KBH’DA D VİTAMİNİN BÖBREK VE İSKELET SİSTEMİ DIŞI ETKİLERİ Prof. Dr. Faysal Gök GATA Tıp Fakültesi ‐ Çocuk Nefrolojisi BD ÇOCUK NEFROLOJİ KONGRESİ‐ANTALYA 2014 Neden D vitamini /hormonu? 1. Toplumda %30‐50 oranında düşük düzeyde bulunuyor 2. Fizyolojik etkileri nedeni ile bir çok hastalığın tedavisinde/korunmada klinik uygulama alanı bulabilir? 3. Preklinik ve klinik çalışmalar; genel populasyonda ve KBH da vitamin D eksikliği ile KVH ve infeksiyon hastalıklları arasında güçlü bir ilişiki gösterilmiştir 4. Meta‐analiz verilerine göre, yeterli vitamin D desteği ile değişik nedenlere bağlı bütün mortalitelerde %8 oranında azalma sağlamaktadır Mehrotra R, Kidney Int. 2009; 76:977 – 83 Health.Clinic.Rev.Bone.Miner.Metab.2009 Curr Opin Nephrol Hypertens 2011;20:345‐53 Vitamin D formları Vitamin D2 = Ergokalsiferol Vitamin D3 = Kolekalsiferol 25(OH)D3 = Kalsidiol • Ölçülen vitamin D, rölatif olarak inaktif 1,25(OH)2D3 = Kalsitriol Aktif form Metebolitler; 1,24,25(OH)3D3, 24,25(OH)2D3 UV B Deri 7 DHC Pre‐vitamin D3 Diyet Vitamin D3 BÖBREK KC CYP27B1 CYP2R1 25(OH) D3 1α25(OH)2 D3 25(OH)D / 1,25(OH)2D • 1α hidrokslaz ve VDR bütün dokularda vardır (Zitterman,2003) • Böbrek dışı dokularda lokal sentez ve inaktivasyonu yapılmakta (GF ve sitokinlerle düzenlenir) • Renal üretimi Serum kalsiyum,fosfor,PTH,FGF23 ve diğer faktörlerle düzenlenir • Hedef organlarda 24 hidroksilaz ile 1,24,25(OH)3D ve 24,25(OH)2D katabolize olur • Endokrin, parakrin ve otokrin etkileri ile steroid gibi bir hormondur Am J Physiol Renal Physiol 2005 DeLuca H. Am J Clin Nutr 2004 J cell Biochem 2003 Curr Rheumatol Rep 2008 Değişik dokularda hücre fonksiyonlarını düzenleyici etkileri vardır 1,25(OH)2D Etki Mekanizması 1. Lipofiliktir ve hücre membranını kolaylıkla geçer 2. Hedef hücrede 1. Genomik (transkripsiyon) etkisini nükleer reseptör süperailesinden VDR aracılığı ile gösterir 2. Genomik olmayan MARRS: hücre içinden Ca++ salınmasını sağlıyor, Endoplazmik retikülüm üzerinden de MHC1 ekspresyonuna katkı (+) TGFR ve EGFR aracılığı ile hücre döngüsünü düzenler (proliferasyon,diferansiasyon,maturasyon ve apopitosis) MARRS: membrane associated, rapid response steroid binding TGF: Transforming Growth Factor EGF: Epidermal Growth Factor Am J Physiol Renal Physiol 2005, 289:F8‐28 VDR: Vitamin D Receptor, RXR: Retinoic acid X Receptor MARRS: membrane associated, rapid response steroid binding NGF: Nerve Growth Factor; p75NTR: low affinity neurotrophin receptor TGF: Transforming Growth Factor,TNF: Tumour Necrosis Factor EGF: Epidermal Growth Factor, MHC I: major histocompatibility complex class I. D.A. Fernandes de Abreu et al. Psychoneuroendocrinology (2009) Etki Mekanizması 1. 2. 3. 4. 5. Vitamin D bağlayan protein (DBP) 6. Hücre içine alınması Hücre içindeki DBP bağlanması 7. Mitokondride aktif metabolit veya inaktif metabolite dönüşümü Nükleer VDR ile etkileşimi Retinoid X receptor (RXR) ve DNA ile etkileşim ve regulatuvar gen transkripsyonun sağlanması Genomik olmayan a putative membran vitamin D reseptör (mVDR) yolağın aktivasyonu Am J Physiol Renal Physiol 2005, 289:F8‐28 Fizyolojik Etkileri Fizyolojik Etkileri Endokrin Etkileri • • • • • GIS’ten Ca transportu Kemik metabolizması Böbreklerden Ca reabsorbsiyonu Kan basıncının düzenlenmesinde İnsülin sekresyonu düzenlenmesinde Otokrin/Parakrin Etkileri • • • Hücre proliferasyonunun inhibisyonu Hücre diferansiyasyonu/ matürasyonunun düzenlenmesinde İmmünhomeostazın sağlanmasında Böbrekte renin üretimi B hücrelerinde insülin sekresyonu Fizyolojik Etkileri • Bir çok hücre fonksiyonlarını düzenler – 200’den fazla gen üzerinde transkripsiyon etki gösterir Proliferasyonu [Hücre siklusunu G1/S fazında (p21 ve p27 gibi) kalmasını sağlayarak] kontrol eder Anjiogenesis inhibe eder Apopitosisi indükleyebilir (DNA onarım) Matürasyonu indükler Dokularda Karsiniogenezisten Koruyucu Etkisi Vardır Curr Opin Endocrinol Diabetes 2002;9:87‐98. İmmünmodülatuvar Etkisi Doğal ve adaptif immüniteyi düzenler İmmünhomeostazın devamlılığını sağlar Endocrinol Metab Clin N Am 2010 D.A. Fernandes de Abreu et al. Psychoneuroendocrinology (2009) Molecular Aspects of Medicine 29 (2008) 376–387 Vitamin D Durumu Serum 25(OH)D düzeyi – Ölçüm kolaylığı, stabil olması ve üç haftadan uzun süren yarılanma süresi vardır Serum 25(OH)D düzeyinin Vitamin D eksikliğinin belirleyicisi konusunda görüş birliği olduğunu gösteren bir veri yoktur??? Am J Clin Nutr 2004;79:362‐71. J Clin Endocrinol Metab 1988;67:644‐50. 25(OH)D Konsantrasyonu Değerlendirme 10 ng/mL Yetmezliği 11–20 ng/mL Eksikliği >20 ng/mL Yeterli Mayo Clin Proc 2011;86:50‐60 Düşük Vitamin D Görülme Sıklığı Kanada, Meksika, Avrupa, Yeni Zelanda, Avustralya toplumunda %30‐50 Amerikan toplumunda %61‐92 Ülkemizde % 1,6‐19 Health.Clinic.Rev.Bone.Miner.Metab.2009 Pediatrics 2010 Hatun Ş. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları dergisi,2003 KBH’da Vitamin D Durumu • KBH’da GFR < 30 mL/min/1.73 m 2 düşene kadar serum 25(OH) D düzeyinin relatif olarak stabil kaldığı gösterilmiştir • serum 25(OH) D konsantrasyonu eksikliği/yetersizliği normal populasyonda ve KBH’larında aynı oranda saptandı Journal of Renal Nutrition, 2014 Levin A, Kidney Int. 2007 KBH/Aktif D vitamin ve analogları • kalsyum homeostasın devamlılığı ve PTH süpresyonu sağlanır • Vitamin D nin parakrin ve otokrin etkileri için yeterli değildir • KBH’da 25(OH)D eksikliği bir çok sistemik hastalığa sebep olabilir GFR < 30 mL/min/1.73 m 2 zaman renal 1 α ‐hydroxylase yetmezliğine bağlı 1,25(OH) 2 D eksikliği sonucu hipokalsemi ve sekonder hiperparatirod gelişir Annals of Medicine, 2011; 43: 273–282 Klinikte Uygulanabilirliği? KBH’daki vitamin D eksikliği, ile KVH ve infeksiyon hastalıklları riski arasında güçlü bir ilişikinin varlığını göstermiştir Holick, M (2006) Klinikte Uygulanabilirliği? 1. Hiperproliferatif hastalıklarda (Kanser, psöriazis) 2. İmmün disfonksiyon durumlarında (Otoimmün hastalıklarda) 3. Endokrin hastalıklarda (Hiperparatiroidi) 4. Etkili terapötik dozlar hiperkalsemi oluşturabilir D vitamini analogları Etkili terapotik dozlar hiperkalsemi oluşturabilir bu nedenle aktif vitamin D terapotik etkinliğini gösterecek ve hiperkalsemi riski az D vit analogları geliştirilmiştir Aktif Vitamin D İmmün Hücre Fonksiyonların Düzenlenmesinde Etkilidir (Preklinik) Otoimmün Hastalıklarda Aktif vitamin D desteğinin; • Otoimmün hastalık modellerinde – Tip1 DM,MS, Artrit, IBD, SLE gibi otoimmün Hastalıkların gelişminden/ korumada etkili olduğu bir çok çalışmada gösterilmiştir Nat Clin Pract Rheumatol 2008 Aktif vitamin D/analogları Tip1DM NOD mice larda Tip 1 DM gelişimini önlediği/ortaya çıkışını geciktirdiği gösterilmiş –Periferal (immünomodulasyon;doğal,adaptif) –Santral düzeyde etki ile (DC ve T hücrelerin thymik farklılaşmalarını/maturasyonlarını) sağlamaktadır Mathieu ve ark. (1994) Mathieu ve ark. (1995) Gregori ve ark. (2002) Van Etten ve ark. (2003) Aktif vitamin D/analogları MS MS (EAE ;experimental allergic encephalomyelitis) modelinde MS gelişimi önlediği gösterildi Cantorna ve ark. (1996) Lemire ve Archer (1991) Mattner ve ark.(2009) van Etten ve ark. (2007) Aktif vitamin D/analogları Artrit modelinde Vitamin D ve analogları artrit progresini durdurduğu gösterilmiştir Cantorna ve ark. (1998) Larsson ve ark. (1998) Lupus ve diğer otoimmün hastalıkların modellerinde hastalıkların gelişimini önlediği gösterilmiştir 1,24(OH)2D3 / OCT Koizumi ve ark., (1985) Abe ve ark. (1990) İBH modelinde hastalığın gelişmesinden koruduğu ve tedavisinde etkili olduğu gösterilmiştir Cantorna ve ark. (2000) Transplantasyon/ 1,25(OH)2D3 Solid organ allotransplantasyonlarda yararlı olduğu gösterilmiştir Allojenek adacık transplantasyon modelinde 1,25(OH)2D3 nun MMF ile kombine kulanımı greft rejeksyonunu azaltığı gösterilmiştir Gregori S, Adorini ve ark. (2001) Adorini ve ark. (2005) Johnsson ve ark. (1995) Veyron ve ark. (1993) İmmün Hastalık Modeli Çalışmalarda Aktif Vitamin D ve Analoglarının Tedavi Etkinliği Gösterilmiş Molecular Aspects of Medicine 29 (2008) 376–387 İmmün Hastalık Modeli Çalışmalarda Aktif Vitamin D ve Analoglarının Tedavi Etkinliği Gösterilmiş Molecular Aspects of Medicine 29 (2008) 376–387 Klinik Vitamin D / Kas Gücü Çalışmaların çoğunda Şiddetli kas güçsüzlüğü 25(OH)D; <20 ‐ <10 ng/ mL) İyi derecede kas gücü 25(OH)D (>20 ng/mL) Am J Clin Nutr 2004; 80:752. Endocrinol Metab Clin N Am 41 (2012) 571–594 Vitamin D / Mortalite Randomize kontrolu çalışmalar vitamin D destek tedavisinin mortalite oranını azaltığı gösterilmiştir gösterilmiştir Meta‐analiz verilerine göre, yeterli vitamin D desteği ile değişik nedenlere bağlı bütün mortalitelerde %8 Curr Opin Nephrol Hypertens 2011;20:345‐53 Kardiyovasküler Hastalıklar Vitamin D eksikliğinde – Kardiyovasküler mortalite arasında güçlü bir ilişki (+) – Ani kalp ölüm riskini 3‐5 – Hemodiyaliz hastalarda da aynı bulgular (+) – Metabolik sendrom ve hipertansiyon riski J Clin Endocrinol Metab 2008 Kidney Int 2007 J Clin Endocrinol Metab 2011 Endocrinol Metab Clin N Am 2012 Solunum Yolu Enfeksiyonları ve TBC – Vitamin D düşük çocuklarda ÜSYE – Vitamin D eksikliği olan annelerin çocuklarında wheezing gelişme risk Vitamin D destek tedavisi, TBC tedavi sonuçlarında düzelme sağladığı gösterilmiştir Endocrinol Metab Clin N Am 41 (2012) 571–594 Nursyam EW, ve ark.,Acta Med Indones 2006 Otoimmun hastalıklar /vitamin D düzeyi İnsidansı Epidemiyolojik çalışmalarda TİP 1 DM, SLE, MS ,IBD ve RA gibi otoimmun hastalıkların insidansı ile Vitamin D düzeyi arasında ters bir korelasyon varlığı rapor edildi Mevsimsel değişikliklerle, serum 25(OH)D3 düzeylerinin otoimmün hastalıkların ortaya çıkışı arasında bir ilişki varlığı gösterilmiştir Cantorna MT. ve ark. (2004) Kamen D. ve ark. (2008) Ponsonby AL. ve ark. (2005) Kulie T. ve ark. (2009) Cutolo M. ve ark. (2008) Vitamin D (1,25(OH)2D3) /MS/RA Yüksek oran Vitamin D alan bayanlarda MS gelişme riski % 42 RA içinde aynı gözlemler bildirilmiştir MS ataklarını % 23 gösterilmiştir ( küçük bir pilot çalışmada) Neurol Neurosurg Psychiatry (2005) Clin Exp Rheumatol (1999) SLE gibi B hücre ile ilgili otoimmun hastalıklarda etkili olabileceğini düşündürmektedir (Chen et al., 2007) Tip 1 DM – Hayatın erken dönemlerinde • Vitamin D eksikliği olan çocuklarda Tip 1 DM riski 3 • Vitamin D desteyi alan çocuklarda Tip 1 DM riski %33 – Erişkin (23000) • İnsulin rezistansı, vitamin D düzeyi ile ters orantılı Lancet, 2001 Arch Dis Child, 2008 Diabetes Care, 2007 Epidemiology, 2008 Vitamin D/ Psoriasis Vitamin D ile tedavi edilen tek otoimmun hastalıktır/ Patogenezi tam anlaşılmamış olmakla birlikte Th1 ile ilişkili keratinosit hiperproliferasyonudur • Bir çok klinik çalışmada psoriasis tedavisinde vitamin D ve analoglarının başarı ile kulanıldığı rapor edilmiştir • Topikal calcipotrio ( Dovonex, Daivonex, and Psorcutan) • Avrupa ve ABD de psoryasis tedavisi için onay almıştır • Klinik çalışmalar OCT nin psoryasis tedavisinde etkili olduğunu göstermiştır (Barker et al., 1999), bu analog japonyada var Eur J Dermatol 2003 Br J Dermatol 2001 ViTAMiN D VE KANSER Bütün kanser çeşitleri , düşük vitamin D düzeyi ile ilişkili bulunmuştur (özelikle kolon Ca) VDR gene polimorfizim; yüksek kanser risk ile beraberlik gösterir VDR gen mutasyonu olan bayanlar yüksek oranda meme kanser riski taşır Cancer Epidemiol Biomarkers Prev 2007;16:422‐99 Vitamin D/Lösemi Lösemi – Lösemik hayvan model çalışmalarında etkili olduğu gösterilmiştir – Klinik çalışma yoktur Myelodisplastik sendrom – İki çalışmada yararlı olduğu gösterilemedi – Myelodisplastik hastalarda 1,25(OH)2D3, 19‐NorD2 ve 1‐ Alfa‐(OH)D2 devam etmekte olan klinik çalışma mevcuttur Koeffler ve ark., 1985 Richard ve ark., 1986 http://www.clinicaltrials.gov Vitamin D/kolorektal Ca Kolon kanseri Xenograft model MC‐26 kolon kanserinde ; tümor büyümesini %50 oranında azaltığı ve metastası önlediği gösterildi • Serum düzeyi düşük olanların yüksek oranda kolorektal kanser geliştirme riski taşıdıkları gösterilmiştir • Serum konsantrasyonundaki her 4 ng/mL 25OHD artış % 6 kolorektal kanser gelişme riskini Çalışmanın başlangıcında Serum düzeyi; 25(OH)D (<12 ng/ mL ) Serum düzeyi;25(OH)D ( >24 ng/ mL ) Spina ve ark., 2007 J Clin Oncol, 2011;29:3775‐82 . Vitamin D/Meme kanseri Meme kanseri 14 meme kanserli hasta – Topikal calcipotriol ile • Üç hastada lezyon çapında %50 • Diğerlerinde daha düşük oranlarda cevap sağlandı Bower ve ark., 1991 Vitamin D/ Prostat kanseri – Prostat kanser Hücre kültüründe hücre büyümesini irreversibl inhibe ettiği gösterildi – Hormon refrakter 11 metastatik prostat kanserli hastada (Faz 2) 1,25(OH)2D3 monoterapinin etkili olmadığı rapor edildi – Androjen bağımsız prostat kanser tedavisinde 1,25(OH)2D3 ve docetaxel / docetaxel karşılaştırıldığında yaşam süresini biraz artırdığı rapor edildi Peehl ve ark., 1994 Osborn ve ark., 1995 Beer ve ark., 2007 Pankreas Kanseri – İn vitro; pankreatik kanser hücre proliferasyonunu, 25(OH)D3 ile inhibe edildiği gösterildi – Yeterli vitamin D desteği ile tümörün büyümesi yavaşlatabilir Nöroblastoma (Ksenograft model) – Vitamin D analogları ile başarılı tedavi sağlandı Over veya akciğer kanser – Vitamin D analogları ile klinik çalışması yok Schwartz ve ark., 2004 SONUÇ 1. KBH’da Serum 25(OH)D konsantrasyonun yeterli düzeği olan 30 ng/mL (75 nmol/L) üstünde tutulması önerilmektedir 2. Vitamin D düzeyinin yeterli sınırlar içinde tutulabilmesi için tüm bebek ‐ çocuk ve adolesanların 3. hayatın ilk günlerinden itibaren 400IU/gün vitamin D desteği alınması önerilmektedir Annals of Medicine, 2011; 43: 273–282 Misra M, review of current knowledge and recommendations. Pediatrics 2008