SİNDİRİM SİSTEMİ (Gastrointestinal Sistem - GİS) HASTALIĞI OLAN BİREY ve HEMŞİRELİK BAKIMI Sindirim Sistemi Hastalıkları • Ağız ve diş hastalıkları; peridontal hastalıklar, stomatit • Özafaguz hastalıkları; akalazya, kalazya, reflü, özofagus varisleri • Mide hastalıkları; gastrit, peptik ülser • Kolon hastalıkları; ülseratif kollit, crohn hastalığı • Kanserler, Hepatitler, Siroz 02.01.2014 2 GİS hastalıklarında genel semptomlar İştah bozuklukları Ağız kuruluğu Disfaji Odinofaji (ağrılı yutma) Pirozis (retrosternal yanma) Halitozis (ağız kokusu) Regürjitasyon Siyalore Kaşıntı Hıçkırık 02.01.2014 Bulantı-kusma Diyare Konstipasyon Hematemez Melena Ağrı Şişkinlik Kilo değişimi Hazımsızlık Gaz 33 Özofagus Hastalıkları Akalazya: • 25-60 yaş arası sık görülür, etiyolojisi belli değil. • Özefagusun alt ucu daralmış, üst kısmı ileri derecede genişlemiştir. • Yaşlılarda semptomlar yavaş gelişmektedir. • Hasta hem sıvı hem de katı gıdalarda disfaji tarif eder. • Regürjitasyon ve aspirasyon görülür. • Tedavi, pnömotik balon dilatasyonu, cerrahi 02.01.2014 44 Gastro Özofageal Reflü (GÖR) Reflü, asitli mide içeriğinin özofagusa gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle özofagusun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir 02.01.2014 55 Reflü şikayetleri nelerdir? En sık görülen şikayet mide yanması Göğüste yanma ve ekşime, Ağıza gelen acı bir tat, Ağız kokusu, Özellikle yemeklerden sonra ve tok karna yatıldığında geceleri rahatsız eden şişkinlik, geğirme ve boğulma hissi Göğüste takılma ve sıkışma hissiyle birlikte kalbe baskı ve çarpıntı Derin nefes almada güçlük İleri aşamalarda da; kronik farenjit, kronik sinüzit, alerjik astım ve diş çürüklerine gidilen bir süreç yaşanabiliyor. 02.01.2014 6 İlaç Tedavisi • Antiaitler, mide asit salgısını kontrol alrtına alır. Ancak reflüyü engellemez. İlaç tedavisine rağmen safra yukarı doğru çıkabilir. • İlaç tedavisi %80 rahatlatmaktadır. • İlaç tedavisi kesilince şikayetler ortaya çıkar. • H2 reseptör antagonisti (Famodin vb), Proton pompa inhibitörleri, Aljenik asit içeren ilaçlar (antepsin, gaviskon) 02.01.2014 7 GÖR’de HASTA EĞİTİMİ • Baharatlı, asitli, yağlı gıdalardan, turunçgiller ve meyve suları içmemeli • Çay, kahve (kafeinli ve kafeinsiz), kola sınırlanmalı • Aşırı yemek yenmemeli • Sigara içilmemeli • Yemekten hemen sonra spor yapılmamalı • Yatmadan önce yemek yenmemeli, yemek yatmadan en az 3-4 saat önce yenmeli • Yatağın başı 30 derece yükseltilmeli, ilave yastık kullanmalı • Karnı sıkan giysiler giyilmemeli • Fazla kilolar verilmeli 02.01.2014 8 Mide hastalıkları • Midede yaşla birlikte ortaya çıkan en önemli değişiklik atrofik gastrit ve gastrik sekresyonda azalmadır. • Asit sekresyonunun azalması: GİS enfeksiyona zemin hazırlar. Bazı besinlerin emilimi azalır (demir, B12, B6 vit ve bakır). Asit sekresyonunun azalması mide motilitesini etkileyerek mide boşalması yavaşlar. 02.01.2014 99 Öykü: • • • • • • • • • Midede yanma ve ağrı olup olmadığı? Ağrı yemekle ilişkili mi? Aç karınla mı oluyor? Kaç dakika sürüyor? Antiasit alınca geçiyor mu? Hematemez Gastrik obstriksiyon (fışkırır tarzda) Aspirin, alkol kullanıp kullanmadığı Anemi 02.01.2014 10 10 GASTRİTLER Mide mukozasının inflamasyonudur. Akut ve kronik olabilir. 1. Akut Gastrit • İnsidans: 60-70 yaşlarında erkeklerde kadınlardan daha sık görülür. Alkol ve sigara kullananlarda insidans yüksektir. • Etyoloji: Çeşitli sebepleri vardır. Başlıcaları besin zehirlenmeleri, alkol, ilaçlar (aspirin, kortizon, NSAI), kimyasal maddeler, sıcak, soğuk, enfeksiyonlar (bakteri – H pylori, viral, fungal) ve ışınlardır. • Belirti ve Bulgular: Epigastrik ağrı, epigastriumda gerginlik ve hassasiyet, iştahsızlık, sindirim güçlüğü, bulantı kusma ve GİS kanamadır. GİS kanama 24 saatten kısa bir sürede meydana gelebilir. Bu belirtiler 3-4 gün devam edebilir. 02.01.2014 11 11 2. Kronik Gastrit Tip A ve Tip B olarak iki grupta toplanır. Tİp A daha çok, korpus ve fundusu tutar ve hipoklorhidri ile seyreder. Tip B ise antrumda yerleşir ve helikobakter pilori (HP) enfeksiyonu ile birliktedir. • Çoğu zaman asemptomatiktir ve tedavi gerektirmez. Şikayetler geçici olarak ortaya çıkar. • Etyoloji: Alkol, sıcak, soğuk, yiyecek ve içeceklerin iritasyonunun uzun sürmesi, psikosomatik nedenler, pernisyöz anemi rol oynar. • Belirti ve bulgular: Semptomlar uzun süre devam eder. Pernisyöz anemi (B12 vit eksikliği), gaitada gizli kan, hipoklorhidri, yemeklerden sonra gaz ve mide yanması. Gastritin Tanısı • Öykü ve semptomlara dayanır. • Kesin tanısı gastraoskopi ve biyopsi ile konulur. 02.01.2014 12 Tedavi ve Hemşirelik Bakımı • Tedavi nedene yöneliktir. Tedavide hasta eğitimi çok önemlidir. • Akut dönemde yatak istirehatine alınır. • Etken ortadan kaldırılmalıdır. • Bulantı kusma varsa, ağızdan yiyecek verilmez. • Sıvı elektrolit kaybı varsa parenteral yol ile beslenir. • Semptomlar hafifleyince, ağızdan yumuşak sulu gıda verilir. 02.01.2014 13 Koruyucu önlemler alınır. Çay, kahve, kolalı içecekler, ekşi, acı, baharatlı besinler yasaklanır. Mide ağrısı olunca antiasitler ve H2 reseptör antagonistleri yarar sağlamaktadır. Akut devre geçtikten sonra, antiasitlere gereksinim kalmaz. Asit sağlayan hücreler yok olmuştur. Tedavide vitamin verilebilir. • Komplikasyon: Tedavi edilmezse, pernisyöz anemi, gastrik ülser ve GİS kanama gelişebilir. 02.01.2014 14 Hemşirelik Tanıları • Rahatlıkta bozulma: Akut ağrı • Bulantı • Beslenmede dengesizlik: Gereksiniminden az beslenme • Anksiyete • Sıvı eksikliği riski • Bilgi eksikliği • Terapotik rejimi etkisiz yönetme 02.01.2014 15 PEPTİK ÜLSER (PÜ) • Sindirim sisteminin mukoza ve alt gastrointestinal alanın daha alt yapılarını tutan, asit mide suyunun etkisiyle oluşan yaradır. Özofagus, mide, duedonum ve jejunumda meydana gelebilir. • İnsidans: PÜ nüfusun yaklaşık %10’unda • PÜ’ler erkeklerde kadınlardan daha sık • Doğu Karadeniz bölgesinde ↑ Duedonal ülser (DÜ) görülme sıklığı gastrik ülsere (GÜ) oranla daha ↑. 02.01.2014 16 Etyoloji • Kesin olarak bilinmemesine rağmen, çok sayıda etkenden söz edilmektedir. Bu etkenlerin bir kısmı mukozaya saldırırken bir kısmı mukozanın direncini azaltır. • HCI ve pepsin sekresyonu • Helikobakter plori (HP) • Diyet predispozan faktör olarak görülmemesine rağmen çay, kahve, kola riski arttırabilir. Süt riski azaltır. 02.01.2014 17 • İlaçlar (Kortikosteroid, salisilatlar) • Psikolojik etkenler (Stres) • Travma ve ciddi hastalıklar (Fiziksel stres, şok, yanıklar, travmalar gibi). • Kalıtım (Soy geçmişinde PÜ olduğunda ülser oluşması 3 kat daha fazla olur.) • Mukus üretiminde değişiklik • Mukozada iskemi (Sigara) • Duedonal reflü (Alkalen sekresyonar, safra ile mide mukozası hasara uğrar). • Diğer (DÜ erkeklerde ve “0” kan grubu olan kişilerde daha sık görülür). • Ülser midenin küçük kurvaturunda oluşur. Büyük kurvaturunda ise maling olma olasılığı yüksektir 02.01.2014 18 Belirti ve bulgular • En yaygın semptom hazımsızlıktır. Fakat epigastrik ağrı ülserin en büyük özelliğidir. Sıklıkla bulantı kusma ağrıya eşlik eder. Asit regürjitasyonuna bağlı özofagus ve midede yanma ve gaz şikayeti vardır. Özellikle GÜ’de anoreksiya ve kilo kaybı oluşabilir. 02.01.2014 19 PÜ Ağrısının Özellikleri • Karakteri, şiddeti: Ülserin yerine, büyüklüğüne, kişinin ağrıya duyarlılığına göre değişir. Devamlı bir ağrıdır ve şiddetli değildir. • Yeri ve Yayılışı: Eğer komplikasyon yoksa ağrı göbek ile ksifoid arasındaki orta çizgi üzerinde ve 2-6 cm çapında sınırları kesin olarak belirlenebilir. 02.01.2014 20 20 • Periyodisitesi: Ağrılı ve ağrısız periodlar birbirini izler. İlkbahar ve sonbaharda sık görülür. • Ritmi: Ülser özofagusta ise ağrı yemek esnasında ya da yemek yedikten 1-2 dakika sonra, mide de ise yemekten ½-1 saat sonra, duedonumda ise yemekten 2-4 saat sonra ya da aç iken görülür. Duodenum Ülseri (DÜ)’lerde gece ağrılarıda sık görülür. • Ağrı yemek yemekle ya da antiasit almakla geçer. 02.01.2014 21 21 • DÜ ilk ortaya çıktıktan sonra %60 oranında 1 yıl içinde tekrarlar. • GÜ’li hastaların %50’sinde hastalık 2 yıl içinde tekrarlar. • Eğer hastanın şikayetleri devamlı ve ağrı şiddetli ise diğer organlara penetre olduğu düşünülür. • Tek bulgu epigastrik hassasiyettir. Hastaların % 20’sinde ilk bulgu Gİ kanamadır. 02.01.2014 22 22 • DÜ’in insidansı GÜ’den daha sıktır. Yüksek asit sekresyonu ve midenin hızlı boşalması ile meydana gelmaktedir. Duedonumda pH uzun süre düşüktür. Proteinden zengin yiyecekler, kalsiyum ve vagal uyarı asit sekresyonunu arttırır. Duedonumda inhibisyon mekanizması ve pankreatik sekresyon asidi kontrol etmede yetersiz kalabilir. 02.01.2014 23 23 • Gastrik Ülser (GÜ) çok kısa sürede iyileşir. • GÜ muhtemelen mukoz bariyerin yıkılmasından meydana gelir. • Plorun yetersizliğinde duedonal reflüks sonucu mide mukozası safra ile hasara uğrar. • Gastrik mukozaya kan akımının azalması ile savunucu bariyerde değişebilir. • GÜ DÜ’den daha az tekrarlar. 02.01.2014 24 24 Tanı • Mide ve duedonum grafisi, gastroskopi ve biyopsi yapılır. Tedavi • Fiziksel ve mental istirahati sağlanır. • Diyet düzenlenir. • Ülserin iyileşmesini sağlamak amacıyla antiasitler, H2 reseptör antagonistleri, antikolinerjikler ve antibiyotik verilir. 02.01.2014 25 • Hastaların % 80-90’nında Helikobakter Pilori (HP) vardır. • Tedavide ilk adım H2 reseptör antagonistleri verilir. Gece asit üretimini %80 azaltır. Bu ilaç grubu ile 2 ayda iyileşme olur. • Proton pompası inhibitörleri: Omeprazol tedavisi ile 4 haftadan sonra iyileşme olur. • Antiasitler: Alüminyum hidroksit, magnezyum trisilat. Sıklıkla diyare, daha sonrada konstipasyona yol açar. • Sedatif ve trankilizanlar verilir. • Antikolinerjikler: düz kas spazmını azaltarak HCI salgılanmasını azaltırlar. 02.01.2014 26 • HP’li hastalar antibiyotikler ile tedavi edilir. Antibiyotikler sayesinde HP PÜ tekrarlamasını %10↓. Klasid ve amoksisilin kullanılır. • Klasid günde 1 gr olarak (klatromisin) verilir. Sisaprit, pimozid ve terfenadin ile birlikte kullanılmamalıdır. Yan etki olarak bulantı kusma, diyare, abdominal ağrı ve dispepsi yapabilir. • Amoksisilin günde iki defa 1000mg olarak verilir. Penisilin ve sefalosporinlere duyarlı kişilerde kondrendikedir. Oral neomisin ve antiasitle birlikte kullanılmamalıdır. 02.01.2014 27 Komplikasyonlar • Kanama: En sık GÜ görülür. Çeşitli derecelerde olabilir. Minimal bir kanama olabileceği gibi masif kanama şeklinde de ortaya çıkabilir. Hematemez, melena, gaitada gizli kan bulunabilir. Hastanın kusmuk ve gaitasının izlenmesi önemlidir. • Eğer masif kanama varsa hasta hipovolemik şoka girebilir. Hemşire bunlara karşı uyanık olmalıdır. Gözlemlerin yanı sıra yaşam bulguları izlenmelidir. Özellikle kan basıncı, nabız, laboratuvar bulguları (özellikle hemoglobin ve hematokrit) izlenmelidir. 02.01.2014 28 • Perforasyon: DÜ en sık görülen komplikasyondur. Hastada aniden keskin bir ağrı başlar. Peritonit gelişir ve ağrı tüm karına yayılır. Karın hassas ve serttir. Karakteristik olarak hasta dizlerini karnına çeker. • Perforasyon oluşmuşsa hemen sıvı elektrolit ve kan gereksinimleri karşılanmalı ve antibiyotik başlanmalıdır. 02.01.2014 29 • Obstrüksiyon: Ülserin neden olduğu ödem, inflamasyon, skar dokusu sonucu pilorda oluşan daralmadır. En önemli belirtisi kusmadır. Eğer kusmalar inatçı ise hasta mide içeriğinin kaybedilmesi ile metabolik alkaloza girebilir. • Penetrasyon: Ülserin mide duvarını aşıp pankreas gibi komşu organlara yapışmasıdır. Böylece ülser penetre olduğu organı tahrip etmeye başlar. 02.01.2014 30 Hemşirelik Tanıları • Asit sekresyonu ve doku hasarı nedeniyle ağrı, • Akut hastalıkla başetmeyle ilgili olarak anksiyete • Diyet değişikliği nedeniyle beslenmede dengesizlik: Gereksiniminden az beslenme • Hastalıkla başetme ve semptomları önleme konusunda bilgi eksikliği • Ağrı nedeniyle uyku düzeninde bozukluk 02.01.2014 31 Hemşirelik Girişimleri • Hastanın yaşam tarzı değişikliklerine uyumunu sağlamak • Diyet, alkol, sigara, kahve ve çay konusunda eğitim vermek • Dinlenme ve stresi azaltmak / stresle başetme konusunun önemini kavramasını sağlamak • İlaç tedavilerinin yan etkileri konusunda eğitim vermek • Yemeklerden 1 saat önce ve 3 saat sonra ve yatmadan önce antiasit vermek • …….. 02.01.2014 32 Defekasyon Bozuklukları • Konstipasyon • Diyare • Fekal inkontinans 02.01.2014 33 Konstipasyon • Feçesin kalın bağırsaklarda yavaş ilerlemesi ve düzensiz dışkılama alışkanlığıdır. • haftada 3-10 kez defekasyon yapmak normaldir. • Haftada 2 veya daha az ve güçlükle defekasyon. • Konstipasyon daha çok 65 yaş üstü bireylerde görülür. 02.01.2014 34 Etyoloji • • • • Sıvı alımının veya lifli besin alımının yetersiz olması Zayıf bağırsak alışkanlıkları Sistemik hastalıklar (hipotroidizm, DM vb) İlaç tedavileri: diüretikler, narkotikler, kalsiyum kanal blokörler, NSAI, kalsiyum ve demir preparatları • Yapısal anormallikler (anal fissür, kitle) • İrritable barsak sendromu • • • • • • Belirti-Bulgular Karın ağrısı Bulantı, Kusma İştahta azalma, Distansiyon Sert dışkı hemoroid 35 Tedavi • Nedene yönelik • Lifli gıda ve sıvı alımı artırılır. • Karın kaslarını güçlendirici egzersizler önerilir. • Laksatifler • Rektal suppazotuarlar ve lavman önerilmez. 02.01.2014 36 Diyare • Feçesin kalın bağırsaklar boyunca hızlı ilerlemesi sonucu, günde üçden fazla ve fazla miktarda defekasyon yapmadır. • Akut veya kronik olabilir. • Akut diyare, ani başlayan ve 3 haftadan az süren genellikle enfeksiyon ajanları, bakteri toksinleri veya ilaçların neden olduğu defekasyon bozukluğudur. • Kronik diyare ise üç haftadan fazla sürmesi durumudur. 02.01.2014 37 Etyoloji • Noninflamatuar (rotavirüs, E. Koli, vibrio kolera vb.) • İnflamatuar (sitomegalovirüs, salmonella, şigella) • Hazır, dondurulmuş veya kontamine yiyeceklerin tüketilmesi 02.01.2014 38 Belirti-Bulgular • • • • Karın ağrısı Kramp Barsak seslerinde artış Acil defekasyon ihtiyacı • Bulantı • kusma 02.01.2014 • • • • Şekilsiz ve sulu feçes İştahsızlık Kilo kaybı güçsüzlük 39 Tedavi • Antidiyaretik ajan (ateş kanlı diyare ve karın ağrısı yoksa) • İmmünosüpresif tedavi (ateş, karın ağrısı, kanlı diyare, dehidretasyon varsa) • Antibiyotikler 02.01.2014 40 Fekal inkontinans • Feçesin rektumdan istemsiz çıkışı • Yaşlıların %102unda görülür. • Hapşırma, öksürme, hemoroid, kronik diyare, nörolojik hasar (spinal kord yaralanmaları , DM) nedeniyle oluşabilir. • Defekasyon ve gaz çıkışı kontrolü kaybolurve psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Tedavi • Kegel egzersizleri • İlaç tedavisi • Cerrahi tedavi 02.01.2014 41