SKOLYOZ BOYUN, SIRT VE BEL BÖLGESİNDE GÖRÜLÜR. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Şenay Baltacı, "Skolyoz boyun, sırt ve bel bölgesinde görülür. En sık sırt bölgesinde yerleşir. Skolyoz daha çok okul döneminde saptanır. Kız çocuklarında çok daha sık görülür. Özellikle 30 dereceyi geçen skolyozlar adölesan kızlarda erkeklere oranla 10 kat fazla görülmektedir" dedi. Canik Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Şenay Baltacı, skolyoz hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Şenay Baltacı yaptığı açıklamada, "Gövdeye önden veya arkadan bakıldığında omurga normalde düz bir hat üzerindedir. Baş, göğüs kafesi ve kalçalar bu hat üzerinde simetrik olarak yer alırlar. Omurganın ön-arka doğrultuda yana doğru eğilmesine skolyoz adı verilir. Yüzde 85 gibi büyük bir kısmının nedeni bilinmemektedir. Bu nedenle idiyopatik(nedeni bilinmeyen) skolyoz adını almaktadır. En sık genç kızlarda ergenlik çağının hızlı büyüme döneminde ortaya çıkar. Nedenini bildiklerimizin başında ise doğuştan (konjenital) olanları gelir. Omurganın daha anne karnındaki gelişimi sırasında bir takım etmenlere maruz kalması nedeniyle oluşur. Doğuştan itibaren vardır ve bazı tipleri büyüme sürecince ilerleme gösterir. Bunun dışında çeşitli kas ve sinir hastalıklarına bağlı gelişen skolyozlar da görülebilir. Skolyoz boyun, sırt ve bel bölgesinde görülür. En sık sırt bölgesinde yerleşir. Skolyoz daha çok okul döneminde saptanır. Kız çocuklarında çok daha sık görülür. Özellikle 30 dereceyi geçen skolyozlar adölesan kızlarda erkeklere oranla 10 kat fazla görülmektedir. Uygunsuz mekanik kuvvetler (çocuklarda ağır sırt çantaları gibi) deformitede kalıcı sorunlara yol açabileceğinden mümkün olduğunca bu risk faktörleri engellenmelidir. Genellikle sırtta görülen asimetri ile fark edilirler. Bir omuz diğerinden daha yüksekte olabilir. Bir kürek kemiği direğine göre daha yüksekte ya da daha belirgin olabilir. Beldeki kavislerin simetrisi bozulmuştur. Bir kalça diğerine göre daha yüksek ya da daha belirgin görünebilir. Baş ve göğüs kafesi leğen kemiği ve kalçalara göre bir tarafa doğru kaymıştır" diye konuştu. Skolyozda bel ve sırt ağrısının sık karşılanan bir bulgu olmadığını vurgulayan Şenay Baltacı, "Eğriliğe ağrının da eşlik ettiği durumlarda omurganın ve içinden geçen omuriliğin iltihabı hastalıkları ve tümörleri akla gelmelidir. Hafif eğrilikler hastanın hayatına önemli bir etkide bulunmaz. Büyüme çağında ortaya çıkan eğriliklerin ilerleme riski bulunmaktadır. Bunların büyüme sürecince yakın takibi gerekir. Belirli bir dereceden sonra vücudun görünümü bozulur ve çocukta önemli psikolojik bozukluklara, sakatlık hissinin oluşmasına neden olur. Akciğerlere olan olumsuz etkisi ancak çok ileri derecedeki eğriliklerde ortaya çıkar. Skolyozlu hastalarda erişkin yaşlara geldiklerinde bel ve sırt ağrısı problemleri daha fazla görülür. Skolyoz şüphesi bulunan hastada 4D formetrik cihazı ile 4-8 dakika arasında zararsız, hızlı ve güvenli olarak eğriliğin kaç derece olduğu saptanabilmektedir. 350'yi geçen eğriliklerde cerrahi tedavi düşünülmelidir. Bu değer sırt eğriliklerinde 40 derecedir. Bu yöntemin skolyoz tedavisindeki önemi, hastanın deformite bölgelerinin tespiti ve tedavideki ilerlemenin gözlenmesini zararsız bir şekilde ölçümlendirilebilmesidir. X - ışını olmadığı için ölçüm istendiği kadar tekrar edilebiliyor. Yöntem skolyoz dışında kifoz (kamburluk) ve postür (vücut duruşu) bozukluğu analizi de yapıyor. Büyümenin devam ettiği olgularda eğriliğin cerrahi sınırları aşmasını önlemek amacıyla korse tedavisi uygulanabilir. Burada amaç başlangıç eğrilik değerini korumaktır. Kemik gelişmesini tamamlamış bir çocuğa korse verilmesi gereksizdir" şeklinde konuştu. SAMSUN Tarih: 11.9.2013 www.hemsinvadisi.com http://www.hemsinvadisi.com/