HASTANE ENFEKSİYONLARI İZOLASYON VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ Hazırlayan Sibel Serap Ceylan HASTANE ENFEKSİYONU NEDİR? Hastane enfeksiyonları; hastaneye yatış sırasında inkübasyon döneminde olmayan, yatıştan 48-72 saat sonra hastanede ya da taburcu olduktan sonra 10 gün içinde gelişen enfeksiyonlardır. Hastane enfeksiyonları nazokomiyal enfeksiyonlar olarak da bilinmektedir. Bir enfeksiyonunun HE olup olmadığına; klinik gözlem, laboratuar sonuçları, hasta kayıtlarının değerlendirilmesi ve diğer destekleyici bulgular dikkate alınarak karar verilmektedir. Hastane enfeksiyonlarına tüm etkenler neden olmakta en sık; -Metisiline Dirençli Staphylococcus (MRSA) -Genişlemiş Spektrumlu Btea-laktamaz (GSBL) üreten enterik bakteriler -Karbapnem dirençli Pseudomonas aeruginosa yer almaktadır. Tanı ve tedavi amacı ile uygulanan çeşitli invaziv girişimler ve operasyonlar ile insan yaşamı uzamakta ve yaşam kalitesi artmaktadır Öte yandan bu girişimler nedeni ile dirençli mo. oluşan hastane infeksiyonları oluşmakta ve yaşamı tehdit etmektedir İyi uygulanan infeksiyon kontrol programları ile Hastane infeksiyonları azalır Hastanede kalış süresi kısalır Hastane harcamaları azalır Hastane enfeksiyonları; • Yüksek oranda morbidite ve mortaliteye, • Hastanede yatma süresinin uzamasına • Tedavi masraflarının artmasına neden olmaktadır İnfeksiyon kontrol çalışmaları; 1970’lerin başında İngiltere’de ilk infeksiyon kontrol hemşiresi atanarak yeni bir dönem başlamıştır Sağlık sistemi gelişmiş ülkeler; Hastane infeksiyonlarını önleme konusunda kapsamlı çalışmalar yapmakta Bu konuda rehberler hazırlamakta ve kaliteli hasta bakım standartları geliştirmektedir Florence Nightingale 1850’li yıllarda Kırım savaşı sırasında enfeksiyonların çevre kirliliğinden kaynaklandığını ve enfeksiyonların etyolojisinde çevre faktörünün önemli bir rol oynadığına işaret etmiştir. Kırımda 2 yıllık çalışmalar sonucunda nozokomiyal enfeksiyondan ölüm oranını %42 den %2 ye düşürmüştür Florence Nightingale ingiliz sağlık istatistikçilerinden William Far ile askerlerden görülen mortalitenin anlizini yapmış ve 1863 yılında “Hastane Notları” isimli kitabını yayınlamıştır. •Galaskow üniversitesinden cerrahi profesörü Lister, yara enfeksiyonlarından mo ların sorumlu olduğunu bildirmiş •1910 larda hastanelerde steril enstrumanlar, eldivenler, maskeler, ameliyat elbiseleri kullanılmaya ve cerrahi enfeksiyon kontrol altına alınmaya başlanmış •Cerrah ve bakteriyolog Meleney yara enf. takip amaçlı aktif surveyans sistemini kurmuş, 1925 te %14 olan yara enfeksiyonlarını 1933’te %4.8’e düşürmeyi başarmıştır. •İkinci dünya savaşından sonra penisilin ortaya çıkışı önemli bir gelişmedir •1950 de cerrahi ve çocuk ünitelerinde stafilokok pandemisi hastane epidemiyolojisini bir branş olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur. •1958 yılında ABD de düzenlenen stafilokok enf toplantısı ve 1960 yılında Williams tarafından yayınlanan “Hastane enfeksiyonları” kitabı modern dönemin başlangıcı olarak sayılmaktadır. •Moore ve ark çalışmalarında hastane enfeksiyonlarının kontrolünde enfeksiyon kontrol hemşireliğinin rolünü Vurgulamıştır •1950-1960 lı yıllarda Wise ve ark sürveyans ve hemşire epidemiyolog ile ilgili tanımlamalar yapmıştır. •HE ile ilgili ilk ciddi adım 1970 yılında atılmıştır. Amerikan hastalık korunma ve kontrol merkezi (CDC) 1970 yılında “Hastane enfeksiyonları bölümünü kurmuştur •Ülkemizde 1970 li yıllarda enfeksiyon kontrol ekipleri kurulmaya başlanmış olup 2000 yılından bu yana tüm hastanelerde bu çalışmalar sürdürülmektedir. HASTANE ENFEKSİYONLARININ NEDENLERİ NELERDİR? HASTANE ENFEKSİYONLARININ NEDENLERİ Hastanede yapılan girişimsel uygulamalar Temizlik kurallarına dikkat edilmemesi Sağlık çalışanlarının sayısal yetersizliği Fiziki yetersizlikler Hastanın bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen faktörler Hastane Enfeksiyonlarının Epidemiyolojisi Konak Faktörü Hastanın Yaşı, Hastalık Tipi, Uygulanan Tedavi, Tanı Ve Tedavi İçin Yapılan Tüm Girişimler Hastanede Kalış Süresi, Etken faktörü • Hastane enfeksiyonuna neden olan mikroorganizmalardır. • Etkenin patojenitesi, virulansı ve sayısı önemli rol oynar • Antibiyotiklerin uzun süre kullanımları sonucu ortaya çıkan mantarlar, protoozolar ve virüsler de hastane enfeksiyonuna neden olmaktadır. Çevre faktörü • Etkenin çeşitli yollarla konağa bulaşmasıdır HASTANE ENFEKSİYONLARININ SINIFLANDIRLMASI CDC’YE GÖRE HE SINIFLANDIRMASI -Üriner sistem enfeksiyonları -Cerrahi alan enfeksiyonları -Nazokomiyal pnömoni -Primer kan dolaşımı enfeksiyonları -Kemik ve eklem enfeksiyonu -Merkezi sinir sistemi enfeksiyonu -Kardiyovasküler sistem enfeksiyonu -Göz, kulak, burun, boğaz ve ağız enfeksiyonu -Gastrointestinal sistem enfeksiyonu HASTANE ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ • İlk kez 1958 yılında Amerikan hastaneler birliği tarafından önerilmiştir. • Türkiye’de ilk kez Hacettepe Üniversitesinde HEKK aktif hale gelmiştir HASTANE ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİNİN GÖREVLERİ • Hastane için enfeksiyon kontrol programını belirleyerek uygulamak • Enfeksiyon kontrol standartlarını yazılı hale getirmek, bunları gerektikçe güncellemek • Hastane enfeksiyon kontrol programı için hedefler koymak, her yılın sonunda hedeflere ne ölçüde ulaşıldığını değerlendirmek ve yıllık çalışma raporunda bu değerlendirmelere yer vermek, • Uygun bir sürveyans programı geliştirmek ve çalışmalarının sürekliliğini sağlamak, ve 3 ayda bir yönetime sürveyans raporu sunma • Sağlık çalışanlarına HE lerin önlemesi ve kontrolü ile ilgili eğitim verme • Bir enfeksiyon riskinin belirlenmesi durumunda, gerekli incelemeleri yapma, izolasyon tedbirlerini belirleme, izleme • İzolasyon ve enfeksiyon kontrol önlemleri ile ilgili öneriler sunma • EKE tarafından iletilen sorunlar ve çözüm önerileri konusunda karar alma ve hastane yönetimine iletme • Enfeksiyon kontrolü ile ilgili her türlü sarf malzeme ve demirbaş ile antibiyotik alımlarında, ilgili komisyonlara görüş bildirme • Dezenfeksiyon, Antisepsi ve Sterlizasyon (DAS) işlemlerinin ilkelerini ve dezenfektanların seçimi ile ilgili standartları belirleme ve kullanımı denetleme • Antibiyotik kullanım politikalarını belirleme ve direnç verilerini izleme • Atıklar, çamaşırhane ve mutfak için enfeksiyon kontrol denetimini yapma • Çalışanların sağlık durumunu izleme • EKK’nin gündemini belirleme ve sekretaryasını yürütme • Yıllık faaliyetleri değerlendirme ve sonuçlarını hastane yönetimine sunma Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi (EKH) • EKH kavramı ilk kez 1962 yılında İngiltere’de eyleme getirilmiş ve HE ile savaştaki önemli katkıları gözlendikçe yaygınlaşmıştır. • 1987 yılında İngiltere’de artık EKH’nin tek görevinin enfeksiyonu önlemek olduğu benimsenmiş ve bölgesel sağlık kurumlarının hepsinde birer EKH görevlendirilmiştir • Günümüzde enfeksiyon kontrol hemşireliği derneği formal eğitim programlarını oluşturmuş, detaylı iş tanımlarını yapmıştır. • EKH, EKK’nin tam gün görev yapan tek elemanıdır. • Hastane enfeksiyonlarının kontrolünde EKH anahtar kişidir. EKH’nin sahip olması gereken özellikler: • Sağlık/Hemşirelik Yüksek Okulu/Fakültesi mezunu olmak • Meslekte en az bir yıl deneyime sahip olmak • Enfeksiyon kontrolü alanında uzman olmak • Enfeksiyon Kontrol komitesinin amaçlarını benimsemek • Liderlik, etkileşim, kişiler arası ilişkiler ve haberleşme becerilerini geliştirmiş olmak • Eğitim becerilerine sahip olmak • İyi bir danışman ve rehber olmak • Programın düzenlemesi, uygulaması ve değerlendirilmesi konusunda yönetim becerilerini geliştirmiş olmak • Hastane misyonuna, politikalarına, kalite güvenliğini sağlayıcı standartlarına hakim olmak. EKH’nin görevleri – Her gün mikrobiyoloji laboratuvarı ile ilişki kurarak üreyen patojen mikroorganizmaları tespit eder. – Düzenli olarak servisleri dolaşarak veri toplar (sürveyans). – İzolasyon işlemlerinin kontrol eder. – Danışmanlık hizmeti verir. – Enfeksiyon şüphesi olan olguları komiteye rapor eder. – Enfeksiyon kontrol programına ilişkin politikaların geliştirilmesi ve uygulanması için EKK’nin bir üyesi olarak çalışır. – Enfeksiyon Kontrol programının uygulanması konusunda tüm sağlık personeli ile görüşür – Hastaya bakım veren tüm sağlık personeline enfeksiyon kontrolüne ilişkin eğitim verir – Laboratuvar ve personel arasındaki işbirliğini sağlar. – Aynı türden mo ile iki veya daha çok hastada ortaya çıkan enfeksiyonlarda geriye dönerek kaynakların araştırılmasını yapar. – Hastanede uygun dezenfektanların seçimi ve kullanımında danışmanlık yapar. – Enfeksiyon kontrolü ile ilgili araştırmalar yapar, toplantılara ve eğitimlere katılarak kendini geliştirir EKH görev yetki ve sorumlulukları -Sürveyans -İletişim ve konsültasyon -Kalite oluşturma/araştırma çalışmaları -Eğitim -Salgın araştırmaları -Temas çalışmaları Hastane Enfeksiyonlarının Önlenmesi ve Kontrolünde Yapılması Gereken Temel Yaklaşımlar • İzlem-Sürveyans • El hijyeni- hastane enfeksiyonu ilişkisi • Etkili dezenfeksiyon • Etkili sterilizasyon • Hastanelerde temizlik uygulamaları • Hastanede Antibiyotik kullanım ilkeleri Bir hastanede HE’nin ortaya çıkışından itibaren izlenmesi ve kayıt altına alınması oluşturulan sürveyans sistemi sayesinde gerçekleştirilmektedir. Sürveyans sözcük anlamı “izlemek”tir. Sürveyans; bir hastanede sürekli ve aktif olarak, hastalıkla ve hastalığın oluşma riskini arttıran azaltan koşullarla ilgili verilerin sistematik olarak toplanması, incelenmesi, yorumlanması, gerekli kişilere ve birimlere hızla geri bildirim sağlamak üzere değerlendirilmesi sürecidir. Sürveyans çalışmaları hastane enfeksiyon kontrol programlarının temelini oluşturmaktadır. Sürekli, periyodik ve sık aralıklarla yapılmalıdır. Enfeksiyon kontrol sürveyansında amaç; -Endemik hastane enfeksiyonlarının hızlarını belirlemek -Enfeksiyon hızlarında oluşan artışları saptamak -Rutin hastane bakımı alan hastalar için spesifik HE risklerini tanımlama -Hastane çalışanlarını bakım sırasında karşılaşacakları riskler konusunda bilgilendirmek -Kontrol önlemlerine ilişkin uygulamaları ve etkinliğini değerlendirmek -Tüm hastane birimlerini içeren sürveyans -Özel bir amaca-önceliğe yönelik sürveyans -Sınırlı ya da hedefli sürveyans (enfeksiyon yerine özgü sürveyans, birime özgü sürveyans rotasyon şeklinde sürveyans) Sürveyans tipleri Dördüncü aşama: HE tanısının konulmasında kullanılacak yöntem belirlenir. Tanı konulmasında hasta temelli ya da laboratuar temelli veriler kullanılmaktadır. Hasta temelli sürveyansta HE tanısı fizik muayene kayıtları, laboratuar verileri, Vital bulgular ve hemşire notlarından oluşan hastane kayıtları gözden geçirilerek konulmaktadır. Laboratuar temelli sürveyansta sonuçların doğruluğu enfeksiyon yerinden alınan kültürlerin hassasiyetine bağlıdır. Birinci aşama: sürveyansın tipi belirlenir Sürveyansın aşamalrı İkinci aşama: Sürveyansın aktif yada pasif olmasına karar verilir Aktif sürveyans HE konusunda eğitilmiş kişiler tarafından yürütülür. Pasif sürveyans enfeksiyon kontrol elemanları dışındaki kişiler tarafından yürütülür Üçüncü aşama: Vaka bulmada hangi yöntemin seçileceğine karar verilir. Prospektif sürveyans, Retrospektif sürveyans ya da her ikisi birlikte uygulanır. Prospektif sürveyans bir hastanın Hastanede kaldığı sürece İzlemini temal alır. Retrospektif sürveyans hasta Taburcu olduktan sonra tıbbi Kayıtlarının incelenmesi easasına dayanır. Hastane enfeksiyonları sıklık ölçütleri • İnsidans hızı: Belirli bir popülasyonda, belirli bir zaman aralığında oluşan yeni hastalık veya hasta sayısını verir • Prevelans hızı: Belirli bir popülasyonda, belirli bir an veya zaman aralığında araştırılan hastalığı olan kişi sayısını verir • Atak hızı: Bir toplumda enfeksiyona maruz kalan insanlardan hastalananların oranıdır • Çoğalma hızı: Bir enfeksiyon hastalığının bir toplumda insandan insana yayılma potansiyeli HASTANE ENFEKSİYONLARINDAN KORUNMADA İZOLASYON VE İZOLASYON YÖNTEMLERİ Hastanın izole edilmesi şu işlemleri içerir; • El yıkama • Özel Oda • Koruyucu giysiler • İzolasyon birimindeki hastanın bakımı • Enfekte materyalin hasta odasından çıkarılması • Hasta ziyareti • İzole hastanın nakli • Hasta dosyası • İzolasyon birimlerinin temizliği • Hastane atıkları ve toplanması • Haziran 2007’de HICPAC/CDC tarafından öneriler güncellendi: Guideline for Isolation Precautions: Preventing Transmission of Infectious Agents in Healthcare Settings 2007 İzolasyon önlemleri • Standart önlemler • Bulasma yoluna yönelik önlemler Temas önlemleri Damlacık önlemleri Hava yolu önlemleri Koruyucu ortam Standart önlemler • Hastanın tanısına ve infeksiyonu olup olmadıgına bakılmaksızın bütün hastalara uygulanan önlemlerdir • Kan, • Tüm vücut sıvıları (semen, vajinal sekresyonlar, serebrospinal, sinoviyal, plevral, peritoneal, perikardiyal ve amniyotik sıvılar), • Bütünlügü bozulmus deri • Mukoz membranlar için uygulanır Standart önlemler El hijyeni • Eldiven kullanımı • Önlük, maske, yüz ve göz koruyucusu kullanımı • Solunumsal hijyen/öksürük isaretlemesi • Güvenli enjeksiyon uygulamaları • Kontamine ekipman veya araçların uygun sekilde yönetilmesi Standart önlemler El hijyeni: • Hastalarla temas etmeden önce, • Hastaya aseptik girisim yapmadan önce • Kan, vücut sıvıları, salgılar ve çıkartılar, mukoz membranlar, bütünlügü bozulmus veya bozulmamıs deri, kontamine esyalarla temastan sonra, eldivenler çıkarıldıktan sonra, • Aynı hastanın kontamine bölgesinden temiz vücut bölgesine geçilecekse temastan sonra • Hastalar arasında el hijyeni saglanmalıdır Standart önlemler Eldiven: • Kan, vücut sıvıları, salgılar ve çıkartılar, kontamine esyalar, mukozalar ve bütünlügü bozulmus deriye dokunmadan önce eldiven giyilmelidir • Aynı hastada farklı girisimler için eldiven degistirilmelidir • Kullanımdan sonra hiçbir yere dokunmadan eldivenler çıkarılıp el hijyeni saglanmalıdır Standart önlemler Koruyucu Önlük: • Kan, vücut sıvıları, salgılar ve çıkartılarla kirlenme ihtimali olan islemler sırasında veya kirlenmis cilt veya giysi/örtülerle teması gerektiren islemler veya hasta bakımı sırasında giyilir • Kirlenen önlük dıs yüzüne dokunmadan çıkarılmalı ve eller yıkanmalıdır Standart önlemler Maske, yüz-göz koruyucu: • İslemler sırasında vücut sıvıları, salgılar, çıkartılar ve kan sıçrama olasılıgı oldugunda göz, burun ve agız mukozasını koruma amaçlı kullanılmalıdır (entubasyon, aspirasyon vb) • Damlacık izolasyonunda • Steril-aseptik islemler sırasında agız florasındaki bakterilerden hastayı korumak için Standart önlemler Hasta bakım malzemeleri: • Baska hastalar ve çevre kontamine edilmeden eldiven giyilerek uzaklastırılmalıdır Standart önlemler Çevre kontrolü • Özellikle hasta bakımı alanlarında sık temas edilen çevresel yüzeylerin rutin bakımı, temizlenmesi ve ezenfeksiyonu ile ilgili prosedürler gelistirilmelidir Standart önlemler • İgneler hiçbir zaman yeniden kılıfına geçirilmemeli, ucu bükülmemelidir • Kullandıktan sonra delinmeye dirençli kaplar içinde biriktirilerek uzaklastırılmalıdır Standart önlemler Yatak çarsafları • Çevreyi ve diger insanları kontamine etmeden uygun sekilde çamasırhaneye gönderilmelidir • Dogrudan agızdan agıza resüsitasyon yaptırılmamalıdır Standart önlemler Hastaların yerlestirilmesi: • Hastanın bulas için riski yüksekse tek kisilik odaya alınmalıdır Standart önlemler Solunumsal hijyen/öksürük isaretlemesi • Öksürük, konjesyon, burun akıntısı veya solunum sekresyonlarında artıs olan her hastaya uygulanır • Semptomatik hastalarda • Hastaya ilk kabul edildigi yerden itibaren öksürük/hapsırık sırasında agzının-burnunun kagıt mendille kapatılmasının saglanması • Mendilin uygun kaplara atılması, el hijyeni, tolere edilebilirse cerrahi maske uygulanması • Mümkünse mekansal ayırım (en az 1 metre) Standart önlemler Güvenli enjeksiyon uygulamaları • Her enjeksiyonda steril, tek kullanımlık, disposable igne ve sırınga kullanılmalıdır • Mümkünse tek kullanımlık viyaller tercih edilmeli Bulaşma yoluna yönelik önlemler Bulasma yoluna ait önlemler: Bilinen veya süpheli infeksiyon etkeni ile infeksiyon veya kolonizasyon durumunda uygulanır • Temas önlemleri, • Damlacık önlemleri, • Hava yolu önlemleri. Temas Önlemleri Mikroorganizmaların infekte ya da kolonize hastalardan direkt temas ya da indirekt temasla (infekte objelerle temas) bulasmasını engellemek için kullanılır Epidemiyolojik önem tasıyan bakteriler: çogul dirençli • MRSA • Acinetobacter • P.aeruginosa • ESBL-pozitif Klebsiella, E.coli, vb. Diger: • C.difficile, enterohemorajik E. coli 0157:H7, Shigella, hepatit A, rotavirus • Kutanöz difteri, HSV, impetigo, bit, uyuz, zoster (dissemine veya immünsuprese konakçıda) • Viral/hemorajik infeksiyonlar (Lassa, Ebola, Kırım-Kongo) • RSV, PIV veya enteroviral infeksiyonlar Temas önlemleri • Tek kisilik oda veya kohort uygulaması • Hasta ile veya çevresindeki cansız yüzeylerle temas ederken steril olmayan temiz eldiven giyilmesi • Hasta ile veya odasındaki yüzeylerle temasın fazla olmasının beklendigi durumlarda, • Hastada idrar veya gaita inkontinansı olması, ileostomi, kolostomi veya açık drenaj varlıgında odaya girerken eldivene ek olarak steril olmayan temiz bir önlük giyilmesi Temas önlemleri • Eldiven ve önlügün hasta odasını terk etmeden önce veya hasta başından ayrılırken çıkarılması • El hijyeni • Eldiven ve önlük çıkarılıp el hijyeni sağlandıktan sonra hastanın yakın çevresindeki yüzeylerle temas edilmemesi • Odalar ve hastalar arasında eşya ve tıbbi malzeme transferinin önlenmesi Damlacık önlemleri Duyarlı kisiye burun-agız-konjonktiva yoluyla bulasma olur: • Enfekte hastaların konusması, öksürmesi ya da burun silmesi, • Aspirasyon, entübasyon, bronkoskopi gibi islemler sırasında Damlacık önlemleri uygulanması gereken infeksiyonlar Damlacık yoluyla yayılan ciddi hastalıklar • İnvaziv H. influenzae tip B infeksiyonu, • menenjit, pnömoni, epiglottit ve sepsis • İnvaziv Neisseria meningitidis infeksiyonu, • menenjit, pnömoni ve sepsis Damlacık yoluyla yayılan diger ciddi bakteriyel solunum yolu infeksiyonları: • Difteri, • Mycoplasma pneumonia • Bogmaca • Pnömonik veba • Çocuklarda streptokokal (grup A) farenjit, pnömoni ve kızıl Damlacık yoluyla yayılan diger ciddi viral infeksiyonlar: • Adenovirus • İnfluenza • Kabakulak • Parvovirüs B19 • Kızamıkçık Damlacık Önlemleri • Hasta tek kisilik odaya alınmalıdır • Eger tek kisilik oda yoksa aynı mikroorganizma ile infekte ve baska infeksiyonu olmayan bir hasta ile aynı odayı paylasabilir • Eger farklı tanılı hastalarla aynı odayı paylasması gerekiyorsa yataklar arası mesafe en az 1 m olmalıdır • Odaya girerken cerrahi maske takılmalıdır • Özel havalandırma gerekmez • Oda kapısı açık olabilir • Hasta çok gerekmedikçe oda dısına çıkmamalıdır. Oda dısına çıkacaksa cerrahi maske ile çıkarılmalıdır ve solunumsal hijyen/öksürük isaretlemesi uygulanmalıdır Hava yolu önlemleri • Küçük partiküllerin (<5Bm) geçisinin önlenmesinde kullanılır • Partiküller küçük oldugu için havada asılı kalır • Bu asılı partiküller hava akımıyla çok uzak mesafelere kadar gidebilirler Hava yolu önlemleri uygulanması gereken durumlar • • • • • Tüberküloz, Kızamık, Su çiçegi Yaygın zoster infeksiyonu, SARS Hava Yolu Önlemleri • Özel havalandırma ya da ventilasyon sistemi gereklidir - Saatte 6-12 kez hava degisimi saglanmalı - Hava akımı koridordan odaya olmalı (negatif basınç) - Odadan çıkan hava sisteme tekrar dönüyorsa veya yakın bosluklara gidiyorsa HEPA filtre kullanılmalı - Uygun oda yoksa uygun odası olan bir merkeze hasta gönderilmelidir • • Oda kapısı kapalı tutulmalıdır Çok geçerli nedenler olmadıkça hasta oda dısına çıkarılmaz. Çıkması gerekiyorsa cerrahi maske takılır • Pulmoner veya laringeal tüberküloz tanısı veya süphesi olan hasta; - Odasına girerken N95-FFP2 solunum maskesi takılmalıdır • Kızamık, suçiçegi tanısı olan hasta; - Mümkünse odasına asısız kisiler girmemelidir. - Mutlaka girmesi gerekiyorsa N95-FFP2 solunum maskesi ile girmelidirler. - Bagısık iseler maske takmalarına gerek yoktur Koruyucu ekipmanın uygun kullanımı Giyme sırası 1. Önlük • Kıyafetlerin veya cildin sekresyonlar-çıkartılar ile temas riski varsa, 2. Maske 3. Gözlük-yüz koruyucu • Özellikle aspirasyon ve entübasyon gibi islemler ve hasta bakımı sırasında yüze göze kan veya diger vücut sıvılarının sıçrama riski varsa 4. Eldiven • Kan, vücut sıvıları, sekresyonlar, çıkartılar, kontamine gereçler, müköz membranlar ve bütülügü bozulmus deri ile temas olacaksa Maske takıldıktan sonra • Tükrük veya sekresyonlarla ıslandıgı zaman degistirilmeli • Tekrar kullanılmamalı • Ortak kullanılmamalı • Dıs yüzüne çıplak elle dokunulmamalı Eldiven giyildikten sonra; • Temizden kirliye dogru çalısılmalı • Eldiven ile çalısırken kendine ve çevreye kontamine temas sınırlanmalı • Eldivenler tekrar kullanılmamalı • Eldiven çıkartıldıktan sonra el hijyeni saglanmalı • Eldiven üzerine el antiseptigi uygulanmamalı veya eldivenli eller yıkanmamalıdır. SIKLIK SIRASINA GÖRE HASTANE ENFEKSİYONLARI: • Üriner sistem enfeksiyonları, • Pnömoni , • Cerrahi yara enfeksiyonları, • IV kataterlerin neden olduğu bakteriyemilerdir. Hastane İnfeksiyonlarında Epidemiyoloji ve Sürveyans • ABD’de hastaneye yatan hastaları yaklaşık %5’i yeni bir infeksiyon kazanmaktadır • Bu da yılda yaklaşık olarak 2 milyon nozokomiyal infeksiyon anlamına gelmektedir • Bu infeksiyonların; • • • • %39’u üriner sistem %18’i pnömoni %17’si cerrahi yara infeksiyonu %7’si bakteriyemidir ÜRİNER SİSTEM HASTANE ENFEKSİYONLARI (ÜSHE) Üriner sistem infeksiyonları • Nozokomiyal infeksiyonların %39 ile en sık karşılaşılanı, üriner sistem infeksiyonlarıdır • Başlıca etiyolojik ajanlar; – Enterik gr (-) çomaklar – Enterokoklardır Üriner sistem infeksiyonları • Nozokomiyal üriner sistem infeksiyonlarının çoğu üriner katater kullanımı ile ilişkilidir • Kataterli hastalarda en önemli faktör süredir • Risk, katater bulunan gün başına %1-5 artar • Diğer risk faktörleri; • Kadın cinsiyet • Renal fonksiyon bozukluğu • Diyabet • Üriner sistem enfeksiyonları en sık rastlanan enfeksiyonlardır. • Bu enfeksiyonlarının %85'inden katater uygulamaları sorumludur. Önlenmesi: • Kesin endikasyon olmadıkça katater takılmamalı ve takıldı ise çabuk çıkartılmalıdır, • Katater uzman kişiler tarafından takılmalı • Steriliteye kesinlikle dikkat edilmelidir, • Bakteriyel endokardit enfeksiyon riski olan kişilere katater takılmadan önce profilaktik antibiyotik uygulanmalıdır • Açık sistemle drenaj önemli oranda bakteriüri meydana geldiği için uygulanmamalı, • Gerekli olmadıkça ( obstürüksiyon, irigasyon vb.)sistemin bütünlüğü bozulmamalıdır, • İdrar torbasından geri dönüşü engellemek için daima mesaneden aşağıda tutulmalıdır, • Katater irigasyonları solüsyonlarla sık sık tekrarlanmamalıdır, • Bu hastalar mümkün olduğunca izole edilmelidir, • Sonda bakımı konusunda hasta, ailesi ve sağlık personeli bilgilendirilmeli, özellikle el yıkamanın önemi vurgulanmalıdır, • Üriner sistem enfeksiyonları etken patojenin duyarlı olduğu bir antibiyotikle tedavi edilmeli ve mümkünse katater çıkarılmalı veya değiştirilmelidir. HASTANE KÖKENLİ PNÖMONİLER(HKP) Pnömoni • Nozokomiyal pnömoni hastaneye yatış süresince %0,6 oranında görülür • Mekanik ventilasyon yapılan hastalarda %27 gibi yüksek oranlara ulaşır • Etyolojik ajan balgam veya endotrakeal aspirasyon örneklerinin kültüründe üreyen mo.’ları içerir • Gr (-) basiller en sık görülen patojenlerdir Pnömoni • Nozokomiyal pnömoni için; – Mekanik ventilasyon – Aspirasyon – Bilinç bozukluğu – Kronik akciğer hastalığı varlığı – Antibiyotikler, – İleri yaş (>70), risk oluşturur • Nozokomiyal pnömoni %30-50 arasında mortalite riskine sahiptir • Hastaneye yatıştan veya taburcu olduktan 48 saat sonra gelişir. • Yatıştan ilk 4 gün içinde gelişen pnömonilere erken,daha sonraki günlerde ortaya çıkanlara ise geç pnömoniler denilmektedir. • Servislerde pnömoni riski %1 iken YBÜ de bu oran %5-10, ventilatöre bağlı hastalarda ise %20 ye kadar çıkmaktadır. • Ventilatöre bağlı yaşlı hastalarda hastane kökenli pnömoniden ölüm oranı yüksektir. • Altta yatan hastalıklar, şok, bilinç bulanıklığı, intrakraniyel basınç monitörizasyonu, KOAH, gastirik aspirasyon, bazı ilaçların kullanımı, mevsim değişiklikleri de risk faktörleri arasındadır. • HKP tanısı en güç konulabilen enfeksiyonlardandır Önlenmesi: • Kontamine olmuş respiratuar terapi cihazlarının kullanılmaması, • Hava yolu temizliği yapılırken aseptik teknik kullanılması, • Mukus ve sekresyonların uygun şekilde çıkarılması, • Hasta yakını ve çalışanların eğitilmesi Hasta ,hasta yakınları ve sağlık çalışanlarının eğitimi • El yıkama eldiven giyme. • Hastanın yatak başının 30-45 derece yükseltilmesi, • Hijyenin önemini kapsayan eğitimlerdir, • Profilaksi ile uygulamaların yapılması, rezervuar mikroorganizmaların ortadan kaldırılması için profilaktik uygulamaların yapılması, • Yeni uygulamalar ve teknikler hakkında bilgi edinilmesi, CERRAHİ ALAN ENFEKSİYONLARI(CAE) Cerrahi alan infeksiyonu • Hastane florasına ve uygulanan işleme, özellikle tutulan anatomik alana göre etiyolojik ajan değişmekle birlikte işlemlerde S. aureus başta gelen ajandır • Aerop ve anaerop gr (-) basiller, abdominal ve pelvik girişimler için önde gelen ajanlardır Cerrahi alan infeksiyonu • İnfeksiyon riski çok sayıda faktöre bağlı olmakla birlikte en önemlisi işlem tipidir • Yaranın kontaminasyonuna göre işlemler; – Temiz (%2,9 infeksiyon riski) – Temiz kontamine (%3,9 infeksiyon riski) – Kontamine (%8,5 infeksiyon riski) – İnfekte (%12,6 infeksiyon riski) olarak 4 grupta sınıflandırılır Cerrahi alan infeksiyonu • Diğer risk faktörleri; – Aynı bölgeye daha önce girişim uygulanması – Operatörün deneyimi – Başka bir bölgede infeksiyon varlığı – İşlem öncesi bölgenin tıraşlanması – Obesite ve diyabettir • Dren kullanılmasının rolü tartışmalıdır • Cerrahi alan infeksiyonlarına bağlı hastanede yatış süresi uzamasının 5-24 gün arasında değişir • Bu enfeksiyonlar genellikle cerrahi işlemden önce, cerrahi işlem sırasında ve cerrahi girişimden bir ay sonra ortaya çıkan enfeksiyonlardır. Bazen bu süre bir yıla kadar uzayabilir. • CAE cilt ve cilt altını tutan yüzeyel enfeksiyonlar, fasya ve kasları tutan derin enfeksiyonlar, organ boşluğu enfeksiyonları olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Önlenmesi İşlem Öncesi: • Hastanın ameliyat bölgesinin hazırlanması, • Cerrahi ekibinin hazırlanması (el/kol antisepsisi vb.), • Ameliyathane ve diğer personelin eğitimi ve yönetimi, • Uygun antibiyotik profilaksisinin uygulanması, İşlem Sırasında: • Ameliyathanenin uygun şekilde havalandırılması • Fizik ortamın temizliği ve dezenfeksiyonu, • Belli aralıklarla mikrobiyolojik inceleme için steril şartlarda örnek alınması, • Personelin gereksiz hareketlerinin, giriş ve çıkışların önlenmesi, İşlem Sırasında: • Gereğinden fazla personelin bulundurulmaması, • Ameliyat ekibinin uygun steril cerrahi giysiler giymesi, • Ekibin cerrahi işlem sırasında asepsi ve antisepsiye dikkat ederek çalışması, İşlemden Sonra: • Hastanın mümkün olduğunca izole edilmesi, • Pansumanlardan önce kesinlikle el yıkanması, • Pansumanın uzman kişilerce steril olarak yapılması, • Cerrahi işlemden sonra mecbur olunmadıkça ilk pansumanın 24-48 saatten önce yapılması, • Antibiyotik tedavisinin doğru uygulanması önerilmektedir. BAKTERİYEMİLER • Bakteriyemiler doğrudan doğruya takılan katater ile ilgilidir ve %80 oranındadır. • Mikroorganizmaların deriden doğrudan damar içine geçmesi kataterler aracılığı ile olmaktadır. • Ayrıca kontamine olan sıvının verilmesi diğer bir bakteriyemi sebebidir. • Kateterin; tipi, takıldığı yer, takılış şekli ve bakımı enfeksiyon da etkili olan unsurlardır. Önlenmesi: • Kesin endikasyon olmadıkça katater takılmaması, • Uygun kataterin seçilmesi, • Takılması halinde en kısa sürede çıkartılması, • İşleme başlarken deri temizliğinin dikkatli yapılması, • Takılırken,çıkartılırken pansuman yaparken ellerin yıkanması ve steril eldiven giyilmesi , • Periferik kataterlerin 48-72, santral kataterlerin ise 72 saatte en geç değiştirilmeleri, • Setlerden enjeksiyon yapılmadan önce, bölgenin %70 alkol veya povidin iyot ile silinmesi, • Katater takıldıktan sonra enfeksiyon belirti ve bulgularının izlenmesi (enfeksiyonun erken önlenmesi için) dir.