14. hafta

advertisement
YARD. DOÇ. DR. V. SEFA FUAT HEKİMOĞLU
OKT. ADNAN MUHACİR
OKT. SEDAT GENCER
14. HAFTA
Kulaklık, not defteri, kalem vb.
ders materyallerinizi hazır ediniz.
İÇİNDEKİLER
1- II. Dünya Savaşının Nedenleri
2- Paris Barış Antlaşması
3- II. Dünya Savaşının sonuçları
4- İsmet İnönü Dönemi
5- Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçiş
6- II. Dünya Savaşı Döneminde Türk Dış Politikası
7- II. Dünya Savaşı Sonrası Yaşanan Gelişmeler
1- II. DÜNYA SAVAŞI’NIN NEDENLERİ
 Almanya’nın Versay ve Nöyyi Antlaşmalarının haksız
maddeler içerdiğini düşünerek bu antlaşmaların yeniden
gözden geçirilmesini istemesi
 I. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan barış antlaşmalarıyla
çizilen sınırlar milliyetçilik esasına uygun olmadığından,
bu durumun etnik çatışmalara ve sınır sorunlarının
yaşanmasına sebep olması
 İtalya’nın savaşı kazandığı halde isteklerine ulaşamaması ve
iktidara gelen faşistlerin saldırgan bir politika izlemesi
 İmparatorluk kurmak isteyen Japonya’nın Asya’dan Avrupa
Devletlerini çıkararak sömürge alanlarını genişletmek
istemesi
 I.Dünya Savaşı’ndan sonra huzursuzluğun artması ve dünya
barışını korumak amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti’nin
görevini yerine getirememesi
 Japonya’nın Mançurya’yı, İtalya’nın Habeşistan’ı işgal
etmesine,
Almanya’nın
da
Rhur
Bölgesi’ni
silahlandırmasına Milletler Cemiyeti’nin herhangi bir
yaptırım uygulayamaması
 İtalya ve Almanya’nın İspanya’daki iç savaşta cumhuriyetçi
yönetime karşı faşist General Francisco Franco’nun
Saflarında savaşmak üzere asker göndererek yeni silah ve
uçaklarını denemeleri
SAVAŞIN TARAFLARI
MİHVER DEVLETLERİ
 Almanya
 İtalya
 Japonya
MÜTTEFİK DEVLETLERİ
 İngiltere
 Fransa
 ABD
 SSCB
 Almanya’nın müttefikler karşısında başarılar elde etmesi
karşısında ABD tarafsızlığını bozmuş ve müttefik devletler
yanında savaşa dahil olmuştur. ABD’nin savaşa dahil olması
Almanya’nın Rusya’da kış gelmesiyle ilerlemesinin durması ve
geri çekilmeye başlamasıyla savaşın seyri de değişmiştir.
Doğuda Ruslar Batıda diğer müttefik ülkelerin taarruzları
sonucu Almanya teslim olmuştur. ABD’nin Japonya’ya attığı
atom bombaları sonucu Japonya da kayıtsız şartsız teslim
olmuş ve böylece II. Dünya savaşı müttefik devletler lehine son
bulmuştur.
Japonya’ya Atılan Atom Bombası
Atom Bombasının Patlama Anı
PARİS BARIŞ ANTLAŞMASI (10 ŞUBAT 1947)
 1945 yılının sonlarında yapılan Londra ve Moskova
Konferansları’nda Müttefikler arasında bazı konularda
anlaşmaya varılmakla birlikte, diğer bazı konulardaki fikir
ayrılıkları devam etmiş, bu nedenle de II. Dünya Savaşı’nı
bitirecek barış antlaşmalarının imzalanması gecikmiştir.
Müttefikler ile Almanya arasında barış antlaşması
imzalanmak üzere 29 Temmuz 1946’da Paris Barış
Konferansı toplanmıştır.
 Konferansta kabul edilen esaslara göre Müttefiklerle İtalya,
Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Finlandiya arasında
ayrı ayrı olmak üzere 10 Şubat 1947’de Paris Barış
Antlaşması imzalanmıştır.
 Müttefikler, yenilen devletlerle yaptıkları antlaşmalarla
onların sınırlarını ya daraltmışlar ya da savaş öncesi
durumuna getirmişlerdir. Nitekim İtalya, işgal altında
bulundurduğu Meis ve Oniki Ada’yı Yunanistan’a
bırakmıştır.
7- II. DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUÇLARI
 İngiltere ve Fransa’nın ekonomisi bozulmuştur.
 Nazizm ve Faşizm gibi rejimler önem kaybederken demokrasi
önem kazanmıştır.
 Almanya “Doğu” ve “Batı” olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
 Sömürgecilik sona ermeye başlamış, sömürge altında yaşayan
pek çok ülke bağımsızlık mücadelesine başlamıştır.
 ABD ve Rusya dünyanın iki süper gücü olmuş, Soğuk
Savaş dönemi başlamıştır.
 İlk kez atom bombası kullanılmış, böylece dünya nükleer
çağa adım atmıştır.
 1945’te Birleşmiş Milletler Teşkilâtı kurulmuş, Türkiye de
kurucu 50 ülke arasında yer almıştır. Milletler Cemiyeti
1946’da yetkilerini bu teşkilâta devretmiştir.
 9 Aralık 1948 tarihinde “Soykırım Suçunun Önlenmesi
ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme” BM Genel
Kurulu’nda kabul edilmiştir.
 II. Dünya Savaşı’nda işlenen insanlık suçları “soykırım”
olarak nitelendirilmiş ve soykırım suçları İnsan Hakları
Evrensel Beyannamesi’nde yer almıştır. BM 10 Aralık
1948’de bu beyannameyi kabul etmiştir.
 Sovyetler Birliği’nin yayılmacı politikasına karşı denge sağlamak
için Kuzey Atlantik Paktı (NATO) kurulmuştur. (1949).
 SSCB ise NATO’ya karşı 1955’te “Varşova Paktı”nı kurmuştur.
Bunun sonucu Sovyet güdümündeki bloğa “Doğu Bloku”
veya “Demir Perde” adı verilmiştir.
 Washington’da 45 ülkenin imzasıyla “Uluslararası Para
Fonu” (IMF) kurulmuştur.
İSMET İNÖNÜ DÖNEMİ (1938-1950)
 Atatürk’ün ölümü üzerine 11 Kasım 1938’de Cumhurbaşkanı
olan İsmet İnönü, 14 Mayıs 1950 tarihine kadar ülkeyi idare
etmiştir.
 Türk siyasî tarihinde bu dönem “Millî Şef Dönemi” olarak
adlandırılmaktadır.
 İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen sonra
başlayan II. Dünya Savaşı (1939-1945) sürecinde ülkeyi
savaştan uzak tutmaya çalışmıştır.
Bu dönemde;
 29 Mayıs 1939'da toplanan CHP’nin V. Kurultayı’nda, parti
içinde siyasî denetim kurabilmek amacıyla “Müstakil
(Bağımsız) Grup” oluşturulmuştur.
 18 Ocak 1940’ta savaşın kötü şartlarından korunabilmek için
hükûmete, sanayi ve maden şirketlerini kontrol altına alma ve
ürünleri satın alma hakkını veren Millî Korunma Kanunu
çıkarılmıştır.
 17 Nisan 1940’ta Hasan Âli Yücel ile İsmail Hakkı
Tonguç öncülüğünde; halka tarım, bilim, sağlık vb. alanlarda
bilgi vermek, halkın kültür seviyesini yükseltmek ve
öğretmenleri yetiştirmek amacıyla Köy Enstitüleri
kurulmuştur.
 İlkokul diploması alanlar 1928-1938 yılları arasında 262.000
iken 1939-1943 yılları arasında öğretmen sayısının artmasıyla
bu sayı 478.000’e kadar yükselmiştir. Bu artışı Köy
Enstitüleri sağlamıştır.
 Köy Enstitüleri 1940-1953 yılları arasında faaliyet göstermiş,
ancak sonraki süreçte kapatılmıştır.
 13 Ocak 1942’de savaş yıllarında “Ekmek Karnesi”
uygulaması başlatılmıştır.
 Çatalca’da olası bir Alman işgaline karşı Çakmak Hattı’nın
yapımına başlanmıştır.
 9 Kasım 1942’de II. Dünya Savaşı sırasında, olağanüstü savaş
koşullarının yarattığı yüksek kazancı vergilendirmek amacıyla
Varlık Vergisi Kanunu çıkarılmıştır.
 1944’te Toprak Mahsulleri Vergisi Kanunu çıkarılmıştır.
 15 Haziran 1945’te Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu
çıkarılmış,
ancak
sağlanamamıştır.
bu
kanundan
beklenen
başarı
Çiftçiyi
Topraklandırma Kanunu ile ilgili
görüşmeler devam ederken, CHP’den Adnan
Menderes, Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve
Celâl Bayar tarafından “Dörtlü Takrir” adı ile bir
önerge verilmiştir.
 Bu önergenin Amacı, Türkiye'nin tek parti yönetiminden çok
partili hayata geçmesi, serbest seçimlerin yapılması, üniversite
özerkliği, tek dereceli seçim sistemi, yürütme erkinin CHP'nin
tüzel hamiliğinden çıkarılması idi. Menderes ile Köprülü Vatan
gazetesinde muhalif yazılar yazmaya başlayınca 21 Eylül
1945'te ikisi de partiden ihraç edildi. Buna tepki göstere Refik
Koraltan'ın partiden ihraç edilmesi takip etti. Gelişen olaylar
doğrultusunda Celâl Bayar ise hem milletvekilliğinden hem de
partiden istifa etmiştir.
Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan
 1945’te Türkiye, II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Almanya
ve Japonya’ya simgesel (göstermelik) olarak savaş ilân
etmiş, bunun sonucunda Birleşmiş Milletler’e kurucu üye
olarak katılmıştır. (Türkiye II. Dünya Savaşı’na fiilen
katılmamıştır.)
Temmuz 1945’te Nuri Demirağ tarafından Millî
Kalkınma Partisi kurulmuş ve ilk kez Atatürk’ün isteyip de
göremediği çok partili hayata geçiş süreci başlamıştır.
 18
 1946’da çift dereceli seçim sisteminden tek dereceli seçim
sistemine geçilmiştir.
 1946’da Cumhuriyet döneminin ilk çok partili seçimleri
yapılmıştır.
Türkiye’de Çok Partili Hayata Geçiş
 Çok partili hayata geçiş sürecinde kurulan ilk parti, 18 Temmuz
1945’te Nuri Demirağ tarafından kurulan Millî Kalkınma
Partisi’dir.
 7 Haziran 1945’te ise CHP Milletvekilleri Adnan Menderes,
Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve Celâl Bayar tarafından partiye
“Dörtlü Takrir” adı verilen önerge verilmiş, bu yüzden
partiden ihraç edilmişlerdir.
 Partiden ihraç edilen bu milletvekilleri 7 Ocak 1946’da
Demokrat Parti’yi kurmuşlardır. 21 Temmuz 1946 tarihinde
yapılan seçimlerle de, ilk kez çok partili döneme geçilmiştir.
 1946’da çift dereceli seçim sisteminden tek dereceli seçim
sistemine geçilmiştir.
 Türk siyasî tarihinin ilk çok partili seçimi olan 1946
seçimlerinde, Demokrat Parti 61 milletvekili ile Meclis’e
girmiştir.

Türk siyasî tarihinde 1946 seçimleri şaibeli
(şüpheli) seçimler olarak bilinmektedir. Bunun
sebebi seçimlerde “açık oy, gizli sayım” ilkesinin
uygulanmasıdır.
Demokrat Partinin Seçim Afişi ( solda)
 Türk siyasî tarihinin ilk demokratik seçimi olarak kabul
edilen 1950 seçimlerinde ise ilk kez “gizli oy, açık sayım”
ilkesi uygulanmış, yapılan seçimler sonucunda da Demokrat
Parti iktidara gelmiştir.

1950 seçimleri Türk siyasî tarihinde “Beyaz Devrim”
olarak adlandırılmıştır.
 1950 seçimlerinde DP’nin % 55,2 gibi rekor düzeyde oy alarak
408 milletvekili ile iktidara gelmesiyle; Celâl Bayar Türkiye
Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı, Adnan Menderes
Başbakan, Refik Koraltan da Meclis Başkanı olmuştur.
II. DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİNDE TÜRK DIŞ
POLİTİKASI (1939-1945)
Dünya süratle yeni bir büyük savaşa yaklaşırken Türkiye
uluslararası ortamdan da yararlanmak suretiyle 1932’de dönemin en
önemli uluslararası örgütü Milletler Cemiyetine (MC) üye olarak kabul
edilecek, 1936’da Lozan Boğazlar Sözleşmesi’ni Türkiye’nin lehine
değiştiren Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanmasını sağlayacak
ve 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye iltihakını gerçekleştirecektir. 1930’lar
aynı zamanda, Türkiye’nin uluslararası alandaki varlığının perçinlendiği
bir dönemdir.
 Türkiye II. Dünya Savaşı’na fiilen katılmamıştır. Ancak savaş
boyunca izlediği yansızlık siyasetinde zaman zaman büyük baskılara
maruz kalmıştır.
 Türkiye 1939’da savaş olasılığının iyice artması üzerine toprak
bütünlüğünü korumaya yönelik ittifak anlaşmaları sağlamak
amacıyla bazı girişimlerde bulunmuştur.
 İlk
görüşmeler sonucu Türkiye’nin 12 Mayıs 1939’da
İngiltere’yle, 23 Haziran’da da Fransa’yla “Barış Cephesi”
içinde yer aldığını açıklayan ortak bildiriler yayımlanmıştır.
Ancak SSCB ile yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamamıştır.
 Bunun üzerine 19 Ekim 1939’da Ankara’da Türkiye-İngiltere-
Fransa İttifak Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre
Türkiye bir Avrupa devletinin saldırısına uğrarsa İngiltere ve
Fransa yardımda bulunacak, buna karşılık Avrupa’da çıkacak bir
savaş Akdeniz’e yayılırsa Türkiye’de İngiltere ve Fransa’ya
yardımda bulunacaktı.
 10 Haziran 1940’ta İtalya’nın da katılmasıyla savaş Akdeniz’e
yayılınca Türkiye’nin 1939 Ankara Anlaşması’yla üstlendiği
yükümlülükler gündeme gelmiştir. Ancak Fransa’nın kısa bir
süre sonra teslim olması, İngiltere’nin de bu konuda ısrarlı
davranmaması Türkiye’yi savaştan uzak tutmuştur.
 1941 yılında SSCB’ye saldırmaya hazırlanan Almanya, güney
kanadını güvenceye almak amacıyla Türkiye’ye bir saldırmazlık
anlaşması önermiş, Türkiye de bunu hemen kabul etmiştir. 18
Haziran 1941’de imzalanan bu anlaşma Türkiye’nin savaş dışı
kalma siyasetinde yeni bir aşama olmuştur.
 Bunu 10 Ağustos 1941’de SSCB ile İngiltere’nin ortak notası
izlemiştir. Savaşın iyice yoğunlaştığı bu dönemde her iki ülke
Türkiye’nin
toprak
bütünlüğüne
saygılı
olduklarını
bildirmişlerdir. Buna karşılık Türkiye’den 1936 Montrö
(Montreux) Boğazlar Sözleşmesi’ni tam olarak
uygulayarak İstanbul ve Çanakkale Boğazları’nı savaş
gemilerine kapalı tutulmasını istemişlerdir.
I. Kahire (Eden-Menemencioğlu) Görüşmeleri
(5-6 Kasım 1943)
 İngiltere Dışişleri Bakanı Anthony Eden Moskova
Konferansı dönüşünde, 5-6 Kasım 1943 tarihleri
arasında, Kahire’de Türk Dışişleri Bakanı Numan
Menemencioğlu ile bir araya gelmiştir.
 Eden, Türkiye’den hava üslerini açmasını ve yılsonuna kadar
savaşa katılmasını istemiştir. İngiltere’nin Güneybatı
Anadolu’daki havaalanlarına şiddetle ihtiyaç duyduğunu
söyleyerek Türkiye’nin savaşa katılmasından kaynaklanacak
avantajlardan bahsetmiş, bu önerinin reddi halinde
İngiltere’nin Türkiye’ye göndermekte olduğu yardımı keseceği
uyarısında bulunmuştur.
 Ancak bu istekler Menemencioğlu tarafından reddedilmiştir.
Çünkü hava üsleri verildiği takdirde Almanya Türkiye’nin büyük
kentlerini bombalayabilir ve Türkiye savaşa sürüklenebilirdi.
Türkiye ise savaşa katılmak için hazırlıklı değildi.
Anthony Eden
Adana Görüşmeleri (30 Ocak-1 Şubat 1943)
 30 Ocak 1943 tarihinde Churchill (İngiltere) ile İsmet
İnönü arasında Adana’da yapılan görüşmelerdir.
 Toplantıda görüşülen konulardan biri Türkiye’nin üzerinde
önemle durduğu Sovyet baskısı olmuştur.
 Churchill, II. Dünya Savaşı sürecine Türkiye’yi de dâhil etmek
adına çok çaba harcamışsa da İsmet İnönü tüm baskılara
rağmen Türkiye’yi savaşın uzağında tutmuştur.
 Türkiye, üzerindeki baskıların artması ve Yalta Konferansı’nda 1
Mart 1945'e kadar ortak düşmana savaş ilan etmiş olanların
Birleşmiş Milletler üyeliğine alınmalarına karar verilmesi
üzerine, savaşın son günlerinde 23 Şubat 1945 tarihinde
Almanya ve Japonya’ya simgesel (göstermelik) olarak
savaş ilan etmiştir.
Churchill ile İsmet İnönü
Adana Görüşmesinden
II. DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA YAŞANAN
GELİŞMELER
Birleşmiş Milletler “BM” (24 Ekim 1945)
 II. Dünya Savaşı sonrası dönemde dünya barışını ve
güvenliğini korumak, uluslararası sosyo-ekonomik ve
kültürel iş birliği sağlamak için kurulmuştur.
 Birleşmiş Milletler’in kurucu üyeleri arasında Türkiye
de bulunmaktadır.
BM AMBLEMİ
Truman Doktrini (12 Mart 1947)
 İngiltere’nin verdiği memorandum (muhtıra) çerçevesinde,
ABD Başkanı Truman tarafından Sovyet Rusya tehdidine karşı
1947’de hazırlanmış olan bir plândır.
 Truman Doktrini, ABD’nin Monroe (Yalnızlık) Doktrini’ni
terk edip “komünizm tehdidi” altındaki devletlere malî ve
askerî yardım yapmasını kapsamaktadır. Nitekim ABD, bu
doktrin ile SSCB’ye karşı aktif bir dış politika izlemiştir.
 Bu doktrin çerçevesinde Türkiye’ye 100 milyon dolar,
Yunanistan’a ise 300 milyon dolar yardım yapılmıştır.
Marshall Plânı (1948)
 İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, ABD Dışişleri Bakanı
George C. Marshall tarafından Avrupa ülkelerine yardımda
bulunmak ve bu ülkeleri kısa zamanda geliştirip güçlenmelerini
sağlamak amacıyla hazırlanan bir yardım programıdır.
 Marshall Programı'nın başlıca iki amacı vardı. Bunlar:
 Sağlanacak dış yardımlarla Avrupa ülkelerinin yıkılan
ekonomilerinin onarımına ve kalkınmalarının gerçekleştirilmesine
katkıda bulunmak,
 Komünizmin Batı Avrupa'daki yayılışına engel olmaktı.
 4 yıllık bir süreyi kapsayan Marshall Yardımı çerçevesinde,
aralarında Türkiye’nin de olduğu 16 Avrupa ülkesine toplam
11.4 milyar dolar yardım yapılmıştır.
 Avrupa ülkeleri aralarında gerekli işbirliğini gerçekleştirmek ve
Marshall yardımlarını dağıtmak üzere Avrupa Ekonomik
İşbirliği Örgütü (OEEC) kurulmuştur.
 Marshall Plânı, II. Dünya Savaşı sonrasında “Soğuk Savaş”
döneminin başlangıcını oluşturmaktadır.
NATO (Kuzey Atlantik Paktı) (1949)
 Senatör
Vandenberg ABD Senatosu’na, Amerika'nın
güvenliğini ilgilendiren ve karşılıklı yardıma dayanan "bölgesel
ve diğer ortak anlaşmalara” katılma yetkisinin verilmesine
ilişkin bir karar tasarısı sunmuştur.
NATO AMBLEMİ
 Vandenberg Kararı doğrultusunda 4 Nisan 1949’da 12 Batılı
ülke
arasında,
NATO
(North
Atlantic
Treaty
Organization) adı ile Kuzey Atlantik İttifakı kurulmuştur.
 Antlaşmanın başında, bu ülkelerin, milletlerin, demokrasi
ilkeleri ile kişi hürriyetleri ve hukuk üstünlüğüne dayanan
hürriyetlerini ve ortak savunmaları ile barış ve güvenliklerini
korumak için birleşmiş oldukları belirtilmiştir.
shekimoglu@beu.edu.tr
amuhacir@beu.edu.tr
sgencer@beu.edu.tr
Download