ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Arzu KILIÇ TÜRKİYE’DE PAMUĞUN ULUSLARARASI REKABET ANALİZİ VE REKABET KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ADANA, 2013 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKİYE’DE PAMUĞUN ULUSLARARASI REKABET ANALİZİ VE REKABET KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ Arzu KILIÇ DOKTORA TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI Bu Tez …/04/2013 Tarihinde A şağıdaki Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir. ………………................................ Jüri Üyeleri Tarafından ……............................. ………………………………. Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL Prof. Dr. Dilek B. BUDAK Doç. Dr. Turan BİNİCİ DANIŞMAN ÜYE ÜYE ...……………….............................. ………………………………. Yrd. Doç. Dr. Tuna ALEMDAR Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Tarım Ekonomisi Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Mustafa GÖK Enstitü Müdürü Bu Çalışma Ç. Ü. Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir. ÖZ DOKTORA TEZİ TÜRKİYE’DE PAMUĞUN ULUSLARARASI REKABET ANALİZİ VE REKABET KOŞULLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ Arzu KILIÇ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI Danışman Jüri : Prof.Dr. Haydar ŞENGÜL Yıl: 2013, Sayfa: 216 : Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL : Prof. Dr. Dilek B. BUDAK : Doç. Dr. Turan BİNİCİ : Yrd. Doç. Dr. Tuna ALEMDAR : Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ Bu çalışmada başta pamuk olmak üzere, pamuk ipliği ve pamuklu dokumanın Dünya ve Türkiye’deki üretim, tüketim ve dış ticaretindeki gelişmeler incelendikten sonra ülkemiz pamuğu ve pamuktan üretilen ürünlerin uluslararası ticaretteki rekabetçi konumu ve rekabetlerini etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma iki aşamadan oluşmuştur. İlk olarak pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma dış ticaretinde önemli paylara sahip ülkelerin rekabet konumunu belirlemek için Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) analizi yapılmıştır. İkinci aşamada ise ilgili sektörlerde ülkemizde faaliyet gösteren firmaların rekabetlerine etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla firmalarla anket gerçekleştirilmiştir. AKÜ hesaplamalarına göre Türkiye’nin pamuk dış ticareti rekabetinde karşılaştırmalı üstünlük değeri olumsuz iken, pamuk ipliği ve dokumada ise karşılaştırmalı üstünlük değeri olumdur. Anket sonuçlarında ise firmaların genel olarak yüksek maliyetler, finansman yetersizlikler, pazarlama ve satış kabiliyeti, yetersiz ar-ge çalışmaları vb. unsurlar nedeniyle rekabette zorlandıkları tespit edilmiştir. Bu kapsamda ülkemiz için stratejik önemi olan pamuk ve pamuğa dayalı sektörlerin piyasada rekabetçi konuma gelmeleri için gerekli çalışmaların ivedilikle planlanması ve uygulamaya geçirilmesi gereklidir. Anahtar Kelimeler: Pamuk, İplik ve Dokuma, Karşılaştırmalı Üstünlükler, Rekabet Faktörleri I ABSTRACT PhD THESIS ANALYSIS OF INTERNATIONAL COMPETITIVENESS OF TURKISH COTTON AND DETERMINING THE FACTORS AFFECTING IT Arzu KILIÇ ÇUKUROVA UNIVERSITY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES DEPARTMENT OFAGRICULTURAL ECONOMICS Supervisor Jury : Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL Year: 2013, Pages: 216 : Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL : Prof. Dr. Dilek B. BUDAK : Assoc. Prof. Dr. Turan BİNİCİ : Asst. Prof. Dr. Tuna ALEMDAR : Asst. Prof. Dr. Sanlı ATEŞ In this study, it is aimed to define the factors that affect the competitiveness and competitive position of cotton and cotton products in international trade. Primarily cotton was examined together with cotton yarn and cotton fabric. The production, the consumption and the development of cotton in foreign trade both in Turkey and in the World have also been analyzed in order to refine the study. This study consists of two phases. Firstly, RCA (Revealed Comparative Advantages) analysis were done in order to determine the position of countries holding significant shares in cotton, cotton yarn and cotton fabric foreign trade. In the second stage, surveys were carried out with the companies operating in related sectors in Turkey to identify the factors that affect their competitiveness. The calculations by RCA show that Turkey's comparative advantage value in cotton foreign trade is negative whereas the comparative advantage in cotton yarn and weaving is positive. In the survey results it is seen that the companies are having difficulties in competition due to factors such as high costs, financial failures, sales and marketing capabilities, insufficient research and development studies. In this context, it is critical to take the necessary steps in order to raise the cotton sector back to its competitive position which is strategically important for our country. Keywords: Cotton, Cotton Yarn, Spinning and Weaving, Comparative Advantage, Competitive Factors II TEŞEKKÜR Çalışmamın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen, değerli katkıları ile doktora tezime yapıcı ve yönlendirici fikirleri veren ve bana daima yol gösteren danışman hocam Sayın Prof. Dr. Haydar ŞENGÜL’e sonsuz teşekkürler. Doktora Tez İzleme Komitesi üyeleri Sayın Yrd. Doç. Dr. Tuna ALEMDAR ve Yrd. Doç. Dr. Sanlı ATEŞ’e çalışmamın tüm aşamalarında yönlendirici ve olumlu katkılarından dolayı teşekkür ederim. Tezim süresince bana destek veren Antakya Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığına, Denizli Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığına ve İzmir Ticaret Borsası Başkanlığına teşekkür ederim. Doktora çalışmalarım esnasında tüm bölüm olanaklarından yararlanmamı sağlayan Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanlığı’na, maddi destek veren Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’ne teşekkürlerimi sunarım. Bana karşı gösterdikleri hoşgörü, sabır ve her türlü destekleri için Anne ve Babama, tüm aileme, sevgili eşim Doç. Dr. Şeref KILIÇ’a ve beni her daim güçlü kılan çocuklarım Bercan Dinç ve Berken Sarp KILIÇ’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. III İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ ................................................................................................................................. I ABSTRACT ................................................................................................................. II TEŞEKKÜR ............................................................................................................... III İÇİNDEKİLER…………. ......................................................................................... IV ÇİZELGELER DİZİNİ…….. ................................................................................. VIII ŞEKİLLER DİZİNİ.….. ............................................................................................ XII SİMGELER VE KISALTMALAR ......................................................................... XIV 1. GİRİŞ....................................................................................................................... 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ....................................................................................... 5 2.1. Pamuk ve Tekstil Sektörüyle İlgili Çalışmalar ................................................ 5 2.2. Rekabet Analizi ile İlgili Çalışmalar ................................................................ 9 3. MATERYAL VE METOD ................................................................................... 17 3.1. Materyal ......................................................................................................... 17 3.2. Metod ............................................................................................................. 17 3.2.1. Araştırma Alanı ve Döneminin Seçimi ................................................ 19 3.2.2. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksi ................................. 20 3.2.2.1. Balassa Endeksi......................................................................... 22 3.2.2.2. Vollrath Endeksi ....................................................................... 24 3.2.2.3. Rekabet Gücü ve Rekabet Gücünün Belirlenmesi .................... 27 4. BULGULAR VE TARTIŞMA ............................................................................. 31 4.1. Pamuk ve Önemi ............................................................................................ 31 4.2. Dünyada ve Türkiye’de Pamuk ...................................................................... 35 4.2.1. Dünyada Pamuk Üretim ve Tüketimi ................................................... 35 4.2.2. Dünya Pamuk Ticareti ve Önemi ......................................................... 40 4.2.3. Önemli Pamuk Üreticisi Ülkeler .......................................................... 44 4.2.3.1. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) .......................................... 44 4.2.3.2. Çin ............................................................................................. 46 4.2.3.3. Hindistan ................................................................................... 49 4.2.3.4. Pakistan ..................................................................................... 51 IV 4.2.3.5. Avrupa Birliği ........................................................................... 53 4.2.3.6. Türkiye ...................................................................................... 55 4.3. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyetleri ve Fiyatları.................................... 74 4.3.1. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyeti ve Maliyet Unsurları ............... 74 4.3.2. Dünyada Pamuk Fiyatları ..................................................................... 75 4.3.3. Türkiye’de Pamuk Fiyatı ve Pamuğa Alternatif Ürünler ..................... 78 4.4. Türkiye’nin Pamuk Sorunları ......................................................................... 82 4.4.1. Pamuk Politikalarından Kaynaklanan Sorunlar.................................... 82 4.4.2. Türkiye’de Pamuk Destekleme Politikaları.......................................... 83 4.4.2.1. Fiyatlar ve Alımlar Yoluyla Destekleme .................................. 84 4.4.2.2. Doğrudan Gelir Desteği ............................................................ 84 4.4.2.3. Girdi Desteği Yoluyla Destekleme ........................................... 85 4.4.2.4. Fark Ödemesi (Prim ) ................................................................ 85 4.4.3. Üretim Maliyetinin Yüksekliği............................................................. 86 4.4.4. Hasat, İşleme ve İşleme Sonrası Sorunlar ............................................ 86 4.5. Vadeli Opsiyon Borsası ve Pamukta İşleyiş .................................................. 88 4.6. Türkiye ve Dünya da Pamuk İpliği ve Pamuklu Dokuma Ticareti ................ 93 4.6.1. Türkiye Pamuk ipliği ve Pamuklu Dokuma sektörü............................ 93 4.6.2. Türkiye İplik ve Dokuma Sektöründeki Sorunlar ................................ 98 4.6.3. Dünya Pamuk İpliği Ticareti .............................................................. 101 4.6.4. Dünya Pamuklu Dokuma Ticareti ...................................................... 104 4.6.5. Dünya İplik ve Dokuma Sektöründe Üretim Maliyetleri ................... 106 4.7. Pamuk ve Rekabet ........................................................................................ 109 4.7.1. Rekabet Kavramı ve Rekabeti Oluşturan Unsurlar ............................ 109 4.7.2. Pamuğun Uluslararası Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler ............. 110 4.7.2.1. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyonla İlgili Uluslararası Anlaşmaların Uluslararası Rekabete Etkileri ....................... 110 4.7.2.2. Devlet Uygulamalarının Uluslararası Rekabete Etkileri ......... 117 4.7.2.3. İşletmecilik ve Sektör Özelliklerinin Uluslararası Rekabete Etkileri .................................................................. 118 4.8. Türkiye Pamuklu Sektörünün Karşılaştırmalı Üstünlüğü ............................ 125 V 4.8.1. Pamuk Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler ................................. 125 4.8.2. Pamuk İpliği Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler ....................... 132 4.8.3. Pamuklu Dokuma Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler ............... 138 4.9. Türkiye’de Pamuk ve Pamuklu Sektöründe İşletmelerin Rekabet Durumu......................................................................................................... 144 4.9.1. Ankete Katılan Firmalar Hakkında Genel Bilgiler ............................. 145 4.9.1.1. Pamuk Firmaları Hakkında Genel Bilgiler ............................. 145 4.9.1.2. Pamuk İpliği Firmaları Hakkında Genel Bilgiler.................... 147 4.9.1.3. Pamuklu Dokuma Firmaları Hakkında Genel Bilgiler ........... 149 4.9.2. Pamuk ve Pamuklu Sektöründe Firmaların Dış Ticaret Gerçekleştirdikleri Ülkeler ............................................................... 151 4.9.3. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Ürün Özelliklerinin Rakipleriyle Karşılaştırılması ........................................................... 155 4.9.4. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Rekabetlerine Etki Eden Faktörler .................................................................................. 158 4.9.5. Firmaların İç Pazarda Rekabet Ettikleri Ülkeler .............................. 163 4.9.6. Firmaların Yapısal Özelliklerinin Dış Pazarlardaki Rakiplerle Karşılaştırılması ................................................................................ 165 4.9.7. Firmaların Rekabet Gücünü Arttırmaya Yönelik Çalışmaları.......... 167 4.9.8. Firmaların Sektörleriyle İlgili Bildirimleri ....................................... 171 4.9.8.1. Pamuk Firmalarının Bildirimleri............................................. 171 4.9.8.2. Pamuk İpliği Firmalarının Bildirimleri ................................... 172 4.9.8.3. Pamuklu Dokuma Firmalarının Bildirimleri ........................... 173 5. SONUÇ VE ÖNERİLER .................................................................................... 175 KAYNAKLAR ........................................................................................................ 185 ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 197 EKLER ..................................................................................................................... 198 Ek-1. Pamuk Firmalarına Yönelik Anket Formu ..................................................... 200 Ek-2. Pamuk İpliği Firmalarına Yönelik Anket Formu ........................................... 205 Ek-3. Pamuklu Dokuma Firmalarına Yönelik Anket Formu ................................... 211 VI VII ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 3.1. 2011 Yılı Kütlü Pamuk Üretiminde Türkiye ve Bölgeler .................. 19 Çizelge 3.2. Ankete Katılan Firmalar ve İllere Göre Dağılımı............................... 20 Çizelge 4.1. 1980-2008 Yılları arasında tekstil lifleri tüketimi (bin ton) ............... 36 Çizelge 4.2. Dünya pamuk bilançosu (bin ton) ...................................................... 36 Çizelge 4.3. 1999-2009 ABD pamuk bilançosu ..................................................... 45 Çizelge 4.4. 1999-2009 Çin pamuk bilançosu ........................................................ 48 Çizelge 4.5. 1999-2009 Hindistan pamuk bilançosu .............................................. 50 Çizelge 4.6. 1999-2009 Pakistan pamuk bilançosu ................................................ 52 Çizelge 4.7. 1999-2009 Yunanistan pamuk bilançosu ........................................... 54 Çizelge 4.8. Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim Çizelge 4.9. alanları ve üretim miktarları ................................................... 57 Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler............................ 57 Çizelge 4.10. Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................... 57 Çizelge 4.11. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde ekim alanları ve payları ................................................................................................. 59 Çizelge 4.12. Pamuk ekim alanlarındaki gelişmeler ................................................ 59 Çizelge 4.13. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde üretim miktarları ve payları ............................................................................................ 60 Çizelge 4.14. Bölgelerin pamuk üretimlerindeki gelişmeler .................................... 60 Çizelge 4.15. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde verim ve payları .............. 61 Çizelge 4.16. Bölgelerin pamuk verimlerindeki gelişmeler ..................................... 61 Çizelge 4.17. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarları ............................................................... 63 Çizelge 4.18. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler..................................... 63 Çizelge 4.19. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................................... 64 VIII Çizelge 4.20. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarları ............................................................... 65 Çizelge 4.21. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler..................................... 65 Çizelge 4.22. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................... 66 Çizelge 4.23. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarları ............................................................... 67 Çizelge 4.24. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler..................................... 68 Çizelge 4.25. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler ................................... 68 Çizelge 4.26. Yıllar itibariyle Türkiye pamuk bilançosu ......................................... 69 Çizelge 4.27. Türkiye pamuk dış ticareti .................................................................. 70 Çizelge 4.28. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ithalatı (2011). ............ 72 Çizelge 4.29. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011) ............ 73 Çizelge 4.30. Önemli pamuk üreten ülkelerin üretim maliyetleri (kütlü pamuk) ................................................................................................ 75 Çizelge 4.31. 2000-2010 döneminde dünya pamuk fiyatları (Cent/libre*) .............. 76 Çizelge 4.32. Pamuk ve alternatif ürünler üretici eline geçen cari ve reel fiyatlar (TL/kg) ................................................................................ 79 Çizelge 4.33. Pamuk ve alternatif ürünler cari ve reel üretici maliyetleri (TL/kg) ............................................................................................... 79 Çizelge 4.34. İncelenen ürünlerin reel fiyatlarla çiftçi eline geçen fiyat(ÇEF) ve maliyet indeksleri (2003=100) .................................... 80 Çizelge 4.35. Reel fiyatlarla fiyat/maliyet indeksi ................................................... 81 Çizelge 4.36. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (TL/da) ................. 81 Çizelge 4.37. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (%) ....................... 82 Çizelge 4.38. VOB’da gerçekleşen ege standart 1 baz kalite pamuk fiyatı .............. 91 Çizelge 4.39. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuk ipliği ihracat ve ithalat değişimi ................................................................................... 94 IX Çizelge 4.40. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuklu dokuma ihracat ve ithalatında değişim ......................................................................... 95 Çizelge 4.41. Seçilmiş Tekstil Firmaları Maliyet Analizi (Kasım 2005) ............... 100 Çizelge 4.42. 1990-2009 yıllarında dünya elyaf tüketimi ve elyaf türlerine göre tüketim dağılımı ....................................................................... 102 Çizelge 4.43. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ihracatı (milyon dolar)................................................................................................. 103 Çizelge 4.44. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ithalatı (milyon dolar)........ 103 Çizelge 4.45. 2010 yılı iplik eğirme maliyetleri ..................................................... 107 Çizelge 4.46. 2010 pamuklu dokuma üretimi maliyetleri ...................................... 108 Çizelge 4.47. Seçili ülkelerin pamuk ticareti 2000-2009 ( milyon dolar) .............. 126 Çizelge 4.48. Pamuk nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ............................. 129 Çizelge 4.49. Pamuk nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) ..................... 130 Çizelge 4.50. Pamuk karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ........................ 131 Çizelge 4.51. Seçili ülkelerin pamuk ipliği ticareti 2000-2009 (milyon dolar)................................................................................................. 132 Çizelge 4.52. Pamuk iplikleri nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ............... 135 Çizelge 4.53. Pamuk iplikleri nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009)........ 136 Çizelge 4.54. Pamuk İplikleri Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC) (2000-2009) ......... 137 Çizelge 4.55. Seçili ülkelerin pamuklu dokuma ticareti 2000-2009 (milyon dolar)................................................................................................. 138 Çizelge 4.56. Pamuklu dokuma nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ............ 140 Çizelge 4.57. Pamuklu dokuma nispi ihracat avantajı (LN RXA) (20002009) ................................................................................................. 142 Çizelge 4.58. Pamuklu dokuma karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ....... 143 Çizelge 4.59. Pamuk firmalarında çalışan sayıları (Kişi) ....................................... 145 Çizelge 4.60. Pamuk firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/ Ton) ............. 146 Çizelge 4.61. Pamuk firmalarının dış ticaret deneyimleri ...................................... 146 Çizelge 4.62. Pamuk firmalarının dış ticarete konu ürünleri .................................. 147 Çizelge 4.63. Pamuk ipliği firmalarında çalışan sayıları (kişi) .............................. 147 X Çizelge 4.64. Pamuk ipliği firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/Ton) ........................................................................................... 148 Çizelge 4.65. Pamuk ipliği firmalarını dış ticaret deneyimleri ............................... 148 Çizelge 4.66. Pamuk ipliği firmalarının dış ticarete konu ürünleri ........................ 149 Çizelge 4.67. Pamuklu dokuma firmalarında çalışan sayıları (kişi) ....................... 149 Çizelge 4.68. Pamuklu dokuma firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/ Ton) .......................................................................................... 150 Çizelge 4.69. Pamuklu dokuma firmalarının dış ticaret deneyimleri ..................... 150 Çizelge 4.70. Pamuklu dokuma firmaların dış ticarete konu ürünleri .................... 151 Çizelge 4.71. İhracat gerçekleştirilen ülkeler ......................................................... 153 Çizelge 4.72. İthalat gerçekleştirilen ülkeler .......................................................... 154 Çizelge 4.73. Pamuk firmalarının ürün özelliklerinin yabancı ürün özellikleriyle karşılaştırılması .......................................................... 156 Çizelge 4.74. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ürün özelliklerinin yabancı ürün özellikleriyle karşılaştırılması .............. 157 Çizelge 4.75. Rekabete etki eden faktörler ölçeğinin seçenekleri ile puan aralıkları ............................................................................................ 158 Çizelge 4.76. Pamuk firmalarında rekabete etki eden faktörler ............................. 159 Çizelge 4.77. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarında rekabete etki eden faktörler .................................................................................... 162 Çizelge 4.78. Dış ticarette devletin uygulamalarının firmaların rekabet gücüne etkileri .................................................................................. 165 Çizelge 4.79. Pamuk firmalarının dış rakiplerine göre rekabet faktörlerinin karşılaştırmaları ................................................................................ 166 Çizelge 4.80. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının dış rakiplerine göre rekabet faktörlerinin karşılaştırmaları ...................................... 168 Çizelge 4. 81. Firmaların rekabet gücünü arttırmaya yönelik çalışmaları ............... 169 XI ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 4.1. Pamuk sektöründeki ilişkiler (Sayın ve ark., 2003). ............................... 34 Şekil 4.2. Dünya pamuk ekim alanları (www.cottonusa.org) ................................. 37 Şekil 4.3. Dünya genelinde önemli pamuk üreticisi ülkelerin ekim alanları (bin ha) (http://faostat.fao.org) ................................................................ 38 Şekil 4.4. Dünya genelinde önemli pamuk üreten ülkelerin üretim miktarları (bin ton) (http://faostat.fao.org). ............................................. 39 Şekil 4.5. Dünya genelinde önemli pamuk tüketen ülkeler (bin ton) ...................... 39 Şekil 4.6. Dünya genelinde ve üretici ülkelerin pamuk verim ortalamaları (kg/ha) (http://faostat.fao.org) ................................................................. 40 Şekil 4.7. Dünya pamuk ticareti (1999-2009) (http://faostat.fao.org, www.fas. usda.gov) ................................................................................. 41 Şekil 4.8. Pamuk ihracatında öne çıkan ülkeler 2007-2011 (milyon kg) (http://comtrade.un.org) .......................................................................... 42 Şekil 4.9. Pamuk ithalatında öne çıkan ülkeler 2007-2011 (milyon kg) (http://comtrade.un.org) .......................................................................... 43 Şekil 4.10. Türkiye pamuk dış ticareti (Sanayi ve Tic. Bak., 2010) ......................... 71 Şekil 4.11. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ithalatı (2011). (ww.tuik.gov.tr) ....................................................................................... 71 Şekil 4.12. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011) (ww.tuik.gov.tr) ....................................................................................... 73 Şekil 4.13. Pamuk hasadında kullanılan makine sayıları (www.tuik.gov.tr) ............ 87 Şekil 4.14. 2005-2012 gerçekleşen işlem hacmi (Bin TL) (www.vob.org.tr) ........... 90 Şekil 4.15. 2012 İtibariyle sözleşme türlerinin göre dağılımı (www.vob.org.tr) ..................................................................................... 91 Şekil 4.16. 2009-2011 Döneminde pamuk ipliği ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ve ihracat miktarları (www.tuik.gov.tr) ...................................... 95 Şekil 4.17. 2009-2011 döneminde pamuk ipliği ithalatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ve ithalat miktarları (www.tuik.gov.tr) ....................................... 96 XII Şekil 4.18. 2009-2011 döneminde gerçekleştirdiğimiz pamuklu ülkeler ve dokuma ihracat ihracatı miktarları (www.tuik.gov.tr) .................................................................................... 97 Şekil 4.19. 2009-2011 döneminde gerçekleştirdiğimiz pamuklu ülkeler ve dokuma ithalat ithalatı miktarları (www.tuik.gov.tr) .................................................................................... 98 Şekil 4.20. Seçilmiş tekstil firmaları maliyet analizi (Kasım 2005) (Anonim, 2010)...................................................................................................... 100 Şekil 4.21. 2007-2009 yılı dünya kumaş ithalatı (milyon dolar)(www.trademap.org) .................................................................... 105 Şekil 4.22. Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş ihracatı (milyon dolar) (www.trademap.org). ....................................... 105 Şekil 4.23. Tekstil sektöründe kişi başına ortaya çıkan katma değer (Vezir Danışmanlık, 2008, www.tekirdag.gov.tr) ............................................ 122 Şekil 4.24. Pamuk nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) .................................. 127 Şekil 4.25. Pamuk nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) .......................... 128 Şekil 4.26. Pamuk karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ............................. 128 Şekil 4.27. Pamuk iplikleri nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) .................... 133 Şekil 4.28. Pamuk iplikleri nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) ............ 134 Şekil 4.29. Pamuk iplikleri karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ............... 134 Şekil 4.30. Pamuklu dokuma nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) ................. 139 Şekil 4.31. Pamuklu dokuma nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) ......... 141 Şekil 4.32. Pamuklu dokuma karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) ............ 141 Şekil 4.33. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarında rekabete etki eden faktörler......................................................................................... 161 Şekil 4.34. Dış ticarette devletin uygulamalarının firmaların rekabet gücüne etkileri.................................................................................................... 164 XIII SİMGELER VE KISALTMALAR AB : Avrupa Birliği ABD : Amerika Birleşik Devletleri AKÜ (RCA) : Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (Revealed Comparative Advantages) AR-GE : Araştırma-Geliştirme COMTRADE : Birleşmiş Milletler Ürün Ticareti İstatistik Veri Bankası (United Nations Commodity Trade Statistics Database) ÇEA (MFA) : Çok Elyaflılar Anlaşması ( Multifiber Agreement) ÇEF : Çiftçinin Eline Geçen Fiyat DFİF : Destekleme Fiyat İstikrar Fonu DGD : Doğrudan Gelir Desteği DTM : Dış Ticaret Müsteşarlığı DTÖ (WTO) : Dünya Ticaret Örgütü ( World Trade Organization) EMS : İhracat Pazar Payı ( Export Market Share) FAO : Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization of the United Nations) GAP : Güneydoğu Anadolu Projesi GATT : Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması GTİP : Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu GSM-102 : İhracat Kredi Garantisi Programı (Export Credit Guarantee Program) H-O : Heckscher- Ohlin Teorisi ITMF : Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (International Textile Manufacturers Federation İMKB : İstanbul Menkul Kıymetler Borsası KİP : Karşılaştırmalı İhracat Performansı KOBİ : Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler NEI : Gelecekteki İhracat İndeksi TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu SITC REV 3 : Uluslararası Standart Ticaret Sınıflandırması Revizyon 3 XIV SWOT : Güçlü yönler, Zayıf yönler, Fırsatlar, Tehditler (Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats) USDA : Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (United States Department of Agriculture) RC : Açıklanmış Üstünlük (Revealed Comparative) RCA : Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler RMA : Nispi İthalat Avantajı (Relative İmport Advantage) RTA : Nispi Ticaret Avantajı ( Relative Trade Advantage) RXA : Nispi İhracat Avantajı (Relative Export Advantage) VOB : Vadeli Opsiyon Borsası XV 1.GİRİŞ Arzu KILIÇ 1. GİRİŞ Pamuk bitkisel yağ ve yem sanayisinden, tekstil ve konfeksiyon sanayisine değin kullanım alanlarının çeşitliliğiyle tarımsa dayalı sanayinin önemli hammaddelerinden biridir. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkenin istihdamından sanayisine kadar çeşitli katma değerler yaratan bir üründür. Tekstil ve konfeksiyon sektörü Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olup, toplam ihracat gelirinin %35-40’ını karşılamaktadır. Sektör özellikle katma değer, istihdam, yatırım ve ihracat açısından Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Pamuk tarımı ve pamuğa bağlı sanayi sektörlerinde çalışan kişi sayısı yaklaşık 500 bin kişi olup, 2,5 milyon kişiye doğrudan, 10 milyon kişiye de dolaylı olarak istihdam olanağı sağlamaktadır (Anonim, 2007). Üretim zincirindeki her aşamadan sonra pamuğun parasal değeriyle birlikte yarattığı katma değerde artmaktadır. Yaklaşık olarak ham pamuktan ipliğe dönüşümde 2-3, iplikten dokumaya geçişte 5-7, konfeksiyona geçişte 8-12 kat katma değer yaratılmaktadır (Telatar ve ark, 2002). Tekstil ve otomotiv (motorlu kara taşıtları) sektörleri Türkiye’nin ihracatında lokomotif görevi görmektedir. Otomotiv ana sanayide 50 bin, yan sanayide 200 bin olmak üzere yaklaşık 250 bin kişinin istihdam edildiği ve bu sayının dağıtım, pazarlama ve satış ağlarında çalışanıyla birlikte 400 bin kişi olduğu tahmin edilmektedir. Otomotiv sektörü istihdamı diğer sektörlerle karşılaştırıldığında otomotiv sektörünün payı %13, tekstil sektörünün %12, gıda sektörünün %11 ve diğer sektörlerin toplamı ise %64’tür (Sanayi ve Tic. Bak., 2012). Türkiye’nin 2002-2012 döneminde gerçekleşen tekstil ürünleri dış ticaretinde 2002 yılından 2012 yılına kadarki 10 yıllık dönemde ihracat 5,5 milyar dolardan yaklaşık 2,5 kat artarak 13 milyar dolara yükselmiştir. Aynı dönemde ithalat yaklaşık 2 kat artışla 2,5 milyar dolardan 5,4 milyar dolara yükselmiştir. 2002 yılında ithalatının ihracatı içindeki payı %45’den 2012 yılında %41’e düşmüştür (www.tuik.gov.tr). Her iki sektörün Türkiye’nin toplam ihracatı içerisindeki payları incelendiğinde; 2002 yılında tekstil ürünleri ihracatının payı %15 iken 2012 yılında 1 1.GİRİŞ Arzu KILIÇ ise %9’a gerilemiştir. Motorlu kara taşıtlarında ise 2002 yılındaki ihracat payı %10 2012 yılı itibariyle değişmemiş ve %10 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin toplam ithalatı içerisine ise tekstil ürünlerinin payı 2002 yılında %5 iken 2012 yılında %2’ye gerilemiştir. Motorlu kara taşıt ithalatında ise 2002 yılında %6 olan pay artan bir seyir izleyerek 2012 yılında %7’lik değere ulaşmıştır (www.tuik.gov.tr) Her iki sektörde Türkiye ekonomisi için önemlidir. Ancak tekstil ve konfeksiyon sektörünün pamuk tarımından başlayan, imalat ve satış sürecine kadar yaklaşık 10 milyon kişiyi istihdam ettiği düşüldüğünde bu sektörün Türkiye için önemi ayrıdır. Bunun yanı sıra pamuk ve pamuklu sektöründe yaşanan ithalat önemlidir çünkü artan ihracat potansiyeline sahip olan bu sektörün devamlılığı ana hammaddesi olan pamuğa bağlıdır. Pamuk üreten ülkeler pamuğa bağlı gelişen sektörlerin talebine bağlı olarak üretim, verim, ticaret kapasiteleri ve rekabet güçlerini arttırmak için birçok stratejiler geliştirmektedirler. Bu stratejiler ulusal ve uluslararası boyutlarda planlanmaktadır. Özellikle pamuk üretimi ve ticaretinde büyük paya sahip olan ülkelerin baskısı ve uluslararası ticareti düzenleyen kuruluşların yaptığı düzenlemeler sonucunda gelişmekte olan veya az gelişmiş ülkelerin rekabet şartları zorlaşmıştır. 1974 yılında “Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT)” tarafından hazırlanan “Çok Elyaflılar Anlaşması (MFA)” kapsamında kotalar dâhilinde ve gönüllü ihracat kısıtlamaları ile yürütülen tekstil ticareti uygulaması ilk başlarda piyasa yapısını düzenleyen geçici bir uygulama olarak başlansa da uzun yıllar uygulanmıştır. 1995-2005 yılları arasında Dünya Ticaret Örgütünün yaptığı düzenlemeler ile oluşan piyasa yapısını bozan ve ticareti kısıtlayan bu uygulama kademeli olarak kaldırılmış ve 2005 yılında sona ermiştir. Tüm ülkeler için yeni piyasa koşulları yaratan bu düzenlemeler ile sektörde ticaretin yönü ve şeklini belirleyen kotalar kalkmış ve koruma çalışmaları sadece gümrük vergileriyle yapılabilir hale getirilmiştir. 2005 yılından sonra dünya pamuk, iplik ve dokuma sektöründe önemli pazar payına sahip ülkelerin sıralamalarında ciddi değişiklikler yaşanmıştır. Günümüzde Uzakdoğu ülkeleri bu üç ürün grubunda hem ithalat hem de ihracatta ilk sıralarda yer almaktadır. 2 1.GİRİŞ Arzu KILIÇ Ticaret hacmi bakımından en yoğun tekstil ve hazır giyim ticareti Asya ülkelerinde gerçekleşmektedir. Çin tekstil ihracatı içinde 2000 yılında %10 olan payını 2010 yılı sonunda %31’e, hazır giyim ihracatında ise 2000 yılında %18,3 olan payını 2010 yılında %37’ye yükseltmiştir. Birbiriyle etkileşen bu iki sektörde Çin giderek hâkimiyetini ortaya koymaktadır. Tekstil Ticaretinde Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ardında üçüncü sırada yer alan Hindistan ise 2010 yılında ihracatını %40 oranında arttırmıştır (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 2010) Önemli ihraç pazarımız olan Avrupa Birliğinde Çin başta olmak üzere birçok Uzakdoğu ülkeleriyle rekabet etmekteyiz. Çin’in AB’ye gerçekle ştirdiği toplam ihracat payı 2010 itibariyle %7’dir. Ülkemizin payı ise %1’dir. Türkiye’deki üretimin önemli sorunu olan maliyetler, sektörün ihtiyaç duyduğu yeterli sayıda nitelikli işgücünün eksikliği, araştırma ve geliştirme çalışmalarının yetersizliği, üretim teknolojisinde dışa bağımlılık ve etkin olmayan destekleme politikaları vb. nedeniyle pazar payı yeterince artırılamamaktadır (Dinççağ,2010) Türkiye pamuk ve pamuklu sektörü birçok sorunla mücadele ederek üretime devam ederken dünya ticaretinde birçok ülkeyle rekabet etmektedir. Bu nedenle pamuk ve pamuğa dayalı sektörlerin rekabetçi yapıları acilen güçlendirilmelidir. Türkiye’nin yaklaşık 1,34$/kg olan kütlü pamuk üretim maliyeti dünya üretim maliyeti ortalaması olan 0,98$/kg altına düşürülerek maliyet-fiyat avantajı yaratılmalıdır (ICAC,2007). Yine bu sektörde katma değeri yüksek ürünlerin (teknik tekstil, nano teknolojik tekstil ürünleri vb.) üretimine ağırlık verilmelidir. Ancak bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için firmaların dünya pamuk ve pamuklu sektöründe rekabet koşullarını etkileyen unsurların belirlenmesi ve uluslararası ticaretteki karşılaştırmalı üstünlüğünün bilinmesi doğru stratejiler geliştirmede yardımcı olabilir. Çalışmanın amacı, ülkemiz pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma sektörlerinin dış ticarette karşılaştırmalı üstünlük konumunun ve Türkiye’de pamuk ve pamuklu sektöründe faaliyette bulunan firmaların rekabetçi yapıları ile rekabetlerine etki eden unsurların belirlenmesidir. Bu kapsamda çalışma iki kısma ayrılmıştır. İlk kısımda dünya genelinde pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma ticaretinde önemli paya sahip ülkelere 3 1.GİRİŞ Arzu KILIÇ karşı Türkiye’nin rekabet konumu açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi ile belirlenmiştir. İkinci kısımda ise ülkemizde bu alanda üretim ve dış ticaret gerçekleştirilen illerdeki firmalarla rekabet koşulları ve rekabetlerine etki eden unsurların neler olduğunu belirlemeye yönelik anket gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada Türkiye’nin dünya pamuk ve pamuklu sektör ticaretindeki karşılaştırmalı üstünlüğü incelenmiş, firmaların ürettikleri ürünlerin özellikleri rakip ülkelerin ürünleriyle karşılaştırılmıştır. Ayrıca firmaların rekabetlerine etki eden unsurlar ürünler ve işletme yapılarına göre sınıflandırılmıştır. Bunun yanı sıra firmaların mevcut rekabet gücünü attırmaya yönelik ne gibi çalışmalar yaptıkları incelenmiştir. Buradan elde edilen bilgiler ışığında pamuk ve pamuklu sektörünün rekabete ilişkin genel görünümü ortaya çıkarılarak rekabete ilişkin sorunları ve sorunlarına yönelik çözüm önerileri sunulmuştur. 4 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Pamuk ve Tekstil Sektörüyle İlgili Çalışmalar Hui ve Couvillon (1996), “Japonya’n ın ham pamuk pazarındaki rekabeti: ABD’li pamuk ihracatçılarına olan etkisi” başlıklı çalışmada; Amerika Birleşik Devletlerinin 1980’li yıllardan 1996 yılına kadar olan süreçte Japonya’ya gerçekleştirdiği ihracatın genel seyri analiz edilmiştir. Japonya ABD’nin en büyük ham pamuk pazarıdır. Japon pamuk endüstrisi tamamen ham pamuk ithalatına bağlıdır. Ancak Japon pazarına son yıllarda Avustralya, Çin, Pakistan, Mısır, Sudan, Meksika, Hindistan gibi ciddi rakipler yönelmeye başlamıştır. Japon yeninin yükselişi ve yeni rakiplerin fiyat politikaları sonucunda ABD’nin bu pazarı kaybetmemek için izlemesi gereken politikalar çalışmada genel olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Şengül ve Erkan (1999), GAP alanında pamuk üretimi ve tekstil sanayi arasındaki yapısal ilişkileri ortaya koydukları çalışmalarında, GAP bölgesinde pamuk üretim sektörüyle tekstil sanayi sektörlerinin yapısal özelliklerini birbirleriyle olan yapısal ilişkileri input-output analiziyle belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla GAP bölgesinde pamuk yetiştiren 72 tarım işletmesiyle, Tekstil sanayi sektörlerindeki 103 işletmeye anket çalışması uygulanmıştır. Elde edilen veriler input-output analiziyle değerlendirilmiş ve pamuk- tekstil sanayi sektörleri arasındaki yapısal ilişkiler belirlenmiştir. Özmen (2000), “Türk Pamuğunun İhracat Rekabeti Ve Uluslar Arası Piyasalardaki Gelişmelerin Türk Pamuk Ve Pamuklu Dokuma Sektörü Açısından Değerlendirilmesi” Başlıklı Çalışmada, pamuğun Türkiye ve Dünyadaki genel durumu öncelikle incelenmiştir. Ardından Türkiye’nin ve dünyanın önemli pamuk ihracatçısı ülkelerindeki ticari hareketleri belirlenmiş yıllar aralığında incelenerek karşılaştırma yapılmıştır. Şengül ve ark (2001), “Türkiye’de Pamuk Pazar ı: Gelecekteki Talebi Etkileyen Faktörlerin Değerlendirmesi” başlıklı araştırmada; pamuk arz, talep ve dış ticareti oluşturulan kısmi denge modeli yardımıyla analiz edilmiştir. Denge 5 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ modelinde, pamuk üretimi, pamuk talebi, pamuk ihracatı, pamuk stok talebi, pamuk eşdeğeri olarak tekstil ve hazır giyim ihracatı ve fiyat transferleri eşitlik olarak belirlenmiştir. Model yardımıyla gelecek 10 yıl için lif pamuk arz ve kullanımı belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca çalışmada, pamuk ipliği sektörünün üretim yapısı ve değişken maliyetlerin payı, gerçekleştirilen alan araştırmasıyla kapasite büyüklüğüne, iplik teknolojilerine, entegrasyon düzeyine ve üretime başlama yıllarına göre belirlenmiştir. Çalışmada, zaman serisi ve yatay kesit verileri olacak şekilde iki genel grup veri olarak kullanılmıştır. Sayın ve ark (2002), “Türkiye’de Pamuktan Tekstile Uzanan Süreçte İzlenen Politikalar, Dış Pazar Rekabet Olanakları Ve Ülkeye Yansımaları” başlıklı çalışmalarında; başta tekstil olmak üzere birçok sektöre de hammadde olarak kullanılan pamuğun, dünyadaki ve Türkiye’deki üretimi, pamuk ipliği ve pamuklu dokumadaki kullanımı, dış ticaretteki payı ve yıllar itibariyle gösterdiği değişimi, dünyada ve Türkiye’de pamuk fiyatlarının izlediği seyri, ülkemizde pamuk destekleme politikalarını analiz etmişlerdir. Daha sonra uluslar arası pamuklu ürünler piyasasında rekabet olanaklarının dışsal etkenlerini ve Türkiye’nin yer aldığı pozisyonu, maliyet, GATT anlaşmasının etkileri, Gümrük Birliğinin etkileri kapsamında inceleyerek olası sonuçlar hakkında görüşlerini aktarmışlardır. Karaca (2002), “Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sektörlerine İlişkin Düzenlemeleri İçeren Uluslararası Anlaşmalar” başlıklı çalışmada, Dünya Ticaret Örgütü Tekstil ve Giyim Anlaşması ve Tarım Anlaşmasının sektör ve ülkeler üzerindeki uluslararası etkileri incelenmiştir. Çalışmada her iki anlaşmanın özellikle gelişmiş ülkelerin lehine, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin aleyhine yarattığı sonuçlar incelenmiştir. Ayrıca Dünya Ticaret Örgütü tarafından uluslararası ticarete getirilen düzenlemelerin içeriği detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Katırcıoğlu (2002), “Küreselleşme, Tarım ve Pamuğun Geleceği” başlıklı çalışmada, öncelikle küreselleşme olgusu ve ekonomik alandaki etkileri incelenmiştir. Daha sonra küreselleşme sonucunda tarımı ilgilendiren uluslararası düzenlemeler ve bunların yarattığı sonuçlara değinilmiştir. Ayrıca pamuğun uluslararası fiyat, üretim ve tüketimi ile ilgili sayısal veriler ışığında gelecekteki perspektifi belirlenmeye çalışılmıştır. 6 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ Yeni ve Sağlam (2002), “Tarımsal Destekleme Politikaları ve Pamuk Prim Sistemi” başlıklı çalışmalarında, ülkemizde cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar uygulanan tarımsal destekleri incelemişlerdir. Makalenin ikinci kısmında ise dünya genelinde uygulanan ve özellikle pamuk üreticilerine verilen destekler detaylı bir şekilde incelenmiş ve ülkemizdeki uygulamalarla karşılaştırılmıştır. Aksoy (2002), “ Dünya ve Türkiye Pamuk Durumuna Genel Bakış ve Prim Uygulamaları” başlıklı çalışmasında, dünya genelinde ve Türkiye’de pamuk ekim, ihracat, ithalat ve stok durumlarını ilk olarak incelemiş. Daha sonra ise uygulanan prim politikalarının bu olgular üzerindeki olası etkilerini açıklamıştır. Koç (2003), Araştırmanın amacı, dünya pamuk piyasalarında eğilimler ve uluslararası tarım politikalarında yaşanılan değişimlerin Türkiye pamuk pazarına etkisini belirlemektir. Çalışmada, öncelikle dünyadaki pamuğa olan talep, arz ve fiyat durumu incelenmiştir. Daha sonra “genetik olarak değiştirilmiş” pamuk tohumlarına olan yönelim irdelenerek gelecek yıllarda bu yönelimin yaratabileceği sorunlar ve sonuçları belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca ülkelerin tarım politikasında yaptıkları değişikliklerin üretici maliyetine ve gelirine olan etkileri dünya ölçeğinde ele alınmıştır. Sonuç kısmında ise Türkiye’deki pamuk arz, talep ve ticaret projeksiyonları literatür kaynaklarına dayanılarak belirlenmiştir. Sayın ve Taşçıoğlu (2003), “Pamuk Destekleme ve Dış ticaret Politikalarında Strateji Arayışları” başlıklı literatür çalışmalarında; pamukla ilgili sektörel ilişkiler ilk olarak irdelenmiştir. Ardından ülkemizde uygulanan destekleme politikaları özellikleri ve amacına göre açıklanmıştır. Daha sonra dünya ve Türkiye piyasalarında yaşanılan değişimler sonucu ortaya çıkan yeni arayışlar, maliyet faktörü, fiyat faktörü ve mevcut politikaların faktörü başlıkları altında yorumlanmıştır. Uluslararası düzenlemelerin pamuk sektörüne etkisini belirlemek amacıyla GATT, AB ve IMF’in izlediği politikalar incelenmiştir. Bu bilgilerin sonucunda ülkemizdeki pamukla ilgili dış ticaret politikalarının mevcut durumu, sorunları ve gelecekte yapılması gerekenler belirlenmiştir. Baffes (2006), “Pamuk ve Gelişmekte Olan Ülkeler: Gelişme üzerindeki etkileri” başlıklı çalışmada, Dünyadaki pamuğun üçte ikisinin gelişmekte olan ülkeler tarafından üretildiği belirtilmiştir. Son yıllarda Çin ve Hindistan’ın son 40 7 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ yılda ki üretim büyümesinde önemli bir hacme ulaştığı ardından Yunanistan, Pakistan ve Türkiye’nin ciddi gelişmeler kaydettiği belirtilmiştir. Dünya ticaretinde pamuğun hissesinin küçük ancak az gelişmiş ülkeler arasındaki nakit para akışının çok önemli olduğu bir örnekle verilmiştir. Yazar Batı Afrika pamuk üreticisi için pamuğun 2001-2003 yılları arasında toplam ticari ihracatın %20-44, Özbekistan’ın %32, Tacikistan’ın %15 ve Türkmenistan’ın %12 civarında nakit akışı oluşturduğunu aktarmıştır. Çalışmada ayrıca gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin pamuk endüstrilerini koruma politikalarını, farkları ve bunların sonuçlarını da analiz etmiştir. Townsend (2006), “Dünya’da Pamu ğun Durumu” başlıklı çalışmada, dünya genelinde pamuğun hektar bazında, ton bazında ve ticaret hacmi bakımından gösterdiği değişim incelenmiştir. Ayrıca çalışmada pamuk üretimindeki artış ve iyileştirmeyi yaratan faktörler (üretim teknolojileri, sulama teknikleri, gübreleme teknikleri vb.)incelenmiştir. Ayrıca bu gelişmelere bağlı olarak pamuk kullanarak üretim yapan fabrika-imalathanelerdeki değişim ve gelişimde analiz edilmiştir. Pan ve ark (2007), “Serbest Ticaret Dünyasında Pamuk” başlıklı çalışmada, önemli pamuk üreticisi ve ihracatçısı ülkelerin uyguladıkları destekler ve vergi tarifelerdeki değişiklerin pamuk piyasasına ve ticaretine etkisini ölçmek için bir model geliştirilmiştir. Model dünya pamuk pazarındaki liberalizsyon çalışmalarının sonuçlarını ölçmede değişik tekil karakterler kullanmıştır. Özellikle ham pamuk ve bunu kullanan tekstil işletmelerinin taleplerinin ülkelerin uyguladıkları destek ve vergi tarifelerinden ne şekilde etkilendiklerini ortaya çıkarmayı hedeflemiştir. Analiz sonucunda önemli ihracat genişlemesinin pamuk üretim yetenekleri küçük ve yerel desteklere sahip ülkelerde görüleceğini ( Brezilya, Avustralya, Özbekistan ve Batı ve merkez Afrika) ve Amerika’nın bu süreçte yerel fiyatları desteklemesine rağmen dünya pamuk fiyatlarının düşmesi sonucunda ihracatında azalma olacağı yönündeki bulgulara ulaşılmıştır. 8 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ 2.2. Rekabet Analizi ile İlgili Çalışmalar Akgüngör ve ark (1999), araştırmada, Türkiye’nin meyve-sebze şleme i sanayi ihracat kapsamında yüksek paya sahip olan domates, üzüm ve turunçgil ürünlerinin Avrupa Birliğine üye rakip ülkeler karşısındaki pazar payını ve rekabet gücünü belirlemeye çalışmıştır. Türkiye’nin en yakın rakiplerini belirlemek amacıyla ihracat benzerlik indeksi kullanılmıştır. İndekste yer alan veriler, “Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler” (AKÜ) ve “Kar şılaştırmalı İhracat Performansı” (KİP) metotlarıyla hesaplanmıştır. Ayrıca Türkiye’nin rakip ülkeler karşısındaki pazar payını kıyaslayabilmek amacıyla, tahmin amaçlı ekonometrik model kurulmuştur. Modelde bağımlı değişken Türkiye’nin pazar payı, bağımsız değişkenler ise Türkiye’nin rakip ülkelerden yaptığı ithalatta ödediği fiyatların oranı ve reel satın alma gücüne göre hesaplanmış olan ABD dolar kurunun, Türk Lirası olarak değerinin yıllık yüzde değişimidir. Banse ve ark (1999), “Macaristan tarım-gıda sektörünün rekabet edebilirliği ve reform” başlıklı çalışmada 1990–1997 döneminde Avrupa Birliği için önemli olan tarım sektöründe Macaristan tarım üreticilerinin fiyat bazlı rekabet edebilirliği incelenmiştir. Bu dönemler arasında, tarım üreticilerinin fiyat bazlı rekabet edebilirlik gücünü ölçmek için, yerel, uluslararası ve AB pazarlarındaki bir takım faktörler incelemeye esas alınmıştır. Ölçümde, yerel kaynak maliyeti, sosyal fiyatlar, özel kaynakların maliyet oranları alınmış ve bu değerler yerel, uluslararası ve AB üyeleri içindeki verilerle karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak AB ve Macaristan arasındaki karşılıklı rekabet edebilirlik ölçülerek tahmin edilmiştir. Drescher ve Maurer (1999), “Avrupa Mandıra (Sütçülük) Endüstrisinde Rekabet” başlıklı çalışmada Avrupa Birliği ortak pazarında faaliyet gösteren süt üretimi, süt işleme ve gıda işleme sektörleri ile Alman mandıra endüstrisini “Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksini” kullanarak rekabet gücü ölçülmüştür. Analizler sonucu Alman mandıra sektörünün taze süt, süt tozu, kısmen suyu alınmış süt ürünlerinde uluslararası rekabet avantajına sahip olduğu tespit edilmiştir. 9 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ Özdağ ve Öztürk (2000); çalışmalarında, Türkiye tarım sektörünün Avrupa Birliği (AB) tarım ürünleri karşısındaki uluslararası rekabet gücünün ölçümü ele alınmıştır. 1995–1999 yıllarını kapsayan bu çalışmada; Türkiye ve Avrupa Birliği tarım sektörünün rekabet güçleri farklı endeksler kullanılarak ölçülmüştür. Bu zaman diliminin seçilmesindeki amaç Türkiye ve AB’nin gümrük birliği sonrasındaki gelişimini gözlemleyebilmektir. Ölçümler Türkiye’nin ihracat oranlarının yüksek olduğu dört mal grubunda (tahıl, buğday, sebze-meyve ve endüstriyel ürünler)yapılmıştır. Analizlerde Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) ve karşılaştırmalı performans katsayısı analizi kullanılmıştır. Saraçoğlu ve Köse (2000), bazı gıda sanayilerinin uluslararası rekabet gücünü ortaya koymaya yönelik bu çalışmada, Makarna, bisküvi ve un sanayine yönelik dört aşamalı bir analiz uygulanmıştır. Birinci aşamada, Türk makarna, bisküvi ve buğday unu sanayilerinin üretim ve dış ticaret yapıları incelenmiştir. Oluşturulan tablolar yardımı ile araştırma kapsamında yer alan ürünlerin Türkiye’de zaman içerisindeki seyri ortaya konmuş ve böylece “genel bir değerlendirme” yapılmıştır. İkinci aşamada, Türkiye’nin makarna, bisküvi ve buğday unu sanayindeki uluslararası rekabet gücü istatistiksel analizler ile incelenmiştir. Kullanılan istatistik yöntemleri olarak, “Karşılaştırmalı İhracat Performansı İndeksi”, “Temel Bile şenler Analizi”, kullanılmıştır. Üçüncü aşamada ekonometrik bir yöntem olan Engle-Granger eş bütünleşme analizi ile makarna, bisküvi ve buğday unu ihracatımız (Ton) ile reel döviz kuru (TL/$) ve yurtdışı nispi fiyatlar (Rakip ülkenin ihracat birim değeri / Türkiye’nin ihracat birim değeri) arasında uzun dönemli bir ilişki olup olmadığı incelenmiştir. Dördüncü aşamada ise un, makarna ve bisküvi sanayinde faaliyet gösteren firmalar ile anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan anketin amacı, un, makarna ve bisküvi gıda sanayinde üretim, hammadde temini, ihracat, pazarlama ve finansman açısından firma bazında yaşanan sorunların saptanmasıdır. Gacener ve Güçlü (2003), Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün rekabet gücünü azaltan sorunlar ve çözüm önerilerini sundukları literatür çalışmalarında öncelikle tekstil ve konfeksiyon sektörünün dünya ve Türkiye’deki yerini incelemişlerdir. Daha sonra rekabet gücünü azaltan sorunlar olarak belirledikleri, pamuk, istihdam, AB ve ABD’nin dış ticaret politikaları, enerji, AR-GE, vergi 10 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR düzenlemeleri, teşvik Arzu KILIÇ sistemleri gibi konu başlıklarını çözümler sunarak irdelemişlerdir. Hatırlı ve ark (2003), “Tekstil ve Konfeksiyon İhracatında Türkiye’nin Rekabet Durumu” başlıklı çalışmalarında, öncelikle dünya tekstil ve konfeksiyon dış ticaretini düzenleyen genel anlaşmalar incelenmiş, daha sonra ise “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler” indeksi ile rekabet gücü ölçümü yapılmıştır. Analiz sonucunda tekstil ve konfeksiyonda Türkiye’nin rakipleri olan AB, Çin, Hindistan ve diğer ülkelerle rekabete etki eden faktörler incelenmiştir. Rekabet gücüne ilişkin temel faktörler olarak; işgücü maliyetleri, işgücü verimliliği, hammadde ve enerji maliyetleri ve genel anlamda tekstil ve konfeksiyon sektörünün durumu açıklanmıştır. Dulpçu ve Gün (2003), “Isparta İli İhracat Tekstil Sektörü Firmalarının Rekabet Gücü Sorunları- Yenilik ve Yerel İşbirliği Temelli Bir Analiz” başlıklı çalışmada, Isparta ilinde faaliyet gösteren firmalara yönelik işletme içi ve dışı rekabet faktör durumlarını, sorunlarını ve bunlara karşılık yenilik bazlı önlemlerini neler olduğunu belirlemeye yönelik anket yapılmıştır. Anket sonuçlarının yorumlanması sonucunda firmaların rekabet faktörlerini gösteren matris oluşturulmuştur. Matrise göre fiyat faktörlerinden döviz kuru politikaları, hammadde fiyatları, enerji fiyatları, işgücü maliyetleri önemli düzeyde rekabeti etkileyen faktörlerdir. Fiyat dışı olarak ürün fiyatı, dış pazarlara ilişkin bilgi düzeyi, organizasyon yapısının eksikliği, satış sonrası hizmetlerin yetersizliği gibi faktörlerin etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca işletmelerin yerel işbirliğinden yararlanma konusunda isteksiz olduğu belirlenmiştir. Atıcı ve ark (2004), “Seçilmiş Bazı AB Aday ülkelerinde Hayvancılık Sektörünün Rekabet Gücü” başlıklı çalışmada, AB aday ülkelerindeki et, süt, peynir ve yumurta gibi bazı seçilmiş hayvansal ürünlerin durumu rekabet gücü açısından incelenmiştir. Araştırmada ihracat performans indeksleri kullanılmıştır. Rekabet gücünü ölçerken üretim ve orijin (menşe) ülkelere ilişkin tarihsel dönemler belirlenmiş ve AB’ye uyum öncesi ve sonrası veriler alınarak gerekli ölçümler yapılmıştır. Seçilen ülkeler sırasıyla, Kıbrıs, Estonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Litvanya, Malta ve Polonya’dır. İhracat performans indeksleri şu şekilde ayrılmıştır, 11 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ belirlenmiş ülkelerin toplam ihracatı, topluluğun toplam ihracatı (asil 15 üye ülke) ve genel ihracat toplamı. Bu verilerin analiz edilmesi sonucunda rekabet güçleri belirlenmiştir. Kesbiç ve ark (2005), çalışmanın amacı; Türk tarım sektörünün uluslararası rekabet gücü düzeyini ortaya koymaktır. Konu üç aşamada incelenmiştir. İlk aşamada rekabet gücüne ilişkin temel tanımlamalar yapılmış, ikinci aşamada rekabet gücü göstergeleri olan endüstri içi ticaret katsayıları endeksi, rekabet gücünü ifade eden bağımlı değişken olarak verimlilik, bağımsız değişkenler olarak üretici destek tahmini (%) nominal koruma oranı ve nominal yardım katsayısı modele dahil edilmiştir. Üçüncü aşamada ise, bu değişkenlerin analizi için nedensellik testleri ve elde edilen veriler doğrultusunda çoklu regresyon analizi teknikleri kullanılarak rekabet gücü ölçülmeye çalışılmıştır. Çakmak (2005), “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) ve rekabet gücü: Türkiye tekstil ve hazır giyim endüstrisi üzerine bir uygulama” başlıklı çalışmada; sektörün uluslararası ticarette rekabet gücünü ölçebilmek amacıyla 1989– 2003 dönemini kapsayan uluslararası standart ticaret sınıflandırmasına (SITC) göre ürün grupları ve alt sektörler için dış ticaret verileri alınmıştır. Alınan bu veriler Balassa’nın AKÜ analizine göre hesaplamaya tabi tutulmuştur. Daha sonraki aşamada ise Vollrath’ın indeksi yardımıyla ilgili endüstrilerin toplam mal grupları açısından rekabet gücü belirlenmiştir. Kök ve Çobanoğlu (2005), “Türkiye tekstil endüstrisi ve rekabet gücü: AB ülkeleriyle karşılaştırmalı bir analiz örneği, 1989–2001” ba şlıklı çalışmada, Balassa tarafından geliştirilmiş olan açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler yaklaşımı esas alınarak, Türkiye ve AB ülkelerinde tekstil endüstrisinin karşılaştırılması yapılmıştır. Bu amaçla, UNCTAD’ın yıllık uluslararası ticaret istatistiklerinden derlenen veriler kullanılmıştır. İlgili analiz yönteminin uygulanması ile 1989–2001 dönemindeki sektör ve alt sektörlerin ekonomik performansları tespit edilmiştir. İmer (2006), çalışmada Türkiye ekonomisi için önem taşıyan tekstil ve konfeksiyon sanayinin Avrupa Birliği (AB) karşısındaki rekabet gücü ve derecesi ortaya konulmuştur. Bu amaçla Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler (AKÜ) Endeksinden (basit Balassa endeksi), Vollrath göreli ticaret avantajı, basit Balassa 12 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR endeksinin algoritması Arzu KILIÇ ve açıklanmış rekabet edebilirlik analizlerinden yararlanılmıştır. SICT ürün grupları verileri ilgili analizlere tabi tutulduktan sonra ulaşılan bulguların değerlendirmesi yapılmıştır. Ayrıca sadece tekstil sanayine ait olmak üzere AKÜ endekslerinin istikrarlılığı da hesaplanarak değerlendirilmiştir. Miral (2006), Çalışmada, Türkiye’nin son yıllarda önemli dış ticaret ortağı olan Avrupa Birliği ile seçilmiş tarımsal ürünler düzeyinde rekabet gücü karşılaştırılmaktadır. 1994–2005 yıllarını baz alan bu süreçte, Türkiye’nin yaş meyve ve sebze sektörünün rekabet gücü açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler yöntemi (AKÜ) ölçülmüştür. Analiz sonucunda, Birlik karsısında açıklanmış avantaja ve dezavantaja sahip olunan alt ürün grupları belirlenmiştir. Banterle ve Carraresi (2007), Çalışmada 1990–2003 dönemi arasındaki hazır (işlem görmüş) domuz eti sektörü için AB ülkelerinin rekabet performansı analiz edilmiştir. Bu sektör birçok AB ülkesinde geleneksel bir ürün olarak önemli bir role sahiptir. İlgili dönemler arasında sektörün gösterdiği trendler ve rekabet gücünü analiz etmek için, çeşitli indekslerden “ Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler, Vollrath indeksi, Gelecek İhracat indeksi ve Grubel Lloyd indeki” kullanılmıştır. Eurostat’da yer alan standartlaştırılmış 8 haneli ticari kodlarla AB dâhilinde yer alan 17 alt sektörün ihracat ve ithalat verileri analiz edilmiştir. Ayrıca çıkan sonuçların yardımıyla “Kümeleme Analizi” uygulanarak, benzer özelliklere sahip ülkeler belirlenmiştir. Gürpınar ve Barca (2007), “Türk Mobilya Sektörünün Uluslararası Rekabet Gücü Düzeyi ve Nedenleri” başlıklı çalışma temelde iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada sektörün ulusal ve uluslararası ihracat ve ithalat verileri kullanılarak çeşitli endeksler yardımı ile rekabet gücü ölçülmüş, ikinci aşamada ise Porter’ın “Elmas Modeli Analizi” metodu kullanılarak, rekabet üstünlüğü ve pozisyonu belirlenen faktörler ışığında incelenmiştir. Bu kapsamda incelenen faktörler, girdi ve talep koşulları, ilgili ve destekleyici endüstriler, firma stratejisi ve rekabet yapısı ve devletin rolüdür. Çalışmanın sonucunda, 2001–2004 yıları arasında sektörün dezavantajlı, 2005–2006 yıllarında avantajlı bir konumda rekabet üstünlüğü olduğu belirlenmiştir. Model analizinde ise talebin ulusal pazarda arttığı bunun uluslararası 13 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ pazarda benzerlik gösterdiği, firmaların ihracata daha fazla önem vermeye başladıkları ve teknolojik yatırımlara ağırlık verdikleri ortaya çıkmıştır. Carraresi ve Banterle (2008), “AB Pazarında Rekabet Gücünün Ölçülmesi; Gıda Endüstrisi ve Tarımın Karşılaştırması” başlıklı çalışmada, Son 15 yıldır AB pazarı içinde AB ülkelerinin sektör düzeyleri esas alınarak önemli rekabetlerin yaşandığı gıda pazarı incelemiştir. Ayrıca, tarım sektörü ve gıda sektörün de pazar pozisyon stratejilerinin yeniden şekillenmesi ve yaşanan değişimler karşılaştırılmıştır. Ortak tarım politikası çiftçilerin zorlu pazar trendleriyle karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Rekabet analizinde İhracat Pazar Payı (EMS), Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler (RCA), Nispi İhracat Avantajı(RXA), Nispi İthalat Avantajı (RMA) ve Gelecekteki İhracat İndeksi (NEI) yöntemleri kullanılmıştır. Bu verilerin yardımıyla 1991–2006 döneminde rekabet performansı benzer olan ülkeleri belirlemek için Kümeleme Analizi de uygulanmıştır. Altay ve Gürpınar (2008), “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Bazı Rekabet Gücü Endeksleri: Türk Mobilya Sektörü Üzerine Bir Uygulama” başlıklı çalışmada, 2001-2006 yılları arasındaki Türk Mobilya sektörünün ithalat ve ihracat değerleri kullanılarak karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ve diğer endeksler hesaplanarak uluslararası rekabet gücü belirlenmeye çalışılmıştır. Analiz sonucu, son yıllarda (2005-2006) mobilya sektöründe açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler endeksi (RCA) 1’in üstüne ıçkmış olup rekabet gücünde avantajlı bir konuma geçmeye başladığımızı işaret etmektedir. Ayrıca, nispi ihracat avantajı endeksi (RXA) değeri de duruma paralel bir artış sergilemiştir. Kısaca 2005 yılına kadar ki süreçte dezavantajlı durumda olduğumuz rekabet gücümüz açısından son yıllarda avantajlı bir konuma geçildiği ve bu durumun sürekli hale gelmesi için rekabet stratejilerinin bir an önce belirlenmesi gerekliliği yapılan çalışma ile ortaya konmuştur. Şimşek ve Sadat (2009), “ECO pazarında Türkiye:1997-2005 dönemi rekabet gücü analizi” başlıklı çalışmada, Türkiye’nin ve üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği Örgütündeki ülkelerin endüstri bazında rekabet gücü açıklanmış karşılaştırmalı avantaj endeksleri kullanılarak ölçülmeye çalışılmıştır. Ölçümde Balassa ve Vollrath endeksi kullanılmıştır. Analiz sonucunda Türkiye’nin genelde emek yoğun 14 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ endüstrilerde uzun süredir açıklanmış karşılaştırmalı avantaja sahip olduğu tespit edilmiştir. 15 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Arzu KILIÇ 16 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ 3. MATERYAL VE METOD 3.1. Materyal Araştırmada iki farklı grup veri kullanılmıştır. Bunlardan ilki açıklanabilir karşılaştırmalı üstünlükler analizi hesaplamalarına ve pamuk ticaretinin büyüklüğüne ilişkin kaynak oluşturan TUİK, DTM, FAO, COMTRADE, ICAC, USDA’dan ulusal ve uluslararası kurumlardan sağlanan pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokumayla ilgili dış ticaret, fiyat ve maliyet verileridir. Söz konusu bu veriler ilgili kurumların web sitelerinden ve doğrudan kurumlarla yapılan görüşmeler sonucu elde edilmiştir. İkinci grup veriler ise ülkemizde faaliyet gösteren, pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma dış ticareti ve/veya üretimi yapan firmalara yönelik gerçekleştirilen anketlerle sağlanan verilerdir. Anket formunda firmalar açısından dış ticarette rekabeti etkileyen faktörleri belirlemeye yönelik sorular sorulmuştur (Ek-1, Ek-2 ve Ek-3). Anket ilgili ürün gruplarının üretildiği ve dış ticaretin yoğun gerçekleştiği Marmara, Ege, Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde faaliyet gösteren firmalar ile gerçekleştirilmiştir. Ayrıca yukarıda sözü edilen verilerin yanı sıra, daha önce çalışma konusu ile ilgili elde edilmiş araştırma bulgularından ve yayınlanmış çalışmalardan yararlanılmıştır. 3.2. Metod Çalışma kapsamında, açıklanabilir karşılaştırmalı üstünlüklerin ölçülebilmesi amacıyla, öncelikle 2000–2009 yılları arasında Dünya’da ve Türkiye’deki pamuk üretimi, ekim alanları, dış ticaret hareketleri ve pamuk kullanımı ile ilgili bilgiler TUİK, DTM, FAO, COMTRADE, ICAC ve USDA’dan elde edilen veriler kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu dönemin seçilmesine neden olan faktörler kısaca şunlardır. Tekstil ve hazır giyim sektörünü çok derinden etkileyen ve biçimlendiren DTÖ’nün hazırladığı Tekstil ve Giyim anlaşması bu dönemde gerçekleştirilmiş ve ticaretin serbestleşmesi için miktar kısıtlamaları kaldırılmıştır. 17 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ Dünya'da ve Türkiye’de önemli pamuk üreticisi ve satıcısı olan ülkeler genel olarak pamuk sektörlerinin yapısı, pamuk dış ticaretini etkileyen faktörler, rekabet olgusu ve unsurları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Açıklanabilir karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ve diğer rekabet göstergeleri hesaplanmıştır. Hesaplamada Vollrath endeksleri kullanılmıştır. Bu endekslerin seçilme nedenleri kısaca şunlardır; • Vollrath, endeks değerinde ürün ve ilgili ülkelere ait gerçekleşen ticaret verilerinin çifte hesaplanması sorununu çözmüştür • Ülkelerin sektörlerine yönelik uyguladıkları politikaların etkisi sonucunda ticari verilerinde bozulmalar meydana gelmektedir. Bu bozulmalar nedeniyle endeks değerinde yaşanılan asimetri sorunu çözmek amacıyla logaritmik (LnRXA) dönüşüm yapılabilmektedir. • RC endeksi iki yanlı ticaretin olduğu durumlarda hesaplama yapılmasına olanak sunmaktadır. Çalışmaya konu olan ülkelerin birbirleriyle karşılıklı ticareti bulunmaktadır. Çalışmanın ikinci kısmında ise, ülkemizde ilgili ürünlerin dış ticaretinde rekabet koşullarını etkileyen faktörleri belirlemek için nitel araştırma tekniğine başvurulmuştur. Birincil veriler; derinlemesine mülakat ve anket yöntemi ile toplanmıştır. Derinlemesine mülakat yöntemi anket formunun doğru ve eksiksiz hazırlanması için pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma dış satımı gerçekleştiren Hatay ilinde bulunan toplam 14 işletme ve Antakya Sanayi ve Ticaret odasına uygulanmıştır. Anket formu ise Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu illerindeki işletmelere uygulanmıştır. Anket hızlı ve güvenilir ve sistematik veri elde edebilme aracı olarak tercih edilmiştir. Çalışmanın kısıtları ise zaman, firmaların ankete katılımlarındaki isteksizlik, örnek alanın coğrafik büyüklüğü ve dağılımıdır. 18 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ 3.2.1. Araştırma Alanı ve Döneminin Seçimi Araştırma, rekabet üstünlük indeksinin hesaplanması kısmında TUİK, DTM, FAO, COMTRADE, ICAC ve USDA gibi kurumların web sitelerinden dünya genelinde önemli düzeyde pamuk üreten ve ihraç eden ülkeler incelenmiştir. İncelemede pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üretim miktarları, ihracat ve ithalat hacimleri dikkate alınmıştır. Bu kapsamda ABD, Almanya, Avusturalya, Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Hong Kong, Japonya, İtalya, Meksika, Pakistan, Türkiye ve Yunanistan’ın verileri hesaplamaya esas alınmıştır. Rekabete etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiş olan anket için TÜİK, Tarım Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığından alınan veriler doğrultusunda en çok pamuk, pamuk ipliği ve dokuma üretimi, işlenmesi ve dış ticaretinin gerçekleştirildiği bölge ve iller belirlenmiştir. Anket çalışmasına dâhil edilen iller Çizelge 3.1.’de görüldüğü üzere Türkiye’de pamuk ekim alanı ve üretim miktarına göre Ege yaklaşık %18 (İzmir, Denizli, Aydın), Akdeniz yaklaşık %25 (Adana, Mersin, Antalya, Hatay) ve Güneydoğu Anadolu yaklaşık %57 (Kahramanmaraş, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır) paya sahiptir. Çizelge 3.1. 2011 Yılı Kütlü Pamuk Üretiminde Türkiye ve Bölgeler Ekilen Alan (da) (%) Üretim (ton) Akdeniz (%) 1299511 24 676336 26 Ege 967460 18 450529 17 GAP 3139167 58 1448434 56 Türkiye 5420000 100 2580000 100 Kaynak: TUİK, 2012. Belirlenen 11 ilde, Sanayi ve Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları, Tarım İl müdürlüklerinden sağlanan bilgilere göre dış ticaret, çırçırlama, iplik ve pamuklu dokuma üretimi bazında filen faaliyet gösteren firma sayıları alınmıştır. Anket çalışması 138 firmayla gerçekleştirilmiştir. Ankete bir firma katılmamıştır bu nedenle 137 firmayla anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Pamukla ilgili 38 firma 19 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ anketi doğru bir şekilde yanıtlamıştır. Pamuk ipliğinde ise 39 firma anketi yanıtlandırmış ancak soruları eksiksiz yanıtlayan ve analize uygun görülen anket sayısı 36’dır. Pamuklu dokumada ise anketi 60 firma yanıtlamış ancak soruları eksiksiz yanıtlayan ve analize uygun görülen anket sayısı 43’tür. Dolayısıyla toplamda sorularını doğru yanıtlayan ve analize uygun görülen anket sayısı 117’dir (Çizelge 3.2). Anket e-posta, telefon ve yüz yüze görüşme teknikleriyle gerçekleştirilmiştir Çizelge 3.2. Ankete Katılan Firmalar ve İllere Göre Dağılımı İl Adı Pamuk Firmaları Pamuk İpliği Firmaları Pamuklu Dokuma Firmaları Şanlıurfa Adana 5 - 4 6 2 6 Aydın 10 2 13 Hatay 4 1 2 Diyarbakır - 3 3 İzmir - - 8 Mersin - - 1 10 15 1 Antalya - 1 2 Denizli 9 2 18 Gaziantep - 5 7 38 39 60 Kahramanmaraş Toplam 3.2.2. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksi Uluslararası ticarette ülkelerin rekabetçi konumlarını ölçmeye yönelik birçok endeks bulunmaktadır. Ancak literatür çalışmalarında sıklıkla kullanılan hesaplama yöntemi “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler” endeksidir. Yürütülen bu çalışmada pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üreten ve dış ticaretini gerçekleştiren ülkelerin rekabet konumlarını belirlemek için bu endeks kullanılmıştır. 20 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ Adam Smith’den yaklaşık kırk yıl sonra David Ricardo Mutlak Üstünlük teorisine ilişkin analizleri geliştirerek “ Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi’ni ortaya attı. Teori o kadar güçlü bir yapıya sahiptir ki karşılaştırmalı üstünlüklerin bugün de uluslararası ticaretin temelini oluşturduğu kabul edilir (Seyidoğlu, 2006). Ricardo’nun teorisinde üstünlüğü oluşturan, teknolojik farklılıklardan kaynaklanan verimlilik (maliyet) farklılıklarıdır. Ricardo’ya göre, ğeer ülke bazı malların üretiminde diğer mallara göre daha yüksek oranlarda verimli ise (maliyetleri düşük), neden daha az üstün olduğu alanlarda üretim yaparak kaynaklarını israf etsin. Bunun için en iyi politika, ilgili ülkenin karşılaştırmalı olarak en etkin olduğu alanlarda uzmanlaşmasını ve bu ürünleri ihraç ederek göreceli biçimde pahalıya üretebildiklerini diğer ülkelerden ithal etmesidir (Seyidoğlu, 2006). Ricardo’nun modelinin zaman içinde test edilmesiyle bir takım eksiklikler belirlenmiştir. Modelin emek değer teorisine dayanması, işgücü verimliliğinden doğan farkın nedenlerinin açıklanmaması, işgücü hareketliliğinin eksik değerlendirilmesi, sadece arz teorisine dayanması, sabit maliyet ve tam uzmanlaşmayı kabul etmesi ve statik bir yapıya sahip olması en önemli eleştiri konularıdır. Karşılaştırmalı üstünlükleri ele alan bir diğer model ise Heckscher-Ohlin (HO) teorisidir. H-O teorisi, ülkeler arasındaki teknoloji düzeyini benzer kabul edip, karşılaştırmalı üstünlüğe neden olan verimlilik farklarını ülkeler arasındaki farklı üretim faktörü yoğunluklarına, dolayısıyla farklı faktör fiyatlarının varlığına dayandırmaktadır (Utkulu ve Seymen, 2004). Her iki teoride üstünlükler ticaret öncesi verilere bağlı olarak ölçülmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda, bir ülkenin ürün bazında ihracatının yapısı karşılaştırmalı üstünlükleri temsil ederken, ithalatın yapısı ise karşılaştırmalı dezavantajları temsil etmektedir. Her iki model geçen zaman sürecinde birçok iktisatçı tarafından geliştirilmiş ve geçerliliği test edilmiştir. Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ilk kez Liesner(1958) tarafından geliştirilmiştir. Liesner’in çalışması, İngiltere’nin Avrupa Ortak Pazarı karşısındaki karşılaştırmalı üstünlüğünün belirlenmesi temeline dayanmıştır. 1958 yılında yayınlanan “ The European Common Market and British Industry” adl ı makalesinde 1953–1956 yılları arasında seçilmiş 60 imalat sanayi grubunun 21 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ verilerini esas alarak, ülkelerin bu konudaki rekabet güçlerini ölçmüştür (Liesner 1958).Çalışmasında karşılaştırmalı üstünlük formülü aşağıdaki gibidir. RCAL= Xij/Xnj (3.1.) Formülde yer alan indisler; X=İhracat “i”= ülke “j”= endüstri veya ürün “n”= ülke veya ülke grubunu temsil etmektedir. Liesner’in geliştirdiği endeks sadece ilgili endüstri ya da ürün açısından, ilgili ülkenin diğer ülke ya da ülke grubu karşısındaki ihracat değerlerini mutlak olarak karşılaştırmaktadır (Altay, 2006). Endekse göre elde edilen değerlerin “1” den büyük olması karşılaştırmalı üstünlük avantajını, “1”den küçük olmas ı da karşılaştırmalı üstünlük dezavantajını gösterir. Liesner’in çalışmasını geliştiren ve akademik yazında sıklıkla kullanılan iki endeks bulunmaktadır. Bunlar Balassa ve Vollrath endeksleridir. Bu çalışmada da Balassa ve Vollrath endeksleri kullanılmıştır. Bunlar aşağıda sırasıyla açıklanmıştır. 3.2.2.1. Balassa Endeksi Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler endeksi ilk kez Liesner tarafından geliştirilmiş olsa da, endeksin popüler hale gelmesi Balassa’nın geliştirici çalışmaları sonucunda gerçekleşmiştir (Altay, 2006). Balassa, ülkeler tarafından sıklıkla başvurulan tarifeler ve miktar sınırlamalarının dışında fiyat dışı faktörler ve göreceli maliyetlerin de ülkeler arası farklılıkları tanımlamada kullanılabileceğini belirtmiştir. Bu durumun ticaret yapan ülkeler arasındaki açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüklerin kaynağı olabileceğine işaret etmiştir. Ayrıca, ticarete konu olan mallar açısından kalite farklılıkları, iyi niyet, müşteri hizmetleri, bakım onarım imkânlarının mevcudiyeti ve standardizasyon gibi fiyat dışı değişkenler uluslararası ticaret biçimleri açısından önemli olmaktadır (Hinloopen ve Marrewijk, 2004). 22 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ Fiyat ve fiyat dışı değişkenlerin ve ülke ve ürünün sayıca çok olması karşılaştırmalı üstünlüğün ölçülmesinde bir takım zorluklar yaratmaktadır. Bu nedenle hesaplamada ticaret sonrası verilerin kullanılması önerilmektedir. Ticari istatistikler ticaret sonrası durumu yansıtmaktadır. Balassa doğru bir karşılaştırmalı üstünlüğün ticaret sonrası verilerin izlenebilmesiyle yapılabileceğini kabul etmiştir (Bahta ve Jooste, 2002). Balassa endeksin karşılaştırmalı avantajın kaynaklarının altını çizerek belirlemekten ziyade, bir ülkenin açıklanmış karşılaştırmalı avantaja sahip olup olmadığını saptamaya çalışmaktadır (İmer 2006). Ayrıca endeks, ülkelerin ihracat ürünleri kapsamında sahip oldukları nispi faktör yoğunlukları ve verimliliklerindeki değişiminde incelenmesine imkân verir (Batra veKhan, 2005). Balassa tarafından geliştirilen endeks aşağıdaki gibidir (Fertö ve Hubbard, 2002). RCA = ( X ij / Xit ) / ( X nj / X nt ) (3.2.) Eşitlikte yer alan “X” ihracat ı, “i” ülkeyi, “j” ürün ya da endüstri, “n” bir ülke veya ülke grubunu ifade eder ki, buradan eşitliğin bileşenleri aşağıdaki gibi tanımlanır; Xij= “i” ülkesinin “j” ürünündeki ihracatğeri de Xit= “i” ülkesinin ürünlerdeki toplam ihracat de ğeri Xnj= ülke veya ülke grubunun “j” ürüründeki ihracat de ğeri Xnt= ülke veya ülke grubunun tüm ürünlerdeki toplam ihracat değeri Endeksin hesaplama sonucuna göre RCAj>1 ise ülke veya ülke grubu ilgili malda ya da endüstride karşılaştırmalı üstünlüğe, RCAj<1 ise ülke veya ülke grubu ilgili malda ya da endüstride karşılaştırmalı dezavantaja sahiptir. Balassa, ülkeler arasındaki karşılaştırmalı üstünlüklerin belirlenmesinde kullandığı AKÜ endeksi bileşenlerine daha sonra “ dünya ihracat payı” ve “ithalat payı”nı da ekleyerek yeniden oluşturmuştur (Altay, 2008). 23 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ X ij X wj X ij M ij RCAB2 = / ve RCAB3 = / X X X it wt it Mit (3.3.) Burada “W” dünya ihracat pay ını, “M” ise ithalat pay ını ifade etmektedir. RCAB3 endeksi, aynı hedef pazara yönelen benzer ülkeler arasında ihracat performanslarını kıyaslamaya dayalı olarak rekabet gücünü ölçmekten çok, ülkenin ilgili ürünlerinin üretiminde referans alınan ülke ya da ülkeler karşısında karşılaştırmalı üstünlük avantajına sahip olup olmadığını belirler (Altay, 2006). Bir başka deyişle, RCAB3 >1 ise, ilgili sektörün ya da ürünün ekonomik performansının dünyadakinden yüksek, RCAB3< 1 ise düşük olduğunu göstermektedir (Kök ve Çobanoğlu, 2005). 3.2.2.2. Vollrath Endeksi Vollrath çalışmasında, Balassa’nın endeksinde ihracatı esas aldığı ve ithalat düzeyini ve etkisini ihmal ettiği belirtmiş ve eleştirilerini bu yönde gerçekleştirmiştir. Altay ve Gürpınar’ın (2008)’in belirttiğine göre, Vollrath (1991) Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlüklerin hesaplanabilmesinde üç alternatif yöntem ileri sürmüştür (Altay ve Gürpınar, 2008). Bunlar; Nispi Ticaret Avantajı ( Relative Trade Advantage RTA); ihracat ve ithalat verileriyle açıklanabilmektedir. Nispi İhracat Avantajı ( Relative Export Advantage RXA); Balassa endeksine denk sayılır. Nispi İthalat Avantajı (Relative Import Advantage RMA); Balassa endeksine benzer sayılır. Kısaca Vollrath nispi ticaret avantajını, nispi ihracat avantajı ile nispi ithalat avantajı arasındaki fark olarak tanımlamıştır (Fertö ve Hubbard, 2002). Bu açıklamaların formüle edilmesi halinde Vollrath endeksi aşağıdaki gibidir. (3.4.) 24 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ Xij X nj RTA = RCAB = / (Balassa Endeksi) X X it nt (3.5.) Mij Mnj RMA = / Mit Mnt (3.6.) RTA = X ij M ij X it M it − X nj M nj X n t M n t (3.7.) Formüllerde yer alan indislerden, “X” ihracat ı, “M” ithalat ı, “i” ülke, “j” ürün ya da endüstri, “n” bir ülke veya ülke grubunu, “t” ilgili ülke veya ülke grubunun toplam ihracat veya ithalat değerini ifade eder. Xij= “i” ülkesinin “j” ürünündeki ihracatğeri de Xit= “i” ülkesinin ürünlerdeki toplam ihracat de ğeri Xnj= ülke veya ülke grubunun/dünyanın “j” ürünündeki ihracat de ğeri Xnt= ülke veya ülke grubunun/ dünyanın tüm ürünlerdeki toplam ihracat değeri Mij= “i” ülkesinin “j” ürünündeki ithalatğeri de Mit= i” ülkesinin ürünlerdeki toplam ithalat değeri Mnj= ülke veya ülke grubunun/dünyanın “j” ürünündeki ithalat de ğeri Mnt= ülke veya ülke grubunun/dünyanın tüm ürünlerdeki toplam ithalat değerini ifade eder. Vollrath’ın Balassa endeksine yönelik yaptığı bir diğer eleştiri ise çifte hesaplama sorununun ihmal edilmesidir. Bu sorunu çözmek amacıyla Vollrath endeksinde hesaplama adımında şu uygulamayı esas almıştır. Xit’ de yer alan “i” ülkesinin toplam ihracatı içinden “j” ürün ihracat ını, Xnj’ de yer alan “j” ürünündeki 25 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ dünya ihracatından ilgili ülkenin “j” ürün ihracat ını çıkartmıştır. Aynı şekilde Xnt’de toplam dünya ihracatından dünyadaki toplam “j” ürünü ihracat ını ve ilgili “j” ürünü hariç toplam ihracatın çıkartılması halinde çifte hesaplama sorunun çözüleceğini belirtmiştir. Böylece Vollrath, endeks değerini ürün ve ilgili ülkelere ait gerçekleşen ticaret verilerinin çifte hesaplanması sorununu çözmüştür. Bu durum aşağıdaki gibi formüle edilmiştir (Li ve Bender, 2002). Xij Xit − X ij RXA = X in − X nij ( X nt − X nj ) − ( X it − Xij ) (3.8.) Vollrath’ın geliştirdiği ikinci ölçümü, Nispi İhracat Avantajı olarak da tanımlanan RXA’nın logaritmasının alınması esasına dayanır. “LnRXA” ın n yanı sıra Nispi İthalat Avantajı olarak tanımlanan RMA’nın logaritmasının alınması (LnRMA) ve bu iki değer arasındaki farkın açıklanmış rekabet endeksi ifade etmesi Vollarth’ın geliştirdiği üçüncü ölçümdür. Vollrath’a göre açıklanmış üstünlük aşağıdaki gibidir ve ölçüm sonucunda RTA, lnRXA ve RC’nin pozitif değerleri bir üstünlük avantajını göstermektedir (Fertö ve Hubbard, 2002). Açıklanmış Üstünlük (RC)= LnRXA-LnRMA (3.9.) Endekslerin sahip olduğu en önemli sorun, hükümetler tarafından özellikle tarım gibi karşılaştırmalı üstünlükler bakımından önde gelen sektörlere yönelik müdahaleci politikaların uygulanması sonucunda ülkelerin ticari yapıları ve ticari verilerinde bozulmalarda görülmektedir. Logaritmik dönüşümün yapılma amacı da bahsedilen bu bozulmaların meydana getirdiği endeks değerlerinde yaşanılan asimetri sorununu çözmektir (Fertö ve Hubbard, 2002). Bu açıdan Vollrath’ın kullanım açısından en uygun endeksi “Ln RXA” endeksidir. Zira bu endeks hem asimetri sorununu aşması hem de benzer faktör yoğunluğuna sahip rakip ülkelerin aynı hedef pazarda ihracat performanslarına bağlı 26 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ olarak rekabet güçlerinin kıyaslanmasına olanak tanımasıyla geniş kullanım alanı bulunmasına neden olmaktadır (Altay, 2006). Vollrath, RC indeksinin, arz ve talep dengesini içerdiği için daha tercih edilebilir bir endeks olduğunu belirtmektedir. Çünkü RC indeksi, bir ülke veya malın karşılaştırmalı üstünlüğünü daha iyi yansıtmaktadır. Ayrıca Vollrath, RTA’nın belirli bir mal grubunun ya da endüstrinin açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğünde, ihracat ve ithalatın üstünlüklerinin göreli katkısını ölçme potansiyeline sahip olduğunu belirtmiştir. Vollrath’a göre bu üç indeks birlikte ele alındığında RXA indeksi pratikte daha yaygın kullanılmaktadır (Çakmak, 2005). Burada şunu belirtmek gerekir ki RC indeksi, iki yanlı ticaretin ülkeler arasında söz konusu olmadığı durumda hesaplama yapma zorluğuna sahiptir. Buradan özetle, bu çalışmada Vollrath’a ait endekslerden şaağıda yer alan endekslerin kullanılması uygun görülmüştür. Xij RXA = X in Xit / X nt M ij RMA = M in , (3.10.) M nj , / M nt (3.11.) (3.12.) (3.13.) 3.2.2.3. Rekabet Gücü ve Rekabet Gücünün Belirlenmesi İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullar içinde rekabet kavramı işletmeler, sektörler ve uluslar / ülkeler bazında incelenen bir konu haline gelmiştir. Özellikle uluslararası ticaret önündeki engellerin kaldırılması yönünde gerçekleştirilen çalışmalar rekabet fırsatlarını yaratmıştır. 27 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ Değişen dünya düzeninde tüm ülkelerin hedefi, ülkelerinde rekabet şartlarını oluşturmak ve refah düzeylerini arttırabilmektir. Ancak rekabetin çok boyutlu olması nedeniyle ülkelerin ve işletmelerin rekabet gücü değişik faktörlere bağımlı kalmaktadır (Çivi ve ark, 2008). Rekabet gücü birçok farklı bakış açısıyla tanımlanmış ve ölçümü için değişik yöntemler geliştirilmiş bir konudur. Ancak rekabet gücü kavramı ile ilgili iktisatçılar arasında net bir görüş birliği oluşmamıştır. Bunun nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Düzgün, 2007); i) Rekabet gücü ele alınmak istenen alana göre değişmektedir. Rekabet gücü firma, sektör ve ülke bazında ele alınabilir. Buna bağlı olarak da her bir düzeyde rekabet gücü farklı tanımlanabilir. ii) Rekabet gücünü belirlemede kullanılan ölçütler farklı olabilir. Örneğin, ülkenin sadece dış ticaret açısından rekabet gücü belirlenebilir. Ya da çok sayıda gösterge ele alınarak ülkenin bütün olarak rekabet gücü belirlenebilir. iii) Rekabet gücü bakış açısına göre farklı olabilir. Rekabet gücüne mikro ya da makro açıdan bakılabilir Scoot ve Lodge (1985)’a göre, mikro düzeyli yaklaşımda, ülke içindeki işletmeler arasındaki rekabet ve bu rekabetin ulusal/ uluslararası pazardaki etkileri incelenirken makro yaklaşımda ülkenin uluslararası rekabet konumu üzerinde durulmaktadır (Çivi ve ark, 2008). Bilindiği gibi rekabet gücü her ne kadar uluslara ait bir kavram olarak tanımlanabilse de, rekabeti gerçekte işletmelerin veya sektörlerin gerçekleştirdikleri ticari hareketleri ölçümlemek daha yaygındır. Dolayısıyla işletme ve sektörü esas alan rekabet gücü tanımı şu şekildedir: Yerli bir firmanın bir dış satım piyasasında ve yurt içi piyasada uluslararası rekabet gücü, rakip yerli ve yabancı firmalara kıyasla ürün fiyatı ve/veya ürün kalitesi, teslimde dakiklik ve satış sonrası servis gibi fiyat dışı unsurlar açısından şu anda ve gelecekte aynı durumda veya onlardan daha üstün olmasıdır. Yerli sektörün 28 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ yerli firmanınkinden farklı olarak, iç veya dış piyasada yerli bir rakibi olmayacağından bu tanım sektör içinde geçerli olacaktır (Kibritçioğlu, 1996 ). 29 3.MATERYAL VE METOD Arzu KILIÇ 30 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4. BULGULAR VE TARTIŞMA 4.1. Pamuk ve Önemi Pamuk bitkisi, yaygın ve zorunlu kullanım alanıyla insanlık açısından, yarattığı katma değer ve istihdam olanaklarıyla da üretici ülkeler açısından büyük öneme sahip bir üründür. Pamuk işlenmesi açısından çırçır sanayisinin, lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile yağ ve yem sanayisinin, linteri ile kâğıt sanayisinin hammaddesi durumundadır (Anonim, 2010). Ülke ve gelişmişlik ayrımı gözetmeden bütün ülkeler için önemli olan bu ürünün tarım ve tarıma dayalı sanayi ticaretinde önemi tartışmasızdır. Küreselleşme olgusu ile ticaretteki serbestleşme baskıları sonucunda yapılan düzenlemeler bütün ülkeleri ve dış ticarete konu olan ürünleri etkilemiştir. Ancak halen üzerinde yoğunlukla tartışılan bir ürün olan pamukla ilgili bu konuda yapılan düzenlemeler kimi ülkeleri memnun ederken kimi ülkeleri mağdur etmiştir. Tarım ticaretinin serbestleşmesi dünya ölçeğinde tarım anlaşması çerçevesinde ileri tarım müzakereleri ile devam etmektedir. İhracat destekleri ve gümrük vergilerinin azaltılması gibi dış ticareti ilgilendiren konular dışında, ülkelerin tarım politikaları da denetim altına alınmıştır. Ancak başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkeler tarım politikası araçlarını değiştirerek çiftçisine verdiği destekleme miktarlarını bu süreçte azaltmak yerine daha da arttırırken, gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin tarım politikaları nedeniyle dünyada oluşan düşük tarımsal ürün fiyatları ve gelişmiş ülkelerin ihracat kredi uygulamaları altında ezilmeye başlamıştır (Işın ve ark, 2009). Bu liberalleşme çalışmaları pamuk üzerinde de etkisini göstermiştir. Özellikle ekonomisi pamuğa dayalı ülkelerde alınan bu önlemler nedeniyle ciddi kalkınma sorunları ortaya çıkmıştır. Özellikle batı Afrika ülkelerinden Benin, Burkina Faso, Kamerun, Çad, Mali ve Togo’da başta istihdam ve dış ticaret konularında önemli sorunlar yaşanmıştır. Bunun haricinde Amerika kıtasında ABD’nin izlediği pamuk destek politikasından olumsuz düzeyde etkilenen Brezilya ve Meksika, yine pamuk ticaretinde önemli paylara sahip olan diğer ülkeler ciddi sorunlarla karşılaşmışlardır. 31 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Bu sorunların giderilmesi ve pamuk ticaretine belirli düzenin getirilmesine yönelik Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından düzenlenen Cancun ve Hong Kong görüşmelerinde çözüm yolları tartışılmıştır. 2003 yılında Meksika’nın Cancun şehrinde yapılan toplantıda 4 batı Afrika ülkesinin temsilcileri şu görüşleri ileri sürmüştür; Dünya Ticaret Örgütünün dış ticaret doktrinine göre Batı Afrika, pamuk ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Ne var ki ABD’deki 25 bin pamuk çiftçisine 4 milyar dolara yakın sübvansiyon verilmektedir. Bu sübvansiyonlar sayesinde aslında pamuk ihraç etmemesi gereken bu çiftçiler dünya piyasalarına pamuğu bu ülkelerin maliyetlerimizin altında satmaktadırlar. Batı Afrika’da pamuktan geçimini sağlayan 10 milyon insan bu yüzden yoksulluğa mahkûm olmaktadır. 2006’ya kadar pamuğa dönük tüm sübvansiyonlar kaldırılmalı ve bu arada pamuk fiyatlarındaki düşmeden dolayı bu ülkelerin uğradığı zarar tazmin edilmeli. Bunların kabul edilmemesi durumunda, alınacak yeni ve diğer konulardaki kararlara karşı çıkılacaktır (Boratav, 2004). 2003 yılında yaşanılan bu gelişme üzerine 2005’de Hong Kong’da yap ılan toplantıda pamukla ilgili şu şekilde bir politika izlenmesine genel katılımla karar verilmiştir. Gelişmiş ülkeler en az gelişmiş ülkelerin pamuk dış satımına uygulama döneminin başlamasından itibaren tarafsız ve kotasız pazara giriş olanağı tanıyacaklardır. Pamuk için verilen destekler ise, tarım müzakerelerinde belirlenecek genel indirime göre daha yüksek oranlı ve daha kısa süreli bir indirime tabi tutulacaktır (Günaydın, 2006). Alınan bu kararlar genel anlamda sorunun çözümü gibi görünse de özellikle gelişmiş ülkelerin sahip oldukları politika üstünlükleri sayesinde az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki mevcut sorunları çözmemiştir. Zaman içinde özellikle başta ABD’nin bu karara bağlı olarak izlediği politikalar bu ülkelerin yapısal zayıflamalarına ve sadece pamukta değil, diğer tarım ürünlerinde kontrol mekanizmalarının zayıflamasına neden olmuştur. Bu kararın uygulamaya geçmesiyle birlikte; Türkiye de tarım ve özelde pamuk ile ilgili destekleme politikalarını değiştirmiş ve desteklemeleri giderek azaltmıştır. Serbest ticaret eğilimlerine bağlı olarak, Türkiye’de pamuk ithalatının 32 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ tamamıyla serbest olması, ithal fiyatlarının iç fiyatların altında olması, ithalatın artmasına neden olmuştur. Diğer yandan, tekstil sanayinde yaşanan gelişmeler iç talebin artmasına yol açmıştır. Aynı zamanda, Türkiye ABD’nin ihracatta uyguladığı GSM-102 (Export Credit Guarantee Program) kredilerinden önemli ölçüde yararlanmaktadır. Bu krediler Türkiye’nin pamuk talebinin ve ithalatının artmasında etkili olmuştur (Işın ve ark. 2009). Yaşanan tüm bu gelişmelere sadece pamuk eksenli yaklaşmak konunun sağlıklı irdelenmesine engel olacaktır. Pamuğun geniş kullanım alanları olduğu bilinmektedir. Bu kapsamda, pamuğun en yoğun kullanıldığı tekstil sektörü ve onun hareketi ve özellikle pamuk ipliği ve pamuklu dokuma sektörünün gösterdiği hareketlilik, pamuk üretimini ve ticaretini de doğrudan etkilemektedir. Tekstil- konfeksiyon endüstrisi dikey olarak birbiriyle girdi çıktı ilişkisi içinde bulunan bir çok alt sektörden oluşmaktadır. Üretim aşamalarının çeşitliliği nedeniyle, çok sayıda ara ve nihai malın üretildiği tekstil – konfeksiyon sektörü, özellikle karmaşık ve farklılaşmış ürün yelpazesi, istihdam imkanları ve ihracat potansiyeli açısından dışa açık büyüme modellerinin benimsendiği gelişme sürecindeki ülkelerde kilit sektörlerin başında gelmektedir (Atik, 1999). Pamuk sektörü üreticisi, işleyeni, katma değerli ürüne dönüştüreni ve satış organizasyonu gibi farklı ilişkileri içinde barındıran karmaşık ilişkiler ağına sahiptir. Bu sektörde yer alan her kesim kendi öncelikleri açısından hareket etmektedir. Bu durum kimi zaman kesimler arasında iş birliklerine kimi zaman da çatışmaların yaşanmasına neden olmaktadır (Şekil 4.1). 33 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Amaç ve Araçlarda Ortaklık Fiyat Miktar Kalite Tüketici İç ve dış pazar Düşük Fiyat (-) İhtiyaç Marka Giyim ve Diğer Dokuma/ Örme Lif/İplik End Satış Geliri (+) Hammadde yeterli Ürün Girdi Maliyeti (-) Zamanında Üretim Hammadde Yüksek Fiyat Üretim Geliri (+) Üretim Düşük Fiyat Girdi Maliyeti (-) Girdi Pamuk Üreticisi Şekil 4.1. Pamuk sektöründeki ilişkiler (Sayın ve ark., 2003). Pamuk üreticisi, pamuklu endüstri ve tüketicinin fiyat, miktar ve kalite gibi üç önemli konuda amaçladıklarına bakıldığında sektörlerden birinin amaçladığı konunun diğeri için aleyhte gelişme göstermekte olduğu görülmektedir. Ya da tam aksine beklenenlerin birbirlerini tamamlamakta oldukları anlaşılmaktadır. Örneğin, pamuk üreticisi fiyat konusunda ürününe yüksek satış fiyatı verilmesini beklerken gerekli girdilerin sağlanmasında üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla düşük fiyat aramaktadır. Öte yandan pamuk endüstricisi ise en önemli girdilerden olan pamuğun üreticiden daha düşük fiyattan sağlanmasına gayret ederken işlenmiş pamuklu ürün için yüksek piyasa fiyatı beklentisine girmektedir. Dolayısıyla hem üretici, hem de sanayici benzer yöntemleri kullanarak düşük girdi ve yüksek satış fiyatı aramaktadır. Miktar konusunda da üretici ve sanayicinin birbirlerini etkilemekte oldukları görülmektedir. Üretici için yeterli üretim miktarı gelirinin devamlılığı sağlaması açısından önemli iken endüstrici için bu durum yeterli hammaddeyi bulma olarak önem taşımaktadır. 34 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Kalite açısından ise üreticinin endüstri tarafından aranan özellikteki kaliteli pamuğu üretmesiyle endüstride kaliteli ürün geliştirmesine katkı sağlanmaktadır. 4.2. Dünyada ve Türkiye’de Pamuk 4.2.1. Dünyada Pamuk Üretim ve Tüketimi Dünya’da genel olarak nüfus, refah ve ğeitim seviyesinin artmasına bağlı olarak, pamuk tüketiminin 1980-1989 yıllarını kapsayan dönemde hızla arttığı ve 1980 yılında 14 milyon ton olan pamuk tüketiminin 1989 yılında %31 oranında artışla 18 milyon tona ulaştığı görülmektedir. 1989 yılından itibaren ise artış eğiliminin gerilediği hatta bazı yıllarda bir önceki yıla oranla pamuk lif tüketiminin azaldığı görülmektedir. 1997 yılından itibaren ise doğaya dönüş, çevre koruma bilincinin artması ve dünyada pamuk fiyatlarının düşmesine bağlı olarak dünya lif tüketiminin arttığı görülmektedir (Nacak, 2004). Tekstil ve hazır giyim sektöründe kullanılan tekstil liflerinin toplamına baktığımızda yıllar bazında tüketim rakamlarının arttığı görülmektedir. 1980 yılında 29.580 bin ton olan tüketim %55’lik bir artışla 2008 yılında 45.883 bin tona çıkmıştır. 1980 yılı itibariyle toplam tüketimin %48’si pamuk, %46’s ı sentetik lifler ve %5’i yün iken 2008 yılında ise, %36’sı pamuk, %61’i sentetik lifler ve %2’i yünden oluşmaktadır. Geçen 28 yıl içerisinde ortalama olarak sentetik lif tüketiminin pamuk tüketimine göre %21 artmıştır. Bu tüketim eğilimindeki değişime pamuk fiyatları ve tekstil sektörünün kaliteli hammadde talebi ve tüketicilerin tercihlerinin etkide bulunduğu söylenebilir (Çizelge 4.1). 35 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Çizelge 4.1. Yıllar 1980 Arzu KILIÇ 1980-2008 Yılları arasında tekstil lifleri tüketimi (bin ton) Sentetik Toplam Pamuk Yün Lif 14.295 1.567 13.718 29.580 1987 18.226 1.754 16.566 36.546 1989 18.677 1.861 17.690 38.228 1997 19.175 1.361 24.666 45.202 2001 19.956 1.180 27.933 49.069 2005 23.034 1.631 33.728 58.394 2008 23.314 1.542 39.309 64.165 Ortalama 19.525 1.556 24.801 45.883 Kaynak: Nacak, 2004; FAO, 2011 2007-2012 döneminde dünya pamuk bilançosuna genel olarak baktığımızda pamuk üretiminde 2008-2009 döneminde bir önceki döneme göre %10 azalma yaşanmıştır. Bu dönemde dünya tüketiminde de belirgin düşüşler yaşanmıştır. Bu dönem içerisinde gerçekleşen azalmaların nedenleri; Yaşanan küresel kriz, bu kriz nedeniyle ekonomik büyümedeki yavaşlama, kimyasal elyafa yönelik artan talebin pamuklu ürünlere olan talebi azaltması, dünyadaki önemli üretici ülkelerde yaşanan kuraklık/ sel gibi olumsuz iklim koşullarıdır Bu eğilim 2010-2011 dönemine kadar devam etmiştir. 2011-2012 döneminde üretim bir önceki döneme göre %6 artarak 27 milyon ton olmuştur.(Çizelge 4.2). Çizelge 4.2. Bilanço Dünya pamuk bilançosu (bin ton) Yıllar 2005-06 2006-07 2007-08 2008-09 2009-10 2010-11 2011-12 Başlangıç Stoku Üretim 13.198 13.441 13.685 13.476 13.399 10.157 10.668 25.332 26.597 26.035 23.349 22.242 25.328 27.026 Tüketim 25.436 26.974 26.887 23.956 25.831 24.832 22.444 Bitiş Stoku 13.441 13.685 13.476 13.399 10.157 10.668 15.029 Kaynak: Cotton USDA, 2012 36 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Dünya genelinde pamuk ekim alanlarına baktığımızda 2008-2009 ve 20092010 yıllarında 2004-2005 dönemine göre ekim alanları %14-15,6 oranında azalmıştır. Ancak 2010’un son çeyreğinde başlayan pamuk fiyat artışlarına paralel olarak ekim alanları 2009’a oranla %11 artış gerçekleştirerek 33.520 bin ha’ya ulaşmıştır (Şekil 4.2). Şekil 4.2. Dünya pamuk ekim alanları (www.cottonusa.org) Dünya genelinde birçok ülkede pamuk üretimi yapılmaktadır. Ancak pamuk üretiminde önemli paya sahip olan ülkeler Çin, ABD, Hindistan, Pakistan, Özbekistan, Brezilya ve Türkiye’dir. Çin, Hindistan, ABD ve Pakistan aynı zamanda en önemli pamuk kullanıcısı ülkelerdir. Şekil 4.3’de yer alan verilere göre, dünya genelinde pamuk ekim alanında Hindistan 2010/2011 döneminde 11.140 bin ha alanla en büyük genişliğe sahiptir. Bu ülkeyi sırasıyla Çin, ABD, Pakistan, Özbekistan ve Brezilya izlemektedir. Türkiye’de ise ekim alanları yıllar bazında azalan bir seyir izlemektedir. 37 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.3. Dünya genelinde önemli pamuk üreticisi ülkelerin ekim alanları (bin ha) (http://faostat.fao.org) Ekim alanlarındaki düşüşe paralel üretim miktarlarında da düşüş gözlenmektedir. Üretimdeki azalışın nedeni olarak alternatif ürünlerle (özellikle tahıllar ve yağlı tohumlar) pamuğun rekabetinde fiyat ve üretim maliyetleri etkili olmaktadır. Pamuğun stratejik ürün olması ve uluslararası piyasalarda alternatif ürünlerin fiyat ve maliyet konusundaki hareketlerinin yönü pamuk üretimini doğrudan etkilemektedir. 2010/2011 döneminde üretim miktarlarına göre Çin 6.6 milyon ton ile ilk sırada yer alırken, ABD, Hindistan, Pakistan, Brezilya, Özbekistan ve Türkiye diğer ülkelere göre ön sıralarda yer almaktadır. Ancak ABD’nin 2005/2006 döneminden bu yana pamuk üretim miktarlarında ciddi azalışlar yaşanmaktadır ve Hindistan’la üretim miktarları arasındaki fark önemli düzeydedir. (Şekil 4.4). 38 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.4. Dünya genelinde önemli pamuk üreten ülkelerin üretim miktarları (bin ton) (http://faostat.fao.org). Şekil 4.5’den görüldüğü gibi dünyada en çok pamuk tüketen ülkeler, üretim ve işleme kapasitesine sahip olanlardır. Çin, Hindistan, ABD, Pakistan, Türkiye ve Brezilya bu alanda üst sıralarda yer almaktadır. 2008’de baş gösteren ekonomik kriz etkisiyle gerileme gösteren pamuk tüketimi başta Çin olmak üzere Hindistan’ın da tüketimini arttırma eğilimi göstermesiyle birlikte 2009’dan sonra canlanma göstermiştir. 2010/2011 döneminde Çin yaklaşık olarak 10 milyon ton pamuk tüketmiştir. Şekil 4.5. Dünya genelinde önemli pamuk tüketen ülkeler (bin ton) (http://faostat.fao.org) 39 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Verim miktarlarına bakıldığında 2010/2011 döneminde dünya genelinde verim ortalama 746 kg/ ha olmuştur (FAO,2012). Genel olarak verim miktarında önemli düzeyde değişiklik yaşanan yıllar 2004/2005 ve 2007/2008 dir. Bu iki dönemde pamuk veriminde önemli artışlar görülmektedir (Şekil 4.6). Şekil 4.6. Dünya genelinde ve üretici ülkelerin pamuk verim ortalamaları (kg/ha) (http://faostat.fao.org) Özetle, 2010/2011 döneminde dünya genelinde pamuk ekim alanları 33,3 milyon hektara, ortalama verim 746 kg’a, pamuk üretimi ise ekim alanları ve verimdeki artışa paralel olarak yaklaşık 24,9 milyon tona yükselmiştir. Bu sezonda dünya üretim sıçrayışının, üretimi %48,5 artarak 3,9 milyon tona ulaştığı tahmin edilen ABD sayesinde olduğu belirtilmektedir. Ayrıca üretim, Hindistan’da 5,5 milyon ton seviyesine yükselirken Çin’de ise 6,4 milyon tona gerilemiştir. Bu üç ülke 2010/11’de dünya pamuk üretiminin 2/3’ünü kar şılamaktadır. Brezilya, Özbekistan, Türkiye, Avustralya ve diğer pek çok ülkede de üretim artışları yaşanmıştır (Özüdoğru, 2011). 4.2.2. Dünya Pamuk Ticareti ve Önemi Dünya ticaretinde önemli bir hammadde ve endüstriyel ürün olan pamuğun önemi tartışılmazdır. Kullanım alanının çokluğu ve stratejik öneme sahip bir ürün 40 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ olması ticaret yapısında hareketliliğe neden olmaktadır. Genel olarak dünya ekonomisinde yaşanılan her türlü olaydan etkilenmesinin yanı sıra önemli üretici ve tüketici ülkelerin izledikleri politikalardan da bire bir etkilenmektedir. Özellikle fiyat değişikliklerine karşı çok hassas olan pamuk ticaret yönünü ve hacmini bu faktöre bağlı olarak sıklıkla değiştirmektedir. IMF’n dünya ekonomik görünümü yayınına göre uluslararası piyasalarda seçilmiş ürünlerin fiyatları incelendiğinde 2010 yılında bir önceki yıla göre fiyatı en çok artan ürünün %90,1 ile kauçuk fiyatları olduğu bunu %64,9 ile pamuk fiyatlarının takip ettiği ardından ise %60,5 artışla deri fiyatlarının izlediği belirtilmiştir (TOBB, 2010). Dünya nüfus ve refah düzeyindeki artışa bağlı olarak pamuk ticareti değişiklik göstermektedir. FAO’nun veri tabanından alınan bilgilere göre dünya genelinde 2011 yılı itibariyle 8 milyon ton pamuk ihracatı yapılırken, 7,9 milyon ton ithalat gerçekleşmiştir (Şekil 4.7). Şekil 4.7. Dünya pamuk ticareti (1999-2009) (http://faostat.fao.org, www.fas. usda.gov) Dünya pamuk ihracatında, yaşanan ekonomik krizin etkisi ile 2008-2009 dönemindeki azalış haricinde artış görülmektedir. 2011 yılı itibariyle dünya pamuk ihracatı 8,4 milyon kg olmuştur. Pamuk ihracatında miktar bazında 2011 yılı itibariyle 2.880 milyon kg ile pazar liderliği ABD’dedir. Dünya toplam pamuk 41 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ihracatındaki payı 2011 yılı itibariyle yaklaşık %34’tür. ABD’yi %23 ile Hindistan ikinci sırada takip etmektedir. Özellikle Hindistan aktarma genli pamuk üretimine geçmesi ve izlediği pamuk politikasıyla ihracatını arttırmıştır. Türkiye’nin ise payı %0,1’dir. Şekil ( 4.8). Şekil 4.8. Pamuk ihracatında öne (http://comtrade.un.org) çıkan ülkeler 2007-2011 (milyon kg) 2008 yılında yaşanılan kriz nedeniyle dünya genelinde ihracat rakamlarında 2007 yılına göre yaklaşık olarak %1 oranında bir gerileme yaşanmıştır. 2009 yılında görülen toparlanma süreci sınırlı bir artışa neden olmuştur. Özellikle 2009/2010 döneminde dünya pamuk stoklarında yaşanan azalma, Pakistan’da yaşanan sel felaketi, Hindistan’ın pamuk ihracatını kısıtlamaya yönelik aldığı kararlar pamuk ipliği piyasasının daha fazla pamuk talep etmesine neden olmuş pamuk fiyatları yükselmiş ve bütün bu gelişmeler dünya pamuk ihracatının artmasına neden olmuştur. Ayrıca tüm gelişmeler pamuk üreten ülkelerde sonraki sezon için pamuk ekim alanlarının artmasına, dolayısıyla üretim miktarının da artmasına neden olmuştur. Dünya pamuk ithalatı incelendiğinde ise 2011 yılı itibariyle 7,4 milyar kg ithalat gerçekleşmiştir. Dünyanın bir numaralı pamuk ithalatçısı Çin’dir. 2011 yılı itibariyle 3,5 milyar kg ithalat gerçekleştirerek dünya ithalatında %48 paya sahiptir. 42 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Dünya ithalatında Çin’in bu denli paya sahip olmasındaki unsur pamuk ipliği kullanımındaki artıştır. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün gösterdiği büyümeye paralel olarak pamuk ipliği ihtiyacı artmakta ve dolayısıyla daha fazla hammaddeye yani pamuğa olan talebini ithalatla karşılamak zorunda kalmaktadır. Çin’den sonra ikinci sırada Türkiye gelmektedir. Aynı dönemde 611 milyon kg ithalat ile dünya pamuk ithalatında yaklaşık %1’lik paya sahiptir. Şekil 4.9. da görüldüğü üzere Pakistan 2011 yılı itibariyle 252 milyon kg ile üçüncü sırada ki önemli ithalatçı ülkedir. Pakistan son 15 yılda tekstil sektörüne yönelik verdiği ucuz iş gücü hizmeti ile gelişmiş ülkeleri kendi pazarına çekerek ekonomik büyüme politikası uygulamıştır (Şekil 4.9). Şekil 4.9. Pamuk ithalatında öne (http://comtrade.un.org) çıkan ülkeler 2007-2011 (milyon kg) Şekil 4.9’dan görüleceği üzere 2008 yılında yaşanan kriz etkisini 2009’da yoğun bir şekilde göstermiştir. Çin’in 2009 yılında gerçekleştirdiği ithalat 2008 yılına göre % 22’lik bir azalış göstermiştir. Çin’deki bu gerileme pamuk piyasası ve pamuğa dayalı yan sektörlerin tümünde daralmaların yaşanmasına neden olmuştur. Yine ithalat tablosunda görüleceği üzere pamuk ithalatı gelişmiş ülkelerden az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelere kaymıştır. Gelişen piyasalar olarak tabir edilen bu 43 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ülkelerin izledikleri tekstil ve hizmet maliyetlerine dayalı politikalar sonucunda gelişmiş ülkelerin bu ülkelerde yatırımlarını yapmalarına ve böylece maliyet avantajından yararlanarak ticarette rekabet etmelerine yol açmıştır. Bu tercihler sonucunda bu ülkelerde özellikle son on yılda pamuk üretimi ve kullanımı da önemli düzeyde artmaktadır. 4.2.3. Önemli Pamuk Üreticisi Ülkeler Dünya genelinde pamuk üretimi ve dış ticaretinde önemli paylara sahip ülkelerin, üretim koşulları, dış ticaret hareketleri ve pamukla ilgili uyguladıkları politikalar aşağıda anlatılmaktadır. 4.2.3.1. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ABD dünya pamuk piyasasının yapısına yüksek etki gücü olan bir ülkedir. Bu gücünü üretim ve ihracat miktarı ile uyguladığı destekleme politikalarından almaktadır. ABD pamuk üretiminde Çin’den sonra ikinci ısrada yer almaktadır. Sahip olduğu üretim teknolojisi, modern girdi kullanımı, sulama imkânı, iklim şartları, kısacası sahip olduğu tarımsal teknolojinin üstünlükleri ekim alanları ve üretim miktarını etkilemektedir. ABD’nin pamuk üretimi, iklim ve toprakşartlarının elverişli olduğu güneydoğu, güneybatı, güney bölgesinin ortaları ve batı bölgelerinde yoğunlaşmıştır (Özmen, 2000). ABD’nin pamuk bilançosunu üçer yıllık dönemler halinde incelediğimizde 1999-2001 döneminde 5.358 hektar olan ekim alanı 2008-10 döneminde %36’lik bir azalmayla 3452 bin hektara gerilemiştir. Verimin arttırılmasına yönelik çalışmalardan olumlu sonuç alınmıştır. 1999-01 döneminde 694 kg/ha olan verim 2008-2010 dönemi itibariyle %33 oranında artarak 922 kg/ha olmuştur. Üretim rakamları da ekim alanlarına benzer şekilde bir azalışı yansıtmaktadır. 1999 yılında 3.7milyon ton olan üretim 2009 yılında %14’lük bir azalışla 3209 bin ton olmuştur. İhracatına baktığımızda ise ciddi bir artış görülmektedir. 1999 yılında yaklaşık 1,5 44 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ milyon ton olan ihracat 2009 yılında %92’lik artışla 2,8 milyon tona yükselmiştir (Çizelge 4.3). Çizelge 4.3. 1999-2009 ABD pamuk bilançosu Ekim Verim Üretim Alanı Yıllar (Kg/Ha) (Bin Ha) İthalat İhracat (Bin ton) 1999/01 5358 694 3718 12 1469 2003/05 5243 902 4746 7 3320 2008/10 3452 922 3209 1 2825 Kaynak: (www.icac.org) ABD, pamuk sanayinde tekstil fabrikalarından çiftçi sektörüne kadar toplam 400.000’den fazla şçiyle i yıllık ürün ve hizmetlerle 25 milyar dolardan daha fazla değer üretmektedir. Bununla beraber, geçmiş yıllarda pamuk, buğday, soya fasulyesi ve mısır gibi diğer rekabet ettiği ürünlere karşı mutlak ve oransal olarak değer kaybetmektedir. Pamuk alanlarındaki bu azalışa çiftçilerin daha rekabetçi ürünlere, örneğin soya fasulyesi ve hububata geçişi neden olmaktadır. Bu eğilim Amerika için önemli bir duruma işaret etmektedir (ICAC, 2009). ABD Pamuk Politikası: ABD’de tarım sektöründe yapısal düzenlemeler, uygulanacak destekleme yöntemleri ve miktarları, teşvikler “Farm Bill” ad ı verilen ileriye dönük hazırlanan ve birbirlerini bütünleyici nitelikte olan bir dizi yasa ile belirlenmektedir. Farm Bill deyimi, çok yıllık ve çok ürünlü bir federal destek yasasını ifade etmektedir (Nacak, 2004). ABD’de 1995 yılına kadar uygulanan fark ödeme sistemi uygulama dışı bırakılarak, 1996 yılında yerine “çiftlik kanunu” olarak tan ımlanan “Fair Act” ile 1996-2002 yılları arasında yedi yıllık süreç içerisinde çiftçiye doğrudan gelir desteği yapılmasını öngören sistem uygulanmıştır. Bunu 2002 yılından itibaren 6 yıllık süre için hazırlanan ve “Tarımsal Güvenlik ve Kırsal Yatırım Kanunu” olarak adlandırılan ve Ekim 2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni tarım kanunu izlemiştir (Sanayi ve Tic. Bak., 2010). 45 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 2002 yılında Çiftlik Güvenliği ve Kırsal Yatırım Yasası (FSRIA Farm Security and Rural Investment) uygulamaya geçmiştir. Bu yasa 2002-2007 döneminde uygulanmıştır. Bu yasalar kapsamında pamuk üretimi ve üreticileri de desteklenmektedir. Pamuk üreticilerine yönelik olarak üç temel destek söz konusudur. Bunlar, üretimden bağımsız doğrudan ödemeler (Direct payments), fiyat dalgalanmaları ve ani fiyat düşüşlerine yönelik değişken ödemeler (Counter-cyclical payments) ve rehin bedeline dayalı fark ödemeleridir (Loan deficiency payments). Bunların dışında pamuk üreticilerine yönelik olarak ürün ve gelir sigorta sistemine ilişkin desteklemeler de söz konusudur. Ayrıca ihracat kredi programları kapsamında da pamuk üreticilerinin dolaylı olarak uluslararası piyasalarda rekabet şansı arttırılmaktadır (Işın ve ark, 2009). İhracat kredi programları dâhilinde pamuk ile ilgili krediler GSM 102 bünyesinde verilmektedir. Bu program dâhilinde krediler 3 yıl vadelidir. ABD’li pamuk ihracatçıları ihraç bedellerini peşin olarak tahsil ederken, dış alım yapan firmalar/ülkeler ihracat bedelini vadeli olarak ödemektedirler. Bu uygulama Türkiye dâhil bir çok ülke için cazip gelmektedir. Vadeli ödeme sayesinde birçok ülke/firma ithalat tercihlerini ABD’den yana kullanmaktadırlar. 4.2.3.2. Çin Çin 1,3 milyar potansiyel tüketici sayısı, giderek büyüyen orta sınıfı, gelişen sanayi alt yapısı, perakende sektöründeki hızlı gelişimiyle önemli fırsatlar barındırmaktadır. Planlı ekonomiden pazar ekonomisine geçiş için uğraşan bu ülkede, iş dünyası ve ticareti düzenleyen kanun ve mevzuat son yirmi yıl içerisinde oluşturulmuştur. 1979’da ekonomik reformların başlamasından sonra Çin’in ekonomik performansı hızlı bir şekilde değişmiştir. 1979 ile 1994 yılları arasında Çin’in reel büyüme hızı, yıllık ortalama %9’dan fazla gerçekleşmiştir. Reformlarla birlikte öncelikle mal ve faktör piyasaları önemli ölçüde serbestleştirilmiştir. Birçok fiyat piyasada belirlenir hale gelmiş, işgücü piyasalarında devlet kontrolü azaltılmıştır (Ener ve Yelkikalan, 2002). 46 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çin dünyanın en büyük pamuk üreten ülkesidir. Çin ana karadaki 31 ilin 24’ünde pamuk üretimi gerçekleştirilmektedir. Yaklaşık 300 milyon insan pamuk üretiminde istihdam edilmektedir. Pamuk Çin’de en önemli nakit getiren bitkilerden biridir. Çin’de pamuk üretiminde bulunan yaklaşık 100.000 çiftçisi ve 7.500 tekstil fabrikası bulunmaktadır ve Çin 488 milyar Yuan’lık pamuklu giysi üreterek dünyaya satmaktadır. Çin pamuk üretiminde hektar başına ortalama 3000-5000 m3 suya ihtiyaç duymaktadır (Zhang, 2011). Çin’deki pamuk sektörüne ait gerçekleştirilen SWOT analizi sonucunda güçlü yönleri; Tarıma elverişli arazi desteği, birim verim artış potansiyeli ve liflerin kalitesini arttırmak için potansiyelinin bulunmasıdır. Zayıf tarafları ise; Pamuk tarlalarındaki kötü çalışma koşulları, çok sayıda pamuk çeşitlerinin varlığı, emek yoğun üretim, eski teknoloji, yenilik ve tanıtımdaki yetersizlik ve sanayileşme yönetiminde yavaş gelişmedir (Zhang, 2011). Çizelge 4.4’de yer alan Çin pamuk bilançosu 3’erıllık y dönemler itibariyle incelendiğinde; Çin’in dünyada önemli pamuk üreticileri arasında yer aldığı görülebilir. Dünya pamuk ekim alanlarının %14,4 ü Çin’de yer almaktadır. Diğer taraftan Çin hem dışsatımcı hem de dışalımcı bir ülke konumundadır. Hızla gelişen tekstil ve konfeksiyon sektörünün etkisi ile Çin’in pamuk dışalımı hızla büyümektedir. Çizelge 4.4’de görüldüğü gibi Çin’in 1999 yılından 2009 yılına kadarki dönemde pamuk ekim alanları ortalama %49 artışla 5928 bin ha, verim %22 artışla 1290 kg/ha ve üretim miktarı %82 artışla 7,6 milyon ton olmuştur. Ülkenin tekstil ve konfeksiyon sektöründeki ilerlemeye paralel olarak en önemli artış pamuk ithalatında gerçekleşmiştir.1999 yılına göre 2010 döneminde ithalat yaklaşık 50 kat artış göstererek 2,1 milyon tona ulaşmıştır. 47 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Çizelge 4.4. Arzu KILIÇ 1999-2009 Çin pamuk bilançosu Ekim Üretim İthalat İhracat Verim Yıllar Alanı (Kg/Ha) (Bin Ton) (Bin Ha) 1999/01 3960 1061 4205 41 233 2003/05 5355 1097 5851 1335 70 2008/10 5928 1290 7649 2136 13 Kaynak: (www.icac.org). Çin Pamuk Politikası :Çin’de geçmiş son on yıla kadar pamuk piyasası devlet tarafından yönetilmekteydi. Hükümet pamuk tedarikini ve satış fiyatlarını doğrudan düzenlerdi ve bunun için hükümete doğrudan bağlı pamuk ve jüt şirketlerini (CJCS) monopson şekilde yetkilendirmişti. Piyasa talep ve tedarik durumlarında ne kadar değişiklik olursa olsun, CJCS önceden belirlenmiş tedarik fiyatlarından tüm pamuk üretimi kadar satın alım gerçekleştirirdi. Satılmayan pamuğun herhangi bir kısmı ulusal güvenlik kapsamında saklanır ve gelecek yılda ticari satış amaçlı olarak stokta saklanırdı (Zhang, 2011). 1 Ekim 1999’dan sonrası yeni politikalar yurtiçi pamuk fiyatlarının piyasa faktörlerince etkilenmesine izin verilmekle birlikte, referans fiyat uygulaması sürdürülmektedir. Ancak, gerçek fiyatlar satıcı ve alıcılar arasındaki müzakerelerle belirlenmekte ve fiyatlar referans fiyattan düşük/yüksek olabilmektedir. (Wei,1999). Oluşturulan reformda hükümet sadece makro yönetici rolü oynarken kaynakların etkin paylaşımını sağlayacak pazar sistemini kurmaktadır. Çin’de halen geçerli olan reformun ana başlıkları aşağıdaki gibidir (Fang ve Babcock, 2003); • Hükümetin gözetimi altında yeni bir pazar fiyat mekanizmasının kurulması ve pamuk satış kanallarının genişletilmesi. • Mevcut olan pamuk kalite değerlendirme sisteminin kullanımının teşvik edilmesi ve düzenli pamuk satışının sağlanması için pamuk borsasını kurulması. • Hükümetin atadığı yetkili kurum ve işletmeler sayesinde, pamuğun ithalat ve ihracatı ile ilgili konularda düzenleme yapmasına imkân verilmesi, 48 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ belirlenmiş pamuk çeşitlerinin ekimi ve üretimini teşvik edilmesi ve bu doğrultuda bölgesel stratejiler hazırlanması. 4.2.3.3. Hindistan Hindistan 3.319 trilyon dolar gayri safi yurt içi hâsıla ve 2009 itibariyle kişi başına 2.900 dolarlık gayri safi yurt içi hâsıla ile dünyanın en büyük ekonomiye sahip 15. ülkesidir. 1.16 milyar insanla Çin’den sonraki en büyük nüfusa sahip ülkedir. Kimi zamanlar Çin’in gölgesinde kalsa da Hindistan dünya pamuk piyasasında dominant bir aktördür. Ülkede tarımdan sonra ki en büyük endüstri tekstildir. Bu sektörde 35 milyonun üzerinde insan çalışmaktadır. Hindistan’ın tekstil endüstrisindeki büyüme özellikle 2004’ün sonunda Dünya Ticaret Örgütü tarafından ortaya konan Multi Fiber anlaşmasından sonra dünya pazarlarına açılmasıyla olmuştur. 2003/2004’de Hindistan pamuk tüketimi 13,5 milyon balya iken, 2009/2010’da yaklaşık %35 artışla 22,5 milyon balya olmuştur (Cotton Incorporated, 2009). Pamuk, Hindistan ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Hindistan’da milyonlarca üretici pamuk tarımı ile uğraşmakta, 50 milyon kişi de pamuk yetiştiriciliği, ticareti ve işleme gibi aktivitelere dayalı olarak geçimini sağlamaktadır. Gayri safi yurt içi hasılaya yaklaşık %5 seviyesinde katkıda bulunan, tekstil sektörüne hammadde sağlayan ve ülke için en fazla döviz kazancını yaratan sektördür. Pamuk endüstrisinin büyümesi ve gelişmesi Hindistan ekonomisinin büyüme ve gelişmesi üzerinde büyük etkiye sahiptir (Nacak, 2004). 2009-2010’da Hindistan dünyanın 2. en büyük pamuk üreticisi ve tüketicisi ülke olmuştur. Pamuk ülkenin esas bitkisel üretimlerinden ve yerli tekstil sektörünün önemli hammaddelerinden biridir. 2009’da tekstil endüstrisi ülkenin gerçekleştirdiği ihracatın toplam ihracatın %12’sini karşılamıştır. Yine 2008-2010 yılları arasında Amerika Birleşik Devletlerinin ardından dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı olmuştur. Bangladeş, Pakistan, Çin (Anakara) ve diğer uzak doğu ülkeleri Hindistan’ın pamuk ihracatı yaptığı önemli pazarlardır (Cotton Incorporated, 2009). 49 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.5’de yer alan Hindistan pamuk bilançosunu 3’erıllık y dönemler itibariyle incelediğimizde; Hindistan dünyada önemli pamuk üreticileri arasında yer almaktadır. Hindistan’ın 1999 yılından 2009 yılına kadarki dönemde pamuk ekim alanları ortalama %8 artışla 9.410 bin ha, verim %81 artışla 539 kg/ha ve üretim miktarı %97 artışla yaklaşık 5 milyon ton olmuştur. Ülkenin tekstil ve konfeksiyon sektöründeki ilerlemeye paralel olarak pamuk tüketimi artmıştır. 1999 yılına göre 2009 döneminde tüketim %35 artış göstererek 3,9 milyon tona ulaşmıştır. Çizelge 4.5. 1999-2009 Hindistan pamuk bilançosu Ekim Üretim Verim Yıllar Alanı (Kg/Ha) (Bin Ha) İthalat Tüketim (Bin ton) 1999/01 8679 297 2573 406 2935 2003/05 8431 444 3757 149 3302 2007/09 9410 539 5074 140 3956 Kaynak: (www.icac.org). Hindistan Pamuk Politikası: Hindistan’ın izlediği pamuk politikası temelde tekstil sektörünün desteklenmesi ve sürdürülmesi üzerine biçimlendirilmiştir. Hindistan’da Çin ve ABD’de olduğu gibi pamuk üretimine yönelik doğrudan hükümet desteği uygulaması bulunmamaktadır. Tarımsal maliyetler ve fiyatlandırma komisyonunun önerisi üzerine Hindistan hükümeti pamukla ilgili verilecek destek miktarını her yıl ilan etmektedir. Hükümet, her yıl pamuk tarımının sürekliliğini sağlamak için Minimum Destek Fiyatı ilan etmekte, pamuğun bu fiyattan ticaretini zorunlu hale getirmekte ve böylece yurt içi fiyat seviyesinin bu fiyatın altına düşmesini engellemektedir (Nacak, 2004). 1994’de imzalanan ve 2004’ün sonunda uygulamaya geçen Multi Fiber Anlaşmasının geçiş sürecinde Hindistan hükümeti aşağıda yer alan reformları hayata geçirerek dünya pamuk pazarında ağırlıklı etkisi olan bir konuma gelmiştir (Landes ve ark, 2005); 50 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ i. Maharashtra Eyaleti Monopol İhale Düzeninde değişiklik yapılması, vadeli işlemlerin yasallaştırılması ii. İhracat kotalarının kaldırılması, çırçırlama ile ilgili yasal yaptırımların düzenlenmesi iii. Kredi kontrol uygulamaları, pamuk kontrol ve taşıma ile ilgili kuralların düzenlenmesi 4.2.3.4. Pakistan Pakistan 504,3 milyar dolarlık milli gelir ve 2.600 dolarlık kişi başına düşen milli geliriyle dünyanın 26. büyük ekonomisine sahip bir ülkedir. 2008 verilerine göre nüfusu yaklaşık 176,2 milyondur. Pamuk sektöründeki durumuna bakıldığında Çin, ABD ve Hindistan’dan sonra dördüncü pamuk üreticisi ve tüketicisi ülke konumundadır. Pamuk ve tekstil endüstrisi ekonominin ayrılmaz bir parçasıdır. Pamuk üretimindeki ilerlemelere bağlı olarak ülkede tekstil endüstrisi gelişme göstermektedir. Çizelge 4.6’da yer alan Pakistan pamuk bilançosu 3’er ıllık y dönemler itibariyle incelediğinde; Pakistan’ın son yıllarda dünyada önemli pamuk üreticileri arasında yer aldığı görülmektedir. Pakistan’ın 1999 yılından 2009 yılına kadarki dönemde pamuk ekim alanları ortalama %4 artışla 3065 bin ha, verim %10 artışla 652 kg/ha ve üretim miktarı %15 artışla 1,9 milyon ton olmuştur. Pakistan 1990’ların ortalarına kadar net ithalatçı bir ülke idi. Tekstil sektörünün devamlılığı ve büyümesi için yerli pamuğun üretilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Gerçekleştirilen çalışmalarla pamuk üretimi arttırılsa dahi ithalatı halen yüksek düzeydedir. 2009 yılında ithalat 1999 yılına göre yaklaşık 4 kat artarak 676 bin tona çıkmıştır. Ülkenin tekstil ve konfeksiyon sektöründeki ilerlemeye paralel olarak pamuk tüketimi artmıştır. 1999 yılına göre 2009 döneminde tüketim %55 artış göstererek 2,6 milyon tona ulaşmıştır. Pakistan’ın en büyük pamuk üretim bölgesi Punjab ve Sind’dir. Bu iki bölgede yetiştirilen pamuk toplam üretimin %80’ine denktir. 2007/2008 verilerine göre Pakistan’da yaklaşık 1,3 milyon pamuk çiftçisi 3 milyon hektarda çiftçi başına ortalama 4 hektarlık alanda üretim gerçekleştirmiştir (ICAC, 2009). 51 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Çizelge 4.6. Arzu KILIÇ 1999-2009 Pakistan pamuk bilançosu Ekim Üretim İthalat Tüketim Verim Yıllar Alanı (Kg/Ha) (Bin ton) (Bin Ha) 1999/01 2944 591 1740 132 1703 2003/05 2992 650 1956 321 2127 2007/09 3065 652 1999 676 2641 Kaynak: (www.icac.org). Pamuk ve tekstil endüstrisinin toplam ihracattaki payı %55’dir. Pakistan‘da 2007/2008 dönemine göre 2008/2009’da açılan tekstil fabrikalarının sayısı 461 olmuştur. Üretimde genelde yerli pamuk kullanılmakla birlikte, yüksek kaliteli pamuk talebi genelde ABD’den (extra long staple cinsi) ithal edilerek karşılanmaktadır (ICAC, 2009). Pakistan Pamuk Politikası: Pakistan’da belirlenmiş hükümet kurumları ve özel girişimciler pamuk sektörünün düzenleyicisi ve destekleyicisidirler. Tarım, gıda ve hayvancılık bakanlığı, pamuğun yetiştirildiği illerde tarım müdürlükleri ve Pakistan pamuk merkezi komitesi pamuk üretimi ve sektörün diğer tüm yönleriyle doğrudan ilgilenirler. Benzer şekilde, pamuk üretiminin arttırılması, pamuk üretimi ve kalite gibi konularla ilgili araştırma enstitüleri ve organizasyonlar bulunmaktadır. Buna örnek olarak Merkezi pamuk araştırma enstitüsü ve moleküler biyoloji merkezi verilebilir (Chang ve ark, 2007). Pakistan hükümetinin pamuk pazarına müdahalesi genellikle üç yoldan biriyle karakterize edilir; doğrudan kontrol, iç fiyatlar ve serbest piyasanın yönetilmesi. Pakistan genel olarak yerel fiyatların yönetildiği kategori içindedir. Bunun anlamı Pakistan hükümeti dolaylı destekleri ve vergilerin kullanımına karşı doğrudan fiyat kontrolü ile fiyatları ve üretimi etkilemeye teşebbüs etmiştir (Hudson ve Ethridge, 1998). 52 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.2.3.5. Avrupa Birliği Avrupa Birliğinde pamuk sadece Yunanistan, İspanya ve Portekiz’de ticari olarak üretilmektedir. Pamuk üretim desteği hassas bir konudur. Çünkü pamuk üretimi genellikle gelişmesi geri kalmış fakir kırsal alanlarda yapılmaktadır (USDA, 2005). AB’de pamuk sektörü tarımsal işlenmiş ürünler değeri için %0,2 gibi düşük bir pay almaktadır. AB pamuk üretimi içinde Yunanistan %79,5, İspanya %19, diğer üretici ülkeler ise %1,5’lik pay almaktadır. Portekiz’de üretim ise 1500 ton’un altındadır. İşletme büyüklükleri, Yunanistan’da ortalama 4.8 ha,İspanya’da ise 11,2 ha’dır (Işın ve ark, 2009). Yunanistan’ın AB’ye üye olması, ülke pamuk üretimine oldukça fayda sağlamıştır. Pamuk ekim alanları, üretim, dış satımı önemli oranda artmıştır. Ortak tarım politikası vasıtasıyla, dünya fiyatının üstünde bir üretici fiyatı ile sonuçlanan minimum fiyat- garanti fiyat ve rehber fiyat- hedef fiyat mekanizması ile pamuk üreticileri korunmaya başlanmıştır (Nacak, 2004). AB içinde pamuk üretiminde en yüksek paya sahip olan Yunanistan’ın 19992009 yılları arasındaki değişimi 3’er yıllık dönemler itibariyle incelendiğinde, Yunanistan’ın pamuk üretimi, ekim alanları, verim ve miktar olarak ciddi düşüşler göstermektedir. 1999’da 419 bin hektarda üretim yapılırken 2007/2009 döneminde ekim alanları %34 azalışla 275 bin hektara gerilemiştir. Aynı şekilde 1999/2001 döneminde 1027 kg/ha olan verim 2007/2009’da %7 düşüşle 955kg/ha’a, üretim %39’luk düşüşle 430 bin tondan 263 bin tona düşmüştür. Yunanistan’ın pamuk üretiminde yaşanılan bu düşüş genel anlamda ekonomik koşullarda yaşanan olumsuzluklarla paralellik göstermektedir (Çizelge 4.7). Yunanistan’ın pamuk ve tarım konusunda yaşadığı iyileşmeler zamanla ülkede pamuğa bağlı diğer ilgili sektörlerin de gelişmesine yardımcı olmuştur. Özellikle üyeliğinin ilk 10 yılında AB yardımlarından oldukça yoğun bir biçimde yararlandığı dönemde ülkede oldukça kuvvetli bir tekstil ve konfeksiyon sektörünün oluşmasına neden olmuştur. AB’nin uyguladığı korumacılık politikası bu gelişmede ciddi etkiye sahiptir. 53 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.7. 1999-2009 Yunanistan pamuk bilançosu Ekim Üretim İthalat Tüketim Verim Yıllar Alanı (Kg/Ha) (Bin ton) (Bin Ha) 1999/01 419 1027 430 6 128 2003/05 369 979 362 5 98 2007/09 275 955 263 5 50 Kaynak: (www.icac.org). Avrupa Birliği Pamuk Politikası: AB’de pamukta uygulanan desteklemelerde pamuk üretiminin devamı ve desteklenmesi, üretici gelirlerinin iyileştirilmesi, pamuk arzı ve piyasalarda istikrarın sağlanması hedeflenmiştir. Ayrıca AB pamuk işleyicilerinin (çırçır fabrikalarının) dünya piyasalarına uyum sağlamasına olanak sağlamak, üreticileri de dünya fiyat dalgalanmalarından korumak ana amaçlar arasında yer almaktadır (Işın ve ark, 2009). AB’de pamukta destekleme kütlü pamuk baz alınarak yapılmaktadır. Fark ödeme sistemi, yardım sisteminin temel taşlarından birisidir. Sezon başında konsey tarafından sabitlenmiş bir hedef fiyat- rehber fiyat ilan edilmektedir. Aynı zamanda rehber fiyatlar baz alınarak çırçırcının üreticiden pamuğu alırken ödemesi gereken bir minimum fiyat (garanti fiyat) da ilan edilmektedir. Çırçırcıların üreticilere minimum fiyattan ödeme yapmaları istenmektedir. Bu fiyattan daha düşük fiyata pamuk alımı gerçekleştirilmemektedir. Bu fiyat mekanizması ile çırçırcıların pamuk üreticilerine en azından minimum fiyatı garanti etmeleri sağlanarak, üreticilerin dünya fiyatlarından daha yüksek fiyatlarla ürünlerini satma imkânı yaratılmıştır (Nacak, 2004). AB’nin ortak tarım politikasıyla ilgili yaptığı son reformla, pamuğa yönelik destekler “Akdeniz Paket” isimli ürün gruplar ını içeren başlık altına alınmıştır. Yapılan değişiklikle pamuk üretimi yapan her bir ülke için “Ulusal Temel Alanlar” diye tanımlanan ölçekler geliştirilmiştir. Bu ölçeğe göre işlenen tarım arazisinde %35’lik kısım işlenen alanın sınırına göre belirlenen fiyattan desteğe tabi tutulurken 54 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ %65’lik kısmı ise işlenen alan büyüklüğü dikkate almadan komisyonca ön görülecek alana kadar birim destek tutarı üzerinden desteklenecektir (Işın ve ark, 2009). 4.2.3.6. Türkiye 1900 yıl önce Anadolu topraklarında ekilmeye başlanan pamuğun gelişmesi Türk ve Yunan uygarlıkları döneminde başlamış, pamukta esas gelişim 11.yy’da Selçuklular döneminde yaşanmış, Bursa, Konya ve Sivas pamuk tarımında önemli merkezler haline gelmiştir. 13. ve 14. yy’da Osmanlılar, pamuk tarımını Balkanlar, Suriye, Irak ve Mısır’dan başlayarak genişletmiş, Mısır’dan pamuk tohumu getirilerek Ege bölgesi, Edirne, Sinop ve Balıkesir’de çiftçilere ücretsiz dağıtılarak üretimi özendirilmiş ve pamuk yetiştirenlere her türlü destek verilmiştir (Usta, 2003). Cumhuriyet döneminde Pamuk Islah İstasyonların kurularak, ülkemiz koşullarına uygun pamuk tipinin seçilmesi, pamuk tohumu üretimi ve ıslahına ilişkin yasal mevzuat oluşturulmuştur. Kurulan pamuk deneme ve üretme çiftlikleriyle birlikte üretim, ekili alan ve verimlilikte artış yaşanmıştır. Yıllar itibariyle pamuk ekim alanları önemli düzeyde artış göstermiştir. Türkiye’de pamuk, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde 25 ilde yetiştirilmekte, sanayide işlenmesi aşamalarında istihdam yaratmakta, ekonomiye sağladığı katma değerle doğrudan ve dolaylı yaklaşık 10 milyon kişinin geçimini sağlamaktadır. 1) Türkiye’de Pamuk Üretimi Türkiye’de pamuk üretim maliyetlerinin yüksek olması, destekleme primlerinin rakip ülkelere göre yetersiz olması, dünya fiyatlarıyla rekabet edilememesi gibi nedenler sonucunda pamuk ekim alanlarında azalmalar yaşanırken üreticiler karlılığı yüksek alternatif ürünleri üretmeyi tercih edebilmektedirler. Ülke genelinde buğday, mısır, pirinç ve soya, pamuğa alternatif ürünler olarak incelenmiştir. 55 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Pamuk ve pamuğa alternatif ürünlerdeki değişim incelendiğinde; ekim alanlarında ve üretim miktarlarında en önemli artış mısırda gerçekleşmiştir. Dolayısıyla Türkiye’de I. ürün mısırdır. 1991 yılına göre 518 bin ha olan mısır ekim alanı 2011 yılı itibariyle %14’lük artışla 592 bin ha’a, 2,1 milyon ton olan üretim ise %95’lik bir artışla 4,2 milyon tona çıkmıştır. Mısır veriminde aynı dönemde %70 artış gerçekleşmiş ve 2011 yılı itibariyle verim 721 kg/ha olmuştur. Pamukta ( Kütlü) 1991 yılında 599 bin ha olan ekim alanı 2011 yılı itibariyle %20 gerileyerek 481 bin ha’a düşerken, üretimde ise tersine bir seyir yaşanmıştır. Aynı dönemde 1512 bin ton olan pamuk üretimi 2011 yılında %42’lik bir artış göstererek 2152 bin tona yükselmiştir. Üretimdeki bu artış verimde de kendisini göstermiş ve 2011 yılı itibariyle verim 20 yıl öncesine göre %76 lık bir artışla 445 kg/da ’a ulaşmıştır. Pamuğa alternatif diğer ürünler olarak buğday ekim alanında gerileme, üretim miktarında ise 2011 yılına kadar azalış gözlemlenirken 2011 yılında %2 lik bir artış gerçekleşmiştir. Çeltikte ise gerek ekim alanları gerekse üretim miktarlarında 20 yıllık sürede mısırdaki gibi artış eğilimi gözlenmiştir. Çeltik ekim alanları 1991 yılı itibariyle 404 bin ha iken %143 artışla 984 bin ha’a yükselmiştir. 200 bin ton olan üretim %319 artışla 837 bin tona ve 495 kg/ha olan verim %72’lik artışla 851 kg/ha’a yükselmiştir. Şüphesiz ki en ciddi kayıplar soyada yaşanmıştır. Soya 1991 yılına göre 2011 yılı itibariyle ekim alanlarında %59, üretim miktarında %31 lik gerileme gösterirken, verimde %69’luk bir artış gerçekleştirmiştir. Burada dikkat çekici olan ürünlerin hemen hemen hepsinde yaşanılan verim değişimlerinin ekim alanı ve üretime göre ters yönlü olmasıdır. Bunda üretimde kullanılan tohumların, gübrelemenin, sulamanın ve genel iklim koşullarının etkili olduğu söylenebilir (Çizelge 4.8., Çizelge 4.9. ve Çizelge 4.10.). 56 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Çizelge 4.8. Arzu KILIÇ Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarları Ekilen Alan (1000 Ha) Yıllar Üretim (1000 Ton) Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya 1989-1991 9630 404 518 599 49 20400 200 2180 1512 110 1994-1996 9517 485 517 694 27 18000 243 1917 1975 65 1999-2001 9377 607 541 686 18 19333 350 2266 2215 54 2004-2006 9013 847 560 592 11 20837 595 3670 2415 42 2009-2011 8099 984 592 481 20 20788 837 4253 2152 76 45636 3327 Toplam 2728 3052 125 99358 2225 14286 10269 347 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Çizelge 4.9. Yıllar Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler Ekim Alanlarındaki Gelişmeler Üretimdeki Gelişmeler (1989-91=100) (1989-91=100) Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya 1989-1991 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 1994-1996 99 120 100 116 55 88 121 88 131 59 1999-2001 97 150 104 114 36 95 175 104 147 49 2004-2006 94 210 108 99 22 102 297 168 160 38 2009-2011 84 243 114 80 41 102 418 195 142 69 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Çizelge 4.10. Türkiye’de pamuk ve pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler Verim (Kg/Da) Yıllar Buğday Çeltik Mısır Pamuk Verimdeki Gelişmeler (1989-91=100) Soya Buğday Çeltik Mısır Pamuk Soya 1989-1991 213 495 425 253 222 100 100 100 100 100 1994-1996 191 506 373 284 242 90 102 88 112 109 1999-2001 210 579 420 324 301 99 117 99 128 136 2004-2006 231 703 657 409 364 108 142 155 162 164 2009-2011 256 851 721 445 374 120 172 170 176 168 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) 57 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Gerek ülke genelinde gerekse bölgeler bazında yukarıdaki bilgilere göre I. ürün mısırdır, buna alternatif olarak II. ürün buğday+mısır ve/veya buğday+soya pamuğa alternatif ürün gruplarıdır. Üretilen ürünlerin ekim alanları başta olmak üzere üretim miktarlarında da azalış yaşanmasının nedenleri şu şekilde özetlenebilir; i. Üretim maliyetleri ve piyasada oluşan fiyat farkının üreticinin aleyhine oluşması, üretilen ürünün maliyet unsurlarından kaynaklanan artış (tohum, işçilik, gübreleme, ilaçlama, sulama, makine ekipman vb.). Özellikle dünya arz talebine duyarlı ürünlerde fiyatların yaşanan gelişmelere bağlı olarak iç piyasada gösterdiği değişim. ii. Devletin maliyetler ve fiyatlar konusunda uyguladığı destekleme miktarı ve politikaları, iklim koşulları, sulama alt yapısı ve üretim koşulları gibi faktörler. Üretilen ürünlerin pazara giriş koşulları, pazarlama kanallarının varlığı ve yapısal özellikleri, üretilen ürünlerin özelliklerine uygun depolama ve saklama imkânlarının yetersizliği, üretilen ürünleri işleyen ana ve yan sanayinin varlığı ve ulaşılabilirliğindeki sıkıntılar. 2) Türkiye’de Bölgelere Göre Pamuk Üretimi Türkiye için önemli ekonomik değere sahip olan pamuk, yoğun olarak, Ege, Güneydoğu Anadolu, Çukurova Bölgelerinde üretilmektedir. Üç bölgenin toplamına bakıldığında 1989-1991 döneminde 576 bin ha olan ekim alanı yaklaşık %17’lik bir azalışla 478 bin ha’a düşmüştür. Aynı dönemde bölgelerdeki ekim alanları incelendiğinde Ege ve Akdeniz bölgelerinde ekim alanlarında azalışlar yaşanırken, Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise artış gözlenmektedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 1989-1991 döneminde 124 bin ha olan pamuk ekim alanı 2009-2011 döneminde %125’lik bir artışla 279 bin ha’a çıkmıştır. Yine Güneydoğu Anadolu bölgesinin ekim alanları içerisinde aldığı pay %22’den 2011 yılı itibariyle %59’a yükselmiştir. Aynı dönemde Akdeniz bölgesinde 207 bin ha’a sahip pamuk ekim alanı %46 oranında azalarak 112 bin ha’a gerilemiş ve ekim alanları içerisinde aldığı pay %36’dan 2011 yılı itibariyle %23’e 58 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ gerilemiştir. Pamuk ekim alanlarına göre en ciddi gerileme Ege bölgesinde gerçekleşmiştir. 1991 yılında 247 bin ha olan ekim alanı 2011 yılında %65 oranında azalarak 87 bin ha olmuştur. Bunun sonucunda ekim alanları içerisinde aldığı pay %43 den 2011 yılı itibariyle %18’e gerilemiştir (Çizelge 4.11.ve Çizelge 4.12. ). Çizelge 4.11. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde ekim alanları ve payları Ekim Alanları İçinde Ekilen Alan (1000 Ha) Bölgelerin Payı (%) Yıllar Güneydoğu Ege Anadolu Akdeniz Toplam Güneydoğu Anadolu Ege Akdeniz Toplam 1989-91 124 247 207 576 22 43 36 100 1994-96 196 243 239 678 29 36 35 100 1999-01 312 223 144 678 46 33 21 100 2004-06 310 151 126 586 53 26 21 100 2009-11 279 87 112 478 59 18 23 100 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Çizelge 4.12. Pamuk ekim alanlarındaki gelişmeler Yıllar Ekim Alanlarındaki Gelişmeler (1989-91=100) Güneydoğu Anadolu Ege Akdeniz Toplam 1989-91 100 100 100 100 1994-96 158 99 116 118 1999-01 252 90 70 118 2004-06 250 61 61 102 2009-11 225 35 54 83 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Üç bölgenin üretim toplamına bakıldığında 1989-1991 döneminde 1470 bin ton olan pamuk üretimi %46’lık artışla 2011 yılı itibariyle 2149 bin ton olmuştur. Aynı dönemde bölgelerdeki üretim miktarları incelendiğinde Güney Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde üretim artışları yaşanırken, Ege bölgesinde ise ekim alanlarına paralel olarak azalış meydana gelmiştir. Güney Doğu Anadolu bölgesinde 1989-1991 döneminde 318 bin ton olan pamuk üretimi 2009-2011 döneminde %279’luk bir artışla 1204 bin tona yükselmiştir. Yine Güney doğu Anadolu bölgesinin üretim miktarlarına göre aldığı pay %22’den 2011 yılı itibariyle %56’a 59 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ yükselmiştir. Aynı dönemde Akdeniz bölgesinde 523 bin ton olan pamuk üretimi %8 oranında artarak 567 bin tona çıkmış ve üretim miktarları içerisinde aldığı pay %36’dan 2011 yılı itibariyle %26’ya gerilemiştir. Pamuk üretiminde yine en ciddi gerileme Ege bölgesinde gerçekleşmiştir. 1991 yılında 629 bin ton olan üretim 2011 yılında %40 oranında azalarak 378 bin ton olmuştur. Üretimde aldığı pay ise %43’den 2011 yılı itibariyle %18’e gerilemiştir (Çizelge 4.13 ve Çizelge 4.14). Çizelge 4.13. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde üretim miktarları ve payları Üretim (1000 Ton) Üretimde bölgelerin payı (%) Yıllar Güneydoğu Ege Akdeniz Anadolu 1989-91 318 629 523 1470 Güneydoğu Anadolu 22 Toplam Ege Akdeniz Toplam 43 36 100 1994-96 566 680 701 1947 29 35 36 100 1999-01 998 712 490 2199 45 32 22 100 2004-06 1255 573 572 2400 52 24 24 100 2009-11 1204 378 567 2149 56 18 26 100 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Çizelge 4.14. Bölgelerin pamuk üretimlerindeki gelişmeler Yıllar Üretimdeki gelişmeler (1989-91=100) Güneydoğu Anadolu Ege Akdeniz Toplam 1989-91 100 100 100 100 1994-96 178 108 134 132 1999-01 314 113 94 150 2004-06 395 91 109 163 2009-11 379 60 108 146 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Pamuk verimi bölgelere göre incelendiğinde, üç bölgede de verimde artış gözlenmektedir. Son yıllarda gerek pamuk tohumu gerekse üretim koşullarının iyileştirilmesine yönelik gerçekleştirilen çalışmaların katkısıyla verimde artış yaşanmaktadır. Türkiye ortalaması ile bölgelerde gerçekleşen verim miktarlarının değişimi incelendiğinde, Güneydoğu Anadolu bölgesinde 1989-1991 döneminde 256 kg/da olan pamuk verimi 2009-2011 döneminde %67’lik bir artışla 428 kg/da ’a 60 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ yükselmiştir. Aynı dönemde Akdeniz bölgesinde 254 kg/ha olan pamuk verimi %95 oranında artarak 495 kg/da’a ıçkmıştır. Ege bölgesinde ise 1991 yılında 254 kg/ha olan verim 2011 yılında %70 oranında artarak 435 kg/da olmuştur. Türkiye ortalamasına göre değişim incelendiğinde Ege bölgesinde gerçekleşen ortalama verim 1994-1996 döneminden itibaren azalış göstermektedir. Akdeniz bölgesinde gerçekleşen ortalama verim ise 1994-1996 döneminden itibaren artan bir seyir izlemektedir. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki ortalama verim ise Türkiye verim ortalamasına göre 1999-2001 döneminden itibaren hafif bir azalış göstermektedir (Çizelge 4.15 ve Çizelge 4.16). Çizelge 4.15. Pamuk üretimi gerçekleştirilen bölgelerde verim ve payları Türkiye Ortalamasına Göre Değişim Verim (Kg/da) (%) Yıllar Güneydoğu Ege Anadolu Akdeniz Türkiye Güneydoğu Ege Anadolu Akdeniz Türkiye =100 1989-91 256 255 254 253 101 100 100 100 1994-96 287 280 293 283 101 99 103 100 1999-01 322 320 340 324 99 98 105 100 2004-06 405 381 459 408 99 93 112 100 2009-11 428 434 495 445 96 97 111 100 Kaynak: www.tuik.gov.tr Çizelge 4.16. Bölgelerin pamuk verimlerindeki gelişmeler Verimdeki Gelişmeler (1989-91=100) Yıllar Güneydoğu Anadolu Ege Akdeniz Türkiye 1989-91 100 100 100 100 1994-96 112 110 115 112 1999-01 126 126 133 128 2004-06 158 149 181 161 2009-11 167 170 195 176 Kaynak: www.tuik.gov.tr 61 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Bu üç bölgede pamuğa alternatif olarak üretimi gerçekleştirilen ürünlerin ekim alanları, üretim ve verim miktarlarındaki değişim aşağıdaki gibidir. a) Ege Bölgesi Ege bölgesinde pamuk ekim alanları ve üretiminde yaşanan azalışlar pamuk ihracatımız için çok önemli bir kayıptır. Bu bölgedeki pamuğun cinsi ve kalitesi tekstil sektörünün talep ettiği yapıdadır. Ege bölgesi tarım master planına göre yıllar itibariyle üreticilerin değişen oranlarda da olsa üretimine devam edilen ürünler mısır, nohut, tütün ve buğdaydır (Gıda Tarım ve Hayvancılık Bak., 2006). Ege bölgesinde ekim alanı, üretim ve verim miktarında en önemli artış mısırda gerçekleşmiştir. 1991 yılına göre 2011 yılında mısırda 30 bin ha olan ekim alanı %147 oranında artarak 74 bin ha’a, üretim 122 bin tondan 5,4 kat artışla 660 bin tona ve verim ise 420 kg/da’dan %112’lik art ışla 891 kg/da’a yükselmiştir. Buğdayda 1991 yılına göre 2011 yılında 780 bin ha olan ekim alanı %13 azalmış ve 678 bin ha’a gerilemiştir. 1991 de 1913 bin ton olan üretim miktarı 2011 yılında %1 gerileyerek 1652 bin tona ve 247 kg/da olan verim %1 azalarak 244 kg/da’a düşmüştür. Nohutta ise 1991 yılında 118 bin ha olan ekim alanı %20 azalarak 2011 yılında 94 bin ha’a, 123 bin ton olan üretim %30 oranında gerileyerek 86 bin tona ve verim ise 105 kg/da’dan %2 azalışla 103 kg/a’a gerilemiştir. Bölgede pamuktan sonra en ciddi azalış tütünde yaşanmıştır. 1991 yılında 163 bin ha olan ekim alanı %53 oranında azalarak 2011 yılında 77 bin ha’a, 121 bin ton olan üretim %63 azalarak 45 bin tona ve 74 kg/da olan verim %20 azalarak 59 kg/da’a dü şmüştür (Çizelge 4.17, Çizelge 4.18 ve Çizelge 4.19). 62 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.17. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarları Ekilen Alan (1000 Ha) Yıllar Üretim (1000 Ton) Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk 1989-91 30 118 163 780 246 122 123 121 1913 629 1994-96 36 110 131 813 243 135 115 107 1751 680 1999-01 44 104 135 772 223 165 93 102 1739 711 2004-06 62 113 109 757 151 503 113 67 1851 573 2009-11 74 94 77 678 87 660 86 45 1652 378 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Ege bölgesinde pamuk üretimi yerine üreticilerin alternatif ürün olarak mısıra yönelmesindeki en önemli neden ülke genelinde olduğu gibi üretim maliyetlerinin yüksekliği ve kar marjının düşük olmasıdır. Ayrıca bölgede finansman yapısı güçlü olan üreticiler pamuklarını depoda bekletirken finansmanı zayıf olan çiftçiler düşük fiyatlarla pazara sunmaktadırlar. Çizelge 4.18. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler Ekim Alanlarındaki Gelişmeler Üretimdeki gelişmeler (1989-91=100) Yıllar (1989-91=100) Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk 1989- 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 91 1994- 120 93 80 104 99 110 93 88 91 108 96 1999- 147 88 83 99 90 135 76 84 91 113 01 2004- 207 96 67 97 61 412 92 55 97 91 06 2009- 247 80 47 87 35 541 70 37 86 60 Kaynak: 11 (www.tuik.gov.tr) 63 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.19. Ege bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler Verim (Kg/Da) Yıllar Verimdeki Gelişmeler (1989-91=100) Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk Mısır Nohut Tütün Buğday Pamuk 1989-91 420 105 74 247 255 100 100 100 100 100 1994-96 374 104 82 216 280 89 99 111 87 110 1999-01 379 91 76 226 320 90 87 103 91 125 2004-06 791 103 61 244 381 188 98 82 99 149 2009-11 891 103 59 244 434 212 98 80 99 170 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Bunun yanı sıra pamuk pazarlama kanallarının çok uzun olması ve üretilen pamuğun doğrudan iplikçilere satılması yerine ucuz fiyata çırçırcılara verilmesi de pamuk üreticilerinin mali kayıplar yaşamasına neden olmaktadır. Mısır üretiminin bu denli yüksek olması ise ülke genelinde olduğu gibi üretim maliyetinin pamuğa göre düşük ve karlılığının yüksek olmasıdır. Bunun yanı sıra mısır pazarlama kanalları pamuğa göre daha kısadır ve mısır üreticisi kullanıcılara (gıda üreticisi veya hayvan yemi üreticisi vb.) doğrudan ürününü satarak doğrudan gelir elde edebilmektedir. b) Akdeniz Bölgesi Akdeniz bölgesinde pamuk üretimi Antalya ve Çukurova bölgesinde yoğun olarak üretilmektedir. Ancak yaşanılan gelişmeler ve ülke genelinde pamuk üretiminin azalmasına neden olan faktörlerden ötürü pamuk ekim alanlarında önemli azalışlar yaşanmıştır. Birçok üretici pamuk yerine alternatif ürünleri üretme eğilimindedir. Bu bölgede sıklıkla üretimi gerçekleştirilen ürünler buğday, mısır ve soyadır. Akdeniz bölgesinde ekim alanı, üretim ve verim miktarında da en önemli artış mısırda gerçekleşmiştir. 1991 yılına göre 2011 yılında mısırda 88 bin ha olan ekim alanı %110 oranında artarak 185 bin ha’a, üretim 642 bin tondan %145’lik bir art ışla 1574 bin tona ve verim ise 730 kg/da’dan %17’lik art ışla 853 kg/da’a yükselmiştir. Buğdayda 1991 yılına göre 2011 yılında 1121 bin ha olan ekim alanı %21 azalmış ve 64 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 881 bin ha’a gerilemiştir. 1991 de 2737 bin ton olan üretim miktarı 2011 yılında %5 gerileyerek 2600 bin tona gerilerken, 245 kg/da olan verim %20 artarak 295 kg/da’a yükselmiştir. Bölgede pamuktan sonra en ciddi azalış soyada yaşanmıştır. Soyada 1991 yılında 44 bin ha olan ekim alanı %59 azalarak 2011 yılında 18 bin ha’a, 101 bin ton olan üretim %34 oranında gerileyerek 67 bin tona düşerken, verim ise 229 kg/da dan %64 artışla 376 kg/da’a yükselmiştir (Çizelge 4.20, Çizelge 4.21 ve Çizelge 4.22). Çizelge 4.20. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarları Ekilen Alan (1000 Ha) Üretim (1000 Ton) Yıllar Buğday Mısır Soya Pamuk Buğday Mısır Soya Pamuk 1989-91 1121 88 44 206 2737 642 101 523 1994-96 1080 104 23 239 2533 660 58 701 1999-01 1122 158 15 144 3122 954 45 490 2004-06 1012 215 9 126 2805 1729 33 572 2009-11 881 185 18 112 2600 1574 67 567 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Çizelge 4.21. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler Ekim Alanlarındaki Gelişmeler Üretimdeki gelişmeler Yıllar (1989-91=100) (1989-91=100) Buğday Mısır Soya Pamuk Buğday Mısır Soya Pamu 1989-91 100 100 100 100 100 100 100 100 1994-96 96 118 52 116 92 103 57 134 1999-01 100 179 34 70 114 149 44 94 2004-06 90 244 20 61 102 269 33 109 2009-11 79 210 41 54 95 245 66 108 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) 65 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.22. Akdeniz bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler Verimdeki Gelişmeler Verim (Kg/Da) Yıllar (1989-91=100) Buğday Mısır Soya Pamuk Buğday Mısır Soya Pamuk 1989-91 245 730 229 254 100 100 100 100 1994-96 234 654 249 293 95 89 109 115 1999-01 279 604 316 340 114 83 138 134 2004-06 278 810 376 459 113 111 164 181 2009-11 295 853 376 495 120 117 164 195 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Akdeniz bölgesinde ve özellikle Çukurova’da 1980’liıllara y kadar toplam pamuk üretiminin yarısına kadar olan kısmını karşılayan bir üretim kapasitesine sahipken, zirai mücadelede aşırı kimyasal madde kullanımı, plansız ekim nedeniyle ortaya çıkan ekolojik sorunlar yetiştirilen pamuğun lif kalitesinin bozulmasına neden olmuştur. Ayrıca pamuk üretim maliyetlerinin yükselmesi, pamuk hasadında işgücü temin zorlukları ve yüksek işgücü maliyetleri, makineli hasada geçmedeki yetersizlikler, alternatif ürün üretiminin daha cazip hale gelmesi gibi nedenlerle bu bölgede özellikle Adana’da üretim miktarları ciddi düşüşler göstermiştir. Bu bölgede pamuk üretiminde yaşanılan düşüş sanayisini pamuğa dayalı oluşturmuş olan çırçır prese fabrikalarının, tekstil üretimi gerçekleştiren işletmelerin kapanmasına veya ölçeklerinin küçülmesine neden olmuştur. c) GAP bölgesi GAP bölgesi ülkemiz açısından birçok konuda stratejik öneme sahiptir. Bu bölgenin ekonomik açıdan kalkınması ve sahip olduğu değerlerin canlandırılması çok önemlidir. GAP bölgesinde pamuğa alternatif olarak yetiştirilen ürünler buğday, mısır, arpa ve mercimektir. GAP projesi çerçevesinde yeni ekim alanlarının sulamaya açılması ile bu bölgede mısır, mercimek, buğday, arpa ve pamuk ürünlerinin ekim alanları ve üretim miktarları her geçen yıl artmaktadır. 66 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ GAP bölgesinde ekim alanı, üretim ve verim miktarında da en önemli artış mısırda gerçekleşmiştir. 1991 yılına göre 2011 yılında mısırda 2,6 bin ha olan ekim alanı 46 kat artarak 120 bin ha’ a, üretim 7 bin tondan 129 kat artarak 901 bin tona ve verim ise 286 kg/da’dan %164’lük art ışla 754 kg/da’a yükselmiştir. Buğday da 1991 yılına göre 2011 yılında 1017 bin ha olan ekim alanı %28 artarak 1300 bin ha’a yükselmiştir. 1991 de 1814 bin ton olan üretim miktarı 2011 yılında %106 oranında artarak 3733 bin tona ve 179 kg/da olan verim %60 artışla 287 kg/da’a yükselmiştir. Arpada ise 1991 yılında 647 bin ha olan ekim alanı %37 azalarak 2011 yılında 410 bin ha’ya, 1313 bin ton olan üretim %24 oranında gerileyerek 1002 bin tona, verim ise 195 kg/da’dan %28 artışla 250 kg/da’a ıçkmıştır. Mercimekte ise 1991 yılında 533 bin ha olan ekim alanı %64 oranında azalarak 2011 yılında 193 bin ha’ya, 437 bin ton olan üretim %20 azalarak 352 bin tona gerilerken, 82 kg/da olan verim %123 artarak 183 kg/da’a yükselmiştir (Çizelge 4.23, Çizelge 4.24. ve Çizelge 4.25). Çizelge 4.23. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarları Ekilen Alan (1000 Ha) Üretim (1000 Ton) Yıllar Merci Mısır mek 1989-91 1994-96 1999-01 2004-06 2009-11 2,6 3,1 8,2 42 120 533 471 395 373 193 Merci Buğday Arpa Pamuk Mısır mek Buğday Arpa 1017 1062 1187 1138 1300 647 687 629 581 410 124 196 312 310 279 7 10 41 338 901 437 509 339 518 352 1814 1988 2124 2926 3733 1313 1435 1240 1530 1002 Pamuk 318 565 998 1255 1203 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Nüfusun çok büyük bir kısmının kırsalda yaşadığı ve tarımla ilgili istihdamın yoğun olduğu bu bölgede pamuk üretilen ve ekonomiye katkıda bulunan önemli bir üründür. Üretim alanlarının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi Türk tekstil sektörünün ihtiyaç duyduğu kalite ve nitelikte pamuk üretmesi bölgenin gelişimi açısından önemlidir. Bölgede yaşanılan bu olumlu gelişme özel sektör, birlikler ve Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlığına bağlı tarımsal araştırma kuruluşlarınca, Güney Doğu Anadolu bölgesinin özelliklerine göre adaptasyonu ve verimi yüksek yerli ve yabancı 67 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ tohum denemeleri kurulması ve bu konuda değişik araştırmalar gerçekleştirilmesine bağlıdır. Çizelge 4.24. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin ekim alanları ve üretim miktarlarındaki gelişmeler Ekim Alanlarındaki Gelişmeler Üretimdeki gelişmeler (1989-91=100) (1989-91=100) Yıllar Merci Mısır mek Merci Buğday Arpa Pamuk Mısır mek Buğday Arpa Pamuk 1989-91 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 1994-96 119 88 104 106 158 143 116 110 109 178 1999-01 315 74 117 97 252 586 77 117 94 314 2004-06 1615 70 112 90 250 483 118 161 116 395 2009-11 4615 36 128 63 225 1287 80 206 76 378 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Çizelge 4.25. GAP bölgesinde pamuğa alternatif üretilen ürünlerin verimleri ve verim miktarlarındaki gelişmeler Verimdeki Gelişmeler Verim (Kg/Da) (1989-91=100) Yıllar Merci Mısır mek Merci Buğday Arpa Pamuk Mısır mek Buğday Arpa Pamuk 1989-91 286 82 179 195 256 100 100 100 100 100 1994-96 331 109 188 210 287 116 133 105 108 112 1999-01 498 88 188 198 322 174 107 105 101 126 2004-06 802 139 257 264 405 280 169 143 135 158 2009-11 754 183 287 250 428 264 223 160 128 167 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) 3) Türkiye’de Pamuk Tüketimi Kişi başına düşen gelirin yıllar itibariyle artmasıyla kişilerin gelirlerinde tüketime ayrılan pay artmaktadır. Dünya genelinde görülen bu eğilim doğal olarak tüm sektörlerin üretim miktarları ve rekabet stratejileri üzerinde etkide bulunmaktadır. Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki dünya çapındaki gelişmeler ülkemizde de etkisini göstermektedir. Ülkemizde lif pamuk tüketimi, iplik, dokuma 68 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ve konfeksiyon sektörlerinin büyüme hızına paralel olarak büyümektedir. Bu sektörlerde 1980’li yıllardan sonra görülen yatırım ve ihracat hareketliliği pamuk tüketimine olan talebi de arttırmıştır. Artan yatırım ve ihracata bağlı olarak 1980/81 döneminde 293 bin ton olan toplam pamuk tüketimi 2010/2011(Mart) döneminde 1,290 milyon tona yükselmiştir. Bu artışta dikkat çeken nokta tüketim artışının dönem sonu stok artışından daha fazla olmasıdır. 2006/2007 döneminde %31 civarında gerçekleşen stok/tüketim oranı 2010 yılı itibariyle azalış göstererek %26,5 düşmüştür. Bu oranın azalması ülkemizin, ithalatın artmasının ve bitiş stoklarının iç talebi karşılamada yetersiz kaldığının ifadesidir (Çizelge 4.26). Çizelge 4.26. Yıllar itibariyle Türkiye pamuk bilançosu Dönemler 1980/1989 1990/1999 2000/2009 2010/ Ekim Alanı (1000 ha) 651 667 6178 330 Verim Lif ( Kg/ha) 811 1056 1286 1333 Üretim(Bin Ton) 527 708 792 439 Başlangıç Stoku(Bin Ton) 122 159 378 348 İthalat (Bin Ton) 21 202 635 863 Tüketim(Bin Ton) 410 842 1387 1290 İhracat(Bin Ton) 133 66 36 10 Bitiş stoku(Bin Ton) 121 156 382 345 Stok Kullanım Oranı 0,23 0,18 0,3 0,3 Kaynak: (www.icac.org) 4) Türkiye’nin Pamuk Dış Ticareti Türkiye’de tekstil sektörü 2009 yılı itibariyle GSMH içinde yaklaşık %10’luk bir paya sahiptir. 2009 yılı Ocak ayı verilerine göre 13,3 milyar dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon, 5,5 milyar dolarlık tekstil ihracatı gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de tekstil sektöründe yaşanan gelişmeye paralel olarak, pamuk tüketiminde artış meydana gelmiştir. İç piyasada yetişen pamukların önemli bir kısmı sektörün istediği nitelik ve miktarda olmayınca 1990’lara kadar pamuk ihracatçısı olan 69 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ülkemiz, bu tarihten sonra dünya çapında başlıca pamuk ithalatçısı konumuna gelmiştir. Şekil 4.10 ve Çizelge 4.27’de görüldüğü üzere her yıl yaklaşık ortalama 700-850 bin ton pamuk ithal edilmekte ve buna karşılık yıllar bazında farklılık göstermekle birlikte yaklaşık 1 milyar dolar civarında döviz ödemesi gerçekleştirilmektedir (Sanayi ve Tic. Bak., 2010). Çizelge 4.27. Türkiye pamuk dış ticareti İthalat İhracat Yıllar Miktar (Bin Ton) Tutar (Milyon $) Miktar (Bin Ton) Tutar (Milyon $) 2005/2006 762 961 47 66 2006/2007 887 1138 66 92 2007/2008 711 1100 81 141 2008/2009 636 873 30 54 2009/2010 779 1234 54 42 Kaynak: Sanayi ve Tic. Bak., 2010 Şekil 4.10’da görüldüğü gibi, Türkiye’nin pamuk ithalatı 2006/2007 döneminde 877,3 bin tonla en yüksek düzeye çıkarken, 2008/2009 yılında yaşanan küresel krizin etkilerine paralel olarak 636 bin tona gerilemiştir. Bu dönemde pamuk fiyatlarının aşırı yükselişi de bu gerilemeye başka bir nedendir. ICAC raporunda 2009-2010 dönemi için Türkiye’nin talebinin 800 bin tonu geçeceğini belirtmiştir. 70 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.10. Türkiye pamuk dış ticareti (Sanayi ve Tic. Bak., 2010) Türkiye’nin 2011 yılı sonu itibariyle pamuk ve pamuk ürünleri ihracatı ve ithalatı gerçekleştirdiği ülkeler ve dolar bazında bedelleri aşağıdaki gibidir (Şekil 4.11 ve Çizelge 4.28, Şekil 4.12 ve Çizelge 4.29). Şekil 4.11. Pamuk, linter pamuğu (ww.tuik.gov.tr) ve 71 pamuk döküntüleri ithalatı (2011). 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.28. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ithalatı (2011). İthalat Ülkeler (Bin Dolar) A.B.D. 1.300.600 Brezilya 136.499 Yunanistan 108.580 Türkmenistan 62.385 Özbekistan 38.584 Tacikistan 37.211 Avustralya 33.798 Hindistan 32.058 Kaynak: (ww.tuik.gov.tr) Çizelge 4.28 ve Şekil 4.11’de görüldüğü gibi Türkiye’nin pamuk ithalatını en çok gerçekleştirdiği ülke 1.3 trilyon dolarla Amerika Birleşik Devletleridir. ABD’nin tercih edilmesi tekstil sektörünün aradığı nitelikteki pamuk türü, kalitesi ve fiyatı gibi unsurlarda avantaja sahip olmasına dayanmaktadır. Ancak en önemlisi ihracatta uyguladığı İhracat Kredi Programları (Export Credit Guarantee Program 102)’dır. Bu program kapsamında ithalatçılarına sağladığı finansman kolaylığı tüm dünyada ABD’nin tercih edilmesinde önemli bir unsurdur. Aynı dönemde Türkiye’nin ithalatında önemli paylara sahip ülkeler Yunanistan, Brezilya, Hindistan, Avustralya, Türkmenistan, Özbekistan ve Tacikistan’dır. Hindistan’ın özellikle 2000 yılından sonra izlediği ekonomik ve ticari politikaları ve FAO’nun uyguladığı destekler sonucunda pamuk üretim potansiyeli artmış ve tekstil sektörünün istediği kalitede pamuk türlerini üretmeye başlamıştır. 1990’dan sonra ülkemizdeki pamuk üretimindeki ciddi orandaki azalmaya rağmen pamuk ihracatımız halen devam etmektedir. Önemli düzeyde ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler ise şunlardır; Çin (34.milyon dolar), İtalya, Rusya Federasyonu, Almanya, Polonya, İspanya, İngiltere, Hollanda ve ABD’dir. Çin, Amerika ve Rusya Federasyonunu çıkardığımızda pamuk ihracatımızın büyük bir kısmı AB ülkelerine gerçekleştirilmektedir (Çizelge 4.29 ve Şekil 4.12). 72 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Şekil 4.12. Arzu KILIÇ Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011) (ww.tuik.gov.tr) Çizelge 4.29. Pamuk, linter pamuğu ve pamuk döküntüleri ihracatı (2011) Ülke adı İhracat( Bin Dolar) Çin 34.894 İtalya 31.775 Almanya 27.046 İspanya 25.086 Rusya Federasyonu 20.465 Polonya 17.680 İngiltere 14.409 Hollanda 11.233 A.B.D. 10.726 Fransa 8.961 Yunanistan 7.371 Belçika 3.959 Endonezya 3.912 İsveç 3.892 Macaristan 3.563 Brezilya 1.042 Kaynak: (ww.tuik.gov.tr) 73 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ AB ile 1995 yılında imzaladığımız Gümrük Birliği anlaşmasından sonra, pamuk endüstriyel hammadde sınıfına dâhil edilmiştir. Bunun sonucunda AB’ye gerçekleştirilen pamuğun ihracatında uygulanan vergi oranları değişmiştir. Günümüzde pamuk ihracatında vergi uygulaması bulunmamaktadır. Bu durum bir takım sıkıntıların doğmasına neden olmaktadır. Global ölçekte pamuk üretimindeki düşüşler yaşandığında ki özellikle 2011 yılında yaşanılan mevsim koşulları nedeniyle ciddi oranda pamuk sıkıntısı yaşanmış ve bu da pamuk fiyatlarının artmasına neden olmuştur. 4.3. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyetleri ve Fiyatları 4.3.1. Dünya ve Türkiye’de Pamuk Maliyeti ve Maliyet Unsurları Dünya genelinde önemli pamuk üreticisi ülkelerin üretim maliyetlerini incelediğimizde pamuk tohum maliyeti en yüksek ülkeler Türkiye ve Meksika’dır. Değişken nakit harcamalara baktığımızda Türkiye ve Meksika’nın yüksek maliyetleri olduğu görülmektedir. Üretime ilişkin net maliyetler de Meksika, Türkiye ve ABD’de yüksektir. Çizelge 4.30’da ülkelerin pamuk üretim şamalarında a gerçekleşen maliyetleri verilmiştir. ICAC tarafından hesaplanan pamuk maliyetinde arazi kirası veya bedeli dahil edilmemişken, değişken nakit harcamalar çırçırlama ve üretim sürecini içermekte ve net maliyetlerde ise arazi kirası ve tohum bedeli hariç tutulmuştur. Ülkemizde ve diğer gelişmekte / az gelişmiş ülkelerde pamuk emek yoğun üretimle elde edilmektedir. İşçilik payının çok olması sadece maliyetleri değil, hatalı üretim, fire-kayıp oranı vb. maliyet arttırıcı unsurların ortaya çıkmasında önemli bir etkendir. Pamuk üretiminde işçiliğin yanı sıra, tarımsal girdi fiyatları da pamuğun üretiminde ana maliyet kalemlerini oluşturmaktadır. Bu unsurların devlet ve çiftçi tarafından piyasa rekabet koşullarına göre başarılı yönetilmesi, doğru politikalarla desteklenmesi uluslararası piyasalarda önemli bir üstünlük sağlamaktadır. 74 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.30. Önemli pamuk üreten ülkelerin üretim maliyetleri (kütlü pamuk) Net Pamuk Tohum Değişken Nakit Maliyetler Ülkeler Maliyeti* Harcamalar** *** ($/Kg) ($/Kg) ($/K)g Brezilya 0,31 0,80 1,01 Çin 0,36 0,71 0,90 Hindistan 0,25 -- 0,48 Meksika 0,51 1,41 1,64 Pakistan 0,29 0,59 0,67 Türkiye 0,53 1,41 1,64 -- -- 1,42 ABD Kaynak: (ICAC, 2007),* Arazi kirası hariç, ** çırçırlama ve üretim sürecindeki harcamalar ı içeriyor, *** arazi kirası ve tohum değeri hariç Ülkemizde, pamukta girdi/ürün fiyatı paritesi girdiler lehine artmaktadır, ayrıca ithalatla ilgili olarak izlenilen sübvansiyonlu ithalata izin verilmesi gibi faktörler nedeniyle oluşan iç piyasa fiyatı çiftçilerin maliyetlerini karşılamada yetersiz kalmaktadır. Devletin pamukla ilgili izlediği destekler bu açığı kapatmaya yardımcı olmakla birlikte yeterli değildir. Ülkelerin sektöre sağlamış oldukları iç ve dış destekler, prim gibi ekonomik enstrümanlar, tohum, gübre, ilaç vb. teknolojilerindeki gelişmeler gibi üretim kaynaklı değişimler, ekonomik krizler, döviz kurlarındaki belirsizlikler gibi yapısal, beklenmedik konjonktürel dalgalanmalar, kuraklık, aşırı yağış, sel vb. felaketler gibi iklimsel faktörler pamuk üretim maliyetleri üzerinde doğrudan ve/veya dolaylı etkilere sahip olabilmektedir (Çobanoğlu ve ark, 2011). 4.3.2. Dünyada Pamuk Fiyatları Pamuk fiyatları, üreticiden çırçırcıya, tüccardan tekstilci ve konfeksiyoncuya, pamuk tekstil ve konfeksiyon ihracatçılarından ithalatçılara kadar bir çok kesimi diğer bir ifade ile pamukla doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili bütün sektörleri 75 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ yakından ilgilendirmektedir. Bu nedenle fiyat oluşumu ve gelişimi oldukça önem arz etmektedir (Nacak, 2004). Pamuk dış piyasa fiyatlarının oluşmasında en önemli etken, Dünya pamuk üretimini elinde bulunduran ülkelerin (ABD, Çin Halk Cumhuriyeti gibi) üretim miktarları ile stoklarıdır. Pamuğun yanı sıra yün, tiftik, sentetik iplik gibi dokuma sanayine yönelik diğer liflerin üretim miktar ve fiyatları da fiyatlarda önemli rol oynamaktadır (Gümrük ve Tic. Bak., 2011). Dünya pamuk fiyatları olarak, Liverpool endeks fiyatları dikkate alınmaktadır. Tüm ihracat işlemleri ve ihracata esas teşkil eden fiyat, Liverpool endekslerine göre oluşmaktadır. Bu borsada Güneydoğu Anadolu Std. 1 (1’3/32) A endeksine Ege ve Çukurova Standart-I pamukları B endeksinde işlem görmektedir. Son yıllarda pamuk ticaretinin uzak doğu merkezli yapılması Kuzey Avrupa teslim fiyatı yerine uzak doğu teslim fiyatının dikkate alınmasına neden olmuştur. Pamuk fiyatları 2001/02 sezonunda rekor seviyede bir düşüş yaşadıktan sonra, takip eden sezonlarda dalgalı bir seyir izlemiştir. 2009/10 sezonunda ise pamuk fiyatları tarihi zirvelerine çıkmıştır. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de pamuk fiyatlarının Cootlook A Endeks ile paralel seyir izlediği görülmektedir (Çizelge 4.31). Çizelge 4.31. 2000-2010 döneminde dünya pamuk fiyatları (Cent/libre*) İTB Ege Calif./ Arizona Avusturya Özbekistan Yunanistan Cootlook A Index Brezilya 2000/01 62.39 63.30 57.30 56.55 57.20 55.65 57.07 2001/02 46.57 52.05 41.65 41.85 41.81 43.40 49.82 2002/03 61.09 66.20 56.80 55.96 55.71 57.37 59.93 2003/04 73.92 76.92 70.78 70.57 68.29 68.30 73.52 2004/05 59.65 62.93 53.88 53.63 52.19 55.34 61.43 2005/06 62.85 65.24 57.25 58.01 56.15 58.69 62.76 2006/07 62.66 69.03 59.75 60.79 59.14 63.05 64.37 2007/08 76.33 84.12 74.17 76.18 72.90 77.82 78.56 2008/09 65.82 67.79 66.03 64.92 61.20 61.90 63.30 2009/10 86.38 86.55 80.67 77.12 77.54 73.14 87.43 Yıllar Kaynak: (İTB,2012) (*1 Libre= 0,45 kg) 76 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.31’den görüldüğü gibi dünya pamuk fiyatlarındaki en ciddi düşüş 2001/2002 döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönemde pamuk borsalarındaki verileri incelediğimizde 2000/2001 dönemine göre en ciddi kayıp %27 ile Özbekistan, Cootlook A ve %25 Kaliforniya/Arizona borsalarında yaşanmıştır. Bu dönemde dünya pamuk fiyatlarında aşırı düşmenin ana nedeni olarak pamukta agresif politika izleyen ABD gösterilmekte olup, pamuk üretimine ve ihracatına büyük teşvikler sağlayarak dünya fiyatlarının gerilemesine neden olmaktadır. Fiyatlardaki hızlı gerilemenin ardında yatan nedenlerden bir tanesi verim artışına paralel olarak artan pamuk üretimine karşılık, pamuk tüketiminin aynı oranda artmaması ve dünya stoklarında yaşanan artışlardır. Bu gerilemeden sonra yavaş yavaş toparlanma eğilimine giren pamuk fiyatları 2003/2004 döneminde 2001/2002’ye göre yaklaşık %58-70 oranında artmıştır. En ciddi artışlar Özbekistan, Yunanistan’da yaşanmıştır. Ülkemizde fiyatlar yaklaşık %48 oranında artarak 73,52 Cent/Libre düzeyine çıkmıştır. 2009/2010 dönemi ise dünya pamuk fiyatlarının en anlamlı artış gösterdiği dönem olmuştur. Gerek 2007’de patlak veren ekonomik krizin etkisi, gerek kötü iklim koşulları ve kuraklık yüzünden pamuk miktarındaki azalışlar ve dünya tekstil sektörünün krizin etkisinden kurtulmaya başlamasıyla birlikte artan pamuk talebi fiyatlarda bu denli artışın yaşanmasına neden olarak gösterilebilir. Ayrıca yine dünyada pamuk fiyatlarındaki artışın diğer nedenleri olarak, pamuk üretim miktarının tüketimden daha yüksek oranda düşmesi nedeniyle 2008 ve 2009 yıllarında dünya pamuk stoklarında görülen gerileme, istatistiki verilerde geçen sezonlardan devreden pamuk stoklarının gerçek olmadığı yönündeki görüşler. Hindistan’ın pamuk ihracatına uygulamış olduğu kısıtlama, pamuk türev piyasalarına ilginin artması ve diğer emtia fiyatlarındaki genel artış trendi sayılabilir. 2001/2002 dönemine göre fiyatlar ortalama %85-95 oranında artmıştır. Ülkemizde ise gerçekleşen fiyat artışı %75 civarındadır. 77 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.3.3. Türkiye’de Pamuk Fiyatı ve Pamuğa Alternatif Ürünler Ülkemizde 21 Şubat 2001 yılında başlayan ekonomik ve siyasi kriz ekonomiyi olağanüstü şekilde etkilemiştir. Gecelik faizlerin rekor seviyelere çıktığı, dalgalı kur politikasının uygulanması ve o dönemdeki hükümetin yaşanılan krizi çözmek üzere uyguladığı politikaların sonucunda tüm emtia fiyatlarının üretim maliyetlerinde olağan üstü artışlar yaşanmıştır. Bunun yanı sıra ABD’nin pamuk piyasasında dengeleri bozucu destekleme politikası dünya piyasasında pamuk fiyatının düşmesi sonucu çiftçimiz yüksek maliyetlerle ürettiği ürünü düşük fiyatlara satmakla karşı karşıya kalmıştır. Devlet pamuk üreticilerini bu piyasa koşullarına karşı korumak amaçlı destekleme kararı almıştır. Bu kapsamda 2001/2002 yılında pamuk fiyatları da bir önceki döneme göre neredeyse %90 artmıştır. 2005 yılından sonra özellikle tekstil, giyim ve deri gibi geleneksel sektörlerde maliyete dayalı rekabet avantajı Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ucuz emek gücünün kullanıldığı ülkelere geçmiştir. Bu gelişmeler ülkemizdeki sektörün olası yüksek gelişimini sekteye uğratmıştır Ülkemizde pamuğa ve pamuğa alternatif olarak üretimi yapılan ürünlerin reel fiyat ve maliyet çerçevesinde durumunu incelediğimizde üreticilerin pamuk üretiminden zaman içinde vazgeçme nedenlerini gerçekçi olarak yorumlamak mümkün olabilecektir. Ülke genelinde pamuğa alternatif ürünler olarak buğday, mısır, pirinç ve soya belirlenmiştir. 2003 yılı temelli üretici fiyat endeksine göre hesaplanan reel ve cari üretici fiyatları aşağıdaki gibidir. Enflasyonun etkisinden arındırılmış fiyatlara baktığımızda çiftçinin eline geçen değerlerin birçok üründe 2003 yılına yakın olduğu görülmektedir. Pamukta 2010 yılına kadar çiftçinin eline geçen fiyatların 2003’ün çok altında gerçekleştiği söylenebilir. 2010 (0,62 TL/kg) yılında küresel pamuk pazarında yaşanılan gelişmeler sonucunda toparlanma gerçekleşmiş ve 2011’de (0,89 TL/Kg) ise 2003 yılına göre daha yüksek bir fiyat oluştuğu gözlemlenmiştir (Çizelge 4.32). 78 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.32. Pamuk ve alternatif ürünler üretici eline geçen cari ve reel fiyatlar (TL/kg) Yıllar Üretici Eline Geçen Cari Fiyatlar Buğday Mısır Reel fiyatlar (2003=100) Çeltik Pamuk Soya Buğday Mısır Çeltik Pamuk Soya 2003 0,33 0,32 0,67 0,76 0,42 0,33 0,32 0,67 0,76 0,43 2004 0,36 0,35 0,73 0,89 0,47 0,29 0,28 0,59 0,72 0,38 2005 0,35 0,37 0,74 0,72 0,48 0,28 0,29 0,58 0,57 0,38 2006 0,36 0,36 0,74 0,76 0,49 0,27 0,26 0,54 0,56 0,36 2007 0,43 0,40 0,75 0,74 0,51 0,29 0,27 0,51 0,51 0,35 2008 0,61 0,43 1,13 0,77 0,61 0,37 0,26 0,69 0,47 0,38 2009 0,54 0,44 1,25 0,79 0,71 0,32 0,26 0,75 0,47 0,43 2010 0,54 0,47 1,17 1,23 0,86 0,27 0,23 0,58 0,62 0,43 2011 0,59 0,63 0,97 1,88 0,92 0,28 0,30 0,46 0,89 0,44 Kaynak: (www.tuik.gov.tr) Ürünlerin aynı dönem itibariyle cari maliyetleri incelendiğinde tüm ürünlerde artış görülmektedir. Ancak reel fiyatlarla maliyetleri incelendiğinde ise 2003 yılına göre buğday, mısır ve arpanın 2011 yılı itibariyle reel maliyetlerinde gerileme, soyada ise reel maliyetlerde bir artış görülmektedir. Pamukta ise 2003-2006 yılları arasında reel maliyetler 0,66-0,77 aralığında gerçekleştiği ve ciddi bir gerileme yaşamadığını, 2007 yılından sonra ise azalış gösterdiği söylenebilir (Çizelge 4.33). Çizelge 4.33. Pamuk ve alternatif ürünler cari ve reel üretici maliyetleri (TL/kg) Yıllar Maliyet Cari Fiyatlarla Buğday Mısır Çeltik Pamuk Maliyet (2003=100) Soya Buğday Mısır Çeltik Pamuk Soya 2003 0,29 0,25 0,51 0,76 0,39 0,29 0,25 0,51 0,77 0,39 2004 0,29 0,27 0,54 0,82 0,39 0,23 0,22 0,44 0,66 0,32 2005 0,31 0,23 0,60 0,88 0,41 0,25 0,18 0,47 0,70 0,32 2006 0,32 0,26 0,60 0,89 0,45 0,24 0,196 0,44 0,66 0,33 2007 0,37 0,29 0,70 0,81 0,54 0,25 0,20 0,48 0,56 0,37 2008 0,43 0,33 0,77 0,79 0,69 0,26 0,20 0,47 0,49 0,42 2009 0,43 0,35 0,78 0,87 0,69 0,26 0,21 0,47 0,52 0,41 2010 0,45 0,37 0,74 1,08 0,85 0,23 0,18 0,37 0,54 0,43 2011 0,46 0,38 0,78 1,25 0,82 0,22 0,18 0,37 0,60 0,39 Kaynak: TAGEM Uzmanlarından Alınmıştır 79 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 2003 yılından 2011 yılına kadar reel fiyatlarla çiftçi eline geçen fiyat ve maliyetleri incelendiğinde çiftçi eline geçen fiyatların ortalama olarak maliyetlerden daha yüksek olduğu ürünler buğday, mısır ve çeltiktir. Soya geçen sekiz yıllık sürede maliyet fiyatlarına yakın fiyat aralıklarında hareket ederken pamukta 2010 yılına kadar maliyetler çiftçi eline geçen fiyatlardan daha yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir. Fiyat/ maliyet indeksini incelediğimizde de genel olarak buğday, mısır ve çeltik fiyatlarının maliyetlerden daha yüksek, soyada 2007-2010 yılları haricinde maliyetler düzeyine yakın fiyatların gerçekleştiği görülmektedir. Ancak pamukta 2010 ve 2011 yılı haricinde genel olarak oluşan fiyatlar maliyetlerin altında kalmıştır (Çizelge 4.34 ve Çizelge 4.35.). Çizelge 4.34. İncelenen ürünlerin reel fiyatlarla çiftçi eline geçen fiyat(ÇEF) ve maliyet indeksleri (2003=100) Buğday Mısır Çeltik Pamuk Soya Yıllar ÇEF Maliyet ÇEF Maliyet ÇEF Maliyet ÇEF Maliyet ÇEF Maliyet 2003 100 100 100 100 100 100 100 100 100 100 2004 88 82 89 89 88 86 95 87 90 81 2005 83 86 91 73 87 93 75 91 89 83 2006 80 82 83 77 81 87 74 86 84 85 2007 89 89 86 80 76 94 67 73 82 94 2008 113 92 83 81 103 93 62 63 88 108 2009 97 90 82 84 112 92 62 68 100 106 2010 81 79 73 74 87 73 81 71 101 109 2011 84 76 93 72 69 73 118 78 102 99 Ülkemizde üretilen ürünlerin dekara net karlılıkları incelendiğinde üreticisine en yüksek ve düzenli kar mısır, çeltik ve buğdayda gerçekleşmiştir. Özellikle mısır 2011 yılında üreticisine dekarda 108 TL/da ile %66 oranında kar ettirmiştir. Soyada ise oldukça değişken bir karlılık gözlenmektedir. Soya üreticisi 2007’de %6, 2008’de %12 oranında zarar etmiştir. 80 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.35. Reel fiyatlarla fiyat/maliyet indeksi Yıllar Buğday Mısır Çeltik Pamuk Soya 2003 100 100 100 100 100 2004 107 100 102 110 111 2005 97 125 93 82 107 2006 97 108 93 86 100 2007 100 107 81 92 86 2008 122 101 111 98 81 2009 108 98 121 91 94 2010 103 99 120 115 93 2011 110 129 94 151 103 Pamukta ise 2003 yılından 2010 yılına kadar olan dönemde üreticileri %0,6 ile %18 aralığında zarar etmişlerdir. Ancak 2010 yılından sonra dünya fiyatlarındaki iyileşmeye bağlı yurt içi fiyatların maliyetlerin üzerinde oluşmasıyla 2010 yılında dekara 42 TL ile %14 ve 2011 yılında ise dekara 180 TL ile %50 oranında kar elde etmiştir (Çizelge 4.36 ve Çizelge 4.37). Çizelge 4.36. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (TL/da) Yıllar Buğday Mısır Çeltik Pamuk Soya 2003 10 36 94 -1,8 11 2004 14 35 107 23 96 2005 9 98 99 -66 24 2006 9 67 92 -52 15 2007 10 65 30 -26 -9 2008 34 56 211 -6 -23 2009 24 49 277 -25 6 2010 15 46 236 42 2 2011 23 108 103 180 23 ** GSUD=Fiyat*Verim, Dekara Maliyet= Maliyet*Verim, Net Kar= GSUD-Dekara Maliyet 81 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.37. Pamuk ve alternatif ürünlerde dekara net karlılık (%) Yıllar Buğday Mısır Çeltik Pamuk Soya 2003 16 28 32 -0,6 9 2004 25 28 34 9 84 2005 13 62 23 -18 17 2006 12 38 23 -15 9 2007 16 38 7 -8 -6 2008 42 30 46 -2 -12 2009 25 26 60 -9 3 2010 20 27 58 14 1 2011 28 66 24 50 12 Genel olarak ürün fiyatlarındaki yükselişe gıda talebindeki artış, kuraklık ve sel baskınları gibi iklim faktörlerinin etkisi, üretim miktarları ve stoklarda yaşanan daralma, biyodizel çalışmalarına gelişmiş ülkelerin ağırılık vermesi gibi unsurlar neden olmaktadır. Bu gelişmeler özellikle mısıra olan talebi ve mısırın fiyatını arttırmıştır. Bunların yanı sıra özellikle hububat başta olmak üzere ürün ticaretinde ülkelerin korumacı tedbirler uygulaması da 2009 yılından sonra ürün fiyatlarının artmasına neden olmuştur. 4.4. Türkiye’nin Pamuk Sorunları Pamuğun ülkemiz açısından da önemi çok büyüktür. Ancak izlenilen yanlış politikalar sonucu yıllar itibariyle üretim alanları daralmış, verim artmasına rağmen tekstil sektörünün ihtiyacı olan kalitede pamuk yeterli düzeyde üretilememiştir. Buna neden olan faktörler aşağıdaki gibidir; 4.4.1. Pamuk Politikalarından Kaynaklanan Sorunlar Ülkemiz yükümlülükleri DTÖ tarım nedeniyle davranamamaktadır. anlaşması, tarıma Türkiye’de yönelik AB Ortak politikalar 2000’li ılların y 82 Tarım Politikası belirlemede başından vb. bağımsız itibaren tarım 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ politikalarında köklü değişikliklere gidilmiştir. Bu kapsamda taban fiyatı, destekleme alımları, ihracat teşvikleri ve dışa karşı koruma şeklinde özetleyebileceğimiz pazar fiyatı desteklerinin kapsamı daraltılmıştır, girdi sübvansiyonları ile sektöre yönelik ayrıcalıklı kredi uygulamasına son verilmiştir (Gencer ve ark, 2005). Yapılan bu değişikliklerden çiftçinin karşılaşacağı kayıpları önlemek üzere belirli ölçütlerde politika değişikliğine gidilmiştir. Yapılan değişikliklerin ana esası piyasa fiyat yapısını doğrudan etkilemeye engel olacak şekilde oluşturulmuştur. Bu kapsamda “doğrudan gelir desteği (DGD) ve akaryakıt (mazot) destekleri gibi üretimden tamamen bağımsız ödemeler ile bazı ürünlerde üretimle kısmen ilişkili prim ödemeleri uygulaması başlatılmıştır (Ören ve Binici, 2004). Ülkemizin dış ticaretinde çok önemli paya sahip olan Avrupa Birliği ile 1995 yılında imzaladığımız gümrük birliği anlaşması ile pamuk sanayi ürünü sınıfına alınmış, bunun sonucunda anlaşma gereğince gümrük vergisi oranı sıfıra düşürülmüştür. Pamuk bu anlaşma ile AB ve Türkiye arasında serbest dolaşıma dâhil edilmiştir. Anlaşmanın tek yanlı olması, yani ülkemizin AB’nin pamuk üreticilerine yönelik uyguladığı yüksek oranlı sübvansiyonlardan yararlanma hakkının olmaması, bu pazarla olan rekabet gücünü önemli düzeyde azaltmıştır. Bunun yanı sıra, ülkemizdeki pamuk üreticilerinin finansal açıdan uluslararası piyasa ile rekabet edecek güçte olmaması, rekabet koşullarının daha fazla zorlaşmasına neden olmaktadır. 4.4.2. Türkiye’de Pamuk Destekleme Politikaları 1980 yılından sonra ülkemizde yaşanılan siyasi ve ekonomik politikalardaki değişim etkisini pamuk politikalarında da göstermiştir. 1980 yılından itibaren alınan kararlar şu şekilde özetlenebilir. Pamuk desteklemesi ve bu desteklemelerde Tarım satış kooperatif birlikleri önemini korumuştur. 1986-1999 yılları arasındaki 13 yıllık dönemde önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu dönemde kütlü pamuk destekleme alım fiyatı ilk olarak beş aşamada belirlenmiş daha sonra tek destekleme alım fiyatı uygulamasına (19871988 sezonunda) geri dönülmüştür. Devletin alımlara müdahalesi, sadece birliklere 83 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ yönelik destekleme kredileri olarak ortaya çıkmıştır. 1991/1992 ve 1992/1993 yılından itibaren de kütlü pamuk tekrar destekleme kapsamına alınmıştır. 1993/1994 sezonunda ise birlikler tekrar kendi hesaplarına alım yapmışlardır, ayrıca ilk kez “destekleme prim sistemi” uygulamas ına geçilmiştir. 1994/1995 sezonunda prim sistemi uygulamadan kaldırılmıştır. 1995/1996 sezonunda birlikler desteklemesiz bırakılarak hazine (DFİF)’den %50 basit faizli olarak aldıkları kredileri, belirli vadeler sonunda hazineye geri ödemek zorunda olunan bir sistemle korumaya çalışmışlardır. 1998/1999 sezonun da prim sistemine tekrar geçilmiş ve halen devam etmektedir (Işın ve ark, 2009). 4.4.2.1. Fiyatlar ve Alımlar Yoluyla Destekleme Ülkemizde uygulanan en yaygın destekleme modelidir. Uzun yıllar devlet destekleme alım kapsamında olan pamuk, 1994 yılı ekonomik kararlarından sonra kapsam dışında bırakılmıştır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde yer alan Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri (TSKB) değişen ekonomik şartlar karşısında tarımsal destekleme politikası aracı olarak destekleme alımlarıyla görevlendirilmiştir (Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müd., 2011). 4.4.2.2. Doğrudan Gelir Desteği Türkiye’de pamuk üretimine uygulanan desteklemelerden prim desteğinden sonra ikinci olarak gelir desteği gelmektedir. 2001 yılında IMF ile yapılan 17.Standby anlaşması gereği tarımda yeniden yapılanma ve destekleme politikaları çerçevesinde bu uygulama hayata geçirilmiştir. 2001-2005, 2006-2010 dönemlerinde uygulanan desteğin içeriği; arazisi 500 dekara kadar olan ve üretim yapılıp yapılmadığına ve ürün çeşidine bakılmaksızın dekar başına belli bir miktar doğrudan para ödemesi yapılmasından oluşmaktadır. 2006-2010 döneminde sistemde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlığının müşterek çalışmaları ile hazırlanan tarım politikaları stratejisinde DGD ödemeleri yeniden tanımlanarak uygulama süreci detaylandırılmıştır. 84 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.4.2.3. Girdi Desteği Yoluyla Destekleme Bitkisel üretim maliyetlerinin azaltılmasına yönelik verilen ucuz kimyevi gübre, düşük faizli kredi desteği, zirai mücadele ilaç desteği, tohum desteği, mazot desteği ve toprak analizleri desteği gibi uygulamalardan pamuk üreticileri de yararlanmaktadır. • Mazot Desteği; Çiftçilere, doğrudan gelir desteği ödemelerine esas olan çiftçi kayıt sistemine kayıt yaptırdıkları 500 dekara kadar olan arazi için, 02.05.2003 tarihli bakanlar kurulu kararı ile dekar başına 8 lt mazot tüketimi esas alınarak ödeme yapılmaktadır. • Gübre desteği; Çiftçilere çiftçi kayıt sistemi bilgilerine göre ve ürün grupları üzerinden yağlı tohumlu bitkiler ve endüstri bitkilerinin yetiştirildiği alanlar için kimyevi gübre desteği ödemesi yapılmaktadır. 4.4.2.4. Fark Ödemesi (Prim ) Prim sisteminde, serbest pazar ekonomisi kuralları içinde devletin pazara müdahale etmeden ürünü fiilen alıp satmadan üreticiye yardımda bulunmaktadır ve sistemin esası, üreticinin ulaşması hedeflenen bir fiyatı hedef fiyat veya garanti fiyat olarak tespit ederek piyasada oluşan fiyatla hedeflenen fiyat arasındaki farkın üreticiye ödenmesidir (Özüdoğru, 2007). 2001 yılında sertifikalı pamuk tohumu kullanımını teşvik etmek amacıyla fark ödemesinde avantaj sağlayacak bir uygulama başlatılmıştır. Buna göre sertifikalı tohumluk kullanarak kütlü pamuk üretimi yapan ve bu durumu belgelendiren üreticilere prim miktarlarına ek olarak prim miktarlarının %10, 2004 yılından buyana ise %20 oranında sertifika farkı ödenmeye başlanmıştır. (Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müd., 2011). 85 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.4.3. Üretim Maliyetinin Yüksekliği Günümüzde uluslararası piyasalarda rekabetin arttığı bir dönemde piyasada tutunabilmek ve devamlılığımızı sağlayabilmek için en önemli unsurlardan biri ilgili ürünün maliyetidir. Özellikle ülkemizde pamuk üretiminin özellikle çapalama ve hasat yönünden büyük oranda insan ve işgücüne dayanması ve üretim girdilerinin aşırı kullanılması, üretim maliyetinin yüksek olmasında başlıca etkenlerdir (Gencer ve ark, 2005). ICAC tarafından 2007 yılında yayınlanan “Ham pamuk üretim maliyetleri” başlıklı çalışmada ülkemizin pamuk üretim maliyeti içerisinde en yüksek iki kalem ekim öncesi ve yetiştirme için yapılan harcamalardır. Ekim öncesi yapılan harcamalar içerisinde en yüksek bedel pamuk için ekim alanı kirasıdır. Ekim aşamasındaki maliyet kalemlerinde ise sulama ve toprağın ekime hazırlanması sürecinde maliyetler yüksektir. Yetiştirme döneminde gerçekleşen harcamada ise en yüksek pay, çapalama ve gübreleme kalemlerinden oluşmuştur. Burada Diğer başlığı içerisinde sulama, sulamada çalıştırılan işgücü maliyetleri de dâhildir. Hasat kaleminde ise en yüksek maliyet elle toplamadadır. (ICAC, 2007). 4.4.4. Hasat, İşleme ve İşleme Sonrası Sorunlar Ülkemizde pamuk hasadı 2006 yılına kadar, büyük çoğunluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinden gelen mevsimlik toplama işçileri tarafından yapılmaktaydı. Bu durum pamuk hasat kalitesi ile ilgili sorunların yanı sıra, ortaya çıkardığı sosyolojik ve ekonomik sorunlarında neden olmaktaydı. Ancak günümüzde makineli hasat yaygınlaşmaktadır. 1998 yılında 15 olan hasat makinesi sayısı 2010 yılında yaklaşık 40 kat artarak 600’e yaklaşmıştır. İlerleyen yıllarda birtakım sorunlara rağmen makineli hasadın kullanımının hızla yaygınlaşması söz konusudur (Şekil 4.13). 86 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.13. Pamuk hasadında kullanılan makine sayıları (www.tuik.gov.tr) Makineli hasadı sınırlandıran faktörler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, pamuk ekim alanlarının küçük olmasıdır. Bu durum küçük alanda kısa mesafe içindeki hareket zorunluluğu nedeniyle yakıt masraflarının yüksek olmasına neden olmaktadır. Diğer bir faktör, makineli hasatta elle toplamaya nazaran, pamuğa daha fazla yabancı madde karışmasıdır. Pamukta karşılaşılan kirlilik (kontaminasyon), çırçırlama ve depolamada ihracatta ve tekstil sektörünün taleplerini karşılamada önemli sorun arz etmektedir. Pamuk sektörünün kirlilik sorunu; kütlü pamukların toplanması, taşınması, muhafazası ve depolanması esnasında pamuk bitkisine ait yaprak, yaprak sapı, kabuk parçaları, çiçek, sap kırıntıları gibi bitkiye ait kırıntılar ve tozlar haricinde kalan maddelerin elyafa bulaşması şeklinde tanımlanabilir (Sanayi ve Tic. Bak., 2010). Kirlilik önemlidir çünkü pamuğun fiyatı belirlenirken, renk, uzunluk, dayanıklılık ve kirlilik oranı dikkate alınır. Pamuktaki kirlilik oranının yüksek olması ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. 87 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.5. Vadeli Opsiyon Borsası ve Pamukta İşleyiş Vadeli işlem piyasaları bir malın (tarımsal mal, değerli maden, döviz, hazine bonosu, devlet tahvili, borsa endeksi) taraflar arasında yapılan anlaşma sonucu belirli bir fiyattan ileriki bir tarihte teslim edilmek üzere alım satım sözleşmelerinin yapıldığı ve bu sözleşmelerin el değiştirdiği borsalardır (Karslı, 1994). Bir ürünün vadeli işlem piyasasında işlem görebilmesinin temel kriteri malın üretiminden kaynaklanan fiyat dalgalanmalarının olması ve devletin tarımsal ürün fiyat istikrarını sağlamak için piyasalara müdahale etme gereği duymasıdır. İkinci önemli kriter, ürün piyasasının serbest rekabete dayalı olmasıdır. Diğer kriterler ise, malın önemli bölümünün borsada işlem görmesi, alıcı ve satıcılarının sürekli olması ve vadeli işlem yapılmasında ihtiyaç duymaları, malın yeterince standardize edilmiş olması, alternatif risk koruma araçlarına kıyasla, bu piyasaların maliyetinin düşük olması ve bu piyasalarda işlem yapmaya istekli spekülatörlerin var olmasıdır. (Akbay ve Erkan, 1999) Vadeli işlemler piyasasında iki amaç doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Bu piyasada fiyat riskinden bu riski aktarmak yoluyla korunmak isteyen üreticiler (hedger) ile geleceğe yönelik fiyat belirsizliklerinden kar sağlamayı amaçlayan spekülatörler bulunmaktadır (Arısoy ve Odyakmaz, 1997). Vadeli piyasa katılımcıları ya kendilerini ya da fiziksel emtialarını ve vadeli pazarda kullandıklarını fiyat hareketlerinin etkisinden korumak isteyenler Hedgers olarak sınıflandırılabilir. Bu katılımcılar diğer katılımcıların fiyat risklerinden kaçmayı amaçlamaktadırlar. Hedging vadeli ve nakit piyasalarda ters fiyat değişimlerine karşı bir koruma olarak ters pozisyon kurma olarak tanımlanabilir. Hedger, bir fiyat sabitleyerek fiyatlardaki artışa veya düşüşe karşı korunmak amaçlı hareket eder. Örneğin, pamuk üreticileri hasat edilecek pamukları için en düşük satış fiyatını garanti etmek için vadeli işlemleri kullanabilirler. Riskten korunma (hedging) işlemi, aynı zamanda tarımsal destekleme politikalarının bir aracı olarak da kullanılabilir. Bu tür bir düzenleme, tüm dünyada devletin tarım kesimine müdahalesinin azaltılmasını benimseyen GATT tarım anlaşmasının hedeflerine de uygundur. Bu amaçla, her hangi bir ürün için yapılacak 88 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ destekleme ödemeleri o ürünün vadeli işlem sözleşmelerini alan üreticiye sübvansiyon ödemesi şeklinde olabilir. Sübvansiyon miktarı, vadeli işlem fiyatları üzerinden, spekülatörlerden ihale yoluyla vadeli işlem sözleşmeleri alabileceği ve daha sonra bu sözleşmeleri belirlenen kriterlere uyan üreticilere dağıtabileceği şeklinde düzenlenmektedir (Akbay ve Erkan, 1999). Emtia vadeli işlem sözleşmelerinde alım yada satımda kar elde etmeye çalışan ve ürünün fiyat değişikliklerini tahmin eden firma veya her kişiye spekülatör denir. Spekülatörler fiyat artışlarından veya azalışlarından kar sağlamak amacıyla hareket ederler. Spekülatör herhangi bir anda herhangi bir kişi olarak kabul edilebilir. Spekülatörleri hedger’lardan ay ıran özellik spekülatörlerin depoda bekleyen ya da büyümesi beklenilen (örneğin, pamuk) bir emtianın sahibi olmamasıdır. Gelişmiş ülkeler tarafından 1970’li yılların başlarından itibaren yaygın olarak kullanılan vadeli işlemler 1980’li yılların sonlarına kadar Türkiye’de hemen hemen hiç uygulanmamıştır. Bunun temel nedeni ise ekonomik yapının henüz bu işlemlerin uygulanması için hazır ve yeterince gelişmiş olmamasıdır (Arısoy ve Odyakmaz, 1997). 1980’den itibaren ülkemizde önemli düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Bu reformlar özellikle ticaret, fiyatlar ve maliye politikalarının günün şartlarına göre ve küresel piyasanın koşullarına uyum amaçlı yapılmıştır. Devletin liberal bir politika izlemeye başlaması ile piyasa üzerindeki etkisi azalmaya başlamıştır. Bu politika değişikliği özellikle ileriki dönemde tarım sektörünün ciddi risklerle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Genel olarak tarım ürünlerinin serbest piyasa koşullarında satıldığı kabul edilmektedir. Ancak serbest piyasa ortamı, ürünün arzı gerçekleştirildikten sonra, o yılki arz ve talebin karşılaşması ile oluşmaktadır. Vadeli işlem piyasalarında ise arz ve talebi karşı karşıya getiren serbest piyasa ortamı üretim kararından önceye taşınmakta ve fiyatı oluşturan arz ve talep bir sonraki yılın arz ve talebi olmaktadır (Akbay ve Erkan, 1999). Günümüzde dünya pamuk ticareti çeşitli ülkelerde kurulu bulunan ürün borsaları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Bu borsalar arasında uzun yıllar lider ve belirleyici borsa olma özelliğini korumuş olan Liverpool Borsasıdır. Liverpool’da 89 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ kurulu bulunan ve özel şahıslara açık bir tür haber ajansı veya pamuk bilgi bankası olarak nitelenebilecek Cotton Outlook-Cotlook adlı bir firma, pamukta referans fiyatı oluşturmaktadır. Bu firma tarafından oluşturulan A ve B indeksleri, borsalarda işlem gören farklı kalite ve nitelikteki pamukların iki ana gruba ayrılması suretiyle oluşturulmaktadır. Liverpool’da kota edilen İzmir/Antalya pamuğu A indeksi oluşturan kotasyonların arasında yer alırken, yine Liverpool’da kota edilen Adana pamuğu B indeks kotasyonları arasında yer almaktadır (Telatar ve ark, 2002). Türkiye’de sermaye piyasalarındaki gelişmeler, özellikle Sermaye Piyasası Kurulu ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın kurulmasından sonra önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle İMKB’nin başarısı bu tür piyasaların başarılı bir şekilde fonksiyonunu gerçekleştirebilmesi için gerekli spekülatör grubun iyi bir derecede sağlanabileceğini göstermesi bakımından önemlidir (Gazanfer, 1997). Bu çerçevede ilk olarak İzmir Ticaret Borsası tarafından pamukla ilgili bir vadeli işlemler borsası oluşturmak için çalışmalar gerçekleştirilerek, borsa yönetmeliği resmi gazetede yayınlanarak 19.10.2001 tarihinde işlemlere başlanmıştır. 2005 yılı itibariyle gerçekleşen işlem hacmi yaklaşık 3 trilyon TL iken bu rakam 2012 yılsonu itibariyle yaklaşık 2 katrilyon TL’ye yükselmiştir (Şekil 4.14). Şekil 4.14. 2005-2012 gerçekleşen işlem hacmi (Bin TL) (www.vob.org.tr) 90 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Vadeli işlem ve opsiyon borsasında 2012 yılı itibariyle gerçekleşen sözleşme türleri incelendiğinde %78 oranında hisse senedi endeks sözleşmeleri, %20 oranında döviz ve %2 oranında emtia sözleşmeleri gerçekleşmiştir. Emtia sözleşmeleri Ege pamuk, Anadolu kırmızı buğday, canlı hayvan, altın ve dolar/ons altın vadeli işlemlerinden gerçekleştiği görülmektedir (Şekil 4.15). Şekil 4.15. 2012 İtibariyle sözleşme türlerinin göre dağılımı (www.vob.org.tr) Vadeli işlem ve opsiyon borsasında Ege pamuğu için 2010-2012 Aralık döneminde sözleşmeler bazında gerçekleşen fiyatlara ilişkin örnek veriler Çizelge 4.38’de dir. Çizelge 4.38. VOB’da gerçekleşen ege standart 1 baz kalite pamuk fiyatı Ege Std 1Baz kalite pamuk En İyi Alış Fiyatı En İyi Satış Fiyatı Uzlaşma Fiyatı Aralık /2012 3,38 3,9 3,275 Aralık /2011 - - 3,565 Aralık /2010 - - 5,765 Kaynak: (www.vob.org.tr) Türkiye’de tekstil sanayinin gelişmesiyle birlikte pamuk üretimi ve pamuk fiyatlarının durumu önemli olmaya başlamıştır. Son yıllarda yaşanılan pamuk 91 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ithalatındaki artış, ülkemizde pamuk üretiminde azalış ve tekstil sektörünün yoğun bir şekilde kaliteli, standardize olmuş nitelikteki pamuğa olan talebinin artması fiyat konusunu oldukça önemli bir hale getirmiştir. Vadeli işlemler piyasasında ülkemiz pamuğunun işlem görmesi için gerekli nitelik şartları zaman içinde yerine getirilmiştir (Gazanfer, 1997). Bu şartlar kısaca şu şekildedir; i. Pamuk arz ve talebi açısından sürekliliğe sahiptir, pamuk standardize edilebilen bir ürün haline gelmiştir (kontrat kapsamına alınabilir) ii. Depolanması mümkün olan bir üründür. Fiyat oluşumu arz ve talebin hareketine bağlı oluşmaktadır. iii. Geleneksel ticari işlemlere konu olabilen, fiyat dalgalanmalarına uygun esneklikte ve dolayısıyla spekülatif hareketlere konu olan bir üründür. Oluşan riske karşı koruma sağlanabilecek niteliktedir. Bu kapsamda pamuğun özellikle ülkemizde vadeli işlemler piyasasında işlem görmesi için gerekli koşulların oluşması ile işleme tabi ürün olarak hareket gerçekleştirmektedir. Pamukta vadeli işlem piyasasında sözleşme yapan ve yaşanan değişimlerin olumsuz etkilerinden koruma amaçlı işlem yapanlar üreticiler, çırçırcılar, sanayiciler ve alım satım işiyle uğraşan pamuk tüccarları yararlanmaktadır. Çiftçi vadeli işlem piyasasına sözleşme yapmaya çıktığında henüz hasat edilmemiş, hatta henüz üretim kararı verilmemiş bir ürün için fiyat elde edebilmektedir. Bu vadeli işlem sözleşmesi fiyatı ile kendi maliyetini kıyasladığında, eline geçecek fiyatı yeterli bulmazsa gelecek üretim sezonunda o ürünü ekmekten vazgeçecektir. Böylece bu ürünü sadece maliyetini karşılayabilen çiftçiler üretip karşılamayanlar üretemeyeceğinden ürünün bir üretim sezonu sonraki arzı, talebine göre oluşacaktır. Oluşacak bu fiyat gerçek fiyatı ifade edecek ve yıldan yıla daha istikrarlı olacaktır (Akbay ve Erkan, 1999). Özetle pamuk vadeli işlemler kapsamında gerçekleşen sözleşmelerden hem doğrudan koruma amaçlı, hem de spekülatif amaçlı hareket edenlerin, dolaylı olarak 92 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ise genel ekonomik yapının sağlayacağı faydalar şu şekilde sıralanabilir (Çetinkaya, 2005); i. Geleceğe yönelik pamuk fiyatlarının oluşması, gelecekte oluşan fiyatlar ile doğal üretimin planlanması ii. Etkin risk yönetimi, fiyatların geniş katılımla oluşması ile daha gerçekçi fiyatların oluşması, üreticiler, sanayiciler, ihracatçılar, ithalatçıların pamuk vadeli işlemler sözleşmesi ile riske karşı korunma imkânına sahip olması iii. Pamuk vadeli işlem sözleşmesi ile pamuğun bir nevi menkul kıymet haline dönüşmesi, pamuk ticaretinin daha kolay ve düşük maliyetle yapılabilir hale gelmesi 4.6. Türkiye ve Dünya da Pamuk İpliği ve Pamuklu Dokuma Ticareti 4.6.1. Türkiye Pamuk ipliği ve Pamuklu Dokuma sektörü Günümüzde Türkiye iplik sanayi yaklaşık 500 fabrika, 7,5 milyon iğ ve 600 bini aşan rotor sayısı ile Avrupa’nın birinci, Dünya’nın üçüncü büyüğüdür. (Sevim, 2011). Türkiye’nin iplik üretim kapasitesi 2.300.000 ton, kısa elyaf (pamuk ve benzeri) iplik, 400.000 ton uzun elyaf (yün benzeri) iplik ve 800.000 ton filament (kesiksiz iplik) olmak üzere toplam 3.500.000 tondur (DPT, 2007). Ülkemizde elyaf-iplik sektöründe yurt içi üretim yurt içi talebi karşılayamamaktadır. Pamuk piyasasındaki gelişmeye benzer şekilde elyaf iplik sektöründe de dışa bağımlılık yıllar itibariyle artmaktadır. 2009 yılında yaşanılan kriz döneminde ithalatta yaşanılan gerilemenin etkisiyle dış ticaret açığı azaldıysa da 2010 yılından itibaren yeniden ithalatın artmasıyla birlikte açık yükselmiştir. Pamuk ipliğinde 2009’da 266.782 bin dolar olan ihracatımız 2010’da %21’lik artışla 323.896 bin dolara, 2011 yılında ise 2009’a göre %87’lik art ışla 499.423 bin dolar olmuştur. Pamuk ipliğinde gerçekleşen ithalat hareketlerinin değişimlerine baktığımızda ise 2009 yılında 283.519 bin dolar olan ithalatımız 2010 yılında 93 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ yaklaşık %97’lik bir artışla 599.894 bin dolara yükselmiştir. 2010 ve 2011 döneminde ise %8’lik bir azalışla pamuk ipliği ithalatımız 511.562 bin dolara gerilemiştir. Gerçekleşen dış ticaret açığına baktığımızda ise 2009’da pamuk ipliğinin dış ticaret açığı bir önceki yıla göre %62’lik bir artışla 16.737 bin dolar, 2010’da çok hızlı bir yükseliş göstermiş ve %73 ile 235.997 bin dolara çıkmıştır. 2011 yılında dış ticaret açığının bir önceki yıla göre artış hızı yavaşlamış ve %2 oranındaki yükselişle 12.138 dolar civarında gerçekleşmiştir (Çizelge 4.39). Çizelge 4.39. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuk ipliği ihracat ve ithalat değişimi Pamuk İpliği Pamuk İpliği Dış Ticaret Yıllar Değişim (%) İhracat (1000 $) İthalat (1000$) Açığı (1000$) 2009 266.782. 283.519 -16.737 6 2010 323.896. 559.894 -235.997 73 2011 499.423. 511.562 -12.138 2 Kaynak: www.tuik.gov.tr Aynı dönemde pamuklu dokumada 2009’da 922 milyon dolar olan ihracatımız 2010 yılında %10’luk artışla 1,1 milyar dolar, 2011 yılında ise 2009’ göre %28’lik artışla 1,2 milyar dolara çıkmıştır. 2009 da 806 milyon dolar olan ithalatımız 2010 yılında %36 lık artışla 1,1 milyar dolara çıkmış, 2010- 2011 döneminde ise %12 oranında artarak 1.2 milyar dolara yükselmiştir. 2009 da yaşanılan krizin etkisi ile ithalat gerilemiş ve ihracat fazlası verilmiştir, ihracat 115 milyon dolar fazla vererek açık %12 oranında gerilemiştir. 2010 yılında ise durum tersine dönerek 86 milyon dolar açık, 2011 yılında bir önceki yıla göre %38’lik bir azalış göstermiş ve 53 milyon dolarlık dış ticaret açığı gerçekleşmiştir (Çizelge 4.40). 94 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.40. 2009-2011 döneminde gerçekleşen pamuklu dokuma ihracat ve ithalatında değişim Yıllar Pamuklu Dokuma İhracat (1000$) Pamuklu Dokuma İthalat (1000$) Dış Ticaret Açığı (1000$) Değişim( %) 2009 922.647 806.904 115.742 -12 2010 1.013.083 1.099.439 -86.356 8 2011 1.179.379 1.232.909 -53.530 4 Kaynak:(www.tuik.gov.tr) Pamuk ipliği ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ağırlıklı olarak Avrupa Birliği üyesi ülkelerdir. Üç yılın toplamına göre İtalya 254 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, Portekiz, Almanya, Polonya ve Rusya Federasyonu ihracatta önemli ülkeler olarak sıralanabilir. Bu tablo ülkemizde pamuk ipliği piyasasında yaşanılan gelişmelerin doğrudan AB pazarındaki gelişmelere paralel bir seyir izlediğini göstermektedir. Bu ülkelerle ihracatın bu denli yoğun olmasında gümrük birliği anlaşmasının varlığı yadsınmaz bir gerçektir (Şekil 4.16). Şekil 4.16. 2009-2011 Döneminde pamuk ipliği ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ve ihracat miktarları (www.tuik.gov.tr) 95 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Yoğun bir şekilde pamuk ipliği ithal ettiğimiz ülkelere baktığımızda bunların iş gücünün ucuz olduğu ve maliyetlerin düşük olduğu üçüncü dünya ülkeleri olduğu göze çarpmaktadır. Üç yıl içinde gerçekleştirdiğimiz ithalata baktığımızda 269 milyon dolar ile Hindistan ve 269 milyon dolarla Özbekistan ilk sırada yer alırken, Türkmenistan, Mısır ve Pakistan önemli ülkeler arasında yer almaktadır (Şekil 4.17). 2009-2011 yılları arasında pamuklu dokuma ihracını gerçekleştirdiğimiz ülkelere baktığımızda bu ülkelerin ağırlıklı olarak Avrupa Birliği ülkeleri olduğu görülmektedir. AB ülkelerinin toplam payı %40 düzeyindedir. AB ülkeleri arasında en yüksek pay 363 milyon dolar ile İtalya’ya aittir.İhracat artışının genel olarak artış gösterdiği ülkeler İtalya, Almanya, Polonya’dır. Kuzey Afrika ülkelerinden ise Tunus ve Fas önemli pazarlarımızdandır (Şekil 4.18). İthalat (1000 Dolar) 300.000 250.000 200.000 269.370 269.433 239.594 2009 (1000 $) 164.600 150.000 99.361 112.071 2010 (1000 $) 100.000 51.322 50.000 0 2011 (1000 $) Üç Dönem Toplamı ( 1000 $) Şekil 4.17. 2009-2011 döneminde pamuk ipliği ithalatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ve ithalat miktarları (www.tuik.gov.tr) 96 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.18. 2009-2011 döneminde pamuklu dokuma ihracatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ve ihracat miktarları (www.tuik.gov.tr) 2009-2011 yıllarında pamuklu dokuma ithalatını gerçekleştirdiğimiz ülkelere baktığımızda bu ülkelerin ağırlıklı olarak Asya kıtasında yer alan ülkeler olduğu görülmektedir Çin 903.milyon dolar ile ilk sırada yer alırken onu Pakistan takip etmektedir. Üçüncü sırada ise AB üyesi olan İtalya yer almaktadır. Çin ve Pakistan’ın maliyet avantajı nedeniyle tercih edildiği bilinen bir gerçektir. Çin ile olan ithalatımız 2010 yılından itibaren oldukça hızlı bir artış göstermiştir. 2009 yılında 154 milyar dolar olan ithalatımız %122 oranında artarak 344 milyar dolar olmuştur. Artış hızı 2011 yılında yavaşlasa da ithalat %17’lik bir oranla artmaya devam etmektedir (Şekil 4.19). 97 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.19. 2009-2011 döneminde pamuklu dokuma ithalatı gerçekleştirdiğimiz ülkeler ve ithalat miktarları (www.tuik.gov.tr) 4.6.2. Türkiye İplik ve Dokuma Sektöründeki Sorunlar Türkiye’nin tekstil ve hammaddeleri ihracatı 2011 yılının Ocak-Aralık döneminde 2010 yılının eş dönemine kıyasla %21,9 oranında artarak 8 milyar dolara ulaşmıştır. Ancak ihracat artışlarına rağmen sektörde halen birçok sorun yaşanmaktadır. Türkiye tekstil sektörünün dış rekabet gücü hızla azalmaktadır. Dünya tekstil yatırımlarının yoğunlaştığı, Hong Kong, Çin, Güney Kore, Tayvan dünya tekstil ihracatında ilk sıralarda yer almaktadırlar. Bu ülkeler aynı zamanda dünya tekstil ithalatında da ilk sırayı almaktadır. Bu ülkelerde üretim girdilerinin ucuzluğu yabancı yatırımları hızla kendilerine çekmiş ve kısa sürede özellikle Avrupalı girişimcilerin yatırımları sayesinde dünya tekstil ticareti pastasının çok büyük bir kısmına sahip olmuşlardır. Diğer taraftan, Avrupa Birliği ülkelerindeki hazır giyim üretici ve ihracatçıları, üretimlerini isçilik ücretlerinin ve coğrafik yakınlıklarından dolayı taşıma maliyetlerinin düşük olması sebebiyle Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’a kaydırmaktadırlar. NAFTA Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle miktar kısıtlamalarının ortadan kalkması ve gümrük vergilerinin düşmesi avantajından yararlanan Meksika, ABD’nin en büyük tedarikçi ülkesi olmuştur. 98 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Küresel ekonominin bu kadar ilerlediği ve böylece maliyetlerin azaldığı bir dönemde Türk tekstil üreticileri oldukça zor durumda kalmış, maliyetlerini düşüremedikleri için rekabette oldukça zorlanmışlardır (Güleryüz, 2011). Yaşanılan bu küresel gelişmelerin yanı sıra ülkemizde tekstil sektörü gelişme sürecinde ve sonrasında izlenilen yanlış politikalar nedeniyle gerçek potansiyelinin çok altında varlığını sürdürmeye çalışmaktadır (İGİAD 2009). Bunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir; i. Gümrük Birliği sonrasında yapılan aşırı yatırımın neden olduğu kapasite fazlalığı, firmaların öz sermaye yetersizliği, sanayide kullanılan enerjinin rakip ülkelerden pahalı olması, pahalı işçilik, başta pamuk olmak üzere hammadde fiyatlarındaki istikrarsızlık, yurt dışı pazarlarda dağıtım kanallarına sahip olunmaması ii. Hem tekstil, hem de hazır giyimde moda ve marka oluşturma konusundaki başarısızlık, araştırma ve geliştirmeye yeterince önem verilmemesi, teknik ve kalifiye eleman gereği için eğitim konusunda sektörün büyümesine paralel bir gelişme olmaması, sektörde kayıt dışılığın artması ve bunun da haksız rekabete yol açması Türkiye tekstil sektöründe maliyet unsurları incelendiğinde, hammadde % 33, insan kaynakları (işçilik) %25, yardımcı madde ve malzeme giderleri % 7 paya sahiptir (Çizelge 4.41 ve Şekil 4.20). Bu sorunların çözümünde firmanın sermaye yapısının güçlü olması çok az bir etkendir. Örneğin, Türkiye’de 2006 Mart ayında tekstil sektörüne yapılan %10’luk KDV indirimi tekstilciye istenilen kolaylığı sağlamamıştır. Yapılan bu indirimden aslında tekstil ile uğraşan birçok yatırımcı yararlanamamıştır. Çünkü yatırım sadece iplikle ilgili olan kısımlar için yapılmıştır. Örneğin bir düğme üreticisi halen % 18 KDV ödemektedir. Halka da yansıması düşünülen bu indirimin aslında maliyetlere çok önemli bir etkisi olmamıştır (Aras, 2008). Bu sorunlarına rağmen ülkemizde tekstil, iplik ve dokuma sektörü sahip olduğu bileşenleriyle vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Bu nedenle son yıllarda gerek 99 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ tarımsal ve gerekse sanayiye yönelik izlenen politikalarla sorunlar stratejik planlarla yönetilmeye ve çözümlenmeye çalışılmaktadır. Şekil 4.20. Seçilmiş tekstil firmaları maliyet analizi (Kasım 2005) (Anonim, 2010) Çizelge 4.41. Seçilmiş Tekstil Firmaları Maliyet Analizi (Kasım 2005) Maliyet Unsurları Payı (%) İnsan kaynakları 25 Finansman Giderleri 3 Bakım Onarım 2 Boyar Madde 4 Hammadde 33 Su ve Atık Su 1 Taşıma Giderleri 2 Yardımcı Madde ve Malzeme 7 Enerji 9 Amortisman 7 Diğer Giderler 7 Kaynak: (Anonim, 2010) 100 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.6.3. Dünya Pamuk İpliği Ticareti Tekstil ve hazır giyim sektöründeki gelişmelere bağlı olarak gelişme seyri gösteren iplik sektöründe 2000 yılında 52,6 milyon ton olan toplam dünya elyaf arzı, 2009 yılı itibarıyla 70,5 milyon tona yükselmiştir. 10 yıl bazında yaklaşık %34’lük bir artış meydana gelmiştir. Dünya elyaf arzındaki yükseliş daha çok suni ve sentetik elyaf arzındaki artıştan kaynaklanmıştır. Bu dönemde elyaf arzı, sentetik elyaflarda yıllık ortalama %4 artışla 40,3 milyon tona, suni elyaflarda (selülozik) yıllık ortalama %3,6 artışla 3,8 milyon tona ulaşmıştır. Doğal elyaflardan pamukta yıllık ortalama %2,6 artışla 23,4 milyon tona ulaşırken yün arzı yıllık ortalama %2,2’lik düşüşle 1,1 milyon tona gerilemiştir. 2000 yılında %59 olan suni ve sentetik elyafların toplam elyaf arzı içindeki payı %63’e ulaşmıştır (Sevim, 2011). 2008 yılında 75 milyar dolar civarında gerçekleşen dünya elyaf ve iplik ticareti, küresel krizin etkisiyle 2009 yılında 60 milyar dolar civarına gerilemiştir. Sektördeki en büyük ticaret kaybı, yaklaşık 4,5 milyar dolarla pamukta ve 4,7 milyar dolarla suni sentetik filament ipliklerde görülmüştür (Sevim, 2011). Son yıllarda doğal elyaf olan pamuk üretiminde dünya genelinde yaşanılan üretim azalışları, maliyetinin yükselmesi ve pamuk ipliğinin son yıllarda fiyatının artması, ileri teknoloji/ nano teknolojinin tekstil sektöründe kullanılması nedeniyle sentetik elyafa olan talep artmaktadır (Çizelge 4.42). Çizelge 4.43’de görüldüğü gibi dünya elyaf tüketimi ağırlıklı olarak pamuk ve sentetik üzerinde yoğunlaşmıştır. 1990 yılında tüketim oranları aynı olan pamuk ve sentetik elyaf tüketimi, ilerleyen yıllarda sentetik elyaf lehine artış göstermiştir. Dünya geneli elyaf tüketiminde sentetik elyafın ağırlığı yıllar itibariyle artmıştır. Özellikle 2008 yılında pamuk piyasasında yaşanılan gelişmeler ve pamuk/ pamuk ipliğinin fiyatındaki artış nedeniyle sentetik elyaf tüketiminin toplam elyaf tüketimindeki payı %57’ye ıçkmıştır. 101 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.42. 1990-2009 yıllarında dünya elyaf tüketimi ve elyaf türlerine göre tüketim dağılımı Tüketim (Bin ton) Pamuk (%) Sentetik (%) Yün (%) Selülozik (%) 1990 40.840 48 48 5 8 1995 43.194 42 48 3 7 2000 52.643 38 54 3 5 2005 66.153 38 55 2 5 2006 69.069 39 54 2 5 2007 72.173 37 56 2 5 2008 67.690 35 57 2 5 2009 70.526 36 57 2 5 Yıllar Kaynak: www.oerlikontextile.com Dünya suni sentetik elyaf üretiminin yarıdan fazlası Çin tarafından üretilmektedir. ABD, Hindistan, Tayvan, Güney Kore, Endonezya ve Japonya sentetik elyaf üretiminde önde gelen diğer ülkelerdir. 2007 yılında 72,2 milyon tonla en yüksek seviyesine ulaşan toplam elyaf tüketimi 2008 yılında 67,3 milyon tona kadar gerilerken 2009 yılında 70,5 milyon tona yükselmiştir (Sevim, 2011). Dünya genelinde pamuk ipliği ve pamuklu dokuma sektöründe üretim liderliği Asya ülkelerindedir. ITMF’nin verilerine göre 2009 yılı itibariyle Kısa Elyaf iplik üretiminin %85’i Asya ülkelerince, %4’ü Güney Amerika ülkelerince, %7’si Avrupa kıtasındaki ülkelerce gerçekleştirilmektedir. Dünya genelinde pamuk ipliği ve sentetik iplik ihracında öne çıkan ülkeler farklılık göstermektedir. Çin hem pamuk ipliği hem de sentetik iplik ihracatında %18 ve %15’lik payla birinci ısradadır. Pamuk ipliğinde Çin’den sonra ikinci ısradaki ülke %16’ıyla Hong Kong ve %13 ile Hindistan ve Pakistan üçüncü sıradadır. Ülkemiz %3’lük pay ile sekizinci ısradadır. Sentetik ve suni filamentlerden üretilen iplik ihracatına baktığımızda Çin’in ardından %9 ile Tayvan ikinci, %7 ile Almanya üçüncü sıradadır. Türkiye ise %2 ile yine sekizinci sırada yer almaktadır (Çizelge 4.43). 102 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.43. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ihracatı (milyon dolar) Pamuk Aldığı Sentetik ve Suni Aldığı Ülkeler Ülkeler İpliği Pay (%) Filamentler Pay (%) Çin 1787 18 Çin 2196 15 Hong Kong 1589 16 Tayvan 1317 9 Pakistan 1291 13 Almanya 1024 7 Hindistan 1291 13 Güney Kore 878 6 ABD 893 9 İtalya 878 6 Türkiye 297 3 Türkiye 292 2 Diğerleri 2779 28 Diğerleri 8051 55 Toplam 9932 100 Toplam 14641 100 Kaynak: www.trademap.org Dünya genelindeki ithalata baktığımızda talep eden ülkelerin genel olarak farklı olduğu söylenebilir. İhracatta olduğu gibi ithalatta da Çin’in %28 ile pamuk ipliğinde, %8 ile sentetik ve suni filamentlerden üretilen iplikte ilk sırada olduğu görülmektedir. Pamuk ipliği ithalatında Çin’in ardından ikinci sırada %17 ile Hong Kong, üçüncü sırada ise %6 ile Güney Kore gelmektedir. Türkiye %3 ile altıncı sıradadır. Sentetik ve suni filamentler ithalatında ise %7 ile ABD ikinci, %6 ile İtalya ve Türkiye üçüncü sıradadır (Çizelge 4.44). Çizelge 4.44. 2009 yılı pamuk ipliği ve sentetik iplik ithalatı (milyon dolar) Pamuk Aldığı Pay Sentetik ve Suni Aldığı Pay Ülkeler Ülkeler İpliği (%) Filamentler (%) Çin 2843 26 Çin 1217 8 Hong Kong 1858 17 ABD 1065 7 Güney Kore 656 6 İtalya 913 6 Bangladeş 437 4 Türkiye 913 6 İtalya 437 4 Almanya 761 5 Türkiye 328 3 Brezilya 608 4 Diğerleri 4372 10 Diğerleri 9739 64 Toplam 10935 15220 100 100 Toplam Kaynak: (www.trademap.org) 103 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.6.4. Dünya Pamuklu Dokuma Ticareti 2009 yılı itibarıyla dünya toplam kumaş ticareti yaklaşık 93 milyar dolar civarında gerçekleşmiş olup, bunun; 34 milyar doları suni sentetik dokumalardan, 23 milyar doları pamuklu dokumalardan, 3,5 milyar doları yünlü dokumalardan, 22 milyar doları örme kumaşlardan ve 10 milyar doları da dokunmamış mensucattan kaynaklanmıştır. Dünya kumaş ticaretinde, ihracatın belirli ülkelerde toplandığı, buna karşın ithalatın çok daha fazla sayıda ülke tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir. Örneğin, kumaş ihracatının %74’ünün ilk on ülke tarafından gerçekleştirilmesine karşın, ithalatta ilk on ülkenin payı %44’lerde kalmaktadır (Kuyumcu, 2011). Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş ithalatına baktığımızda öncelikle genel toplamda kumaş ithalatının arttığı görülmektedir. 2007’de yaklaşık 110 milyar dolar olan rakam 2008’de %3’lük bir art ışla 114 milyar dolara ulaşmıştır. 2009 yılında ise küresel krizin etkisi kendisini göstermektedir ki bir önceki yıla göre %18’lik bir gerilemeyle yaklaşık 93 milyar dolara düşmüştür. Yine aynı dönemde ithalatı en çok gerçekleşen kumaş türlerini incelediğimizde suni sentetik iplikten dokumalar ve pamuklu dokumaları ilk sırada görmekteyiz. 2007 yılında 28 milyar dolar ithalatı gerçekleşen pamuklu dokuma 2008 yılında %4’lük bir artışla 29 milyar dolara yükselmiş ancak 2009 yılında bir önceki yıla göre %22’lik bir azalışla 22,7 milyar dolara gerilemiştir (Şekil 4.21). Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş ihracatına baktığımızda öncelikle genel toplamda kumaş ihracının kriz sonrası dönemde bile arttığı görülmektedir. 2007’de 103 milyar dolar olan rakam 2008’de % 6’l ık bir artışla 110 milyar dolara ulaşmıştır. 2009 yılında ise küresel krizin etkisine rağmen artış eğilimine devam ederek %0,5’lik bir artışla 110 milyar dolara çıkmıştır. Yine aynı dönemde ihracı en çok gerçekleşen kumaş türlerini incelediğimizde ilk üç sırada suni sentetik iplikten dokumalar, pamuklu dokuma ve örme kumaşı görmekteyiz. 2007 yılında 28 milyar dolar ihracı gerçekleşen pamuklu dokuma pamuk fiyatlarının artmasıyla 2008 yılında % 1’lik bir azalışla 27 milyar dolara gerilemiş, ancak 2009 104 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ yılında bir önceki yıla göre %2’lik bir artışla 28,5 milyar dolara çıkmıştır (Şekil 4.22). Şekil 4.21. 2007-2009 yılı dünya kumaş ithalatı (milyon dolar)(www.trademap.org) Şekil 4.22. Dünya genelinde 2007-2009 döneminde gerçekleşen kumaş ihracatı (milyon dolar) (www.trademap.org). 105 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Dünya kumaş ithalatında öne çıkan ülkeler Çin, Hong Kong ve Bangladeş’tir. Ülkemiz sekizinci sıradadır. İhracatta ise Çin, Hong Kong, İtalya ve Pakistan öne çıkan ülkelerdir. Türkiye ise dördüncü sıradadır. 4.6.5. Dünya İplik ve Dokuma Sektöründe Üretim Maliyetleri Dünya iplik ve dokuma sektöründe üretim ve ticaretin yönü kullanılan hammaddenin piyasa yapısına ve fiyatlarına paraleldir. Bu nedenle pamuk veya petrokimya sanayindeki fiyatlarda gerçekleşen hareketlilik iplik ve dokuma sektörünü de etkilemektedir. Kullanılan hammaddelerin bulunabilirliği, kalitesi, dünya genelindeki talep düzeyi ve fiyatı iplik ve dokuma türlerinin üretim ve ticaretinin yönünü belirlemektedir. Dünya genelinde iplik ve dokuma üretimi ve ticaretini gerçekleştiren 10 ülkenin maliyet faktörleri ve maliyet rakamları incelendiğinde geçmiş yıllara göre ortalama maliyetlerde düşüş yaşandığı söylenebilir. Bunun nedeni olarak dünyanın birincil tekstil endüstrilerinin makine teçhizatlarında modernizasyona ve üretim süreçlerini yeniden yapılandırmaya önem vermeleri, tamamen yeni veya daha gelişmiş tekstil teknolojisi sayesinde dünya pazarında ve ürünlerinde rekabetçi yanlarını geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmaları söylenebilir. Çizelge 4.45’de yer aldığı üzere, iplik eğirme maliyetleri içerisinde özellikle kalifiye personel, makine ihalesine (kiralanmasına) ve niteliksiz personel, elektrik maliyeti saat başına en yüksek ücret ödeyen ülkeler İtalya, ABD, Güney Kore ve Türkiye’dir. Elektrik maliyeti olarak kwh başına bedeli yüksek olan üç ülke İtalya, Brezilya ve Türkiye’dir. Rotor iplik şlemede i hammadde maliyeti yüksek olan ülkeler ise; Mısır, Çin ve Türkiye’dir. Hammadde maliyetinin yüksek olma nedenleri ise bu ülkelerin yüksek ithalata dayalı işleme yapmaları bunun sonucunda pamuk fiyatları ve kur farklarının yarattığı yüklerdir. Çizelge 4.46’da yer aldığı üzere pamuklu dokuma üretiminde faktör bazında yüksek üretim maliyetlerine sahip ülkeler şunlardır. Niteliksiz personel için ödenen saat ücrette, elektrik maliyetinde, İtalya, Brezilya ve Türkiye, harcanan su maliyetinde, ABD, Brezilya, Türkiye ve İtalya, harcanan buhar maliyetinde, İtalya, 106 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Türkiye ve Brezilya, dokuma kumaş boyutlandırma maliyetinde, Mısır, Türkiye ve Hindistan ve İtalya, harcanan petrol/ gaz maliyetlerinde, Brezilya, Çin, İtalya ve Türkiye, harcanan pamuk (1-1/8 inç lif uzunluğu) bedelinde, Mısır, Çin ve Türkiye, harcanan pamuk (1-1/16 inç lif uzunluğu) bedelinde, Mısır, Çin ve Türkiye ilk sıralarda yer almaktadır. Çizelge 4.45. 2010 yılı iplik eğirme maliyetleri Brezilya Çin Mısır Hindistan İtalya Kore Türkiye ABD Faktörler Kalifiye personel 4,4 1,6 1,0 0,8 25,0 11,3 6,8 17,2 için ödenen saat ücreti Makine ihaleleri 2,32 0,90 0,89 0,54 24,00 8,70 4,43 14,10 için saatlik ücret Niteliksiz personel 1,80 0,90 0,85 0,43 22,00 6,96 3,76 11,50 için ödenen saat ücret İşlem süresi 8,5 8,4 7,7 8,4 7,2 8,4 7,6 7,8 (birim saat) Elektrik 0,09 0,19 0,06 0,11 0,05 0,13 0,10 0,04 maliyeti(Khw) Bina maliyeti 327 157 217 171 1,2 304 120 1 (birim m2) Yıllık bina bakımı 1 1 1 1 1 1 1 1 (%) Makine 8 10 12 10 8 8 10 7 amortisman süresi Yardımcı 8 6 5 5 5 4 7 5 ekipmanın amortisman süresi Bina amortisman 25 20 30 29 30 32 39 39 süresi Gümrük, satış 20 21 0 13 0 5 0 0 vergisi Sermaye faiz 13 6 13 12 4 4 11 4 oranı(%) Hammadde 1,74 2,04 2,09 2,28 1,77 1,94 2,60 2,67 maliyetleri * Hammadde 1,89 2,56 2,61 1,71 1,95 2,00 2,25 1,69 maliyetleri** Kaynak: (ITMF, 2010)*(Ring işleme için)( 1 kg pamuk için 1-1/8 inç lif uzunlu ğu), ** (Rotor işleme için) (1 kg pamuk için 1-1/16 inç lif uzunlu ğu) 107 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.46. 2010 pamuklu dokuma üretimi maliyetleri Faktörler Kalifiye personel için ödenen saat ücreti Makine ihaleleri için saatlik ücret Niteliksiz personel için ödenen saat ücret İşlem süresi (birim saat) Elektrik maliyeti(Khw) Su maliyeti (m3) Buhar maliyeti (lb iplik) Boyutlandırma maliyeti Petrol/ gaz maliyetleri Bina maliyeti (birim m2) Yıllık bina bakımı ( %) Makine amortisman süresi Yardımcı ekipmanın amortisman süresi Bina amortisman süresi Gümrük, satış vergisi vb Sermaye faiz oranı(%) Pamuk 1-1/8 Pamuk 1-1/16 Polyester poy Brezilya Çin Mısır Hindistan İtalya Kore Türkiye ABD 3,75 1,75 1,23 1,12 25,00 11,30 7,85 19,10 2,66 1,15 0,97 0,90 24,00 8,70 5,86 16,40 1,98 0,71 0,86 0,73 22,80 6,96 3,84 12,10 8,27 8,40 7,73 8,40 6,20 8,46 7,31 7,80 0,13 0,10 0,04 0,10 0,19 0,06 0,11 0,05 0,79 0,40 0,13 0,28 0,69 0,12 0,71 1,91 0,11 0,09 0,09 0,08 0,28 0,05 0,19 0,05 0,15 0,13 0,36 0,33 0,28 0,22 0,349 0,092 0,72 0,67 - 0,424 0,67 0,31 * 0,55 0,01 * 276 146 216 167 1,25 304 188 1,025 1 1 1 1 1 1 1 1 7 10 12 10 8 10 10 7 10 5 5 5 5 5 6 5 25 20 30 29 30 32 39 39 18 21 0 20 0 5 0 3,7 12,9 6 12,5 12 4,3 4,5 10,9 4,3 0,33 0,42 0,15 0,38 0,48 0,19 0,39 0,49 0,14 0,43 0,55 0,19 0,34 0,42 0,26 0,37 0,46 0,21 0,49 0,51 0,63 0,64 0,16 0,19 Kaynak: (ITMF, 2010) *Gaz 108 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.7. Pamuk ve Rekabet 4.7.1. Rekabet Kavramı ve Rekabeti Oluşturan Unsurlar Günümüzde tüm ülkeler dünya ticaret hacminden daha fazla pay almak istemektedirler. Bu nedenle birçok ülke hedefledikleri pazar payına ulaşmak amacıyla rekabet stratejileri geliştirmektedir. Daha önceleri rekabette çok önemli olan maliyet- fiyat bileşeni, yenilikçilik ve ilk olma bileşenine yönelmektedir. Ayrıca ülkeler ve şirketler yerel rekabetin yanı sıra küresel rekabetle karşı karşıya kalmışlardır. Rekabetin dünya ölçeğinde küreselleşmesi ilk bakışta ülkeye (üretim yerine) özgü faktörlerin önemini azaltıyor gibi görünse de ülkeye özgü durumun (yerel şartların) önemini aslında daha da arttırmaktadır. Ulusal ekonomik yapıda, değerde, kültürde, kurumsal yapıda ve tarihi birikimdeki farklılıklar geniş ölçüde rekabetçi üstünlüklere katkı sağlamaktadır (Bedir, 2009). Diğer bir deyişle küresel rekabette başarılı olabilmek için ülke veya işletmenin yerel koşullarının, özelliklerinin ve anlayışının küresel rekabetin aradığı özelliklere sahip olması gereklidir. Bu özelliklere sahip olmayan ülke/ işletmelerin rekabet düzeyi düşüktür. Buradan yola çıkarak rekabet gücü kavramını ülke, sektör/ firma bazında ayrı ayrı tanımlamak daha anlamlı olacaktır. Ülke düzeyinde uluslararası rekabet gücünün geniş kabul gören tanımı; bir ekonominin, sürdürülebilir bir temelde, ülke nüfusuna yüksek ve artan yaşam standardı ve çalışmak isteyenlere istihdam sağlama yeteneğidir. Uluslararası rekabet gücü bir ülkenin genel iktisadi performansını ifade eder (Bedir, 2009). OECD’nin tanımlamasına göre, uluslararası rekabet gücü; firmaların, endüstrinin, bölgenin ya da ekonomik birliklerin uluslararası rekabette sürdürülebilir bir biçimde, nispi olarak daha yüksek faktör geliri ve istihdam seviyesi yaratabilme yetkinliğidir (OECD, 1996). Rekabet gücü kavramının sektör/firma bazında tanımları ise şu şekildedir. Uluslararası rekabetçi endüstriler, rekabetçi üstünlük yaratmak ve sürdürülebilir kılmak için firmaların yeterli kapasitesi olan ve bu imkânlarıyla iyileştirme ve 109 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ inovasyon yapabilen endüstrilerdir. İyileştirme ve inovasyon yapabilme ise; ar-ge, ileri düzeyde eğitim ve bunlara benzer gelişimin faaliyet alanlarında yatırımı gerektirmektedir (Bedir, 2009). Bir başka tanımda ise rekabet gücü; yerli bir firmanın bir ihracat piyasasında veya yurt içinde uluslararası rekabet gücüne sahip olması, rakip yerli ve yabancı firmalara kıyasla ürün fiyatı ve/ veya ürün kalitesi, teslimde dakiklik ve satış sonrası servis gibi fiyat dışı unsurlar açısından şu anda ve gelecekte aynı durumda veya onlardan daha üstün olması demektir. (Kibritçioğlu, 1996). 4.7.2. Pamuğun Uluslararası Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler Pamuk kullanım alanının geniş olması nedeniyle talep ve arz dengesi hassas olan bir üründür. Uluslararası piyasada rekabetini biçimlendiren, geliştiren veya engelleyen birçok unsur bulunmaktadır. Bu etkileri kısaca uluslararası anlaşmalar ve işletmecilik ve/veya sektör özellikleri olarak iki ana başlık altında özetlemek mümkündür. 4.7.2.1. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyonla İlgili Uluslararası Anlaşmaların Uluslararası Rekabete Etkileri 1) Uluslararası Anlaşmalar Birinci Dünya savaşından sonra yaşanılan krizle birlikte (1929-1936 dünya ekonomik buhranı) dünya genelinde ülkeler, aşırı korumacı politikalar izlemişlerdir. Dış ticarette uygulanan kota ve gümrük tarifeleri uluslararası ticaretin ciddi düzeyde azalmasına neden olmuştur. Bu dönemde izlenilen birçok politika benzer olumsuzlukların yaşanmasını önlemeye yönelik bir şekilde belirlenmiştir. 2. Dünya savaşından sonra aynı sonuçların yaşanmaması amacıyla birçok uluslararası kurum kurulmuştur. Toplumsal hayattan ekonomiye, ticarete kadar birçok konuyu düzenleyen bu kurumlar değişik başlıklarda etkin politikalar belirlemişlerdir. 110 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Bu dönemde halen pamuk, tekstil ve hazır giyim sektörünü küresel ölçekte etkileyen en önemli anlaşmalar imzalanmıştır. Bunlara çok kısaca değinmek ve rekabete etkilerini yorumlamak yararlı olacaktır. a) Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) 1947 1948’de yürürlüğe giren ve ülkemizin 1953 yılında dâhil olduğu bu anlaşma özetle aşağıda yer alan amaçları hayata geçirmek için imzalanmıştır. GATT anlaşmasının dış ticarette, ayrımcılık gözetilmemesi esasında düzenlenmiş olmasında karşın, anlaşma ülkelere ithalatlarında aşırı artış olması durumunda önlem alma hakkı tanımaktadır. Burada temel amaç, dış ticarette serbestleşmeyi teşvik ederek sınırlardaki tüm korumacı uygulamaları ortadan kaldırmaktır. Bunu gerçekleştirmek için dört temel ilke benimsenmiştir. Bunlar en çok kayrılan ülke, ulusal muamele (işlemler), gümrük vergilerinin indirilmesi ile konsolidasyon ve gümrük vergileri ile korumadır. Ancak GATT anlaşmasında yer alan gelişmekte olan ülkeler bu anlaşmanın temel ilkelerinden olumsuz etkilenmişlerdir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerden gerçekleşen ihracatın belirlenen düzeyden daha fazla olması halinde gelişmiş ülkeler dört temel ilkeyi duruma göre gerekçe göstererek kendi lehlerine olacak politikalar belirleyerek uygulamışlardır. Özellikle miktar kısıtlamaları ile uyguladıkları haksız tutum 1970’lerin başından itibaren daha da hızlanarak 1990’lı yıllara kadar olanca hızıyla devam etmiştir. b) Çok Elyaflılar Anlaşması (1974) Tekstil ürünleri ticaretinde kısıtlama uygulamaları 1970’lerin başında artmaya başlamıştır. GATT konseyi tarafından tekstil ürünleri çalışma grubu kurulmuş ve çalışmalar sonucu 1974 yılında Çok Elyaflılar Anlaşması (ÇEA) yürürlüğe girmiştir. ÇEA ile gelişmiş dış alımcı ülkelere, gelişmekte olan ülkelerden yapılan dış satımın kota ve gözetim önlemlerine tabii tutularak kısıtlanması sağlanmıştır. İlk aşamada sadece pamuklu tekstil ürünlerinde miktar kısıtlamaları getiren anlaşma daha sonra 111 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ gelişmiş ülkelerin baskısı ile yün ve diğer doğal elyaflar ve suni-sentetik elyaf ve bunlardan mamul eşyalar da dâhil olmuştur. Daha sonra ÇEA revize edilmiş, dış alımcı ve dış satımcı arasında anlaşma sağlanabilirse anlaşma hükümlerinden taviz verilebileceğini öngören bir hüküm eklenmiştir (Nacak, 2004). Bu anlaşmanın amacı; tekstil ve hazır giyim ürünleri ticaretinin düzenli ve adil olarak gelişimini sağlamak ve dış alımcı ülkelerde olduğu kadar dış satımcı ülkelerde de pazar veya üretim üzerinde bozucu etkilerden kaçınarak, tekstil ticaretinin gelişmesini, ticaretteki engellerin azaltılmasını ve dünya ticaretinin giderek serbestleşmesidir ( Özdemir, 1997). Bu anlaşma her ne kadar ticaretin adil ve serbest ortamda yapılması amacını taşısa da bazı maddelerinde tarafların karşılıklı anlaşmaları halinde özel kota anlaşmaları yapmasına izin verecek unsurlar bulundurmaktadır. Bu da ayrıcalıklı tarafların doğmasına, adaletin ve serbest ticaretin yapılanmasına aykırı durumların yaşanmasına neden olmaktadır. GATT çerçevesinde sürdürülen Uruguay Round görüşmelerinde bu durumun GATT’ın mantığına aykırılığı dile getirilmiş ve 4 yıl sürmesi planlanmıştır. Ancak bu anlaşmanın avantajlarının ülkelerin çıkarlarına olacak şekilde 8 yıl daha uzatılmasının, gelişmekte olan ülkelere olumsuz etkiler yarattığı ve serbest ticaretin önünde bir engel oluşturduğu konusunda uzun süren görüşmeler sonucunda karar birliğine varılarak yeni bir anlaşmanın yapılmasıyla süreç tamamlanmıştır. ÇEA’nın GATT’a uyumunu hedefleyerek yeniden yapılan anlaşmanın adı “Tekstil ve Konfeksiyon Anlaşmasıdır”. c) Tekstil ve Konfeksiyon Anlaşması (1995) 1995 yılında GATT’ın yerini alan DTÖ anlaşması çerçevesinde ÇEA’nın sıkıntılı yönlerini ortadan kaldırmak için ortaya konulan bu anlaşmanın esası; 2005 yılına kadar tekstil ve konfeksiyon ürünleri ticaretinde var olan kısıtlamaların kademeli bir şekilde ortadan kaldırılması ve tam anlamıyla serbest ticaretin yolunun açılmasıdır. Bu anlaşma 9 ana madde ve bunların alt maddelerinden oluşmuştur. Burada tekstil ve konfeksiyon ürünleri 6 haneli armonize sistemde listelenerek 112 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ tanımlanmıştır. Oluşturulan bu listede başta pamuk olmak üzere tekstil ve konfeksiyon üretiminde kullanılan tüm elyaf çeşitlerini kullanarak üretilen her türlü ürün yer almaktadır. Bu anlaşma içeriğine göre; ÇEA kademeli olarak 10 yıl içinde dört aşamada ortadan kalkacaktır. Aynı şekilde daha önce var olan kotalarda 1 Ocak 1995 yılından itibaren 10 yıl içinde kademeli olarak kaldırılacaktır. d) Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Tarım Anlaşması (1995) Tarım tüm ülkeler için stratejik bir konudur. Her ülke devamlılığının teminatını tarımda görmektedir. Günümüzde tarıma konu birçok ürünün aynı zamanda sanayi malı haline dönüşmesiyle birlikte ülkelerin tarım ve tarım ürünleri ticareti konusunda rekabete özel önem verdikleri görülmektedir. Tarım ürünlerinin ticareti hassas bir konudur. Özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin ekonomik gelir kaynağı, istihdamı genellikle tarıma dayalı oluştuğundan bu konuda daha koruyucu ve destekleyici davranmaları zorunluluk haline gelmiştir. 26 Ocak 1995 yılında ülkemizce imzalanarak kabul edilen bu anlaşma ile tarım politikamızın esasları önemli ölçüde değişmiştir. Tarım anlaşmasının esası hakça ve piyasa sistemine dayalı bir tarım ticareti ortamı oluşturmaktır. Bu kapsamda DTÖ tarım anlaşması, tüm tarife dışı engellerin gümrük tarifesine dönüştürülmesi, ülkeler arasında haksız rekabet yaratan tarım ürünleri sübvansiyonlarının kullanımının sınırlandırılması, dış alım ve satımı düzenleyen bu iki önlemi desteklemek amacı ile iç piyasada tarım sektörüne yönelik desteklerin azaltılması olarak özetlenebilir (Nacak, 2004). DTÖ tarım anlaşması üç esas ilkeye dayanmaktadır. Bunlar sırasıyla aşağıda yer almaktadır; i. Pazara Giriş Anlaşması; Var olan tüm tarife dışı engellerin gümrük tarifelerine dönüştürülmesi, bazı ülkelerde kademeli olarak indirilmesi ve pazara girişte uyulacak diğer taahhütleri kapsamaktadır. 113 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ii. Dış Satım Sübvansiyonları; Ülkelerin tarım ürünlerinin ihracını arttırmaya yönelik verilen tüm desteklemelerin belirli bir sınırda tutulacak şekilde indirilmesini kapsamaktadır. iii. İç Destek Uygulamaları; Her ülkenin kendi tarımını geliştirmeye yönelik çiftçisine verdiği desteklerin yapısının ve miktarının anlaşma uyarınca belirlenen koşul ve rakamlara düşürülmesidir. Kısaca incelenen dört anlaşmanın her birinin pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma başta olmak üzere tekstil ve konfeksiyon sektörüne etkileri sayısızdır. En önemli etkisi ise ülkemizdeki işletmelerin özellikle 2005 yılından sonra diğer ülkelere karşı çok boyutlu şekilde rekabet etme yeteneği geliştirmeleri ve bu konuda çok hızlı ve etkili stratejilerle harekete geçme mecburiyetinde kalmalarıdır. e) Gümrük Birliği Anlaşması (1996) Ülkemizin 1959 yılında gerçekleştirdiği Avrupa Birliği üyelik başvurusu halen sonuca ulaşmamıştır. Ancak bu süreçte ülkemizin siyasi ve ekonomik yapısına önemli etkisi olan bir gelişme yaşanmıştır. Halen doğruluğu veya yanlışlığı sıkça tartışılan Gümrük Birliği anlaşması 1996 yılında ülkemizde yürürlüğe girmiştir. Gümrük Birliği, malların tek bir gümrük alanı içinde, herhangi bir engelle karşılaşmaksızın bütünsel ya da kısmî (belirli kotalar dâhilinde) olarak serbestçe dolaşabilmeleri ve âkit tarafların üçüncü ülkelerden yaptıkları ithalata aynı dış tarife ve aynı ticaret politikasını uygulamaları demektir. Bu yönüyle, Türkiye’nin AB ile olan Gümrük Birliği, tipik bir gümrük birliğinin ötesine geçmekte; rekabet normları, teknik mevzuatın uyumlulaştırılması, tekellerin kaldırılması ve fikri mülkiyetin korunması gibi ek bazı konuları da kapsamaktadır. Bu ek taahhütlerin amacı, taraflar arası ticari ilişkileri uyumlu hukuksal dayanaklara oturtarak piyasaları daha da bütünleştirmek ve Türkiye’yi AB’ye daha çok yakla ştırmaktır. Gümrük Birliği en genel ifadeyle, taraflar arasındaki ticarette mevcut gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamalarıyla, her türlü eş etkili tedbirin kaldırıldığı ve ayrıca, birlik 114 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ dışında kalan üçüncü ülkelere yönelik olarak da, ortak gümrük tarifesinin uygulandığı bir ekonomik entegrasyon çeşidi olarak tanımlanmaktadır. Gümrük birliğinin yaratması ön görülen etkileri şunlardır (Doğan, 2004); i. Ticaret etkisi, üretim etkisi ii. Tüketim etkisi, gelir dağılımı etkisi iii. Dinamik etkileri. Ülkemizin tekstil ve hazır giyim ürünlerinin ihraç pazarı genellikle AB ve ABD’dir. AB pazarına olan coğrafi yakınlığımız, ticari, ekonomik ve parasal konuda uygulanan yasal benzerlikler, kaliteli, uygun fiyatlı ürünlerin hızlı teslimi gibi unsurlar nedeniyle bu pazarla olan ticari ilişkimiz yoğunlaşarak devam etmektedir. 2) Uluslararası Anlaşmaların Rekabete Etkileri Yukarıda verilen önemli gelişmelerin rekabete etkilerini son olaydan geriye doğru özetlersek, öncelikle DTÖ Tarım Anlaşması ülkemizde önemli miktarda üretimi yapılan ve oldukça ciddi kesimi istihdam eden pamuk tarımımıza ciddi etkilerde bulunmuştur. Tarım anlaşması kapsamında incelendiğinde, pamuk üretiminde uygulanan sübvansiyonlar, belirlenen oranların altında kaldığı için indirimden muaf tutulmuştur. Ancak pamuk üreticisine verilmesi öngörülen destekler özellikle fiyat konusunda verilen desteklerin yerine getirilen üretimden bağımsız doğrudan ödemelere dönüştürülmesi ülkemiz çiftçisinin sorunlarına yanıt vermemiştir. Her geçen gün artan üretim maliyetleri karşısında çiftçiye verilen destek yeterli anlam taşımamış ve bu nedenle pamuk üretiminden çiftçi vaz geçmeye başlamıştır. Çiftçiler pamuğa alternatif maliyetleri düşük ve getirisi yüksek ürünleri de üretim alanları içine almış ve piyasa koşullarına göre ürün ekimine gitmişlerdir. Yine tarım anlaşması kapsamında ön görülen gümrük vergilerinin kaldırılması ile ithal pamuğun ülkemize girişi önünde engel kalmamış, tekstil ve 115 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ hazır giyim üreticileri daha ucuza pamuğa rahatlıkla ulaşabilirken, yerli pamuk üreticisi üretimini nasıl değerlendireceği konusunda zorda kalmıştır. Ülkemiz açısından tarım anlaşmasının doğrudan pamuk üretimine olumsuz etkilerini söylemek zor olmakla birlikte, geçmişten bu yana uygulanan yetersiz ve kimi zaman yanlış olan politikalar nedeniyle dolaylı olarak birçok olumsuz etkisi olduğu söylenebilir. Bunun en önemli göstergesi ise ülkemizin pamuk ihraç ülkeler grubu yerine pamuk ithal eden ülkeler grubunda ilk sıralarda yer almasıdır (Nacak, 2004). Çok Elyaflılar Anlaşmasının tamamen GATT’a entegrasyonun sağlanması, Tekstil ve Konfeksiyon anlaşmasının yürürlüğe girmesinin Türkiye, tekstil ve hazır giyim sektörüne etkisi iki boyutta ortaya çıkmaktadır. Bir yandan kotaların kalkmasına bağlı olarak dış satım olanakları artacak, diğer yandan tekstil ve hazır giyim sanayi ticaretinin liberalizasyonu nedeniyle güçlü rakipler karşısında rekabet sorunu ortaya çıkacaktır (Nacak, 2004). Tekstil ve hazır giyim ürünleri ticaretindeki kısıtlamaların ve gümrük vergilerinin kaldırılmasıyla, gelişmekte olan ülkelerden gerçekleşen dış satım artacaktır. Bu da alıcı pozisyonda olan ABD, AB ve Japonya gibi ülkelerin lehine bir durum yaratacaktır. Çünkü gelişmekte olan ülkeler arasında yaşanacak kıyasıya rekabet kaliteli ve ucuza ürün üretme, dış pazarlara minimum karla mal satmayı göze alma pahasına devam ettirilmeye çalışılacaktır. Yine bu ülkelerde gelişen/ gelişecek tekstil ve hazır giyim sektörü birçok uluslararası standarda uygunluk şartını yerine getirmek amacıyla teknolojiden hammaddesi olan pamuğa kadar birçok kalem ürünü gelişmiş ülkelerden ithal edeceklerdir. Ülkeler bazında incelendiğinde sosyal ve ekonomik fırsatlar oluşturmuş olsa da genel anlamda dışa bağımlı sektörler kurmuş olacaklardır. Diğer taraftan ülkemizin AB ile imzaladığı gümrük birliği anlaşması ile avantajlı konuma geçmesi beklenirken, DTÖ Tekstil ve konfeksiyon anlaşması kapsamında AB pazarında da kota ve vergilerin kaldırılması sonucunda Uzak Doğulu ve Asyalı rakiplerle karşı karşıya kalınmıştır. Gümrük birliği anlaşması gereğince ülkemiz ve AB arasında Türkiye menşeli tekstil ve hazır giyim ürünlerinde gümrük vergisi uygulanmamaktadır. Üçüncü ülkeler ise %9 oranında gümrük vergisi 116 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ödeyerek AB’ye mal ihraç etmektedir. Ancak bu ülkelerden özellikle Çin mallar ının oldukça ucuz maliyetlerle üretilmiş olmasından ötürü ülkemiz açısından AB pazarında önemli rakibimiz haline gelmiştir. Gümrük birliği kapsamında ülkemizdeki en büyük beklenti AB’li yabancı yatırımcıların ülkemizde yatırımlarını gerçekleştirecek olmasıydı. Ancak maliyet avantajı daha yüksek olan Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ülkeleri tercih etmeleri, bizim açımızdan tekstil sektörüne oldukça büyük bir darbe vurmuştur. Yine ülkemizden daha yoğun mal ithal edileceğine yönelik beklentiler olmuş ve bu kapsamda özellikle tekstil sektöründe çok önemli yatırımlar gerçekleştirilmiştir. Ancak bu da gerçekleşmediği için ülkemizdeki firmaların birçoğu doğrudan ihracatçı olmak yerine AB’nin fason imalatçısı olmayı kabul ederek yatırımlarının devam etmesine yönelik bir eğilim oluşturmuştur. 4.7.2.2. Devlet Uygulamalarının Uluslararası Rekabete Etkileri Hangi sektör olursa olsun devletin gerçekleştirdiği her türlü uygulama rekabeti etkileme gücüne sahiptir. Ekonomi, dış ticaret ve mali politikalarda alınan kararlara bağlı olarak, gümrük, destekleme (teşvik vb.) ve sektörel politikalar oluşturulmaktadır. Bunların yanı sıra bürokrasi, yasal alt yapı ve uluslararası örgütlerle gerçekleştirilen anlaşmalar rekabet gücüne etki eden diğer faktörlerdir. Tekstil ve hazır giyim sektörünün vaz geçilmez hammaddesi olan pamuğun üretiminden itibaren izlenen politikalar sektörün biçimlendirilmesinde oldukça etkilidir. Hammaddenin bulunduğu yer onu işleyecek işletmelerin kuruluş yerinin seçilmesinde etken bir faktördür. Bunun yanı sıra hammaddenin bulunabilirliği, tedarik şekli, fiyatı, üretim maliyetleri de önemli olan diğer faktörlerdir. Devletin pamuk tarımında uyguladığı destekleme politikası bu nedenle çok önemlidir. Destekleme politikasında amaç hem ürün fiyatlarında istikrar oluşturmak, hem de üretilen ürün çeşitleri arasında denge sağlayarak, üreticilerin gelirlerinde devamlılık ve adil dağılım sağlamaktır. Bu politikaların doğru, etkin ve devamlı olması diğer süreçleri de etkilemektedir. 117 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Son dönemlerde ülkemizde özellikle ihracatın arttırılmasına yönelik destek ve teşvik uygulamaları hayata geçirilmektedir. Bu yardımların amacı, ihracata yönelik faaliyetlerin, üretim, pazarlama aşamalarında desteklemek ve uluslararası pazarda karşılaşılan sorunların giderilmesine yardımcı olmak ve rekabet gücü kazandırmaktır. Bu kapsamda destek verilen konu başlıklarına örnek olarak, Araştırma-Geliştirme yardımı, Pazar Araştırması Desteği, Yurt dışı Ofis-Mağaza desteği vb. verilebilir. Bunun yanı sıra yatırım teşvikleri kapsamında da ihracata yönelik mal üretimleri de desteklenmektedir. Dış ticareti etkileyen çok önemli unsurlardan biri de devletin uyguladığı vergi politikasıdır. Dış satım ve alımda ülkemizde uygulanan vergi politikası, Gümrük Birliği, Tekstil ve Konfeksiyon anlaşması ve diğer ikili anlaşmalara göre biçimlendirilmiştir. Gümrük vergilerinin temel amacı devletin gelir elde etmesinin yanı sıra uygulanan oranlar yardımı ile iç piyasadaki üreticilerin korunmasıdır. Ancak içinde bulunduğumuz mevcut durumda neredeyse birçok üründe vergiler kaldırılmış veya çok az oranlarda alınmaktadır. Bu durum gerek hammadde gerekse bitmiş ürün bazında ucuz olanların ithal edilmesine olanak yaratarak, iç piyasada üretim yapan firmaların dış rakiplere karşı korunmasız kalmasına ve daha zorlu koşullarda rekabet etmesine neden olmuştur. Uluslararası rekabeti etkileyen unsurlardan biri de kur rejimidir. Özellikle fiyat ve maliyet temelli rekabeti yoğun olan bu sektörde devletin izlediği kur politikası kimi zaman önemli etkide bulunmaktadır. Ulusal para değeri yüksek olan ülkelerin ürün fiyatlarının düşük olmasına rağmen dış alımcılar tarafından tercih edilmemesi çok kez karşılaşılan bir durumdur. Ancak dış ticarete konu olan ürünün çok önemli bir ayırt ediciliği, teknolojik özelliği ve katma değeri çok yüksek olan bir özelliğe sahipse kur faktörü çok önemli olmamaktadır. Bu koşul üretici ve alıcısının çok geniş olduğu bir pazarda önemli bir unsurdur. 4.7.2.3. İşletmecilik ve Sektör Özelliklerinin Uluslararası Rekabete Etkileri Ülkeler arasında gerçekleştirilen ticaretin serbestleşmesi sonucunda iç piyasada rekabet etmeye odaklanan işletmeler yükselen dış pazar fırsatlarından daha 118 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ fazla pay alabilmek için başta yönetim anlayışları olmak üzere bütün işletmecilik süreçlerini uluslararası rekabetin gerektirdiği şekilde değiştirmeye başlamışlardır. Bu baskı nedeniyle değişen işletmeler sektörün yapısını da zamanla değiştirmektedir. Dış pazarda rekabet etmek amacıyla yaşanan gelişmeler bir süre sonra iç piyasadaki rekabet ve çalışma anlayışında da bir baskı gücü yaratarak tüm ölçekteki işletmeleri etkisi altına almaktadır. Özellikle 2005 yılında yürürlüğe giren ve imzası bulunan tüm ülkelerin uymaları zorunlu olan tekstil ve hazır giyim anlaşması çerçevesinde yaşanılan yeni rekabet koşullarına adapte olmak için kimi firmalar üretim teknolojilerini, kimi firmalar hammadde tercihlerini, kimi firmalar ise iş gücü niteliklerini ve birçok unsurlarını değiştirmişlerdir. Burada amaçlanan başta tüketicilerin talepleri doğrultusunda sektörün istediği katma değerli ve kaliteli malı en az maliyetle üreterek düşük pazar fiyatı avantajıyla pazara sunmaktır. Ancak uluslararası pazarda rekabeti etkileyen pek çok unsur bulunmaktadır. Bunlar önem sırasına göre aşağıdaki gibidir. 1) Maliyetler Maliyet, genel anlamda çok çeşitli unsuru içerisinde barındıran bir kavramdır. Çok detaya inmeden maliyetler şu şekilde sınıflandırılabilir; a) Hammadde Maliyeti: Pamuk, ipek, yün, jüt ve polimer tekstil sanayindeki temel hammaddelerdir. Özellikle pamuk en önemli hammaddedir. Pamuk sanayi tekstil sektörünün rekabet gücünde belirleyici role sahiptir. Tekstil ve hazır giyim sanayinde hammadde fiyatları rekabet üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Hammadde maliyetleri üretim maliyetlerinin hemen hemen yarısına tekabül etmektedir. Bu nedenle küresel pazarlarda rekabet hammadde fiyatları ile doğrudan ilişkilidir (Eraslan ve ark, 2008). b) İşgücü Maliyetleri: Tekstil sektöründe bir diğer önemli maliyet kalemi de iş gücü için ödenen ücretlerdir. Bu konu ülkemizdeki bütün sektörler için önemli bir sorun teşkil etmektedir. Önemli olmasının nedeni ödenen ücretin kendisinden çok niteliksiz işgücünün yarattığı gizli maliyet ve devletin ücret üzerinde uyguladığı sigorta ve 119 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ vergi politikasıdır. Niteliksiz iş gücünün üretim sürecinde yarattığı iş kayıpları, hatalı üretimin yüksek olması, yüksek firelerle çalışılması gibi unsurlar işletmelerin maliyetlerini arttırmada ciddi rol oynamaktadır. Yine ülkemizde ücretler üzerinden devletin vergi toplama politikası, işçi ve işveren sigorta oranlarının yüksek olması birçok sorunu beraberinde getirirken maliyetlerin de artmasına neden olmaktadır. Temelde ülkemizin iş gücü maliyetlerinin %40-45’i sigorta kesintilerinden oluşmaktadır. Bu oran AB ülkelerinde %22-25 arasında değişmektedir. Kalan kısım ise çıplak emek bedelidir ki bu konuda AB ülkelerinden daha ucuz maliyete sahipken, yeni doğan pazarlara (Çin, Hindistan, Pakistan vb.) göre maliyetimiz oldukça yüksektir (Eraslan ve ark, 2008). c) Enerji Maliyetleri: Pamuk üretiminden başlayıp tekstil üretim süreçlerine kadar olan tüm aşamalarda kullanılan enerji maliyetleri rekabette etkili olan önemli üçüncü maliyet kalemidir. Ülkemiz pamuk üretiminde kullanılan yüksek mazot giderinden başlayan maliyetler, son model teknolojiyle çalışan fabrikalardaki tüketilen yüksek elektrik veya doğal gaz maliyetinde de aynıdır. Bilindiği gibi ülkemizde gerek petrol ürünlerinde, gerekse elektrik ürünlerindeki birim fiyatlar dünya ortalamasının üstündedir. Bunun nedeni olarak ithal enerji kullanımı, kur faktörü ve enerji bedelleri üzerinden alınan yüksek vergi ve fonlardır. 2) Üretim Teknolojisi ve Ar-Ge İmalat gerçekleştirilen tüm sektörlerde üretimde kullanılan teknolojik alt yapı ve üretim süreçleri rekabet ve maliyetler konusunda önemlidir. Özellikle emek yoğun üretim yapılan sektörlerin teknolojik alt yapılarını güçlendirmeleri ve sermaye yoğun bir yapıya dönüşmelerinden sonra maliyetlerinde bir azalış ve rekabetçi yapılarında bir gelişme gözlenmektedir. Üretim süreçlerinin kısaltılması ve kapasite artışının sağlanması bu gelişmenin en önemli nedenidir. Aynı zamanda teknolojik iyileşme işletmelerin gerek ürün gerekse pazarlar üzerinde araştırma geliştirme çalışmaları yapmalarına da olanak vermektedir. Günümüzde pamuk üretim sürecinden tekstil ve hazır giyim üretim sürecine kadar üretimde kullanılan teknolojinin iyileştiği ve dünya standartlarına yakın 120 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ düzeylerde olduğu söylenebilir. Tarladaki pamuğun insan gücü yerine makine ile toplanması pamuğun kalitesini artırırken, fire oranlarını aşağıya düşürmüştür. Bu süreçteki iyileşme pamuk pazar fiyatlarına olumlu olarak yansımaktadır. Benzer şekilde iplik ve dokuma üretiminden hazır giyime kadarki süreçte emek yoğun üretim yerine sermaye yoğun gerçekleştirilen üretimlerde dünya fiyatlarıyla, kalitesiyle ve yeniliklerle rekabet edebilme düzeyi daha yüksek olmaktadır. 3) İş Gücü Niteliği Pamuğun tarladan toplanması sürecinde başlayan iş gücünün önemi tekstil ve hazır giyim üretimine kadar çok önemli rol oynamaktadır. Özellikle moda faktörüne göre gelişen tekstil ve konfeksiyon sektöründe nitelikli iş gücünün varlığı çok daha önem taşımaktadır. Nitelikli iş gücünden kasıt; çalışma konusu ile ilgili mesleki ve teknik eğitimi, tecrübesi olan ve çalışma konusunda yaşanılan gelişmeleri takip ederek üründe ve işletmesinde katma değer yaratabilen kişi veya kişilerdir. Bu niteliklere sahip çalışanların yoğun olduğu işletmelerde üretim hataları ve kazaları daha az, yenilik ve yaratıcılık, araştırma ve geliştirme çalışmalarının potansiyeli daha yüksektir. Japonya, ABD, Hollanda ve İtalya gibi ülkelerde yenilikçilik özelliğine sahip ve yüksek katma değer yaratarak sektörde rekabet avantajı yaratmaya yönelik nitelikli iş gücü sayısı yüksek olan işletmeler ülkelerini uluslararası pazarlarda üst sıralara taşımaktadır (Şekil 4.23). 121 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.23. Tekstil sektöründe kişi başına ortaya çıkan katma değer (Vezir Danışmanlık, 2008, www.tekirdag.gov.tr) Ülkemiz için çok büyük önemi olan bu sektörde dünya pazarlarında rekabet edebilmek için moda tasarımcısından, tekstil mühendisliğine kadar çok çeşitli uzmanlık alanından insan gücüne gerek duyulmaktadır. 4) Finans ve Öz Sermaye Türkiye’de pamuk üretimi ile uğraşan çiftçiden başlayıp tekstil ve hazır giyim sektöründe yer alan tüm işletmelerin finans ve öz sermaye yapılarının durumu üretimlerinin tüm bileşenlerini biçimlendiren bir öneme sahiptir. Pamuk üretiminde genel olarak küçük ölçekli işletmeler/çiftçilerle yaygın üretim yapıldığı bilinmektedir. Yine tekstil sektöründe yer alan işletmelerimizin %85’i KOBİ niteliğinde olup bu işletmelerimizin çok büyük çoğunluğu fason imalat gerçekleştirmektedir. Türkiye’deki üretici ve imalatçıların büyümeleri yönündeki en büyük engel yeterli öz sermaye olmaması ve finansman problemlerinin varlığıdır. Kuruluş 122 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ dönemindeki öz sermaye ilerleyen dönemde büyümeye yönelik yatırımlara yeterli olmadığından işletmeler bu amaçla bankalar ve diğer finans kurumlarına borçlanarak yatırımlarını gerçekleştirmektedirler. Ancak ülkemizde faiz oranlarının yüksek olması, üretim giderlerinin büyük bir kısmının ithal değerlere bağlı olması nedeniyle kurdaki artış gibi sorunlar firmaların her geçen gün daha büyüyen finansman sorunları yaşamasına neden olmaktadır. Özellikle yaşanan krizler sonrasında finansal yapısı yetersiz olan firmaların iflas ettiği veya iflas erteleme talebinde bulundukları bir gerçektir. Bunlara örnek olarak ülkemizde çocuk giyiminde dünya markası olan Wenice resmi olarak iflasını duyurmuştur. Bunun yanı sıra son iki yıl içinde iflas erteleme talebinde bulunan firmalara örnek olarak Baydemirler, Mısırlı Çorap, Berk Çorap, Funika Holding, Joy Giyim, Doğuş Tekstil işletmeleri, Tümteks, Boyasan, UKİ Konfeksiyon, Kutsal Tekstil, Çetinkayalar Tekstil verilebilir.(Konya İndex, 2008) 5) Lojistik Faaliyetler ve Tedarik Süreçleri Tekstil ve hazır giyim sektörü; hammadde tedarik sürecinden başlayan, bitmiş ürünün dünya üzerindeki tüketicilere ulaştırılmasını izleyen ve sonrasında müşteri beklentilerinin geri bildirimine göre yeniden faaliyetlerini biçimlendiren dinamik bir yapıda çalışmaktadır. Sektörün ihtiyacı olan pamuk ve diğer hammadde ve yardımcı maddelerin dünya ölçeğinden temin edilebilme olanağı ve yine tüm tüketicilere dağıtımı organizasyonu çok önemlidir. Bu süreçteki etkin yönetim maliyet, hız ve rekabet düzeyini başarıya ulaştırmada çok önemlidir. Tedarik süreç ve lojistik yönetimi son yıllarda tüm sektörler için çok önemli iki konudur. Tekstil ve hazır giyim sektöründe önemli olmasının nedenleri ise, bu sektör moda faktörü ve müşteri beklentileri ekseninde hareket etmektedir ve özellikle pamuk farklı kullanım alanlarına hitap eden bir hammadde olduğundan aynı anda çok farklı yerden talep görmektedir. Dünya ekonomisinde stratejik bir ürün olması nedeniyle pamuk tedarikini doğru yönetmekten başlayan süreç, bitmiş ürünün en hızlı şekilde pazara ulaştırılmasına kadar zincirleme faaliyetlerle devam etmektedir. 123 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 6) Firma Yönetim, Pazarlama ve Rekabet Stratejileri Günümüzde tüm sektörlerin ekonomik faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürebilmeleri için üç konuda strateji geliştirmeleri gerekmektedir. Bunlar yönetim, pazarlama ve rekabettir. Bu üç konu birbiriyle bağlantılıdır. Özellikle dış pazarlara düzenli şekilde ürün satan firmaların stratejik yönetimi benimsemeleri gerekmektedir. Bu firmalar iç pazarın ve dış pazarın yaratacağı rekabet baskısına stratejik yönetim ve pazarlama çalışmaları ile karşı koyabilirler. Stratejik yönetim, işletmenin dış çevresiyle olan ilişkilerinin düzenlenmesi ve istikametinin belirlenmesi için yapılacak faaliyetlerin planlanması, örgütlenmesi, uygulanması, koordinasyonu ve kontrol edilmesi sürecidir (Engin, 2005). Son yıllarda yaşanılan küresel krizlerin önümüzdeki yıllarda daha da derinleşeceği dikkate alınırsa stratejik yönetim, pazarlama ve rekabet stratejisi olan firmaların başarılı kriz yönetimi ile krizi fırsat ortamına dönüştürmesi mümkündür. 7) Destekleyici Yan ve Alternatif Sanayi Varlığı Pamuğun yanı sıra tekstil ürünlerinin kullanım alanları da oldukça geniştir. Özellikle son yıllarda teknik tekstil olarak adlandırılan, koruyucu olmayan giysiler, ev mobilyaları ve yer kaplamaları dışında kullanılmak üzere, estetik ve dekoratif karakteristiklerinden ziyade öncelikli olarak performans ve özellikleri dikkate alınarak seçilmiş kumaş ve lif bileşenlerinden meydana gelmiş tekstil materyalleri ve ürünleri gibi yeni alternatif ürünleri üreten sektörlerin gelişmesi ile tekstil sektörü yeni bir boyut kazanmıştır. Bu gibi gelişmeler sektörlerin devamlılığı, yeni ürün üretme kapasitesi, istihdam, ekonomik katma değer yaratma ve ülkenin üretim haritasının yapılanmasına kadar birçok unsurun gelişmesine etkide bulunmaktadır. Pamuk ve tekstil sektörü bu açıdan ülkemizde ve dünyada stratejik bir önem taşımaktadır. 124 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.8. Türkiye Pamuklu Sektörünün Karşılaştırmalı Üstünlüğü Türkiye pamuğunun uluslararası rekabette üstünlüğünü belirlemek amacıyla dünya genelinde pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma ihracat ve ithalatını düzenli olarak ve yüksek hacimlerde gerçekleştiren 14 ülke seçilmiştir. Karşılaştırmalı üstünlük analizine konu olan veriler Birleşmiş Milletlere ait ticaret istatistikleri veri bankası olan Comtrade’in web sitesinden derlenmiştir. Seçilen 14 ülke (ABD, Almanya, Avustralya, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Hindistan, Hong Kong, Japonya, İtalya, Meksika, Pakistan, Türkiye, Yunanistan) pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma ürünlerinde dünya geneline ve birbirlerine karşılıklı olarak ticaret gerçekleştirmektedir. Araştırmaya konu olan veriler 20002009 dönemini kapsamaktadır. Bu ülkelerin 2000-2009 yılları arasında gerçekleştirdikleri pamuk ürünleri ve her bir ülkenin ulusal bazdaki ihracat ve ithalatları ile dünya bazında gerçekleştirilen pamuk ürünleri ve dünyanın toplam ürün ihracat ve ithalatları derlenerek araştırmada hesaplamaya esas alınan “Açıklanabilir Karşılaştırmalı Üstünlükler” (AKÜ) Endeksi, Vollrath’ ın Rekabet Gücü indeksine göre analiz edilmiştir. Çalışma kapsamında ürünler SICT Rev4 ve Rev3 Koduna göre, 263 pamuk, 651 pamuktan iplikler ve 652 pamuktan dokuma kumaşlar olarak seçilmiştir. Bu şekilde bir sınıflandırmaya neden olan en önemli faktör her bir ürünün 14 ülke için ihracat veya ithalatlarına konu olan tutar ve devamlılıklarındaki eksik bilgilerin olmasıdır. Her bir alt kodlu ürünlerin analizi anlamlı bir sonuç vermediği gibi ülkeler arasındaki karşılıklı ticarette ve dünya genelindeki ticarette güçlü bir temsil gücü taşımamaktadır. Bu nedenle araştırmaya konu olan ürünlerin toplam değerleri analize dâhil edilmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlüklere ilişkin sonuçlar aşağıdaki gibidir. 4.8.1. Pamuk Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler 2000-2009 döneminde dünya pamuk ticaretinde önemli paylara sahip 14 ülkenin gerçekleştirdikleri ihracat ve ithalat hareketleri incelendiğinde, ABD 2007- 125 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 2009 dönemi ortalamasında yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. ABD’yi Hindistan, Pakistan, Brezilya ve Yunanistan takip etmektedir. Aynı dönemde Çin 7 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. Türkiye, Endonezya, Pakistan ve Meksika en çok pamuk ithal eden ülkeler sıralamasını oluşturmaktadır (Çizelge 4.47). Çizelge 4.47. Seçili ülkelerin pamuk ticareti 2000-2009 ( milyon dolar) Yıllar 2000/03 2004/06 2007/09 İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat 7172 1163 9934 76 10867 81 199 694 169 384 113 318 2751 28 1739 7 980 1 Brezilya 346 522 987 239 1453 190 Çin 595 757 35 8146 88 7881 Endonezya 75 2666 85 1478 86 2281 Hindistan 86 1083 883 437 3675 682 102 372 97 270 104 338 99 1052 7 610 5 512 İtalya 137 1471 70 803 97 540 Meksika 122 1662 143 1211 186 1154 Pakistan 411 547 300 1207 3433 2211 Türkiye 267 1846 290 2080 403 2624 Yunanistan 889 24 872 19 733 27 Ülkeler ABD Almanya Avusturalya Hong Kong Japonya Kaynak: (www.comtrade.un.org) Dünya pamuk ticaretinde bu ülkelerin pamuk ve toplam ürünlerinin ihracat ve ithalatlarının, dünyanın pamuk ve toplam ürün ihracat ve ithalatıyla karşılaştırması gerçek rekabetçi konumlarını belirlemede daha doğru olmaktadır. Bu kapsamda pamuk ticaretini gerçekleştiren 14 ülkeye ait Nispi Ticaret Avantajı (RTA), Nispi İhracat Avantajı (Ln RXA) ve Ülke veya Malın Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC) değerleri aşağıda yer almaktadır. 126 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Dünya geneline ve karşılıklı olarak birbirlerine pamuk ihracında ve ithalinde bulunan ülkelerin değerleri mevcut durumu doğrular niteliktedir. Nispi ticaret avantajını gösteren RTA değerlerine göre (RTA>0), en yüksek nispi avantaja sahip olan ülke 24 ile Yunanistan’dır. Ardından 8,6 ile Avustralya, 4,5 ile ABD, 3,1 ile Brezilya ve 3 ile Hindistan’dır. Geçmişte ihracatçı yapısı olan ülkemizin ise -6 gibi bir değerle nispi ticaret avantajına sahip olmadığı görülmektedir (Çizelge 4.48 ve Şekil 4.24) Şekil 4.24. Pamuk nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) Ürün ihracatının ülkenin ve dünyanın genel ihracatına göre avantajını ölçen Nispi İhracat avantajı (Ln RXA >1) değerlerine göre 3,168 ile Yunanistan yine ilk sırada yer almaktadır. Ardından 2,376 ile Pakistan, 2,022 ile Avustralya, 1,480 ile ABD ve 1,166 ile Brezilya avantajlı durumdaki ülkelerdir. Ülkemizin hesaplama sonucu aldığı değer ise 0,802 dir. Yine dünyanın en büyük ithalatçısı olan Çin ise 2,847 gibi değerle oldukça yüksek bir dezavantaja sahip bir ülke görünümü sunmaktadır (Çizelge 4.49 ve Şekil 4.25). 127 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.25. Pamuk nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) Karşılaştırmalı üstünlüğü temsil eden RC değerine göre (RC>0), pamuk dış ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler sırasıyla şunlardır. 8,116 ile Avustralya, 5,369 ile ABD, 4,934 ile Yunanistan, 1,085 ile Brezilya ve 0,470 ile Hindistan. Ülkemiz -1,324 değeri ile karşılaştırmalı üstünlüğe sahip değildir (Çizelge 4.50 ve Şekil 4.26). Şekil 4.26. Pamuk karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) 128 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 129 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 130 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 131 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.8.2. Pamuk İpliği Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler 2000-2009 döneminde dünya pamuk ipliği ticaretinde önemli paylara sahip 14 ülkenin gerçekleştirdikleri ihracat ve ithalat hareketleri incelendiğinde, Çin 20072009 dönemi ortalamasında yaklaşık 4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Çin’i Hong Kong, Hindistan, Pakistan, ABD ve İtalya takip etmektedir. Aynı dönemde Çin 7 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. İtalya, Hong Kong, Çin ve Türkiye en çok pamuk ipliği ithal eden ülkeler sıralamasını oluşturmaktadır (Çizelge 4.51). Çizelge 4.51. Seçili ülkelerin pamuk ipliği ticareti 2000-2009 (milyon dolar) Yıllar 2000/03 2004/06 2007/09 Ülkeler İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat ABD 355 527 932 855 1619 852 Almanya 255 361 4926 626 439 580 Avustralya 33 75 25 182 13 77 Brezilya 59 27 184 16 126 88 1589 2394 3156 17354 4386 4633 Endonezya 361 69 686 116 726 108 Hindistan 1574 8 2767 21 3587 39 Hong Kong 1640 1782 4099 4105 4383 4651 35 448 68 749 77 623 İtalya 557 588 979 1149 919 5336 Meksika 105 139 158 146 122 133 Pakistan 1362 0,1081 2265 6 3134 23 Türkiye 770 386 680 637 745 1063 Yunanistan 133 69 314 143 264 132 Çin Japonya Kaynak: www.comtrade.un.org Dünya pamuk ipliği ticaretinde bu ülkelerin pamuk ipliği ve toplam ürünlerinin ihracat ve ithalatlarının, dünyanın pamuk ipliği ve toplam ürün ihracat ve ithalatıyla karşılaştırması gerçek rekabetçi konumlarını belirlemede daha doğru 132 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ olmaktadır. Bu kapsamda pamuk ipliği ticaretini gerçekleştiren 14 ülkeye ait Nispi Ticaret Avantajı (RTA), Nispi İhracat Avantajı (Ln RXA) ve Ülke veya Malın Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC) değerleri aşağıda yer almaktadır. Nispi ticaret avantajında (RTA>0), en yüksek avantaja sahip olan ülke 86,238 ile Pakistan’dır. Ardından 16,055 ile Hindistan, 5,762 ile Yunanistan, 2,550 ile Endonezya,1,899 Türkiye ve 0,446 ile ABD’dir. Bu ülkeler pamuk ipliği ticaretinde güçlü rekabetçi özelliği olan ülkelerdir (Şekil 4.27 ve Çizelge 4.52). Şekil 4.27. Pamuk iplikleri nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) Ürün ihracatının ülkenin ve dünyanın genel ihracatına göre avantajını ölçen Nispi İhracat avantajı (Ln RXA>1)değerlerine göre, 4,452 ile Pakistan yine ilk sırada yer almaktadır. Ardından 2,743 ile Hindistan,1,914 ile Yunanistan, 1,856 ile Hong Kong, 1,505 ile Türkiye ve 1,292 ile Endonezya güçlü ihracat avantajına sahip ülkelerdir (Şekil 4.28 ve Çizelge 4.53). 133 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.28. Pamuk iplikleri nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) Karşılaştırmalı üstünlüğü temsil eden RC değerine göre (RC>0), pamuk ipliği dış ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler sırasıyla şunlardır. 5,823 ile Pakistan, 5,329 ile Hindistan, 1,720 ile Yunanistan, 1,208 ile Endonezya, 1,001 ile ABD, 0,542 ile Türkiye ve 0,169 ile Brezilya’dır (Şekil 4.29 ve Çizelge 4.54). Şekil 4.29. Pamuk iplikleri karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) 134 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 135 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 136 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 137 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.8.3. Pamuklu Dokuma Sektöründe Karşılaştırmalı Üstünlükler 2000-2009 döneminde dünya pamuklu dokuma ticaretinde önemli paylara sahip 14 ülkenin gerçekleştirdikleri ihracat ve ithalat hareketleri incelendiğinde, Çin 2007-2009 dönemi ortalamasında yaklaşık 20 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Çin’i Hong Kong, İtalya, Pakistan, Almanya, Hindistan ve Türkiye takip etmektedir. Aynı dönemde Hong Kong 7 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. Çin, İtalya, ABD, Türkiye ve Almanya en çok pamuklu dokuma ithal eden ülkeler sıralamasını oluşturmaktadır (Çizelge 4.55) Çizelge 4.55. Seçili ülkelerin pamuklu dokuma ticareti 2000-2009 (milyon dolar) Yıllar 2000/03 2004/06 2007/09 Ülkeler İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat ABD 3466 0,38 3274 3614 2094 2777 Almanya 2667 1888 3225 2166 3072 2203 76 338 8 311 50 220 460 38 633 56 758 288 7360 4032 13840 5040 19834 5176 Endonezya 974 386 867 246 868 454 Hindistan 2296 76 2174 387 2200 691 Hong Kong 3843 2891 7276 5719 7607 6576 Japonya 2153 856 2572 865 2219 759 İtalya 4422 1934 6799 2510 6621 2812 Meksika 481 2200 23 2290 184 1639 Pakistan 1334 2 3309 41 4793 54 Türkiye 1675 1615 1999 2309 2616 2236 96 205 259 267 263 282 Avustralya Brezilya Çin Yunanistan Kaynak: www.comtrade.un.org 138 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Dünya pamuklu dokuma ticaretinde bu ülkelerin pamuklu dokuma ve toplam ürünlerinin ihracat ve ithalatlarının, dünyanın pamuklu dokuma ve toplam ürün ihracat ve ithalatıyla karşılaştırması gerçek rekabetçi konumlarını belirlemede daha doğru olacaktır. Bu kapsamda pamuklu dokuma ticaretini gerçekleştiren 14 ülkeye ait Nispi Ticaret Avantajı (RTA), Nispi İhracat Avantajı (Ln RXA) ve Ülke veya Malın Karşılaştırmalı Üstünlüğü (RC) değerleri aşağıda yer almaktadır. Nispi ticaret avantajını gösteren RTA değerlerine göre (RTA>0), en yüksek avantaja sahip olan ülke 58,232 ile Pakistan’dır. Ardından 5,068 ile Hindistan, 2,790 ile Çin, 1,895 ile Türkiye ve İtalya, 1,526 ile Yunanistan’dır (Şekil 4.30 ve Çizelge 4.56). Şekil 4.30. Pamuklu dokuma nispi ticaret avantajı (RTA) (2000-2009) Ürün ihracatının ülkenin ve dünyanın genel ihracatına göre avantajını ölçen Nispi İhracat avantajı (Ln RXA>1), değerlerine göre 4,0329 ile Pakistan yine ilk sırada yer almaktadır. Ardından 1,773 ile Türkiye, 1,664 ile Hong Kong, 1,630 ile Hindistan, 1,537 ile Çin ve 1,220 ile İtalya güçlü ihracat avantajına sahip ülkelerdir (Şekil 4.31 ve Çizelge 4.57). 139 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 140 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Şekil 4.31. Pamuklu dokuma nispi ihracat avantajı (LN RXA) (2000-2009) Karşılaştırmalı üstünlüğü temsil eden RC değerine göre (RC>0), pamuklu dokuma dış ticaretinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler sırasıyla şunlardır. 5,191 ile Pakistan, 2,482 ile Hindistan’dır. Değerleri 0-1 arasında kalan diğer ülkeler Brezilya, Çin, Yunanistan, Türkiye, ABD, Endonezya ve Almanya’dır (Şekil 4.32 ve Çizelge 4.58). Şekil 4.32. Pamuklu dokuma karşılaştırmalı üstünlüğü (RC) (2000-2009) 141 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 142 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 143 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.9. Türkiye’de Pamuk ve Pamuklu Sektöründeİşletmelerin Rekabet Durumu Pamuk ve pamuklu sektöründe seçilen 14 ülke için gerçekleştirilen karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarına göre, pamukta nispi ticaret, nispi ihracat ve karşılaştırmalı üstünlüklerde Yunanistan ilk sırada yer almaktadır. ABD, Avustralya, Brezilya ve Hindistan bu üç rekabet göstergesinde üst sıralarda yer almaktadır. Türkiye ise nispi ihracat avantajında pozitif değere sahipken, nispi ticaret avantajı ve karşılaştırmalı üstünlüklerde negatif değerlere sahiptir. Karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarına göre, pamuk ipliğinde ise rekabet konumumuz pamuğa göre daha iyidir. Dünya pamuk ipliği ticaretinde nispi ticaret, nispi ihracat ve karşılaştırmalı üstünlüklerde Pakistan ilk sırada yer almaktadır. Pakistan’ı Hindistan, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya izlemektedir. Bu sonuçlara göre Türkiye pamuk ipliği rekabetinde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarına göre, pamuklu dokumada nispi ticaret ve nispi ihracat avantajında, karşılaştırmalı üstünlüklerde Pakistan ilk sırada yer almaktadır. Hindistan, Çin, Türkiye, İtalya ve Yunanistan bu üç rekabet göstergesinde pozitif değere sahiptir. Türkiye pamuklu dokuma rekabetinde de karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Özetle açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçları Türkiye’nin katma değer yaratan pamuk ipliği ve pamuklu dokumada karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğunu göstermektedir. Pamuk ticaretinde ise karşılaştırmalı üstünlüğü bulunmamaktadır. Pamuk ve pamuklu sektöründe firmaların dünya ticaretinde rekabetlerine etki eden unsurların belirlenmesi Türkiye’de sektörün etkinliği ve sürekliliği açısından önemlidir. Bu kapsamda Türkiye’nin pamuk ve pamuklu dokuma sektöründeki rekabetinde karşılaştırmalı üstünlükler konumunu belirleyen ve etkileyen unsurların tespit edilmesi amacıyla bu sektörde gerçekleştirilmiştir. 144 faaliyet gösteren firmalarla anket 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Bu kapsamda anket, ülkemizde yoğun pamuk üretimi yapılan, Ege (İzmir, Denizli, Aydın) Akdeniz (Adana, Mersin, Antalya, Hatay) ve Güneydoğu Anadolu (Kahramanmaraş, Gaziantep, Urfa, Diyarbakır) bölgelerinde gerçekleştirilmiştir. Her üç gruba ait anket çalışması sonuçları ve katılımcıların bir kısmının sorularla ilgili yorumları aşağıda yer almaktadır. Her bir sektör grubuna ait anket formları EK-1, EK-2 ve EK-3’de verilmiştir. 4.9.1. Ankete Katılan Firmalar Hakkında Genel Bilgiler 4.9.1.1. Pamuk Firmaları Hakkında Genel Bilgiler Pamuk firmalarından toplam 38 firma ankete yanıt vermiştir. 38 Firmanın illere göre dağılımı ise; 4’ü Hatay, 10’u Kahramanmara ş, 10’u Aydın, 9’u Denizli, 5’iŞanlıurfa’dır. Firmaların hukuki yapılarına göre dağılımı ise; 14’ü anonimşirket, 24’ü ise LimitedŞirket statüsündedir. Pamuk firmalarının çalışan sayıları incelendiğinde %68’i 1-250 arası işçi çalıştıran küçük ve orta ölçekli, %21 ise 251-500 arasında işçi çalıştıran büyük ölçekli işletmelerdir (Çizelge 4.59). Çizelge 4.59. Pamuk firmalarında çalışan sayıları (Kişi) Çalışan Sayısı Firma Sayısı Yüzde (%) 1-250 26 68 251-500 8 21 501-1000 4 11 1001+ üstü - - 38 100 Toplam Firmaların %55’i 1000-5000 ton, %29’u 5001-15000 ton pamuk üretim ve/veya işleme kapasitesine sahiptir (Çizelge 4.60). 145 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.60. Pamuk firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/ Ton) Kapasite (Ton/Yıl) Firma Sayısı Yüzde (%) 1.000-5.000 21 55 5.001-15.000 11 30 15.000 ve üstü 6 15 Toplam 38 100 Ankete katılan pamuk firmaların %42’si 10 yıl ve üzerinde, %34’ü ise 5-10 yıl arasında dış ticaret faaliyetleri gerçekleştirmektedirler (Çizelge 4.61). Çizelge 4.61. Pamuk firmalarının dış ticaret deneyimleri Süre Firma Sayısı Yüzde(%) 5 yıldan az 9 24 5-10 yıl arası 13 34 10 yıl ve üzeri 16 42 Toplam 38 100 Firmaların tümü ürünlerini dış pazara satmaktadırlar, bu kapsamda gerçekleştirdikleri yıllık ihracat ve ithalat tutarlarına ilişkin soru sorulmuştur. Ancak bu soruya pamuk firmalarından ölçülebilir yanıt gelmemiştir. Pamuk firmaları dış ticarete konu ürünleri GTİP koduna göre 3 ana grupta sınıflandırılmıştır. Katılımcı firmaların %69’u “Pamuk (Karde edilmemi ş*) GTİP kodlu ürünü ihraç etmektedirler. Gerçekleştirdikleri ithalatlarında ise %37 “Pamuk (Karde edilmiş)”, %34 Pamuk Döküntüsü, %29 Pamuk (Karde edilmemiş) GTİP kodlu ürünler yer almaktadır. Bu ürünlerin tekstil sektörünün tercihi olan kalitedeki ürünlerden oluştuğunu belirtmişlerdir (Çizelge 4.62). 146 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.62. Pamuk firmalarının dış ticarete konu ürünleri Ürün Türü İhracat Yüzde (%) İthalat Yüzde (%) Pamuk ( Karde edilmemiş) 26 69 11 29 Pamuk Döküntüleri 7 18 13 34 Pamuk ( Karde edilmiş) 5 13 14 37 Toplam 38 100 38 100 *Penyelenmemiş pamuk 4.9.1.2. Pamuk İpliği Firmaları Hakkında Genel Bilgiler Pamuk firmalarından toplam 39 firma ankete yanıt vermiştir. Ancak anket sorularının tümünü doğru yanıtlayan ve analize uygun görülen yanıtlayıcı sayısı 36’dır. Bu firmaların illere göre dağılımı şu şekildedir; 15’i Kahraman Maraş, 3’ü Diyarbakır, 5’i Gaziantep, 4’ü Şanlıurfa, 6’sı Adana, 2’si Denizli ve 1’i Hatay ilinde imalat gerçekleştirmektedirler. Firmaların 11’i anonim şirket, kalan 25 firma ise Limited şirket statüsündedir. Pamuk ipliği firmalarından ankete katılanların %42’si 50-250 arasında işçi çalıştıran küçük ölçekli işletmelerdir. %25’i ise 251-500 arasında işçi çalıştıran orta ölçekli işletmedir (Çizelge 4.63). Çizelge 4.63. Pamuk ipliği firmalarında çalışan sayıları (kişi) Çalışan Sayısı Firma Sayısı Yüzde (%) 1-250 15 42 251-500 9 25 501-1000 7 19 1001+ üstü 5 14 Toplam 36 100 Pamuk ipliği firmalarının %58’i 1000-5000 ton, %25’i 5001-15.000 ton ve %17’si ise 15.000 tonun üstünde üretim/ şleme i kapasitelerine sahiptir (Çizelge 4.64). 147 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.64. Pamuk ipliği firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/Ton) Kapasite (Ton/Yıl) Firma Sayısı Yüzde (%) 1.000-5.000 21 58 5.001-15.000 9 25 15.000 ve üstü 6 17 Toplam 36 100 Pamuk ipliği firmalarının %50’si 10 yıl ve üzerinde, %31’i ise 5-10 arasında dış ticaret faaliyetleri gerçekleştirmektedirler (Çizelge 4.65). Çizelge 4.65. Pamuk ipliği firmalarını dış ticaret deneyimleri Süre Firma Sayısı Yüzde(%) 5 yıldan az 7 19 5-10 yıl arası 11 31 10 yıl ve üzeri 18 50 Toplam 36 1 Firmaların tümü ürünlerini dış pazara satmaktadırlar, bu kapsamda gerçekleştirdikleri yıllık ihracat ve ithalat tutarlarına ilişkin soru sorulmuştur. Ancak bu soruya pamuk ipliği firmalarından ölçülebilir yanıt gelmemiştir. Pamuk ipliği firmalarının dış ticarete konu ürünleri GTİP koduna göre 4 ana grupta sınıflandırılarak sorulmuştur. Katılımcı firmaların %50’si “ Pamuk ipli ği (dikiş ipliği hariç % 85 veya üstü pamuk içeren) GTİP kodlu ürünü ihraç etmektedirler. Bu iplik çeşidi dokumalık kumaş sektöründe kullanılmaktadır. Diğer iplik türlerinde ihracat oranları %17 oranındadır. Gerçekleştirdikleri ithalatlarında ise %33’ü oranında “Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç %85 veya üstü pamuk içeren” ve %29’u ise ‘Pamuk ipli ği’ ( dikiş ipliği hariç, %85’den az pamuk içeren) GTİP kodlu ürünler yer almaktadır. Bu ürünlerin ithalat gerekçesi hakkında katılımcılar açıklama yapmamışlardır (Çizelge 4.66). 148 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.66. Pamuk ipliği firmalarının dış ticarete konu ürünleri İhracat Yüzde (%) İthalat Yüzde (%) Pamuktan dikiş ipliği 6 17 4 19 Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç %85 veya üstü pamuk içeren) 18 50 7 33 Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç, %85’den az pamuk içeren) 6 17 6 29 Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç, perakende satılabilir halde olan 6 16 4 19 Toplam 36 100 21 100 Ürün Türü 4.9.1.3. Pamuklu Dokuma Firmaları Hakkında Genel Bilgiler Pamuklu dokuma firmalarından toplam 60 firma ankete yanıt vermiştir. Ancak anket formunun doğru şekilde doldurulmuş haliyle yanıtlayan sayısı 43’tür. Bu firmaların 18’i Denizli ve ilçelerinden, 13’ü Ayd ın ve ilçelerinden, 6’sı Adana, 2’si Hatay, 3 Diyarbakır ve 1’i Kahramanmaraş’tan katılmıştır. Firmaların 32’si limitet, 11‘i ise anonimşirket statüsündedir. Pamuklu dokuma firmalarında ki çalışan ise %37’si 501-1000 ve %35’i 251500 arası işçi çalıştıran büyük ölçekli işletmelerdir (Çizelge 4.67). Çizelge 4.67. Pamuklu dokuma firmalarında çalışan sayıları (kişi) Çalışan Sayısı Firma Sayısı Yüzde (%) 1-250 7 16 251-500 15 35 501-1000 16 37 1001+ üstü 5 12 Toplam 43 100 Pamuklu dokuma firmalarının ise, %53’ü 15.000 ton ve üstünde , %35’i 5001-15.000 ton aralığında üretim/ işleme kapasitelerine sahiptir (Çizelge 4.68). 149 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.68. Pamuklu dokuma firmalarının üretim / işleme kapasiteleri (TL/ Ton) Kapasite (Ton/Yıl) Firma Sayısı Yüzde (%) 1.000-5.000 5 12 5.001-15.000 15 35 15.000 ve üstü 23 53 Toplam 43 100 Pamuklu dokuma firmalarının %58’i 10 yıl ve üzerindeki sürede, %30’u ise çalışma süresi olarak 5-10 yıl arasındaki sürede dış ticaret faaliyetleri gerçekleştirmektedirler (Çizelge 4.69). Çizelge 4.69. Pamuklu dokuma firmalarının dış ticaret deneyimleri Süre Firma Sayısı Yüzde(%) 5 yıldan az 5 12 5-10 yıl arası 13 30 10 yıl ve üzeri 25 58 Toplam 43 100 Firmaların tümü ürünlerini dış pazara satmaktadırlar, bu kapsamda gerçekleştirdikleri yıllık ihracat ve ithalat tutarlarına ilişkin soru sorulmuştur. Ancak bu soruya pamuklu dokuma firmalarından ölçülebilir yanıt gelmemiştir. Pamuklu dokuma firmaların dış ticarete konu ürünleri GTİP koduna göre 6 ana grupta sınıflandırılarak sorulmuştur. Katılımcı firmaların ihracata konu olan ürünlerinin %86’sı GTİP kodlu (%85’den daha az pamuk içerenler ve sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen) dokuma, %63’ü GTİP kodlu (%85’den daha az pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen) dokumadan oluşmaktadır. GTİP kodlu (%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’dan fazla) dokumay ı ihraç edenlerin oranı %49’dur.İthalata konu olan ürünlere baktığımızda ise %91 ile (%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’dan fazla) dokuma kuma ş ilk sıradadır. Ankete katılan ve bu ürünü işaretleyen firmalardan 8’i bu ürünü 150 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ mobilya sektörünün talebine yanıt vermek için ithal ettiklerini bildirmişlerdir. Genel olarak pamuklu dokuma kumaş ithali %19-%30 arasındadır (Çizelge 4.70). Çizelge 4.70. Pamuklu dokuma firmaların dış ticarete konu ürünleri Ürün Türü Pamuklu mensucat (%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen) Pamuklu mensucat (%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr dan fazla) Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçen Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler ve sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı geçen Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler ve sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen İhracat Yüzde (%) İthalat Yüzde (%) 17 40 8 19 21 49 10 23 27 63 13 30 11 26 - - 11 26 - - 37 86 39 91 N= 43 4.9.2. Pamuk ve Pamuklu Sektöründe Firmaların Dış Ticaret hangi ülkelerle Gerçekleştirdikleri Ülkeler Firmalara dış ticarete konu olan faaliyetlerini gerçekleştirdiklerine yönelik soru yöneltilmiştir. Yanıtlar ihracat ve ithalat yapılan ülkeler olarak üç firma grubu için karşılaştırmalı çizelgeler halinde verilmiştir (Çizelge 4.71 ve 4.72). Ankete katılan pamuk firmalarının %47’si Çin, %37’si İtalya ve %32’Almaya’ya yo ğun olarak ihracat gerçekleştirmektedirler. Pamuk ipliği firmaları ise %47’si İtalya, %44’ü Rusya Federasyonu, %39’u Almanya ve Yunanistan’a sıklıkla ihracatta bulunurken, pamuklu dokuma firmaların %77’si İtalya, %67’si 151 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Almanya ve %49’u Polonya ve Romanya’ya ürünlerini ihraç etmektedirler (Çizelge 4.71). Ankete katılan pamuk firmalarının %61’i Çin’den, %50’si ABD’den ve %29’u Yunanistan’dan yo ğun olarak pamuk ithal etmektedirler. Pamuk İpliği firmalarının %71’i Asya Kıtası ülkelerinden (Hindistan, Pakistan vb.) , %52’si Türki Cumhuriyetler’den (Özbekistan, Azerbaycan vb.) ve %42’si Suriye’den pamuk ği ipli ithalatı gerçekleştirmektedir. Pamuklu dokuma firmaların %67’si Çin’den, %44’ü ABD ve Asya Kıtası ülkelerinden (Hindistan, Pakistan vb.) ve %26’sı ’ Türki Cumhuriyetler’den (Özbekistan, Azerbaycan etmektedirler (Çizelge 4.72). 152 vb.), pamuklu dokuma ithal 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.71. İhracat gerçekleştirilen ülkeler Pamuk Pamuk İpliği Ülkeler Yüzde Yüzde Dağılım Dağılım (%) (%) AB ÜLKELERİ Pamuklu Dokuma Dağılım Yüzde (%) Portekiz - - 5 14 - - Almanya 12 32 14 39 29 67 İtalya 14 37 17 47 33 77 Yunanistan 3 8 14 39 5 12 İspanya 6 16 9 25 12 28 Macaristan 1 2 4 11 - - Fransa - - 5 14 13 30 Polonya- Romanya - - 6 17 21 49 Belçika 3 8 - - - - İngiltere 5 13 4 11 16 37 Hollanda - - - - 14 33 ABD - - 3 8 9 21 Diğer Amerika Ülkeleri (Brezilya, Meksika) Çin 3 8 2 5 11 26 18 47 4 11 15 35 Suriye 3 8 3 8 3 7 4 11 5 14 14 32 2 5 1 3 5 12 6 16 16 44 14 33 6 16 1 3 9 21 1 2 4 11 6 14 Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) Rusya Federasyonu Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) (Benin, Afrika Ülkeleri Burkana Faso vb) *Birden fazla seçenek işaretlenmiştir 153 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.72. İthalat gerçekleştirilen ülkeler Ülkeler Pamuklu Dokuma Yüzde Yüzde Yüzde Dağılım Dağılım Dağılım (%) (%) (%) Pamuk İpliği Pamuk AB ÜLKELERİ Portekiz - - 3 14 - - Almanya 3 8 4 19 2 5 İtalya - - 3 14 6 14 Yunanistan 11 29 2 9 1 2 İspanya 3 8 - - - - Macaristan - - - - - - Fransa 1 3 - - - - Polonya- Romanya - - 1 4 2 5 Belçika - - - - - - İngiltere - - - - 2 5 Hollanda - - - - - - ABD Diğer Amerika Ülkeleri (Brezilya, Meksika) Çin 19 50 6 29 19 44 3 8 5 24 3 7 23 61 5 24 29 67 Suriye Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan) 9 24 9 42 1 2 9 24 11 52 11 26 Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) - - 6 27 1 2 Rusya Federasyonu - - - - 1 2 Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) 10 26 15 71 19 44 Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb) 3 8 - - 1 2 * Birden fazla seçenek işaretlenmiştir 154 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ihracatlarını sıklıkla gerçekleştirdikleri ülkelerde AB ülkelerinin ağırlıklı olduğunu görülmektedir. AB ülkeleri içerisindeki dağılımı incelendiğinde; İtalya, Almanya, İspanya, İngiltere, Yunanistan yer almaktadır. İhracat gerçekleştirilen diğer ülkeler ise Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya ve Asya Kıtası ülkeler (Hindistan, Pakistan vb.) ve Türki Cumhuriyetlerdir. Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ithalatı ise Çin, ABD, Yunanistan, Asya kıtası ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleriyle gerçekleşmektedir. Ankete katılan firmaların ihracat ve ithalatlarını gerçekleştirdikleri ülkelerin dağılımı Türkiye’nin pamuk ve pamuklu sektörü dış ticaretinin incelendiği Şekil 4.11, 4.12, 4.16, 4.17, 4.18 ve 4.19’da yer alan ülkelerle benzerlik göstermektedir. Bu eğilimde Gümrük Birliği anlaşmasının ve Türkiye’deki birçok iplik ve dokuma firmalarının AB tekstil işletmelerine fason imalat gerçekleştirmelerinin etkisi olabilir. 4.9.3. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Ürün Özelliklerinin Rakipleriyle Karşılaştırılması Firmalara üretimini veya satışını gerçekleştirdikleri ürünlerini yabancı ürünlerle karşılaştırmalarına yönelik bir soru sorulmuştur. Her bir özelliği rakiplerine göre kötü, orta ve iyi şeklinde karşılaştırarak değerlendirmeleri istenmiştir Pamuk firmalarının bu soruya verdikleri yanıtları genel olarak incelendiğinde yanıt veren firmaların birçoğu kendi ürün özelliklerini yabancı köken/ marka ürünlere göre orta olarak tanımlamışlardır. Orta olarak tanımlanan unsurlar şunlardır; ürün özellikleri (%42), üretim teknolojisi (%50), kalite (%42), fiyat(%53), ürün bulunabilirliği (%68), standartlara uygunluk (%53), ödeme koşulları (%45). İyi olarak tanımladıkları unsurlar ise dayanıklılık (%50) ve teslim koşullarıdır (%74) (Çizelge 4.73). Pamuk firmalarının orta olarak tanımladıkları unsurları iyileştirmeye yönelik çalışmalarla ürünlerinin dış pazardaki rekabetçi özelliklerinin güçlenmesi mümkün olabilir. 155 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.73. Pamuk firmalarının ürün özelliklerinin yabancı ürün özellikleriyle karşılaştırılması Pamuk Faktörler Kötü (%) Orta (%) İyi (%) Ürün özellikleri 21 42 37 Üretim teknolojisi 21 50 29 Ürünün bulunabilirliği 8 68 24 Dayanıklılık 16 34 50 Standartlara uygunluk 13 53 34 Teslim Koşulları 5 21 74 Ödeme Koşulları 42 45 13 Kalite 24 42 34 Fiyat 29 53 18 - - - Marka İmajı Pamuk ipliği firmalarının verdikleri yanıtlar incelendiğinde yanıt verenlerin birçoğu kendi ürün özelliklerini yabancı köken/ marka ürünlere göre “iyi” olarak tanımlamışlarıdır. İyi olarak tanımlanan unsurlar şunlardır; kalite ve standartlara uygunluk (%86), ürünün bulunabilirliği (%83), dayanıklılık (%81), ürün özellikleri(%75), ambalaj kalitesi (%69), üretim teknolojisi ve ürün çeşitliliği(%58), teslim koşulları (%56). Orta olarak tanımladıkları unsurlar, satış sonrası (%67), marka imajı (%56), araştırma- geliştirmedir (%50). Ankete katılan 36 firmanın 16’sı bu tanımlamalarda Çin, Hindistan ve Pakistan kökenli ürünlere göre karşılaştırma yaptıklarını ifade etmişlerdir (Çizelge 4.74). Pamuk ipliğinde firmaların rekabetçi yönlerinin pozitif olduğu söylenebilir. Ancak günümüz rekabet koşullarında marka ve araştırma geliştirmenin önemi yadsınamaz. Bu alanlarda gerçekleştirilebilecek iyileştirmeler sektörün dünya rekabetinde daha ileri bir konuma gelmesinde etkili olabilir. Pamuklu dokuma firmalarının verdikleri yanıtlar incelendiğinde, yanıt verenlerin birçoğu kendi ürün özelliklerini yabancı köken/ marka ürünlere göre “iyi” olarak tanımlamışlardır. İyi olarak tanımlanan unsurlar şunlardır; ürün çeşitliliği (%90), standartlara uygunluk (%84), dayanıklılık (%72), ürünün bulunabilirliği ve 156 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ kalitesi (%70) , ambalaj kalitesi (%67), üretim teknolojisi (%65) ve ürün özelliklerinde (%60) rakiplerinden daha iyi olduğunu belirtmişlerdir. Orta düzeyde belirttikleri özellikler ise maliyetler ve fiyat (%49), satış sonrası hizmetler (%65), teslim koşulları (%53), ödeme koşulları ve marka imajıdır (%42). Bu soruya yanıt veren 5 katılımcı sadece Pakistan’la çok yoğun çalıştıklarını ve kıyaslamayı buna göre yaptıklarını belirtmişlerdir. Verilen yanıtlardan görüldüğü üzere pamuklu dokuma işletmelerinin maliyet ve fiyat başta olmak üzere pazarlama çalışmalarına yönelik (satış sonrası hizmetler, marka imajı, teslim koşulları vb.) konularda geliştirici ve iyileştirici çalışmalar yapmaları halinde dünya piyasalarında daha etkin rekabet edebileceklerdir (Çizelge 4.74). Çizelge 4.74. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının ürün özelliklerinin yabancı ürün özellikleriyle karşılaştırılması Pamuk İpliği Pamuklu Dokuma Faktörler Kötü Orta İyi Kötü Orta İyi (%) (%) (%) (%) (%) (%) 25 75 2 37 60 Ürün özellikleri 14 28 58 2 32 65 Üretim teknolojisi Ürünün bulunabilirliği Ürün çeşitliliği - 17 83 9 21 70 6 36 58 - 9 91 Maliyetler 28 42 30 35 49 16 Ar-ge faaliyetleri 28 50 22 42 44 14 Ambalaj kalitesi Satış sonrası hizmetler Dayanıklılık Standartlara uygunluk Teslim Koşulları 8 22 69 7 26 67 - 67 33 14 65 21 - 19 81 2 26 72 - 14 86 2 14 84 14 31 55 - 53 47 Ödeme Koşulları 14 44 42 21 42 37 Kalite 3 11 86 2 28 70 Fiyat 11 42 47 21 49 30 Marka İmajı 2 56 42 33 42 25 157 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.9.4. Pamuk ve Pamuklu Sektöründeki Firmaların Rekabetlerine Etki Eden Faktörler Firmalara dış ticaret faaliyetinde rekabet gücünü etkileyen faktörler sorulmuştur. Bu soruda yer alan faktörler genel olarak işletme, ürün ve pazar koşullarından oluşmuştur. Likert’in beşli ölçeği kullanılmıştır (Çizelge 4.75). Çizelge 4.75. Rekabete etki eden faktörler ölçeğinin seçenekleri ile puan aralıkları Seçenekler Verilen Puanlar Puan Aralığı Tamamen Katılıyorum 5 4.20-5.00 Katılıyorum 4 3.40-4.19 Fikrim Yok 3 2.60-3.39 Katılmıyorum 2 1.80-2.59 Kesinlikle Katılmıyorum 1 1.00-1.79 Pamuk firmalarının verdiği yanıtlar yoğun olarak katılıyorum şeklindedir. Pamuk, firmalarının rekabetlerine etkide bulunmasına kesinlikle katılıyorum (5) şeklinde görüş belirtikleri faktörler şunlardır; dünya pamuk piyasasındaki hareketler (4,61), fiyat (4,45), işgücü maliyetleri (4,39), finansman imkânları (4,53), üründe uzmanlaşma (4,50) ve ürün bulunabilirliğidir (4,34). Yine bu firmaların katılıyorum (4) şeklinde görüş belirttikleri faktörler ise kalite (3,92), toplam maliyet (3,79), ürün özellikleri (3,76), yan sanayinin varlığı (3,84), pazara yakınlık (4,03), yabancı yatırımcıların varlığıdır (3,74) (Çizelge 4.76). Pamuk firmalarının rekabetlerini çok önemli düzeyde etkileyen unsur dünya pamuk piyasasındaki hareketlerdir. Bu konuda firmaların pamuk piyasasında meydana gelebilecek değişimleri önceden takip edebilecekleri etkin bilgilendirme sistemleri oluşturulmalıdır. Bu konuda devlet kurumlarının, oda ve birliklerin etkin danışmanlık hizmeti vererek pamuk üreticilerini, çırçırcıları ve ihracatçılarını bilgilendirmesi mümkündür. Fiyat konusunda ise devletin üretim girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik destek ve düzenlemeleri yapması mümkündür. 158 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.76. Pamuk firmalarında rekabete etki eden faktörler Faktörler Ortalamalar Faktörler Ortalamalar Kalite 3,92 Ürün bulunabilirliği 4,34 Fiyat 4,45 Ürün çeşitliliği 3,58 Toplam Maliyet Üründe Uzmanlaşma 3,79 Ürün tedarik şekli 3,68 4,5 Ürün tedarik sorunları 3,71 Ürün özellikleri 3,76 Taşımacılık maliyetleri 3,55 Yan sanayinin varlığı 3,84 Nitelikli işgücünün varlığı 3,61 Pazara yakınlık 4,03 İş gücü maliyetleri 4,39 Finansman imkânı 4,53 Üretim Teknolojisi 3,82 Yabancı yatırımcıların varlığı 3,74 Araştırma Geliştirme çalışmaları 3,61 Enflasyon 3,21 Dünya pamuk piyasasındaki hareketler 4,61 Pamuk ipliği firmalarının rekabetlerine etkide bulunmasına kesinlikle katılıyorum (5) şeklinde görüş belirtikleri faktörler şunlardır. Kalite (4,27), fiyat ve ürün bulunabilirliği (4,44), toplam maliyet(4,52), üründe uzmanlaşma (4,38), ürün özellikleri (4,38), yan sanayinin varlığı (4,22), üretim kapasitesi(4,25), uluslararası standartlar (4,50), pazara yakınlık (4,30), ürün tedarik sorunları(4,38), iş gücü maliyetleri (4,55), nitelikli işgücü varlığı (4,30), üretim teknolojisi (4,27) ve hammadde tedarik sorunlarıdır (4,25). Yine bu firmaların katılıyorum (4) şeklinde görüş belirttikleri faktörler ise, enflasyon (3,66), ürün teknolojisi (4,11), pazarlama ve tanıtım çalışmaları (4,19), dağıtım kanallarının yapısı (4,08), ürün çeşitliliği (4,03), ürün tedarik şekli (4,13), taşımacılık maliyetleri (4,03), araştırma geliştirme (4,03), marka bilinirliği (4,13), müşteri hizmetleri (4,17) ve sözleşmelere bağlılıktır (4,19) (Çizelge 4.78). Pamuk ipliği sektöründe rekabette etkili olan en önemli unsurlar olarak iş gücü maliyetleri, toplam maliyetler (sabit maliyetler), uluslararası standartlar ve fiyattır. Fiyatı doğrudan etkileyen iş gücü ve toplam maliyetlerin 159 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ dünya ortalamalarına çekilmesine yönelik devletin destek ve düzenlemeleri önemlidir. Pamuklu dokuma firmalarının hemen hemen hepsi bu soruya kesinlikle katılıyorum şeklinde yanıt vermişleridir. Verilen yanıtlarda ortalama değeri en yüksek olanlar itibariyle ön plana çıkan faktörler şunlardır. Dağıtım kanallarının yapısı (4,84), uluslararası standartlar (4,86), pazarlama ve tanıtım (4,83), nitelikli işgücünün varlığı (4,81), hammadde tedarik sorunları (4,91), fiyat (4,79), yabancı yatırımcıların varlığıdır (4,49) (Şekil 4.33, Çizelge 4.77). Pamuklu dokuma sektöründe pamuk ve pamuk ipliğine kıyasla katma değeri yüksek ürünler üretilmektedir. Bu nedenle burada ortaya çıkan sonuçlar pazarda tüketici/ kullanıcıya malı daha hızlı ulaştırmada etkili olan pazarlama ve tanıtım, dağıtım kanallarının yapısı, uluslararası standartlar gibi unsurların rekabette önemli olduğudur. 160 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 161 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 162 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Firmalar dış ticaret faaliyetlerinde devletin uyguladığı politikaların ve uyguladığı kuralların rekabetlerine etkisi sorulmuştur. Pamuk firmalarının dış ticarette devlet uygulamaları nedeniyle rekabet güçlerini çok olumsuz etkilediğini (5) ifade ettikleri faktörler şunlardır. Gümrük politikaları (4,82), dış ticaret politikaları (4,63), kur politikası (4,39), uluslararası örgütlerin yaptırımları (4,47), ekonomi politikası (4,21), bürokrasi (4,26) ve yasal alt yapıdır (4,26) (Çizelge 4.78). Pamuk ipliği firmalarının dış ticarette devlet uygulamaları nedeniyle rekabet güçlerini çok olumsuz etkilediğini (5) ifade ettikleri faktörler şunlardır. Dış ticaret politikası (4,67), kur politikası (4,61), ekonomisi politikası ve gümrük vergileri (4,39), gümrük ve mali politikalardır (4,33) (Çizelge 4.78). Pamuklu dokuma firmalarının dış ticarette devlet uygulamaları nedeniyle rekabet güçlerini olumsuz etkilediğini (4) ifade ettikleri faktörler şunlardır; ekonomi politikası (3,60), dış ticaret politikası (3,67), mali politikalar (3,79), gümrük politikaları (3,83), destekleme politikaları (3,53), sektörel politikalar (3,70), kur politikaları (3,70), bürokrasi (3,93), yasal altyapı (4,0), uluslararası örgütlerin yaptırımlarıdır (3,86). Bu gruptaki firmaların kesinlikle katılıyorum (5) olarak verdiği yanıt gümrük vergileridir (Şekil 4.34, Çizelge 4.78). Üç sektörün de devlet politikalarından doğrudan etkilendiği söylenebilir. Özellikle pamuk sektöründeki firmaların ithalatın serbestleştirilmesine yönelik izlenen gümrük ve dış ticaret politikaları nedeniyle rekabette olumsuzluk yaşamaktadır. 4.9.5. Firmaların İç Pazarda Rekabet Ettikleri Ülkeler Firmalara ürünleri bazında iç pazarda rekabet ettikleri yabancı rakiplerinin varlığına ilişkin bir soru yöneltilmiştir. Pamuk firmalarından 35’i hayır, 3 ise firma evet yanıtını vermiştir. Evet, yanıtı veren firmalar rakiplerinin ABD, Fransa ve Yunanistan kökenli firmalardan oluştuğunu bildirmiştir. Aynı soruya pamuk ipliği firmalarından 30’u hayır derken 6’sı firma evet yanıtını vermiştir. 163 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 164 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4.78. Dış ticarette devletin uygulamalarının firmaların rekabet gücüne etkileri Ortalamalar Faktörler Pamuk Pamuk İpliği Pamuklu Dokuma Ekonomi politikası 4,21 4,39 3,6 Dış ticaret politikası 4,63 4,67 3,67 Mali politikaları 4,16 4,33 3,79 Gümrük politikaları 4,82 4,33 3,83 Destekleme politikaları 3,58 4,02 3,53 Sektörel politikaları 3,79 4,36 3,7 Kambiyo rejimi (Kur politikası) 4,39 4,61 3,7 Bürokrasi 4,26 3,8 3,93 Yasal altyapı 4,26 4,19 4 Uluslararası örgütlerin yaptırımları 4,47 4,05 3,86 Gümrük vergileri 3,03 4,39 4,74 Ülkemizde ki yabancı rakiplerinin ülke kökenlerinin Çin Halk Cumhuriyeti, İtalya, Suriye ve Türki Cumhuriyeti ülkeleri olduğu ifade etmişlerdir. Pamuklu dokuma firmalarının tümü bu soruya evet yanıtını vermiştir. İç pazarda rekabet ettikleri yabancı rakipleri Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa, İtalya ve Suriye kökenli firmalardan oluştuğunu belirtmişlerdir. Genel anket sonuçları dikkate alındığında pamuktan pamuklu dokumaya doğru gidildikçe yani katma değeri daha yüksek ürünlere doğru iç pazarda yabancı rakiplerle rekabet artmaktadır. 4.9.6. Firmaların Yapısal Özelliklerinin Dış Pazarlardaki Rakiplerle Karşılaştırılması Firmaların yapısal özelliklerini dış rakipleriyle karşılaştırarak kendilerini zayıf veya güçlü olarak tanımlamaları istenmiştir. Pamuk firmalarının büyük bir çoğunluğu rakip firmalara karşı zayıf olduklarını belirtmişlerdir Zayıf olarak nitelendirdikleri faktörler; fiyat (%84), iş gücü maliyetleri ve finansman gücü (%71), 165 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ ürün çeşitliliği (%63), üretimde kullanılan teknoloji ve pazarlama kabiliyeti (%61), uluslararası standartlara uygunluk (%53) olarak belirtmişleridir. Güçlü olarak tanımlanan faktörlere baktığımızda %68 ile firma tecrübesi ilk sırada yer almaktadır (Çizelge 4.79). Ankete katılan firmaların belirttikleri bu özellikleri ile dünya pamuk piyasasında güçlü rekabet etmesi oldukça zor görünmektedir. Bu sonuçlar karşılaştırmalı üstünlükler analizinde ülkemizin karşılaştırmalı üstünlüğe neden sahip olamadığını açıklamaya yardımcı olabilir. Bu sektörde ankete katılan firmaların çok büyük kısmı büyük ölçekli pamuk üreticisi ve çırçırcısıdır. Firmaların çalışma anlayışları ve sistemleri modern işletmecilik yöntemlerinden çok uzaktadır. Bu koşullarda bu firmaların teknoloji, pazarlama çalışmaları ve uluslararası standartlar konusunda geliştirilmesi zordur. Çizelge 4.79. Pamuk firmalarının dış rakiplerine göre rekabet faktörlerinin karşılaştırmaları Faktörler Güçlü (%) Zayıf (%) Ürün kalitesi 45 55 Uluslararası standartlara uygunluk 47 53 Dağıtım kanallarının erişe bilirliği 50 50 Fiyat 16 84 İş gücü maliyeti 29 71 Nitelikli iş gücü varlığı 39 61 Öz sermaye yapısı 50 50 Finansman gücü 29 71 Temel maliyetler (sabit maliyetler) 45 55 Firma Tecrübesi 68 32 Ürün çeşitliliği 37 63 Pazarlama kabiliyeti 39 61 Pamuk ipliği firmalarının rakip firmalara karşı güçlü ve zayıf olarak belirlediği özelliklerin dağılımı birbirine yakındır. Bu soruya yanıt veren firmaların 20’si bu karşılaştırmayı son dönemde rakipleri olan Çin, Hindistan, Pakistan, Suriye, Türki Cumhuriyetlerindeki firmaları esas alarak yanıtladıklarını belirtmişlerdir. 166 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Güçlü olarak belirttikleri faktörler şunlardır. Firma tecrübesi (%81), uluslararası standartlara uygunluk ve ürün çeşitliliği (%75), dağıtım kanallarının erişilebilirliği ve üretim teknolojisi alt yapısı(%72), ürün kalitesi ve üründe uzmanlaşma (%67), müşteri hizmetleri (%64), marka bilinirliği (%62) , pazarlama kabiliyeti ve üretim teknolojisi (%58) , öz sermaye (%56) ve yönetim anlayışıdır (%53). Zayıf oldukları faktörler ise, fiyat (%58), iş gücü maliyetleri (%67), nitelikli iş gücü varlığı (%53), temel maliyetler (%53), pazarlama ve tanıtım (%56), bilişim teknolojileri kullanımı (%53) ve Ar-Ge çalışmalarıdır (%61) (Çizelge 4.80). Pamuklu dokuma firmalarında da güçlü ve zayıf yanların faktör sayısı bir birine yakındır. Güçlü olarak tanımladıkları özellikleri sırasıyla şunlardır.%91 ürün kalitesi, uluslararası standartlara uygunluk ve ürün çeşitliliği, %88 firma tecrübesi, %86 dağıtım kanallarının erişilebilirliği, %70 üründe uzmanlaşma, %67 pazarlama kabiliyeti ve üretim teknolojisi ve %56 ürün teknoloji alt yapısıdır. Bu firmaların zayıf olarak belirttikleri faktörler ise, fiyat (%60), iş gücü maliyetleri (%84), nitelikli iş gücü varlığı (%58), temel maliyetler (%63), pazarlama ve tanıtım (%63), bilişim teknolojileri kullanımı (%77) ve Ar-Ge çalışmalarıdır (%86) (Çizelge 4.80). Ankete katılan pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının zayıf olarak beyan ettikleri sonuçlar benzerdir. Bu sektörlerde yer alan firmalarımızın maliyetlerini azaltmaya yönelik etkili politikaların izlenmesi ve katma değeri daha yüksek olan yenilikçi ürünler üretmede etkili olan ar-ge ve bilişim teknolojileri eksiklerinin giderilmesiyle dünya piyasalarında çok daha etkili rekabet edebileceklerdir. 4.9.7. Firmaların Rekabet Gücünü Arttırmaya Yönelik Çalışmaları Son olarak katılımcılara rekabet güçlerini arttırmak için ne tür faaliyetler uyguladıklarıyla ilgili soru yöneltilmiştir. Pamuk firmalarından soruya 38 firmadan 31’i yanıt vermiştir. Firmalar tarafından rekabet güçlerini arttırmaya yönelik yaptıkları çalışmalar şunlardır. Firmaların tümü kalite sertifikaları almak için çalışmalar yaptıklarını belirtmişlerdir. Yine firmaların%94’ü hammadde tedarikçileriyle şi birlikleri gerçekleştirdiklerini ve 167 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ yeni pazar aradıklarını belirtmişlerdir. %87’si pamuk üreticileriyle şbirlikleri i gerçekleştirdiklerini, %68’i maliyeti azaltan önlemler aldıklarını ve nitelikli personel çalıştırdıklarını, %55 i üretim teknolojilerini yenilediklerini (ankete katılan 17 firma hem üretici hem de ihracatçı/ ithalatçı niteliğinde olduklarını belirtmişlerdir), %52’si devletin pamuk üretimi ile ilgili verdikleri desteklerden yararlandıklarını belirtmişlerdir (Çizelge 4.81). Çizelge 4.80. Pamuk ipliği ve pamuklu dokuma firmalarının dış rakiplerine göre rekabet faktörlerinin karşılaştırmaları Güçlü (%) Zayıf (%) Faktörler Pamuk Pamuklu Pamuk Pamuklu İpliği Dokuma İpliği Dokuma Ürün kalitesi 67 91 33 9 Uluslararası standartlara uygunluk 75 91 25 9 Dağıtım kanallarının erişebilirliği 72 86 28 14 Fiyat 42 40 58 60 İşgücü maliyeti 33 16 67 84 Nitelikli işgücü varlığı 47 42 53 58 Öz sermaye yapısı 56 29 44 71 Finansman gücü 50 16 50 84 Temel maliyetler (sabit maliyetler) 47 37 53 63 Firma Tecrübesi 81 88 19 12 Ürün çeşitliliği 75 91 25 9 Pazarlama kabiliyeti 58 67 42 32 Ürün teknoloji alt yapısı 72 56 28 44 Üretim teknolojisi 58 67 42 32 Üründe uzmanlaşma 67 70 33 30 Pazarlama ve tanıtım çalışmaları 44 37 56 63 Müşteri hizmetleri 64 28 36 72 Yönetim anlayışı 53 21 47 80 Marka bilinirliği 61 19 39 81 Bilişim teknolojisi 47 23 53 77 Ar-ge çalışmaları 39 14 61 86 168 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Çizelge 4. 81. Firmaların rekabet gücünü arttırmaya yönelik çalışmaları Pamuk Pamuklu Pamuk İpliği Dokuma Çalışmalar (%) (%) (%) Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz 68 85 72 Rakiplerimizi (yerli ve yabancı) takip ediyoruz 48 91 100 Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz 84 79 91 Yeni pazarları inceliyoruz 94 100 93 Firma olarak kurumsallaşıyoruz 45 56 72 Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz 35 65 44 Nitelikli personel çalıştırıyoruz 68 71 88 Devletin bu konuda verdiği desteklerden yararlanıyoruz 52 56 60 Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz 32 68 67 Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz 94 91 35 Pamuk üreticileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz 87 35 14 Markalaşma çalışmalarına önem veriyoruz 16 82 56 Kalite sertifikaları almak için çalışmalar yapıyoruz 100 74 51 Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz 55 76 67 Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı güçlendiriyoruz 48 65 72 9 8 33 - - 100 19 15 51 Yabancı ortaklıklar yapıyoruz Konfeksiyon sektörünü yakından takip ederek olası taleplere göre yeni çalışmalar gerçekleştiriyoruz Diğer (yönetim anlayışını değiştirme ve strateji kurma) 169 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Pamuk sektöründeki firmalar rekabetçi yanlarını güçlendirmek için yoğun olarak pamuk kalitelerini arttırmaya ve üretim süreçleriyle birlikte maliyetlerini azaltmaya yönelik önlemler almaktadırlar. Firmaların yeni pazarlar bulmak ve elektronik ticaretten yararlanmak yönünde çalışmalar yapmasıyla ihracat kapasiteleri ve ihraç pazarları çeşitlenebilir. Pamuk ipliği firmalarında ise 36 firmadan 34’ü bu soruya yanıt vermiştir. Ankete katılanların %100’ü yeni pazarlar incelediklerini ifade etmişlerdir. Diğer çalışmalar önem sırasına göre şu şekildedir: %91 Rakipleri takip etme ve hammadde tedarikçileriyle işbirliği çalışmaları gerçekleştirme, %85 maliyet azaltan önlemler alma, %82 marka çalışmalarına önem verme, %79 Elektronik ticaret fırsatlarından yararlanma, %76 üretim teknolojilerini yenileme, %74 kalite sertifikaları alma, %71 nitelikli personel çalıştırmak (Çizelge 4.81). Pamuk ipliği firmalarının dünya pamuk ipliği alanında rakiplerini izlemeleri ve hammadde tedarikçileriyle işbirliği içerisinde çalışmaları sektör için olumludur. Firmalar özellikle yeni pazarlar bulmaya çok önem vermektedirler, üretim maliyetlerinin azaltılmasının mümkün olduğu durumda bu firmaların dünya pamuk ipliği ticaretinde güçlü ihracatçı olmaları mümkündür. Bu soruya yanıt veren 43 pamuklu dokuma firmasının rekabetçi yapılarını güçlendirmek amacıyla gerçekleştirdikleri önlemlerin dağılımı şu şekildedir. Firmaların tümü rakiplerini takip ettiklerini, konfeksiyon sektöründeki gelişmeleri takip ederek olası taleplere göre yeni çalışmalar gerçekleştirdiklerini bildirmişlerdir. %93’ü yeni pazarları incelediklerini, %91’i elektronik ticaret ırsatlarını f kullandıklarını, %86’sı nitelikli personel çalıştırdıklarını ve %72’si firma olarak kurumsallaştıklarını ve yeni finansman kaynakları bularak yapılarını güçlendirdiklerini belirtmişlerdir (Çizelge 4.81). Pamuklu dokuma firmaları ise rekabetçi yanlarını daha yoğun olarak işletme ve pazarlama yönetimi ekseninde güçlendirmektedirler. Yeni pazarlar ve elektronik ticaret fırsatlarından yararlanabilmek için nitelikli personel ve kurumsal şirket olma yönündeki çalışmalar rekabette güçlü olabilmek adına olumludur. 170 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ 4.9.8. Firmaların Sektörleriyle İlgili Bildirimleri Ankete katılan firmaların görüşmeler esnasında pamuk ve pamuklu sektörünün içinde bulunduğu durum ve sorunları yanıtları haricinde sözlü bildirimlerde bulunmuşlardır. Bu bildirimler özet olarak aşağıda verilmiştir. 4.9.8.1. Pamuk Firmalarının Bildirimleri Pamuk üretimi ve ihracatını gerçekleştiren 3 firma pamuk üretim hedeflerini dünya pamuk piyasasının eğilimine ve Türkiye’de devletin destekleme politikalarına göre belirlemektedirler. Ayrıca kimi yıllar Türkiye’de karlılığı yüksek olan ürünleri üretmek için pamuk üretiminden vazgeçtiklerini de ifade etmişlerdir. Ankete katılan 11 firma uluslararası örgütlerin yaptırımları çerçevesinde tarım bakanlığınca istenilen çalışmaların esasında olumlu olduğunu, ancak pamuk üreticilerinin standartların getirdiği değişikliklere ayak uyduracak finansal yapılarının bulunmadığını belirtmişlerdir. Bu nedenle pamuk üreticilerinin yaptırımları az ve karlılığı yüksek ürünleri üretmeye yöneldiklerini belirtmişlerdir. Ankete katılan 11 firma devletin pamuk üreticisini korumadığını gümrük vergisinin sıfıra indirilmesinin ülkedeki pamuk üreticilerine aslında üretmeyin dediğini ifade etmişlerdir. İthal pamuğun önünü açacak uygulamalarla üreticileri zorda bıraktıklarını bu nedenle esasında kaliteli olan pamuğumuzun pahalı olması nedeniyle dışarıda yeterince alıcı bulamadığını belirtmişlerdir. Yine aynı görüşmede 6 firma bundan 10-15 yıl önce gerçekten ihracatçı olduklarını ama son yıllarda yurt dışından ucuza aldıkları pamuğu dışarıdaki başka müşterilere veya ülkedeki tekstilcilere satan aracı şeklinde çalıştıklarını ve bu durumdan üzüntü duyduklarını ifade etmişlerdir Ürün çeşitliliği konusunda 3 firma pamuk tohumunda son dönemde yaşanılan gelişmelerle renkli pamuk, lif uzunluğu yüksek pamuk, mukavemeti güçlü pamuk gibi türlerin tüm dünyada üretildiğini ama maliyetinin yüksek olması gibi nedenlerden ötürü ülkemizde çok yaygınlaşamadığını belirtmiştir. Ayrıca bu firmalar 171 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ dış pazarda faaliyet gösteren pamuk tüccarlarının organik pamuklara daha fazla talepte bulunduklarını belirtmişlerdir. Ankete katılan 9 firma, pamuk hasadı sonrası pamuklarını saklayacakları uygun imkânları olmadığını, bu nedenle çırçırcılara kimi zaman pamuklarını piyasa fiyatının altına satarak, saklama ve depolama sorunlarına çözüm ürettiklerini bildirmişlerdir. 4.9.8.2. Pamuk İpliği Firmalarının Bildirimleri Ankete katılan 4 firma maliyetler nedeniyle Çin’de üretime başlamakla ilgili gerekli girişimlerde bulunduklarını ifade etmişlerdir. Kahraman Maraş ilinden 2, Aydın ve Denizli illerinden 4 firma markalarını oluşturamadıkları ve ihracatın avantajlarından yararlanmak için AB üyesi ülkelerdeki firmalar adına fason imalat yaptıklarını bildirmişlerdir. Ankete katılan 9 firma tekstil ve konfeksiyon sektörünün talep ettiği kalite ve çeşitte iplik üretmek istediklerini ancak ülkemizde üretilen pamukların bu ihtiyacı karşılamada miktar ve özellikler açısından yetersiz olması nedeniyle pamuk ithalatı yapmak zorunda olduklarını belirtmişlerdir. Ülkemizde üretilen pamukların sektöre yönelik olarak planlanması gerekliliği konusunun çok önemli olduğunu belirtmişlerdir Yine bu firmalar ithal hammaddeyle üretim yapmanın birtakım sıkıntılara neden olduğunu ifade etmişlerdir. Bu sıkıntılara, döviz kurundaki artış, dünya pamuk fiyatlarındaki artış nedeniyle pamuk bulmak veya önceden pamuk talebinde bulunmak için yetersiz finansmanla çalışmayı örnek olarak vermişlerdir. Ankete katılan 5 firma dünya iplik piyasasında yaşanılan gelişmeleri takip ettiklerini ancak yüksek işgücü ve hammadde maliyetleri, enerji maliyetleri gibi sorunların devam etmesi halinde sorunlarla boğuşmaktan rekabet etmeye güçlerinin kalmayacağını ifade etmişlerdir. Ankete katılan 20 firma yan sanayinin varlığının (özellikle tekstil ve konfeksiyon sektörünün ve daha sonra diğer alt sektörlerin) kendileri için çok önemli olduğunu bu sektörlerde yaşanılan daralmanın kendilerini doğrudan etkilediğini 172 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ belirtmişlerdir. İplik sektöründe sentetik elyaftan üretilen ipliklere doğru önemli bir tercih olduğunu ancak pamuklu ipliklerin vazgeçilmez olduğunu varlıklarını devam ettirebilmeleri için sektöre devletin ciddi destek vermesi gerektiğini belirtmişlerdir. Ankete katılan dokuz firma Türk lirasının çok değerlendiğini kur faktörünün yanı sıra bunun da kendileri açısından sorun olduğunu ifade etmişlerdir. 6 firma ise sektörel politikaların yerli firmalara göre değil yabancı kökenli firmalara göre yapıldığını ifade etmişlerdir. 2011 yılında tekstil ve iplik sektörüne yönelik uygulanan KDV oranındaki indirimin, asıl desteğin maliyetlerini azaltmaya yönelik olması gerektiğini beyan etmişlerdir. Maliyet ve ülkedeki faizlerin yüksek olması nedeniyle 2008 krizinden sonra sektörde kapanan fabrika sayısının 100’ün üzerinde olduğunu da ayrıca ifade etmişlerdir. 4.9.8.3. Pamuklu Dokuma Firmalarının Bildirimleri Çukurova bölgesinden 2 firma Çin’in sektörleri açısından büyük bir tehlike olduğunu belirterek, devletin firmaların rekabetçi yanlarını destekleyecek çalışmalar yapması gerektiğini bildirmişlerdir. Ege bölgesinden 2 firma dünyaca ünlü tekstil firmalarına anlaşmalı üretim yaptıklarını ve bu kapsamda araştırma geliştirmeye yönelik yatırım yaptıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca gelecekte pamuklu dokuma firmalarının rekabet edebilmeleri için katma değerli (nano teknolojik vb.) ürünlerin üretilmesinin zorunlu hale geleceğini belirtmişlerdir. Ankete katılan 6 firma üretimde kullandıkları teknolojik alt yapılarını iyileştirmek ve finansman sorunlarını çözmek amaçlı banka kredilerinden yararlandıklarını ancak yüksek faizler nedeniyle geri ödemelerde ciddi sorunlar yaşadıklarını belirtmişlerdir. Bu sorunla ilgili olarak devletin finansman sorunlarını çözmeye yönelik destek olması gerektiğini belirtmişlerdir. Ankete katılan 3 firma pazarda fiyat konusunda çok sorun yaşadıklarını kaliteli mallarını bu nedenle dış pazara satmada zorlandıklarını belirtmişlerdir. Diğer iki firma hammadde tedariklerini ve üretim stratejilerini dünya genelindeki özellikle pamukla ilgili gelişmelere bağlı olarak planladıklarını ifade etmişlerdir. 173 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Arzu KILIÇ Ankete katılan 2 firma dağıtım kanallarının yapısı hakkında şu açıklamada bulunmuşlardır. Ülkemizdeki dokuma sektörü üreteceği kumaşları dünyaca büyük firmalara satmaya yönelik anlaşmalar yapmak yönünde tercihte bulunmaktadır. Bunun nedeninin katma değer zincirinden yararlanarak firmaları için güvence ve fırsat yaratmak olduğunu belirtmişlerdir. Ancak bu şekilde ki üretimlerinin tüm yapısını ana firmaya göre biçimlendirdiklerinden anlaşmaları bittiğinde firma için yeni yapıya uyum göstermenin zorluklar yarattığını ifade etmişlerdir. Ankete katılan firmaların hemen hemen hepsi ülkemizin gerek üretim kalitesi gerek işçilik kalitesi açısından uzak doğu ülkelerinden daha iyi olduklarını ancak yüksek maliyetler nedeniyle rekabette önemli olan pazarlama çalışmaları gibi faaliyetlere yeterli bütçe ayıramadıklarını belirtmişlerdir. Yine yanıt veren 2 firma çalışma koşullarının bu şekilde devam etmesi halinde maliyet avantajı yaratan uzak doğu ülkelerine yönelerek rekabet fırsatı yaratmayı düşündüklerini ve bu konuda ön çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade etmişlerdir Ankete katılan iki firma kendilerinin gerek birlikler gerekse odalar aracılığıyla sorunlarını devletin ilgili kurumlarına ifade ettiklerini ancak sorunlarının çözümüne yönelik önemli uygulamanın henüz oluşturulmadığını belirtmişlerdir. Ancak 2012 yılında yayımlanan yeni teşvik yasasının (2012/3305) genel kapsamının iyi olduğunu ve yasada sunulan avantajlar nedeniyle üretimlerini Türkiye’nin doğusuna veya en çok teşvik alabilecekleri illere taşıyabileceklerini düşündüklerini ifade etmişlerdir 174 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ 5. SONUÇ VE ÖNERİLER 1980’lerden sonra ihracatta önemli itici güce sahip olan tekstil ve konfeksiyon sektörünün büyümesine paralel büyüme gösteren pamuk üretimi yanlış politikalar ve uluslararası düzenlemelerin getirdiği koşullar nedeniyle sektörün ihtiyaç duyduğu kalite ve miktarda ilerleme sağlayamamıştır. Katma değerli ürünler yaratarak dünya piyasasında yüksek karlılıklara ulaşan tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihtiyacı olan nitelikteki pamuğu daha düşük fiyat ve maliyetlerle ithal etmeye başlamasıyla birlikte pamuk üretiminde ve ihracatında da belirgin düşmeler yaşanmıştır. Küresel piyasada pamuk fiyatlarının ve talebin hareketine göre üretim stratejisi geliştiren çiftçiler ürün alternatiflerini artırarak faaliyetlerine devam etmektedirler. Pazarı hızla büyüyen tekstil ve konfeksiyon sektörü ihtiyaç duyduğu pamuk talebini artan ithalatla karşılamaktadır. Bu durum ise dışa bağımlı bir sektör yaratmaktadır. Ülkemiz için stratejik bir öneme sahip olan pamuk, ihracata katkısı başta olmak üzere ülkemizde istihdamdan kendisine bağlı işleyen yan sektörlere kadar geniş bir etki alanına sahiptir. Pamuk ekim alanı ve üretiminde yaşanılan gerileme çok çeşitli sorunların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Bu nedenle pamuk ve ona bağlı iplik ve dokuma sektörünün uluslararası ticaretteki rekabetçi yapıları ve rekabetlerini etkileyen unsurların incelenmesi sağlıklı çözüm önerilerinin oluşturulması için gereklidir. Çalışmada belirlenen amaçları gerçekleştirmek üzere ilk aşamada dünya genelinde pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üreten ve dış ticaretini gerçekleştiren on dört ülkenin ihracat ve ithalat verileri alınarak açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizine göre hesaplamalar yapılmış ve uluslararası ticaretteki rekabet konumları belirlenmiştir. Daha sonra ülkemiz genelinde pamuk üretimi ve işlemesinde (iplik, dokuma vb.) yoğunlukla faaliyet gösteren bölgelerden (Ege, Akdeniz ve GAP) seçilen on bir ildeki firmalarla anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Analiz ve anket sonuçlarıyla ilgili sonuçlar ve öneriler aşağıda yer almaktadır. 175 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi 1999-2009 yılları itibariyle gerçekleştirilen ticaret rakamları esas alınarak ve SICT Rev.3’de yer alan pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma türlerine ait kodlara göre sınıflandırılarak hesaplanmıştır. Analizde her bir ürün üç farklı rekabet göstergesiyle konumlandırılmıştır. Bunlar Nispi Ticaret avantajı (RTA>0), Nispi İhracat avantajı (Ln RXA>1) ve Karşılaştırmalı Üstünlüktür (RC>0). SICT Rev3 263 kodlu pamuk için gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre Nispi ticaret avantajına sahip ülkeler Yunanistan, Avustralya, ABD, Brezilya ve Hindistan’dır. Nispi ihracat avantajına sahip ülkeler Yunanistan, Pakistan, Avustralya, ABD ve Brezilya’dır. Ülkemizin bu analizde aldığı değer 0,802 dir. Açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkeler ise Avustralya, ABD, Yunanistan ve Brezilya’dır. Ülkemiz bu analizde aldığı sonuç (-1,324) itibariyle karşılaştırmalı üstünlüğe sahip değildir. SICT Rev3 6513 kodlu pamuk ipliği türlerine göre sonuçları incelediğimizde, Pakistan, Hindistan, Yunanistan, Endonezya, Türkiye ve ABD nispi ticaret avantajına, Pakistan, Hindistan Yunanistan, Hong Kong, Türkiye ve Endonezya nispi ihracat avantajına ve son olarak Pakistan, Hindistan, Yunanistan, Endonezya, ABD, Türkiye ve Brezilya açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkelerdir. SICT Rev3 652 dolu pamuklu dokuma grubu ürünlerinde ise, Pakistan, Hindistan, Çin, Türkiye, İtalya ve Yunanistan nispi ticaret avantajına, Pakistan, Türkiye, Hong Kong, Hindistan, Çin ve İtalya nispi ihracat avantajına ve son olarak Pakistan, Hindistan, Brezilya, Çin, Yunanistan, Türkiye, ABD ve Endonezya açıklanmış karşılaştırmalı üstünlüğe sahip ülkelerdir. Bütün bu sonuçları özetlediğimizde ülkemizin 10 yıllık dönem ortalamalarına göre pamuk ihracatında karşılaştırmalı üstünlüğü bulunmamaktadır. Ancak katma değerli ürünler olan iplik ve dokumada dünya genelinde üreten ve ticaretini gerçekleştiren 13 ülkeye göre karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. On bir ilde pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu dokuma üretimi ve/veya dış ticaretinde faaliyet gösteren 117 firmayla gerçekleştirilen anket çalışmasında elde edilen sonuçlar açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi sonuçlarının nedenlerini açıklamaya yardımcı olmaktadır. 176 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ Anket yapılan pamuk firmalarının %68’i ve pamuk ipliği firmalarının %42’si 1-250 arasında işçi çalıştırırken, pamuklu dokuma firmalarının %72’si 251-1000 arasında işçi çalıştırmaktadır. Pamuk firmalarının %55’i, pamuk ipliği firmalarının %58’i 1000-5000 TL/ton, pamuklu dokuma firmalarının ise %53’ü 15.000 TL/ton ve üstünde kapasiteye sahiptir. Çalışma sürelerine göre ise pamuk firmalarının %42’si, iplik firmalarının %50’si ve pamuklu dokuma firmalarının %58’i 10 yıl ve üzerinde faaliyet göstermektedirler. Firmaların ihracatlarını sıklıkla gerçekleştirdikleri ülke veya ülke grupları ise her üç grup firma için AB üyesi ülkeler, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya iken ithalatın en çok gerçekleştirildiği ülkeler pamukta Çin, ABD, Yunanistan, iplikte Hindistan, Pakistan ve Türki Cumhuriyetler ve pamuklu dokumada ise Çin, ABD ve AB üyesi İtalya’dır. Üretime veya ihracata konu ürünlerini rakiplerle kıyasladıklarında pamuk firmaları orta düzeyde olduklarını ifade etmişlerdir. Orta düzey olarak tanımladıkları faktörler, ürün özellikleri, üretim teknolojisi, kalite, fiyat, ürün bulunabilirliği ve standartlara uygunluktur. İplik firmaları ise birçok faktörde rakiplerine göre iyi durumda olduklarını belirtmişlerdir. İyi olarak tanımlanan faktörler, kalite, standartlara uygunluk, ürün bulunabilirliği, dayanıklılık, ürün özellikleri, ambalaj kalitesi, üretim teknolojisi ve ürün çeşitliliğidir. Pamuklu dokuma firmaları da rakiplerine göre kendilerini iyi olarak tanımlamaktadırlar. İyi olarak tanımlanan faktörler, ürün çeşitliliği, standartlara uygunluk, dayanıklılık, ürünün bulunabilirliği, kalite, ambalaj kalitesi, üretim teknolojisi ve ürün özellikleridir. Firmaların rekabet güçlerine etki eden faktörler ise, pamuk firmaları için dünya pamuk piyasasındaki hareketler, fiyat, iş gücü maliyetleri, finansman imkânları ve üründe uzmanlaşmadır. Burada ülkemizdeki pamuk sektörü için çok önemli olan bulgu, firmaların dünya pamuk piyasasındaki hareketleri izlemeleri ve buradaki gelişmelere göre üretim politikalarını belirlemeleridir. Pamuk ipliği firmaları için, kalite, fiyat, toplam maliyet, üründe uzmanlaşma, ürün özellikleri, yan sanayinin varlığı, üretim kapasitesi, uluslararası standartlar ve iş gücü maliyetleridir. Pamuklu dokuma firmalarında ise, dağıtım kanallarının yapısı, uluslararası 177 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ standartlar, pazarlama ve tanıtım, nitelikli iş gücünün varlığı ve hammadde tedariki sorunlarıdır. Devlet politikalarının ve uygulamalarının rekabet güçlerine etkilerinde ise pamuk firmaları için gümrük, dış ticaret ve kur politikaları, uluslararası örgütlerin yaptırımları ve bürokrasi olumsuz etkilerde bulunurken, iplik firmalarını mali politikalar, kur politikaları, sektörel politikalar ve gümrük vergileri olumsuz etkilemektedir. Pamuklu dokuma firmalarında ise gümrük vergileri, bürokrasi ve uluslararası örgütlerin yaptırımları rekabet güçlerini olumsuz etkilemektedir. Firmaların rakiplerine göre hangi unsurlarda güçlü ve zayıf olduklarını belirtmeleri istenmiştir. Burada pamuk firmaları fiyat, iş gücü maliyetleri, finansman gücü, ürün çeşitliliği, üretimde kullanılan teknoloji, pazarlama kabiliyetleri ve uluslararası standartlar konularında kendilerini zayıf olarak tanımlamışlardır. Pamuk ipliği ve dokuma firmaları en önemli rakipleri olan Çin, Hindistan ve Pakistan karşısında, firma tecrübesi, uluslararası standartlara uygunluk, ürün çeşitliliği, dağıtım kanallarına erişebilme, üretim teknolojisi alt yapısı, ürün kalitesi ve üründe uzmanlaşmada güçlü olduklarını belirtmişlerdir. Ancak iş gücü maliyetleri, ar-ge, fiyat, finansman yetersizliği, marka bilinirliği ve yönetim anlayışı konularında zayıf olarak tanımlamışlardır. Rekabet koşulları karşısında firmalarının rekabetçi yapılarını güçlendirmek için gerçekleştirdikleri çalışmalar şunlardır. Pamuk firmaları bu konuda, pamukta kalite ve standardizasyon belgesi alma, hammadde tedarikçileriyle (tüccarlar vb.) veya pamuk üreticileriyle iş birliği gerçekleştirme, yeni pazarlar bulmak için araştırma gibi faaliyetler gerçekleştirmektedirler. Pamuk ipliği firmaları ise bu konuda, rakiplerini takip ettiklerini, hammadde tedarikçileriyle iş birliği yaptıklarını, maliyetlerini azaltmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve markalaşmaya çalıştıklarını ifade ederken pamuklu dokuma firmaları , rakiplerini ve konfeksiyon sektöründeki gelişmeleri takip ettiklerini, yeni pazarlar araştırdıklarını ve elektronik ticaretten yararlanmaya çalıştıklarını belirtmişlerdir. Anket çalışması süresince gerçekleştirilen görüşmelerde birçok firma sahibi veya yöneticileri sektörlerinde yaşadıkları sorunlarını ve bu sorunlarla başa çıkmak 178 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ için gerçekleştirdikleri çalışmaları da ayrıca belirtmişlerdir. Belirtilen hususlar benzerliklerine göre gruplandırılarak aşağıda verilmiştir; • Firmalar yaşadıkları sorunlar karşısında yalnız oldukları ve devletin sektörleriyle ilgili sıkıntılarına yönelik çözüm odaklı etkin bir çalışma yapmadığını belirtmişlerdir. Son yıllarda yapılan düzenlemelerin küçük ve orta ölçekli çiftçi veya firmalara fayda sağlamaktan uzak olduğunu da eklemişlerdir. • Firmalar pamukta dışa bağımlı hale gelmenin yaratacağı olumsuzluklardan ciddi bir şekilde endişelenmektedirler. • Özellikle son on yılda dış ticarette önemli hale gelen Çin, Hindistan ve Pakistan gibi uzak doğu ülkeleriyle birçok konuda rekabet etmede zorlandıklarını ve gün geçtikçe pazar kaybettiklerini belirtmişlerdir. • Yüksek maliyetler nedeniyle dünya satış fiyatlarının üzerindeki bir rakamla pazara mal sunduklarını ve çoğu kez faaliyetlerine devam edebilmek, pazardan silinmemek için zararına veya düşük kar marjıyla satış yaptıklarını ifade etmişlerdir. • Finansman kaynağı olarak gördükleri kredilerin faizlerinin yüksek ve kullanım koşullarının ağırlaştırıldığını belirtmişlerdir. Finansman yetersizliğinin üretim teknolojilerini yenileme konusunda engel olduğunu ifade etmişlerdir. • Ar-Ge çalışmalarının çok önemli olduğunu bildiklerini ancak gerekli nitelikli personel istihdam edemediklerini ve buna ayıracak güçlü finansman yapıları olmaması nedeniyle bu konuda çalışmalar yapamadıklarını belirtmişlerdir. • Özellikle pamuk firmaları eskiden ülkemizdeki pamuğun üretim miktarı ve fiyatını izleyerek faaliyetlerine yön verdiklerini ancak günümüzde sadece dünya piyasasında gerçekleşen pamuk hareketlerini izlediklerini bunlara göre dış veya iç piyasada çalışma planlarını oluşturduklarını ifade etmişlerdir. Bu konuda ayrıca iplik ve dokuma firmaları dünya pamuk piyasasındaki hareketlerin kendilerinin üretim maliyetleri ve satış fiyatlarını doğrudan 179 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ etkilediğini belirtmişlerdir. Üretimi bitmiş ürün için değil planlanmış üretimleri için fiyat belirlemeye başladıklarını ifade etmişlerdir. • Özellikle pamuk üretimi ve/veya satışında faaliyette bulunan firmalar eskiden basit tüccar anlayışıyla çalışırken yaşadıkları sıkıntılar ve çözüm geliştirme çalışmaları sayesinde profesyonel ticaret adamı gibi düşünerek iş yapmayı öğrendiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca bütün bu dönemde devletten gereken yardımları görmediklerini bir kez daha eklemişlerdir. • Birçok iplik ve dokuma firması fason imalatçı olarak çalışmanın kendilerine birtakım katkısı olduğu gibi zararı olduğunu da ifade etmişlerdir. Bu şekilde çalışmanın en önemli zararı ana firmanın talebinde veya pazarında yaşanılan daralmanın kendilerini de anında etkilediğini ve sipariş iptalleri halinde elde kalan ürünü satmada birçok zorluklar yaşamalarıdır. • Pamuk üreticilerinin büyük bir kısmı hasat sonrası pamuklarını çırçırcılara aktarmaktadırlar. Bunun sonucunda depolama riski ve maliyeti çırçırcılara yüklenmektedir. Bu durum depoda bekleyen pamuğun kalitesini olumsuz etkilemekte, çırçırcı ve pamuk üreticisinin karşılıklı sorun yaşamasına neden olmaktadır. Belirttikleri bu sorunlar üzerinde en önemli beklentilerini şu şekilde özetlemişlerdir. Devletin maliyetlerini düşürecek etkin uygulamalarda bulunmasını hemen hemen tüm firmalar beyan etmiştir. Bunun yanı sıra iplik ve dokuma sektörü ülkemizde üretilen pamuğun sektörlerinin istediği kalite, nitelik ve düşük fiyatta üretilmesi için devletin planlar ve politikalar belirlemesini, ayrıca üretim maliyetleri içinde önemli yer tutan iş gücü, enerji ve vergilerde indirim ve muaf tutulmak gibi çalışmaların düşünülmesi gerektiğini de ifade etmişlerdir. Son olarak ithal pamuk politikasına devletin ciddi sınırlandırmalar getirmesi gerektiğini dünya piyasalarındaki değişikliklerden daha az etkilenecekleri koruyucu uygulamaların düşünülmesini de talep etmişlerdir. Gerek açıklanmış karşılaştırmalı üstünlükler analizi gerekse anket çalışmasından elde edilen sonuçlar Türkiye’nin başta pamuk olmak üzere iplik ve dokuma sektöründe dünya ölçeğinde rekabet etmede ilerleyen dönemlerde ciddi 180 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ zorluklar yaşayacağını işaret etmektedir. Özellikle pamuktan pamuklu dokumaya doğru gelişen katma değerli ürün üreten sektörlerde (iplik ve dokuma) rekabet işletme yönetimlerindeki profesyonel anlayış, pazarlama yönetimi ve markalaşma gibi konularda yoğun olarak yaşanmaktadır ve ilerleyen dönemlerde bu unsurlar rekabetteki avantajlı konumun belirleyicisi olacaktır. 1980’li yıllardan bu yana ihracatımızın gelişmesine öncülük eden, dünya ticaretinde önemli yeri bulunan tekstil ve konfeksiyon sektöründe yaşanılan sorunların görmezden gelinmesi ve çözümlerin ertelenmesi çok olumsuz sonuçların yaşanmasına neden olabilir. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık % 25’i tarımda istihdam edilmektedir. pamuk üretiminden üreticilerin haklı nedenlerden ötürü vazgeçmesi ve bu eğilimin kalıcı hale gelmesi birçok sosyal ve ekonomik sorunun yaşanmasına neden olabilir. Yine benzer şekilde ülkemizde imalat sanayinde önemli yeri olan tekstil ve konfeksiyon sektöründe yaşanılan iflaslar veya kapasite azalmaları nedeniyle işsizlik sorunlarının yaşandığı bilinmektedir. Tarımda olduğu gibi bu alanda da yaşanılan olumsuzluklar ülke ekonomisi için ciddi tehditler oluşturmaktadır. Ayrıca sektörün her yıl ithalata ödediği bedeller milli servet kaybı olarak görülmelidir. Gelişmiş ülkelerin izlediği katma değerli ve stratejik ürünler esaslı ihracat anlayışının ülkemizde de bir an önce politika olarak benimsenmesi gereklidir. Bu çalışma kapsamında pamuk sektörü başta olmak üzere iplik ve dokuma sektörünün de rekabetçi yönlerinin güçlendirilmesi için öneriler aşağıda verilmiştir. Ülkemizde pamuk üretim maliyeti dünya ortalamasının üzerindedir. Devlet pamuk üreticisinin üretim maliyet kalemleri içerisinde önemli paya sahip olan iş gücü, enerji, makine kirası, kredi faizleri gibi unsurları azaltmaya yönelik muafiyet, indirim ve uzun vadeye yayılabilen ödeme planları gibi destekler geliştirebilir. Sektörün kullandığı ve ithal ettiği pamuk özelliklerini içeren pamuk tohumu kullanımı yaygınlaştırılmalı ve talep edilecek miktarın ülke içinden ve yurt dışından karşılanma miktarı dikkate alınarak üretim tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihtiyaçlarına göre planlanabilir. Tarımsal sanayinin gelişmesi ve desteklenmelidir. 181 ithalatın azaltılması için pamuk 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ Günümüzde bir çok gelişmiş ülkede üreticilerin sinerji yarattıklarını görmekteyiz. Bu sinerji etkin çalışan ve dünya piyasasının çalışma yapılarını takip eden ve katılımcılarına bunu doğru yansıtan kooperatifler yoluyla yaratılmaktadır. Türkiye’de birçok üretim ve satış kooperatifi bulunmaktadır. Buradaki yöneticilerin ve üyelerin çalışma anlayışlarının çağdaş yönetim düşüncesine kavuşturulması ve çalışma sistemlerinin bu yönde etkinleştirilmesi gereklidir. Bu kapsamda devletin öncülüğünde eğitim başta olmak üzere çeşitli çalışmalar planlanabilir. Pamuk ve pamuklu sektöründe firmaların ihracata yönelik üretim yapmaları teşvik edilerek “Sektörel Dış Ticaret Şirketleri ve Dış Ticaret Sermaye Şirketleri” gibi ticari kimlikler altında toplanarak dış ticarete yönelik desteklerden yararlanmaları mümkün kılınabilir. Hasat sonrası pamuk kalitesinin korunması amacıyla lisanslı depoculukla ilgili yasal düzenlemelerin tamamlanması yaşanılan sıkıntıların çözülmesine yardımcı olabilir. 2012 tarih 3305 sayılı yeni teşvik yasası kapsamında pamuk stratejik ürünler sınıfına alınabilir. Bu yasa çerçevesinde üreticilerin desteklenmesi mümkün olabilir. İplik ve dokuma sektörü için nitelikli iş gücü yaratmak amacıyla ülkemizdeki lise, üniversite ve özel mesleki eğitim kurumları ile sektörde yer alan firmalar arasında firmaların ihtiyaçları gözetilerek eğitim modülleri oluşturulabilir ve öğrencilerin eğitim sürelerinde stajyer olarak bu firmalarda işbaşı eğitimleri gerçekleştirilebilir. Pamuk ipliği ve pamuklu dokumada faaliyet gösteren sektörlere hizmet vermek amaçlı araştırma –geliştirme merkezleri kurulabilir. Bilindiği gibi araştırma geliştirme çalışmalarıyla katma değerli ürünlerin dünya pazarında talep görme düzeyi çok yüksektir. İplik ve dokuma firmalarının ihracatı arttırmaya yönelik devlet desteklerinden yararlandırılmaları özendirilmelidir. İplik ve dokuma sektöründe faaliyet gösteren firmalar markalaşmaya özendirilmelidir. Ülkemizde halen uygulanan politika araçlarında bu kapsamda destekler bulunmaktadır. Markalaşmanın önemi ve yararlarını kapsayan eğitim 182 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ çalışmaları, öncelikli olarak tüm destekler hakkında bilgilendirici etkinlikler yapılabilir. İplik ve dokuma sektöründeki firmaların profesyonel şirket yönetimindeki eksik yanlarının giderilmesi gereklidir. Bu kapsamda oda ve birlikler aracılığıyla eğitim ve aktif danışmanlık sistemlerinin kurulması ve işler hale getirilmesi mümkündür. Dünya piyasasındaki fiyat oluşumlarının yarattığı kar/zarar dengesinde çiftçilerin veya tüccarların üretimlerini planlaması ve zarar etme ihtimalinin azaltılması vadeli opsiyon borsalarınca mümkündür. Bu borsalarını işleyiş yapılarının ve kullanımından elde edilecek yararların ilgili kesime etkin bir şekilde anlatılması ve bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının planlanması gereklidir. Dünya genelindeki üreticilerin risk koruma yöntemlerinden ülkemizdeki üreticilerin de yararlanması rekabet koşullarında ilerleme sağlayabilir. 183 5.SONUÇ VE ÖNERİLER Arzu KILIÇ 184 KAYNAKLAR AKBAY,Ö.A., ERKAN, O., 1999. Vadeli İşlem Piyasaları ve Türkiye’de Tarımsal Ürün Pazarlarında İstikrar Oluşturma Olanakları, Tarım Ekonomisi Dergisi 1999-4,53-63. AKGÜNGÖR, S., BARBAROS, F. ve KUMRAL, N., 1999. Sustainable Competitivness of the Turkish Fruit and Vegetable Industry Research. Grant From; Agricultural Economics Research Institue, January-December 1999. AKSOY, E., 2002. Dünya ve Pamuk Durumuna Genel Bakış ve Prim Uygulamaları. Türkiye V. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyum Bildirileri, 28-29 Nisan 2002 Diyarbakır. ALTAY, B., GÜRPINAR, K., 2008. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Bazı Rekabet Gücü Endeksleri; Türk Mobilya Sektörü Üzerine Bir Uygulama, Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi C.X, S.I 2008, 1-18. ALTAY,H.,2006.Karşılaştırmalı Üstünlükler Teorisi Kapsamında Türk Endüstrilerinin Avrupa Birliği (15) Pazarındaki Rekabet Gücü Düzeylerinin İncelenmesi 1995-2007, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi Haziran 2006, 1-203. ANONİM, 2007. Pamuğun ekonomik önemi, hasadı, depolanması ve lif standartları. Tugeyp Tarım Müzesi ve Yayın Geliştirme Projesi, Tarımsal Üretim Geliştirme- Yönlendirme Yayın Programı. ANONİM, 2010. 2010 yılı pamuk raporu, TC. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü, p. 3. ARAS, G., 2008. Emek Yoğun Sektörlerin Geleceği: Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü. 3.Cilt Türkiye’nin Küreselleşmesi: Fırsatlar ve Tehditler, İstanbul. ARISOY, E., ODYAKMAZ, N., 1997. Vadeli Ürün (Emtia) Borsaları ve Dış Ticaret Açısından Önemi. Dış Ticaret Dergisi, 2(4): 1-12. ATICI,C., ARMAĞAN, G., SZOVICS, P., 2004. The Competitiveness of Livestock Sector in Some Selected European Union Candidate Countries. ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 1(1): 23–27. 185 ATİK, H., 1999. Sektörel Araştırmalar Pamuk İpliği Sektörü. Türkiye Kalkınma Bankası AŞ Araştırma Müdürlüğü, 44s., (www.kalkinma.com.tr). BAFFES, J., 2006. Cotton and Developing Countries: Implications For Development, Trade, Doha and Development: A Window into the Issues World Bank CCBY30, 2006 112-120 (www.worldbank.org). BAHTA,S.T., JOOSTE,A., 2002. The Effect on Internationalisation on the Beef and Maize Sub-Sectors: The Relevance of Revealed Comparative Advantage Measures, Agrekon 44:4 Mayıs 2010, 452-464 (www.informaworld.com). BANSE, M., MORTON, M., HARTEL, J., HUGHES, G., KÖCKLER, J., MÖLLMA, T. and MUNCH, W., 1999. Reform and Competitiveness of the CEEC Agri-Food Sector. Moct-Most 9 Kluwer Academic Publishers, 307– 318. BANTERLE, A.,CARRARESI, L., 2007. Competetitive Performance Analysis and European Union Trade: The Case of the Prepared Swine Meat Sector. Food Economics- Acta Agricult Scand C, 4:159-172. BATRA,A., KHAN,Z., 2005. Relevaled Comparative Advantage; An Analysis for India and China , Indian Council for Research on International Economic Relations, Working Paper, N:168, New Delhi, 2005, 23-32. BEDİR, A., 2009. Uluslararası Ticarette Fiyata Dayalı Rekabet Gücü ile Endüstri İçi Ticaret Arasındaki İlişki; Türk İmalat Sanayi Örneği. İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, Ankara, DPT yayını, 1-250s. BORATAV, K. 2004. “Cancun’daki ıkanma T Üzerinde Çeşitlemeler”. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Tarım ve Mühendislik Dergisi, (68): 6-11. BULU,M., ERASLAN,H.İ., BARCA,M., 2007. Türk Gıda Sektörünün Uluslararası rekabetçilik Düzeyinin Analizi, Afyon Kocatepe Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, C.IX,S.1, 2007, 311-335. CARRARESI, L., BANTERLE, A., 2008. Measuring Competitiveness in The EU Market: A Comparision Between Food Industry and Agriculture. 12. Congress of The European Association of Agricultural Economists-EAAE. 186 CHANG, M.A.,KHAN, W. S. 2007. “WWF Sustainable Cotton Production in Pakistan; A Review of Existing Cotton Production Policies in Pakistan. (www.wwfpakistan.org). COTTON INCORPORATED, 2009. India-Second Country of Cotton; (www.cottoninc.com). ÇAKMAK, Ö., 2005. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Rekabet Gücü: Türkiye Tekstil ve Hazır Giyim Endüstrisi Üzerine Bir Uygulama. Ege Akademik Bakış dergisi, 5(1-2), 8-15. ÇETİNKAYA, E., 2005. Tarımsal Ürünlere Dayalı Vadeli İşlem Sözleşmesi. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, TSPABK-İSTANBUL, (www.vob.gov.tr). ÇİVİ,E., EROL,İ., İNANLI,T., EROL,E., 2008. Uluslararası Rekabet Gücüne Farklı Bakışlar, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:4, Yıl:4 Sayı:1, Bahar 2008, 1-22. ÇOBANOĞLU, F., ÜNAY, A., TUNALIOĞLU, R., EREKUL, O., 2011. Ege Bölgesinde 2011 Yılı Kütlü Pamuk Üretim Maliyetinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, (www.egeliihracatcilar.com). DİNÇÇAĞ, A., AB Pazarındaki İhracat Kayıpları, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırması Vakfı ,Temmuz, 2010, 1-10 (www.tepav.org.tr). DOĞAN, N., 2004. On Yıllık Dönemde Gümrük Birliği’nin Etkileri ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme. Mevzuat Dergisi, Yıl:7, Sayı: 79. DPT, 2007. DPT Müsteşarlığı Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Tekstil ve Hazır Giyim Alt Komisyon Raporu, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Ankara, 1-249, (www.dpt.dov.tr). DRESCHER,K., MAURER,O., 1999. Competitiveness in the European Dairy Industries, Agribusiness, Vol.15, February 1999, 163-177 (www.wiley.com). DULPÇU,A.M., GÜN, K., 2003. Isparta İli İhracatçı Tekstil Sektörü Firmalarının Rekabet Gücü Sorunları- Yenilik ve Yerel İşbirliği Temelli Bir Analiz, Süleyman Demirel Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi C.8,S.2, 2003, 193-211. DÜZGÜN, R.,2007. Türkiye’nin Uluslararası Rekabet Gücü: Çok Değişkenli İstatistiksel Bir Analiz, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı.23, No. 2, 2007, s. 421-440. 187 ENER, M.,YELKİKALAN, N., 2002. Çin’in Dünya Ticaret Örgütüne Üyeliğinin Türkiye’nin Tekstil ve Konfeksiyon Sektörüne Olası Etkileri ve Çözüm Önerileri. (www.econ.utah.edu). ENGİN, E., 2005. İşletmelerin Uluslararası Rekabet Stratejileri ve Uygulamalı Bir Araştırma. Edirne Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. ERASLAN, İ.H., BAKAN, İ.,HELVACIOĞLI, A.D., 2008. Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sektörünün Uluslararası Rekabetçilik Düzeyinin Analizi. İstanbul Ticaret Ünv. Sosyal Bilimler Dergisi, 7(13), 265-300s. FANG,C., BABCOCK,A.B., 2003.China’s Cotton Policy and theİmpact of China’s WTO Accession and BT Cotton Adoption on the Chinese And U.S. Cotton Sectors, Center for Agricultural and Rural Development, Working Paper,03WP.322. January 2003, 2-18. FAO, 2011. A Summary of the World Apparel Fiber Consumption Survey 20052008. Food and Agriculture Organization of the United Nations (FAO), International Cotton Advisory Committee (ICAC), (www.fao.org). FERTÖ, I., HUBBARD, J.L., 2002. Revealed Comparative Advantage and Competitiveness in Hungarian Agri-Food Sector, Institute of Economics Hungarian Academy of Sciences, Discussion Papers Mt-Dp 2002, 1-18. GACENER, A.,GÜÇLÜ, M., 2003. Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sektörünün Rekabet Gücünü Azaltan Sorunlar ve Çözüm Önerileri. Türkiye VI. Pamuk Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri, 24-25 Nisan 2003, Antalya. GAZANFER,S., 1997. Türkiye’de Vadeli İşlemler Pamuk Borsasının Kurulması Konusunun Değerlendirilmesi, İzmir Ticaret Borsası Yayınları, No:48, 1997,1-17. GENCER, O., ÖZDOĞRU, T., KAYNAK, M.A., YILMAZ, A. ve ÖREN, N., 2005. Türkiye’de pamuk üretimi ve sorunları. Türkiye Ziraat Mühendisliği VI Teknik Kongresi, TMMOB Ziraat Müh Odası, 459-479. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI, 2006. TR3 Ege Bölgesi Tarım Master Planı, Strateji Geliştirme (www.denizlitarim.gov.tr). 188 Başkanlığı Ankara 2006 GIDA TARIM VE HAYVANCILIK IL MÜDÜRLÜĞÜ, 2011. TC. Hatay Valiliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Kütlü Pamuk Desteklemesi Durum Analiz Raporu, 14. GÜLERYÜZ, Ö., 2011. Küresel Gelişmeler Işığında Türkiye’de Tekstil Sektörü ve Geleceği. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 138s. GÜMRÜK ve TİC. BAK., 2011. 2011 Yılı Pamuk Raporu, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü, Mart 2012, (www.gumrukticaret.gov.tr). GÜNAYDIN, G., 2006. Hazır Giyim Sektörü Açısından Pamuk: Tarladan Fabrikaya, Yerelden Küresele Post Fordist Bir Yol Öyküsü. Tarım ve Mühendislik Dergisi, Sayı: 78-79, sayfa: 79-84. GÜRPINAR, K.,BARCA, M., 2007. Türk Mobilya Sektörünün Uluslararası Rekabet Gücü Düzeyi ve Nedenleri. Eskişehir Osmangazi Ünv. İİBF Dergisi, 2: 4161. HATIRLI, A., DEMİRCAN, V., ÖZKAN, B., 2003. Tekstil ve Konfeksiyon İhracatında Türkiye’nin Rekabet Durumu, Türkiye VI. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri, Antalya 24-24 Nisan 2003, 115-123. HINLOOPEN, J ., MARREWIJK,C.V., 2004 Dynamics of Chinese Comparative Advantage, Tinbergen Institute Discussion Paper No:T1 2004-034/2, Rotterdam. HUDSON, D.,ETHRIDGE, D. 1998. The Pakistani Cotton Industry: Impacts of Policy Changes, Beltwide Cotton Conference 1998. (www.citeseerx.ist.psu). HUI, J., COUVILLON, C.W., 1996. Empirical Investigation of Competition in Japan’s Raw Cotton Market; Implications for US Cotton Exports, Agribusiness Vol.12 I.2 March-April 1996, 175-181 (www.wiley.com). ICAC, 2007. The Cost of Productıon of Raw Cotton. International Cotton Advisory Committee (ICAC),( www.icac.org). ICAC, 2009. Cotton Fact Sheet Pakistan. International Cotton Advisory Committee (ICAC),( www.icac.org). 189 ICAC, 2010a. World Cotton Situation: Rebound in Global Cotton Mill Use. International Cotton Advisory Committee (ICAC) Standing Committee, Attachment I to SC-N-504, (www.denib.goc.tr). ICAC, 2010b. Cotton: Review of The World Situation. ICAC (International Cotton Advisory Committee), 63(6): 7-11. IŞIN, F., IŞIN, Ş. ve UZMAY, A., 2009. Türkiye’de Pamuk Sektörü Durum Analiz Strateji ABD ve AB ile Karşılaştırma. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Yay No: 4. ITMF, 2010. Spinning, Texturing, Weaving, /Knitting International Production Cost Comparsion. Internatıonal Textıle Manufacturers Federatıon (ITMF). İGİAD, 2009. Tekstil Sektörü Değerlendirme Raporu. İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), 1-8, www.igiad.com. İMER, H., 2006. Avrupa Birliği İle Entegrasyon Sürecinde Türk Tekstil ve Konfeksiyon Sanayinin Rekabet Gücü ve Gelişme Olanakları”, Dokuz Eylül Ünv. Sosyal Bil. Ens. Yüksek Lisans Tezi. İTB, 2012. Aylık Liverpool A - B Indeks – Memphis veİzmir Ticaret Borsası (İTB) STD.1 Pamuk Fiyatları. İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yayınları (www.itb.org.tr). KARACA, A., 2002. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sektörlerine İlişkin Düzenlemeleri İçeren Uluslararası Anlaşmalar; Dünya Ticaret Örgütü Tekstil Giyim ve Tarım Anlaşması, Türkiye V. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri TKB-TEAE-Diyarbakır Ticaret Borsası 28-29 Nisan 2002, 39-48. KARSLI, M., 1994. Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler. İrfan Yayıncılık, İstanbul, 506s. KATIRCIOĞLU, M., 2002. Küreselleşme, Tarım ve Pamuk Geleceği, Türkiye V. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri TKB-TEAE- Diyarbakır Ticaret Borsası 28-29 Nisan 2002,51-61. KESBİÇ,Y.C., BALDEMİR, E. ve DOĞAN, S., 2005. Rekabet Gücü Ölçümü ve Önemi: Türk Tarım Sektörü için bir Analiz. İstanbul Üniversitesi VII. Ulusal Ekonometri ve İstatistik Sempozyumu, 27-28 Mayıs 2005. 190 KİBRİTÇİOĞLU, A., 1996. Uluslararası Rekabet Gücüne Kavramsal Bir Yaklaşım. Uluslararası (makro) İktisat- Okumalar, Ankara, 72 TDFOB yayıncılık. KOÇ, A. A., 2003. Dünya Pamuk Piyasalarında Eğilimler ve Ulusal tarım Politikasında Değişmelerin Türkiye Pamuk Pazarına Etkisi. Türkiye VI. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri, 24–25 Nisan 2003, Antalya. KONYA İNDEX, 2008.,İl İl Kapanan İplik Fabrikaları, Ekonomi Haberleri, 06.09.2008, (www.konyaindex.com). KÖK, R. ve ÇOBANOĞLU, O., 2005. Türkiye Tekstil Endüstrisi ve Rekabet Gücü: AB Ülkeleriyle Karşılaştırmalı Bir Analiz Örneği, 1989-2001. İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Bilgesel Yayıncılık, 20 (228): 68-81. KUYUMCU, O. 2011. Kumaş Sanayi. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, 1-12s. LANDES,M., MACDONALD,S., SINGH,K.S.,ve VOLLRATH, T., 2005 Growth Prospects for India’s Cotton and Textile Industries, USDA Outlook, cws-05d01, June 2005 (www.ers.usda.gov). LI,K.W ve BENDER,S., 2002 The Gain and Loss of Comparative Advantage in Manufactured Exports among Regions, Yale University Economic Growth Center, Discussion paper, No 853. LIESNER, H.H., 1958 The European Common Market and British Industry, The Economic Journal,Vol:6, No:270, Haziran 1958. MİRAL, Z.C., 2006. Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Karşı Rekabet Gücü: Seçilmiş Tarımsal Ürünler İçin Bir Uygulama. Dokuz Eylül Ünv. Sosyal Bil. Enst., Y.Lisans Tezi. NACAK, İ. P. 2004. Türkiye'nin Pamuk Dış Ticaretinin Yapısı ve Bunu Etkileyen Faktörler Üzerine Bir Araştırma. İzmir Ticaret Borsası Yayınları, Yayın no:83. OECD, 1996. An Industrial Competitiveness, Directorate for Science Technology and Industry, Globalisation and Competitiveness; Relevant Indicators, STI Working Papers 1996/5. 191 ÖREN, M.N. ve BİNİCİ, T., 2004. Doğrudan Gelir Desteği Uygulamasının GAP Alanı Tarımsal Yapı ve Gelirlerine Etkileri. Türkiye Ekonomi Kongresi. GOP Ziraat Fakültesi-Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Derneği, Tokat, 53-60. ÖZDAĞ, F. ve ÖZTÜRK, F., 2000. Türkiye Tarım Sektörünün Avrupa Birliği Tarım Ürünleri Karşısındaki Uluslararası Rekabet Gücü. IV. ODTÜ Uluslararası Ekonomi Kongresi, 13-15 Eylül 2000, Ankara. ÖZDEMİR, H., 1997. GATT Kapsamında Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sanayi Dış Ticaretinin Değerlendirilmesi. İzmir Ticaret Odası, Yayın no:31, İzmir, 1176s. ÖZMEN, F., 2000. Türk Pamuğunun İhracat Rekabeti ve Uluslararası Piyasalardaki Gelişmelerin Türk Pamuk ve Pamuklu Dokuma Sektörü Açısından Değerlendirilmesi. Ç.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Adana. ÖZÜDOĞRU, T., 2007. Pamuk Durum Raporu, Tarımsal Ekonomik Araştırma Enstitüsü-Bakış, 9 (6): 1–4. ÖZÜDOĞRU, T., 2011. Durum ve Tahmin PAMUK 2011/2012. Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü (TEPGE), TEPGE Yayın No: 197. (www.tepge.gov.tr). PAN,S., FADİGA, M., MOHANTY,S., WELCH,M., 2007. Cotton in a Free Trade World, Economic Inguiry, Vol.45, I.1, January 2007,188-197 (www.wiley.com). SANAYİ VE TİC. BAK., 2010. 2010 Yılı Pamuk Raporu, TC Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü, (www.gumrukticaret. gov.tr), 35. SANAYİ VE TİC. BAK., 2012. Otomotiv Sektörü Raporu, TC Bilim ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü, Sektörel Raporlar ve Analiz Serisi, 1-29. SARAÇOĞLU, B., KÖSE, N., 2000. Bazı Gıda Sanayilerinin Uluslar arası Rekabet Gücü: Makarna, Bisküvi ve Un Sanayi. Proje Raporu, Yayın No: 39 ISBN 975-407-054-7, Ankara. 192 SAYIN, C. ve TAŞCIOĞLU, Y., 2003. Pamuk Destekleme ve Dış Ticaret Politikalarında Strateji Arayışları. Türkiye VI. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu, 24-25 Nisan 2003, Antalya. SAYIN, C., TAŞCIOĞLU, Y. ve MENCET, M.N., 2002. Türkiye’de Pamuktan Tekstile Uzanan Süreçte İzlenen Politikalar, Dış Pazar Rekabet Olanakları Ve Ülkeye Yansımaları. Türkiye V. Pamuk, Tekstil Ve Konfeksiyon Sempozyumu, 28-29 Nisan 2002, Diyarbakır. SCOOT,B.R. ve LODGE,C., 1985 US Competitivieness in the World Economy, Boston, Harvard Business School Press SEVİM, Ü., 2011. Elyaf ve İplik. TC Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Ankara, 1-11, (www.ceidam.com). SEYİDOĞLU, H.,2006. İktisat Biliminin Temelleri, Güzem Can Yayınları,İstanbul, 2006,876 ŞENGÜL, H. ve ERKAN, O., 1999. GAP Alanında Pamuk Üretimi ve Tekstil Sanayi Arasındaki Yapısal İlişkiler. Journal of Agriculture and Forestry 23:483-491. ŞENGÜL, H., KOÇ, A., AKYIL, N., BAYANER, A. ve FULLER, F., 2001. Türkiye’de Pamuk Pazarı: Gelecekteki Talebi Etkileyen Faktörlerin Değerlendirilmesi. Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü Proje Raporları Yayınları, Ankara. ŞİMŞEK, N., SADAT,S.A., 2009. Eco Pazarında Türkiye; 1997-2005 Dönemi Rekabet Gücü Analizi, Sosyo Ekonomi Dergisi, Temmuz-Aralık /12/208, 2009,1-24. TELATAR,E., TÜRKMEN,Ş., TEOMAN, Ö., 2002. Pamuk Borsalarında Oluşan Fiyatların Etkinliği, Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi C.17 S.2 2002,55-74. TKİB, 2006. TR3 Ege Bölgesi Tarım Master Planı. T.C. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı (TKİB) Strateji Geliştirme Başkanlığı, (www.tarim.gov.tr) TOBB, 2010. Ekonomik Rapor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), TOBB Yayın No: 2011/135, (www.tobb.org.tr). 193 TOWNSEND,T., 2006. The World Cotton Situation, 82nd Annual Convention of the American Cotton Shippers Association, 11-13 May 2006, 1-8 TUİK, 2012. Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara, (www.tuik.gov.tr). UNITED NATIONS, 2011. World Economic Situation and Prospects 2012. Global Economic Outlook, New York, 42p. (www.un.org). USDA, 2005. Cotton and Products; Cotton Policies in the European Union. USDA Foreign Agricultural Service GAIN Report Number: E35035. USTA, H., 2003. Pamuk Sektör Profil Araştırması. İstanbul Ticaret Odası, (ito.org.tr). UTKULU,U., SEYMEN,D., 2004. Trade Competitiveness and Revealed Comparative Advantage; Evidence for Turkey Towards the EU, European Trade Study Group 6th Annual Conference, 2004, 26-38. VEZİR DANIŞMANLIK, 2008. Tekirdağ İlinde Faaliyet Gösteren Sektörlerin Uluslararası Rekabetçilik Düzeylerinin Analizi, Nisan-Mayıs, 2008, www.tekirdag.gov.tr/dosyalar/Tekirdagrekabetcilikraporu.doc. VOLLRATH, T.L., 1991. A Theoretical Evaluation of Alternative Trade Intensity Measures of Revealed Comparative Advantage.1 Review of World Economics, 27. Baskı, 2:265-279. WEI, S.J., 1999. The New Direction of China’s Cotton Policy. Agricultural Outlook Forum 1999, (http://ageconsearch.umn.edu). YENİ, R., SAĞLAM, D., 2002. Tarımsal Destekleme Politikaları ve Pamuk Prim Sistemi, Türkiye V. Pamuk, Tekstil ve Konfeksiyon Sempozyumu Bildirileri TKB-TEAE-Diyarbakır Ticaret Borsası 28-29 Nisan 2002,17-27. ZHANG, T., 2011. Country Sector Overview; The Cotton Sector in China. The Sustainable Trade Initiative, (www.idhsustainabletrade.com). www.cottonusa.org www.fas.usda.gov www.comtrade.un.org http://faostat.fao.org www.icac.org www.oerlikontextile.com 194 www.trademap.com www.tuik.gov.tr www.tagem.gov.tr www.wiley.com 195 196 ÖZGEÇMİŞ 14/05/1972 yılında Ankara’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Tekirdağ ve Antalya’da tamamladı. 1989 yılında başladığı Anadolu Üniversitesi, Kütahya İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. 1997 yılında Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalında yüksek lisansa başladı ve 1999 yılında tamamladı. 2007 yılında Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalında doktora çalışmasına başladı. 1996 yılından bu yana Mustafa Kemal Üniversitesi Antakya Meslek Yüksekokulu’nda Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadır. Evli ve iki çocuk annesidir. 197 EKLER 198 199 Ek-1. Pamuk Firmalarına Yönelik Anket Formu A- İŞ YERİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER İşletme Adı ve Unvanı: Tarih: İli: Anketi Cevaplayan/ Anketör: Faaliyete Başlama Yılı: Hukuksal Statü (Anonim, Limitet, Şahıs): Çalışma Şekli: Sürekli ( ) Mevsimlik( ) Y ıllık Üretim Kapasitesi (ton) Çalışan Personel Sayısı:……. Mevcut Kalite Standart Belge Türü: Dış Ticaret Faaliyeti Gerçekleştiriyor musunuz? Evet( ) Hayır( ) Bazen( ) Ne kadar süredir Dış Ticaret Yapmaktasınız? ( ) 5 Yıldan az ( ) 5-10 yıl Yıllık Dış Ticaret Rakamı ($) ( ) 10 yıl ve üzeri İhracat…………… İthalat……………… B- DIŞ TİCARETE KONU OLAN ÜRÜN 1-Dış Ticaret faaliyetinize konu olan ürün türü/türlerini işaretleyiniz Ürün Türü İhracat İthalat Pamuk (Karde edilmemiş) Pamuk Döküntüleri Pamuk (Karde edilmiş) 200 2-Dış ticaret faaliyetleriniz gerçekleştirdiğiniz ülkeleri işaretleyiniz Dış Ticareti Sıklıkla Gerçekleştirdiğiniz Önemli Üç Ülkeyi İşaretleyiniz Ülkeler İhracat Yapılanlar AB ÜLKELERİ Almanya İtalya Yunanistan İspanya Fransa İngiltere Amerika Birleşik Devletleri Diğer Amerika Ülkeleri (Brezilya, Meksika) Çin Halk Cumhuriyeti Suriye Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan) Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) Rusya Federasyonu Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb) 201 İhracatta Önem Sırası İthalat Yapılanlar İthalatta Önem Sırası C-REKABETE İLİŞKİN SORULAR 1- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticarete konu olan yerli ürününüzün yabancı kökenli/markalı ürünle karşılaştırınız Faktörler Ürün özellikleri Üretim teknolojisi Kalite Fiyat Ürünün bulunabilirliği Dayanıklılık Standartlara uygunluk Teslim Koşulları Ödeme Koşulları Kötü Orta İyi 2- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticaret faaliyetinizde rekabet gücünüzü etkileme düzeyine göre işaretleyiniz. (1- Hiç etkilemiyor,2-az etkiliyor,3-fikrim yok,4- etkiliyor,5-Çok etkiliyor) Ürüne Özgü Faktörler 1 Kalite Fiyat Toplam Maliyet Üründe Uzmanlaşma Ürün özellikleri Ürün bulunabilirliği Ürün çeşitliliği Ürün tedarik şekli Ürün tedarik sorunları Taşımacılık maliyetleri Nitelikli işgücünün varlığı İş gücü maliyetleri Yan sanayinin varlığı Pazara yakınlık Finansman imkânı Yabancı yatırımcıların varlığı Enflasyon Teknoloji Araştırma Geliştirme çalışmaları Dünya pamuk piyasasındaki hareketler 2 202 3 4 5 Devlet Uygulamalarına Özgü 1 Faktörler Ekonomi politikası Dış ticaret politikası Mali politikaları Gümrük politikaları Destekleme politikaları Sektörel politikaları Kambiyo rejimi Bürokrasi Yasal altyapı Uluslararası örgütlerin yaptırımları Gümrük vergileri 2 3 4 5 3- İç pazarda rekabet ettiğiniz yabancı rakipleriniz bulunmakta mıdır? Evet ( ) Hayır ( ) 4- İç pazarda rekabet ettiğiniz firmaların ülkelerini işaretleyiniz (3.soruya hayır yanıtı verdiyseniz bu soruyu geçiniz) Ülkeler Rakipler AB ÜLKELERİ Almanya İtalya Yunanistan İspanya Fransa İngiltere Amerika Birleşik Devletleri Diğer Amerika Ülkeleri(Brezilya, Meksika) Çin Halk Cumhuriyeti Suriye Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan) Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) Rusya Federasyonu Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb) 203 5- Aşağıda yer alan faktörleri işletmenizin dış rakipleri karşısında güçlü ve zayıf olduğu alanları dikkate alarak işaretleyiniz. Faktörler Güçlü Zayıf Ürün kalitesi Uluslararası standartlara uygunluk Dağıtım kanallarının erişebilirliği Fiyat İş gücü maliyeti Üretimde kullanılan teknoloji Öz sermaye yapısı Finansman gücü Temel maliyetler (sabit maliyetler) Firma Tecrübesi Ürün çeşitliliği Pazarlama kabiliyeti 6- Rekabet gücünüzü arttırmaya yönelik ne tür faaliyetler gerçekleştirmektesiniz ( ) Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz ( ) Rakiplerimizi takip ediyoruz ( ) Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz ( ) Yeni pazarları inceliyoruz ( ) Firma olarak kurumsallaşıyoruz ( ) Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz ( ) Tüccarlarla düzenli iletişim kuruyoruz ( ) Nitelikli personel çalıştırıyoruz ( ) Devletin bu konuda verdiği desteklerden yararlanıyoruz ( ) Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Pamuk üreticileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Kalite sertifikaları almak için çalışmalar yapıyoruz ( ) Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz ( ) Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı güçlendiriyoruz ( ) Yabancı ortaklıklar yapıyoruz ( ) Diğer (Lütfen yazınız…………………………………………. 204 Ek-2. Pamuk İpliği Firmalarına Yönelik Anket Formu A- İŞ YERİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER İşletme Adı ve Unvanı: Tarih: İli: Anketi Cevaplayan/ Anketör: Faaliyete Başlama Yılı: Hukuksal Statü (Anonim, Limitet, Şahıs): Çalışma Şekli: Sürekli ( ) Mevsimlik( ) Y ıllık Üretim Kapasitesi (ton) Çalışan Personel Sayısı:……. Mevcut Kalite Standart Belge Türü: Dış Ticaret Faaliyeti Gerçekleştiriyor musunuz? Evet( ) Hayır( ) Bazen( ) Ne kadar süredir Dış Ticaret Yapmaktasınız? ( ) 5 Yıldan az ( ) 5-10 yıl Yıllık Dış Ticaret Rakamı ($) ( ) 10 yıl ve üzeri İhracat…………… İthalat……………… B- DIŞ TİCARETE KONU OLAN ÜRÜN 1-Dış Ticaret faaliyetinize konu olan ürün türü/türlerini işaretleyiniz Ürün Türü İhracat İthalat Pamuktan dikiş ipliği Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç %85 veya üstü pamuk içeren Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç, %85’den az pamuk içeren) Pamuk ipliği (dikiş ipliği hariç, perakende satılabilir halde olan 205 2-Dış ticaret faaliyetleriniz gerçekleştirdiğiniz ülkeleri işaretleyiniz Dış Ticareti Sıklıkla Gerçekleştirdiğiniz Önemli Üç Ülkeyi İşaretleyiniz Ülkeler İhracat Yapılanlar AB ÜLKELERİ Almanya İtalya Yunanistan İspanya Fransa İngiltere Amerika Birleşik Devletleri Diğer Amerika Ülkeleri (Brezilya, Meksika) Çin Halk Cumhuriyeti Suriye Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan) Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) Rusya Federasyonu Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb) 206 İhracatta Önem Sırası İthalat Yapılanlar İthalatta Önem Sırası C- REKABETE İLİŞKİN SORULAR 1- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticarete konu olan yerli ürününüzün yabancı kökenli /markalı ürünle karşılaştırınız. Faktörler Kötü Orta Ürün özellikleri Üretim teknolojisi Ürünün bulunabilirliği Ürün çeşitliliği Maliyetler Ar-ge faaliyetleri Ambalaj kalitesi Satış sonrası hizmetler Dayanıklılık Standartlara uygunluk Teslim Koşulları Ödeme Koşulları Kalite Fiyat Marka İmajı 207 İyi 2- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticaret faaliyetinizde rekabet gücünüzü etkileme düzeyine göre işaretleyiniz. (1- Hiç etkilemiyor,2-az etkiliyor,3-fikrim yok,4- etkiliyor,5-Çok etkiliyor) Ürüne Özgü Faktörler Kalite Fiyat Toplam Maliyet Üründe Uzmanlaşma Ürün özellikleri Ürün bulunabilirliği Ürün çeşitliliği Ürün tedarik şekli Ürün tedarik sorunları Taşımacılık maliyetleri Nitelikli işgücünün varlığı İş gücü maliyetleri Yan sanayinin varlığı Pazara yakınlık Finansman imkânı Yabancı yatırımcıların varlığı Enflasyon Üretim Teknolojisi Araştırma Geliştirme çalışmaları Kurumsal imaj Verimlilik Marka bilinirliği Müşteri hizmetleri Üretim kapasitesi Ürün teknolojisi Pazarlama ve tanıtım çalışmaları Dağıtım kanallarının yapısı Uluslararası standartlar Sözleşmelere bağlılık Hammadde tedarik sorunları 1 2 208 3 4 5 Devlet Uygulamalarına Özgü Faktörler Ekonomi politikası Dış ticaret politikası Mali politikaları Gümrük politikaları Destekleme politikaları Sektörel politikaları Kambiyo rejimi (Kur politikası) Bürokrasi Yasal altyapı Uluslararası örgütlerin yaptırımları Gümrük vergileri 1 2 3 4 5 3- İç pazarda rekabet ettiğiniz yabancı rakipleriniz bulunmakta mıdır? Evet ( ) Hayır ( ) 4- İç pazarda rekabet ettiğiniz firmaların ülkelerini işaretleyiniz (3.soruya hayır yanıtı verdiyseniz bu soruyu geçiniz) Ülkeler AB ÜLKELERİ Almanya İtalya Yunanistan İspanya Fransa İngiltere Amerika Birleşik Devletleri Diğer Amerika Ülkeleri(Brezilya, Meksika) Çin Halk Cumhuriyeti Suriye Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan) Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) Rusya Federasyonu Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb.) 209 Rakipler 5- Aşağıda yer alan faktörleri işletmenizin dış rakipleri karşısında güçlü ve zayıf olduğu alanları dikkate alarak işaretleyiniz. Faktörler Güçlü Zayıf Ürün kalitesi Uluslararası standartlara uygunluk Dağıtım kanallarının erişebilirliği Fiyat İş gücü maliyeti Nitelikli iş gücü varlığı Öz sermaye yapısı Finansman gücü Temel maliyetler (sabit maliyetler) Firma Tecrübesi Ürün çeşitliliği Pazarlama kabiliyeti Ürün teknoloji alt yapısı Üretim teknolojisi Üründe uzmanlaşma Pazarlama ve tanıtım çalışmaları Müşteri hizmetleri Yönetim anlayışı Marka bilinirliği Bilişim teknolojisi Ar-ge çalışmaları 6- Rekabet gücünüzü arttırmaya yönelik ne tür faaliyetler gerçekleştirmektesiniz ( ) Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz ( ) Rakiplerimizi ( yerli ve yabancı) takip ediyoruz ( ) Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz ( ) Yeni pazarları inceliyoruz ( ) Firma olarak kurumsallaşıyoruz ( ) Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz ( ) Nitelikli personel çalıştırıyoruz ( ) Devletin bu konuda verdiği desteklerden yararlanıyoruz ( ) Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Pamuk üreticileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Markalaşama çalışmalarına önem veriyoruz ( ) Kalite sertifikaları almak için çalışmalar yapıyoruz ( ) Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz ( ) Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı güçlendiriyoruz ( ) Yabancı ortaklıklar yapıyoruz ( ) Diğer (Lütfen yazınız…………………………………. 210 Ek-3. Pamuklu Dokuma Firmalarına Yönelik Anket Formu A- İŞ YERİ İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER İşletme Adı ve Unvanı: Tarih: İli: Anketi Cevaplayan/ Anketör: Faaliyete Başlama Yılı: Hukuksal Statü (Anonim, Limitet, Şahıs): Çalışma Şekli: Sürekli ( ) Çalışan Personel Sayısı:……. Mevsimlik( ) Y ıllık Üretim Kapasitesi (ton) Mevcut Kalite Standart Belge Türü: Dış Ticaret Faaliyeti Gerçekleştiriyor musunuz? Evet( ) Hayır( ) Bazen( ) Ne kadar süredir Dış Ticaret Yapmaktasınız? ( ) 5 Yıldan az ( ) 5-10 yıl Yıllık Dış Ticaret Rakamı ($) ( ) 10 yıl ve üzeri İhracat…………… İthalat……………… 2- DIŞ TİCARETE KONU OLAN ÜRÜN 1-Dış Ticaret faaliyetinize konu olan ürün türü/türlerini işaretleyiniz İhracat Ürün Türü Pamuklu mensucat (%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçemeyen) Pamuklu mensucat (%85’den daha fazla pamuk içerenler metrekaresi 200 gr dan fazla) Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçemeyen Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler metrekaresi 200 gr’ı geçen Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler ve sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı geçen Pamuklu mensucat (%85’den daha az pamuk içerenler ve sentetik lifli, metrekaresi 200 gr’ı geçmeyen 211 İthalat 2-Dış ticaret faaliyetleriniz gerçekleştirdiğiniz ülkeleri işaretleyiniz Dış Ticareti Sıklıkla Gerçekleştirdiğiniz Önemli Üç Ülkeyi İşaretleyiniz Ülkeler İhracat Yapılanlar AB ÜLKELERİ Almanya İtalya Yunanistan İspanya Fransa İngiltere Amerika Birleşik Devletleri Diğer Amerika Ülkeleri (Brezilya, Meksika) Çin Halk Cumhuriyeti Suriye Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan) Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) Rusya Federasyonu Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb) 212 İhracatta Önem Sırası İthalat Yapılanlar İthalatta Önem Sırası C- REKABETE İLİŞKİN SORULAR 1- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticarete konu olan yerli ürününüzün yabancı kökenli /markalı ürünle karşılaştırınız. Faktörler Kötü Orta Ürün özellikleri Üretim teknolojisi Ürünün bulunabilirliği Ürün çeşitliliği Maliyetler Ar-ge faaliyetleri Ambalaj kalitesi Satış sonrası hizmetler Dayanıklılık Standartlara uygunluk Teslim Koşulları Ödeme Koşulları Kalite Fiyat Marka İmajı 213 İyi 2- Aşağıda yer alan faktörleri dış ticaret faaliyetinizde rekabet gücünüzü etkileme düzeyine göre işaretleyiniz. (1- Hiç etkilemiyor,2-az etkiliyor,3-fikrim yok,4- etkiliyor,5-Çok etkiliyor) Ürüne Özgü Faktörler Kalite Fiyat Toplam Maliyet Üründe Uzmanlaşma Ürün özellikleri Ürün bulunabilirliği Ürün çeşitliliği Ürün tedarik şekli Ürün tedarik sorunları Taşımacılık maliyetleri Nitelikli işgücü İş gücü maliyetleri Yan sanayinin varlığı Pazara yakınlık Finansman imkânı Yabancı yatırımcıların varlığı Enflasyon Üretim Teknolojisi Araştırma Geliştirme çalışmaları Kurumsal imaj Verimlilik Marka bilinirliği Müşteri hizmetleri Üretim kapasitesi Ürün teknolojisi Pazarlama ve tanıtım çalışmaları Dağıtım kanallarının yapısı Uluslararası standartlar Sözleşmelere bağlılık Hammadde tedarik sorunları 1 2 214 3 4 5 Devlet Uygulamalarına 1 Özgü Faktörler Ekonomi politikası Dış ticaret politikası Mali politikaları Gümrük politikaları Destekleme politikaları Sektörel politikaları Kambiyo rejimi (Kur politikası) Bürokrasi Yasal altyapı Uluslararası örgütlerin yaptırımları Gümrük vergileri 2 3 4 5 3- İç pazarda rekabet ettiğiniz yabancı rakipleriniz bulunmakta mıdır? Evet ( ) Hayır ( ) 4- İç pazarda rekabet ettiğiniz firmaların ülkelerini işaretleyiniz (3.soruya hayır yanıtı verdiyseniz bu soruyu geçiniz) Ülkeler AB ÜLKELERİ Almanya İtalya Yunanistan İspanya Fransa İngiltere Amerika Birleşik Devletleri Diğer Amerika Ülkeleri(Brezilya, Meksika) Çin Halk Cumhuriyeti Suriye Türkî Cumhuriyetler (Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan) Uzak Doğu Ülkeleri (Kore, Japonya, Vietnam) Rusya Federasyonu Asya Kıtası Ülkeleri (Hindistan Pakistan, Bangladeş vb.) Afrika Ülkeleri (Benin, Burkana Faso vb.) 215 Rakipler 5- Aşağıda yer alan faktörleri işletmenizin dış rakipleri karşısında güçlü ve zayıf olduğu alanları dikkate alarak işaretleyiniz. Faktörler Güçlü Zayıf Ürün kalitesi Uluslararası standartlara uygunluk Dağıtım kanallarının erişebilirliği Fiyat İş gücü maliyeti Nitelikli iş gücü varlığı Öz sermaye yapısı Finansman gücü Temel maliyetler (sabit maliyetler) Firma Tecrübesi Ürün çeşitliliği Pazarlama kabiliyeti Ürün teknoloji alt yapısı Üretim teknolojisi Üründe uzmanlaşma Pazarlama ve tanıtım çalışmaları Müşteri hizmetleri Yönetim anlayışı Marka bilinirliği Bilişim teknolojisi Ar-ge çalışmaları 6- Rekabet gücünüzü arttırmaya yönelik ne tür faaliyetler gerçekleştirmektesiniz ( ) Maliyetleri azaltan önlemleri alıyoruz ( ) Rakiplerimizi ( yerli ve yabancı) takip ediyoruz ( ) Elektronik ticaret fırsatlarını kullanıyoruz ( ) Yeni pazarları inceliyoruz ( ) Firma olarak kurumsallaşıyoruz ( ) Bilişim teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz ( ) Nitelikli personel çalıştırıyoruz ( ) Devletin bu konuda verdiği desteklerden yararlanıyoruz ( ) Yan sanayi ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Hammadde tedarikçileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Pamuk üreticileri ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz ( ) Markalaşama çalışmalarına önem veriyoruz ( ) Kalite sertifikaları almak için çalışmalar yapıyoruz ( ) Üretim teknolojilerimizi yeniliyoruz ( ) Yeni finansman kaynakları bularak yapımızı güçlendiriyoruz ( ) Yabancı ortaklıklar yapıyoruz ( ) Konfeksiyon sektörünü yakından takip ederek olası taleplere göre yeni çalışmalar gerçekleştiriyoruz ( ) Diğer (Lütfen yazınız…………………………………. 216