ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ II. DÜNYA SAVAŞI ÖZET Almanya Hitler politikasının hedefleri şunlardır: SAVAŞIN GEÇTİĞİ BÖLGELER Avrupa – Kuzey Afrika – Pasifik Okyanusu – Güneydoğu Asya – -İlk hedefi; Versay Antlaşması'nın maddelerinden kurtulmak, Ortadoğu – Akdeniz. -İkinci hedefi Almanya dışında Almanların yaşadıkları toprakları alarak genişletmekti. Almanya savaş öncesinde şunları yapmıştır: TARAFLAR Müttefikler: Fransa – İngiltere – SSCB – ABD. (Çin, Polonya, o Hitler 1934’te Avusturya’yı ilhaka çalıştı ama başarılı Yugoslavya, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Yunanistan, olamadı. Çekoslavakya, Güney Afrika, Norveç, Belçika, Hollanda, o 1935’te Fransa’nın elindeki Saar Bölgesi, halk oylaması Brezilya) sonucunda Alman yönetimine geçti. Mihverler: Almanya – Japonya – İtalya. (Macaristan, Romanya, o 1933’te Milletler Cemiyetinden çekildi. Bulgaristan, Finlandiya, Tayland, Irak) o Asker sayısını Versay’a aykırı olarak artırdı. o 1936'da, askerden arındırılan Ren Bölgesi'ne asker çıkardı. o Almanya,1938'de Avusturya ile birleştiğini ilan ederek SAVAŞIN SEBEPLERİ ●Almanya’nın Versay Antlaşması’nın haksız maddeler içerdiğini burayı ilhak etti. ve yeniden gözden geçirilmesini istemesi o Çekoslovakya'nın Südetler bölgesinde 3,5 milyon Alman ● I. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan barış antlaşmalarıyla yaşamaktaydı. Hitler, 28 Mayıs1938'de Çekoslovakya'yı çizilen sınırlar etnik çatışmalar ve sınır sorunları ortaya işgal etme kararı aldı. İngiltere arabulucuk yaptı ve Münih çıkmasına sebep olması Konferansı ile Südet, Almanya'ya verildi ●İtalya’nın isteklerine ulaşamaması ve iktidara gelen Faşistlerin saldırgan bir politika izlemesi HAYAT SAHASI POLİTİKASI ●İmparatorluk kurmak isteyen Japonya’nın Asya’dan Avrupa -Almanya'nın üzerinde bulunduğu toprakların Alman ırkına Devletlerini çıkararak sömürge imparatorluğunu genişletmek yeterli gelmeyeceğine ilişkin mevcut olan fikridir. istemesi -Hitler tarafından Almanya'nın Avrupa'da yayılma politikasının ●Japonya’nın Mançurya’yı, İtalya’nın Habeşistan’ı işgal gerekçesidir. etmesine ve Almanya’nın ise Ren Bölgesini silahlandırmasına Milletler Cemiyeti’nin herhangi bir yaptırım uygulayamaması SAVAŞ YILI: 1939 Almanya ve İtalya'nın peş peşe çıkardığı buhranlarla Avrupa, Eylül 1939'da savaşın eşiğine geldi. Almanya, 15 Mart 1939'da SAVAŞ ÖNCESİNDEKİ GELİŞMELER Prag'a girerek Çekoslovakya'yı işgal etti.."Hayat Sahası" Japonya Japonya savaş öncesinde şunları yapmıştır: politikası uygulanmaya koyuldu. Hitler Memel’i Litvanya’dan Pasifik'te Almanlara ait adaları işgal etti. istedi ve aldı. Çin'den birçok ekonomik ayrıcalıklar kazandı ve Uzak Almanya'nın işgallerinden cesaret alan İtalya, 7 Nisanda Doğu'nun en güçlü devleti oldu. Arnavutluk'u işgal etti. Almanya Polanyadan Danzig bölgesini Japonya, Asya’daki faaliyetlerinde serbest kalmak amacıyla, istedi bu arada SSCB ile yakınlaşarak Polanyayı paylaşmayı ve 1933’te Milletler Cemiyetinden; 1934’te Washington Baltık bölgesini Ruslara vaad etti ve Almanya ile SSCB arasında Antlaşması’ndan çekildi. Saldırmazlık Paktı imzalandı. “Asya, Asyalılarındır.” Diyerek Batılıların Çin’le olan Almanya'nın, 1 Eylülde Polonya'ya saldırması üzerine münasebetlerini kesmelerini istedi. İngiltere ve Fransa 3 Eylül’de Almanya'ya savaş açtı. SSCB de Not: Washington Deniz Silahsızlanması (1922) Konferansı: Polonya’ya girdi ve II. Dünya Savaşı başlamış oldu. Japonya’nın yayılmasına önlem için yapılmıştı. Japonya’nın yayılmacı politikası, Uzak Doğu’da güçler dengesini bozdu. YATIŞTIRMA POLİTİKASI İngiltere başbakanı Chamberlain tarafından uygulanan, Hitlerin aldığı yerlerle yetineceğini savunduğu ve Hitler'in esas İtalya I.Dünya Savaşı'ndan istediğini alamayan İtalya az bir ilgi alanının doğuda olduğuna inandığı politikadır. sömürgeyle sanayisini büyütmeye çalışıyordu. Mussolini'nin Almanya, az sayıda Alman'ın yaşadığı Çekoslovakya'yı işgale faşist politikaları sebebiyle Avrupa'da sorun teşkil ediyordu. Eski başlayınca yatıştırma politikası sona ermiştir. Roma İmparatorluğu gibi güçlü bir devlet olmayı arzulayan Mussolini, Almanya ile yakınlaşarak Mihver devletler bloğunda MAGİNOT HATTI yer aldı. Mussolini, Akdeniz'e "Bizim Deniz" diyordu. o II. Dünya Savaşı’ndan önce Fransa’nın kuzey ve doğu İtalya savaş öncesinde şunları yapmıştır: sınırında kurulan savunma hattıdır. o “Serbest Şehir” olarak bağımsızlık statüsüne kavuşturulan o Alsace ve Lorraine bölgelerini bir Alman saldırısından Fiume, Mussoli’ninin Yugoslavya’ya baskısı sonucunda korumak amacıyla yapılmıştır. 1924’te İtalya’ya katıldı. Bu hat 50 savunma kulesi ve bunlara bağlantılı yer altı o Yunanistan’a ait Korfu Adası’nı işgal etti. sığınaklarından oluşuyordu. Düşmanın ele geçirmesi neredeyse o 1924 yılı sonunda Arnavutluk’u nüfuzu altına aldı. imkansız olan sığınaklarda askerlerin yaşaması için her şey o Savaş sonrası ekonomik sıkıntılar içinde olan İtalya, doğal mevcuttu. Ancak Almanlar bu hattı geçmiş ve Fransızları teslim zenginliklere sahip Habeşistan’ı işgal etti. aldılar. HAVADA HAKİMİYET MÜCADELESİ Naziler İngiltereye bir hava saldırısında ( Kartal hücumu) bulundular. Ancak İngiltere, Alman kentlerine hava saldırıları başlattı ve Almanlar hava saldırılarında istediğini elde edemediler. Bu başarısız hava saldırısından sonra Hitler, Hayat sahası için gerekli zenginlikleri doğuda aramaya karar vererek SSCB'yi hedef seçti ve Barbarossa Harekatını başlattı. BARBAROSSA HAREKATI Nazi Almanyasının Rusya’yı işgal planına verilen isimdir. Almanlar İngiltereye düzenledikleri başarısız bir hava harekatından sonra 22 Haziran 1941'de SSCB'ye saldırarak "Barbarossa" harekatını başlattı. Bu harekatla 6 ay içinde SSCB'yi teslim almak isteyen Almanya, iklim şartlarından dolayı hedefine ulaşamadı. Buna karşılık iklime alışık Ruslar, Alman hatlarının en ileri uzantılarını durdurarak sınırlı da olsa onları geriletti. Almanya Moskova’yı kuşattı ise de alamadı. Asıl amacı; Kafkaslar üzerinden Doğuya yönelip İran’a geçip zengin petrol yataklarını ele geçirip Japonya ile birleşmekti. Ancak savaş sonunda Almanya yenildi ve bu yenilgi mihver devletler için dönüm noktası oldu. İşgal ettiği topraklarda halk direnişe başladı. KUZEY AFRİKA’DA SAVAŞ İngiltere, denizlere egemen bir devletti. İngiltere’nin mağlup edilebilmesi ancak Ingiliz donanmasının en önemli üslerinin alınmasıyla sağlanabilirdi. Bu önemli üslerden biri de Süveyş Kanalı idi. Bu bakımdan stratejik ve ekonomik yönleriyle Kuzey Afrika, savaşan taraflar için önemli bir alandı ve savaşın genel seyrini etkileyecek nitelikteydi. İtalya Güçlü İngiliz deniz kuvvetlerini yok ederek başarıya ulaşacağını düşünüyordu. Hava saldırısıyla Cebelitarık, Malta ve Süveyş’i bombaladı. İngiltere ise İtalya’nın sanayi bölgelerini ve Rodos’u bombaladı. İtalya, 1941 'de Almanya'nın müdahalesi ile Kuzey Afrika 'da yeni bir harekat başlattı. Plana göre İtalya güneyden; Almanya Kafkaslar ve İran üzerinden Mısır'a gelip Orta Doğu Bölgesi'ni kıskaç içine alacaktı. Japonya'nın , Birmanya ve Hindistan üzerinden İran'a gelmesiyle savaş sona erecekti. Bu yüzden Almanya, bu harekata hem kara hem de hava kuvvetleri ile destek verdi. Ancak tüm Alman ve İtalyan birlikleri teslim oldu. Müttefikler 250.000 kadar Mihver askerini tutsak aldılar. Bundan sonra müttefikler Avrupa’ya yöneldi. ATLANTİK BİLDİRGESİ II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı Churchill ve ABD Başkanı Roosevelt’in anlaşmaları ile yayımlanan bildiridir. Bildirinin maddeleri özetle şöyleydi: 1. Savaştan sonra toprak kazanılmayacak. 2. İlgili halkın onayı alınmadan toprak değişikliği yapılmayacak . 3. Uluslar kendi geleceklerini kendileri saptayacaklar (selfdeterminasyon). 4. Uluslararası iş birliği gerçekleştirilip geliştirilecek. 5. Temel ham maddelerden eşit biçimde faydalanılacak. 6. İnsanlar korku ve açlıktan kurtarılacak . 7. Açık denizlerde ticaret serbestliği gerçekleştirilecek. 8. Mihver Devletler silahtan arındırılacak ve savaştan sonra topyekün silahsızlanmaya gidilecek PEARL HARLBOUR BASKINI VE ABD’NİN SAVAŞA GİRMESİ 1941’de Japonya’nın, Hawaii’deki Pearl Harlbour’da bulunan ABD üssünü bombalamasıdır. Bu saldırı ile ABD’de savaşa girmiştir. Japonya’nın uzak doğuda yayılmacı politikası ABD’yi rahatsız ediyordu. Roosevelt, Japonya'ya petrol ambargosu koyarak Japon ekonomisini yıprattı. Bunun üzerine Japonya, Pearl Harlbour'a saldırdı. Ancak Japonya'nın ABD'nin Hawai'deki petrol depolarını vurmaması saldırının tam anlamıyla başarılı olmasını engelledi. PASİFİK SAVAŞLARI Japonya ABD'nin ve İngiltere'nin üslerini ele geçirdi. Japonya, vakit kaybetmeden ABD'nin Midway üssüne saldırı ancak Midway saldırısı, başarısızlıkla sonuçlandı. Bu gelişme Pasifik'teki savaşın seyrini etkileyecek bir dönüm noktası oldu. AVRUPA'DA SAVAŞIN SONA ERMESİ 14-24 Ocak 1943'te Roosevelt (ABD) ve Churchill (İngiltere), Kazablanka Konferansı kararıyla "Mihver Devletlerin teslim alınması" için harekete geçtiler. İtalya'yı Kuzey Afrika'dan atan Müttefikler Avrupa'ya yöneldi. Saldırı için en uygun yer İtalya idi. Saldırı sonrası İtalya geri çekildi ve Mussolini, iktidardan alınarak Müttefiklerle ateşkes anlaşması imzaladı. NORMANDİYA ÇIKARMASI (1944) 6 Haziran 1944'te Alman işgali altındaki Fransa'ya İngiliz ve ABD birlikleri Normandiya kıyılarından girmeye başladılar. Müttefik birlikleri büyük kayıplara rağmen başarılı oldu ve Fransa'nın güneyinden gelen birliklerle birleşerek 26 Ağustosta Paris'i kurtardılar. 4-11 ŞUBAT 1945 YALTA KONFERANSI Almanya’nın çökmesinden ardından hangi bölgelerin kimin denetiminde olacağı ya da kimlerin nereleri kurtaracağı konusunda anlaşmazlıklar çözüme kavuşturmak ve hem de savaş sonrası dünyasının ana çizgileriyle düzenlenmesi amacıyla SSCB’nin Yalta Kenti'nde toplanmıştır. Konferansta ABD’yi Roosevelt, İngiltere’yi Churchill ve SSCB’yi Stalin temsil etmiştir. • Sovyet Rusya’ya Uzak Doğu’da Japonya’ya karşı savaşa katılması karşılığında tavizler verilmiştir. • Almanya üç işgal bölgesine ayrılacak, fakat İngiltere ve Amerika kendi bölgelerinde Fransa'ya da bir kısım bırakacaklardı. Aynı şekilde Berlin şehri de ortak işgal altında bulunacaktı. • Birleşmiş Milletlerin kurulması da kabul edildi ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin temel ilkeleri belirlendi. l Mart 1945'e kadar ortak düşmana savaş ilan etmiş olanların üyeliğe alınmalarına karar verildi. (Bu karar üzerine Türkiye, 23 Şubat 1945'de Almanya ve Japonya'ya savaş ilan etti.) POTSDAM KONFERANSI (17 TEMMUZ - 2 AĞUSTOS 1945) Konferansta, Almanya'nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunlar, yapılacak olan barış antlaşmalarının temel şartları ve yöntemleri belirlendi. Görüşmelerde; Avrupa, Müttefiklerin istekleri doğrultusunda şekillendirildi. Almanya, 4 işgal bölgesine ayrılarak ABD, İngiltere, Fransa ve SSCB yönetimine bırakıldı. Almanya için ekonomik ve askeri kısıtlama ve yükümlülükler getirildi. Savaş suçlularının tutuklanmasına ve diğer ülkelerde bulunan Almanların Almanya'ya götürülmesine karar verildi. Avusturya ve başkenti Viyana'nın dört işgal bölgesine ayrılması, İtalya ile koşulları ağır olmayan bir barış anlaşması imzalanması karara bağlandı. PASİFİKTE SAVAŞIN SONA ERMESİ ABD, Japonların direnişini kırmak ve savaşı kısaltmak gerekçesiyle atom bombası kullanmaya karar verdi. 6 Ağustosta Hiroşima'ya atılan ilk atom bombası ile 70.000 kişi, 9 Ağustosta Nagazaki'ye atılan ikinci bomba ile 80.000 kişi öldü. ABD'nin Hiroşima üzerine atom bombasını kullanmasının ardından SSCB, 8 Ağustosta Japonya'ya savaş ilan etti. Japonya, Nagazaki'nin bombalanması üzerine barış istemişti. Japonya Ağustosta kayıtsız şartsız teslim oldu. 2 Eylül 1945'te ateşkes antlaşması imzalandı ve II. Dünya Savaşı sona erdi. SAVAŞIN SONUÇLARI a. Siyasi Sonuçlar Faşizm ve Nazizm gibi akımlar tasfiye edildi. 1945’ten sonra dünyanın siyasi yapısı yeniden inşa edilmeye başlandı. Birçok ülkede savaşın olumsuz etkilerinden kurtulmak amacıyla reformlar başlatıldı. Asya, Afrika ve Orta Doğu’da yaşayan halklar, II. Dünya Savaşı’nda, emperyalist devletlerin zayıflığını görerek bu devletlere karşı mücadeleye başladı. İngiltere ve Fransa’nın II. Dünya Savaşı sonunda galip devletler arasında olmasına rağmen ekonomileri oldukça bozuldu, sömürgeleri üzerindeki etkileri de azalmaya başladı. Savaşın mağlup devletleri İtalya ve Almanya’nın toprakları işgal edildi. Almanya ve Avusturya toprakları dört işgal bölgesine ayrıldı. Savaşın diğer mağlup devleti Japonya, ABD orduları tarafından işgal edildi. Japonya savaş sırasında işgal ettiği toprakların yanı sıra XIX. yüzyıl sonlarından itibaren elde ettiği toprakları da geri vermek zorunda kaldı. II. Dünya Savaşı’nda SSCB’nin Almanya’ya karşı önemli zafer kazanması, Çekoslovakya başta olmak üzere bazı Avrupalılar tarafından SSCB’nin kurtarıcı olarak görülmesine sebep oldu. SSCB, savaş sonunda büyük bir güç hâline geldi. II. Dünya Savaşı’ndan en az etkilenen ABD, atom bombasına sahip olmakla önemli bir avantaj elde etti. I. Dünya Savaşı sonunda barışı korumak amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti, büyük devletlerin tesiri altında kalarak tarafsızlığını koruyamamıştı. Bu yüzden daha II. Dünya Savaşı sırasında dünya barışını sağlamak amacıyla ABD ve İngiltere, Atlantik Bildirisi’ni yayınlayarak Birleşmiş Milletler Teşkilatının temelini attı. Mart 1945’e kadar Mihver Devletlere savaş ilan eden devletlerin Birleşmiş Milletlere üye olarak kabul edilmesine karar verildi. Birleşmiş Milletler Antlaşması kabul edilerek Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu ve Milletler Cemiyeti 19 Nisan 1946’da yetkilerini bu Teşkilata devretti Savaş sonrasında devletler arasında kutuplaşmalar görüldü. ABD ve SSCB’nin liderliğinde, “Batı Bloku” ve “Doğu Bloku” adı altında gruplara ayrıldı. b. Ekonomik Sonuçlar II. Dünya Savaşı’nda şiddetli çarpışmalar ve hava bombardımanları, Almanya başta olmak üzere Avrupa’da birçok kentin hasar görmesine, fabrikaların, limanların ve demiryolu hatlarının yıkılmasına üretim ve ticaretin olumsuz yönde etkilenmesine sebep oldu. “Uluslararası Para Fonu” (IMF) kuruldu. Ayrıca “Uluslararası Imar ve Kalkınma Bankası” oluşturularak üye devletlerin yeniden yapılanma ve kalkınma çabalarına maddi destek sağlanması amaçlandı. II. Dünya Savaşı sonrası devletlerde ekonomik düzelme görüldü. Savaşın açtığı tüm hasar kısa sürede onarıldı. c. Toplumsal Sonuçlar o II. Dünya Savaşı sadece cephede değil cephe gerisindeki sivillerin de hayatını kaybettiği bir savaş olmuştur. Hava saldırıları, karne uygulaması, işgal edilen ülkelerin talan edilmesi, sivil esirlerin öldürülmesi, verem, tifüs gibi hastalıkların yayılması ayrıca Nazilerin üstün ırk yaratma gayesiyle engellileri, Yahudileri, Romanları, Sintileri, ten rengi farklı olanları toplama kamplarında yok etmeleri neticesinde 60 milyona yakın kişi hayatını kaybetti. Bunlardan yaklaşık 21 milyonu SSCB vatandaşı, 13,5 milyonu Çinli,7 milyonu Alman’dı. SSCB, 1939’daki nüfusunun % 13’ünü, Almanya % 10’unu, Polonya ise % 16’sını kaybederken Batı Avrupa ülkeleri ve ABD savaştan daha az etkilendi. o Savaş sonunda Avrupa ve Asya’da çeşitli nüfus hareketleri görüldü. 1945’te Avrupa’da, Almanya tarafından gönüllü ya da zorla çalıştırılan milyonlarca yabancı işçi, savaş esirleri ve toplama kamplarından sağ kurtulanlar Alman topraklarını terk ettiler. Buna karşılık SSCB ordusundan kaçanlar ve daha önce Orta Avrupa’daki topraklardan ayrılmak zorunda kalan Germen (Cermen) kökenli 12 milyon insan, Almanya’ya geri dönmek için hareketlendi. Japonya’nın Asya’da işgal ettiği ve 1945’te kaybettiği topraklarda yerleşmiş bulunan Japonlar da ülkelerine geri döndü. d. İnsan Hakları İhlalleri II. Dünya Savaşı’nda insan hakları ve uluslararası anlaşmalar ihlal edildi. Özellikle Almanya, SSCB ve Japonya savaş esirlerine ve sivillere yönelik kötü muamele, yargısız infaz, talan, askerî neden olmaksızın yakıp yıkma vb. faaliyetlere yönelerek savaş kurallarını ihlal etti ve savaş suçu işlediler. Aynı zamanda siyasi görüş, ırk ve din ayrımına dayalı cinayet, toplu öldürme, sürgün ya da diğer insanlık dışı eylemlerle insanlık suçu işlediler. Nazi Almanya’sı, Avrupa’nın Yahudi ve Roman azınlıklarının ve muhaliflerin önemli bir kısmını toplayarak ölüm kamplarında yok etti. Suçlu görülen Nazi Alman yöneticileri, Nazi Partisi siyasi liderleri ve diğer suçlular da mahkeme karşısına çıkarılarak yargılandı. 1946’da Tokyo’da kurulan bir mahkemede de Japon yöneticiler yargılandı. Yargılama sonucunda hapis, müebbet hapis ve idam cezaları verildi. II. Dünya Savaşı’nda yaşananlardan dolayı “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına ilişkin Sözleşme” 9 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edildi. Savaş sırasında işlenen insanlık suçları “soykırım” olarak adlandırıldı. 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Teşkilatı, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ni kabul etti. SAVAŞ YILLARINDA TÜRKIYE Türkiye, İkinci Dünya Savaşı suresince barışçı dış politika ve denge siyaseti gereğince tarafsızlığını korumaya çalıştı. Müttefik Devletlerin, savaşa girmesi konusunda ısrarlarına rağmen Türkiye tarafsız tutumunu devam ettirdi. Savaşın şiddetlendiği sırada Türkiye, bir yandan İngiltere ve Fransa ile olan antlaşmasına uydu, bir yandan da denge siyaseti izleyerek Almanya ile siyasi ilişkilerini sürdürdü. 1941 yılında imzalanan Türkiye-Almanya dostluk antlaşması gereğince Almanya, Türk topraklarına saldırmayacaktı. 1943 yılında Adana ve Kahire’deki görüşmelerde Müttefik devletler Türkiye’nin savaşa katılmasını istediler. Ancak Türkiye, Müttefik Devletlere silah ve mühimmat eksiklerinin tamamlandığı takdirde savaşa katılabileceğini bildirdi. Bu talebin Müttefik Devletlerce kısa surede karşılanması mümkün olmadığı için Türkiye savaşa girmedi. Savaşın sonlarına doğru, özellikle İngiltere, Türkiye’nin Almanya ile her türlü ilişkisini kesmesini istemekte idi. Diğer yandan savaşta yenik duruma düşen Almanlar bütün cephelerden geri çekilmeye başladı. Yatla Konferansı’nda alınan kararlar gereğince Türkiye’nin savaştan sonra kurulacak Birleşmiş Milletler (BM)’e katılabilmesi için 1 Mart 1945 tarihinden önce Almanya’ya savaş ilan etmesi gerekiyordu. Bu gelişmeler karşısında Türkiye, savaş dışı kalma politikasını terk ederek Almanya ve Japonya’ya savaş ilan etti (23 Şubat 1945). Bu sırada Almanya’nın yenilgisi kesinleşmiş olduğundan fiilen savaşa girmedi. II. Dünya Savaşı’nın Türkiye’ye Etkileri Türkiye’nin sanayi yatırım programları ertelenmiş, tarımsal üretim olumsuz etkilenmiştir. Fiyat artışları ve karaborsacılık başlamıştır. 18 Ocak 1940’ta Millî Korunma Kanunu çıkarılmış, ekonomide devlet kontrolü artırılmıştır. Aşırı kazanç ve yüksek enflasyon sebebiyle 11 Kasım 1942’de Varlık Vergisi Kanunu çıkarılmıştır. Toprak Mahsulleri Vergisi Kanunu çıkarılmıştır. Ekmek sarfiyatını ve fiyatını kontrol altına almak amacıyla büyük kentlerde karne uygulamasını başlatıldı II. Beş Yıllık Sanayi Planı uygulanamamıştır. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) 24 Ekim 1945'te kurulmuş dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir işbirliği oluşturmak için kurulan uluslararası bir örgüttür.. Örgütün, kurulduğu yıllarda 51 olan üye sayısı şu an itibariyle 193'e ulaşmıştır Örgüt yapısal olarak idari bölümlere ayrılmıştır; Genel Kurul, Güvenlik Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Yönetim Konseyi, Genel Sekreterlik ve Uluslararası Adalet Divanı. Örgütün en göz önündeki merciisi Genel Sekreterdir. Birleşmiş Milletler’in Organları Genel Kurul: Genel Kurul, üye devletlerden oluşur. Genel Kurul'un görevleri şunlardır: Silahsızlanma ve silah denetimi konusunda önerilerde bulunmak. Barış ve güvenliği etkileyecek görüşmeler yapmak, her konuda önerilerde bulunmak. Ülkeler arasındaki iyi ilişkileri bozucu sorunların, barışcıl yollarla çözümü için önerilerde bulunmak Güvenlik Konseyi: Siyasal alanda bir yürütme organıdır. Konseyin 5 daimi üyesi olan ABD, Çin, İngiltere, Fransa ve Rusya'nın veto hakkı bulunmaktadır. 10 geçici üye ise iki yıllık bir süreç için seçilirler. Konsey'in görevleri şunlardır: Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış ve güvenliği korumak. Uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü çekişmeli durumu soruşturmak. Uluslararasında çekişmeli konularda anlaşma koşullarını önermek. Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak. Barışa karşı bir tehlike veya saldırı olup olmadığını araştırarak, izlenecek yolu önermek. Saldırganlara karşı askeri birlikler kurularak önlemler almak. Ekonomik ve Sosyal Konsey: Genel Kurulca seçilen 54 üyeden oluşur. Başlıca görevleri şunlardır: Birleşmiş Milletler'in ekonomik ve sosyal çalışmalarını yürütmek. Uluslararası ekonomik, sosyal, kültürel konularda raporlar hazırlamak. Uluslararası Adalet Divanı: Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler'in yargı organıdır. Ülkeler, istedikleri davayı Adalet Divanı'na götürürler. Divan 15 yargıçtan oluşur. Yargıçlar, Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi'nce seçilirler. Uluslararası Adalet Divanı, Hollanda'nın bir kenti olan Lahey'dedir. Genel Sekreterlik: Genel Sekreterlik, Birleşmiş Milletler'in öbür organlarının çalışmaları için gerekli ortam ve koşulları sağlar. Ortaya konan program ve politikaları uygular. Uluslararası barış ve güvenliği bozucu olaylar konusunda raporlar hazırlayıp Güvenlik Konseyi'ne sunar. Vesayet Konseyi: Vesayet Konseyi, 7 üye devletin yönetimi altına verilen 11 bölgesel yönetimin denetimini sağlamak ve bu bölgelerin kendi özerk yönetimlerini kurmaları ya da bağımsız olmaları için yeterli adımların atılmasını garanti etmek üzere kuruldu. BM’ye Bağlı Bazı Uluslar arası Kuruluşlar FAO: Gıda ve tarım örgütü IAEA: Uluslar arası Atom enerjisi kurumu UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNICEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu IMF: Uluslar arası Para Fonu ILO: Uluslar arası Çalışma Örgütü WHO: Dünya Sağlık Teşkilatı UNDP: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNHCR: Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği IBRD: Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası HABITAT: Birleşmiş Milletler İnsan Yerleştirme Merkezi WB: Dünya Bankası IMO: Uluslar arası denizcilik örgütü Tarih Öğretmeni Mücahid ELKATMIŞ