Değerli Türk Lirası, Cari İşlemler Açığı ve Enflasyon

advertisement
“Değerli Türk Lirası, Cari İşlemler
Açığı ve Enflasyon Hedeflemesi”
Robert Mundell
Columbia University
Nisan 20, 2006
İçerik













2
1.Türkiye Ekonomisi, 3
2.Bütçe Dengesi ve Borç Yükü, 7
3.Dış Ticaret Dengesi,9
4.Kurdaki Değerlenme, 11
5.İstikrar Politikaları, 19
6.Enflasyon Hedeflemesi, 21
7.Daha Düşük Bir Enflasyon Hedefine Uyum Sağlamak, 23
8.Uyum Sürecine Dâir Uluslararası Örnekler, 27
9.Türkiye’deki Durum Nedir?, 37
10. Borçluluk Oranları, 39
11.İki Risk, 42
12.Kur Politikası: Sabit mi, Dalgalı mı?, 45
13.Sonuç ve Öneriler, 52
1.Türkiye Ekonomisi






3
2002-2005 döneminde sabit fiyatlarla GSMH
büyümesi ortalama %7,7 oldu
Tek haneli seviyelere gerileyen enflasyon,
1960’lardan bu yana en düşük seviyede
2002-2005 döneminde ihracat ikiye katlandı
Bütçe açığı, GSYH’ye oran olarak 2001 yılında %17
iken, 2005 yılında %2’ye geriledi
Yüksek sermaye girişi ve değerlenen Türk Lirası
Dış ticaret açığında genişlemeyle birlikte, dış
borçlarda da mutlak değer olarak artış yaşandı
Kuvvetli Ekonomik Büyüme
GSYH Büyümesi
4
2002
2003
2004
2005
%7.9
%5.8
%8.9
%7.4
Enflasyonda Etkileyici Düşüş
2002
%45.0
5
Tüketici Fiyatları (yıllık ortalama)
2003
2004
2005
2006 Mart
%25.3
%8.6
%8.2
%8.0
Yüksek İşsizlik
1999
2000 2001 2002
2003
2004
2005
23.9
23.1
23.5
23.8
23.6
24.3
24.6
İstihdam 22.0
mn kişi
21.6
21.5
21.4
21.2
21.8
22.1
İşsiz
1.8
1.5
2.0
2.5
2.5
2.5
2.5
İşsizlik
7.7
Oranı (%)
6.5
8.4
10.3
10.5
10.3
10.3
İşgücü
mn kişi
mn kişi
6
2. Bütçe Dengesi ve Borç Yükü





7
Yüksek faiz harcamaları
Yüksek faiz dışı fazla
Düşük seviyelere ulaşan bütçe açığı
Brüt kamu borcu %100’lük seviyesinden
%70’e geriledi
Enflasyondaki düşüş ve yüksek büyüme,
borç yükündeki azalışta etkili
Bütçe Dengesi ve Borç Yükü
GSYH’ye oran,%
2003
2004
2005
2006T
5.2
6.1
7.4
6.1
Faiz
Harcamaları
-16.4
-13.2
-9.5
-8.2
Bütçe Dengesi
-11.2
-7.1
- 2.1
- 2.1
Kamu Borcu
83.4
71.0
65.0
Faiz Dışı Fazla
8
77.4
3. Dış Ticaret Dengesi






9
Güçlü ihracat ve ithalat artışı
Ancak, ithalat artış hızı, ihracatınkinden daha büyük
Dış ticaret açığı büyük ve genişlemeye devam ediyor
Türk lirası nominal olarak değer kazanıyor
2000 yılına kıyasla kurda reel olarak değerlenme söz
konusu
Kur muhtemelen aşırı değerli
Güçlü İhracat, Daha Güçlü İthalat ve Dış Açıkta
Endişe Veren Genişleme
İhracat, İthalat, Dış Ticaret Dengesi and Cari İşlemler
10
Milyar dolar 2002
2003
2004
2005
2006*
İhracat
40.1
51.2
67.0
76.9
77.0
İthalat
47.4
65.2
90.9
109.6
111.9
Dış Ticaret
Dengesi
-7.3
-14.0
-23.9
-32.8
-35.0
Cari Denge
-1.5
-8.0
-15.4
-23.1
-25.3
Kaynak: IMF IFS (Mart 2006), TCMB
* Şubat itibariyle 12 aylık birikimli
4. Kurdaki Değerlenme



11
Türk lirası nominal bazda değer kazanıyor
2000 yılı itibariyle Türk lirasında güçlü bir reel
değer kazancı söz konusu
Türk lirası muhtemelen aşırı değerli
Döviz Kurundaki Nominal Değerlenme
12
2002
2003
2004
2005
2006
(06/04/18)
YTL / $
1.51
1.50
1.43
1.34
1.34
YTL /
SDR
2.23
2.08
2.08
1.92
1.95
YTL, 2000 Yılından İtibaren Dolar
Karşısında Reel Bazda %75 Değer
Kazandı
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
.674
1.45
1.64
1.40
1.43
1.34
1.34
$/YTL* 100
Endeks
215
243
208
212
200
200
TÜFE
**
100
154
224
280
306
330
349
RDK/$
**/*
1.00
0.72
0.92
1.35
1.44
1.65
1.75
$/YTL
13
YTL, 2000 Yılından İtibaren SDR
Karşısında Reel Bazda %58 Değer Kazandı
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
.88
1.82
2.23
2.08
2.08
1.92
1.95
SDR
100
Endeks
207
254
236
236
218
221
CPI
100
154
224
280
306
330
349
RR/
SDR
1.00
0.74
0.88
1.19
1.30
1.51
1.58
SDR
14
Değişik Baz Yıllarına Göre Reel Döviz
Kuru Endeksleri
Baz 2000
Yılı
2000 1.00
2001 2002 2003 2004
2005 2006*
0.72
0.92
1.35
1.44
1.65
1.75
2001
1.00
1.27
1.88
2.00
2.29
2.43
1.00
1.48
1.57
1.80
1.91
1.00
1.06
1.22
1.29
1.00
1.15
1.22
1.00
1.06
2002
2003
2004
2005
15
2006*
1.00
Ödemeler Dengesi Fazlası (Rezerv Artışı),
(Tam Sterilize Edilmediği Takdirde) Para
Arzında Artışa Sebep Olur
16
2002
2003
2004
2005
2006
Döv.Rez.
milyar dolar
27.0
34.0
35.7
50.5
58.9
Para
milyar YTL
14.8
(06/04/07)
21.2
26.7
40.8
35.9
(06/01)
Ekonomiye Duyulan Güven Arttıkça, Para
Talebinde Artış (daha düşük dolaşım hızı) Söz
Konusu
17
2002
2003
2004
2005
Para
milyar YTL
14.8
21.2
26.7
40.8
GSYH
milyar YTL
278.2
358.9
427.2
487.2
Para/GSYH
(%)
5.3
5,9
6.3
8.4
Kurun Aşırı Değerli Olup Olmadığının
Test Edilmesi





18
Sanayi üretiminin GSYH büyümesinin altında
kalması bir gösterge olabilir.
Bir diğer gösterge, doğrudan yabancı sermayeden
ziyade, ülkeye ağırlıklı olarak portföy yatırımlarının
gelmesidir.
Bir diğer gösterge, kötüleşen dış ticaret açığı ve dış
ticaret açığının cari işlemler açığına oranıdır.
İşsizlik oranındaki artış da bir diğer göstergedir.
Tüm bu yaklaşımlar, Türkiye örneğinde kurun aşırı
değerli olduğuna işaret ediyor.
5. İstikrar Politikaları




19
Revaçta olan parasal politikalar, parasal hedefleme,
enflasyon hedeflemesi ve döviz kuru hedeflemesidir.
Tüm yaklaşımlarda para arzının kısılması söz
konusudur.
Enflasyon hedeflemesi altında, para politikasının
sıkılaşma hızını Merkez Bankası belirler.
Döviz kuru hedeflemesi altında ise, para arzındaki
daralmanın belirleyicisi tasarruf sahipleridir.
Fiyat İstikrarına Yönelik Üç Yaklaşımın
Artı ve Eksileri



20
Parasal Hedefleme—yüksek enflasyon ortamında gerekli. Örn. 1993
yılında Brezilya, 1990’lı yıllarda Rusya ve birçok geçiş ekonomisi vb.
Düşük enflasyon ortamında hassas bir araç değildir.
Döviz Kuru Hedeflemesi—temel ve istikrarlı bir para birimini nominal
çapa olarak kullanabilecek ülkelere uygun. Dolar Bölgesi, Körfez
Ülkeleri, Hong Kong, Malezya, Çin ve birkaç Latin Amerika Ülkesini
kapsıyor. Euro Bölgesi ise Frank Ortak Parasal Alanına Dahil Afrika
Ülkeleri ve parasal birliğe girmek için bekleyen yeni AB üyesi ülkeleri
kapsıyor. Döviz kuru hedeflemesi uluslararası bir sisteme yol açıyor.
Enflasyon Hedeflemesi—ABD ve Avrupa Ekonomik ve Parasal Birliği
gibi, kendi para birimini daha küçük para birimlerine bağlayamayacak
büyüklükteki ülke ve birlikler, döviz kuru hedeflemesinin siyasi
sonuçlarını istemeyen ülkeler; Euro-Dolar paritesindeki
dalgalanmalardan olumsuz etkilenen ülkeler, jeopolitik tehditlere maruz
ülkeler (örn.Tayvan) ve belirli bir enflasyon oranı hedefleyen ülkeler
için uygun. Enflasyon hedeflemesi ulusal bir sisteme yol açıyor.
6. Enflasyon Hedeflemesi


2006 yılı başında enflasyon hedeflemesine
resmen geçildi.
Üç yıllık enflasyon hedefi belirlendi:
–
–
–
21
2006 sonu %5,
2007 sonu %4,
2008 sonu %4
Enflasyon Hedeflemesinin Bazı
Özellikleri



22
Enflasyon hedeflemesi genellikle “enflasyon tahmini
hedeflemesidir”. Bunun sebebi ise, para politikasının
etkilerinin ancak gecikmeli olarak ortaya çıkmasıdır. Para
politikasında bugün alınan kararların ekonomideki etkisi
gelecekte ortaya çıkar.
Enflasyon hedeflemesi, ister Amerikan Merkez Bankası,
ister Avrupa Merkez Bankasında uygulanıyor olsun,
yargılara dayalı bir sistemdir. Bu nedenle,yürütülmesi
bilimsel bir yöntemden ziyade, bir sanattır.
Enflasyon hedeflemesi en etkin olarak, enflasyonun zaten
hedeflenen seviyede olduğu durumlarda sonuç veriyor. Bu
durumda istenen, uzun dönem dengelerinden yola çıkılarak
mevcut durumun korunmasıdır.
7. Daha Düşük Bir Enflasyon Hedefine
Uyum Sağlamak
23

Enflasyon hedefinin indirilmesi gereken
durumlarda uygulama daha zor olmaktadır.

Bu geçişin hızı ne olmalıdır? Süreç içersinde
(şayet varsa) döviz kuru politikası nasıl
şekillendirilmelidir?
Uyum Sürecinin Dinamikleri
Karmaşıktır


24
1965 yılında Journal of Political Economy
dergisinde yayımlanan “Growth, Stability and
the Problem of Stopping Inflation,” başlıklı
makalemde, kapalı bir ekonomide bir
enflasyon seviyesinden diğerine geçiş
sürecinin dinamiklerini inceledim.
Bu dinamikler açık bir ekonomide daha da
karmaşıktır.
Reel Döviz Kurundaki Dalgalanmalar



25
Bu dinamikleri daha karışık hale getiren, reel
döviz kurunun hareketidir.
Enflasyonla mücadelede sıkça karşılaşılan
bir sendrom vardır:
Sıkı para politikaları, sermaye girişleri, değer
kazanan yerel para birimi, cari işlemler açığı
ve düşen enflasyon. Hükümetler zaferlerini
ilan ederken, kurdaki aşırı değerlenme büyük
ölçekli bir devalüasyona yol açar.
Enflasyonla Mücadele ve Kurun Denge
Seviyesine Dönüşü



26
Enflasyonla mücadelede başarıyı getiren temel unsur
kurun değer kazanmasıdır. Hatta, kur ne kadar hızla
değer kazanırsa, enflasyona karşı başarı da o kadar
çabuk gelir.
Ancak, bu durumda, sonradan kurda büyük bir
düzeltme yaşanma ihtimali de artmaktadır.
Altın kural: Enflasyonun hedeflenen seviyeye
indirilmesinin ardından, aşırı değerli kurun denge
seviyesine doğru değer kaybetmesi gerekmektedir.
8. Uyum Sürecine Dâir Uluslararası
Örnekler





27
Kanada 1987-92
Brezilya, 1994-99
Meksika, 1989-97
Amerika, 1981-87
İngiltere, 1988-93
Kanada’da Enflasyonun Seyri
6
5.6
4.0
4
4.0
3
2.2
1.8
2
1.5
1
03
20
01
20
99
19
95
19
93
19
91
19
89
19
87
97
0.2
19
85
19
1.8
1.0
0
28
2.8
19
Enflasyon Oranı (%)
5
Kanada Örneği, 1987-1992


29
Kanada son derece kuvvetli bir örnek. 1987’de
Kanada’da enflasyon %4 seviyesindeyken, Merkez
Bankası ‘sıfır enflasyon’ hedefi açıkladı.
Sıkı para politikası nominal ve reel faiz oranlarını
oldukça yüksek seviyelere taşırken, yüksek sermaye
girişi ve artan cari açıkla birlikte Kanada Doları
güçlenerek ABD doları karşısında 73 sentten, 92
sente yükseldi. İşsizlik neredeyse ikiye katlanarak
%10 seviyelerine yükseldi.
Kanada Örneği



30
1990’lara gelindiğinde sular duruldu ve enflasyon %2
seviyesinin altına geriledi. Fakat bu sonucun
ardından, Kanada Dolarının sert bir şekilde değer
kaybına yol açacak bir düzeltme yaşandı.
Artan işsizlik sorunu, diğer bazı olumsuzluklarla
birleşince, Muhafazakar Parti 1992 seçimlerinde
iktidarı kaybetti.
Kanada örneğinden çıkartılacak ders: Enflasyon
hedeflemesi yöntemi, başarısını önemli ölçüde
kurdaki aşırı değerlenmeye borçludur. Paralel olarak
genişleyen cari açıkla birlikte düşünüldüğünde,
sürecin sonunda kurda büyük ölçekli bir düzeltme
yönünde önemli bir baskı oluşur.
Brezilya’da Enflasyonun Seyri
3500
2947.7
2500
1928.0
2000
1430.7
1500
1000
951.7
629.1
31
4.9 7.0
8.5 14.7 6.6
03
97
19
95
19
93
19
91
19
89
19
87
19
19
85
0
6.9
20
66.0
432.8
01
228.3
20
226.0
99
500
2075.9
19
Enflasyon Oranı
3000
Brezilya Örneği – 1990’lar



32
Konuya ilişkin verilebilecek bir diğer örnek de
Brezilya. 1994 yılında %2000’i aşan enflasyon, 1998
yılında %3,2’ye geriledi. Bu sürecin en belirgin
özelliği yine aynıydı: parasal büyüklüklerin artış
hızının ciddi ölçüde baskılanması, kuvvetli sermaye
girişi ve cari açık
Brezilya örneğinde de, enflasyondaki gerilemeyi
%40’a varan bir devalüasyon takip etti.
Burada göz ardı edilmemesi gereken nokta,
devalüasyonun ardından enflasyonda bir sıçrama
yaşanmamış olmasıdır. Bu da ülkenin para biriminin
aşırı değerli olduğunu teyit eden önemli bir testtir.
Meksika’da Enflasyonun Seyri
140
131.8
Enflasyon Oranı (%)
120
114.2
100
86.2
80
60
40
57.8
35.0
15.5
20
20.6
20.0
9.5
7.0
6.4
33
03
20
01
20
99
19
97
19
95
19
93
19
91
19
89
19
87
19
19
85
0
4.6
ABD Örneği- 1980’lerin ilk yarısı




34
ABD’de enflasyon 1980’de %13 seviyesindeydi. Reagan
hükümeti işbaşına geldiğinde vergileri indirirken, Volcker
başkanlığındaki Merkez Bankası da para politikasını sıkılaştırdı.
Yüksek sermaye girişiyle birlikte, cari işlemler açığı da
genişlemeye başladı. ABD doları güçlenerek, Alman Markına
karşı neredeyse iki misli değerlendi. Enflasyon ise %4’e geriledi.
Bu sürecin sonunda ABD, 1985 Eylül’ünde, doların değer
kaybını kontrollü bir şekilde sağlayabilmek için G-5 zirvesini
topladı.
Ardından, Doların Alman Markı’na karşı değeri yarı yarıya
düşerken, Japon Yen’ine karşı da keskin bir düşüş yaşadı.
Fakat ABD dolarındaki bu gerileme, enflasyonist bir etki
yaratmadı.
Sonuç: Enflasyon hedeflemesinde sağlanan başarı kurda her
zaman aşırı değerlenmeye ve cari açığın genişlemesine neden
oluyor. Bu nedenle çoğu zaman devalüasyon kaçınılmaz olur.
İngiltere’de Enflasyonun Seyri
10
9.5
9
Enflasyon Oranı
8
7.8
7
6.1
6
5.9
5
4
4.9
3
3.4
3.7
3.4
2
2.5
1.6
1
3.0
2.9
3.4
1.6
1.6
0
85
19
35
87
19
89
19
91
19
93
19
95
19
97
19
99
19
01
20
03
20
İngiltere Örneği




36
İngiltere’nin kısa süreli Döviz Kuru Mekanizması (ERM)
deneyimi de, farklı bir olay örgüsüne karşın aynı sonucu gözler
önüne serer.
1990 Ekim’inde döviz kuru mekanizmasına dahil olan İngiltere
de, yüksek sermaye girişi ve genişleyen cari açık deneyimini
yaşadı. ERM’ye girişte Sterlin - Mark paritesi aşırı değerli olarak
2,95 seviyesinden belirlenirken, İngiltere’de enflasyon oranı
%10 seviyelerindeydi.
Eylül 1992’deki ERM krizine gelindiğinde, değerli Sterlin
sayesinde enflasyon %4 seviyelerine gerilemişti. Bu noktada
İngiltere ERM’den ayrılmak zorunda kaldı ve Sterlin, Alman
Markı karşısında 2,95 seviyesinden 2,5 seviyesine geriledi.
Yerel para birimindeki değerlenme enflasyonla mücadelenin
sancılı bir parçasıdır
9. Türkiye’deki Durum Nedir?



37
Türkiye, enflasyon oranını %10’un altına
indirerek, önemli bir başarıya imza attı.
Sıkı para politikası ve TL’nin değerlenmesi,
bu sürecin başarıya ulaşmasında etkili oldu.
2003 yılında %11,2 seviyesinde olan bütçe
açığının GSYH’ye oranının, günümüzde
%2,1’e gerilemiş olması da sıkı para
politikasını uygulanabilir kılmış bir gelişmedir.
Döviz Kuru Riski


38
Sıkı para politikası ve değerlenen Türk lirası ile
genişleyen cari açık, portföy yatırımları ile
fazlasıyla finanse edilmiştir.
Fakat mevcut durumun Türk lirasında
değerlenmeyle birlikte devam etmesi, yukarıda
belirttiğimiz örneklerde olduğu gibi, tarihin
tekerrür etme riskini de beraberinde
getirmektedir.
10. Borçluluk Oranları



39
Enflasyondaki düşüş, sıkı para politikasına
ek olarak enflasyonist beklentilerin
kırılmasını gerektirir.
Bu da ancak, bütçedeki iyileşmelerle elde
edilebilir.
Türkiye örneğine baktığımızda, GSYH’nin
yüzdesi olarak faiz ödemelerinin düşüş
göstermesi, bütçe performansını olumlu
etkilemiştir.
Enflasyondaki düşüşün hızı ne olmalı?


40
Enflasyondaki düşüşün çok hızlı gerçekleşmesi,
Borç/GSYH oranındaki düşüşü yavaşlatır ya da
durdurur.
Enflasyonunu 2005 sonundaki %7,7’lik seviyesinden,
2006 sonunda %5, 2007 sonunda da %4’e indirme
hedefi, Borç/GSYH oranındaki iyileşmeyi de
yavaşlatacaktır. Dolayısıyla, hedefe ulaşılması ancak
Türk Lirası’nın daha da fazla değer kazanmasıyla
mümkün olabilir.
Faiz Ödemelerinin GSYH’ye Oranı (%)
41
2003
2004
2005
2006 T
Faiz
Ödemesi
16.4
13.2
9.5
8.2
Faiz Dışı
Fazla
5.2
6.1
7.4
6.1
Bütçe
Dengesi
-11.2
-7.1
-2.1
-2.1
11. İki Risk



42

Sıkı para politikası, sermaye girişini arttırarak ve
kurun değerlenmesini sağlayarak enflasyondaki
düşüş sürecini destekler. Fakat bu da, cari açık ve
aşırı değerlenmiş bir kur seviyesine neden olur.
Bu gelişmelerin bir yansıması olarak büyüme ve
Borç/GSYH oranındaki iyileşme yavaşlar, dış
borçlarda mutlak değer olarak artış görülür.
Öte yandan, para biriminin değerlenmesine engel
olmak amacıyla kurun seviyesine müdahale etmek de,
parasal genişlemeye yol açarak, sermaye girişini
azaltır.
Hangisi daha büyük bir risk?
Aşırı Değerlenme Riski




43
Enflasyonist beklentilerin kırılmasının ardından ortaya
çıkan en önemli risk, para biriminin aşırı değerlenmesidir.
Piyasa, para biriminin aşırı değerli olduğunu fark eder ve
kur riskini daha fazla taşımak istemeyen portföy yatırımları
ülkeden ayrılır.
Genel itibariyle, dış denge ve enflasyon hedefini bir arada
sağlayacak tek bir reel döviz kuru bulunmaktadır.
Enflasyon hedeflemesi uygulamasında döviz kuru
üzerinde pek durulmaz. Ancak, döviz kuru uzun dönemli
denge seviyesinin üzerinde seyretmeye başladığında,
kurdaki düzeltme ihtimali de giderek artmaktadır.
Spekülatörler




44
Piyasalarda yapısal dengesizliklerin uzun süre devam
etmesi mümkün değildir. Oluşan arbitraj imkanıyla başlayan
spekülatif hareketin ardından, portföylerinde sabit getirili
kıymet taşıyan yatırımcılar da satış dalgasına katılacak ve
düzeltme hareketi durdurulamaz bir şekilde gerçekleşecektir.
Sonuç olarak, döviz kurunda yaşanan düzeltme, dengeye
ulaşmak için ihtiyaç duyulanın üzerinde olacaktır.
Bu nedenle, kur politikasına ikincil bir önem atfetmek ya da
kur politikasını kamuoyunda bolca yer alan spekülasyon,
haber akışı ve söylentilerin insafına bırakmak doğru bir
seçim olamaz.
En etkili silah olan para politikasını elinde bulunduran
Merkez Bankası, döviz kuruna yönelik beklentileri herkesten
daha iyi şekillendirebilecek konumdadır.
12.Kur Politikası: Sabit mi, Dalgalı mı?




45
Bu, saçma bir soru.
Sabit kur rejimiyle, dalgalı kur rejimi
kıyaslanamaz.
Sabit kur rejimi,belli bir parasal istikrarı
sağlayan bir para politikası kuralıdır.
Bu rejim, çapa olarak kullanılan para
birimininkine yaklaşık bir enflasyon oranının
elde edilmesini sağlar.
‘Dalgalı Kur Rejimi’, bir para politikası
kuralı değildir



46
Dalgalı kur rejimi, hiperenflasyon, hiperdeflasyon ya
da parasal istikrar ile uyumludur. Ama bir sistem
olma özelliği taşımaz.
Doğru seçim, sabit kur rejimi ile dalgalı kur rejimi
arasında değil, enflasyon hedeflemesi ile döviz kuru
hedeflemesi arasında yapılmalıdır.
Bütün küçük ekonomiler, kuvvetli ve istikrarlı bir para
birimini çapa olarak kabul edip kuru sabitlemek
suretiyle, daha başarılı olurlar.
Sabit Kur Rejimi



47
Sabit kur rejimi, para politikası işlevini üstlenir. Sabit
kur rejimini benimsemiş ülkeler, para politikalarında
bağımsız değildir.
Bu ülkeler, çapa olarak kabul ettikleri para biriminin
parasal istikrarından faydalanmayı tercih ederler.
Çin, bu konuda verilebilecek iyi bir örnektir. Son
sekiz yıldır Çin, sabit kur rejimi uygulamakta. Sonuç
olarak, fiyat istikrarı açısından baktığımızda, Çin’in
diğer G-7 ülkelerine kıyasla daha iyi bir performans
sergilediği görülmekte.
Çin Örneği




48
Eğer Çin, para birimi RMB’nin hızla değer
kazanmasına ya da yukarı yönlü dalgalanmasına izin
verirse, ekonomik büyüme cephesinde elde ettiği
kuvvetli başarı ne yazık ki hızla kaybedilecektir.
Büyüme yarıya inecektir.
Tarım ürünleri fiyatlarındaki gerileme, ülkenin en yoksul
kesimlerinde ciddi tahriplere yol açacaktır.
Bankacılık sisteminde geri dönüşü olmayan kredilerden
kaynaklanan yük artacaktır.
Para biriminin değerlenmesinin Çin’e
vereceği zararlar



49
İşsizlik artacak.
Asya’nın üretim ve işletim merkezi olarak kabul
edilen Çin’deki bu gelişme, Asya ekonomilerinin
büyümelerine de zarar verecektir.
ABD’nin cari açığı, ABD Doları’nın küresel bir para
birimi gibi kullanılmasından kaynaklandığı için, Çin
ekonomisinde yaşanacak böyle bir gelişme, ABD’nin
cari açığı üzerinde küçük bile olsa olumlu bir etki
yaratmayacaktır.
Türkiye, Çin değildir



50
Çin’de uygulanan kur modeli, diğer gelişmekte olan
ülkelerde uygulanan modellerden daha iyi olmakla
birlikte, Türkiye para birimini dolara karşı
sabitlememelidir.
Türkiye açısından en doğrusu, ekonomisini Avrupa
ile entegrasyona hazır hale getirmek için çalışmaktır.
Türkiye’nin, Euro’yu çapa olarak kabul etmesi için
henüz çok erken. Bunun üç nedeni var.
Türkiye’nin para birimini Euro’ya karşı
sabitlemeye hazır olmamasının üç nedeni:



51
Mali performansta daha üst düzey bir
performans ve iyileşme gerekmekte.
Kurda dış ve iç dengeyi birlikte sağlayacak
denge seviyesini bulmak oldukça zor. Bu konu
hakkında daha fazla çalışma yapılmalıdır.
$/€ paritesindeki dalgalanma riski nedeniyle,
Euro’nun Dolar karşısındaki olası bir yükselişi,
Türkiye ekonomisi açısından da sorun
yaratacaktır.
13. Sonuç ve Öneriler




52
Türk lirasının daha fazla değer kazanmasını engellemek amacıyla,
Merkez Bankası’nın döviz piyasasına müdahale etmesi yerinde bir
karar olacaktır. Yüksek cari açık, kurun daha fazla değerlenmesini
mesnetsiz bırakıyor.
Türkiye’nin rezervleri hiç olmadığı kadar yüksek. Ancak, ilave
rezerv birikimi Türkiye’yi muhtemel bir döviz krizinden koruyacağı
gibi, spekülatif hareketi de caydıracaktır.
Türkiye’nin döviz rezervi 35 milyar SDR seviyesinde. Döviz
rezervlerinin Singapur’da 81 milyar SDR, Malezya’da 47 milyar
SDR, Kore’de 147 milyar SDR, Hong Kong’da 87 milyar SDR,
Tayland’da 35 milyar SDR, Rusya’da 122 milyar SDR, Brezilya’da
122 milyar SDR, Meksika’da 51 milyar SDR ve Tayvan’da 100
milyar SDR’nin üzerinde olduğu düşünüldüğünde,Türkiye’nin
rezerv rakamı aşırı değil.
Rezervlerdeki artış, Türkiye’ye, kendi makroekonomik kararlarını
verebilmesi için daha fazla bağımsızlık sağlayacaktır.
13. Sonuç ve Öneriler




53
Beklentilerin iyi yönetilmesi açısından politikaların
sürekliliği önem taşıyor.
Dolar-Euro paritesindeki dalgalanma ve kamu
maliyesindeki iyileşme kalıcı hale gelene kadar, sabit
kur rejimine geçiş Türkiye için erken olacaktır.
Enflasyon hedeflemesine son vermeye gerek
olmamakla birlikte, modeli döviz kurunun daha iyi
yönetilmesiyle desteklemek yerinde olacaktır.
Türkiye için rezerv artışı, Türk lirasının değer
kazanmaya devam etmesinden daha iyidir.
Teşekkürler
R. A. Mundell
ram15@columbia.edu
Download