DERLEME REVIEW Hacettepe T›p Dergisi 2011; 42:173-179 Meslek iliflkili kanserler Özge Keskin1, Sercan Aksoy2 1 Uzm Dr., Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, Ankara 2 Doç. Dr., SB Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Kliniği, Ankara ÖZET Kanseri önlemenin ilk adımı insanlarda kanserin nedenini belirlemektir. İş yerlerinde maruz kalınan ajanların kanser sebebi olduğu 200 yılı aşkın bir süredir bilinmektedir. Bu tespit Sir Percival Pott’un 1775 yılında baca temizleyicilerinde skrotal kanser sıklığına dikkat çekmesiyle başlar ve 200 yıl sonra Creech ve Johnson’un vinil klorür işçilerinde bu maddenin karaciğer anjiyosarkomuna neden olduğunu göstermesiyle devam eder. Buna benzer yaklaşık 415 karsinojen ajan Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından tanımlanmıştır. Tüm kanserlerin ortalama %5 kadarı iş yerinde bulunan faktörler nedeniyle meydana gelmektedir. Mesleksel kanserlerde bir diğer önemli unsur bunların önlenebilir olmasıdır. Anahtar Kelimeler: Mesleksel kanserler, karsinojen. ABSTRACT Occupation related cancers The first step in preventing cancer is to determine the causes of cancer in humans. Workplace exposure to agents that cause cancer has been known for over 200 years. It was first mentioned by Sir Percival Pott in 1775 that the frequency of scrotal cancer in chimney sweepers has risen and 200 years later Creech and Johnson continued to show that in vinyl chloride workers, these substances cause the liver angiosarcoma. Approximately 415 similar carcinogenic agents have been defined by the International Agency for Research on Cancer. Average 5% of all cancers occur as a result of the factors in the workplace. Another important factor in occupational cancer is that they are preventable. Key Words: Occupational cancers, carcinogen. anser oluşumunda çevresel faktörlerin rolü büyüktür ve %80 oranında bu faktörler etkilidir. Tüm kanserlerin ortalama %5 kadarı (%3-8) iş yerinde bulunan faktörler nedeniyle meydana gelmektedir [1]. K Meslek ve kanser ilişkisinde ilk tespiti yapan iş sağlığının kurucusu olarak bilinen Dr. Bernardino Ramazzani’dir ve rahibelerde yüksek oranda görülen meme kanserine işaret etmiştir. Daha sonra 1775 yılında İngiliz Hekim Sir Percival Pott baca temizleme işinde çalışmış olanlarda skrotum kanserinin sık görüldüğünü saptamıştır. 1895 yılında Rehn, boya sanayinde çalışmış olanlarda mesane kanserinin sık görüldüğünü saptamıştır. Sonraları bu kanserin aromatik aminlere maruziyetle ilişkili olduğu bulunmuştur. 1918 yılında Japonya’da ilk olarak farelerde kömür katra- Cilt 42 • Say› 4 • 2011 173 Keskin ve Aksoy nı ile deneysel olarak deri kanseri meydana getirilmiştir. 1932 yılında ilk kanserojen madde olarak benzpiren ve benzantrasen tanımlanmıştır. 1935 yılında da ilk kez asbeste bağlı akciğer kanseri olgusu rapor edilmiştir. 2007 yılında Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından 415 karsinojen ajan tanımlanmıştır. Muhtemelen şimdiye kadar kansere neden olan tüm ajanları bilemiyoruz. Buna rağmen bilinen, muhtemel ajanlara maruziyet azaldığı takdirde kanserin önlenebildiğidir. Bazı etkenlerle kanserler arasındaki ilişki gün geçtikçe güçlenmektedir. Bunlar arasından bazı örnekler; • İntrakraniyal tümörlerle noniyonize radyasyon (özellikle cep telefonlarının yarattığı radyofrekans alanları), • Meme kanseriyle puberte döneminde DDT (dikloro difenil trikloroethan), • Lösemi ile 1,3-butadien, • Non-Hodgkin lenfoma (NHL) ile böcek ilaçları ve çözücüler, • Prostat kanseri ile böcek ilaçları, poliaromatik hidrokarbonlar [2]. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı bu karsinojenleri dört grupta ele almaktadır (Tablo 1). Gruplama etkenin kanser oluşumundaki gücüne göre yapılmaktadır [3]. Mesleksel kanserler klinik olarak diğer nedenlerle oluşan kanserlerden farklı değildir. Ancak mesleksel kanserlerde hastaların yaşı diğer kanserlere göre biraz daha genç olabilir. Mesleksel kanserlerin en önemli özelliklerinden biri, bu kanserlerin önlenebilir olmasıdır (Tablo 2). MESANE KANSER‹ Klorlama yan ürünlerinin mesane kanseri gelişimindeki rolünü gösteren olgu kontrollü çalışmada trihalometan maruziyetinde (içme suyu yoluyla oral alımı veya havuzda yüzme ya da banyoda dermal absorpsiyon veya inhalasyon yoluyla alım) riskin arttığı gösterilmiştir [5]. Akciğer kanseri için karsinojen kabul edilen kadmiyum mesane kanseri için de risk oluşturmaktadır. Belçika’da yapılan bir olgu kontrollü çalışmaya göre kadmiyum düzeyi arttıkça mesane kanseri gelişim riski de artmaktadır [6]. Aromatik aminler mesane kanseri gelişiminde çok uzun zamandır bilinen karsinojenlerdir. Yapılan yeni bir çalışmaya göre aromatik aminlerle beraber sigara içiciliğinde karsinojen etki herhangi birinin tek başına yaptığından daha fazla olmaktadır [7]. Çözücülerin mesane kanseriyle ilgisi astronotlarda trikloroetilen maruziyetiyle mesane kanser riskinin 174 arttığının gösterilmesiyle düşünülmüştür. Aynı çalışmada madeni yağların da ilgisinin olabileceği vurgulanmıştır [8]. Mesane kanseri gelişimi açısından en riskli çalışma grupları boya, petrol ve lastik endüstrisiyle alüminyum üretiminde çalışanlar ve kuru temizleyicilerdir. BEY‹N ve D‹⁄ER SANTRAL S‹N‹R S‹STEM‹ TÜMÖRLER‹ Bu tür tümörlerde en önemli etkenlerden biri noniyonizan radyasyona maruz kalmaktır. Birkaç çalışmada böcek ilaçlarıyla neden-sonuç ilişkisi bulunmuştur. Tarımsal Sağlık Çalışmasında, böcek ilaçlamasını meslek olarak yapanlarla bireysel olarak yapanlar arasında belirgin fark bulunmuş, meslek olarak yapanlarda daha yüksek risk tespit edilmiştir [9]. Bilgisayar ve yarı iletken madde üretim işinde çalışanlarda bu tür tümör gelişim riskinin arttığına dair veriler mevcuttur [10]. Ayrıca, Kaliforniya’da yapılan bir olgu kontrollü çalışmada itfaiyecilerde beyin tümörü riskinin anlamlı olarak arttığı gösterilmiştir [11]. MEME KANSER‹ Tarımsal Sağlık Çalışmasında böcek ilacı maruziyeti ile meme kanseri gelişim riskinin arttığı gösterilmiştir. Bu durum özellikle eşleri birtakım özel klorlu böcek ilacı kullanan kadınlarda gözlenmiştir. Ayrıca, verilere göre eğer kadınlardaki maruziyet premenopozal dönemde erken ergen yaşlarda olursa daha yüksek risk mevcuttur [9,12]. Noniyonizan radyasyon ile meme kanseri arasındaki ilişkiyi gösteren iki önemli çalışmadan biri olan olgu kontrollü çalışmada elektromanyetik alana yüksek derecede maruz kalanlarda meme kanseri riski %16 artmış olarak bulunmuştur, fakat bu risk istatistiksel olarak anlamlı değildir [13]. Diğer bir büyük olgu kontrollü çalışma İsveç popülasyonunda yapılmış ve iki durum arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır [14]. Kadınlardaki kanser türleriyle ilgili bir meta-analizde iyonizan kozmik radyasyona, jet yakıtına, kokpitteki elektromanyetik alana maruz kalma ile meme kanseri riskinde %41’lik bir artış saptanmıştır [15]. Norveç’te yapılan 43,000 hemşireyi içeren bir prospektif kohort çalışmasında meme kanseri riskinde %14 oranında bir artış saptanmıştır [16]. Bu da profesyonel meslek sahibi kadınlarda meme kanserine karşı koruyucu etkisi olduğu bilinen emzirmenin daha az olmasına bağlanmıştır [2]. Bunun dışında kimya sanayi, ilaç endüstrisi ve kuaförlerde çalışanlarda meme kanseri riski daha yüksek saptanmıştır. HACETTEPE TIP DERG‹S‹ Meslek iliflkili kanserler Tablo 1. Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı karsinojen grupları Grup 1 Kesin olarak kanserojen maddelerdir. İnsanlarda kanser yapıcı etki bakımından yeterli kanıt vardır. Bu gruptan bazı örnekler asbest, aromatik aminler, benzen ve kadmiyum olabilir. Grup 2 Muhtemel kanserojen maddelerdir. Kanser yapıcı özellikleri kesin değildir, fakat güçlü kanıtlar mevcuttur. Çözücüler (solvent) bu grupta sayılabilir. Grup 3 Bu maddelerin yer aldığı kanser oluşumuyla ilgili çalışmalarda zayıf bilgiler elde edilmiştir ve sonuçlar çelişkilidir. Grup 4 İnsanda kanser yapıcı özelliği olmayan maddelerdir. Yapılan çalışmalarda insanda kanser oluşturduğuna dair herhangi bir kanıt bulunamamıştır. KOLON KANSER‹ Şangay’da kadın tekstil işçileri arasında uzun dönemli (20 yıl veya daha uzun) boya ve ara ürünlerine maruz kalanlarda kolon kanseri riskinin dört kat arttığı görülmüştür [17]. Uzay endüstrisinde çalışanlarda roket yakıtındaki hidrazine maruziyet ile kolon kanseri gelişimi arasında ilişki saptanmış ve özellikle bu ilişkinin kuvvetinin maruziyet süresi ve maruz kalınan doz arttıkça kuvvetlendiği gösterilmiştir [18]. Tarımsal Sağlık Çalışmasındaki bir rapora göre de böcek ilacı uygulayanlarda bu kanserin gelişim riski yüksek olarak görülmüştür [9]. ÖZEFAGUS KANSER‹ Şangay’daki kadın tekstil çalışanları arasında yapılan gözlemde özefagus kanseri ile silisyumlu toz ve metale uzun dönem maruziyet arasında ilişki bulunmuştur [19]. Kuru temizleme ve badana işinde çalışanlarda kullanılan çözücünün özefagus kanseri riskini artırdığı bulunmuş, fakat İskandinav ülkelerinde yeni yapılan bir çalışmada kuru temizlemecilerde bu şekilde artmış bir risk saptanmamıştır [20]. Kaliforniya’da yapılan bir gözlemde itfaiyecilerde özefagus kanser riski yüksek bulunmuştur [11]. LÖSEM‹LER Bazı özel böcek ilaçlama kimyasalları ile lösemi arasında ilişki saptanmıştır. Bunlar arasında aldrin, klordan, DDT, dieldrin ve toksafen sayılabilir. Bunlara ait kümülatif etki de Tarımsal Sağlık Çalışmasında saptanmıştır [21]. Amerika Birleşik Devletleri’nde Birleşik Çiftçiler Birliği kapsamında yapılan bir olgu kontrollü çalışmada, bu ilaçlara maruziyetin özellikle erkeklerde kadınlara göre daha fazla oranda ve özellikle lenfositik lösemiden ziyade granülositik lösemi riskini artırdığı saptanmıştır. Reaktif kimyasalların lösemi patogenezindeki etkisi sentetik kauçuk işinde çalışanlarda gösterilmiştir. Özellikle butadien maruziyetinde kronik lenfositik lösemi ve kronik miyelositik lösemi riskinin maruziyet süresi ve yoğunluğu ile ilişkili olarak arttığı görülmüştür. Cilt 42 • Say› 4 • 2011 Lösemi gelişiminde bir çözücü olan benzenin etkisi kanıtlanmıştır ve bu etki süreyle beraber artmaktadır [1]. Petrol endüstrisinde çalışanlarda benzene maruziyeti sonucu özellikle akut nonlenfositik lösemi ve kronik lenfositik lösemi riskinin arttığı görülmüştür [22]. Triklor etilen maruziyeti ile lösemi gelişimi arasındaki ilişkiyi inceleyen yedi çalışmanın meta-analizinde arada anlamlı olmayan bir ilişki bulunmuştur [23]. HEPATOB‹L‹YER KANSERLER Elektrik kondansatörlerinin üretiminde kullanılan poliklorlu bifenillere maruziyet hepatobiliyer sistem malignitelerinin gelişimi açısından riskli bulunmuştur [24]. Bunun dışında karaciğer anjiyosarkomu plastik endüstrisinde çalışanlarda görülen bir hastalıktır. Plastik endüstrisinde kullanılan polivinil klorür (PVC) plastiğin ilkel maddesi olan vinil klorür monomerine (VCM) maruziyetin bu hastalığa neden olduğu bilinmektedir [1]. LARENKS KANSER‹ Larenks kanseri gelişiminde risk faktörü oluşturan kömür tozu, alaşım tozlarında ve klorlanmış çözücülerde bu risk maruziyet süresiyle bağlantılı olarak artmaktadır [25]. İnşaat işçileri arasında yapılan bir gözlemde asbestos ile larenks kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir, fakat daha öncekilerden farklı olarak bu risk süre ve doz bağımlı değildir [26]. Finlandiya’da besin endüstrisinde çalışanlardaki bir gözlemde değirmencilerde larenks kanseri riskinin yüksek olduğu görülmüştür [27]. AKC‹⁄ER KANSER‹ Bazı özel böcek ilaçlama kimyasalları ile akciğer kanseri arasında ilişki bulunmuştur. Bunlar; dieldrin, karbofuran, metaklor ve dikamba türleridir [28]. Özellikle nikel endüstrisinde çalışanlarda akciğer kanseri riski artmaktadır. Ayakkabı üretiminde çalışanlarda bir çözücü olan toluen akciğer kanserinden ölümleri artırmıştır. 175 Keskin ve Aksoy Tablo 2. Çevresel etkenler ve ilişkili olduğu kanser türleri* Karsinojen ajan Güçlü ilişki Aromatik aminler Klorlama yan ürünleri Pasif sigara içiciliği Metaller Arsenik Berilyum Kadmiyum Krom Kurşun Cıva Nikel Madeni yağlar Doğal tozlar Asbest Silisyum Asbest benzeri yapısı olan pudra Ahşap tozu Pestisid Radyasyon İyonize Noniyonize Ultraviyole Reaktif kimyasallar Butadien Etilen oksit Formaldehid Hardal gazı Vinil klorid Sülfirik asit Çözücüler Benzen Karbon tetraklorür Metilen klorür Toluen Trikloroetilen Tetrakloroetilen Kreozot Saç boyası Mesane Şüpheli Prostat Mesane, rektum Mesane, meme Mesane, akciğer, deri, yumuşak doku sarkomu Akciğer Akciğer Akciğer, nazal, nazofarenks Akciğer, nazal, nazofarenks Mesane, larenks, akciğer, nazal, nazofarenks, rektum, deri, mide Beyin-SSS, karaciğer, biliyer sistem, böbrek, prostat, yumuşak doku sarkomu Pankreas, böbrek, prostat Beyin-SSS, böbrek, mide Beyin-SSS Larenks, pankreas, mide Özefagus, pankreas, prostat Larenks, akciğer, mezotelyoma Akciğer Akciğer Akciğer, nazal, nazofarenks Beyin-SSS, kolon, meme, Hodgkin lenfoma, akciğer, multipl miyeloma, non-Hodgkin lenfoma, over, pankreas, böbrek, yumuşak doku sarkomu, mide, testis Kemik, beyin-SSS, meme, lösemi, karaciğer-safra yolları, akciğer, multipl miyeloma, yumuşak doku sarkomu, deri, tiroid Mesane, kolon, nazal, nazofarenks, over, mide Beyin, meme, lösemi Deri Lösemi Akciğer Karaciğer-biliyer sistem, yumuşak doku sarkomu (karaciğer anjiyosarkomu) Larenks Lösemi, NHL Karaciğer-biliyer sistem, böbrek Lösemi Meme Nazal, nazofarenks Larenks Akciğer Beyin-SSS, akciğer, nazal, nazofarenks, multipl miyeloma Lösemi Beyin-SSS, karaciğer-biliyer sistem Beyin-SSS, akciğer, rektum Serviks, HH, NHL, böbrek Mesane, serviks, özefagus, NHL, böbrek Mesane, akciğer, deri Nitroz aminler Mesane, beyin-SSS, lösemi, multipl miyeloma, NHL Beyin-SSS * 3 ve 4 no’lu kaynaklardan alınmıştır. SSS: Santral sinir sistemi, HH: Hodgkin lenfoma, NHL: Non-Hodgkin lenfoma. 176 HACETTEPE TIP DERG‹S‹ Meslek iliflkili kanserler Radyologlarda kronik iyonizan radyasyon maruziyetinin akciğer kanseri gelişimini artırdığı saptanmıştır. Bu iş grubunda ek olarak sigara içimi daha fazla olduğu için erkeklerdeki risk kadınlara göre daha fazla bulunmuştur. Erkeklerde özellikle 20 yaşından önce radyoloji alanında çalışanlarda bu risk iki katın üzerinde saptanmıştır [29]. Radonun da akciğer kanseri gelişiminde risk faktörü olduğu bilinmektedir ve bu etki özellikle yeraltı madencilerinde görülmektedir. Uzay endüstrisinde çalışanlarda madeni yağlarla maruziyet ve roket yağındaki hidrazin ile akciğer kanseri riski artmaktadır. Hidrazin ile aradaki ilişki doz ve süre bağımlıdır [18]. Bunların dışında arsenik, kloro metil eter, krom, silis tozu, polisiklikaromatik hidrokarbonlar da akciğer kanserine yol açar. Avrupa’da yapılan bir olgu kontrollü çalışmada da kadın fırıncılarda akciğer kanseri oranı yüksek bulunmuştur [27]. MULT‹PL M‹YELOMA Böcek ilaçlarına maruz kalma ile çiftçilerde multipl miyeloma riskinin arttığı bulunmuştur. Özellikle glifosat ile bu ilişki süre bağımlıdır fakat doz bağımlı değildir [30]. Almanya’da yapılan bir toplumsal çalışmada kereste fabrikasında çalışanlarda bir fungusid olan pentaklorofenol ile beş ya da daha fazla dermal maruziyet multipl miyeloma riskini dört kat artırmaktadır [31]. Almanya’da yapılan nüfusa dayalı bir lenfoma araştırmasında multipl miyeloma riskinin arttığı meslek grupları arasında tarım ve hayvancılık yapanlar, hizmetçi ve hademeler, temizlikçiler, duvarcı, marangoz ve benzeri yapı işlerinde çalışanlar ve tersane işçileri sayılmaktadır. NAZAL ve NAZOFARENGEAL KANSERLER Literatürde bu kanser türü ile ilişkilendirilen meslek grupları tekstil çalışanları ve nikel işlenmesiyle ilgili çalışanlardır. Tekstil grubunda boya ve mürekkep maruziyeti bu riskle ilgilidir. Bunun dışında nikel işleme ile ilgili sanayide çalışanlarda yapılan iki çalışmada hasta gruplarında nazal kanserlerin arttığı saptanmıştır [32]. NON-HODGK‹N LENFOMA Pestisidlerin NHL riskini artırdığı gösterilmiştir. Kereste işçilerinde fungusidlerle dermal maruziyet de bu riski artırır. Avustralya’daki nüfusa dayalı bir araştırmada bazı çözücü maddelerin (benzen, trikloroetilen, diklorometan) NHL gelişimiyle ilişkisi saptanmıştır. Sentetik kauçuk sanayinde çalışanlarda da stiren ile kümülatif maruziyet NHL riskini artırmıştır [33]. Cilt 42 • Say› 4 • 2011 Almanya’daki nüfusa dayalı araştırma baz alınarak NHL riskini artırdığı düşünülen meslek grupları arasında mimar, mühendis, aşçı, garson, elektrik işinde çalışanlar, doktor, dişçi, veteriner, yiyecek-içecek işlenmesinde çalışanlar, makine montajcılığı yapanlar yer almaktadır [31]. OVER KANSER‹ Bu kanser türü ile direkt ilişki kurulmuş bir meslek grubu olmamakla beraber, bazı çalışmalarda bazı meslek gruplarında görülme oranı daha fazla bulunmuştur. Bunlar arasında bazı böcek ilacı türlerini uygulayanlar, yarı iletken/elektronik depolama cihazlarıyla çalışanlar yer alır. Norveç’te hemşireler arasında yapılan bir gözlemde de %14 oranında over kanser riskinin arttığı görülmüştür [16]. PANKREAS KANSER‹ Erkekler arasında bilgisayar endüstrisinde ve yemek endüstrisinde çalışanlarda; kadınlar arasında da yarı iletken üretim sanayinde çalışanlarda daha yüksek risk gözlenmiştir. PROSTAT KANSER‹ Tarımsal Sağlık Çalışmasında böcek ilacı uygulayıcılarında prostat kanseri riskinin arttığı gösterilmiştir. Bazı özel böcek ilacı türlerinde eğer prostat kanseri için aile hikayesi de varsa risk daha da fazla artmaktadır. Bunlar özellikle organofosfatlı veya siyanazin içeren böcek ilaçlarıdır [34]. Elektrik kondansatörü üretiminde çalışanlarda maruz kalınan zaman ve doza bağlı olarak artan riskte; poliklorlu bifenille ilişkili prostat kanseri görülmektedir. Oto sanayinde çalışanlarda madeni yağlarla ilişkilendirilen ve pil sanayinde kadmiyum maruziyetine bağlı prostat kanser riski artmaktadır. Batı Avustrulya’da yapılan olgu kontrollü bir çalışmada oto sanayinde çalışanlarda özellikle 23 yaş öncesi maruziyetin ileri yaşlarda prostat kanseri gelişimi açısından daha riskli olduğu belirtilmiştir [35]. Bunların dışında itfaiyecilerde, petrol işçilerinde ve uzay sanayinde çalışanlarda bu kanser riski artabilmektedir. REKTUM KANSER‹ Şangaylı tekstil işçisi kadınlar arasında yapılan bir çalışmada, metallere uzun dönem maruziyette rektal kanser riskinin arttığı gösterilmiştir [17]. Amerika Tarımsal Sağlık Çalışmasında da bazı böcek ilaçları ile rektal kanser ilişkisi gösterilmiştir [28]. Oto yapım sanayinde çalışanlarda metal yağlarla maruziyet bu kanser açısından risk oluşturmaktadır. Özellikle katıksız yağlarda bu riskin daha fazla olduğu ve riskin süre-doz bağımlı olduğu gözlenmiştir. 177 Keskin ve Aksoy DER‹ KANSER‹ Tüm deri kanseri türlerinin meydana gelmesinde ultraviyole ışığına maruziyetin önemli olduğu bilinmektedir. Kömür, katran, zift maruziyetinde de tüm deri kanser türlerinde (skuamöz hücreli, bazal hücreli karsinom ve malign melanoma) artış görülür. Uzay sanayinde çalışanlarda madeni yağlarla melanoma gelişimi arasında anlamlı ve maruz kalınan doz-süre bağımlı ilişki bulunmuştur [8]. Melanoma riskini artıran diğer bazı meslek grupları arasında itfaiyeciler, hemşireler, banka görevlileri, sivil pilotlar, uçak kabin görevlileri ve öğretmenler yer almaktadır. Bir meta-analizde sivil pilotlarda ve kabin görevlilerinde melanoma ile birlikte diğer melanom dışı deri kanserlerinin da arttığı gösterilmiştir [15]. 8. 9. 10. 11. 12. 13. M‹DE KANSER‹ Poliklorlu bifeniller ve madeni yağlarla maruziyetin elektrik kondansatör üretiminde çalışanlarda; ayrıca uzay sanayinde çalışanlarda mide kanseri riskini artırdığı görülmüştür. Mesleksel kanserlerin en önemli özelliği önlenebilir hastalıklar olduğundan en önemli önleme yolu birincil korunmadır. Burada da en temel olan kişinin hastalık yapıcı etkenden uzaklaştırılmasıdır. Bunun yanında kanser oluşumu açısından riskli işlerde çalışanlar arasında yapılacak sağlık taramaları da bu tür hastalıkların oluşumunu engellemede önemlidir. 14. 15. 16. 17. Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 178 Bilir N. Mesleksel kanserler, Bilir N, Yıldız AN (editörler). İş sağlığı ve güvenliği. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayını, 2004: 235-43. Clapp RW, Jacobs MM, Loecher EL. Environmental and occupational causes of cancer: new evidence 2005-2007. Rev Environ Health 2008; 23:1-37. Siemiatycki J, Richardson L, Straif K. Listing occupational carcinogens. Environ Health Perspect 2004; 112:1447-59. Ames BN, Gold LS. Environmental pollution, pesticides, and the prevention of cancer: misconceptions. FASEB J 1997; 11:1041-52. Villanueva CM, Cantor KP, Grimalt JO. Bladder cancer and exposure to water disinfection by-products through ingestion, bathing, showering, and swimming in pools. Am J Epidemiol 2006; 165:148-56. Kellen E, Zeegers MP, Den Hond E, Buntinx F. Blood cadmium may be associated with bladder carcinogenesis: the Belgian case-control study on bladder cancer. Cancer Detection and Prevention 2007; 31:77-82. Kellen E, Zeegers M, Paulussen A, Vlietinck R, Vlem EV, Veulemans H. Does occupational exposure to PAHs, diesel and aromatic amines interact with smoking and metabolic genetic polymorphisms to increase the risk on bladder cancer? The Belgian case-control study on bladder cancer risk. Cancer Letters 2007; 245:51-60. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. Zhao Y, Krishnadasan A, Kennedy N, Morgenstern H, Ritz B. Estimated effects of solvents and mineral oils on cancer incidence and mortality in a cohort of aerospace workers. Am J Industr Med 2005; 48:249-58. Alavanja MCR, Sandler DP, Lynch CF, Knott C, Lubin JH, Tarone R. Cancer incidence in the Agricultural Health Study. Scandinavian Journal of Work, Environment and Health 2005; 31(Suppl 1):39-45. Clapp RW. Mortality among US employees of a large computer manufacturing company: 1969-2001. Environmental Health: A Global Access Science Source 2006; 5:30-9. Bates MN. Registry-based case-control study of cancer in California firefighters. Am J Industr Med 2007; 50:339-44. Brody JG, Moysich KB, Humblet O, Attfield KR, Beehler GP, Rudel RA. Environmental pollutants and breast cancer, epidemiologic studies. Cancer (Supplement) 2007; 109:2667711. McElroy JA, Egan KM, Titus-Ernstoff L, Anderson HA, Trentham-Dietz A, Hampton JM. Occupational exposures to electromagnetic field and breast cancer risk in a large, population-based, case-control study in the United States. J Occup Environ Med 2007; 49:266-74. Forssen UM, Rutqvist LE, Ahlbom A, Feychting M. Occupational magnetic fields and female breast cancer: a casecontrol study using Swedish population registers and new exposure data. Am J Epidemiol 2005; 161:250-9. Tokumaru O, Haruki K, Bascal K, Katagiri T, Yamamoto T, Sakurai Y. Incidence of cancer among female flight attendants: a meta-analysis. J Travel Med 2006; 13:127-32. Lie JS, Andersen A, Kjaerheim K. Cancer risk among 43,000 Norweigian nurses. Scandinavian Journal of Work, Environment and Health 2007; 33:66-73. De Roos AJ, Gao DL, Wernli KJ, Fitzgibbons ED, Ziding F, Astrakianakis G. Colorectal cancer incidence among female textile workers in Shanghai, China: a case-cohort analysis of occupational exposures. Cancer Causes and Control 2005; 16:1177-88. Ritz B, Zhao Y, Krishnadasan A, Kennedy N, Morgenstern H. Estimated effects of hydrazine exposure on cancer incidence and mortality in aerospace workers. Epidemiol 2006; 17:154-61. Wernli KJ, Fitzgibbons ED, Ray RM, Gao DL, Li W, Seixas NS. Occupational risk factors for esophageal and stomach cancers among female textile workers in Shanghai, China. Am J Epidemiol 2006; 163:717-25. Lynge E, Andersen A, Rylander L, Tinnerberg H, Lindbohm ML, Pukkala E. Cancer in persons working in dry cleaning in the Nordic countries. Environmental Health Perspectives 2006; 114:213-9. Purdue MP, Hoppin JA, Blair A, et al. Occupational exposure to organochlorine insecticides and cancer incidence in the Agricultural Health Study. Int J Cancer 2006; 120:642-49. Glass DC, Gray CN, Jolley DJ, Dosemeci M, Alavanja MC. The health watch case-control study of leukemia and benzene. Annals of the New York Academy of Science 2006; 1076:80-9. Alexander DD, Mink PJ, Mandel JH, Kelsh MA. A meta-analysis of occupational trichloroethylene exposure and multiple myeloma or leukaemia. Occup Med 2006; 56:485-93. Prince MM, Hein MJ, Ruder AM, Waters MA, Laber PA, Whelan EA. Update: cohort mortality study of workers HACETTEPE TIP DERG‹S‹ Meslek iliflkili kanserler highly exposed to polychlorinated by-phenyls (PCBs) during the manufacture of electrical capacitors, 1940-1998. Environmental Health: A Global Access Science Source 2006; 5:13-22. 25. Shangina O, Brennan P, Szeszeniz-Dabrowska N, Mates D, Fabianova E, Fletcher T. Occupational exposure and laryngeal and hypopharyngeal cancer risk in central and eastern Europe. Am J Epidemiol 2006; 164:367-75. 26. Purdue MP, Jarvholm B, Bergdahl IA, Hayes RB, Baris D. Occupational exposures and head and neck cancers among Swedish construction workers. Scandinavian Journal of Work, Environment and Health 2006; 32:270-5. 27. Laakkonen A, Kauppinen T, Pukkala E. Cancer risk among Finnish food industry workers. Int J Cancer 2006; 118:2567-71. 28. Purdue MP, Hoppin JA, Blair A, Dosemeci M, Alavanja MC. Occupational exposure to organochlorine insecticides and cancer incidence in the Agricultural Health Study. Int J Cancer 2006; 120:642-9. 29. Rajaraman P, Sigurdson AJ, Doody MM, Freedman DM, Hauptmann M, Ron E. Lung cancer risk among U.S. radiologic technologists, 1983-1998. Int J Cancer 2006; 119:2481-6. Cilt 42 • Say› 4 • 2011 30. De Roos AJ, Blair A, Rusiecki JA, Hoppin JA, Svec M, Dosemeci M. Cancer incidence among glyphospate-exposed pesticide applicators in the Agricultural Health Study. Environmental Health Perspectives 2005; 113:49-4. 31. Mester B, Nieters A, Deeg E, Elsner G, Becker N, Seidler A. Occupation and malignant lymphoma: a population based case-control study in Germany. Occup Environ Med 2006; 63:17-26. 32. Siemiatycki J, Richardson L, Straif K, Latreille B, Lakhani R, Campbell S. Listing occupational carcinogens. Environ Health Perspectives 2004; 112:1447-59. 33. Fritschi L, Benke G, Hughes AM, Kricker A, Turner J, Vajdic CM. Occupational exposure to pesticides and risk of nonHodgkin’s lymphoma. Am J Epidemiol 2005; 162:847-57. 34. Mahajan R, Bonner MR, Hoppin JA, Alavanja MC. Phorate exposure and incidence of cancer in the Agricultural Health Study. Environmental Health Perspectives 2006; 114:1205-9. 35. Agalliu I, Eisen EA, Kriebel D. A biological approach to characterizing exposure to metal working fluids and risk of prostate cancer (United States). Cancer Causes and Control 2005; 16:323-31. 179