Otizm, yaygın gelişimsel bozukluk yelpazesi içerisinde yer alan (1) toplumsal etkileşimde ve iletişimde yetersizlikler ile davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerle ve (2) toplumsal etkileşim, toplumsal iletişimde kullanılan dil ya da sembolik/imgesel oyun becerilerinin en az birinde 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağandışı bir işlevselliğin olması ile karakterize gelişimsel bir bozukluktur. Otizmli birey, sosyal etkileşim, sözel ve sözle olmayan iletişim, ilgi ve etkinliklerdeki sınırlılığı erken çocukluk döneminde ortaya çıkan bu özellikleri nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireydir. Otizm spektrum bozukluğu beş alt gruba ayrılmaktadır: OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU Otizm Rett Bozukluğu Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu Asperger Bozukluğu Atipik Otizm Günümüzde alanyazında tüm gruplar birleştirilerek YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK ismini aldı • Üzerinde en çok çalışılan yaygın gelişimsel bozukluktur. • Sosyal etkileşim ve iletişimde yetersizlikler ile sınırlı ilgiler ve yinelenen davranışlar temel özellikleri olarak kabul edilir. • Bu alanlardan en az birisinde üç yaştan önce belirtilerle ortaya çıkar. • Konuşmada gecikme ya da zihinsel yetersizlik ile birlikte ortaya çıkabilir. • Zihinsel yetersizliği olmayan otizmli bireyler yüksek işlevli bireyler olarak tanımlanır. • Çok seyrek olarak ortaya çıkan YGB'nin daha ağır olan türüdür ve genetik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. • Bazı davranışlara ilişkin ortak özellikleri nedeniyle YGB içinde yer alan bu sendrom, genellikle kızlarda görülür. • Sendrom, 6-12. aylarda normal gelişim sonrasında, var olan motor ve iletişim becerilerinde ani kayıplar olması ile tanımlanır. • Rett senderomu genellikle zihinsel engel ile birlikte ortaya çıkar. • İletişim, sosyal etkileşim, ilgiler ve etkinliklerdeki sınırlılıklar açısından otizme benzeyen, 2 yıl normal gelişimden sonra ortaya çıkan bir YGB tur. • 2 yaştan sonra, önceden kazanılmış tuvalet kontrolu, uyumsal davranışlar motor ve iletişim becerileri ile oyun becerileri kaybolur. • Otizmde temel yetersizlik sosyal etkileşim alanında iken ÇDB da iletişim alanındadır. ÇDB, çocuğun gelişimini otizmden daha ağır düzeyde etkiler. • Otizmden daha geç yaşta, genellikle 3-5 yaştan sonra ortaya çıkar. • Sosyal özellikler ve sınırlı ilgiler açısından otizme benzer ancak aspergerli bireylerde konuşmada gecikme gözlenmez; iletişim, öz bakım ve zihinsel becerilerde de yetersizlik yoktur. • Bazı bireylerin çok geniş sözcük dağarcıkları vardır ve ilgilendikleri bir konuda çok uzun zaman konuşabilirler. • Ancak, sözel olmayan iletişim becerilerinde yetersizlik görülür, sözel olmayan mesajları anlama ve kullanmada güçlük çekerler. • Birçok uzman ve anne baba, daha az etiketleyici olduğunu düşünerek, asperger terimini otizm yerine kullanmayı tercih eder. • YGB altında yer alan bozuklukların bazı ölçütlerini karşılayan ama herhangi birinin tüm ölçütlerini karşılayamayan çocuklara tanı koymak amacıyla kullanılan bir terimdir. • Atipik otizm için net ve açık ölçütler yoktur, ancak Asperger sendromu ve atipik otizm tanısı konan çocukların güçlükleri benzerdir, her iki grubun güçlükleri otizmli çocuklardan daha hafif düzeydedir. Otiszmingörülme sıklığı 150’de 1’dir. Erkeklerde kızlardan dört-beş kez daha fazla görünür. Otistik Bozukluk Otistik Bozukluk Toplum GENETİK FAKTÖR • DNA, otizmin sorumlusu olarak görülebilmektedir. Fakat otizmin tek başına nedeni olamamaktadır. BEYİN İŞLEVLERİNDE ANORMALLİKLER • Beynin sinirsel-kimya yapısında anormallikler oluşu, beyincik, motor kontrol, denge ve bilişsel işlevlerle ilgilidir. ÇEVRESEL FAKTÖRLER • İlk inanış olarak otizmin nedeni ailenin çocuğun bakımını suistimal ve ihmali yer alırken günümüzde doğru olmadığı, çevrenin semptomları etkilediği görülmüştür. AŞILAR • Özellikle kızamık, kabakulak gibi aşılar otizmle ilişki göstermektedir. Ancak bazı araştırmacılar bunu yalanlamaktadır. 1.ay › yüze bakma 2.ay › gülümseme 2-3. ay › obje takibi 2-6..ay › sesli uyaranlara tepki 3-6.ay › kavrama becerileri 4-7.ay › yüz ifadelerini ayırma 6. ay › heceler 7. ay › konuşma seslerini taklit 8-10.ay › bakımverenleri tercih etme 12. ay › bakımverenden ayrılmaya tepki yoksa, 12-24. ay› işaret etmiyor, objeyi yetişkine göstermiyor, isme cevap vermiyor, uygun jestleri göstermiyor, sosyal uyaranlara tepkisiz davranıyor ise; 12. ayda babıldama yok, 16.ayda sözcük yok ise, 24. ayda spontan iki kelime ile cümle yoksa , bir uzman tarafından çocuğun değerlendirilmesi kritik önem taşımaktadır. Çoğunda değişik düzeylerde zihinsel yetersizlikler görülmektedir. Zihinsel olarak başkalarını anlamada, sohbetlere katılmada zorluk çekmektedirler. Motivasyonun olumsuz etkilenmesi en sık görülen bilişsel ve akademik özelliktir. Zekalarını testler ile değerlendirebilmek çok güçtür, çünkü çoğu zeka testi otistik olmayan bireylere göre düzenlenmiştir ve otistiklerin alışılmış yollarla çevreyi algılamamaları ve ilişki kurmamaları test almalarını güçleştirir. Testlerin performans bölümünde oldukça iyi olmalarına rağmen, sözel bölümlerinde düşük puanlar alabilirler. IQ ile ilgili yanlış kanı ise IQ’nun erken bir yaşta belirlenmiş ve değiştirilemez olduğudur. Bir yıl içinde sözel IQ puanının 25 puan artabileceği bazı araştırmacılarla dile getirilmektedir. Otizm tanısı almış kişilerde görsel algılama ve öğrenme, hafıza ve matematik gibi bazı alanlarda gözlenen bu dikkat çekici üstünlükler, onların üstün zekalı olduklarını düşündürebilmektedir. Ancak otistik çocukların zekaları (IQ) geniş bir dağılıma sahiptir. Otistik bireylerin yaklaşık %10-15’inin normal ve üstü, %25’inin sınır veya hafif zihinsel yetersiz ve geriye kalanların da orta ve ileri düzeyde zihinsel yetersiz olduğu düşünülmektedir. Dil gelişiminde gecikme, dili iletişim amaçlı kullanamama, etkileşim kurmada güçlük, iletişimi başlatma ve sürdürmede güçlük. Ekolali (Stereotipik ve tekrarlayan sözel ifade kullanımı), sohbet becerilerinde yetersizlik, sözel olmayan dili algılamada güçlük, zamirleri yerinde kullanama Sözel olmayan davranışlarda bozukluk, yetersiz akran ilişkileri, başkaları ile başarı, ilgi ve zevk almayı kendiliğinde paylaşmadaki sınırlılıklar, karşılıklı etkileşimde yetersizlikler Göz kontağı kurmada, fiziksel yakınlık kurmada, hayali oyunlar oynamada, empati kurmada sınırlılıklar, ısırma, kafa vurma gibi kendini uyarıcı davranışlar, sallanma, elleri sallama, çırpma gibi yineleyici davranışlar Dokunsal denge, vücut farkındalığı, görsel, işitsel, tat ve koklama duyularına ilişkin problemler Tıbbi tanılamada uluslar arası tanı kriterleri dikkate alınır. Dünya Sağlık Örgüt’ünün yayınladığı “ICD-10 Hastalıkların ve Sağlıkla İlgili Sorunların Uluslar arası İstatistiksel Sınıflaması” ve “Psikiyatride Hastalıkların Tanımlanması ve Sınıflandırılması El Kitabı 4. baskı(DSM-IVTR)” tanı kriterleridir. Tıbbi tanılamadan sonra eğitsel tanılama ve yerleştirme yapılır. RAM tarafından yapılan eğitsel değerlendirmelerde formal ve informal testlerle bireysel özelliklerine uygun yerleştirme yapılır. Otizm yaşam boyu süren bir bozukluktur. Kesin tedavisi henüz bulunmamıştır. Ancak erken tanı konması ve erken tedaviye başlanması, bireyin olumlu yönde gelişmesini, topluma uyum sağlamasını kolaylaştırır. OTİZMİN TEDAVİSİ: ERKEN VE YOĞUN EĞİTİM Ailenin de eğitime katılması Bireyselleştirilmiş olması Otistik çocuklara özgü bir program olması Sistematik, planlı, yapılandırılmış bir eğitim olması Yoğun ve sürekli olması Çocuğun gelişim düzeyine uygun olması Akranları ile bir arada olduğu bir sürecin olması Baştan belirlenen net hedeflerin olması Sonuçların değerlendirilebilir olması Belirli aralıklarla hedeflerin gözden geçirilmesi ve gereksinimlere göre uyarlanabilir olması Öğrenmenin gerçekleştiği en önemli ortam ev ortamıdır. Çocuğun genelleme yapabilmesi açısından aile eğitimi önemlidir. Çocuğu en yakından tanıyan, özelliklerini en iyi bilen ailedir. Çocuğun gelişimini ve gereksinimlerini aile daha yakından takip eder. Yoğun özel eğitim; pahalı, zor, zaman isteyen bir süreçtir. Öğrenmeye hazırlık becerilerini kazandırmak Temel beceriler geliştirmelerine yardımcı olmak Davranış problemlerini azaltmak Konuşma gelişimine katkıda bulunmak Günlük yaşama uyumu kolaylaştırmak Bağımsız yaşam becerilerini geliştirmelerini desteklemek Çocuk ve ailenin yaşam kalitesini arttırmak OTİZMLİ ÇOCUKLAR: Yeni beceriler öğrenmeye dirençlidirler, Kendilerinden ne istendiğini anlamazlar, Taklit yolu ile öğrenemezler, Ses tonu, beden dili, jest ve mimik yolu ile öğrenemezler, Başkalarını memnun etmeye ilgisizdirler. DİĞER ÇOCUKLAR: Yeni beceriler öğrenmeye heveslidirler, Kendilerinden istenileni anlayabilirler, Öğrenmede taklit yolunu kullanabilirler, Ses tonu, beden dili, jest ve mimik yolu ile öğrenirler, Başkalarını memnun etmeye heveslidirler. Özel Eğitim Konuşma terapisi Uğraş terapisi Duyu Bütünlemesi yaklaşımı 1. a) Uygulamalı Davranış Analizi e) Ayrık Denemelerle f) Öğretim b) Erken ve Yoğun Davranışsal Eğitim c) Tepki İpuçları d) PECS (Resim DeğişTokuşuna Dayalı g) İletişim Sistemi ) j) Temel Tepki Öğretimi Videoyla Model Olma k) Sözel Davranış Görsel Destek Sistemleri l) Sosyal Öyküler Replik Silikleştirme 2. TEACHH h) Doğal Öğretim Yöntemleri 3. İlişki Temelli Yöntemler i) 4. OÇİDEP Olumlu Davranışsal Destek 1. Duyusal Bütünleştirme 2. İşitsel Bütünleştirme 3. Craniosacral Terapi 4. Hayvan Terapileri (Yunus Terapisi, Ata Binme vb) 5. Sanat Terapisi 6. Müzik Terapisi Bu terapilerin hiçbirinin şu anda bilimsel bir dayanağı yoktur. Eğitim uygulamalarının yanında destekleyici uygulamalar olarak görülmektedir. 1. Diyet Uygulamaları 2. Ağır Metallerden Arındırma 3. Vitamin – Mineral Desteği 4. Hiperbarik Oksijen Tedavisi 5. Mantar Tedavisi 6. Secretin Tedavisi Bu tedavilerin hiçbirinin şu anda bilimsel bir dayanağı yoktur. VELİLER BU TEDAVİLER YERİNE YOĞUN EĞİTİM UYGULAMALARINA YÖNLENDİRİLMELİ! Gözlenebilir ifadelerle uygun olmayan davranışları tanımlayın. Davranışları öncesi ve sonrasındaki olaylara göre analiz edin. Bu davranışın yerine kazandırabileceğiniz alternatif davranış belirleyin. Uygun olan davranışı öğretin. Başka ortamlarda da tutarlı bir şekilde öğretilmesi için çaba sarf edin. UDA, Problem davranışlarla başetmede Alternatif davranışların kazandırılmasında Davranış değiştirme süreçlerinde Çeşitli öğretim yöntemleri sunar. ETKİNLİK ÇİZELGELERİ PECS Bireyin etkinlik zincirini yerine getirmesi için ipucu olan kelimeler ya da resimler seti. Etkinleri sıraya dizme, etkinlikler arası bağımsız geçiş yapma, seçim yapma, sıraya uyma Resim değiştokuşuna dayalı iletişim sistemi; iletişim becerilerinin kazanılmasını hedefleyen alternatif yöntem İletişimi başlatma, kendini ifade etme sürecine yardımcı resimli kartlar Otistik bozukluk ya da diğer gelişimsel yetersizliği olan yada risk altındaki çocukların, gelişimsel beceriler (özellikle dil/iletişim becerileri) kazanmalarına ve kazanılmış becerileri pekiştirmelerine olanaklar sunan doğal bağlamlarda sunulan tekniklerdir. Doğal öğretim tekniklerinde bir takım ilkeler yer alır: Çocuğun liderliğini ve ilgisini izleme Öğretim ortamı olarak çocuk için her anı ve her yeri kullanma Doğal pekiştireçler kullanma Farklı ortam ve durumlarda farklı bireylerle yöntemi kullanma 1. Çevresel Düzenlemeler 2.Yanıtlayıcı Etkileşim Stratejileri 3. Doğal Bağlama Dayalı Öğretim Teknikleri GDBÖ SÜREÇLERİ İlginç motive edici oyuncaklar/etkinlikler kullanma Çocuğa seçenek sunma (iki yada daha çok etkinlikten) Ulaşılmaz hale getirme (etkileşimi başlatması için) Az miktarda verme (iletişime geçmesi için) Etkinlikleri eksik bırakma (kağıt verip, boya vermeme) Şaşırtıcı/Beklenmedik durumlar yaratma (saçma, komik durumlarda etkileşim başlatma fırsatı) Etkileşimsel Stratejiler Temel Dil Modeli Olma Stratejileri • Yetişkin, çocuğun ilgisine tepki verir. Etkileşimde sıra alma, övgü kullanma, yaratıcı olma, çocuğu teşvik etme, ilgilendiği duruma yanıt verme ve bunu dengeli bir şekilde yapma. • “Genişletme” ve “Tanımlayıcı konuşma(Paralel ve Kendi Kendine Konuşma)” yı içerir. Genişletme, çocuğun kullandığı sözcükleri, sözcük ekleyerek, tamamlayarak tekrar etme. Paralel konuşma, çocuğun yaptığı şey hakkında sesli konuşma, Kendi kendine konuşma, çocukla beraberken yetişkinin o an elinde olan durumu betimlemesidir. Model Olma • Yetişkin çocuğun ne istediğini gözler ve çocuğun istediğe duruma model olur, öocuk yanıt verirse yanıtı genişletir. Talep Etmeye-Model Olmaya Dayalı Öğretim • Yetişkin çocuğa ne istiyorsun diye sorar, çocuk yanıt verirse genişletir, vermezse model olur. Bekleme Süreli Öğretim • Yetişkin çocuğu gözler. İstediği şeyi söylemesi için en az 5 sn bekler. Yanıt gelmezse talep etme-model olma yöntemini uygular. Fırsat Öğretimi • Çocuk istekte bulunursa bu yöntem kullanılır. Çocuğun istemesine fırsat verilir daha sonra diğer tekniklerin hepsi kullanılabilir. Çocukları oynadıkları nesnelere dikkat yönelterek “dikkati yoğunlaştırma becerileri” Sık sık alıştırma ve rehberlik ile taklit edilen her hareketin pekiştirilmesi “taklit becerileri” İsteğin ifade edildiği zaman gerçekleşeceği konusunda ısrar etme “istekte bulunma becerileri” Yetişkin yönergesine uyulması konusunda ısrar edilerek “yönergelere uyma becerileri” Gelişimlerine uygun nesnelerle oynadıklarında pekiştirme “nesnelerle oynama becerileri” Akranları ile oynama fırsatları yaratma “başkalarıyla oynama becerileri” ni öğretebilirsiniz. Etkinlik ya da rutinleri tahmin edilebilir hale getirin. (Sınıfta çizelgeler kullanın, sürprizlerden kaçının.) Sınıf içi kuralları ve sonuçlarını öğrencilere sürekli ve tutarlı bir şekilde ifade edin ve uygulayın. Olumlu davranışları hemen görün ve sürekli destekleyin. Sınıfta öğretmene yardımcıların bulunması da bu uygulamayı olumlu etkileyecektir. Tohum Otizm Vakfı Anadolu Otizm Vakfı Otizm Vakfı Otizm Dernekleri Fedarasyonu