OTİZMDE ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ Otizm görülme oranı günden güne artmaya devam ederken, erken tanı ve tedaviye en kısa sürede başlamanın önemi de daha fazla konuşulmaya başlandı. Çocukları ile ilgili bu teşhisi almış anne babaların “ bebekken de farklıydı, keşke daha önce doktora gitseydik” ya da “ 2 yaşındayken gittiğimiz doktor bize söylemişti ama ablası da zor bir çocuktu diye çok ciddiye almadık” dediklerini zaman zaman duyarız. Otizm teşhisi almış çocukların bebeklik dönemi sorgulandığında ise normal gelişim gösteren çocuklardan farklı olarak çevresindeki objelere ilgisiz kalma, anne baba ya da diğer kişilerle ilgilenmeme hatta onlardan gelen ilgiye de tepkisiz kalma, göz temasından kaçınma, isimlerini duyduklarında tepki vermeme, ağlama, huysuzluk gibi belirtiler görülebilir. İlk gelişim dönemlerindeki bu belirtiler otizmin erken teşhisi açısından çok önemlidir. Otizm tedavisindeki en etkili yolun bireysel eğitim olduğu bilinmektedir, bu yüzden erken teşhisle bir an önce başlanan eğitim, daha geç yaşlarda başlanan eğitime göre çocuğa daha fazla fayda sağlayacaktır. Bu noktada anne babalara çok büyük görevler düşmektedir. Erken dönemde farklıları gözlemleyen ebeveynler çevrelerinden gelen “merak etme bunlar normal, bizimki de böyleydi” gibi söylemlere kulak asmamalılar. Diğer taraftan anne babalar bu farklıkları gözlemleyip hastanelere başvurduklarında sosyal, iletişim becerilerine bakılmaksızın çocuğun normal gelişim gösterdiği kaygılanmamaları gerektiğiyle ilgili ikna edilebilmektedir. Bu yüzden bu konuyla ilgili farklı branşlardaki uzmanlardan değil mutlaka çocuk ruh sağlığında çalışan uzmanlardan yardım alınmalıdır. Klinik Psikolog Aslı KARAMUK Konu: Çocuk ergen psikiyatri, otizm