TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ 1. Giriş 18. yüzyılda İngiltere’de başlayan sanayi devrimiyle birlikte tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye dahil olmak üzere pek çok ülkenin sanayileşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Öyle ki, insanoğlunun en temel gereksinimlerinden biri olan giyinme ihtiyacını karşılayan sektör şüphesiz tekstil ve hazır giyim sektörüdür. Sözkonusu sektör geçmişte daha çok hazır giyim ve ev tekstili gibi geleneksel ürünler için hammadde sağlayan bir sektörken yıllar itibariyle otomotiv, endüstri, ve sağlık gibi diğer sektörlere de girdi sağlayan bir sektör haline gelmiştir. Tekstil ve hazır giyim sektörü günümüzde hala ekonominin canlandırılmasında önemli bir rol oynadığı için sektörün mevcut durumunun değerlendirilmesi ve iyileştirmeye ihtiyaç duyulan alanların tespit edilmesi ve çözüme kavuşturulması oldukça önem arz etmektedir. Bu bağlamda genel itibariyle Türkiye’de tekstil ve hazir giyim sektörünun tarihsel gelişimini inceledikten sonra Türkiye için sektörün genel durumu, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim dış ticareti, tekstil ve hazır giyim sektöründe yer alan tedbirlerin 2016 yılındaki genel durumu, ve sektördeki sorunlar ve iyileştirmeye ihtiyaç duyulan alanlar tartışılmaya çalışılacaktır. 2. Türkiye’de Tekstil ve Hazır Giyim Sektörünün Tarihsel Gelişiminin Değerlendirilmesi ve Sektörün Genel Durumu Tekstil sektörü pamuk, yün ve ipek üretimlerinin küçük atölyelerde yaygın olarak yapıldığı Osmanlı İmparatorluğu döneminden teknolojinin yoğun bir şekilde kullanıldığı fabrikalarda üretimlerin yapıldığı günümüze kadar Türkiye’nin ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Tarihsel sürece bakıldığında, ilk dokuma fabrikası 1835 yılında İstanbul Feshane’de kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının hemen ardından ise 1926 yılında Sümerbank diğer sektörlerde olduğu gibi tekstil sektöründe de fabrikalar kurarak ülke ekonomisinin sanayileşmesinde ve dinamizm kazanmasında önemli bir görev üstlenmiştir. 1950’li yılların ortalarından itibaren yaygılaşan tekstil fabrikaları ile birlikte tekstil ve hazır giyim sektörü iç talebi fazlasıyla karşılamış ve ihracata yönelmeye başlamıştır. Sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan birinci (1963-1967) ve ikinci (1968-1972) beş yıllık kalkınma planları çerçevesinde tekstil ve hazır giyim sektörünün iyileştirilmesine yönelik teşvikler uygulamaya konulmuştur. Bu bağlamda, 1980’li yıllardan 2000’li yıllara kadar tekstil ve hazır giyim sektörü Türkiye ekonomisinde önemli bir rol oynamayı sürdürmüş ve sözkonusu yıllar arasında ihracat içindeki payını artırmıştır.1 Tablo 1’deki Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)’nün 2013 yılı verilerine göre tekstil ve hazır giyim sektöründeki 766,15 milyar dolar olan dünya toplam ihracatının 27,6 milyar dolarlık kısmı Türkiye’ye aittir. Sözkonusu 27,6 milyar dolarlık ihracatın 12,2 milyar dolarını tekstil, 15,4 milyar dolarını ise hazır giyim ihracatı oluşturmaktadır. Yine Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre Çin, İtalya, Hindistan, Almanya ve Hong Kong tekstil ve hazır giyim sektöründe en yüksek ihracat hacmine sahip olan ülkeler arasında gösterilmektedir. Çin 284 milyar dolarlık tekstil ve hazır giyim ihracatı ile ilk sırada yer almaktadır. Hazır giyim sektöründe ihracat 1 Bknz. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası (2014, ss.6-7) 1 hacmi bakımından Çin’i sırasıyla İtalya, Hong Kong, Almanya, Hindistan ve Türkiye takip etmektedir. Ancak, tekstil ihracatına bakıldığında ise Çin’i sahip oldukları ihracat miktarları (milyar $) bakımından sırasıyla Hindistan, Almanya, İtalya, Türkiye ve Hong Kong takip etmektedir. Dolayısıyla, Türkiye tekstil ihracatında 5. sırada hazır giyim ihracatında ise 6. sırada kendisine yer bulabilmektedir. Tablo 1: Dünya Tekstil ve Hazır Giyim İhracatında İlk Altı Ülke (2013, Milyar $) Hazır Giyim 460,26 177,4 23,7 16,8 18,4 21,9 15,4 Milyar $ Tekstil Dünya Toplam İhracatı 305,89 Çin 106,6 İtalya 13,5 Hindistan 18,9 Almanya 14,9 Hong Kong 10,7 12,2 Türkiye Kaynak: Dünya Ticaret Örgütü Tekstil ve Hazır Giyim 766,15 284 37,2 35,7 33,3 32,6 27,6 Tekstil ve hazır giyim sektörünün GSYH içindeki payı The World Input-Output Database (WIOD) ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılarak 2013 yılı için PGLOBAL tarafından hesaplanmıştır. Tablo 2’ye göre, 36,4 milyar TL tekstil ve 28,4 milyar TL hazır giyim olmak üzere toplam 64,8 milyar TL’lık bir katma değer tekstil ve hazır giyim sektörü tarafından yaratılmaktadır. Yine aynı tablodan görülebileceği üzere, tekstil ve hazır giyim sektörünün GSYH içindeki payı % 4,8 olarak rapor edilmiştir. Tablo 2: Tekstil ve Hazır Giyim Sektörünün GSYH İçindeki Payı (Doğrudan Etkiler, WIOD bazlı, 2013) Tekstil ve Hazır Giyim Tekstil Hazır Giyim Kaynak: PGLOBAL Katma Değer (Milyar TL) 64,8 36,4 28,4 GSYH İçindeki Pay (%) 4,8 2,7 2,1 Tablo 3’de yer alan ve TÜİK tarafından yayınlanan imalat sanayinde sektörler itibariyle üretimdeki değişimler dikkate alındığında, 2014 yılında tekstil sanayinde üretimin bir önceki yıla göre % 1.1, hazır giyim sanayinde ise % 0.1 arttığı kaydedilmiştir. Ancak, 2015 yılında tekstil sanayinde üretimin bir önceki yıla göre % 4.5 azaldığı, giyim sanayinde ise düşük bir seviyede artış (% 3) gösterdiği gözlenmiştir. Sonuç olarak, Tablo 3’den görüleceği üzere, tüm sektörler içinde tekstil sektörü 2014 yılında 2013 yılına göre üretimdeki artış bakımından 11. sırada, giyim sektörü ise 13. sırada yer almaktadır. 2014 yılına göre 2015 yılında ise tüm sektörler içinde giyim sektörü üretimdeki artış bakımından 7. sırada, tekstil sektörü ise 16 sektör arasında 15. sektör olarak yer almaktadır. Öyle ki, daha önce de ifade edildiği üzere 2015 yılında tekstil sektöründeki üretimde herhangi bir artış olmamış aksine sözkonusu sektördeki üretim % 4,5 oranında azalış göstermiştir. 2 Tablo 3: İmalat Sanayinde Önemli Sektörler İtibariyle Üretimdeki Yüzde Değişimler (NACE Rev. 2 Sınıflamasına Göre Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2010=100) Sektörler İmalat Sanayi Toplamı Gıda Tekstil Giyim Deri Kök ve Petrol Ürünleri Kimyasal Ürünler İlaç Kauçuk ve Plastik Taş ve Toprağa Dayalı Sanayiler Ana Metal Bilgisayar, Elektronik ve Optik Ürünler Elektrikli Teçhizat Makine Otomotiv Mobilya Kaynak: TÜİK 2014/2013 3,2 4,5 1,1 0,1 -9,8 -4,3 4,6 14,6 3,5 1,8 0,4 10,0 2015/2014 (Ocak-Kasım Dönemi) 3,7 1,0 -4,5 3,0 -10,9 35,9 3,2 24,6 1,2 -2,1 -0,7 0,1 0,0 2,7 1,8 6,6 0,9 -1,7 15,9 6,9 Tablo 4’deki TÜİK tarafından yayınlanan Sanayi Üretim Endeksi verileri kullanılarak ve 2005 yılı Ocak ayı rakamları 100’e endekslenerek hesaplanan yıllık ortalama bileşik büyüme oranlarına göre 2006-2014 yılları arasındaki 10 yıllık süre zarfında imalat sanayi yılda % 3,5 büyürken, tekstil sektörü üretimi % 0,4 küçülmüş ve hazır giyim sektörü ise yalnız % 0,3 büyümüştür. Dolayısıyla, tekstil ve hazır giyim sektörünün sözkonusu dönem için imalat sanayi içindeki payının düştüğünü söylemek mümkün gözükmektedir. Tablo 4: Tekstil ve Hazır Giyim Sektörleri Büyüme Eğilimleri (2006-2014) 2006-2007 İmalat Sanayi 6,9 Tekstil 0,5 Ürünleri İmalatı Giyim Eşyası 1,5 İmalatı GSYH 5,8 Kaynak: PGLOBAL 2008-2009 -6,5 -12 2010-2011 12,5 6,3 2012-2014 4,5 2,8 2006-2014 3,5 -0,4 -9 5,2 1,9 0,3 -2,1 9 4,6 3,8 Tablo 5’den görüleceği üzere, tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdam edilenlerin sayısı 2009-2013 yılları itibariyle artış göstermiştir. Yıllar itibariyle tekstilin toplam istihdam içindeki payının ortalama % 2,4; hazır giyimin toplam istihdam içindeki payının ortalama % 3,3 olduğu yine aynı tablodan gözlenmektedir. Dolayısıyla, tekstil ve hazır giyimin toplam istihdam içindeki payının ise ortalama % 5,8 olduğu göze çarpmaktadır. Tekstil ve hazır giyimin toplam sanayi istihdamı içindeki payına bakıldığında 2009-2013 yılları arasında ortalama % 29,4 olduğu bunun % 12,2’sini tekstil, % 17’sini ise hazır giyimin oluşturduğu göze çarpmaktadır. Tablo 5: Tekstil ve Hazır Giyimin Toplam ve Sanayi İstihdamı İçindeki Payı 3 Toplam İstihdam Toplam Sanayi İstihdamı Toplam Tekstil ve Hazır Giyim İstihdamı Toplam Tekstil İstihdamı Toplam Hazır Giyim İstihdamı Tekstil ve Hazır Giyimin Toplam İstihdam İçindeki Payı (%) Tekstil ve Hazır Giyimin Toplam Sanayi İstihdamı İçindeki Payı (%) Tekstilin Toplam İstihdam İçindeki Payı (%) Tekstilin Toplam Sanayi İstihdamı İçindeki Payı (%) Hazır Giyimin Toplam İstihdam İçindeki Payı (%) Hazır Giyimin Toplam Sanayi İstihdamı İçindeki Payı (%) Kaynak: TÜİK 2009 21.277.000 2010 22.594.000 2011 24.110.000 2012 24.821.000 2013 25.524.000 4.302.000 4.462.000 4.701.000 4.856.000 4.956.000 1.240.000 1.395.000 1.412.000 1.387.000 1.416.000 510.000 600.000 570.000 558.000 619.000 730.000 795.000 842.000 829.000 797.000 5,8 6,2 5,9 5,6 5,5 28,8 31,3 30,0 28,6 28,6 2,4 2,7 2,4 2,2 2,4 11,9 13,4 12,1 11,5 12,5 3,4 3,5 3,5 3,3 3,1 17,0 17,1 17,9 17,1 16,1 Tablo 6’ya göre 2013 yılı itibariyle kadın istihdamının toplam istihdam içindeki payının en yüksek olduğu sektör % 57,8 ile eğitim sektörüdür. Eğitim sektörünü ise % 39, 2 ile tekstil ve 4 hazır giyim sektörü takip etmektedir. Tekstil sektöründe toplam kayıtlı çalışanların % 29’unu, hazır giyim sektöründe ise toplam kayıtlı çalışanların % 48,5’unu kadınlar oluşturmaktadır. Tablo 6: Sektörlerin Kadın İstihdamı ve Toplam İstihdam İçindeki Payı (2013) Sektör Inşaat Tekstil ve Hazır Giyim Tekstil Hazır Giyim Kara Taşıma ve Boru Hattı Taşıma Perakende Ticaret Eğitim Yiyecek ve İçecek Hizmetleri Faaliyetleri Gıda Ürünleri İmalatı Bina ve Çevre Düzenlemeleri Faaliyetleri Otomotiv Diğer Sektörler Kaynak: SGK Toplam Kayıtlı Çalışan 1.849.942 918.496 441.357 477.139 634.354 Kadın (%) 5,1 39,2 29,1 48,5 10,0 Kadın İstihdam 93.697 359.743 128.251 231.492 63.430 1.169.771 502.169 477.749 35,3 57,8 26,8 412.958 290.056 128.114 417.671 365.916 26,6 32,0 111.110 117.140 350.002 4.879.547 13,0 24,7 45.524 1.205.389 3. Türkiye’nin Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü Dış Ticareti Son 10 yıl için TÜİK tarafından yayınlanan istatistiki verilere bakıldığında, Türkiye’nin dış ticaret ve cari dengesinde en önemli rol oynayan sektörlerden birisinin tekstil ve hazır giyim sektörü olduğu sonucuna varılmaktadır. Diğer bir deyişle, diğer sektörler ile kıyaslandığında Türkiye en önemli ihracatçı ve net ihracatçı ülke olma konumuna sahip bulunmaktadır. Diğer taraftan, istatistiki veriler ışığında son 15 yıl içinde Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim ihracat ve ithalatının GSYH içindeki payını büyük oranda muhafaza ettiği görülmektedir. Dolayısıyla, tekstil ve hazır giyim sektörünün dış ticaretteki rolünü ve Türkiye’nin uluslararası rezerv birikimine katkısını daha iyi bir şekilde analiz edebilmek için karşılaştırmalı sektörel ihracat ve net ihracat rakamları, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ihracat ve ithalat yaptığı ilk 5 ülke, Türkiye’nin dış ticaret dengesi ile karşılaştırmalı olarak tekstil ve hazır giyim sektörü dış ticaret dengesi ayrıntılı bir şekilde değerlendirilecektir. Bu bağlamda, Tablo 7 tekstil ve hazır giyim sektörünün 2004-2013 yılları arasında ihracat ve net ihracat rakamlarını diğer sektörlerle karşılaştırmalı olarak sunmaktadır. Sözkonusu tabloya bakıldığında tekstil ve hazır giyim sektörü hem ihracat hem de net ihracat rakamları bakımından ilk sırada yer almaktadır. Tekstil ve hazır giyim sektöründen sonra ihracat rakamları açısından ilk 3 sektöre bakıldığında bunların sırasıyla; Elektro-Mekanik, DemirÇelik ve Otomotiv sektörleri olduğu; ancak net ihracat rakamları açısından bakıldığında ise Yenilebilir Preparatlar ve İçecekler, Tarımsal Ürünler, ve Cam ve Seramik olduğu gözlenmektedir. Tablo 7: Karşılaştırmalı Sektörel İhracat ve Net İhracat Rakamları (2004-2013 toplamı; 1000$) Sektör İhracat (Sıra) 5 Net İhracat (Sıra) Tekstil ve Hazır Giyim Elektro-Mekanik Demir-Çelik Otomotiv Mineral Ürünler Plastik ve Kauçuk Tarımsal Ürünler Mücevherler ve Kıymetli Metaller Kimyasal Ürünler Yenilebilir Preparatlar ve İçecekler Cam ve Seramik Muhtelif Mamül Eşya Ulaşım Ekipmanlar Baskı Sanayi Mamülleri Hayvansal ve Bitkisel Mumlar Tütün Mamülleri Deri ve Kürkten Mamül Eşya Ağaç İşleri Ayakkabılar, Başlıklar, Şemsiyeler, Yapma Çiçekler vb. Eşya Optik Aletler ve Saatler Zati Eşya, Kumanya ve Başka Yerde Belirtilmeyen Diğer Eşyalar Çeşitli Mamül Eşya Gübreler Deriler, Ham Postlar ve Köseleler Sakız ve Reçine Sanat Eserleri Kaynak: TÜİK 221.511.507 162.912.459 160.663.458 137.987.925 78.309.273 50.961.750 50.948.480 48.959.575 (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) 123.694.949 -186.898.286 -71.366.750 9.700.797 -319.059.082 -61.481.387 20.256.610 -11.822.518 (1) (25) (23) (5) (26) (22) (3) (18) 36.407.662 36.349.516 (9) (10) -107.962.738 25.194.607 (24) (2) 26.525.972 20.277.602 18.677.046 10.284.091 7.059.758 6.973.222 5.745.624 4.909.150 3.972.192 (11) (12) (13) (14) (15) (16) (17) (18) (19) 13.259.667 2.509.456 -13.822.518 -20.163.158 -4.898.230 3.346.108 683.360 -6.330.700 -3.352.031 (4) (7) (19) (20) (14) (6) (9) (16) (13) 3.828.700 2.319.326 (20) (21) -31.302.389 -1.462.726 (21) (12) 1.959.046 1.151.817 1.223.897 (22) (23) (24) 713.587 -9.830.811 -4.377.326 (8) (17) (15) 49.278 30.862 (25) (26) -286.680 -197.751 (11) (10) Tablo 8’deki Ekonomi Bakanlığı’nın 2011-2013 yılları arasındaki istatistiki verilerine göre Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektöründe ihracat yaptığı ilk 5 ülke arasında en yüksek ihracat yaptığı ülke Almanya iken, ihracat hacminin en düşük olduğu ülke ise Hollanda’dır. Almanya’yı sırasıyla İngiltere, İspanya ve Fransa takip etmektedir. Tablo 8: Türkiye’nin Tekstil ve Hazır Giyim Sektörlerinde İhracat Yaptığı İlk 5 Ülke Ülkeler Almanya İngiltere İspanya Fransa Hollanda Diğer Ülkeler Toplam Kaynak: Ekonomi Bakanlığı 2011 4.260.634 2.245.520 1.434.692 1.437.430 926.499 14.653.068 24.957.843 2012 3.744.510 2.418.124 1.503.933 1.160.519 893.972 15.778.854 25.499.911 2013 4.065.064 2.384.901 1.588.532 1.258.287 966.449 17.442.825 27.706.058 Ekonomi Bakanlığı’nın istatistiki verilerine göre yine 2011-2013 yılları arasında Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ithalat yaptığı ilk 5 ülke sırasıyla Çin, Bangladeş, İtalya, Almanya ve Mısır’dir. Bu ülkeler arasında Türkiye’nin ithalatının en yüksek olduğu ülke ise sözkonusu yıllar itibariyle Çin’dir. 6 Tablo 9: Türkiye’nin Tekstil ve Hazır Giyim Sektörlerinde İthalat Yaptığı İlk 5 Ülke Ülkeler Çin Bangladeş İtalya Almanya Mısır Diğer Ülkeler Toplam Kaynak: Ekonomi Bakanlığı 2011 2.020.719 702.238 446.177 340.602 154.106 10.082.682 13.746.524 2012 1.663.567 552.918 429.253 294.831 165.315 8.248.070 11.353.953 2013 1.792.554 811.144 489.925 338.028 234.345 8.791.526 12.457.523 Tablo 10’da TÜİK tarafından Türkiye’nin dış ticaret dengesine ve tekstil ve hazır giyim sektörleri dış ticaret dengesine ait 2005 ve 2013 yılları için yayınlanan istatistiki veriler yer almaktadır. Sözkonusu verilere göre 2005 yılında 12.1 milyar $ olan tekstil ve hazır giyim sektörünün dış ticaret dengesi 2013 yılı itibariyle 15.2 milyar $ olmuştur. 2005 yılında 12.1 milyar $ olan dış ticaret dengesinin 1.4 milyar dolarını tekstil sektörü, 10.7 milyar dolarını ise hazır giyim sektörü oluşturmaktadır. 2013 yılına gelindiğinde ise 15.2 milyar doların yaklaşık % 20’sini tekstil sektörü, geri kalan % 80’ini ise hazır giyim sektörü oluşturmaktadır. Sonuç olarak, tekstil ve hazır giyim sektörünün dış ticaret dengesi üzerinde olumlu bir etki yarattığı açık bir şekilde gözlenmektedir. Tablo 10: Türkiye’nin Dış Ticaret Dengesi ve Tekstil ve Hazır Giyim Sektörleri (1000$) Türkiye Toplam Dış Ticaret Dengesi Tekstil ve Hazır Giyim Sektörleri Dış Ticaret Dengesi Tekstil Sektörü Dış Ticaret Dengesi Hazır Giyim Sektörü Dış Ticaret Dengesi Kaynak: TÜİK 2005 -49.297743 2013 -99.858.613 12.170.316 15.248.534 1.403.689 3.093.538 10.766.627 12.154.996 4. Tekstil ve Hazır Giyim Sektöründe Yer Alan Tedbirlerin 2016 Yılındaki Genel Durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından Ulusal İstihdam Stratejisi 2014-2016 Eylem Planı çerçevesinde Haziran 2016 (ss.54-58)’da hazırlanan mevcut durum analiz raporuna göre tekstil sektöründe devam eden 18 ve tamamlanan 1 olmak üzere toplam 19 tedbir bulunmaktadır. Devam eden 18 tedbirden 4’ü sürekli tedbir, 14’ü ise 2016 yılı tedbiridir. Yine sözkonusu eylem planı çerçevesinde düzenlenmesi düşünülen tedbir sayısı 4’tür. Sözkonusu tedbirlerin her birine detaylı olarak aşağıda yer verilecektir: 4.1. Sürekli Tedbirler Başarılı Olarak Devam Eden Sürekli Tedbirler Tedbir No Tedbirin Adı Sorumlu Kurum 7 2.1 2.5 3.1 Kısmen İlerleme Sağlayan Sürekli Tedbir(ler) Tedbir No 5.1 Meslek standartlarının belirlenmesinde sürekliligin gözetilmesi ve böylece sınav ve belgelendirme süreçlerine işlerlik kazandırılması Sektörde katma değeri yüksek üretim gerçekleştirilmesine yönelik olarak nitelikli istihdam kapasitesinin artırılması Kayıtlı istihdama yönelik toplumsal farkındalık artırma çalışmalarının gerçekleştirilmesi MYK Tedbirin Adı Uygun bölgeler belirlenerek gerekli altyapı yatırımlarının yapılması Sorumlu Kurum BSTB – Sanayi Teknolojileri Genel Müdürlüğü Tedbirin Adı Kadın istihdamının desteklenmesi Genç istihdamının desteklenmesi Kadınlara yönelik kısmi süreli çalışma olanaklarının yaygınlaştırılması Meslek ve teknik eğitimde piyasa aktörleri ile eğitim kurumlarının etkin işbirliğinin sağlanması Çalışanlara eğitim düzenleyen işverenlerin eğitim faaliyetlerinin devlet tarafindan desteklenmesi Sektöre yönelik eğitim kurumlarının müfredatları, sektör temsilcisi kurumların katkıları, ayrıca ulusal meslek standartları baz alınarak periyodik olarak güncellenmesi Sektörün işgücü envanterinin iller bazında çıkarılması Denetimlerin etkinliğinin artırılması İşyerinde çalışan işçi sayısına bakılmaksızın işçi ücretlerinin banka kanalıyla ödenmesinin sağlanması Sektöre yönelik iş sağlığı ve güvenliği danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin geliştirilmesi İhtisas organize sanayi bölgelerine işgücünün ulaşımının ve/veya taşınmasının avantajlı hale getirilmesi Kurumsal sosyal sorumluluk konusunda firmalara yönelik bilgilendirme faaliyetlerinin yürütülmesi Sorumlu Kurum İŞKUR İŞKUR ÇSGB – ÇGM İŞKUR SGK – Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü 4.2. 2016 Yılı Tedbirleri Başarılı Olarak Devam Eden 2016 Yılı Tedbirleri Tedbir No 1.1 2016 1.2 2016 1.3 2016 2.2 2016 2.3 2016 2.4 2016 2.6 2016 3.2 2016 3.3 2016 4.2 2016 5.3 2016 6.1 2016 8 MEB – Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü MEB – Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü MEB – Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü İŞKUR SGK – Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü ÇSGB – ÇGM ÇSGB- İSGGM BSTB – Sanayi Teknolojileri Genel Müdürlüğü KOSGEB 6.2 2016 Kısmen İlerleme Sağlayan 2016 Yılına Ait Tedbir(ler) Tedbir No 5.2. 2016 Sosyal sorumluluk standartlarına yönelik KOBİ’lere uygulanacak faaliyetlerin desteklenmesi KOSGEB Tedbirin Adı Kümelenme politikalarının firmalara avantaj sağlayacak şekilde düzenlenmesi Sorumlu Kurum BSTB – Sanayi Teknolojileri Genel Müdürlüğü Tedbirin Adı İş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyan, düşük iş kazası ve meslek hastalığı sayılarına sahip işverenlerin iş kazası ve meslek hastalığı primi işsizlik sigortası fonundan karşılanması Sorumlu Kurum ÇSGB – İSGGM 4.3.Tamamlanan Tedbir Tedbir No 4.1 2016 4.4.Düzenlenmesi Düşünülen Tedbirler Tedbir No 1.1 2016 1.2 2016 2.6 2016 5.2 2016 Tedbirin Adı Kadın istihdamının desteklenmesi Genç istihdamının desteklenmesi Sektörün işgücü envanterinin iller bazında çıkarılması Kümelenme politikalarının firmalara avantaj sağlayacak şekilde düzenlenmesi Sorumlu Kurum İŞKUR İŞKUR İŞKUR BSTB – Sanayi Teknolojileri Genel Müdürlüğü 4.5. Düzenlenmesi Düşünülen Tedbirlere İlişkin Yürütme Kurulu Değerlendirmesi Tedbire İlişkin Yürütme Kurulu Önerisi Tedbirin “Tekstil ve hazır giyim sektöründe kadın istihdamı desteklenecektir” olarak değiştirilmesi hususunun Çalıştay’da ele alınması faydalı olacaktır. Tedbirin “Tekstil sektöründe genç istihdamı desteklenecektir” şeklinde değiştirilmesi hususunun Çalıştay’da ele alınması faydalı olacaktır. Tedbir kayıt dışı istihdamla mücadele politika başlığı altında yer almamasına rağmen tedbirin açıklamasında kayıt dışılığa vurgu vardır. Tedbir açıklamasının “Sektöre dönük politikaların gerçekçi bir şekilde planlanabilmesi amacıyla sektörün işgücü envanteri çıkarılacaktır” şeklinde değiştirilmesi hususunun çalıştayda ele alınması faydalı olacaktır. Tedbirin sürekli hale getirilmesi ve sorumlu kuruluştan işgücünün kümelenme bölgelerindeki çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni çalışmalar talep edilmesi hususunun çalıştayda ele alınması faydalı olacaktır. Tedbir No 1.1 2016 1.2 2016 2.6 2016 5.2 2016 5. 1. Çalıştay Bağlamında Tartışılan Sorular ve Getirilen Öneriler 9 1. Tekstil ve hazır giyim sektöründe işgücü ihtiyaçlarının belirlenmesi noktasında hangi iş ve meslek tanımları yapılabilir? Meslek tanımları yapılırken vasıfsız işgücünün (ayakçı, meydancı) tanımının yapıldığı ancak iş tanımlarının birbirinden farklı olduğu dolayısıyla ayrımın iyi yapılması gerektiği ifade edildi. İşgücü özelliklerinde hangi standartların üzerinde durulması gerektiği tartışılmalıdır. Temel sorun, sektörde üniversite mezunu olarak istihdam edilen kişilerdeki nitelik sorunu. Üniversite mezunlarının bilgi ve tecrübesi yeterli değil. 2. Tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdamın sürdürülebilir olması için iş sağlığı ve güvenliği açısından iş süreçlerinde ne gibi iyileştirmeler yapılabilir? Her ne kadar tekstil ve hazır giyim sektöründe iş kazalarından kaynaklanan ölümlerin yüksek olmadığı ifade ediliyor olsa da, bu durum sektörde yaşanan ölümlerin “çoklu organ yetmezliği” vakası olarak rapor edilmesinden kaynaklanmaktadır. Tekstil ve hazır giyim sektörü ayrımının yapılması gerekiyor zira iki sektörde farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, erkek giyiminde yaka kısmında giyotin kullanılırken işveren tarafından eldiven verilmekte fakat çalışanlar bu eldiveni kullanmamaktadır. Dolayısıyla, işçilerin bu hususta iyi bir eğitimden geçirilmesi ve işçiyi koruyan düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliği kapsamında alınması gereken önlemler daha çok kurumsallaşmış firmalar tarafından gerçekleştirilmekte dolayısıyla tüm firmalar tarafından bu hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Diğer tüm sanayi sektörlerinde olduğu gibi, tekstil ve hazır giyim sektöründe de istihdam edilen çalışanların dikkatsizliği sözkonusu. Dolayısıyla bu durumdan doğabilecek kazaları önleyebilmek adına eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliği eğitimi hususunda farkındalık yaratılmalı, verilecek eğitimlerin sadece teorik bilgiyi değil pratik yönüyle de ele alınması gerektiği, ve eğitimi verecek eğitmenlerin/uzmanların sektörü ve sektördeki iş akışını bilen kişilerden oluşması hususları tartışılmıştır. Sözkonusu eğitimlerin çalışanların anlayabilecekleri düzeyde olması ve bu hususta öncelikle sektördeki ustabaşılarına eğitim verilmesi ya da usta, ustabaşı ve şef vb. sektörde bizzat yer alan ve alanında uzman kişilerin eğitim sürecinde yer alması sağlanarak daha fazla görsele dayalı eğitim programının oluşturulması hedeflenmelidir. İş sağlığı ve güvenliği dersinin MEB müfredatında yer alması hususuna değinilmiştir. 3. Dünya’da yaşanan teknolojik gelişmelerin (teknik tekstil, bilişim vb.) tekstil ve hazır giyim sektörüne yansıtılabilmesi için neler yapılabilir? 10 Türkiye’de teknik tekstile yönelik bir eğilim olduğu ancak gereken önemin verilmediği dolayısıyla iyileştirilmesi için Güney Kore ve Japonya’nın örnek olarak alınabileceği ve sektörde teknolojiyi iyi kullanabilecek çalışan personele ihtiyaç olduğu vurgulanmıştır. Sektörün teknolojik gelişmelere ve yeniliklere uzak olduğu ve bu noktada bir “know-how” kavramına ihtiyaç duyulduğu konusunda görüşler bildirilmiştir. Sanayi-Üniversite işbirliğinin uzun yıllardır konuşulduğu ancak bir türlü uygulamaya geçmediği ve bu bağlamda bir “Tekstil Üniversitesi” kurmanın somut bir adım olabileceği ifade edilmiştir. Tekstil ve hazır giyim sektöründe teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilmek ve devletin bu sektörde yer alan kişilere yardımcı olabilmesi için aynen Pakistan ve Hindistan’da olduğu gibi “Tekstil Bakanlığı” kurulmasının faydalı olabileceği fikri öne sürülmüştür. 4. Tekstil ve hazır giyim sektöründe yaşanan değişimlere adaptasyon sağlayacak şekilde işgücünün niteliksel dönüşümünün sağlanması için neler yapılabilir? Tekstil ve hazır giyim üzerine eğitim alan meslek lisesi öğrencilerine görsel ve pazara yönelik eğitimlerin verilmesinin faydalı olabileceği ifade edilmiştir. Esnek işgücü tanımları yapılmalıdır. Eğitimini almasına rağmen eğitimini aldığı dalda istihdam edilmeyen çok kişinin olduğu dolayısıyla bu dalların tespit edilmesinin gerekli olduğu hususu tartışılmıştır. İşgücü piyasası raporunun çok kapsamlı olmadığı ve iyileştirilmeye ihtiyaç duyduğu vurgulanmıştır. İşverenin kendisinin hangi meslek grubunu istihdam edeceği konusunda bilgi sahibi olmadığı ifade edilmiştir. 5. Tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdamın arttırılması için nasıl bir kümelenme modeli ve bununla ilgili bir destek sistemi geliştirilebilir? Gönüllü bir işbirliği olarak ifade edilen kümelenme modeli firmaların belirli bölgelerde toplanmasından ziyade sektördeki tüm aktörlerin işbirliği yapması olarak adlandırılabilir. Her ne kadar 2000’li yılların ortalarından itibaren Ekonomi Bakanlığı ile birlikte ortak çalışmalar yürütülüyor olsa da, kümelenme modeli algısının yerleşmesinde çeşitli kurum ve kuruluşlara ihtiyaç duyulmaktadır. Her bölgede karşılaşılması muhtemel sorunların farklılık göstermesinden ötürü teşviklerin bölgesel alanlarda yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bir teşvik primi gösterilmediği sürece, tekstil ve hazır giyim sektöründe istihdam edilenler genel olarak kümelenme modeline dahil olmak istemediğinden, kümelenme modelinin hayata geçirilmesi için havuç modelinin dikkate alınması yerinde olacaktır. 6. Tekstil ve hazır giyim sektöründe ev eksenli çalışan işgücünün esnek çalışma uygulamaları nasıl tanımlanabilir ve geliştirilebilir? 11 Kümelenme modelinin ev eksenli çalışan işgücü için de uygulanabileceği üzerinde durulmuştur. İş Kanunu’na bununla ilgili maddeler konulması ve temel altyapısının oluşturulması gerekmektedir. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu sektörde kadınların çocuk bakımından doğan sorumluluklarından ötürü ev eksenli çalışmak ve düşük ücretlerde istihdam edilmek zorunda kaldığı ve dolayısıyla bu durumun kayıt dışı istihdama yol açtığı vurgusu yapılmıştır. 6. 1. Çalıştay'da Fikir Tepsisi Yöntemiyle Tartışılan Sorular ve Getirilen Öneriler 1. Tekstil ve hazır giyim sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda nitelikli işgücünün arttırılması için örgün ve yaygın eğitim içerik ve çeşitleri kapsamında verilen eğitimlerle ilgili neler yapılabilir? Burs, tanıtımlar, iş garantisi vb. fırsatlar yaratarak ve eğitim müfredatını “z kuşağı”nın ilgi ve ihtiyaçlarına cevap verecek ve teknolojik yenilikleri de içerek şekilde tasarlayıp meslek liseleri ve üniversite düzeyinde tekstil eğitimi daha cazip hale getirilmeldir. Üniversite-Sanayi işbirliğine sanayi ve meslek örgütleri de dahil edilerek öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik eğitim programının hazırlanması ve öğrenci stajlarının mecburi tutulması gerekmektedir. Ayrıca ÜniversiteSanayi-MEB işbirliğinde örgün ve yaygın eğitim içerikleri gözden geçirilerek sanayi ile gelişen teknolojiye ayak uyduracak şekilde tasarlanmalıdır. İŞKUR'un hali hazırda uyguladığı mesleki eğitim kursları ve iş başı eğitim programlarında sektörün ihtiyacına yönelik olanlardan faydalanılması konusunda bilgilendirme yapılmalıdır. Meslek liselerinin teknik fiziki altyapılarının bilişim teknolojilerini de kapsayacak şekilde geliştirilerek eğitim sürecinin günümüz ihtiyaçlarını karşılayabildiğinden emin olunmalıdır. Tüm paydaş temsilcilerin katılımıyla eğitim programlarını hazırlayacak komisyonlar oluşturulmalıdır. Sektör meslek şurası toplanmalıdır. Her anlamda verilecek eğitimlerde İş Sağlığı ve Güvenliği konuları da göz önünde bulundurulmalıdır. Eğitim müfredatı sektör ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanmalı ve uluslararası eğilimler ve beklentiler gözönüne alınarak ihtiyaçlara yönelik mesleki eğitim kursları düzenlenmelidir. Bu bağlamda verilen eğitim ile yapılacak işin bağlantılığı takip edilmelidir. Eğitim kurumları ve sanayi kuruluşları arasında işbirliği yapılarak kişilerin belirli bir süre çalıştıktan sonra mezun olmaları sağlanmalıdır. Ayrıca Açıköğretim Üniversitesi'ne tekstil ve hazır giyim bölümleri açılıp, zorunlu laboratuar dersleri için öğrencilerin en yakın üniversitede misafir öğrenci olarak eğitimlerini tamamlamaları sağlanmalıdır. Buna ek olarak, her 12 seviyedeki görev tanımlarının yapılıp sözkonusu tanımlara ilişkin görsele dayalı eğitim içerikleri hazırlandıktan ve açık erişim havuzlarına konulduktan sonra periyodik olarak gözden geçirmeye müsade edecek bir altyapı oluşturulmalıdır. Eğitim programları ve içerik belirlenmesinde sektörle birlikte hareket edilmesi ve eğitimcilerin belirli periyodlarla sektör deneyimi edinmeleri gerekmektedir. Yaygın eğitimle işgücü niteliğinin sektörde başka iş pozisyonlarında çalışılacak şekilde çeşitlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Meslek lisesi ve üniversite öğrencilerine daha fazla staj ve yarı zamanlı çalışma imkanı sağlanmalı. Örneğin, meslek yüksek okullarının programları ve eğitimleri sektörle bütünleşik olacak şekilde iki yarıyılı iş yerinde eğitim olmak koşuluyla en az altı yarıyıl olmalı. Benzer şekilde tekstil bölümünde öğrenim gören lisans öğrencileri de öğrenim sürelerinin belirli bir süresini uygulamalı olarak tekstil işletmelerinde geçirmeli ve öğrencilerin staj eğitimlerinde edinmiş olduğu bilgi ve becerileri de kapsayacak şekilde yıl sonu sınavları tasarlanmalıdır. Giyilebilir teknoloji üzerine çalışmalar yapan öğrenciler için (burs, yurtdışı eğitim imkanları gibi) teşvik mekanizması oluşturulmalıdır. E-içeriklerin EBA (Eğitim Bilişim Ağı)’ya yüklenmesi veya benzer bir altyapı oluşturulması hedeflenmelidir. Ayrıca, eğitim programlarının güncellenmesi çalışmalarında sektöre dayalı alan/dal açılması yapılması gerekli olanların birleştirilmesi ve sektörle ilgili güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerin bir anda herkese aktarılması zor olacağından, her bir gelişmeye dair formatörlerin yetiştirilmesi böylelikle yayılımın sağlanması amaçlanmalıdır. Bunlara ek olarak, eğitim kurumları-sektör işbirliği çerçevesinde meslek lisesi seviyesinden itibaren sektörün ihtiyaçlarına uygun personel yetiştirilerek işverenin oryantasyon maliyetleri düşürülmelidir. Lisans öncesi ve lisans eğitim müfredatı koordineli olarak oluşturulmalıdır. 2. Tekstil ve hazır giyim sektöründe hangi resmi istatistiklere ihtiyaç bulunmaktadır? İhtiyaç duyulan resmi istatistiklerin üretilebilmesi için neler yapılabilir? TÜİK tarafından yayınlanan sanayi üretim endeksi verilerinde tekstil sektörü deri ile birlikte veriliyor. Dolayısıyla, sektörler arasında ayrım yapılması gerekmektedir. SGK'da toplanan iş kazası istatistiklerinin detaylandırılması ve eğitimli iş gücü kayıplarının verilerinin sağlanması gerekmektedir. Girişimcilere sağlanan destek ile alakalı veriler açıklanmalıdır. Makine envanteri veri tabanı derlenmelidir. Tekstil ve hazır giyim sektörüne yönelik olarak İŞKUR'un geçmişten günümüze kadar yürüttüğü mesleki ve iş başında eğitim programlarının orta ve uzun vadede program katılımcılarına katkısı istihdam açısından takip edilmelidir. 13 Tekstil ve hazır giyim sektöründe kendi tasarımını yapan firma ve tasarımcı sayılarının, makine envanter verilerinin ve bu sektöre ilişkin yatırım, teşvik vb. istatistiki bilgilerin yayınlanması önem arz etmektedir. Genel olarak sözkonusu istatistiklere erişime izin verilmemesi sektörün mevcut durumunu takip etmede sorun teşkil etmektedir. Ayrıca, sektörün verimlilik analizi yapılarak katma değeri yüksek alanların tespit edilip sektördeki aktörlerle paylaşılması gerekmektedir. Son olarak, tekstil işletmelerinin yıllık kapasite ve fiili üretim istatistiklerini her yıl kg ve değer bazında TÜİK ile paylaşmaları için bir düzenleme getirilmelidir. Bu noktada, TÜİK bünyesinde özel bir birim oluşturulmalı ve üretim 12 haneli GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numarası ile verilmelidir. Öncelikle, tekstil ve konfeksiyon sektörleri ayrımı daha iyi ve net bir şekilde yapıldıktan sonra sözkonusu istatistiklere perakende verileri dedahil edilmelidir. Sektörde yer alan her işin tanımının yapılması, haritalandırılması ve demografik özelliklere dair istatistiki verilerin toplanması önem arz etmektedir. Sektörde istihdam edilen kişilerin sosyodemografik özelliklerine, eğitim düzeylerine ve mesleklerine (mühendis, tekniker vb.) göre ve benzer şekilde dezavantajlı grupların da niteliklerine göre sınıflandırmanın yapılıp, TÜİK ve sektör temsilcilerinin koordineli çalışması neticesinde bir veri bankasının oluşturulması gerekmektedir. 3. Tekstil ve hazır giyim sektöründe bölgesel istihdamın arttırılması amacıyla sektörel bazlı teşvik uygulanması noktasında neler yapılabilir? İstihdamın artırılmasının arzu edildiği bölgelerde girişimciliği teşvik edici kredi desteği ve hibe, prim indirimi, indirimli elektrik, arazi tahsisi ve özelliklere az gelişmiş bölgelere yönelik vergi indirimi, sigorta prim teşviklerinden yararlanma süresinin arttırılması vb. teşviklerin hayata geçirilmesi ve verilecek teşviklerin ihracat performansı da göz önünde bulundurularak yapıması gerekmektedir. Özellikle, kadınların yoğun olarak çalıştığı bir sektör olmasından ötürü kreş imkanı, emzirme odası vb. hususlar için de teşvik sağlanmalıdır. Ayrıca, işgücü maliyetlerinin düşmesine yardımcı olacak ilave teşviklerin yanısıra küme teşviki göz önünde bulundurulmalıdır. Bölgesel asgari ücret uygulamasına geçebilmek için gerekli hukuki altyapının oluşturulması gerekmektedir. Sektörün ve bölgedeki mevcut işyerlerinin ihtiyaçları doğrultusunda eğitim kurumları ile işbirliği yapılarak istihdamın niteliğine göre mesleki eğitim verilmelidir. Eczane ve özel hastane yatırımlarında olduğu gibi bölgesel teşvik uygulamasına kota konulup, teşvikler kotası dolan bölgeden diğer bölgelere yönlendirilmelidir. 14 KOSGEB gibi devlet desteği veren kurumlar tarafından verilen destekler ve özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde mevcut teşvik politikalarının tanıtılması hususunda daha geniş çaplı adımlar atılmalıdır. 4. Tekstil ve hazır giyim sektöründe özel politika gerektiren grupların istihdamının arttırılması noktasında neler yapılabilir? Sektörde esnek çalışmanın etkinleştirilmesi gerekmektedir. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde kadın istihdamının arttırılması için istihdam edilmeye yönelik özendirici tedbirler alınmalıdır. Dezavantajlı ya da azınlık olarak düşünülen gruplara ait çalışanların istihdam edilebilecekleri alanların tespit edildikten ve belirli süre ile eğitime/teknik eğitime tabi tutulup yeterlik belgelerini aldıktan sonra MYK’da olduğu gibi İŞKUR veya MEB tarafından işçi kadrosuna alınmaları sağlanmalıdır. Belçika’da uygulanan yeni mezunlara ve 25 yaş altındaki yarı nitelikli gençlere “ilk istihdam” sağlayan şirketlere vergi ve sigorta primi indirimleri vb. Türkiye’de de hayata geçirilmelidir. Ayrıca, özel politika gerektiren grupların sektörde nasıl ve hangi koşullarda istihdam edileceği değerlendirilip oluşan ihtiyaclara göre sözkonusu grupların istihdamını özendirici politikalar geliştirilmelidir. Bir diğer husus ise, sektörde kadın istihdamını daha fazla teşvik edici tedbirler alınmalıdır. Örneğin, kadınların çocuk bakım yükümlülükleri yerel otorite ve özel sektör işbirliğiyle hafifletilmeli ve özellikle kreş olanakları düşük maliyetlerle karşılanmalıdır. Aynı zamanda, kadınların annelikle ilgili haklarının kullanılmasında destek ve teşvik sağlanmalıdır. Özel politika gerektiren grupların istihdamının arttırılması amacıyla firmalara daha fazla devlet desteği verilmelidir. Ayrıca, sözkonusu grupların mevcut nitelikleri ile bulundukları bölgelerdeki işgücü ihtiyaçları eşleştirilmelidir. Belirli sayıda işçi çalıştıran firmalara belirli oranda dezavantajlı grupları ya da kadınları istihdam etme zorunluluğu getirilmelidir. İstihdam edilenlere ise vergi indirimi vb. uygulanmalıdır. 5. Büyük uluslararası pazarlardaki (ABD vb.) korumacı politikalara karşı ve yabancı yatırımları ülkemize çekebilmek için yapılması gerekenler nelerdir? Dünya Ticaret Örgütü nezdinde tarife dışı engelleri kaldıracak girişimlerde bulunulmalıdır. Teknik tekstil konusunda devlet desteği sağlanarak yatırımcılar özendirilmelidir. Ayrıca, yatırımcılara özel yatırım ve belirli süreyle vergi teşviki ve şirket kuruluş aşamasında kolaylıklar sağlanmalıdır. Markalaşmaya yönelik tasarım ve koleksiyon oluşturmaya yönelik destek mekanizmasının geliştirilerek bunların AR-GE ve ÜR-GE teşvik kapsamına alınması sağlanmalıdır. Aynı zamanda, sektörel olarak iyi organize olmuş ve mali yatırımlardan uzak alanlarda bilimsel çalışmaları da desktekleyici birtakım sektörel üsler oluşturulmalıdır. 15 Tekstil ve hazır giyim sektöründe ticareti geliştirmek için yeni serbest ticaret anlaşmaları imzalanmalı ve QIZ (Qualifying Industrial Zones)'in kurulması için çaba gösterilmelidir. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için yasal bir düzenleme yapılmalıdır. Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından ülkemizin tanıtım faaliyetleri daha geniş çapta ve etkin bir şekilde gerçekleştirilmelidir. 6. Tekstil ve hazır giyim sektöründe elektronik ticaret kapsamında perakendecilik sürecinde ihtiyaç duyulan meslek tanımlarının yapılması ve bu meslek programlarının hazırlanması için neler yapılabilir? Uluslararası boyutta örneklerin değerlendirilmesine ilişkin bir sistem oluşturulmalı ve üniversitelerde ilgili bölümlerin (Tekstil Mühendisliği, İşletme, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Uluslararası Ticaret) desteği ile bu çalışmalar arttırılmalıdır. Sanal (online) perakendecilik (mağazacılık) ve e-ticaret sürecinin farklı ölçekler için iyi bir analizinin yapılması gerekmektedir. Benzer süreci olan diğer sektörler ve firmaların hali hazırdaki uygulamaları da incelenerek ve varsa sektörde özel meslek tanımları yapılarak gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, Bakanlık ve STK destekli uzaktan eğitimin interaktif programları düzenlenmelidir. Sanal perakendecilik ara yüz tasarımcılığı, sosyal medya müşteri temsilciliği ve sipariş işleme elemanı mesleklerine ihtiyaç bulunmaktadır. Aynı zamanda, iş süreçleri ile sürece dair çalışan niteliklerinin (eğitim düzeyi vb.) belirlenmesi gerekmektedir. 7. 1. Çalıştay Kapanış Notları Tekstil ve hazır giyim sektöründe talebe etkin cevap verebilen üretici özelliklerini geliştirme, koleksiyon ve marka yaratma, pazarlama ve üretim kanallarında etkinlik vb. hususlarına ağırlık verilmesinin ve daha yüksek katma değer elde edebilmek için firmaların değer zincirinin bu alanlarında kabiliyetlerini geliştirmesinin gerekli olduğunun altı çizildi. 2 Sendikaların örgütlenmesinde sorunların olduğu ve sendikaların daha etkin bir rol alması gerektiği hususu tartışıldı. İŞKUR temsilcileri tarafından düzenlenmesi düşünülen 2016 yılı tedbirleri (1.1, 1.2, 2.6, ve 5.2) bağlamında kadın ve genç envanterinin iller bazında çıkarılmasının kendilerinden beklendiğini ancak işgücü analizinin SGK bazında istenebileceği, İŞKUR'un sadece işverenlerle görüştüğünü ve işçilere ulaşmakta zorluk yaşandığı ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’deki işletmelerin %95’inin mikro ölçekli olduğu dolayısıyla politika başlıklarının belirlenirken işletme özelinde programların belirlenmesi gerekli olduğunun altı çizildi. 2 Zira bu husus Kalkınma Bakanlığı'nın “10. Kalkınma Planı (2014-2018): 2016 Yılı Programı’nda” belirtilmiştir. Bknz. Kalkınma Bakanlığı (2015, s. 220). 16 KAYNAKÇA 17 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı – Çalışma Genel Müdürlüğü, “Ulusal İstihdam Stratejisi 2014-2016 Eylem Planı Mevcut Durum Analizi”, Haziran 2016. Kalkınma Bakanlığı, “10. Kalkınma Planı (2014-2018): 2016 Yılı Programı”, Ekim 2015. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası, “Tekstil ve Hazır Giyim Sanayiinin Türk Ekonomisindeki Yeri: Brüt Katma Değer, Dış Ticaret ve Uluslararası Rezerv Birikimi, İstihdam, Yatırım Teşviki Etkileri”, 2014. 18