KARADENİZ OLAYI 28 Haziran 1914`te Saray Bosna şehrinde

advertisement
KARADENİZ OLAYI
28 Haziran 1914’te Saray Bosna şehrinde, Avusturya-Macaristan Veliahdı ile
karısına karşı sıkılan kurşun, aslında parlamak için bir kıvılcım bekleyen Birinci
Dünya Savaşını ateşlemişti.
Bu sırada, bir tarafta Almanya, Avusturya ve sonradan cephe değiştiren İtalya,
karşı tarafta Rusya, Fransa, İngiltere olmak üzere büyük devletler iki kıtaya ayrılmış
bulunuyorlardı. Türkiye, bu iki kıtadan birisine katılmak veya tarafsız kalmak gibi iki
şekilden birini seçmek zorunda idi. Kabinede etkili olanlar, İtalya ve Balkan
Savaşlarında kaybedilmiş bulunan yerleri geri almak düşüncesiyle, savaş kervanına
katılmayı istiyorlardı. Fakat iki kıtadan hiçbirini de cazip bulmuyorlardı. Bir tarafta,
topraklarımıza el koymuş olan Avusturya ve İtalya, diğer tarafta Türkiye’nin
bölüşülmesini isteyen Rusya vardı. Nihayet Rusya, Fransa, İngiltere bloğunu tercih
eden kabinenin savaş taraftarları, İngiltere ile Fransa tarafına teşebbüse giriştiler.
Osmanlı Donanması
Ruslar, tarihi düşmanı olarak nitelendirdikleri Türkleri Avrupa’dan kovarak, yine
kendi ifadeleriyle tarihi amaçları olan Boğazları ve İstanbul’u ele geçirmek için ne
zamandır savaşı özlüyorlardı. Hatta kendileri bir savaş çıkartmayı bile
tasarlamışlardı. Daha Birinci Dünya Savaşı çıkmadan altı ay kadar önce, 8 Şubat
1914 tarihinde Rus Dışişleri Bakanı Sazanof’un başkanlığında toplanan bir
komisyonda, İstanbul ve Boğazları ele geçirmek üzere bir baskın projesi en kötü
detayına kadar belirlenmişti. Bu amacına ulaşmak isteyen Rusya, Türkiye’yi; ne
İngiltere, Rusya, Fransa bloğuna ne de Almanya’nın tarafında görmek istiyordu.
Sazanof İstanbul’daki Giers’e verdiği talimatta; “Türkiye’yi tarafsız bırakmak üzere,
Enver Paşa ile yaptığımız görüşmeleri uzatmaya gayret ederek zaman kazanmaya
çalışın. Gerekiyorsa, Fransa ile İngiltere’nin müttefiki sıfatıyla Anadolu’yu hemen işgal
edebileceğimizi, buna göre Türkiye’nin Rusya’dan korkması gerektiğini Enver
Paşa’ya bildirin” diyordu.
Türkiye’nin harcadığı çabaya rağmen; Rusya ile aynı düşüncede olan İngiltere
ve Fransa, Türkiye’yi aralarına almak istemiyordu. Fransa Dışişleri Bakanı Paris
Büyükelçimize; “Osmanlı İmparatorluğu’nun tamamiyeti mülkiyeti Fransa için artık bir
1
kanun değildir” Diyerek, baklayı ağzından
İmparatorluğu’nun parçalanması isteniyordu.
çıkarıvermişti.
Belli
ki
Osmanlı
Almanya ise, büyük bir istekle Türkiye’yi yanına çekmek istiyordu. Bu durum
karşısında Türkiye’de 2 Ağustos 1914 tarihinde Almanya ile bir anlaşma yaptı.
Aslında İngiltere’ye ısmarlamış olduğumuz Sultan Osman ile Reşadiye zırhlılarımıza
İngiltere’nin ambargo koyması ve Amiral Şoşon komutasında Türkiye’ye gelmiş
bulunan Göben ve Breslav Alman kruvazörlerine Türk bayrağının çekilmesi
Türkiye’de Almanya lehine bir hava yaratmıştı.
Amiral Şoşon, Türk donanması komutanlığına atanarak, bütün filoyu
kumandası altında toplamış bulunuyordu. Şoşon’un Almanya’dan aldığı talimat,
Almanya’nın istediği anda Türkiye’yi harbe sokmaktı.
Eylül sonlarında Almanya ve Avusturya; Fransa ile Rusya karşısında
sıkışmışlardı. Almanya’ya göre Türkiye hemen savaşa girmeli idi. Şoşon, Osmanlı
Hükümeti’nin tarafsız kalmak veya şimdilik savaşa katılmamak yolundaki kararı
karşısında, Osmanlı donanmasıyla Karadeniz’e açılıp, Türkiye’yi savaşa sokacak bir
fırsat yaratmak istiyordu. Fakat kendisine bütün filo ile Karadeniz’e çıkmasına izin
verilmiyordu. Buna rağmen Şoşon, 12 Ekim sabahı 17 parçadan oluşan bir filoyu
peşine takarak Karadeniz’e çıktı. Enver Paşa, Şoşon’un amacını bildiği için, bu çıkışı
öğrenince bir telsiz vererek filoyu geri çevirdi ve Şoşon’u bu hareketinden ötürü
eleştirdi.
Henüz resmi belgeler ile tespit edilmemiş olmasına rağmen, olayın akışına
bakarak anlıyoruz ki, kısa bir zaman sonra, Enver Paşa, Bahriye Nazırı Cemal Paşa
ile fikir birliği yaparak, Karadeniz’deki Rus limanlarının bombardıman edilmesi
hususunda Amiral Şoşon’u serbest bırakmış ve bunu Kabine üyelerinden gizlemiştir.
25 Ekim günü Cemal Paşa donanmaya aşağıdaki dikkate değen emri
gönderdi:
“Donanma eğitim için Karadeniz’de bulunduğu sırada Donanma
Komutanı Amiral Şoşon tarafından verilecek her türlü emre mutlak
uyulması ve kesinlikle tereddüt gösterilmeyerek emirlerine göre
gereğinin her çeşit durum ve şartlar içinde yapılmasını isterin”...
İşte Birinci Dünya Savaşı’na girmemizin zamanını çizen meşhur “Karadeniz
Deniz Olayı” böyle başlamıştır.
28–29 Ekim gecesi Rus limanlarında müthiş bir kaynaşma vardı. Rus
donanması, Karadeniz Boğazı’na yapacağı bir baskına hazırlanıyordu. Rus Amirali
Eberhat “Donanma yarın saat altıda savaş amacıyla denize açılacaktır” diye ön
harekât emrini, gündüzden gemilerine bildirmişti.
Hâlbuki aynı gece gün ışımaya başladığı sırada, Gayret ile Muavenet
muhripheri Odesa; Hamidiye kruvazörü Kefe; Midilli ile Berk Novrosiski; Yavuz ile
Taşoz ve Samsun muhripleri de Sivastopol önlerinde kabul gibi gözüktüler. Gecenin
daha önceki saatlerinde, Samsun mayın gemimiz Odesa; Nilüfer mayın gemimiz
Sivastopol ağızlarını ve Midilli kruvazörümüz de Kerç Boğazı’nı mayınlamışlardı.
2
Türk Donanmasının Sivastopol’u Bombardımanı
Rus limanları önlerinde bu şekilde gruplandırılmış olan Türk savaş gemileri, bu
limanları dövmeye koyuldular. Öyle dövdüler ki özellikle akaryakıt depoları bulunan
limanlar, birer yanardağ gibi ateş püskürmeye başladılar. Eh değmişti bu iş.
Türk gemileri, kimsenin burnu kanamadan bu işi başardıktan sonra,
dönerlerken Karadeniz’i de taradılar, rastladıkları Rus gemilerini de batırdılar.
Yavuz ile Midilli’nin Türk donanmasına katılışlarından sonra dahi, Rus
donanması üstündü. Yavuz tek başına Sivastopol’ü bombardıman ederken, bu
limanda beş zırhlı, 2 kruvazör, 16 muhrip vardı. Fakat Rus donanmasının sayıca
üstünlüğü, Türk donanmasının indirdiği tokada engel olamadığı gibi, büyük bir
kahramanlık eseri olduğuna şüphe olmayan, mayın gemilerimizin tek başlarına,
Rusların burunları dibine sokularak, liman ağızlarını mayınlamalarını bile önleyemedi.
Onlar bize vurmaya davranırlarken biz onlara vurmuştuk. Mesele budur.
1
Tevfik İnci tarafından hazırlanan “Deniz Tarihimizin Şeref Sayfaları” adlı kitaptan alınmıştır.
3
1
Download