek bedeli, ğ) YetkilendirilmiĢ veteriner hekim: Bakanlıkta görevli veteriner hekimler dıĢında, verilecek resmî görevleri yürütmek üzere Bakanlık tarafından yetki verilen veteriner hekimi, ifade eder. Tazminat verilecek hastalıklar MADDE 5 – (1) Ruam, sığır tüberkülozu, sığır brusellozu, koyun ve keçi brusellozu, sığır vebası, Afrika at vebası, kuĢ gribi, kuduz ve Ģap hastalıklarından dolayı yerel kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen miktarlar üzerinden aĢağıda belirtilen esaslara göre hayvanların sahiplerine tazminat ödenir. YarıĢ atlarının kıymet takdirleri yapılırken damızlık ve yarıĢ atı değeri dikkate alınmaz. At bedeli olarak kıymet takdiri yapılır. a) Mallein testi uygulanması sonucunda veya bakteriyolojik ve serolojik muayenede ruam hastalığına yakalandıkları tespit edilen tek tırnaklı hayvanların takdir edilecek kıymetlerinin dörtte üçü, b) Tüberkülin testi uygulanması sonunda sığır tüberkülozu hastalığına yakalandıkları tespit edilen sığırların takdir edilecek kıymetlerinin onda dokuzu, c) Mezbahada kesim sonrasında sığır tüberkülozu hastalığının varlığı tespit edilen sığır karkaslarının takdir edilecek kıymetlerinin dörtte üçü, ç) Bakteriyolojik muayene sonucunda sığır brusellozu hastalığına yakalandığı tespit edilen sığırlar ile koyun ve keçi brusellozu hastalığına yakalandığı tespit edilen koyun ve keçilerin takdir edilecek kıymetlerinin onda dokuzu, d) Sığır vebası ve Afrika at vebası hastalıklarında, hastalığın açık belirtisini göstermesi sebebiyle veya laboratuvar muayenesi sonunda teĢhis konularak öldürülen sığır ve atların takdir edilecek kıymetlerin tamamı, e) KuĢ gribi hastalığında, hastalıktan Ģüphe edilmesi sebebiyle veya laboratuvarda hastalığın varlığı tespit edildikten sonra öldürülen hayvanların takdir edilecek kıymetlerinin tamamı, f) Kuduz hastalığına yakalandığı laboratuvar muayenesi ile tespit edilen sığır, koyun ve keçiler ile kuduz olduğu tespit edilen hayvan tarafından ısırıldığı için öldürülen sığır, koyun ve keçilerin takdir edilecek kıymetlerinin beĢte dördü, g) ġap hastalığında, Bakanlıkça tespit ve ilan edilen mücadele bölgelerinde hastalığın açık belirtisini göstermesi sebebiyle veya laboratuvarlarca hastalığın varlığı ve tipi tespit edildikten sonra öldürülen veya kestirilen Ģap hastalığına duyarlı hayvanların takdir edilecek kıymetlerinin tamamı, tazminat olarak ödenir. (2) Birinci fıkradaki hallerde, hayvanların sarf ve tüketimi mümkün olan et, deri ve diğer kısımlarının bedeli hak ettiği tazminattan düĢülür. (3) Birinci fıkradaki hastalıklardan sığır brusellozu, koyun ve keçi brusellozu ve kuduz hastalıklarının resmi laboratuvarlarca tespiti, diğer hastalıkların ise resmi veteriner hekim, yetkilendirilmiĢ veteriner hekim ya da resmi laboratuvarlarca tespiti tazminat ödemesi için esastır. Hastalıkların teĢhisi için alınan numuneler resmi veteriner hekim tarafından alınır ve resmi yazı ile laboratuvarlara gönderilir. Hayvanlara el koyma, kesim, itlaf ve imha MADDE 6 – (1) Bu Yönetmelikte belirtilen tazminatlı hastalıklara yakalanan ya da hastalıktan Ģüpheli hayvanlara, tazminatı ödenmek üzere Bakanlık tarafından el konur ve bakım masrafları sahibi tarafından karĢılanmak üzere, sahibine yediemin olarak teslim edilir. (2) Bakanlık, hayvan hastalıklarının yayılmasının önlenmesi ve halk sağlığının korunması amacıyla, bu Yönetmelikte belirtilen tazminatlı hastalıklara yakalanmıĢ ya da tazminatlı hastalıktan Ģüpheli hayvanlar hakkında kesim, itlaf ya da imha kararı verir. Ancak kuduz hastalığında, kuduz hayvan tarafından ısırılan ya da hastalıktan Ģüpheli hayvanların sahipleri, hayvanlarının öldürülmelerine rıza göstermez ise sığırlar altı ay, koyun ve keçiler üç ay, masrafları sahibine ait olmak üzere karantinaya alınır ve karantina süresince sahibine yediemin olarak teslim edilir. (3) Tazminatlı hastalıklara yakalanan hayvanlar ile Bakanlığın kesilmesini uygun gördüğü tazminatlı hastalıktan Ģüpheli hayvanlar otuz gün içerisinde kestirilir. Bu süre içerisinde uygun kesim yeri bulunamadığı takdirde söz konusu hayvanlar mahallinde Bakanlıkça itlaf ve imha edilir. Hayvansal ürün, yem, madde ve malzemelerin tazminatı MADDE 7 – (1) Hayvansal ürün, yem, madde ve malzemelerin bedelleri ile imha, nakliye ve dezenfeksiyon masraflarının tamamı, yerel kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen miktarlar üzerinden, aĢağıda açıklandığı Ģekilde sahiplerine tazminat olarak ödenir. a) Ruam, sığır vebası, at vebası, kuĢ gribi, hastalıkları nedeniyle imha edilen hayvansal ürünlerin, yem, madde ve malzemelerin bedelleri ile imha, nakliye ve dezenfeksiyon masraflarının tamamı, b) ġap, sığır tüberkülozu, sığır brusellozu, koyun ve keçi brusellozu hastalıklarında süt hariç, imha edilen diğer hayvansal ürünlerin yem, madde ve malzemelerin bedelleri ile imha, nakliye ve dezenfeksiyon masraflarının tamamı, c) Kuduz hastalığında, imha edilen yem, madde ve malzemelerin bedelleri ile imha, nakliye ve dezenfeksiyon masraflarının tamamı, tazminat olarak ödenir. (2) Kuduz hastalığından Ģüpheli sığırlar altı ay, koyun ve keçiler üç ay, masrafları sahibine ait olmak üzere karantinaya alınır ve karantina süresi içerisinde elde edilecek hayvansal ürünler halk sağlığının korunması için imha edilir ve tazminat ödenmez. AĢı ve serum uygulaması sonucu ölen hayvanların tazminatı MADDE 8 – (1) Ġhbarı mecburi bir hastalığa karĢı koruma sağlamak amacıyla, resmî veteriner hekim veya sorumluluğundaki yardımcı sağlık personeli ile yetkilendirilmiĢ veteriner hekim tarafından yapılan aĢı ve serum uygulaması nedeniyle öldüğü veya ölüm öncesi kesime tabi tutulduğu resmî veteriner hekim raporu ile tespit edilen hayvanların bedellerinin tamamı, yerel kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen miktarlar üzerinden hayvan sahiplerine tazminat olarak ödenir. Tazminat verilmeyecek durumlar MADDE 9 – (1) Resmi kuruluĢlara ve belediyelere ait hayvanlar için tazminat ödenmez. (2) Sahipleri tarafından hasta oldukları Bakanlıkça belirlenen usullere göre bildirilmeyen veya hastalıklı oldukları bilinerek satın alınmıĢ olanlar ile Bakanlıkça belirlenen belgeler bulunmaksızın sevk olunan veya resmi veteriner hekime muayene ettirilmeden ölen hayvanlar için tazminat verilmez. (3) Ġhbarı zorunlu hastalık çıkıĢının Bakanlık tarafından açıklanması ve aĢılama, ilaçlama veya test uygulanmasına karar verildiği halde, hayvanlarına bu uygulamaları yaptırmayan hayvan sahiplerine tazminat ödenmez. (4) Ġhbarı zorunlu hastalıklara karĢı yapılan aĢı, serum, ilaç uygulamaları nedeniyle oluĢan verim kayıpları için tazminat ödenmez. Yerel kıymet takdir komisyonu ve tazminatın belirlenmesi MADDE 10 – (1) Yerel kıymet takdir komisyonu, Bakanlık temsilcisi resmi veteriner hekim baĢkanlığında olmak üzere, mahallin mülkî idare amirinin belirlediği bir üye ve hayvan sahibinin konuyla ilgili sivil toplum kuruluĢları temsilcileri arasından seçeceği bir üyenin katılımı ile üç kiĢiden oluĢur. (2) Yerel kıymet takdir komisyonu, iĢletmenin bulunduğu mahallin rayiç bedellerini dikkate alarak tazminat ödenecek hayvanlar için tazminat bedelini, tazminatlı hastalıklar nedeniyle imha edilen hayvansal ürünler, yem, madde ve malzemeler ile imha, nakliye ve dezenfeksiyon masraflarını Bakanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde tespit eder. (3) Kurulan yerel kıymet takdir komisyonu rayiç bedelin tespitinde anlaĢamadığı ve karar alamadığı takdirde mahallin mülki amirinin onayı ile yeni bir komisyon kurulur ve karar oy çokluğu ile alınır. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 11 – (1) 14/1/2012 tarihli ve 28173 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Hayvan Hastalıklarında Tazminat Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. Yürürlük MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelik, 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür. [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— Gümrük ve Ticaret Bakanlığından: TANITMA VE KULLANMA KILAVUZU UYGULAMA ESASLARINA DAĠR YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK MADDE 1 – 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının mülga (e) bendi aĢağıdaki Ģekilde yeniden düzenlenmiĢtir. ―e) Kalıcı veri saklayıcısı: Tüketicinin kendisine gönderilen bilgiyi, bu bilginin amacına uygun olarak makul bir süre incelemesine elverecek Ģekilde kaydedilmesini ve değiĢtirilmeden kopyalanmasını sağlayan ve bu bilgiye aynen ulaĢılmasına imkân veren kısa mesaj, elektronik posta, internet, CD, DVD, hafıza kartı ve benzeri her türlü araç veya ortamı,‖ MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢ ve maddeye aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―Tanıtma ve kullanma kılavuzu açık, sade, anlaĢılabilir bir dilde ve okunabilir Ģekilde düzenlenir ve kağıt üzerinde yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilir. Tanıtma ve kullanma kılavuzunun kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye sunulması halinde bu bilgiler, imalatçı-üretici veya ithalatçının internet sitesinde de yer alır. Ġmalatçı-üretici veya ithalatçının internet sitesinin bulunmaması durumunda veya tüketicinin talep etmesi halinde tanıtma ve kullanma kılavuzu herhangi bir ücret talep edilmeksizin kağıt üzerinde ayrıca verilir. Tanıtma ve kullanma kılavuzu malın özelliğine ve tüketiciye sunuluĢ biçimine göre ambalajın üzerine yazılabilir veya eklenebilir.‖ MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 14/6/2013 25138 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 124/2/2004 25383 231/5/2004 25478 38/10/2007 26667 [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKALARCA YILLIK FAALĠYET RAPORUNUN HAZIRLANMASINA VE YAYIMLANMASINA ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Bankalarca Yıllık Faaliyet Raporunun Hazırlanmasına ve Yayımlanmasına ĠliĢkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. (4) Matbu olarak yayımlanan yıllık faaliyet raporunun bir örneği yayımlandığı tarihten itibaren yedi gün içinde elektronik ortamda Kuruma gönderilir ve banka merkezinde hazır bulundurulur. Ayrıca, Ģubelerde bir sonraki hesap dönemine iliĢkin yıllık faaliyet raporu yayımlanıncaya kadar, talep halinde basılı olarak verilmek üzere, elektronik ortamda hazır bulundurulur.‖ MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BaĢkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 1/11/2006 26333 [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden: SĠVĠL HAVACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEKNĠK DENETÇĠLERĠN GÖREV, YETKĠ VE SORUMLULUKLARI ĠLE ÇALIġMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK (SHY TD-01) BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilecek teknik denetçilerin seçilme esasları, görev, yetki, sorumluluk ile çalıĢma usul ve esaslarını düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilecek teknik denetçiler ve sivil havacılık faaliyetlerinde bulunan kamu kurum ve kuruluĢları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerini kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 14/10/1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununun 27 nci maddesi ile 10/11/2005 tarihli ve 5431 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanununun 4 üncü, 22 nci ve 23 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Birim amiri: Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ana hizmet birim amirlerini, b) Denetleme: Sivil havacılıkla ilgili olarak, hava aracı uçuĢa elveriĢlilik, hava aracı bakım ve imalat, personel lisansları, hava alanları, terminal iĢletmeleri, heliport iĢletmeleri, hava trafik yönetim hizmetleri, yer hizmetleri, sivil havacılık güvenliği, havacılık iĢletmeleri, havacılık bakım, sağlık ve eğitim kuruluĢları, uçuĢ operasyonları, haberleĢme, seyrüsefer ve gözetim hizmetleri ile diğer hususlarda yapılan denetlemeleri, c) Genel Müdür: Sivil Havacılık Genel Müdürünü, ç) Genel Müdürlük: Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünü, d) ICAO: Uluslararası Sivil Havacılık Örgütünü, e) Ġnceleme: Sivil havacılıkla ilgili olarak, hava aracı uçuĢa elveriĢlilik, hava aracı bakım ve imalat, personel lisansları, hava alanları, terminal iĢletmeleri, heliport iĢletmeleri, hava trafik yönetim hizmetleri, yer hizmetleri, sivil havacılık güvenliği, havacılık iĢletmeleri, havacılık bakım, sağlık ve eğitim kuruluĢları ile uçuĢ izni değerlendirme ve trafik haklarını ile diğer hususlarda yapılan denetlemeler dıĢında kalan her türlü iĢ ve iĢlemi, f) Sivil havacılık kurum ve kuruluĢları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢileri: Türk sivil hava araçlarıyla havacılık alanında faaliyet gösteren Genel Müdürlük tarafından yetkilendirilen tüm kamu kurum ve kuruluĢları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢileri, g) Teknik denetçi: Hava aracı uçuĢa elveriĢlilik, hava aracı bakım ve imalat, personel lisansları, hava alanları, hava trafik yönetim hizmetleri, yer hizmetleri, sivil havacılık güvenliği, havacılık iĢletmeleri, havacılık bakım, sağlık ve eğitim kuruluĢları ile havacılıkla ilgili diğer inceleme ve denetimleri yapmak üzere görevlendirilen personeli, ğ) Yeterlik belgesi gerektiren personel: Uluslararası sivil havacılık anlaĢmaları ile diğer uluslararası ve ulusal mevzuatta belirtilen niteliklere sahip olan ve bu kapsamda Genel Müdürlükten yeterlik belgesi alması gereken personeli, ifade eder. (2) Bu Yönetmelikte belirtilmeyen tanımlar için Türkiye‘nin üyesi bulunduğu uluslararası sivil havacılık kuruluĢları tarafından belirlenen tanımlar geçerlidir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Teknik Denetçiliğe Görevlendirme ile Teknik Denetçilerin Görev Süresi ve Sona Ermesi Teknik denetçiliğe görevlendirme MADDE 5 – (1) Sivil havacılık alanında inceleme ve denetleme yapmak üzere Genel Müdürlük bünyesinde teknik denetçi olarak görevlendirilecek Genel Müdürlük personelinde denetleme yapılacak sivil havacılık kurum ve kuruluĢları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerinin faaliyet sahası ve özellikleri dikkate alınarak aĢağıdaki genel Ģartlar aranır: a) Ġlk defa görevlendirileceklerde denetim yapacağı sivil havacılık alanında asgari 3 yıl çalıĢma tecrübesine sahip olmak. b) Yabancı dil bilgisi; 1) Genel Müdürlüğün ve sektörün uluslararası denetime tabi alanlarında görevlendirileceklerde Ölçme, Seçme ve YerleĢtirme Merkezi BaĢkanlığınca yapılan Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavının Ġngilizce bölümünden asgari (D) düzeyinde puan almak veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan baĢka bir belgeye sahip olmak. 2) Görevi itibariyle yabancı dilde yayımlanan teknik dokümanları takip etmeyi gerektiren diğer alanlarda görevlendirileceklerde Ölçme, Seçme ve YerleĢtirme Merkezi BaĢkanlığınca yapılan Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavının Ġngilizce bölümünden asgari (E) düzeyinde puan almak veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan baĢka bir belgeye sahip olmak. 3) Yabancı dil belgeleri beĢ yıl süreyle geçerlidir. Bu sürenin bitiminde sınava girmeyenlerin yabancı dil seviyeleri bir alt düzeye inmiĢ sayılır. c) 9 uncu maddede belirtilen teknik denetçi temel eğitimini almıĢ olmak. ç) Denetim alanı ile ilgili uluslararası geçerliliğe sahip en az bir sertifikaya sahip olmak. (2) Teknik denetçilerin; inceleme ve denetleme yapılacak sivil havacılık kurum ve kuruluĢları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerinin faaliyet sahası ve özellikleri dikkate alınarak hangi alanda denetçi olarak görevlendirilecekleri birim amirlerinin teklifi ve Genel Müdürün onayı ile yapılır ve aynı usullerle görevlendirmelerine son verilir. (3) Teknik denetçilik görevine atananlar ilk atandığı alanda en az 1 yıl süre çalıĢmak kaydı ile ilgili birim amirinin uygun görmesi halinde diğer alanlarda da teknik denetçilik görevinde bulunabilir. Birim amiri tarafından yapılacak görevlendirmede denetçinin aldığı eğitimler ve tecrübesi dikkate alınır. Teknik denetçilerin görev süresi ve sona ermesi MADDE 6 – (1) Teknik denetçiler, aĢağıda belirtilen koĢulları sağlamaları koĢuluyla görevlerini yürütürler: a) 13/4/2005 tarihli ve 25785 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Kamu Görevlileri Etik DavranıĢ Ġlkeleri ile BaĢvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile belirlenen etik kurallarına uygun tutum ve davranıĢlarda bulunmak. b) Ciddi bir hastalık nedeniyle iĢ göremezlik durumuna düĢmemek. c) Hukuka uygun olarak verilen görevi ihmal etmemek, reddetmemek veya kötüye kullanmamak. ç) Dil yeterlilik Ģartının kaybedilmediğini Genel Müdürlüğe sunmak. (2) Birinci fıkrada belirtilen koĢulları sağlamayan teknik denetçilerin görevlendirilmelerine son verilir. Herhangi bir nedenle asli görevi sona erenlerin, teknik denetçilik görevi de sona ermiĢ olur ve ilgili birim amiri tarafından teknik denetçilik kartı iptal edilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Teknik Denetçilerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları Teknik denetçilerin çalıĢma, usul ve esasları ile görev, yetki ve sorumlulukları MADDE 7 – (1) Teknik denetçiler; sivil havacılık kurum ve kuruluĢları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerinin, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen her türlü teknik faaliyetlerini; 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile 5431 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna ve bu kanunlara iliĢkin olarak yayımlanan yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslar ile uluslararası sivil havacılık kurallarına uygun olarak yürütülmesini denetlerler. (2) Teknik denetçiler; denetimlerde, uluslararası ve ilgili mevzuatta tanımlanmıĢ kurallara uygun olarak; a) Hava aracının uçuĢa elveriĢli olmadığı, b) Mürettebatın o hava aracı tipi için gerekli nitelikleri taĢımadığı veya uçuĢu yürütecek fiziksel ya da zihinsel kapasiteye sahip olmadığı, c) Operasyonun can ve mal emniyeti için tehlike oluĢturduğu, ç) Tespit edilen eksiklik veya bulguların can ve mal emniyeti ile uçuĢ emniyetini doğrudan ilgilendirdiği, durumlarda iĢletmenin ya da yeterlik belgesi gerektiren personelin uçuĢ operasyonunu ve/veya iĢletmecinin faaliyetini 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununun 27 nci maddesi çerçevesinde durdurmaya yetkilidirler. (3) Teknik denetçiler; uçuĢ emniyeti ve havacılık güvenliğini ilgilendiren hususlardaki denetimlerinde hiçbir organ, merci ve kiĢinin etkisinde kalmadan görevlerini yürütmekle yükümlüdürler. (4) Teknik denetçiler denetim görevleri esnasında edindikleri gizli bilgi ve belgeleri yetkisiz kiĢilere açıklayamazlar. (5) Teknik denetçiler, denetim görevlerinde kamu etik kurallarına uygun davranmaktan sorumludurlar. (6) Teknik denetçiler, denetim raporlarını Genel Müdürlükçe belirlenen usulde ve süresi içinde Genel Müdürlüğe sunmaktan sorumludur. (7) Teknik denetçilerin raporları seviyelendirilmesi amacıyla Genel Müdürlükte nihai bir incelemeden geçirilir. Raporda belirtilen bulgular gerekli iĢlemlerin yapılması için ilgili kurum veya kuruluĢ ile gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢilere gönderilir. Denetlenen kurum ve kuruluĢların sorumlulukları MADDE 8 – (1) Sivil havacılık kurum ve kuruluĢları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢileri; 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile 5431 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna ve bu kanunlara iliĢkin yayımlanan yönetmelikler ile Türkiye‘nin üyesi bulunduğu uluslararası kuruluĢlar tarafından belirlenen kural, standart, kriter, usul ve esasları getirmekten sorumludurlar. (2) ĠĢletme yöneticileri, çalıĢanları ve yeterlilik belgesine sahip personel; Genel Müdürlük tarafından yürürlüğe konulan düzenlemeleri takip etmek, Genel Müdürlüğün verdiği talimatlara uymak, Genel Müdürlük yetkililerince talep edilen her türlü bilgi ve belgeyi vermek ve istenen ekipmana her zaman eriĢebilmelerini sağlamakla yükümlüdür. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Eğitim, Tanıtma Kartı ve Teknik Düzenlemeler Eğitim MADDE 9 – (1) Genel Müdürlük tarafından ilk defa teknik denetçi olarak görevlendirilecek personel görev alacağı alana iliĢkin olarak teknik denetçi temel eğitimine tabi tutulur. (2) Teknik denetçi olarak görevlendirilen personel sivil havacılık mevzuatında yer alan değiĢiklikler konusunda gerektiğinde ve azami olarak 2 yılda bir yenileme eğitimine tabi tutulur. (3) Teknik denetçi temel ve yenileme eğitimleri için gereklilikler Genel Müdürlükçe belirlenir. Tanıtma kartı MADDE 10 – (1) Bu Yönetmelik esaslarına göre görevlendirilen teknik denetçilere, ICAO tarafından yayınlanan kolaylıklar baĢlıklı Ek-9‘da belirtilen tanıtma kartı verilir. Tanıtma kartına sahip teknik denetçiler; sivil havacılık kurum, kuruluĢ ve havacılık faaliyetlerini ilgilendiren yerlerde bu Yönetmelikle belirlenen her türlü denetleme ve incelemeyi yapmaya ve denetim faaliyetleri kapsamındaki yerlere giriĢe yetkilidirler. Teknik düzenlemeler MADDE 11 – (1) Genel Müdürlük, bu Yönetmelik kapsamındaki teknik denetlemelere iliĢkin uygulamalar hakkında 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ve 5431 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu ile ilgili diğer mevzuata aykırı olmamak üzere alt düzenleyici iĢlemler yapmaya yetkilidir. BEġĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 12 – (1) 15/4/2006 tarihli ve 26140 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Teknik Denetçilerin Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. Mevcut teknik denetçilerin yabancı dil koĢulu GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımlanmasından önce teknik denetçi olarak görevlendirilmiĢ personel, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi belirtilen yabancı dil koĢulunu sağlar. Yürürlük MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sivil Havacılık Genel Müdürü yürütür. [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— TEBLĠĞLER Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan: ELEKTRĠK PĠYASASINDA UYGULANACAK FĠYAT EġĠTLEME MEKANĠZMASI HAKKINDA TEBLĠĞ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı tüketicilerin, dağıtım Ģirketleri arasındaki ve düzenlemeye tabi faaliyetleri açısından görevli perakende satıĢ Ģirketleri arasındaki maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat farklılıklarından kısmen veya tamamen korunmasına iliĢkin fiyat eĢitleme mekanizmasının düzenlenmesidir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, fiyat eĢitleme mekanizmasına iliĢkin usul ve esasları kapsar. Bu Tebliğ kapsamında değerlendirilecek olan fiyat eĢitlemesine esas maliyetler dağıtım Ģirketlerinin görev bölgelerinde elektrik dağıtım faaliyetinden kaynaklanan maliyetler, dağıtım Ģirketlerine iletim sisteminin kullanılmasından dolayı uygulanan tarifelerden kaynaklanan maliyetler ve hedef kayıp-kaçak oranları esas alınarak ortaya çıkan kayıp-kaçak enerji maliyetleri ile görevli perakende satıĢ Ģirketlerine iliĢkin düzenlemeye tabi perakende satıĢa esas enerji maliyetleri ve perakende satıĢ hizmeti faaliyetlerinden kaynaklanan maliyetlerdir. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun geçici 9 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen; a) Dağıtım bölgesi: Bir dağıtım Ģirketinin lisansında tanımlanan bölgeyi, b) Dağıtım Ģirketi: Belirlenen bir bölgede elektrik dağıtımı ile iĢtigal eden tüzel kiĢiyi, c) Fiyat eĢitleme mekanizması: Tüketicilerin dağıtım bölgeleri arasındaki maliyet farklılıklarından kısmen veya tamamen korunmasını sağlayan mekanizmayı, ç) Ġlgili mevzuat: Perakende SatıĢ Hizmet Geliri ile Perakende Enerji SatıĢ Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ, Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ, Elektrik Piyasasında Gelir ve Tarife Düzenlemesi Kapsamında Düzenlemeye Tabi Unsurlar ve Raporlamaya ĠliĢkin Esaslar Hakkında Tebliği ve Kurum tarafından çıkarılmıĢ diğer ilgili mevzuatı, d) Kanun: 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununu, e) Kayıp-kaçağa esas enerji miktarı: Tarife yılı içerisindeki her bir perakende satıĢ tarife dönemine iliĢkin her bir dağıtım bölgesi için bölgenin tarife yılı hedef kayıp-kaçak oranı dikkate alınarak belirlenecek elektrik enerjisi miktarını, f) Kurul: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunu, g) Kurum: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunu, ğ) TETAġ: Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt Anonim ġirketini, h) Toplam destek tutarı: Dağıtım Ģirketleri için onaylı tarifeleri kapsamında bu Ģirketlerin dağıtım, iletim ve kayıp-kaçak kapsamında elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife uygulaması sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı; görevli perakende satıĢ Ģirketleri için ise; perakende enerji satıĢı ve perakende satıĢ hizmeti faaliyetlerinden elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife uygulaması sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı, ı) Tüketici: Dağıtım Ģirketleri için tüm dağıtım sistemi kullanıcılarını, görevli perakende satıĢ Ģirketi için ise söz konusu Ģirketten düzenlemeye tabi perakende satıĢ tarifeleri yoluyla enerji temin eden tüm dağıtım ve iletim sistemi kullanıcılarını, i) Ulusal birim fiyat: Türkiye genelinde dağıtım, perakende satıĢ ve perakende satıĢ hizmeti faaliyetlerinin yerine getirilmesi ile kayıp-kaçağa esas enerji miktarının karĢılanması ve iletim sistem kullanımından kaynaklanan maliyetlerin kullanıcılara yansıtılması için, ilgili tarife yılı ve/veya perakende satıĢ tarife dönemleri itibariyle Kurul tarafından onaylanan, faaliyetler ve abone grupları bazındaki birim fiyatları, ifade eder. (2) Bu Tebliğde yer almakla birlikte tanımlanmamıĢ olan terim ve kavramlar ilgili mevzuattaki anlam ve kapsama sahiptir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Fiyat EĢitleme Mekanizmasının Esasları ve Tarafları Fiyat eĢitleme mekanizmasının esasları MADDE 5 – (1) Destek tutarının hesaplanmasında; a) Her bir dağıtım Ģirketinin içinde bulunulan tarife yılı için ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenen dağıtım ve iletim bedellerine iliĢkin Kurul tarafından onaylanmıĢ olan gelir tavanları ile kayıp-kaçak enerjiye iliĢkin ilgili mevzuat kapsamında gelir ihtiyacı, b) Her bir görevli perakende satıĢ Ģirketinin içinde bulunulan tarife yılı için ilgili mevzuat çerçevesinde belirlenen perakende satıĢ hizmetine iliĢkin Kurul tarafından onaylanmıĢ olan gelir tavanı ile perakende enerji satıĢına dair ilgili mevzuat kapsamında öngörülen gelir ihtiyacı, dikkate alınır. Fiyat eĢitleme mekanizmasının tarafları MADDE 6 – (1) Fiyat eĢitleme mekanizmasının tarafları dağıtım Ģirketleri, görevli perakende satıĢ Ģirketleri ve TETAġ‘tır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Dağıtım ġirketleri Ġçin Toplam Destek Tutarının ve Faaliyet Bazında Destek Tutarlarının Tespiti Dağıtım Ģirketleri için toplam destek tutarının tespiti MADDE 7 – (1) Dağıtım Ģirketleri için t perakende satıĢ tarife dönemine ait toplam destek tutarı aĢağıdaki formül esas alınarak hesaplanır ve taraflara bildirilir. DTDTt = DDTt + IDTt + KKDTt (1) DTDTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait toplam destek tutarını (TL), DDTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait dağıtım faaliyetine özgü destek tutarını (TL), IDTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait iletim faaliyetine özgü destek tutarını (TL), KKDTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait kayıp-kaçağa esas enerji miktarına özgü destek tutarını (TL), ifade eder. Dağıtım faaliyetine ait destek tutarının tespiti MADDE 8 – (1) Dağıtım faaliyetine ait destek tutarı (sayaç okuma dahil) aĢağıda yer alan formüle göre hesaplanır: DDTt = DSGTt – UDFGTt (2) DDTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait dağıtım faaliyetine özgü destek tutarını (TL), DSGTt Dağıtım Ģirketinin ilgili tarife yılı için Kurul tarafından onaylanmıĢ olan dağıtım sistemi gelir tavanının t perakende satıĢ tarife döneminde elde edilmesi öngörülen kısmını (TL), UDFGTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemi için Kurul tarafından onaylanmıĢ olan ulusal dağıtım birim bedelleri esas alınarak dağıtım sistemi kullanıcısı tüketicilerden elde etmesi öngörülen dağıtım gelirini (TL), ifade eder. Ġletim destek tutarının tespiti MADDE 9 – (1) Ġletim destek tutarı aĢağıda yer alan formüle göre hesaplanır: IDTt = IDTIt – UIFGTt (3) IDTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait iletim faaliyetine özgü destek tutarını (TL), IDTIt Dağıtım Ģirketinin ilgili tarife yılı için Kurul tarafından onaylanmıĢ olan iletim bedeli gelir tavanının t perakende satıĢ tarife döneminde elde edilmesi öngörülen kısmını (TL), UIFGTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait ulusal iletim birim bedelleri esas alınarak dağıtım sistemi kullanıcısı tüketicilerden elde etmesi öngörülen iletim bedeli gelirini (TL), ifade eder. Kayıp kaçağa esas enerjiye iliĢkin destek tutarının tespiti MADDE 10 – (1) Kayıp kaçağa esas enerjiye iliĢkin destek tutarı aĢağıda yer alan formüle göre hesaplanır: KKDTt = KKGTt – UKKEFGTt (4) KKDTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait kayıp-kaçağa esas enerji miktarına özgü destek tutarını (TL), KKGTt Dağıtım Ģirketinin ilgili mevzuat çerçevesinde hesaplanan kayıp-kaçak gelir ihtiyacının t perakende satıĢ tarife dönemi için elde edilmesi öngörülen kısmını (TL), UKKEFGTt Dağıtım Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemi için Kurul tarafından onaylanmıĢ olan ulusal kayıp-kaçak birim bedelleri esas alınarak dağıtım sistemi kullanıcısı tüketicilerden elde etmesi öngörülen kayıp-kaçağa esas gelirini (TL), ifade eder. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Görevli Perakende SatıĢ ġirketleri Ġçin Toplam Destek Tutarının ve Faaliyet Bazında Destek Tutarlarının Tespiti Görevli perakende satıĢ Ģirketleri için toplam destek tutarının tespiti MADDE 11 – (1) Görevli perakende satıĢ Ģirketlerinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait toplam destek tutarı aĢağıdaki formül esas alınarak hesaplanır ve taraflara bildirilir: PSTDTt = PESDTt – PSHDTt (5) PSTDTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait toplam destek tutarını (TL), PESDTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait perakende enerji satıĢı faaliyetine özgü destek tutarını (TL), PSHDTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait perakende satıĢ hizmeti faaliyetine özgü destek tutarını (TL), ifade eder. Perakende enerji satıĢ faaliyeti destek tutarının tespiti MADDE 12 – (1) Görevli perakende satıĢ Ģirketlerinin t perakende satıĢ tarife dönemine iliĢkin perakende enerji satıĢ faaliyetine ait destek tutarı aĢağıda yer alan formüle göre hesaplanır: PESDTt = PESGTt – UPESFGTt (6) PESDTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait perakende satıĢ faaliyetine özgü destek tutarını (TL), PESGTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait ilgili mevzuata göre hesaplanan perakende enerji satıĢ gelir ihtiyacını (TL), UPESFGTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemi için Kurul tarafından onaylanmıĢ olan ulusal perakende enerji satıĢ birim bedelleri esas alınarak düzenlemeye tabi tüketicilerinden elde etmesi öngörülen perakende enerji satıĢ gelirini (TL), ifade eder. Perakende satıĢ hizmeti faaliyetine ait destek tutarın tespiti MADDE 13 – (1) Perakende satıĢ hizmeti faaliyetine ait destek tutarı aĢağıda yer alan formüle göre hesaplanır: PSHDTt = PSHGTt – UPSHFGTt (7) PSHDTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemine ait perakende satıĢ hizmeti faaliyetine özgü destek tutarını (TL), PSHGTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin ilgili tarife yılı için Kurul tarafından onaylanmıĢ olan perakende satıĢ hizmeti gelir tavanının t perakende satıĢ tarife dönemi için elde edilmesi öngörülen kısmını (TL), UPSHFGTt Görevli perakende satıĢ Ģirketinin t perakende satıĢ tarife dönemi için Kurul tarafından onaylanmıĢ olan ulusal perakende satıĢ hizmeti birim bedelleri esas alınarak tüketicilerinden elde etmesi öngörülen perakende satıĢ hizmeti gelirini (TL), ifade eder. Destek tutarlarının belirlenmesi MADDE 14 – (1) Fiyat eĢitleme mekanizmasının uygulanması sonucunda dağıtım Ģirketleri ile görevli perakende satıĢ Ģirketlerinin destek tutarları, Kurum tarafından bu Tebliğde yer alan formüllere göre hesaplanarak 15 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan ödeme tarihinden önce taraflara bildirilir. (2) Destek tutarları ilgili tarafların muhasebe kayıtlarında yer alır. (3) Fiyat eĢitleme mekanizması uygulaması sonunda belirlenen destek tutarlarının ilgili taraflar arasındaki transferi TETAġ aracılığı ile yapılır. Destek tutarlarının ödenmesi MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yapılan hesaplamalar neticesinde ilgili perakende satıĢ tarife dönemi için destekleyici durumda olan dağıtım Ģirketleri ile görevli perakende satıĢ Ģirketleri, hesaplanan tutarları eĢit taksitler halinde ve her ayın 15‘ine kadar (15‘i dahil) TETAġ‘a öder. (2) TETAġ, bu Tebliğ kapsamında yapılan hesaplamalar neticesinde ilgili perakende satıĢ tarife dönemi için desteklenen durumda olan dağıtım Ģirketleri ile görevli perakende satıĢ Ģirketlerine yapılacak ödemeleri eĢit taksitler halinde ve her ayın 17‘sine kadar (17‘si dahil) yapar. Destek tutarlarının ödenmesinin önceliği MADDE 16 – (1) Lisans sahibi ilgili tüzel kiĢiler öncelikli olarak destek tutarlarını ödemekle yükümlüdür. (2) Taraflardan birinin ödeme yapmaması durumunda Kanunun 11 inci maddesi doğrultusunda iĢlem yapılır. (3) Destek tutarlarının faturalama ve ödemelerine iliĢkin bu Tebliğde yer almayan hususlar taraflar arasında yapılan protokolde yer alır. Atıflar MADDE 17 – (1) 21/12/2006 tarihli ve 26383 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Elektrik Dağıtım Bölgelerinde Uygulanacak Fiyat EĢitleme Mekanizması Hakkında Tebliğe yapılan atıflar bu Tebliğe yapılmıĢ sayılır. Ocak ve ġubat 2013 destek tutarlarının ödenmesi GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yapılan hesaplamalar neticesinde ilgili perakende satıĢ tarife dönemi için destekleyici durumda olan dağıtım Ģirketleri ile görevli perakende satıĢ Ģirketleri, Ocak ve ġubat 2013 dönemine iliĢkin hesaplanan tutarları bu Tebliğin yayımlandığı günden itibaren 5 (beĢ) iĢ günü içerisinde TETAġ‘a öderler. (2) TETAġ, bu Tebliğ kapsamında yapılan hesaplamalar neticesinde ilgili perakende satıĢ tarife dönemi için desteklenen durumda olan dağıtım Ģirketleri ile görevli perakende satıĢ Ģirketlerine Ocak ve ġubat 2013 dönemine iliĢkin yapılacak ödemeleri bu Tebliğin yayımlandığı günden itibaren 7 (yedi) iĢ günü içerisinde yapar. Yürürlük MADDE 18 – (1)Bu Tebliğ 1/1/2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 19 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu BaĢkanı yürütür. [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan: KAYITLI ELEKTRONĠK POSTA REHBERĠ VE KAYITLI ELEKTRONĠK POSTA HESABI ADRESLERĠNE ĠLĠġKĠN TEBLĠĞDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ MADDE 1 – 16/5/2012 tarihli ve 28294 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Kayıtlı Elektronik Posta Rehberi ve Kayıtlı Elektronik Posta Hesabı Adreslerine ĠliĢkin Tebliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bent eklenmiĢtir. ―n) Kurumsal BaĢvuru: Bir tüzel kiĢiliğin çalıĢanları veya müĢterileri veya üyeleri veya hissedarları adına yaptığı KEP hesabı baĢvurusunu,‖ MADDE 2 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―b) Tüzel kiĢiler için; Alanlar KEP Hesabı Adresi MERSĠS No veya Ticaret Sicil No Tüzel KiĢinin Tam Adı Ana Faaliyet Alanı Merkezinin Bulunduğu Ġl Adres Bilgileri ĠĢlem Yetkilisinin/Yetkililerinin Adı ve Soyadı ĠĢlem Yetkilisinin/Yetkililerinin Unvanı Zorunlu(Z) /Ġsteğe Bağlı(Ġ) Z Z Z Z Z Z Ġ Ġ alanlarından oluĢur.‖ MADDE 3 – Aynı Tebliğin 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi ile aynı maddenin beĢinci ve altıncı fıkraları aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―b) Tüzel kiĢiler için; 1) ―MERSĠS No‖, 2) ―MERSĠS No.X‖, 3) ―TüzelKiĢiAdı‖, 4) ―TüzelKiĢiAdı.X‖ formatlarından biri ile oluĢturulur. ―X‖ alfa nümerik olacak Ģekilde isteğe bağlı olarak baĢvuru sahibi tarafından belirlenir.‖ ―(5) KEP hesabı adresinin ―alan-adı-tarafı‖: a) Gerçek kiĢiler için ―hsY.kep.tr‖ formatında belirlenir. b) Tüzel kiĢiler için ―hsY.kep.tr‖ veya ―TüzelKiĢiAdı.hsY.kep.tr‖ formatlarından biri ile oluĢturulur: Kurumsal baĢvurularda ―TüzelKiĢiAdı.hsY.kep.tr‖ formatı kullanılır ve bu baĢvurularda; 1) ―TüzelKiĢiAdı.hsY.kep.tr‖ alan adı sadece KEP hesabı adresleri için kullanılır, yönetimi KEPHS tarafından gerçekleĢtirilir ve daha alt seviye alan adına geniĢletilemez. 2) KEP hesabı adreslerinin ―kullanıcı-tarafı‖ bu maddenin dördüncü fıkrasının (a) bendine uygun olarak belirlenir. 3) Adına baĢvuruda bulunulan kiĢilerin KEP hesabı talepleri kurumsal baĢvuru sahibi tarafından yazılı olarak belgelendirilir. KEP hesabı adresi verilecek kiĢiye ait kimliğin doğru ve güvenilir biçimde tespit edilmesinden KEPHS sorumludur.‖ ―(6) ―TüzelKiĢiAdı‖ alanı, tüzel kiĢinin ticaret sicil veya MERSĠS‘de kayıtlı bilgileri ile uyumlu olmak Ģartıyla açık Ģekilde ya da kısaltma yapılarak belirlenir. Ticaret sicil veya MERSĠS‘de kayıtlı bilgileri olmayan diğer tüm tüzel kiĢiler için ―TüzelKiĢiAdı‖ alanı bağlı bulundukları resmi sicile tescil edilen veya ilgili mevzuat ile belirlenen isim ve unvanları kullanılarak belirlenir.‖ MADDE 4 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurulu BaĢkanı yürütür. [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— ANAYASA MAHKEMESĠ KARARLARI Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2010/40 Karar Sayısı : 2012/8 Karar Günü : 19.1.2012 ĠPTAL DAVASINI AÇAN : Anamuhalefet Partisi (Cumhuriyet Halk Partisi) TBMM Grubu adına Grup BaĢkanvekilleri Hakkı Suha OKAY, Kemal KILIÇDAROĞLU ve Kemal ANADOL ĠPTAL DAVASININ KONUSU : 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un; 1) 1. maddesinin, (1) numaralı fıkrasında yer alan “…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı…” bölümünün, 2) 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (d) bentlerinin, 3) 3. maddesinin, 4) 4. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkralarının, 5) 5. maddesinin; a- (2) numaralı fıkrasında yer alan “…Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları…” ibaresinin, b- (3) numaralı fıkrasının, 6) 6. maddesinin; a- (1) numaralı fıkrasında yer alan “Terörle…” sözcüğünün, b- (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin, c- (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde yer alan “…veya yaptırmak” ibaresinin, d- (1) numaralı fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Güvenlik kuruluĢlarına…” ve “…ilgili kurumlara…” ibarelerinin, e- (1) numaralı fıkrasının (f) bendinin, 7) 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan “…Bakana…” sözcüğünün, 8) 8. maddesinin, 9) 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “…uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak...” ibaresinin, b- (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “Güvenlik kuruluĢları…” ibaresinin, c- (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan “Valilikler…” sözcüğünün, d- (a) bendinin (4) numaralı alt bendinin, e- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek,…” ibaresinin, f- (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “…yaptırmak…” sözcüğünün, g- (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan “Terörle…” sözcüğünün, 10) 10. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinin, b- (c) bendinin birinci cümlesinin “…Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir…” bölümünün, c- (c) bendinin “…Personelin sözleĢme usul ve esasları MüsteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez.” Ģeklindeki ikinci, üçüncü ve dördüncü cümlelerinin, 11) 13. maddesinin; a- (2) numaralı fıkrasının, b- (4) numaralı fıkrasının son cümlesinin, 12) 15. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin, 13) 16. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin, 14) 18. maddesinin; a- (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin, b- (3) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin, c- (4) numaralı fıkrasının, d- (5) numaralı fıkrasının, Anayasa‘nın 2., 5., 6., 7., 8., 11., 13., 20., 25., 95., 104., 113., 117., 123., 128., 138., 153., 159., 161. ve 162. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine ve yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesi istemidir. I- ĠPTAL VE YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠNĠN GEREKÇESĠ A- Ġptal ve yürürlüğün durdurulması istemini içeren 28.4.2010 tarihli dava dilekçesinin gerekçe bölümü Ģöyledir: ―II. GEREKÇE 1) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 1 inci maddesinin, ―…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‖ Tümcesinin Anayasaya Aykırılığı 05.02.2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla kararlaĢtırılan, ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı‖ 11.05.2009 tarih ve 2021 sayılı T.C. BaĢbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü yazısı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanlığı‘na gönderilmiĢ ve 17.02.2010 kabul tarihi ile 04.03.2010 tarih ve 27511 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlük kazanmıĢtır. Tasarının Genel Gerekçesi‘nde; Ġç güvenlik hizmetlerinin bir parçası olan terörle mücadelenin esas olarak ĠçiĢleri Bakanlığı‘nın görev ve sorumluluğu içinde olduğundan bahisle, bu görevin ifasında anılan bakanlık dıĢında diğer bazı kurum ve kuruluĢların da çeĢitli görevler ifa ettiği ve ancak bu alanda zaman zaman koordinasyon sorunları yaĢandığı belirtilmiĢ, bu sorunların giderilmesi, ülkemizi tehdit eden terör odaklarının yurt dıĢı bağlantılarını izlemek ve etkisiz hale getirmek için diğer ülkelerle ortak tedbirler geliĢtirmenin zorunlu hale geldiği ifade edilmiĢ ve duyulan bu gereksinimlerin giderilmesi için de yeni stratejiler, yeni planlama ve tedbirler geliĢtirerek karar vericilere sunmak üzere tatmin edici ölçüde hizmet veren bir kuruma ihtiyaç duyulduğu hususları gerekçe alınmak suretiyle bu amaçlarla; terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak için 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu‘na tabi genel bütçeli bir idare statüsünde olmak üzere ĠçiĢleri Bakanlığı‘na bağlı ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı‖ kurulduğu ve aynı zamanda güvenlik kuruluĢları ile ilgili kurumlar arasında terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek amacıyla da Ġç ĠĢleri Bakanı baĢkanlığında ―Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu‖ oluĢturulduğu belirtilmiĢtir. Yine gerekçede de ifade edildiği üzere, MüsteĢarlık dört ana hizmet birimi, üç danıĢma birimi ve bir yardımcı hizmet biriminden oluĢan bir örgüt yapısını haiz olup, bunun yanında güvenlik politikaları ve sosyo ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesini sağlamak üzere de illerde ĠçiĢleri Bakanlığı teĢkilatında Ġl Sosyal Etüd ve Proje Müdürlüğü kurulmuĢ, aynı amaçla da ihtiyaç duyulan ilçelerde valiliğin teklifi ve Bakanlığın onayı ile bürolar kurulabilmesi öngörülmüĢtür. Hukuk düzenimizde, 3046 sayılı Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında 174 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 13.12.1983 gün ve 174 sayılı Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve Bazı Maddelerinin DeğiĢtirilmesi Hakkında 202 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin DeğiĢtirilerek Kabulü Hakkında Kanun‘un ―Amaç‖ baĢlıklı 1 inci maddesi; ―Bu Kanunun amacı, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkili, verimli ve ekonomik bir Ģekilde yürütülebilmesi için bakanlıkların kurulmasına, teĢkilat, görev ve yetkilerine iliĢkin esas ve usulleri düzenlemektir.‖ hükmünü amir olup, ―Kapsam‖ baĢlıklı 2 nci maddesi ―Bu Kanun, Milli Savunma Bakanlığı hariç diğer bakanlıkların merkez, taĢra, yurt dıĢı teĢkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluĢlarını kapsar.‖ düzenlemesini içermektedir. 3046 sayılı Kanun‘un 16 ncı maddesi (d) bendi; ―Bir bakanlıkta birden fazla müsteĢarlık kurulamaz‖ buyurucu düzenlemesini içermektedir. Yine aynı Kanun‘un 15 inci maddesi ise; ―HiyerarĢik kademeler ve birim unvanları‖ baĢlığı altında; bakanlık merkez, taĢra, yurtdıĢı teĢkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluĢların hiyararĢik kademelerini; hizmetin özelliklerinden kaynaklanan farklılıklar dikkate alınmak kaydıyla ne Ģekilde düzenleneceği tahdidi olarak belirlenmiĢtir. Bu belirlemeye göre; Bakanlık merkez teĢkilatında, bir MüsteĢarlık, MüsteĢarlığa bağlı Genel Müdürlük, Kurul veya Daire BaĢkanlığı, Genel Müdürlük veya Kurul BaĢkanlığına bağlı Daire BaĢkanlığı, ġube Müdürlüğü Ģeklinde örgütlenmek olasıdır ve dolayısıyla, kanun birden fazla müsteĢarlığa cevaz vermediği gibi, 5952 sayılı Kanunla öngörülen ―merkez‖; ―il müdürlüğü‖ veya ―büro‖ Ģeklinde bir hiyerarĢik kademenin kabulü de hukuk düzenimizde olası değildir. Dolayısıyla, ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı, maddeyle öngörülen Ģekilde bir müsteĢarlık kurulması hukuken olanaksızdır. Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Hukuk devleti, aynı zamanda bireylerin haksızlıktan korunmasını ve mutluluğunu amaç edinir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yine Anayasa Mahkemesinin; 10.12.1986 gün ve 19307 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan; 11.09.1986 tarih ve E:1985/33, K:1986/22 sayılı kararında; ―……yasa koymak, değiĢtirmek, yasayı yürürlükten kaldırmak ve yerindeliği gözetmek tümüyle yasa koyucunun yetkisi içindedir. Yasalar arasında uyum ve uygunluk da yasa koyucunun arayacağı durumlardır.‖ Ġfadesi nazara alındığında, genel olarak 5952 sayılı Yasa bütünüyle ve amacını belirleyen 1 inci maddede talep konusu tümce, hukuk düzenine dolayısıyla Anayasanın 2 nci maddesi ile hüküm altına alınan ―hukuk devleti‖ ilkesine aykırıdır. Diğer taraftan; Anayasanın 95 inci maddesine göre yasama organı çalıĢmalarını kendi yaptığı iç tüzük hükümlerine göre yürütmekle yükümlüdür. TBMM Ġç Tüzüğü‘nün 85 inci maddesi; kanun tasarı ve tekliflerinin Anayasa dili, kanun yazılıĢ tekniği bakımından incelenmesi Ģartını aramaktadır. Kanun tekniği bakımından kıstasın ise, 19.12.2005 tarih ve 2005/9986 sayılı, Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlük kazanan ―Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik‖ hükümlerinden alınacağı açıktır. Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (ç) bendi, bir tasarı taslağı hazırlanırken ilgili tüm mevzuatın incelenmesini gerekiyorsa bunlarda da değiĢiklik yapılmasını öngörmektedir. Bu hüküm de, yasalar arasında uyum sorununu engellemek amacına yöneliktir. Bu uyumun sağlanmaması durumunda ise, hukuk devleti ilkesinin zedeleneceği ve bu düzenlemenin Anayasanın 2 nci maddesine aykırılık taĢıyacağı açıktır. Yine, 5952 sayılı yasanın, tasarı metninin Meclis BaĢkanlığı tarafından esas olarak ĠçiĢleri Komisyonu‘na tali olarak da Plan ve Bütçe Komisyonlarına havale edildiği, ĠçiĢleri Komisyonu tarafından hazırlanan 20.05.2009 tarih ve Esas No: 1/704, Karar No: 16 sayılı Raporu‘nda; ―Komisyonca ―MüsteĢarlığın kurulmasıyla, ilk defa bünyesinde iki müsteĢarlığı barındıran bir bakanlık yapılanmasının ortaya çıktığı ve ―otorite tecezzi kabul etmez ilkesi de dikkate alındığında müsteĢarlıklar arasında muhtemel bir yetki çatıĢması yaĢanabileceği...‖ konusunda yöneltilen fikre cevaben ―iki müsteĢarlık arasında bir yetki ve görev çatıĢmasının söz konusu olmayacağı, zira yeni kuruluĢun müsteĢarlık adını taĢısa da bunun ĠçiĢleri Bakanlığı‘nın bağlı kuruluĢu olacağı, dolayısıyla iki müsteĢarlıklı ifadesinin yanıltıcı olacağı‖ ifadeleri yer almaktadır. GörüĢmeler sırasında Komisyon raporundaki bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığına dair de herhangi bir açıklama, görüĢme söz konusu değildir. Bu halde, 3046 sayılı Kanun‘un 10 uncu maddesi uyarınca; Bakanlık bağlı kuruluĢları; bakanlığın hizmet ve görev alanına giren ana hizmetleri yürütmek üzere, bakanlığa bağlı olarak özel kanunla kurulan, genel bütçe içinde ayrı bütçeli veya katma bütçeli veya özel bütçeli kuruluĢlar olarak ve keza 5952 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile MüsteĢarlığın ―genel bütçeli bir idare‖ olarak öngörüldüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, yasa koyucunun hükümet iradesi ile hazırlanan kanun tasarısında gerçekleĢtirilen bir tür kanuna karĢı hile mantığına hizmet ettiği açıkça görülmektedir. Bu paralelde, 3046 sayılı kanuna göre bağlı kuruluĢların genel müdürlük olarak örgütlenme zorunluluğu bulunduğu, bu halde de iĢbu istem konusu düzenlemenin bağlı kuruluĢu müsteĢarlık düzeyinde örgütlenmesinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaĢmadığı açıktır. Nitekim, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca 15.07.2004 gününde kabul edilen ve ancak CumhurbaĢkanlığı Makamı‘nın 03.08.2004 tarih ve 2004/890 sayılı yazısı ile Anayasanın 89 uncu ve 104 üncü maddeleri gereğince yeniden görüĢülmek üzere geri gönderilen ve halen Komisyonda bulunan 5227 sayılı ―Kamu Yönetiminin Temel Ġlkeleri ve Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun‖ un 28 inci maddesinde de; yürürlükteki mevzuat hükümlerinin idari örgütlenmede bu kabil bir hiyerarĢik yapıya geçit vermediği görüldüğünden; Bakanlıklarda merkez teĢkilatında ―MüsteĢarlık‖ biçiminde örgütlenme ve keza bağlı kuruluĢların da ―MüsteĢarlık‖ veya ―BaĢkanlık‖ biçiminde yapılanması öngörülmüĢtür. Ancak, anılan yasa bu haliyle yürürlük kazanmamıĢ olduğundan, hukuk düzenimiz açısından bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu halde söz konusu kanun yürürlük kazanmıĢ gibi, yürürlükte bulunan 3046 sayılı Kanun hükümlerinin açık yasağına rağmen, halen tasarı halindeki bu kanun düzenlemeleri baz alınarak, devlet yapılanmasında hukuki alt yapısı bulunmayan bir örgütlenme modelinin benimsenmesi ve hatta Esas Komisyona da ―bağlı kuruluĢ olup, MüsteĢarlık biçiminde örgütlenmiĢ olduğunun‖ ifade edilmesi suretiyle hayat bulan düzenleme, kesinlikle Anayasanın 2 nci maddesinde öngörülen Hukuk Devleti ilkesine aykırılık içermektedir. Anayasa Mahkemesi‘nin 12.12.1989 tarih ve E:1989/11, K:1989 sayılı kararında; ―Anayasanın 2 nci maddesi, Türkiye Cumhuriyetinin nitelikleri arasında Hukuk Devleti ilkesine de yer vermiĢtir. Hukuk Devleti, Devletin bütün faaliyetlerinde hukukun egemen olduğu devlettir. Bu tür devlette de ―Hukuk güvenliği‖ ni sağlayan bir düzenin kurulması asıldır. Devlet, görevlerini yerine getirirken, ―Hukuk devleti‖ niteliğini yitirmemeli, hukukun uygar ülkelerinde kabul edilen temel ilkelerini sürekli göz önünde tutmalıdır. Böyle bir düzende, ―Devlete güven‖ ilkesi, vazgeçilmez temel ögelerdendir. Devlete güven, hukuk devletinin sağlamak istediği huzurlu ve istikrarlı bir ortamın sonucu olarak ortaya çıkar. Yasaların Anayasaya uygunluğu karinesi asıldır. Yasalara gösterilen güven ve saygıdan kaynaklanan oluĢumların sonuçlarını korumak gerekir‖ ifadelerine yer verilmiĢtir. Anayasanın 6 ncı maddesi ―Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.‖ hükmüne yer vermiĢtir. 5952 Sayılı yasa ile oluĢturulmak istenilen yapılanma ve bu yapılanma ile verilecek olan yetki ve konulan esaslar 6 ncı maddenin belirlediği esaslara aykırıdır. Bir baĢka husus, madde; kanun amacını açıkça ve sınırlı olarak ―terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak‖ tanımlamıĢtır ancak, kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının neyi iĢaret ettiği hususu belirsizdir. Oysa, Anayasa Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E:1987/18, K:1986/23, sayılı kararında ifade edildiği üzere; (R.G. 26.11.1988, sa.2001) ―Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dıĢında yoktur. Bu yetki Anayasanın 7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiĢtir ve devredilemez. Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiĢ alanda kural koyabilir. Anayasanın çeĢitli maddelerinde yer alan ―kanunla düzenlenir‖ değiminden neyin anlaĢılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiĢtir. Örneğin, 18.06.1985 günlü, E:1985/3, K:1985/8 sayılı kararında, konuyu Ģöyle belirginleĢtirmiĢtir: ―Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiĢ alanlar bırakacak, idare, ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.‖. Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur.‖ Verilen kararda da yer bulduğu üzere, kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması ve keza ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak vermekte, yasa ile kesin sınırlarını çizmemektedir. Oysa, kanun uygulamasında, kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelebilecek düzenlemeler içeren kanunda bu sınırlamaların ancak kanunla yapılması gereği Anayasanın 13 üncü maddesinde açıkça yer almaktadır. Anayasanın 113 üncü maddesi birinci fıkrası; ―Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teĢkilatı kanunla düzenlenir.‖ Ģeklindedir, dolayısıyla Bakanlık teĢkilatına iliĢkin 3046 sayılı çerçeve kanun hükümlerine uyum Anayasal zorunluluktur. 3046 sayılı kanunun 3 üncü maddesine göre; ―Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, mevcut bakanlıkların bölünmesi veya birleĢtirilmesi, bakanlıkların görevleri, yetkileri ve teĢkilatı bu Kanun esaslarına göre düzenlenir.‖ Böylelikle, her bir bakanlığın teĢkilat ve görevleri hakkında kanun, bu kanunda belirlenen esaslar ve ilkeler doğrultusunda kurallar getirilmesinin zorunlu kılınması, Anayasanın 123 üncü maddesi ile getirilen idarenin kanuniliği ilkesinin bir sonucudur. Nitekim, Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 1 inci maddesinin, ―…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‖ tümcesi Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 2) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 2 nci Maddesinin Birinci Fıkrasının; (a) ve (d) Bendlerinin Anayasaya Aykırılığı Maddede (a) bendi ile kanunda geçen ―Bakan‖ ibaresinin ĠçiĢleri Bakanını, (b) bendi ile de kanunda geçen ―Bakanlık‖ ibaresinin ĠçiĢleri Bakanlığını, (d) bendi ile de Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığını ifade ettiği belirtilmiĢ olup; yukarıda; 5952 sayılı kanunun 1 inci maddesi, birinci cümlesi, ―…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‖ tümcesine iliĢkin açıklamalar doğrultusunda, Anayasaya aykırıdır. 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 2 nci maddesi birinci fıkrası; (a) ve (d) bendleri; Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 3) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 3 üncü Maddesinin Anayasaya Aykırılığı ―(1) Terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı kurulmuĢtur.‖ düzenlemesi; yukarıda verilen; 5952 sayılı Kanunun 1 inci maddesi, birinci cümlesi, ―…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‖ tümcesine iliĢkin açıklamalar doğrultusunda, Anayasaya aykırıdır. Ayrıca; 2937 sayılı Devlet Ġstihbarat Hizmetleri ve Milli Ġstihbarat TeĢkilatı Kanunu‘nun Milli Ġstihbarat TeĢkilatının görevleri baĢlıklı 4 üncü maddesi; ―Milli Ġstihbarat TeĢkilatının görevleri Ģunlardır; a) Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karĢı içten ve dıĢtan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluĢturmak ve bu istihbaratı CumhurbaĢkanı, BaĢbakan, Genelkurmay BaĢkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile gerekli kuruluĢlara ulaĢtırmak. b) Devletin milli güvenlik siyasetiyle ilgili planların hazırlanması ve yürütülmesinde; CumhurbaĢkanı, BaĢbakan, Genelkurmay BaĢkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile ilgili bakanlıkların istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karĢılamak. c) Kamu kurum ve kuruluĢlarının istihbarat faaliyetlerinin yönlendirilmesi için Milli Güvenlik Kurulu ve BaĢbakana tekliflerde bulunmak. d) Kamu kurum ve kuruluĢlarının istihbarat ve istihbarata karĢı koyma faaliyetlerine teknik konularda müĢavirlik yapmak ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcı olmak. e) Genelkurmay BaĢkanlığınca Silahlı Kuvvetler için lüzum görülecek haber ve istihbaratı, yapılacak protokole göre Genelkurmay BaĢkanlığına ulaĢtırmak. f) Milli Güvenlik Kurulunda belirlenecek diğer görevleri yapmak. g) Ġstihbarata karĢı koymak.‖ Hükmü ile ―Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının görev ve yükümlülükleri‖ baĢlıklı 5 inci madde: ―Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının Devlet istihbaratına iliĢkin görevleri Ģunlardır: a) Kendi konularında; 1. Görevlerinin gerektirdiği istihbaratı oluĢturmak, 2. MĠT tarafından istenecek haber ve istihbaratı elde etmek, 3. Ġstihbarata karĢı koymak. b) Elde ettikleri milli güvenliğe iliĢkin haber ve istihbaratı anında MĠT‘e ulaĢtırmak. MĠT mensuplarına hizmetlerinin yerine getirilmesi sırasında bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruĢları gereken her türlü yardım ve kolaylığı göstermekle yükümlüdürler. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının yukarıda belirtilen görev ve yükümlülüklerinin yerine getirilmesiyle ilgili koordinasyonun sağlanması ve istihbarat çalıĢmalarının yöneltilmesinde, temel görüĢleri oluĢturmak üzere, MĠT MüsteĢarının BaĢkanlığında Milli Ġstihbarat Koordinasyon Kurulu (MĠKK) kurulmuĢtur. Kurul, üç ayda bir; Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri veya Yardımcısı, Genelkurmay Ġstihbarat BaĢkanı veya Yardımcısı, bakanlıkların müsteĢarları, kurum ve kuruluĢların yetkili amirleri, MĠT‘in ilgili baĢkanları ile MĠT MüsteĢarının çağıracağı diğer kamu görevlilerinin iĢtirakiyle toplanır.‖ Hükmü ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu‘nun 1 inci maddesi ―Terör; cebir ve Ģiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiĢtirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düĢürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dıĢ güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kiĢi veya kiĢiler tarafından giriĢilecek her türlü suç teĢkil eden eylemlerdir.‖ Hükmü birlikte nazara alındığında; her iki kurum arasında görev alanlarında çakıĢma bulunduğu ve bu nedenle düzenlemenin, Anayasa 104 üncü maddesi birinci fıkrası gereğince düzenli ve uyumlu çalıĢması Anayasal gereklilik olan Devlet organları arasında çatıĢma yaratabilecek nitelikte bulunduğu açıktır. Yine; 3046 sayılı kanunun ―Sürekli kurullar‖ baĢlıklı; 39 uncu maddesi; Bakanlıklarda ve bağlı kuruluĢlarda hizmetin kurul biçiminde yürütülmesi gerektiğinde, görevleri ve teĢekkül tarzı kuruluĢ kanunlarında veya diğer kanunlarda gösterilmek kaydıyla sürekli kurullar kurulabilir.‖ Hükmünü içermekle birlikte MüsteĢarlık biçiminde bir örgütlenme meri mevzuat bakımından bağlı kuruluĢ niteliğinde bulunmadığından; kurulması öngörülen kurulun MüsteĢarlık bünyesinde kurulması hukuken mümkün değildir, keza bu kurulun 3152 sayılı Kanunda değiĢiklik yapılmak suretiyle kurulmadığı nazara alındığında da Anayasanın 2 nci maddesi kapsamında düzenlemenin hukuk devleti ilkesine uymadığı açıktır. Yukarıdaki izahatla birlikte dilekçemizin Anayasaya aykırılık nedenleri bölümünün 1 inci maddeye iliĢkin birinci baĢlık bölümünde yer alan nedenlerle 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 3 üncü maddesi, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 104 üncü, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 4) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 4 üncü Maddesinin Anayasaya Aykırılığı 4.1) Birinci fıkrası ―(1) Güvenlik kuruluĢları ve ilgili kurumlar arasında terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek amacıyla Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuĢtur.‖ Kanun uygulamasında; ―Güvenlik kuruluĢları‖ ve ―terör‖ kavramının neyi iĢaret ettiği hususu belirsizdir. Oysa, Anayasa Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E:1987/18, K:1986/23, sayılı kararında ifade edildiği üzere; (R.G. 26.11.1988, sa.2001) ―Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dıĢında yoktur. Bu yetki Anayasanın 7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiĢtir ve devredilemez. Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiĢ alanda kural koyabilir. Anayasanın çeĢitli maddelerinde yer alan ―kanunla düzenlenir‖ deyiminden neyin anlaĢılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiĢtir. Örneğin, 18.06.1985 günlü, E:1985/3, K:1985/8 sayılı kararında, konuyu Ģöyle belirginleĢtirmiĢtir: ―Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiĢ alanlar bırakacak, idare, ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.‖ Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur. Verilen kararda da yer bulduğu üzere, kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması ve keza ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak vermekte, yasa ile kesin sınırlarını çizmemektedir. Oysa, kanun uygulamasında, kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelebilecek düzenlemeler içeren kanunda bu sınırlamaların ancak kanunla yapılması gereği Anayasanın 13 üncü maddesinde açıkça yer almaktadır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. Bu anlamda, Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları hakkında 3046 sayılı Kanun‘un, ―HiyerarĢik kademeler ve birim unvanları‖ baĢlıklı 15 inci maddesi uyarınca; Bakanlık merkez teĢkilatında, MüsteĢarlığa bağlı ―Kurul BaĢkanlığı‖ kurulması ve buna bağlı olarak da Daire BaĢkanlığı, ġube Müdürlüğü, ġeflik biçiminde alt birimlerin kurulması mümkündür. Dolayısıyla, müstakilen ―Kurul‖ adı altında ve 5912 sayılı Kanunun ―TeĢkilat‖ baĢlıklı 5 inci maddesi ile Kanun eki (1) sayılı cetvelde yer verilmeksizin ―TeĢkilata‖ ―Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu‖ adında bir birimin öngörülmesi hukuk düzenimizde, hem kanun tekniği açısından uyumsuz olup aynı zamanda da çerçeve kanun niteliğindeki 3046 sayılı kanun hükümlerine aykırı bir yasama faaliyeti niteliğindedir. Bu durum, Ġdarenin kanuniliği ilkesi ile çatıĢmaktadır. Yukarıdaki izahatla birlikte dilekçemizin Anayasaya aykırılık nedenleri bölümünün 1 inci maddeye iliĢkin birinci baĢlık bölümünde yer alan nedenlerle, 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 4 üncü maddesi birinci fıkrası; Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 4.2) Ġkinci fıkrası ―(2) Kurul, ĠçiĢleri Bakanının baĢkanlığında, Genelkurmay Ġkinci BaĢkanı, Jandarma Genel Komutanı, Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarı, Adalet Bakanlığı MüsteĢarı, ĠçiĢleri Bakanlığı MüsteĢarı, DıĢiĢleri Bakanlığı MüsteĢarı, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı, Emniyet Genel Müdürü ve Sahil Güvenlik Komutanından oluĢur. Gerektiğinde gündemle ilgili diğer kurum ve kuruluĢ temsilcileri de toplantıya davet edilebilir. Kurul ĠçiĢleri Bakanının daveti üzerine toplanır. Toplantı gündemi, Kurul üyelerinin görüĢleri alınarak ĠçiĢleri Bakanı tarafından belirlenir. Kurulun sekreterya görevi MüsteĢarlık tarafından yerine getirilir.‖ düzenlemesinde; Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları hakkında 3046 sayılı Kanun‘un, ―HiyerarĢik kademeler ve birim unvanları‖ baĢlıklı 15 inci maddesi uyarınca; Bakanlık merkez teĢkilatında, MüsteĢarlığa bağlı ―Kurul BaĢkanlığı‖ kurulması ve buna bağlı olarak da Daire BaĢkanlığı, ġube Müdürlüğü, ġeflik biçiminde alt birimlerin kurulması mümkün olduğundan; müstakilen ―Kurul‖ adı altında ve 5912 sayılı Kanun eki (1) sayılı cetvelde de yer verilmeksizin ―TeĢkilata‖, ―Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu‖ adında bir birimin öngörülmesi hukuk düzenimizde çerçeve kanun niteliğindeki 3046 sayılı kanun hükümlerine aykırı bir yasama faaliyeti niteliğinde olup, idarenin kanuniliği ilkesi ile çatıĢmaktadır. Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. Ayrıca, Anayasanın 118 inci maddesi üçüncü fıkrası; ―Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonunun sağlanması konusundaki görüĢlerini Bakanlar Kuruluna bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar Kurulunca değerlendirilir.‖ Ģeklindedir 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu‘nun 1 inci maddesi ―Terör; cebir ve Ģiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiĢtirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düĢürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dıĢ güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kiĢi veya kiĢiler tarafından giriĢilecek her türlü suç teĢkil eden eylemlerdir.‖ Hükmüne göre; Anayasal bir kurum olan Milli Güvenlik Kurulu görev alanındaki düzenlemeler, yasa hükmüyle, ―Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu‖ na devredilmektedir. Diğer taraftan, Kurul oluĢumunda, ĠçiĢleri bakanı baĢkanlığında Kurul üyeliği öngörülen, Genelkurmay Ġkinci BaĢkanı, Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarı bakımından konu değerlendirildiğinde; Anayasa 117 nci madde uyarınca, Silahlı Kuvvetler Komutanı olup, savaĢta BaĢkomutanlık görevlerini CumhurbaĢkanı namına yerine getiren ve Bakanlar Kurulu teklifi üzerine CumhurbaĢkanınca atanan, görev ve yetkilerinden dolayı BaĢbakana karĢı sorumlu bulunan Genelkurmay BaĢkanına bağlı ve aynı zamanda 1612 sayılı Yüksek Askeri ġuranın KuruluĢ ve Görevleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca Yüksek Askeri ġura Genel Sekreteri konumunda bulunan Genelkurmay Ġkinci BaĢkanı‘nın; Milli Güvenlik Kurulu ile görev çatıĢması bulunan Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı bünyesinde kurulan ―Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu‖ üyesi olarak yer alması; bağlı bulunduğu Genel Kurmay BaĢkanı‘nın Milli Güvenlik Kurulu üyesi olduğu nazara alındığında; Anayasa 104 üncü maddesi birinci fıkrası gereğince düzenli ve uyumlu çalıĢması Anayasal gereklilik olan Devlet organları arasında çatıĢma yaratabilecek niteliktedir. Aynı Ģekilde; Ayrıca; 2937 sayılı Devlet Ġstihbarat Hizmetleri ve Milli Ġstihbarat TeĢkilatı Kanunu‘nun ―KuruluĢ‖ baĢlıklı 3 üncü maddesi; ―BaĢbakana bağlı Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarlığı kurulmuĢtur. Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarlığı; MüsteĢar, MüsteĢar yardımcıları, baĢkanlıklar, daireler ve Ģubeler ile diğer teĢkilat birimlerinden oluĢur.‖ Hükmü ve aynı kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ―Milli Ġstihbarat TeĢkilatına bu görevler dıĢında görev verilemez‖ hükmü birlikte değerlendirildiğinde; TeĢkilat unsuru bulunan MüsteĢara bu kanunda sayılan görevler dıĢında görev verilmesi mümkün değildir. Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Hukuk devleti, aynı zamanda bireylerin haksızlıktan korunmasını ve mutluluğunu amaç edinir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yine Anayasa Mahkemesinin; 10.12.1986 gün ve 19307 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan; 11.09.1986 tarih ve E:1985/33, K:1986/22 sayılı kararında; ―……yasa koymak, değiĢtirmek, yasayı yürürlükten kaldırmak ve yerindeliği gözetmek tümüyle yasa koyucunun yetkisi içindedir. Yasalar arasında uyum ve uygunluk da yasa koyucunun arayacağı durumlardır.‖ Ġfadesi nazara alındığında, genel olarak 5952 sayılı Yasa bütünüyle ve amacını belirleyen 1 inci maddede talep konusu tümce, hukuk düzenine dolayısıyla Anayasanın 2 nci maddesi ile hüküm altına alınan ―hukuk devleti‖ ilkesine aykırıdır. Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarı‘nın, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı bünyesinde kurulan ―Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu‖ üyesi olarak yer alması; 2937 sayılı kanunun; ―Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının görev ve yükümlülükleri‖ baĢlıklı 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları; ―Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının yukarıda belirtilen görev ve yükümlülüklerinin yerine getirilmesiyle ilgili koordinasyonun sağlanması ve istihbarat çalıĢmalarının yöneltilmesinde, temel görüĢleri oluĢturmak üzere, MĠT MüsteĢarının BaĢkanlığında Milli Ġstihbarat Koordinasyon Kurulu (MĠKK) kurulmuĢtur. Kurul, üç ayda bir; Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri veya Yardımcısı, Genelkurmay Ġstihbarat BaĢkanı veya Yardımcısı, bakanlıkların müsteĢarları, kurum ve kuruluĢların yetkili amirleri, MĠT‘in ilgili baĢkanları ile MĠT MüsteĢarının çağıracağı diğer kamu görevlilerinin iĢtirakiyle toplanır.‖ Kapsamında her iki kurumun görev alanlarında çakıĢmalar bulunduğu ve ayrıca Milli Ġstihbarat Koordinasyon Kurulu‘na Milli Ġstihbarat MüsteĢarı baĢkanlık eder ve bu kurula ĠçiĢleri Bakanı katılırken, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığına ĠçiĢleri Bakanının baĢkanlık etmesi büyük bir çeliĢki olup, arz edilen hususlar nazara alındığında, Anayasa 104 üncü maddesi birinci fıkrası gereğince düzenli ve uyumlu çalıĢması Anayasal gereklilik olan Devlet organları arasında çatıĢma yaratabilecek niteliktedir. Ayrıca 4 üncü maddenin ikinci fıkrasında Kurul içerisinde Adalet Bakanlığı müsteĢarı da sayılmıĢtır. Oysa Anayasamızın 159 uncu maddesinde Adalet Bakanlığı müsteĢarı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun tabii üyesidir. Anayasamızın üçüncü bölümünde düzenlenen Yargı baĢlığı içinde yer alan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu niteliği itibariyle adli ve idari tüm yargı teĢkilatının düzenlenmesinde belirleyici rolü olan bir kuruldur. Bu Kurulun üyesi olan Adalet Bakanı MüsteĢarının ĠçiĢleri Bakanı BaĢkanlığında oluĢan, baĢka bir kurula üye olarak belirlenmesi Anayasamıza özellikle 138 inci ve 159 uncu maddelerine aykırılık teĢkil eder. Yukarıdaki izahatla birlikte dilekçemizin Anayasaya aykırılık nedenleri bölümünün 1 inci maddeye iliĢkin birinci baĢlık bölümünde yer alan nedenlerle, 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 4 üncü maddesi ikinci fıkrası; Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 104 üncü, 113 üncü, 117 nci, 138 inci ve 159 uncu maddelerine aykırıdır. 5) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 5 inci Maddesinin Anayasaya Aykırılığı 5.1.) Ġkinci fıkrasının ―Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları‖ Ġbaresi Anayasanın 113 üncü maddesi birinci fıkrası Ģu Ģekildedir: ―Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teĢkilatı kanunla düzenlenir.‖ Ve yine Anayasanın 6 ncı maddesi de; ―Egemenlik, kayıtsız Ģartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kiĢiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.‖ Hükmünü amirdir. Buna göre; Anayasanın 113 üncü maddesi gereğince yürürlükte bulunan 3046 sayılı yasa ve yine 3152 sayılı yasa hükümleri kapsamında ĠçiĢleri Bakanına ―özel ihtisas ve araĢtırma komisyonu kurma‖ yetkisi tanınmamıĢtır. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yine Anayasa Mahkemesinin; 10.12.1986 gün ve 19307 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan; 11.09.1986 tarih ve E:1985/33, K:1986/22 sayılı kararında; ―……yasa koymak, değiĢtirmek, yasayı yürürlükten kaldırmak ve yerindeliği gözetmek tümüyle yasa koyucunun yetkisi içindedir. Yasalar arasında uyum ve uygunluk da yasa koyucunun arayacağı durumlardır.‖ Ġfadesi nazara alındığında madde tümce, hukuk düzenine dolayısıyla Anayasanın 2 nci maddesi ile hüküm altına alınan ―hukuk devleti‖ ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi‘nin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. Bu anlamda, Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları hakkında çerçeve kanun niteliğindeki 3046 sayılı kanun hükümlerinde tanınmayan bir yetkinin 5952 sayılı kanunla dolaylı yoldan tanınması Ġdarenin kanuniliği ilkesi ile de çatıĢmaktadır. Yukarıdaki izahatla birlikte dilekçemizin Anayasaya aykırılık nedenleri bölümünün 1 inci maddeye iliĢkin birinci baĢlık bölümünde yer alan nedenlerle, 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 5 inci maddesi ikinci fıkrasının ―Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları‖ ibaresi, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 5.2) Üçüncü Fıkrası Düzenleme; yukarıda verilen; 5952 sayılı Kanunun 1 inci maddesi, birinci cümlesi, ―…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‖ tümcesine iliĢkin açıklamalar doğrultusunda, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 6) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 6 ncı Maddesi, Birinci Fıkra ―Terörle‖ Ġbaresi; Birinci Fıkra (a) ve (b) Bendleri, Birinci Fıkra (c) Bendi ―veya yaptırmak‖ Ġbaresi; Birinci Fıkra (ç) Bendi ―Güvenlik kuruluĢlarına‖ ve ―ilgili kurumlara‖ Ġbareleri; Birinci Fıkra (f) Bendinin Anayasaya Aykırılığı Kanun uygulamasında; ―Güvenlik kuruluĢları‖ ve ―terör‖ kavramının neyi iĢaret ettiği hususu belirsizdir. Oysa, Anayasa Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E:1987/18, K:1986/23, sayılı kararında ifade edildiği üzere; (R.G. 26.11.1988, sa.2001) ―Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dıĢında yoktur. Bu yetki Anayasanın 7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiĢtir ve devredilemez. Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiĢ alanda kural koyabilir. Anayasanın çeĢitli maddelerinde yer alan ―kanunla düzenlenir‖ deyiminden neyin anlaĢılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiĢtir. Örneğin, 18.06.1985 günlü, E:1985/3, K:1985/8 sayılı kararında, konuyu Ģöyle belirginleĢtirmiĢtir: ―Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiĢ alanlar bırakacak, idare, ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.‖. Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur. Verilen kararda da yer bulduğu üzere, kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması ve keza ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak vermekte, yasa ile kesin sınırlarını çizmemektedir. Oysa, kanun uygulamasında, kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelebilecek düzenlemeler içeren kanunda bu sınırlamaların ancak kanunla yapılması gereği Anayasanın 13 üncü maddesinde açıkça yer almaktadır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. (f) alt bendi ile getirilen, ―Ġnceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak‖ düzenlemesi; Anayasanın 2 nci maddesine aykırıdır. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Bu kapsamda, muhatabı ve yaptırımı ve sınırları belirsiz bir inceleme ve denetlemenin, Anayasanın 5 inci maddesinde öngörülen Devletin temel amaç ve görevleri ile Anayasanın 13 üncü maddesinde öngörülen Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması kapsamında ölçülülük ilkesine uymamaktadır. 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 6 ncı maddesi, birinci fıkra ―Terörle‖ ibaresi; birinci fıkra (a) ve (b) bendleri, birinci fıkra (c) bendi ―veya yaptırmak‖ ibaresi; birinci fıkra (ç) bendi ―Güvenlik kuruluĢlarına‖ ve ―ilgili kurumlara‖ ibareleri; birinci fıkra (f) bendi; Anayasanın 2 nci, 7 nci, 8 inci ve 13 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 7) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 7 nci Maddesi Birinci Fıkra, ―bakana‖ Ġbaresinin Anayasaya Aykırılığı Yukarıda, Kanunun 1 inci maddesi, birinci cümlesi, ―…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‖ tümcesine dair açıklamalar kapsamında Anayasaya aykırıdır. 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun ―Ġstihbarat Değerlendirme Merkezi‖ baĢlıklı, 7 nci maddesi birinci fıkra, ―bakana‖ ibaresi; Anayasanın; 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 8) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 8 inci Maddesinin Anayasaya Aykırılığı Hukuk düzenimizde, 3046 sayılı Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında 174 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 13.12.1983 gün ve 174 sayılı Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve Bazı Maddelerinin DeğiĢtirilmesi Hakkında 202 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin DeğiĢtirilerek Kabulü Hakkında Kanun‘un ―Amaç‖ baĢlıklı 1 inci maddesi; ―Bu Kanunun amacı, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkili, verimli ve ekonomik bir Ģekilde yürütülebilmesi için bakanlıkların kurulmasına, teĢkilat, görev ve yetkilerine iliĢkin esas ve usulleri düzenlemektir.‖ hükmünü amir olup, ―Kapsam‖ baĢlıklı 2 nci maddesi ―Bu Kanun, Milli Savunma Bakanlığı hariç diğer bakanlıkların merkez, taĢra, yurt dıĢı teĢkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluĢlarını kapsar.‖ düzenlemesini içermektedir. 3046 sayılı Kanun‘un 16 ncı maddesi (d) bendi; ―Bir bakanlıkta birden fazla müsteĢarlık kurulamaz‖ buyurucu düzenlemesini içermekte olup, aynı Kanun‘un 15 inci maddesi ise; ―HiyerarĢik kademeler ve birim unvanları‖ baĢlığı altında; bakanlık merkez, taĢra, yurtdıĢı teĢkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluĢların hiyararĢik kademelerini; hizmetin özelliklerinden kaynaklanan farklılıklar dikkate alınmak kaydıyla ne Ģekilde düzenleneceği tahdidi olarak belirlenmiĢtir. Bu belirlemeye göre; Bakanlık merkez teĢkilatında, 1 MüsteĢarlık, MüsteĢarlığa bağlı Genel Müdürlük, Kurul veya Daire BaĢkanlığı, Genel Müdürlük veya Kurul BaĢkanlığına bağlı Daire BaĢkanlığı, ġube Müdürlüğü Ģeklinde örgütlenmek olasıdır ve dolayısıyla, kanun birden fazla müsteĢarlığa cevaz vermediği gibi, 5952 sayılı Kanunla öngörülen ―merkez‖; ―il müdürlüğü‖ veya ―büro‖ Ģeklinde bir hiyerarĢik kademenin kabulü de hukuk düzenimizde olası değildir. Dolayısıyla, ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı, maddeyle öngörülen Ģekilde bir ―Ġstihbarat Değerlendirme Merkezi‖ kurulması hukuken olanaksızdır. Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yine Anayasa Mahkemesinin; 10.12.1986 gün ve 19307 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan; 11.09.1986 tarih ve E:1985/33, K:1986/22 sayılı kararında; ―……yasa koymak, değiĢtirmek, yasayı yürürlükten kaldırmak ve yerindeliği gözetmek tümüyle yasa koyucunun yetkisi içindedir. Yasalar arasında uyum ve uygunluk da yasa koyucunun arayacağı durumlardır.‖ Ġfadesi nazara alındığında, düzenleme; hukuk düzenine dolayısıyla Anayasanın 2 nci maddesi ile hüküm altına alınan ―hukuk devleti‖ ilkesine aykırıdır. Diğer taraftan; Anayasanın 95 inci maddesine göre yasama organı çalıĢmalarını kendi yaptığı iç tüzük hükümlerine göre yürütmekle yükümlüdür. TBMM Ġç Tüzüğü‘nün 85 inci maddesi; kanun tasarı ve tekliflerinin Anayasa dili, kanun yazılıĢ tekniği bakımından incelenmesi Ģartını aramaktadır. Kanun tekniği bakımından kıstasın ise, 19.12.2005 tarih ve 2005/9986 sayılı, Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlük kazanan ―Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik‖ hükümlerinden alınacağı açıktır. Bu Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (ç) bendi, bir tasarı taslağı hazırlanırken ilgili tüm mevzuatın incelenmesini gerekiyorsa bunlarda da değiĢiklik yapılmasını öngörmektedir. Bu hüküm de, yasalar arasında uyum sorununu engellemek amacına yöneliktir. Bu uyumun sağlanmaması durumunda ise, hukuk devleti ilkesinin zedeleneceği ve bu düzenlemenin Anayasanın 2 nci maddesine aykırılık taĢıyacağı açıktır. Anayasa Mahkemesinin 12.12.1989 tarih ve E:1989/11, K:1989 sayılı kararında; ―Anayasanın 2 nci maddesi, Türkiye Cumhuriyetinin nitelikleri arasında Hukuk Devleti ilkesine de yer vermiĢtir. Hukuk Devleti, Devletin bütün faaliyetlerinde hukukun egemen olduğu devlettir. Bu tür devlette de ―Hukuk güvenliği‖ ni sağlayan bir düzenin kurulması asıldır. Devlet, görevlerini yerine getirirken, ―Hukuk devleti‖ niteliğini yitirmemeli, hukukun uygar ülkelerinde kabul edilen temel ilkelerini sürekli göz önünde tutmalıdır. Böyle bir düzende, ―Devlete güven‖ ilkesi, vazgeçilmez temel ögelerdendir. Devlete güven, hukuk devletinin sağlamak istediği huzurlu ve istikrarlı bir ortamın sonucu olarak ortaya çıkar. Yasaların Anayasaya uygunluğu karinesi asıldır. Yasalara gösterilen güven ve saygıdan kaynaklanan oluĢumların sonuçlarını korumak gerekir‖ ifadelerine yer verilmiĢtir. Bir baĢka husus, maddede kurulması öngörülen Merkezin kuruluĢ amacı; ―terörle mücadele alanında oluĢturulacak politika ve strateji ile alınacak tedbirlere esas olmak üzere, ilgili birimlerden stratejik istihbaratın alınması ve değerlendirilmesi‖; olarak belirlenmiĢtir. Ancak, kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının neyi iĢaret ettiği hususu belirsizdir. Oysa, Anayasa Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E:1987/18, K:1986/23, sayılı kararında ifade edildiği üzere; (R.G. 26.11.1988, sa.2001) ―Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dıĢında yoktur. Bu yetki Anayasanın 7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiĢtir ve devredilemez. Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiĢ alanda kural koyabilir. Anayasanın çeĢitli maddelerinde yer alan ―kanunla düzenlenir‖ değiminden neyin anlaĢılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiĢtir. Örneğin, 18.06.1985 günlü, E:1985/3, K:1985/8 sayılı kararında, konuyu Ģöyle belirginleĢtirmiĢtir: ―Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiĢ alanlar bırakacak, idare, ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.‖. Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur.‖ Verilen kararda da yer bulduğu üzere, 5952 sayılı kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması ve keza ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak vermekte, yasa ile kesin sınırlarını çizmemektedir. Oysa, kanun uygulamasında, kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelebilecek düzenlemeler içeren kanunda bu sınırlamaların ancak kanunla yapılması gereği Anayasanın 13 üncü maddesinde açıkça yer almaktadır. Anayasanın 113 üncü maddesi birinci fıkrası; ―Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teĢkilatı kanunla düzenlenir.‖ Ģeklindedir, dolayısıyla Bakanlık teĢkilatına iliĢkin 3046 sayılı çerçeve kanun hükümlerine uyum Anayasal zorunluluktur. 3046 sayılı kanunun 3 üncü maddesine göre; ―Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, mevcut bakanlıkların bölünmesi veya birleĢtirilmesi, bakanlıkların görevleri, yetkileri ve teĢkilatı bu Kanun esaslarına göre düzenlenir.‖ Böylelikle, her bir bakanlığın teĢkilat ve görevleri hakkında kanun, bu kanunda belirlenen esaslar ve ilkeler doğrultusunda kurallar getirilmesinin zorunlu kılınması, Anayasanın 123 üncü maddesi ile getirilen idarenin kanuniliği ilkesinin bir sonucudur. Nitekim, Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. Ġkinci fıkra ile; ihtiyaç duyulan istihbari bilgilerin Genelkurmay BaĢkanlığı, DıĢiĢleri Bakanlığı, Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarlığı tarafından MüsteĢarlığa verilmesi buyurucu biçimde düzenlenmiĢ ve herhangi bir sınırlama da getirilmemiĢtir. Oysa, sayılan kurumların her biri doğrudan BaĢbakanlığa bağlı yapılar olup, bu Ģekilde kurumsal hiyerarĢinin aĢılmasının Anayasanın 104 üncü maddesine aykırı olduğu açıktır. 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 8 inci maddesi, Anayasanın 2 nci, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 104 üncü, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 9) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 9 uncu Maddesinin Anayasaya Aykırılığı 9.1) Birinci Fıkrası, (a) Bendi Birinci alt bendindeki; ―….uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak..‖ tümcesi, ikinci alt bendindeki, ―Güvenlik kuruluĢları‖ ibaresi, üçüncü alt bendindeki; ―Valilikler‖ ibaresi, dördüncü alt bendi ―Belirlenen politikalar ile sosyo – ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi için ilgili kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak‖, Kanunun 6 ncı maddesinde MüsteĢarlığa verilen görevler arasında, sadece politika ve stratejilerin belirlenmesine yönelik çalıĢmalar yürütmek sayılmıĢken, madde ile belirlenen politikaların uygulanmasına iliĢkin eylem planları hazırlamaktan ve belirlenen politikalar ile sosyo – ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi de ana hizmet birimi görevleri arasında sayılmıĢtır. Yine, Valilikler doğrudan ilgili mevzuat hükümlerine tabi organlar olup, bu mevzuatla ilgi ve uyumu sağlanmadan yapılan düzenleme Anayasanın 2 nci ve 104 üncü maddesine aykırıdır. Yine, düzenlemenin belirtilen ibare ve tümceleri, Anayasamızın 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası; ―Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz‖ hükmüne aykırıdır. Kanun uygulamasında; ―Güvenlik kuruluĢları‖ ve ―terör‖ kavramının neyi iĢaret ettiği hususu belirsizdir. Oysa, Anayasa Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E:1987/18, K:1986/23, sayılı kararında ifade edildiği üzere; (R.G. 26.11.1988, sa.2001) ―Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dıĢında yoktur. Bu yetki Anayasanın 7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiĢtir ve devredilemez. Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiĢ alanda kural koyabilir. Anayasanın çeĢitli maddelerinde yer alan ―kanunla düzenlenir‖ deyiminden neyin anlaĢılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiĢtir. Örneğin, 18.06.1985 günlü, E:1985/3, K:1985/8 sayılı kararında, konuyu Ģöyle belirginleĢtirmiĢtir: ―Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiĢ alanlar bırakacak, idare, ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.‖. Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur. Verilen kararda da yer bulduğu üzere, kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması ve keza ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak vermekte, yasa ile kesin sınırlarını çizmemektedir. Oysa, kanun uygulamasında, kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelebilecek düzenlemeler içeren kanunda bu sınırlamaların ancak kanunla yapılması gereği Anayasanın 13 üncü maddesinde açıkça yer almaktadır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Bu kapsamda, muhatabı ve yaptırımı ve sınırları belirsiz bir inceleme ve denetlemenin, Anayasanın 5 inci maddesinde öngörülen Devletin temel amaç ve görevleri ile, Anayasanın 13 üncü maddesinde öngörülen Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması kapsamında ölçülülük ilkesine uymamaktadır. Düzenleme, Anayasanın 2 nci, 5 inci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 104 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. 9.2) Birinci Fıkrası, (b) Bendi Birinci alt bendi; ―Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek,‖ tümcesi, Düzenlemede, herhangi bir sınırlama getirilmeksizin ―veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek‖ görevinin verilmesi hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Veri, bilgi ve belgeleri toplamak her türlü kiĢisel verileri de kapsama alacağından, Anayasanın 13 üncü, 20 nci, 25 inci maddelerine aykırıdır. Anayasa Mahkemesinin, 21.06.1989 tarih ve E:1988/38, K:1989/26 sayılı kararında; ―Temel hak ve özgürlüklerin soyut Anayasa kuralları olmaktan çıkarılması, kullanılabilir ve uygulanabilir duruma getirilmeleri, dolayısıyla kiĢi yönünden pratik bir değer taĢıyabilmeleri için sınırlarının belirtilmesi, kullanma ve uygulama yollarının gösterilmesi gerekir. Anayasanın 13 üncü maddesinde temel hak ve özgürlükler üzerinde yerine göre yapılması gereken sınırlamaların ne tür tasarruflarla, ne gibi sebeplere dayanılarak ve hangi ölçüler içerisinde yapılabileceği hükme bağlanmıĢtır. Bu belirlemeye göre, temel hak ve özgürlükler üzerindeki sınırlama ancak yasayla yapılabilecek, sınırlamayı haklı gösterecek sebep olarak ancak maddede sayılı ve sınırlı olarak gösterilmiĢ bulunan genel sınırlama nedenleriyle Anayasanın ilgili diğer maddelerinde öngörüleri özel sınırlama sebeplerine dayanılacak ―demokratik toplum düzeninin gerekleri‖ de sınırlamanın ölçüsünü oluĢturacaktır.‖ Yine Anayasa Mahkemesinin 25.06.2009 tarih; E:2008/30 ve K:2009/96 sayılı kararında; Anayasanın 13 üncü maddesinde temel hak ve hürriyetlerin ancak Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak sınırlanabileceği; bu sınırlamanın da Anayasanın sözüne, ruhuna, demokratik toplum düzeni ile ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtildiği, yine Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin, Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması baĢlıklı 8 inci maddesinde ise; Herkesin özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleĢmesine saygı gösterilmesi hakkına sahip olduğu, Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç iĢlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya baĢkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda, zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüĢ olmak koĢuluyla söz konusu olabileceği halde, bu gerekliliklere ve ilkelere uyulmaksızın soy bağı kurumunun özüne dokunur nitelikte bir sınırlama getiren Türk Medeni Kanunu 289 uncu maddesi Anayasanın 13 üncü maddesine aykırı düĢmektedir.‖ Yine, Anayasa Mahkemesinin 20.03.2008 tarih; E:2006/167 ve K:2008/86 sayılı kararında; ―Ġtiraza konu 8 inci madde hükmüyle sayım ve örnekleme çalıĢmalarına konu olan, hakkında veri toplanacak gerçek ve tüzel kiĢiler ile kurum ve kuruluĢların yetkililerine cevap verme yükümlülüğü getirilmiĢ, bu yükümlülüğe uymayanların da 54 üncü maddede gösterilen biçimde idari para cezasıyla cezalandırılması öngörülmüĢtür. Maddede açıklayıcı bir düzenleme bulunmadığı için, ―kiĢisel veri‖ veya ―isteme bağlı veri‖ olarak adlandırılan, belirli veya belirlenebilir kiĢilerle ilgili her türlü bilgilerin istenebileceği kuĢkusuzdur. Ġstatistiki birimlerin kendilerinden istenen bilgileri belirlenen Ģekil ve sürede eksiksiz ve hatasız olarak vermek zorunluluğuna uyulmaması idari para cezası yaptırımına bağlanmıĢ olmasına karĢın, istenilecek veri ve bilgilerin kapsamı ya da sınırlarının ne/neler olacağına, baĢka bir anlatımla, temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliğinde olan veri ve bilgilerin bu zorunluluk kapsamında bulunup bulunmadığına iliĢkin herhangi bir düzenlemeye rastlanmamaktadır. Dolayısıyla, istatistiki birimler kendilerinden istenildiği takdirde her türlü bilgiyi temel hak ve özgürlüklerine müdahale niteliğinde olsa bile vermek zorundadırlar. Anayasanın 20 nci maddesinde herkesin özel hayatına ve aile yaĢayıĢına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu; 25 inci maddesinde de herkesin düĢünce ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğu, her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimsenin düĢünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı hüküm altına alınmıĢtır. 20 nci madde gerekçesinde, özel hayatın korunmasının her Ģeyden önce bu hayatın gizliliğinin korunması, resmi makamların özel hayata müdahale edememesi anlamına geldiği belirtilmiĢtir. AĠHM kararlarında da belirtildiği gibi, özel hayat bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniĢ bir kavram olup devletin yetkili temsilcileri tarafından ilgililer hakkında rızası olmaksızın bilgi toplamasının her zaman söz konusu kiĢinin özel hayatını ilgilendireceği kuĢkusuzdur. Anket formlarında yer alan bazı sorular özel yaĢamın gizliliği ile düĢünce ve kanaatin açıklanması sonucunu doğurabilir. Bir ülkede en güçlü veri tekeli idaredir. Bu gücün sınırlandırılması özel yaĢamın ve düĢünce ve kanaat özgürlüğünün korunması bakımından önemlidir. Anayasanın 20 nci ve 25 inci maddelerinde yer alan güvencelere rağmen itiraza konu 8 inci madde hükmüyle kiĢiler, bilgi toplama, saklama, iĢleme ve değiĢtirme tekeli olan idareye ve diğer kiĢilere karĢı korumasız bırakılmıĢ, veri toplamanın sınırlarına yasal düzenlemede yer verilmemiĢtir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kuralların Anayasanın 20 nci ve 25 inci maddelerine aykırı olduğundan iptali gerekir.‖ Düzenleme, Anayasanın; 13 üncü, 20 nci, 25 inci maddelerine aykırıdır. Ġkinci alt bendi, ―……yaptırmak‖ ibaresi ―Ġnceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak‖ düzenlemesi; Anayasanın 2 nci maddesine aykırıdır. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Bu kapsamda, muhatabı ve yaptırımı ve sınırları belirsiz bir inceleme ve denetlemenin, Anayasanın 5 inci maddesinde öngörülen Devletin temel amaç ve görevleri ile, Anayasanın 13 üncü maddesinde öngörülen Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması kapsamında ölçülülük ilkesine uymamaktadır. Düzenleme, Anayasanın 2 nci, 5 inci ve 13 üncü maddelerine aykırıdır. Dördüncü alt bendi; ―Terörle‖ ibaresi; Kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması ve keza ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak vermekte, yasa ile kesin sınırlarını çizmemektedir. Oysa, kanun uygulamasında, kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelebilecek düzenlemeler içeren kanunda bu sınırlamaların ancak kanunla yapılması gereği Anayasanın 13 üncü maddesinde açıkça yer almaktadır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. Düzenleme; Anayasanın 2 nci, 7 nci ve 13 üncü maddelerine aykırıdır. 10) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 10 uncu Maddesinin Anayasaya Aykırılığı Birinci fıkrasının, (b) bendinin; Birinci alt bendi ―Terörle mücadele mevzuatını ve uygulamasını değerlendirmek, günün Ģartlarına göre geliĢtirmek.‖ Cümlesi Anayasanın 6 ncı maddesinde, ―Hiçbir kimse kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz‖ ve 7 nci maddesinde de, ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nindir. Bu yetki devredilemez.‖; denilmektedir. Dolayısıyla, yasama yetkisini kapsar biçimde, madde ile mevzuatı günün Ģartlarına göre geliĢtirmek görevinin verilmesi Anayasanın 2 nci, 6 ncı ve 7 nci maddelerine aykırıdır. Birinci fıkrasının, (c) bendinin; Birinci ve ikinci cümlesi ―…Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. Personelin sözleĢme usul ve esasları MüsteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez.‖ Anayasa 128 inci maddede; Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili olarak ―Genel Ġlkeler‖ baĢlığı altında, ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla düzenlenir.‖ denilmektedir. 3046 sayılı Kanun Bakanlıkların KuruluĢ ve teĢkilat esaslarını belirleyen çerçeve kanun olup, bu çerçeve kanun ile bakanlıklarda sözleĢmeli surette ve keza müsteĢar müĢaviri pozisyonunda istihdam kabul edilmemiĢtir. Aynı Ģekilde, 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda da bu tarz bir istihdama imkan verilmemiĢtir. Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yine Anayasa Mahkemesinin; 10.12.1986 gün ve 19307 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan; 11.09.1986 tarih ve E:1985/33, K:1986/22 sayılı kararında; ―……yasa koymak, değiĢtirmek, yasayı yürürlükten kaldırmak ve yerindeliği gözetmek tümüyle yasa koyucunun yetkisi içindedir. Yasalar arasında uyum ve uygunluk da yasa koyucunun arayacağı durumlardır.‖ Ġfadesi nazara alındığında, düzenleme, hukuk düzenine dolayısıyla Anayasanın 2 nci maddesi ile hüküm altına alınan ―hukuk devleti‖ ilkesine aykırıdır. Düzenleme, Anayasanın 2 nci ve 128 inci maddelerine aykırıdır. 11) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 13 üncü Maddesinin Ġkinci Fıkrasının Anayasaya Aykırılığı Madde ile, özel uzmanlık isteyen konularda kadro karĢılığı olmaksızın tam gün veya kısmi gün veya belli bir konu veya proje bazında, konu veya projenin süresi ile sınırlı olmak koĢuluyla sözleĢmeli personel ve yabancı uzman çalıĢtırılabilmesine olanak tanınmıĢtır. ÇalıĢtırılacak olan personel hakkında hiçbir kiritere ve vasfa yer verilmediği gibi çalıĢtırılacak personelin sayısı hakkında da bir sınırlama getirilmemiĢtir. ÇalıĢtırılma Ģekli, sayısı gibi konularda tamamıyla ucu açık bir personel rejimi öngörülmüĢtür. Bu madde ile binlerce hatta daha fazla sınırsız personel istihdamı söz konusu olabilecektir. Ayrıca müsteĢarlığın kuruluĢ amacına yönelik bilgi birikimine sahip olmayan personel de söz konusu madde uyarınca istihdam edilebilecektir. Çünkü bu konuda da herhangi bir sınırlama öngörülmemiĢtir. Anayasanın 128 inci maddesinde; ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla düzenlenir.‖ hükmü yer almaktadır. SözleĢmeli personel konusunda yasa ile yapılması gereken düzenlemeler idarenin takdirine bırakılmıĢtır. Bu nedenle düzenleme Anayasanın 128 inci maddesine aykırıdır. Ayrıca Devletin tüm istihbari bilgilerinin toplanmasının öngörüldüğü Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı‘nda ―yabancı uzman‖ çalıĢtırılabilmesinin benimsenmesi, bu istihdamın karĢılıklılık ilkesi koĢuluna bağlanmamıĢ olması, kamu yararının bulunmaması, ülke bağımsızlığına zarar verebilecek nitelikte bulunması nedenleriyle Anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve E:2006/119, K:2009/145 sayılı kararında; ―Diğer taraftan iptali istenen düzenleme, ―karĢılıklılık‖ ilkesiyle de bağdaĢmamaktadır. Türk Yabancılar Hukukunun temel ilkelerinden en önde geleni, karĢılıklılıktır. KarĢılıklılık (mütekabiliyet) esası, öğretide en az iki devlet arasında uygulanan ve her birinin ülkesinde diğerinin vatandaĢlarına aynı mahiyetteki hakları karĢılıklı tanımalarını ifade eden bir prensip olarak izah olunmaktadır. Bu prensibe göre; bir yabancının Türkiye‘de bir haktan yararlanabilmesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢlarının da o yabancının ülkesinde aynı tür ve nitelikte olan haklardan yararlandırılmasına bağlıdır. KarĢılıklı muamele esası, antlaĢma ile ya da kanunla konulabilir. Anayasamızın BaĢlangıç kısmının ikinci paragrafında yer alan ―Dünya milletleri ailesinin eĢit haklara sahip Ģerefli bir üyesi olarak ...‖ ibaresi, milletlerarası hukuk iliĢkilerimizde karĢılıklılık ilkesinin esas alınacağını göstermektedir. KarĢılıklılığın etkisiz hale gelebildiği bir durumda ise, milletlerin eĢit haklara sahip olduğundan söz edilemez.‖ Ġfadeleri ile subut bulduğu üzere, karĢılıklılık ilkesini gözetmeyen düzenleme, Anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesinin 23.12.2005 tarih ve E:2004/68 ve K:2005/104 sayılı kararındaki gerekçeler de konunun değerlendirilmesinde önem arzeden hususlardır: ―Yabancının klasik insan hak ve özgürlüklerinden bazılarından vatandaĢ gibi yararlandırılmamasının, bu hakların kimi sınırlama ya da kısıtlamalara tabi tutulmasının nedenlerini Devleti korumak, onun devamlılığını sağlamak gibi düĢüncelerde aramak gerekir. Devletler arasında, ticari, iktisadi, askeri ve kültürel iliĢkilerin olabildiğince arttığı, insancıl düĢüncelerin son derece yaygınlaĢtığı günümüzde aynı mülahazaların büsbütün gücünü yitirdiği söylenemez. Tarih boyunca, devletler ülkelerindeki yabancı unsurlara kuĢku ile bakmıĢlar, bazı hakları onlardan esirgemiĢler, bazılarını ise kimi koĢullara, bağlamak suretiyle sınırlamıĢlardır. Anayasamızın 16 ncı maddesinde de, Anayasanın 12 nci maddesinde herkese tanınan temel hak ve özgürlüklerin, yabancılar için, uluslararası hukuka uygun olarak yasayla sınırlandırılabileceği kurala bağlanmıĢtır. Yabancıların temel hak ve özgürlüklerin kimilerinden yurttaĢlar gibi yararlandırılmamasının, bu hakların kimi sınırlama ya da kısıtlamalara bağlı tutulmasının nedenlerini Anayasa Mahkemesinin yabancılara mülk satıĢı ile ilgili 13.06.1985 günlü, E:1984/14, K:1985/7 sayılı kararında da belirtildiği gibi, Devlet‘i korumak, onun sürekliliğini sağlamak gibi düĢüncelerde aramak gerekir. Devletin geleceği üzerinde doğrudan etkisi olan yaĢamsal önemdeki konularda, yabancıların ağırlığını önleyici kuralların getirilmesi, bağımsızlığın korunması yönünden zorunludur…. Türkiye Cumhuriyetinin dünya milletler ailesine bağımsız bir devlet olarak kabulünün uluslararası belgesi Lozan BarıĢ AntlaĢmasıdır. Bu antlaĢmaya ekli Ġkamet ve Selahiyeti Adliye Hakkındaki Mukavelenamede; yabancıların ülkede mülk edinmeleri konusunda mütekabiliyet Ģartı öngörülmüĢ, bu tarihten sonra düzenlenen konu ile ilgili yasalarda ve yapılan birçok antlaĢmada mütekabiliyet Ģartı getirilmek suretiyle, karĢılıklı muamele esası, gerek antlaĢmalar hukuku, gerek mevzuu hukuk olarak Türk Yabancılar Hukukunun genel ilkelerinden biri haline dönüĢtürülmüĢtür. Anayasanın 176 ncı maddesinde, Anayasanın dayandığı temel görüĢ ve ilkeleri belirten BaĢlangıç kısmının, Anayasa metnine dahil olduğu açıklanmıĢ, anılan maddenin gerekçesinde de BaĢlangıç kısmının, Anayasanın diğer hükümleriyle eĢdeğerde olduğu vurgulanmıĢtır. Anayasanın cumhuriyetin niteliklerini belirleyen 2 nci maddesinde ise ―Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanıĢma ve adalet anlayıĢı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, BaĢlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti‖ olduğu belirtilmiĢtir. BaĢlangıcın 2 nci paragrafındaki; Türkiye Cumhuriyetinin ―Dünya milletler ailesinin eĢit haklara sahip Ģerefli bir üyesi olduğu ilkesiyle, devletin beĢeri unsurunu oluĢturan milletin diğer milletlerle hak eĢitliğine sahip bulunduğu vurgulanmıĢtır. BaĢlangıcın 5 inci paragrafında ise ―Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin karĢısında korunma göremeyeceği‖ ilkesi ile, Anayasanın öngördüğü hukuk düzeni içinde, milli menfaatlerin her Ģeyin üstünde tutulması gereği belirlenmiĢtir…. KarĢılıklı muamele (mütekabiliyet) esası uluslararası iliĢkilerde eĢitliği sağlayan bir denge aracıdır… Nitekim Anayasa Mahkemesinin 18.02.1985 tarih ve E:1984/9, K:1985/4 sayılı kararında, ―Anayasanın 5 inci maddesinde yer alan Türk Milletinin bağımsızlığı ilkesinin, siyasi ve ekonomik bağımsızlığı içerdiği kuĢkusuzdur; siyasi ve ekonomik bağımsızlık kavramlarının yalnız baĢlarına bir anlam ifade etmedikleri, birbirlerini tamamlayan kavramlar oldukları görüĢü de doğrudur.‖ denilmiĢtir. Ayrıca bir ülkedeki bağımsızlık kavramının ulusal savunma ve ulusal güvenlik ile iliĢkisi düĢünüldüğünde önemli bir haberleĢme Ģebekesinin yabancı sermayeye bırakma sonucunu verebilecek bir düzenlemenin, ülke savunması bakımından yaratacağı sakıncaları ayrıntılı biçimde belirtmeye herhalde gerek yoktur. Çünkü, haberleĢme birimleri yabancılarca iĢletilen bir devletin bu alanda bağımsızlığından söz edilemeyeceği gibi, bir savaĢ durumunda ulusal savunmasının temellerinden olan ulusal ve askeri haberleĢmesinin felce uğrayacağı, böylelikle eli kolu bağlı duruma düĢeceği herkesçe bilinmektedir. Anayasanın baĢlangıç kısmının 03.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun ile değiĢik beĢinci paragrafında, ―Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatleri...nin karĢısında korunma göremeyeceği...‖ ilkesine aykırı, Anayasanın 5 inci maddesindeki ―Türk Milletinin bağımsızlığını koruma‖ görevi ile çeliĢen bir düzenlemedir. Anayasa Mahkemesinin 07.11.1989 tarihli E:1989/6, K:1989/42 sayılı kararında, ―Yasal düzenlemelerin Cumhuriyetin temel niteliklerinden birisi olan hukuk devleti ilkesine uygun olması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Yönetilenlere, en güçlü, en etkin ve en kapsamlı biçimde hukuksal güvenceyi sağlayan hukuk devleti, tüm devlet organlarının eylem ve iĢlemlerinin hukuka uygunluğunu baĢlıca geçerlik koĢulu sayarak insan hakları, temel haklar ve özgürlükler yönünden Anayasal ilkeler düzeyine ulaĢmıĢ kurallara dayanır. Hukukun üstünlüğünü, toplumsal barıĢı ve ulusal dayanıĢmayı amaçlamayan Anayasanın öncelik ve bağlayıcılığını gözetmeyen, hukukun evrensel kurallarına saygılı olmayan, adaletli bir düzeni gerçekleĢtirmeyen, kiĢilere değer vermeyen, çağdaĢ kurum ve kurallarla uyum sağlamayan devletin hukuk devleti olduğundan söz edilemez. … Anayasa Mahkemesinin bu kararında devlete kaynak sağlamak amacıyla gerekli düzenlemeler gerçekleĢtirilirken hukuksal ilkelerin yıpranıp yıkılmasına duyarsız kalınamayacağı açıkça belirtilmiĢtir. 5189 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin 406 sayılı Kanunun ek 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasını madde metninden çıkarılması için yapılan düzenlemede; Türk Telekom‘un yabancılara satılarak devlete kaynak yaratılmak istenmesi tek ölçek olarak görülmüĢ, hukuk devletinin vazgeçilmez öğelerinden olan ―yasaların kamu yararına dayanması‖ ilkesi gözetilmediği gibi ―karĢılıklılık, ―hukuk devleti‖ ve ―Anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı‖ ilkeleri de dikkate alınmamıĢ ve nihayet ―bağımsızlık ilkesi‖ nin yıpranmasına duyarsız kalınmıĢtır. Bu nedenle, yapılan bu düzenleme Anayasanın 2 nci ve 11 inci maddelerine ve Anayasa Mahkemesinin yukarıda açıklanan kararına da aykırıdır. Anayasanın 153 üncü maddesinin son fıkrasında Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama yürütme ve yargı organları ile yönetim makamlarını, gerçek ve tüzelkiĢileri bağlayacağı öngörülmüĢtür. Bu kural gereğince Yasama Organı, yapacağı yeni düzenlemelerde daha önce aynı konuda verilen Anayasa Mahkemesi kararlarını gözönünde bulundurmak, bu kararları etkisiz bırakacak biçimde yeni yasa çıkarmamak ve Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilen kuralları tekrar yasalaĢtırmamak yükümlülüğündedir.‖ Düzenleme; Anayasanın 176 ncı maddesi uyarınca BaĢlangıç hükümlerine, Anayasanın 2 nci, 5 inci, 11 inci, 128 inci ve 153 üncü maddelerine aykırıdır. Dördüncü fıkrası; Dördüncü fıkranın son cümlesinde ―Bu fıkranın uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar ile söz konusu personele yapılacak diğer ödemeler MüsteĢarın teklifi üzerine Bakan onayı ile tespit edilir.‖ hükmüne yer verilmiĢtir. Dolayısıyla, diğer ödemeler olarak anılan bir grup ödeme konusunda idareye yetki verilmiĢtir. Anayasanın 128 inci maddesi ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla düzenlenir.‖ hükmüne amirdir. Dördüncü fıkranın son cümlesi yasa ile yapılması gereken düzenlemeler için idareye sınırsız yetki devrini içermektedir. Bu nedenle söz konusu düzenleme Anayasanın 128 inci maddesine aykırıdır. Düzenleme; Anayasanın 128 inci maddesine aykırıdır. 12) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 15 inci Maddesinin Ġkinci Cümlesi, ―Bu kapsamda MüsteĢarlık tarafından istenen her türlü bilgi ve belge talebi; ilgili bakanlık, kurum ve kuruluĢlar tarafından gecikmeksizin yerine getirilir.‖ Düzenlemesinin Anayasaya Aykırılığı Düzenlemede, herhangi bir sınırlama getirilmeksizin ―her türlü bilgi ve belgele talebinin ilgili bakanlık, kurum ve kuruluĢlar tarafından yerine getirilmesi‖ nin öngörülmüĢ olması hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Bilgi ve belgelerin, her türlü kiĢisel verileri de kapsama alacağı açık olup düzenleme, Anayasanın 13 üncü, 20 nci ve 25 inci maddelerine aykırıdır. Anayasa Mahkemesinin, 21.06.1989 tarih ve E:1988/38, K:1989/26 sayılı kararında; ―Temel hak ve özgürlüklerin soyut Anayasa kuralları olmaktan çıkarılması, kullanılabilir ve uygulanabilir duruma getirilmeleri, dolayısıyla kiĢi yönünden pratik bir değer taĢıyabilmeleri için sınırlarının belirtilmesi, kullanma ve uygulama yollarının gösterilmesi gerekir. Anayasanın 13 üncü maddesinde temel hak ve özgürlükler üzerinde yerine göre yapılması gereken sınırlamaların ne tür tasarruflarla, ne gibi sebeplere dayanılarak ve hangi ölçüler içerisinde yapılabileceği hükme bağlanmıĢtır. Bu belirlemeye göre, temel hak ve özgürlükler üzerindeki sınırlama ancak yasayla yapılabilecek, sınırlamayı haklı gösterecek sebep olarak ancak maddede sayılı ve sınırlı olarak gösterilmiĢ bulunan genel sınırlama nedenleriyle Anayasanın ilgili diğer maddelerinde öngörüleri özel sınırlama sebeplerine dayanılacak ―demokratik toplum düzeninin gerekleri‖ de sınırlamanın ölçüsünü oluĢturacaktır.‖ Yine Anayasa Mahkemesinin 25.06.2009 tarih; E:2008/30 ve K:2009/96 sayılı kararında; Anayasanın 13 üncü maddesinde temel hak ve hürriyetlerin ancak Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak sınırlanabileceği; bu sınırlamanın da Anayasanın sözüne, ruhuna, demokratik toplum düzeni ile ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtildiği, yine Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin, Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması baĢlıklı 8 inci maddesinde ise; Herkesin özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleĢmesine saygı gösterilmesi hakkına sahip olduğu, Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç iĢlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya baĢkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda, zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüĢ olmak koĢuluyla söz konusu olabileceği halde, bu gerekliliklere ve ilkelere uyulmaksızın soy bağı kurumunun özüne dokunur nitelikte bir sınırlama getiren Türk Medeni Kanunu 289 uncu maddesi Anayasanın 13 üncü maddesine aykırı düĢmektedir.‖ Yine, Anayasa Mahkemesinin 20.03.2008 tarih; E:2006/167 ve K:2008/86 sayılı kararında; ―Ġtiraza konu 8 inci madde hükmüyle sayım ve örnekleme çalıĢmalarına konu olan, hakkında veri toplanacak gerçek ve tüzel kiĢiler ile kurum ve kuruluĢların yetkililerine cevap verme yükümlülüğü getirilmiĢ, bu yükümlülüğe uymayanların da 54 üncü maddede gösterilen biçimde idari para cezasıyla cezalandırılması öngörülmüĢtür. Maddede açıklayıcı bir düzenleme bulunmadığı için, ―kiĢisel veri‖ veya ―isteme bağlı veri‖ olarak adlandırılan, belirli veya belirlenebilir kiĢilerle ilgili her türlü bilgilerin istenebileceği kuĢkusuzdur. Ġstatistiki birimlerin kendilerinden istenen bilgileri belirlenen Ģekil ve sürede eksiksiz ve hatasız olarak vermek zorunluluğuna uyulmaması idari para cezası yaptırımına bağlanmıĢ olmasına karĢın, istenilecek veri ve bilgilerin kapsamı ya da sınırlarının ne/neler olacağına, baĢka bir anlatımla, temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliğinde olan veri ve bilgilerin bu zorunluluk kapsamında bulunup bulunmadığına iliĢkin herhangi bir düzenlemeye rastlanmamaktadır. Dolayısıyla, istatistiki birimler kendilerinden istenildiği takdirde her türlü bilgiyi temel hak ve özgürlüklerine müdahale niteliğinde olsa bile vermek zorundadırlar. Anayasanın 20 nci maddesinde herkesin özel hayatına ve aile yaĢayıĢına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu; 25 inci maddesinde de herkesin düĢünce ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğu, her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimsenin düĢünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı hüküm altına alınmıĢtır. 20 nci madde gerekçesinde, özel hayatın korunmasının her Ģeyden önce bu hayatın gizliliğinin korunması, resmi makamların özel hayata müdahale edememesi anlamına geldiği belirtilmiĢtir. AĠHM kararlarında da belirtildiği gibi, özel hayat bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniĢ bir kavram olup devletin yetkili temsilcileri tarafından ilgililer hakkında rızası olmaksızın bilgi toplamasının her zaman söz konusu kiĢinin özel hayatını ilgilendireceği kuĢkusuzdur. Anket formlarında yer alan bazı sorular özel yaĢamın gizliliği ile düĢünce ve kanaatin açıklanması sonucunu doğurabilir. Bir ülkede en güçlü veri tekeli idaredir. Bu gücün sınırlandırılması özel yaĢamın ve düĢünce ve kanaat özgürlüğünün korunması bakımından önemlidir. Anayasanın 20 nci ve 25 inci maddelerinde yer alan güvencelere rağmen itiraza konu 8 inci madde hükmüyle kiĢiler, bilgi toplama, saklama, iĢleme ve değiĢtirme tekeli olan idareye ve diğer kiĢilere karĢı korumasız bırakılmıĢ, veri toplamanın sınırlarına yasal düzenlemede yer verilmemiĢtir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kuralların Anayasanın 20 nci ve 25 inci maddelerine aykırı olduğundan iptali gerekir.‖ 15 inci maddesinin ikinci cümlesi, ―Bu kapsamda MüsteĢarlık tarafından istenen her türlü bilgi ve belge talebi; ilgili bakanlık, kurum ve kuruluĢlar tarafından gecikmeksizin yerine getirilir.‖ Düzenleme, Anayasanın; 13 üncü, 20 nci ve 25 inci maddelerine aykırıdır. 13) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 16 ncı Maddesinin Ġkinci Cümlesi, ―Bu Kanun kapsamında yürütülen ve gizlilik ihtiva eden iĢler için 5018 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi esaslarına göre MüsteĢarlık bütçesine ödenek konulur.‖ Düzenlemesinin Anayasaya Aykırılığı 5018 sayılı Kanunun Örtülü ödenek baĢlıklı 24 üncü maddesi; ―Örtülü ödenek; kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin millî güvenliği ve yüksek menfaatleri ile Devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili Hükümet icapları için kullanılmak üzere BaĢbakanlık bütçesine konulan ödenektir. Kanunlarla verilen görevlerin gerektirdiği istihbarat hizmetlerini yürüten diğer kamu idarelerinin bütçelerine de örtülü ödenek konulabilir. Örtülü ödenek, bu amaçlar dıĢında ve BaĢbakanın ve ailesinin kiĢisel harcamaları ile siyasi partilerin idare, propaganda ve seçim ihtiyaçlarında kullanılamaz. Ġlgili yılda bu amaçla tahsis edilen ödenekler toplamı, genel bütçe baĢlangıç ödenekleri toplamının binde beĢini geçemez. BaĢbakanlık ve diğer ilgili idare bütçelerinde yer alan örtülü ödeneklerin kullanılma yeri, giderin kimin tarafından yapılacağı, hesapların tutulma ve kapatılma yöntemi, gideri yapanın değiĢmesi halinde yeni yetkiliye hangi belgelerin aktarılacağı BaĢbakan tarafından belirlenir. Örtülü ödeneklere iliĢkin giderler BaĢbakan, Maliye Bakanı ve ilgili Bakan tarafından imzalanan kararname esaslarına göre gerçekleĢtirilir ve ödenir.‖ ġeklindedir. Madde ile belirlendiği üzere, örtülü ödenek esasen baĢbakanlık bütçesine konulmakta ve ancak istisnaen kanunlarla verilen istihbarat hizmetlerinin yürüten diğer kamu idarelerinin de bütçelerine örtülü ödenek konulabilmektedir. 5952 sayılı Kanunun 1 inci ve 3 üncü maddeleri kapsamında Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı, istihbarat hizmetlerini yürüten bir kamu idaresi niteliğinde olmayıp, niteliği itibariyle terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyon sağlamak fonksiyonunu taĢımaktadır. Bu anlamda, istihbari bilgilerin toplandığı bir birim olup, bizzat istihbari hizmet yürüttüğü iddia edilemez. Dolayısıyla, 5018 sayılı Kanun hükümleri dairesinde bütçesine örtülü ödenek konulamaz. Nitekim; 2937 sayılı Devlet Ġstihbarat Hizmetleri ve Milli Ġstihbarat TeĢkilatı Kanunu‘nun 4 üncü maddesinde sayılan görevler nazara alındığında, istihbari hizmetlerin niteliği açıkça anlaĢılmaktadır. Anayasanın 2 nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri ve Anayasanın bulunduğu bilincinde olan devlettir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yine Anayasa Mahkemesinin; 10.12.1986 gün ve 19307 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan; 11.09.1986 tarih ve E:1985/33, K:1986/22 sayılı kararında; ―……yasa koymak, değiĢtirmek, yasayı yürürlükten kaldırmak ve yerindeliği gözetmek tümüyle yasa koyucunun yetkisi içindedir. Yasalar arasında uyum ve uygunluk da yasa koyucunun arayacağı durumlardır.‖ Ġfadesi nazara alındığında, Anayasanın 2 nci maddesine aykırılık ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, söz konusu düzenleme Anayasanın 161 inci ve 162 nci maddelerine de aykırıdır. Anayasanın 161 inci maddesinde; ―Devletin ve kamu iktisadî teĢebbüsleri dıĢındaki kamu tüzelkiĢilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle yapılır. Mali yıl baĢlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü kanunla düzenlenir. Kanun, kalkınma planları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iĢ ve hizmetler için özel süre ve usuller koyabilir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dıĢında hiçbir hüküm konulamaz.‖ Hükmü yer almaktadır. Yine Anayasanın 162 nci maddesinde; ―Bakanlar Kurulu, merkezi yönetim bütçe tasarısı ile millî bütçe tahminlerini gösteren raporu, malî yılbaĢından en az yetmiĢbeĢ gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda incelenir. Bu komisyonun kuruluĢunda, iktidar grubuna veya gruplarına en az yirmibeĢ üye verilmek Ģartı ile, siyasî parti gruplarının ve bağımsızların oranlarına göre temsili göz önünde tutulur. Bütçe Komisyonunun ellibeĢ gün içinde kabul edeceği metin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüĢülür ve malî yılbaĢına kadar karara bağlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda, kamu idare bütçeleri hakkında düĢüncelerini, her bütçenin tümü üzerindeki görüĢmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değiĢiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüĢme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüĢülmesi sırasında, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.‖ denilmektedir. Anayasanın 161 inci ve 162 nci maddelerinde bütçelerin gerek hazırlanması gerekse TBMM‘de kabul edilmesi süreçlerinin Ģeffaf olması öngörülmektedir. Oysa söz konusu düzenlemede, operasyonel yetkisi olmayan bir oluĢuma, 5018 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi esaslarına göre örtülü ödenek ayrılması öngörülmektedir. Dolayısıyla, sadece bilgi üretiminden sorumlu bir yapı, Ģeffaflıktan uzak bir Ģekilde harcama yetkisiyle donatılmaktadır. Düzenleme Anayasanın 2 nci, 161 inci ve 162 nci maddelerine aykırıdır. 14) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 18 inci Maddesinin Anayasaya Aykırılığı Birinci fıkrası (a) bendi ile değiĢik; 657 sayılı Kanuna ekli; ―(I) sayılı cetvelin ―VIII. Mülki Ġdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı‖ bölümünün (a) bendine ―MüsteĢar,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı,‖ ibaresi ve Birinci fıkrası (b) bendi ile değiĢik; 657 sayılı Kanuna ekli; ―(II) sayılı cetvelin ―4. BaĢbakanlık ve Bakanlıklarda‖ bölümüne ―Nüfus ve VatandaĢlık Müdürü,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü,‖ ibaresi, Üçüncü fıkrası (a) bendi ile değiĢik, 14.02.1985 tarihli ve 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci maddesine ek ―Güvenlik politikaları ve sosyo – ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesini sağlamak üzere, illerde Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü kurulmuĢtur. Bu amaçla, ihtiyaç duyulan ilçelerde valiliğin teklifi ve Bakanlığın onayı ile büro kurulabilir. Valilik, kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın ihtiyaç durumuna göre uzman, sözleĢmeli personel ve memurları bu birimlerde görevlendirmeye yetkilidir.‖ fıkrası Üçüncü fıkrası (b) bendi ile değiĢik, 14.02.1985 tarihli ve 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına ek (d) bendi; ―d) Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı.‖ ibaresi, Dördüncü fıkrasının, BeĢinci fıkrasının, 3046 sayılı Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında 174 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 13.12.1983 gün ve 174 sayılı Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve Bazı Maddelerinin DeğiĢtirilmesi Hakkında 202 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin DeğiĢtirilerek Kabulü Hakkında Kanun‘un ―Amaç‖ baĢlıklı 1 inci maddesi; ―Bu Kanunun amacı, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkili, verimli ve ekonomik bir Ģekilde yürütülebilmesi için bakanlıkların kurulmasına, teĢkilat, görev ve yetkilerine iliĢkin esas ve usulleri düzenlemektir.‖ hükmünü amir olup, ―Kapsam‖ baĢlıklı 2 nci maddesi ―Bu Kanun, Milli Savunma Bakanlığı hariç diğer bakanlıkların merkez, taĢra, yurt dıĢı teĢkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluĢlarını kapsar.‖ düzenlemesini içermektedir. 3046 sayılı Kanun‘un 16 ncı maddesi (d) bendi; ―Bir bakanlıkta birden fazla müsteĢarlık kurulamaz‖ buyurucu düzenlemesini içermektedir. Yine aynı Kanun‘un 15 inci maddesi ise; ―HiyerarĢik kademeler ve birim unvanları‖ baĢlığı altında; bakanlık merkez, taĢra, yurtdıĢı teĢkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluĢların hiyararĢik kademelerini; hizmetin özelliklerinden kaynaklanan farklılıklar dikkate alınmak kaydıyla ne Ģekilde düzenleneceği tahdidi olarak belirlenmiĢtir. Bu belirlemeye göre; Bakanlık merkez teĢkilatında, 1 MüsteĢarlık, MüsteĢarlığa bağlı Genel Müdürlük, Kurul veya Daire BaĢkanlığı, Genel Müdürlük veya Kurul BaĢkanlığına bağlı Daire BaĢkanlığı, ġube Müdürlüğü Ģeklinde örgütlenmek olasıdır ve dolayısıyla, kanun birden fazla müsteĢarlığa cevaz vermediği gibi, 5952 sayılı Kanunla öngörülen ―merkez‖; ―il müdürlüğü‖ veya ―büro‖ Ģeklinde bir hiyerarĢik kademenin kabulü de hukuk düzenimizde olası değildir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Yine Anayasa Mahkemesinin; 10.12.1986 gün ve 19307 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan; 11.09.1986 tarih ve E:1985/33, K:1986/22 sayılı kararında; ―……yasa koymak, değiĢtirmek, yasayı yürürlükten kaldırmak ve yerindeliği gözetmek tümüyle yasa koyucunun yetkisi içindedir. Yasalar arasında uyum ve uygunluk da yasa koyucunun arayacağı durumlardır.‖ Ġfadesi nazara alındığında, genel olarak 5952 sayılı Yasa bütünüyle ve amacını belirleyen 1 inci maddede talep konusu tümce, hukuk düzenine dolayısıyla Anayasanın 2 nci maddesi ile hüküm altına alınan ―hukuk devleti‖ ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. Yine Anayasanın 128 inci maddesinde; ―Devletin, kamu iktisadî teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük iĢleri kanunla düzenlenir.‖ hükmü yer almaktadır. Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüklerinin kurulmasına iliĢkin birinci fıkranın (b) bendindeki düzenleme ile ilçelerde büroların kurulmasının öngörüldüğü üçüncü fıkra Anayasanın 128 inci ve 123 üncü maddelerine aykırıdır. Personelin, görevleri, yetkileri ile personelin nitelikleri konusunda herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği gibi bu müdürlüklerin hiyerarĢik konumu görev ve yetkileri konusunda da hiçbir düzenleme öngörülmemiĢtir. Açıklanan nedenlerle düzenlemeler, Anayasanın 2 nci, 123 üncü ve 128 inci maddelerine aykırıdır. III. YÜRÜRLÜĞÜ DURDURMA ĠSTEMĠNĠN GEREKÇESĠ Anayasanın 2 nci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıĢtır. Söz konusu düzenlemede soyut tanımlamalardan yola çıkarak terörle mücadele edecek ve en ücra ilçede bile örgütü bulunacak yeni bir idari yapı öngörmektedir. Terörle mücadelede koordinasyon amacı ortaya konulsa bile güvenlikle ilgili birimlerin koordinasyonu amacından çok tüm bu birimlerin isitihbarat açısından bir çatı yönetimi öngörüldüğü anlaĢılmaktadır. Bu durumun hiyerarĢik açıdan güvenlikle ilgili birimler arasında yeni belirsizlikler ve hiyerarĢik çatıĢma alanları oluĢturacağı aĢikardır. Yasa ile sınırları çizilmiĢ bir yapılanma yerine siyasi iktidarın keyfi uygulamalarına ve istismara açık bir örgütlenme öngörülmektedir. Soyut tanımlar ve esnek ve yasal dayanaktan yoksun istismara açık idari yapılanma öngörülmesi, temel hak ve hürriyetlerin kullanımında sakıncalı durumların ortaya çıkmasına neden olacağı açık bir gerçekliktir. Ülke çıkarlarına ve kamu yararına aykırı olan, ülkemizin güvenliği açısından da son derece ciddi sakıncalar yaratacak ve Anayasa hükümlerine açıkça aykırı olan iptali istenen kurulların uygulanması halinde sonradan giderilmesi olanaksız durum ve zararlar doğabilecektir. Öte yandan, Anayasal düzenin en kısa sürede hukuka aykırı kurallardan arındırılması, hukuk devleti sayılmanın gereğidir. Anayasaya aykırılığın sürdürülmesinin, bir hukuk devletinde subjektif yararların üstünde, özenle korunması gereken hukukun üstünlüğü ilkesini de zedeleyeceği kuĢkusuzdur. Hukukun üstünlüğü ilkesinin sağlanamadığı bir düzende, kiĢi hak ve özgürlükleri güvence altında sayılamayacağından, bu ilkenin zedelenmesinin hukuk devleti yönünden giderilmesi olanaksız durum ve zararlara yol açacağında duraksama bulunmamaktadır. Bu zarar ve durumların doğmasını önlemek amacıyla Anayasaya açıkça aykırı olan iptali istenen hükümlerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin de durdurulması istenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıĢtır. IV. SONUÇ VE ĠSTEM Yukarıda açıklanan gerekçelerle, 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 1) 1 inci maddesinin, ―…terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‖ tümcesi, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 2) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (d) bendleri, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduklarından, 3) 3 üncü maddesi, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 104 üncü, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 4.1) 4 üncü maddesinin birinci fıkrası, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 4.2) 4 üncü maddesi ikinci fıkrası, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 104 üncü, 113 üncü, 117 nci, 138 inci ve 159 uncu maddelerine aykırı olduğundan, 5.1) 5 inci maddesi ikinci fıkrasının ―Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları‖ ibaresi, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 5.2) 5 inci maddesi üçüncü fıkrası, Anayasanın 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 6) 6 ncı maddesi, birinci fıkra ―Terörle‖ ibaresi; birinci fıkra (a) ve (b) bendleri, birinci fıkra (c) bendi ―veya yaptırmak‖ ibaresi; birinci fıkra (ç) bendi ―Güvenlik kuruluĢlarına‖ ve ―ilgili kurumlara‖ ibareleri; birinci fıkra (f) bendi, Anayasanın 2 nci, 7 nci, 8 inci ve 13 üncü maddelerine aykırı olduklarından, 7) 7 nci maddesi birinci fıkra, ―bakana‖ ibaresi, Anayasanın; 2 nci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 8) 8 inci maddesi, Anayasanın 2 nci, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 95 inci, 104 üncü, 113 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 9) 9 uncu maddesi; 9.1) Birinci fıkrası, (a) bendi; birinci alt bendindeki; ―….uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak..‖ tümcesi, ikinci alt bendindeki, ―Güvenlik kuruluĢları‖ ibaresi, üçüncü alt bendindeki; ―Valilikler‖ ibaresi, dördüncü alt bendi ―Belirlenen politikalar ile sosyo – ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi için ilgili kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak‖, tümcesi, Anayasanın 2 nci, 5 inci, 6 ncı, 7 nci, 8 inci, 13 üncü, 104 üncü ve 123 üncü maddelerine aykırı olduklarından, 9.2) Birinci fıkrası, (b) bendi, birinci alt bendi, ―Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek,‖ tümcesi, Anayasanın 13 üncü, 20 nci ve 25 inci maddelerine aykırı olduğundan, Ġkinci alt bendi, ―…yaptırmak‖ ibaresi, Anayasanın 2 nci, 5 inci ve 13 üncü maddelerine aykırı olduğundan, Dördüncü alt bendi, ―Terörle‖ ibaresi, Anayasanın 2 nci, 7 nci ve 13 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 10) 10 uncu maddesinin; 10.1) Birinci fıkrasının, (b) bendinin; Birinci alt bendi ―Terörle mücadele mevzuatını ve uygulamasını değerlendirmek, günün Ģartlarına göre geliĢtirmek.‖ cümlesi, Anayasanın 2 nci, 6 ncı ve 7 nci maddelerine aykırı olduğundan, Birinci fıkrasının, (c) bendinin, birinci ve ikinci cümlesi ―…Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. Personelin sözleĢme usul ve esasları MüsteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez.‖ hükmü, Anayasanın 2 nci ve 128 inci maddelerine aykırı olduğundan, 11) 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası, Anayasanın 176 ncı maddesi uyarınca BaĢlangıç hükümlerine, Anayasanın 2 nci, 5 inci, 11 inci, 128 inci ve 153 üncü maddelerine aykırı olduğundan, 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi, Anayasanın 128 inci maddesine aykırı olduğundan, 12) 15 inci maddesinin ikinci cümlesi, ―Bu kapsamda MüsteĢarlık tarafından istenen her türlü bilgi ve belge talebi; ilgili bakanlık, kurum ve kuruluĢlar tarafından gecikmeksizin yerine getirilir.‖ düzenlemesi, Anayasanın; 13 üncü, 20 nci ve 25 inci maddelerine aykırı olduğundan, 13) 16 ncı maddesinin ikinci cümlesi, ―Bu Kanun kapsamında yürütülen ve gizlilik ihtiva eden iĢler için 5018 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi esaslarına göre MüsteĢarlık bütçesine ödenek konulur.‖ düzenlemesi, Anayasanın 2 nci, 161 inci ve 162 nci maddelerine aykırı olduğundan, 14) 18 inci maddesi, Birinci fıkrası (a) bendi ile değiĢik; 657 sayılı Kanuna ekli; ―(I) sayılı cetvelin ―VIII. Mülki Ġdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı‖ bölümünün (a) bendine ―MüsteĢar,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı,‖ ibaresi ve Birinci fıkrası (b) bendi ile değiĢik; 657 sayılı Kanuna ekli; ―(II) sayılı cetvelin ―4. BaĢbakanlık ve Bakanlıklarda‖ bölümüne ―Nüfus ve VatandaĢlık Müdürü,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü,‖ ibaresi, Üçüncü fıkrası (a) bendi ile değiĢik, 14.02.1985 tarihli ve 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 28 inci maddesine ek ―Güvenlik politikaları ve sosyo – ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesini sağlamak üzere, illerde Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü kurulmuĢtur. Bu amaçla, ihtiyaç duyulan ilçelerde valiliğin teklifi ve Bakanlığın onayı ile büro kurulabilir. Valilik, kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın ihtiyaç durumuna göre uzman, sözleĢmeli personel ve memurları bu birimlerde görevlendirmeye yetkilidir.‖ fıkrası, Üçüncü fıkrası (b) bendi ile değiĢik, 14.02.1985 tarihli ve 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına ek (d) bendi; ―d) Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı.‖ ibaresi, Dördüncü fıkrasının, BeĢinci fıkrasının, Anayasanın 2 nci, 123 üncü ve 128 inci maddelerine aykırı olduklarından, iptallerine ve uygulanmaları halinde giderilmesi güç ya da olanaksız zarar ve durumlar doğacağı için, iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulmasına karar verilmesine iliĢkin istemimizi saygı ile arz ederiz.‖ B- Anayasa Mahkemesince alınan 13.5.2010 günlü dava dilekçesindeki eksiklik ve çeliĢkilerin giderilmesi kararından sonra Grup BaĢkanvekili Kemal ANADOL tarafından verilen 2.6.2010 tarihli ek dava dilekçesinin gerekçe bölümü ise Ģöyledir: ―6) 17.02.2010 Tarih ve 5952 Sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 6 ncı Maddesi, Birinci Fıkra ―Terörle‖ Ġbaresi; Birinci Fıkra (a) ve (b) Bendleri, Birinci Fıkra (c) Bendi ―veya yaptırmak‖ Ġbaresi; Birinci Fıkra (ç) Bendi ―Güvenlik kuruluĢlarına‖ ve ―ilgili kurumlara‖ Ġbareleri; Birinci Fıkra (f) Bendinin Anayasaya Aykırılığı Kanun uygulamasında; ―Güvenlik kuruluĢları‖ ve ―terör‖ ile ―ilgili kurumlara‖ ibarelerinin neyi iĢaret ettiği hususu belirsizdir. 6 ncı maddenin birinci fıkrasında, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri ile yine birinci fıkranın (ç) bendinde söz konusu ibarelere yer verilmiĢtir. Oysa, Anayasa Mahkemesinin 22.06.1988 tarih E:1987/18, K:1986/23, sayılı kararında ifade edildiği üzere; (R.G. 26.11.1988, sa.2001) ―Anayasaya göre yürütmenin asli düzenleme yetkisi, Anayasanın gösterdiği ayrık haller dıĢında yoktur. Bu yetki Anayasanın 7 nci maddesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiĢtir ve devredilemez. Yürütme, ancak yasayla asli olarak düzenlenmiĢ alanda kural koyabilir. Anayasanın çeĢitli maddelerinde yer alan ―kanunla düzenlenir‖ deyiminden neyin anlaĢılması gerektiği hususuna Anayasa Mahkemesi, kararlarıyla açıklık getirmiĢtir. Örneğin, 18.06.1985 günlü, E:1985/3, K:1985/8 sayılı kararında, konuyu Ģöyle belirginleĢtirmiĢtir: ―Yasa koyucu, belli konularda gerekli kuralları koyacak, çerçeveyi çizecek, eğer uygun ve zorunlu görürse, onların uygulanması yolunda sınırları belirlenmiĢ alanlar bırakacak, idare, ancak o alanlar içinde takdir yetkisine dayanmak suretiyle yasalara aykırı olmamak üzere bir takım kurallar koyarak yasanın uygulanmasını sağlayacaktır.‖. Esasen Anayasanın 8 inci maddesinin, yürütme yetkisi ve görevinin Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir, hükmünün anlamı da budur. Verilen kararda da yer bulduğu üzere, kanun uygulamasında ―terör‖ kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması ve keza ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak vermekte, yasa ile kesin sınırlarını çizmemektedir. Kaldı ki, ―güvenlik kuruluĢları‖ ve ―ilgili kurumlar‖ tanımlamaları da müphemdir. Oysa, kanun uygulamasında, kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması anlamına gelebilecek düzenlemeler içeren kanunda bu sınırlamaların ancak kanunla yapılması gereği Anayasanın 13 üncü maddesinde açıkça yer almaktadır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesinin, 15.01.2009 tarih ve E:2006/99, K:2009/9 sayılı Kararına göre; ―Anayasanın 7 nci maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez‖; 123 üncü maddesinde, ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ Bu anlamda, Ġdarenin kanuniliği ilkesi, idarenin ve organlarının görev ve yetkilerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek Ģekilde yasayla düzenlenmesini gerekli kılar. (f) alt bendi ile getirilen, ―Ġnceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak‖ düzenlemesi ile (c) bendindeki ―veya yaptırmak‖ ibaresi; Anayasanın 2 nci maddesine aykırıdır. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de, vatandaĢlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk devleti, tüm eylem ve iĢlemlerinde yönetilenlere en güçlü en kapsamlı Ģekilde hukuksal güvence sağlayan devlettir. Hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir devlette hukuk güvenliğinin sağlanması, hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmaz koĢuludur. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Belirlilik ve öngörülebilirlik ise, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutum ve davranıĢlarını buna göre düzene sokabilmesidir. KiĢi ve kuruluĢların devlete güven duymaları, maddi ve manevi varlıklarını korkusuzca geliĢtirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğü sağlandığı bir hukuk devleti düzeninde gerçekleĢtirilebilir. Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde yasa koyucunun da uyması gereken Anayasa ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Bu kapsamda, muhatabı ve yaptırımı ve sınırları belirsiz bir inceleme ve denetlemenin, Anayasanın 5 inci maddesinde öngörülen Devletin temel amaç ve görevleri ile Anayasanın 13 üncü maddesinde öngörülen Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması kapsamında ölçülülük ilkesine uymamaktadır. 17.02.2010 tarih ve 5952 sayılı; ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‖ un; 6 ncı maddesi, birinci fıkra ―Terörle‖ ibaresi; birinci fıkra (a) ve (b) bendleri, birinci fıkra (c) bendi ―veya yaptırmak‖ ibaresi; birinci fıkra (ç) bendi ―Güvenlik kuruluĢlarına‖ ve ―ilgili kurumlara‖ ibareleri; birinci fıkra (f) bendi; Anayasanın 2 nci, 7 nci, 8 inci ve 13 üncü maddelerine aykırı olduğundan iptali gerekir. Ġlgi yazının 2 nci maddesinde belirtilen hususlar: 5952 sayılı Yasanın 9 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinin Anayasaya aykırılığının gerekçesi aĢağıda belirtilmiĢtir. Terörle mücadele politika ve stratejileri kapsamında belirlenen politikalar ile sosyo-ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi için ilgili kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak görevi Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Dairesine verilmiĢtir. ―Terör‖ kavramı ile ―ilgili kurumlar‖ kavramı ile neye iĢaret edildiği belirsizdir. Ġptali istenen maddede, ―belirlenen politikalar‖ kavramı ile hukuk devletinde kabullenilemeyecek olan bir müphemiyet ile sosyo-ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi amaçlanarak, terörle mücadele stratejileri yanına müphem olarak belirtilen kimi politikaların da dâhil edilmesi ve ayrıca ―ilgili‖ kelimesiyle netleĢtirilemeyecek boyutta Devletin tüm kurumlarını dahil ederek bir koordinasyon sağlama görevi verilmektedir. Böylesine belirsiz sınırı olmayan kim ve nasıl saptanacağı konusunda bir açıklık bulunmayan kurallar ile Devletin bir müsteĢarlığının yetkilendirilmesi, yürütmenin emrine verilmesi Anayasanın emredici ve önceki dilekçemizde arz ettiğimiz maddelerine aykırılık teĢkil ettiği muhakkaktır. Anayasanın 7 nci maddesinde ―yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.‖ hükmü yer almaktadır. Söz konusu düzenleme yürütmeye asli düzenleme yetkisi verdiğinden Anayasanın 7 nci maddesine açıkça aykırılık taĢımaktadır. Ġlgi yazının 3 üncü maddesinde belirtilen hususlar: Ġlgi yazının 3 üncü maddesinde, 9 uncu maddenin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendindeki ―yaptırmak‖ sözcüğünün Anayasaya aykırılığına iliĢkin belirtilen eksiklikler aĢağıda tamamlanmıĢtır. Dilekçemizin dava konusunu bölümünde ve 2. sayfada yer alan anılan kanununun 9 uncu maddenin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendindeki ―yaptırmak‖ ibaresi; aynı Ģekilde Dava dilekçemizde iptali istenen hükümler bölümünde 10. sayfada belirtilen ―yaptırmak‖ ibaresi; yine aynı Ģekilde dava dilekçemizin 50. sayfasında yer alan ―yaptırmak‖ ibaresi ile dava dilekçemizin sonuç ve istem bölümünde ve 72. sayfada yer alan ―yaptırmak‖ ibaresinin Anayasanın 2 nci, 5 inci, 13 üncü maddelerine aykırı olduğu belirtilmiĢ olup, dava dilekçemizin 50. sayfasında yer alan ―Ġnceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak‖ cümlesi sehven yazılmıĢtır. Söz konusu cümle ―AraĢtırma yapmak ve bu alandaki bilimsel çalıĢmaları desteklemek.‖ cümlesi yerine sehven yazılmıĢtır. 2. alt bendin yalnızca ―yaptırmak‖ ibaresi davamıza konu iptali istenen ibaredir. Söz konusu ibarenin Yüce Mahkemeye sunmuĢ olduğumuz dava dilekçemizde belirtilen maddelere aykırılık içerdiği kanaatindeyiz. Ġlgi yazının 4 üncü maddesinde belirtilen hususlar: Yürürlüğün durdurulması talebine iliĢkin belirtilen eksiklikler aĢağıda tamamlanmıĢtır. Anılan kanunun tehdit ettiği ilk husus temel hak ve hürriyetlerin ihlal edilebilmesidir. Zira kanun terörle mücadele amacı altında politika ve stratejileri geliĢtirmek üzerine bir misyon üstlendiği için ülkede yaĢayan insanların haklarının korunması konusunda tamamıyla yürütmeye bağlı olarak ve yasal koruma sınırları çizilmeden geniĢ ve takdiri bir çalıĢma ve faaliyet alanı sunmaktadır. Ülkemizde henüz kiĢisel verilerin korunması hususunda yasal düzenlemeler olmadığı gibi, terörle mücadele adı altında temel hak ve özgürlüklerin hukuka açıkça aykırı olarak askıya alındığı ve umursanmadığı bir gerçektir. Benzer birçok olayda AĠHS‘nin ihlal edildiğine dair Türkiye aleyhine AĠHM‘nin birçok kararı mevcuttur. Bu sebeple ayrıca, Kurulacak teĢkilat ve yapılanmayla illerde ve hatta ilçelerde dahi örgütlenilecek, bu yapı ile sınırsız sayıda ve nitelikleri yasada yer almayan personel istihdamı ve yetkilendirmesi gerçekleĢtirilecektir. Bunun gerek devlet yönetiminde gerekse idarenin eylem ve iĢlemlerindeki hukuka uygunluk ve devamlılık konularında ciddi sıkıntılar yaratacağı yine muhakkaktır. Ve ayrıca, Her ne kadar yasada müsteĢarlığın operasyonel yetkisinin bulunmadığına dair hüküm bulunmasına karĢın, yasanın tümü incelendiğinde bu yetkinin var olduğu ve hatta bu yetkinin baĢka kuruluĢlara da yaptırılabileceği bu kuruluĢların denetlenebileceği gibi hükümler tehlikenin boyutunu gözler önüne sermektedir. Ġstihbarat konusundaki merkezi yapı ve bu yapının yetki sınırları belirsiz bir Ģekilde ilçelere bile taĢınması güvenlik kuruluĢları arasında kaosa neden olacağı gibi bir güvenlik zafiyeti de ortaya çıkaracaktır. Farklı müsteĢarlık devlet yapısında yeni ve farklı bir örgütlenme, hiyerarĢinin değiĢtirilmesi farklı bakanlıklara ve Anayasal kurumlara bağlı olan merkezi idare yapısı içerisinde bir arada bulunması var olan Anayasal düzenimiz içerisinde olamayacak olan birlikteliğin bu yasa ile zorla ve Anayasaya aykırı olarak oluĢturulmaya çalıĢılması istihbarat toplama, paylaĢma ve gizlilik teĢkil eden birçok bilgi, belge ve dokümanın Mahkemenizce bir iptal kararı sonrası aleniyet ve ifĢa ortamı yaratılmıĢ olması kuvvetli ihtimali karĢısında yine telafisi güç hatta imkansız zararların doğacağı muhakkaktır. Arz olunan ve Sayın Mahkemenize sunulmuĢ olan dava dilekçemizde belirttiğimiz diğer sebeplerle anılan kanununun yürütmesinin durdurulmasını istemek zarureti doğmuĢtur. Ġlgi yazınıza beyanlarımızı saygı ile arz ederiz.‖ II- YASA METĠNLERĠ A- Ġptali Ġstenen Yasa Kuralları 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kanun‘un iptali istenen sözcük, ibare, alt bent, bent, fıkra ve maddelerinin yer aldığı kurallar Ģöyledir: “MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı; terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının kurulması ile teĢkilat, görev, yetki ve sorumluluklarına iliĢkin esasları düzenlemektir. MADDE 2- (1) Bu Kanunda geçen; a) Bakan: ĠçiĢleri Bakanını, b) Bakanlık: ĠçiĢleri Bakanlığını, c) Kurul: Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulunu, ç) MüsteĢar: Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarını, d) MüsteĢarlık: Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığını, ifade eder. MADDE 3- (1) Terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı kurulmuĢtur. MADDE 4- (1) Güvenlik kuruluĢları ve ilgili kurumlar arasında terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek amacıyla Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuĢtur. (2) Kurul, ĠçiĢleri Bakanının baĢkanlığında, Genelkurmay Ġkinci BaĢkanı, Jandarma Genel Komutanı, Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarı, Adalet Bakanlığı MüsteĢarı, ĠçiĢleri Bakanlığı MüsteĢarı, DıĢiĢleri Bakanlığı MüsteĢarı, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı, Emniyet Genel Müdürü ve Sahil Güvenlik Komutanından oluĢur. Gerektiğinde gündemle ilgili diğer kurum ve kuruluĢ temsilcileri de toplantıya davet edilebilir. Kurul ĠçiĢleri Bakanının daveti üzerine toplanır. Toplantı gündemi, Kurul üyelerinin görüĢleri alınarak ĠçiĢleri Bakanı tarafından belirlenir. Kurulun sekreterya görevi MüsteĢarlık tarafından yerine getirilir. MADDE 5- (1) MüsteĢarlık; MüsteĢar, müsteĢar yardımcıları ile ana hizmet, danıĢma ve yardımcı hizmet birimlerinden oluĢur. (2) Gerekli görüldüğünde görevleri ve hizmet süreleri belirtilmek kaydıyla MüsteĢarın teklifi ve Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları kurulabilir.” (3) MüsteĢarlık teĢkilatı ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiĢtir. MADDE 6- (1) Terörle mücadele alanında; a) Politika ve stratejiler belirlenmesine yönelik çalıĢmalar yürütmek ve bu politika ve stratejilerin uygulamasını izlemek, b) Güvenlik kuruluĢları ve istihbarat birimlerinden gelen stratejik istihbaratı değerlendirmek ve ilgili birimlerle paylaĢmak, c) Gerekli araĢtırma, analiz ve değerlendirme çalıĢmaları yapmak veya yaptırmak, ç) Güvenlik kuruluĢlarına ve ilgili kurumlara stratejik bilgi desteği sağlamak ve bunlar arasında koordinasyonu temin etmek, d) Kamuoyunu bilgilendirmek ve halkla iletiĢimi sağlamak, e) Uluslararası geliĢmeleri DıĢiĢleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarla iĢbirliği içinde izlemek ve değerlendirmek, f) Ġnceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak. (2) MüsteĢarlığın güvenlikle ilgili operasyonel bir görevi yoktur.‖ MADDE 7- (1) MüsteĢar, MüsteĢarlığın en üst amiri olup, MüsteĢarlığın görev ve hizmetlerinin mevzuata uygun olarak yürütülmesinden Bakana karĢı sorumludur. (2) Bu Kanunla belirlenen görevlerin ifasında MüsteĢara yardımcı olmak üzere iki müsteĢar yardımcısı görevlendirilir. MADDE 8- (1) Terörle mücadele alanında oluĢturulacak politika ve stratejiler ile alınacak tedbirlere esas olmak üzere, ilgili birimlerden stratejik istihbaratın alınması ve değerlendirilmesi amacıyla doğrudan MüsteĢara bağlı Ġstihbarat Değerlendirme Merkezi oluĢturulur. Bu çerçevede güvenlik kuruluĢları ve istihbarat birimleri ile DıĢiĢleri Bakanlığınca elde edilecek stratejik bilgi ve istihbarat bu merkezde değerlendirilir. (2) Terörle mücadeleye yönelik strateji belirlemek amacıyla ihtiyaç duyulan istihbari bilgiler; Genelkurmay BaĢkanlığı, DıĢiĢleri Bakanlığı, Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından MüsteĢarlığa verilir. Bu bilgiler doğrultusunda yapılacak analiz ve değerlendirmeler ilgili birimlerle paylaĢılır. MADDE 9- (1) MüsteĢarlığın ana hizmet birimleri ve görevleri Ģunlardır: a) Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığı: Terörle mücadele politika ve stratejileri kapsamında; 1) Belirlenen politikaların uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak ve uygulamayı izlemek, 2) Güvenlik kuruluĢları arasında bilgi paylaĢımını ve koordinasyonu sağlamak, 3) Valilikler arasında koordinasyonu sağlamak, 4) Belirlenen politikalar ile sosyo-ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi için ilgili kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak, 5) MüsteĢarlıkça verilecek diğer görevleri yapmak. b) AraĢtırma-GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı: Terörle mücadele alanında; 1) Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek, analiz ve değerlendirmeler yapmak, 2) AraĢtırma yapmak, yaptırmak ve bu alandaki bilimsel çalıĢmaları desteklemek, 3) Toplantı, sempozyum, seminer, eğitim ve benzeri etkinlikler düzenlemek, 4) Terörle Mücadele Raporu hazırlamak, 5) MüsteĢarlıkça verilecek diğer görevleri yapmak. c) ĠletiĢim Daire BaĢkanlığı: Terörle mücadele politikaları kapsamında; 1) Kamuoyunu bilgilendirmek, 2) Toplum desteğinin sağlanmasına yönelik faaliyetleri yürütmek, 3) Ġlgili kamu kurum ve kuruluĢları ile sivil toplum kuruluĢlarının iĢbirliğini sağlamak, 4) MüsteĢarlıkça verilecek diğer görevleri yapmak. ç) DıĢ ĠliĢkiler Daire BaĢkanlığı: Terörle mücadeleye iliĢkin; 1) Yabancı devletlerdeki faaliyet ve geliĢmeleri DıĢiĢleri Bakanlığı ve ilgili diğer kurumlarla iĢbirliği içinde izlemek ve tedbirler geliĢtirmek, 2) Uluslararası geliĢmeleri ve deneyimleri takip etmek ve uygulamaya kazandırmak, 3) Ġlgili uluslararası kurum ve kuruluĢlarla iĢbirliği yapmak, 4) MüsteĢarlıkça verilecek diğer görevleri yapmak. MADDE 10- (1) MüsteĢarlığın danıĢma birimleri ve görevleri Ģunlardır: a) Strateji GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı: 1) Ulusal kalkınma strateji ve politikaları ile yıllık program çerçevesinde MüsteĢarlığın orta ve uzun vadeli kurumsal strateji ve politikalarını belirlemek üzere gerekli çalıĢmaları yapmak. 2) MüsteĢarlığın görev alanına giren konularda performans ve kalite ölçütleri geliĢtirmek, izlemek, değerlendirmek, sürekli geliĢim için önerilerde bulunmak. 3) MüsteĢarlık bütçesini stratejik plana ve yıllık hedeflere göre hazırlamak ve MüsteĢarlık faaliyetlerinin bunlara uygunluğunu izlemek ve değerlendirmek. 4) MüsteĢarlığın iç denetime yönelik iĢlevinin etkinliğini ve verimliliğini artırmak için gerekli hazırlıkları yapmak. 5) MüsteĢarlığın yıllık idari faaliyet raporunu hazırlamak. 6) MüsteĢarlıkça verilecek diğer görevleri yapmak. b) Hukuk MüĢavirliği: 1) Terörle mücadele mevzuatını ve uygulamasını değerlendirmek, günün Ģartlarına göre geliĢtirmek. 2) Güvenlik ve terörle mücadele ile ilgili kanun, tüzük ve yönetmelik taslakları ile diğer hukuki konular hakkında görüĢ bildirmek. 3) Terörle mücadeleye iliĢkin uluslararası mevzuatı takip etmek. 4) MüsteĢarlıkça verilecek diğer görevleri yapmak. c) MüsteĢarlık MüĢavirleri: Terörle mücadele alanında özel bilgi ve ihtisasından yararlanılmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleĢmeli personel çalıĢtırılması hakkındaki usul ve esaslara bağlı olmaksızın, Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. Personelin sözleĢme usul ve esasları MüsteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez. MADDE 13- (1) MüsteĢarlıkta; MüsteĢar, MüsteĢar Yardımcısı, I. Hukuk MüĢaviri, Daire BaĢkanı, Hukuk MüĢaviri, Uzman, Çözümleyici, Programcı, Mütercim, Ġstatistikçi, Mühendis, Sosyolog, Psikolog, Antropolog ve Veri Hazırlama ve Kontrol ĠĢletmeni kadroları karĢılık gösterilmek suretiyle, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleĢmeli personel çalıĢtırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. (2) Ayrıca özel uzmanlık isteyen konularda kadro karĢılığı olmaksızın tam gün veya kısmi gün veya belli bir konu veya proje bazında, konu veya projenin süresi ile sınırlı olmak koĢuluyla sözleĢmeli personel ve yabancı uzman çalıĢtırılabilir. Bunlara ödenecek ücret MüsteĢarın teklifi üzerine Bakan onayı ile belirlenir. (3) SözleĢmeli olarak çalıĢtırılacak personel ve uzmanlara bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde unvanlar itibarıyla yer alan taban ve tavan ücretleri arasında aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. SözleĢmeli personel ve uzman çalıĢtırmaya iliĢkin esaslar ve ödenecek ücret MüsteĢarın teklifi üzerine Bakan onayı ile tespit edilir. SözleĢmeler MüsteĢar tarafından imzalanır. (4) BaĢbakanlık merkez teĢkilatında sözleĢmeli olarak çalıĢtırılan emsali personelin yararlandığı ücret artıĢlarından MüsteĢarlıkta çalıĢan sözleĢmeli personel de aynı usul ve esaslara göre aynen yararlandırılır. Söz konusu personele, çalıĢtıkları günlerle orantılı olarak (hastalık ve yıllık izinleri dahil) Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında birer aylık sözleĢme ücreti tutarında ikramiye ödenir. Bunlardan üstün gayret ve çalıĢmaları sonucunda emsallerine göre baĢarılı çalıĢma yaptıkları tespit edilenlere MüsteĢarın teklifi üzerine Bakan onayı ile Haziran ve Aralık aylarında birer aylık sözleĢme ücreti tutarına kadar teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu fıkranın uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar ile söz konusu personele yapılacak diğer ödemeler MüsteĢarın teklifi üzerine Bakan onayı ile tespit edilir. MADDE 15- (1) MüsteĢarlık, bu Kanunla belirlenen görevlerin ifasında bakanlıklar, kurum ve kuruluĢlar ile iĢbirliği içerisinde çalıĢır. Bu kapsamda MüsteĢarlık tarafından istenen her türlü bilgi ve belge talebi; ilgili bakanlık, kurum ve kuruluĢlar tarafından gecikmeksizin yerine getirilir. MADDE 16- (1) MüsteĢarlık, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi genel bütçeli bir idaredir. Bu Kanun kapsamında yürütülen ve gizlilik ihtiva eden iĢler için 5018 sayılı Kanunun 24 üncü maddesi esaslarına göre MüsteĢarlık bütçesine ödenek konulur. MADDE 18- (1) 657 sayılı Kanuna ekli; a) (I) sayılı cetvelin “VIII. Mülki Ġdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (a) bendine “MüsteĢar,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı,”, b) (II) sayılı cetvelin “4. BaĢbakanlık ve Bakanlıklarda” bölümüne „„Nüfus ve VatandaĢlık Müdürü,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü,”, ibareleri eklenmiĢtir. (2) 10/10/1984 tarihli ve 3056 sayılı BaĢbakanlık TeĢkilatı Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin DeğiĢtirilerek Kabulü Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan ―ve terörle mücadele‖ ibaresi yürürlükten kaldırılmıĢ ve (b) bendinde yer alan ―, dıĢ güvenlik ve terörle mücadeleyi‖ ibaresi ―ve dıĢ güvenliği‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. (3) 14/2/1985 tarihli ve 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun; a) 28 inci maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. “Güvenlik politikaları ve sosyo-ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesini sağlamak üzere, illerde Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü kurulmuĢtur. Bu amaçla, ihtiyaç duyulan ilçelerde valiliğin teklifi ve Bakanlığın onayı ile büro kurulabilir. Valilik, kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın ihtiyaç durumuna göre uzman, sözleĢmeli personel ve memurları bu birimlerde görevlendirmeye yetkilidir.” b) 29 uncu maddesinin birinci fıkrasına aĢağıdaki bent eklenmiĢtir. “d) Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı.” (4) 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvele 33 üncü sırasından sonra gelmek üzere “34) Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı” ibaresi eklenmiĢ ve diğer sıralar buna göre teselsül ettirilmiĢtir. (5) 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına “Savunma Sanayii MüsteĢarlığı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı,” ibaresi eklenmiĢtir.” B- Dayanılan Anayasa Kuralları Dava dilekçesinde, Anayasa‘nın 2., 5., 6., 7., 8., 11., 13., 20., 25., 95., 104., 113., 117., 123., 128., 138., 153., 159., 161. ve 162. maddelerine dayanılmıĢtır. III- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü‘nün 8. maddesi gereğince HaĢim KILIÇ, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Fulya KANTARCIOĞLU, Ahmet AKYALÇIN, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, ġevket APALAK, Serruh KALELĠ, Zehra Ayla PERKTAġ, Engin YILDIRIM ve Nuri NECĠPOĞLU‘nun katılmalarıyla 8.6.2010 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında; 1- 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendine iliĢkin dava dilekçesindeki noksanlığın verilen süre içerisinde giderilmemesi nedeniyle, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 27. maddesinin beĢinci fıkrası uyarınca bu bent yönünden iptal davasının açılmamıĢ sayılmasına, 2- 5952 sayılı Yasa‘nın 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi dıĢındaki iptali istenen kurallar yönünden, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine, 3- Yürürlüğü durdurma isteminin esas inceleme aĢamasında karara bağlanmasına, oybirliğiyle karar verilmiĢtir. IV- ESASIN ĠNCELENMESĠ Dava dilekçesi ve ekleri, Raportör Mustafa ÇAĞATAY tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, iptali istenen Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: A- Ġptal BaĢvurusundan Sonra Yapılan DeğiĢikliklerin Ġptal Konusu Kurallara Etkisi 1- 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Yapılan DeğiĢiklik Ġptal baĢvurusundan sonra 8.6.2011 gün ve 27958 sayılı Resmi Gazete‘de (mükerrer) yayımlanarak yürürlüğe giren 3.6.2011 günlü, 643 sayılı ―3046 sayılı Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname‖nin 2. maddesiyle 3046 sayılı Kanun‘a 19/A maddesi eklenmiĢtir. 643 sayılı KHK ile yapılan değiĢiklikle; Bakanlık bağlı, ilgili ve iliĢkili kuruluĢları (10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı cetvelde yer alan kurumlar dahil) BaĢbakanın teklifi ve CumhurbaĢkanının onayı ile, BaĢbakanlıkla veya diğer bakanlıklarla ilgilendirilebileceği, söz konusu kuruluĢların özel kanunlarında bağlı, ilgili ve iliĢkili olunan bakanlığa ya da bakana verilen yetki ve görevlerin ilgilendirilen bakanlık veya bakan tarafından kullanılacağı ve yerine getirileceği kurala bağlanmıĢtır. Anılan KHK‘nin verdiği yetkiye dayanılarak BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ve CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla ĠçiĢlerine bağlı olarak kurulan Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı, BaĢbakanlık‘la ilgilendirilmiĢtir. Bu durumda; Kanun‘un 1. maddesinin, (1) numaralı fıkrasının ―…Terörle Mücadeleye ĠliĢkin Politika ve Stratejileri GeliĢtirmek ve Bu Konuda Ġlgili Kurum ve KuruluĢlar Arasında Koordinasyonu Sağlamak Üzere ĠçiĢleri Bakanlığına Bağlı…‖ bölümü, Kanun‘un 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi, Kanun‘un 3. maddesi, Kanun‘un 4. maddesinin (2) numaralı fıkrası, Kanun‘un 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki ―…Bakanın Onayı Ġle Özel Ġhtisas ve AraĢtırma Komisyonları…‖ ibaresi, Kanun‘un 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki ―…Bakana…‖ sözcüğü, Kanun‘un 10. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinin ―…Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. Personelin sözleĢme usul ve esasları MüsteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez.‖ bölümü, Kanun‘un 13. maddesinin (2) numaralı fıkrası, Kanun‘un 18. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (b) bendiyle 3152 sayılı Kanun‘un 29. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (d) bendi, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, söz konusu madde, fıkra, bent, bölüm, ibare ve sözcüğe iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Nuri NECĠPOĞLU; Kanun‘un 1. maddesinin, (1) numaralı fıkrasındaki iptal konusu bölüm ile 3. maddesi için verilen karar verilmesine yer olmadığına kararına ―Sadece ‗ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‘ ibaresi için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖, Kanun‘un 4. maddesinin (2) numaralı fıkrası için verilen karar verilmesine yer olmadığına kararına ―Sadece ‗ĠçiĢleri Bakanının‘ ve ‗ĠçiĢleri Bakanı‘ ibareleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖, Kanun‘un 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki iptal konusu ibare ile 13. maddesinin (2) numaralı fıkrası için verilen karar verilmesine yer olmadığına kararına ―Sadece ‗Bakanın‘ sözcüğü için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖, Kanun‘un 10. Maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinin iptal konusu bölümü için verilen karar verilmesine yer olmadığına kararına ―Sadece bölümde yer alan ‗Bakan‘ sözcüğü ile ‗…ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. …‘ ibaresi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖, yönündeki gerekçeyle katılmamıĢlardır. 2- 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Yapılan DeğiĢiklik Kanun‘un 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının son cümlesi, 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘ye eklenen ek 12. maddenin (3) numaralı fıkrasının (n) bendiyle, Kanun‘un 18. maddesinin (5) numaralı fıkrasıyla 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin Ek 3. maddesinin birinci fıkrasına ―Savunma Sanayi MüsteĢarlığı,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı,‖ ibaresi, 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘ye eklenen ek 12. maddenin (1) numaralı fıkrasının (m) bendiyle, yürürlükten kaldırıldığından, söz konusu cümle ve ibareye iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. 3- 10.10.2011 günlü, 657 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Yapılan DeğiĢiklik Kanun‘un 18. maddesinin(1) numaralı fıkrasının (a) bendiyle 14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na ekli (I) sayılı cetvelin ―VIII. Mülki Ġdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı‖ bölümünün (a) bendine ―MüsteĢar,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı,‖ ibaresi, 10.10.2011 günlü, 657 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 37. maddesiyle, yürürlükten kaldırıldığından, söz konusu ibareye iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. B- Kanun‟un 2. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (d) Bendinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; Kanun‘un 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan ibareye yönelik iptal istemindeki gerekçelerle kuralın Anayasa‘nın 2., 6., 7., 8., 13., 95., 113. ve 123. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Dava dilekçesinde yollama yapılan kurala iliĢkin gerekçede ise 3046 sayılı ―Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında 174 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 13.12.1983 gün ve 174 sayılı Bakanlıkların KuruluĢ ve Görev Esasları Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Kaldırılması ve Bazı Maddelerinin DeğiĢtirilmesi Hakkında 202 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin DeğiĢtirilerek Kabulü Hakkında Kanun‖un 16. maddesinin (d) bendinde yer alan ―Bir bakanlıkta birden fazla müsteĢarlık kurulamaz‖ biçimindeki kural uyarınca ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı ikinci bir müsteĢarlık kurulamayacağı, 3046 sayılı Kanun‘da müsteĢarlıkların örgütlenmesinde öngörülmeyen ―merkez‖, ―il müdürlüğü‖ ve ―büro‖ Ģeklindeki bir yapılanmanın mümkün olmadığı, yine 3046 sayılı Kanun uyarınca bağlı kuruluĢların ancak genel müdürlük olarak örgütlenmelerinin zorunlu bulunduğu, kuralda geçen ―terör‖ kavramının tanımının yapılmaması ya da ilgili mevzuata atıfta bulunulmadığı belirtilerek kuralın Anayasa‘nın 2., 6., 7., 8., 13., 95., 113. ve 123. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda, Kanun‘da geçen ―MüsteĢarlık‖ ibaresinin Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığını ifade ettiği belirtilmiĢtir. Kuralda, terör sözcüğüne yer verilmediği gibi MüsteĢarlığın ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı olduğuna ve MüsteĢarlığın örgütlenme biçimine iliĢkin hükümler de yer almamaktadır. Ayrıca, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı olmaktan çıkarılıp, BaĢbakanlıkla ilgilendirilmiĢtir. Bir yasa kuralının baĢka bir yasa kuralı ile uyumlu olmaması onun iptal edilmesini gerektiren bir durum değildir. Anayasa Mahkemesi yasaların baĢka yasalara ya da daha alt düzeydeki diğer normlara uygunluğunu değil, yasaların Anayasa‘ya uygunluğunu denetlemektedir. Dava dilekçesinde ileri sürülen kurala iliĢkin Anayasa‘ya aykırılık gerekçelerinin bir kısmının kuralla ilgisinin bulunmaması, bir kısım gerekçelerin ise yukarıda belirtilen yasal değiĢikliklerle ortadan kalkması nedeniyle iptal isteminin reddine karar vermek gerekmiĢtir. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 2., 6., 7., 8., 13., 95., 113. ve 123. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. C- Kanun‟un 4. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; iptali istenen kuralda geçen ―güvenlik kuruluĢları‖ ve ―terör‖ kavramının tanımlarının yapılmaması nedeniyle, bu kavramların neyi iĢaret ettiği hususunun belirsiz olduğu, ―terör‖ kavramının tanımına yer verilmemiĢ olması veya ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisinin dolaylı olarak verildiği, terör kavramının tanımının yapılmamasının kanunun uygulanmasında kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasına neden olabileceği, kurul baĢkanlığı ve buna bağlı olarak daire baĢkanlığı, Ģube müdürlüğü ve Ģeflik biçiminde bir yapılanmaya gidilmeksizin Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu adında bağımsız bir kurulun kurulmasının 3046 sayılı Kanun‘a uygun bulunmadığı belirtilerek, iptali istenen kuralın Anayasa‘nın 2., 6., 7., 8., 13., 95., 113. ve 123. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen fıkrada Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulunun kuruluĢ amacı belirtilmektedir. Buna göre adı geçen Kurul‘un görevi, güvenlik kuruluĢları ve ilgili kurumlar arasında terörle mücadele konusunda gerekli koordinasyonu sağlamak ve bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmektir. 3046 sayılı Kanun‘un 39. maddesinde görevleri ve kuruluĢ biçimleri kanunlarında veya diğer kanunlarda gösterilmesi kaydıyla, gerektiğinde sürekli kurullar kurulabileceği belirtilmektedir. Kuralda öngörülen Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulunun, 3046 sayılı Kanun‘un 39. maddesi anlamında, istiĢari nitelikte bir kurul olduğu anlaĢılmaktadır. Anayasa‘nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti‘nin bir hukuk devleti olduğu belirtilmiĢtir. Hukuk devletinin temel ilkelerinden biri de ―belirlilik‖tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kiĢiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuĢkuya yer vermeyecek Ģekilde açık, net, anlaĢılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karĢı koruyucu önlem içermesi gereklidir. Belirlilik ilkesi, bireylerin hukuksal güvenliğinin sağlanması bakımından da önem arz etmektedir Anayasa‘nın 7. maddesinde ―Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nindir. Bu yetki devredilemez‖; Anayasa‘nın 8. maddesinde ise ―Yürütme yetkisi ve görevi, CumhurbaĢkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.‖ denilmektedir. Anayasa‘nın 113. maddesinde, Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teĢkilatının kanunla düzenleneceği hükmü yer almaktadır. Anayasa‘nın 123. maddesinde ise ―Ġdare, kuruluĢ ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. Ġdarenin kuruluĢ ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkiĢiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur‖ denilmektedir. Bir yasa kuralının baĢka bir yasa kuralı ile uyumlu olmaması onun iptal edilmesini gerektiren bir durum değildir. Anayasa Mahkemesi yasaların baĢka yasalara ya da daha alt düzeydeki diğer normlara uygunluğunu değil, yasaların Anayasa‘ya uygunluğunu denetlemekte olduğundan, bu gerekçeye dayanan Anayasa‘ya aykırılık savları yerinde değildir. Kaldı ki, Anayasa‘nın 113. maddesinde bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teĢkilatının kanunla düzenleneceği belirtilmek suretiyle bu konuda yasama organına takdir yetkisi tanınmıĢtır. Yasama organının bu takdir yetkisini 3046 sayılı Kanun çerçevesinde ya da baĢka bir kanunla da kullanabileceği açıktır. Anayasa‘nın 123. maddesinde anlamını bulan idarenin bütünlüğü ilkesi, tek tip yapılanmayı gerektirmemektedir. Yasakoyucu, anayasal sınırlar içinde kalmak koĢuluyla, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına uygun olarak değiĢik yapılanmaya da gidebilir. Anayasa‘nın 123. maddesinde öngörülen idarenin yaptığı iĢlem ve eylemlerin kanuna dayalı olması zorunluluğu, yasama organı için geçerli değildir. Bir baĢka ifadeyle idarenin kanuniliği ilkesi, idare organına hitap etmektedir. Yasakoyucu, yasamanın asliliği ve genelliği ilkesinin bir gereği olarak, Anayasa‘da düzenlenmeyen bir alanı doğrudan düzenleyebilir. Bu bağlamda, yasama organının daha önce çıkardığı 3046 sayılı Kanun‘a göre iĢlem yapması gerektiği yönündeki düĢüncenin idarenin kanuniliği ilkesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. 5952 sayılı Kanun‘da ―terör‖ kavramının tanımına yer verilmemiĢtir. Terör kavramının tanımındaki belirsizlikten dolayı terörle mücadeleyi konu edinen uluslararası sözleĢmelerde terörle ilgili bir tanıma yer verilmemiĢ, sadece terör eylemleri olarak nitelendirilebilecek suçlara iliĢkin ayrıntılı bir liste yapılmıĢ ise de Türk Hukukunda terör kavramının tanımının 12.4.1991 günlü, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu‘nun 1. maddesinde yapılmıĢtır. 3713 sayılı Kanun‘da yer alan terör tanımı, öğreti ve yargısal kararlarda da benimsenmiĢtir. Bu durumda, mevzuatta tanımı yapılmıĢ, uygulamada yerleĢmiĢ, uygulama ve öğretinin yardımıyla açıklık kazanmıĢ ―terör‖ kavramının belirsiz olduğundan söz edilemez. Dolayısıyla, kavramın içeriğinin belirlenmesi konusunda yasama yetkisinin devri de söz konusu değildir. Öte yandan, iptali istenen kuralda geçen ―güvenlik kuruluĢları‖ ibaresinin Kanun‘un genel gerekçesinde de belirtildiği üzere, iç güvenlik kuruluĢları olan Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, Genelkurmay BaĢkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı bazı askeri birlikler ile Milli Ġstihbarat TeĢkilatını ifade ettiği açık olduğundan, söz konusu ibarenin de belirsiz olduğu sonucu çıkarılamaz. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 2., 6., 7., 113. ve 123. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 8., 13. ve 95. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. D- Kanun‟un 5. Maddesinin (3) Numaralı Fıkrasının Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; 5952 sayılı Kanun‘un 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesindeki ibareye iliĢkin gerekçeler doğrultusunda, iptali istenen fıkranın Anayasa‘nın 2., 6., 7., 8., 13., 95., 113. ve 123. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda, MüsteĢarlık teĢkilatının kimlerden oluĢtuğunun Kanun‘a eklenen (1) sayılı cetvelde gösterildiği ifade edilmektedir. Dava dilekçesinde, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı ayrı bir müsteĢarlık olarak kurulmasının Anayasa‘ya aykırı olduğunun iddia edilmesi üzerine, bu kabulün doğal sonucu olarak söz konusu müsteĢarlığın alt birimlerini düzenleyen kuralın da Anayasa‘ya aykırılığı nedeniyle iptalinin istendiği anlaĢılmaktadır. Ancak iptal baĢvurusunun yapılmasından sonra yürürlüğe giren 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin verdiği yetkiye dayanılarak BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ve CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla ĠçiĢlerine bağlı olarak kurulan Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı, BaĢbakanlıkla ilgilendirilmiĢtir. Bu durumda, dava dilekçesinde iptali istenen kural için ileri sürülen Anayasa‘ya aykırılık gerekçeleri ortadan kalkmıĢtır. Kuralın Anayasa‘ya aykırı baĢka bir yönü de bulunamamıĢtır. Açıklanan nedenlerle iptali istenen kural, Anayasa‘nın 2., 6., 7., 8., 13., 95., 113. ve 123. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. E- Kanun‟un 6. Maddesinin Ġncelenmesi 1- (1) Numaralı Fıkrasında Yer Alan “Terörle…” Sözcüğünün Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; maddenin (1) numaralı fıkrasında yer alan ―terör‖ kavramının tanımına yer verilmemiĢ olması veya ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisinin dolaylı olarak verildiği, terör kavramının tanımının yapılmamasının kanunun uygulanmasında kiĢisel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasına neden olabileceği belirtilerek, iptali istenen sözcüğün Anayasa‘nın 2., 7., 8. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Kanun‘un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının incelendiği bölümde belirtilen Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine iliĢkin gerekçelerle kuralda Anayasa‘ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 8. ve 13. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. 2- (1) Numaralı Fıkranın (b) Bendi ile (ç) Bendinde Yer Alan „Güvenlik kuruluĢlarına…” ve “…ilgili kurumlara…” Ġbarelerinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; Kanun‘un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ile (ç) bendinde geçen ―güvenlik kuruluĢları‖ ve ―ilgili kurumlar‖ ibarelerinin belirsiz olduğu ifade edilerek iptali istenen bent ve ibarelerin Anayasa‘nın 2., 7., 8. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen ibarelerin yer aldığı kurallarda, MüsteĢarlığın terörle mücadele alanında güvenlik kuruluĢları ve istihbarat birimlerinden gelen stratejik istihbaratı değerlendirip, ilgili birimlerle paylaĢacağı, güvenlik kuruluĢlarına ve ilgili kurumlara stratejik bilgi desteği sağlayacağı ve bunlar arasında koordinasyonu temin edeceği hükme bağlanmıĢtır. Kanun‘un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının incelendiği bölümde belirtilen Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine iliĢkin gerekçelerle kuralda Anayasa‘ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kanun‘un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendinde geçen ―ilgili kurumlar‖ ibaresinin maddenin bir bütün olarak yorumlandığında terörle mücadele alanında görev yapan ve güvenlik kuruluĢları dıĢında kalan diğer kamu kurumlarını ifade ettiği açıkça anlaĢılmaktadır. Terörle mücadele, çok boyutlu bir mücadeledir. Bu mücadelenin güvenlik boyutu yanında, sosyolojik, psikolojik, adli, idari, ekonomik, siyasi bir çok boyutu ya da nedeni bulunmakta ve dolayısıyla bir çok kamu kurumu da iĢin içine müdahil olabilmektedir. Keza ortaya çıkıĢ nedenlerine bağlı olarak terörün farklı yansımaları bulunmaktadır. Bu anlamda, terörle mücadele alanında, bakanlıklardan bağımsız idari kurullara kadar pek çok kamu kurumu arasında iĢbirliği ya da koordinasyona ihtiyaç bulunması kaçınılmazdır. Kuralda söz konusu ―ilgili kurumlar‖ın teker teker sayılmasına gerek bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Kanun‘un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendinde geçen ―…ilgili kurumlar…‖ ibaresi, Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralların Anayasa‘nın 8. ve 13. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. 3- (1) Numaralı Fıkranın (c) Bendinde Yer Alan “…veya yaptırmak” Ġbaresi ile (f) Bendinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; kuralla idareye muhatabı, yaptırımı ve sınırları belirsiz bir araĢtırma, analiz, değerlendirme, inceleme ve denetleme çalıĢmaları yapması veya yaptırabilmesine yetki verilmesinin Anayasa‘nın 2., 7., 8. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen ibarenin de yer aldığı (c) bendindeki kuralla, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığına, terörle mücadele alanında gerekli araĢtırma, analiz ve değerlendirme çalıĢmalarını bizzat yapabilme ya da kurum dıĢındaki kurum ya da kuruluĢlar aracılığıyla yaptırabilme yetkisi, (f) bendinde ise Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığına, terörle mücadele alanında inceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak görevi verilmektedir. ―Teröristle mücadele‖, esas itibarıyla güvenlik kuvvetlerinin yürüttüğü silahlı mücadeleyi, ―terörle mücadele‖ ise güvenlik tedbirleriyle birlikte toplumsal, ekonomik ve kültürel alanlarda devletin bütün kurumları ve sivil toplum kuruluĢlarının topyekun mücadelesini ifade etmektedir. Bu bağlamda, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığına terörle mücadele alanında gerektiğinde konusunda uzman olan kiĢi, kurum veya kuruluĢlardan yardım alabilme ya da inceleme ve denetleme yapabilme yetkisinin tanınması, Kurumun iĢlevlerini yerine getirmesi açısından bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Ġptali istenen her iki kuralda ―araĢtırma, analiz ve değerlendirme çalıĢmaları‖ ile ―inceleme ve denetleme‖ yapmak ya da yaptırmanın ―terörle mücadele‖ alanıyla ilgili ve sınırlı olarak yapılacağı hususu açıkça belirtildiğinden sınırsız bir yetki devrinden söz edilemez. Açıklanan nedenlerle, Kanun‘un 6. maddesinin (c) bendinde yer alan ―…veya yaptırmak‖ ibaresi ile (f) bendi, Anayasa‘nın 2., 7. ve 8. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralların Anayasa‘nın 13. maddesiyle ilgisi görülmemiĢtir. F- Kanun‟un 8. Maddesinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; 3046 sayılı Kanun‘un 16. maddesinin (d) bendinde yer alan ―Bir bakanlıkta birden fazla müsteĢarlık kurulamaz‖ biçimindeki kural uyarınca ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı ikinci bir müsteĢarlık kurulamayacağı, aynı Kanun‘un 15. maddesinde bakanlık merkez teĢkilatının müsteĢarlık, müsteĢarlığa bağlı genel müdürlük, kurul veya daire baĢkanlığı, genel müdürlük veya kurul baĢkanlığına bağlı Ģube müdürlüğü Ģeklinde bir örgütlenmenin öngörüldüğü, iptali istenen kuralla öngörülen ―merkez‖ Ģeklinde bir yapının oluĢturulmasının 3046 sayılı Kanun‘a göre mümkün olmadığı, iptali istenen kuralda Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tüm mevzuatın incelenerek yasalar arasında uyumun sağlanması gerektiği, kuralda geçen ―terör‖ kavramının tanımının yapılmadığı ya da ilgili mevzuata atıfta bulunulmadığı, öngörülen düzenlemenin idarenin kanuniliği ilkesine aykırı olduğu, ayrıca kuralın ikinci fıkrasıyla Genelkurmay BaĢkanlığı, DıĢiĢleri Bakanlığı ve Milli Ġstihbarat TeĢkilatı MüsteĢarlığı tarafından MüsteĢarlığa ihtiyaç duyulan istihbari bilgilerin verilmesinin buyurucu biçimde düzenlendiği ve herhangi bir sınırlama da getirilmediği belirtilerek kuralın Anayasa‘nın 2., 7., 8., 13., 95., 104., 113. ve 123. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda, müsteĢara bağlı olarak kurulan Ġstihbarat Değerlendirme Merkezinin kuruluĢ amacı ve görevi ile ihtiyaç duyulan istihbari bilgilerin güvenlik kuruluĢları, istihbarat birimleri ve DıĢiĢleri Bakanlığınca MüsteĢarlığa verilmesi hususları düzenlenmektedir. Kuralda ayrıca, istihbari bilgiler doğrultusunda MüsteĢarlıkça yapılacak analiz ve değerlendirmelerin de ilgili birimlerle paylaĢılacağı belirtilmektedir. Kanun‘un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının incelendiği bölümde belirtilen gerekçelerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 2., 7., 113. ve 123. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 8., 13., 95. ve 104. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. G- Kanun‟un 9. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının Ġncelenmesi 1- (a) Bendinin (1) Numaralı Alt Bendinde Yer Alan “…uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak…” Ġbaresinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; Kanun‘un 6. maddesinde müsteĢarlığa verilen görevlerin sadece politika ve stratejilerin belirlenmesine yönelik çalıĢmalar yürütmek olduğu belirtilmiĢken, iptali istenen kuralla belirlenen politikaların uygulanmasına iliĢkin eylem planları hazırlamanın da müsteĢarlığın ana hizmet birimi olarak öngörülen Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığının görevleri arasında sayılmak suretiyle Kanun‘un maddeleri arasında uyumsuzluğa yol açıldığı, ayrıca kuralla yürütme organına kaynağı Anayasa‘da bulunmayan bir yetki verildiği belirtilerek, kuralın Anayasa‘nın 2. ve 6. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının ana hizmet birimlerinden olan Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığının, terörle mücadele politika ve stratejileri kapsamında belirlenen politikaların uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamakla görevli olduğu belirtilmektedir. Bir yasa kuralının baĢka bir yasa kuralı ile uyumlu olmaması onun iptal edilmesini gerektiren bir durum değildir. Anayasa Mahkemesi yasaların baĢka yasalara ya da daha alt düzeydeki diğer normlara uygunluğunu değil, yasaların Anayasa‘ya uygunluğunu denetlemekte olduğundan, bu gerekçeye dayanan Anayasa‘ya 2. maddesine aykırılık savı yerinde değildir. Kuralın Anayasa‘ya aykırı baĢka bir yönü de bulunamamıĢtır. Anayasa‘nın 6. maddesinde egemenliğin, kayıtsız Ģartsız Millete ait olduğu, Türk Milletinin egemenliğini, Anayasa‘nın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanacağı, egemenliğin kullanılmasının, hiçbir surette hiçbir kiĢiye, zümreye veya sınıfa bırakılamayacağı ve hiçbir kimse veya organın kaynağını Anayasa‘dan almayan bir Devlet yetkisi kullanamayacağı ifade edilmiĢtir. Anayasa‘da engelleyici bir hüküm bulunmaması durumunda yasakoyucunun genel düzenleme yapma yetkisine dayanarak kural koyması, kaynağını Anayasa‘dan almayan bir yetkinin kullanılması anlamına gelmez. Ġptali istenen kuralla, MüsteĢarlık bünyesinde ana hizmet birimi olarak düzenlenen Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığına, kurumun amaçları doğrultusunda belirlenen politikaların uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak görevinin verilmesi, Anayasa‘da buna iliĢkin engelleyici bir hüküm olmadığı gözetildiğinde, Anayasa‘nın 6. maddesine aykırılık tan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen ibare, Anayasa‘nın 2. ve 6. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. 2- (a) Bendinin (2) Numaralı Alt Bendinde Yer Alan “Güvenlik kuruluĢları…” Ġbaresinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; ―güvenlik kuruluĢları‖ ibaresinin neyi iĢaret ettiğinin belirsiz olduğu ve kuralın Anayasa‘nın 2., 5., 7., 8., 13., 104. ve 123. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen ibarenin de yer aldığı kuralda, MüsteĢarlığın ana hizmet birimlerinden olan Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığının, terörle mücadele politika ve stratejileri kapsamında güvenlik kuruluĢları arasında bilgi paylaĢımını ve koordinasyonu sağlamakla görevli olduğu belirtilmektedir. Kanun‘un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının incelendiği bölümde belirtilen Anayasa‘nın 2. maddesine iliĢkin gerekçelerle kuralda Anayasa‘ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 5., 7., 8., 13., 104. ve 123. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. 3- (a) Bendinin (3) Numaralı Alt Bendinde Yer Alan “Valilikler…” Sözcüğünün Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; kuralla ilgili mevzuatla uyum gözetilmeden valilikler arasında koordinasyon sağlanmasına iliĢkin düzenleme yapılmasının Anayasa‘nın 2. ve 104. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen sözcüğün de yer aldığı kuralda, MüsteĢarlığın ana hizmet birimlerinden olan Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığının, terörle mücadele politika ve stratejileri kapsamında valilikler arasında koordinasyonu sağlamakla görevli olduğu belirtilmektedir. Bir yasa kuralının baĢka bir yasa kuralı ile uyumlu olmaması onun iptal edilmesini gerektiren bir durum değildir. Anayasa Mahkemesi yasaların baĢka yasalara ya da daha alt düzeydeki diğer normlara uygunluğunu değil, yasaların Anayasa‘ya uygunluğunu denetlemekte olduğundan, bu gerekçeye dayanan Anayasa‘ya 2. maddesine aykırılık savı yerinde değildir. Kuralın Anayasa‘ya aykırı baĢka bir yönü de bulunamamıĢtır. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 104. maddesiyle ilgisi görülmemiĢtir. 4- (a) Bendinin (4) Numaralı Alt Bendinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; Kanun‘un 6. maddesinde müsteĢarlığa verilen görevlerin sadece politika ve stratejilerin belirlenmesine yönelik çalıĢmalar yürütmek olduğu belirtilmiĢken, iptali istenen kuralla belirlenen politikalar ile sosyo-ekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi için ilgili kurumlar arasında koordinasyonu sağlamanın da müsteĢarlığın ana hizmet birimi olarak öngörülen Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığının görevleri arasında sayılmak suretiyle Kanun‘un maddeleri arasında uyumsuzluğa neden olunduğu, ayrıca kuralda yer alan ―belirlenen politikalar‖ ve ―ilgili kurumlar‖ gibi müphem ve sınırları belli olmayan kavramlarla yürütme organına asli düzenleme yetkisi verildiği belirtilerek, kuralın Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının ana hizmet birimlerinden olan Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığının, terörle mücadele politika ve stratejileri kapsamında belirlenen politikalar ile sosyoekonomik politikaların uyumlu bir Ģekilde yürütülmesi için ilgili kurumlar arasında koordinasyonu sağlamakla görevli olduğu belirtilmektedir. Terörle mücadele alanında politikanın belirlenmesi Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığına ait bir görev olmayıp, MüsteĢarlığın görevi politikaların belirlenmesine yönelik hazırlık çalıĢmaları yapmaktır. Kuralda, Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire BaĢkanlığına terörle mücadele alanında politika belirleme yetkisi verilmesi söz konusu değildir. Kanun‘un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendinin incelendiği bölümde belirtilen gerekçelerle, iptali istenen kuralda geçen ―ilgili kurumlar‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı bir yönü bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. 5- (b) Bendinin (1) Numaralı Alt Bendinde Yer Alan “Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek,…” Ġbaresinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; iptali istenen kuralla herhangi bir sınırlama getirilmeksizin AraĢtırma-GeliĢtirme Daire BaĢkanlığına ―veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek‖ görevinin verildiği, ―veri, bilgi ve belgeleri toplama‖nın her türlü kiĢisel verileri de kapsama alacağı, veri toplamanın sınırlarına yasal düzenleme getirilmeyerek kiĢilerin idareye karĢı korumasız bırakıldığı belirtilerek, kuralın Anayasa‘nın 13., 20. ve 25. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının ana hizmet birimlerinden olan AraĢtırma-GeliĢtirme Daire BaĢkanlığının terörle mücadele alanında, veri, bilgi ve belgeleri toplayabileceği, tasnif edebileceği, analiz ve değerlendirmeler yapabileceği hükme bağlanmaktadır. Anayasa‘nın 20. maddesinde, herkesin kendisiyle ilgili kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın kiĢinin kendisiyle ilgili kiĢisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere eriĢme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığı ifade edilmiĢtir. Maddede ayrıca kiĢisel verilerin ancak kanunda öngörülen hallerde veya kiĢinin açık rızasıyla iĢlenebileceği ve kiĢisel verilerin korunmasına iliĢkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği hükmüne de yer verilmiĢtir. Anayasa‘nın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa‘nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların Anayasa‘nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiĢtir. Ġptali istenen kuralda geçen ―veri‖, ―bir araĢtırmanın, bir tartıĢmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öğe, muta, done‖ anlamına gelmekte olup, bilimsel, istatistiki, ekonomik, kiĢisel bilgileri de içine alan bir kavramdır. KiĢisel veri kavramı, belirli veya kimliği belirlenebilir olmak Ģartıyla, bir kiĢiye iliĢkin bütün bilgileri ifade etmektedir. KiĢisel verilerin korunması hakkı, kiĢinin insan onurunun korunmasının ve kiĢiliğini serbestçe geliĢtirebilmesi hakkının özel bir biçimi olarak, bireyin hak ve özgürlüklerini kiĢisel verilerin iĢlenmesi sırasında korumayı amaçlamaktadır. Ancak söz konusu hak sınırsız değildir. KiĢisel verilerin korunması hakkı, veri sahibinin mutlak ve sınırsız bir veri hakimiyetini mümkün kılmamaktadır. Nitekim Türkiye‘nin imzaladığı ancak uygulama kanununun yürürlüğe konamaması nedeniyle taraf olmadığı 1981 tarihli ve 108 sayılı KiĢisel Verilerin Otomatik ĠĢleme Tabi Tutulması KarĢısında KiĢilerin Korunmasına Dair Avrupa Konseyi SözleĢmesi‘nin 9. maddesinde de devlet güvenliği, kamu güvenliği, devletin ekonomik menfaatlerinin korunması ve suçlarla mücadele edilmesi, ilgilinin veya üçüncü kiĢilerin hak ve özgürlüklerinin korunması ile verilerin istatistiki veya bilimsel amaçlarla kullanılması durumlarında kiĢisel verilerin korunmasına sınırlamalar getirilebileceği öngörülmüĢtür. Bu nedenle, kiĢisel verilerin korunması temel hakkına kamu yararı nedenlerine dayalı olarak müdahale edilebilmesine olanak tanınmaktadır. Terörle mücadele alanında strateji ve politikalar geliĢtirmekle görevli olan Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının kendisine verilen görevleri yerine getirebilmesi için kiĢisel veriler de dahil olmak üzere bir takım bilgi ve belgelere ihtiyacının bulunması kaçınılmazdır. Ġptali istenen kuralda, veri ve bilgilerin terörle mücadele alanıyla sınırlı olacağı açıkça ifade edilmiĢtir. Kuralda kiĢisel verilerin korunmasıyla ilgili olarak Anayasa‘nın 20. maddesinde öngörülen güvencelere aykırı bir hüküm de yer almamaktadır. Türk Ceza Kanunu‘nun kiĢisel verilerin korunmasına iliĢkin cezai hükümleri, MüsteĢarlık personeli için de geçerlidir. Bu nedenle, dava konusu kuralla Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığına terörle mücadele alanıyla sınırlı olmak üzere verilen veri ve bilgi toplama yetkisinin özel hayatın gizliliği kapsamında kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkına ölçüsüz bir müdahale olduğu söylenemez. Ayrıca, söz konusu düzenlemenin kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkını aĢırı derecede zorlaĢtıran ya da ortadan kaldıran, dolayısıyla hakkın özüne dokunan bir sınırlama olmadığı da açıktır. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 13. ve 20. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Engin YILDIRIM bu görüĢe katılmamıĢlardır. Kuralın Anayasa‘nın 25. maddesiyle ilgisi görülmemiĢtir. 6- (b) Bendinin (2) Numaralı Alt Bendinde Yer Alan “…yaptırmak…” Sözcüğünün Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; iptali istenen kuralla AraĢtırma – GeliĢtirme Daire BaĢkanlığına muhatabı, yaptırımı ve sınırları belirsiz bir araĢtırma yaptırma yetkisinin tanınmasının Anayasa‘nın 2., 5. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda, MüsteĢarlığın ana hizmet birimlerinden olan AraĢtırma – GeliĢtirme Daire BaĢkanlığının, terörle mücadele alanında, araĢtırma yaptırabileceği hükme bağlanmaktadır. Kural, anılan Daire BaĢkanlığının MüsteĢarlık dıĢındaki kurum, kuruluĢ veya uzmanlar aracılığıyla terörle mücadele alanında araĢtırmalar yaptırılabilmesine olanak tanımaktadır. Kanun‘un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde yer alan ―…veya yaptırmak‖ Ģeklindeki ibarenin incelendiği bölümde belirtilen gerekçelerle, iptali istenen sözcük, Anayasa‘nın 2. ve 5. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 13. maddesiyle ilgisi görülmemiĢtir. 7- (b) Bendinin (4) Numaralı Alt Bendinde Yer Alan “Terörle…” Sözcüğünün Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; terör kavramının tanımsal karĢılığına yer verilmemiĢ olması veya ilgili mevzuata atıfta bulunulmamıĢ olması karĢısında, idareye uygulamada ―terör‖ kapsamını belirleme yetkisini dolaylı olarak verdiği belirtilerek, iptali istenen ibarenin Anayasa‘nın 2., 7. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralda, MüsteĢarlığın ana hizmet birimlerinden olan AraĢtırma – GeliĢtirme Daire BaĢkanlığının, terörle mücadele alanında Terörle Mücadele Raporu hazırlamakla görevli olduğu hükme bağlanmaktadır. Kanun‘un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının incelendiği bölümde belirtilen Anayasa‘nın 2. ve 7. maddelerine iliĢkin gerekçelerle kuralda Anayasa‘ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 13. maddesiyle ilgisi görülmemiĢtir. H- Kanun‟un 10. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (b) Bendinin (1) Numaralı Alt Bendinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; iptali istenen kuralla hukuk müĢavirliğine yasama yetkisini kapsar biçimde mevzuatı günün Ģartlarına göre geliĢtirme görevinin verilmesinin Anayasa‘nın 2., 6. ve 7. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Kuralla, MüsteĢarlığın danıĢma birimi olarak kurulan Hukuk MüĢavirliğine, terörle mücadele mevzuatını ve uygulamasını değerlendirmek ve günün Ģartlarına göre geliĢtirmek görevi verilmiĢtir. Anayasa‘nın 88. maddesinde kanun teklif etmeye Bakanlar Kurulu ve milletvekillerinin yetkili olduğu belirtilmiĢtir. Buna karĢılık, kanun teklif ve tasarılarının Anayasa‘nın 88. maddesi dıĢında kalan kiĢi veya kuruluĢlar tarafından hazırlanmasına Anayasal bir engel bulunmamaktadır. Kuralla, Hukuk MüĢavirliğine verilen görev, MüsteĢarlığın görev alanına giren konularla ilgili mevzuatı takip etme, değerlendirme ve gerektiğinde taslak metinler hazırlamaktır. 3046 sayılı Kanun‘un bakanlıkların danıĢma birimi olarak öngörülen hukuk müĢavirliklerinin görevlerini düzenleyen 25. maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde, hukuk müĢavirliklerinin gerek bakanlık gerekse bakanlık kuruluĢlarınca mevzuat (kanun, tüzük, yönetmelik vs.) teklifleri hazırlamalarının kendilerine bir görev olarak verildiği açıkça ifade edilmektedir. Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinde de mevzuat taslaklarının konuyla ilgili kurum ve kuruluĢların görevli birimleri (hukuk müĢavirlikleri) tarafından hazırlanacağı hükmüne yer verilmiĢtir. Bu durumda, kuralla hukuk müĢavirliğine taslak hazırlama görevinin verilmesinde Anayasa‘ya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 2., 6. ve 7. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. I- Kanun‟un 15. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının Ġkinci Cümlesinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; iptali istenen kuralla herhangi bir sınırlama getirilmeksizin her türlü bilgi ve belge talebinin ilgili bakanlık, kurum ve kuruluĢlar tarafından yerine getirilmesinin öngörüldüğü, bilgi ve belge ibarelerinin her türlü kiĢisel verileri de kapsama alacağı, veri toplamanın sınırlarına yasal düzenleme getirilmeyerek kiĢilerin idareye karĢı korumasız hale getirildiği belirtilerek, kuralın Anayasa‘nın 13., 20. ve 25. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Kuralda, MüsteĢarlığın bu kanun çerçevesinde belirlenen terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak görevini yerine getirirken, bu kapsamda istediği her türlü bilgi ve belge talebinin ilgili bakanlık, kurum ve kuruluĢlarca gecikmeksizin yerine getirileceği hükme bağlanmaktadır. Kuralda geçen ―her türlü bilgi ve belge‖ ibaresinin, 5952 sayılı Kanun‘un 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan ―Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek, analiz ve değerlendirmeler yapmak‖ biçimindeki hükümle birlikte değerlendirildiğinde ve kuralda ―veri‖ ibaresinin de geçmediği dikkate alındığında, ―kiĢisel veri‖ niteliğinde bulunmayan her türlü bilgi ve belgeyi kapsadığı anlaĢılmaktadır. Terörle mücadele alanında strateji ve politikalar geliĢtirmekle görevli olan Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının da kendisine verilen görevleri yerine getirebilmesi için bazı bilgi ve belgelere ihtiyaç duyması kaçınılmazdır. Ġptali istenen kuralda, bilgi ve belgelerin MüsteĢarlığa 5952 sayılı Kanun kapsamında verilen terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak göreviyle sınırlı olacağı açıkça ifade edilmiĢtir. Kuralda kiĢisel verilerin korunmasıyla ilgili olarak Anayasa‘nın 20. maddesinde öngörülen güvencelere aykırı bir hüküm de yer almamaktadır. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 20. maddesine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 13. ve 25. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. J- Kanun‟un 16. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının Ġkinci Cümlesinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; 5018 sayılı Kanun‘un 24. maddesi uyarınca örtülü ödeneğin esasen BaĢbakanlık bütçesine konulduğu ve ancak istisnaen kanunlarla verilen istihbarat hizmetlerini yürüten diğer kamu idarelerinin de bütçelerine örtülü ödenek konulabildiği, Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının ise istihbarat hizmetlerini yürüten bir kamu idaresi niteliğinde olmaması nedeniyle 5018 sayılı Kanun hükümleri dairesinde bütçesine örtülü ödenek konulamayacağı, ayrıca Anayasa‘nın 161. ve 162. maddelerinde bütçelerin gerek hazırlanması gerekse TBMM‘de kabul edilmesi süreçlerinin Ģeffaf olmasının öngörüldüğünü oysa söz konusu düzenlemede, operasyonel yetkisi olmayan bir oluĢuma örtülü ödenek ayrılması öngörülmek suretiyle Ģeffaflıktan uzak bir Ģekilde harcama yetkisi verildiği belirtilerek, kuralın Anayasa‘nın 2., 161. ve 162. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Kanun‘un 16. maddesinde MüsteĢarlığın bütçesine iliĢkin düzenleme yer almaktadır. Maddenin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde, MüsteĢarlığın 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu‘na tabi genel bütçeli bir idare olduğu belirtilmiĢtir. Aynı fıkranın iptali istenen ikinci cümlesinde ise 5952 sayılı Kanun kapsamında yürütülen ve gizlilik ihtiva eden iĢler için 5018 sayılı Kanun‘un 24. maddesi esaslarına göre MüsteĢarlık bütçesine ödenek konulacağı kurala bağlanmıĢtır. Bir yasa kuralının baĢka bir yasa kuralı ile uyumlu olmaması onun iptal edilmesini gerektiren bir durum değildir. Anayasa Mahkemesi yasaların baĢka yasalara ya da daha alt düzeydeki diğer normlara uygunluğunu değil, yasaların Anayasa‘ya uygunluğunu denetlemekte olduğundan, bu gerekçeye dayanan Anayasa‘ya 2. maddesine aykırılık savı yerinde değildir. Kuralın Anayasa‘ya aykırı baĢka bir yönü de bulunamamıĢtır. Ġptal isteminin reddi gerekir. Kuralın Anayasa‘nın 161. ve 162. maddeleriyle ilgisi görülmemiĢtir. K- Kanun‟un 18. Maddesinin Ġncelenmesi 1- (1) Numaralı Fıkranın (b) Bendi ile (3) Numaralı Fıkranın (a) Bendinin Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; iptali istenen kurallarla illerde Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü, ihtiyaç duyulan ilçelerde ise bürolar kurulmasının 3046 sayılı Kanun‘da öngörülmeyen bir teĢkilatlanma biçimi olduğu, bu durumun aynı zamanda idarenin kanuniliği ilkesine aykırı olduğu, söz konusu birimlerde çalıĢacak personelin görev, yetki ve nitelikleri konusunda da herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği belirtilerek, kuralların Anayasa‘nın 2., 123. ve 128. maddelerine aykırılığı ileri sürülmüĢtür. Kanun‘un 18. maddesinin (1) numaralı fıkrasının iptali istenen (b) bendiyle 657 sayılı Kanun‘a ekli (II) sayılı cetvelin ―4. BaĢbakanlık ve Bakanlıklarda‖ bölümüne ‗‗Nüfus ve VatandaĢlık Müdürü,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü,‖ ibaresi eklenmiĢtir. Söz konusu (II) sayılı cetvelde ise kadroları genel idare hizmetleri sınıfının birinci derecesinde bulunanların ek göstergeleri düzenlenmektedir. Kanun‘un 18. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendiyle, 14.2.1985 günlü, 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un ĠçiĢleri Bakanlığının taĢra teĢkilatını düzenleyen 28. maddesine eklenen fıkrayla, illerde Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü kurulduğuna iliĢkin hüküm eklenmiĢ, ayrıca ihtiyaç duyulan ilçelerde valiliğin teklifi ve Bakanlığın onayı ile büro kurulabileceği, valiliğin kadro, yer ve unvanlarına bakılmaksızın ihtiyaç durumuna göre uzman, sözleĢmeli personel ve memurları bu birimlerde görevlendirmeye yetkili olduğu kurala bağlanmıĢtır. Anayasa‘nın 128. maddesinde, Devletin, kamu iktisadi teĢebbüsleri ve diğer kamu tüzelkiĢilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerinin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği, bu kapsama giren personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerinin de Kanunla düzenleneceği belirtilmiĢtir. Ġptali istenen kuralla, illerde yeni ihdas edilen Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğünün acil eleman ihtiyacının karĢılanması için Valilere özel olarak yetki verilmektedir. Ġptali istenen kural, Valinin genel görevlendirme yetkisinin özel olarak düzenlenmesinden baĢka bir anlam ifade etmemektedir. Kuralda geçen ―görevlendirme‖ nin mevcut olan uzman, sözleĢmeli personel ve memurlar arasından yapılacağı açıktır. Bir baĢka ifadeyle söz konusu personel, 657 sayılı Kanun‘un 4. maddesi kapsamında kalan ve halen kamuda çalıĢmakta olan personeldir. Bu durumda, atanmaları, görev ve yetkileri ile hak ve yükümlülükleri 657 sayılı Kanun‘a tabi olan personelin Valiler tarafından Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğünde görevlendirilmesinde Anayasa‘nın 128. maddesine aykırı bir yön bulunmamaktadır. Kuralın 3046 sayılı Kanun‘da öngörülmeyen bir yapılanma öngördüğü ve idarenin kanuniliği ilkesine aykırı olduğu yönünde ileri sürülen Anayasa‘ya aykırılık itirazları, Kanun‘un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasının incelendiği bölümde belirtilen gerekçelerle, yerinde görülmemiĢtir. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kurallar, Anayasa‘nın 2., 123. ve 128. maddelerine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. 2- (4) Numaralı Fıkranın Ġncelenmesi Dava dilekçesinde; 3046 sayılı Kanun‘un 16. maddesinin (d) bendinde yer alan ―Bir bakanlıkta birden fazla müsteĢarlık kurulamaz‖ biçimindeki kural uyarınca ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı ikinci bir MüsteĢarlık kurulamayacağı belirtilerek, kuralın Anayasa‘nın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġptali istenen kuralla 5018 sayılı Kanun‘a ekli (I) sayılı cetvele 33. sırasından sonra gelmek üzere ―34) Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı‖ ibaresi eklenmiĢ ve diğer sıralar buna göre teselsül ettirilmiĢtir. 5018 sayılı Kanun‘a ekli (I) sayılı cetvelde, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin isimleri bulunmaktadır. 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı olmaktan çıkarılıp, BaĢbakanlıkla ilgilendirildiğinden, kurala iliĢkin olarak ileri sürülen Anayasa‘ya aykırılık gerekçesi ortadan kalkmıĢtır. Kaldı ki, bir yasa kuralının baĢka bir yasa kuralı ile uyumlu olmaması onun iptal edilmesini gerektiren bir durum değildir. Anayasa Mahkemesi yasaların baĢka yasalara ya da daha alt düzeydeki diğer normlara uygunluğunu değil, yasaların Anayasa‘ya uygunluğunu denetlemekte olduğundan, bu gerekçeye dayanan Anayasa‘ya 2. maddesine aykırılık savı yerinde değildir. Kuralın Anayasa‘ya aykırı baĢka bir yönü de bulunamamıĢtır. Ġptal isteminin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle, iptali istenen kural, Anayasa‘nın 2. maddesine aykırı değildir. Ġptal isteminin reddi gerekir. V- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI ĠSTEMĠ 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un: A- 1- 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendine, 2- 4. maddesinin (1) numaralı fıkrasına, 3- 5. maddesinin (3) numaralı fıkrasına, 4- 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- BaĢında yer alan ―Terörle…‖ sözcüğüne, b- (b) bendine, c- (c) bendinde yer alan ―…veya yaptırmak‖ ibaresine, d- (ç) bendinde yer alan ―Güvenlik kuruluĢlarına…‖ ve ―…ilgili kurumlara…‖ ibarelerine, e- (f) bendine, 5- 8. maddesine, 6- 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan ―…uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak …‖ ibaresine, b- (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan ―Güvenlik kuruluĢları …‖ ibaresine, c- (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ―Valilikler …‖ sözcüğüne, d- (a) bendinin (4) numaralı alt bendine, e- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan ―Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek, …‖ ibaresine, f- (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan ―…yaptırmak …‖ sözcüğüne, g- (b) bendinin (4) numaralı alt bendindeki ―Terörle …‖ sözcüğüne, 7- 10. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendine, 8- 15. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesine, 9- 16. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesine, 10- 18. maddesinin; a- (1) numaralı fıkrasının (b) bendiyle 657 Sayılı Kanun‘a ekli (II) sayılı cetvelin ―4. BaĢbakanlık ve Bakanlıklarda‖ bölümüne ―Nüfus ve VatandaĢlık Müdürü,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü,‖ ibaresine, b- (3) numaralı fıkrasının (a) bendiyle 14.2.1985 günlü, 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un 28. maddesine eklenen fıkraya, c- (4) numaralı fıkrasına, yönelik iptal istemleri 19.1.2012 günlü, E. 2010/40, K. 2012/8 sayılı kararla reddedildiğinden, bu madde, fıkra, bent, alt bent, cümle, ibare ve sözcüklere iliĢkin yürürlüğün durdurulması isteminin REDDĠNE, B- 1- 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ―… terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı …‖ bölümü, 2- 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi, 3- 3. maddesi, 4- 4. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 5- 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―… Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları …‖ ibaresi, 6- 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan ―… Bakana …‖ sözcüğü, 7- 10. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinin ―… Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. Personelin sözleĢme usul ve esasları MüsteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez.‖ bölümü, 8- 13. maddesinin; a- (2) numaralı fıkrası, b- (4) numaralı fıkrasının son cümlesi, 9- 18. maddesinin; a- (1) numaralı fıkrasının (a) bendiyle 14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na ekli (I) sayılı cetvelin ―VIII. Mülki Ġdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı‖ bölümünün (a) bendine ―MüsteĢar,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı,‖ ibaresi, b- (3) numaralı fıkrasının (b) bendiyle 3152 sayılı Kanun‘un 29. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (d) bendi, c- (5) numaralı fıkrasıyla 27.6.1989 günlü, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin Ek 3. maddesinin birinci fıkrasına ―Savunma Sanayi MüsteĢarlığı,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı,‖ ibaresi, hakkında, 19.1.2012 günlü, E. 2010/40, K. 2012/8 sayılı kararla karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğinden, bu madde, fıkra, bent, bölüm, cümle, ibare ve sözcüklere iliĢkin yürürlüğün durdurulması istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, 19.1.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. VI- SONUÇ 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un: 1- 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ―… terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı …‖ bölümünde yer alan ―...ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı …‖ ibaresi, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, konusu kalmayan bu bölüme iliĢkin iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Nuri NECĠPOĞLU‘nun ―Sadece ‗ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‘ ibaresi için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖ yolundaki karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 2- 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- (a) bendi, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu bende iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, OYBĠRLĠĞĠYLE, b- (d) bendinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 3- 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan ―…ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı…‖ ibaresi, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu maddeye iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Nuri NECĠPOĞLU‘nun ―Sadece ‗ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı‘ ibaresi için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖ yolundaki karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 4- 4. maddesinin; a- (1) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, b- (2) numaralı fıkrasının, birinci cümlesinde yer alan ―...ĠçiĢleri Bakanının …‖, ikinci cümlesinde yer alan ―...ĠçiĢleri Bakanının …‖ ve üçüncü cümlesinde yer alan ―...ĠçiĢleri Bakanı …‖ ibareleri, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu fıkraya iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Nuri NECĠPOĞLU‘nun ―Sadece ‗ĠçiĢleri Bakanının‘ ve ‗ĠçiĢleri Bakanı‘ ibareleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖ yolundaki karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 5- 5. maddesinin; a- (2) numaralı fıkrasında yer alan ―… Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları …‖ ibaresindeki ―... Bakanın...‖ sözcüğü, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu ibareye iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Nuri NECĠPOĞLU‘nun ―Sadece ‗Bakanın‘ sözcüğü için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖ yolundaki karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, b- (3) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 6- 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- BaĢında yer alan ―Terörle…‖ sözcüğünün Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, b- (b) bendinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, c- (c) bendinde yer alan ―…veya yaptırmak‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, d- (ç) bendinde yer alan ―Güvenlik kuruluĢlarına…‖ ve ―…ilgili kurumlara…‖ ibarelerinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, e- (f) bendinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 7- 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan ―… Bakana …‖ sözcüğü, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu sözcüğe iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, OYBĠRLĠĞĠYLE, 8- 8. maddesinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 9- 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan ―…uygulanmasına yönelik eylem planları hazırlamak …‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, b- (a) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan ―Güvenlik kuruluĢları …‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, c- (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan ―Valilikler …‖ sözcüğünün Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, d- (a) bendinin (4) numaralı alt bendinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, e- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan ―Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek, …‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Engin YILDIRIM‘ın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, f- (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan ―…yaptırmak …‖ sözcüğünün Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, g- (b) bendinin (4) numaralı alt bendindeki ―Terörle …‖ sözcüğünün Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 10- 10. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; a- (b) bendinin (1) numaralı alt bendinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, b- (c) bendinin ―… Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. Personelin sözleĢme usul ve esasları MüsteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez.‖ bölümünde yer alan ‖Bakan…‖ sözcüğü, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-30002/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1507 sayılı onayıyla; yine aynı bölümde yer alan ―…ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. …‖ ibaresi de 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘ye eklenen ek 12. maddenin (3) numaralı fıkrasının (n) bendi ile yürürlükten kaldırıldığından, bu bölüme iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Nuri NECĠPOĞLU‘nun ―Sadece bölümde yer alan ‗Bakan‘ sözcüğü ile ‗…ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. …‘ ibaresi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖ yolundaki karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 11- 13. maddesinin; a- (2) numaralı fıkrasında yer alan ―Bakan…‖ sözcüğü, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu fıkraya iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, Fulya KANTARCIOĞLU, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ ile Nuri NECĠPOĞLU‘nun ―Sadece ‗Bakan‘ sözcüğü için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği‖ yolundaki karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, b- (4) numaralı fıkrasının son cümlesi, 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘ye eklenen ek 12. maddenin (3) numaralı fıkrasının (n) bendi ile yürürlükten kaldırıldığından, bu cümleye iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, OYBĠRLĠĞĠYLE, 12- 15. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 13- 16. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ikinci cümlesinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, 14- 18. maddesinin; a- (1) numaralı fıkrasının (a) bendiyle 14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘na ekli (I) sayılı cetvelin ―VIII. Mülki Ġdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı‖ bölümünün (a) bendine ―MüsteĢar,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarı,‖ ibaresi, 10.10.2011 günlü, 657 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 37. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından, bu ibareye iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, OYBĠRLĠĞĠYLE, b- (1) numaralı fıkrasının (b) bendiyle 657 Sayılı Kanun‘a ekli (II) sayılı cetvelin ―4. BaĢbakanlık ve Bakanlıklarda‖ bölümüne ―Nüfus ve VatandaĢlık Müdürü,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Ġl Sosyal Etüt ve Proje Müdürü,‖ ibaresinin Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, c- (3) numaralı fıkrasının (a) bendiyle 3152 sayılı ĠçiĢleri Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un 28. maddesine eklenen fıkranın Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, d- (3) numaralı fıkrasının (b) bendiyle 3152 sayılı Kanun‘un 29. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (d) bendi, 3.6.2011 günlü, 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 2. maddesi ile 3046 sayılı Kanun‘a eklenen 19/A maddesinin verdiği yetkiyle BaĢbakanlığın 7.7.2011 günlü, B.02.0.PPG.0.12-300-02/7062 sayılı teklifi ile CumhurbaĢkanlığının aynı gün ve B.01.0.KKB.01-08/D-1-507 sayılı onayıyla yürürlükten kaldırıldığından, bu bende iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, OYBĠRLĠĞĠYLE, e- (4) numaralı fıkrasının Anayasa‘ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDĠNE, OYBĠRLĠĞĠYLE, f- (5) numaralı fıkrasıyla 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin Ek 3. maddesinin birinci fıkrasına ―Savunma Sanayi MüsteĢarlığı,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere eklenen ―Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı,‖ ibaresi, 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin 1. maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘ye eklenen ek 12. maddenin (1) numaralı fıkrasının (m) bendi ile yürürlükten kaldırıldığından, bu ibareye iliĢkin konusu kalmayan iptal istemi hakkında KARAR VERĠLMESĠNE YER OLMADIĞINA, OYBĠRLĠĞĠYLE, 19.1.2012 gününde karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ Üye Fulya KANTARCIOĞLU BaĢkanvekili Serruh KALELĠ Üye Mehmet ERTEN BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN KARġIOY GEREKÇESĠ I- 3.6.2011 günlü, 643 sayılı ve 11.10.2011 günlü, 666 sayılı Kararnamelerin Etkilediği Kurallar Yönünden 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kanun‘un bazı maddelerinin iptali istemiyle 3.6.2010 tarihinde açılan davadan sonra, anılan Yasa‘da 643 ve 666 sayılı KHK‘lerin yürürlüğe girmesi sonucu yapılan değiĢikliklerin, ilgili oldukları dava konusu kuralların tümünü etkilediği gerekçesiyle bu maddeler hakkındaki incelemenin esasına girilmesine gerek görülmeyerek ―karar verilmesine yer olmadığı‖ yolunda karar verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesi‘ne yapılan iptal baĢvurularının konusunu oluĢturan kuralların tümüyle yasal değiĢikliğe uğramaları halinde, iptal davalarının doğrudan soyut norm denetimine iliĢkin oldukları da gözetildiğinde, söz konusu baĢvurular hakkında esastan karar verilmesinde, hukuki yarar bulunmamakta ise de yapılan değiĢikliğin, dava konusu kuralın bir bölümüne yönelik olması durumunda, kalan bölüm hakkında incelemenin sürdürülmesi gerekir. Aksi halde dava konusu kurallarda, daha sonraki yasal düzenlemelerle yapılacak en küçük değiĢiklikler o kuralların, iptal davası yoluyla Anayasal denetiminin engellenmesi sonucunu doğurur. Böyle bir sonucu, Anayasa yargısının amacı ve iĢleviyle bağdaĢtırmak olanaksızdır. Açıklanan nedenlerle 5952 sayılı Yasa‘nın, tümü değiĢtirilmeyerek sadece bazı bölüm, ibare ve sözcüklerinde değiĢiklik yapılan kurallarının, kalan bölümlerinin Anayasa‘ya uygunluk denetiminin yapılarak esas hakkında karar verilmesi gerektiği düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. II- Yasa‘nın 9. Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (b) Bendinin (1) Numaralı Alt Bendinin ―Veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek‖ Bölümünün Ġncelenmesi 5952 sayılı Yasa‘nın 9. maddesi ile Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığı‘nın AraĢtırma-GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı‘na dava konusu kuralla terörle mücadele alanında ―veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek görevi verilmiĢtir. Hiçbir ayırım ve sınırlama getirilmediğinden Kural‘ın, kiĢilerin temel hak ve özgürlük alanlarını da kapsayacak biçimde her türlü veri, bilgi ve belge toplamayı içerdiği açıktır. Anayasa‘nın 20. maddesinin ilk fıkrasında herkesin; özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı belirtilmiĢ, son fıkrasında da Herkes, kendisiyle ilgili kiĢisel verilen korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kiĢinin kendisiyle ilgili kiĢisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere eriĢme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. KiĢisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kiĢinin açık rızasıyla iĢlenebilir. KiĢisel verilerin korunmasına iliĢkin esas ve usuller kanunla düzenlenir‖ denilerek kiĢisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliğinin korunması kapsamında güvenceye kavuĢturulmuĢtur. KiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkına sağlanan Anayasal güvencenin yaĢama geçirilebilmesi için, bu hakkı ilgilendiren yasal düzenlemelerin, açık, anlaĢılabilir ve kiĢilerin söz konusu haklarını kullanabilmelerine elveriĢli olması gerekir. Ancak böyle bir düzenleme ile kiĢilerin özel hayatlarını ilgilendiren veri, bilgi ve belgelerin resmi makamların keyfi müdahalelerine karĢı korunması olanaklı hale getirilebilir. Dava konusu kural ile Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının AraĢtırmaGeliĢtirme Daire BaĢkanlığı‘na kapsamı ve koĢulları belirlenmeksizin her türlü veri, bilgi ve belgeleri toplama görevi verilerek kiĢilerin özel hayatlarının gizliliğinin korunması kapsamında bulunan, kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakları ihlâl edilmiĢtir. Açıklanan nedenlerle Kural‘ın Anayasa‘nın 20. maddesine aykırı olduğu ve iptali gerektiği düĢüncesiyle çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Fulya KANTARCIOĞLU KARġIOY GEREKÇESĠ Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde, müsteĢarlığın hizmet birimlerinden olan AraĢtırma GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı‘nın terörle mücadele alanındaki görevleri sayılırken, söz konusu (b) bendinin iptali istenilen (1) numaralı alt bendinde, veri, bilgi ve belgeleri toplamanın da bu görevler arasında olduğu ifade edilmiĢtir. Ġptali istenen kuralda, açıklayıcı bir düzenleme bulunmadığı için, veri, bilgi ve belgeleri toplama olarak adlandırılan görevlendirme uyarınca, AraĢtırma GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı‘nın kiĢisel veri, bilgi ve belgeler dahil her türlü veri, bilgi ve belgeyi toplama yetkisinin bulunduğunda duraksama bulunmamaktadır. Anayasa‘nın 20. maddesinde, herkesin kendisiyle ilgili kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın kiĢinin kendisiyle ilgili kiĢisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere eriĢme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme hakkını kapsadığı ifade edilmiĢ, ayrıca, kiĢisel verilerin ancak kanunda öngörülen hallerde veya kiĢinin açık rızasıyla iĢlenebileceği ve kiĢisel verilerin korunmasına iliĢkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği hükmüne de yer verilmiĢtir. AraĢtırma GeliĢtirme Daire BaĢkanlığı, iptali istenilen kural uyarınca, temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliğinde de olsa her türlü kiĢisel veri, bilgi ve belgeyi toplayabilecektir. Anayasa‘da yer alan güvenceye rağmen, iptale konu kuralla, veri, bilgi ve belgelerin toplanmasına her hangi bir sınırlama getirilmeyerek, temel hak ve özgürlüklere müdahale niteliğinde olanlar dâhil, her türlü kiĢisel veri, bilgi ve belgelerin toplanmasına imkân tanınmakta, böylece kiĢiler idareye karĢı korunmasız hale getirilmektedir. Bu durum, Anayasa‘nın 20.maddesinde öngörülen kiĢisel veri, bilgi ve belgelerin korunması hakkına aykırılık oluĢturmaktadır. Açıklanan nedenle kuralın iptali gerektiğinden, çoğunluk görüĢüne katılmadım. Üye Mehmet ERTEN KARġIOY YAZISI 5952 sayılı Kanun‘un 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde MüsteĢarlığın, terörle mücadele alanında görevleri arasında “veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek” de yer almıĢtır. KiĢisel bilgi ve verilerin korunması, Anayasa‘nın ―Özel hayatın gizliliği‖ kenar baĢlıklı 20. maddesinde düzenlenmiĢtir. Maddenin birinci fıkrasında herkesin, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı belirtilmiĢtir. Maddenin üçüncü fıkrasında herkesin kendisiyle ilgili kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu; bu hakkın kiĢinin kendisiyle ilgili kiĢisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere eriĢme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığı; kiĢisel verilerin ancak kanunda öngörülen hallerde veya kiĢinin açık rızasıyla iĢlenebileceği; kiĢisel verilerin korunmasına iliĢkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği belirtilmiĢtir. Anayasa‘nın 13. maddesinde temel hak ve hürriyetlerin özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa‘nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği; bu sınırlamaların Anayasa‘nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı ifade edilmiĢtir. Ġptali istenen kural, kiĢisel verilerin, bilgi ve belgelerin toplanmasına ve tasnif edilmesine olanak vermekte, veri, bilgi ve belgelerin kiĢisel veri ve bilgileri kapsamadığı yönünde bir güvence de içermemektedir. Anayasa‘nın 20. maddesinde özel hayatın gizliğine milli güvenlik, kamu düzeni, suç iĢlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması sebeplerine bağlı olarak hakim kararıyla sınırlanabileceği öngörülmüĢ ise de iptali istenen kural bu kapsama girmemektedir. KiĢinin bu kural uyarınca fiĢlendiğinden haberdar olması, bunların silinmesini talep etmesi ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmesi de mümkün değildir. Bu nedenle kural, Anayasa‘nın 20. maddesiyle güvence altına alınmak istenen temel hakka karĢı yapılmıĢ pervasız bir müdahaledir. Anayasa‘nın 20. maddesine aykırı olan kural, Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletine de ters düĢmektedir. Bu nedenlerle iptali gerekir. Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT KARġIOY GEREKÇESĠ Dava 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat Görevleri Hakkında Kanun‘un bazı maddelerinde yer alan fıkra, bent, tümce, ibare ve sözcüklerin Anayasa‘ya aykırılığı ileri sürülerek iptali istemiyle açılmıĢtır. 1- 1. maddenin (1) numaralı fıkrasının ―…ĠçiĢleri Bakanlığına…‖ ibaresi; 3. maddenin (1) numaralı fıkrasında yer alan ―ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı…‖ ibaresi; 4. maddenin (2) numaralı fıkrasının birinci, ikinci ve üçüncü cümlesinde yer alan ―…ĠçiĢleri Bakanının…‖ ibareleri; 5. maddenin (2) numaralı fıkrasında; 10. maddenin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde ve 13. maddenin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―…Bakanın…‖ sözcüğü 3.6.2011 günlü 643 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kaldırıldığından bahisle sözü geçen kuralların iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesine yapılan iptal baĢvurularının konusunu oluĢturan kuralların tümüyle yasal değiĢikliğe uğramaları halinde, söz konusu baĢvurular hakkında karar verilmesinde hukuki yarar bulunmamakta ise de, yapılan değiĢikliğin dava konusu tümce, ibare veya sözcüklere iliĢkin olması durumunda incelemenin sürdürülerek istemle ilgili karar verilmesi gerekir. Aksi halde dava konusu kurallarda yapılacak en küçük ekleme ve çıkarma Ģeklindeki değiĢiklikler sonucunda bu kuralların anayasal denetimin dıĢında kalmasına sebep olacağından bu durum Anayasa yargısının amacıyla ve iĢleviyle bağdaĢmaz. Bu nedenle, 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Yasa‘nın 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının, 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasının, 4. maddesinin (2) numaralı fıkrasının, 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasının, 10. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinin, 13. maddesinin (2) numaralı fıkrasının değiĢtirilmeyen ibare dıĢında kalan bölümüne iliĢkin incelemenin sürdürülmesi gerektiğinden sözü geçen maddelerin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. 2- 9. maddenin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan ―veri,bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek‖ ibaresinin incelenmesi; Maddede; Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının ana hizmet birimlerinden AraĢtırma ve GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığının terörle mücadelede görevlerinin neler olduğu düzenlenmekte olup, (1) numaralı alt bendinde ise ―veri, bilgi ve belgeleri toplamak tasnif etmek‖ ibaresi yer almaktadır. Anayasa‘nın ―özel hayatın gizliliği‖ baĢlıklı 20. maddesinde ―Herkes, kendisiyle ilgili kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kiĢinin kendisiyle ilgili kiĢisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere eriĢme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar.‖ denilmektedir. Maddede ayrıca kiĢisel verilerin ancak Kanunda öngörülen hallerde veya kiĢinin açık rızasıyla iĢlenebileceği ve kiĢisel verilerin korunmasına iliĢkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği hükmüne de yer verilmiĢtir. Bilindiği gibi; ―kiĢisel veri‖ kavramı, belirli veya kimliği belirlenebilir olmak Ģartıyla bir kiĢiye ait bütün bilgileri ifade etmektedir. Ġptali istenilen kuralda ise herhangi bir sınırlama getirilmeden kiĢilere ait verilerin toplanması konusunda Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığına yetki verilmesi, kiĢileri idareye karĢı korunmasız duruma getirmekte olup, bu haliyle kural Anayasa‘nın 20. maddesinde öngörülen, kiĢisel veri, bilgi ve belgelerin korunması hakkına aykırıdır. Açıklanan nedenlerle 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kanun‘un 1. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 4. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 5. maddesinin (2) numaralı fıkrası, 10. maddesinin (1) numaralı fıkrası (c) bendi, 13. maddesinin (2) numaralı fıkrası hakkında incelemenin sürdürülmesi ve esası hakkında karar verilmesi gerektiği, 9. maddenin (b) bendinin (1) numaralı fıkrasının (1) numaralı alt bendinde yer alan ―…veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek…‖ ibaresinin iptali gerektiği düĢüncesi ile verilen karara katılmıyorum. Üye Zehra Ayla PERKTAġ KARġI OY YAZISI Geçici güvenlik için özgürlüğünü feda edenler, ne özgürlüğü hak eder, ne de güvenliği. Benjamin Franklin, 1755 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının (KDGM) TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin, (1) numaralı alt bendinde, MüsteĢarlığın ana hizmet birimlerinden olan AraĢtırmaGeliĢtirme Daire BaĢkanlığının, ―terörle mücadele alanında; veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek, analiz ve değerlendirmeler‖ yapmakla görevli olduğu hükmü yer almaktadır. Burada, ―veri, bilgi ve belgeleri toplamak, tasnif etmek‖, kısmının iptali istenmektedir. Bu düzenlemede anayasal bir sorun görmeyen çoğunluk görüĢüne katılmanın neden mümkün olmadığını üç bölümden oluĢan karĢı oy yazısıyla açıklamaya çalıĢacağız. Ġlk bölümde uluslararası sözleĢmelerin ilgili hükümlerini ve mahkeme kararlarını, ikinci bölümde ise iptali istenilen kuralın anayasaya aykırı olduğu yönündeki iddiamızı temellendirebilmek için konuyla yakından ilgili olduğunu düĢündüğümüz özgürlük ve güvenlik arasındaki iliĢkiyi, iktisat teorisinden de yararlanarak kısaca inceleyeceğiz. Son bölümde ise, ilgili düzenlemenin Anayasa‘nın hangi maddelerine aykırılık taĢıdığını ilk iki bölümden hareketle ele alacağız. Uluslar arası Hukuki Durum: SözleĢmeler ve Mahkeme Kararları Türkiye‘nin taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar SözleĢmesi‘nin 17. maddesinde, ―Hiç kimsenin özel hayatına, ailesine, evine ya da haberleĢmesine keyfi ya da yasadıĢı olarak müdahale edilemeyeceği‖ belirtilirken, Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‘nin (AĠHS) 8. maddesinin ilk fıkrasında da, ―Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve haberleĢmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir‖, hükmü yer almaktadır. Ġkinci fıkrada ise, ―Bu hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi, ancak ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç iĢlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya baĢkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda, zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüĢ olmak koĢuluyla söz konusu olabilir‖ denmektedir. Bu düzenlemeyle SözleĢme‘nin 8. maddesinin ilk fıkrasında tanınan hakların kullanılmasına, ikinci fıkrada belirtilen hususlarla sınırlı olmak kaydıyla kısıtlamalar getirilebilmektedir. Ġptali istenen kural açısından değerlendirildiğinde, devletin negatif yükümlülüğü, 8. maddeye aykırı olarak kiĢisel ve hassas verilerde dâhil olmak üzere her çeĢit veri, bilgi ve belgeyi toplama, saklama, iĢleme ve üçüncü taraflarla paylaĢma gibi müdahalelerden kaçınmasını ifade ederken, pozitif yükümlülüğü, özel yaĢam hakkına saygıyı güvence altına almak için gerekli önlemleri almasına iĢaret etmektedir. Konumuz açısından önemli olan bir sözleĢmede, 1981 tarihli ve 108 sayılı, ―KiĢisel Verilerin Otomatik ĠĢleme Tabi Tutulması KarĢısında KiĢilerin Korunmasına Dair Avrupa Konseyi SözleĢmesidir‖*. Bu SözleĢme‘nin 2. maddesi, kiĢisel veriyi belirli veya belirlenebilir bir kiĢiye ait tüm bilgiler Ģeklinde tanımlamaktadır. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ―KiĢisel Verilerin Korunması Kanun‖ tasarısında da bu tanım benimsenmiĢtir. SözleĢme‘nin 5. maddesine göre, kiĢisel veriler açıkça belirlenmiĢ meĢru amaçlar için, toplanma gerekçesiyle sınırlı olmak ve gerekli olan süreyi aĢmamak Ģartlarıyla tutulabilir. 6. maddede ise, kiĢinin ırkî ve etnik kökeni, siyasi düĢüncesi, dini veya benzer inançları, sağlık, cinsel hayat ve ceza mahkûmiyetleriyle ilgili verileri hassas veri olarak kabul edilerek, bunların toplanmasına ve iĢlenmesine ulusal mevzuatta koruyucu tedbirlerinin alınması Ģartıyla izin verilmektedir. SözleĢme‘nin 9. maddesinde de, kamu güvenliğinin sağlanması, suçla mücadele edilmesi, ilgilinin veya üçüncü kiĢilerin hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması ile kiĢisel verilerin korunmasının sınırlanabileceği belirtilmiĢtir. Avrupa Konseyince 2002‘de kabul edilen, ―Ġnsan Hakları ve Terörle Mücadele Hakkında Ġlkeler‖, rehberinde de, devletin güvenlik birimleri bünyesinde herhangi bir yetkili merci tarafından kiĢisel veri ve bilgilerin toplanması ve incelenmesinin, yasayla yapılması, amacıyla orantılılık içermesi ve bağımsız bir makamın gözetimine tâbi olması Ģartıyla meĢru olduğu ifade edilmiĢtir. Rehberde, ―Bir yandan, demokratik bir toplumun… kendisini korumak üzere birtakım önleyici ya da bastırıcı tedbirler alması gerekirken, öte yandan, kamu makamları…Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi ve diğer enstrümanlarda belirlenmiĢ olan insan hakları ve temel özgürlükleri gözetmek konusunda yasal bir yükümlülük altındadır‖, ifadesi de yer almaktadır (Avrupa Konseyi 2002: 16). Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi‘nin, ―Emniyet Alanında KiĢisel Verilerin Kullanılmasını‖ düzenleyen R(87)15 sayılı Tavsiye Kararına göre ise, verilerin polisiye amaçlarla toplanmasına ancak gerçek bir tehlikenin önlenmesi ya da belirli bir suçun engellenmesi için zorunlu olması durumunda baĢvurulması gerekmektedir. KiĢinin bilgisi dıĢında kiĢiye iliĢkin verilerin toplanması ve saklanması durumunda, bu veriler silinmediği takdirde, kiĢiye bu konuda bilgi verilmesi de bu ilke çerçevesinde istenmiĢtir (Atak 2010: 106). AĠHS kiĢisel verilerin korunması ile ilgili ayrı bir hüküm içermemekle birlikte, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi (AĠHM), bu verilerin özel yaĢam alanı içinde yer aldığını kabul ederek, konuyu 8. madde kapsamında incelemektedir. AĠHM, özel hayatı, kiĢinin kendi hayatını istediği gibi yaĢayabileceği bir iç alan ve bunun da ötesinde, baĢkalarıyla iliĢki kurmak ve bu iliĢkileri geliĢtirmek suretiyle özgür olarak kiĢiliğini oluĢturmasını ve geliĢtirmesini sağlayan daha geniĢ bir alandan ibaret görmektedir. Nitekim AĠHM, Klass ve Diğerleri-Almanya (1978) davasında, bireyin özel hayatına iliĢkin verilerin kamusal organlar tarafından toplanmasına, saklanmasına ve iĢlenmesine dayanak oluĢturacak önemli ilkeleri belirlemiĢtir. Mahkeme bu davada, mektupların ve telgrafların okunmasına, telefon görüĢmelerinin dinlenmesi ve kaydedilmesine olanak tanıyan bir yasanın SözleĢme‘ye uygunluğunu incelemiĢtir. AĠHM genel olarak gizli izleme yöntemlerine demokratik kurumların korunması için kesinlikle zorunlu olması durumunda baĢvurulabileceğini kabul etmiĢ, ancak bireyin 8. maddede güvence altına alınan hakkı kullanabilmesi ile demokratik bir toplumu koruma amacıyla gizli izlemenin yapılmasının gerekliliği arasında bir denge kurulması gerektiğini belirterek, ―Milli güvenliği korumak için oluĢturulan bir gizli izleme sisteminin, demokrasiyi korumak adına demokrasiye zarar verebileceği, hatta demokrasiyi yok edebileceği riski dikkate alındığında, kötüye kullanmaya karĢı teminatların gerekli olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır‖, görüĢünü dile getirmiĢtir (Klass ve Diğerleri-Almanya para. 42 ve 49). Bu kararda, Mahkeme, bireyin özel yaĢamı kapsamındaki bilgilere iliĢkin kamusal müdahaleleri, bireyi koruyucu uygun ve etkili garantiler içeren yasal düzenlemeler ve istismar ve kötü kullanıma karĢı güvenceler bulunmadığı sürece SözleĢmenin 8. maddesinde belirtilen hakların bir ihlali olarak değerlendirmiĢtir (Klass ve Diğerleri-Almanya para. 50). Mahkeme, istihbarat örgütlerinin gizli izleme yoluyla bireylerin haklarına yönelik gerçekleĢtirdikleri müdahalelerin etkili bir denetime tabi olması gerektiğini, ulusal güvenlikten kaynaklanan ihtiyaçlara her durumda öncelik verilemeyeceğini, sınırsız önlemler alınmasına izin veren bir yasanın demokrasi için tehdit oluĢturacağını ve Avrupa ülkelerinin casusluk ve terörizmle mücadeleyi gerekçe göstererek uygun gördükleri her türlü tedbiri alamayacaklarını önemle vurgulamıĢtır. AĠHM, Leander-Ġsveç (1987) kararında ise, baĢvurucu hakkında güvenlik soruĢturması yapılması suretiyle bilgi toplanmasının ve bunların doğruluğuna iliĢkin olarak kendisine itiraz hakkı verilmemesinin, AĠHS 8. madde birinci fıkra kapsamında özel hayatın gizliliğine müdahale oluĢturduğuna, ancak, bu müdahalenin aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince milli güvenliği koruma meĢru amacını gerçekleĢtirmek için taraf devletlere tanınan geniĢ takdir hakkı içinde olduğu sonucuna ulaĢmıĢtır. Bununla birlikte, Mahkeme, verilerin toplanmasına olanak tanıyan düzenlemelerin makul denetim mekanizmaları öngörmek zorunda olduğunu, bunların da, hangi durumlarda verilerin toplanabileceği, ne kadar süre ile muhafaza edileceği ve imhasına iliĢkin hususlara yer vermesi gerektiğini not etmiĢtir. Amann v. Ġsviçre (2000) davasında bireyin özel yaĢamına iliĢkin bilgilerin kamu görevlileri tarafından saklanmasının özel yaĢama bir müdahale oluĢturduğunu kabul etmiĢtir. Yapılan müdahale yasaya dayanmakla birlikte, mevcut yasal düzenleme yeterli korumayı sağlamamaktadır. Ġlgili yasada savcılığın veri toplama, kaydetme ve saklama yetkisini kullanma Ģartları ve kapsamı belirtilmemekte, hangi bilgilerin saklanacağı ve nasıl bir yöntem izleneceği konusunda açıklık bulunmamaktadır (Amann- Ġsviçre para. 76 ve 80). AĠHM‘nin Rotaru-Romanya (2000) kararı da konumuz açısından önem taĢımaktadır. Bu davada, Romanya Ġstihbarat Örgütü‘nün baĢvurucu hakkında tuttuğu gizli dosya ele alınmıĢtır. Ġlgili devlet, dosyada yer alan bilgilerin özel yaĢama iliĢkin olmadığını, kamusal alandaki faaliyetlerle ilgili olan bilgileri içerdiğini ileri sürmüĢse de, Mahkeme, 108 sayılı SözleĢme‘nin kiĢisel veri tanımına atıfla, bunu kabul etmemiĢtir. AĠHM, terörle mücadelede özel yöntemlerin kullanılabileceğini kabul ederek, istisnaî hallerde ve bir yasal düzenlemeye dayanmak Ģartıyla, demokratik bir toplumda milli güvenlik ve/veya asayiĢin bozulması ya da suçun önlenmesi gibi amaçlar dâhilinde veri toplanabileceğini kabul etmektedir (Rotaru-Romanya para. 5758). AĠHM, yetkili otoriteler tarafından kiĢinin kamusal hayatına iliĢkin bilginin sistematik olarak toplandığı ve saklandığı durumları özel hayat kapsamında değerlendirerek, bunun kiĢinin çok uzak geçmiĢiyle ilgili bilgiler içermesi halinde dahi geçerli olduğunu ifade etmiĢtir. Mahkeme, yürürlükte olan yasanın milli güvenliği etkileyecek bilgilerin toplanmasına, kaydedilmesine ve gizli dosyalarda arĢivlenmesine izin verdiğini saptamıĢ ancak bu yasanın AĠHS ile uyumlu olmadığını tespit etmiĢtir. AĠHM, hangi koĢullar altında, hangi amaçla, ne kadar süreyle kamu otoritelerinin özel hayatla ilgili bilgileri saklayacağı ve kullanacağının belirsizliğini, istismarlara karĢı hiçbir önlem alınmamasını, kötüye kullanımı engellemeye yönelik etkili denetim mekanizmalarının öngörülmemesini ve verilerin değerlendirilmesine iliĢkin hukuki sınırlar çizilmemesini, AĠHS‘nin 8.maddesinin ihlali olarak görmüĢtür (Rotaru v.Romanya para.57 ve 59). Mahkeme, Segerstedt-Wiber ve Diğerleri-Ġsveç (2006) davasında da kiĢisel verilerin kamu birimleri tarafından toplanması ve saklanması incelenmiĢtir. BaĢvurucular, kiĢisel verilerinin gizli polis biriminde saklanmasının ve bunların içeriği hakkında kendilerine bilgi verilmemesinin AĠHS 8. maddeye aykırı olduğunu ileri sürmüĢlerdir. AĠHM saklanan bilgilerin özel hayata ait bilgiler olduğunu tespit etmiĢtir. Ancak, ilk baĢvurucu bakımından, bu bilgilerin bir kısmının suçun önlenmesi amacı taĢıması nedeniyle ihlal bulmamıĢtır. Aynı Ģekilde saklanan verilerin tamamının baĢvuruculara açıklanmamasını da, ilgili yasanın buna izin verip, yeterli güvenceyi sağladığı gerekçesiyle 8. maddeye aykırı bulmamıĢtır. Buna karĢılık Mahkeme, diğer baĢvurucular açısından, toplanan ve muhafaza edilen verilerin katıldıkları siyasi faaliyetler ilgili olması ve bu faaliyetlerin taraf devletin milli güvenliğini tehdit ettiğine dair yeterli kanıtın olmamasından hareketle, bu verilerin sürekli saklanmasının, SözleĢme‘nin 8.maddesini ihlal ettiği sonucuna varmıĢtır (Segerstedt-Wiber ve Diğerleri-. Ġsveç para.88-92) AĠHM‘nin kararları kadar ulusal anayasa mahkemelerinin, özellikle de Almanya Federal Anayasa Mahkemesi‘nin, konumuz bağlamında verdiği önemli bazı kararlardan da bahsetmek yerinde olacaktır. Alman Mahkemesi 1983‘de nüfus sayımıyla ilgili bir kararında, Alman Anayasasının insan onurunu teminat altına alan md. 1/1 ile bağlantılı olarak, md. 2/1‘de düzenlenen kamu düzenini bozmama, genel ahlaka aykırı olmama ve kimseye zarar vermeme kaydıyla, bireylerin kiĢiliklerini istedikleri gibi geliĢtirebilme hakkı düzenlemesinden hareketle, kiĢisel veriler üzerinde kendi kaderini tayin temel hakkının varlığını kabul etmiĢtir. ―Enformasyonel özerklik‖ olarak tanımlanan bu hak, kiĢiliğin serbestçe geliĢtirilmesi hakkı ile insan onurundan kaynaklanan genel kiĢilik hakkının bir yansıması olarak, bireyin kendi hakkındaki bilgileri kontrol edebilme, kendisine iliĢkin herhangi bir bilginin rızası olmaksızın açıklanmaması, yayılmaması, bu bilgilere baĢkalarının ulaĢamaması, kiĢisel verilerin sınırsız toplanması, kaydedilmesi, kullanılması ve nakledilmesine karsı bireyin korunmasını içermektedir (Küzeci 2010: 67-8). Federal Anayasa Mahkemesi, 2006‘da önüne gelen bir bireysel baĢvuruda, ―enformasyonel özerkliğin‖ ihlal edildiği sonucuna ulaĢmıĢtır. 24 yaĢında Fas‘lı bir öğrenci olan baĢvurucu, El-Kaide yanlısı ―uyuyan hücreler‖ olup, olmadığını ortaya çıkarmak için 18-40 yaĢ arası tüm Müslüman erkek öğrencilerle ilgili veri toplanmasına olanak tanıyan Kuzey Ren Westphalia Eyaleti Polis Yasası‘nın 31. maddesinin Alman anayasasına aykırılığını iddia etmiĢtir. Bu uygulama sonucunda, yukarıdaki kiĢisel özellikleri taĢıyan ve adı geçen eyalette ikamet eden 32 bin kiĢi ile ilgili toplam 5 milyon kayıt elde edilip, dosyalanmıĢ sadece 8 kiĢi için ayrıntılı araĢtırma yapılmasına ihtiyaç duyulmuĢ ve sonuçta bunların hiçbiri aleyhine dava açılmamıĢtır (Young 2008: 338). ġüpheli olmayan ve demokratik toplum düzeni için herhangi bir tehlike arz etmeyen bu kiĢiler hakkında sırf belli dini, etnik ve yaĢ grupları içinde olmalarından dolayı bilgi toplanmıĢ, yani bu insanlar, ülkemizdeki tabiriyle fiĢlenmiĢtir. Olayı inceleyen Mahkeme, Alman Anayasası‘nın 1. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde 2. maddesinin ilk fıkrasının ihlal edildiği sonucuna varmıĢtır. Mahkeme kararında, ―Anayasanın, yasa koyucunun özgürlük ve güvenlik arasında makul bir denge bulmasını belirttiğine‖ dikkati çekerek bunun da ―her halükarda imkânsız olan mutlak bir güvenlik peĢinde koĢmayı dıĢladığını‖ belirtmiĢtir (Young 2008: 386). Mahkeme‘ye göre, toplanan bilgiler ve veriler kiĢilik açısından önemsiz olsa bile, genel bir terör tehdidi karĢısında polise verilen yetkinin çok geniĢ ve açık uçlu olması ve toplanan verilerin çapraz referans olarak baĢka amaçlar için kullanılabilme olasılığının varlığı, Alman Anayasa‘sının yukarıda belirtilen fıkrasının ihlal edilmesi sonucunu doğurmaktadır. Alman Mahkemesi için varsayımsal temellerden hareketle, soyut ve genel bir tehlike terörle mücadele adı altında meĢrulaĢtırılsa dahi, kiĢiler hakkında veri toplanmamalı ve kiĢisel veri elde etmek için veri madenciliği (data mining) ve benzeri faaliyetlere ancak ve ancak somut ve yakın belirli bir ciddi suç iĢlenmesi tehlikesi karĢısından giriĢilmesi meĢru olacaktır (Schwartz 2011: 372). Anayasa Mahkemesi de, Türkiye Ġstatistik Kanunuyla ilgili bir kararında (E: 2006/167 Esas, K:2008/86), istenecek bilgilerin kapsam ya da sınırlarının belirsizliğinin, bireyi Ġdareye karĢı korumasız bıraktığını, bunun da Anayasa‘nın özel hayatın gizliliğini koruyan hükümlerine aykırı olduğunu tespit etmiĢtir. ġu ana kadar anlatılanlardan iki önemli sonuç ortaya çıkmaktadır. Ġlk olarak, Uluslararası SözleĢmeler ve Mahkeme kararlarına baktığımızda, terörle mücadelede, kiĢisel verilerin toplanması, saklanması ve iĢlenmesi yakın ve somut bir tehlike varsa meĢru görülmektedir. Ġkinci sonuçta ise, ilgili yasal düzenlemelerin ucu açık ve belirsiz olmamasının önemi vurgulanmakta ve bu iĢin bağımsız, dıĢsal bir otorite tarafından denetlenmesi gerektiğinin altı ısrarla çizilmektedir. Özgürlük-Güvenlik: Denge mi; Ġkilem mi? KDGM‘nin internet sayfasında, MüsteĢarlığın, ―Özgürlük ve güvenlik dengesini daima gözeten‖ bir kurum olduğu vurgulanmaktadır. Oysa iptali istenen kural özgürlük-güvenlik dengesini gözetmemekte, tam tersine güvenliği özgürlüğe öncelemektedir. Güvenlik diğer tüm hakları ve özgürlükleri temellendiren bir tür meta-hak değildir (Michaelsen 2006: 14-5). Güvenlik ve özgürlük arasında bir öncelik veya hiyerarĢi yoktur. Bununla birlikte, bir an için olduğunu varsayalım. Böyle bir durumda özgürlük güvenlik temelli değil, güvenlik özgürlük temelli olmalıdır. Özgürlük-güvenlik dengesi azami etkinliği gerçekleĢtirecek bir güvenlik sağlamayabilir ama bu otoriter bir siyasi sistemden ziyade anayasal bir demokraside yaĢamanın bedeli olarak düĢünülmelidir. ġüphesiz ki, insan hayatını, malını, haklarını ve özgürlüğünü tehdit eden terör ile mücadele etmek devletin asli görevlerinden biridir. Ancak, bunun baĢarılı olabilmesi için uygulanacak politikaların, evrensel insan hakları ve hukuk devleti ilkelerine uygun olması, devletin demokratik sınırlar içinde kalarak, insan haklarına mümkün olduğunca asgari seviyede müdahaleyi gerektiren önlemleri tercih etmesi gerekmektedir. Terör örgütleri neredeyse hiçbir kural tanımadan her türlü faaliyetleri ve eylemleri gerçekleĢtirirken, demokratik ve insan haklarına saygılı olduğunu iddia eden devletler terör ile mücadelede hukuk ve demokrasi sınırları içinde kalmak mecburiyetindedirler. Bu bir zafiyet değil, demokrasinin ahlaki üstünlüğünün ve erdemliliğinin bir sonucu olarak değerlendirilmelidir. Devletin terör eylemlerini tespit etme ve önlemeye dönük faaliyetlerinde, korumaya çalıĢtığı bireylerin haklarını ihlal etmeme ve bunları aĢırı sınırlamama hususlarında özen göstermesi demokratik toplum düzeninin oluĢturulması, korunması ve geliĢtirilmesi açısından hayati öneme haizdir. Teröre karĢı, devletin bireylerin baĢta yaĢam hakkı olmak üzere çeĢitli haklarını korumak pozitif yükümlülüğünün yanı sıra, negatif olarak da anayasal düzenin tanıdığı haklara saygı yükümlülüğü vardır. Burada açıklığa kavuĢturulması gereken konu, temel hakları korumak adına bunlarla ilgili sınırlamaların derecesinin ne olacağıdır. Sorun, ―özgürlüğün güvenlikten daha çok veya daha az önemli olup olmadığından ziyade, belli bir güvenlik tedbirinin özgürlüğü, koruduğu güvenlikten daha az mı, daha çok mu zarar verip, vermediğinin belirlenmesidir‖ (Posner 2006: 31-2). Bir demokrasiyi otoriter bir siyasi, hukuki ve toplumsal düzenden ayıran en önemli hususlardan biri güvenliğin özgürlük ortamında sağlanabilmesidir. Belli düzeylerde güvenlik ve özgürlük birbirine ikame edebileceği gibi tamamlayıcı olabilir. Güvenlik olmadan özgürlüğün bir anlamı olmadığı gibi, özgürlüğe yer vermeyen, onu kısıtlama eğilimi taĢıyan bir güvenlik anlayıĢının da anlamı yoktur (Waldron 2003: 195). Güvenliğin olmadığı yerde kim kendini özgür his eder ne kadar doğruysa, özgürlüğün olmadığı yerde kim kendini güvende his edebilir de o kadar doğrudur. Demokrasilerde güvenlik ve özgürlük birbirini tamamlayıcı olup, taraflardan birinin kazanıp diğerinin kaybettiği sıfır toplamlı bir oyun değildir. Güvenlik için hakların, özgürlüklerin kolayca kısıtlanması devlet gücünün artması sonucunu doğurmaktadır. Zaten güvenlik dediğimiz andan itibaren devleti adeta ayrıcalıklı kılan bir alana girdiğimizden, bir Leviathan yaratma tehlikesiyle karĢı karĢıya gelebiliriz. Bunun anlamı, John Locke‘nin, ―Hükümet Üzerine Ġkinci Ġncelemede‖ vurguladığı gibi, ―insanların sansar veya tilkilerden gelebilecek zararlara karĢı kendilerini korumaktan kaçınacak, fakat aslanlar tarafından yutulmaktan memnun olacak kadar aptal olduklarını düĢünmektir‖ (2010: 88-9). Bizi falanca veya filanca tehlikeden korumak için devletin aldığı her tedbiri meĢru görmek, insanların tilkiler ve sansarlardan gelebilecek tehlikelere karĢı korunayım derken aslanlar tarafından yutulmasına güvenlik adına razı olmak demektir. Demokratik bir toplumda yasa koyucuların karĢılaĢtıkları en önemli sorunlardan biri kamu güvenliğini sağlamak için alınacak tedbirlerle insan haklarının korunması ve geliĢtirilmesi arasındaki iliĢkidir. Bu özgürlük-güvenlik iliĢkisini, iktisat teorisinde yaygın olarak kullanılan Pareto Sınırı kavramıyla göstermeye çalıĢalım. Kaynak: Vermeule, 2011: 2 Eksenlerin birinde özgürlük, diğerinde ise güvenlik gösterilmektedir. Eğrinin veya sınırın üzerinde güvenlikteki bir artıĢ özgürlükte bir azalamaya neden olacaktır ve bunun tersi de doğrudur. Pareto Sınırı altında, mesela P noktasında, güvenlik ve özgürlük birbirinden taviz vermeden arttırılabilir. Sınırın ötesindeki politikalar kaynak yokluğundan veya siyaseten uygulanamaz olduğundan tercih edilemez ve yasa koyucunun toplam refahı arttıracak özgürlük ve güvenlik politikalarını takip etmesi beklenir. Güvenliğe ve özgürlüğe yönelik politikaların toplumsal refaha marjinal katkısının eĢit olduğu nokta uygun politika seçimi olabilir. K-K* noktasının altında özgürlük politikalarının olmasına toplum, güvenlik ve toplam refah artsa bile izin vermeyebilir. Q–Q*‘ a doğru gittiğimizde ise güvenlikte bir artıĢ olmadan özgürlük azalmakta ve aynı Ģekilde R-R*‘ya doğru gittiğimizde özgürlük artmadan güvenlik azalmaktadır. Güvenlik ve özgürlük bireysel refaha katkı yapan değerli mallar olup, bireyler açısından birbirleriyle karĢılaĢtırılabilirler(Posner ve Vermeule 2007: 22). BaĢka bir deyiĢle, birini göz ardı ederek, diğerini maksimize edemeyiz. Güvenlik-özgürlük sınırında, güvenlikteki bir artıĢ, özgürlükte bir azalma gerektirmekte olup, bunun tersi de doğrudur (Posner ve Vermeule 2007: 26). Pareto sınırı bir kere oluĢtuktan sonra değiĢmeyen bir sınır değildir. Güvenlikteki artıĢ özgürlüklerdeki azalmaya değerse devlet güvenliği arttırır. Benzer Ģekilde, güvenlikteki azalma, özgürlük artıĢına değerse, güvenliği azaltarak Pareto sınırını değiĢtirebilir. Benzer Ģekilde, terörle mücadele eden bir kamu kurumu ve saldırı planlayan bir terörist örgüt arasındaki etkileĢimi oyun teorisi bağlamında inceleyen bir çalıĢmada, özgürlüğü azaltıcı tedbirlerin terörizme karĢı artan bir güvenlik sağlamadığı görülmüĢtür (Dragu 2011: 64). Elbette, ilgili hukuki düzenlemeler çerçevesinde Ģüphe duyulan bir kiĢi hakkında veri toplanabilir. Ancak hiçbir Ģüphe olmadan geliĢtirilen ve tanımlanan profiller çerçevesinde veri toplanması sorunlu bir uygulamadır. Unutulmamalıdır ki, Kafka‘nın ―Dava‖ romanının kahramanı K‘nın baĢına gelen her bireyin baĢına da gelebilir. K‘nın neden tutuklandığı ona bir türlü söylenmediği için kendisine yönelik iddiaları çürütme Ģansı hiç olmuyor. Her türlü veri, veri madenciliği yapmaya olanak tanıdığından, kendilerinden Ģüphelenilen bireylerin neden Ģüphelenildiğini asla öğrenememeleri ve bu Ģüpheyi giderici hiçbir Ģey yapamamaları sonucunu doğurabilir. Büyük veri yığınları içerisinden gelecekle ilgili tahminde bulunmayı sağlayacak bağıntıların bilgisayar programı ve istatistiksel teknikler kullanarak aranması demek olan veri madenciliği, konumuz bağlamında, toplanan kiĢisel verilerin birleĢtirilerek Ģüpheli görülen belli özelliklerin ve davranıĢ biçimlerinin bu temelden hareketle çözümlenmesini içermektedir. Bir suç iĢlenmesi olasılığı karĢısında veri madenciliği ve profil oluĢturulabilir ama bunun ağla yapılan balık avı gibi, ―ne çıkarsa bahtımıza‖ anlayıĢıyla yürütülmesi tehlikelidir (Solove 2011: 190-195). Veri madenciliği ve hassas kiĢisel veriler esas alınarak profil oluĢturma, idari bir kararla hiçbir suçu olmayan çok sayıda insan için özel hayatlarını içeren bilgi ve verilerin toplanması anlamına gelmektedir ve bunun demokratik bir toplumda kabul edilemeyeceğini Avrupa Konseyi Ġnsan Hakları Komiseri de 2008‘de konuyla ilgili olarak yayınladığı bir raporda belirtmiĢtir (2008: 4). BM Ġnsan Hakları Konseyi, ―Terörle Mücadelede Temel Özgürlüklerin ve Ġnsan Haklarının Korunması ve TeĢvik Edilmesi‖ özel raportörü de, terörizmle mücadelenin, mahremiyete, özel yaĢamın gizliliğine otomatikman müdahaleyi meĢrulaĢtıran bir koz olmadığını vurgulayarak, kötüye kullanma olasılığına karĢı güvencelerin varlığını ve elde edilen veri ve bilginin kullanımının, saklanmasının ve paylaĢımının sınırlarının belirli olması gerektiğinin altını çizmektedir. Raportör, özel yaĢam ihlalinin seviyesi arttıkça ilgili kurumun karar verme mekanizmasında daha üst düzey yetkililerin onayının aranması, mahremiyet etki değerlendirmesi ile ilgili düzenlemelerin yapılmasını ve bütün bunları denetleyecek bağımsız bir makamın oluĢturulmasını da önerileri arasında saymaktadır (Scheinin 2009). Kamu güvenliğini tehdit edici faaliyetlere katılma olasılığının yüksek olduğu düĢünülen bireylerle ve gruplar bunun ceremesini çoğunluğa göre çok daha fazla çekmektedir (Michaelsen 2005: 78). Genel olarak özgürlük bireysel bir hak olarak belirsiz ve soyut bir Ģey gibi algılanırken, güvenlik somut olarak can ve mal emniyetini akla getirmektedir. Bu nedenle de insanların çoğunluğu daha güvenli olmak veya öyle hissetmek için hak ve özgürlüklerinden fedakârlığa hazırdır. Bununla birlikte, özgürlüğü sınırlayan tedbirler ve özgürlüğün kısıtlanmasının getirdiği maliyetler dağıtımsal özelliğe sahip olduğundan herkes bu durumdan aynı oranda etkilenmemektedir. Toplumdaki herkes özgürlüğünden azıcık fedakârlık edip, daha çok güvenlik içinde olmamaktadır (Waldron 2007: 503). Özellikle siyasi görüĢ, etnik, ırk, din, cinsiyet ve cinsel tercih olarak ötekileĢtirilen, azınlıkta kalan bireyler ve gruplar hakkında önyargılı bir Ģekilde profiller oluĢturulabilir. Ġnsanlar güvenlik için haklarından ve özgürlüklerinden fedakârlık yaptıklarında aslında vazgeçtikleri kendilerinin değil, baĢkalarının, özellikle de ötekileĢtirilenlerin ve azınlıkların haklarıdır (Sottiaux 2008: 8). Güvenlik politikası, hukuk devleti ve insan haklarına dayalı olmalıdır ve gerçek anlamda güvenliğin, ancak demokrasiyle sağlanabileceği unutulmamalıdır. Terörle mücadele sırasında demokrasiyi koruyayım derken onu zayıflatabilecek, hatta tahrip edebilecek önlemler alınmasından kaçınmak gerekir. Amaç aracı meĢru kılarsa terörist ile terörle mücadele edenler arasındaki ahlaki ve hukuki ayrım azalır ve özgürlüğü daraltmanın uzun dönemli sonuçları kısa dönemde terörle mücadelenin getirdiği kazançları zayıflatabilir. Zaten, özgürlükten yapılacak fedakârlıkların etkin güvenlik sağlamadığı da bir gerçektir. Güvenliğin etkinliğini zayıflattığı düĢünülen insan hak ve özgürlüklerin tamamen ortadan kaldırıldığı bir durumda bile mutlak bir güvenliki sağlamak mümkün değildir (Hein van Kempen 2013: 14). Demokratik bir devlette güvenlik önlemleri sadece güvenlik bürokrasisinin takdirine bırakılmayacak kadar önemlidir. Sağlıklı bir demokraside devlet, ―merak etmeyin, bana güvenin‖ diyerek, terörle mücadele için alınan tedbirlerin kiĢi hak ve özgürlüklerine olan etkisini göz ardı edemez. Görüldüğü üzere özgürlük ve güvenlik arasındaki iliĢki bir ikilemden ziyade dengeye dayanmaktadır. Ġptali istenen kuralda bu denge gözetilmeyerek, aĢağıda ele alacağımız anayasal haklar ihlal edilmiĢtir. 13. Madde Yönünden Anayasa‘nın 13. maddesinde, temel hak ve özgürlüklerin özlerine dokunulmaksızın ölçülülük ilkesine uygun Ģekilde, yasayla sınırlandırılabileceği belirtilmektedir. Ölçülülük ilkesi sınırlamada baĢvurulan aracın sınırlama amacını gerçekleĢtirmeye elveriĢli olmasını; bu aracın sınırlama amacı açısından gerekli olmasını ve araçla amacın ölçüsüz bir oran içinde bulunmamasını ifade eder. Burada kısıtlama için kullanılan araçla amaç arasında hak ve özgürlüğü en az sınırlayacak dengeli bir orantı aranmaktadır. KDGM‘nin terörle mücadele etmek için kiĢinin özel hayatını da içerecek Ģekilde, ona ait veri, bilgi ve belgeleri toplamasının, saklamasının ve iĢlemesinin o bireyin özel hayatına müdahale anlamına geldiği hususunda bir Ģüphe bulunmamaktadır. Toplanacak veri, bilgi ve belgelerin türü, içeriği, hangi insan gruplarını kapsayacağı, toplanmıĢ veri, bilgi ve belgelerin ne kadar süre ile muhafaza edileceği ölçülülük ve demokratik toplumda gereklilik testine göre değerlendirilmelidir. Burada sorulması gereken soru bu hak ihlalinin terörle mücadele alanında demokratik toplum gereklerine ve zorunluluklarına ne ölçüde uyup, uymadığıdır. Bireylerin korunması ve güvenliklerinin sağlanması amacını taĢıyan terörle mücadele, bu yönüyle insan haklarını korumaya katkı yaparken, bu mücadelede alınan bazı tedbirler bireylerin hak ve özgürlüklerinin sınırlandırılmasına neden olmaktadır. Ġptali istenen kural temel hakların sınırlandırılmasına iliĢkin düzenlemelerden muaf düĢünülemez. Veri, bilgi ve belge toplama demokratik bir toplumda milli güvenlik, kamu düzeni ve suçun önlenmesi gibi amaçlara ulaĢmak için dahi olsa ölçülü olmalıdır. ElveriĢlilik ölçütüne göre bir yasal düzenlemenin sınırlama amacı bakımından elveriĢli sayılması için bu düzenlemenin arzulanan amaca katkı yapması gerekmektedir. Konumuz açısından bakıldığında, veri, bilgi ve belge toplanmasının terörle mücadele amacına hizmet ettiğini söyleyebiliriz. Gereklilik ise bir temel hakkı en az sınırlayan aracın seçilmesini gerektirmekle birlikte iptali istenen kuralın, hakkı en az sınırlayan yumuĢak bir araç olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü söz konusu kural çok geniĢ ve sınırsız bir çerçeveyi kapsayarak, terörle mücadele adına, bireyin her türlü eylemini kapsamı dâhilinde görmekte, ona devlet müdahalesine karĢı nefes alacak bir alan bırakmamaktadır. Orantılılıkta aranan ise araç ve amacın birbirine karĢı ölçüsüz bir oran içerisinde olmamasıdır. Terörle mücadele amacıyla sınırsız bir Ģekilde, herhangi bir bağımsız denetime tabi olmadan, neredeyse baĢıboĢ bir tarzda veri, bilgi ve belge toplanması ölçüsüz bir orantısızlık yaratmaktadır. Orantılılık, yetkililerin, makul, dikkatli ve iyi niyetli hareket etmelerini ve müdahaleyi haklı kılmak için ileri sürülen sebeplerin tatmin edici, gerekli ve yeterli olmasını da kapsar. Bireyin özel alanının tehlikeye girmesi, onun hakkında veri, bilgi ve belge toplanması kadar, kime, hangi amaçlarla bunların aktarılacağı konusunda denetim imkânını da kaybetmesinde yatmaktadır. Yasal olarak veri, bilgi ve belge toplayan, kamu kuruluĢları amacı gerçekleĢtirmeye yetecek kadar veriyle kendilerini sınırlamalıdır. Ġtiraza konu olan ibarede bu hususta hiçbir güvenceye yer verilmemiĢ olması, düzenlemenin orantısız olduğunun bir göstergesidir. Veri, bilgi ve belgelerin toplanması ve tasnif edilmesinin terörle mücadele alanıyla sınırlı olacağı belirtilmekle birlikte, bu alanının kapsamının belirsiz ve tanımlanamaz olması, devlete çok geniĢ ve ucu açık bir takdir hakkı bırakmaktadır. Ayrıca, bunun terörle mücadelede ne derece etkinlik sağlayacağı da Ģüphelidir. Amerikan Bilimler Akademisinin konuyla ilgili hazırladığı bir çalıĢmada, çok sayıda veri içeren çok büyük veri tabanlarından potansiyel teröristleri bulabilmenin matematiksel olarak ya hatalı pozitif (suçsuz insanları Ģüpheli olarak değerlendirmek) ya da hatalı negatif (gerçek suçluları veya teröristleri tespit edememek) gibi sonuçlar doğurduğu belirtilmiĢtir (National Research Council 2008: 2-3). Mesela, dünyada uçakla günde yaklaĢık olarak 2 milyon kiĢi seyahat etmektedir. Tüm bu kiĢiler arasında terörist profiline benzeyen ve hatalı pozitif çıkanların oranının %1 olduğunu varsayalım. Bunun anlamı 20 bin kiĢinin haksız yere terörist olma olasılığına karĢı çeĢitli sınırlayıcı muamelelere maruz kalmasıdır (Solove 2008: 353). Yakın tarihe bakmakta konumuz açısından aydınlatıcı olabilir. Örneğin, Doğu Alman Hükümeti nüfusunun dörtte biri ile ilgili veri, bilgi ve belge toplamasına rağmen, kendi sonunu öngörememiĢti. Çok sayıda veri ve bilgiyi etkili bir Ģekilde çözümleyebilmek, samanlıkta iğne aramaya benzemektedir. ÇeĢitli gerekçelerle aĢırı veri toplanmasının, bu verileri toplayanların amaçlarına ne derece hizmet ettiği de kuĢkuludur. Çünkü aĢırı veri toplanması, veri kirliliğine yol açmakta ve amaca uygun verilerin bu veri çöplüğünden çıkarılması, ayıklanması ve çözümlenmesi zorlaĢmaktadır. Demokratik toplumda gereklilikten anlaĢılması gereken baĢvurulan tedbirin demokratik toplumu açıklayan ilkelerle uyumlu olup, olmamasıdır. Bu ilkelerin değerini azaltan her uygulama demokratik toplum için gerekli değildir. Demokratik toplum, ayrıca hak ve özgürlüklere karĢı gerçekleĢtirilen her müdahaleye karĢı kiĢilere bir takım güvencelerin de sağlanmasını gerektirir. Oysa iptali istenen ibare, kötüye kullanım olasılığı karĢısında engelleyici etkili ve yeterli tedbirlere yer vermemektedir. Örneğin, KDGM‘nin AraĢtırma-GeliĢtirme Dairesinin bu son derece geniĢ yetkisini denetleyecek bağımsız bir makam yoktur. Ġptali istenilen düzenlemenin temel amacının insanları ve toplumu teröre karĢı korumak olduğu görülmektedir. Bu son derece meĢru bir amaçtır ve bu açıdan anayasaya aykırılık iddia edilemez. Ancak, bu amaca ulaĢmak için kullanılan yöntemin uygunluğu ise sorunludur. Hakkı sınırlayan düzenlemeyle, ilgili güvenlik kuruluĢuna belirsiz ve ihtiyaç duyulandan çok daha geniĢ bir Ģekilde, sınırsız veri, bilgi ve belge toplama ve tasnif yetkisi verilmektedir. Veri, bilgi ve belgelerin toplanması sırasında kiĢinin temel hak ve özgürlük alanına zorunlu olmadıkça müdahale edilmemeli, terörle mücadele gibi meĢru bir amaç için dahi yapılacaksa, müdahalenin sınırları iyi çizilmelidir. 17. ve 20. Maddeler Yönünden Anayasa‘nın 17. maddesi herkesin, yaĢama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliĢtirme hakkına sahip olduğu hükmünü içermektedir. ―Özel hayatın gizliliği‖ baĢlığını taĢıyan Anayasa‘nın 20. maddesine göre de, ―Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Herkes, kendisiyle ilgili kiĢisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kiĢinin kendisiyle ilgili kiĢisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere eriĢme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. KiĢisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kiĢinin açık rızasıyla iĢlenebilir‖. Özel hayatın gizliliği ve bu kapsamda kiĢisel verilerin korunması konusu her Ģeyden önce insan onuruna saygı ve kiĢilik haklarına dayanmaktadır. Bu hak, kiĢinin saygınlığını ve kiĢiliğini serbestçe geliĢtirmesini mümkün kılan Ģeref ve haysiyet, özel yaĢam ve sağlık gibi kiĢisel değerler üzerindeki çıkarlarını belirterek, bireye kiĢiliğini dilediği Ģekilde, serbestçe geliĢtirebileceği, kendisi ve sevdikleriyle bir arada olabileceği özerk bir yaĢam alanına sahip olma Ģansı vermektedir. Bu alanda birey, maddi ve manevi kiĢiliğini geliĢtirmek ve baĢkaları tarafından bilinmesini istemediği hususların güvence altına alınmasını istemek hakkına sahiptir. Ġptali istenen kural, KDGM‘ye Anayasaya aykırı bir Ģekilde son derece geniĢ ve sınırsız bir yetki vererek, muazzam bir veri, bilgi ve belge toplama, saklama, iĢleme ve değiĢtirme gücü olan devlet karĢısında bireyi kiĢi olarak yok saymakta, onu basit bir veri nesnesi haline dönüĢtürmektedir. Adı geçen kural, insanı hakkında veri toplanan basit bir veri nesnesi konumuna indirgemektedir. Ġnsan onuruna saygı, insanlara nesneymiĢ gibi davranmayı yasaklamaktadır. Alman Anayasa Mahkemesi de insanın devlet için basit bir nesne olarak görülmesinin insan onuruna aykırı olduğunu ve devletin insana bir eĢya gibi yaklaĢmamasının gerekliliğini vurgulamıĢtır (ġimĢek 2008: 5). KiĢisel verilerin korunması kiĢinin maddi ve manevi varlığını geliĢtirmesine imkân tanıyarak, bireyin hayatını kendi özgür iradesiyle düzenlemesine katkı sağlamaktadır. Bireyin kiĢisel verileri üzerindeki hakkı yeteri kadar korunmazsa, kiĢiliğini serbestçe geliĢtirmesi zora gireceğinden, özgür iradeleriyle yaĢamlarını biçimlendiren bireylerden oluĢan demokratik bir toplum düzeninin ortaya çıkması ve korunması da güçleĢecektir. KiĢinin maddi ve manevi varlığını geliĢtirmesi, ancak ve ancak, faaliyetlerini özgürce gerçekleĢtirmesi ile mümkündür. KiĢisel verilerin korunmasıyla, kiĢisel veri toplanması, saklanması ve iĢlenmesi sırasında bireyin hak ve özgürlüklerinin korunarak demokratik toplum düzeninin oluĢmasına katkı yapmak hedeflenmektedir. Bireyin özel hayatını, kendi tercihleri ile nasıl Ģekillendirdiği ilke olarak, bir baĢka kiĢinin veya devletin ilgi alanına girmemelidir. YaĢam iliĢkilerine ait tüm kiĢisel verileri kapsamlı bir kayda tutulan ve özel yaĢamının gizliliği adeta ortadan kalkan bireyin kiĢiliğini geliĢtirmesi mümkün değildir. KiĢisel verilerin korunması hakkı ihlal edildiğinde bireyin diğer temel hak ve özgürlükleri kullanması zorlaĢmaktadır. Kayıt altına alınan veya alındığını düĢünen birey kendi özgür kiĢiliğinin gereği gibi değil, kendisinden istenilen veya beklenilen davranıĢ tarzıyla hareket edecektir. Bireyler çeĢitli faaliyetlerinin devlet tarafından izleneceği endiĢesiyle bunları gerçekleĢtirmekten vazgeçebilirler. Aykırı hareket tarzlarının sürekli kayıt altına alındığını düĢünen birey, örneğin örgütlenme, toplantı ve düĢünce özgürlüklerini kullanmama eğilimine girecektir. Eğer insanlar seyahat etmek, iletiĢimde bulunmak gibi belli eylemlerin hükümet tarafından yakından izleneceğini düĢünürlerse, bu eylemleri gerçekleĢtirmekten kaçınabilirler ve yasal faaliyetlerinde kendi kendilerini sınırlama eğilimine girebilirler. Bu durum kiĢinin özerkliğini etkileyerek, yurttaĢların özgür iradeleriyle kendi yaĢamlarını belirleyebildikleri özgürlükçü demokratik esaslara dayanan bir toplum düzeninin oluĢmasını engelleyecektir. Teknolojideki geliĢmeler nedeniyle çok çeĢitli denetim, gözetleme ve izleme biçimleriyle bireyin özel hayatının gizliliğini muhafaza etmek gittikçe zorlaĢmaktadır. Fransız filozofu Foucault‘un deyiĢiyle ―panoptik bir gözetleme‖ hayatı kuĢatmaktadır. Gözetlemenin esas alındığı panoptik yaĢam biçimlerine doğru evrilen modern toplumlarda özel yaĢama saygı hakkının ve bu hak kapsamında korunan en önemli hukuksal çıkarlardan olan mahremiyetin nasıl korunacağı önemli bir sorun olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bireyin, ahlaki ve toplumsal kiĢiliğinin geliĢiminde ve diğer insanlarla olan iliĢkilerini düzenlemede önemli bir kavram olan mahremiyetin ihlali insan onurunun ve kiĢiliğinin ihlali anlamına gelmektedir. Birey muazzam ve dehĢet verici bir bilgi bankası veya veri tabanı içinde bir numaradan ibaret bir nesneye indirgenme riskiyle karĢı karĢıya kalmaktadır. Bu gücün sınırlandırılması, özel hayatın ve kiĢilik haklarının korunması bakımından büyük önem taĢımaktadır. KiĢisel verilerin korunması, bir özgürlük sorunudur ve özel hayatın gizliliği, yalnız kalma hakkından kiĢinin kendisi hakkındaki veri ve bilgileri kontrol hakkını içerir bir Ģekle dönüĢmüĢtür. Bireylere hayatlarını diledikleri gibi düzenleme fırsatı sunan bir alan yaratma imkânı tanıyan özel yaĢamın gizliliği hakkı, kiĢinin özerk bir birey olması açısından son derece önemlidir. Bu hak, baĢkaları ve devlet tarafından ihlal edilmemesi, saygı gösterilmesi gereken bir çeĢit onursal duvar yaratmaktadır. Bireyin özel yaĢamının gizliliği hakkı ile devletin güvenlik sağlama görevi arasında çatıĢmada güvenlik her zaman öncelik taĢıyacaksa özel hayatın gizliliği ve kiĢisel verilerin korunması haklarında söz etmenin çok fazla bir anlamı kalmamaktadır. 90. Madde Yönünden Bu maddeye göre, ―Usulüne göre yürürlüğe konulmuĢ milletlerarası antlaĢmalar kanun hükmündedir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuĢ temel hak ve özgürlüklere iliĢkin milletlerarası andlaĢmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuĢmazlıklarda milletlerarası andlaĢma hükümleri esas alınır.‖ Ġptal konusu düzenleme, ilk bölümde de anlatıldığı üzere, Türkiye‘nin taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar SözleĢmesinin 17. maddesi ile Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesi‘nin 8. maddesini ihlal ettiğinden, Anayasa‘nın 90. maddesine de aykırıdır. Sonuç Ġptali istenen düzenleme, Anayasanın, temel hak ve hürriyetlerin demokratik toplum düzenin gereklerine aykırı olarak sınırlanamayacağını belirten 13., herkesin maddi ve manevi kiĢiliğini geliĢtirme hakkına sahip olmasını güvence altına alan 17., özel hayatın gizliliğini ve kiĢisel verilerin korunmasını düzenleyen 20., ve temel hak ve özgürlüklere iliĢkin milletlerarası antlaĢma hükümlerini anayasal güvence altına alan 90. maddelerine aykırı olduğundan çoğunluk görüĢüne muhalif kalınmıĢtır. Üye Engin YILDIRIM Kaynakça Atak, Songül, (2010), ―Avrupa Konseyi‘nin KiĢisel Veriler Açısından Sağladığı Temel Güvenceler‖, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, sayı 87, ss: 90-120. Avrupa Konseyi, (2008), Protecting the Right to Privacy in the Fight against Terrorism, CommDH/IssuePaper(2008),https://wcd.coe.int/com.instranet.InstraServlet?Index=n o&command=com.instranet.CmdBlobGet&InstranetImage=1416463&SecMode=1& DocId=1426260&Usage=2, eriĢim tarihi 15.11.2012 Avrupa Konseyi, (2002),Ġnsan Hakları ve Terörle Mücadele Hakkında Ġlkeler, http://www.jp.coe.int/upload/90_guidelineshumanrights_terrorism_tur.pdf, eriĢim tarihi 15.11.2012. Dragu, Tiberiu, (2011), ―Is There a Tradeoff between Security and Liberty? Executive Bias, Privacy Protections and Terrorism Preventions‖, American Political Science Review, 105(1): 64-78. Hein van Kempen, Piet (2013), ―Four Concepts of Security-A Human Rights Perspective‖, Human Righst Law Review,13: 1-23. Küzeci, Elif, (2010), KiĢisel Verilerin Korunması, Ankara: Turhan Kitabevi. Locke, John, (2010), Hükümet Üstüne Ġkinci Tez, çev. Aysel Doğan, Ġzmir: Ġlya Yayınevi. Michaelsen, Christopher, (2006), Balancing Civil Liberties against National Security: A Critique of Counterterrorism Rhetoric‖, Univeristy of New South Wales Law Journal, 29 (1): 1-21. National Research Council (2008), Protecting Individual Privacy in the Struggle Against Terrorists: A Framework for Program Assessment, Executive Summary http://www.nap.edu/catalog.php?record_id=12452, eriĢim tarihi, 19.11.2012. Posner, Richard, (2006), Not a Suicide Pact: The Constitution in a Time of National Emergency, Oxford: Oxford University Press. Posner, Eric A. ve Adrian, Vermeule (2007), Terror in the Balance: Security, Liberty and the Courts, New York: Oxford University Press. Scheinin, Martin, (2009), Report of the Special Rapporteur on the Promotion and Protection of Human Rights and Fundamental Freedoms while Countering Terrorism, Human Rights, Council,UN,http://www2.ohchr.org/english/bodies/hrcouncil/docs/13session/A-HRC13-37.pdf, eriĢim tarihi, 19.11.2012. Schwartz, Paul, M (2011), ―Regulating Governmental Data Mining in the United States and Germany: Constitutional Courts, the State and New Technology‖, William and Mary Law Review, 53: 351-387. Solove, J. Daniel (2011), Nothing to Hide: The False Tradeoff between Privacy and Security, New Haven: Yale University Press. Solove, J. Daniel, (2008), ―Data Mining and the Security-Liberty Debate‖, The University of Chicago Law Review, 75: 343-362. Sottiaux, Stefan, (2008), Terrorism and the Limitation of the Rights: The ECHR and the US Constitution, Oxford: Hart Publishing. ġimĢek, Oğuz, (2008), Anayasa Hukukunda KiĢisel Verilerin Korunması, Ġstanbul: Beta. Vermeule, Adrian, (2011), ―Security and Liberty: Critiques of Tradeoff Thesis‖, Harvard Law School Public Law and Legal Theory Working Paper Series, paper no: 11-19 http://ssrn.com/abstract=1888334 s. 2, eriĢim tarihi, 2.11.2012. Waldron, Jeremy, (2007), ―Safety and Security‖, Nebraska Law Review 85(1): 455-507. Waldron Jeremy, (2003), ―Security and Liberty: The Image of Balance‖, The Journal of Political Philosophy, 11 (2): 191-210. Young, Raymond, (2008) ―Germany: Shooting Down Aircraft and Analysing Computer Data‖, International Journal of Constitutional Law, 6(2): 331-348. MUHALEFET ġERHĠ 17.2.2010 günlü, 5952 sayılı Kamu Düzeni ve Güvenliği MüsteĢarlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un: 1- 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ―... terörle mücadeleye iliĢkin politika ve stratejileri geliĢtirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluĢlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı ...‖ bölümünde yer alan ―... ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı ...‖ ibaresi; 2- 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan ―... ĠçiĢleri Bakanlığına bağlı ...‖ ibaresi; 3- 4. maddesinin (2) numaralı fıkrasının, birinci cümlesinde yer alan ―... ĠçiĢleri Bakanının ...‖, ikinci cümlesinde yer alan ―... ĠçiĢleri Bakanının ...‖ ve üçüncü cümlesinde yer alan ―... ĠçiĢleri Bakanı ...‖ ibareleri; 4- 5. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―... Bakanın onayı ile özel ihtisas ve araĢtırma komisyonları ...‖ ibaresindeki ―... Bakanın ...‖ sözcüğü; 5- 10. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinin ―... Bakan onayı ile en çok on MüsteĢarlık MüĢaviri pozisyon unvanıyla sözleĢmeli personel çalıĢtırılabilir. Personelin sözleĢme usul ve esasları MüĢteĢarlıkça tespit edilir ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. Bu statüde çalıĢtırılma, sözleĢme bitiminde kamu kurum ve kuruluĢlarında herhangi bir pozisyon, kadro veya statüde çalıĢma açısından kazanılmıĢ hak teĢkil etmez.‖ bölümünde yer alan ―Bakan ...‖ sözcüğü ile yine aynı bölümde yer alan ―... ve bu Kanuna ekli (2) sayılı cetvelde belirlenen taban ve tavan ücretleri arasında kalmak üzere MüsteĢarın teklifi ve Bakan onayı ile aylık brüt sözleĢme ücreti ödenir. Ayrıca MüsteĢarlıkta sözleĢmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikramiye ve teĢvik ikramiyesi ödenebilir. ...‖ ibaresi; 6- 13. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ―Bakan ...‖ sözcüğünün; 643 ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile yürürlükten kaldırıldığından sözü geçen kuralların iptali istemi hakkında ‗karar verilmesine yer olmadığına‘ karar verilmiĢtir. Anayasa Mahkemesi‘ne yapılan iptal baĢvurularının konusunu oluĢturan kuralların tümüyle yasal değiĢikliğe uğramaları halinde, söz konusu baĢvurular hakkında karar verilmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Ancak; yapılan değiĢikliğin dava konusu tümce, ibare veya sözcüklere iliĢkin olması durumunda incelemenin sürdürülerek sonuca gidilmesi dolayısıyle istemle ilgili karar verilmesi gerekir. Aksi takdirde dava konusu kurallarda esasa müessir olmayacak Ģekilde yapılacak ekleme ve çıkarma Ģeklindeki değiĢiklikler anayasal denetimin dıĢında kalmasına neden olacağı, bu durumun da Anayasa Yargısının amacı ve iĢlevine ters düĢeceğinden çoğunluk görüĢüne katılmıyorum. Üye Nuri NECĠPOĞLU Türkiye, bu SözleĢmeyi imzalamakla birlikte, ―KiĢisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun‖, henüz yasalaĢmadığından SözleĢme‘nin ilgili hükmü gereğince taraf olmamıĢtır. [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2012/106 Karar Sayısı : 2012/190 Karar Günü : 29.11.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Söke 1. Sulh Ceza Mahkemesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 13.10.1983 günlü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu‘nun 36. maddesinin, 21.5.1997 günlü, 4262 sayılı Karayolları Trafik Kanununda DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun‘un 4. maddesi ile yeniden düzenlenen üçüncü fıkrasının “Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir.” biçimindeki 4. cümlesinin, Anayasa‘nın 38. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir. I- OLAY 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu‘nun 36. maddesinin üçüncü fıkrasının 4. cümlesi uyarınca uygulanan idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Yukarıda belirtilen dava ile ilgili olarak, mahkememizce yapılan ön inceleme sonucunda, mahkememizin yetkili olduğu, baĢvurunun süresi içinde yapıldığı, baĢvuru konusu idari yaptırım kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olduğu ve baĢvuranın buna hakkı olduğu anlaĢılmakla baĢvurunun usulden kabulüne karar verilmiĢ ancak idari yaptırımın uygulanmasına dayanak teĢkil eden hükmün Anayasaya aykırı olması sebebiyle bu konuda Anayasa Mahkemesine baĢvurulmasına karar verilmiĢtir. Zira; Ceza hukukunda, fiil, kiĢinin haricî, nesnel bir davranıĢıdır, yani kiĢinin, baĢkalarınca algılanabilen bir davranıĢıdır. Bu anlamda olmak üzere, kiĢiden çıkarak haricileĢmiĢ bir fiil olmadıkça, suç da olmaz. Buradan, suçun maddî unsuru olan “filsiz suç olmaz” mutlak kuralı ortaya çıkmaktadır. Kural, ceza hukuku düzeninin niteliğini belirlemede mihenk taĢıdır. Anayasa, 38. maddesinde, ... kanunun suç saymadığı bir fiilden söz ederken, açıkça fıilsiz suç olmaz kuralına vurgu yapmıĢ olmaktadır. Aynı Ģekilde, TCK‘nun 2. maddesinde, kanunun suç saymadığı bir fiilden söz edilmektedir. Bu demektir ki, suçun maddesini, fiil oluĢturmaktadır. Bugün, fıilsiz suç olmaz kuralı, uygar bir ceza hukukunun, kendisinden vazgeçmesi imkansız olan bir temel taĢıdır. Bir hareket yoksa, ortada, ne bir fiil, ne de bir suç vardır. Hareket olumlu veya olumsuz bir biçimde ortaya çıkabilir. Olumlu bir biçimde ortaya çıkan hareket yapmak, olumsuz bir biçimde ortaya çıkan hareket yapmamaktan ibaret bulunmaktadır. Yapmak biçiminde ortaya çıktığında harekete ―icra hareketi‖, yapmamak biçiminde ortaya çıktığında harekete ―ihmal hareketi‖ denmektedir. Ġhmal hareketi de insanın nesnel, yani harici bir davranıĢıdır. Ortada icra veya ihmal hareketi olmadıkça, bir suçun da bulunmadığının kabulü zorunludur. Anayasa Mahkemesi‘nin yerleĢik içtihatlarında da belirtildiği üzere, Anayasanın ―Suç ve cezalara iliĢkin esaslar‖ kenar baĢlıklı 38. maddesinin yedinci fıkrasında, ―Ceza sorumluluğu Ģahsidir.‖ hükmü yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun Ģahsiliği ceza hukukunun temel kurallarındandır. Cezaların Ģahsiliğinden amaç, bir kimsenin iĢlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. BaĢka bir anlatımla bir kimsenin baĢkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Anayasa‘nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tâbidir. (Anayasa Mahkemesi‘nin 15/03/2012 tarih ve 2011/105 E.-2012/38 K. Sayılı kararı) Bu bilgiler ıĢığında dava konusu somut olay incelendiğinde; baĢvuruda bulunan ...‘ün kendi adına kayıtlı bulunan 09 BF 692 plaka sayılı aracı ... isimli Ģahsa kiraladığı, ... isimli Ģahsın ise, ...‘ün bilgisi dıĢında aracı üçüncü kiĢi olan ... isimli Ģahsa verdiği, emniyet görevlileri tarafından yapılan kontrol sırasında ...‘in aracı sürücü belgesiz olarak kullandığının tespit edildiği, bu nedenle sürücü olan ...‘e ceza verildiği ancak sürücünün araç sahibi olmaması nedeniyle araç sahibi olan ...‘e de iptali istenen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 36 maddesinin 3. fikrasının 4. tümcesinde yazılı “Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir.” hükmü uyarınca ceza uygulandığı anlaĢılmıĢtır. Somut olayda da görüleceği üzere, kiĢi, sahibi olduğu aracının baĢkası tarafından sürücü belgesiz olarak kullanıldığı konusunda bilgi sahibi olmasa kısacası bu konuda herhangi bir kusuru (kastı veya özen ve dikkat yükümlüğüne aykırı davranıĢı) olmasa dahi iptali istenen söz konusu hüküm uyarınca cezaya muhatap olmaktadır.Bu konuda istisnai bir örnek vermek gerekirse; alınan her türlü önlem ve tedbire rağmen bir kiĢinin aracının sürücü belgesi sahibi olmayan bir hırsız tarafından çalınması ve hırsızın yakalanması durumunda dahi suçun mağduru olan araç sahibine de bu hüküm uyarınca para cezası verilmek zorunda kalınacaktır. Zira, kanun metninden de açıkça anlaĢılacağı üzere, araç sahibine ceza verilmesi için herhangi bir kusurunun olması Ģartı aranmamaktadır. KiĢinin sadece araç sahibi olması ceza alması için yeterlidir. (Oysa ki aynı kanunun 37. maddesinde benzer bir düzenlemede, araç kullandıran kiĢilerin cezalandırılacağı belirtilerek açıkça kusur sorumluluğuna vurgu yapılmıĢtır.) Her ne kadar hukuki sorumluluk açısından aynı kanunda iĢletenin (araç sahibi) kusursuz sorumluluğu kabul edilmiĢ ise de, aynı ilkenin cezai sorumluluk yönünden de kabulü mümkün değildir. Sonuç olarak görülmektedir ki, iptali istenen söz konusu kanun hükmü uyarınca, bir kimsenin icrai (ehliyetsiz araç kullanması için birini teĢvik etme vs...) veya ihmali (ehliyetsiz araç kullanılmasına göz yumma vs...) herhangi bir hareketi olmasa veya tespit edilemese dahi sadece araç sahibi olmasından dolayı baĢkasının bir fiili nedeniyle (ehliyetsiz araç kullanma) ceza alması söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, 1982 Anayasasının 38/7. maddesine aykırılık teĢkil eden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 36 maddesinin 3. fıkrasinin 4. tümcesinde yazılı “Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir.” cümlesinin iptali için Anayasa Mahkernesine baĢvurmak gerektiğine mahkememizce kanaat getirilmiĢtir.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 13.10.1983 günlü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu‘nun itiraz konusu kuralı da içeren 36. maddesi Ģöyledir: “Madde 36- Motorlu araçların, sürücü belgesi sahibi olmayan kiĢiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesi yasaktır. Araçlar, bu Kanunda sınıfları belirtilen sürücü belgelerine sahip sürücüler ile iki veya çok taraflı anlaĢmalara göre sürücü belgesi bulunan veya geçerli uluslararası sürücü belgesi olan kiĢilerce sürülebilir. (Yeniden Düzenleme: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Sürücü belgesi sahibi olmadan trafiğe çıkanlara ilk tespitte bir aydan iki aya kadar, tekrarı halinde iki aydan üç aya kadar hafif hapis cezası verilir. Ayrıca bu kiĢiler her defasında 7 200 000 lira hafif para cezasıyla da cezalandırılırlar. Bu kiĢilerin kazaya neden olması halinde bu cezaların uygulanması diğer cezaların uygulanmasına engel teĢkil etmez. Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir.” B- Dayanılan ve Ġlgili Görülen Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 38. maddesine dayanılmıĢ, 2. maddesi ise ilgili görülmüĢtür. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü hükümleri uyarınca Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN‘ın katılımlarıyla 27.9.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında, dosyada eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir. V- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Raportör AyĢegül ATALAY tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ile bunların gerekçeleri ve diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: BaĢvuru kararında, itiraz konusu kural uyarınca bir kimsenin icrai veya ihmali herhangi bir hareketi olmasa veya tespit edilemese dahi sadece araç sahibi olmasından dolayı baĢkasının bir fiili nedeniyle ceza almasının söz konusu olduğu, bu durumun ise cezaların Ģahsiliği ilkesiyle çeliĢtiği belirtilerek kuralın, Anayasa‘nın 38. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun‘un 43. maddesine göre, ilgisi nedeniyle itiraz konusu kural Anayasa‘nın 2. maddesi yönünden de incelenmiĢtir. İtiraz konusu kuralda, sürücü belgesi olmadan trafiğe çıkan sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenleneceği öngörülmüştür. Anayasa‘nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve iĢlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliĢtirerek sürdüren, Anayasa‘ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukuk devletinde ceza hukukuna ilişkin düzenlemelerde olduğu gibi idari yaptırımlar açısından da Anayasa’ya ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak koşuluyla hangi eylemlerin kabahat sayılacağı, bunlara uygulanacak yaptırımın türü ve ölçüsü, yaptırımın ağırlaştırıcı ve hafifleştirici nedenlerinin belirlenmesi gibi konularda kanun koyucu takdir yetkisine sahiptir. Anayasa‘nın 38. maddesinin birinci fıkrasında, “Kimse, iĢlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz.”; üçüncü fıkrasında,“Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” denilerek suçun ve cezanın kanuniliği esası benimsenmiĢ; yedinci fıkrasında ise ceza sorumluluğunun Ģahsi olduğu belirtilerek herkesin, kendi eyleminden sorumlu tutulacağı, baĢkalarının suç oluĢturan eylemlerinden dolayı cezalandırılamayacağı kabul edilmiĢtir. Ceza sorumluluğunun Ģahsiliği ceza hukukunun temel kurallarındandır. Cezaların Ģahsiliğinden amaç, bir kimsenin iĢlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır. Diğer bir anlatımla, bir kimsenin baĢkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır. Bu ilkeye göre asli ve feri failden baĢka kiĢilerin bir suç sebebiyle cezalandırılmaları olanaklı değildir. Anayasa‘nın 38. maddesinin yedinci fıkrası ile ilgili gerekçede de, “…fıkra, ceza sorumluluğunun Ģahsi olduğu; yani failden gayri kiĢilerin bir suç sebebiyle cezalandırılamayacağı hükmünü getirmektedir. Bu ilke dahi ceza hukukuna yerleĢmiĢ ve „kusura dayanan ceza sorumluluğu‟ ilkesine dahil, terki mümkün olmayan bir temel kuralıdır.” denilmektedir. Anayasa‘nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tâbidir. Ġtiraz konusu kuralda, sürücü belgesi olmadan araç kullanan kimsenin aynı zamanda araç sahibi olmadığı durumlarda, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenleneceği belirtilmekte, araç sahibinin kusurunun bulunup bulunmadığı, aracı sürücü belgesi olmayan kiĢiye bilerek verip vermediği değerlendirilmeden idare tarafından yaptırım uygulanmaktadır. Bu durum ise iĢlemediği bir fiilden dolayı araç sahibine yaptırım uygulanmasına neden olabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, sürücü belgesiz araç kullanılması ve sürücünün araç sahibi olmaması halinde tescil plakası sahiplerine sadece ruhsat sahibi olmaları nedeniyle yaptırım uygulanması cezaların Ģahsiliği ilkesine aykırılık oluĢturmaktadır. Öte yandan, Anayasa ve ceza hukukunun temel kuralları uyarınca, kiĢilere ceza verilebilmesi için hukuka aykırı eylemin kanunda belirtilmiĢ olması ve bu eylemin o kiĢi tarafından gerçekleĢtirilmiĢ olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Ġtiraz konusu kuralda araç sahibinin hangi eyleminin suç sayıldığı açık bir Ģekilde gösterilmediği gibi araç sahibi olma ile suç arasındaki illiyet bağının ne suretle oluĢtuğu da belirtilmemiĢtir. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa‘nın 2. ve 38. maddelerine aykırıdır. Ġptali gerekir. VI- SONUÇ 13.10.1983 günlü, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu‘nun 36. maddesinin, 21.5.1997 günlü, 4262 sayılı Karayolları Trafik Kanununda DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun‘un 4. maddesiyle yeniden düzenlenen üçüncü fıkrasının “Sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir.” biçimindeki 4. cümlesinin Anayasa‘ya aykırı olduğuna ve ĠPTALĠNE, 29.11.2012 gününde OYBĠRLĠĞĠYLE karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Serdar ÖZGÜLDÜR Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— Anayasa Mahkemesi BaĢkanlığından: Esas Sayısı : 2012/117 Karar Sayısı : 2012/204 Karar Günü : 27.12.2012 ĠTĠRAZ YOLUNA BAġVURAN : Hava Kuvveti Komutanlığı EskiĢehir 1. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi ĠTĠRAZIN KONUSU : 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler KuruluĢu ve Yargılama Usulü Kanunu‘nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin, Anayasa‘nın 2., 10., 36. ve 145. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir. I- OLAY Türk Silahlı Kuvvetlerinde sivil iĢçi olarak çalıĢan sanık hakkında “Hizmette Tekasülle Harp Malzemesini Hasara Uğratmak” suçundan açılan kamu davasında, itiraz konusu kuralın Anayasa‘ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkeme, iptali için baĢvurmuĢtur. II- ĠTĠRAZIN GEREKÇESĠ BaĢvuru kararının gerekçe bölümü Ģöyledir: ―Sanık hakkında 1. Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığı‘nın 08.06.2012 gün ve 2012/453-199 esas ve karar sayılı iddianamesi ile 1632 sayılı ASCK.‘nun 137‘nci maddesinde düzenlenen ―Hizmette Tekasülle Harp Malzemesini Mühimce Hasara Uğratmak‖ suçundan kamu davası açılmıĢ olup, bu suçtan mahkememizde yargılanması devam etmektedir. Sanık hakkında mahkememizde yargılama devam ederken Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 16.02.2012 gün ve 2012/6-21 E.K, sayılı kararı ile özetle; ―Svl.Me. …. hakkında Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi tarafından verilen ve 28 Kasım 2011 tarihinde büyük daire tarafından temyiz talebinin reddedilmesi üzerine kesinleĢen Ocak 2012 tarihinde UYAP‘ta yayınlanan Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi 2 nci Dairesinin 45912/06 numaralı kararı ve T.C. Anayasası‘nın 2, 36, 37 ve 90‘ncı maddeleri dikkate alınarak Milli Savunma Bakanlığında veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli sivil memurların askeri mahkemelerde yargılanmaları sonucu verilecek kararların, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesince adil yargılama hakkının ihlali olarak kabul edileceği anlaĢıldığından, AĠHM.‘nin sözleĢmeyi yorumlamaya yetkili tek organ olması nedeniyle sözleĢmeye aykırılığını saptadığını Türk yasalarının (MSB ve TSK‘da görevli sivil memurların, ve askeri iĢyerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanununa tabi bulunan iĢçilerin askeri mahkemelerde yargılanmalarına olanak tanıyan düzenlemelerin,) uygulanmaması, sanığın adil yargılama hakkının ihlal edilmemesi bakımından somut olayda adliye mahkemelerinde yargılanmasının sağlanması gerektiğini belirterek, baĢka bir suçtan yargılanan Svl.Me. ...‘nin Anayasanın 90‘ncı maddesinin son fıkrası kapsamında uluslararası anlaĢma esas alınarak yargı yerinin belirlenmesi, sanığın yargılamasının adliye mahkemelerinde yapılması gerektiği yönünde mahkumiyet hükmünün görev yönünden bozulmasına‖ karar vermiĢtir. Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 16.02.2012 gün ve 2012/6-21 E.K sayılı kararları ile atıfta bulunduğu Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi 2 nci Dairesinin 45912/06 numaralı kararı sonrasında ortaya çıkan görev hususundaki hukuksal durumun değerlendirilmesi açısından öncelikle mevcut iç hukuk mevzuatının değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın, 5982 sayılı Yasa ile değiĢtirilen, ―Askeri Yargı‖ baĢlıklı 145/1-3‘üncü maddesinde, askeri yargının görev alanı; ―Askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kiĢiler tarafından iĢlenen askeri suçlar ile bunların asker kiĢiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iĢledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin iĢleyiĢine karĢı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. SavaĢ hali haricinde, asker olmayan kiĢiler askeri mahkemelerde yargılanamaz. Askeri mahkemelerin savaĢ halinde hangi suçlar ve hangi kiĢiler bakımından yetkili oldukları; kuruluĢları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yargı hakim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.‖ Ģeklinde düzenlenmiĢtir, 5982 sayılı Yasa ile değiĢtirilen ve henüz Anayasaya uyumla ilgili düzenlemelerin kanunlaĢmaması sebebi ile 353 sayılı Kanun‘a yansıtılmayan Anayasa hükümlerine göre, savaĢ hali haricinde asker olmayan kiĢilerin Askeri Mahkemede yargılanması söz konusu değildir. Asker kiĢi tanımı Anayasa‘da yapılmamakla birlikte, 353 sayılı Askeri Mahkemeler KuruluĢu ve Yargılama Usulü Kanunu‘nun ―Asker kiĢiler‖ baĢlıklı 10‘uncu maddesinde, bu Kanun‘un uygulanmasında kimlerin asker kiĢi sayılacağı, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu‘nun ―Askeri Ģahıslar‖ baĢlıklı 3‘üncü maddesinde de; kimlerin askeri Ģahıs olduğu sayma yöntemi ile gösterilmiĢtir. Bu maddelerde gösterilmeyen/sayılmayan kiĢilerin ―sivil kiĢiler‖ olarak kabul edilmesi gerektiği hususunda kuĢku bulunmamaktadır. Öte yandan, 211 sayılı TSK Ġç Hizmet Kanunu‘nun 2/2‘nci maddesinde, Asker; ―Askerlik mükellefiyeti altına giren Ģahıslarla (ErbaĢ ve erler) özel kanunlarla Silahlı Kuvvetlere intisabeden ve resmi bir kıyafet taĢıyan Ģahsa denir.‖ Ģeklinde tanımlanmıĢtır. 211 sayılı TSK Ġç Hizmet Kanunu‘nun 2/2‘nci maddesinde belirtilen asker tanımı açısından temel kriterin özel biçime sahip, ayırıcı özelliklere sahip, yasalarla belirlenen rütbe, iĢaret gibi semboller taĢıyan, asker kiĢiyi diğer kiĢilerden ayıran resmi bir kıyafet taĢıma olduğu açıktır. As.C.K‘nın 3/2‘nci maddesinde (4551 sayılı Kanun ile yapılan bu düzenlemenin (değiĢikliğin), Anayasa Mahkemesinin 25.11.2005 tarihli ve 2003/34 Esas-2005/91 Karar sayılı kararıyla, Anayasa‘nın 2, 10, 19, 38, 128 ve 129‘uncu maddelerine aykırı olmadığına karar verilmiĢtir), ―Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda çalıĢan devlet memurlarının asker kiĢi sıfatları, 04.01.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Ġç Hizmet Kanunu‘nun 115‘inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlıdır,‖ Ģeklinde yer alan ifadeyle, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda çalıĢan sivil personelin As.C.K‘nın uygulaması anlamında asker kiĢi sıfatları sınırlandırılmıĢtır (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 01.02.2001 tarihli ve 2001/7-13 sayılı kararı). 211 sayılı Ġç Hizmet Kanunu‘nun 115‘inci maddesi; ―Silahlı Kuvvetlerde çalıĢan sivil memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personel bu kanunun askerlere tahmil ettiği, sorumluluk ve hizmetlerin ifası bakımından: a) Amir vazifesi alanlar, maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icap ettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salahiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması icabeden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir b) Bütün sivil personel emrinde çalıĢtıkları askeri amirlere karĢı ast durumunda olup bu Kanunun 14‘üncu maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilafına hareket edenler askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olurlar.‖ Aynı Kanun‘un 14‘üncü maddesi ise; ―Ast; amir ve üstüne umumi adap ve askeri usullere uygun tam bir hürmet göstermeye, amirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur. Ast muayyen olan vazifeleri, aldığı emri vaktinde yapar ve değiĢtiremez, haddini aĢamaz. Ġcradan doğacak mesuliyetler emri verene aittir. Ġtaat hissini tehdit eden her türlü tezahürler, sözler, yazılar ve fiil ve hareketler cezai müeyyidelerle men olunur.‖ hükümlerini içermektedir. Bu itibarla, madde metinlerinden açıkça anlaĢılacağı üzere, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli tüm sivil personelin emrinde çalıĢtıkları askeri amirlere karĢı ast durumunda oldukları, Ġç Hizmet Kanunu‘nun 14‘üncü maddesinde asta yüklenen görevleri aynen yapmaya mecbur oldukları, aksine hareket edenlerin askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olacakları belirtilmiĢtir. Buna göre ve yerleĢmiĢ Askeri Yargıtay Ġçtihatları da nazara alındığında, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli tüm sivil personel, Askeri Ceza Kanununda yazılı, ―amiri tehdit‖, ―amire hakaret‖, ―amire mukavemet‖, ―amire fiilen taarruz‖, ―emre itaatsizlikte ısrar‖ gibi askeri cürümleri, 477 sayılı Disiplin Suç ve Cezaları Hakkındaki Kanunda yazılı, ―amire saygısızlık‖, ―emre itaatsizlik‖, ―amire bilerek doğru söylememek‖ gibi disiplin suçlarını iĢleyebileceklerdir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 05.06.2003 tarihli ve 2003/57-56 sayılı kararı). Ancak askeri yargının görev alanını kiĢi yönünden belirleyen ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nın 5982 sayılı Yasa ile değiĢtirilmeden önceki ―Askeri Yargı‖ baĢlıklı 145‘nci maddesi ile uyumlu bulunduğu görülen 353 sayılı Kanun‘un 10/C-D maddesinde; ―Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢlarında çalıĢan sivil personel‖ ile ―Askeri iĢyerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanununa tabi bulunan iĢçiler‖ de, asker kiĢi olarak sayılmıĢtır Dolayısıyla, 211 sayılı Kanun‘un tanımlamasından farklı olarak, esasen üniforma giymeyen ve silah taĢımayan TSK bünyesindeki sivil personel, hiçbir ayrım gözetilmeksizin, ―askeri suçları ile bunların asker kiĢiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iĢledikleri suçları‖ yönünden, diğer asker kiĢiler gibi Askeri Mahkemelerin yargılamasına tabi tutulmuĢlardır. Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢlarında çalıĢan sivil personel ile iĢçilerin yargılanmasına iliĢkin yasal düzenlemeler belirlendikten sonra, bu aĢamada, adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçası olan doğal yargıç ilkesinin tanımlanması gerekmektedir. Davayı görecek yargıcın, suçun iĢlenmesinden önce yasa ile belli edilmesini öngören doğal yargıç ilkesi, Anayasa‘nın 37‘nci maddesinde, hiç kimsenin kanunen tabi olduğu mahkemeden baĢka bir merci önüne çıkarılamayacağı, ayrıca, bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden baĢka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü mercilerin kurulamayacağı, Ģeklinde düzenlenmiĢtir Nihayetinde, dar anlamda ―doğal yargıç‖ kavramı, suçun iĢlenmesinden önce yasayla belli edilmiĢ yargıç diye tanımlanmakta olup, askeri yargının görev alanını düzenleyen mevzuat sistematiğine bakıldığında, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢlarında çalıĢan sivil personel ile iĢçilerin yargılanmasını, ―askeri suçları ile bunların asker kiĢiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iĢledikleri suçları‖ yönünden Askeri Mahkemelere tabi kılan yasal düzenlemenin, Ģeklen doğal yargıç ilkesine uygun olduğu hususunda duraksama bulunmamaktadır. Nitekim, Anayasa Mahkemesi de, 20.11.1990 tarihli ve 1990/13 Esas-1990/30 Karar sayılı kararında; yargılama makamlarının suçun iĢlenmesinden veya çekiĢmenin meydana gelmesinden sonra kurulmasına veya yargıçların atanmasına engel oluĢturan, sanığa veya davanın yanlarına göre yargıç atanmasına olanak vermeyen ―doğal yargıç‖ ilkesini, dar anlamda kabul etmektedir. Doğal yargıç ilkesinin, geniĢ anlamda yorumlanması ve adil yargılanma ilkesinin ―mahkemelerin tarafsızlığı ve bağımsızlığı‖ ilkesiyle sıkı bir ilintisinin bulunduğu açıktır. Anayasa‘nın 90/5‘inci maddesinde yer alan ―Usulüne göre yürürlüğe konulmuĢ Milletlerarası andlaĢmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine baĢvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuĢ temel hak ve özgürlüklere iliĢkin milletlerarası andlaĢmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuĢmazlıklarda milletlerarası andlaĢma hükümleri esas alınır,‖ Ģeklindeki hükümle, iç hukukumuzun bir parçası haline gelen ve mahkemelerce resen dikkate alınması hususunda duraksama bulunmayan Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin (AĠHS) ―Adil yargılanma hakkı‖ baĢlıklı 6‘ncı maddesinde; ―1. Her Ģahıs gerek medeni hak ve vecibeleriyle ilgili nizalar gerek cezai sahada kendisine karĢı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan, kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve alemi surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir. Hüküm aleni olarak verilir, Ģu kadar ki demokratik bir toplulukta amme intizamının veya milli güvenliğin veya ahlakın yararına veya küçüğün menfaati veya davaya taraf olanların korunması veya adaletin selametine zarar verebileceği bazı hususi hallerde, mahkemece zaruri görülecek ölçüde, aleniyet davanın devamınca tamamen veya kısmen basın mensupları ve halk hakkında tahdit edilebilir. 2. Bir suç ile itham edilen her Ģahıs suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar masum sayılır. 3. Her sanık ezcümle: a) ġahsına tevcih edilen isnadın mahiyet ve sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve etraflı surette haberdar edilmek, b) Müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak, c) Kendi kendini müdafaa etmek veya kendi seçeceği bir müdafii veya eğer bir müdafii tayin için mali imkanlardan mahrum bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkeme tarafından tayin edilecek bir avukatın meccani yardımından istifade etmek, d) Ġddia Ģahitlerini sorguya çekmek veya çektirmek, müdafaa Ģahitlerinin de iddia Ģahitleriyle aynı Ģartlar altında davet edilmesini ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek, e) DuruĢmada kullanılan dili anlamadığı veya konuĢamadığı takdirde bir tercümanın yardımından meccanen faydalanmak haklarına sahiptir.‖ Ģeklinde düzenleme yer almaktadır. Hemen bu bağlamda belirtmek gerekir ki, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi (AĠHM) 2‘nci Dairesinin; Ġçen-Türkiye No:45912/06 kararıyla, özetle; askeri mahkemelerin yargılama yetkisinin, zorunlu haller ve gerekçeler (her bir vaka için somut olması) dıĢında sivil kiĢilere uygulanmaması- gerektiğini ve yasal dayanağının açık ve öngörülebilir olması gerektiğini, somut olayda sivil bir kiĢi olan sanığın askeri mahkemede yargılanmasını haklı çıkaracak gerekçelerin oluĢmadığı kanaatiyle, ulusal yargı tarafından öngörülse bile, sivil kiĢi olan sanığın, ordu mensubu hakimler tarafından yargılanmalarından dolayı bu mahkemelerin bağımsızlığına ve tarafsızlığına dair duydukları Ģüphe gerekçesiyle, askeri mahkemelerin sivilleri yargılama yetkilerinin AĠHS‘nin 6/1‘inci maddesine aykırı olduğuna karar verilmiĢtir. AĠHS‘nin 6‘ncı maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkına altlanan kavramlar, yasal, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanma, makul sürede yargılanma, açık (aleni) yargılama, vicahilik, masumiyet karinesi, silahların eĢitliği ilkesi, sanık hakları Ģeklinde özetlenebilir. Ancak, AĠHM‘nin söz konusu kararının içeriğinde, daha önceki kararlarına da atıfta bulunarak, adil yargılanma hakkı kapsamında bağımsız ve tarafsız mahkeme kavramına dayandığı görülmektedir. Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 16.02.2012 tarihli ve 2012/6-21 sayılı kararında, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi 2‘nci Dairesinin Ġçen-Türkiye No:45912/06 kararı gözetilerek, Anayasa‘nın 90/5‘inci maddesi uyarınca, AĠHS‘nin 6/1‘inci maddesi doğrultusunda (353 sayılı Kanun‘un 10/C-D maddesinin uygulanması olanağının kalmadığı) görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden bahisle mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiĢ ise de, Mevzuat hükümlerinin yorumlanmasında Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının yön göstericisinden faydalanılması gerektiği izahtan vareste olmakla birlikte, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi kararlarının doğrudan iç mevzuat hükümlerini ortadan kaldırma yeteneğinin bulunmadığı, Anayasanın 90/5‘ınci maddesinin bu yönde bir yorumda bulunulmasına elveriĢli olmadığı hususunda duraksama bulunmamalıdır. Zira, Anayasa‘nın 90/5‘inci maddesinde, ―temel hak ve özgürlüklere iliĢkin milletlerarası andlaĢmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuĢmazlıklarda milletlerarası andlaĢma hükümleri esas alınır‖ Ģeklinde yer verilen ifadedeki uyuĢmazlığın, sözleĢme ile iç hukuk metinleri arasındaki somut farklılıklar olarak algılanması gerekmektedir. AĠHM‘nin içtihadıyla, iç hukukta yer alan ve usulüne göre yürürlüğe girmiĢ bulunan normların ortadan kaldırılabileceğine iliĢkin bir kabulün, ceza yargılamasında mutlak aranması gereken, yasal dayanağın açık ve öngörülebilir olması kuralına aykırılık oluĢturacağı, hukuk kurallarının açık veya örtülü olarak ortadan kaldırılmasına iliĢkin ilkelerle de bağdaĢmayacağı açıktır. Mevzuatın, içtihat doğrultusunda yorumlanması suretiyle uygulanması olanağı bulunmadığı hallerde, diğer bir deyiĢle AĠHM içtihadının, mevzuat değiĢikliğini gerekli kılması halinde, meclisin içtihadın yorumuna uygun Ģekilde söz konusu kanun değiĢikliğini yapması gerekmektedir. Nitekim, DGM‘lerde askeri hakimlerin bulunmasına iliĢkin düzenleme de, mevzuat değiĢikliğiyle AĠHS‘nin yorumuna (AĠHM içtihadına) uygun hale getirilmeye çalıĢılmıĢtır. Benzer yöntem, üye devletlerin bir çoğu tarafından uygulanmakta, esasen sistem de buna iliĢkin bir mekanizmayı (AĠHS‘nin 46/2‘nci maddesi) bünyesinde barındırmaktadır. Diğer taraftan, sadece o davaya özgü olarak tespit edilen aykırılığın iç hukukta yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle, AĠHS‘nin 46/1 inci maddesi kapsamında AĠHM‘nin kararlarına uyulması zorunluluğunun karĢılanması da, mevzuat değiĢikliği gerektiren durumlarda seri olarak AĠHS‘ne aykırılık oluĢturan kararlar alınmasına engel olmayacağı açıktır. Dolayısıyla, somut olayda, herhangi bir yasa değiĢikliğine gidilmediğine göre, kanımızca, AĠHM içtihadının iç hukuk normunu kendiliğinden ortadan kaldırma olanağı da bulunmadığına göre, yargı olarak çözümü iç hukukumuzun mekanizmaları içinde aramak ve bulmak gerekir. Anayasa‘nın 152‘nci maddesine göre, uygulanmakta olan kanun hükmünün Anayasa hükümlerine aykırı olduğu kanısına varıldığında, Anayasa Mahkemesine baĢvurulması ve bu konuda karar verilinceye kadarda davanın geri bırakılması mümkün bulunmaktadır. AĠHM‘nin kararı, mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramına dayanmakta olup, Anayasa‘nın 36/1‘inci maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiĢtir. Askeri Yargı organlarının kuruluĢunun, iĢleyiĢinin, askeri hakimlerin özlük iĢlerinin, askeri savcılık görevlerini yapan askeri hakimlerin görevli bulundukları komutanlıkla iliĢkilerinin, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenleneceğine‖ dair Anayasa‘nın 145‘inci maddesinin, AĠHS‘nin 6‘ncı maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkına altlanan mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramlarını karĢıladığı ve desteklediği görülmektedir. Ayrıca Hukuk devleti ilkesi Anayasanın 2‘nci maddesinde düzenlenmiĢ olup, 10‘ncu maddede ise eĢitlik ilkesi düzenlenmiĢtir. Anayasanın eĢitlik ilkesi gereği eĢitlik her bakımdan aynı hukuki durumda olanlar arasında aranacak bir özellik olup, farklı durumdakilere farklı kurallar uygulanması eĢitliği bozmaz ise de, kiĢilerin farklı kurallara tabi tutulmalarının haklı nedenlere dayanıyor olması gerekmektedir. KiĢilerin farklı kurallara tabi tutulmaları haklı nedenlere dayanmıyorsa eĢitlik ilkesi ihlal edilmiĢ olacaktır. Anayasa Mahkemesinin kararlarında eĢitlik ilkesine aykırılığın hukuk devleti ilkesine de aykırılık oluĢturacağı kabul edilmektedir. Bu anlamıyla savaĢ ve yakın savaĢ tehdidi dıĢında MSB ve TSK‘lerinde görev yapan ancak üniforma taĢımayan sivil personel ve iĢçilerin, diğer sivillerden ayrı bir yargılama rejimine tabi tutulmasının haklı nedenlere dayandığının kabulünü gerektirir hukuki argümanların varolmadığı da açıktır. Diğer taraftan, objektif olarak herkes tarafından asker kiĢi olarak algılanan Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢlarında görevli resmi kıyafet taĢıyan personelin de, Anayasamız ve 353 sayılı Kanunda belirtilen Ģekilde iĢlediği suçları açısından bağımsız ve tarafsız bir mahkemece yargılanmayı isteme hakkına sahip olduğunu ve bu hakka tüm makamlarca (mevzuatı belirleyen ve mevzuata uygun yargılamayı yapan) saygı gösterilerek hareket edilmesi gerektiğine iĢaret edildikten sonra, Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢlarında çalıĢan sivil personel ile iĢçilerin hiçbir ayrım gözetilmeksizin, sübjektif yönden bağımsız ve tarafsız olduklarında hiçbir kuĢku bulunmayan, fakat görünümü ve algılanması yönünden (objektif olarak) bağımsızlığı ve tarafsızlığı bakımından kuĢku duyulabilen askeri yargıya tabi olmasının adil yargılanma hakkına altlanan mahkemenin bağımsızlığı ve tarafsızlığı kavramları bağlamında Anayasa hükümlerine aykırılık oluĢturduğu kanaatindeyiz. Bu itibarla, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin dayanmıĢ olduğu Avrupa Ġnsan Hakları SözleĢmesinin 6/1‘inci maddesinde belirtilen adli yargılanma hakkı, Anayasa‘nın 36‘ncı maddesinde doğrudan düzenlenmiĢ ve bu ilkeyi destekleyici hükümler ve hukuk sistemimizin iĢleyiĢi ve bütünlüğü açısından, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi 2‘nci Dairesinin Ġçen-Türkiye No:45912/06 kararı da dikkate alınarak, 353 sayılı Kanun‘un 10/C-D maddeleri, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 3‘ncü maddesinin 1‘nci fıkrasındaki ―Askeri iĢ yerinde çalıĢan ve iĢ kanununa tabi bulunan iĢçiler‖ ibaresi, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 3‘ncü maddesinin 2‘nci fıkrasının Anayasa‘nın 2, 10, 36 ve 145‘inci maddelerine aykırılık oluĢturduğu anlaĢılmıĢ ise de; Anayasamızın, Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi baĢlıklı 152‘nci maddesinde bir davaya bakmakta olan mahkemenin davada uygulanacak bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin hükümlerinin Anayasaya aykırılığının ileri sürülebileceğinin belirtilmesi karĢısında, müsnet davada uygulanacak kanun hükmünün 353 sayılı Kanun‘un 10/D maddesi olması sebebiyle 353 sayılı Kanun‘un 10/D maddesinin Anayasa‘nın 2, 10, 36 ve 145‘inci maddelerine aykırılık oluĢturması nedeniyle, bu fıkranın iptali istemiyle T.C. Anayasası‘nın 152‘nci maddesi gereğince Anayasa Mahkemesine baĢvurulmasına, gerekçeli kararın ve dava dosyasının onaylı suretinin Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiĢtir.‖ III- YASA METĠNLERĠ A- Ġtiraz Konusu Yasa Kuralı 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun itiraz konusu kuralın da yer aldığı 10. maddesi şöyledir: “ASKER KİŞİLER: Bu Kanunun uygulanmasında aĢağıda yazılı olanlar asker kiĢi sayılırlar: A) (DeğiĢik: 29/6/2006 – 5530/2 md.) Muvazzaf askerler; subaylar, astsubaylar, askerî öğrenciler, uzman jandarmalar, uzman erbaĢlar, sözleĢmeli erbaĢ ve erler, erbaĢ ve erler, B) Yedek askerler (Askeri hizmette bulundukları sürece), C) (Ġptal: Anayasa Mahkemesi‟nin 20/9/2012 tarihli ve E.: 2012/45, K.: 2012/125 sayılı Kararı ile.) D) Askeri işyerlerinde çalışan ve İş Kanununa tabi bulunan işçiler, E) Rızası ile Türk Silahlı Kuvvetlerine katılanlar, F) (Mülga: 29/6/2006-5530/62 md.)” B- Dayanılan Anayasa Kuralları BaĢvuru kararında, Anayasa‘nın 2., 10., 36. ve 145. maddelerine dayanılmıĢtır. IV- ĠLK ĠNCELEME Anayasa Mahkemesi Ġçtüzüğü hükümleri uyarınca HaĢim KILIÇ, Serruh KALELĠ, Alparslan ALTAN, Fulya KANTARCIOĞLU, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECĠPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN‘ın katılımlarıyla 1.11.2012 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında eksiklik bulunmadığından iĢin esasının incelenmesine OYBĠRLĠĞĠYLE karar verilmiĢtir[. VI- ESASIN ĠNCELENMESĠ BaĢvuru kararı ve ekleri, Raportör Fatma BABAYĠĞĠT tarafından hazırlanan iĢin esasına iliĢkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüĢülüp düĢünüldü: BaĢvuru kararında, 5982 sayılı Kanun ile Anayasa‘nın 145. maddesinde değiĢiklik yapılarak savaĢ hali haricinde asker olmayan kiĢilerin askeri mahkemelerde yargılanamayacağının hüküm altına alındığı, Anayasa‘nın anılan maddesinde değiĢiklik yapılmasına rağmen askeri iĢyerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanunu‘na tabi bulunan iĢçilerin askeri mahkemelerde yargılanmasına olanak tanıyan itiraz konusu kuralın halen mevcudiyetini koruduğu, böylece kuralın Anayasa‘ya aykırı hale geldiği belirtilerek Anayasa‘nın 2., 10., 36. ve 145. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüĢtür. Ġtiraz konusu kuralda, 353 sayılı Kanun‘un uygulanmasında askeri iĢyerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanunu‘na tabi bulunan iĢçilerin asker kiĢi sayılacağı belirtilmiĢtir. 7.5.2010 günlü, 5982 sayılı Kanun ile değiĢtirilen Anayasa‘nın 145. maddesinde, ―Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kiĢiler tarafından iĢlenen askerî suçlar ile bunların asker kiĢiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iĢledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin iĢleyiĢine karĢı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. SavaĢ hali haricinde, asker olmayan kiĢiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaĢ halinde hangi suçlar ve hangi kiĢiler bakımından yetkili oldukları; kuruluĢları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.” denilmektedir. Anayasa‘nın 145. maddesinde yapılan değiĢikliğin gerekçesinde, askeri yargının görev alanının yeniden düzenlendiği, mevcut hükümde askeri yargının görev alanının oldukça geniĢ düzenlenmesi nedeniyle uluslararası belgelerde bu durumun eleĢtirildiği, askeri mahkemelerin görev alanının demokratik hukuk devletinin getirdiği ölçüler çerçevesinde yeniden tanımlandığı, getirilen düzenlemeyle askeri mahkemelerin görev alanının askeri suçların yargılanmasıyla çağdaĢ ülkelerde olduğu gibi sınırlandırıldığı ve asker kiĢilerin sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak iĢledikleri askeri suçlara ait davalarla sınırlı tutulduğu, asker olmayan kiĢilerin savaĢ hali haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağının anayasal teminat altında alındığı belirtilmektedir. Ġtiraz konusu kurala göre, askeri iĢyerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanunu‘na tabi bulunan iĢçiler, asker kiĢi sayılmakta ve buna bağlı olarak anılan kiĢilerin herhangi bir suç iĢlemeleri durumunda askeri mahkemelerde yargılanmaları söz konusu olmaktadır. Ancak, Anayasa‘nın 145. maddesinin değiĢiklik gerekçesinde de belirtildiği üzere, savaĢ hali dıĢında asker olmayan kiĢilerin iĢledikleri suçlar nedeniyle askeri mahkemelerde yargılanamayacağı anayasal olarak teminat altına alınmıĢtır. Bu durumda, Anayasa‘nın 145. maddesinde yapılan değiĢiklik sonucunda, askeri iĢyerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanunu‘na tabi bulunan iĢçilerin askeri mahkemelerde yargılanmasına olanak tanıyan itiraz konusu kural Anayasa‘ya aykırı hale gelmiĢtir. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa‘nın 145. maddesine aykırıdır. Ġptali gerekir. Ġtiraz konusu kural, Anayasa‘nın 145. maddesine aykırı görülerek iptal edildiğinden, Anayasa‘nın 2., 10. ve 36. maddeleri yönünden incelenmemiĢtir. Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECĠPOĞLU ve Celal Mümtaz AKINCI bu görüĢe katılmamıĢlardır. VI- SONUÇ 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler KuruluĢu ve Yargılama Usulü Kanunu‘nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin Anayasa‘ya aykırı olduğuna ve ĠPTALĠNE, Zehra Ayla PERKTAġ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Nuri NECĠPOĞLU ile Celal Mümtaz AKINCI‘nın karĢıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 27.12.2012 gününde karar verildi. BaĢkan HaĢim KILIÇ BaĢkanvekili Serruh KALELĠ BaĢkanvekili Alparslan ALTAN Üye Fulya KANTARCIOĞLU Üye Mehmet ERTEN Üye Osman Alifeyyaz PAKSÜT Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Burhan ÜSTÜN Üye Engin YILDIRIM Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Hicabi DURSUN Üye Celal Mümtaz AKINCI Üye Erdal TERCAN Üye Muammer TOPAL Üye Zühtü ARSLAN KARġIOY GEREKÇESĠ 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler KuruluĢu ve Yargılama Usulü Kanunu‘nun ―Asker kiĢiler‖ baĢlıklı 10. maddesinin itiraz istemlerine konu (D) bendinde ―Askeri iĢyerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanununa tabi bulunan iĢçiler‖in, bu Kanun‘un uygulanmasında asker kiĢi sayılacakları hüküm altına alınmaktadır. Benzer düzenlemeler, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili muhtelif kanunlarda yer almaktadır. Bu meyanda, sözkonusu hükümlere kısaca temas etmekte yarar bulunmaktadır. 1- 22.5.1930 günlü, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu‘nun ―Askeri ġahıslar‖ baĢlıklı 3. maddesinde; ―Askeri Ģahıslar; MareĢalden asteğmene kadar subaylar, astsubaylar, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda çalıĢan sivil personel, uzman jandarma ve uzman erbaĢlar, erbaĢ ve erler ile askeri öğrencilerdir. Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda çalıĢan Devlet memurlarının asker kiĢi sıfatları, 4.1.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Ġç Hizmet Kanunu‘nun 115 inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlıdır.” Anılan kuralla birlikte Askeri Ceza Kanunu‘nun 23., 32., 165. ve 171. maddelerinin “sivil memurlar” yönünden açılan iptal davasında Anayasa Mahkemesi, 25.11.2005 tarih ve E.2000/34, K.2005/91 sayılı kararıyla (RG. 8.11.2006, Sayı: 26340) iptal istemini Ģu gerekçeyle reddetmiĢtir: ―…Askeri Ceza Kanunu‘nun 4551 sayılı Yasa‘nın 1. maddesi ile değiĢtirilen 3. maddesinde kimlerin askeri Ģahıs sayılacağı belirtilmiĢ ve Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda çalıĢan sivil personel de askeri Ģahıs tanımı içerisinde sayılmıĢ, 3. maddesi ile değiĢtirilen 23. maddesinin (B) ve (D) fıkralarında, 4. maddesi ile değiĢtirilen 171. maddesine bağlı cetvelde göz ve oda hapsi cezaları, bunların niteliği, neticeleri, yerine getirilmesi, kimlere ne kadar süre verileceği ve bu cezaları vermeye yetkili amirler belirlenmiĢ, bu kapsamda Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalıĢan Devlet memurlarına sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı dört haftaya kadar göz veya oda hapsi cezası verileceği, disiplin bozucu diğer eylemleri hakkında ilgili kanun hükümlerinin uygulanacağı ve bu cezaların süresinin tayininde öğrenim ve sosyal durumlarının dikkate alınacağı belirtilerek tanım maddesindeki düzenleme somutlaĢtırılmıĢtır… Askeri Ceza Kanunu‘nun 3. maddesinin 4551 sayılı Yasa‘nın dava konusu 1. maddesiyle yapılan değiĢikten önceki halinde ‗askeri Ģahıslar‘, ‗mareĢal (Büyük Amiral) den asteğmene kadar subaylar ile astsubaylardan ere kadar erat ve bilumum askeri memurlar, askeri hâkimler ve müstahdemler ve askeri talebelerdir‘ Ģeklinde tanımlanmıĢtır. 4.1.1961 günlü, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Ġç Hizmet Kanunu‘nun 115. maddesinin (b) bendinde, ‗Bütün sivil personel emrinde çalıĢtıkları askeri amirlere karĢı ast durumunda olup, bu Kanunun 14 üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilâfına hareket edenler askerlerin tâbi olduğu cezai müeyyidelere tâbi olurlar.‘ denilmiĢtir. 25.10.1963 günlü, 353 sayılı Askeri Mahkemeler KuruluĢu ve Yargılama Usulü Kanunu‘nun 10. maddesinde ―Milli Savunma Bakanlığı veya Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢlarında çalıĢan sivil personel‘ ile ‗askeri iĢyerlerinde çalıĢan ĠĢ Kanunu‘na tâbi bulunan iĢçiler‘ asker kiĢi sayılmıĢlardır. 16.6.1964 günlü, 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri KuruluĢu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun‘un 7. maddesinde disiplin amirlerinin, 14. maddesinde ise nezdinde disiplin mahkemesi kurulan komutan veya askeri kurum amirinin, bir disiplin suçu iĢleyen asker kiĢileri oda ve göz hapsi cezalarıyla cezalandırabileceği gibi cezalandırılmaları için disiplin mahkemesine sevk edebilecekleri, 38. maddesinin (D) bendinde sivil personel hakkında verilen oda veya göz hapsi cezalarının öğrenim ve sosyal durumları göz önüne alınarak yerine getirileceği, 62. maddesinin ikinci fıkrasında sivil personel hakkında verilen ve yerine getirilen oda ve göz hapsi cezalarının bunların yükselmelerinde nazara alınmak üzere sicillerine iĢleneceği öngörülmüĢtür. Ġptali istenilen 4551 sayılı Yasa‘nın dava konusu 1. maddesiyle değiĢtirilen Askeri Ceza Kanunu‘nun 3. maddesinin birinci fıkrasında ‗Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda çalıĢan sivil personel‘ askeri Ģahıslar arasında sayılmıĢ, ikinci fıkrasında ise bunlardan Devlet memurları statüsünde olanların, asker kiĢi sıfatlarının Türk Silahlı Kuvvetleri Ġç Hizmet Kanunu‘nun 115. maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlı olduğu belirtilmiĢtir. Yukarıda açıklanan hükümlerden anlaĢılacağı gibi, adı geçen memurların belirtilen kapsamda Askeri Ceza Kanunu bağlamında askeri Ģahıs sayılmaları ve askeri disiplin cezalarına tâbi olmaları ilk defa 4551 sayılı Yasa‘yla kabul edilmiĢ değildir. Diğer bir ifade ile bu memurların statülerinde bir değiĢiklik yapılmamıĢtır. Yapılan değiĢikliğin, önceki uygulamayı devam ettirmeyi ve oluĢabilecek kimi duraksamaları ortadan kaldırmayı amaçladığı anlaĢılmaktadır… Bu duruma göre, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü Ģekilde Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda çalıĢan sivil personelin önceki statülerinden farklı yeni bir statüye geçirilmiĢ oldukları ve statü karmaĢası yaratıldığı ve bu durumun hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu yönündeki savların isabetli olmadığı sonucuna varılmıĢtır… Silahlı Kuvvetlerde ifa edilen hizmetin niteliği ve gerekleri, farklı çalıĢma koĢullarını, özlük haklarını, disiplin hükümlerini gerektirmektedir. Bu nedenle, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalıĢan sivil memurların, istisnai bazı durumlarda diğer Devlet memurlarından farklı olarak Askeri Ceza Kanunu‟nda yer alan kimi kurallara bağlı tutulmalarının, tâbi olunan statünün bir gereği olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin düzeninin korunması ile ilgili bulunduğu görüldüğünden, dava konusu yasa kurallarının eĢitlik ilkesine aykırı olmadığı sonucuna varılmıĢtır. Dava konusu kurallarla, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurlarına verilebileceği öngörülen göz veya oda hapsi cezaları, niteliği, yerine getirilmesi ve sonuçları bakımından ceza hukuku anlamında özgürlüğü bağlayıcı ceza özelliği taĢımayan, sadece disiplini koruma ve bozulan disiplini sağlama niteliğinde olan cezalardır. Anayasa‘nın 19. maddesinde sayılan ve kiĢi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran haller arasında, bu nitelikte olan disiplin cezaları sayılmamıĢ ise de, 38. maddesindeki ‗idare, kiĢi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz.‘ genel ilkesinden sonra „Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.‟ denilmiĢtir. Görüldüğü üzere, Anayasa koyucu, Anayasa‘nın 38. maddesini vazederken „Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni‟ kavramını kullanmıĢtır. Burada „Silahlı Kuvvetler mensupları‟ ya da dar ve teknik anlamda „askeri personel‟ Ģeklinde kavramlar tercih edilmemiĢtir. Böylece, kiĢi hürriyetinin idare tarafından kısıtlanabilmesine izin veren istisnai düzenlemelerin kapsamına kimlerin gireceği belirlenirken „Ģahıslar‟a değil, aksine „Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni‟ kavramına vurgu yapılmıĢtır. Diğer bir ifadeyle, Anayasa‟nın 38. maddesinin onbirinci fıkrası vazedilirken „Ģahıslar‟ değil, „yapılan iĢ‟ esas alınmıĢtır. Böylece, Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından gerekli olması halinde kanunla getirilecek istisnai hükümlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan gerek asker ve gerekse sivil personel hakkında idare tarafından kiĢi hürriyetini bağlayıcı yaptırımların uygulanabilmesine olanak tanıyan düzenlemelerin yapılmasına Anayasa‟nın 38. maddesinde izin verilmiĢ olduğu sonucuna varılmıĢtır… Anayasa‘nın 129. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan ‗Silahlı Kuvvetler mensupları… hakkındaki hükümler saklıdır.‘ ibaresindeki ‗Silahlı Kuvvetler mensupları‘ kavramının, Anayasa‘nın 38. maddesindeki düzenlemeye paralel biçimde genel bir ifade olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluĢunda görevli Devlet memurlarını da kapsadığı görülmektedir. Esasen, Anayasa‘nın çeĢitli maddelerinde yer alan ‗askeri hizmetin gerekleri; „Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni‟ gibi ifadeler, disiplin konusunda askerlik hizmetine iliĢkin gelenekleri ve kurulmuĢ düzenin Anayasa tarafından benimsenmiĢ olduğunu göstermektedir… Ġptal isteminin reddi gerekir…‖ Mezkur Anayasa Mahkemesi kararında; mevcut anayasal sistemin ―Türk Silahlı Kuvvetleri‖ mensupları kapsamına bu kurumda görev yapan ―Devlet memurları‖nın da dahil olduğu, ―Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni‖ gereği ve ―disiplin‖ gibi kriterler gözetilerek, bu konumdaki Devlet memurları yönünden, Silahlı Kuvvetler dıĢında görev yapan Devlet memurlarından farklı bir takım yasal düzenlemeler yapılabileceği açıkça ifade edilmektedir. Diğer bir deyiĢle, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapmakta olan ―Devlet memurları‖nı ―asker kiĢi‖ kabul eden yasakoyucunun bu konudaki takdiri Anayasa‘ya uygun bulunmuĢtur. 2- 4.1.1961 günlü, 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Ġç Hizmet Kanunu‘nun ―Silahlı Kuvvetlerde ÇalıĢan Sivil Personel‖ baĢlıklı 115. maddesinde; ―Silahlı Kuvvetlerde çalıĢan sivil memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personel bu Kanunun askerlere tahmil ettiği sorumluluk ve hizmetlerin ifası bakımından a) Amir vazifesi alanlar; maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icap ettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salâhiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması icap eden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir. b) Bütün sivil personel emrinde çalıĢtıkları askeri amirlere karĢı ast durumunda olup bu Kanunun 14 üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilâfına hareket edenler askerlerin tâbi olduğu cezaî müeyyidelere tâbi olurlar.‖ denilmektedir. Aynı Kanun‘un 116. maddesinin (d) bendinde ise; ―Sivil personel Silahlı Kuvvetlerde gördükleri hizmetlerin hususiyetleri göz önüne alınarak bu Kanunun 77 nci maddesi gereğince nöbet hizmetlerine sokulabilirler.‖ hükmü yer almaktadır. 3- 16.6.1964 günlü, 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri KuruluĢu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun‘un ―Görev‖ baĢlıklı 7. maddesinde ―Disiplin Mahkemeleri asker kiĢilerin bu Kanunda yazılı disiplin suçlarına ait davalara bakar…‖ denilmekte; aynı Kanun‘un ―Cezaların yerine getirilmesi‖ baĢlıklı 38. maddesinin (A) fıkrasında; subaylar, astsubaylar, sivil personel, uzman jandarma ve uzman erbaĢlar hakkında ―göz hapsi‖ ve ―oda hapsi‖ cezaları verilebileceği hüküm altına alınmaktadır. Askeri iĢyerinde çalıĢan ĠĢ Kanununa tabi bulunan iĢçiler hakkında ise toplu sözleĢmede belirtilen disiplin cezaları ile cezalandırılacakları açıklanmaktadır. 4- Anayasa‘nın ―Askeri Yargı‖ baĢlıklı 145. maddesi 12.9.2010 günlü, 5982 sayılı Kanun‘la değiĢmiĢ ve ikinci fıkrası evvelce ―Askeri mahkemeler, asker olmayan kiĢilerin özel kanunda belirtilen askeri suçları ile kanunda gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda gösterilen askeri mahallerde askerlere karĢı iĢledikleri suçlara da bakmakla görevlidirler‖ Ģeklinde iken, ―SavaĢ hali haricinde, asker olmayan kiĢiler askeri mahkemelerde yargılanamaz.‖ Ģeklini almıĢtır. Bu fıkraya iliĢkin ―DeğiĢik Gerekçesi‖nde, ―…Maddenin ikinci fıkrasında yapılan değiĢiklikle, asker olmayan kiĢilerin, savaĢ hali haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağı teminat altına alınmaktadır.‖ denilmektedir. 5982 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değiĢiklikleri arasında, askeri yargıyı düzenleyen 145. maddedeki ―askeri hizmetin gereklerine göre‖ ibaresi ile Askeri Yargıtay‘ı düzenleyen 156. maddedeki ―askerlik hizmetlerinin gereklerine göre‖ ve Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesini düzenleyen 157. maddedeki ―askerlik hizmetinin gereklerine göre‖ ibaresi ilgili Anayasa maddelerinden çıkarılmıĢtır. 145. maddenin bu konudaki gerekçesinde ―…söz konusu fıkrada yer alan ve askeri yargının bağımsızlığını zedelediği düĢünülen ‗askerlik hizmetinin gerekleri‘ ibaresi çıkarılmakta ve fıkranın aynı mahiyetteki son cümlesi yürürlükten kaldırılmaktadır…‖ denilmekte; 156. ve 157. maddelerin bu konudaki gerekçelerinde de ―… mevcut metinde yer alan ‗askerlik hizmetlerinin gerekleri‘ ibaresi, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının güçlendirilmesi amacıyla madde metninden çıkarılmaktadır.‖ değerlendirilmesinde bulunulmaktadır. Ne var ki söz konusu Anayasa değiĢiklikleri sırasında, yukarıda iĢaret edilen Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen Anayasa‘nın 38/10 ve 129/4. maddelerinde herhangi bir değiĢiklik yapılmadığı gibi; yapılan değiĢikliklerde de ―asker kiĢi‖nin tanımı konusunda herhangi bir açıklama yer almamaktadır. Diğer bir deyiĢle Anayasa koyucu, askeri yargının görev alanındaki asker kiĢinin kim olduğu ve tanımı konusunda bilinçli olarak bir tanımlama yapmamıĢ ve bunun tespiti iĢini yasa koyucuya bırakmıĢtır. Yasa koyucu da Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan Devlet memurlarını (müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personeli) Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç düzeni yönünden askeri itaat ve disiplinin ağır ihlâli saydığı ―amiri tehdit‖, ―amire hakaret‖, ―amire mukavemet‖, ―amire fiilen taarruz‖, ―emre itaatsizlikte ısrar‖ gibi askeri cürümleri iĢlemeleri ve ayrıca ―amire saygısızlık‖, ―emre itaatsizlik‖ ve ―amire bilerek doğru söylememek‖ gibi disiplin suçlarını iĢlemeleri halinde ―asker kiĢi‖ kabul etmiĢ ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu ile 477 sayılı Kanunda buna iliĢkin hükümlerin, ilgili Askeri Mahkeme ve Disiplin Mahkemelerinin Devlet memurları hakkında da tatbik edileceğini öngörmüĢtür. Anayasa‘nın 145. maddesinin ikinci fıkrasının 2010 değiĢikliği sonrası düzenlemesine göre, savaĢ hali haricinde, asker olmayan kiĢilerin askeri mahkemelerde yargılanması mümkün olmamakla beraber; Anayasa metnindeki ―asker olmayan kiĢiler‖ ibaresine verilecek anlam, dava konusunun çözümüne doğrudan etki yapacaktır. Anayasa‘nın 145. maddesinin yine Anayasa‘nın 38/10 ve 129/4. maddelerdeki ―Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından…” ve “Silahlı Kuvvetler mensupları … hakkındaki hükümler saklıdır…‖ hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi zorunlu bulunmaktadır. Anayasa koyucunun bu konudaki gerçek iradesi, ―asker olmayan kiĢiler‖ in sadece ordu mensubu olmayan ―siviller‖ olmayıp, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmakta olan ―Askeri ĠĢ yerlerinde çalıĢan ve ĠĢ Kanununa tabi bulunan iĢçileri ‖ de kapsadığı Ģeklinde olsaydı; 38. ve 129. maddelerdeki istisnalarında yapılan Anayasa değiĢikliğiyle kaldırılması gerekirdi. Nitekim Anayasa koyucu askeri yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını zedelediğini düĢündüğü ―askerlik hizmetinin gerekleri‖ ölçütünü, söz konusu 2010 değiĢikliği ile 145., 156. ve 157. maddelerin metinlerinden çıkarmıĢ; buna karĢılık 38. ve 129. maddedeki özel düzenlemelere dokunmadığı gibi, isteseydi yapabileceği bir ―asker olmayan kiĢi‖ tanımını yapmamıĢ, hatta yapmaktan özel olarak kaçınarak, bunun takdirini yasa koyucuya bırakmıĢtır. Diğer bir deyiĢle, Anayasa‘nın 145. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değiĢikliğin dava konusu kuralın iptalini gerektirir bir yönü bulunmamaktadır. Yasa koyucunun, Anayasa koyucunun bu konuda kendisine bıraktığı takdir yetkisini, askeri disiplini ağır derecede ihlal ettiğini değerlendirdiği belli cürüm ve disiplin suçları yönünden kullanmasında 211 sayılı Ġç Hizmetler Kanunu‘nun 115. maddesinde belirtilen ve Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli Devlet memurları ve sivil personeli sadece bu suçlar bakımından ―asker kiĢi‖ saymasında Anayasa‘ya aykırı herhangi bir yön bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi‘nin yukarıda iĢaret edilen kararındaki kabul ve gerekçeler, Anayasa‘nın 145. maddesinde yapılan 2010 değiĢikliğinden sonra da hukuki değerini korumakta olup; açıklandığı üzere, mevcut Anayasal ve yasal normlar ıĢığında ―asker olmayan kiĢiler‖ kavramının, salt Silahlı Kuvvetler camiası dıĢındaki sivil Ģahısları kapsadığını kabul etmek gerekmektedir. 5- Öte yandan, itiraz baĢvurusu gerekçesinde temas edilen Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi Ġkinci Dairesi‘nin 31.5.2011 tarihli (BaĢvuru No: 45912/06) ĠçenTürkiye kararına konu olayda, her ne kadar davacı Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bir Devlet memuru olmakla beraber; ihlâl kararının gerekçesinin bir bütün olarak incelenmesinde, hükmün olayına özgü biçimde verildiği anlaĢılmaktadır. Gerçekten, itiraz baĢvurusu gerekçesinde yollama yapılan Askeri Yargıtay Daireler Kurulu‘nun 16.2.2012 tarih ve E.2012/6, K.2012/21 sayılı kararının ―KarĢıoy Gerekçesi‖nde de isabetle iĢaret edildiği üzere, sözü edilen AĠHM kararı, incelediği olay itibariyle, baĢvuranın askeri mahkemede yargılanmasına esas alınan kriterlerin, somut ve yeterli olmadığına vurgu yapmaktadır. Kararda sözü edilen kriterler, 211 sayılı Ġç Hizmet Kanunu‘nun 115/b maddesi ile belirlenen kriterler olup, her somut olayda bu kriterlerin değerlendirilmesi iç hukukumuzdaki uygulama gereğidir. Belirtilen kriterlerin incelenen olayda soyut ve yetersiz olduğunu dile getiren ―Ġçen‖ kararı, mahiyeti itibariyle iç hukukumuzda doğrudan uygulanabilir bir nitelik taĢımamaktadır. Açıklanan nedenlerle; itiraz istemlerine konu kuralın Anayasa‘ya aykırı bir yönü bulunmadığı ve bu nedenle iptal isteminin reddi gerektiği kanaatine vardığımızdan; kuralın iptaline iliĢkin çoğunluk kararına katılmıyoruz. Üye Zehra Ayla PERKTAġ Üye Recep KÖMÜRCÜ Üye Nuri NECĠPOĞLU Üye Burhan ÜSTÜN Üye Celal Mümtaz AKINCI [R.G. 06 Mart 2013 – 28579 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Karar Sayısı : 2013/4279 Ekli ―Kamu Kurum ve KuruluĢlarında Görevde Yükselme ve Unvan DeğiĢikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapılmasına ĠliĢkin Yönetmelik‖in yürürlüğe konulması; ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 18/12/2012 tarihli ve 20237 sayılı yazısı üzerine, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Kanun ile 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı Yardımcısı B. ATALAY BaĢbakan Yardımcısı B. BOZDAĞ BaĢbakan S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLUM. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik Bakanı BakanıEkonomi Bakanı Z. DıĢiĢleri T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Kalkınma Bakanı Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim BakanıMilli Savunma Bakanı Orman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı KAMU KURUM VE KURULUġLARINDA GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞĠġĠKLĠĞĠ ESASLARINA DAĠR GENEL YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK MADDE 1 – 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve KuruluĢlarında Görevde Yükselme ve Unvan DeğiĢikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinde yer alan, ―Adalet Bakanlığı icra müdür ve yardımcısı kadroları,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―atanma usul ve esasları Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca yönetmelikle belirlenen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gümrük müdürü, gümrük muhafaza kaçakçılık ve istihbarat müdürü, tasfiye iĢletme müdürü, gümrük müdür yardımcısı ve bölge amiri kadroları,‖ ibaresi eklenmiĢtir. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G. 07 Mart 2013 – 28580 ] —— • —— UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığından: ARAÇLARIN YÜKLENMESĠNE ĠLĠġKĠN ÖLÇÜ VE USULLER ĠLE TARTI VE BOYUT ÖLÇÜM TOLERANSLARI HAKKINDA YÖNETMELĠKTE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 8/11/2012 tarihli ve 28461 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Araçların Yüklenmesine ĠliĢkin Ölçü ve Usuller ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleransları Hakkında Yönetmeliğe aĢağıdaki geçici madde 1 eklenmiĢtir. “GeçiĢ hükümleri GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan gabari ile ilgili hüküm, konteyner taĢıyan araçlar ile araç taĢımak amacıyla özel olarak imal edilmiĢ araçların yaptıkları taĢımalar için söz konusu taĢımaları yapan araçların gerekli teknik dönüĢümüne imkan vermek üzere 1/7/2014 tarihinden itibaren uygulanır.‖ MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı yürütür. [R.G. 07 Mart 2013 – 28580 ] —— • —— Orman Genel Müdürlüğünden: DEVLET ORMANLARINDAKĠ YAYLA ALANLARININ TESPĠTĠ VE ĠDARESĠ HAKKINDA YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Devlet ormanlarında 31/12/2011 tarihinden önce toplu yerleĢimin bulunduğu; yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar içindeki yerler ile yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık maksadıyla yerleĢim yeri olarak kullanılan alanların, kullanım bütünlüğü de dikkate alınarak tespiti ve yayla alanı olarak ilanı, yayla alanlarında bulunan her türlü bina ve tesislerin tespiti ve sabit kıymetlere alınması, iĢletilmesi, iĢlettirilmesi, bu bina ve tesislerin vaziyet planına iĢlenmesi, kullanıcılarının tespiti ile bunlara kiraya verilmesi, yayla alanlarında gerekli her tür ve ölçekteki planların yapılması, yaptırılması ve onaylanması ve diğer iĢ ve iĢlemlere iliĢkin esas ve usullerin belirlenmesidir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; Devlet ormanlarında 31/12/2011 tarihinden önce toplu yerleĢimin bulunduğu; yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar içindeki yerler ile yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık maksadıyla yerleĢim yeri olarak kullanılan alanlardan, kullanım bütünlüğü de dikkate alınarak yayla alanı olarak tespit ve ilan edilen yayla alanları ile bu alanlarda bulunan her türlü bina ve tesisleri kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakan: Orman ve Su ĠĢleri Bakanını, b) Bakanlık: Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığını, c) Bölge Müdürlüğü: Orman Bölge Müdürlüklerini, ç) Genel Müdürlük: Orman Genel Müdürlüğünü, d) Geleneksel yaylacılık alanı: Devlet ormanlarında bulunan, yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık maksadıyla yaylak ve otlak olarak kullanılan ve 31/12/2011 tarihinden önce üzerlerinde yerleĢim yeri bulunan alanları, e) Kira bedeli tespit komisyonu: Ġlgili orman bölge müdür yardımcısının baĢkanlığında, orman bölge müdürlüğünde görevli makine ikmal Ģube müdürü, ilgili orman iĢletme müdürü ve orman iĢletme Ģefi, varsa orman bölge veya orman iĢletme müdürlüğünde görevli, yoksa Genel Müdürlükçe görevlendirilecek bir inĢaat mühendisi veya mimardan oluĢan beĢ kiĢilik komisyonu, f) Kiraya verme: Genel Müdürlük sabit kıymetlerine alınan yayla alanlarındaki her türlü bina ve tesislerin kiraya verilmesini, g) Kullanıcı tespit komisyonu: Ġlgili orman iĢletme müdürü veya yardımcısının baĢkanlığında orman iĢletme Ģefi, orman koruma ekibinde görevli orman muhafaza memuru ve yayla alanının sınırları içerisinde bulunduğu muhtarlık veya belediye baĢkanlığınca bildirilecek en az iki temsilciden oluĢan en az beĢ kiĢilik komisyonu, ğ) Orman Ġdaresi: Orman Genel Müdürlüğü merkez ve taĢra teĢkilatını, h) Rayiç bedel: Bu Yönetmelik hükümlerine göre kiraya verilecek bina ve tesislerin 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet Ġhale Kanunu hükümlerine göre tespit ve takdir edilen bedelini, ı) Sabit kıymet bedel tespit komisyonu: Ġlgili orman bölge müdür yardımcısının baĢkanlığında, orman bölge müdürlüğünde görevli makine ikmal Ģube müdürü, ilgili orman iĢletme müdür yardımcısı ve orman iĢletme Ģefi, varsa orman bölge veya orman iĢletme müdürlüğünde görevli, yoksa Genel Müdürlükçe görevlendirilecek bir inĢaat mühendisi veya mimardan oluĢan beĢ kiĢilik komisyonu, i) Toplu yerleĢim yeri: Devlet ormanlarında yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar içinde bulunan, 31/12/2011 tarihinden önce üzerinde birbirine yakın olan ve birden fazla bina ve/veya tesis bulunan yerleĢim yerlerini, j) Yayla alanı: Devlet ormanlarında toplu yerleĢimin bulunduğu yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar içersindeki yerler ile geleneksel yaylacılık alanlarından, Genel Müdürlük tarafından tespit edilerek uygun görülen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen alanları, k) Yayla alanı tespit komisyonu: Ġlgili orman bölge müdür yardımcısı baĢkanlığında, orman bölge müdürlüğünde görevli makine ikmal Ģube müdürü, kadastro ve mülkiyet Ģube müdürü, orman köy iliĢkileri Ģube müdürü, orman koruma veya orman zararlılarıyla mücadele Ģube müdürü, ilgili orman iĢletme müdürü, ilgili orman iĢletme Ģefi ve harita mühendisi veya teknikerinden oluĢan sekiz kiĢilik komisyonu, ayrıca, tespit edilecek yayla alanı 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamına giren alanlar ile 1/7/2003 tarihli ve 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununa göre ilan edilmiĢ yaban hayatı geliĢtirme sahalarında ise Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının ilgili bölge müdürlüğünde görevli milli parklar Ģube müdürünün ilave edilmesiyle oluĢan dokuz kiĢilik komisyonu, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Yayla Alanları Tespiti ve Ġlanı Yayla alanı olarak kullanılan alanların tespiti MADDE 5 – (1) Devlet ormanlarında bulunan toplu yerleĢim yerleri ile geleneksel yaylacılık alanları, Yayla Alanı Tespit Komisyonu tarafından tespit edilir. (2) Yayla Alanı Tespit Komisyonu tarafından tespit edilen bu alanların sınırları belirlenerek 1/25000 ölçekli topoğrafik haritalara iĢlenir veya iĢlettirilir ve sınır tespitine iliĢkin tutanak düzenlenerek bu Komisyon tarafından imzalanır. Tespit edilen bu alanlar hakkında, Genel Müdürlük tarafından istenilen formata uygun rapor düzenlenir. Düzenlenen rapor, harita, tutanak ve diğer eklerle birlikte Genel Müdürlüğe gönderilir. (3) 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamına giren alanlar ile 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununa göre ilan edilmiĢ yaban hayatı geliĢtirme sahalarında tespit edilen yayla alanları için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün uygun görüĢü alınır. (4) Yayla Alanı Tespit Komisyonu tarafından tespit edilen ve Genel Müdürlüğe bildirilen bu alanlar incelenip değerlendirilerek yayla alanı olarak ilan edilmesi uygun görülenler Bakanlığa bildirilir. Bakanlık tarafından bu alanların yayla alanı olarak ilan edilmesi amacıyla Bakanlar Kurulu kararı alınmak üzere BaĢbakanlığa teklif edilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Bina ve Tesislerin Vaziyet Planına ĠĢlenmesi, Sabit Kıymetlere Alınması ve Kullanıcılarının Tespiti Bina ve tesislerin vaziyet planına iĢlenmesi MADDE 6 – (1) Yayla alanlarında bulunan ve 31/12/2011 tarihinden evvel yapılmıĢ, hakkında müsadere kararı bulunanlar da dâhil, her türlü bina ve tesisler, mevcut haliyle 1/1000 ölçekli vaziyet planlarına iĢlenir, gerekli hallerde 1/2000 ve 1/500 ölçekli vaziyet planları da kullanılabilir. Bu vaziyet planları ilgili orman bölge müdürlüğünce yapılır veya yaptırılır. Bina ve tesislerin sabit kıymetlere alınması MADDE 7 – (1) Vaziyet planına iĢlenen her türlü bina ve tesisler, ilgili orman bölge müdürlüğünde oluĢturulan Sabit Kıymet Bedel Tespit Komisyonu tarafından bedel tespitleri yapılarak tespit edilen bedel üzerinden Genel Müdürlük özel bütçe sabit kıymetlerine alınır. Yayla alanlarındaki bina ve tesislerin kullanıcılarının tespiti MADDE 8 – (1) Kullanıcı tespitine baĢlanacak yayla alanları ilgili orman iĢletme müdürlüğü tarafından en az bir ay önceden orman iĢletme müdürlüğünde; yayla alanının birden fazla orman iĢletme müdürlüğünün yetki sınırları içerisinde kalması halinde ilgili orman bölge müdürlüğünce bölge müdürlüğünde ve diğer ilgili orman iĢletme müdürlüklerinde, yayla alanının sınırları içerisinde bulunduğu valiliklerde, kaymakamlıklarda ve muhtarlıklarda ilan olunur ve ayrıca alıĢılmıĢ vasıtalarla duyurulur. (2) Yayla alanlarında bulunan her türlü bina ve tesislerin kullanıcıları ilgili kullanıcı tespit komisyonları tarafından mahallinde tespit edilir. Yayla alanının birden fazla orman iĢletme müdürlüğünün yetki sınırları içerisinde kalması halinde kullanıcı tespitleri, ilgili orman bölge müdürlüğünce belirlenecek, yetkili orman iĢletme müdürlüklerinden oluĢacak karma komisyonca; yayla alanının birden fazla orman bölge müdürlüğünün yetki sınırları içerisinde kalması halinde ise kullanıcı tespitleri, Genel Müdürlükçe belirlenecek yetkili orman bölge müdürlüklerinden oluĢacak karma komisyonca yapılır. (3) Kullanıcıları tespit edilen her türlü bina ve tesislerin kullanıcıları ile kullandıkları bina ve tesislere iliĢkin bilgileri içeren liste, ilan edilmek üzere ilgili kaymakamlık ve muhtarlıklara gönderilir ve ilgili orman iĢletme müdürlüğü, kaymakamlık ve muhtarlıklar tarafından eĢ zamanlı olarak bir ay süreyle ilan edilir. Yayla alanının birden fazla orman bölge veya orman iĢletme müdürlüğünün yetki sınırları içerisinde kalması halinde ise, ilgili orman bölge müdürlükleri tarafından, orman bölge ve iĢletme müdürlüklerinde aynı süreyle ilan edilir ve ayrıca ilan edilmek üzere ilgili valilik, kaymakamlık ve muhtarlıklara gönderilir. (4) Ġlan edilen listelere karĢı ilan süresi içerisinde ilgililer tarafından ilgili iĢletme müdürlüğüne yapılan itirazlar, ilgili kullanıcı tespit komisyonu tarafından, Orman Ġdaresinde mevcut bilgi ve belgelere göre; bunun mümkün olmaması hâlinde ise baĢvuru sahiplerinin elindeki bilgi ve belgelere göre incelenerek sonucu en geç bir ay içinde itiraz sahiplerine bildirilir. Süresi içerisinde itiraz edilmeyen, itirazları komisyonca reddedilen veya düzeltilen listeler idari olarak kesinleĢir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Bina ve Tesislerin Kira Bedellerinin Tespiti ve Kiraya Verilmesi Kira bedel tespiti MADDE 9 – (1) Genel Müdürlükçe sabit kıymetlere alınan ve kullanıcısı tespit edilen bina ve tesislerin kullanım alanları da dikkate alınarak ilk yıl tahmini kira bedelleri, Kira Bedeli Tespit Komisyonunca rayiç bedel üzerinden belirlenir. Ancak bu bedel, bina ve tesislerin sabit kıymet değerinin binde beĢinden aĢağı olamaz. ĠĢin özelliğine göre gerektiğinde bu bedel veya bu bedelin hesabında kullanılacak fiyatlar; belediye, ticaret odası, sanayi odası, borsa gibi kuruluĢlardan, bilirkiĢilerden veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa tabi ekspertiz Ģirketlerinden soruĢturulur. Tahmin edilen bedel, bunun dayanaklarının da eklendiği bir hesap tutanağında gösterilir ve asıl evrak arasında saklanır. Bu bedel gerektiğinde ilgili orman bölge müdürlüğü tarafından tahkik ettirilir. (2) Bir yıldan fazla yapılan kira sözleĢmelerinde ikinci ve müteakip yıllar kira bedelleri, Türkiye Ġstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE – bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değiĢim) oranında artırılarak tespit edilir. Kira baĢvurusu MADDE 10 – (1) Kullanıcıları tespit edilen bina ve tesisleri kiralamak isteyen kullanıcılar tarafından; kiralama amacı ve süresi belirtilerek, kiralanmak istenen bina ve tesislerin bilgilerini içeren dilekçe ile ilgili orman iĢletme müdürlüğüne müracaat edilir. Kiralama usulü MADDE 11 – (1) Kullanıcısı tespit edilen ve kesinleĢen bina ve tesisler vaziyet planına göre, tespit tarihinden itibaren, bir yıl içinde kullanıcısının talebi hâlinde, rayiç bedelden az olmamak kaydıyla, tespit edilen tahmini kira bedeli üzerinden ilgili orman iĢletme müdürlüğü tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet Ġhale Kanununun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre pazarlık usulüyle kullanıcı ile yapılacak ihale sonucunda kararlaĢtırılacak bedel karĢılığında kiraya verilir. Geçici teminat MADDE 12 – (1) Kiralama ihalelerinde, 9 uncu maddeye göre belirlenen kira bedelinin yüzde onundan az olmamak üzere, ilgili orman iĢletme müdürlüğünce belirlenecek oranda geçici teminat alınır. Kiralama süresi MADDE 13 – (1) Devlet ormanları içinde bulunan, yayla alanındaki bina ve tesislerin kira süresi on yıldan çok olamaz. Kesin teminat MADDE 14 – (1) Kiracının, ihale dokümanlarında belirtilen hükümlere uygun olarak taahhüdünü yerine getirmesini sağlamak amacıyla, sözleĢme imzalanmadan önce, kullanıcıdan bir yıllık kira bedeli üzerinden yüzde altı oranında kesin teminat alınır. Kiracıların sorumluluğu MADDE 15 – (1) Kullanıcı, onaylanan ihale kararının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeĢ gün içinde geçici teminatı kesin teminata çevirmek ve ilgili orman iĢletme müdürlüğünce düzenlenecek sözleĢmeyi imzalamak, ilk yıl kira bedeli ile sözleĢmeye ait tahakkuk edecek vergi, resim ve harçları ve diğer giderleri ödemek, varsa diğer yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır. Bu zorunluluklara uyulmadığı takdirde, protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın ihale iptal edilir ve geçici teminat irat kaydedilir. Kira bedelinin tahsili ve gecikme zammı MADDE 16 – (1) Birinci yıl kira bedelinin tamamı, onaylanan ihale kararının ilgilisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeĢ gün içinde peĢin alınır. Ġkinci ve müteakip yıllar kira bedelleri, önceki yıl kira bedelinin, Türkiye Ġstatistik Kurumunca artıĢın yapılacağı ayda yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE – bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değiĢim) oranında artırılması suretiyle hesaplanır ve takip eden ayın son mesai gününe kadar peĢin alınır. (2) Süresinde ödenmeyen kira bedelleri için, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesi hükmü tatbik edilir. SözleĢme devri MADDE 17 – (1) SözleĢme süresiyle sınırlı olmak kaydıyla kira sözleĢmesi, ilgili orman iĢletmesinin izniyle alt ya da üst mirasçılara devredilebilir. Kira sözleĢmelerinin devri için, kiracının yükümlülüklerini yerine getirmiĢ olması ve devir talebinde bulunduğu tarih itibarıyla sözleĢmeden doğan herhangi bir borcunun olmaması gerekmektedir. Kira sözleĢmesinin devredilmesi halinde kira iĢlemi aynı Ģartlarda devam eder. Kira sözleĢmesinin sona ermesi ve feshi MADDE 18 – (1) Kira sözleĢmesi, sürenin bitimiyle sona erer. (2) SözleĢme hükümlerine aykırı davranılması, kullanım alanları dahil bina ve tesislerin sözleĢmede öngörülen amaç dıĢında kullanılması veya kiracı tarafından talep edilmesi hâlinde, sözleĢme ilgili orman iĢletme müdürlüğünce feshedilir. Bu durumda, alınan teminatlar Genel Müdürlük döner sermayesine gelir kaydedilir ve varsa birikmiĢ kira borçları gecikme zammıyla birlikte ayrıca tahsil edilir. Kiralanmayan bina ve tesisler MADDE 19 – (1) Yayla alanındaki bina ve tesislerden, kullanıcısı tespit edilemeyenler ile tespit tarihinden itibaren bir yıl içerisinde kullanıcısı tarafından kiralanmayanlar yıkılır. (2) Yayla alanlarında bulunan; a) Kamu hizmetinde kullanılan, bütçelerinden ayrılan ödenek veya yardımlarla yapılan Hükümet, belediye, karakol, okul binaları, köy odası, hastane veya diğer sağlık tesisleri, kütüphane, kitaplık, namazgah, cami, genel mezarlık, çeĢme, kuyular, yunak ile kapanmıĢ olan yollar, meydanlar, pazar yerleri, parklar, bahçeler, boĢluklar ve benzeri hizmet malları gibi resmi bina ve tesisler, kuruluĢ kanunlarıyla yürütmekle görevli oldukları hizmetleri yerine getirilmesi amacıyla, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine bedelsiz izin verilmek suretiyle kullandırılır. b) Yol, meydan, köprü gibi orta malları ve kayalar, tepeler, dağlar, bunlardan çıkan kaynaklar gibi sahipsiz yerler ile göl, nehir gibi genel sular vaziyet planlarında gösterilmekle yetinilir. BEġĠNCĠ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Eksikliklerin giderilmemesi MADDE 20 – (1) Kiralanan bina ve tesislere iliĢkin, ilgili kurumlarca orman idaresine bildirilen veya orman idaresince tespit edilen, eksikliklerin tamamlanması yönünde kiracıya tebligat yapılarak en geç bir yıl içinde eksikliğin giderilmesi istenir. (2) Eksikliklerin giderilmemesi hâlinde yapılan kiralama iĢlemi iptal edilir. Ġlgili mevzuattan doğacak her türlü zarar ve hukuki sorumluluk kiracıya aittir. Uygulama planları MADDE 21 – (1) Devlet ormanları içinde yayla alanı olarak ilan edilen yerlerde, orman idaresince nüfus yoğunluğu, yöresel ihtiyaç ve sosyal problemler dikkate alınarak gerekli her tür ve ölçekte planlar Orman Ġdaresince yapılır veya yaptırılır. Yapılan bu planlar Bakan onayıyla yürürlüğe girer. Yetki MADDE 22 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasına iliĢkin iĢ ve iĢlemleri yürütmeye Genel Müdürlük yetkilidir. Gelirler ve giderler MADDE 23 – (1) Bina ve tesislerden elde edilecek gelirler ile yapılacak giderler döner sermaye bütçesinde gösterilir ve Döner Sermaye Muhasebe Sistemi içerisinde açılacak ayrı bir hesapta takip edilir. Yapılacak giderler yıkım iĢleri ile tespit, planlama gibi genel çalıĢmalar ile ilgili harcamaları kapsar. Mevcut bina ve tesislerin planlara uygun hale getirilmesi GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Yayla alanlarında mevcut bina ve tesislerin kiralayan tarafından iki yıl içinde planlara uygun hale getirilmesi istenir. Uyumlu hale getirenlerin kira sözleĢmeleri yenilenir. Aksi halde kira sözleĢmesi iptal edilir. Yürürlük MADDE 24 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Orman Genel Müdürü yürütür. [R.G. 07 Mart 2013 – 28580 ] —— • —— TEBLĠĞ BaĢbakanlık (Hazine MüsteĢarlığı)‘tan: TÜRK PARASI KIYMETĠNĠ KORUMA HAKKINDA 32 SAYILI KARARA ĠLĠġKĠN TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2008-32/35)‟DE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR TEBLĠĞ (TEBLĠĞ NO: 2013-32/42) MADDE 1 – 29/5/2008 tarihli ve 26890 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara ĠliĢkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/35)‘in 8 inci maddesi baĢlığı ile birlikte aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. “Altın, gümüĢ, platin kredisi açılması MADDE 8 – (1) Bankalar depo hesapları karĢılığı altın, gümüĢ, platin ile satın aldıkları altın, gümüĢ veya platinin teslimi veya karĢılığının Türkiye‘de yerleĢik müĢteriye Türk Lirası, yurt dıĢında yerleĢik müĢteriye ise Türk Lirası veya döviz olarak ödenmesi suretiyle; a) Kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iĢtigal eden Türkiye'de veya yurt dıĢında yerleĢik kiĢilere, b) Türkiye'de veya yurt dıĢında yerleĢik kiĢilere tutarı en az 5 milyon ABD Doları ve ortalama vadesi bir yılın üzerinde olmak üzere, c) Türkiye‘de veya yurtdıĢında yerleĢik kiĢilere teminat olarak alacakları Türkiye‘deki Ģubelerinde bulundurulan kıymetli maden depo hesabı ve/veya altına dayalı sermaye piyasası aracı tutarını geçmemek üzere, altın, gümüĢ veya platin kredisi kullandırabilirler. (2) Bu kredilerin müĢteri adına açılacak depo hesabına alacak kaydedilmesi mümkündür. Bu hesaplardan hesap cüzdanında kayıtlı altın, gümüĢ veya platin miktarının kısmen veya tamamen müĢteriye teslimi Ģeklinde ödeme yapılabilir. (3) Banka ile müĢteri arasında varılacak anlaĢmaya göre bankalarca altın, gümüĢ veya platin, ödeme günündeki değeri üzerinden satın alınabilir ve karĢılığında Türkiye‘de yerleĢik müĢteriye Türk Lirası, yurt dıĢında yerleĢik müĢteriye ise Türk Lirası veya döviz ödenebilir. (4) Altın, gümüĢ veya platin kredisi uygulamasında miktar, bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen usule göre tespit edilir.‖ MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine MüsteĢarlığı'nın bağlı bulunduğu Bakan yürütür. Tebliğ Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 29/5/2008 26890 Tebliğde DeğiĢiklik Yapan Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 24/7/2009 27298 [R.G. 07 Mart 2013 – 28580 ] —— • —— TEBLĠĞLER ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 6/3/2013 KARAR NO : 2013/19 KONU : Ankara – Yenimahalle – Gazi Mahallesi (2100 ada 23 ve 24 nolu parseller) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 15/2/2013 tarih ve 1489 sayılı yazısına istinaden; 1- Ankara Ġli, Yenimahalle Ġlçesi, Gazi Mahallesi, Atatürk Orman Çiftliği sınırları içerisinde yer alan mülkiyeti Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol ĠĢletmeleri A.ġ.‘ye (GAYRĠMENKUL A.ġ.) ait toplam yüzölçümleri 91.195,00 m² olan 2100 ada 23 nolu parsel ile 12752/12755 hissesi GAYRĠMENKUL A.ġ.‘ye, 15/63775 hissesi T.C. Devlet Demiryolları‘na (TCDD) ait 2100 ada 24 nolu parsele yönelik ―Resmi Kurum Alanı (Emsal: 0.50, Hmax:10.50 metre), TCDD KamulaĢtırma Alanı ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan, 1/10000 Ölçekli Nazım Ġmar Planı ve 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği, 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım Ġmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama Ġmar Planının onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Ankara BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı ve Etimesgut Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, Karar verilmiĢtir. [R.G. 08 Mart 2013 – 28581 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/20 KONU : Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.ġ.nin ÖzelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının (Ġdare) 15/2/2013 tarih ve 1485 sayılı yazısı ile Kurulumuza sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde; Kurulumuzun 2/4/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleĢtirme programına alınan ve 7/11/2005 tarih ve 2005/125 sayılı kararı ile özelleĢtirme stratejisi belirlenen Türkiye Elektrik Dağıtım A.ġ. (TEDAġ)‘nin, Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.ġ.deki %100 oranındaki hissesinin özelleĢtirilmesi ile ilgili olarak, 14/12/2012 tarihinde yapılan ihale sonucu, Ġhale Komisyonunca; TEDAġ‘ın bağlı Ģirketi olan Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.ġ.deki TEDAġ‘a ait %100 oranındaki hissenin; - 1.960.000.000 (BirmilyardokuzyüzaltmıĢmilyon) ABD Doları bedelle en yüksek teklifi veren Cengiz-Kolin-Limak Ortak GiriĢim Grubuna Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Cengiz-Kolin-Limak Ortak GiriĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, - Cengiz-Kolin-Limak Ortak GiriĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde 1.955.000.000 (BirmilyardokuzyüzellibeĢmilyon) ABD Doları bedelle ikinci teklifi veren Park Holding A.ġ.ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Park Holding A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, - Park Holding A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde 1.835.000.000 (BirmilyarsekizyüzotuzbeĢmilyon) ABD Doları bedelle üçüncü teklifi veren ElsanTümaĢ-Karaçay Ortak GiĢim Grubuna Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Elsan-TümaĢ-Karaçay Ortak GiĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, Ģeklinde verilen kararın onaylanmasına, - SatıĢ sözleĢmesi ve konu ile ilgili diğer hususların belirlenmesi ile satıĢ sözleĢmesinin imzalanması, satıĢ ve devir ile ilgili iĢlemlerin yerine getirilmesi hususlarında Ġdarenin yetkili kılınmasına, Karar verilmiĢtir. [R.G. 08 Mart 2013 – 28581 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/21 KONU : Gediz Elektrik Dağıtım A.ġ.nin ÖzelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı (Ġdare)‘nın 15/2/2013 tarih ve 1484 sayılı yazısı ile Kurulumuza sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde; Kurulumuzun 2/4/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleĢtirme programına alınan ve 7/11/2005 tarih ve 2005/125 sayılı kararı ile özelleĢtirme stratejisi belirlenen Türkiye Elektrik Dağıtım A.ġ. (TEDAġ)‘nin, Gediz Elektrik Dağıtım A.ġ.deki %100 oranındaki hissesinin özelleĢtirilmesi ile ilgili olarak, 19/12/2012 tarihinde yapılan ihale sonucu, Ġhale Komisyonunca; TEDAġ‘ın bağlı Ģirketi olan Gediz Elektrik Dağıtım A.ġ.deki TEDAġ‘a ait %100 oranındaki hissenin; - 1.231.000.000 (Birmilyarikiyüzotuzbirmilyon) ABD Doları bedelle en yüksek teklifi veren Elsan-TümaĢ-Karaçay Ortak GiriĢim Grubuna Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Elsan-TümaĢ-Karaçay Ortak GiriĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, - Elsan-TümaĢ-Karaçay Ortak GiriĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde 1.205.000.000 (BirmilyarikiyüzbeĢmilyon) ABD Doları bedelle ikinci teklifi veren Park Holding A.ġ.ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Park Holding A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, - Park Holding A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde 1.057.000.000 (Birmilyarelliyedimilyon) ABD Doları bedelle üçüncü teklifi veren Enerjisa Elektrik Dağıtım A.ġ.ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Enerjisa Elektrik Dağıtım A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, Ģeklinde verilen kararın onaylanmasına, - SatıĢ sözleĢmesi ve konu ile ilgili diğer hususların belirlenmesi ile satıĢ sözleĢmesinin imzalanması, satıĢ ve devir ile ilgili iĢlemlerin yerine getirilmesi hususlarında Ġdarenin yetkili kılınmasına, Karar verilmiĢtir. [R.G. 08 Mart 2013 – 28581 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/22 KONU : Akdeniz Elektrik Dağıtım A.ġ.nin ÖzelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının (Ġdare) 4/2/2013 tarih ve 1129 sayılı yazısı ile Kurulumuza sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde; Kurulumuzun 2/4/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleĢtirme programına alınan ve 7/11/2005 tarih ve 2005/125 sayılı kararı ile özelleĢtirme stratejisi belirlenen Türkiye Elektrik Dağıtım A.ġ.nin (TEDAġ), Akdeniz Elektrik Dağıtım A.ġ.deki %100 oranındaki hissesinin özelleĢtirilmesi ile ilgili olarak, 12/11/2012 tarihinde yapılan ihale sonucu, Ġhale Komisyonunca; TEDAġ‘ın bağlı Ģirketi olan Akdeniz Elektrik Dağıtım A.ġ.deki TEDAġ‘a ait %100 oranındaki hissenin; - 546.000.000 (BeĢyüzkırkaltımilyon) ABD Doları bedelle en yüksek teklifi veren Cengiz-Kolin-Limak Ortak GiriĢim Grubuna Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Cengiz-Kolin-Limak Ortak GiriĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, - Cengiz-Kolin-Limak Ortak GiriĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde 543.000.000 (BeĢyüzkırküçmilyon) ABD Doları bedelle ikinci teklifi veren GEN-PA Telekomünikasyon ve ĠletiĢim Hizmetleri San. ve Tic. A.ġ.ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, GEN-PA Telekomünikasyon ve ĠletiĢim Hizmetleri San. ve Tic. A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, - GEN-PA Telekomünikasyon ve ĠletiĢim Hizmetleri San. ve Tic. A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde 531.000.000 (BeĢyüzotuzbirmilyon) ABD Doları bedelle üçüncü teklifi veren Elsan-TümaĢ-Karaçay Ortak GiriĢim Grubuna Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Elsan-TümaĢ-Karaçay Ortak GiriĢim Grubunun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, Ģeklinde verilen kararın onaylanmasına, - SatıĢ sözleĢmesi ve konu ile ilgili diğer hususların belirlenmesi ile satıĢ sözleĢmesinin imzalanması, satıĢ ve devir ile ilgili iĢlemlerin yerine getirilmesi hususlarında Ġdarenin yetkili kılınmasına, Karar verilmiĢtir [R.G. 08 Mart 2013 – 28581 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/37 KONU : Aras Elektrik Dağıtım A.ġ.nin ÖzelleĢtirilmesi ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı (Ġdare)‘nın 15/2/2013 tarih ve 1486 sayılı yazısı ile Kurulumuza sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde; Kurulumuzun 22/4/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleĢtirme programına alınan ve 7/11/2005 tarih ve 2005/125 sayılı kararı ile özelleĢtirme stratejisi belirlenen Türkiye Elektrik Dağıtım A.ġ. (TEDAġ)‘nin Aras Elektrik Dağıtım A.ġ.deki %100 oranındaki hissesinin özelleĢtirilmesi ile ilgili olarak, 25/9/2008 tarihinde yapılan ihale sonucu, Ġhale Komisyonunca; Sermayesinin %100‘ü TEDAġ‘a ait olan Aras Elektrik Dağıtım A.ġ.nin %100 oranındaki hissesinin; - 128.500.000 (YüzyirmisekizmilyonbeĢyüzbin) ABD Doları bedelle en yüksek teklifi veren Kiler AlıĢveriĢ Hizmetleri Gıda Sanayi ve Ticaret A.ġ.ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Kiler AlıĢveriĢ Hizmetleri Gıda Sanayi ve Ticaret A.ġ.nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline, Ģeklinde verilen kararın onaylanmasına, - SatıĢ sözleĢmesi ve konu ile ilgili diğer hususların belirlenmesi ile satıĢ sözleĢmesinin imzalanması, satıĢ ve devir ile ilgili iĢlemlerin yerine getirilmesi hususlarında Ġdarenin yetkili kılınmasına, Karar verilmiĢtir. [R.G. 08 Mart 2013 – 28581 ] —— • —— KANUN SAĞLIK BAKANLIĞINCA KAMU ÖZEL Ġġ BĠRLĠĞĠ MODELĠ ĠLE TESĠS YAPTIRILMASI, YENĠLENMESĠ VE HĠZMET ALINMASI ĠLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASI HAKKINDA KANUN Kanun No. 6428 Kabul Tarihi: 21/2/2013 Amaç, kapsam ve tanımlar MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; ihale ile özel hukuk hükümlerine göre, kamu özel iĢ birliği modeli çerçevesinde; Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluĢlarınca yapılmasına ihtiyaç duyulan tesislerin ön proje, ön fizibilite raporu ve belirlenecek temel standartlar çerçevesinde, Hazinenin özel mülkiyetindeki taĢınmazlar üzerinde sözleĢmede belirtilen sabit yatırım dönemi hariç otuz yılı geçmemek üzere bağımsız ve sürekli nitelikte üst hakkı tesis edilmek suretiyle yaptırılması, mevcut tesislerin yenilenmesinin sağlanması ve bu projeler için alınacak danıĢmanlık, araĢtırmageliĢtirme hizmetleri ile ileri teknoloji ya da yüksek mali kaynak gerektiren bazı hizmetlerin gördürülmesine iliĢkin usul ve esasları belirlemektir. (2) Bu Kanunun uygulanmasında; a) AĢama tamamlama: Yapım iĢlerinin her bir aĢamasının, ihale dokümanları ve sözleĢme hükümleri doğrultusunda tamamlandığının idarenin onayı ile kabul edilmesini, b) Bakanlık: Sağlık Bakanlığını, c) Bedel: Yüklenicinin, sözleĢme çerçevesinde yaptığı tesislerin kullanımı ile tesisteki belli hizmetlerin sunulması karĢılığında yükleniciye ödenecek olan bedellerin toplamını, ç) Diğer sözleĢmeler: SözleĢme ile bağlantılı olarak yüklenici ile üçüncü Ģahıslar arasında imzalanan ve sözleĢmeye aykırı hükümler ihtiva etmeyen sözleĢmeleri, d) Dönemsel yatırım tutarı: Yüklenicinin sözleĢmede belirlenecek dönemlerde yapım iĢleri için tahsis edeceği tutarı, e) Hizmet bedeli: Bedelin bir unsuru olup tesisin ve ekipmanların kullanıma hazır tutulmasına yönelik bakım, onarım ve benzeri hizmetlerin bedeli ile ilgili mevzuatına göre hizmet alımı yoluyla gördürülebilecek hizmetlerin sunulması karĢılığında idare tarafından yükleniciye ödenen ve beĢ yılı geçmemek üzere dönemsel piyasa testi ile güncellenen bedeli, f) Ġdare: Bakanlık ve bağlı kuruluĢlarının merkez teĢkilatlarının ilgili birimi ile taĢra teĢkilatlarına ait sağlık kurum ve kuruluĢlarını, g) Ġhale dokümanı: Ġhale konusu iĢe ait idari Ģartnameler, teknik Ģartnameler, sözleĢme tasarısı ve gerekli diğer bilgi ve belgeleri, ğ) Ġhtiyari ticari hizmet alanları: Mecburi ticari hizmet alanlarından baĢka idarenin ihale dokümanı ile belirleyeceği esaslara göre yerleĢkede yapılacak her türlü hizmet alanını, h) Ġstekli: Ġdarenin açtığı ihaleye teklif veren gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢileri ya da bunların oluĢturduğu ortak giriĢimleri, ı) ĠĢletme dönemi yönetim planı: Yükleniciye gördürülecek hizmetlerin ne Ģekilde sunulacağını gösteren, iĢletim ve yönetim organizasyon modelini içeren planı, i) Kesin proje: Tesisin idarece temin edilen ön projesine göre, ihale dokümanı ve temel standartlar dokümanına bağlı kalınarak arazi ve zemin araĢtırmaları yapılan, yapı elemanları ölçümlendirilen, inĢaat sistem ve gereçleri ile teknik özellikleri belirtilen ve sözleĢmenin imzalanmasını müteakip yüklenici tarafından hazırlanan ve idarece onaylanan projeyi, j) Kullanım bedeli: Bedelin bir unsuru olup tesislerin kullanımı karĢılığında dönemsel olarak idare tarafından yükleniciye ödenen ve sözleĢmede belirlenen bedeli, k) Mecburi ticari hizmet alanları: Ġdare ve yüklenici tarafından piyasa rayiç fiyatlarına göre belirlenen ücret karĢılığında, yerleĢkede bulunan ve hizmetten yararlananların ihtiyaçlarını karĢıladıkları, ihale dokümanında belirlenen hizmet alanlarını, l) Ortak giriĢim: Ġhaleye katılmak üzere birden fazla gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢisinin aralarında yaptıkları anlaĢma ile oluĢturulan iĢ ortaklığını, m) Ön fizibilite raporu: Bu Kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleĢtirilmesi öngörülen projenin teknik, finansal, ekonomik, çevresel, sosyal ve hukuki açıdan yapılabilirliğini analiz eden, öngörülen kullanım bedeli, hizmet bedeli ve garantiler de dâhil olmak üzere risk analizlerini ve paylaĢımını içeren ve yatırımın geleneksel tedarik yöntemleri yerine kamu özel iĢ birliği modeli ile hayata geçirilmesinin gerekçesini karĢılaĢtırmalı ekonomik ve finansal analizlerle ortaya koyan raporu, n) Ön proje: Tesisin ihtiyaç programına göre gerekli zemin ve arazi araĢtırmaları yapılarak bilgilerin hâlihazır haritalardan alındığı, varsa çevresel etki değerlendirmelerine dayanılarak hazırlanan plan, kesit ve görünüĢlerin belirtildiği bir veya birkaç çözümü içeren ve tesisin konsept ve temel tasarım unsurlarının, ihtiyaç listesi ve diğer hizmet alanlarının belirlendiği projeyi, o) Özel amaçlı Ģirket: Ġhale sonucunda idare ile imzalanacak sözleĢmenin tarafı olan, faaliyet alanı sözleĢme konusu ile sınırlı bulunan ve üzerine ihale bırakılan yüklenici tarafından kurulan anonim Ģirketi, ö) SözleĢme: Yapım iĢlerinde özel amaçlı Ģirketle idare arasında; yenileme iĢleri ile bu Kanun çerçevesinde ihtiyaç duyulan araĢtırma, geliĢtirme, danıĢmanlık hizmetleri veya ileri teknoloji ya da yüksek mali kaynak gerektiren bazı hizmetlerin gördürülmesi için yüklenici ile idare arasında özel hukuk hükümlerine göre yapılan sözleĢme ve eklerini, p) Temel standartlar: Tesisin ve mecburi ticari hizmet alanlarının projelendirilmesi, yapımı, bakımı ile yüklenici tarafından yerine getirilecek hizmetlere iliĢkin Bakanlıkça belirlenen standartları, r) Tesis: SözleĢme hükümlerine göre yüklenici tarafından yapılan ve Bakanlığın ve bağlı kuruluĢlarının kanunla tanımlanan görev ve yetkileri ile ilgili iĢ ve iĢlemlerini yerine getirmek için kullanacağı bina ve yapıları, s) Ticari hizmet alanları: Mecburi ticari hizmet alanları ile ihtiyari ticari hizmet alanlarını, Ģ) Toplam sabit yatırım tutarı: Yüklenici tarafından sözleĢme hükümlerine göre yapılacak olan yapım veya yenileme iĢleri ile ileri teknoloji ya da yüksek mali kaynak gerektiren tıbbi donanıma iliĢkin olarak sözleĢmede belirtilen toplam yatırım tutarını, t) Uygulama projesi: Tesise ve ticari hizmet alanlarına iliĢkin olarak yüklenici tarafından hazırlanan, kesin projeye göre yapının tüm detayını gösteren ve idare tarafından onaylanan projeyi, u) Üst hakkı sözleĢmesi: Tesislerin ve ticari hizmet alanlarının Hazinenin özel mülkiyetindeki taĢınmazlar üzerinde yaptırılması için, bu taĢınmazlar üzerinde yüklenici lehine bedelsiz olarak sözleĢmede belirtilen sabit yatırım dönemi hariç otuz yılı geçmemek Ģartıyla, bağımsız ve sürekli nitelikte üst hakkı tesis edilmesi amacıyla düzenlenecek sözleĢme ve eklerini, ü) Yenileme veya yapım iĢleri: Mevcut tesislerin yenilenme zarureti ortaya çıktığı durumlarda Bakanlıkça öngörülecek proje ve belirlenecek esaslar çerçevesinde yenilenmesi ile Yüksek Planlama Kurulunca yapılmasına karar verilen tesisin yapım iĢlerinin sözleĢme hükümlerine göre yapımı ve söz konusu tesisin bünyesinde yer alan malzeme, teçhizat ve varsa ihale dokümanında belirtilen tıbbi donanım da dâhil olmak üzere yüklenici tarafından üstlenilen bütün donanımın temini iĢlerini, v) YerleĢke: SözleĢme çerçevesinde yapılan tesis ve ticari hizmet alanlarının bütününü, y) Yüklenici: Üzerine ihale yapılan ve sözleĢme imzalanan istekli ile özel amaçlı Ģirketi, ifade eder. Yapım, yenileme ve hizmet alımı iĢleri MADDE 2 – (1) Bakanlık ve bağlı kuruluĢları; ön proje, ön fizibilite raporu, temel standartlar ile ihale dokümanı ve sözleĢme hükümleri çerçevesinde, Maliye Bakanlığınca yüklenici lehine bedelsiz olarak tesis edilecek bağımsız ve sürekli nitelikteki üst hakkı sözleĢmesinde belirtilen Ģartlarla Hazinenin özel mülkiyetindeki taĢınmazlar üzerinde, sözleĢmede belirlenecek bedel karĢılığında tesis yaptırabilir. Yapım iĢlerine iliĢkin ön fizibilite raporu ve proje ile ilgili diğer belgeler Sağlık Bakanının imzasıyla Yüksek Planlama Kurulunun onayına sunulur. Yapım iĢlerinin ihalesi, Yüksek Planlama Kurulundan yetkilendirme kararı alındıktan sonra gerçekleĢtirilir. (2) Bakanlık ve bağlı kuruluĢları, öngörülecek proje ve belirlenecek esaslar doğrultusunda kullanımlarında bulunan tesislerin yenilenmesi iĢlerini, tesislerdeki belli hizmetlerin sunulması ve/veya ticari hizmet alanlarının iĢletilmesi ve/veya bedelinin ödenmesi karĢılığında yaptırabilir. (3) Bu Kanun çerçevesinde yapılacak olan iĢlere yönelik araĢtırma, geliĢtirme, proje ve danıĢmanlık hizmetleri bu Kanunda yer alan ihale usulleri ile temin edilebilir. (4) Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde ihale yetkilisi, Bakanlık ve bağlı kuruluĢlarının merkez teĢkilatında ilgili birimin, Bakanlık onayı ile taĢra birimlerince yapılmasına karar verilen iĢlerde ise ilgili taĢra biriminin en üst yöneticisidir. Tesisin iĢletilmesi döneminde sözleĢmenin yürütülmesi yetki ve sorumluluğu ile harcama yetkisi, ilgili taĢra biriminin en üst yöneticisine aittir. Döner sermaye kaynaklarından bu Kanun kapsamında yapılacak harcamalarda harcama yetkililiği Bakanlıkça belirlenen limitler dâhilinde yardımcılara veya en yakın alt kademe yöneticilere devredilebilir. Ġhale ilke, usul ve esasları MADDE 3 – (1) Ġhalelerde saydamlığı, rekabeti, eĢit muameleyi, güvenilirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, kaynakların verimli kullanılmasını, ihtiyaçların uygun Ģartlarda ve zamanında karĢılanmasını sağlamak esastır. (2) Bakanlık ve bağlı kuruluĢları her bir proje için, ihale iĢ ve iĢlemlerinde kullanılmak üzere ön proje, ön fizibilite raporu, fizibilite raporu, temel standartlar dokümanı ile ihale dokümanı hazırlar veya hazırlatır. (3) Gerek görülmesi hâlinde birden fazla tesis yapım veya yenileme iĢi tek bir ihale ile yaptırılabilir. (4) Ġhalelerde, proje bazında iĢin niteliğine göre en az maliyetle en yüksek fayda sağlayan teklif, ekonomik açıdan en avantajlı teklif kabul edilir. (5) Bu Kanun kapsamındaki tesislerin yenileme veya yapım iĢlerinde açık ihale usulü, belli istekliler arasında ihale usulü veya pazarlık usullerinden biri uygulanabilir. (6) Açık ihale usulü, bütün isteklilerin teklif verebildiği ihaledir. Açık ihale usulünde, isteklilerin ihale konusu iĢi yapabilme kapasitesini belirleyen ve idarece tespit edilen mali ve teknik yeterlik kriterleri ile ihale dokümanında belirtilen Ģartlara uygun olup olmadığı incelenmek ve uygun olmadığı belirlenen isteklilerin teklifleri değerlendirme dıĢı bırakılmak suretiyle ihale sonuçlandırılır. (7) Belli istekliler arasında ihale usulü, yapılacak ön yeterlik değerlendirmesi sonucunda davet edilen isteklilerin teklif verebildiği ihale usulüdür. Bu ihale, aĢağıda belirtilen esaslara göre yapılır: a) Ön yeterlik değerlendirmesi, iĢin niteliğine göre ve rekabeti engellemeyecek Ģekilde ön yeterlik dokümanı ile ön yeterlik ilanında belirtilen değerlendirme kriterlerine göre yapılır. b) Ön yeterlikleri kabul edilen isteklilerden kapalı olarak proje ve fiyat teklifleri alınır. c) Ġdare tarafından belirlenen günde isteklilerin huzurunda teklifler açılır ve teklif edilen projelerin ve fiyatlarının değerlendirmesi yapılmak üzere oturum kapatılır. Teklif edilen projelerin öncelikle niceliksel olarak ön projeye uygunluğu incelenir. Bu incelemede projeleri uygun bulunmayan istekliler değerlendirme dıĢı bırakılır; uygun bulunanlar teknik kalite ve fiyat yönünden değerlendirilerek sıralanır. ç) Bu sıralamaya göre ihale dokümanında belirtilen sayıda istekli ile proje geliĢtirilerek teklife esas proje belirlenir. Belirlenen proje için isteklilerden kapalı olarak fiyat teklifi alınır. Önceden tespit edilen günde isteklilerin huzurunda teklifler açılır ve hemen akabinde açık eksiltme yapılır. d) Açık eksiltme sonucunda en düĢük teklifi veren istekli ile idarenin fizibilitesi doğrultusunda nihai pazarlık aĢamasına geçilir. Nihai pazarlık sonucunda isteklinin teklifi uygun bulunursa bu istekli üzerine ihale kararı verilir. Ġlk isteklinin teklifi idarece uygun bulunmazsa ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi istekli ile nihai pazarlığa devam edilir. Ġkinci isteklinin nihai fiyatı ilk isteklinin fiyatından düĢükse, ilk isteklinin bu fiyatı kabul etmesi hâlinde ilk istekli, aksi hâlde ikinci istekli üzerine ihale kararı verilir. Ġdare, pazarlık sonrasında onuncu fıkraya göre ihaleyi iptal etmekte serbesttir. (8) Pazarlık usulü ile ihale, aĢağıdaki hâllerde yapılabilir: a) Açık veya belli istekliler arasında yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması b) Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen olayların ortaya çıkması sebebiyle ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması c) Ġhale konusu iĢin özgün nitelikte ve karmaĢık olması nedeniyle teknik ve mali özelliklerinin belirlenememesi ç) Bu Kanun kapsamında yüklenicinin namı hesabına yaptırılacak tamamlamaya yönelik iĢler d) Öngörülen maliyeti 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu Ġhale Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirlenen eĢik değerin altı katına kadar olan iĢler (9) Sekizinci fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine göre yapılacak iĢlerde ilan yapılması zorunlu değildir. Diğer bentlere göre yapılacak iĢlerde ise en az bir hafta önceden ilan yapılması zorunludur. Ġlan yapılmayan hâllerde en az üç istekli çağrılır. (10) Yapılan ihale sonucunda idare, teklif edilen fiyatı fizibilitesine uygun bulmazsa ihaleyi iptal etmekte serbesttir. Ġhalenin iptalinden dolayı isteklilere karĢı idarenin herhangi bir sorumluluğu doğmaz. (11) Bu Kanun kapsamındaki açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan ihaleler, ön yeterlik veya teklif verme için belirlenen son müracaat tarihinden en az otuz gün önce olmak üzere Resmî Gazete‘de ve Türkiye çapında yayımlanan yüksek tirajlı iki gazetede ve iĢin gerektirdiği hâllerde yurt dıĢında bir gazetede en az birer defa ilan edilerek duyurulur. (12) Bu Kanun çerçevesinde yapılan ihalelerde toplam sabit yatırım tutarı veya teklif bedelinin en az yüzde üçü oranında geçici teminat, yüzde üçü oranında kesin teminat, sabit yatırımın tamamlanmasından sonra iĢletme döneminde ise yüzde bir buçuğu oranında teminat alınır. (13) Üzerine ihale yapıldığı hâlde süresi içinde sözleĢme imzalamayan yüklenicinin geçici teminatı Hazineye irat kaydedilir. (14) Bu Kanuna göre gerçekleĢtirilecek ihalelerde ihale yetkilisi, biri baĢkan olmak üzere, ikisi ihale konusu iĢin uzmanı, birisi de muhasebe ve mali iĢlerde uzman olmak Ģartıyla idare personelinden en az beĢ ve tek sayıda kiĢiden oluĢan ihale komisyonu görevlendirir. Ġdarece, ayrıca en az üç kiĢiden oluĢan muayene ve kabul komisyonları görevlendirilir. Komisyonların çalıĢma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir. (15) 4734 sayılı Kanuna göre ihalelere katılamayacak olanlar, bu Kanun kapsamındaki ihalelere de katılamazlar. (16) Bu Kanun çerçevesinde yaptırılacak iĢlerdeki sabit yatırım içerisinde yer alan tıbbi donanımın en az yüzde yirmisinin yerli üretim olması zorunludur. Kullanılacak ürünlerdeki yerli üretim oranı, yerlilik Ģartları ve esasları ihale dokümanında belirtilir. (17) Bu Kanun kapsamındaki ihalelerde, isteklilerden istenen belgelerde eksiklik olması hâlinde sonradan hangilerinin tamamlattırılabileceği yönetmelikle belirlenir. SözleĢme MADDE 4 – (1) SözleĢme özel hukuk hükümlerine tabi olup süresi, tesisin özelliklerine ve fizibilite raporuna bağlı olarak sözleĢmede belirtilen sabit yatırım dönemi hariç otuz yılı geçmemek üzere idarece belirlenir. (2) Tesisin ve ticari hizmet alanlarının yapım iĢlerinin projelendirilmesinden ve finansmanının sağlanmasından, yapımından, bakım ve onarımından, yükleniciye bırakılan hizmetlerin yerine getirilmesi ile ticari hizmet alanlarının iĢletilmesinden, sözleĢme süresi sonunda yerleĢkenin her türlü borç ve taahhütten ari, bakımlı, çalıĢır ve kullanılabilir durumda Bakanlığa devredilmesinden yüklenici sorumludur. Yüklenici, sözleĢme süresince üçüncü kiĢilere vereceği her türlü zarardan sorumludur. Yüklenicinin sözleĢmede öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde idarenin uğrayacağı zararın tazminine ve cezai Ģartlara iliĢkin hükümlere sözleĢmede yer verilir. (3) Ġdarenin sözleĢmede belirtilen bedeli yükleniciye ödemekte gecikmesi hâlinde uygulanacak gecikme faizine ve Ģartlarına iliĢkin hükümlere sözleĢmede yer verilir. (4) Ġdare, yüklenicinin sözleĢme kapsamına giren faaliyetlerini bütün aĢamalarda denetler veya denetletir. Bakanlık, yüklenicinin performans denetimi ve iĢin yönetimine iliĢkin olarak bir denetim ve yönetim sistemi kurabilir. (5) Yüklenici, sözleĢmeden doğan tüm hak ve vecibelerini, aynı Ģartlarla ve bu Kanunda belirtilen Ģartları haiz baĢka bir gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢisine idarenin onayı ile devredebilir. SözleĢmenin bu Ģekilde devri hâlinde diğer sözleĢmeler de devralan gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢisine devredilmiĢ sayılır. (6) Yapım sözleĢmesi imzalandıktan sonra sabit yatırım döneminde yüklenicinin sözleĢme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirememesi hâlinde, sözleĢmede belirlenen derhâl fesih hâlleri hariç olmak üzere, idarenin noter aracılığı ile yapacağı yazılı ihtarla keyfiyet açıkça belirtilerek yükleniciye gereğinin yapılması için iĢin mahiyetine uygun süre verilir. Ayrıca keyfiyet, projenin finansmanına kaynak sağlayan finans sağlayıcılara da ihbar edilir. Verilen bu süre, sözleĢme süresini etkilemeyeceği gibi gecikmeden kaynaklanan cezai Ģartın uygulanmasını da engellemez. Ġhtarla belirlenen süre sonunda taahhüdün yerine getirilmemesi hâlinde, finans sağlayıcılar idare ile anlaĢarak yüklenicinin ortaklık yapısında değiĢikliğe gitmek suretiyle iĢin yapılmasını sağlayabilir. Bunun sağlanamaması hâlinde idare tarafından sözleĢme feshedilir. (7) Yapım sözleĢmesinde yüklenicinin iĢletme döneminde sözleĢme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirememesi hâlinde, sağlık hizmetlerinin sürdürülemez hâle gelmesi durumu hariç olmak üzere, idarenin noter aracılığı ile yapacağı yazılı ihtarla keyfiyet açıkça belirtilerek yükleniciye gereğinin yapılması için iĢin mahiyetine uygun süre verilir. Ayrıca keyfiyet, projenin finansmanına kaynak sağlayan finans sağlayıcılara da ihbar edilir. Verilen bu süre, sözleĢme süresini etkilemeyeceği gibi gecikmeden kaynaklanan cezai Ģartın uygulanmasını da engellemez. Verilen süre içinde yüklenicinin, yazılı ihtardaki talimata uymaması hâlinde iĢ, idare tarafından pazarlık usulü ile yüklenicinin namı hesabına yaptırılarak yükleniciye ödenecek bedelden mahsup edilir. Sağlık hizmetlerinin sürdürülemez hâle gelmesi durumunda ise keyfiyet yükleniciye en hızlı vasıtalarla bildirilerek iĢ, idare tarafından yüklenici namı hesabına yaptırılır. Sağlık hizmetlerinin sürdürülemezliğiyle ilgili hâllerin neler olduğu ve bildirim usulleri yönetmelikle belirlenir. Yüklenicinin iĢletme döneminde sözleĢmede belirtilen performans puanının altında kalması hâlinde idare tarafından sözleĢme feshedilir. Bu hâllerde de, finans sağlayıcıların idare ile anlaĢarak yüklenicinin ortaklık yapısında değiĢikliğe gitme hakkı saklıdır. (8) Yenileme, araĢtırma-geliĢtirme, danıĢmanlık ve hizmet alım sözleĢmelerinde yüklenicinin sözleĢme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirememesi hâlinde, sağlık hizmetlerinin sürdürülemez hâle gelmesi durumu hariç olmak üzere, idarenin noter aracılığı ile yapacağı yazılı ihtarla keyfiyet açıkça belirtilerek yükleniciye gereğinin yapılması için iĢin mahiyetine uygun süre verilir. Verilen bu süre, sözleĢme süresini etkilemeyeceği gibi gecikmeden kaynaklanan cezai Ģartın uygulanmasını da engellemez. Verilen süre içinde yüklenicinin, yazılı ihtardaki talimata uymaması hâlinde sözleĢme feshedilir. Taahhüdün yerine getirilmemesi dolayısıyla sağlık hizmetlerinin sürdürülemez hâle gelmesi durumunda ise sözleĢme derhâl feshedilir. (9) Mücbir sebep hâllerinin ortaya çıkması veya yüklenici ile idarenin anlaĢması hâllerinde sözleĢmenin sona erdirilmesine iliĢkin hususlar sözleĢmede belirlenir. SözleĢmenin sona erdirilmesi hâlinde kesin teminat mektubu iade edilir ve sözleĢme konusu iĢlerin hesabı genel hükümlere göre yapılır. (10) SözleĢmenin feshi hâlinde sözleĢme konusu iĢlerin hesabı sözleĢme ve genel hükümlere göre yapılır ve yüklenicinin idare ile iliĢkisi kesilir. Maliye Bakanlığınca Hazinenin özel mülkiyetindeki taĢınmaz üzerinde yüklenici lehine tesis edilen üst hakkı herhangi bir yargı kararı aranmaksızın iptal edilir ve tapu idaresince resen terkin olunur. Bu durumda taĢınmaz üzerindeki tüm yapı ve tesisler sağlam ve iĢler durumda Hazineye intikal eder. TaĢınmaza veya üzerinde bulunan yapı, tesis ve müĢtemilata yüklenici tarafından zarar verilmesi hâlinde, zarar bedeli de yükleniciden ayrıca alınır. Bunlardan dolayı, hak lehtarı veya üçüncü kiĢilerce üst hakkından kaynaklanan herhangi bir hak veya talepte bulunulamaz. SözleĢmenin fesih tarihinde iĢlerin mevcut durumu, idarece görevlendirilecek bir heyet tarafından yüklenici veya vekili ile birlikte tespit edilerek bir durum tespit tutanağı düzenlenir. Önceden bildirilen günde yüklenici veya vekili hazır bulunmaz ise durum tespit tutanağı yüklenicinin yokluğunda düzenlenir ve keyfiyet tutanakta belirtilir. SözleĢmenin feshedilmesi hâllerinde kusurlu tarafın ödeyeceği tazminat ve cezai Ģartlara sözleĢmede yer verilir. Yükleniciden kaynaklanan sebeple sözleĢmenin feshi hâlinde yüklenicinin kesin teminatı Hazineye gelir kaydedilir. Gelir kaydedilen kesin teminat yüklenicinin borcuna mahsup edilmez ve yükleniciler kesin teminat için herhangi bir hak, bedel veya tazminat talebinde bulunamaz. (11) SözleĢmenin uygulanması sırasında taraflar arasında doğabilecek hukuki ihtilaflarda Türk hukuku uygulanır ve ihtilafların çözümünde Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri görevli ve yetkilidir. Ancak, taraflar ihtilafın esasına Türk hukukunun uygulanması ve davanın Türkiye‘de görülmesi kaydıyla ihtilafın 21/6/2001 tarihli ve 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu çerçevesinde çözümlenebileceğini kararlaĢtırabilirler. (12) Ġdare ile yüklenici arasında imzalanacak sözleĢme Türkçe olarak hazırlanır. Ancak yüklenicinin talebi hâlinde sözleĢme Türkçe ve Ġngilizce olarak iki dilde hazırlanabilir. Metinler arasında herhangi bir çeliĢki olması hâlinde Türkçe metin esas alınır. (13) Bu maddenin uygulanmasına ve sözleĢmede yer alacak diğer konulara iliĢkin hususlar yönetmelikle belirlenir. Bedel MADDE 5 – (1) Bedel ve sözleĢme süresinin tespitinde; yatırımın maliyeti ve projenin mahiyeti, ekipman ve tıbbi donanımın yüklenici tarafından sağlanıp sağlanmayacağı, yüklenicinin kârı, yatırım konusu taĢınmaz ve tesisteki hizmetlerin ve ticari hizmet alanlarının iĢletilmesinin yükleniciye verilip verilmeyeceği hususları dikkate alınır. Dönem sonunda Türkiye Ġstatistik Kurumunca belirlenen dönemsel Üretici Fiyat Endeksi ile Tüketici Fiyat Endeksi toplamının yarısı oranında kullanım bedeli artıĢı yapılır. Yüklenici tarafından yabancı para birimi ile kredi temin edilmesi ve kullanım bedelinin yeniden belirleneceği tarihteki ilgili döviz kurundaki değiĢimin Üretici Fiyat Endeksi ile Tüketici Fiyat Endeksi toplamının yarısı oranından yüksek veya düĢük olması hâlinde, idare tarafından yönetmelikle belirlenen esaslar çerçevesinde hesaplanacak düzeltme katsayısı marifetiyle kur farkı hesaplanır ve yabancı para birimi ile borçlanma oranında kullanım bedeline eklenir veya kullanım bedelinden çıkarılır. (2) Yapım iĢinin tamamlanmasından önce hiçbir Ģekilde bedel ödemesi yapılamaz. Ancak aĢama tamamlamaları ve kısmi hizmete alınma hâlinde idare tarafından yapılacak kısmi kabullere iliĢkin düzenlemelerin yer aldığı sözleĢme hükümleri saklıdır. (3) Yüklenici tarafından verilen hizmetlerin karĢılığı olarak yükleniciye ödenecek hizmet bedellerinin hesaplanmasına ve ödenmesine iliĢkin usul ve esaslara ihale dokümanında ve sözleĢmede yer verilir. (4) Yüklenicinin, sözleĢme süresince öz kaynakları dıĢında finansal tablosunda belirtilen toplam borç miktarında, yeniden finansman ve/veya borç yapılandırması suretiyle azalma meydana gelmesi hâlinde, borç miktarındaki azalma idare ve yüklenici arasında eĢit oranda taksim edilerek kullanım bedeline yansıtılır. Yeniden finansman ve/veya borç yapılandırmasına iliĢkin esaslar sözleĢmede düzenlenir. (5) Bedel, Bakanlığa veya bağlı kuruluĢlara ait döner sermaye bütçesinden ve/veya merkezi yönetim bütçesinden ödenir. Asgari öz kaynak MADDE 6 – (1) Yüklenici, sözleĢme konusu iĢlerle ilgili gerekli tüm finansmanı sağlamakla yükümlüdür. Yüklenicinin bu Kanun kapsamında gerçekleĢtireceği yapım iĢleri için tahsis edeceği öz kaynak oranı, yatırım dönemi süresince sözleĢmede belirtilen dönemsel yatırım tutarının yüzde yirmisinden az olamaz. Devir MADDE 7 – (1) Bu Kanuna göre idare ile yüklenici arasında imzalanan yapım sözleĢmesi süresi sonunda yerleĢke, her türlü borç ve taahhütten ari, bakımlı, çalıĢır ve kullanılabilir durumda bedelsiz olarak kendiliğinden idareye geçer. SözleĢme süresi sonundaki yerleĢkenin mevcut durumu, idarece görevlendirilecek bir heyet tarafından yüklenici veya vekili ile birlikte tespit edilerek bir durum tespit tutanağı düzenlenir. Belirlenen zamanda yüklenici veya vekili hazır bulunmaz ise durum tespit tutanağı yüklenicinin yokluğunda düzenlenir ve bu durum tutanakta belirtilir. Durum tespit tutanağında belirlenen eksiklik ve arızalar, idarece verilecek sürede yüklenici tarafından tamamlanır. Tamamlanmaması hâlinde eksiklik ve arızaları karĢılayacak meblağ, varsa yükleniciye yapılacak ödemelerden mahsup edilir ve/veya teminatından karĢılanır. Bu suretle karĢılanamaması hâlinde ise yükleniciye tazmin ettirilir. Ġmar planlarının yapılması ve onaylanması MADDE 8 – (1) Bu Kanuna göre gerçekleĢtirilecek kamu özel iĢ birliği projelerinin uygulanacağı yerlerin imar planları, Bakanlığın talep etmesi hâlinde Çevre ve ġehircilik Bakanlığınca yapılır, yaptırılır, onaylanır. Ġstisnalar MADDE 9 – (1) Bu Kanun kapsamında yapılacak yatırımlarla ilgili olarak yatırım dönemiyle sınırlı olmak kaydıyla, idare ile gerçek veya özel hukuk tüzel kiĢileri arasında yapılacak her türlü iĢ ve iĢlemler ile düzenlenecek kâğıtlar, 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre alınan damga vergisi ile 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınan harçlardan müstesnadır. Yönetmelik MADDE 10 – (1) Bu Kanunun uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine MüsteĢarlığının görüĢleri alınmak suretiyle Bakanlıkça hazırlanacak ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Uygulanmayacak hükümler MADDE 11 – (1) Bu Kanun hükümlerine göre yapılacak iĢ ve iĢlemler, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet Ġhale Kanunu ile 4734 sayılı Kanuna tabi değildir. Yürürlükten kaldırılan hükümler MADDE 12 – 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 7 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıĢtır. Mevzuatta 3359 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesine yapılan atıflar bu Kanuna yapılmıĢ sayılır. 10/7/2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde SözleĢmeli Sağlık Personeli ÇalıĢtırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 13 – 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıĢ, beĢinci bölümünün baĢlığı ―Hazine Garantileri ve Borç Üstlenimi‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢ ve Kanuna aĢağıdaki 8/A maddesi eklenmiĢtir. ―Borç üstlenimi MADDE 8/A- Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler tarafından 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-ĠĢletDevret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre yapiĢlet-devret modeli ile gerçekleĢtirilmesi planlanan ve tutarı asgari bir milyar Türk Lirası olması öngörülen yatırım ve hizmetlere iliĢkin uygulama sözleĢmeleri ile Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel ĠĢ Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre yap-kirala-devret modeli ile gerçekleĢtirilmesi planlanan ve tutarı asgari beĢ yüz milyon Türk Lirası olması öngörülen yatırım ve hizmetlere iliĢkin uygulama sözleĢmelerinde, sözleĢmelerin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınmasının öngörülmesi hâlinde, söz konusu yatırım ve hizmetler için yurt dıĢından sağlanan finansmanın ve varsa bu finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere mali yükümlülüklerin MüsteĢarlık tarafından üstlenilmesine karar vermeye, üstlenime konu mali yükümlülüklerin kapsam, unsur ve ödeme koĢullarını belirlemeye ve teyit edilmesine iliĢkin usul ve esasları düzenlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için Bakanın teklifi, özel bütçeli kamu idareleri için ilgili Bakanın talebi ve Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Borç üstlenim anlaĢmaları anlaĢmada daha sonraki bir tarih kararlaĢtırılmadıysa imzalandıkları tarih itibarıyla yürürlüğe girer. Bu madde hükümlerine göre üstlenim öngörülen yatırım ve hizmetlere iliĢkin uygulama sözleĢmesi taslağında yer alan ve üstlenimi doğrudan ilgilendiren hükümler hakkında ihale Ģartnamesi yayımlanmadan ve ihale sonrasında sözleĢme imzalanmadan önce MüsteĢarlığın uygun görüĢü alınır. Borç üstlenim taahhüdü kısmen veya tamamen verilebilir. Bu madde kapsamında mali yıl içinde taahhüt edilecek borç üstleniminin limiti, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenir. Söz konusu limiti bir katına kadar artırmaya Bakanın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu madde hükümleri ile MüsteĢarlık tarafından gerçekleĢtirilen borç üstlenimi tutarları, proje yürütücüsü idarenin genel bütçeli olması hâlinde bağlı bulunduğu Bakanlığın, özel bütçeli olması hâlinde ise kendi bütçesine sermaye gideri olarak kaydedilir. Söz konusu giderin kaydı için gerekli olan ödenek ilgili idarenin mevcut sermaye giderleri ödeneği ile karĢılanmaksızın doğrudan Maliye Bakanlığı bütçesinde yer alan yedek ödenek tertibinden karĢılanır. MüsteĢarlık tarafından gerçekleĢtirilen borç üstlenimi tutarları devlet dıĢ borcu olarak kaydedilir ancak 5 inci maddenin birinci fıkrasında belirlenen limite dâhil edilmez. Kendisine dıĢ borcun tahsisi yapılabilen idareler dıĢında kalan idarelerin yürüttüğü projelerden kaynaklanan borç üstlenimlerinde ilgili idare MüsteĢarlığa üstlenilen tutarda borçlandırılır ve bu kapsamdaki Hazine alacaklarının vadesinde ödenmemesi durumunda 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. MüsteĢarlık borç üstlenimi kapsamında taraflardan her türlü bilgi ve belgeyi istemeye yetkilidir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ihale ilanına çıkılmıĢ olan projeler açısından uygulama sözleĢmeleri taslağına iliĢkin ihale öncesi MüsteĢarlık görüĢü, kısmi üstlenim taahhüdü ve borç üstlenim limiti hükümleri uygulanmaz. Bu maddenin uygulanmasına iliĢkin usul ve esaslar yönetmelik ile düzenlenir.‖ MADDE 14 – 4749 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (C) fıkrasının (2) numaralı bendinin sonuna ―ile bu Kanunun 8/A maddesi uyarınca MüsteĢarlık tarafından ve 3996 sayılı Kanunun 11/A maddesi uyarınca ilgili idareler tarafından imzalanan borç üstlenim anlaĢmaları,‖ ibaresi eklenmiĢ, (3) numaralı bendinde yer alan ―kuruluĢlarla imzalanan ekonomik ve ticari mahiyetteki anlaĢmalar çerçevesinde‖ ibaresi ―kuruluĢlardan‖ ibaresiyle, ―geri ödenmesini‖ ibaresi ―geri ödenmesi ile bu finansmana iliĢkin diğer hususları‖ ibaresiyle değiĢtirilmiĢ ve ―münhasıran‖ ibaresi metinden çıkarılmıĢtır. MADDE 15 – 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin YapĠĢlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun 11/A maddesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―MADDE 11/A- Görevli Ģirket ile yapılacak sözleĢmede, sözleĢmenin feshedilerek yatırım ve hizmetin süresinden önce ilgili idare tarafından devralınması hükmünün bulunması hâlinde, yatırım ve hizmetlerin gerçekleĢtirilmiĢ kısmına tekabül eden yurt dıĢından sağlanan finansmanın ve varsa bu finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere mali yükümlülüklerin idare tarafından üstlenilmesine, gerçekleĢtirilmemiĢ yatırım ve hizmetlere iliĢkin kısmının ise idarenin talebine bağlı olarak kullanılabileceğine iliĢkin hükümlere yer verilebilir. Genel bütçe dıĢındaki kamu kurum ve kuruluĢları ile bağlı ortaklıklar ve mahalli idareler tarafından gerçekleĢtirilen yatırım ve hizmetlere yönelik sözleĢmelerde sözleĢmelerin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınmasının öngörülmesi hâlinde, yatırım ve hizmetlerin finansmanı amacıyla temin edilen yurt dıĢından sağlanan finansmanı ve varsa bu finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere mali yükümlülükleri üstlenmeye söz konusu idare yetkilidir. Bu idarenin, özel bütçe kapsamında olması hâlinde bu yükümlülüklerin ilgili idarenin bağlı olduğu Bakanlığın teklifi üzerine ilgili idare tarafından üstlenilmesine karar vermeye, üstlenime konu mali yükümlülüklerin kapsam, unsur ve ödeme koĢullarını belirlemeye ve teyit edilmesine iliĢkin usul ve esasları düzenlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Özel bütçeli kamu idareleri tarafından imzalanacak borç üstlenim anlaĢmaları anlaĢmada daha sonraki bir tarih kararlaĢtırılmadıysa imzalandıkları tarih itibarıyla yürürlüğe girer. Hazine MüsteĢarlığınca borç üstlenimi 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 8/A maddesi çerçevesinde yürütülür.‖ MADDE 16 – 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasındaki ―Personelin katkısıyla elde edilen‖ ibaresi ile ikinci fıkrasındaki ―ilgili personelin katkısıyla elde edilen‖ ibaresi metinden çıkarılmıĢ, üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna bağlı ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinin bağıĢ, faiz ve kira gelirleri ek ödeme dağıtımında kullanılamaz ve bu birimlerde görevli personele yapılacak ek ödeme toplamı, ilgili birimin cari yıldaki hizmet bedelinden ayrı olarak faturalandırılan ilaç ve her türlü tıbbi sarf malzemesi gelirlerinin yüzde kırk beĢini, diğer döner sermaye gelirlerinin ise yüzde ellisini aĢamaz.‖ MADDE 17 – 209 sayılı Kanuna aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir. ―GEÇĠCĠ MADDE 7- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 5 inci madde kapsamında ilaç ve tıbbi sarf malzemesi ile kira gelirleri dâhil edilmek suretiyle personele yapılan ek ödemeler için borç çıkarılmaz, çıkarılmıĢ olan borç tutarlarının tahsilinden vazgeçilerek borç takibi iĢlemine son verilir.‖ MADDE 18 – 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 inci maddesinin (B) bendinin birinci paragrafında yer alan ―Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı‖ ibaresi ―Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 19 – 657 sayılı Kanuna aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir. ―GEÇĠCĠ MADDE 40- Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfına dâhil personelden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce haklarında 68 inci maddenin (B) bendi hükmü uygulanarak 1, 2, 3 ve 4 üncü dereceli kadrolara atananlar, aynı kurumun aynı unvanlı kadrolarında bulundukları sürece ve kazanılmıĢ hak aylık dereceleri atanmıĢ oldukları kadro derecelerine yükselinceye kadar söz konusu dereceler için öngörülen haklardan yararlanmaya devam ederler.‖ MADDE 20 – 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına ―asistan kadrolarına yapılacak atamalar,‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 1 inci ve ek 6 ncı maddeleri uyarınca yapılacak atamalar,‖ ibaresi ve ―2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanununun ek 1 inci maddesi uyarınca yapılacak atamalar‖ ibaresinden sonra gelmek üzere ―merkezî yönetim bütçe kanunu kapsamında yer alan genel ve özel bütçeli kamu idarelerinden; ilgili bakanlık ile bağlı kuruluĢlarının ve aynı bakanlığa bağlı kuruluĢların döner sermaye kadrolarında bulunanlar hariç olmak üzere kendi aralarında yapacakları nakiller‖ ibaresi eklenmiĢ; aynı maddenin dördüncü fıkrasına birinci cümleden sonra gelmek üzere ―Ġhtiyaç duyulması hâlinde söz konusu onayda atama sayısı ilgili bakanlık ile bağlı kuruluĢları için toplam sayı olarak belirlenebilir.‖ cümlesi ilave edilmiĢtir. MADDE 21 – 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aĢağıdaki geçici madde eklenmiĢtir. ―GEÇĠCĠ MADDE 12- Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluĢları hariç, diğer kamu idare, kurum ve kuruluĢlarından bağlı olunan bakanlığa veya aynı bakanlığa bağlı diğer kuruluĢlara 2012 yılında nakil suretiyle giden personel sayısı, ilgili kamu idaresi için 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda öngörülen atama sayısının hesabında dikkate alınır.‖ MADDE 22 – 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerin Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, Türkiye Ġlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğüne ait bölümlerinde yer alan ―Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri (SH) Sınıfı‖na ait kadrolardan; BaĢtabip, BaĢtabip Yardımcısı, Eğitim Görevlisi, Uzman (TUTG), Uzman Tabip, BaĢasistan ve Uzman DiĢ Tabibi unvanlı olanların dereceleri (1-7); Asistan, Tabip, DiĢ Tabibi, Veteriner Hekim, Eczacı, Psikolog, Biyolog, Fizyoterapist, Sağlık Fizikçisi, Diyetisyen, Çocuk GeliĢimcisi, ĠĢ ve UğraĢı Terapisti (Ergoterapist), Perfüzyonist, Dil ve KonuĢma Terapisti, Antropolog, Odyolog ve Sosyal ÇalıĢmacı unvanlı olanların dereceleri (1-8); Tıbbi Teknolog unvanlı olanların dereceleri (1-9); Sağlık Teknikeri unvanlı olanların dereceleri (1-10); Ebe, HemĢire ve Sağlık Memuru unvanlı olanların dereceleri (112); Sağlık Teknisyeni, DiĢ Protez Teknisyeni ve Laborant unvanlı olanların dereceleri (3-12) ve HemĢire Yardımcısı unvanlı olanların dereceleri (5-12) olarak değiĢtirilmiĢtir. MADDE 23 – Ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı cetvelin Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Ġlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna ait bölümlerine eklenmiĢtir. MADDE 24 – 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı KuruluĢlarının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ―personelin katkısıyla elde edilen‖ ibaresi, ―bağıĢ, faiz ve kira gelirleri hariç olmak üzere‖ Ģeklinde değiĢtirilmiĢtir. MADDE 25 – 663 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 51 inci maddesinin ikinci fıkrası aĢağıdaki Ģekilde değiĢtirilmiĢtir. ―(2) Bu amaçla görevlendirilen personele yurt dıĢındaki görevleri süresince gündelik verilmez ve gittikleri ülkelerde sürekli görevle bulunan ve dokuzuncu derecenin birinci kademesinden aylık alan meslek memurlarına ödenmekte olan yurt dıĢı aylığını geçmemek üzere unvanları itibarıyla Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen tutarda aylık ödeme yapılır. Ayrıca, bu personel döner sermaye ek ödemesi dâhil her türlü mali ve sosyal haklardan faydalanmaya devam eder. Bu amaçla görevlendirilen personelden Devlet hizmeti yükümlülüğü bulunanların yurt dıĢındaki görevlerde geçen süreleri Devlet hizmeti yükümlülüğünden sayılır.‖ Mevcut ihaleler ve yönetmelik GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3359 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 7 nci maddesi çerçevesinde ilana çıkılarak ihale süreci baĢlatılmıĢ olan iĢler mevcut ihale Ģartnamelerine göre sonuçlandırılır. Ancak bu Kanunun 3 üncü maddesinin yedinci fıkrası, süreci devam eden ihalelere bulunduğu safhadan itibaren uygulanır. (2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3359 sayılı Kanunun ek 7 nci maddesi çerçevesinde ihale süreci tamamlanmıĢ olan veya devam eden iĢlere ait Ģartnamelerdeki, yüklenici tarafından yapılacak sağlık yerleĢkesinin dıĢındaki taĢınmazların ticari alan olarak iĢletilmek üzere yükleniciye verilebileceğine dair hükümler uygulanmaz ve sağlık yerleĢkesi dıĢındaki taĢınmazlar yükleniciye verilmez; ihale iĢ ve iĢlemleri ile yapılmıĢ olan sözleĢmeler bu hükümler geçerli olmaksızın yürütülür. (3) Bu Kanunun 10 uncu maddesinde öngörülen yönetmelik altı ay içerisinde yürürlüğe konulur. Yürürlük MADDE 26 – (1) Bu Kanunun; a) 13 üncü maddesi ile 4749 sayılı Kanuna eklenen 8/A maddesinin borç üstlenim limitine iliĢkin hükmü 1/1/2014 tarihinde, b) 13 üncü maddesi ile 4749 sayılı Kanuna eklenen 8/A maddesinin borç üstlenim limiti dıĢındaki hükümleri ve 14 üncü maddesi ile 4749 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yapılan düzenlemeler 1/12/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 27 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 8/3/2013 Listeler için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ANAYASA MAHKEMESĠ ÜYELĠĞĠNE SEÇME KARARI CumhurbaĢkanlığından: Karar Sayısı: 2013/7 Anayasa Mahkemesi Üyeliğine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi ile 146 ncı maddesi ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 6 ve 7 nci maddeleri uyarınca M. Emin KUZ seçilmiĢtir. 8/3/2013 Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— Atom Enerjisi Kurumundan: RADYOAKTĠF ATIK YÖNETĠMĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, nükleer enerjinin ve iyonlaĢtırıcı radyasyon kaynaklarının kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek radyoaktif atıkların çalıĢanlar, toplum ve çevre ile gelecek nesillere zarar vermeyecek Ģekilde güvenli olarak yönetilmesine iliĢkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik radyoaktif atıkların yönetimine iliĢkin faaliyet ve tesislere uygulanır. (2) Nükleer enerjinin ve iyonlaĢtırıcı radyasyon kaynaklarının kullanımı dıĢında kalan ancak radyoaktif atık ortaya çıkaran faaliyetler için bu Yönetmeliğin uygulanabilir hükümleri geçerlidir. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik 9/7/1982 tarihli ve 2690 sayılı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bariyer: Bir radyoaktif atık tesisinde radyoaktif maddelerin hareketini önleyen veya geciktiren tasarımlanmıĢ veya doğal fiziksel engeli, b) Bertaraf: Radyoaktif atıkların geri alma niyeti olmaksızın uygun Ģekilde nihai olarak depolanmasını veya radyoaktif gaz ve sıvı atıkların çevreye salımını, c) Bertaraf tesisi: Birincil amacı radyoaktif atıkların bertarafı olan tesisleri, yüzey, yakın yüzey, orta derinlikte ve derin bertaraf tesislerini, ç) Çevreye salım: Aktivitesi belirli sınırları aĢmayan radyoaktif gaz ve sıvı atıkların planlı ve kontrollü olarak çevreye bırakılarak bertaraf edilmesini, d) Çoklu bariyer: Bir radyoaktif atık tesisinde kullanılan iç içe geçmiĢ iki veya daha fazla bariyeri, e) Depolama: Radyoaktif atıkların geri alma niyeti ile bir sistem veya tesisin içinde muhafaza altında tutulmasını, f) Derin bertaraf tesisi: Radyoaktif atıkların bertarafı için oluĢturulan ve radyonüklitlerin biyosferden uzun dönemli yalıtımının sağlanması amacıyla, yüzeyden birkaç yüz metre veya daha derinde bulunan duraylı jeolojik yapılarda yer alan tesisi, g) Düzenleyici kontrol: Kurumun, bildirimi yapılmıĢ ya da yetki alınmıĢ faaliyetler üzerinde, nükleer güvenlik ve emniyet ile radyasyon, atık ve taĢıma güvenliğinin veya birey, toplum ve çevrenin radyasyondan korunmasının sağlanması amacıyla yürüttüğü denetim, kontrol ve değerlendirme gibi düzenleyici faaliyetlerini, ğ) Ġkincil atık: Radyoaktif atığın iĢlenmesi sürecinde oluĢan radyoaktif atıkları, h) ĠĢleme: Radyoaktif atıklara uygulanan ön muamele, muamele ve uygunlaĢtırma adımlarını içeren faaliyetleri, ı) ĠĢletmeden çıkarma: Bertaraf tesisi dıĢındaki tüm tesisler için bir daha iĢletilmeme kararı verildikten sonra belirli bir program çerçevesinde yürütülen, tüm nükleer ve radyoaktif maddelerin tesis dıĢına çıkarılmasını, tesisin sökümünü ve sahanın Kurumun düzenleyici kontrolünden çıkarılmasını hedefleyen etkinlikler bütününü, i) Kapatma: Bertaraf tesisinin iĢletme faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından belirli bir program çerçevesinde yürütülen ve atıklara bir daha ulaĢılmayacak Ģekilde tesisin kapatılmasını hedefleyen, tesisi uzun vadede güvenli hale getirecek nihai mühendislik çalıĢmalarını veya diğer çalıĢmaları da kapsayacak Ģekilde idari ve teknik etkinlikler bütününü, j) Kaynak maddeler: Doğal izotopları içeren uranyum, 235 izotopu doğal düzeyin altına düĢmüĢ uranyum, toryum, bunlardan herhangi birinin metal, alaĢım, kimyasal bileĢim veya yoğunlaĢtırılmıĢ hali ve bunlardan birini veya daha fazlasını Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Yönetim Kurulunun veya Kurumun belirleyeceği oranda içeren herhangi bir maddeyi, k) Kısıtlı kullanım: Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasının ardından, radyolojik nedenlerden dolayı sahada geçirilen zaman, sahaya girecek kiĢilerin yaĢ grubu, arazi kullanımı gibi hususlara iliĢkin kısıtlar çerçevesinde kullanımını, l) Kritik grup: Belirli bir radyasyon kaynağı veya kaynaklarından ıĢınlanan ve en yüksek dozu alması ihtimali olan toplum üyesi kiĢilerden oluĢan grubu, m) Kritiklik: 9/9/1991 tarihli ve 20986 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Nükleer Tanımlar Yönetmeliğinde belirtilen kritikaliteyi, n) KullanılmıĢ nükleer yakıt: Nükleer reaktörden çıkarılmıĢ ve mevcut haliyle yeniden kullanılmayacak olan ıĢınlanmıĢ yakıtı, o) Kurucu: Radyoaktif atık tesisi kuran gerçek ya da tüzel kiĢiyi, ö) Kurum: Türkiye Atom Enerjisi Kurumunu, p) Kuyu tipi bertaraf: Radyoaktif atıkların, sondaj yöntemiyle açılmıĢ kuyularda nihai olarak depolanmasını, r) Muamele: Ġyon değiĢtirme, çöktürme, filtreleme ve yoğunlaĢtırma gibi yöntemleri içeren ve hedefleri radyoaktif atık içeriğinin değiĢtirilmesi, atık hacminin azaltılması ve radyonüklitlerin ayrıĢtırılması olan faaliyetleri, s) Nükleer madde: Kaynak maddeler ve özel bölünebilir maddeleri, Ģ) Nükleer tesis: Kurum tarafından nükleer güvenlik ve emniyetin göz önüne alınması gerektiği tespit edilen, nükleer maddelerin üretildiği, iĢlendiği, kullanıldığı, bulundurulduğu, yeniden iĢlendiği, depolandığı veya bertaraf edildiği her türlü tesisi, t) Orta derinlikte bertaraf tesisi: Radyoaktif atıkların bertarafı için yüzeyden otuz ile birkaç yüz metre arasındaki derinliklerde yer alan radyoaktif atık tesisini, u) Ön muamele: Radyoaktif atıklara uygulanacak toplama, ayırma, kimyasal olarak düzenleme ve radyoaktiviteden arındırma gibi muameleye hazırlık iĢlemlerini, ü) Özel bölünebilir madde: Plütonyum-239, Uranyum-233, 235 veya 233 izotopları bakımından zenginleĢtirilmiĢ uranyum ve bunlardan birini veya daha fazlasını içeren herhangi bir maddeyi, v) Radyasyon tesisi: Kurum tarafından belirlenen radyasyon uygulamaları için özel olarak tasarlanmıĢ yerleri, y) Radyasyon uygulamaları: 24/3/2000 tarihli ve 23999 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde verilen muafiyetlerin dıĢında kalan radyasyon kaynakları ile yapılan her türlü uygulamayı, z) Radyoaktif atık: SerbestleĢtirme sınırlarının üzerinde aktivite konsantrasyonu içeren ve bir daha kullanılması düĢünülmeyen nükleer ve radyoaktif maddeler ile radyoaktif madde bulaĢmıĢ ya da radyoaktif olmuĢ yapı, sistem, bileĢen ve malzemeleri, aa) Radyoaktif atık kabul kriterleri: Radyoaktif atığın tesise kabul edilmesi için, atık paketine veya atık formuna iliĢkin radyonüklitlerin tipi, aktivite konsantrasyonu veya toplam aktivitesi ve benzerinden oluĢan ve yetkilendirilen kiĢi tarafından belirlenen kriterleri, bb) Radyoaktif atık paketi: Radyoaktif atık formunu, kabını ve iç zırhını içeren ve uygunlaĢtırma sonucunda elde edilen paketi, cc) Radyoaktif atık tesisleri: Radyoaktif atık iĢleme, depolama ve bertaraf tesislerini, çç) Radyoaktif atık yönetimi: Radyoaktif atıkların toplanması, iĢlenmesi, sahaiçi taĢınması ve depolanması veya bertarafı ile ilgili idari ve teknik bütün faaliyetleri, dd) Radyoaktif madde: Çekirdekleri kendiliğinden bozunmaya uğrayarak radyasyon yayan izotop veya izotopları içeren maddeleri, ee) Radyoliz: Maddelerin iyonlaĢtırıcı radyasyonun etkisi ile kimyasal yapısının değiĢmesini, ff) Saha: Tesisi fiziksel engellerle çevreleyen, sadece kontrollü giriĢ çıkıĢ yapılabilen ve üzerinde tesis sahibinin yetkisi olan alanı, gg) Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılması: Kurumun belirlediği koĢullar çerçevesinde, sahada düzenleyici kontrol uygulanmasına gerek olmadığı yönündeki Kurum kararını, ğğ) Sahipsiz kaynak: Terk edilme, çalınma, kaybolma veya bildirim yükümlülüğüne uyulmaksızın devredilme gibi sebeplerle kontrol dıĢı kalmıĢ veya Kurum kayıtlarına değiĢik nedenlerle hiç girmemiĢ kapalı radyoaktif kaynakları, hh) SerbestleĢtirme: Bildirim veya yetkilendirme gerektiren uygulama veya faaliyetlerden kaynaklanan radyoaktif madde veya atıkların aktivitelerinin belirli düzeylerin altında olması veya altına düĢmesi sonucu düzenleyici kontrolden çıkarılmasını, ıı) SerbestleĢtirme sınırları: Radyoaktif madde ya da atıkların serbestleĢtirilebilmesi için sınır değer olarak kabul edilen aktivite konsantrasyonu ve yüzey bulaĢma düzeylerini, ii) Tesis: Nükleer tesisler, radyasyon tesisleri ve radyoaktif atık tesislerini, jj) Tesis koĢulları: Normal iĢletmeden ağır kazalara kadar tesisin bulunabileceği farklı koĢulları, kk) UygunlaĢtırma: Radyoaktif atıkların taĢınması, depolanması ve bertarafına uygun bir forma dönüĢtürülmesini, paketlenmesini ve gerekli ise ilave bir dıĢ paket ile muhafaza edilmesini kapsayan iĢlemleri, ll) Yakın yüzey bertaraf tesisi: Radyoaktif atıkların bertarafı için yüzeyden en fazla otuz metre derinlikte yer alan radyoaktif atık tesisini, mm) Yeniden iĢleme: KullanılmıĢ nükleer yakıtlardan kullanılabilir radyoaktif izotopların geri kazanılması amacıyla gerçekleĢtirilen iĢlemi, nn) Yetkilendirilen kiĢi: Yetki gerektiren herhangi bir faaliyeti yerine getirmek üzere Kurum tarafından yetkilendirilmiĢ kiĢiyi, oo) Yüzey bertaraf tesisi: Radyoaktif atıkların bertaraf amacıyla yerleĢtirildiği yüzeyde bulunan radyoaktif atık tesisini, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Radyoaktif Atık Yönetiminin Gerekleri ve Ġlkeleri Sorumluluk MADDE 5 – (1) Nükleer enerjinin ve iyonlaĢtırıcı radyasyon kaynaklarının kullanımı sırasında ortaya çıkan radyoaktif atıkların yönetiminin sağlanması, maliyetin karĢılanması da dâhil olmak üzere, faaliyeti yürüten kiĢinin sorumluluğundadır. (2) Nükleer enerjinin ve iyonlaĢtırıcı radyasyon kaynaklarının kullanımı dıĢında kalan ancak radyoaktif atık ortaya çıkaran faaliyetler için, ortaya çıkan radyoaktif atıkların yönetiminin sağlanması, maliyetin karĢılanması da dâhil olmak üzere, söz konusu faaliyeti yürüten kiĢinin sorumluluğundadır. ÇalıĢanlar, toplum ve çevrenin korunması MADDE 6 – (1) Bu Yönetmelikte belirtilen radyoaktif atıkların çalıĢanlar, toplum ve çevreye olan etkilerinin izin verilen düzeylerden fazla olmaması ve gelecek nesiller üzerinde gereksiz yük oluĢturmaması için gerekli önlemler alınır. (2) Radyoaktif atık yönetiminde, gelecek nesiller üzerindeki olası etkiler Ģimdiki nesiller için izin verilenden daha fazla olmayacak Ģekilde tüm önlemler alınır. (3) 21 inci maddede belirtildiği Ģekilde muafiyet veya serbestleĢtirme sınırlarının üstünde olan hiçbir radyoaktif atık çevreye verilemez. (4) Radyoaktif atıkların yönetim adımlarında oluĢan ikincil atıkların yönetimi de bu Yönetmelik hükümlerine tabidir. (5) Türkiye Cumhuriyeti egemenlik sınırları dıĢarısında yürütülen bir faaliyet sonucu ortaya çıkmıĢ olan radyoaktif atıklar iĢleme, depolama veya bertaraf etme amacıyla Türkiye sınırları içerisine sokulamaz. Radyoaktif atık oluĢumunun kontrolü MADDE 7 – (1) Radyoaktif atıkların oluĢumunun hacim ve aktivite olarak mümkün ve makul olan en düĢük seviyede tutulması için yetkilendirilen kiĢi tarafından gereken tüm önlemler alınır. Sınır ötesi etkiler MADDE 8 – (1) Radyoaktif atık yönetiminde atıkların ülke sınırları ötesindeki insan ve çevre üzerinde yaratabileceği olası etkiler dikkate alınır. Radyoaktif atık yönetim adımlarında etkileĢim MADDE 9 – (1) Radyoaktif atıkların yönetiminde farklı ve birbiri ile etkileĢimli adımlar arasındaki iliĢkiler dikkate alınır. Atıkların özelliklerinin belirlenmesi, iĢlenmesi ve taĢınması gibi herhangi bir adım için planlama yapılırken, diğer atık yönetim adımlarının çalıĢanlar, toplum ve çevreye etkileri imkân dahilinde göz önünde bulundurulur. (2) Her adımda görev, yetki ve sorumluluklar açık ve anlaĢılır bir Ģekilde tanımlanır. Kritiklik ve radyoaktif bozunum ısısı MADDE 10 – (1) Radyoaktif atık yönetimine iliĢkin faaliyet ve tesislerde bölünebilir maddelere iliĢkin tüm iĢlemlerde kritiklik kazasını önlemek için gerekli tüm önlemler yetkilendirilen kiĢi tarafından alınır. (2) Yetkilendirilen kiĢi radyoaktif atık yönetimine iliĢkin faaliyet ve tesislerde radyoaktif bozunum ısısını dikkate alarak gerekli önlemleri alır. Derinliğine savunma MADDE 11 – (1) Yetkilendirilen kiĢi tarafından, radyoaktif atıkların yönetimine iliĢkin tüm faaliyetlerde ve tesislerde derinliğine savunma stratejisi uygulanır. Bu strateji gereğince atıklar ile çalıĢanlar, toplum ve çevrenin arasına yerleĢtirilen bariyerlerin etkinliğini korumak ve iĢletme sırasında meydana gelebilecek olayların kazaya dönüĢmesini önlemek ve oluĢan kazaların da etkilerini azaltmak için hiyerarĢik yapıda, birbirinden bağımsız, farklı ve iç içe geçmiĢ bir dizi uygulamadan oluĢan önlemler alınır. Radyasyondan korunma MADDE 12 – (1) Radyoaktif atık yönetimine iliĢkin faaliyetlerde ve tesislerde Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin 7 nci maddesinde belirtildiği Ģekliyle, birey, toplum ve çevrenin radyasyondan korunması amacıyla radyasyondan korunma ilkeleri yetkilendirilen kiĢi tarafından esas alınır ve uygulanır. Emniyet MADDE 13 – (1) Radyoaktif atıkların yönetimine iliĢkin faaliyetlerde ve tesislerde yetkilendirilen kiĢi tarafından nükleer ve radyoaktif maddelerin emniyeti sağlanır. Yönetim sistemi MADDE 14 – (1) Radyoaktif atık tesisi için yetkilendirilen kiĢi, tesisin yerinin belirlenmesinden iĢletmeden çıkarılması veya kapatılması ve sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılması tamamlanıncaya kadar bütün aĢamalar için radyoaktif atık yönetimi ile ilgili bütün faaliyetleri kapsayan yönetim sistemlerini oluĢturur ve uygular. Güvenlik yönetimi MADDE 15 – (1) Radyoaktif atık tesisi için yetkilendirilen kiĢi, yetki aldığı faaliyeti, en yüksek önceliği atık güvenliği konularına tanıyan, yetki ve sorumluluk sınırları ile iletiĢim yöntemleri belirli olan bir yönetim mekanizması içinde hayata geçirir. Güvenlik kültürü MADDE 16 – (1) Radyoaktif atık tesislerinde atık güvenliği ile ilgili konulara en yüksek önceliğin verilmesi, yetkilendirilen kiĢinin üst yönetimince bir ilke olarak kabul edilir. Politikalar ve idari yapılar oluĢturulurken bu güvenlik kültürü ilkesi temel alınır ve personelin bu ilkeyi benimsemesi sağlanır. Ġnsan faktörü MADDE 17 – (1) Radyoaktif atık tesislerinin güvenliğini etkileyebilecek tüm faaliyetlerde olası insan hataları dikkate alınır ve iĢletme personelinin yükünü azaltmak ve insan hatalarını en aza indirmek amacıyla yetkilendirilen kiĢi tarafından sistemler oluĢturulur. ġeffaflık MADDE 18 – (1) Radyoaktif atık yönetiminde halk ve tüm paydaĢlar etkili bir Ģekilde bilgilendirilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Radyoaktif Atık Yönetim Adımları Radyoaktif atık özelliklerinin belirlenmesi MADDE 19 – (1) Radyoaktif atık yönetimi adımları arasındaki geçiĢlerin kolaylaĢtırılması için radyoaktif atık üreticisi tarafından ilk adım olarak atıkların fiziksel, biyolojik, kimyasal ve radyolojik özellikleri belirlenir. Radyoaktif atıkların sınıflandırılması MADDE 20 – (1) Radyoaktif atıklar radyoaktivite seviyelerine ve içerdikleri radyonüklitlerin yarı ömürlerine göre çok kısa ömürlü, çok düĢük seviyeli, düĢük ve orta seviyeli ile yüksek seviyeli radyoaktif atıklar olarak sınıflandırılır. (2) Radyoaktif atık yönetiminde uygulanacak adımlarda atık sınıfı dikkate alınır. SerbestleĢtirme ve muafiyet MADDE 21 – (1) Aktivite seviyeleri Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde verilen muafiyet sınırlarının altında olan atıklar düzenleyici kontrolden muaftır. (2) Nükleer tesislere iliĢkin faaliyetler kapsamında ortaya çıkan radyoaktif madde ve atıkların serbestleĢtirme sınırları ile ilgili usul ve esaslarda Nükleer Tesislerde SerbestleĢtirme ve Sahanın Düzenleyici Kontrolden Çıkarılmasına ĠliĢkin Yönetmelik esas alınır. Çok kısa ömürlü radyoaktif atıklar MADDE 22 – (1) Muafiyet sınırının üzerinde radyoaktivite içeren, en fazla birkaç yıl depolandıktan sonra aktivite içeriği serbestleĢtirme sınırlarının altına düĢerek serbestleĢtirmeye uygun hale gelecek olan atıklar çok kısa ömürlü radyoaktif atık olarak sınıflandırılır. Çok düĢük seviyeli radyoaktif atıklar MADDE 23 – (1) Muafiyet sınırının üzerinde radyoaktivite içeren, çok kısa ömürlü radyoaktif atık sınıfına girmeyen ve serbestleĢtirme sınırlarının da yaklaĢık 100 katının altında aktivite konsantrasyonu içeren radyoaktif atıklar çok düĢük seviyeli radyoaktif atık olarak sınıflandırılır. (2) Çok düĢük seviyeli radyoaktif atıkların bertarafı yüzey bertaraf tesislerinde gerçekleĢtirilebilir. DüĢük ve orta seviyeli radyoaktif atıklar MADDE 24 – (1) Radyoaktivite seviyeleri çok düĢük seviyeli radyoaktif atıkların aktivite konsantrasyonundan fazla olan ancak yüksek seviyeli radyoaktif atık sınıfına girmeyen atıklar düĢük ve orta seviyeli radyoaktif atık olarak sınıflandırılır. (2) UygunlaĢtırma iĢleminden sonra, içerdiği alfa yayıcı radyonüklit konsantrasyonu tüm atık paketleri için ortalama 400 Bq/g ve tek atık paketi için 4000 Bq/g‘ın altında olan düĢük ve orta seviyeli radyoaktif atıklar yakın yüzey bertaraf tesislerinde bertaraf edilebilir. (3) UygunlaĢtırma iĢleminden sonra alfa yayıcı radyonüklit konsantrasyonları düĢük ve orta seviyeli radyoaktif atıklar için ikinci fıkrada belirtilen konsantrasyon limitlerinden yüksek olan düĢük ve orta seviyeli radyoaktif atıklar yalnızca orta veya derin bertaraf tesislerinde bertaraf edilir. (4) DüĢük ve orta seviyeli radyoaktif atık paketleri çevresel aĢınmaya dayanıklı, fiziksel olarak güvenli ve korunaklı bir yapı içerisinde depolanır. Depolanacak düĢük ve orta seviyeli atık kabına gerektiğinde ilave zırhlama yapılır. Yüksek seviyeli radyoaktif atıklar MADDE 25 – (1) Kurum tarafından radyoaktif atık olarak kabul edilen kullanılmıĢ nükleer yakıtlar, yeniden iĢleme sonucunda ortaya çıkan ve fisyon ürünleri ve aktinitleri içerebilecek radyoaktif atıklar ve bunların aktivitelerine yakın seviyede aktiviteye sahip diğer radyoaktif atıklar yüksek seviyeli radyoaktif atık olarak sınıflandırılır. (2) Yüksek seviyeli radyoaktif atıklar yalnızca derin bertaraf tesislerinde bertaraf edilir. (3) Yüksek seviyeli radyoaktif atıklar ve kullanılmıĢ nükleer yakıtlar, bertaraf tesislerine veya yeniden iĢleme tesislerine gönderilene kadar radyoaktif bozunum ısısının azaltılması ve kritiklik dikkate alınarak depolanırlar. ĠĢleme MADDE 26 – (1) Ön muamele adımında atıkların radyonüklit içeriği, radyoaktif bozunum ısısı, fiziksel hali, biyolojik özellikleri, kimyasal aktifliği, radyoaktivitesi ve bulaĢma seviyesi dikkate alınır. Radyoaktif atıklar oluĢtukları yerlerde tüm özellikleri ve yapılacak muameleye bağlı olarak çeĢitlerine göre ayrılarak toplanırlar. (2) Muamele adımında kullanılan sistemler iĢlevselliğini korumak için düzenli aralıklarla kontrol edilir ve gerektiğinde yenilenir ya da değiĢtirilir. Muamele, sonraki radyoaktif atık yönetim adımlarına mümkün olduğunca az hacimde radyoaktif atık iletilecek Ģekilde gerçekleĢtirilir. (3) UygunlaĢtırma adımında radyoaktif atıkların radyonüklit içeriği, kritikliği, radyoaktif bozunum ısısı, bulaĢma seviyesi, aĢındırıcı madde içeriği, gaz üretim ve fiziksel özellikleri dikkate alınır. UygunlaĢtırma adımı tamamlanan radyoaktif atık paketlerinin iç ve dıĢ etkilere karĢı bütünlüğünü koruması sağlanır. TaĢıma MADDE 27 – (1) Kamusal karayolu ve demiryolu kullanılmayan tesis sahası içindeki taĢımalar hariç olmak üzere, radyoaktif atıkların taĢınması ve taĢıma sırasında kullanılacak atık paketlerine iliĢkin iĢlemler 8/7/2005 tarihli ve 25869 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Radyoaktif Maddenin Güvenli TaĢınması Yönetmeliği ile bu konuya iliĢkin diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılır. (2) Tesis iĢletimi ya da iĢletmeden çıkarılması ile yetkilendirilen kiĢi, saha içinde yapılan taĢımalar için kalite yönetim, radyasyondan korunma ve saha içi acil durum prosedürlerini oluĢturur ve muhtemel radyasyona maruz kalma yollarını göz önüne alarak gerekli bütün tedbirleri alır. Depolama MADDE 28 – (1) Radyoaktif atıkların güvenli olarak depolanmasında çoklu bariyer yaklaĢımı uygulanarak atıkların çevreden yalıtımı sağlanır. (2) Depolama adımında, depolanacak radyoaktif atıkların radyoizotop içerikleri, yarı ömürleri, aktivite konsantrasyonları ile fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri dikkate alınır. Radyoaktif atıklar planlanan depolama süresi göz önünde bulundurularak depolanır. Depolanması planlanan radyoaktif atık paketi, fiziksel ve kimyasal olarak kararlı olur. Atık kabının malzeme özelliklerinin bozulmasını ve ömrünün azalmasını önlemek için gerekli tüm tedbirler alınır. (3) Depolama, depolanan radyoaktif atık paketlerine test, denetim, izleme ve inceleme yapılmasına olanak sağlayacak Ģekilde yapılır. (4) Depolama, bertaraf öncesi radyoaktif atık yönetim adımlarında ve adımlar arasında da uygulanabilir. (5) KullanılmıĢ nükleer yakıtların depolanmasında 30/7/2010 tarihli ve 27657 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Nükleer Yakıt Çevrimi Tesislerinin Güvenliği Ġçin Özel Ġlkeler Yönetmeliği hükümlerine uyulur. Bertaraf MADDE 29 – (1) Radyoaktif atığın bertarafı, atığın çalıĢanlar, toplum ve çevre üzerindeki olası etkilerinin Kurum tarafından belirlenen zaman süresince kabul edilebilir seviyelerde tutulmasını ve çevreden pasif olarak yalıtımını sağlayacak Ģekilde yapılır. (2) Yakın yüzey, orta derinlikte ve derin bertaraf tesislerinde sadece uygunlaĢtırılmıĢ radyoaktif atıklar bertaraf edilir. (3) Bertaraf tesisinin uzun vadede güvenliği; elveriĢli jeolojik yapı, mühendislik tasarım özellikleri, uygun radyoaktif atık içeriği ve formu, iĢletme ile kapatma ve sonrası döneme ait prosedürler ve kontroller vasıtasıyla sağlanır. (4) Küçük hacimli düĢük ve orta seviyeli radyoaktif atıklar kuyu tipi bertaraf edilebilir. Kuyu tipi bertarafta, kuyuya yerleĢtirilen yüzeye en yakın atık paketinin yüzeyden derinliği, bertaraf tesisinin türünü belirler. Yüksek seviyeli atıklar kuyu tipi bertaraf edilemez. Madencilik atıklarının bertarafı MADDE 30 – (1) Nükleer hammaddelerin madenciliğinden kaynaklanan radyoaktif atıklar ile radyoaktif atık oluĢumuna neden olan diğer cevherlerin madenciliğinden kaynaklanan radyoaktif atıklar, maden sahalarının içinde yer alan yüzey bertaraf tesislerinde, madencilik faaliyeti için yetkilendirilen kiĢinin sorumluluğunda bertaraf edilir. Yüzey bertaraf tesislerinde bertaraf edilemeyecek seviyede aktivite konsantrasyonuna sahip madencilik atıkları bu Yönetmelik hükümlerine göre uygun bir bertaraf tesisinde bertaraf edilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Gaz ve Sıvı Radyoaktif Atıkların Çevreye Salımı Radyoaktif gaz ve sıvı atıkların bertarafı MADDE 31 – (1) Tesisin, yetkilendirilen kiĢi tarafından belirlenen çevreye salım limitlerini aĢmayan radyoaktif gaz ve sıvı atıkları, çevreye salımı gerçekleĢtirilerek bertaraf edilir. (2) Radyoaktif gaz ve sıvı atıkların çevreye salıma uygun hale getirilmesi amacıyla gerektiğinde 26 ncı maddede belirtilen iĢleme adımı uygulanır. (3) Yarı ömrü 100 günden kısa olan radyoizotoplar ile C-14 ve H-3 içeren radyoaktif maddelerin tıp, endüstri ve araĢtırma gibi alanlarda kullanılmaları sonucu meydana gelen atıkların ve nükleer yakıt çevrimi dıĢında oluĢan radyoaktif atıkların çevreye salımı 2/9/2004 tarihli ve 25571 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Radyoaktif Madde Kullanımından OluĢan Atıklara ĠliĢkin Yönetmelik gereğince gerçekleĢtirilir. (4) Kanalizasyon sistemine bırakılacak, çevreye salım limitlerini aĢmayan sıvı haldeki radyoaktif maddeler su içerisinde çözülebilir ve dağılabilir özellikte olur. Doz kısıtları MADDE 32 – (1) Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin 7 nci maddesinde belirtilen radyasyondan korunmanın optimizasyonu ilkesi kapsamında halk için doz kısıtları her tesis sahası için Kurum tarafından belirlenir. (2) Tesis çalıĢanlarına yönelik doz kısıtları faaliyet için yetkilendirilen kiĢi tarafından belirlenir, takip edilir ve denetlenir. (3) Doz kısıtları tesisin tasarımında dikkate alınır. Çevreye salım limitleri MADDE 33 – (1) Halk için Kurum tarafından tesisin iĢletme koĢulları esas alınarak belirlenmiĢ doz kısıtları ve radyasyondan korunma optimizasyonu esas alınarak, gaz ve sıvılar için ayrı ayrı olmak üzere, yetkilendirilen kiĢi tarafından çevreye salım limitleri belirlenir. Nükleer tesislerde çevreye salım limitleri inĢaat ve iĢletme için yetkilendirme baĢvurusunda Kuruma sunulur. Yetkilendirme aĢamalarında bu limitlerin uygunluğu Kurum tarafından değerlendirilir. KesinleĢmiĢ değerler tesisin iĢletme sınır ve koĢulları kapsamında yer alır. (2) Çevreye salım limitleri her bir radyonüklit ya da radyonüklit grubu için aktiviteye iliĢkin olarak yıllık limitler Ģeklinde tanımlanır. Yıllık limitlere ilaveten, gerektiğinde daha kısa dönemli limitler de belirlenebilir. (3) Limitler belirlenirken tesisin radyasyondan korunma optimizasyonu çerçevesinde belirlenen kontrol teknikleri ile tesisin tüm iĢletme durumları ve iĢletmedeki potansiyel değiĢiklikler dikkate alınır. (4) Limitler yeni iĢletime geçen bir tesiste ilk 3 yıl içinde, sonraki süreçte 5 yıldan az olmamak üzere yetkilendirilen kiĢi tarafından gözden geçirilir, gerekli ise yenilenir. (5) Tesisin iĢletme durumlarında çevreye bırakılacak gaz ve sıvıların aktivitesi çevreye salım limitlerini aĢamaz. Çevreye salım limitlerinin aĢılması MADDE 34 – (1) Tesiste meydana gelen olağandıĢı olaylar kapsamında, çevreye salım limitlerinin aĢılmasının planlandığı durumda, yetkilendirilen kiĢi tarafından durumun ayrıntıları ve salım gerekçeleri Kuruma sunularak, salım nedeniyle ve diğer kaynaklar da dikkate alınmak suretiyle kritik grupların alabileceği maksimum etkin dozların Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde halk için verilen doz sınırlarının altında kalacağı gösterilir. Kurumun uygunluk değerlendirmesinin ardından salım gerçekleĢtirilebilir. (2) Tesiste meydana gelen olağandıĢı olaylar kapsamında, planlanmayan salıma bağlı olarak limitlerin aĢılması durumunda, yetkilendirilen kiĢi tarafından Kuruma bildirim yapılır, olayın nedenleri araĢtırılır ve gerekli önlemler alınır. Kritik grup dozları MADDE 35 – (1) ĠĢletme aĢamasından önce, tesis iĢletimi nedeniyle çevreye salımı planlanan radyoaktif gaz ve sıvıların özellik ve aktiviteleri, potansiyel salım noktaları ve yolları, yıllık toplam atık miktarı ve salım yöntemleri ve zamanlaması ile salımı gerçekleĢtirilen radyonüklitlerin neden olacağı toplum için ıĢınlanma yolları yetkilendirilen kiĢi tarafından belirlenir. Planlanan salım nedeniyle, kritik grupların maruz kalacağı radyasyon dozları radyonüklitlerin çevrede birikimi göz önüne alınarak, iĢletmenin en son yılında alınabilecek maksimum yıllık dozlar olarak hesaplanır. (2) Kritik grup dozları yaĢ grupları için ayrı ayrı hesaplanır. (3) Tesis iĢletimi nedeniyle kritik grupların maruz kalabileceği dozlar Kurum tarafından belirlenen doz kısıtlarını aĢamaz. (4) Salıma iliĢkin bilgiler ve kritik grup dozları, tesisin inĢaat için yetkilendirme baĢvurusunda Kuruma sunulur. (5) Salıma iliĢkin bilgiler ve kritik grup dozları, tesisin iĢletme aĢamasında Kurum tarafından belirlenen düzenli aralıklarla Kuruma raporlanır. Bu aĢamada kritik grup dozları raporlanan döneme iliĢkin ve kümülatif olarak belirlenir. Radyoaktif gaz ve sıvılar ile çevrenin izlenmesi MADDE 36 – (1) Tesisten çıkan radyoaktif gaz ve sıvıların çevreye salım limitlerine uygun olarak verildiğinin kontrolü amacıyla yetkilendirilen kiĢi tarafından atıkların çevreye salımı izlenir. (2) ĠĢletme koĢullarında kritik grupların alabileceği maksimum dozlar yılda 10 µSv‘i aĢan tesislerde çevresel izleme programı uygulanır. Yetkilendirilen kiĢi, çevre doz hızının sürekli olarak ve hava, su, toprak ile çeĢitli gıda örneklerindeki aktivite miktarlarının düzenli aralıklarla takip edilmesini ve kayıt altına alınmasını sağlamakla yükümlüdür. BEġĠNCĠ BÖLÜM Radyoaktif Atık Tesislerinde Genel Esaslar Yetkilendirme MADDE 37 – (1) Radyoaktif atık tesislerine iliĢkin faaliyetler yetkilendirmeye tâbidir. (2) Radyoaktif atık tesisleri eğer nükleer reaktör ve nükleer yakıt çevrimi tesislerinden kaynaklanan atıklar ile nükleer madde içeren atıklar içeriyorsa nükleer tesis olarak, sadece radyasyon uygulamaları ve radyasyon tesislerinden ortaya çıkan atıkları içeriyorsa radyasyon tesisi olarak yetkilendirmeye tâbidir. (3) Radyoaktif atık tesislerinin iĢletmeden çıkarılması veya kapatılması ve tesislerin bulunduğu sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılması iĢlemleri yetkilendirmeye tâbidir. Sorumluluklar MADDE 38 – (1) Radyoaktif atık tesisinde, atık güvenliğine iliĢkin hedef ve ilkelere uyulmasından ve tüm önlemlerin alınmasından, tesisin güvenli bir Ģekilde kurulması, iĢletilmesi, iĢletmeden çıkarılması veya kapatılması ve sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılması ile ilgili süreçlerden yetkilendirilen kiĢi sorumludur. (2) Kurum da dahil olmak üzere faaliyetle ilgili diğer tüm kiĢi, kurum ve kuruluĢların etkinlikleri ve sorumlulukları yetkilendirilen kiĢinin bu sorumluluğunu hiçbir Ģekilde azaltmaz veya ortadan kaldırmaz. (3) Yetkilendirilen kiĢinin sorumluluklarının hangi koĢullarda sona ereceği, Kurum tarafından verilen yetki çerçevesinde tanımlanır. (4) Yetkinin askıya alınması veya iptal edilmesi yetkilendirilen kiĢinin sorumluluklarını sona erdirmez. Yetkilendirilen kiĢinin temel yükümlülükleri MADDE 39 – (1) Radyoaktif atık tesisleri ile ilgili faaliyetleri yerine getirmek üzere Kurum tarafından yetkilendirilen kiĢilerin temel yükümlülükleri Ģunlardır: a) Yetkinin verildiği faaliyeti, ilgili mevzuata uygun olarak, Kurum tarafından tanımlanmıĢ koĢullar çerçevesinde radyoaktif atık güvenliğine öncelik vererek yürütmek, b) Yetkinin verildiği faaliyeti bir kalite yönetim sistemi içerisinde yürütmek, c) Yetkinin verildiği faaliyete iliĢkin periyodik güvenlik değerlendirmelerini yapmak, ç) Yetkinin verildiği faaliyetin Kurum tarafından denetlenmesinde iĢbirliğinde bulunmak, d) Yetkinin verildiği faaliyete iliĢkin olarak Kurumun talep ettiği tüm bilgi ve belgeleri sağlamak, e) Yetkinin verildiği faaliyet sırasında ilgili mevzuatta tanımlanan kayıtları tutmak ve raporlamaları yapmak, f) Yetkinin verildiği faaliyet sırasında meydana gelebilecek olağandıĢı olayların Kuruma bildirimini yapmak, g) Tesiste meydana gelebilecek olağandıĢı olaylara iliĢkin olarak çalıĢanlar, toplum ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerin önlenmesi veya hafifletilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak. (2) Bu yükümlülüklerin yanı sıra, Kurum radyoaktif atık tesisi için verdiği yetkilere iliĢkin ek yükümlülükler tanımlayabilir. (3) Yetkilendirilen kiĢinin iĢi bırakması, iflas etmesi ve benzeri durumlar bu yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. Dereceli yaklaĢım MADDE 40 – (1) Radyoaktif atık yönetimine iliĢkin tesisler veya faaliyetler, tesis veya faaliyetin çalıĢanlar, toplum ve çevre üzerinde yaratabileceği riskin boyutu ile orantılı bir seviyede dikkate alınır, incelenir ve değerlendirilir. (2) Yetkilendirme için baĢvuran kiĢiler baĢvuru ile birlikte sundukları belgeleri faaliyetin potansiyel riskinin boyutuna uygun ayrıntıda hazırlar. Güvenliğin gösterilmesi ve doğrulanması MADDE 41 – (1) ĠnĢaata baĢlamadan önce radyoaktif atık tesisinin tasarımında, iĢletmeye geçmeden önce inĢa edildiği haliyle, iĢletmeden çıkarma veya kapatma faaliyetlerinde, normal koĢullar altında ve kaza durumlarında, tesiste güvenlik hedeflerine ulaĢıldığı analiz, rapor ve programlar aracılığıyla yetkilendirilen kiĢi tarafından belgelenerek gösterilir. (2) Tesis iĢletmeye alındıktan sonra, bu belgeler Kurumun belirleyeceği sıklıkta iĢletme deneyimleri ve yeni güvenlik bilgileri ıĢığında yenilenir. ĠĢletme sırasında radyoaktif atık tesisinin durumu ve çalıĢmasının iĢletme sınır ve koĢulları ile uyumlu olduğu ve güvenlik hedeflerini sağladığı gözetim, denetim ve testler aracılığıyla doğrulanır. ALTINCI BÖLÜM Radyoaktif Atık Tesislerinde Genel Güvenlik Ġlkeleri Saha MADDE 42 – (1) Radyoaktif atık tesisinin kurulacağı saha; çevre ve tesisin birbirlerine karĢı olası etkileri ve acil durum planlarının uygulanabilirliği dikkate alınarak radyoaktif atık tesisi kurucusu tarafından belirlenir. Bu hususların değerlendirilmesinde tesisin tüm ömrü göz önünde bulundurulur ve bu hususlara iliĢkin Ģartların güvenlik açısından kabul edilebilirliğinin sürdüğünü kontrol etmek için izleme ve gerektiğinde yeniden değerlendirme yapılır. (2) Tesis sahası radyoaktif atıkların sahaya taĢınmasına uygunluğu yönünden değerlendirilir. (3) Bertaraf tesisi kurulacak sahanın doğal bariyerlere sahip olduğu gösterilir. Tasarım MADDE 43 – (1) Radyoaktif atık tesisleri; çalıĢanlar, toplum ve çevrenin iĢletme ve kaza koĢullarında radyasyondan korunmasının sağlanacağı, güvenli bir Ģekilde iĢletmeden çıkarılacağı veya kapatılacağı biçimde tasarımlanır. (2) Tesis, depolanacak, iĢlenecek ya da bertaraf edilecek atıklara iliĢkin toplam radyoaktif ve nükleer madde envanteri ve potansiyel radyolojik ve radyolojik olmayan tehlikeler dikkate alınarak tasarımlanır. (3) Yapı, sistem ve bileĢenler çevresel koĢullar ve tesis ömrü dikkate alınarak ve atık muhafazasını ve tesis güvenliğini riske atabilecek malzeme ve çevre etkileĢimlerini önleyecek Ģekilde tasarımlanır. (4) Yapı, sistem ve bileĢenler bakım, onarım, denetim ve testlerin yapılmasını kolaylaĢtıracak Ģekilde tasarımlanır. (5) Tesiste yer alan yapı, sistem ve bileĢenler fonksiyonları ve güvenlik açısından önemlerine göre sınıflandırılarak ilgili mevzuat, kod ve standartlara uygun olarak tasarımlanır. ĠĢletme koĢulları sırasında güvenlik açısından önemli yapı, sistem ve bileĢenlere bir zarar gelmemesi tasarımda garanti altına alınır. Kazaların önlenmesi ve kaza koĢullarında sonuçlarının hafifletilmesi için güvenlik sistemleri tasarımlanır. ĠĢleme ve depolama tesislerinin tasarımı MADDE 44 – (1) Tesis tasarımında havalandırma, izleme, yangından korunma ve filtreleme gibi sistemlere yer verilir. Tasarımda radyolizin etkilerine karĢı önlemler ile zırhlama ve sızdırmazlık gibi önlemler dikkate alınır. atığın depolanacağı süre ile gelecekteki ve acil durumlardaki depolama gereksiniminde oluĢabilecek sarımlanır. (3) Yüksek seviyeli radyoaktif atıkların iĢlendiği ve depolandığı tesislerin tasarımı, iĢletme ve kaza durumlarında, radyoaktif atığın izlenmesini ve kontrol altında tutulmasını sağlayabilecek sistemleri içerir. Bu tür tesisler, soğutmanın mühendislik tasarımları ve doğal konveksiyon gibi pasif soğutma sistemleri ile sağlanacağı ve soğutmanın yitirilmesi durumunda depolanan atığın zarar görmeyeceği Ģekilde tasarımlanır. Bertaraf tesislerinin tasarımı MADDE 45 – (1) Bertaraf tesisleri, radyoaktif atığın çalıĢanlar, toplum ve çevre üzerindeki olası etkilerinin Kurum tarafından belirlenen zaman süresince ve Kurum tarafından belirlenen seviyelerde tutulmasının sağlanacağı Ģekilde tasarımlanır. (2) Tesis tasarımında, radyonüklitlerin hapsedilmesine ve çevreden yalıtılmasına olanak sağlayacak, iĢletme sırasında ve kapatma sonrasında etkin kalması planlanan çoklu bariyerler yer alır. (3) Bariyerler güvenlik fonksiyonları vasıtasıyla, tesisin kapatma sonrası güvenliğini garanti edecek Ģekilde, fiziksel ve kimyasal olarak farklı ve birbirlerini tamamlayıcı olarak seçilir ve tasarımlanır. (4) Tesis, kapatma sonrası dönemde kontrol, bakım ve izleme gibi aktif güvenlik önlemlerine devam edilmesini gerektirmeyecek ve güvenliği sağlamada bariyerler ve arazi kullanım kısıtlamasını içeren pasif güvenlik önlemlerinin yeterli olacağı Ģekilde tasarımlanır. ĠnĢa MADDE 46 – (1) Radyoaktif atık tesisinin inĢası baĢlamadan önce tesisin tasarımında temel güvenlik gereksinimlerinin yeterli düzeyde sağlandığı gösterilir. (2) Görev, yetki ve sorumlulukların net bir Ģekilde tanımlandığı bir inĢaat organizasyonu tarafından tesisin tasarıma uygun bir Ģekilde inĢa edilmesi sağlanır. (3) Tasarımda yer alan tüm yapı, sistem ve bileĢenler kanıtlanmıĢ ve kabul görmüĢ teknik yöntem ve prosedürler kullanılarak güvenlik sınıflarına uygun kalitede inĢa edilir. (4) ĠnĢa sırasında tesis tasarımında güvenliğe iliĢkin değiĢiklik yapılması gerektiğinde Kurumun belirlediği prosedürler çerçevesinde izin alınır. ĠĢletmeye alma MADDE 47 – (1) Tesis iĢletilmeye baĢlanmadan önce, bir program çerçevesinde, yapı, sistem ve bileĢenlerin fonksiyonlarının gereğince yerine getirildiği testlerle doğrulanarak, tesisin bir bütün olarak tasarım hedeflerine uygun bir Ģekilde inĢa edildiği gösterilir. ĠĢletmeye alma programı, uygulanabilirliği bu aĢamada gösterilebilecek tüm iĢletme prosedürlerinin test edilmesini de içerir. (2) ĠĢletmeye alma öncesinde bir iĢletme organizasyonu oluĢturulur. ĠĢletici personelin iĢletmeye alma sırasında tesise özel eğitimleri almaları sağlanır. ĠĢletmeye alma testleri tesisi iĢletmesi öngörülen personelin katılımıyla gerçekleĢtirilir. ĠĢletme MADDE 48 – (1) Radyoaktif atık tesisinin tüm iĢletme durumlarında güvenli iĢletiminin çerçevesini çizen ve radyoaktif atık kabul kriterlerini de içeren iĢletme sınır ve koĢulları yetkilendirilen kiĢi tarafından tanımlanır. Tesisin iĢletme sınır ve koĢulları içerisinde iĢletilmesini sağlamak için gereken tüm önlemler yetkilendirilen kiĢi tarafından alınır. ĠĢletme sınır ve koĢullarında yapılacak her türlü değiĢiklik için ilgili prosedürler uyarınca Kurumdan izin alınır. (2) Tesis, iĢletme organizasyonunu oluĢturan yeterli sayıda, gerekli eğitimi almıĢ nitelikli personel tarafından iĢletilir. (3) Yetkilendirilen kiĢi tarafından hazırlanan, tesisin iĢletimine yönelik tüm güvenlik ile ilgili plan, program ve prosedürler Kurum tarafından uygun görüldükten sonra uygulanır. (4) Tesiste yapı, sistem ve bileĢenlerin denetim, test, bakım ve onarımına özel önem verilerek tasarım gereklerini yerine getirmeyi sürdürmeleri sağlanır. (5) Tesiste gerçekleĢtirilecek değiĢiklikler uygulanmadan önce güvenlik açısından değerlendirilir ve güvenlik ve emniyeti etkileyebilecek tüm değiĢiklikler için Kurum tarafından belirlenen prosedürler çerçevesinde izin alınır. (6) Tesiste olabilecek kazalar sırasında uygulanmak üzere bir acil durum planı bulundurulur ve bu planın uygulanabilirliğinden emin olmak için düzenli aralıklarla tatbikatlar yapılır. Acil durum planı, kazanılan deneyimler doğrultusunda gözden geçirilir ve güncellenir. ĠĢletmeden çıkarma MADDE 49 – (1) Radyoaktif atık iĢleme ve depolama tesislerini iĢletmek üzere Kurum tarafından yetkilendirilen kiĢiler tesisi iĢletmeden çıkarmakla yükümlüdür. Tesisin iĢletmeden çıkarılması faaliyetleri için güvenlik hedeflerinin sağlanmasını güvence altına alan bir iĢletmeden çıkarma programı oluĢturulur ve uygulanır. Kapatma MADDE 50 – (1) Bertaraf tesislerini iĢletmek üzere Kurum tarafından yetkilendirilen kiĢiler tesisi kapatma ile yükümlüdür. Yetkilendirilen kiĢi tarafından kapatma sonrası güvenlik hedeflerinin sağlanmasını güvence altına alan uygun bir kapatma programı oluĢturulur ve uygulanır. Kapatma programında kapatma sonrasında alınacak önlemlere ve uygulama periyoduna yer verilir. (2) Tesis kapatılıp düzenleyici kontrolden çıkarılana kadarki tüm süreçte, çalıĢanlar, toplum ve çevrenin radyasyondan korunmasını sağlamak üzere tüm önlemler alınır. (3) Tesisin güvenliği, tesis kapatılıp düzenleyici kontrolden çıkarılana kadarki tüm süreçte yetkilendirilen kiĢi tarafından aktif ve pasif güvenlik önlemleri alınması vasıtasıyla sağlanır. Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılması MADDE 51 – (1) Radyoaktif atık tesislerinin sahaları ve saha üzerindeki tesise iliĢkin faaliyetler, sahaya iliĢkin olarak alınan ilk yetkilendirmeden itibaren Kurumdan sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılma onayı alınana kadar Kurumun düzenleyici kontrolü altındadır. Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasından sahada süregelen faaliyete iliĢkin olarak yetkilendirilen kiĢi sorumludur. (2) Bertaraf tesislerinin sahaları, kapatma sonrası güvenlik önlemlerinin uygulanmasının ardından ve yalnızca kısıtlı kullanım amacıyla düzenleyici kontrolden çıkarılır. (3) Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasının usul ve esasları Kurum tarafından düzenlenir. (4) Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasının ardından yetkilendirilen kiĢinin sorumluluğu sona erer. YEDĠNCĠ BÖLÜM Nükleer Tesislerde ve Radyasyon Tesislerinde Radyoaktif Atık Yönetimi Nükleer tesislerde radyoaktif atıkların yönetimi ve sorumluluklar MADDE 52 – (1) Nükleer tesislere yönelik faaliyetler sırasında ortaya çıkan radyoaktif atıklar ve kullanılmıĢ yakıtların yönetimi tesis için yetkilendirilen kiĢinin sorumluluğundadır. Yetkilendirilen kiĢinin iĢi bırakması, iflas etmesi ve benzeri durumlar bu yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. (2) Nükleer tesislere yönelik faaliyetler sırasında ortaya çıkan radyoaktif atıkların ve kullanılmıĢ yakıtların saha içi yönetim ile saha dıĢı taĢıma, depolama, bertaraf ve gerekli ise kapatma sonrası izleme dahil tüm maliyetini karĢılamak tesisi iĢletmekle yetkilendirilen kiĢinin sorumluluğundadır. (3) Nükleer tesislerde kapsamı ve içeriği ilgili mevzuatta tanımlanan bir radyoaktif atık yönetimi programı oluĢturulur ve uygulanır. (4) KullanılmıĢ nükleer yakıtlar, nükleer tesis sahası dıĢına çıkarılmadan önce, nükleer tesis sahasında inĢa edilmiĢ olan depolama tesislerinde geçici olarak depolanır. Sonrasında; nükleer tesis için yetkilendirilen kiĢi kullanılmıĢ nükleer yakıtlarını bir saha dıĢı kullanılmıĢ yakıt depolama tesisine veya radyoaktif atık tesisine devredebilir, yeniden iĢleme ve/veya bertaraf etme yoluna gidebilir veya baĢka bir ülkeye gönderebilir. Radyasyon uygulamalarında ve radyasyon tesislerinde radyoaktif atıkların yönetimi ve sorumluluklar MADDE 53 – (1) Radyasyon uygulamaları ve radyasyon tesislerine yönelik faaliyetler sırasında ortaya çıkan radyoaktif atıkların yönetimi ile ilgili olarak, 52 nci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında radyoaktif atıklar için belirtilmiĢ olan hususlar radyasyon uygulamaları ve radyasyon tesisleri için yetkilendirilen kiĢinin sorumluluğundadır. Sorumlulukların sona ermesi MADDE 54 – (1) Nükleer tesisler ile radyasyon uygulamaları ve radyasyon tesisleriyle ilgili bir faaliyet için yetkilendirilen kiĢinin radyoaktif atığa iliĢkin sorumlulukları aĢağıdaki durumlardan herhangi birinin gerçekleĢmesi ve yetkilendirilen kiĢi tarafından sunulan belgelerin esas alınarak bu durumun Kurum tarafından onaylanmasını müteakiben sona erer: a) Radyoaktif atıklarını baĢka bir ülkeye geri gelmeksizin göndermesi, b) Muafiyet ve serbestleĢtirme sınırlarının altındaki radyoaktif atıklarını bertaraf etmesi, c) Muafiyet ve serbestleĢtirme sınırlarının üstündeki radyoaktif atıklarını bir radyoaktif atık tesisi iĢletmek üzere yetkilendirilen kiĢiye devretmesi. SEKĠZĠNCĠ BÖLÜM Denetimler ve Yaptırımlar Denetimler MADDE 55 – (1) Bu Yönetmelik kapsamına giren radyoaktif atık yönetimine iliĢkin faaliyetler ve tesisler Kurumun denetimine tabidir. Yaptırımlar MADDE 56 – (1) Bu Yönetmelikte tanımlanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yetki sınırlarını aĢan veya ilgili mevzuatı ihlal eden gerçek veya tüzel kiĢilere tanınan yetkiler Kurum tarafından geçici veya sürekli iptal edilir. (2) Gerekli durumlarda, Kurum adli ve/veya idari soruĢturma baĢlatılmak üzere gerekli giriĢimlerde bulunur. DOKUZUNCU BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Mevcut radyoaktif atık tesisleri MADDE 57 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, mevcut radyoaktif atık tesislerinin bu Yönetmelik hükümlerine uygunluğu yetkilendirilen kiĢi veya baĢvuru sahibi tarafından değerlendirilerek tam uyumu sağlayacak bir eylem planı oluĢturulur ve Kuruma sunulur. Plan Kurum tarafından onaylandıktan sonra uygulanır. Yürürlük MADDE 58 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 59 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kurum BaĢkanı yürütür. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— Türkiye Atom Enerjisi Kurumundan: NÜKLEER TESĠSLERDE SERBESTLEġTĠRME VE SAHANIN DÜZENLEYĠCĠ KONTROLDEN ÇIKARILMASINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; nükleer tesislerin iĢletilmesi ve iĢletmeden çıkarılmasında açığa çıkan radyoaktif madde ve atıkların serbestleĢtirilmesi ve sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasına dair usul ve esasların belirlenmesidir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, nükleer tesislerin iĢletilmesi ve iĢletmeden çıkarılması nedeniyle açığa çıkan katı radyoaktif atık ve radyoaktif maddeler ile nükleer tesis sahalarını kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 9/7/1982 tarihli ve 2690 sayılı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Arındırma: Radyoaktif bulaĢmanın temizlenmesini, b) Bina: Yapıları, binaların kendisini, odaları ve diğer bina bölümlerini, c) BulaĢma: Çevre, canlı varlıklar ya da herhangi bir maddenin yüzeyinde veya içinde istenmeyen radyoaktif madde bulaĢmasını, ç) Çevreye salım: Aktivitesi belirli sınırları aĢmayan radyoaktif gaz ve sıvı atıkların planlı ve kontrollü olarak çevreye bırakılarak bertaraf edilmesini, d) Düzenleyici kontrol: Kurumun, bildirimi yapılmıĢ ya da yetki alınmıĢ faaliyetler üzerinde, nükleer güvenlik ve emniyet ile radyasyon, atık ve taĢıma güvenliğinin veya birey, toplum ve çevrenin radyasyondan korunmasının sağlanması amacıyla yürüttüğü denetim, kontrol ve değerlendirme gibi düzenleyici faaliyetlerini, e) ĠĢletmeden çıkarma: Bertaraf tesisi dıĢındaki tüm tesisler için bir daha iĢletilmeme kararı verildikten sonra belirli bir program çerçevesinde yürütülen, tüm nükleer ve radyoaktif maddelerin tesis dıĢına çıkarılmasını, tesisin sökümünü ve sahanın Kurumun düzenleyici kontrolünden çıkarılmasını hedefleyen etkinlikler bütününü, f) Kısıtlı kullanım: Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasının ardından radyolojik nedenlerden dolayı sahada geçirilen zaman, sahaya girecek kiĢilerin yaĢ grubu, arazi kullanımı gibi hususlara iliĢkin kısıtlar çerçevesinde kullanımını, g) Kritik grup: Belirli bir radyasyon kaynağı veya kaynaklarından ıĢınlanan ve en yüksek dozu alması ihtimali olan toplum üyesi kiĢilerden oluĢan grubu, ğ) Kurum: Türkiye Atom Enerjisi Kurumunu, h) Nükleer tesis: Kurum tarafından nükleer güvenlik ve emniyetin göz önüne alınması gerektiği tespit edilen, nükleer maddelerin üretildiği, iĢlendiği, kullanıldığı, bulundurulduğu, yeniden iĢlendiği, depolandığı veya bertaraf edildiği her türlü tesisi, ı) Oranlama çarpanları: Aktivitesi direkt olarak ölçülemeyen radyonüklitlerin aktivitelerinin, ölçümü yapılabilen radyonüklit aktiviteleri ile çarpılarak hesaplandığı katsayıyı, i) Radyoaktif atık: SerbestleĢtirme sınırlarının üzerinde aktivite konsantrasyonu içeren ve bir daha kullanılması düĢünülmeyen nükleer ve radyoaktif maddeler ile radyoaktif madde bulaĢmıĢ ya da radyoaktif olmuĢ yapı, sistem, bileĢen ve malzemeleri, j) Saha: Tesisi fiziksel engellerle çevreleyen, sadece kontrollü giriĢ çıkıĢ yapılabilen ve üzerinde tesis sahibinin yetkisi olan alanı, eyici kontrolden çıkarılması: Kurumun belirlediği koĢullar çerçevesinde, sahada düzenleyici kontrol uygulanmasına gerek olmadığı yönündeki Kurum kararını, l) SerbestleĢtirme: Bildirim veya yetkilendirme gerektiren uygulama veya faaliyetlerden kaynaklanan radyoaktif madde veya atıkların aktivitelerinin belirli düzeylerin altında olması veya altına düĢmesi sonucu düzenleyici kontrolden çıkarılmasını, m) SerbestleĢtirme sınırları: Radyoaktif madde ya da atıkların serbestleĢtirilebilmesi için sınır değer olarak kabul edilen aktivite konsantrasyonu ve yüzey bulaĢma düzeylerini, n) Yetkilendirilen kiĢi: Bir nükleer tesisi deneme iĢletmesi de dâhil olmak üzere iĢletmek ya da iĢletmeden çıkarmak üzere prosedürler uyarınca Kurum tarafından yetkilendirilmiĢ kiĢiyi, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM SerbestleĢtirme SerbestleĢtirme ilkeleri MADDE 5 – (1) SerbestleĢtirme katı halde olan radyoaktif atıklar ve radyoaktif maddelere uygulanır. (2) Radyoaktif atık ve maddelerin aktivitelerinin serbestleĢtirme sınırlarına inmesi için arındırma, radyoaktif bozunma için bekletme gibi yöntemler uygulanabilir. Yüksek aktiviteye sahip radyoaktif atık ve maddeler yalnızca serbestleĢtirilmek amacıyla diğer atık ve maddeler ile karıĢtırılmaz. (3) SerbestleĢtirilecek atık veya maddenin taĢınması, serbestleĢtirme süreci tamamlanıncaya kadar 8/7/2005 tarihli ve 25869 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Radyoaktif Maddenin Güvenli TaĢınması Yönetmeliği ile bu konuya iliĢkin diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleĢtirilir. (4) 7 ve 8 inci maddelerin kapsamına giren radyoaktif atık veya maddelerin 11 inci madde gereğince serbestleĢtirmesinin Kurum tarafından uygun bulunması durumunda, serbestleĢtirmenin ardından madde ve atıklara uygulanan iĢlemler, yetkilendirilen kiĢi tarafından Kuruma bildirilir. SerbestleĢtirme sınırları MADDE 6 – (1) Bir tondan az miktarda radyoaktif madde ve atık için serbestleĢtirme sınırlarının EK-1‘de aktivite konsantrasyonu olarak verilen muafiyet sınırlarından düĢük olması gerekir. (2) Yapay radyonüklit içeren, aktivite dağılımının homojen olduğu ve serbestleĢtirme sonrası uygulanacak iĢlemin dikkate alınmadığı durumda, bir tondan fazla miktarda radyoaktif atık ve maddenin serbestleĢtirilmesi için EK-2‘de verilen aktivite konsantrasyon değerleri kullanılır. (3) SerbestleĢtirme sonrası iĢlemlerin dikkate alındığı ve aktivite dağılımının homojen olmadığı bir tondan fazla miktarda metaller ve binalar 7 nci ve 8 inci maddeler uyarınca serbestleĢtirilir. (4) SerbestleĢtirilecek maddeler için bu Yönetmeliğin eklerinde verilen değerlerin kullanılmasına iliĢkin hususlarda EK-8‘deki bilgiler esas alınır. (5) Bu Yönetmelikte serbestleĢtirme sınırı verilmemiĢ olan radyonüklitleri ihtiva eden atık veya maddelerin serbestleĢtirilmesi için, radyasyona maruz kalma yolları dikkate alınarak kritik grupların alabileceği dozların yıllık 10 μSv‘in altında kaldığı gösterilir. Metaller için serbestleĢtirme ve sınırları MADDE 7 – (1) Metaller doğrudan kullanım ya da geri dönüĢüm amaçlarıyla serbestleĢtirilebilir. (2) Metallerin doğrudan kullanım amacıyla serbestleĢtirilmesinde EK-3‘te verilen yüzey bulaĢma değerleri esas alınır. (3) Metallerin geri dönüĢüm amacıyla serbestleĢtirilmesinde EK-4‘te verilen yüzey bulaĢma ve aktivite konsantrasyon değerleri esas alınır. Metallerin ergitilmeleri koĢuluyla serbestleĢtirilmeleri durumunda, serbestleĢtirme süreci metallerin ergitilmesi ile tamamlanır. (4) Metallerin serbestleĢtirilmesinden önce ergitildiği durumda EK-3 ve EK4‘te verilen değerler kullanılmaz. Bu durumda, metallerin serbestleĢtirildikten sonra tabi tutulacağı iĢlemler ve bu süreçte kritik grupların radyasyona maruz kalma yolları dikkate alınarak kritik grup dozlarının yılda 10 μSv‘in altında kaldığı Kuruma gösterilir. Bu faaliyetin gerçekleĢtirileceği ergitme tesisleri Kurum tarafından belirlenen koĢulları sağladığını göstermekle yükümlüdür. (5) Diğer malzemeler ile karıĢık bulunan metaller serbestleĢtirilmeden önce metal olmayan bölümler ayrılır. EK-3 ve EK-4‘te verilen değerler yalnızca metal bölümlerin serbestleĢtirilmesinde kullanılır. Binalar ile molozlar için serbestleĢtirme ve sınırları MADDE 8 – (1) Nükleer tesislerin iĢletmeden çıkarılması sürecinde binalar yıkılmadan önce veya sonra ya da yıkılmaksızın serbestleĢtirilebilir. Molozlar serbestleĢtirildikten sonra yeniden kullanım, geri dönüĢüm iĢlemine tabi tutulabilir ya da bertaraf edilebilir. (2) Yüksek yüzey bulaĢmasına sahip binaların yüzeyleri yıkılmadan önce temizlenir ve açığa çıkan maddeler radyoaktif atık olarak iĢlem görür. (3) Binaların yıkılmaksızın nükleer dıĢı amaçlarla yeniden kullanımına ya da yıkılmalarına karar verilmediği durumda serbestleĢtirme sınırları EK-5‘te ve sadece yıkılmalarının planlandığı durumda serbestleĢtirme sınırları EK-6‘da yüzey bulaĢması olarak yer almaktadır. Binaların yıkılmaları koĢuluyla serbestleĢtirilmeleri durumunda, serbestleĢtirme süreci binaların yıkılması ile tamamlanır. (4) Binaların yıkılmasından ortaya çıkan molozların serbestleĢtirme sınırları aktivite konsantrasyonu olarak EK-7‘de verilmiĢtir. (5) SerbestleĢtirmeden önce bina molozları içinde yer alan metaller ayrılır. Bu metallerin serbestleĢtirilmesi 7 nci maddeye göre gerçekleĢtirilir. Ölçümler MADDE 9 – (1) SerbestleĢtirilmesi planlanan radyoaktif atık veya maddelere iliĢkin aktivite seviyeleri doğrudan ölçümlerle, gerekli ise temsili örnekler üzerinde gerçekleĢtirilen laboratuvar analizleriyle ve uygun olarak türetilen oranlama çarpanlarının veya Kurumun uygun bulacağı diğer yöntemlerin kullanılmasıyla belirlenir. (2) Oranlama çarpanları sadece türetildikleri malzemeler için uygulamaya özel olarak türetilir ve kullanılır. (3) Binaların yıkılmaksızın ya da yıkılmadan önce serbestleĢtirilmesinin planlandığı durumda bina üzerinden ölçümler alınır. Binalardaki bulaĢmanın tespitinde binaların yüzeyindeki bulaĢma ile yüzeylerden iç kısımlarına doğru yayılmıĢ olan bulaĢma birlikte dikkate alınır. BulaĢmanın binaların iç kısımlarına ne kadar nüfuz ettiği, yetkilendirilen kiĢi tarafından tespit edilir. (4) Metallerin eriĢilemeyen yüzeylerinde bulaĢmanın beklendiği durumlarda ölçümlerde tutucu kabuller yapılır. Ölçümlerin alınması MADDE 10 – (1) SerbestleĢtirilmesi planlanan radyoaktif atık ve maddeler belirli kütle ve alanlara ayrılarak aktiviteleri ölçülür. (2) Aktivitenin homojen olarak dağılmadığı durumda; a) Metallerin serbestleĢtirmesinde aktivite konsantrasyonu tespiti için en fazla 100 kg kütle ve yüzey bulaĢması tespiti için en fazla 100 cm2 alan, b) Binaların serbestleĢtirmesinde yüzey bulaĢması tespiti için en fazla 1 m2 alan, c) Molozların serbestleĢtirilmesinde aktivite konsantrasyonu tespiti için en fazla 1 ton kütle, üzerinden ölçüm alınır. Her bir kütle veya alan üzerinden ölçülen değer ayrı ayrı serbestleĢtirme sınırları ile kıyaslanır. (3) Aktivitenin homojen dağıldığı durumda daha büyük kütle ve alan üzerinden ölçümler yapılabilir. (4) SerbestleĢtirilmesi planlanan atık ya da maddelerdeki aktivitenin yüksek olabileceği noktaların ölçümlere dahil edilmesi yetkilendirilen kiĢinin sorumluğundadır. (5) 6 ncı madde kapsamına giren atık veya maddenin serbestleĢtirilmesinde, aktivite konsantrasyonu tespiti için temsili miktarda örnek alınarak analiz edilir. SerbestleĢtirme prosedürü MADDE 11 – (1) Yetkilendirilen kiĢi serbestleĢtirme niyetini, serbestleĢtirmesini planladığı radyoaktif madde ve atık özelliklerini, serbestleĢtirme sonrası madde ve atıklara uygulanacak iĢlemlerin belirlenmiĢ olduğu durumda bu iĢlemleri ve uygulayacağı ölçüm programını ve kalite temin programını içeren baĢvurusunu Kuruma sunar. Kurumun baĢvurunun uygunluğunu değerlendirmesinin ardından ölçüm programı uygulanır. Yetkilendirilen kiĢi ölçüm sonuçlarını ve gerekli ise kritik grup doz hesaplarını içeren bir raporu Kuruma sunar. Kurum raporu değerlendirir ve değerlendirmenin uygun bulunması durumunda radyoaktif madde ve atıklar serbestleĢtirilir. Ölçüm programı MADDE 12 – (1) Yetkilendirilen kiĢinin serbestleĢtirmesini planladığı radyoaktif madde ve atıklarda uygulayacağı ölçüm programı en az; ölçüm noktalarını, ölçüm metotlarını, ölçüm için kullanılacak cihazları, ölçüm için seçilen radyonüklitleri, cihaz kalibrasyonuna iliĢkin bilgileri, ölçüm prosedürlerini, ölçüm personeli niteliklerini, ölçüm kuruluĢu hakkında bilgileri içerir. (2) Analizler ve ölçümler Kurumun belirlediği usul ve esaslar çerçevesinde onaylanmıĢ laboratuvarlarda yapılır. Kayıtlar MADDE 13 – (1) Yetkilendirilen kiĢi serbestleĢtirdiği madde ve atıkların kayıtlarını tutar ve Kuruma raporlar. (2) Kayıtlar en az, serbestleĢtirilen maddelerin miktarları ile yüzey bulaĢmaları ve aktivite konsantrasyonlarının kayıtları, ölçüm tarihlerini, ölçüm yapan personel bilgilerini ve serbestleĢtirilmiĢ maddelerin ilk dağıtım yerlerinin kayıtlarını kapsar. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Sahanın Düzenleyici Kontrolden Çıkarılması Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılma ilkeleri MADDE 14 – (1) Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasının ardından, kritik grupların alacağı etkin doz yılda 300 µSv‘i aĢamaz. (2) Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılabilmesi için, sahada kalması planlanan ve bütünlüğünü koruyan binalar ya da molozların serbestleĢtirilmiĢ olması gerekir. (3) Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasının ardından, bu maddede belirtilen doz kısıtına uyulabilmesi için saha kullanımına dair kısıtlar uygulanabilir. Saha kullanım kısıtları ve bu kısıtların nasıl uygulanacağı, nükleer tesisi iĢletmeden çıkarma için yetkilendirilen kiĢi tarafından sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılması için sunulan baĢvuruda yer alır. Sahanın kısıtlı kullanıma uygun olarak düzenleyici kontrolden çıkartılması, birinci fıkrada belirtilen doz kısıtına uymak koĢuluyla gerçekleĢtirilir. Sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılma düzeyleri MADDE 15 – (1) Nükleer tesisi iĢletmeden çıkarma için yetkilendirilen kiĢi tarafından 14 üncü maddede yer alan doz kısıtı esas alınarak ve sahanın düzenleyici kontrolden çıkma sonrası kullanım koĢulları ve tüm radyasyona maruz kalma yolları dikkate alınarak, sahadaki radyonüklitlerin aktivitesine iliĢkin olarak sahaya özel düzenleyici kontrolden çıkma düzeyleri türetilir. (2) Nükleer tesisi iĢletmeden çıkarma için yetkilendirilen kiĢi tarafından sahada ölçümler veya laboratuvar analizleri yapılarak, Kurum tarafından uygun bulunan sahaya özel düzenleyici kontrolden çıkma düzeylerinin altında kalındığı gösterilir. Sahadaki aktivite seviyelerinin düzenleyici kontrolden çıkarılma düzeylerinden yüksek olduğu durumda yetkilendirilen kiĢi tarafından sahada iĢletmeden çıkarma programının bir parçası olan arındırma planı uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Doğrulama MADDE 16 – (1) Yetkilendirilen kiĢi tarafından serbestleĢtirme veya sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılması kapsamında sunulan raporlarda belirtilen aktivite konsantrasyonu ve yüzey bulaĢması sonuçları Kurum tarafından gerek görüldüğünde doğrulanır veya ilave ölçümler istenebilir. Denetimler MADDE 17 – (1) Radyoaktif madde ve atıkların serbestleĢtirilmesi ile sahanın düzenleyici kontrolden çıkarılmasına kadar olan süreçler Kurumun denetimine tabidir. Kurum bu Yönetmelikte belirtilen koĢulların uygunluğunu denetler. (2) Kurum, serbestleĢtirme baĢvurusunda serbestleĢtirmeden sonra madde ve atıkların tabi tutulacağı iĢlemlerin belirtildiği durumda, söz konusu iĢlemlerin uygulanıp uygulanmadığını kontrol edebilir. Yaptırımlar MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelikte tanımlanan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yetki sınırlarını aĢan veya ilgili mevzuatı ihlal eden gerçek veya tüzel kiĢilere tanınan yetkiler Kurum tarafından geçici veya sürekli iptal edilir. (2) Gerekli durumlarda Kurum adli ve/veya idari soruĢturma baĢlatılmak üzere gerekli giriĢimlerde bulunur. Yürürlük MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kurum BaĢkanı yürütür. Ekleri için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— GENELGE BaĢbakanlıktan: Konu : BeĢinci Türkiye Ġktisat Kongresi. GENELGE 2013/2 BeĢinci Türkiye Ġktisat Kongresi 30 Ekim-1 Kasım 2013 tarihleri arasında Ġzmir‘de gerçekleĢtirilecektir. Küresel ekonomik düzenin önemli bir dönüĢümden geçtiği bir süreçte, BeĢinci Türkiye Ġktisat Kongresi; ülkemizi 2023 hedeflerine ulaĢtıracak politika ve stratejilerin, uluslararası perspektifi de içerecek Ģekilde, yerli ve yabancı katılımcılarca tartıĢılmasına imkân sağlayacaktır. Kongreden beklenen faydaların elde edilebilmesi için; akademisyenler, kamu ve özel kesim ile sivil toplum kuruluĢlarının temsilcilerinin katılımı önem taĢımaktadır. Ayrıca yurt dıĢından uzmanların katılımı da öngörülmektedir. Kongrenin gerçekleĢtirilmesine yönelik genel koordinasyon Kalkınma Bakanlığı tarafından sağlanacaktır. Kongreye iliĢkin olarak Ġzmir‘de yapılacak çalıĢmaların koordinasyonu ise Ġzmir Valiliği ve Ġzmir Kalkınma Ajansı tarafından ortaklaĢa yürütülecektir. Kongre‘nin düzenlenmesinde; Ġzmir BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı, Ġzmir‘de yerleĢik üniversiteler ile Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ġzmir Ticaret Odası ve Ġzmir Ticaret Borsası BaĢkanlıkları baĢta olmak üzere, Ġzmir‘de bulunan tüm kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluĢlarının katkılarından azami ölçüde faydalanılacaktır. Kongrenin hazırlık ve toplantı aĢamalarında tüm kamu kurum ve kuruluĢlarınca her türlü iĢbirliği ve desteğin sağlanmasını rica ederim. Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— TEBLĠĞLER ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/26 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (Ġdare) 13/2/2013 tarih ve 1388 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)‘ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, ―SatıĢ‖ yöntemi ve ―Pazarlık‖ usulü uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 243 ada, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsellerdeki 10.402,96 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu‘nun 23/1/2013 tarih ve 04 sayılı ―Söz konusu taĢınmazın; 2.055.000.- (ĠkimilyonellibeĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Mehmet KARHAN‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Mehmet KARHAN‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.050.000.- (Ġkimilyonellibin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.020.000.- (Ġkimilyonyirmibin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Mehmet Sezgin DOĞAN‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Mehmet Sezgin DOĞAN‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline‖ Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin ve TürkĢeker A.ġ.nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/27 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (Ġdare) 13/2/2013 tarih ve1387 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)‘ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, ―SatıĢ‖ yöntemi ve ―Pazarlık‖ usulü uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 242 ada, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsellerdeki 8.955,49 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu‘nun 23/1/2013 tarih ve 04 sayılı ―Söz konusu taĢınmazın; 2.450.000.- (Ġkimilyondörtyüzellibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Meçe ĠnĢaat Temizlik Hayvancılık Yemek Mühendislik TaĢımacılık Ġthalat Ġhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.405.000.- (ĠkimilyondörtyüzbeĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline‖ Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin ve TürkĢeker A.ġ.nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/28 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (Ġdare) 13/2/2013 tarih ve 1384 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)‘ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, ―SatıĢ‖ yöntemi ve ―Pazarlık‖ usulü uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 236 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 parsellerdeki 14.908,68 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu‘nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı ―Söz konusu taĢınmazın; 5.605.000.- (BeĢmilyonaltıyüzbeĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Aksa Ortak GiriĢim Grubu‘na Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Aksa Ortak GiriĢim Grubu‘nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 5.590.000.- (BeĢmilyonbeĢyüzdoksanbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Ġhsan KARAMIZRAK‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ġhsan KARAMIZRAK‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 5.260.000.- (BeĢmilyonikiyüzaltmıĢbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 5.220.000.(BeĢmilyonikiyüzyirmibin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Yunus AYDEMĠR‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Yunus AYDEMĠR‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline‖ Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin ve TürkĢeker A.ġ.nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/29 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (Ġdare) 13/2/2013 tarih ve 1385 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)‘ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, ―SatıĢ‖ yöntemi ve ―Pazarlık‖ usulü uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 237 ada, 1 ve 3 parsellerdeki 9.407,23 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu‘nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı ―Söz konusu taĢınmazın; 2.630.000.- (Ġkimilyonaltıyüzotuzbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Nesce Petrol Turizm TaĢımacılık Tarım Sanayi Ticaret A.ġ.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.620.000.(Ġkimilyonaltıyüzyirmibin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren ġeref AYDEMĠR‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġeref AYDEMĠR‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.525.000.(ĠkimilyonbeĢyüzyirmibeĢbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Ġhsan KARAMIZRAK‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ġhsan KARAMIZRAK‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.435.000.- (Ġkimilyon dörtyüzotuzbeĢbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Orhan GÜNGÖR‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Orhan GÜNGÖR‘ün sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline‖ Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin ve TürkĢeker A.ġ.nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/30 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (Ġdare) 13/2/2013 tarih ve 1389 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)‘ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, ―SatıĢ‖ yöntemi ve ―Pazarlık‖ usulü uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 247 ada, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsellerdeki 11.078,97 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu‘nun 23/01/2013 tarih ve 04 sayılı ―Söz konusu taĢınmazın; 2.285.000.- (ĠkimilyonikiyüzseksenbeĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline‖ Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin ve TürkĢeker A.ġ.nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/31 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (Ġdare) 13/2/2013 tarih ve 1390 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)‘ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, ―SatıĢ‖ yöntemi ve ―Pazarlık‖ usulü uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 248 ada, 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsellerdeki 9.620,78 m2 lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu‘nun 23/1/2013 tarih ve 04 sayılı ―Söz konusu taĢınmazın; 2.115.000.- (ĠkimilyonyüzonbeĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ġhsan KARAMIZRAK‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ġhsan KARAMIZRAK‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.102.000.- (Ġkimilyonyüzikibin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Atmaca ĠnĢaat Sanayi Turizm Ticaret Ġthalat ve Ġhracat Ltd. ġti.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Atmaca ĠnĢaat Sanayi Turizm Ticaret Ġthalat ve Ġhracat Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.101.001.- (Ġkimilyonyüzbirbinbir) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Gök-Çay Yapı ĠnĢaat Gıda Turizm Temizlik Güvenlik Sistemleri Otomotiv Ġthalat ve Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Gök-Çay Yapı ĠnĢaat Gıda Turizm Temizlik Güvenlik Sistemleri Otomotiv Ġthalat ve Ġhracat Sanayi Ticaret Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.065.000.- (ĠkimilyonaltmıĢbeĢbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Ağrı Kiler ĠnĢaat Turizm Gıda Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ağrı Kiler ĠnĢaat Turizm Gıda Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.995.000.- (BirmilyondokuzyüzdoksanbeĢbin) Türk Lirası bedelle beĢinci teklifi veren Erol TUNÇ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Erol TUNÇ‘un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.972.500.- (BirmilyondokuzyüzyetmiĢikibin beĢyüz) Türk Lirası bedelle altıncı teklifi veren Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘ye Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Servet Alpaslan Mühendislik ĠnĢaat Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline‖ Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin ve TürkĢeker A.ġ.nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/32 KONU : TürkĢeker A.ġ. TaĢınmazları. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca, ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın (Ġdare) 13/2/2013 tarih ve 1386 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye ġeker Fabrikaları A.ġ. (TürkĢeker A.ġ.)‘ye ait, Aksaray, Samsun ve Ağrı illerinde bulunan bazı taĢınmazlar ve üzerindeki varlıkların, ―SatıĢ‖ yöntemi ve ―Pazarlık‖ usulü uygulanmak suretiyle 4046 sayılı Kanun çerçevesinde özelleĢtirilmesini teminen, ilgili mevzuat hükümleri, Ġhale Ġlan Metni ve Ġhale ġartnameleri çerçevesinde gerçekleĢtirilen ihaleleri neticesinde, Ağrı ili, Merkez ilçesi, Suçatağı köyü, 240 ada, 1, 2 ve 3 parsellerdeki 5.632,70 2 m lik taĢınmazın satıĢ suretiyle özelleĢtirilmesine iliĢkin; 1) Ġhale Komisyonu‘nun 23/1/2013 tarih ve 04 sayılı ―Söz konusu taĢınmazın; 2.050.000.- (Ġkimilyonellibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Ġhsan KARAMIZRAK‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ġhsan KARAMIZRAK‘ın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 2.025.000.- (ĠkimilyonyirmibeĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Fadil AKAGÜNDÜZ‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Fadil AKAGÜNDÜZ‘ün sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.765.000.- (BirmilyonyediyüzaltmıĢbeĢbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren ġeref AYDEMĠR‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġeref AYDEMĠR‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 1.670.000.- (BirmilyonaltıyüzyetmiĢbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Erol TUNÇ‘a Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Erol TUNÇ‘un sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptaline‖ Ģeklindeki Kararının onaylanmasına, 2) Bu Karar çerçevesinde SatıĢ SözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin ve TürkĢeker A.ġ.nin yetkili kılınmasına karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/34 KONU : TCDD‘ye ait bazı taĢınmazların özelleĢtirme kapsam ve programına alınması. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 21/2/2013 tarih ve 1635 sayılı yazısına istinaden; 1. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ĠĢletmesi (TCDD) Genel Müdürlüğü‘ne ait; - Ġstanbul ili, Maltepe ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi 1305 ada, 1 numaralı parselin, - Ġstanbul ili, Maltepe ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi 1306 ada, 23 numaralı parselin, - Ekli krokide (Ek-2) sınırları belirlenen Ġstanbul ili, Maltepe ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi 1277 ada, 1 numaralı parselin 1.209 m2 lik kısmının, 5335 sayılı Kanunun 32. maddesi çerçevesinde özelleĢtirme kapsam ve programına alınmasına, 2. Söz konusu taĢınmazların satıĢ yöntemi ile özelleĢtirilmelerine ve satıĢın varlık satıĢı suretiyle gerçekleĢtirilmesine, 3. ÖzelleĢtirme iĢlemleri tamamlanıncaya kadar söz konusu taĢınmazların her türlü bakım, onarım ve iĢletilmesi ile bu taĢınmazlardan doğan her türlü yükümlülükler ve iĢletilmelerinden elde edilecek gelirlerin TCDD Genel Müdürlüğü‘ne bırakılmasına, 4. ÖzelleĢtirme iĢlemlerinin 2 (iki) yıl içerisinde tamamlanmasına, karar verilmiĢtir. Eki için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/39 KONU : Tekirdağ – Çerkezköy – Ġstasyon Mahallesi (817 ada 1 nolu parsel) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 1/2/2013 tarih ve 1055 sayılı yazısına istinaden; 1- Maliye Hazinesi‘ne ait 1246/3361 hissesi 14/12/2012 tarih ve 2012/182 sayılı Kararımız ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan, 2115/3361 hissesi özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol ĠĢletmeleri A.ġ. (GAYRĠMENKUL A.ġ.)‘ye ait, Tekirdağ Ġli, Çerkezköy Ġlçesi, Ġstasyon Mahallesi sınırları içerisinde yer alan yüzölçümü 3.361,00 m² olan 817 ada 1 parsel numaralı taĢınmaza yönelik ―Konut Alanı (Ayrık Nizam, 5 Kat), Park ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Çerkezköy Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Ekleri için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/41 KONU : Mersin – Tarsus – Yenice (210 ada 1 nolu parsel) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 1/2/2013 tarih ve 1057 sayılı yazısına istinaden; 1- Mülkiyeti özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan Türkiye Elektrik Dağıtım A.ġ. adına kayıtlı Mersin Ġli, Tarsus Ġlçesi, Yenice Beldesi sınırları içerisinde yer alan toplam yüzölçümü 5.145,00 m² olan 210 ada 1 nolu parsele ―Ticaret Alanı (Emsal: 3.00, Hmax: 8 Kat)‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan, 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Tarsus Yenice Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine karar verilmiĢtir. Ekleri için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/43 KONU : TaĢınmaz satıĢı. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının, 20/2/2013 tarihli ve 1621 sayılı yazısına istinaden; ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 5/1/2001 tarih, 2001/06 sayılı Kararı ile özelleĢtirme kapsam ve programına alınan, Gayrimenkul A.ġ.‘ye ait; Ġzmir ili, Buca ilçesi, Ġnönü Mahallesi, 7777 ada, 1 no.lu parseldeki 14.557,31 m2 yüzölçümlü gayrimenkulün üzerinde bulunan binalarla bir bütün halinde ―satıĢ‖ yöntemiyle özelleĢtirilmesi amacıyla yapılan ihale sonucunda ihale komisyonunca; 1. Gayrimenkul A.ġ. adına kayıtlı söz konusu satıĢa konu varlıkların; 35.000.000 (otuzbeĢmilyon) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren NevvarSalih ĠĢgören Vakfı‘na ihale Ģartnamesi çerçevesinde satılmasına, Nevvar-Salih ĠĢgören Vakfı‘nın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 33.200.000 (otuzüçmilyonikiyüzbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Ege Yıldızı Gayrimenkul ĠnĢaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.ġ.‘ye ihale Ģartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ege Yıldızı Gayrimenkul ĠnĢaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.ġ.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 33.100.000 (otuzüçmilyonyüzbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Renk Ortak GiriĢim Grubu‘na ihale Ģartnamesi çerçevesinde satılmasına, Renk Ortak GiriĢim Grubu‘nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 32.400.000 (otuzikimilyondörtyüzbin) Türk Lirası bedelle dördüncü teklifi veren Ġzmir Ortak GiriĢim Grubu‘na ihale Ģartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ġzmir Ortak GiriĢim Grubu‘nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 30.450.000 (otuzmilyondörtyüzellibin) Türk Lirası bedelle beĢinci teklifi veren Mehmet Gökdemir ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti‘ne ihale Ģartnamesi çerçevesinde satılmasına, Mehmet Gökdemir ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti.‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesi ve ihalenin iptal edilmesine Ģeklinde verilen kararın onaylanmasına, 2. SatıĢ sözleĢmesi ve konu ile ilgili diğer hususların belirlenmesi ile satıĢ sözleĢmesinin imzalanması, satıĢ ile ilgili iĢlemlerin yerine getirilmesi hususlarında Ġdare‘nin yetkili kılınmasına, karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/44 KONU : Amasya-GümüĢhacıköy-Hacıyahya (366 ada 1, 2 ve 4 nolu parseller) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 14/2/2013 tarih ve 1427 sayılı yazısına istinaden; 1- Mülkiyeti Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol ĠĢletmeleri A.ġ‘ye (GAYRĠMENKUL A.ġ.) ait Amasya Ġli, GümüĢhacıköy Ġlçesi, Hacıyahya Mahallesi sınırları içerisinde yer alan, özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, toplam yüzölçümü 6.129,00 m² olan, 366 ada 1, 2 ve 4 parsel numaralı taĢınmazlara yönelik, ―Ticaret Alanı(Emsal: 2.00, Hmax: 5 Kat) ve Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için GümüĢhacıköy Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Ekleri için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/45 KONU : Ġmar Planı. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulu‘nca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın 14/2/2013 tarih ve 1429 sayılı yazısına istinaden; Ġzmir Ġli, Menemen Ġlçesi, Ahıhıdır Mahallesi sınırları içerisinde yer alan özelleĢtirme kapsam ve programındaki Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol ĠĢletmeleri A.ġ. (Gayrimenkul A.ġ.) mülkiyetinde bulunan, 2.510,00 m² yüzölçüme sahip 427 ada 27 nolu parsele ―Ticaret Alanı (B-3) ve (B-5)‖ ve ―Yol‖ kullanım kararı getirilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan, Kurulumuzun 24/9/2012 tarih ve 2012/135 sayılı Kararı ile onaylanan, 26/9/2012 tarih ve 28423 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğine iliĢkin askı sürecinde Ġzmir BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı ve Menemen Belediye BaĢkanlığı‘nca yapılaĢma koĢulları ve plan notlarına yönelik yapılan itirazların kabulüne, diğer itirazların reddine, Yapılan itirazlar sonucu yeniden düzenlenen 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Ġzmir BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı ve Menemen Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine karar verilmiĢtir. Eki için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/46 KONU : Aydın – Çine – Cumhuriyet (334 ada 2 nolu parsel) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 14/2/2013 tarih ve 1425 sayılı yazısına istinaden; 1- Mülkiyeti Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol ĠĢletmeleri A.ġ‘ye (GAYRĠMENKUL A.ġ.) ait Aydın Ġli, Çine Ġlçesi, Cumhuriyet Mahallesi sınırları içerisinde yer alan, özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan, yüzölçümü 8.373,96 m² olan, 334 ada 2 parsel numaralı taĢınmaza yönelik, ―Konut Alanı(Taks/Kaks :0.30/0.90 ve Taks/Kaks :0.30/1.20), Yol ve Park‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Çine Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Ekleri için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/47 KONU : Ġzmir TaĢınmazının özelleĢtirilmesi. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının (Ġdare) 31/1/2013 tarih, 1016 sayılı yazısına istinaden, ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunun 5/2/2001 tarih, 2001/6 sayılı Kararıyla özelleĢtirme kapsam ve programına alınan Gayrimenkul A.ġ. adına kayıtlı Ġzmir ili, KemalpaĢa ilçesi, Ulucak köyü, 495 ada, 6 no.lu parselde kayıtlı, 46.212 m2 yüzölçümlü gayrimenkulün üzerindeki binalar ile birlikte (Gayrimenkul) ―satıĢ‖ suretiyle özelleĢtirilmesini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamesinde belirtilen hususlar kapsamında yapılan ihale sonucunda ihale komisyonunca; 1. Gayrimenkulün 15.340.000.- (onbeĢmilyonüçyüzkırkbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren CEMAR Madencilik Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, CEMAR Madencilik Sanayi ve Ticaret Ltd. ġti‘nin sözleĢme imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilerek ihalenin iptal edilmesine dair verilen nihai kararın onaylanmasına, 2. Bu karar çerçevesinde satıĢ sözleĢmesi imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdarenin yetkili kılınmasına Karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/48 KONU : Tokat – Merkez – Kaleardı Mahallesi (1092 ada 98 nolu parsel) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 1/2/2013 tarih ve 1058 sayılı yazısına istinaden; 1- Mülkiyeti Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol ĠĢletmeleri A.ġ‘ye (GAYRĠMENKUL A.ġ.) ait Tokat Ġli, Merkez Ġlçesi, Kaleardı Mahallesi sınırları içerisinde yer alan özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan yüzölçümü 58.079,58 m² olan, 1092 ada 98 nolu parsele yönelik, ―Sanayi ve Depolama Alanı, Yol‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı DeğiĢikliği, 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planlarının Resmi Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Tokat Belediye BaĢkanlığı‘na gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Ekleri için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/50 KONU : Maliye Hazinesine ait taĢınmazların özelleĢtirme kapsam ve programına alınması. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı‘nın 28/1/2013 tarih ve 823 sayılı yazısına istinaden; 1. Maliye Hazinesine ait; • Muğla ili, Datça ilçesi, Ġskele Mahallesi, Balçıkhisar mevkiinde bulunan 393 ada, 3 parsel numaralı 1.706,00 m2 yüzölçümlü, • Kocaeli ili, Darıca ilçesi, Darıca Mahallesi, 657 ada, 1 parsel numaralı 7.344,00 m2 yüzölçümlü taĢınmazın özelleĢtirme kapsam ve programına alınmasına, 2. Söz konusu taĢınmazların satıĢ yöntemiyle özelleĢtirilmesine ve satıĢın varlık satıĢı suretiyle gerçekleĢtirilmesine, 3. ÖzelleĢtirme iĢlemleri tamamlanıncaya kadar söz konusu taĢınmazların her türlü bakım, onarım ve iĢletilmesi ile bu taĢınmazlardan doğan her türlü yükümlülükler ve iĢletilmelerinden elde edilecek gelirlerin Maliye Hazinesi‘ne bırakılmasına, 4. ÖzelleĢtirme iĢlemlerinin 2 (iki) yıl içerisinde tamamlanmasına karar verilmiĢtir [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/51 KONU : Kocaeli – Kandıra – Cebeci (103 ada 10 nolu parsel) Ġmar Planı DeğiĢikliği ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığının 21/1/2013 tarih ve 599 sayılı yazısına istinaden; 1- Kocaeli Ġli, Kandıra Ġlçesi, Cebeci Mahallesi sınırları içerisinde yer alan mülkiyeti Maliye Hazinesi‘ne ait özelleĢtirme kapsam ve programında bulunan yüzölçümü 3.515 m2 olan 103 ada 10 parsel numaralı taĢınmaza yönelik ―Turizm Tesis Alanı‖ fonksiyonu önerilmesine iliĢkin ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığınca hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım Ġmar Planı DeğiĢikliğinin onaylanmasına, 2- Onaylanan imar planının Resmî Gazete‘de yayımlanmasını müteakip, bilgi ve gereği için Kocaeli BüyükĢehir Belediye BaĢkanlığı ve Kandıra Belediye BaĢkanlığına gönderilmesine, karar verilmiĢtir. Eki için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığından: ÖZELLEġTĠRME YÜKSEK KURULU KARARI TARĠH : 7/3/2013 KARAR NO : 2013/52 KONU : Hazine adına kayıtlı muhtelif taĢınmazların özelleĢtirilmesi. ÖzelleĢtirme Yüksek Kurulunca; ÖzelleĢtirme Ġdaresi BaĢkanlığı (Ġdare)‘nın 21/1/2013 tarih, 604 sayılı yazısına istinaden; 1. Kurulumuzun 01/06/2010 tarih, 2010/31 sayılı Kararıyla özelleĢtirme kapsam ve programına alınan Maliye Hazinesi (Hazine) adına kayıtlı muhtelif taĢınmazların ―satıĢ‖ yöntemiyle özelleĢtirilmelerini teminen Ġhale Ġlanı ve Ġhale ġartnamelerinde belirtilen hususlar kapsamında yapılan ihaleler sonucunda Ġhale Komisyonlarınca; • ―Adana ili, Seyhan ilçesi, Aslandamı mahallesi, 4443 Ada, 108 numaralı parselde kayıtlı 5.467,00 m2 yüzölçümlü taĢınmazın 2.831.000.(Ġkimilyonsekizyüzotuzbirbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Hasbahçe Yapı Ġmar ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hasbahçe Yapı Ġmar ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 2.830.000.- (Ġkimilyonsekizyüzotuzbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren ġahin ÇELĠK‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġahin ÇELĠK‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine, • Adana ili, Seyhan ilçesi, Kanalüstü mahallesi, 10416 Ada, 3 numaralı parselde kayıtlı 7.210,55 m2 yüzölçümlü taĢınmazın 6.250.000.(Altımilyonikiyüzellibin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Hasbahçe Yapı Ġmar ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hasbahçe Yapı Ġmar ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 6.240.000.(Altımilyonikiyüzkırkbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Halil AVCI‘ya Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Halil AVCI‘nın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine, • Adana ili, Seyhan ilçesi, Kanalüstü mahallesi, 12279 Ada, 2 numaralı parselde kayıtlı 3.721,00 m2 yüzölçümlü taĢınmazın 3.200.000.- (Üçmilyonikiyüzbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren ġahin ÇELĠK‘e Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, ġahin ÇELĠK‘in sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 3.100.000.- (Üçmilyonyüzbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Hasbahçe Yapı Ġmar ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hasbahçe Yapı Ġmar ĠnĢaat Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 3.040.000.- (Üçmilyonkırkbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Halil AVCI‘ya Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Halil AVCI‘nın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine, • Adana ili, Seyhan ilçesi, Kanalüstü mahallesi, 12280 Ada, 2 numaralı parselde kayıtlı 3.937,30 m2 yüzölçümlü taĢınmazın 3.105.000.- (ÜçmilyonyüzbeĢbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Halil AVCI‘ya Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Halil AVCI‘nın sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 3.060.000.- (ÜçmilyonaltmıĢbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Aslan TEPELĠ – Tülay YÜCEL Ortak GiriĢim Grubu‘na Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Aslan TEPELĠ – Tülay YÜCEL Ortak GiriĢim Grubu‘nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 3.055.000.(ÜçmilyonellibeĢbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren Al-De Kimya Sanayi Baharat Gıda Temizlik Ġthalat Ġhracat ve Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Al-De Kimya Sanayi Baharat Gıda Temizlik Ġthalat Ġhracat ve Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine, • Konya ili, Karatay ilçesi, Fevzi Çakmak mahallesi 827 numaralı parselde kayıtlı 46.500,00 m2 yüzölçümlü taĢınmazın 12.500.000.- (OnikimilyonbeĢyüzbin) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren Hamdi BÜYÜKEGEN-Aziz ORUÇ Ortak GiriĢim Grubu‘na Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Hamdi BÜYÜKEGENAziz ORUÇ Ortak GiriĢim Grubu‘nun sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 12.410.000.- (Onikimilyondörtyüzonbin) Türk Lirası bedelle ikinci teklifi veren Ümitli Turizm Gıda ĠnĢaat Bilgisayar Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, Ümitli Turizm Gıda ĠnĢaat Bilgisayar Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine, 12.160.000.- (OnikimilyonyüzaltmıĢbin) Türk Lirası bedelle üçüncü teklifi veren AVCAN-PA Petrol Çay ĠĢletmeciliği Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘ne Ġhale ġartnamesi çerçevesinde satılmasına, AVCAN-PA Petrol Çay ĠĢletmeciliği Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited ġirketi‘nin sözleĢmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, teminatının Ġdare lehine irat kaydedilmesine ve ihalenin iptal edilmesine‖ dair verilen Kararların onaylanmasına, 2. Bu karar çerçevesinde satıĢ sözleĢmelerinin imzalanması ve karar gereklerinin yerine getirilmesi hususlarında Ġdarenin yetkili kılınmasına, karar verilmiĢtir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— KURUL KARARLARI Sermaye Piyasası Kurulundan: SERMAYE PĠYASASI KURULU KARARI Karar Sayısı: 203 Karar Tarihi: 22/2/2013 Kurul Karar Organı‘nın 22/2/2013 tarihli ve 6 sayılı toplantısında, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu‘nun 76‘ncı maddesi hükmü uyarınca, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği üyelerinin vereceği değerleme hizmetlerine iliĢkin olarak, 2013 yılı Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Tarifesi ve Uygulama Esaslarının aĢağıdaki Ģekilde belirlenmesine karar verilmiĢtir. GAYRĠMENKUL DEĞERLEME ASGARĠ ÜCRET UYGULAMA ESASLARI 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu‟nun 76. Maddesinin Altıncı Fıkrası Uyarınca Belirlenen; Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Üyelerinin Vereceği Değerleme Hizmetlerine ĠliĢkin Ücretlerin Tutarlarına ve Sınırlarına ĠliĢkin Esaslar 1) Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (Birlik) üyelerinin müĢterilerine vereceği değerleme hizmetleri karĢılığında tahsil edilecek ücretlerde iĢbu esaslar ile ekte yer alan asgari ücret tarifesi uygulanır. ĠĢbu esasların ekinde yer alan ücretlerin tutarları asgari nitelikte olup taraflarca iĢin özelliğine göre daha yüksek bir ücret belirlenebilir. 2) Ekli tarife ile belirlenen asgari ücret ve masraf tutarları sadece verilecek değerleme hizmetine iliĢkin olup, hizmetin verilmesi için gereken ulaĢım masrafları ile bu hizmetin verilebilmesi için zorunlu olan bilgi ve belgelerin temininde resmi kurumlara yapılan harç ve benzeri ödemeler ile KDV ve diğer vergiler gibi ek ücret ve masraflar tahsil edilecek asgari ücrete dâhil edilemez, ayrıca ödenir. Değerleme hizmeti verilmesine iliĢkin asgari ücret dıĢındaki her türlü masraf ve bunların ödenmesine iliĢkin hususlar taraflarca yapılacak yazılı bir sözleĢme ile belirlenir. 3) Birlik üyelerinin verecekleri değerleme hizmetleri karĢılığında tahsil edilecek ücret ve masraflar, verilecek hizmet sonucunda takdir edilecek olan değerler veya değerleme raporunun teslim süresiyle iliĢkilendirilemez. 4) Birlik üyelerince verilecek değerleme hizmetleri için iĢbu esaslarla belirlenen ücretlerin ödenmesi; değerleme hizmetine konu varlığın alım satımının gerçekleĢmesi, bu varlıkla ilgili bir kredi alım iĢleminin tamamlanması da dâhil olmak üzere hizmetin verilmesi dıĢında herhangi bir Ģarta bağlanamaz. 5) Ekli tarifede belirtilen brüt metre kare büyüklüklerinin belirlenmesinde Belediye Ġmar Yönetmelikleri dikkate alınır. 6) Birlik üyelerinin, değerleme hizmetini tümüyle baĢka bir Birlik üyesine devretmeleri ancak müĢterileriyle yapacakları değerleme hizmeti sözleĢmesinde buna izin veren bir hüküm bulunması Ģartıyla mümkündür. Bu halde, ekli tarifede belirlenen asgari ücretin en az %50‘sinin hizmet alınan diğer Birlik üyesine ödenmesi Ģarttır. Bu kapsamda ödenecek ücret ve masraflar ile bunların ödenmesine iliĢkin esaslar değerleme hizmeti veren Birlik üyesi ile hizmeti devralan Birlik üyesi arasında yapılacak yazılı sözleĢmede önceden belirlenir. 7) Sermaye Piyasası Kanunu‘nun 57. maddesinde belirtilen konut ve varlık finansmanı da dâhil olmak üzere sermaye piyasası mevzuatı ve bankacılık mevzuatı kapsamında sunulan değerleme hizmetlerinde toplu hizmet alımı, ihale veya benzer yöntemlerle iĢbu Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Uygulama Esasları ekinde yer alan Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Tarifesi‘nde belirlenen ücretlerde indirim uygulanamaz. 8) Değerleme hizmetlerine dayanak olan yazılı sözleĢmeler iĢbu esaslara aykırı olamaz. 9) ĠĢbu esasların uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Sermaye Piyasası Kurulu yetkilidir. 10) ĠĢbu Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Uygulama Esasları ve eki Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Tarifesi, Resmî Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte olan/geçerli olan tüm değerleme hizmeti sözleĢmelerine uygulanır. Bu tarihten önce akdedilmiĢ olup da yürürlükte olan değerleme hizmeti sözleĢmelerinin, iĢbu Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Uygulama Esasları ve eki Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Tarifesi‘ne aykırı hükümler ihtiva etmesi halinde, iĢbu esaslardaki ve ekli tarifedeki hükümler uygulanır. Eki için tıklayınız. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan: BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURULU KARARI Karar Sayısı: 5219 Karar Tarihi: 28/2/2013 Kurul BaĢkanlığının 27/2/2013 tarihli yazısı ekinde gönderilen 22/2/2013 tarih ve 32521522-134-5049 sayılı yazı ve eklerinin incelenmesi sonucunda; Kurulun 26/7/2012 tarihli ve 4867 sayılı Kararı ile kuruluĢuna izin verilen Kıbrıs Ġktisat Faktoring A.ġ.‘ye, Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman ġirketleri Kanununun 7 nci maddesi çerçevesinde faaliyet izni verilmesine karar verilmiştir. [R.G. 09 Mart 2013 – 28582 ] —— • —— Gümrük ve Ticaret Bakanlığından: GÜMRÜK GENEL TEBLĠĞĠ (TIR ĠġLEMLERĠ) (SERĠ NO: 2) MADDE 1 – 31/12/2010 tarihli ve 27802 sayılı 5 inci Mükerrer Resmî Gazete‘de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Tır ĠĢlemleri) (Seri No: 1)‘ne 31 inci maddeden sonra gelmek üzere aĢağıdaki 31/A maddesi eklenmiĢtir. “Ġzinli gönderici ve yerinde gümrükleme izni kapsamında yapılacak TIR karnesi iĢlemleri MADDE 31/A – (1) 10/1/2013 tarihli ve 28524 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gümrük ĠĢlemlerinin KolaylaĢtırılması Yönetmeliği uyarınca ihracatta yerinde gümrükleme izni ve izinli gönderici yetkisi kapsamında TIR karnesi ile yapılacak iĢlemler bu maddede belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yapılacaktır. (2) Ġhracatta yerinde gümrükleme izni kapsamında ―1000‖ rejim kodu ile iĢlem gören ihracat eĢyası izinli gönderici yetkisine sahip olmayan TIR karnesi hamili aracılığıyla da taĢıtılabilir. ―3141‖ ve ―3151‖ rejim kodu ile iĢlem gören ihracat eĢyası ise ancak izinli gönderici yetkisine sahip TIR karnesi hamili aracılığıyla taĢıtılabilir. (3) Ġhracatta yerinde gümrükleme izni veya izinli gönderici kapsamında Gümrük ĠĢlemlerinin KolaylaĢtırılması Yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca ihracat beyannamesine iliĢkin iĢlemler tamamlandıktan sonra, eĢya izinde belirtilen ilgili yerlerde beklemekle birlikte, 19 uncu maddeye göre düzenlenen TIR karnesine iliĢkin iĢlemler, TIR SözleĢmesi hükümleri nedeniyle 29 uncu madde hükümleri uyarınca yerine getirilir. Ancak, 29 uncu maddede yer alan aracın kontrolüne iliĢkin yükümlülükler, araca güvenlik mührünü tatbik eden izinli gönderici veya yerinde gümrükleme izin sahibi tarafından gerçekleĢtirilir. (4) TIR karnesinin gümrük idaresine sunulması sırasında, yerine göre yerinde gümrükleme izin sahibince tatbik edilen mühür veya izinli gönderici tarafından tatbik edilecek olan mühür numaraları belirtilir. Gümrük idaresince de bu bilgiler karne üzerine kaydedilir. Mühür numarasının değiĢmesi gibi herhangi bir nedenle TIR Karnesi Volet-1 yaprağında bir değiĢiklik veya düzeltme yapılması gerekmesi halinde düzeltilen kısmın üzeri okunaklı olarak çizilerek doğru verinin yazılması ve bu değiĢikliğin düzeltme ve ilaveyi yapan kiĢice imzalanmasından sonra gümrük memuru tarafından resmi mühürle mühürlenir. Ayrıca, düzeltilen veri sisteme kaydedilir. (5) Gümrük ĠĢlemlerinin KolaylaĢtırılması Yönetmeliğinin 78 inci maddesinde belirtilen çıkıĢ izni bildirim süresi TIR karnesinin ilgili gümrük idaresince tescil edilmesini müteakip baĢlar. (6) Üçüncü fıkrada belirtilen iĢlemler izinli gönderici veya yerinde gümrükleme izinlerinde belirtilen gümrük müdürlüklerinde gerçekleĢtirilir.‖ MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. [R.G. 10 Mart 2013 – 28583 ] —— • —— Gümrük ve Ticaret Bakanlığından: GÜMRÜK GENEL TEBLĠĞĠ (POSTA VE HIZLI KARGO TAġIMACILIĞI) (SERĠ NO: 4) Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, hızlı kargo taĢımacılığı yapan Ģirketler ve Posta Ġdaresine 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 225 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca dolaylı temsil yetkisi tanınması ile 29/9/2009 tarihli ve 2009/15481 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 126 ncı maddesinde belirtilen eĢyanın gümrük beyanı dâhil tüm gümrük iĢlemlerinin bu kiĢiler tarafından dolaylı temsil yoluyla takip edilip sonuçlandırılmasına iliĢkin usul ve esasları belirlemektir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 10, 35/C ve 225 inci maddeleri ile 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 126, 127 ve 128 inci maddelerine istinaden hazırlanmıĢtır. Tanımlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ‘de geçen; a) BaĢvuru: 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 126 ncı maddesinde belirtilen eĢyanın gümrük beyanı dâhil tüm gümrük iĢlemlerinin dolaylı temsil yoluyla yapılması yetkisi için yapılan baĢvuruyu, b) BaĢvuru formu: Ek-1‘de yer alan dolaylı temsil yetkisi baĢvuru formunu, c) Doküman: Bir kiĢiden diğer bir kiĢiye gönderilen kiĢisel yazılı mesaj, kartpostal ile herhangi bir ticari değer taĢımayan basılı materyal Ģeklindeki gönderileri, ç) Gönderi: Bir kiĢiden diğer bir kiĢiye gönderilen, içerisinde ticari veya gayri ticari nitelikte eĢya bulunan paket, koli, poĢet ve benzerini, d) Karar: 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararı, e) KiĢi: Gerçek ve tüzel kiĢiler ile hukuken tüzel kiĢilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat uyarınca hukuki tasarruflar yapma yetkisini haiz kiĢiler ortaklığını, f) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını, g) Operatör: Hava yolu ile hızlı kargo taĢımacılığı kapsamındaki gönderilerin gümrük beyanı dâhil tüm gümrük iĢlemlerini dolaylı temsil yoluyla yapmaya yetkili tüzel kiĢileri, ğ) Posta Ġdaresi: Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf TeĢkilatı Genel Müdürlüğünü, h) Yetki: 4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararın 126 ncı maddesinde belirtilen eĢyanın gümrük beyanı dâhil tüm gümrük iĢlemlerinin dolaylı temsil yoluyla yapılmasına yönelik verilen yetkiyi, ifade eder. BaĢvuru koĢulları MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ ile verilen yetki kapsamında iĢlem yapmak isteyen operatörlerin; a) UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce hava kargo acentesi olarak yetkilendirilmiĢ olması, b) Bu Tebliğ kapsamındaki iĢlemlerin ifası, takibi ve sonuçlandırılması için Ģirket bünyesinde gümrük müĢaviri istihdam ediyor olması veya gümrük müĢaviri ya da gümrük müĢavirliği Ģirketiyle sözleĢme yapmıĢ olması, c) Yönetim Kurulu üyeleri, sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kiĢiler ile gümrük ve dıĢ ticaret iĢlemlerinde temsil yetkisini haiz çalıĢanlarının 7/10/2009 tarihli ve 27369 mükerrer sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlardan kesinleĢmiĢ cezası veya mahkumiyet kararı bulunmaması, ç) KesinleĢmiĢ gümrük vergisi ve ceza borcu bulunmaması, d) Bu Tebliğ kapsamındaki eĢyanın konulacağı geçici depolama yerlerinde, gönderilerin gümrük müdürlüğünce muayene ve kontrolünü kolaylaĢtırmak üzere teknik özellikleri Bakanlıkça belirlenecek X-ray cihazı, otomatik barkod okuyucu, 8 inci maddede belirtilen eĢya tasnif iĢlemini otomatik olarak yapmaya uygun yürüyen bant sistemi ve kamera sistemi bulundurulması ve Bakanlıkça gerekli görülecek diğer altyapının kurulmuĢ olması, e) Yetki kapsamı iĢlemlere iliĢkin olarak, sonradan yapılacak kontroller sonucunda doğabilecek kamu alacağının garanti edilmesi amacıyla 250.000 Türk Lirası tutarında teminat göstermesi, zorunludur. (2) Posta Ġdaresi için birinci fıkranın (d) bendi dıĢındaki koĢullar aranmaz. (3) Geçici depolama yeri iĢleticisi olmayan operatörler ile geçici depolama iĢleticisi olup son altı aylık dönemde; aylık ortalama ithalat beyanname sayısı 70 ve aylık ortalama taĢıma senedi sayısı 90 altı olanlar için otomatik barkod okuyucu ve bant sistemi ile ilgili olarak Bakanlıkça farklı usuller belirlenebilir. BaĢvuruda aranacak belgeler MADDE 5 – (1) BaĢvuruda aĢağıda belirtilen belgeler aranır: a) Ek-1/B‘de yer alan baĢvuru formu, b) ġirketin kuruluĢu ile faaliyet alanı içerisinde uluslararası hava kargo taĢımacılığı olduğunu gösterir ticaret sicil gazetesinin aslı veya noterce, ticaret sicil memurluğunca ya da bağlı bulunulan odaca onaylı örneği, c) ġirketin yönetim kurulu üyeleri ile sermayesinin son durumu ve sermayesine iĢtirak eden pay sahiplerinin pay oranlarını gösterir ticaret sicil gazetesinin aslı veya noterce, ticaret sicil memurluğunca ya da bağlı bulunulan odaca onaylı örneği, ç) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kiĢiler için, aynı bentte sayılan suçlardan hüküm giymediklerine dair baĢvuru tarihinden geriye dönük en geç iki ay içerisinde resmi kuruma verilmek üzere alınan adli sicil belgeleri asılları, d) Gümrük müĢaviri istihdam edildiği veya gümrük müĢaviri ya da gümrük müĢavirliği Ģirketiyle sözleĢme yapıldığına iliĢkin belge, e) UlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce verilen hava kargo acentesi yetki belgesinin noter onaylı örneği, f) Sonradan yapılacak kontroller sonucunda doğabilecek kamu alacağının garanti edilmesi amacıyla alınacak 250.000 Türk Lirası tutarında teminat, g) Bu fıkranın (b), (c) ve (e) bentlerinde belirtilen belge aslının baĢvurunun yapıldığı Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne ibrazı halinde bu belgenin fotokopisi, aslına uygunluğu kontrol edildikten sonra ilgili görevli tarafından tasdik edilerek iĢleme alınır. (2) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kiĢilerden sürekli olarak yurt dıĢında ikamet eden yabancı uyruklular için birinci fıkranın (ç) bendinde belirtilen belge aranmaz. (3) Posta Ġdaresi için birinci fıkrada belirtilen belgeler aranmaz; yazı ekinde Ek1/A‘da yer alan baĢvuru formu ile baĢvuruda bulunulur. BaĢvuru Ģekli ve baĢvurunun değerlendirilmesi MADDE 6 – (1) BaĢvuru, 5 inci maddede belirtilen belgelerle birlikte, yetki kapsamı iĢlemlerin yapılacağı Gümrük Müdürlüğünün bağlı olduğu Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne yapılır. (2) BaĢvurunun eksiksiz yapılmıĢ olduğunun anlaĢılması halinde Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünce oluĢturulacak bir heyet marifetiyle gerekli Ģartların sağlanıp sağlanmadığı yerinde tespit edilerek bir tutanağa bağlanır. Söz konusu tespit sonuçları baĢvuru evrakı ve Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü görüĢü ile birlikte baĢvuru tarihinden itibaren 15 gün içinde Bakanlığa gönderilir. (3) Yetki kapsamındaki iĢlemlerin, birden fazla Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğüne bağlı Gümrük Müdürlüklerinde yapılacak olması halinde baĢvurunun yapıldığı Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü diğer Bölge Müdürlüklerinden görüĢ alarak birinci fıkrada belirtilen iĢlemleri sonlandırır. (4) Talep, Bakanlıkça 15 gün içinde karara bağlanır. Yetkilendirme ve yetkinin kapsamı MADDE 7 – (1) Ġbrazı gereken belgelerin tam olduğunun ve aranan koĢulların varlığının tespit edilmesi halinde, kiĢiye Bakanlıkça yetki verilir. (2) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca operatörlerce çalıĢtırılan gümrük müĢavirleri bu Tebliğ kapsamında dolaylı temsil yoluyla iĢlem yapmak üzere yetkilendirilir. Operatörlerce çalıĢtırılan gümrük müĢavirlerinden firma bünyesinde istihdam edilenler bu Tebliğ hükümleri dıĢında gümrük müĢavirliği faaliyetinde bulunamazlar. (3) Operatörler, yetki kapsamındaki iĢlemlerin yapılmasında alıcı/göndericiyi ayrıca baĢka bir iĢleme gerek kalmadan temsil eder. Operatörlerce yetki kullanılırken vekâletname ibrazı aranmaz. Gönderilerin teslim ve tesellümüne iliĢkin belgelerin alıcı/gönderici tarafından imzalanması bu yetkinin kendileri hesabına kullanıldığının kabul edildiği anlamına gelir. Gönderilerin tasnifi MADDE 8 – (1) YurtdıĢından gelen gönderiler; otomatik barkod okuyucu ve X-ray kontrolünden geçirildikten sonra otomatik olarak aĢağıdaki dört kategoriye ayrılır. a) Belge kontrolüne tabi dokümanlar ve Kararın 45 inci maddesinde belirtilen eĢya, b) Belge kontrolüne tabi yetki kapsamında beyan edilebilecek diğer gönderiler, c) Yetki kapsamındaki gönderilerden gümrükçe muayeneye tabi tutulacak olanlar, ç) Yetki kapsamı dıĢında kalan gönderiler. (2) EĢyanın otomatik barkod okuyucudan geçirilmesiyle oluĢturulan elektronik boĢaltma listesi ile beyanname bilgileri çakıĢtırılarak 4458 sayılı Kanunun 237 nci maddesinin beĢinci fıkrası çerçevesinde eksiklik ve fazlalık takibatı yapılır. (3) Gerekli önlemlerin alınmasını teminen, içerisinde ithali ve ihracı yasak eĢya bulunan gönderilerden ilgili gümrük müdürlüğü derhal haberdar edilir. (4) Birinci fıkrada belirtilen her bir gönderiye iliĢkin cins, kıymet, miktar ve Bakanlıkça gerekli görülen diğer bilgiler, barkod okuyucusu tarafından okunacak Ģekilde gönderi üzerinde yer almalıdır. (5) Numunelik eĢya ve modellerin, Kararın 86 ncı maddesi kapsamında kıymet ve ağırlık sınırlamasına tabi tutulmaksızın tasnif edilmesi için operatörce gerekli önlemler alınır. (6) Birinci fıkrada belirlenen gönderilerin tasnif iĢlemi, geçici depolama yeri iĢleticisi olmayan operatörler ile geçici depolama iĢleticisi olup son altı aylık dönemde; aylık ortalama ithalat beyanname sayısı 70 ve aylık ortalama taĢıma senedi sayısı 90 altı olan operatörler tarafından ilgili gümrük memurunun bilgisi olmak kaydıyla, otomatik barkod okuyucudan faydalanılmaksızın doğrudan personel eliyle yapılabilir. (7) Altıncı fıkrada belirtilen iĢlem hacmine ulaĢan kargo operatörlerinin olup olmadığının kontrolü her yılın Ocak ayında yapılır ve iĢlem hacminin kriterleri geçtiği tespit edilen kargo operatörlerine birinci fıkra kapsamında tasnif iĢlemi yapılması sorumluluğu bildirilirken yatırım süreci için gerekli süre tespit edilerek Bakanlığa da bilgi verilir. (8) Operatörler tarafından gönderilerin incelenmesi için Gümrük Yönetmeliğinin 87 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca izinler yıllık olarak verilir. Gönderilerin beyanı MADDE 9 – (1) 4458 sayılı Kanunun 35/A maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına göre belirlenecek süre sona ermeden önce operatör tarafından gümrük beyannamesi verilen yetki kapsamındaki gönderiler için özet beyan verilmesinden vazgeçilebilir. Bu durumda, gümrük beyannamesi, 4458 sayılı Kanunun 35/B maddesinde öngörülen özet beyanda bulunması gerekli asgari bilgileri içerir ve aynı Kanunun 61 inci maddesi uyarınca tescil edilinceye kadar özet beyan statüsündedir. (2) Doküman olarak ayrılan gönderilerin beyanında asgari olarak alıcı, gönderici, eĢya cinsi, miktarı, brüt ağırlığı, rejim kodu bilgileri ve teslimat adresi yer alır. Doküman kapsamına giren gönderiler, tek bir kalemde topluca beyan edilir. Gelen doküman gönderilerine iliĢkin yapılacak beyanda alıcı olarak dolaylı temsil yetkisi kapsamında beyanda bulunacak operatör, gönderici olarak yurt dıĢından eĢyayı gönderen hızlı kargo firması veya posta idaresi, miktar olarak beyan edilecek toplam doküman adedi, toplam brüt ağırlık ve rejim kodu bilgileri yer alır. Giden doküman gönderilerine iliĢkin yapılacak beyanda ise alıcı olarak yurt dıĢında gönderiyi teslim alacak hızlı kargo firması veya posta idaresi, gönderici olarak dolaylı temsil yetkisi kapsamında beyanda bulunacak operatör, miktar olarak beyan edilecek toplam doküman adedi, toplam brüt ağırlık ve rejim kodu bilgileri yer alır. Ayrıca, yetki kapsamında beyan edilen her bir dokümana iliĢkin bilgileri içeren liste gümrük idaresince istenildiğinde sunulmak üzere operatör tarafından elektronik ortamda muhafaza edilir. (3) Kararın 45 inci maddesi kapsamı eĢya için gümrük beyannamesinde ikinci fıkrada belirtilen bilgilere ilaveten kıymete ve varsa sekizli tarife alt pozisyonuna iliĢkin bilgi yer alır. (4) Ġkinci kategoride yer alan gönderiler için üçüncü fıkrada belirtilen bilgilere ilaveten eĢyanın sekizli tarife alt pozisyonu, ilk ve son yüklendiği ülke bilgileri yer alır. (5) Yetki kapsamındaki, teĢvik, sübvansiyon veya parasal iadeye ya da ayniyet tespitine konu olmayacak ihracat gönderilerinin gümrüğe beyanı operatörün elindeki bilgi ve belgeler çerçevesinde uçak kalkıĢına kadar yapılır ve söz konusu beyanda uçak kalkıĢından sonraki 24 saat içinde düzeltme yapılabilir. (6) Kararın 126 ncı maddesi kapsamında miktarı brüt 150 kilogramı ve değeri 7500 Avro‘yu geçmeyen ihracat rejimine konu eĢyanın beyanı bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde operatör tarafından yapılır. Gönderilerin kontrol ve muayenesi MADDE 10 – (1) Yetki kapsamındaki gönderiler, risk analizine dayalı kontrol ve muayeneye tabi tutulur. (2) Kontrol ve muayene için X-ray cihazının kullanılmasına iliĢkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir. X-ray kontrolünde Ģüphelenilen bir durum olması halinde gönderi açılarak muayene edilir. Muayene memuru sarı hatta iĢlem gören eĢyanın muayenesini gerekli görür ise Gümrük Yönetmeliğinin 183 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen iĢleme gerek kalmaksızın muayene yapabilir. (3) EĢyanın cins ve tanımı ile değerinin doğru ve eksiksiz olarak beyan edilmesi operatörün sorumluluğundadır. Aksi durumlarda 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu dâhil meri mevzuat kapsamında cezai iĢlem tesis edilir. Vergilerin ödenmesi MADDE 11 – (1) Gönderilerin tahakkuk ettirilen gümrük vergileri operatör tarafından tahsil edilebilir ve operatör tarafından gümrük idaresi adına tahsil edilen vergiler, eĢyanın operatöre teslimini takip eden en geç 7 iĢgünü içerisinde ödenir. Geri gelen eĢya ve mahrece iade edilen eĢya MADDE 12 – (1) 9 uncu maddenin beĢinci ve altıncı fıkraları kapsamında ihraç edilmiĢ eĢyanın tamamen veya kısmen geri gelmesi halinde aynı maddenin altıncı fıkrasında bahsi geçen ağırlık ve kıymet sınırlamaları dâhilinde iĢlem yapılır. (2) Ġhraç edildikten sonra geri gelen eĢyanın gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaĢıma girebilmesi için ihracat nedeniyle yararlanılan hak ve menfaat varsa bunların iade edildiğini gösteren belgenin gümrük idaresine ibrazı gerekir. Ġhracat nedeniyle katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi iadesinden veya istisnasından yararlanan eĢyanın katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi tahsil edilir. (3) Gönderinin yanlıĢlıkla Türkiye'ye gelmesi halinde yurt dıĢı edilmesine; mahrece iadesi gereken gönderinin geldiği ülkeye gitmesine, operatörün beyanı doğrultusunda izin verilir. (4) Mahrece iadesi talep edilen eĢyanın serbest dolaĢıma giriĢinde maktu vergi tahsil edilmiĢse bu eĢyanın muayeneye tabi tutulması ve serbest dolaĢıma giriĢ beyannamesindeki ilgili taĢıma senedinin iptali gerekir. Gümrük müdürlüğünce alınacak tedbirler MADDE 13 – (1) Gümrük müdürlüğü gümrük iĢlemlerinin yapılmasını teminen gerekli tedbirleri alır. (2) Gümrük muafiyeti ve bu Tebliğde öngörülen yetki kapsamında ithalat ve ihracata konu edilen eĢya ve adına iĢlem yapılan kiĢiye iliĢkin istatistikî veriler risk analizi kapsamında dikkate alınır. (3) EĢyanın alıcısına teslimini takip eden 3 iĢ günü içerisinde teslim tarihi ve alıcının TC Kimlik numarası/Vergi numarası gümrük idaresine elektronik ortamda iletilir. (4) EĢyanın alıcısına teslim edilememesi halinde ―U‖, eĢyanın alıcısına teslim edilip TC Kimlik numarası/Vergi numarasının temin edilememesi halinde ise ―D‖ kodları tamamlayıcı beyanda TC Kimlik numarası/Vergi numarası yerine seçilir. Belgelerin saklanması MADDE 14 – (1) Yetki kapsamında beyan edilecek gönderilere iliĢkin ticari belgeler gümrük müdürlüğünce talep edildiğinde ibraz edilmek üzere operatörlerce elektronik ortamda veya kağıt ortamında beĢ yıl süreyle saklanır. Bildirim yükümlülüğü MADDE 15 – (1) BaĢvuru formunda yer alan bilgilerde değiĢiklik olması halinde, form güncellenerek en kısa sürede Bakanlığa bildirimde bulunulur. Müeyyide MADDE 16 – (1) 4 üncü maddede yer alan koĢullardan bir veya birden fazlasının operatörce kaybedildiğinin anlaĢılması halinde, bu koĢul veya koĢullar yeniden sağlanıncaya kadar operatörün bu Tebliğ kapsamındaki yetkiden faydalanmasına izin verilmez. (2) Kararın Onuncu Kısmına aykırı hareket ettiği tespit edilen operatörler hakkında Kararın 128 inci maddesi uyarınca iĢlem yapılır. (3) Bu maddenin uygulanmasında posta hizmetlerine iliĢkin uluslararası yükümlülükler dikkate alınır. (4) Bu Tebliğde düzenlenen hususlara aykırı hareket ettiği tespit edilen operatörler hakkında fiil daha ağır bir cezai yaptırımı gerektirmemesi halinde, 4458 sayılı Kanunun 241 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca iĢlem yapılır. Diğer hükümler MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ hükümlerinin uygulanmasında Kararın 112 nci maddesi hükmü dikkate alınır. (2) Bu Tebliğ hükümleri kapsamında yapılan ihracatta ihracatçı birliği onayı aranmaz. (3) Bu Tebliğde öngörülmeyen hususlarda, gümrük mevzuatı ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde iĢlem yapılır. Özel ve zorunlu durumlar MADDE 18 – (1) Bakanlık bu Tebliğin uygulanmasını temin etmek amacıyla gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya, özel ve zorunlu durumlar ile bu Tebliğde yer almayan hususları inceleyip sonuçlandırmaya yetkilidir. Yürürlükten kaldırılan tebliğ MADDE 19 – (1) 28/1/2010 tarihli ve 27476 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği (Posta ve Hızlı Kargo TaĢımacılığı) (Seri No:1) yürürlükten kaldırılmıĢtır. Yürürlük MADDE 20 – (1) Bu Tebliğ yayımlandığı tarihten altı ay sonra yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 21 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. Ekleri için tıklayınız. [R.G. 10 Mart 2013 – 28583 ] —— • —— DÜZELTME 6/3/2013 tarihli ve 28579 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan, ―Elektrik Piyasasında Uygulanacak Fiyat EĢitleme Mekanizması Hakkında Tebliğ"in 11 inci maddesinin birinci fıkrasında sehven yer alan ―PSTDTt = PESDTt – PSHDTt‖ formülü, ―PSTDTt = PESDTt + PSHDTt‖ Ģeklinde düzeltilmiĢtir. [R.G. 10 Mart 2013 – 28583 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: 506 SAYILI SOSYAL SĠGORTALAR KANUNUNUN 2167 SAYILI KANUNLA DEĞĠġTĠRĠLEN 32. MADDESĠNĠN (B) FIKRASINDA BELĠRTĠLEN AĞIZ PROTEZLERĠ ĠLE ĠLGĠLĠ OLARAK YAPILACAK YARDIMA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 18/8/1978 tarihli ve 16381 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2167 Sayılı Kanunla DeğiĢtirilen 32. Maddesinin (B) Fıkrasında Belirtilen Ağız Protezleri ile Ġlgili Olarak Yapılacak Yardıma ĠliĢkin Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: 506 SAYILI SOSYAL SĠGORTALAR KANUNUNUN 2167 SAYILI KANUNLA DEĞĠġTĠRĠLEN 102 NCĠ MADDESĠNDE BELĠRTĠLEN, YOL PARALARI ĠLE ZARURĠ MASRAF KARġILIKLARINA ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 19/8/1978 tarihli ve 16382 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2167 Sayılı Kanunla DeğiĢtirilen 102 nci Maddesinde Belirtilen, Yol Paraları ile Zaruri Masraf KarĢılıklarına ĠliĢkin Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: 506 SAYILI SOSYAL SĠGORTALAR KANUNUNA GÖRE Eġ VE ÇOCUKLARA TEMĠN EDĠLECEK PROTEZ ARAÇ VE GEREÇLERĠNE DAĠR YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK MADDE 1 – 30/12/1999 tarihli ve 23922 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa Göre EĢ ve Çocuklara Temin Edilecek Protez Araç ve Gereçlerine Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: BAĞ-KUR GENEL KURULUNUN ÇALIġMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 15/4/2004 tarihli ve 25434 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Bağ-Kur Genel Kurulunun ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: BAĞ-KUR SĠGORTALILARININ YURT DIġINDA TEDAVĠLERĠNE ĠLĠġKĠN YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK MADDE 1 – 22/7/2005 tarihli ve 25883 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Bağ-Kur Sigortalılarının Yurt DıĢında Tedavilerine ĠliĢkin Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: EMEKLĠ VE MALULLÜK AYLIĞI BAĞLANMIġ OLANLARLA, BUNLARIN KANUNEN BAKMAKLA YÜKÜMLÜ BULUNDUKLARI AĠLE FERTLERĠ, DUL VE YETĠM AYLIĞI ALANLARIN MUAYENE ĠLE TEDAVĠLERĠ HAKKINDA YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 6/9/2003 tarihli ve 25221 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Emekli ve Malullük Aylığı BağlanmıĢ Olanlarla, Bunların Kanunen Bakmakla Yükümlü Bulundukları Aile Fertleri, Dul ve Yetim Aylığı Alanların Muayene ile Tedavileri Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: SOSYAL SĠGORTALAR KURUMU BAġKANLIĞI ĠLAÇ LĠSTESĠ VE UYGULAMA TALĠMATININ DÜZENLENMESĠ USUL VE ESASLARINA DAĠR YÖNETMELĠĞĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASI HAKKINDA YÖNETMELĠK MADDE 1 – 12/2/2005 tarihli ve 25725 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Sosyal Sigortalar Kurumu BaĢkanlığı Ġlaç Listesi ve Uygulama Talimatının Düzenlenmesi Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: T. C. EMEKLĠ SANDIĞI BORÇ PARA VERME YÖNETMELĠĞĠNĠN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 8/10/1991 tarihli ve 21015 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan T. C. Emekli Sandığı Borç Para Verme Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumundan: ELEKTRONĠK HABERLEġME SEKTÖRÜNDE HĠZMET KALĠTESĠ YÖNETMELĠĞĠNDE DEĞĠġĠKLĠK YAPILMASINA DAĠR YÖNETMELĠK MADDE 1 – 12/9/2010 tarihli ve 27697 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Elektronik HaberleĢme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliğinin 9 uncu maddesine aĢağıdaki fıkra eklenmiĢtir. ―(4) Ġdari para cezaları ve diğer yaptırımlar Yönetmeliğin her bir eki için ayrı ayrı değerlendirilerek uygulanır.‖ MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurulu BaĢkanı yürütür. Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 12/9/2010 27697 Yönetmelikte DeğiĢiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin Tarihi Sayısı 15/4/2011 27906 [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— TEBLĠĞ Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından: TAġINABĠLĠR, TEKRAR DOLDURULABĠLĠR, KULLANIMDAKĠ ÇELĠK LPG TÜPLER ĠLE ĠLGĠLĠ TEBLĠĞ (TS 5306) (TEBLĠĞ NO: MSG – MS - 2013/3) MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, 3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının TeĢkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 10/6/1930 tarihli ve 1705 sayılı Ticarette TağĢiĢin Men'i ve Ġhracatın Murakabesi ve Korunması Hakkında Kanun ile 18/11/1960 tarihli ve 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü KuruluĢ Kanununa dayanılarak hazırlanmıĢtır. MADDE 2 – (1) 29/5/1990 tarihli ve 20532 sayılı Resmî Gazete‘de yayımlanan Tebliğ (Tebliğ No: Mecburi Standard-90/48-49) ile Bakanlıkça mecburi uygulamaya konulan TS 5306 Kullanımdaki LPG Tüplerinin Muayene, Deney Bakım ve Tamiri standardı mecburi uygulamadan kaldırılacaktır. Bu Standard yerine Türk Standardları Enstitüsü (TSE) tarafından revizyonu hazırlanan TS 5306 TaĢınabilir, Tekrar Doldurulabilir, Kullanımdaki Çelik LPG Tüpler – Kusur Tanımları, Hurdaya Ayırma Sınırları ve Tüplerin Tamiri veya Hurdaya Ayrılması standardı imalat ve satıĢ safhalarında zorunlu olarak uygulanacaktır. MADDE 3 – (1) TS 5306 Standardının kapsamı aĢağıda verilmiĢtir: ―Bu standard, anma su hacmi 0,5 litreden 150 (dahil) litreye kadar olan, et kalınlığı 1,5 mm‘den az olmayan çelikten mamul TS EN 1439 ve TS EN 1440'a göre kontrol ve muayene edilmiĢ LPG tüplerinin kusur tanımları, hurdaya ayırma sınırları ve tamiri veya hurdaya ayırma esaslarını kapsar.‖ MADDE 4 – (1) TS 5306 standardı kapsamına giren ürünleri üreten ve satanların bu Tebliğ hükümlerine uymaları zorunludur. MADDE 5 – (1) TS 5306 standardı, TSE‘nin merkez teĢkilatından veya il temsilciliklerinden temin edilir. TSE‘nin ve il temsilciliklerinin iletiĢim bilgilerine TSE‘nin internet sayfasından ulaĢılır. MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ yayımlandığı tarihten üç ay sonra yürürlüğe girer. MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı yürütür. [R.G. 11 Mart 2013 – 28584 ] —— • —— TÜZÜK Karar Sayısı : 2013/4311 Ekli ―Ortaklıkların Denetimine Dair Tüzüğün Yürürlükten Kaldırılmasına ĠliĢkin Tüzük‖ün yürürlüğe konulması; Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 2/11/2012 tarihli ve 6910 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulu‘nca 11/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY N. ERGÜN BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı V. S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı ORTAKLIKLARIN DENETĠMĠNE DAĠR TÜZÜĞÜN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA ĠLĠġKĠN TÜZÜK MADDE 1 – 15/7/1972 tarih ve 7/4656 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Ortaklıkların Denetimine Dair Tüzük yürürlükten kaldırılmıĢtır. MADDE 2 – DanıĢtayca incelenmiĢ olan bu Tüzük yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – Bu Tüzük hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G. 12 Mart 2013 – 28585 ] —— • —— YÖNETMELĠKLER Karar Sayısı : 2013/4283 Ekli ―Atatürk Uluslararası BarıĢ Ödülü Yönetmeliği‖nin yürürlüğe konulması; BaĢbakan Yardımcılığının 4/12/2012 tarihli ve 1509 sayılı yazısı üzerine, 11/10/2011 tarihli ve 664 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 28/1/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN S. ERGĠN N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği Bakanı V.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Atatürk Uluslararası BarıĢ Ödülü Yönetmeliği [R.G. 12 Mart 2013 – 28585 ] —— • —— Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığından: TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠNDE BASIN VE YAYIN MENSUPLARININ ÇALIġMALARI HAKKINDA YÖNETMELĠK BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, basın ve yayın mensuplarının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yerleşkesindeki çalışmalarına ve hizmetlerden yararlanmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, basın kartı sahibi olan yerli ve yabancı basın ve yayın mensuplarını kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 168 inci maddesi ile 1/12/2011 tarihli ve 6253 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanununun 27 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Basın kartı: Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce, Türk ve yabancı basın ve yayın mensuplarına verilen resmî nitelikteki basın kartını, b) Basın şeref ve sürekli basın kartı: Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünce, basın ve yayın mensuplarına verilen sürekli nitelikteki basın kartlarını, c) Basın ve yayın kuruluşları: 1) Ülke düzeyinde dağıtımı yapılan günlük siyasi gazeteler ile haftalık siyasi dergileri, 2) TBMM Başkanlığı Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığını, 3) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından frekans tahsisi yapılan ulusal nitelikteki televizyon kuruluşlarını, 4) (1) ve (3) numaralı alt bentlerde tanımlanan en az 10 basın ve yayın kuruluşu ile paralı haber bülteni verme anlaşması olan siyasi nitelikteki Türk haber ajanslarını, 5) Uluslararası düzeyde dağıtımı yapılan ve yayınlanan, Türkiye'de temsilciliği bulunan siyasi nitelikteki yabancı günlük gazete, haftalık dergi, haber ajansı ve televizyon kuruluşlarını, ç) Geçici basın kartı: Parlamento muhabiri kartı taşımayan ve TBMM'ye günübirliğine gelen basın kartı sahibi Türk ve yabancı basın ve yayın mensuplarına verilen geçici nitelikteki giriş kartını, d) Geçici basın özel kartı: Basın şeref kartı veya sürekli basın kartı taşıyanlar ile (c) bendinde tanımlanan basın ve yayın kuruluşlarının sahibi, genel yayın yönetmeni, Ankara temsilcisi ve köşe yazarlarına verilen geçici nitelikteki giriş kartını, e) Güvenlik Yönetmeliği: TBMM Başkanlık Divanınca kabul edilerek yürürlüğe giren Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik Yönetmeliğini, f) Kurul: Basınla İlişkiler Kurulunu, g) Parlamento muhabiri: Basın ve yayın kuruluşlarınca, TBMM'nin çalışmalarını izlemek üzere görevlendirilen ve bu Yönetmelik hükümlerine göre Kurul tarafından kendilerine parlamento muhabiri kartı verilen basın ve yayın mensuplarını, ğ) Parlamento muhabiri araç giriş kartı: TBMM'de görev yapan parlamento muhabiri kartı sahibi basın ve yayın mensuplarının araçları için hazırlanan giriş kartını, h) Parlamento Muhabirleri Derneği: Parlamento muhabirleri arasında mesleki dayanışma ve yardımlaşmayı sağlamak, basın ve yayın mensuplarının TBMM içerisindeki çalışmalarını rahat ve düzenli biçimde sürdürmelerini temin etmek amacıyla kurulan derneği, ı) Parlamento muhabiri kartı: Basın ve yayın kuruluşlarınca, TBMM'nin faaliyetlerini izlemekle görevlendirilen en az beş yıllık basın kartı sahibi muhabir, kameraman ve foto muhabirlerine, unvanları yazılmak koşuluyla, Kurul tarafından verilen fotoğraflı ve süreli giriş kartını, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Basınla ĠliĢkiler Kurulu Kurul ve görevleri MADDE 5 – (1) Kurul, ilgili İdare Amirinin başkanlığında, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanı, Basın işleriyle görevlendirilen Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Başkan Yardımcısı, Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı ile Parlamento Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu üyelerinden birinin katılımıyla oluşur. (2) Kurul Başkanı, kendisinin yokluğunda Kurulun toplantısına başkanlık etmek üzere diğer İdare Amirlerinden birine vekâlet verebilir. (3) Kurul, bu Yönetmelik ve Güvenlik Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde, basın ve yayın mensuplarının TBMM'de yürütecekleri çalışmaları düzenlemek, yürütmek ve gerektiğinde Yönetmelik değişikliği teklifi ve aldığı uygulama kararlarını, yetkisine göre TBMM Başkanı veya Başkanlık Divanının onayına sunmakla görevlidir. (4) Basın ve yayın kuruluşlarının muhabir, foto muhabiri ve kameramanlarına verilecek parlamento muhabiri kartı tahsis sayısı Kurul tarafından belirlenir. Kart tahsis işlemlerinde Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı ve Basın İlan Kurumundan temin edilecek bilgiler dikkate alınır. (5) Kurul, ayda bir kez toplanarak TBMM'nin basınla ilişkili konularını görüşür, parlamento muhabirleri ile ilgili tutanakları inceler ve karara bağlar. (6) Kurul, TBMM Başkanının onayını alarak, olanaklar ölçüsünde basın ve yayın kuruluşlarına TBMM yerleşkesinde çalışma bürosu tahsis edebilir. Çalışma bürosu tahsis edilemediği durumlarda, basın ve yayın mensuplarının çalışmaları için düzenlenmiş ortak çalışma alanlarıyla oda tahsis talepleri karşılanır. (7) Kurulun sekretarya hizmetleri, TBMM Başkanlığı Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığınca yürütülür. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Kart BaĢvuru Usulü, Kartların Düzenlenmesi ve Verilmesi BaĢvuru usulü MADDE 6 – (1) Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı her yasama yılı başlangıcından bir ay önce, basın ve yayın kuruluşlarına kart tahsis sayılarını bildiren birer yazı göndererek, bu Yönetmelikte belirtilen koşullara uygun olmak üzere, TBMM'de görevlendirecekleri mensuplarının isim listesini ve evraklarının gönderilmesini ister. (2) Basın ve yayın kuruluşları, TBMM'de görevlendirmek istedikleri mensuplarına ait evrakları yedi gün içinde Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığına yazılı olarak bildirirler. Bildirimlere, başvuru sahibinin dolduracağı form ile basın kartı örneği ve iki adet fotoğrafı eklenir. Kartların düzenlenmesi ve verilmesi MADDE 7 – (1) Basın ve yayın kuruluşlarının TBMM'de görevlendirmek istedikleri muhabir, kameraman ve foto muhabirlerinin en az beş yıllık basın kartı sahibi olmaları gerekir. (2) TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı görevlilerinden basın kartı sahibi olanlara, Kurul kararıyla parlamento muhabiri kartı verilir. (3) TBMM'de görev yapacak basın ve yayın mensuplarına verilecek parlamento muhabiri kartı, parlamento muhabiri araç giriş kartı, geçici basın kartı ve basın özel kartının biçim yönünden düzenlenmesi ile hak sahiplerine verilmesine ilişkin işlemler, Güvenlik Yönetmeliği hükümleri de dikkate alınarak Kurulun belirleyeceği çerçeve içerisinde, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından yerine getirilir. Parlamento muhabiri kartı başvuruları, Kurulca karara bağlanır. Parlamento muhabiri araç giriş kartı başvurularının Yönetmeliğe uygun olup olmadığı Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığınca incelenir ve ilgili İdare Amirinin onayına sunulur. İdare Amirinin parlamento muhabiri araç giriş kartı başvuru formlarını onaylamasından sonra kartlar hazırlanır. (4) Parlamento muhabiri kartı, parlamento muhabiri araç giriş kartı, geçici basın kartı ve geçici basın özel kartı Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanı tarafından imzalanır, sahiplerine imza karşılığında teslim edilir. Kart sahiplerinin isim listesi ve TC kimlik numaraları TBMM Koruma Daire Başkanlığına bildirilir. Kartların geçerlilik süresi bir yasama yılıdır. (5) Hazırlanan kart örnekleri, TBMM Koruma Daire Başkanlığına ve Destek Hizmetleri Başkanlığına bilgi amacıyla gönderilir. Parlamento muhabiri kartı MADDE 8 – (1) Parlamento muhabiri kartı almak üzere başvuruda bulunanların basın kartı kullanım süreleri, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığınca Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden temin edilecek bilgiyle tespit edilir. Başvurular, Kurulda bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek, başvuru sahiplerine parlamento muhabiri kartı verilip verilmeyeceğine karar verilir. (2) Parlamento Muhabirleri Derneği eski başkanları ile basın şeref kartı sahiplerine koşulsuz, sürekli basın kartı sahiplerine ise bir basın yayın kuruluşunda fiilen çalıştığını belgelemesi koşuluyla, Kurulca, parlamento muhabiri kartı verilebilir. (3) Parlamento muhabiri kartı aldıktan sonra çalıştığı işyeri ile ilişiği kesilen basın ve yayın mensupları, aldıkları tanıtma ve araç giriş kartlarını kırk beş gün içinde Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığına teslim etmek zorundadırlar. İlgili basın ve yayın kuruluşlarından veya meslekten ayrıldığı tespit edilen basın ve yayın mensubunun kartı, geçerliliğini yitirir. Kartını teslim etmeyenlerin isimleri Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığınca TBMM Koruma Daire Başkanlığına bildirilir. Bu kişiler, basın kimliğiyle TBMM'ye alınmazlar. (4) İşyeri değiştiren basın ve yayın mensupları, eski kartlarını iade etmedikçe kendilerine yeni kart verilmez. Basın ve yayın kuruluşları da kartların iptali durumunda, söz konusu kartları Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığına iade etmekle yükümlüdürler. (5) İşyeri değişikliğinde yeni işyerine ait başvurunun, kartın kaybedilmesi halinde ise gazetede yayınlanan kayıp ilanının, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığına verilmesi zorunludur. Geçici basın giriĢ kartı MADDE 9 – (1) Parlamento muhabiri kartı sahibi olmayan basın ve yayın mensuplarından, TBMM'de belli bir toplantıyı izlemek veya bir görüşme yapmak üzere gelenlere, basın kartı sahibi olmaları koşuluyla ve bu kart karşılığında Basın Bürosundan geçici basın kartı verilir. (2) Geçici basın kartı alanlar, Genel Kurul salonunda ve komisyon salonlarında basına ayrılan yerlerde oturur. Genel Kurul çalışmaları sürerken, TBMM kulislerine kesinlikle giremezler. Geçici basın kartlı basın ve yayın mensupları, çalışmalarını tamamlayınca geçici basın kartını geri vererek TBMM'den ayrılırlar. Geçici basın özel giriĢ kartı MADDE 10 – (1) Basın şeref kartı veya sürekli basın kartı taşıyanlar ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde tanımlanan basın ve yayın kuruluşlarının sahibi, genel yayın yönetmeni, Ankara temsilcisi ve köşe yazarlarına, TBMM çalışmalarını izleyebilmeleri amacıyla, sahip oldukları basın kartlarıyla değiştirmek üzere Basın Bürosundan geçici basın özel kartı verilir. Geçici basın özel kartlı basın ve yayın mensupları, çalışmalarını tamamlayınca geçici basın özel kartını geri vererek TBMM'den ayrılırlar. Parlamento muhabiri araç giriĢ kartı MADDE 11 – (1) Parlamento muhabiri kartı taşıyanların beyan edeceği sadece bir araca, parlamento muhabiri kartı ve araç tescil belgesinin önlü arkalı fotokopisi ile birlikte başvurusu halinde parlamento muhabiri araç giriş kartı verilir. (2) Araç başkası adına kayıtlı ise başvuru sahibinden TBMM araç giriş kartı taahhütnamesi ve araç sahibinin nüfus cüzdanı fotokopisi alınır. Araç bir şirket adına kayıtlı ise basın ve yayın kuruluşu ile şirket arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmesinin bir örneği istenir. Parlamento muhabiri araç giriş kartı alınacak aracı makam veya şirket sürücüsü kullanması halinde, sürücünün nüfus cüzdanı fotokopisi alınır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Film ve Fotoğraf Çekimleri ile Basın Toplantısı Basın toplantısı ve çekimler MADDE 12 – (1) TBMM yerleşkesinde, her türlü canlı yayın, film ve fotoğraf çekimleri izne tabidir. Çekim izin formu, muhabir unvanlı kişi tarafından doldurulur ve imzalanır. İzin, ilgili İdare Amiri veya yetkilendireceği Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanı ya da basın işleriyle görevlendirilen Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı Başkan Yardımcısı tarafından verilir. Çekim izinleri, belirtilen kişi, mekân, süre ve zamanla sınırlıdır. (2) Aksine bir karar olmadıkça, TBMM Genel Kurul toplantılarında, basın locasından flaş kullanılmamak kaydıyla fotoğraf çekimi yapılabilir. TBMM Televizyonu dışında Genel Kurula kamera alınmaz. (3) Komisyon ve siyasi parti grup toplantılarında film ve fotoğraf çekimleri, Komisyon Başkanı ve siyasi parti grup başkanvekilinin iznine bağlıdır. Basın mensupları, toplantıları kendilerine ayrılan bölümlerden izleyebilirler. (4) TBMM Basın Toplantı Salonunda, sadece milletvekilleri ile TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin milletvekili olmayan genel başkanları partilerine mensup milletvekilleriyle birlikte basın toplantısı yapabilirler. (5) TBMM Şeref Holünde TBMM Başkanının katılacağı programlar haricinde televizyon programı yapılamaz. (6) TBMM'de film ve fotoğraf çekimi ile röportaj yapmak isteyen, Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından akreditasyonu yapılmamış yabancı basın ve yayın mensupları taleplerini öncelikle Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüne, basın müşavirliklerine veya büyükelçiliklere iletirler. Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden gelecek izin talep yazısını müteakip, birinci fıkra hükümlerine göre izin verilir. BEġĠNCĠ BÖLÜM ÇalıĢma ġartları ve Denetim ÇalıĢma Ģartları MADDE 13 – (1) Basın ve yayın kuruluşları, TBMM'nin çalışmalarını bu Yönetmelikte ve Güvenlik Yönetmeliğinde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde izleyebilirler. Bu amaçla TBMM'de sürekli muhabir, foto muhabiri ve kameraman görevlendirebilirler. (2) Parlamento muhabirleri, Genel Kurul toplantılarını, izinli olarak da komisyon ve siyasi parti grup toplantılarını kendilerine ayrılan yerlerde izleyebilirler. (3) Parlamento muhabirleri TBMM içerisinde kütüphane, lokanta, berber, açık otopark ve benzeri hizmetlerden yararlanabilirler. (4) Kameramanlar ve foto muhabirleri Basın Bürosunda yapılan basın toplantıları hariç izinsiz olarak kamera ve fotoğraf makineleriyle birlikte TBMM binalarında ve bahçelerinde dolaşamazlar, izin verilmedikçe komisyon ve siyasi parti grup toplantı salonlarına giremezler. (5) Geçici basın kartı taşıyanlar, kulislere giremezler, Genel Kurul toplantılarını basın locasından, komisyon çalışmalarını ve basın toplantılarını ise basına ayrılan bölümlerden izleyebilirler. (6) Parlamento muhabirleri, geçici basın kartı ve geçici basın özel kartı taşıyanlar giriş ve çıkışlarda TBMM Şeref Kapısını kullanamazlar. (7) Basın ve yayın mensupları kendilerine verilen tanıtım kartlarını TBMM yerleşkesinde yakalarına takarlar. Denetim MADDE 14 – (1) Parlamento muhabirlerinin TBMM yerleşkesindeki davranış ve tutumları Kurul üyeleri tarafından denetlenir. (2) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davranan, izinsiz ya da çekim izin formunda belirtilen kişi, mekân, süre ve zaman dışında çekim yapan, kıyafeti TBMM yerleşkesinde çalışmaya uygun olmayan basın ve yayın mensubunun durumu tutanakla tespit edilir ve Kurulda görüşülür. Kurulca ilgilinin uyarılmasına karar verilirse, Kurul kararı, Kurul Başkanının yazısıyla ilgiliye tebliğ edilir. Aynı tutumunda ısrar ettiği belirlenen ilgilinin parlamento muhabiri kartı Kurulca iptal edilir ve durum ilgilinin mensup olduğu kuruluşa bildirilir. (3) TBMM'nin güvenliğini ve saygınlığını ihlal edici eylem ve davranışta bulunan basın ve yayın mensubunun parlamento muhabiri kartı ilgili İdare Amirince iptal edilir. İptal gerekçesi ilgiliye ve kuruluşuna bildirilir. Kartı iptal edilen parlamento muhabiri, iptal süresince TBMM yerleşkesinde basın ve yayın faaliyeti yürütemez. (4) Geçici basın kartı ve geçici basın özel kartı verilen basın ve yayın mensupları da kart iptalinin dışında bu madde hükümlerine tabidir. (5) Kurul kararları ile ilgili duyurular ve yazılar Kurul Başkanının imzasıyla ilgili yerlere gönderilir. (6) Bu Yönetmeliğin ilgili hükümlerinin ve Kurul tarafından alınacak ilgili kararların uygulanmasında Güvenlik Yönetmeliği hükümleri de dikkate alınarak TBMM Koruma Daire Başkanlığı ile işbirliği yapılır. ALTINCI BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Kıyafet MADDE 15 – (1) Parlamento muhabirleri ile diğer basın ve yayın mensupları, TBMM Genel Kurul Salonu içerisinde, TBMM İçtüzüğünün 56 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine uygun çalışırlar. Kadın muhabirler, yönetmelik ve genelgelere uygun olarak pantolon da giyebilirler. (2) Genel Kurul salonu dışında yönetmelik ve genelgelere uygun giyinilir. (3) Bu hükümleri ihlal edenler yerleşke içinde uyarılırlar, Genel Kurulda ise dışarı çıkarılırlar. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 16 – (1) 6/6/2009 tarihli ve 27250 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Büyük Millet Meclisinde Basın ve Yayın Mensuplarının Çalışmaları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlük MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı yürütür. [R.G. 12 Mart 2013 – 28585 ] —— • —— Adalet Bakanlığından: DENETĠMLĠ SERBESTLĠK MÜDÜR VE MÜDÜR YARDIMCILIĞINA ATAMA YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, denetimli serbestlik müdür yardımcılığı giriş sınavının usul ve esasları ile müdür ve müdür yardımcısı olarak atanacaklarda aranacak nitelikleri düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, denetimli serbestlik müdür ve müdür yardımcıları ile bu kadrolara atanacak adayları kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 26/A ve 27 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Bakan: Adalet Bakanını, b) Bakanlık: Adalet Bakanlığını, c) Genel Müdürlük: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü, ç) Giriş sınavı: Denetimli serbestlik müdür yardımcılığı için yapılan yazılı sınav ve mülakatı veya Kamu Personeli Seçme Sınavı ve mülakatı, d) Hizmet süresi: Aylıksız izinli olarak geçen süreler ile toplamı üç ayı geçen hastalık ve refakat izinleri hariç olmak üzere müdür yardımcılığı unvanında fiilen çalışılan süreyi, e) Komisyon: Denetimli serbestlik müdür yardımcılığı giriş sınav komisyonunu, f) KPSS: Kamu Personeli Seçme Sınavını, g) Müdür: Denetimli serbestlik müdürünü, ğ) Müdür Yardımcısı: Denetimli serbestlik müdür yardımcısını, h) ÖSYM: Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığını, ifade eder. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Müdür Yardımcılığı GiriĢ Sınavına ĠliĢkin Usul ve Esaslar GiriĢ sınavına baĢvuru Ģartları MADDE 5 – (1) Giriş sınavına katılabilmek için; a) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde belirtilen şartları taşımak, b) En az dört yıllık eğitim veren fakülte ve yüksekokullardan veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumundan mezun olmak, c) KPSS puan türüne göre alım yapılması halinde ilanda belirtilen KPSS puan türünden en az 70 puan almış olmak, şartları aranır. GiriĢ sınavı duyurusu MADDE 6 – (1) Başvuru ve sınav yeri, tarihi, şekli, sınav konuları, KPSS puan türü, sınavda alınan başarı derecelerine göre çağrılacak aday sayısı, diğer hususlar ile istenecek belgeler başvuru tarihinin bitiminden en az otuz gün önce Resmî Gazete’de, Türkiye genelinde yayımlanan tirajı en yüksek ilk beş gazetenin en az birinde ve Bakanlığın resmî internet sayfasında ilân edilir. BaĢvuru Ģekli ve baĢvuruda istenen belgeler MADDE 7 – (1) Sınav başvuruları, elektronik ortamda kabul edilir. Gerekli görülmesi hâlinde elden veya posta ile başvuru yöntemi de kullanılabilir. (2) Giriş sınavına katılmak isteyen adaylardan; a) Başvuru Formu, b) KPSS puan türüne göre alım yapılması halinde KPSS sonuç belgesinin bilgisayar çıktısı, c) Diploma veya mezuniyet belgesi aslı veya onaylı sureti ya da yabancı üniversitelerden mezun olunması hâlinde Yükseköğretim Kurulunca verilen denklik belgesinin aslı veya onaylı sureti, ç) 1 adet vesikalık fotoğraf, istenir. (3) Başvuru koşullarını taşımadığı veya istenen belgelerde gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenlerin sınavları geçersiz sayılır. Bu kişilerin atamaları yapılmış olsa dahi iptal edilir. GiriĢ sınavı usulleri MADDE 8 – (1) Müdür yardımcıları, mesleğe giriş sınavı ile alınır. (2) Müdür yardımcılığı mesleğine giriş sınavı; a) Yazılı sınav puanına göre yapılacak sıralama ve mülakat, b) KPSS puanına göre yapılacak sıralama ve mülakat, usullerinden biriyle yapılır. Yazılı sınav Ģekli ve değerlendirme MADDE 9 – (1) Yazılı sınav; Bakanlık tarafından yapılabileceği gibi ÖSYM, üniversiteler veya kamu kurumlarından birine de yaptırılabilir. (2) Yazılı sınav; genel kültür ve genel yetenek ile alan bilgisi konularından oluşur. Buna göre; a) Genel kültür ve genel yetenek: Türkçe, Matematik, Atatürk ilkeleri ve inkılâp tarihi, Türkiye coğrafyası ve temel yurttaşlık bilgisi, b) Alan bilgisi: Anayasa hukuku, idare hukuku, medenî hukuk genel hükümleri, ceza hukuku genel hükümleri, ceza infaz hukuku, ceza usul hukuku ve kamu maliyesi, konularını kapsar. (3) Yazılı sınavda; genel yetenek ve genel kültür soruları ile alan bilgisi soruları kendi aralarında eşit olarak puanlanmak suretiyle, genel yetenek ve genel kültür soruları yüzde otuz, alan bilgisi soruları yüzde yetmiş puan ağırlığına sahip olacak şekilde değerlendirilir. (4) Yazılı sınavdan başarılı sayılmak için en az 70 puan almak gerekir. Mülakat ve değerlendirme MADDE 10 – (1) Yazılı sınav usulüyle alım yapılması halinde, bu sınavda en az 70 puan alanlar arasından en yüksek puandan başlanarak sınav ilanında belirtilen kadronun en fazla dört katı aday mülakata çağrılır. (2) İlanda belirtilen KPSS puan türüne göre alım yapılması halinde, sınav ilânında belirtilen kadro sayısının en fazla dört katı aday en yüksek puandan başlanarak mülakata çağrılır. (3) Birinci ve ikinci fıkralara göre mülakata çağrılmaya hak kazanan en düşük puana sahip adayla aynı puanı alanlar da mülakata çağrılır. (4) Mülakat sırasında adaylar; a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü, b) Temsil kabiliyeti, c) Öz güveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı, ç) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, yönlerinden değerlendirilir. (5) Adaylar, Komisyon başkan ve üyeleri tarafından dördüncü fıkrada yazılı niteliklerin her biri için en fazla yirmi beş puan verilmek suretiyle toplam yüz puan üzerinden değerlendirilir ve verilen puanlar ayrı ayrı tutanağa geçirilir. (6) Mülakatta başarılı sayılabilmek için başkan ve üyelerin yüz tam puan üzerinden verdikleri notların aritmetik ortalamasının en az yetmiş olması şarttır. En yüksek puan alan adaydan başlanmak üzere mülakat başarı listesi hazırlanır ve bu liste Komisyon tarafından imzalanarak Genel Müdürlüğe teslim edilir. Sınav komisyonu MADDE 11 – (1) Komisyon, Genel Müdürlükten bir genel müdür yardımcısı başkanlığında, Genel Müdürlükten iki, Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Personel Genel Müdürlüğünden birer üye olmak üzere toplam beş üyeden oluşur. (2) Geçerli bir mazereti sebebiyle herhangi bir üyenin sınav komisyonuna katılamaması halinde aynı birimden başka bir üye görevlendirilir. (3) Sınav komisyonu üyelerinin görevlendirilmesinde Bakan Olur’u alınır. (4) Komisyonun sekretarya hizmetleri Genel Müdürlükçe yürütülür. Nihai baĢarı listesi ve sınav sonuçlarının duyurulması MADDE 12 – (1) Nihai başarı listesi, adayların yazılı sınav puanı veya KPSS puanı ile mülakatta aldıkları puanların aritmetik ortalamasına göre yapılır. (2) Nihai başarı listesinde puanların eşit olması halinde, sırasıyla yazılı sınav uygulanmışsa yazılı sınav puanı, uygulanmamışsa KPSS puanı, mülakat puanı, lisans diploma notu daha yüksek olan aday sıralamada üstte yer alır. (3) Başarılı olan asıl ve varsa yedek adayların isimleri nihai başarı puanı en yüksek olan adaydan başlanmak suretiyle ilan edilir. Sınav sonucuna itiraz ve değerlendirme MADDE 13 – (1) Sınav sonuçlarının ilan edilmesinden itibaren yedi işgünü içinde yazışma adresi, telefon numarası ve elektronik posta adresini içeren adaya ait isim ve imzalı dilekçe ile doğrudan Genel Müdürlüğe ya da Genel Müdürlüğe gönderilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılıklarına itiraz edilebilir. (2) Süresinde verilmeyen veya birinci fıkrada yazılı şartları taşımayan dilekçeler dikkate alınmaz. (3) İtirazlar, itiraz süresinin dolmasından itibaren en geç otuz gün içerisinde Sınav Komisyonu tarafından değerlendirilir ve verilen kararlar idari yargı yolu açık olmak üzere kesindir. (4) Değerlendirme sonuçları, ilgililerin dilekçelerinde belirttikleri yazışma adreslerine gönderilir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Müdür Yardımcılığı ve Müdürlüğe Atanma Sınavı kazananlardan istenecek belgeler MADDE 14 – (1) Sınavı kazananlardan; a) Diploma veya mezuniyet belgesi aslı veya onaylı sureti ya da yabancı üniversitelerden mezun olunması hâlinde Yükseköğretim Kurulunca verilen denklik belgesinin aslı veya onaylı sureti, b) Sınav sonuç belgesinin bilgisayar çıktısı, c) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek herhangi bir akıl hastalığı bulunmadığına dair yazılı beyan, ç) Adlî sicil kaydı olup olmadığına dair yazılı beyan, d) Erkek adaylar için askerlikle ilişiği bulunmadığına dair yazılı beyan, e) Mal bildirim beyannamesi, f) 1 adet fotoğraf, istenir. Müdür yardımcılığına atanma MADDE 15 – (1) 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinde belirtilen şartları taşıyanlardan giriş sınavında başarılı olup atanmaya hak kazanan ve güvenlik soruşturması olumlu sonuçlanan adaylar müdür yardımcısı olarak atanır. (2) Geçerli bir mazereti olmaksızın yasal süresi içerisinde görevine başlamayan veya atanma hakkından feragat eden adayların atama işlemi iptal edilir. (3) Atanmaya hak kazanan adaylardan bir kısmının çeşitli sebeplerle atanamaması, atamalarının iptal edilmesi veya memuriyetten çekilmesi gibi nedenlerle kadroların boşalması halinde, aynı sınav sonucu oluşan nihaî başarı listesindeki sıraya göre yedek adaylar arasından atama yapılabilir. Bu atama, bir sonraki sınavın ilân tarihine kadar ve her halde müdür yardımcısı alımına ilişkin sınav ilanının yapıldığı tarihten itibaren iki yılı aşamaz. Müdür yardımcılığından müdürlüğe, müdürlükten müdür yardımcılığına atanma MADDE 16 – (1) Müdür yardımcılığı kadrosunda en az üç yıl hizmet süresi bulunanlar arasından; eğitim kariyeri, liyakati, temsil ve yönetim kabiliyeti ile performans durumlarına göre başarılı sayılanlar Bakanlıkça müdür kadrosuna atanabilir. (2) Müdür olarak atananlardan bu görevde kalmasında hakkındaki adli veya idari soruşturma nedeniyle ya da denetim raporlarına göre sakınca görülenler ile hizmet ve performans durumlarına göre başarısız bulunanlar müdür yardımcısı olarak atanabilir. (3) 10/7/2003 tarihli ve 25164 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Adalet Bakanlığı Memur Sınav-Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 33 üncü maddesi kapsamında alt bölgelerde görev yapan müdürler, talep halinde veya ihtiyaç durumuna göre üst bölgelere müdür yardımcısı olarak atanabilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler Müdür ve müdür yardımcılarının eğitimi MADDE 17 – (1) Müdür ve müdür yardımcıları, Genel Müdürlükçe veya Bakanlık Eğitim Dairesi Başkanlığınca mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve etik değerler ile temsil kabiliyeti kazanmak üzere eğitime tâbi tutulur. Yönetmelikte hüküm bulunmayan haller MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, Adalet Bakanlığı Memur Sınav-Atama ve Nakil Yönetmeliği uygulanır. Yürürlük MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 20 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Adalet Bakanı yürütür. [R.G. 12 Mart 2013 – 28585 ] —— • —— Türkiye İş Kurumundan: AKTĠF ĠġGÜCÜ HĠZMETLERĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Genel Esaslar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; istihdamın korunmasına ve artırılmasına, işsizlerin mesleki niteliklerinin geliştirilmesine, işsizliğin azaltılmasına ve özel politika gerektiren grupların işgücü piyasasına kazandırılmasına yardımcı olmak üzere Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen aktif işgücü hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; Türkiye İş Kurumu tarafından işgücü piyasası ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilecek olan mesleki eğitim kurslarını, işbaşı eğitim programlarını, girişimcilik eğitim programlarını, toplum yararına programları, iş ve meslek danışmanlığı faaliyetlerini ve bu Yönetmelik çerçevesinde tasarlanacak olan diğer kurs, program, proje ve özel uygulamalar ile bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 25/6/2003 tarihli ve 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası ve 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesinin altıncı fıkrasının (d) bendi ile yedinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan; a) Aktif işgücü hizmetleri: İstihdamın korunmasına ve artırılmasına, işsizlerin mesleki niteliklerinin geliştirilmesine, işsizliğin azaltılmasına ve özel politika gerektiren grupların işgücü piyasasına kazandırılmasına yardımcı olmak üzere yapılan faaliyetleri, b) Bireysel gönderme: Kuruma kayıtlı kişilerin grup oluşturulması şartından bağımsız olarak aktif işgücü hizmetlerinden yararlandırılmalarını, c) Denetim Kurulu: 4904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi kapsamında oluşturulan ve Kurum tarafından yürütülen işgücü yetiştirme faaliyetlerini denetlemek üzere oluşturulan il istihdam ve mesleki eğitim denetim kurullarını, ç) Engelli: Bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerle kaybetmesi nedeniyle çalışma gücünün en az yüzde kırkından yoksun olduğu sağlık kurulu raporları ile belgelenen ve çalışabilir durumda olan kişileri, d) Eski hükümlü: Bir yıldan daha uzun süreli bir suçtan veya ceza süresine bakılmaksızın Devlet memuru olmaya engel bir suçtan hüküm giyen ve cezasını infaz kurumlarında tamamlayanları, cezası ertelenenleri, koşullu salıverilenleri, özel kanunlarda belirtilen şartlardan dolayı istihdam olanağı bulunmayanları, ömür boyu kamu hizmetlerinden yasaklı bulunanları ve denetimli serbestlik kapsamında olanları, e) Genel Müdürlük: Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünü, f) Girişimcilik eğitim programı: Kuruma kayıtlı kişilerin iş kurmalarını ve işlerini devam ettirmelerini sağlamak üzere düzenlenen eğitimleri, g) Hizmet merkezi: Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine bağlı olarak kurulan birimi, ğ) Hizmet sağlayıcı: Bu Yönetmelik kapsamındaki hizmetleri sunabilecekleri, h) Hükümlü: Bir yıldan uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezadan veya ceza süresine bakılmaksızın Devlet memuru olmaya engel bir suçtan hüküm giyip ceza ve infaz kurumlarında bulunanları, ı) İl müdürlüğü: Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, i) İstekli: Hizmet alımına teklif verenleri, j) İşbaşı eğitim programı: Katılımcılara mesleki deneyim kazandırmak üzere, Kurumca belirlenen asgari şartları taşıyan işyerlerinde işbaşında verilen eğitimi, k) İş ve meslek danışmanı: Kuruma kayıtlı iş arayanların iş bulmalarına, mesleki uyum problemlerini gidermelerine, mesleki becerilerini geliştirmelerine, mesleklerini veya işlerini değiştirmelerine, işverenlerin ise mevzuat çerçevesinde bilgilendirilmeleri ile taleplerini karşılamalarına sistemli olarak yardım eden kişiyi, l) Katılımcı: Toplum yararına program, girişimcilik eğitim programları ve işbaşı eğitim programlarına katılanları, m) KDV: Katma değer vergisini, n) Kesinleşen kursiyer sayısı: Kursun başlamasından itibaren geçen onda birlik sürenin bitim tarihi itibariyle kursa devam eden mevcut kursiyer sayısını, o) Kurs: Herhangi bir mesleği olmayan, bir mesleği olmakla birlikte mesleğinde iş bulamayan veya mesleğinde yeterli olamayanların, niteliklerini geliştirerek istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimlerini, ö) Kursiyer veya katılımcı başı ders saat maliyeti: Bir kursiyerin veya katılımcının bir ders saatine karşılık olmak üzere kurs veya program için gerekli olan temrin malzemesi, eğitici, kurs veya program yeri ve mesleki rehabilitasyon giderleri, yüklenici kârı ile eğitim için yapılan ve Genel Müdürlükçe uygun bulunan benzeri giderleri, p) Kursiyer: Kurslara katılanları, r) Kurum: Türkiye İş Kurumunu, s) MEB: Millî Eğitim Bakanlığını, ş) Mesleki Yeterlilik Belgesi: Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından onaylanmış, bireyin bilgi, beceri ve yetkinliğini ifade eden belgeleri, t) MYK: Mesleki Yeterlilik Kurumunu, u) Özel politika veya uygulama gerektiren gruplar: Diğer gruplara göre istihdamında daha fazla güçlük çekilen kadınlar, gençler, uzun süreli işsizler, engelliler gibi dezavantajlı grupları, ü) Plan: Yıllık işgücü eğitim planını, v) PTT: Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünü, y) Protokol: İşbirliği kapsamında düzenlenecek kurs ve programların çerçevesini belirleyen işbirliği veya iyi niyet belgelerini, z) SGK: Sosyal Güvenlik Kurumunu, aa) Sistem: Düzenlenen faaliyetlere ilişkin iş ve işlemlerin elektronik ortamda yapılmasına imkan sağlayan Kurum bilgi işlem ağını, bb) Sözleşme: Bu Yönetmelik kapsamında düzenlenen kurs, program ve projenin çerçevesini belirleyen ve Kurum ile yüklenici veya işveren ile katılımcı arasında imzalanan belirli süreli belgeyi, cc) Teklif: Hizmet alımı veya işbirliği kapsamında istekli tarafından yapılan başvuruyu, çç) Temrin gideri: Bu Yönetmelik kapsamında düzenlenen kurs, program ve projelerin yürütülmesi esnasında kullanılarak tüketilen ve demirbaş niteliği taşımayan malzemelere ilişkin gideri, dd) Toplum yararına program (TYP): İşsizliğin yoğun olduğu dönemlerde veya yerlerde doğrudan veya yüklenici eli ile toplum yararına bir iş ya da hizmetin gerçekleştirilmesi yoluyla özellikle istihdamında zorluk çekilen işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarını engelleyerek işgücü piyasasına uyumlarını amaçlayan ve bunlara geçici gelir desteği sağlayan programları, ee) Ulusal Meslek Standartları (UMS): 21/9/2006 tarihli ve 5544 sayılı Mesleki Yeterlilikler Kurumu Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından kabul edilen meslek standartlarını, ff) Ulusal yeterlilik: 5544 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından kabul edilen yeterlilikleri, gg) Yeterlilik birimi: Ulusal yeterlilikte yayımlanan yeterlilik birimlerinden her birini, ğğ) Yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşu: Türk Akreditasyon Kurumu veya Avrupa Akreditasyon Birliği ile çok taraflı tanıma anlaşması imzalamış akreditasyon kurumlarınca akredite edilmiş ve Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından sınav ve belgelendirme yapmak üzere yetkilendirilmiş olan personel belgelendirme kurum ve kuruluşlarını, hh) Yüklenici: Bu Yönetmelik kapsamındaki hizmetlerin yürütülmesi amacıyla sözleşme ve/veya protokol imzalanan hizmet sağlayıcıları, ifade eder. Yetki ve sorumluluk MADDE 5 – (1) Aktif işgücü hizmetlerine ilişkin politikaların belirlenmesi, ilgili mevzuatın hazırlanması ve uygulanmasının koordinasyonundan Genel Müdürlük yetkili ve sorumludur. (2) Aktif işgücü hizmetleri için hizmet alımı ve işbirliği yapılması ile hizmetlerin yürütülmesinden il müdürlükleri yetkili ve sorumludur. Gerektiğinde hizmet merkezleri, il müdürlükleri tarafından bu kapsamda yetkilendirilebilir. (3) Kurum, bu Yönetmelik kapsamındaki iş ve işlemlerin yürürlükteki mevzuata uygun şekilde yapılmasını temin etmek için gerekli tedbirleri alır. Ödeneklerin belirlenmesi MADDE 6 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki iş ve işlemlerin yapılması için il müdürlüklerine tahsis edilecek ödenek miktarı, her yıl Genel Müdürlükçe belirlenir. (2) Genel Müdürlük, ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda il müdürlüklerine tahsis edilen ödeneklerde değişiklik yapabilir, ödeneklerin bir kısmını veya tamamını merkezde tutabilir, yürütülen ve planlanan faaliyet ya da projeleri dikkate alarak ödenek tahsisi yapabilir. Genel Müdürlükçe il müdürlüklerine tahsis edilen ödeneklerde değişiklik yapılırken il müdürlüklerinin yıllık işgücü eğitim planı ile yapılması planlanan faaliyet ve projeleri dikkate alınır. Yıllık iĢgücü eğitim planı MADDE 7 – (1) İl müdürlüklerince en geç ilgili yılın ocak ayında yıllık işgücü eğitim planı hazırlanır ve İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulunun onayını müteakip on beş gün içerisinde ilan edilerek Kurumun internet sayfasında yayımlanır. Planda yıl içerisinde yapılacak değişiklikler Kurulun onayı ile uygulanır. (2) Planda, işyerlerinden alınan talepler ve/veya işgücü piyasası araştırmaları sonucunda belirlenen meslekler ile bu mesleklerde eğitim alacak kişi sayısı yer alacaktır. Planda yer alacak meslekler itibarıyla eğitim verilecek kişi sayısı, ilgili meslekte işyerlerinden alınan talepler ve işgücü piyasası araştırmaları sonucunda tespit edilen işgücü ihtiyacından, son iki yıl içinde Kurum aracılığıyla ilgili meslekte eğitim almış Kuruma kayıtlı işsizler çıkarılarak belirlenir. Kurs ve programların uygulanması MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelikte belirtilen istisnalar dışında, kurs ve programların uygulanması yıllık işgücü eğitim planında yer alması şartına bağlıdır. (2) Bu Yönetmelik kapsamındaki aktif işgücü hizmetleri, işbirliği veya hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Mesleki Eğitim Kursları Mesleki eğitim kurslarının açılması MADDE 9 – (1) Yıllık işgücü eğitim planında yer alan mesleklerde kurs açılabilmesi için işyerlerinden talep gelmesi gerekir. Söz konusu talebin, il müdürlüğünce yapılacak çalışmalar sonucunda Kurum kayıtlarından karşılanamaması halinde, sadece karşılanamayan kısım için mesleki eğitim kursu açılabilir. (2) Planda yer almayan bir meslek için hizmet alımı yöntemi ile kurs düzenlenmek istenildiğinde; Genel Müdürlükten uygunluk onayı alınması ve İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulunun onayıyla planda değişiklik yapılması gereklidir. (3) Planda yer almayan bir meslek için özel sektör işyerlerinden alınan işçi taleplerinin Kuruma kayıtlılardan karşılanamaması durumunda özel sektör işyerleri tarafından en az yüzde elli, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından en az yüzde yirmi istihdam taahhüdü verilmesi şartıyla işbirliği kapsamında kurs düzenlenebilir. Bu şekilde kurs düzenlenen meslek, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulunun yapılacak ilk toplantısında yıllık işgücü eğitim planına eklenir. Hizmet sağlayıcılar MADDE 10 – (1) İşbirliği veya hizmet alımı yapılabilecek hizmet sağlayıcılar aşağıda belirtilmiştir. a) Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim ve öğretim kurumları. b) Üniversiteler. c) 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununa ve 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa dayanılarak kurulan özel öğretim kurumları ve özel eğitim işletmeleri. ç) Özel sektör işyerleri. d) Kuruluş amaçları doğrultusunda olmak şartıyla; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, işçi, işveren, esnaf sendikaları, özel kanunla kurulan banka ve kuruluşları ve bunlara bağlı işyerleri ile iktisadi işletmeleri bulunan dernek ve vakıflar. (2) Aktif işgücü hizmetlerinin sunulması kapsamında ilgili mevzuatın belirlediği çerçevede, 4904 sayılı Kanun kapsamında kurulan özel istihdam büroları ile de işbirliği veya hizmet alımı yapılabilir. (3) Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar sadece işbirliği kapsamında teklif sunabilirler. (4) Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşların alt yapısının diğer hizmet sağlayıcılar tarafından kullanılması durumunda, bu hizmet sağlayıcılar sadece işbirliği kapsamında teklif sunabilirler. (5) Kurum, hizmet alım ilanında belirtmek şartı ile hizmet alınan mesleğin özelliği ve hizmet sunulacak bölge dikkate alınarak, birinci fıkrada belirtilen hizmet sağlayıcıları sınırlandırabilir. (6) 5580 sayılı Kanuna göre Millî Eğitim Bakanlığı tarafından verilen kurs açma iznine sahip olan kurumlar ile sadece izin alınan konularda kurs düzenlenebilir. Vakıf ve dernekler, kendilerine ait iktisadi işletme ile teklif sunabilecek olup merkezlerinin olduğu il dışında teklif sunabilmeleri için, o ilde şubelerinin bulunması ve dernek tüzüğü veya vakıf senedinde mesleki eğitim verebileceğinin yer alması; üniversitelerin ise teklif sundukları ilde faaliyet göstermelerine yetkili olduklarını gösterir resmî belgeleri ve kendilerini temsil edebilecek yetkilendirilmiş yerleşik birimlerinin bulunması gereklidir. (7) Hizmet sağlayıcıların; teklif ve sözleşme aşamasında 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 10 uncu maddesi gereğince vergi, SGK primi ve prime ilişkin borç ile SGK ve Kurumca kesilmiş ve ödenmemiş idari para cezası olmaması gerekir. Bu borç ve cezaları yapılandırılmış olanlardan hizmet alımı yapılabilir. İşbirliği yoluyla düzenlenecek kurslarda ve kamu kurum ve kuruluşları ile yapılan hizmet alımı ve işbirliğinde vergi, SGK primi ve prime ilişkin borç ile SGK ve Kurumca kesilmiş ve ödenmemiş idari para cezası olmaması şartı aranmaz. (8) Hizmet alımı yapan il müdürlüğünde; ihale yetkilisi kişiler ile bu yetkiye sahip komisyonlarda görevli kişiler ve belirtilen şahısların eşleri ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımları ile evlatlıkları ve evlat edinenleri ile bunların ortağı olduğu şirketler (bu kişilerin yönetim kurullarında görevli bulunmadıkları veya sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip olmadıkları anonim şirketler hariç) ile bunların üyesi veya yöneticisi oldukları hizmet sağlayıcılar ile hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol imzalanmaz. Hizmet alımı MADDE 11 – (1) Yıllık işgücü eğitim planında yer alan mesleklere ilişkin hizmet alımları; tespit edilen yaklaşık kursiyer başı ders saat maliyeti de dikkate alınarak bu Yönetmelikte belirlenen kriterler çerçevesinde, 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükmü uyarınca doğrudan temin usulü ile yapılır. Hizmet alımı, söz konusu mevzuatın Kuruma verdiği yetkiye istinaden, bu Yönetmelik ve belirlenecek usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. (2) Birinci fıkra hükümlerine bağlı olmak kaydıyla; aynı meslekte birden fazla hizmet sağlayıcıdan ve birden fazla gerçek veya tüzel kişinin aralarında yaptıkları anlaşma ile oluşturulan iş ortaklığı veya konsorsiyumlardan aynı ilan çerçevesinde hizmet alınabilir. Bir hizmet sağlayıcıdan birden fazla meslekte hizmet alımı yapılabilir. ĠĢbirliği yapılması MADDE 12 – (1) Hizmet sağlayıcılar, işbirliği yöntemi ile ilana tabi olmaksızın, bu maddede belirtilen koşullara uygun olarak kurs teklifinde bulunabilirler. (2) Kurum; kursiyer zaruri gideri, sigorta prim gideri ile eğitici gideri ve temrin giderlerinin bir veya birkaçını ya da tamamını içerecek şekilde işbirliği yöntemi ile kurs düzenleyebilir. (3) Hizmet sağlayıcılar ile işbirliği kapsamında kurs düzenlenebilmesi, bu maddede belirtilen istisnalar dışında, yüzde elli istihdam taahhüdü verilmesi şartına bağlıdır. Bu kapsamda düzenlenecek kurslarda kursiyer zaruri gideri ve kursiyerler için ödenmesi zorunlu olan sigorta prim giderleri dışında herhangi bir ödeme yapılamaz. Ancak özel sektör işyerleri ile düzenlenen eğitimlerde, eğiticinin hizmet sağlayıcının kendi bünyesinden karşılanamaması halinde MEB tarafından belirlenen ek ders saat ücretinin iki katını aşmamak üzere eğitici gideri yükleniciye ödenebilir. (4) Kamu kurum ve kuruluşları (devlet üniversiteleri dahil) ve Anayasanın 135 inci maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile il müdürlüğüne tahsis edilen yıllık eğitim bütçesinin yüzde beşini geçmemek üzere işbirliği kapsamında düzenlenecek kurslarda istihdam taahhüt oranı en az yüzde yirmi olarak dikkate alınır. (5) Üniversiteler ve Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim ve öğretim kurumları ile istihdam taahhüdü aranmaksızın, il müdürlüğüne tahsis edilen yıllık eğitim bütçesinin yüzde beşini geçmemek üzere işbirliği yöntemi ile kurs düzenlenebilir. Bu oranı iki katına çıkarmaya Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir. (6) Dördüncü ve beşinci fıkralar çerçevesinde düzenlenen kurslarda, kursiyerlere kursiyer zaruri gideri ve sigorta primi ödenir. Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde MEB tarafından belirlenen ek ders saat ücretinin iki katını aşmamak üzere eğitici gideri ile toplam kursiyer zaruri giderinin yüzde onunu geçmemek üzere eğitim sırasında kullanılacak temrinlik malzeme için ödeme yapılabilir. (7) İşbirliği yöntemi ile kurs düzenleyecek hizmet sağlayıcılardan eğitim hizmetleri protokolü imzalanmadan önce aşağıdaki belgelerden kendileri ile ilgili olanlar istenir. a) Talep dilekçesi. b) Hizmet sağlayıcı türüne göre; ticaret sicil gazetesi, vakıf senedi, dernek tüzüğü, MEB onaylı özel öğretim kurumu çalışma ruhsatı, birlik veya oda kaydı belgesi, üniversiteler için Yüksek Öğretim Kurulu yetki belgesi, dernek ve vakıflar için iktisadi işletme ve/veya merkezleri dışında teklif verilen ilde şube kuruluşuna ait belgelerin aslı veya noter onaylı örneği. c) İmza sirkülerinin aslı veya noter onaylı örneği. ç) 5580 sayılı Kanun kapsamındakiler için mesleki eğitim yetki belgesinin aslı veya noter onaylı örneği. d) Ticaret odasından alınacak faaliyet belgesi. e) MEB'den alınacak eğitim kapasite raporu. f) Eğitim programı veya planı. g) Eğiticilere ait özgeçmiş ve bununla ilgili belgeler. (8) Kamu kurum ve kuruluşlarından yedinci fıkrada sayılan belgelerden sadece eğitim programı ve eğiticilere ait belgeler istenir. (9) İşbirliği kapsamında hizmet sağlayıcılardan alınan teklifler, aksi yönde bir hüküm bulunmadığı sürece, bu Yönetmeliğin eğitim mekanı, eğitim programı, eğitici ve istihdam yükümlülüğüne ilişkin hükümlerine tabi olarak değerlendirilir. Hizmet sağlayıcılarda aranacak Ģartlar MADDE 13 – (1) 4734 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatının verdiği yetki çerçevesinde kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı amacı ile hizmet sağlayıcılarda aranılacak şartlar ayrıca belirlenebilir. Hizmet alımı ve iĢbirliği yapılamayacaklar MADDE 14 – (1) Kurum, hizmet alım ilanı ve şartnamesinde belirterek hizmetlerin etkin ve verimli şekilde temini için, 4734 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatının verdiği yetki çerçevesinde, hizmet sağlayıcıları sınırlandırabilir. Bireysel gönderme yoluyla hizmet alımı MADDE 15 – (1) İlgili mevzuat çerçevesinde, bireysel gönderme yöntemi ile Kuruma kayıtlı kişiler, mesleki eğitim hizmetlerinden yararlandırılabilir. YaklaĢık maliyetin tespiti MADDE 16 – (1) Yaklaşık maliyeti belirlemek üzere yapılacak piyasa fiyat araştırması, ihale yetkilisince görevlendirilen kişi veya kişilerce yapılır. (2) Hizmet alımına konu mesleğe ilişkin kursun yaklaşık maliyeti, kursiyer başı ders saat maliyeti üzerinden 4734 sayılı Kanunun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan ilgili mevzuat doğrultusunda Katma Değer Vergisi hariç belirlenir. (3) Yaklaşık maliyetin tespit edilmesinde kullanılmak üzere, Genel Müdürlük tarafından kursiyer başı ders saat maliyetlerine ilişkin çalışmalar yapılabilir. İl müdürlüklerinin, kursiyer başı yaklaşık ders saat maliyetlerinin belirlenmesinde sistemde yayımlanacak bu çalışmaları dikkate alması gerekir. (4) Yaklaşık maliyetin belirlenmesinden sonra onay belgesi düzenlenerek, ihale yetkilisince görevlendirilen kişi veya kişiler tarafından gerçekleştirilen piyasa fiyat araştırması ve buna ilişkin belgeler eklenir. Komisyon oluĢturulması MADDE 17 – (1) İhale yetkilisi tarafından hizmet alımları için biri başkan olmak üzere en az üç asil üç yedek üyeden oluşan bir komisyon kurulur. Birden fazla meslekte hizmet alımı yapılması durumunda gelecek tekliflerin yoğunluğuna göre birden fazla komisyon oluşturulabilir. Ancak bir meslek için yapılacak olan değerlendirmelerde gelen teklif dosyaları komisyonlar arasında paylaştırılamaz. (2) Komisyonda görev alan asil üyeler, komisyon çalışmalarına katılmaya engel hastalık, tayin, birinci derece yakınlarının ölümü gibi zorunlu haller dışında hizmet alım süreci tamamlanana kadar değiştirilemez. Komisyonun görevleri MADDE 18 – (1) Hizmet alımına ilişkin il müdürlüğüne teslim edilen tekliflerin, tutanak ile teslim alınmasından sözleşme imzalanmasına kadar olan tüm iş ve işlemler komisyon tarafından gerçekleştirilir. (2) Birden fazla komisyonun bulunması halinde komisyonlar işbirliği içinde çalışırlar ve gerektiğinde bilgi paylaşımında bulunurlar. Hizmet alımının duyurulması MADDE 19 – (1) Hizmet alımı yapılacak meslekler; eğitim verilecek kişi ve sınıf sayısı, eğitim süresi ve eğitim alınacak mesleğe ilişkin bilgileri içeren ilan metni kullanılarak, il müdürlüğü tarafından hizmet alımından ilana çıkılan gün hariç en az beş işgünü önce Kurumun internet sayfasında, il müdürlüğü ve/veya hizmet merkezi ilan panosunda yayımlanır ve ayrıca uygun görülmesi halinde diğer araç ve yöntemlerle de duyurulur. (2) Hizmet alımına ilişkin ilanda ve eklerinde yer alacak belgelerde; bu Yönetmeliğe ve ilgili mevzuata aykırı olmamak şartı ile teklif verilmesi, tekliflerin değerlendirilmesi, sözleşmenin uygulanması ve sonuçlandırılması ile ilgili tarafların hak ve yükümlülükleri açıkça belirlenir ve/veya ilgili mevzuata atıf yapılır. Tekliflerin hazırlanması ve sunulması MADDE 20 – (1) Teklifler, teknik ve mali teklif formu kullanılarak hazırlanır ve kapalı zarfla son başvuru süresine kadar il müdürlüğüne ulaşmak şartıyla elden verilebilir; posta veya kargo yoluyla gönderilebilir. Posta veya kargodan kaynaklanan nedenlerle süresinden sonra gelen teklifler dikkate alınmaz. Teklif zarfında bulunması gereken formların eksiksiz olarak ve bilgisayar ortamında doldurulur. Elle doldurulan formlar dikkate alınmaz. (2) Teklif zarfının yapıştırılarak kapatılan kısmında isteklinin kaşe veya mühürü ve imzası bulunur. Zarfın sol üst tarafında sırayla ve alt alta yazılmak üzere isteklinin adı soyadı varsa unvanı, tebligata esas açık adresi, telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile teklife konu meslek ve son teklif verme süresi; orta kısımda ise hizmet alımını gerçekleştiren il müdürlüğünün isim ve adres bilgileri ve sağ alt tarafta “Bu teklif zarfı ancak ilgili komisyon tarafından açılır” ibaresi yer alır. (3) Aynı ilanda birden fazla meslek için hizmet alımı yapılması durumunda; istekliler, her bir meslek için ayrı ayrı olmak üzere teklif verebilir. (4) Teklif zarflarının tesliminden sonra zarf içerisinde yer alan belgelerde ve bilgilerde herhangi bir şekilde değişiklik yapılamaz ve yapılması teklif edilemez. (5) İstekli, verdiği teklifle doksan gün süreyle bağlıdır. Bu süre, hizmet alımı ilanı ekinde yer alacak eğitim hizmetleri şartnamesinde belirtilmek suretiyle arttırılabilir. Geçici teminat MADDE 21 – (1) İsteklilerin, teklif aşamasında, hizmet alımına konu mesleğe ilişkin olarak her bir teklif için, teklifte verdikleri kursiyer başı ders saat maliyeti ile eğitilmesi öngörülen kursiyer sayısı ve eğitimin tamamlanması için öngörülen toplam ders saatinin çarpımı sonucu bulunacak tutarın yüzde üçü oranında geçici teminat mektubu vermeleri gerekir. Geçici teminatın süresi en az yüz yirmi gün olmak üzere teklif geçerlilik süresinden otuz gün fazla olması gerekir. (2) Kamu kurum ve kuruluşlarından geçici teminat mektubu istenmez. (3) Aynı ilde halen devam eden kurs ve girişimcilik eğitim programları olan ve farklı tarihlerdeki hizmet alımlarına teklif verecek yüklenici için geçici teminat oranı, bir önceki geçici teminat oranının yüzde elli fazlası olarak uygulanır. (4) Teklif vermemesi yönünde yaptırım uygulandığı halde teklif veren, yanıltıcı bilgi ve belgeler vermek suretiyle Kurumu aldatmaya yönelik girişimlerde bulunan, kesin teminat vermeyen, sözleşme imzalamaya davet edildiği halde sözleşme imzalamaktan imtina eden isteklilerin geçici teminatları Kuruma gelir kaydedilir ve bu durumdaki istekli ile yirmi dört ay boyunca hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol imzalanmaz. (5) Yapılan değerlendirmeler sonrasında teklifleri geçerli puan alamayan veya bu maddenin dördüncü fıkrasında sayılı durumlar haricindeki isteklilerin teminatı iade edilir. Teklif zarfında bulunması gereken belgeler MADDE 22 – (1) Teklif zarfında, isteklinin durumuna göre aşağıdaki belgelerden ilgili olanlar eksiksiz olarak bulunur. a) Talep dilekçesi. b) Teknik ve mali teklif formu. c) İstekli taahhütnamesi. ç) Hizmet sağlayıcı türüne göre; ticaret sicil gazetesi, vakıf senedi, dernek tüzüğü, MEB onaylı özel öğretim kurumu çalışma ruhsatı, birlik veya oda kaydı belgesi, üniversiteler için Yüksek Öğretim Kurulu yetki belgesi, dernek ve vakıflar için iktisadi işletme ve/veya merkezleri dışında teklif verilen ilde şube kuruluşuna ait belgelerin aslı veya noter onaylı örneği. d) İmza sirkülerinin aslı veya noter onaylı örneği. e) Ticaret odasından alınacak faaliyet belgesi. f) Kamu kurum ve kuruluşları hariç, Ticaret Sicil Memurluğundan alınan iflas ve konkordato ilan edilmediğine dair belge. g) İşletmeler için vergi, SGK prim ve idari para cezası olmadığına ya da yapılandırıldığına dair belge. ğ) Üniversiteler ve 5580 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar hariç, MEB'den alınacak eğitim kapasite raporu ile varsa eğitim mekanına ilişkin belge, bunun bulunmaması halinde il müdürlüğünce yapılan tespite ilişkin belge. h) İsteklinin eğitim ve mesleki eğitim alanındaki tecrübesine ilişkin bilgi ve belgeler. ı) Eğiticilere ait özgeçmişler ve eğitim düzeyleri ve deneyimlerini gösterir belgeler ile eğiticinin istekli dışında başka kurum veya kuruluş çalışanı olması durumunda bu kurum veya kuruluştan alınan çalışma veya görevlendirme yazısı. i) 5580 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar için eğiticilerin MEB onaylı çalışma izin belgesi veya atama onayı veya yazısının aslı veya noter onaylı örneği. j) İstekliye ait son bir yıllık sigortalı bilgi formu ve sigortalı hizmet dökümü. k) Eğitim programı veya planı. l) Geçici teminat mektubu. (2) Konsorsiyum olarak teklif verilmesi halinde konsorsiyum beyannamesinin, iş ortaklığı halinde teklif verilmiş ise iş ortaklığı beyannamesinin ayrıca işin hangi bölümlerinden sorumlu olunduğunun belirtildiği belgelerin verilmesi gerekir. (3) Hizmet alım ilanı metninde veya eklerinde yer verilecek teknik ve mali değerlendirme kapsamında istenilen belgelerin de teklif zarfına konulması gereklidir. (4) Teklif zarfında bulunan tüm belgelerde ve belgeleri oluşturan sayfalarda isteklinin imzaya yetkili kişisinin imzası ile tüzel kişiliğe ait mühür veya kaşe bulunur. Tekliflerin açılması MADDE 23 – (1) İstekliler tarafından sunulan ve teklif teslim tutanakları düzenlenerek teslim alınan teklifler, alınış sırasına göre son teklif verme süresinin dolduğu andan itibaren hazır bulunanların huzurunda meslek bazında açılmaya başlanır. (2) Açılan tekliflerin içeriğinde yer alması gereken teknik ve mali teklif formu üzerinden; isteklinin adı soyadı varsa unvanı, personel sayısı, tecrübesi, eğitilmesi planlanan kişi sayısı, eğitim yeri kapasitesi, eğitim süresi, istihdam taahhüt oranı, kursiyer başı ders saat maliyetine ilişkin teklif formlarında yer alan bilgiler hazır bulunanların huzurunda sesli olarak okunur ve tutanak tutulur. Değerlendirilemeyecek teklifler MADDE 24 – (1) Aşağıdaki durumlardaki teklifler değerlendirmeye alınmaz. a) Teklif veremeyecek olanların vermiş oldukları teklifler. b) Aynı istekli ya da ortağı olduğu istekliler (hisse paylarına bakılmaksızın) tarafından, aynı meslek için birden fazla teklif verilmesi durumunda bu istekli veya isteklilerin verdikleri teklifler. c) Başvuru form ve belgelerinde silinti, kazıntı, düzeltme yapılan teklifler. ç) İstenilen belgelerden başka belgelerin yer aldığı teklifler. (2) Başvuru süresinden sonra teslim edilen veya gönderilenler ile teklif zarfında yer alması gereken bilgilerin olmadığı veya eksik olduğu teklifler değerlendirilmez. (3) Bu maddenin ilk fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen teklifleri verenlerle yirmi dört ay; (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen teklifleri verenlerle on iki ay süresince hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol imzalanmaz. Tekliflerin değerlendirilmesi MADDE 25 – (1) Hizmet alımı yapılacak hizmet sağlayıcıların teklifleri, bu Yönetmelikte belirtilen niteliklere sahip olmak koşuluyla, teklif zarfında yer alan bilgi ve belgeler üzerinden ilgili mevzuata göre değerlendirilir. (2) Teklifler, ön değerlendirmeden sonra teknik değerlendirmeye alınır, teknik değerlendirmeyi geçenler mali değerlendirmeye tabi tutulur. (3) Teknik değerlendirme, isteklinin eğitim ve meslek alanındaki tecrübesi, insan kaynakları kapasitesi, istihdam taahhüdü ve belirlenecek diğer hususlar çerçevesinde gerçekleştirilir. (4) Mali değerlendirme yapılabilmesi için isteklinin, teknik değerlendirme sonucunda belirlenecek asgari puanı veya üzerinde puan alması gerekir. Mali değerlendirme, en düşük fiyat teklifi yüz puan kabul edilmek suretiyle ve diğer fiyat teklifleri en düşük teklife ters oranlı olarak sıralanmak suretiyle hesaplanır. (5) İsteklinin teknik değerlendirmede aldığı puanın yüzde altmışı ve mali değerlendirmede aldığı puanın yüzde kırkı esas alınarak nihai değerlendirme puanı belirlenir. Puan hesaplamasında küsuratlar yuvarlanmaz. Nihai puanın eşit olması halinde kursiyer başı ders saat maliyeti düşük olan istekliye, kursiyer başı ders saat maliyetinin de eşit olması halinde istihdam taahhüt oranı yüksek olan istekliye öncelik verilerek nihai sıralama belirlenir. Yine eşitlik olması halinde, bu durumdaki istekliler ile kontenjan paylaşımı yapılarak sözleşme imzalanır. Kesin teminat MADDE 26 – (1) Sözleşme aşamasında istekliden, hizmet alımına konu her bir mesleğe ilişkin ayrı olmak üzere kursiyer başı ders saat maliyeti ile teklifte eğitilmesi öngörülen kursiyer sayısı ve eğitimin tamamlanması için öngörülen toplam ders saatinin çarpımı sonucu bulunacak rakamın yüzde on beşi oranında teminat mektubu alınır. Verilen teminatın geçerlilik süresinin, sözleşme imzalama tarihinden başlamak üzere istihdam yükümlülüğünün tamamlanacağı süreyi de içerecek şekilde, kurs süresinin en az üç katı olması gerekir. Yüz yirmi günden az olan eğitimlerde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır. Sözleşme imzalandıktan sonra geçici teminat iade edilir. (2) Kamu kurum ve kuruluşlarından kesin teminat mektubu istenmez. (3) Aynı ilde halen devam eden kurs veya girişimcilik eğitim programları olan ve farklı tarihlerdeki hizmet alımlarına teklif verecek yüklenici için kesin teminat oranı, bir önceki kesin teminat oranının yüzde elli fazlasıdır. SözleĢme MADDE 27 – (1) Nihai değerlendirme sonucunda en yüksek puana sahip olan istekliden başlamak üzere değerlendirmeye konu meslekte eğitilmesi planlanan kişi sayısına göre teklifte belirtilen sayı ile sınırlı olmak üzere istekliler iadeli ve taahhütlü olarak gönderilecek resmî yazıyla sözleşmeye davet edilir. (2) İstekliler sözleşme imzalamadan önce Kurum tarafından istenilen bilgi ve belgeleri süresi içerisinde Kuruma teslim ederler. İl müdürlüğü ile istekli arasında, kursun başlama ve bitiş tarihleri ile istihdam yükümlülüğünün tamamlandığı süreyi ve karşılıklı hak ve yükümlülükleri içerecek şekilde sözleşme imzalanır ve bu şekilde hizmet alımı yapılır. Sözleşme ile ilgili vergi mevzuatı kapsamındaki yükümlülüklerin yüklenici tarafından yerine getirilip getirilmediği hususu il müdürlüğü tarafından kontrol edilir. (3) İl müdürlüğü tarafından; a) Yüklenicinin, sözleşme hükümlerine aykırı tutum ve davranışta bulunması, b) İşin yürütülmesini engelleyen doğal afet, kanuni grev, genel salgın hastalık, yangın, kısmi veya genel seferberlik ilanı gibi mücbir sebebin meydana geldiği tarihi izleyen üç işgünü içinde il müdürlüğüne yazılı olarak bildirimde bulunulması ve bu durumun yetkili merciler tarafından belgelendirilmesi durumu hariç olmak üzere, il müdürlüğünce verilen sözlü ve/veya yazılı uyarılara rağmen, yüklenicinin sözleşme hükümlerinden doğan yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmemesi ve sözleşmeye aykırı tutum ve davranışını düzeltmemesi, c) Eğitime katılan kursiyerlerin, yüklenicinin kayıtlı ve/veya kayıt dışı çalışanı olduğunun tespit edilmesi, ç) Eğitim programının devamı sırasında yüklenici tarafından, hile, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, irtikap, rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşme konusu işlemlere fesat karıştırılması veya buna teşebbüs edilmesi, d) Yüklenici tarafından sahte belge düzenlenmesi veya buna teşebbüs edilmesi, bu yollarla Kuruma zarar verilmesi, e) Yüklenicinin Kuruma ait gizlilik konusu işlemlerini, teknik ve mali yapısına ilişkin bilgileri ve belgeleri açıklaması, bunları kendisinin veya üçüncü şahısların yararına kullanması, f) Yüklenici tarafından, sözleşme konusu eğitim hizmetlerinin üçüncü şahıslara yaptırıldığının tespit edilmesi, g) Ağır hastalık, tutukluluk, mahkumiyet ve ölüm hallerinde yüklenicinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirememesi, ğ) Yüklenicinin iflas etmesi, hallerinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşme fesh edilerek kurs iptal edilir, teminatın tamamı Kuruma gelir kaydedilir. Ayrıca varsa yükleniciye yapılan ödemeler yasal faiziyle birlikte geri alınır ve istekli ile yirmi dört ay boyunca hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol imzalanmaz. (4) Sözleşme imzalandıktan sonra, mücbir sebepler dışında, yüklenicinin mali acz içinde bulunması veya teknik ve idari yönden yetersiz durumda olması nedeniyle taahhüdünü yerine getiremeyeceğini gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak Kuruma bildirmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kurs iptal edilir. İptal edilen kurs için kursiyer zaruri gideri ile kursiyer sigorta prim giderleri dışında yapılmış olan tüm giderler yükleniciden geri alınır. (5) Yüklenicinin, 4734 sayılı Kanuna göre yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun veya ilgili mercilerce hileli iflas ettiğine karar verildiğinin sözleşme imzalandıktan sonra tespit edilmesi hallerinde kurs, il müdürlüğü tarafından iptal edilir. (6) Bu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen mücbir sebeplerden dolayı il müdürlüğü veya yüklenici sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir. Ancak, yüklenicinin mücbir sebebe dayalı bir süre uzatımı talebi varsa ve bu talep il müdürlüğünce kabul edilmişse, il müdürlüğünün sözleşmeyi feshedebilmesi için uzatılan sürenin sonunda işin bu sözleşmeye uygun şekilde tamamlanmamış olması gerekir. Kurs eğitim programları MADDE 28 – (1) Kurs eğitim programları MEB tarafından onaylanır. MEB, kurs eğitim programlarının müfredatının UMS ile uyumlu olmasını sağlar. (2) UMS ve/veya ulusal yeterlilik bulunan mesleklerde kurslar ilgili UMS, ulusal yeterlilikler veya yeterlilik birimleri temel alınarak açılır. Bu kapsamda açılacak tüm kursların eğitim programlarının, bu standartlara ve/veya ulusal yeterliliklere uygun olarak hazırlandığının da MEB onayında belirtilmesi gerekir. (3) Ulusal meslek standartları ve/veya ulusal yeterlilikleri yayımlanmayan mesleklerde ise kurs eğitim programları; yüklenicilerle veya işbirliği yapılan kuruluşlarla sözleşme veya protokol imzalanmadan önce MEB il müdürlüklerine veya bunların belirlediği okul veya kurum müdürlüklerine onaylattırılacaktır. Onay verilmeyen eğitim programları uygulamaya konulmayacaktır. Eğitim programları, her kurs için ayrı ayrı onaylanabileceği gibi toplu olarak da onaylatılabilir. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim ve öğretim kurumları ile Millî Eğitim Bakanlığının verdiği izinle çalışan kurum ve kuruluşların gerçekleştirecekleri kurslara ilişkin eğitim programlarının onay işlemleri kendi ilgili mevzuatına göre yapılır. (4) Özel kanunları veya uluslararası sözleşme veya anlaşmalar ile izin verilen kurum veya kuruluşlar ve üniversiteler ile düzenlenecek kurslarda; eğitim programının ulusal meslek standartları ve/veya ulusal yeterliliklerine uygun olarak hazırlandığının da bu kurum veya kuruluşlarca kendi mevzuatları uyarınca yapılacak onayda belirtilmesi gerekir. Meslek standartları ve/veya ulusal yeterliliklerin yayımlanmadığı mesleklerdeki eğitim programları, bu kurumların kendi ilgili mevzuatına göre onaylanır. (5) Kurs eğitim programları, teorik ve uygulamalı olmak üzere iki bölümden oluşabilir. Mesleğin özelliğine göre, kurslarda teorik ve uygulamalı bölümler birlikte verilebilir. (6) İl müdürlüğünce uygun görülmesi halinde teorik ve uygulamalı bölümler farklı eğitim mekanlarında veya farklı illerde yapılabilir. Kursun bir bölümünün farklı ilde yapılması durumunda, denetimler kursun düzenlendiği ildeki il müdürlüğünce yapılır, raporları kursu düzenleyen il müdürlüğüne gönderilir. (7) Mesleki eğitim kursları, uzaktan eğitim yöntemleri ile de düzenlenebilir. Kurs süresi MADDE 29 – (1) Kursiyerlere bilgi ve becerilerin kazandırılması için toplam kurs süresi; kursun düzenleneceği meslek konusunda Millî Eğitim Bakanlığının belirlediği süre, ulusal meslek standartları ve/veya ulusal yeterlilikler, işgücü piyasası ihtiyaçları ve kursiyerlerin nitelikleri gibi hususlar göz önünde bulundurularak belirlenir. (2) Toplam kurs süresi yüz altmış fiili günü aşamaz. (3) Kursların, günlük en az beş en fazla sekiz saat ve haftada altı günü geçmemek üzere en az otuz en fazla kırk saat olması gerekir. Yarım günlük tatiller dahil olmak üzere milli, dini bayramlar ile resmi tatil olan günlerde eğitim yapılamaz ve bu süreler toplam eğitim gününe dahil edilemez. (4) Kursların mesai saatleri içerisinde yapılması esastır. Ancak il müdürlüğünce uygun görüldüğü takdirde, denetim imkanları da göz önünde bulundurularak bu maddenin üçüncü fıkrasına aykırı olmamak kaydıyla, mesai saatleri ve günleri dışında da kurs düzenlenebilir. Kursların günlük bitiş saati, il müdürlüğünce yüklenici ile imzalanacak sözleşme veya protokol ile belirlenir. (5) Kamu kurum ve kuruluşlarıyla protokol düzenlenmesi halinde yukarıda yer alan günlük eğitim sürelerine ilişkin düzenlemeler dikkate alınmayabilir. (6) Günlük azami eğitimde kalabilme süreleri, günlük asgari kurs süresinin altında olan engellilere yönelik düzenlenen kurslarda, kursiyerlerin alabilecekleri günlük azami eğitim sürelerinin belgelendirilmesi şartıyla bu süreler kadar eğitim verilir. Kurs eğiticileri MADDE 30 – (1) Kurslarda görev alabilecek eğiticiler veya öğreticiler aşağıda belirtilmiştir. a) Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarda görev alan öğretmenler. b) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi olarak görev yapan öğretim elemanları. c) 5580 sayılı Kanun kapsamında açılan özel öğretim kurumlarında görev alan eğitmenler. ç) Usta öğreticilik belgesine sahip olanlar. d) Millî Eğitim Bakanlığı tarafından eğitici veya öğretici olarak görevlendirilmiş olanlar. (2) Üniversitelerin yüklenici olduğu kurslarda eğitimler, sadece 2547 sayılı Kanuna tabi olarak görev yapan öğretim elemanları tarafından verilir. (3) Özel sektör işyerleri ile düzenlenen kurslarda ön lisans ve üzeri eğitime sahip olanlar ve/veya en az usta öğreticilik belgesine sahip olanlar eğitici veya öğretici olarak görev alabilir. (4) Eğiticiler veya öğreticiler, ilgili kurum veya kuruluşların tabi olduğu mevzuat hükümlerine bağlı kalmak şartıyla, haftada en fazla kırk saat eğitim verebilirler. (5) Mazeretleri il müdürlüğünce uygun görülen sebeplere istinaden eğiticilere, tabi oldukları mevzuat çerçevesinde, yüklenici tarafından il müdürlüğüne yazılı olarak bildirilerek izin verilebilir. İzin süresi hiçbir şekilde kurs süresinin onda birini geçemez. Eğiticilere izin verilmesi, izin verilen dönemde asgari nitelikleri taşıyan başka bir eğiticiyle eğitime devam edilmesi veya eğitime ara verilmesi hususu il müdürlüğünün takdirindedir. (6) Herhangi bir nedenle eğiticinin ayrılması durumunda, aynı gün içinde durum yüklenici tarafından il müdürlüğüne telefon ile ve yazılı olarak bildirilir. Ayrılan eğiticinin yerine en az aynı özellikleri taşıyan bir eğiticinin en geç üç işgünü içinde görevlendirilmesi ve eğitime başlaması il müdürlüğünün onayı ile mümkündür. Bu tür sebeplerle eğitim verilmeyen süreler için telafi eğitimleri düzenlenir. (7) Yapılan denetimlerde, Kurumu aldatmaya yönelik harekette bulunma, sahte ve yanıltıcı belge düzenleme ve kendi yerine başkasını eğitici olarak görevlendirme gibi bu Yönetmelik hükümlerine aykırı davranışları tespit edilen eğitici, süresiz olarak Kurumun faaliyetlerinde görev alamaz ve haklarında il müdürlüğünce suç duyurusunda bulunulur. Hakkında il müdürlüğünce bu şekilde yaptırım uygulanan kişiler sisteme kaydedilir ve Kurumun internet sayfasında ilan edilebilir. Eğitim mekanı MADDE 31 – (1) Kurs düzenlenecek eğitim mekanının MEB tarafından belirlenen eğitim verilecek mesleğe göre gerekli asgari standartlara sahip olup olmadığı, il veya ilçe Millî Eğitim müdürlükleri veya MEB tarafından yetkilendirilmiş kurum veya kuruluşlarca tespit edilir. Bunun mümkün olmadığının MEB tarafından verilecek resmî yazı ile belgelenmesi halinde, il müdürlüğü tarafından eğitim mekanının eğitim düzenlenecek mesleğin niteliklerine göre asgari standartlara sahip olup olmadığına bakılarak, teklif tarihinden önce tutanak ile tespit yapılır. (2) Özel sektör işyerleri ile işbirliği kapsamında düzenlenen kurslarda, eğitim mekanının düzenlenecek eğitim için asgari standartlara sahip olup olmadığı il müdürlüğünce tespit edilecektir. (3) Üniversiteler ve özel kanunlar ile uluslararası anlaşma ve sözleşmelerle yetkilendirilmiş kurumların, eğitim mekanının eğitim verilecek mesleğe göre asgari standartlara uygun olduğunu kendi mevzuatları uyarınca alınacak belgelerle ispat etmeleri gerekir. (4) Eğitim mekanının uygunluğuna ilişkin onay belgesinin eğitimin teorik ve/veya uygulamalı bölümlerini içerecek şekilde hazırlanmış olması gerekir. Eğitimler onaylanmış mekanlar dışında gerçekleştirilemez. (5) Eğitim mekanları, kurs süresince gerek görülmesi halinde, il müdürlüğü tarafından eğitim verilen mesleğe göre asgari standartları koruyup korumadıkları bakımından incelenebilir. Kursa katılma Ģartları MADDE 32 – (1) Kursa katılmak için; a) Kuruma kayıtlı işsiz olmak, b) 15 yaşını tamamlamış olmak, c) Mesleğin gereklerine uygun olarak belirlenen özel şartlara sahip olmak, ç) Kurumca düzenlenen kurslara aynı meslekte daha önce katılmamış olmak, d) İş ve meslek danışmanlığı hizmetlerinden faydalanarak, danışmanın uygun görüşüne sahip olmak, e) Emekli olmamak, f) Kurslara katılmama yönünde yaptırım uygulanmıyor olmak, şartları aranır. (2) Eğitimlere katılmalarına ve kurs sonunda da istihdam edilmelerine engel durumları bulunmadığı il müdürlüğünce uygun görülmesi halinde, ikinci öğretim ve açık öğretimdeki öğrenciler kurslara katılabilirler. (3) Kurstan yararlanan kursiyer, kursun tamamlanmasından itibaren altı ay geçmeden yeni bir kurstan yararlanamazlar. (4) Eğitimin başladığı tarihten itibaren bir yıl öncesine kadar yüklenicinin, konsorsiyum veya iş ortaklığı olarak teklif verilmesi halinde konsorsiyum ya da iş ortaklığını oluşturan işyerlerinin çalışanları, bu yükleniciler ile düzenlenen kurslara katılamazlar. (5) Ceza infaz kurumlarında bulunan ve tahliyesine üç yıldan az süre kalmış olanlar, Kuruma kayıtlı işsiz olmak şartı hariç bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları taşımak kaydıyla kurslara katılabilirler. Bu kişilerden kurslara katılanların bilgileri il müdürlüğü tarafından sisteme girilir. (6) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 71, 72 ve 73 üncü maddeleri kapsamında, çalışma yaşı ve çalıştırma yasağına ilişkin özel düzenlemeler çerçevesinde çalıştırılmaları yasaklananlar ile ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması yasaklanan kişiler bu kapsamda yer alan mesleklerdeki kurslara katılamaz. (7) İşsizlik ödeneği almakta olanların; asgari son çalıştığı işin koşullarını sağlamak, kişisel kariyer ve statülerine, eğitim, yaş ve sağlık koşullarına uygun bir eğitim olanağı sağlandığı takdirde eğitime katılmaları gerekir. Geçerli bir neden sunmadan eğitim almayı kabul etmeyen veya katıldığı eğitimi geçerli neden olmaksızın tamamlamayan kişilerin bu tarihten itibaren işsizlik ödeneği kesilir. (8) İşyerlerinde yapılan kurslara; hizmet alımı ya da işbirliği yapılan işyerinin işçileri, mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmek ve yeni teknolojilere uyum sağlamak amacıyla katılabilir. Sadece çalışanlara yönelik olarak da işbirliği yoluyla kurs düzenlenebilir. Bu kapsamda düzenlenen eğitimlerde, kurs için gerekli olan eğitici gideri yükleniciye ödenebilir. Ayrıca, Kurumca ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan işçilere yönelik olarak da kurs düzenlenebilir. Bu fıkra kapsamında düzenlenen kurslara katılan kursiyerlere Kurumca herhangi bir gider ödenmez ancak kurs bitirme belgesi veya sertifika verilir. (9) Kurstan; a) Askerlik, tutukluluk, hamilelik veya doğum, uzun süreli hastalık, işe giriş ve kursa devamı engelleyebilecek ikametgah değişikliği gibi nedenler ile bu Yönetmelikte belirlenen devamsızlık süresini aşmaları sebebiyle ayrılmak durumunda kalanlar, b) Durumları kursu takibe elverişli olmadığı için kursla ilişiği yüklenicinin teklifi ve il müdürlüğünün onayı ile kesilenler, c) Devam ederken kursun iptal edilmesinden dolayı mezun olamayanlar, dışında il müdürlüğünce kabul edilen geçerli bir mazereti olmadan ayrılanlar yirmi dört ay boyunca kurs veya programlardan yararlanamaz. Kursiyer sayısı MADDE 33 – (1) Kurs sınıfları; eğitici sayısı, eğitim yerinin kapasitesi ve donanımı ile kursa konu mesleğin özellikleri dikkate alınarak oluşturulur. Bir sınıfın en az on en fazla yirmi beş kursiyerden oluşması esastır. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarıyla düzenlenecek kurslarda kursiyer sayısı il müdürlüğünce belirlenebilir. (2) Kursiyer sayısının beş kişinin altına düşmesi halinde il müdürlüğünce kurs iptal edilebilir. Ancak kurs süresinin üçte ikisinin tamamlanması halinde kurs iptal edilmez. (3) Engellilere yönelik veya işbirliği kapsamında işyerinde düzenlenen kurslarda en az beş kursiyer için de kurs düzenlenebilir. Kursiyerlerin seçimi MADDE 34 – (1) Kursiyerlerin seçim aşamasında iş ve meslek danışmanları aracılığı ile kursiyer adaylarına; öncelikle meslek seçimi, meslek değişikliği ya da bir mesleğe uyum sağlama gibi iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri verilir. (2) İş ve meslek danışmanı tarafından kursa katılması yönünde olumlu görüş verilen Kuruma kayıtlı işsizler arasından tarafsızlık ve fırsat eşitliği ilkesine riayet edilerek asil ve yeteri kadar yedek kursiyer, yüklenici ve Kurum personeli tarafından birlikte belirlenir. (3) Yüklenici, kursiyer seçmelerinden önce mülakatlar sırasında seçmede esas alacağı hususları il müdürlüğüne önceden bildirir. (4) Dezavantajlı durumda olan kayıtlı kişilere, açılan kursun niteliğine ve kursiyer sayısına göre, kursa katılmalarında öncelik verilir. (5) Asil kursiyer sayısının en az yüzde yirmi beşi kadar yedek kursiyer belirlenir. (6) Asil kursiyerler ile yedek kursiyerlerin isimleri liste halinde il müdürlüğünce uygun görülen yöntemle kurs başlama tarihinden önce ilan edilir. Geçerli mazereti olmaksızın kursa başlamayanların ve kursun başlangıcından itibaren onda birlik sürenin içerisinde olmak kaydıyla ayrılanların yerine yedek listeden yeni kursiyer alınır. Asil kursiyer sayısının belirlenen yedek kursiyerler ile tamamlanamaması durumunda, eksik kontenjan Kuruma kayıtlılardan tamamlanır. (7) Yüklenicinin birinci ve ikinci derece kan hısmı olan kişilerin kursiyer olması durumunda, bu kişiler toplam kursiyer sayısına ilave edilmez ve bu kişilere ve bu kişiler için yükleniciye Kurumca herhangi bir ödeme yapılmaz. Ancak bu durumdaki kişilere kurs bitirme belgesi veya sertifika verilir. Bu kişilere ve bu kişiler için yükleniciye ödeme yapıldığının tespiti halinde, bu ödemelerin tümü yasal faizi ile birlikte yükleniciden geri alınır. (8) Yüklenicinin mülakata katılanların tamamını mülakat gününden önce sisteme kayıt etmesi ve kursa seçilmeyenlerin seçilmeme nedenlerini il müdürlüğüne bildirmesi gerekir. Kursiyer ve yüklenici taahhütnameleri MADDE 35 – (1) Yüklenicilerin, kursiyer seçimi aşamasından önce kursiyerlerin istihdam edilebilecekleri muhtemel işyeri ya da işyerleri, çalışma koşulları, hangi meslekte istihdam edilebileceği ve çalışma karşılığı alabilecekleri ücretlerin alt ve üst sınırları konusunda Kuruma taahhütname verirler ve kursa katılmaya hak kazanan kursiyerlere duyururlar. Bu taahhütnamede belirtilecek olan ücretlerin alt ve üst sınırları arasındaki fark yüzde otuzu geçemez. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen yükleniciler ile yapılan sözleşmeler iptal edilir ve ilgili yaptırımlar uygulanır. (2) Kursiyer olarak seçilenler, hak ve yükümlülüklerini ihtiva eden kursiyer taahhütnamesini imzalamadan kursa katılamazlar. Devam zorunluluğu ve iliĢik kesme MADDE 36 – (1) Kurslara devam zorunludur. Kurumca kabul edilebilir mazereti olanlara izin verilebilir. Ancak doktor raporu ile tevsik edilebilen en fazla beş günlük sağlık izni dışında bu izin süreleri, hangi sebeple olursa olsun toplam kurs süresinin onda birini aşamaz. Bu sürenin aşımı halinde kursiyerlerin kursla ilişikleri kesilir. Beş günü aşan sağlık izinleri onda birlik izin süresinden düşülür. (2) Kurslara yedek listeden alınan yeni kursiyerler, birinci fıkrada belirtilen çerçevede doktor raporu hariç kalan sürenin onda biri kadar mazeret izni kullanabilir. (3) Kursun devamı sırasında ilgi ve yeteneklerinin kursu takibe elverişli olmadığı belirlenen kursiyerler ile belirlenmiş disiplin kurallarına uymayan kursiyerlerin yüklenicinin teklifi ve il müdürlüğü onayı ile kursla ilişikleri kesilebilir. Kursiyerlerin ilişik kesme işlemleri yazılı olarak gerçekleştirilir. (4) Kursiyerlerin devam durumlarını takip etmek üzere Kurumca hazırlanacak olan devam çizelgesi kullanılır. Devam çizelgelerinin gereği şekilde doldurulmasından ve ay sonunda il müdürlüğüne tesliminden yüklenici sorumludur. Kurstan ayrılanlar, yüklenici tarafından aynı gün içinde il müdürlüğüne yazılı olarak bildirilir. Ayrıca kursiyerlerin devam durumlarının, yüklenici tarafından haftalık olarak en geç cumartesi günü saat 23:59’a kadar sisteme girilmesi gerekir. Bu yükümlülüklerin aksatılmasından dolayı ortaya çıkabilecek zararlardan yüklenici sorumludur. İl müdürlüğü, yüklenicinin bu yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğini kontrol eder. Giriş yapılmayan günler ile ilgili girişler il müdürlüğünce tamamlanır. Kurs sorumlusu MADDE 37 – (1) İl müdürlüğü her kurs için bir asil bir yedek personeli kurs sorumlusu olarak görevlendirir. Kurs sorumlusu; a) Kursu, mülakat aşamasından itibaren istihdam aşaması da dahil olmak üzere, her safhasında, incelemek, değerlendirmek, yönetmek, gerekli bilgi ve belgeleri almak, b) Kurs dosyasını, kursla ilgili evrak ve belgeleri, sözlü-yazılı müracaat ve şikayetleri incelemek, c) Ortaya çıkabilecek olumsuzlukları gerektiğinde yerinde tahkik ve tetkik etmek, ç) Olumsuzlukların ve sorunların giderilip giderilmediğini takip etmek, giderilememesi durumunda, derhal gerekli işlemleri başlatmak; olumsuzluklar ve sorunları gerektiğinde ilgili makamlara iletmek, d) Sorumlu olduğu kursu ayda en az bir kez olmak üzere ziyaret etmek, e) Kurs ile ilgili kaydedilen gelişmelerin ve varsa sorunların yer aldığı ara ve nihai raporları hazırlayıp ihale yetkilisine sunmak, f) Kursiyer, yüklenici ve eğiticilerin bu Yönetmelik, sözleşme veya protokol ve ilgili mevzuatta belirlenmiş yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini kontrol etmek, ile yükümlüdür. Kursların denetimi ve izlenmesi MADDE 38 – (1) Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, kursların denetimi, 4904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca oluşturulan Denetim Kurulunca yapılır. (2) Denetim Kurulunca yapılan denetimler ya da Kurum hizmetleri çerçevesinde gerçekleştirilecek ziyaretler sırasında yükleniciler gerekli kolaylığı sağlamakla yükümlüdür. (3) Denetim ve ziyaretler sırasında, kursun devam etmesine engel teşkil etmeyen ve kolaylıkla çözülebilecek sorun tespiti halinde öncelikle yükleniciden sözlü uyarı ile eksikliğin niteliği ve kursun süresi dikkate alınarak on günü aşmamak üzere verilen süre içinde giderilmesi istenir. Sözlü olarak verilen uyarılar kurs denetçisi tarafından hazırlanan raporlarda yer alır. Verilen süre içinde sorunun çözülmediğinin tespiti halinde bu kez yazılı olarak ve on günü aşmamak üzere süre verilerek sorunun çözülmesi talep edilir. (4) Uyarılara rağmen aynı sorunun çözülmemesi kursun devamını etkilemeyecek düzeyde ise, il müdürlüğü ödemeleri sorun giderilene kadar durdurur; sorun giderilmez ise sözleşme hükümlerine uyulmadığı gerekçesi ile sözleşme fesh edilir ve varsa ödemeleri yapılmaz, kursiyer zaruri gideri ile kursiyer sigorta prim giderleri hariç yükleniciye ödenmiş KDV dahil tüm giderler tahsil edilir, teminatın tamamı gelir kaydedilir ve yüklenici ile yirmi dört ay süresince hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol imzalanmaz. (5) İl müdürlüğü ile yüklenici arasında imzalanan eğitim hizmetleri sözleşmesinde usul ve esasları belirlenmek şartı ile eğitim süresince sınıflar yüklenici tarafından kamera ile kaydedilir ve kayıtlar, denetim ve teftiş sırasında ihtiyaç olduğunda kullanılmak üzere üç yıl boyunca yüklenici tarafından muhafaza edilir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmediğinin tespiti halinde yüklenici ile tespit tarihinden itibaren iki yıl süresince kurs veya program düzenlenmez. (6) İhtiyaç duyulması halinde kursların izlenmesi ve denetimi için Genel Müdürlük personeli de geçici olarak görevlendirilebilir. (7) Kursiyerler, iş ve meslek danışmanları tarafından kurs süresi ve istihdam sürecinde izlenerek danışmanlık hizmetlerinden yararlandırılır. Sınav ve belgelendirme MADDE 39 – (1) 5544 sayılı Kanun çerçevesinde, mesleki yeterlilik belgesi verilebilen mesleklerde açılan kurslarda yüklenici, sınav, ölçme ve değerlendirme ile belgelendirme işlemlerini sınav ve belgelendirme konusunda yetkilendirilmiş kuruluşlar aracılığıyla yaptırır. Yüklenici, kursun sona ermesinden itibaren en geç on işgünü içinde sınavın yapılmasını temin etmek için gerekli tüm tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu şekilde yapılacak sınav, ölçme ve değerlendirme ile belgelendirme işlemleri, MYK tarafından belirlenmiş ilgili mevzuat çerçevesinde, yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşunun prosedürlerine göre yapılır. Yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşu tarafından yapılacak sınav, ölçme ve değerlendirme sonucunda başarılı olanlara mesleki yeterlilik belgeleri verilir. (2) Mesleki yeterlilik belgesi verilemeyen mesleklerde açılan kurslarda, kursiyerlerin eğitim sonundaki başarı durumları, eğitimin özelliğine göre yüklenici tarafından yapılacak yazılı ve/veya uygulamalı sınavlarla belirlenir. Sınavın ayrıca bir komisyon kurulmaksızın kursun son günü yapılması zorunludur. Ancak il müdürlüğünün onayı olması halinde sınav, eğitimin sona ermesini takip eden on gün içinde yapılır. Sınavın bu şekilde yapılması durumunda, sınav yeri, tarihi, süresi ve yöntemi sınavdan en az on gün önceden duyurulur. Sınavın, merkezi olarak yapılması halinde il müdürlüğü personelinin katılma şartı aranmaz. Sınav sonuçlarının beş işgünü içinde açıklanması gerekir. Mazeretsiz olarak sınava katılmayan kursiyerler başarısız sayılır. Sınava katılamayanlardan mazereti il müdürlüğünce kabul edilenler en geç beş gün içinde mazeret sınavına alınır. Sınav sonucuna ilişkin itirazlar sonucun açıklanmasından itibaren üç işgünü içinde sınavı yapan komisyon, kurum ve kuruluşa yapılır. İtirazlar üç işgünü içinde sonuçlandırılır. Kursu başarıyla tamamlayanlara il müdürlüğü ve il veya ilçe Millî Eğitim müdürlüğü tarafından ilgili mevzuat gereğince kurs bitirme belgesi veya sertifikası verilir. (3) Özel kanunlar ve uluslararası sözleşme veya anlaşmalarla izin verilen kurum veya kuruluşlar ve üniversiteler ile düzenlenecek kurslara konu mesleğin, mesleki yeterlilik belgesi verilebilen mesleklerden olması halinde, bu maddenin birinci fıkrasına göre, aksi halde bu yüklenicilerin kendi mevzuatlarına göre sınav ve belgelendirme işlemleri yapılır. Ġstihdam yükümlülüğü MADDE 40 – (1) Kursiyerlerin en az yüzde ellisi, kurs sınav sonucunun açıklandığı tarihten itibaren en geç otuz gün içinde işe başlatılmak şartı ile yüz yirmi günden az olmamak üzere en az fiili kurs süresi kadar istihdam edilir. Otuz günlük süre, il müdürlüğünce uygun görülen hallerde iki katına kadar uzatılabilir. (2) İl müdürlüğüne tahsis edilen eğitim bütçesinin yüzde beşini geçmemek üzere, sadece kamu kurum ve kuruluşları (devlet üniversiteleri dahil) ile Anayasanın 135 inci maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile hizmet alımı kapsamında istihdam taahhüt oranı en az yüzde yirmi olarak kurs düzenlenebilir. (3) İstihdam, kursiyerin eğitim aldığı meslekte gerçekleştirilir. Kursiyerlerin eğitim aldıkları alanda istihdamlarının kabulü, kursun düzenlendiği mesleğin Türk Meslekler Sözlüğündeki dörtlü birim (ünite) grup kodu ile belirlenir. İstihdam yükümlülüğünün yerine getirilmesi yüklenicinin sorumluluğundadır. (4) İstihdam yükümlülüğünün kısmen yerine getirilmesinde ve/veya istihdam edilenlerin ayrılması durumunda; istihdam yükümlülüğünün, ayrılmayı takip eden otuz gün içinde mezun kursiyerler arasından, yeterli olmaması halinde diğer kursiyerler arasından, bunun da yeterli olmaması halinde, yüklenicinin yazılı talebi sonunda il müdürlüğünce en geç üç işgünü içinde gönderilen liste dikkate alınarak aynı veya yakın mesleklerde eğitim almış kişiler öncelikli olmak üzere, Kuruma kayıtlı kişiler arasından eğitim verilen meslekte tamamlanması gereklidir. Otuz günlük sürenin hesaplanmasına, yüklenicinin il müdürlüğünden liste talep tarihi ile il müdürlüğünün listeyi yazılı olarak yükleniciye teslim ettiği tarih arasında geçen süreler dahil edilmez. Buna rağmen istihdam edilecek kişi bulunamaması halinde, Kuruma kayıt yaptırılmak şartı ile diğer işsizler arasından yüklenici tarafından tespit edilen kişilerin istihdamı kabul edilebilecektir. (5) İstihdam edilmiş olmalarına rağmen istihdam süresi tamamlanmadan ayrılan kursiyerin yerine süresi içinde istihdam edilen kursiyer, ayrılan kursiyerden kalan süreyi tamamlar. (6) İstihdam yükümlülüğü, kesinleşen kursiyer sayısına göre tespit edilir. İstihdam edilmesi gereken kişi sayısı; kesinleşen kursiyer sayısının, istihdam yükümlülük oranı ile çarpımı sonucu bulunacak sayıdır. Bu çarpım sonucu bulunacak kesirli rakamlar, tama iblağ olunur ve yüklenicinin istihdam etmesi gereken kişi sayısı bu şekilde belirlenir. (7) Özel sektör işyerleri ile düzenlenen kurslarda; istihdam yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için kursiyerlerin yükleniciye bağlı işyeri veya işyerlerinde istihdam edilmesi gerekir. Diğer yükleniciler ile bunların birlikte kurdukları konsorsiyumlar ve iş ortaklıkları, kursiyerleri kendi bünyelerinde istihdam etmek suretiyle istihdam yükümlülüğünü yerine getiremez. Özel sektör işyerlerinin kendi aralarında kurdukları konsorsiyumlarda istihdam yükümlülüğü bu işyerlerinin herhangi birinde yerine getirilebilir. Özel sektör işyerleri ile diğer hizmet sağlayıcıların birlikte kurdukları konsorsiyumlarda ise istihdam yükümlülüğü sadece özel sektör işyerinde yerine getirilir. (8) İstihdam yükümlülüğünün sınav tarihinden itibaren fiili kurs süresinin en fazla iki katı kadar sürede tamamlanması gerekmektedir. Süresi yüz yirmi günden az olan kurslar için bu süre iki yüz kırk gün olarak uygulanır. Kurs sonrasında aynı meslekte işbaşı eğitim programına katılanlar için bu süre ilgili programının bittiği tarihten itibaren başlar. (9) Yükleniciler, istihdam yükümlülüğünün yerine getirildiğini SGK işe giriş bildirgesi ve SGK hizmet dökümü ile belgelendirmek ve il müdürlüğüne bu maddenin sekizinci fıkrasında belirtilen süreler içinde vermek durumundadır. İl müdürlüğü, istihdam yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediğinin tespiti için yüklenici ve/veya kursiyerlerden bunlar dışında da bilgi ve belge isteyebilir ve yerinde denetim veya inceleme yapabilir. (10) Kursiyerlerin, yüklenici taahhütnamesine ve kişinin ikametgah, öğrenim durumu, cinsiyet, yaş gibi niteliklerine uygun olarak kendilerine teklif edilen en az üç iş teklifinden birini kabul etmesi gerekir. İl müdürlüğünce kabul edilen geçerli bir mazereti olmaksızın teklif edilen işi kabul etmeyen veya istihdam edildiği işten mazeretsiz olarak ayrılan kursiyer, yirmi dört ay süresince kurs ve programlardan yararlanamaz. (11) Yarı zamanlı, periyodik çalışma, yevmiyeli eleman, ekstra eleman gibi çalışma durumunda istihdam yükümlülüğü yerine getirilmiş sayılmaz. (12) Engellilere ve hükümlülere veya eski hükümlülere yönelik olarak düzenlenecek kurslarda istihdam yükümlülüğü ilgili mevzuatında belirlenir. (13) Kursiyerlerin rızası alınmak ve eğitim alınan meslekte olmak şartları ile özel sektör işyerleri dışındaki yükleniciler, kursiyerleri başka ilde veya ülkede istihdam edebilirler. (14) Kursun başlama tarihinden önceki bir yıl içerisinde çalışmış oldukları işyerinde işe yerleştirilenler istihdam yükümlülüğünün yerine getirilmesi hesaplanırken dikkate alınmazlar. (15) İstihdam yükümlülüğünün; a) Süresi içinde hiç yerine getirilmemesi halinde; kursiyerler için ödenen sigorta primleri ve kursiyer zaruri giderleri hariç, yükleniciye yapılan KDV dahil tüm giderler yasal faizi ile birlikte alınır, teminat gelir kaydedilir ve yüklenici ile yirmi dört ay süresince hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol imzalanmaz. b) Süresi içinde eksik gerçekleştirilmesi halinde; ödenen sigorta primleri ve kursiyer zaruri giderleri hariç, KDV dahil toplam kurs giderinin, istihdam edilmesi gereken kursiyer sayısına bölünmesi ile bulunan kişi başı ortalama birim maliyetin istihdam edilmeyen kursiyer sayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutar, yükleniciden geri alınır veya varsa bunların alacaklarından mahsup edilir. Geri alınacak ve/veya mahsup edilecek tutar, toplam kurs giderinden fazla olamaz. Yasal faiz bu hesaplamanın dışında tutulur. Ayrıca istihdam edilmeyen kursiyer sayısının, istihdam edilmesi gereken toplam kursiyer sayısına oranı kadar teminat miktarı gelir kaydedilir ve yüklenici ile on iki ay süresince hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol imzalanmaz. c) Süresi geçtikten sonra gerçekleştirilmesi halinde; yükümlülüğünü yerine getiren yüklenicinin durumunu belgelemesi ve konunun değerlendirilerek uygun bulunması halinde yüklenici ile hizmet alımı ve işbirliği kapsamında sözleşme veya protokol yapılmamasına ilişkin yaptırım il müdürlüğünce sistem üzerinden kaldırılır. Bu hususa ilişkin durum tutanak ve eki belgelerle dosyada muhafaza edilir. Gelir kaydedilen teminat iade edilmez. Bu fıkranın (a) ve (b) bentlerindeki mali yaptırımlar ise saklıdır. Kurs giderleri MADDE 41 – (1) Kurs giderleri; a) Hizmet alımı ile gerçekleştirilen kurslarda hizmet alım bedelinden, b) İşbirliği yöntemi ile gerçekleştirilen kurslarda eğitici ve temrin giderlerinden, c) Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen ve eğitime katıldıkları fiili gün üzerinden kursiyerlere ödenen zaruri giderlerden, ç) Kursa devam edilen süre içerisinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği ödenecek sigorta primlerinden, d) Kurumca uygun bulunacak diğer giderlerden, oluşur. Hizmet alım giderlerinin ödenmesi MADDE 42 – (1) Yükleniciye yapılan ödemelerde, fiili kursiyer sayısı esas alınır. Kursun uygulandığı takvim ayı içerisinde kursiyerlerce alınan toplam kurs ders saati ve kursiyer başı ders saat maliyetinin kursiyer sayısı ile çarpılmasıyla bulunan meblağ üzerinden ödeme yapılır. Kursiyerlerin eğitime katılmadıkları günler hesaplamaya dahil edilmez. (2) Ödemeler, aylık hak edişler halinde yapılır. Ödeme gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra 27/6/2007 tarihli ve 26565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumları Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde belirtilen belgeler karşılığında gerçekleştirilir. Son ayın hak ediş ödemesi ise kursiyerlerin belgelerini almalarından sonra yapılır. Aylık hak ediş ödemelerinin yapılabilmesi için yüklenici tarafından vergi, SGK primi, prime ilişkin borç ile SGK ve Kurumca kesilmiş ve ödenmemiş idari para cezası olmadığına ilişkin belge ibraz edilmesi gerekir. (3) Vergi, resim ve harç giderleri sözleşme bedeline dahildir. İlgili mevzuat gereğince hesaplanacak KDV sözleşme bedeline dahil olmayıp bu vergi tutarı Kurum tarafından yükleniciye ödenir. (4) Hak ediş ödemeleri banka veya PTT hesabı üzerinden yapılır. Kurum ödeme yapılacak banka ve şubesini ya da PTT bürosunu belirlemeye yetkilidir. Kurumca belirlenen banka şubesi ya da PTT bürosunu kabul etmeyenler ödeme konusunda herhangi bir hak talebinde bulunamaz. ĠĢbirliği yapılan hizmet sağlayıcıların ödemeleri MADDE 43 – (1) İşbirliği yöntemi kapsamında yükleniciye temrin gideri ödenen kurslarda, temrin gideri kesinleşen kursiyer sayısı üzerinden hesaplanır ve tek seferde ödenir. Ayrıca yükleniciye eğitici gideri ödenen kurslarda, ödemeler aylık olarak konu ile ilgili belgeler karşılığında gerçekleştirilir. Ödemenin gerçekleşmesi için yüklenicilerden vergi, SGK primi, prime ilişkin borç ile SGK ve Kurumca kesilmiş ve ödenmemiş idari para cezası olmadığına ilişkin belge ibraz edilmesi istenmez. Kursiyer zaruri giderlerinin ödenmesi MADDE 44 – (1) Kurslara katılan kursiyerlerin her birine, katıldıkları her tam fiili eğitim günü için, miktarı Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen kursiyer zaruri gideri ödenir. Yarım gün veya daha az süre ile kursa katılmış olan kursiyerlere bu günler için ödeme yapılmaz. (2) Kursiyerlere yapılacak ödemeler, il müdürlükleri tarafından Kurumun belirleyeceği banka veya PTT aracılığıyla gerçekleştirilir. Kursiyerlerin ödemeleri alabilmesi için Kurumca belirlenecek bankada kendi adlarına hesap açtırmaları gerekir. Belirtilen koşullarla kendilerine hesap açtırmayanlar hak talebinde bulunamaz. (3) Herhangi bir nedenle kurstan ayrılan ve/veya ilişiği kesilen kursiyerlere eğitime katılmış oldukları gün üzerinden kursiyer zaruri gideri ödenir. (4) 18 yaşından küçük kursiyerler ile zihinsel engellilere yönelik olarak düzenlenen kurslarda kursiyerlere yapılacak ödemeler, ikinci fıkrada belirtilen koşullara uymak kaydıyla veli veya kayyum veya vasileri tarafından kursiyerler adına açılmış banka veya PTT hesabına yapılır. (5) Cezaevlerinde bulunan hükümlülere yönelik düzenlenen kurslara katılan kursiyerlerin her fiili kurs günü için ödemeleri, cezaevlerinin mevzuatına ve özel şartlarına göre yapılır. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ĠĢbaĢı Eğitim Programı Programın uygulanması MADDE 45 – (1) İşbaşı eğitim programı, işgücü piyasası araştırma sonuçları, iş ve meslek danışmanlarının işyeri ziyaretleri sırasında veya işsizlerle yapılan görüşmelerde tespit edilen ihtiyaçlar, işyerlerinden veya katılımcı adaylarından gelen talepler doğrultusunda bu Yönetmeliğin ilgili hükümlerinde belirlenen şartlara uyulmak kaydıyla düzenlenebilir. Program düzenlenecek alanlar MADDE 46 – (1) İşbaşı eğitim programı, katılımcının mesleki deneyim kazanmasını sağlayacak alanlarda düzenlenir. (2) Beden işçisi, temizlik görevlisi, taşıma işçisi, çaycı ve benzerleri gibi herhangi bir mesleki deneyim ve vasıf gerektirmeyen alanlarda işbaşı eğitim programı düzenlenmez. (3) Başvuru tarihi itibari ile son altı ay içinde işbaşı eğitim programı kapsamında başvurulan meslekte çalışmış kişiler, söz konusu meslekte işbaşı eğitim programlarına katılamazlar. Kişilerin durumları, sözleşme imzalanmadan önce il müdürlüğünce Kurum ve SGK kayıtları üzerinden kontrol edilir. Program uygulanacak iĢyerleri MADDE 47 – (1) İşbaşı eğitim programı, 4857 sayılı Kanuna ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olarak en az iki çalışanı bulunan ve Kuruma kayıtlı işyerlerinde ve kamu kurum veya kuruluşlarının payının yüzde ellinin altında olduğu iktisadi teşekküllerde uygulanabilir. (2) 5018 sayılı Kanunun eki I, II, III ve IV sayılı cetvellerde yer alan kurum ve kuruluşlar ile belediyeler ve il özel idarelerinde ve Kurumca bu Yönetmelik kapsamında yaptırım uygulanan işyerlerinde yaptırım süresince işbaşı eğitim programı düzenlenmez. (3) İşveren, işyerini veya bir bölümünü iştiraki olan veya diğer işverenlere devrettiğinde, devam etmekte olan işbaşı eğitim programı ve istihdam yükümlülüğü de o işyeri veya ilgili bölümü yönünden, devralan işverene aktarılır. (4) İşbaşı eğitim programlarının düzenlendiği işverenden hiçbir surette vergi, SGK prim ve prime ilişkin borcu ile SGK’ca kesilmiş idari para cezası olmadığına dair belge istenmez. ĠĢverenin yükümlülükleri MADDE 48 – (1) İşverenin, katılımcının programa katıldığı mesleğe yönelik işbaşı eğitimini fiilen sağlaması ve Kurum ile imzalanan işbaşı eğitim sözleşmesinde belirtilen görev, sorumluluk ve yükümlülüklere uyması gerekir. (2) İşbaşı eğitim programı düzenlenecek işyeri tarafından, katılımcının işbaşı eğitim programından usulüne uygun şekilde yararlanmasını ve deneyim sahibi olmasını sağlamak üzere gerekli mesleki bilgiye ve deneyime sahip en az bir sorumlu belirlenir. Kontenjanların belirlenmesi MADDE 49 – (1) İşbaşı eğitim programına katılabilecek kişi sayısı, programın başlama tarihi itibarıyla aynı il sınırları içerisinde, aynı işverene bağlı işyerlerinde çalışan toplam sigortalı sayısı üzerinden kontenjan oluşturmak suretiyle belirlenir. (2) İşyerlerinin belirlenen kontenjanın bir kısmını doldurarak daha sonra tekrar başvuru yapması durumunda, programa katılabilecek kişi sayısına ilişkin kontenjan hesaplaması, işbaşı eğitim programının yeni başlama tarihine göre tekrar yapılır. Katılımcı sayısı MADDE 50 – (1) İşyerlerinden iki ile on arasında çalışanı bulunanlar bir, on bir ve üzerinde çalışanı olanlar ise mevcut çalışan sigortalı sayısının onda biri kadar işbaşı eğitim programı katılımcısı talep edebilir. Katılımcının, işyerine ait sigortalı hizmet listesinde bildirilen sigortalı sayısının geriye dönük son üç aylık ortalamasına ilave olması gerekir. Özel politika gerektiren grupların işbaşı eğitim programından faydalanmalarını artırmak amacı ile Genel Müdürlükçe katılımcı sayısının belirlenmesi ile ilgili özel düzenleme yapılabilir. (2) Ortalama çalışan sayısı, program başlama tarihinden geriye dönük olarak, başvuru yapılan ay hariç işyerinde son üç aylık sigortalı hizmet listesinde belirtilen toplam sigortalı sayısının üçe bölünmesi sonucu bulunur. Bu sayının belirlenmesinde çalışma gün sayısına bakılmaksızın, ilgili aylara ait sigortalı hizmet listesinde yer alan sigortalı sayısı kullanılır. Ortalama çalışan sayısının hesaplanmasında yarım ve üzeri kesirler tama; kontenjan hesaplamasında ise tüm kesirler tama iblağ olunur. (3) İşveren tarafından başvuru yapılan ay ve bir önceki aya ait sigortalı hizmet listesinin ibraz edilememesi durumunda; işverence izleyen ayda ilgili belgeleri vermek üzere bu aylara ait sigortalı çalışan sayısına ilişkin taahhütname verilir. Taahhütnamede beyan edilen çalışan sayılarının, sigortalı hizmet listelerinde yer alan sayılardan daha düşük olduğunun tespit edilmesi halinde, başlayan program sonlandırılır, katılımcıya Kurum tarafından yapılan giderler işverenden tahsil edilir ve işveren ile on iki ay süre ile işbaşı eğitim programı düzenlenmez. (4) İşverenden programın başlangıcında alınacak taahhütnamede, bu maddede yer alan hususlar ile Kurumca belirlenecek diğer hususlar da yer alabilir. (5) Programın devamı sırasında işyerindeki sigortalı sayısının bir aylık süre içinde başlangıçtaki çalışan sayısına ulaşması esastır. İşveren, azalan çalışan sayısını, sırasıyla işbaşı eğitim programı katılımcıları, Kuruma kayıtlı aynı veya benzer meslek sahibi işsizler veya diğer işsizlerden istihdam ederek tamamlanması gerekir. (6) Programın devamı sırasında işyerinde sigortalı çalışan sayısının azalması durumunda, azalmanın takip eden beş işgünü içinde il müdürlüğüne bildirilmesi ve çalışan sayısının bir ay içerisinde başlangıçtaki çalışan sayısına ulaşmaması durumunda; azalan çalışan sayısı kadar katılımcının programı işveren tarafından sonlandırılır ve üç işgünü içinde durum il müdürlüğüne bildirilir. Hangi katılımcının programdan çıkarılacağına işveren karar verir. (7) Aynı ay içinde işbaşı eğitim programına başlamış olan katılımcıların en az yüzde ellisinin programın sona ermesinden itibaren işverenin kendi işyerinde veya başka işyerinde aynı meslekte en az altmış gün süre ile istihdam edileceği yönünde işveren tarafından programın başlangıcında taahhüt verilmesi halinde; başlangıçtaki sigortalı sayısının, işverenin iradesi dışında emeklilik, askerlik, tutukluluk veya gözaltı, kamu görevine atanma, başka şehre ikametgah değişikliği, hamilelik veya doğum ve uzun süreli hastalık gibi nedenlerle azalması durumunda azalan çalışan sayısı kadar katılımcının çalışmasına son verilmez. Bu taahhüdün yerine getirilmediğinin tespiti halinde, katılımcı için ödenen katılımcı zaruri gideri ve sigorta prim giderleri toplamının iki katı işverenden tahsil edilir, varsa devam eden programlar sonlandırılır ve on iki ay süresince işveren ile işbaşı eğitim programı düzenlenmez. (8) Kuruma yapılması gereken bildirimin yapılmaması ya da süresinden sonra yapılması ve çalışan sayısındaki azalmanın süresi içinde tamamlanmaması halinde; katılımcının çıkarılması gereken tarihten bu durumun tespit edildiği tarihe kadarki sürede Kurum tarafından katılımcı için ödenen katılımcı zaruri gideri ve sigorta prim giderleri toplamının iki katı işverenden tahsil edilir, varsa devam eden programlar sonlandırılır ve on iki ay süresince işveren ile işbaşı eğitim programı düzenlenmez. (9) Program uygulanan işyerinin çalışan sayısındaki azalmanın il müdürlüğüne bildirilmesi ve süresi içinde tamamlanması hususları, işveren tarafından aylık olarak verilecek sigortalı hizmet listesi dikkate alınarak il müdürlüğünce teslim tarihinden itibaren en geç yedi işgünü içinde SGK kayıtları üzerinden kontrol edilerek değerlendirilir. (10) Katılımcıların bir kısmını veya tamamını işe alan ve/veya katılımcı sayısında azalma olan ve/veya talep edebileceği katılımcı sayısından daha az katılımcıyla program başlatan işveren, devam eden programın her safhasında yeni katılımcı talebinde bulunabilir. Yeni talep değerlendirilerek varsa mevcut katılımcılar hariç geriye kalan kontenjan kadar katılımcı ile işbaşı eğitim programı düzenlenebilir. (11) İşbaşı eğitim programı için yapılan başvuru ile program başlangıcının aynı ayda olmaması ve program başlama tarihinin sonraki aya veya aylara sarkması halinde başvuru yapılan tarihteki duruma göre değil, içinde bulunulan aya göre işlem yapılır. Katılımcıların istihdamı MADDE 51 – (1) Yeni katılımcı talebinde bulunan işverenin talebinin kabul edilebilmesi için, yüklenicinin başvuru tarihinden geriye doğru son bir yılda işbaşı eğitim programını tamamlayan katılımcılardan en az yüzde yirmisini kendi işyerinde veya başka işyerinde aynı meslekte en az altmış gün istihdam etmiş olması gerekmektedir. İşverenin, başvuru esnasında programı tamamlayan katılımcıların istihdamını gösterir SGK İşe Giriş Bildirgesi ve Hizmet dökümünü il müdürlüğüne ibraz etmesi gerekir. İstihdam edilmesi gereken katılımcı sayısının belirlenmesinde yarım ve üzeri kesirler tama iblağ olunur. Aynı meslekten anlaşılması gereken, Türk Meslekler Sözlüğündeki dörtlü birim (ünite) grup kodunun içindeki mesleklerdir. Programa katılım Ģartları MADDE 52 – (1) İşbaşı eğitim programına katılmak için; a) Kuruma kayıtlı işsiz olmak, b) 15 yaşını tamamlamış olmak, c) İşverenin birinci veya ikinci derece kan hısmı olmamak, şartları aranır. (2) İşbaşı eğitim programından yararlanacakların, programın başlama tarihinden önceki üç aylık dönemde; programın yapılacağı işyerinin sigortalı hizmet listesinde kayıtlı veya kayıtdışı çalışanı olmaması gerekir. (3) Mezuniyet sonrasındaki iş deneyimi eksikliğinin giderilmesine katkı sağlamak ve teorik bilgilerinin uygulamasını görmeleri amaçları ile programa katılmalarına ve program sonunda da istihdam edilmelerine engel durumları bulunmadığı il müdürlüğünce uygun görülen ikinci öğretim ve açık öğretimdeki öğrenciler ile yükseköğretim öğrencileri işbaşı eğitim programına katılabilirler. (4) Programlardan yararlanacakların iş ve meslek danışmanlığı hizmetlerinden faydalanarak, danışmanın uygun görüşünü almaları gereklidir. (5) 4857 sayılı Kanunun 71, 72 ve 73 üncü maddeleri kapsamında, çalışma yaşı ve çalıştırma yasağına ilişkin özel düzenlemeler çerçevesinde çalıştırılmaları yasaklananlar ile ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması yasaklanan kişiler bu kapsamda yer alan mesleklerdeki programlara katılamazlar. (6) Kurslardan mezun olan kişiler, aynı meslekte kursun bitiminden itibaren bir ay içerisinde başlamak kaydıyla işbaşı eğitim programına katılabilirler. Bu durumda, kurs ve işbaşı eğitim programının toplam süresi fiili olarak yüz altmış günü geçemez. (7) İşsizlik ödeneği alan kişiler de katılımcı olabilirler. Ancak bu kişiler işsizlik ödeneği aldıkları süre boyunca işten ayrılma bildirgesinin tarafı olan işyerinde katılımcı olamazlar. Aynı zamanda kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işyerleri, bu ödenekten yararlandıkları dönemde katılımcı talebinde bulunamazlar. (8) Emekliler programa katılamaz. (9) Katılımcılar, yirmi dört ay içinde en fazla yüz altmış fiili gün işbaşı eğitim programından yararlanabilirler. (10) İşverenin birinci ve ikinci derece kan hısmı olan kişilerin veya bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında sigortalı hizmet listesinde kayıtlı veya kayıtdışı çalışanlarının katılımcı olduklarının tespiti halinde, bu durumdaki katılımcılara yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte işverenden geri alınır. Programların süresi MADDE 53 – (1) Program süresi, günlük en az beş en fazla sekiz saat olmak üzere, haftalık kırk beş saatten ve toplamda yüz altmış fiili günden fazla olamaz. Çalışma saatleri, denetim imkanları dikkate alınarak ve sözleşmede belirtilmek şartları ile il müdürlüğünce belirlenebilir. (2) Engelliler için işbaşı eğitim programının süresi yirmi dört ay içerisinde üç yüz yirmi fiili gün olarak uygulanabilir. Bu durumda ikinci yüz altmış güne ait ödemeler, 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi gereğince kurulan Komisyon kararı ile ceza paralarından karşılanabilir. Devam zorunluluğu MADDE 54 – (1) Katılımcıların programa devam etmeleri zorunludur. Kabul edilebilir mazereti olan katılımcılara, işveren ya da işveren vekili tarafından, mazeret izni verilebilir. Bu izinler, katılımcıların devam çizelgelerine yazılır. Ancak, bu izin sürelerinin toplamı, doktor raporu ile tevsik edilebilen en fazla beş günlük sağlık izni dışında, hangi sebeple olursa olsun toplam program süresinin onda birini aşamaz. Bu sürenin aşımı halinde, katılımcıların programla ilişikleri kesilir. Beş günü aşan sağlık izinleri onda birlik izin süresinden düşülür. (2) Sözleşmenin işverenden dolayı feshedilmesi durumunda, il müdürlüğünün uygun görmesi halinde katılımcılar yeni bir işyerinde işbaşı eğitimine katılabilirler. Ancak devam edilecek işbaşı eğitim programı ile yapılan işbaşı eğitim programının toplam süresi yirmi dört ay içinde en fazla yüz altmış fiili gün olabilir. (3) İşveren tarafından programın başlangıcından bitişine kadar olan süre içerisinde katılımcıların devam durumlarının haftalık olarak en geç cumartesi saat 23:59’a kadar sisteme girilmesi gerekir. Devam durumlarının sisteme girilmemesinden dolayı ortaya çıkabilecek zararlardan işveren sorumludur. İl müdürlüğü, işverenin bu yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğini kontrol eder. Giriş yapılmayan günler il müdürlüğünce tamamlanır. Program giderleri MADDE 55 – (1) Program giderleri; a) Katılımcıya programa katıldığı her bir fiili gün için yapılan ve miktarı Yönetim Kurulunca belirlenen katılımcı zaruri giderlerinden, b) Programlara devam edilen süre içinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında her bir katılımcı için tahakkuk edecek sigorta primlerinden, c) Genel Müdürlükçe uygun bulunacak diğer giderlerden, oluşur. Giderlerin ödenmesi MADDE 56 – (1) Katılımcılara yapılacak ödemeler, il müdürlükleri tarafından Kurumun belirleyeceği banka veya PTT aracılığıyla gerçekleştirilir. Katılımcıların ödemeleri alabilmesi için Kurumca belirlenecek bankada veya PTT’de kendi adlarına hesap açtırmaları gerekir. Belirtilen şartlarla kendilerine hesap açtırmayanlar hak talebinde bulunamaz. SözleĢme imzalanması MADDE 57 – (1) İşbaşı eğitim programlarından yararlanacak olan işyeri ile katılımcı arasında işbaşı eğitim sözleşmesi imzalanır. Ancak işbaşı eğitim sözleşmesinin Kurum yönünden hüküm ifade etmesi il müdürlüğünün onayına bağlıdır. Sözleşmenin içeriği, şartları ve şekli Kurum tarafından belirlenir. Taraflar sözleşmede belirtilen hususlara uymakla yükümlüdür. SözleĢmenin sona ermesi ve feshi MADDE 58 – (1) Sözleşme, sözleşmede belirtilen sürenin bitimi, katılımcıların işe alınması veya sözleşmenin feshi ile sona erer. (2) Taraflar, 4857 sayılı Kanunun 24 ve 25 inci maddelerini kıyasen uygulamak suretiyle sözleşmeyi fesih yetkisine sahiptir. Sözleşmenin fesh edilebilmesi için; durumun fesih kararı alan tarafça aynı gün içinde yazılı olarak ve gerekçeleriyle birlikte sözleşmenin diğer tarafına ve en geç üç işgünü içinde il müdürlüğüne bildirmesi gerekmektedir. Fesih kararı, il müdürlüğünce uygun görülmesi halinde, fesih kararının alındığı tarih itibari ile geçerlilik kazanır ve bu tarih aralığında katılımcıya herhangi bir ödeme yapılmaz veya yapılmış ödemeler geri alınır. (3) Ayrıca, il müdürlüğü, sözleşmede belirtilen hususlara uyulmaması, gerçeğe aykırı beyanda bulunulmasının tespiti nedenleri ile sözleşmeyi feshedebilir ve bu durumda fesih kararını aynı gün içinde yazılı olarak taraflara bildirir. Denetimler ve ziyaretler MADDE 59 – (1) Programlara ilişkin denetimler, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak şartı ile 4904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi hükmü uyarınca oluşturulan Denetim Kurulu tarafından yapılır. Kurum personeli tarafından iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri çerçevesinde ve gerekli görüldüğünde Genel Müdürlük personeli tarafından da programın her aşamasında denetim ve ziyaretler gerçekleştirilebilir. Yüklenici, denetim ve ziyaretlerde gerekli kolaylığı sağlamakla mükelleftir. Ġdari yaptırımlar MADDE 60 – (1) Sözleşmenin fesh edildiği durumlarda, fesih tarihinden itibaren on iki ay süre ile feshe neden olan taraf veya taraflarla işbaşı eğitim programı kapsamında sözleşme imzalanmaz. (2) Sözleşmenin katılımcıdan kaynaklı olarak fesh edilmesi gereken durumların, programın sona ermesinden sonra genel zamanaşımı süreleri içinde tespiti halinde, Kurumca katılımcıya yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte katılımcıdan geri alınır ve katılımcı, tespitin yapıldığı tarihten itibaren on iki ay boyunca işbaşı eğitim programına katılamaz. Tespitin işverenden kaynaklı hususlar nedeni ile yapılması halinde ise Kurumca katılımcıya yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte işverenden alınır ve işveren ile tespitin yapıldığı tarihten itibaren on iki ay boyunca işbaşı eğitim programı düzenlenmez. Katılım belgesi MADDE 61 – (1) İşbaşı eğitim programı katılımcılarına, katıldıkları programa ilişkin bilgileri gösterir katılım belgesi verilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Toplum Yararına Programlar TYP’nin hedefi MADDE 62 – (1) TYP’nin hedefi; işsizliğin yoğun olduğu dönemlerde veya yerlerde doğrudan veya yüklenici eli ile toplum yararına bir iş ya da hizmetin gerçekleştirilmesi yoluyla özellikle istihdamında zorluk çekilen işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarını engelleyerek işgücü piyasasına uyumlarını gerçekleştirmek ve bunlara geçici gelir desteği sağlamaktır. Hizmet sağlayıcılar MADDE 63 – (1) Hizmet alınabilecek ya da işbirliği yapabilecek hizmet sağlayıcılar aşağıda belirtilmiştir. a) Kamu kurum veya kuruluşları. b) Sivil toplum kuruluşları. c) Özel sektör işyerleri. (2) Birinci fıkranın (a) bendindekilerle düzenlenecek TYP’lerde işbirliği yapılması esastır. (b) ve (c) bendindekilerle ise hizmet alımı yoluyla TYP düzenlenebilir. (3) Hizmet sağlayıcı kurum veya kuruluşların kuruluş amaçlarının hizmetin konusuna uygun olması ve bunların hizmetin gerektirdiği yeterlilik ve deneyime sahip olmaları gerekir. İl müdürlüğü amaç, deneyim ve yeterliliği hizmet sağlayıcıların tekliflerine ek olarak ilettikleri belgelerine bakarak, tecrübe ve kurumsal kapasitelerini göz önünde bulundurarak tespit eder. Hizmet alımı MADDE 64 – (1) Kamu kurumlarıyla yapılan işbirliğinde sadece katılımcılara ödenmesi gereken zorunlu giderler karşılanır ve ilana çıkılmaksızın TYP düzenlenir. (2) Sivil toplum kuruluşları ve özel sektör işyerlerinden hizmet alımı yoluna gidilmesi halinde, 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükmü uyarınca doğrudan temin yöntemi kullanılır. Bu çerçevede yapılacak hizmet alımlarında, komisyon kurma zorunluluğu bulunmaksızın, ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından ilana çıkmak suretiyle hizmet satın alınır. İl müdürlükleri gerektiğinde 4734 sayılı Kanunun ilgili diğer hükümlerini uygulama yetkisine sahiptir. (3) İl müdürlüğünce uygun bulunması halinde aynı hizmet sağlayıcılar ile cari yıl için aynı alanda birden fazla TYP düzenlenebilir. TYP uygulanabilecek alanlar MADDE 65 – (1) TYP aşağıdaki alanlarda uygulanabilir. a) Çevre temizliği. b) Kamusal altyapının yenilenmesi. c) Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmi okullarda çevre düzenlemesi. ç) Bakım onarım ve temizlik işleri yapılması. d) Restorasyon, tarihi ve kültürel mirasın korunması. e) Ağaçlandırma. f) Park düzenlemeleri. g) Vadi ve dere ıslahı. ğ) Erozyon engelleme çalışmaları. (2) Bu sınırlar çerçevesinde TYP uygulanacak alanların belirlenmesinde il müdürlüğünce kamu yararı gözetilir. (3) Düzenlenecek TYP’nin konusu hiçbir zaman özel mülkiyet ya da özel kullanıma tahsis edilmiş alanlar olamaz. (4) TYP düzenlenecek alanlar belirlenirken, il geneli ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmak şartıyla, öncelik kamunun ortak kullandığı alanlar olmak üzere, kamu yararının daha yüksek olduğu programlara verilir. Bu çerçevede düzenlenecek TYP, proje bazlı olarak hazırlanacak teklifler üzerinden değerlendirilecek olup belirli bir mesleğe yönelik TYP’ler değerlendirilmeye alınmaz. TYP’nin süresi ve tekrar yararlanma MADDE 66 – (1) TYP’lerde haftalık süre, en fazla kırk beş saattir. (2) TYP uygulama süresi, her bir program için dokuz aydan fazla olamaz. İl müdürlüğü TYP’nin niteliğine göre, toplam süreyi aşmamak şartı ile süreyi belirleme yetkisine sahiptir. (3) Katılımcılar için yararlanma süresi, on iki ay içerisinde ayrı ayrı olarak veya bir defada en fazla dokuz aydır. Dokuz aylık süre, kişinin TYP kapsamındaki bir programdan yararlanmaya başlama tarihi üzerinden değerlendirilir. Katılımcıların programa başladığı tarihten on iki ay sonra yeniden yararlanma hakkı doğar. (4) TYP’nin aynı kurum veya kuruluş ile yeniden düzenlenmesi halinde, işbirliği yapılan kurum veya kuruluşun olumlu görüşü ve il müdürlüğünün onayı ile katılımcılar, üçüncü fıkraya aykırı olmamak şartı ile aynı TYP’den tekrar yararlanabilir. (5) Mazeretsiz olarak TYP’den ayrılanlar veya kendi kusuru nedeniyle ilişiği kesilenler ile yararlandığı TYP bittikten sonra Kurum tarafından teklif edilen niteliklerine uygun en az üç iş teklifini mazeretsiz olarak kabul etmeyenler, son yararlanma tarihi üzerinden yirmi dört ay geçmedikçe yeni bir TYP’ye başvuramazlar. Katılım Ģartları MADDE 67 – (1) TYP’ye katılmak için; a) Kuruma kayıtlı işsiz olmak, b) 18 yaşını tamamlamış olmak, c) Emekli, malul, dul ve yetim aylığı almamak, ç) Öğrenci olmamak (açık öğretim öğrencileri hariç), d) TYP’den yararlanılmaya başlanan gün itibarıyla Sosyal Yardım Bilgi Sistemi üzerinden yapılacak sorgulamada herhangi bir sosyal yardım almamak, şartları aranır. Katılımcı sayısı ve seçimi MADDE 68 – (1) TYP katılımcı sayısı, uygulanacak programın niteliğine, uygulanacak alanın genişliğine ve/veya TYP için ayrılan kaynağın miktarına göre beş kişiden az olmamak üzere belirlenir. (2) Katılımcıların TYP konusuna uygun eğitim, yaş, cinsiyet ve diğer nitelikleri bulunanlar arasından TYP’nin uygulandığı yere en yakın bölgeden seçilmesi esastır. (3) TYP katılımcıları öncelikle istihdamında güçlük çekilen işsizler arasından ilgili mevzuata göre seçilir. (4) İl müdürlüğü; sözleşme konusu işin niteliğine ve özelliğine uygun katılımcıları belirleyebilmek, özellikle istihdamında güçlük çekilen işsizlerin istihdam edilebilirliklerini artırmak ve desteklemek; ilin sosyo-ekonomik farklılıklarını gözeten uygulamaları gerçekleştirebilmek ile TYP’nin aksamasına ve başarısız olmasına sebep olabilecek kişileri engelleyebilmek amacıyla katılımcı seçiminde noter kurası yöntemi veya liste yöntemini kullanabilir ya da katılımcıların yüzde seksenini noter kurası yöntemi, yüzde yirmisini ise liste yöntemi ile belirleyebilir. İl müdürlüğünün hangi yöntemi kullanacağını katılımcı seçimine ilişkin ilanda belirtmesi gerekir. (5) TYP başlatılması aşamasında belirlenen sayıda katılımcı bulunamaması halinde ya da TYP’nin yürütülmesi sırasında hizmet sağlayıcının kusuru dışında katılımcı sayısında azalma olması halinde hizmetin gereği şekilde ifasına engel olmamak kaydıyla TYP’ye devam edilebilir. (6) TYP’den ayrılan ya da ilişiği kesilen katılımcının yerine yedeklerden, bunun da mümkün olmaması halinde yeni katılımcı belirlenmesi yoluyla şartları uyan yeni katılımcılar alınabilir. (7) Niteliklerinin uygun olmaması nedeniyle bir TYP ile ilişiği kesilenler, niteliklerine uygun diğer TYP’lere başvuru hakkına sahiptirler. Yüklenicinin sorumluluğu MADDE 69 – (1) Yüklenici ile il müdürlüğü arasında, TYP’nin niteliğini ve karşılıklı hak ve yükümlülükleri gösteren sözleşme imzalanır. (2) Katılımcıların Kurumla ilgili iş ve işlemleri dışındaki, vergi ve sosyal güvenlik gibi tüm resmi iş ve işlemleri yükleniciler tarafından yerine getirilir. (3) Katılımcılara ait adli sicile ilişkin yazılı beyan, sağlıkla ilgili olarak çalışmaya engel bir durum olmadığına dair yazılı beyan ve işin niteliğine uygun diğer belgelerin istenmesinden yüklenici sorumludur. (4) Katılımcıların uygun nitelikte olmamalarından kaynaklanacak sonuçlardan ya da görevli oldukları alanlara ve üçüncü kişilere verecekleri zararlardan yüklenici sorumludur. (5) Katılımcıların devamsızlık sınırlarını aşmaları ya da yüklenicinin herhangi bir sorumluluğunu yerine getirmemesi nedenleriyle katılımcıya yapılan fazla ödemelerden yüklenici sorumludur. Katılımcının ilişiğinin kesilmesi gereken tarihten sonra yüklenici tarafından çalıştırılmaya devam edilmesi halinde, fazla çalışılan süre kapsamında katılımcıya ödenen giderler yükleniciden tahsil edilir. (6) Yüklenici TYP katılımcılarını, TYP kapsamında yaptırmış oldukları işler de dahil olmak üzere mevcut çalışanlarını ikame etmek amacıyla istihdam edemez. (7) TYP için son teklif verme tarihinden önceki bir yıl içerisinde ve TYP’nin fiilen başlayacağı tarihe kadar yüklenicinin veya bağlı ve yan kuruluşlarının çalışanı olan kişiler TYP’den yararlanamazlar. Bu süreler esas olmak üzere; verilen hizmetin türü ne olursa olsun böyle bir durumun tespit edilmesi halinde, ilgili her bir katılımcı için yapılan tüm ödemeler ödemenin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte yükleniciden tahsil edilir. Ayrıca katılımcının TYP bitimine kadar yapılacak ödemeleri de yüklenici tarafından katılımcıya ödenir. (8) Yüklenicinin, kendi işyerleri ile bağlı ve yan kuruluşlarına ait işyeri Sosyal Güvenlik Kurumu sicil numaralarını İl müdürlüğüne TYP başlamadan önce teslim etmesi gerekir. (9) TYP başlamadan önce yüklenici, tüm katılımcılara ait sözleşme tarihinden önceki bir yıllık süreyi içeren Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri veya Merkezlerinden onaylı hizmet dökümlerini il müdürlüğüne teslim eder. Asillerin yerine başlayan yedekler için bu belge, başlamalarından itibaren yedi işgünü içinde verilir. (10) TYP katılımcısı olmaya hak kazananlar, sözleşme daha önce imzalanmış olsa dahi, TYP başlama tarihinden önce programdan yararlandırılamazlar. (11) Yüklenicinin, hak edişlere ilişkin belgeleri izleyen ayın yedinci gününe kadar il müdürlüğüne teslim etmesi gerekir. Asgari geçim indirimi MADDE 70 – (1) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde katılımcıların durumuna uygun olarak hesaplanacak olan asgari geçim indirimi, durumlarını gösterir belgelere bağlı olarak yükleniciler tarafından katılımcılara ödenir. TYP’ye devam zorunluluğu ve izin MADDE 71 – (1) Katılımcıların TYP’ye devamı zorunludur. Katılımcılar yükleniciye ve Kuruma bilgi vermek ve Kurum ya da yükleniciden onay almak şartıyla TYP süresinin yirmide biri kadar ücretsiz izin kullanabilir. (2) Devamsızlık süresi, belgelendirmek şartıyla sağlık sorunları, evlenme, doğum ve birinci derece yakınlarının vefatı gibi mücbir nedenlerle TYP süresinin yirmide birinden fazla olamaz. Bu sürenin aşılması halinde yüklenici tarafından katılımcının ilişiği kesilerek il müdürlüğüne bildirilir. TYP’nin tamamlanması MADDE 72 – (1) TYP, sözleşmede belirlenen sürenin tamamlanmasıyla sona erer. Ancak ilgili kurumların gerekçeli olarak uzatma talebinde bulunmaları ve gerekçenin il müdürlüğünce uygun bulunması halinde, toplam dokuz ayı aşmamak şartı ve ödenek durumu da dikkate alınarak TYP süresi uzatılabilir. (2) TYP tamamlanmadan önce veya ilişik kesme işlemlerinden önce, TYP’nin özelliği gereği 4857 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan belirsiz süreli sözleşmelere ilişkin olarak belirlenmiş olan bildirim süreleri uygulanmaz. Katılımcılara yapılacak ödeme MADDE 73 – (1) Her bir katılımcıya yapılacak ödeme, 4857 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde asgari ücret tespit komisyonu tarafından belirlenen on altı yaşını doldurmuş işçiler için günlük asgari ücret miktarının katılım sağlanan gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktardan oluşur. Ödemeler, bir ay kesintisiz katılım sağlayanlar için otuz gün üzerinden yapılır. Katılım sağlanmayan gün bulunması halinde yapılacak ödeme, katılım sağlanmayan gün sayısının otuz günden düşülmesi sonucu bulunan gün sayısı üzerinden hesaplanır. (2) Haftalık izin hakkını kazanan katılımcılar için bu izin süresi yapılacak ödemenin hesaplanmasında dikkate alınır. (3) Vergi ve sosyal güvenlik prim giderleri katılımcıya yapılacak ödemeler üzerinden hesaplanarak bu gider kalemine ilave edilir. Sarf malzemesi gideri MADDE 74 – (1) TYP’nin yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak katılımcılar için ödenmesi öngörülen toplam giderin yüzde beşini aşmamak üzere, TYP süresince katılımcı tarafından kullanılması zorunlu olan sarf malzemeleri için yükleniciye ödeme yapılabilir. Yüklenici kârı MADDE 75 – (1) Kâr amacıyla kurulmuş olan özel sektör kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları tarafından katılımcılar için ödenmesi öngörülen toplam giderin yüzde beşini aşmamak üzere kâr amacı ile talep edilen miktar verilebilir. Ödemeler MADDE 76 – (1) Ödemeler, aylık hak edişler doğrultusunda yükleniciler tarafından katılımcılar için yapılan ödemelere ilişkin belgelerin il müdürlüğüne ibrazı sonrasında bu belgelerin inceleme işlemlerinin tamamlanması sonucunda yapılır. Yüklenici, Kurum tarafından hazırlanan bordro programlarını kullanarak katılımcıların prim ve ödeme bilgilerini süresi içinde il müdürlüğüne teslim edebilir. (2) Aylık hak ediş, cari ay boyunca çalışılan toplam saat veya gün esas alınarak düzenlenir. Hak ediş belgelerine maaş bordrosu, varsa idari giderler ve kâr için fatura ve fatura yerine geçen belgeler eklenerek il müdürlüğüne teslim edilir. (3) TYP’nin kamu kurum veya kuruluşlarıyla düzenlenmesi halinde katılımcı ödemelerine ilişkin istihkakların il müdürlüğüne gönderilmesini müteakip, giderler Kurum tarafından kamu kuruluşunun hesabına aktarılır. (4) Vergi, resim ve harç giderleri sözleşme bedeline dahildir. Fakat ilgili mevzuat gereğince hesaplanacak KDV, sözleşme bedeline dahil olmayıp, bu vergi tutarı il müdürlüğü tarafından yükleniciye ilaveten ödenir. Kontrol ve denetim MADDE 77 – (1) Kurumun genel denetim yetkisi ile 4904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca oluşturulan Denetim Kurulunca denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla TYP denetiminden yüklenici sorumludur. (2) Denetim Kurulunca yapılan denetimler ya da iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri çerçevesinde gerçekleştirilecek ziyaretler sırasında yükleniciler gerekli kolaylığı sağlamakla yükümlüdür. BEġĠNCĠ BÖLÜM GiriĢimcilik Eğitim Programı Programın amacı ve uygulanması MADDE 78 – (1) Girişimcilik eğitim programı, Kuruma kayıtlı kişilerin kendi işlerini kurmalarına ve geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla bu bölümde yer alan hükümler, ilgili kurum veya kuruluşlar ile Kurum arasında imzalanan protokoller ve ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülür. Programın içeriği MADDE 79 – (1) Eğitim programlarının, ilgili kurum veya kuruluşlar ile Kurum arasında imzalanan protokoller çerçevesinde belirlenen eğitim modüllerini içermesi gereklidir. Ayrıca Genel Müdürlüğün belirleyeceği kriterlerdeki içeriğe sahip ilave modüller de eğitim programına eklenebilir. (2) Program kapsamındaki eğitimler uzaktan eğitim yöntemleri ile de düzenlenebilir. Hizmet alımı MADDE 80 – (1) Girişimcilik eğitim programlarına ilişkin hizmet sağlayıcıların teklifleri, ilgili kurum veya kuruluşlar ile Kurum arasında yapılan protokol hükümleri saklı kalmak üzere, ilgili mevzuata göre değerlendirilir. (2) Değerlendirme sonucunda teklifi kabul edilen istekli ile sözleşme imzalanır. Hizmet sağlayıcılar MADDE 81 – (1) Hizmet alımı yapılabilecek hizmet sağlayıcılar aşağıda belirtilmiştir. a) Üniversiteler. b) 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununa ve 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa dayanılarak kurulan özel öğretim kurumları. c) Meslek odaları ve birlikleri. Katılma Ģartları MADDE 82 – (1) Girişimcilik eğitim programına katılmak için; a) Kuruma kayıtlı olmak, b) 18 yaşını tamamlamış olmak, c) Girişimcilik eğitim programında aynı modülden daha önce yararlanmamış olmak, şartları aranır. (2) Girişimcilik eğitimi almak isteyenlere, sistem üzerinden veya belirlenecek yöntemlerle değerlendirme için yazılı sınav ve/veya mülakat yapılabilir ve/veya bu kişilerden bazı yeterlilikleri gösteren belge talep edilebilir. (3) Programdan yararlanacakların iş ve meslek danışmanlığı hizmetlerinden faydalanarak, danışmanın uygun görüşüne sahip olması gereklidir. (4) Programdan yararlanacaklar, yapılacak değerlendirme sonuçlarına göre programa katılabilirler. (5) Yüklenicinin birinci ve ikinci derece kan hısmı olan kişilerin katılımcı olması durumunda, bu kişiler toplam katılımcı sayısına ilave edilmez ve bu kişilere Kurumca herhangi bir ödeme yapılmaz ancak katılım belgesi verilir. Bu durumun tespiti halinde bu kişiler için yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte yükleniciden geri alınır. Katılımcı sayısı MADDE 83 – (1) Girişimcilik eğitim programlarına katılanların sayısı on kişiden az olamaz. Katılımcı sayısının yirmi beşi aşması durumunda talebi karşılamak üzere aynı program dahilinde birden fazla sınıf açılabilir. (2) Program başlangıcından itibaren eğitim süresinin ilk onda birlik kısmı içerisinde ilişiği kesilen katılımcıların yerine yeni katılımcılar alınabilir. Devam mecburiyeti MADDE 84 – (1) Katılımcıların programa devam etmeleri zorunludur. Kabul edilebilir mazereti olan katılımcılara, eğiticiler tarafından, yazılı olarak mazeret izni verilebilir. Ancak, bu izin sürelerinin toplamı, doktor raporu ile tevsik edilebilen sağlık izni de dahil, hangi sebeple olursa olsun toplam eğitim süresinin onda birini aşamaz. Bu sürenin aşımı halinde, katılımcıların eğitimle ilişikleri il müdürlüğünce kesilir. (2) İlişiği kesilenlerin yerine alınan katılımcıların sağlık raporu dahil devamsızlık hakları bulunmamaktadır. (3) Doktor raporu ile tevsik edilebilen belgeler ile sağlık sorunları nedeniyle devam edemeyen ve bu nedenle programla ilişiği kesilen katılımcılar bir defaya mahsus olmak üzere açılacak olan girişimcilik modüllerinden ikinci kez yararlanabilirler. Devam durumlarının bildirimi MADDE 85 – (1) Katılımcıların devam durumlarını takip etmek üzere Kurumca hazırlanacak olan devam çizelgeleri kullanılır. Devam çizelgelerinin gereği şekilde doldurulmasından ve program veya ay sonunda il müdürlüğüne tesliminden yüklenici sorumludur. Programdan ayrılanların aynı gün içinde yüklenici tarafından il müdürlüğüne bildirilmesi gerekir. Katılımcıların devam durumlarının, yüklenici tarafından her gün düzenli olarak en geç saat 23:59’a kadar sisteme girilmesi gereklidir. Bu yükümlülüklerin aksatılmasından dolayı ortaya çıkabilecek zararlardan yüklenici sorumludur. Yüklenicilerin bu yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği il müdürlüğü tarafından kontrol edilecektir. Giriş yapılmayan günler il müdürlüğünce tamamlanır. (2) Programa devam etmeleri yüklenici tarafından uygun görülmeyen katılımcıların durumu aynı gün il müdürlüğüne bildirilir. İl müdürlüğünce yapılan değerlendirme sonucuna göre katılımcının programla ilişiği kesilebilir. Program giderleri MADDE 86 – (1) Program giderleri aşağıda belirtilmiştir. a) Eğitimlere katılacak her bir katılımcı için belirlenen ders saat ücreti üzerinden hesaplanan eğitim gideri. b) Katılımcılara programa katıldıkları her bir fiili gün için yapılan ve miktarı Yönetim Kurulunca belirlenen katılımcı zaruri giderleri. c) Programa devam edilen süre içinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında her bir katılımcı için tahakkuk edecek sigorta primleri. ç) Kurumca uygun bulunacak diğer giderler. Giderlerin ödenmesi MADDE 87 – (1) Yükleniciye yapılan ödemelerde, fiili katılımcı sayısı esas alınır. Programın uygulandığı takvim ayı içerisinde katılımcıların aldığı toplam eğitim ders saati ve katılımcı başı ders saat maliyeti ile katılımcı sayısının çarpılmasıyla bulunan meblağ üzerinden ödeme yapılır. Katılımcıların eğitime katılmadıkları günler hesaplamaya dahil edilmez. (2) Ödemeler aylık hak edişler halinde yapılır. Ödeme, gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra 27/6/2007 tarihli ve 26565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumları Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde belirtilen belgeler karşılığında gerçekleştirilir. Son ayın hak ediş ödemesi ise katılımcıların belgelerini almalarından sonra yapılır. Aylık hak ediş ödemelerinin yapılabilmesi için yüklenici tarafından vergi, SGK primi, prime ilişkin borç ile SGK ve Kurumca kesilmiş ve ödenmemiş idari para cezası olmadığına ilişkin belge ibraz edilmesi gerekir. (3) Vergi, resim ve harç giderleri sözleşme bedeline dahildir. İlgili mevzuat gereğince hesaplanacak KDV sözleşme bedeline dahil olmayıp bu vergi tutarı Kurum tarafından yükleniciye ödenir. (4) Programlara katılan katılımcıların her birine, katıldıkları her fiili eğitim günü için, miktarı Kurum Yönetim Kurulunca belirlenen katılımcı zaruri gideri ödenir. Yarım gün veya daha az süre ile programa katılmış olan katılımcılara bu günler için ödeme yapılmaz. Yapılacak ödemeler, il müdürlükleri tarafından Kurumun belirleyeceği banka veya PTT aracılığıyla gerçekleştirilir. Katılımcıların ödemeleri alabilmesi için Kurumca belirlenecek bankada kendi adlarına hesap açtırmaları gerekir. Belirtilen şartlarla kendilerine hesap açtırmayanlar hak talebinde bulunamaz. Herhangi bir nedenle programdan ayrılan ve/veya ilişiği kesilen katılımcılara eğitime katılmış oldukları gün üzerinden katılımcı zaruri gideri ödemesi yapılır. Programların denetimi ve izlenmesi MADDE 88 – (1) Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, programların denetimi 4904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca oluşturulan Denetim Kurulunca yapılır. (2) Denetim Kurulunca yapılan denetimler, Kurum personeli tarafından gerçekleştirilecek ziyaretler ve Kurum ile ilgili kurum veya kuruluş ile yapılan protokol gereğince yapılacak izlemeler sırasında yükleniciler gerekli kolaylığı sağlamakla yükümlüdür. (3) İl müdürlüğü ile yüklenici arasında imzalanan sözleşmede usul ve esasları belirlenmek şartı ile eğitim süresince sınıflar yüklenici tarafından kamera ile kaydedilir ve kayıtlar, denetim ve teftiş sırasında ihtiyaç olduğunda kullanılmak üzere üç yıl boyunca yüklenici tarafından muhafaza edilir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmediğinin tespiti halinde yüklenici ile tespit tarihinden itibaren iki yıl süresince kurs veya program düzenlenmez. Katılım belgesi MADDE 89 – (1) Katılımcılara, eğitimleri tamamlamaları halinde, Kurum ile ilgili kurum veya kuruluş ile yapılan protokol hükümlerine uygun olarak hazırlanan katılım belgesi verilir. ALTINCI BÖLÜM Ortak Hükümler, Özel Düzenleme, Politika ve Uygulamalar Kurs ve programlar MADDE 90 – (1) Kurs veya programlar arasında 6 ay bekleme süresi bulunur. Ancak kurs sonrasında aynı meslekte düzenlenen işbaşı eğitim programına katılmak istenmesi halinde bu şart aranmaz. Bu durumda kurs ve işbaşı eğitim programının süresi fiili yüz altmış günden fazla olamaz. (2) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi olarak tarımsal faaliyette bulunanlar ile isteğe bağlı sigortalılar, işsiz olmak şartı dışında belirtilen diğer şartları taşımak kaydıyla TYP hariç kurslara ve programlara katılabilirler. Engelli olmaları nedeniyle aylık bağlananlar ile dul ve yetim aylığı alanlar da TYP hariç kurslardan ve programlardan yararlanabilir. (3) Herhangi bir kurs ya da programa katılmama yönünde yaptırım uygulanan kursiyer veya katılımcı yaptırım süresince hiçbir kurs ya da programdan yararlanamaz. (4) Kurs veya programlara katılan kursiyer veya katılımcılar ile görevli eğitici veya öğreticiler Kurumca hazırlanan kimlik kartlarını eğitim süresince kullanmak ve kurs veya program sonunda yükleniciye teslim etmekle yükümlüdür. Ayrıca kursiyer veya katılımcılar, kendilerine verilecek değerlendirme anketini doldurmakla yükümlüdür. Mali kaynaklar MADDE 91 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında düzenlenecek kurs, program veya projelerin mali kaynakları; a) Kurum bütçesinden, b) İşsizlik Sigortası Fonundan, c) Özelleştirme sonucu işsiz kalanların mesleki eğitimi için 4046 sayılı Kanun gereğince Kuruma aktarılan bütçeden, ç) Uluslararası kurum ve kuruluşlarla yapılan anlaşmalar sonucu Kuruma tahsis edilen ikraz ve/veya hibelerden, oluşur. SözleĢmelerin uygulanmasında sınır değerler MADDE 92 – (1) Hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilecek her bir kurs ya da program; toplam bütçenin 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanununun 6 ncı maddesi dördüncü fıkrasının (g) bendi hükmü uyarınca Kurum Yönetim Kurulunun yetkisine giren eşik değeri ya da Genel Müdürlükçe belirlenecek birim maliyeti aşması halinde Kurum Yönetim Kurulunun; eşik değerin altında ya da birim maliyetin altında kalması halinde ise il müdürünün onayı ile başlatılır. Ancak işbirliği mahiyetinde olan ve sadece kursiyer ya da katılımcılar için ödenmesi zorunlu olan giderleri içeren kurs ya da programlar için bu hüküm uygulanmaz. (2) Kursiyer ya da katılımcı için ödenmesi zorunlu giderler sözleşme bütçelerine dahil edilmez. ĠĢ sağlığı ve güvenliği MADDE 93 – (1) Kurs ve programların uygulanması sırasında iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli önlemleri almak, buna ilişkin tüm araç ve gereçleri bulundurmak ve iş kazası ve meslek hastalıklarında resmi kurumlara yapılması gerekli bildirimleri süresi içinde yapmak yüklenicilerin sorumluluğundadır. Yükleniciler iş kazası meydana gelmesi halinde resmî kurumlara yapılması gereken bildirimleri süresi içinde yapmakla ve durumu il müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür. Engellilerin ulaĢılabilirliği MADDE 94 – (1) Engellilerin, kurs ve programlara katılımını sağlamak üzere eğitim mekanı ve bu mekana ulaşılabilirliğinde kullanılan diğer kısımlarda gerekli önlemleri almak yüklenicinin sorumluluğundadır. Devam durumlarının sisteme girilmesi MADDE 95 – (1) Katılımcı ve kursiyerlerin devam durumlarının yükleniciler tarafından bu Yönetmelikte belirlenen sürelerde sisteme girilmemesi durumunda kursiyer veya katılımcılar için Kurum tarafından ödenen zaruri gider ve sigorta prim giderleri ile bu giderlere ilişkin olarak ödenen tüm ceza ve mali yükümlülükler yükleniciden tahsil edilir. Sigorta prim giderlerinin ödenmesi MADDE 96 – (1) TYP hariç kurs ve programlara ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrası (e) bendi kapsamında kursiyer veya katılımcı için ödenmesi gereken primlere ilişkin iş ve işlemler il müdürlüğünce yapılabilir. Tanınırlık MADDE 97 – (1) Kurs ve programların uygulanması sırasında Kurumun tanınırlığına ilişkin iş ve işlemleri yürütmekten yükleniciler sorumludur. (2) Tanınırlıkla ilgili materyaller ve uyulması gereken esaslar, hangi faaliyetlerde tanınırlık kurallarına uyulması gerektiği ve kurs ve programlar dışında tanınırlıkla ilgili olarak yürütülecek diğer faaliyetler ile bu faaliyetlere ilişkin giderlerin ödenip ödenmemesi hususu Genel Müdürlükçe belirlenir. (3) Aktif işgücü hizmetleri için Kurumca yapılacak olan tanıtım giderleri, 4447 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin yedinci fıkrası doğrultusunda, işsizlik sigortası fonundan aktif işgücü hizmetleri için ayrılan paydan karşılanabilir. Özel eğitim modülleri MADDE 98 – (1) Kurs ve programlara ilişkin modüllere eğitim süresinin yüzde on beşini geçmemek üzere özel modüller eklenebilir. Bu modüllere ilişkin eğitim süresi, kurs süresine ilave edilir. Bu süre için kursiyer veya katılımcıya kursiyer zaruri gideri ve sigorta primi ödemesi yapılmaya devam edilir, ancak yükleniciye herhangi bir ödeme yapılmaz. (2) Genel Müdürlükçe belirlenen ilave modüllere ilişkin eğitimler, bu alanlarda belge sahibi eğitici veya öğreticiler aracılığı ile yüklenici tarafından verilir. Ancak ihtiyaç duyulması halinde, bu eğitimler Kurum personeli aracılığıyla da verilebilir. Bu modüllere ilişkin eğitimlerin Kurum personeli tarafından verilmesi durumunda, yükleniciler bu modüllerin kendi eğitim mekanlarında verilmesinden dolayı ilave ödeme talebinde bulunamaz. Özel politikaların ve uygulamaların geliĢtirilmesi MADDE 99 – (1) Genel Müdürlükçe bu Yönetmeliğin amacına uygun olarak özel politika ve uygulamalar geliştirilerek bu kapsamda kurs, program, uygulama, proje ve protokol tasarlanabilir ve uygulanabilir. Meslek araĢtırma ve geliĢtirme hizmetleri MADDE 100 – (1) Türk Meslekler Sözlüğünün hazırlanması ve gelişmeler doğrultusunda güncellenmesi ile bu amaca yönelik olarak iş analizlerinin yapılması çalışmaları doğrudan Kurum tarafından ya da işbirliği veya hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilir. ĠĢ ve meslek danıĢmanlığı hizmetleri MADDE 101 – (1) Uygulanacak aktif işgücü programlarına esas olmak üzere sunulan iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri; bireylerin ilgi ve yeteneklerine uygun iş ve mesleği seçmesi, seçtiği meslekle ilgili eğitim imkanlarından yararlanması, işe yerleştirilmesi ve işe uyumunun sağlanması amacıyla, doğrudan Kurum tarafından ya da Genel Müdürlükçe belirlenen esaslara bağlı olarak hizmet alımı yoluyla yürütülür. (2) Danışmanlık hizmetlerinin temelini oluşturan; meslekler, mesleki eğitim yerleri ve çalışma hayatıyla ilgili bilgileri içeren materyallerin güncellenmesi ve ihtiyaç duyulması halinde yeni materyallerin hazırlanması çalışmalarında birinci fıkrada yer alan hükümler uygulanır. (3) Hizmet alımı veya işbirliği yoluyla gerçekleştirilen kurslarda kursiyerlere verilecek iş ve meslek danışmanlığı hizmetleri, yüklenici ve/veya Kurum tarafından sağlanır. Elektronik ortamda bildirim MADDE 102 – (1) Genel Müdürlük, kurs ve programlara ilişkin olarak bu Yönetmelikte belirtilen iş ve işlemlerin bir bölümünü ya da tamamını elektronik ortamda gerçekleştirebilir. İş ve işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi durumunda kurum veya kuruluşlar ve hizmetlerden yararlanacak kişiler istenilen bilgi ve belgeleri elektronik ortamda vermekle yükümlüdür. Türk soylu yabancılar MADDE 103 – (1) Türkiye’de ikamet etmeyen Türk soylu yabancı uyruklulara yönelik düzenlenecek aktif işgücü hizmetlerinin yürütülmesi kapsamında bu Yönetmelik hükümleri uygulanmaz. Bunlara yönelik olarak düzenlenen aktif işgücü hizmetlerine ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşlarla Kurum tarafından ortaklaşa hazırlanacak protokolle belirlenir. Yabancılar MADDE 104 – (1) Türkiye’de çalışmalarına engel durumu olmayan yabancılar, ilgili diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak şartı ile, yabancı kimlik numarası ile Kuruma kayıt olmak ve il müdürlüğünce uygun bulunmak şartıyla, bu Yönetmelik hükümlerinden yararlanabilirler. Yönetmelikle ilgili usul ve esasların belirlenmesi ve yayımlanması MADDE 105 – (1) Bu Yönetmelikte belirlenen amacın gerçekleştirilmesi için yapılacak faaliyet ve işlerin yürütülmesine ilişkin olarak belirlenecek usul ve esaslar, Kurumun internet sayfasında yayımlanır. Sosyal yardım baĢvurusu MADDE 106 – (1) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından Kuruma yönlendirilen kişilerden sosyal yardım alanlar ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ilgili personeli tarafından yapılan saha incelemeleri sonucunda acil durumuyla iş ve meslek danışmanlarına yönlendirilen kişilerle iş ve meslek danışmanları tarafından, öncelik durumları göz önünde bulundurularak, en geç iki hafta içinde irtibata geçilir. Bu kişiler, beceri düzeyleri belirlenerek durumlarına uygun açık işe ya da eğitim programlarına yönlendirilir. Ġdari yaptırımlar MADDE 107 – (1) Bu Yönetmelik ve sözleşme veya protokol kapsamında yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde kursiyer veya katılımcılar ile istekli veya yükleniciler için ilgili il müdürlüğünce bu Yönetmelikte ve ilgili mevzuatında belirtilen yaptırımlar uygulanır, yaptırımlar sisteme kaydedilir ve bu işlem muhatap kişi veya kuruma yazılı olarak da bildirilir. (2) Genel Müdürlükçe gerek görülen hallerde yaptırım uygulananların bilgileri Kurumun internet sayfasında da ilan edilebilir. Yürürlükten kaldırılan yönetmelik MADDE 108 – (1) 31/12/2008 tarihli ve 27097 sayılı 6 ncı mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye İş Kurumu İşgücü Uyum Hizmetleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan Yönetmelik kapsamındaki iĢ ve iĢlemler GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Yürürlükten kaldırılan 31/12/2008 tarihli ve 27097 sayılı 6 ncı mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye İş Kurumu İşgücü Uyum Hizmetleri Yönetmeliği ve söz konusu Yönetmeliğin usul ve esaslarını belirleyen İşlemler El Kitabının İşgücü Eğitim başlıklı bölümü doğrultusunda imzalanan sözleşme, protokol ve projeler ile başlatılan iş ve işlemler sonuçlanana kadar bu mevzuata göre uygulanmaya devam olunur. Yürürlük MADDE 109 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 110 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü yürütür. [R.G. 12 Mart 2013 – 28585 ] —— • —— TEBLĠĞ Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan: ÇALIġANLARA SAĞLANAN FAYDALARA ĠLĠġKĠN TÜRKĠYE MUHASEBE STANDARDI (TMS 19) HAKKINDA TEBLĠĞ (SIRA NO: 9) Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan “TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar” (TMS 19) Standardının yürürlüğe konulması ve ilgili bazı tebliğlerde değişiklikler yapılmasıdır. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Tebliğin kapsamı Ek/1’de yer alan TMS 19 metninde belirlenmiştir. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar ve kısaltmalar MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen; a) Kurum: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu, b) TFRS: Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını, c) TMS: Türkiye Muhasebe Standartlarını, ç) Yorum: Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile ilgili olarak uygulamaya yön vermek veya standartlara açıklık kazandırmak üzere Kurum tarafından kamuoyuna duyurulan metni, ifade eder. Uygulamaya iliĢkin hükümler MADDE 5 – (1) Bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TMS 19’u finansal tablolarında uygulayan işletmeler, söz konusu finansal tablolarında aşağıda yer alan düzenlemeleri de; a) 3/5/2009 tarihli ve 27217 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Finansal Raporlama Standartlarının İlk Uygulamasına İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 1) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan TFRS 1’in 39L, D1, D10, D11 ve E5 paragraflarını bu Tebliğin 2 no’lu ekinde yer alan şekliyle, b) 15/7/2007 tarihli ve 26583 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Faaliyet Bölümlerine İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı (TFRS 8) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan TFRS 8’in 24 üncü paragrafını bu Tebliğin 3 no’lu ekinde yer alan şekliyle, c) 13/8/2008 tarihli ve 26966 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Araçların Sunuluşuna İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 1) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan TMS 1’in 96 ve 139K paragrafları ile 7 nci paragrafında yer alan Diğer Kapsamlı Gelir Tanımını bu Tebliğin 4 no’lu ekinde yer alan şekliyle, ç) 31/12/2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İlişkili Taraf Açıklamalarına İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 24) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan TMS 24’ün 22 nci paragrafını bu Tebliğin 5 no’lu ekinde yer alan şekliyle, d) 27/4/2010 tarihli ve 27564 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Borçların Özkaynağa Dayalı Finansal Araçlarla Ödenmesine İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı Yorumu (TFRS Yorum 19) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan TFRS Yorum 19’un 1, 6, 17, 24, 25, 26 ve 27C paragraflarını bu Tebliğin 6 no’lu ekinde yer alan şekliyle, uygular. Yürürlükten kaldırılan mevzuat MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan TMS 19’un uygulanmasıyla, 30/3/2006 tarihli ve 26124 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çalışanlara Sağlanan Faydalara İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 19) Hakkında Tebliğ” ve Tebliğ Eki yürürlükten kalkar. GeçiĢ süreci GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) İsteyen işletmeler bu hükümler çerçevesinde, bu Tebliği ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan “TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar” Standardını 1/1/2013 tarihi öncesi hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında uygulayabilirler. Bu TMS’nin 1/1/2013 öncesi hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarda uygulanması halinde, bu durum dipnotlarda açıklanır. Yürürlük MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ ve bu Tebliğin 1 no’lu ekinde yer alan “TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar” Standardı, 31/12/2012 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Kurum Başkanı yürütür. Türkiye Muhasebe Standardı 19 (TMS 19) ÇalıĢanlara Sağlanan Faydalar [R.G. 12 Mart 2013 – 28585 ] —— • —— Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan: KURUL KARARI Karar No: 75935942-050.01.04 – [01/05] Toplantı Tarihi: 28/2/2013 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca 23/1/2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4213 sayılı “Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı”nın 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasına dayanılarak hazırlanan “Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına İlişkin Usul ve Esaslar”ın ekteki şekilde yayımlanmasına karar verilmiştir. EK BAĞIMSIZ DENETĠME TABĠ OLACAK ġĠRKETLERĠN BELĠRLENMESĠNE DAĠR BAKANLAR KURULU KARARINA ĠLĠġKĠN USUL VE ESASLAR BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Usul ve Esasların amacı, 23/1/2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4213 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasına yönelik usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Usul ve Esaslar, 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde şirketlerin bağımsız denetime tabi olmasına, bağımsız denetimin kapsamından çıkmasına ve ilk uygulamaya ilişkin hususları kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Usul ve Esaslar, 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 4 üncü maddesinin altıncı fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Usul ve Esaslardaki terimler 2012/4213 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan anlamlarıyla kullanılmıştır. Ayrıca, bu Usul ve Esasların uygulanmasında; a) Bakanlar Kurulu Kararı: 23/1/2013 tarihli ve 28537 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2012/4213 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararını, b) Denetim: Bağımsız denetimi, c) Kurum: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunu, ç) Türkiye Denetim Standartları (TDS): 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca yürürlüğe konulan, bilgi sistemleri denetimi dahil olmak üzere, denetim alanında uluslararası standartlarla uyumlu eğitim, etik, kalite kontrol ve denetim standartları ile bu alana ilişkin diğer düzenlemeleri, d) Türkiye Muhasebe Standartları (TMS): 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Kurul tarafından onaylanarak Türkiye Muhasebe Standardı ve Türkiye Finansal Raporlama Standardı adıyla yayımlanan muhasebe standartları ile bu alana ilişkin diğer düzenlemeleri, ifade eder. (2) Bağlı ortaklık ve iştirak kavramları, denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde esas alınan ve yürürlükteki mevzuat uyarınca hazırlanmış finansal tablolardaki anlamlarıyla dikkate alınır. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Denetime Tabi Olma Ölçütler MADDE 5 – (1) Şirketlerin denetime tabi olup olmadığının belirlenmesinde tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte aktif toplamına, yıllık net satış hasılatına ve çalışan sayısına ilişkin genel ölçütler aşağıdaki gibi belirlenmiştir: Aktif toplamı : 150 milyon TL ve üzeri Yıllık net satış hasılatı : 200 milyon TL ve üzeri Çalışan sayısı : 500 çalışan ve üzeri (2) Bakanlar Kurulu Kararına göre şirketlerin denetime tabi olması için yukarıda belirtilen üç ölçütten ikisini üst üste iki hesap dönemi sağlaması gerekir. Birbirini takip eden hesap dönemlerinde sağlanan iki ölçütün aynı ölçütler olması şart değildir. Aşağıdaki tabloda örnek bir şirket için hesap dönemleri itibarıyla ölçütlerin sağlanması ve denetime tabi olma durumu gösterilmiştir: Hesap dönemleri Bilanço aktif toplamı 150 milyon TL veya üzeri midir? Evet Evet Evet Hayır Yıllık net satıĢ hasılatı 200 milyon TL veya üzeri midir? Hayır Evet Hayır Hayır ÇalıĢan Kriterlerden sayısı 500 en az ikisini veya üzeri sağlıyor mu? midir? Denetime tabi midir? 1/1-31/12 2011 Hayır Sağlamıyor Referans yıl 1/1-31/12 2012 Hayır Sağlıyor Referans yıl 1/1-31/12 2013 Evet Sağlıyor Tabi değildir 1/1-31/12 Evet Sağlamıyor Tabidir 2014* 1/1-31/12 2015 Hayır Hayır Evet Sağlamıyor Tabidir 1/1-31/12 2016 Evet Hayır Evet Sağlıyor Tabi değildir * 31/12/2014 tarihinde sona eren hesap döneminde ölçütlerden en az ikisinin sınırlarının yüzde yirmi veya daha fazla altında kalınmadığı varsayılmıĢtır. (3) Bakanlar Kurulu Kararına ekli (II) sayılı listede belirtilen alanlarda faaliyet gösteren şirketler aynı listede yer verilen ölçütler dikkate alınmak suretiyle denetime tabidir. Ölçütlerin söz konusu listede belirtilen sınırlamalar çerçevesinde aşılıp aşılmadığının belirlenmesinde ikinci fıkradaki usul uygulanır. (4) Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı listede belirtilen alanlarda faaliyet gösteren şirketler ise herhangi bir ölçüt şartı aranmaksızın denetime tabidir. (5) Denetim, şirketin konsolide finansal tablolarının yanında münferit finansal tablolarını da içerir. (6) Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca denetime tabi olma şartlarını taşımayan bir şirket, sadece ana ortaklığının, bağlı ortaklığının veya iştirakinin Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında denetime tabi olması nedeniyle denetime tabi olmaz. Bu durum, topluluk denetçisinin konsolide finansal tabloların denetimine ilişkin 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve TDS çerçevesindeki yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz. Esas alınacak finansal tablolar MADDE 6 – (1) Denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde, şirketler ile bu şirketlerin bağlı ortaklıkları ve iştiraklerinin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı hesaplanırken vergi mevzuatı çerçevesinde kamu idarelerine sunulmak üzere hazırlanan son iki hesap dönemine ilişkin bilanço ve gelir tablosu dikkate alınır. Denetim kapsamına girildikten sonra 11 inci madde hükmü uygulanır. Yurtdışında bulunan bağlı ortaklık ve iştiraklerinin, varsa denetimden geçmiş uluslararası muhasebe standartlarına uygun finansal tabloları, olmaması halinde tabi oldukları mevzuat uyarınca hazırladıkları finansal tabloları dikkate alınır. Aktif toplamı ve yıllık net satıĢ hasılatının hesaplanması MADDE 7 – (1) Aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatının hesabında, 6 ncı maddede belirtilen finansal tablolar çerçevesinde, varsa şirketin bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı da dikkate alınır. (2) Bağlı ortaklıkları veya iştirakleri bulunan şirketlerin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı tutarının hesabında aşağıdaki işlemler yapılır: a) Aktif toplamının hesabında, şirketin kendi aktif toplamından, bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin kayıtlı değerleri çıkarılır. Bulunan tutara, bağlı ortaklıklarının aktif toplamının tamamı ve iştiraklerinin aktif toplamından kendi iştirak hissesi payına düşen kısmı eklenir. b) Yıllık net satış hasılatının hesabında, şirketin kendi yıllık net satış hasılatına bağlı ortaklıklarının yıllık net satış hasılatının tamamı, iştiraklerinin yıllık net satış hasılatından kendi iştirak hissesi payına düşen kısmı eklenir. c) Grup içi işlemlerden doğan varlık, borç, gelir ve giderlerden, bağlı ortaklıklarla olanların tamamı, şirketin ve bağlı ortaklıkların doğrudan iştirakleriyle olanlarının ise hisselerine düşen payı elimine edilir. Grup içi işlemlerin kısmen veya tamamen elimine edilmesi ihtiyaridir. (3) Şirketlerin bağlı ortaklıkları aracılığıyla dolaylı olarak sahip oldukları bağlı ortaklıklar ve iştirakler de şirketin bağlı ortaklığı ve iştiraki olarak değerlendirilir. Örneğin; A Şirketinin B Şirketinde %70, B Şirketinin ise C ve D Şirketlerinde sırasıyla %60 ve %15 oranlarında oy hakkına sahip olduğu durumda, A Şirketi aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını hesaplarken, C Şirketini bağlı ortaklığı, D Şirketini de %15 oranında oy hakkına sahip olduğu iştiraki olarak değerlendirir. (4) Şirketlerin veya bağlı ortaklıkların iştiraklerinin sahip olduğu bağlı ortaklıklar ve iştirakler, ilgili iştirakin finansal tablolarındaki değerleri üzerinden dikkate alınır. Bu sebeple, şirketin veya bağlı ortaklıkların iştiraklerinin bağlı ortaklıkları ve iştirakleri eliminasyon işlemlerine dahil edilmez. Örneğin; A Şirketinin B Şirketinde %40, B Şirketinin ise C ve D Şirketlerinde sırasıyla %60 ve %15 oranlarında oy hakkına sahip olduğu durumda, A Şirketi aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını hesaplarken, sadece B Şirketini iştiraki olarak değerlendirir. C ve D Şirketlerinin aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını dikkate almaz. Dolayısıyla, C ve D Şirketlerinin A ve B Şirketleriyle gerçekleştirdiği işlemler eliminasyona dahil edilmez. (5) Aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabında, şirketin yurtdışındaki bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin aktif toplamları ve yıllık net satış hasılatı da dikkate alınır. ÇalıĢan sayısının hesaplanması MADDE 8 – (1) Şirketin çalışan sayısının belirlenmesinde, muhtasar beyannamede bildirilen aylık toplam çalışan sayısının yıllık ortalaması dikkate alınır. Söz konusu yıllık ortalama, aylar itibarıyla aylık çalışan sayılarının toplamının on ikiye bölünmesiyle elde edilir. Çıraklık ve mesleki eğitim sözleşmesi kapsamında şirkette mesleki eğitim gören çıraklar ve staj yapan öğrenciler çalışan sayısının hesabında dikkate alınmaz. (2) Ortalama çalışan sayısının belirlenmesinde, ana ortaklığın ve bağlı ortaklıkların bu maddeye göre hesaplanan çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştiraklerin bu maddeye göre hesaplanan çalışan sayısı ise şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır. Örneğin, aşağıda aylık çalışan sayıları belirtilen, bağlı ortaklığı B Şirketi ve %20 iştiraki C Şirketi olan A Şirketinin ilgili hesap dönemine ilişkin ortalama çalışan sayısı şu şekilde hesaplanır: Örneğin, B Şirketi A Şirketinin bağlı ortaklığı olup A Şirketinin C Şirketinde %20 oranında iştiraki vardır. Söz konusu şirketlerin aylık çalışan sayılarına ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır: Aylar Ocak ġubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam Yıllık ortalama (Toplam/12) A ġirketi 300 305 310 305 300 295 290 285 290 310 310 300 3.600 300 B ġirketi 170 180 185 195 185 180 170 135 140 165 165 170 2.040 170 C ġirketi 180 170 145 150 150 160 160 160 170 180 180 140 1.945 162,08 Yukarıdaki tabloda, şirketler itibarıyla yıllık çalışan sayısı ve ortalama çalışan sayısı hesaplanmıştır. Buna göre, A Şirketinin yıllık ortalama çalışan sayısı hesaplanırken; A ve B Şirketlerinin yıllık ortalama çalışan sayılarının tamamı ile C Şirketinin yıllık ortalama çalışan sayısının sadece %20’si toplanır. Dolayısıyla, A Şirketi için toplam yıllık ortalama çalışan sayısı (300 + 170 + (162,08 x %20) = ) 502,42’dir. (3) Çalışan sayısının hesabında, 7 nci madde çerçevesinde şirketin kendisinin, bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin yurtiçindeki ve yurtdışındaki çalışan sayıları da dikkate alınır. Birden fazla takvim yılına sirayet eden inĢaat ve onarma iĢleri MADDE 9 – (1) 6 ve 7 nci maddelerde belirtilen hususlara ek olarak, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerini üstlenen şirketler açısından aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı aşağıdaki gibi tespit edilir: a) Aktif toplamının hesabında, Tekdüzen Hesap Planında yer alan “170-177 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri” hesapları dikkate alınmaz. b) Yıllık net satış hasılatının hesabında, Tekdüzen Hesap Planında yer alan “350-358 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakediş Bedelleri” hesaplarına sadece ilgili dönemde kaydedilen tutarlar yıllık net satış hasılatına eklenir. c) İşin bitiminde Tekdüzen Hesap Planında yer alan 350-358 nolu hesaplardan ilgili dönem gelir tablosuna aktarılan kısımlar yıllık net satış hasılatının hesabında dikkate alınmaz. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Denetim Kapsamından Çıkma Denetimin kapsamından çıkma MADDE 10 – (1) Denetime tabi şirketler, tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte 5 inci maddede belirtilen ölçütlerden en az ikisine ait sınırların art arda iki hesap döneminde altında kalması durumunda, müteakip hesap döneminden itibaren denetim kapsamından çıkar. Birbirini takip eden hesap dönemlerinde sınırların altında kalınan iki ölçütün aynı olması şart değildir. Aşağıdaki tabloda örnek bir şirket için hesap dönemleri itibarıyla ölçütlerin sağlanması ve denetime tabi olma durumu gösterilmiştir: Hesap dönemleri Bilanço aktif toplamı 150 milyon TL veya üzeri midir? Evet Evet Evet Hayır Yıllık net satıĢ ÇalıĢan hasılatı200 sayısı 500 Kriterlerden milyon TL veya en az ikisini veya üzeri üzeri sağlıyor mu? midir? midir? Denetime tabi midir? 1/1-31/12 2011 Hayır Evet Sağlıyor Referans yıl 1/1-31/12 2012 Evet Hayır Sağlıyor Referans yıl 1/1-31/12 2013 Hayır Evet Sağlıyor Tabidir 1/1-31/12 Hayır Evet Sağlamıyor Tabidir * 2014 1/1-31/12 2015 Hayır Evet Hayır Sağlamıyor Tabidir 1/1-31/12 2016 Evet Hayır Evet Sağlıyor Tabi değildir * 31/12/2014 tarihinde sona eren hesap döneminde ölçütlerden en az ikisinin sınırlarının yüzde yirmi veya daha fazla altında kalınmadığı varsayılmıĢtır. (2) Denetime tabi şirketler, 7 nci madde çerçevesinde tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte, bir hesap döneminde 5 inci maddede belirtilen ölçütlerden en az ikisinin sınırlarının yüzde yirmi veya daha fazla altında kalması durumunda, müteakip hesap döneminden itibaren denetim kapsamından çıkar. Örneğin, 1/1/2013-31/12/2013 hesap döneminde denetime tabi olan bir şirketin 31/12/2013 tarihinde sona eren hesap döneminde aktif toplamı 110 milyon TL, yıllık net satış hasılatı 150 milyon TL ve çalışan sayısı 550 kişidir. Şirket, söz konusu hesap döneminde, aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı ölçütlerine ilişkin sınırların yüzde yirmiden daha fazla altında kalmıştır. Bu nedenle şirket, 1/1/2014-31/12/2014 hesap dönemi için denetimin kapsamından çıkar. (3) Bu madde hükmü, denetime tabi şirketlerden Bakanlar Kurulu Kararına ekli (I) sayılı liste kapsamında bulunan şirketler açısından uygulanmaz. Esas alınacak finansal tablolar MADDE 11 – (1) Denetime tabi olan şirketler, finansal tablolarını 6102 sayılı Kanun ve TMS’ye göre hazırlar. Bu şirketler daha sonraki hesap dönemlerinde denetim kapsamında olup olmadıklarını değerlendirirken, aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabında 6102 sayılı Kanun ve TMS’ye göre hazırladıkları finansal tabloları dikkate alır. Bu durumda, bağlı ortaklık ve iştirak kavramları 6102 sayılı Kanun ve TMS’deki anlamlarıyla dikkate alınır. Ölçütlerin belirlenmesinde bağlı ortaklıkların tam konsolidasyon yöntemine, iştiraklerin ise özkaynak yöntemine göre konsolide edildikleri finansal tablolar kullanılır. Ortalama çalışan sayısının hesabında 8 inci madde hükümleri uygulanır. Denetim kapsamından çıkılmasından sonra esas alınacak finansal tablolar MADDE 12 – (1) Denetime tabi olan bir şirketin sonraki hesap dönemlerinde denetim kapsamından çıkması durumunda, söz konusu şirketin müteakip hesap dönemlerinde denetime tabi olup olmayacağının tespitinde 6, 7 ve 9 uncu madde hükümleri uygulanır. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ÇeĢitli ve Son Hükümler KarĢılaĢtırmalı olarak sunulan finansal tablolar MADDE 13 – (1) Denetime tabi olunan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolar denetimden geçmiş olarak sunulur. Geçmiş hesap dönemi veya dönemlerine ilişkin finansal tabloların karşılaştırmalı olarak sunulması esastır. Geçmiş hesap dönemlerinde denetime tabi olunmamış ise, denetimden geçmiş finansal tablolarla karşılaştırmalı olarak sunulan geçmiş dönem finansal tablolarının denetimden geçmiş olması zorunlu değildir. GEÇĠCĠ MADDE 1 – (1) Hesap dönemi takvim yılı olan şirketler açısından; 2013 hesap dönemi finansal tablolarının denetime tabi olup olmadığının belirlenmesinde, 1/1/2013 tarihinden önce sona eren son iki hesap dönemine ilişkin bilanço (diğer bir ifadeyle, 31/12/2011 ve 31/12/2012 tarihli) ve gelir tablosu (2011 ve 2012 hesap dönemlerine ilişkin) kullanılır. (2) Özel hesap dönemini uygulayan şirketler açısından; denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde, 6102 sayılı Kanunun Geçici 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2012 ve 2013 yıllarında sona eren hesap dönemlerine ilişkin dönem sonu (örneğin, 30/6/2012 ve 30/6/2013 tarihli) finansal tabloları kullanılır. Yürürlük MADDE 14 – (1) Bu Usul ve Esaslar 1/1/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 15 – (1) Bu Usul ve Esaslar hükümlerini Kurum Başkanı yürütür. [R.G. 12 Mart 2013 – 28585 ] —— • —— MĠLLETLERARASI ANDLAġMALAR Karar Sayısı : 2013/4356 17 Kasım 2012 tarihinde Kahire‘de imzalanan ekli ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlıkta Performans Uygulamaları Alanında ĠĢbirliğine Dair ÇalıĢma Protokolü‖nün onaylanması; DıĢiĢleri Bakanlığının 22/1/2013 tarihli ve HUM/9994659 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü ve 5 inci maddelerine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 14/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ M. ġĠMġEK B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ĠLE MISIR ARAP CUMHURĠYETĠ HÜKÜMETĠ ARASINDA SAĞLIKTA PERFORMANS UYGULAMALARI ALANINDA ĠġBĠRLĠĞĠNE DAĠR ÇALIġMA PROTOKOLÜ Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti (bundan sonra Taraflar olarak anılacaktır), iki ülke arasında işbirliğinin geliştirilmesini teminen, 26 Temmuz 1999 tarihinde İskenderiye’de imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanında İşbirliğine Dair Anlaşma"ya dayanarak aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır: MADDE 1 Taraflar, eşitlik, karşılıklılık ilkelerine dayalı, karşılıklı fayda temeline ve kendi ulusal mevzuatlarına uygun olarak, sağlıkta performans uygulamaları alanında aşağıda belirtilen alanlarda işbirliği yapacaklardır: -Sağlık hizmetlerinde kalite geliştirme çalışmaları, -Performansa dayalı ödeme sistemi, -Kurumsal performans değerlendirme çalışmaları, -Yönetici performansı değerlendirme çalışmaları, -Hasta ve çalışan güvenliği. MADDE 2 Taraflar belirtilen işbirliğini, karşılıklı uzman değişimi, ziyaretler, danışmanlık hizmeti verilmesi, görüş alış-verişinde bulunulması, konferans ve bilimsel toplantılara katılımın teşvik edilmesi yolları ile yapacaklardır. MADDE 3 İşbu Çalışma Protokolü çerçevesinde her iki ülkenin uzmanlarının ve diğer personelinin olası kısa süreli ziyaretlerinde aksi hüküm bulunmadığı taktirde; • Gönderen taraf, ev sahibi ülkeye gidiş dönüş seyahat masraflarını karşılayacaktır. • Ev sahibi ülke, ziyaretçi ülkenin iaşe ve ibate ile ilgili tüm giderlerini karşılayacaktır. Bu süre iki haftayı geçmeyecektir. MADDE 4 İşbu Anlaşma’nın hükümlerinin uygulanmasını Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı ve Mısır Arap Cumhuriyeti Sağlık ve Nüfus Bakanlığı sağlayacaklardır. MADDE 5 İşbu Çalışma Protokolü, yürürlüğe girmesine dair yurtiçinde gerekli yasal prosedürlerin tamamlandığını teyit eden son diplomatik notanın alındığı tarihten itibaren yürürlüğe girecektir. İşbu Çalışma Protokolü 26 Temmuz 1999 tarihinde İskenderiye’de imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Sağlık ve Tıp Alanında İşbirliğine Dair Anlaşma" ile eş zamanlı yürürlükte kalacaktır. İşbu Çalışma Protokolü, Kahire’de, 17 Kasım 2012 tarihinde Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde ikişer orijinal nüsha halinde ve bütün metinler eşit geçerlikte olmak üzere imzalanmıştır. Yorum farklılığı halinde İngilizce metin esas alınacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Adına Hükümeti Adına Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı Mohamed Kamel Amr Dışişleri Bakanı [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4384 10 Mart 2011 tarihinde Ankara‘da imzalanan ve 15/1/2013 tarihli ve 6394 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan ekli ―Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Sırbistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında BaĢta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak Üzere Ağır Suçlarla Mücadelede ĠĢbirliği AnlaĢması‖nın onaylanması; DıĢiĢleri Bakanlığının 14/2/2013 tarihli ve 2452733 sayılı yazısı üzerine, 31/5/1963 tarihli ve 244 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 22/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı AndlaĢma metni için tıklayınız [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— BAKANLAR KURULU KARARLARI Karar Sayısı : 2013/4296 2013 Yılı Yatırım Programında 2010A010090 proje numarası ile yer alan Konya-Çumra III. Merhale (KOP) projesi kapsamında olan Bozkır Barajı‘nın yapımı maksadıyla, ekli haritada gösterilen güzergâh ve alanlarda bulunan taĢınmazların Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaĢtırılması; Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığının 23/1/2013 tarihli ve 113 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 1/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ C. YILMAZ B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı V.BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR H. YAZICI M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı V.Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4312 Ekli ―Türkiye Cumhuriyeti, Maliye Bakanlığı, Mali Suçları AraĢtırma Kurulu BaĢkanlığı (MASAK) ile Güney Afrika Cumhuriyeti Mali Ġstihbarat Merkezi (FIC) Arasında Karapara Aklama ve Terörizmin Finansmanı ile Ġlgili Finansal Ġstihbarat DeğiĢiminde ĠĢbirliğine Dair Mutabakat Muhtırası‖nın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 30/1/2013 tarihli ve 631 sayılı yazısı üzerine, 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 12 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 11/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY N. ERGÜN BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı V. S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ, MALĠYE BAKANLIĞI, MALĠ SUÇLARI ARAġTIRMA KURULU BAġKANLIĞI (MASAK) ĠLE GÜNEY AFRĠKA CUMHURĠYETĠ MALĠ ĠSTĠHBARAT MERKEZĠ (FIC) ARASINDA KARAPARA AKLAMA VE TERÖRĠZMĠN FĠNANSMANI ĠLE ĠLGĠLĠ FĠNANSAL ĠSTĠHBARAT DEĞĠġĠMĠNDE ĠġBĠRLĠĞĠNE DAĠR MUTABAKAT MUHTIRASI Türkiye Cumhuriyeti, Maliye Bakanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) ile Güney Afrika Cumhuriyeti Mali İstihbarat Merkezi (FIC) bundan sonra “Yetkili Makamlar” diye anılacaktır - karşılıklı menfaat ve işbirliği anlayışı içinde, mütekabiliyet esasına dayalı olarak ve her bir Yetkili Makamın ulusal mevzuatı çerçevesinde karapara aklama, terörizmin finansmanı ve ilgili suç faaliyeti konusunda bilgi değişimini kolaylaştırmak üzere aşağıdaki şekilde mutabakata varmışlardır. 1 – Amaç (1) Yetkili Makamlar, karapara aklama, terörizmin finansmanı ve ilgili suç faaliyetine karıştığından şüphe edilen kişilerin analiz, inceleme ve soruşturmasına yardımcı olabilecek bilgiyi, kendiliğinden veya talep üzerine birbirlerine sağlayarak işbirliği yapacaklardır. (2) Yetkili Makamlar arasındaki işbirliği ve bilgi değişimi Yetkili Makamların ulusal yasal sistemlerine uygun olarak yapılacaktır. 2 – Talebin Gerekçelendirilmesi (1) Her bir talep ulusal mevzuatın izin verdiği ölçüde aşağıdaki hususları içerir: (a) Talepte bulunan Yetkili Makam tarafından konuyla ilgili olarak bilinen vakıaların kısa bir açıklaması, (b) Konuyu tanımlayan mevcut tüm bilgiler, (c) Varsa şüphelenilen suçlara ve suçlamalara ilişkin mevcut tüm bilgiler, (d) Talebin nedeni ve bilginin kullanım amacı. 3 – Bilginin Kullanımı (1) Her bir Yetkili Makamdan elde edilen bilgi ve belgeler, bilgiyi veren Yetkili Makamdan önceden izin alınmaksızın üçüncü bir tarafa verilmeyecek, idari, soruşturma veya kovuşturma amaçlı olarak kullanılmayacaktır. (2) Yetkili Makamlar, her bir Yetkili Makamdan elde edilen herhangi bir bilgi veya belgenin, bilgiyi veren Yetkili Makamdan önceden izin almaksızın bu Mutabakat Muhtırasında ifade edilen amaçlar dışında kullanılmasına veya açıklanmasına izin vermeyecektir. (3) Aklama suçunun öncül suçları ile karapara aklama ve terörün finansmanı suçlarında herhangi bir değişiklik olduğunda, durum derhal diğer Yetkili Makama bildirilecektir. 4 – Gizlilik (1) Mevcut Mutabakat Muhtırasının uygulanmasından elde edilen bilgiler gizlidir. Bilgi, bilgiyi alan Yetkili Makamın kendi kaynaklarından elde ettiği benzer bilgi için ulusal mevzuatının şart koştuğu gizlilik içerisinde korunur ve resmi gizliliğe tabi olur. 5 – Talebin Reddi (1) Yardımlaşma, ulusal mevzuata, uluslararası anlaşmalara veya ulusal güvenliğe aykırı olacak ise bilgi talebi reddedilebilir. Bilgi talebinde bulunan Yetkili Makama talebin reddine ilişkin sebepler bildirilecektir. 6 – Prosedür (1) Yetkili Makamlar, bu Mutabakat Muhtırasının uygulanması amacı ile, her bir ülkenin mevzuatına uyumlu olarak kabul edilebilir iletişim prosedürleri için müşterek düzenleme yapacaklar ve birbirleri ile istişarede bulunacaklardır. (2) Yetkili Makamlar arasındaki iletişim İngilizce olarak gerçekleştirilecektir. 7 – DeğiĢiklikler (1) Bu Mutabakat Muhtırası karşılıklı rıza ile her zaman değiştirilebilir. Yetkili Makamlar, bu değişikliklere dair onaylarını nota değişimi ile bildirecekler ve değişiklik onayı son bildirim tarihinde yürürlüğe girecektir. 8 – Fesih (1) Bu Mutabakat Muhtırası her zaman feshedilebilir. Fesih, diğer Yetkili Makamdan yazılı bildirimin alınmasından itibaren yürürlüğe girecektir. (2) Bu Mutabakat Muhtırasının 3(1) ve 3(2) ile 4 üncü maddelerinde yer alan yükümlülükler Mutabakat Muhtırası fesih olsa bile Yetkili Makamları bağlamaya devam edecektir. 9 – Yürürlük Tarihi (1) Yetkili Makamlar bu Mutabakat Muhtırasının onaylandığını nota değişimi ile bildirecekler ve Mutabakat Muhtırası son bildirim tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu Mutabakat Muhtırası 20 Aralık 2012 tarihinde Ankara’da ve 15 Ocak 2013 tarihinde Pretoria’da iki suret İngilizce orijinal metin olarak imzalanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, Maliye Güney Afrika Cumhuriyeti Bakanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) adına İstihbarat Merkezi (FIC) adına Mürsel Ali KAPLAN MASAK Başkanı Murray MICHELL FIC Başkanı Mali [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4316 Ordu Ġli, ÇamaĢ ve Fatsa Ġlçelerinde tesis edilecek Atilla Regülatörü ve Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla ekli listede bulundukları yer ile parsel numaraları belirtilen taĢınmazların Hazine adına tescil edilmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından acele kamulaĢtırılması; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 4/2/2013 tarihli ve 164 sayılı yazısı üzerine, 2942 sayılı KamulaĢtırma Kanununun 27 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 11/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı Yardımcısı V. N. ERGÜN BaĢbakan S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER ĠçiĢleri Bakanı C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Milli Eğitim Bakanı Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4319 Ekli listede ili, ilçesi ve sınırları belirtilen yerlerde arazi toplulaĢtırması yapılması; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 28/1/2013 tarihli ve 1464 sayılı yazısı üzerine, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 11/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY N. ERGÜN BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı V. S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4365 Ankara Ġli, Elmadağ Ġlçesi, Yenice, Yenidoğan ve Yenipınar mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 31/1/2013 tarihli ve 539 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların DönüĢtürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 22/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma Bakanı Kültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4366 Ġzmir Ġli, Konak Ġlçesi, Ege Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ve koordinat listesinde sınırları gösterilen alanın kentsel dönüĢüm ve geliĢim proje alanı ilan edilmesi; Çevre ve ġehircilik Bakanlığının 24/1/2013 tarihli ve 364 sayılı yazısı üzerine, 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu‘nca 22/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY B. BOZDAĞ BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma Bakanı Orman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı Kararın eki için tıklayınız [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— Karar Sayısı : 2013/4401 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları DıĢına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin SatıĢı Hakkında Kanun uyarınca yapılacak satıĢ ve iade iĢlemlerinde fiilen görevlendirilenlere fazla çalıĢma ücreti ödenmesine iliĢkin ekli Kararın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 30/1/2013 tarihli ve 1051 sayılı yazısı üzerine, 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 13 üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 11/2/2013 tarihinde kararlaĢtırılmıĢtır. Abdullah GÜL CUMHURBAġKANI Recep Tayyip ERDOĞAN BaĢbakan B. ARINÇ A. BABACAN B. ATALAY N. ERGÜN BaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan YardımcısıBaĢbakan Yardımcısı BaĢbakan Yardımcısı V. S. ERGĠN F. ġAHĠN E. BAĞIġ N. ERGÜN Adalet BakanıAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Avrupa Birliği BakanıBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı F. ÇELĠK E. BAYRAKTAR A. DAVUTOĞLU M. Z. ÇAĞLAYAN ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çevre ve ġehircilik BakanıDıĢiĢleri Bakanı Ekonomi Bakanı T. YILDIZ S. KILIÇ M. M. EKER H. YAZICI Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Gençlik ve Spor BakanıGıda, Tarım ve Hayvancılık BakanıGümrük ve Ticaret Bakanı M. GÜLER C. YILMAZ Ö. ÇELĠK M. ġĠMġEK ĠçiĢleri Bakanı Kalkınma BakanıKültür ve Turizm Bakanı Maliye Bakanı N. AVCI Ġ. YILMAZ V. EROĞLU Milli Eğitim Bakanı Milli Savunma BakanıOrman ve Su ĠĢleri Bakanı M. MÜEZZĠNOĞLU B. YILDIRIM Sağlık BakanıUlaĢtırma, Denizcilik ve HaberleĢme Bakanı 11/2/2013 TARĠHLĠ VE 2013/4401 SAYILI KARARNAMENĠN EKĠ KARAR Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Karar, Maliye Bakanlığı ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü merkez ve taĢra teĢkilatı ile Çevre ve ġehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü ve Altyapı ve Kentsel DönüĢüm Hizmetleri Genel Müdürlüğünde istihdam edilen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi personelden, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları DıĢına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin SatıĢı Hakkında Kanun uyarınca yapılacak satıĢ ve iade iĢlemlerinde fiilen görevlendirilenlere ödenecek fazla çalıĢma ücretine iliĢkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanmıĢtır. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Karar, 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Ödemenin usul ve esasları MADDE 3 – (1) 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılacak satıĢ ve iade iĢlemlerinde günlük mesai saatleri dıĢında fazla çalıĢma yapmasına ihtiyaç duyulan personel ve fazla çalıĢma yaptırılacak toplam süre Maliye Bakanlığı personeli için Maliye Bakanlığınca, Çevre ve ġehircilik Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü personeli için Çevre ve ġehircilik Bakanlığınca belirlenir. (2) Fazla çalıĢma ücreti, mesai saatleri dıĢında fiilen fazla çalıĢma yapan personele ödenir. (3) Her bir personele fazla çalıĢma ücreti ödenecek süre ayda elli saati ve toplamda altı ayı geçemez. (4) Fazla çalıĢmanın her bir saati için 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun (K) cetvelinde belirlenmiĢ olan fazla çalıĢma saat ücretinin (1,45 TL) beĢ katı esas alınır. (5) Fazla çalıĢma yapan personel ile çalıĢılan gün ve süreleri gösteren Fazla ÇalıĢma Cetveli düzenlenir ve bu Cetvel fazla çalıĢma yapan personel ile birim amiri tarafından imzalanır. (6) Çevre ve ġehircilik Bakanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü personeline yapılacak fazla çalıĢma ücreti ödemesi döner sermaye bütçelerinden yapılır. (7) Bu Karar hükümleri, 15/3/2013-15/9/2013 tarihleri arasında uygulanır. Yürürlük MADDE 4 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 5 – (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. [R.G. 13 Mart 2013 – 28586 ] —— • —— YÖNETMELĠK Sermaye Piyasası Kurulundan: EMEKLĠLĠK YATIRIM FONLARININ KURULUġ VE FAALĠYETLERĠNE ĠLĠġKĠN ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELĠK Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, emeklilik yatırım fonlarının kuruluş ve faaliyetlerine ilişkin esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, emeklilik yatırım fonlarının türleri, kuruluşları, örgüt yapısı, faaliyet ilke ve esasları, katkı payının bu fonlarda toplanması ve değerlendirilmesi, fon malvarlığı, fon portföyündeki varlıkların saklanması, portföyün yönetimi, fonların birleşme, devir ve dönüşüm esasları, iç ve dış denetimi ile kamunun aydınlatılmasına ilişkin esas ve usulleri kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 26 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır. Tanımlar MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Banka: Mevduat bankalarını ve katılım bankalarını, b) Borsa: 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde tanımlanan sistemler ve pazar yerleri ile yurt dışı borsalar ve borsa dışı teşkilatlanmış diğer piyasaları, c) Emeklilik yatırım fonu/Fon: Şirket tarafından emeklilik sözleşmesi çerçevesinde alınan ve katılımcılar adına bireysel emeklilik hesaplarında izlenen katkıların, riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet esaslarına göre işletilmesi amacıyla oluşturulan malvarlığını, ç) İzahname: Payları ihraç edilecek fonun özelliklerine ve buna bağlı hak ve risklere ilişkin olarak katılımcıların bilinçli bir değerlendirme yapmasını sağlayacak nitelikteki tüm bilgileri içeren kamuyu aydınlatma belgesini, d) Kanun: 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununu, e) KAP: Kamuyu Aydınlatma Platformunu, f) Katılımcı: Emeklilik sözleşmesine göre ad ve hesabına şirket nezdinde bireysel emeklilik hesabı açılan fiil ehliyetine sahip gerçek kişiyi, g) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu, ğ) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını, h) Net varlık değeri: Portföy değerine, nakit ile fon alacaklarının eklenmesi ve fon borçlarının düşülmesi suretiyle bulunan toplam değeri, ı) Portföy: Fonda yer alan para ve sermaye piyasası araçları, kıymetli madenler ile Kurulca belirlenen diğer yatırım araçlarından oluşan varlıkların tümünü, i) Portföy değeri: Fon portföyündeki varlıkların bu Yönetmelikteki esaslar çerçevesinde değerlenmesi neticesinde bulunan değeri, j) Portföy yöneticisi: Kuruldan portföy yöneticiliği yetki belgesi almış ve Kurulca uygun görülen portföy yönetim şirketini, k) Saklayıcı: Fon portföyündeki varlıkların saklandığı ve Kurulca uygun görülen saklama kuruluşunu, l) Sistem Yönetmeliği: 9/11/2012 tarihli ve 28462 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliği, m) Şirket: Kanuna göre kurulan emeklilik şirketini, n) Takasbank: İMKB Takas ve Saklama Bankası Anonim Şirketini, o) TCMB: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Anonim Şirketini, ö) TTSG: Türkiye Ticaret Sicili Gazetesini, ifade eder. Emeklilik yatırım fonu MADDE 5 – (1) Fon, süresiz olarak kurulur ve fonun tüzel kişiliği yoktur. Fon, Kanunda yer alan amaçlar dışında kullanılamaz ve kurulamaz. (2) Emeklilik yatırım fonu, sermaye piyasası kurumu niteliğindedir. (3) Fon portföyü, aşağıda belirtilen yatırım araçları ve işlemlerinden oluşur: a) Vadeli mevduat ve katılma hesabı, b) Borçlanma araçları, repo ve ters repo işlemleri ile ortaklık payları, c) Kıymetli madenler, kıymetli madenlere ve gayrimenkule dayalı varlıklar, ç) Türev araç işlemleri ile varantlar, d) Takasbank para piyasası işlemleri, e) Yatırım fonu katılma payları, f) Borsalarda gerçekleştirilen türev araç işlemlerinin nakit teminatları ve primleri, g) Kira sertifikaları, ğ) Kurulca belirlenen diğer yatırım araçları. Fon türleri ve unvanları MADDE 6 – (1) Fonlar, risk ve getiri yapısı ile portföy yönetim stratejisinin tam ve doğru bir şekilde izahnamede belirtilmesi ve Kurulca uygun görülmesi koşuluyla kurulabilir. (2) İzahnamede belirtilecek portföy yönetim stratejilerine uygun fon türleri, Müsteşarlığın görüşü alınarak Kurulca belirlenir. (3) Fonun unvanında belirli bir varlık grubuna, sektöre, sektörlere, ülke ya da coğrafi bölgeye yatırım yaptığı izlenimini uyandıracak bir ibare kullanan fon varlıklarının en az % 80’i; a) Fon unvanında yer alan söz konusu varlık grubu, sektör ya da sektörlere ait olan varlıklardan, b) Fon unvanında yer alan ülke ya da coğrafi bölgeye ait ve o ülke ya da coğrafi bölgenin piyasa yapısını ve risklerini yansıtabilen varlıklardan, oluşur. (4) Fonlar, fon paylarının emeklilik sözleşmesinde tanımlanmış katılımcı, kişi ya da gruplara tahsis edildiği grup emeklilik yatırım fonu şeklinde de kurulabilir. (5) Grup emeklilik yatırım fonları; işyeri veya belirli meslek grupları bazında, sektörel bazda ve Kurulca uygun görülmek koşulu ile fon paylarının belirli kişi ya da gruplara tahsis edilmesi suretiyle oluşturulabilir. (6) Fonların portföy yönetim stratejilerinin uygulanması neticesinde ulaşılmak istenen hedefin objektif olarak tanımlanabilmesi ve fonun bu hedefe ulaşmadaki performansının ölçülebilmesi amacıyla yatırım stratejisine uygun olarak belirlenecek karşılaştırma ölçütünün izahnamede belirtilmesi ve KAP’ta ilan edilmesi zorunludur. (7) Fonlar ticari ve hukuki işlemlerinde; şirketin unvanı ile bu Yönetmelik uyarınca fonun yatırım amacına uygun olarak seçilen türü içerecek şekilde belirleyecekleri fon unvanını kullanmak, fonu temsil eden fon yöneticileri de faaliyetleri ile ilgili belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. (8) Fon izahnamesinde belirtilmesi ve Kurulca uygun görülmesi koşuluyla, reklam ve pazarlama faaliyetlerinde yatırımcıları yanlış yönlendirmeyecek şekilde, fonun risk ve getiri yapısının tam ve doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlayacak farklı bir ad kullanılabilir. (9) Fonun portföy yönetim stratejilerine uygun yönetilmemesi veya fon unvanının ve reklam ve pazarlama faaliyetlerinde kullanılan fon adının katılımcının yanıltılmasına yol açması durumlarında Kurul, fonun portföy yönetim stratejilerinin, fon unvanının, fon adının veya kullanılan karşılaştırma ölçütünün değiştirilmesini isteyebilir veya bunları resen değiştirebilir. (10) Fonun ya da fon tarafından ihraç edilen payların, kamu tarafından resmi bir teminat altına alındığı şeklinde yorumlanmasına yol açacak açık veya dolaylı bir ifadeye fon unvanlarında yer verilemez. Fon kuruluĢ baĢvurusu MADDE 7 – (1) Fon, Kuruldan izin almak koşuluyla şirket tarafından kurulur. Şirket; Kurulca belirlenen standarda uygun olarak hazırlanan kuruluş başvuru formu, formda belirtilen belgeler ve fon içtüzüğü ile birlikte fon kurmak için Kurula başvurmak zorundadır. Başvuru için gerekli belgelerin tam olarak Kurula iletilmesi ile Kurulca incelemeye başlanır, aksi takdirde başvurular değerlendirmeye alınmaz. Başvuruya ilişkin olarak talep edilebilecek ilave belge ve bilgilerin Kurulca belirlenen sürede tamamlanması zorunludur. Kurul, başvuruların elektronik ortamda yapılmasını isteyebilir. (2) Fon kuruluş başvurularının Kurulca uygun görülebilmesi için; şirketin kuruluş şartlarını kaybetmemiş olması, saklayıcının ve portföy yöneticisinin belirlenmiş olması, fon içtüzüğünün Kurul düzenlemelerine uygun hazırlanması ve Kanun, bu Yönetmelik ve ilgili mevzuatta belirtilen diğer şartların yerine getirilmesi zorunludur. Fon içtüzüğü MADDE 8 – (1) Fon içtüzüğü, katılımcı ile şirket, saklayıcı ve portföy yöneticisi arasında fon portföyünün inançlı mülkiyet esaslarına göre saklanmasını ve vekalet akdi hükümlerine göre yönetimini konu alan ve genel işlem şartlarını içeren iltihaki bir sözleşmedir. Fon içtüzüğüne yönelik esas ve usuller Müsteşarlığın uygun görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenir. Fon kuruluĢ izni ve içtüzüğün tescili MADDE 9 – (1) Başvurunun Kurulca uygun görülmesi sonucunda, fon içtüzüğü Kurulca verilen kuruluş izin yazısının şirket tarafından tebellüğ edildiği tarihi izleyen altı iş günü içinde şirket merkezinin bulunduğu yerin ticaret siciline tescil ve TTSG ile KAP’ta ilan edilir. TTSG ilanı takip eden altı iş günü içerisinde Kurula gönderilir. Fon içtüzüğünün tescili ile birlikte kuruluş işlemleri tamamlanmış sayılır. Fon içtüzüğünün değiĢtirilmesi MADDE 10 – (1) Şirketin gerekçeli olarak içtüzük değişikliği talebinde bulunması halinde, Kurulca belirlenecek esas ve usullere uygun olarak hazırlanan içtüzük değişiklik talep formu doldurulması ve formda belirtilen bilgi ve belgelerin Kurula iletilmesi şarttır. Kurula yapılan başvuru üzerine, hukuki gereklerin yerine getirilip getirilmediği Kanun, bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde incelenir ve uygun görülen içtüzük değişiklikleri, izin yazısının şirket tarafından tebellüğ edildiği tarihi izleyen altı iş günü içinde ticaret siciline tescil ve TTSG ile KAP’ta ilan edilir. TTSG ilanı takip eden altı iş günü içerisinde Kurula gönderilir. (2) Katılımcıların yatırım kararını etkileyebilecek ve önceden bilgi sahibi olunmasını gerektiren hususlara ilişkin duyurular da ayrıca KAP’ta ilan edilir ve yeni hususların yürürlüğe giriş tarihi on iş gününden az olmamak üzere ilanlarda belirtilir. (3) Kanun, bu Yönetmelik ve ilgili mevzuata aykırı uygulamaların bulunduğu, kamuyu aydınlatma açısından yeterli açıklamaların yapılmadığı sonucuna varılırsa, gerekçe gösterilerek içtüzük değişikliklerine izin verilmez. Asgari fon baĢlangıç tutarı, avans tahsisi ve emeklilik planlarına dahil edilebilecek fonlar MADDE 11 – (1) Kanun çerçevesinde, her şirketin grup emeklilik yatırım fonları hariç farklı portföy yönetim stratejisine sahip en az üç ayrı fon kurması şarttır. (2) Kurulması zorunlu üç fonun her birinin başlangıç tutarı, şirketin ödenmiş sermayesinin yirmide birinden az olamaz. Ancak, şirketin bu üç ayrı fonuna ilave olarak kurulacak yeni bir fonu için fon başlangıç tutarı şirket tarafından belirlenir. Kurulması zorunlu üç fon için, fonların kuruluşunu müteakip, her bir fon için ayrı ayrı olmak üzere şirketin ödenmiş sermayesinin yirmide birinden az olmamak üzere avans tahsis edilmesi zorunludur. Asgari üç fona ilave olarak kurulacak her bir fona avans tahsis edilmek istenmesi halinde avans tutarı şirket tarafından serbestçe belirlenir. (3) Şirket, Müsteşarlığın uygun görüşünü alarak, katılımcılara sunulacak emeklilik planlarına kurucusu olduğu fonların yanı sıra başka şirketler tarafından kurulan fonları da dahil edebilir. Fon kurulu MADDE 12 – (1) Şirket, kurduğu fonla ilgili işlemlerin takibi ve raporlanması amacıyla şirket yönetim kurulu kararıyla en az üç kişiden oluşan bir fon kurulu atar. Fon kurulu üyeliklerine şirket dışından atama yapılması da mümkündür. (2) Fon kurulu her bir fon için ayrı ayrı belirlenebileceği gibi birden fazla fon için tek bir fon kurulu da oluşturulabilir. (3) Fon kurulu üyelerinin; a) Çoğunluğunun dört yıllık eğitim veren yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları, sermaye piyasası, bankacılık, bireysel emeklilik veya sigortacılık alanlarında en az beş yıllık tecrübeye sahip bulunmaları, b) 6362 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki mali güç şartı dışındaki şartları taşımaları, gerekir. (4) Şirket yönetim kurulu üyelerinin, bu Yönetmelikte fon kurulu üyeleri için belirlenen nitelikleri taşımaları halinde, fon kurulu üyesi olarak görevlendirilmeleri mümkündür. Fon kurulunun görevleri MADDE 13 – (1) Fon kurulu aşağıdaki görevleri yerine getirmekle yükümlüdür. a) Fon faaliyetlerinin, şirketin genel yönetim stratejilerine ve politikalarına uygun olarak düzenli, verimli ve etkin bir şekilde ilgili mevzuat, fon içtüzüğü ve izahnamedeki esaslar çerçevesinde yürütülmesi, b) Fonun muhasebe, belge ve kayıt sisteminin düzenli bir şekilde tutulması, c) Fon adına yapılacak sözleşmelerin ilgili mevzuata uygun şekilde hazırlanması, ç) Fon portföyünün mevzuata uygun şekilde değerlenmesi ve birim pay değerinin doğru şekilde hesaplanması, d) Fon ile ilgili mali tablo ve raporların hazırlanması, e) Fon performansının takip edilmesi, f) Mevzuat gereği ya da şirketin talebi ile ilgili olarak yapılması gereken içtüzük ve izahname değişikliklerinin katılımcılara ilgili düzenlemelerde öngörülen süreler içerisinde duyurulması, g) Kamuyu aydınlatma belgelerinin mevzuata uygun şekilde hazırlanması, ğ) Fonun faaliyetlerine ilişkin olarak 32 nci maddede belirtilen raporların hazırlanması, h) 27 nci madde kapsamında belirtilen olağanüstü durumlar ile ilgili karar alınması, ı) İç kontrol sisteminin oluşturulması, i) Şirket yönetim kurulu kararı ile belirlenen diğer görevlerin yerine getirilmesi. Fonun iç kontrol sistemi MADDE 14 – (1) İç kontrol sistemi; fonun faaliyetlerinin verimliliğinin ve etkinliğinin, finansal ve idari konulara ait bilgilerin güvenilirliğinin ve zamanında elde edilebilirliğinin sağlanmasını, fon faaliyetlerinin ilgili mevzuata, emeklilik sözleşmesine, fon içtüzüğüne, izahnameye uygun yürütülmesini, hata, hile ve usulsüzlüklerin önlenmesini ve tespitini, muhasebe kayıtlarının doğru ve eksiksiz olmasını ve finansal bilgilerin doğru ve güvenilir olarak zamanında hazırlanmasını temin etmek amacıyla uygulanan esas ve usullerdir. (2) Şirketin fon iç kontrol sistemine ilişkin tüm usul ve esaslar yazılı hale getirilerek fon kurulu kararına bağlanır. (3) İç kontrol esas ve usulleri asgari olarak; a) Fon faaliyetlerinin kanuni düzenlemelere, şirketin amaç ve konusuna, fon içtüzüğüne ve izahnameye uygun olarak yapılmasını, b) Fon adına yapılan işlemlerin genel ve özel yetkilere dayalı olarak gerçekleştirilmesini, sözleşmelere uygun olarak yapılmasını, fon işlemleri için gerekli belgelerin düzenlenmesini, c) Fonun muhasebe, belge ve kayıt düzeninin etkin bir şekilde işlemesini, ç) Usulsüzlüklerden ve hatalardan kaynaklanan risklerin asgariye indirilebilmesi için risklerin tanımlanmasını ve gerekli önlemlerin alınmasını, d) Fon personelinin kendi adına yaptıkları işlemlerin fon ile çıkar çatışmasına yol açacak nitelikte olup olmadığının tespitini, e) Fondan yapılan harcamaların belgeye dayalı ve piyasa rayicine uygun olup olmadığının tespitini, f) Fon portföyünün değerlemesinin, fonun birim pay değerinin belirlenmesinin, fon portföy oranlarının ilgili mevzuata, fon içtüzüğü ve izahnameye uygunluğunun kontrolünü, temin edecek şekilde oluşturulur. (4) Fonun faaliyetlerinin iç kontrol esas ve usullerine uygun olarak işleyişi, fon denetçileri tarafından denetlenir. Şirket bu amaçla, 12 nci maddenin üçüncü fıkrasında belirti