Farmakoloji İlaç “İlaç, fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları uygulananın yararına değiştirmek veya incelemek amacıyla kullanılan maddedir.” Her ilaç başlıca iki esas kısımdan meydana gelmiştir; 1. Kısım: Etken madde veya maddeler, 2. Kısım: Yardımcı maddeler Etken Madde İlacın tedavi, koruma ve teşhis amacını sağlayan etkili maddesidir. Aktif maddeler de denen etken maddeler, molekül yapılarına göre; doğal, yarı sentetik sentetik olabilirler. Yardımcı Madde Etken maddenin dışındaki maddelerdir. İlaç formüllerinin yardımcı maddeleri, tek bir madde veya genellikle olduğu gibi birkaç maddenin karışımıdır. Absorban, Bağlayıcı, Kaydırıcı maddeler vb. Ayrıca ilacın stabilitesine (dayanıklılığına) etkili olan maddeler ve karışımları da içerir. İlaçların Elde Edildiği Kaynaklar Mineral maddeler Mikroorganizma, Mantar ve Enzimler Hayvansal ürünler Bitkisel ilaçlar Sentetik ve Semisentetik ilaçlar İlaçların Sınıflandırılması Etki yerlerine göre; İlaçlar organizmada etki yaptıkları yere göre sınıflandırılabilirler. Örneğin; kalp ve damarlar üzerine etkili olan ilaçlar, “Kardiyovasküler Sistem İlaçları” olarak adlandırılır. Kullanım amaçlarına göre; Koruyucu (profilaktik) amaçla Tamamlama (replasman) amacıyla Radikal tedavi amacıyla Semptomatik ya da palyatif tedavi amacıyla İlaçların Adlandırılması Kimyasal ad; Uluslararası Kimya Birliğinin saptadığı kurallara göre verilen kimyasak addır. (Örn: 6-0-metileritromycin, Formülü: C38H69NO13) Jenerik adı; İlacın içinde bulunan aktif maddeyi belirtir. (Örn. Claritromycin) Bir firmanın başka bir firma tarafından araştırılıp geliştirilen molekülünü, araştırıcı firmanın izni olmaksızın üreterek pazarladığı ilaca da “Jenerik İlaç” adı verilir. Ticari ad, marka veya müstahzar adı Firmaların kendi ürünlerine verdikleri özel isim (Örn; Klacid) İlaçların Farmasötik Şekilleri Katı ilaçlar; Kapsül Tablet Pastil Supozituar Ovül Yarı katı ilaçlar; Pomat ya da Merhem Sıvı ilaçlar Solüsyon Şurup Süspansiyon Lavman İlaç Uygulama Yolları Enteral Oral Bukkal mukoza/dil altı Rektal Parenteral İntravenöz İntramüsküler Subkutan İnhalasyon Topikal Farmakoloji Farmakoloji, farmasötik maddelerin bilimidir. Farmakoloji; ilaçların organizma üzerindeki etkilerini, bu etkileri nasıl gerçekleştirdiğini, ilacın vücutta karşılaştığı durumları, başından geçenleri, fazla miktarlarının vücuttaki zehirleyici etkilerini tedavide kullanılışını inceler. Farmakoloji Farmakokinetik Organizmaya alınan bir ilacın belli bir zaman içinde absorbsiyon (emilim), distribüsyon (dağılım), metabolizma (biyotransformasyon) eliminasyonunun (atılım) incelenmesidir. Absorbsiyon İlacın uygulandığı yerden kan dolaşımına geçmesidir. İlaç moleküllerinin organizmaya girdikten sonra kan dolaşımına ulaşma hızı, büyük ölçüde veriliş yoluna göre değişir. Tedavi açısından bakıldığında ilaç absorbsiyonu ile ilgili 2 önemli parametre bulunmaktadır: Absorbsiyon hızı, Absorbsiyon derecesi Distribüsyon İlaçların kandan doku ve organlara yayılmasına dağılım denir. İlaçların vücutta dağıldıkları ortam genellikle fizyolojik sıvı kompartmanlarıdır. İlaçların dokularda, kapiller damar ağındaki kandan intertisyel sıvıya geçişleri organın veya yapının içinden geçen kan akımının hızına göre değişen bir hızda olur. Kalp, akciğerler, böbrekler ve karaciğerler gibi fazla kanlanan organlara geçiş ve bunların oluşturduğu kompartman ile plazma arasındaki dengelenme hızlı bir şekilde olur. Buna karşılık cilt, kemik, iskelet kası ve diş gibi yapıların kanlanması düşük olduğundan bu yerlere geçiş ve dengelenme, yavaş ve düşük olur. Distribüsyon Kandaki ilaç molekülleri, her ilaç için değişen oranda plazma proteinlerine bağlanmaktadır. Plazma proteinlerine bağlanmayan ilaç molekülleri (serbest fraksiyon) farmakolojik aktivite gösterir ve metabolize olarak eliminasyona uğrarlar. Plazmada serbest ilaç molekülü azaldığı oranda, proteinlere bağlı ilaç molekülleri serbestlenir. Plazma proteinlerine bağlanma yüzdesine göre ilaçlar başlıca 3 gruba ayrılabilirler; Güçlü bağlanan ilaçlar Orta derecede bağlanan ilaçlar Az bağlanan ilaçlar Biyotransformasyon (metabolizma) İlaçların, enzimlerin etkisi ile vücutta kimsayal değişikliklere uğramasına biyotransformasyon (metabolizma) denir. İlaçlar metabolizma sonucu vucutta daha az veya çok etkili ya da etkisiz bileşikler haline dönüştürülür. Biyotransformasyon sonucu ilacın dönüştüğü bileşiklere o ilacın metaboliti adı verilir. Bazen etkisiz bir bileşik vücutta biyotransformasyon sonucu etkili hale getirilir. Bu tür bileşiklere de prodrug ya da inaktif prekürsör denir. Biyotransformasyon İLAÇ İNAKTİF AKTİF inaktivasyon aktivasyon potansiyalizasyon AKTİF İNAKTİF METABOLİT Biyotransformasyon İlk Geçiş Etkisi İlaçlar oral yoldan alındığı zaman, GI kanalda geçiş alanları ve etki mekanizmaları ne olursa olsun, ilaç molekülleri genel dolaşıma ulaşmadan önce, genellikle vena porta sisteminden geçip karaciğere ulaşırlar. Karaciğerden bu geçiş sırasında, ilaç ana molekülünün bir kısmı metabolitlere dönüşürken, bir kısmı da eliminasyona uğrayabilmektedir. Böylece bazı ilaçların verilen dozlarının önemli bir fraksiyonu elimine olabilir. Bu fenomene hepatik ilk-geçiş adı verilir. Biyotransformasyonu Değiştiren Faktörler İlacın fizikokimyasal yapısı, biyotransformasyon sonucu oluşacak maddelerin özelliğini ortaya koyar. Farmakodinamik faktörler, veriliş yoluyla ve ilacın dozuyla ilgilidir. Metabolize olmuş ilacın miktarı veriliş yoluna göre değişmektedir. Enzimlerin genetik kaynağı da kişisel faktörleri oluşturur. Biyokimyasal faktörler de ilacın metabolizmasını etkileyen önemli faktörlerdendir. Sitokrom P450 enzim sistemi (CYP enzimleri) Karaciğerde her enzim grubu belli ilaç ve maddelerin metabolize edilmesinden sorumludur. Bazı ilaç ve maddeler; bu enzim grupları tarafından yıkılırken, aynı zamanda bu enzimleri uyarırlar (indüksiyon) ya da baskılarlar (inhibisyon). İlaçların enzimler üzerine bu tür etkileri sonucu, bu enzimler tarafından metabolize edilen diğer ilaçların farmakokinetiği değişir. Eliminasyon İlaçlar veya bunların metabolik değişme ürünlerinin vücuttan atılmasıdır. Organizmaya giren tüm yabancı maddeler dokulara geri dönüşümsüz bir şekilde bağlanmamışlarsa, belirli bir süre içinde yavaş ya da hızlı olarak elimine olur. Başlıca 2 tip eliminasyon vardır. Fiziksel: İlaç moleküllerinin idrar, feçes, salya, gözyaşı, süt, akciğerler v.b. yoluyla dışarı boşalmasıdır. Kimyasal: İlaç moleküllerini organizmada parçalamaya yönelik reaksiyonlar (metabolizma) denir. Plazma Yarı Ömrü İlacın yarı ömrü (t1/2): Çeşitli yollardan eliminasyon sonucu ilacın plazmadaki konsantrasyonunun yarıya düşmesi için gereken süredir. Farmakodinami İlaçların organizma üzerine etkisini ve bu etkilerin mekanizmasını, kısaca ilacın vücuda ne yaptığını inceler. Organizmaya alınan bir ilacın, belli bir zaman içerisinde etkisinin ya da etkinliğinin şekli, gücü ve süresinin incelemesidir. İlaçların Biyolojik Membranlardan Geçişi İlaçların belirli bir organı veya dokuyu etkileyebilmeleri için etki yerine belirli bir konsantrasyon eşiğini aşacak miktarda ulaşmaları gerekmektedir. Etki yerine ulaşmanın ilk aşamasını ilacın vücuda uygulandığı yerden absorbsiyonu, yani emilimi, ikinci aşamasını ise ilacın dolaşan kandan vücuttaki diğer yerlere dağılımı oluşturur. İlaçların Biyolojik Membranlardan Geçişi İlaca özgü faktörler; İlaç molekülünün fizikokimyasal özellikleri • Molekül büyüklüğü • Lipofilisitesi İlacın farmasötik şekli ve çözücüsünün fiziksel özellikleri İlaç konsantrasyonu İlaç Etkisinin Temel Özellikleri İlaçların etki bakımından en önemli özelliği seçici (selektif) olmasıdır. Seçicilikten, ilacın sadece kullanılış amacı ile ilgili hücre ve yapılara etki etmesi, ve ideal olarak kullanış amacı dışındaki diğer olaylara ve vücuttaki diğer yapılara etki etmemesi anlaşılmalıdır. İlaç etkisinin ikinci temel özelliği etkisinin geçici olması ve ilaç uygulaması kesildiğinde ilaç etkisinin belli bir sürede ortadan kalkmasıdır. İlaç etkisinin üçüncü özelliği uygulanan miktara yani doza bağımlı olmasıdır. İstenmeyen Etkiler İlaçların tedavi dozlarında kullanımları sırasından esas istenen etkilerinin yanında ortaya çıkan diğer istenmeyen etkilerine yan etki adı verilmektedir. İlaçların istenmeyen etkilerinin bazıları önemli ölçüde zararlı olabilir. Bunlara toksik etki denir. Hamile bir kişinin aldığı ilacın uterustaki bebeği, fetusu etkilemesi ve bunun sonucu ölü doğuma veya malformasyona (şekil bozukluğu), sakatlığa yol açmasına teratojenik etki denir. Vücutta antijen-antikor reaksiyonunu izleyen bazı immünolojik mekanizmalar sonucu ortaya çıkan olaylar bütününe allerji denir.