KOMEDİ (KOMEDYA) Komedyalar, Eski Yunanistan'da şölenlerde söylenen müstehcen şarkılardan ve anlatılardan ya da insanlara ve basmakalıp tiplere yapılan şakalardan meydana gelmiştir. Aristoteles Poetika adlı eserinde komedyanın phallus ezgilerinden meydana geldiğini belirtir. Phallus, erkeklik uzvunu simgeleyen heykellerdir. Eski kültürde phallus sağlığı ve bereketi simgeler. Komedya sözcüğü komos(köy) ve aoide (şarkı) sözcüklerinin biraraya gelmesiyle oluşmuştur ve orijinal anlamı bir köy cümbüşüdür. Komos, Attika'nın kent ve köylerinde yapılan bir alaydır. Dionysos bayramlarında halk bol bol şarap içtikten sonra, acaip kılıklarla sokaklarda dolaşır, hatta flüt çalan bir adamın arkasından alay halinde açık-saçık türküler söyleyerek, kaba ve müstehcen hareketlerle çılgınca oynayarak, yol boyu sataşarak, kentin ileri gelenlerini alaya alarak yürürdü. Ayrıca, sepetler içinde Dionysos'a adanacak kurbanlar tapınır, ve üremeyi, bolluğu simgeleyen heykel büyüklüğünde bir phallus geçit töreninde yer alırdı. En önemli temsilcileri Aristophanes, Homeros ve Moliere'dir. Aristoteles, komedyanın ilk şeklini Megara'da ve Sicilya'da aldığını belirtir. Oranın insanları kaba mizaçları ve komik davranışlarıyla ünlüdürler. En eski komik şiir Megara kentinde ortaya çıkmıştır. Tragedya, dithyrambostan ortaya çıktığı gibi komedya da phallus alayından ortaya çıkmıştır. Şehirde bağ bozumu şenlikleri yapılırdı ve insanlar geleneksel olarak köy köy dolaşırlardı. Bazıları arabalarda kaba espiriler yaparlardı, bazıları ise havada phallus simgesi taşıyarak yürürlerdi. Phallus alayları Aristoteles'e ( i.Ö 384-322 ) kadar sürmüştür. Demosthenes'in söylevlerinden Atina sokaklarına zarar verip kargaşa çıkaran gençlerin kendi komik soytarılıklarından zevk aldıklarını öğreniyoruz. Son derece müstehcen olan taşlama (hiciv) gösterilerin bir parçasıydı. Komedya resmen Dionysos festivallerinin, Lenea ve Dionysia şenliklerinin bir parçası olmuştur. Platon kahkahaya neden olan tüm gösterileri komedi olarak tanımlar. Onun gelişimi başlıca Atina'nın sosyal ve politik durumlarına bağlıydı. Sonuç olarak komedya, Atina demokrasisinin bir aynasıydı. Komedya üç bölüme ayrılır: Eski komedya Kleisthenes demokrasisinin kuruluşuna dayanır. Eski komedyanın kaynağı Ocak ayındaki Lenaia şenliğindeki fallik ezgilerdi. Belki de komedyanın en belirgin özelliği taşlamaydı. Komedya yazarı, herkesi ve her şeyi alaya alacak özgürlüğe sahipti. Taşlanması gerektiğine inandığı her şey onun hedefi olurdu: Atina'yı yönetenler, o dönemin eğitimi, halkın bazı töreleri, devletin siyasi tutumu vb... Eski komedyanın temsilcisi Aristophanes, Atina'nın en güçlü kimselerini, adlarını ederek alaya alırdı. Atina'da devlet bu özgürlüğü kısıtlamaz hatta bu oyunların oynanması için ödenek ayırırdı. Komedya, tragedyanın bazı özelliklerini yapısında bulundurur: koronun sahne üzerindeki görevi, maskelerin kullanılışı, şarkı ve dans tragedyada olduğu gibiydi. Böylece, komedya dramanın bir dalı olmuştur. Çoğu kez diyaloglarda mükemmel bir pırıltı ve koroya ait kısımlarda ise şiirsel bir güzellik sunulur. Orta komedya İ.Ö 404 yılında Atina'nın Peloponez Savaşı'ndaki yenilgisi ve ekonomik çöküşü, demokrasinin geçici bir süre devrildiği dönemde iç ayaklanmaların neden olduğu yıkımlarla Atina toplum yapısının radikal bir şekilde değişmesiyle eski komedyayı, yeni komedyadan ayıran farklılıkların ortaya çıktığı İ.Ö 4.yüzyılın ilk yarısında orta komedya denen bir tür gelişti. Komedyanın birinci evresi ( eski komedya ) ile ikinci evresini (orta komedya ) birbirinden kesinlikle ayıran bir sınır yoktur. Orta komedya, eski komedyanın sadece bir dalıdır. Fakat eski komedyadan farklı üç temel özelliğe sahiptir: Orta komedyada koro önemini yitirmiştir, çünkü devlet bu oyunlara artık koroyu besleyecek ödeneği ayıramayacak duruma gelmiştir. Orta komedyanın eserlerinde kişisel ve siyasal taşlama hemen hemen yok gibidir. Alay konusu kişiselden daha ziyade geneldir. Yeni komedya Büyük İskender zamanında aşağı-yukarı İ.Ö.330 tarihlerinde ortaya çıktı ve Makedonyalıların Yunanistan üzerindeki egemenliği boyunca sürdü. Bu komedya ile, eski komedyada görülen gülünç (grotesk) giysiler kayboldu. Eski komedyadaki karikatür tipler ve mitolojik kişilerde yok oldu. O dönemde kullanılan günlük giysiler oyunlarda kullanıldı. Çok seyrek olarak bazı maskeler kullanıldı, ancak maskeler gerçekçi bir görünür aldı. Atina'nın siyasi durumu oyun yazarlarını ortalama vatandaşın günlük sorunlarına, kişisel dertleşmelerine itti. Yöneticileri taşlamak, siyasal alanda herhangi bir düşünceyi ileri sürmek olanaksızdı. Para ve aşk başlıca temalar oluverdi. Aile yaşamı yazarların üzerlerinde durdukları bir konu durumuna geldi. Yeni komedyanın yazarları içinde en belli başlıları Philemon, Diphilos, Apollodoros ve özellikle Menandros'tu. Komedya kelimesini Comos +Oidia kelimeleri meydana getirmiştir. Comos; halk, cümbüş vs.anlamına, Oidia ise ezgi anlamına gelir. Olayların ve insanların komik yanlarını ortaya koyan oyun türüne komedya denir. Bu tür de, tragedya gibi, şarap tanrısı Dionysos adına yapılan törenlerden doğmuştur. İnsanların bir takım olaylar karşısında verdiği bazı tepkilerin ve duyguların tarihsel süreç içinde güncel yaşama yansıması komedyanın kaynağıdır. Özellikleri: Komedyada, gülünçlükleri ortaya koymak suretiyle seyirciyi güldürmek amacı güdülür. Konular, çağdaş toplumdan geçmiş toplumlardan günlük hayattan alınarak işlenir. Kişiler, çoklukla halk tabakasından kimselerdir. Çirkin sayılan olaylar bile, seyircinin gözleri önünde geçirilir. Perde sayısı yazarın isteğine bağlıdır. Manzum yazılabildiği gibi, nesirle de yazılır. Üç birlik kuralına uyguluk gösterir. Çeşitleri: Başlıca komedya çeşitle şunlardır: a- Karakter komedyası (insan karakterinin gülünç ve aksak taraflarını gösteren komedyalardır.) b – Töre komedyası (Toplumun gülünç ve aksak taraflarını gösteren komedyadır), c – Entrika komedyası (Olaylar merak uyandıracak şekilde tertiplenerek, güldürmekteki başka bir amaç güdülmedi yazılan komedyadır. Bugün bu yolda komedyalara ‘vodvil’ adı verilir). İlk örnekleri Yunan ve Lâtin edebiyatlarında görülen komedya, Rönesans’tan bu yana Batı milletlerin edebiyatın da çok gelişmiştir. Devlet tiyatroların büyük bir çalışma içinde bulundukla son yıllarda, bizde de komedya alanı da çeşitli eserler meydana getirilmiştir. En büyük komedya yazarları, yunan edebiyatında Aristophanes (M.Ö. 445 – 385), Fransız edebiyatında Moliera (622 – 1678) dir. Aristophanes (MÖ. 445 – 385) Yunan Edebiyatı Terentıus (MO. 195 – 159) , Moliere (1622 – 1676) Fransız Edebiyatı Menandros (MÖ. 342 – 292) Plautus(MÖ 254-1&4) Latin Edebiyatı Gogol (1809 -1852) Rus Edebiyatı Ben Johnson (1573 -1637) İngiliz Edebiyatı’nda güzel örnekler vermişlerdir.