ÇANAKKALE SAVAŞININ İSTATİSTİKSEL ANALİZİ Burhan SAYILIR Uluslararası savaşların dünya medeniyetine indirdiği en büyük darbe, milyonlarca insan hayatının söndürülmesinden ibarettir. Genel savaş, özellikle ekonomik üretimin temel dayanağı olan çalışma yaşındaki nüfusu kırıp geçirerek savaşın tarafları olan ülkelerin nüfusunu azaltır. Üretim gücündeki bu azalış ülkelerin zenginlik ve üretimlerini olumsuz bir şekilde sarsacağı gibi, normal nüfus artışını da derinden etkileyecektir. Ekonomik bıkkınlık tarihte yaşanan bütün savaşların en temel ortak özelliğidir1. Genişlik, kapsam ve kullanılan savaş araçları bakımından geçmişteki hiçbir savaşla karşılaştırılamayacak olan Birinci Dünya Savaşı sonunda, galip tarafta yer alan Fransa, toplamış olduğu büyük zenginlikler ve varlıklarla, İngiltere ticaret anlaşmalarını genişletmek ve yeni alanlar bulmakla, İtalya ülkesini yeniden onarmakla, Rusya yeni rejimle birlikte endüstrileşmeyle bu savaştan büyük ölçüde yararlandılar. Mağlup tarafta yer alan Almanya ise ağır antlaşmalara rağmen ülkenin sanayileşmesi ve kalkınmasına yönelik çalışmalara girişti2. Osmanlı İmparatorluğu’na gelince, daha Balkan Savaşları’nın ekonomik ve siyasi tahribatını gideremeden girdiği bu genel savaş sonunda, buralarda uğradığı tahribatı gideremediği gibi ülkesinin tamamen işgali ile karşı karşıya kalmıştı. Birinci Dünya Savaşı’nda İtilâf Devletleri -42.188.810 kişi- ve İttifak Devletleri’nin -22.850.000 kişi- savaş alanlarına gönderdikleri 65.038.810 askerin yaşanan yoğun çarpışmalar sonunda 8.538.315’i ölü, 21.219.452’si yaralı, 7.750.919’u esir veya kayıp olarak savaş alanlarını terk etmek zorunda kaldı. Böylece savaşa katılan 65.038.810 askerin 37.508.686’sı -bu rakam toplam askerin % 57.6’sını oluşturmaktadır- savaş dışı kaldı3. İtilâf Devletleri’nin savaş alanlarına gönderdikleri 42.188.810 askerin 5.152.115’i savaş alanlarında öldü, 12.831.004’ü yaralandı, 4.121.090’ı esir veya kayıp oldu. Diğer bir deyişle İtilâf Devletleri askerlerinin 22.104.209’unun -bu rakam İtilâf Devletleri’nin toplam askerin yaklaşık % 53’ünü oluşturuyordu- savaş dışı kalmasına engel olamadılar. Buna karşılık İttifak Devletleri’nin savaş alanlarına sevk ettikleri 22.850.000 askerden, 3.386.200’i öldü, 8.388.448’i yaralandı, 3.629.829’u esir veya kayıp oldu. Böylece İttifak Devletleri de bu büyük savaşta 5.404.477 askerini -bu mevcut askeri gücün % 67.4’ünü oluşturmaktaydı- savaş dışında kalmış olarak buldular4. Ülkeler Silah Altındaki Toplam İTİLAF DEVLETLERİ Rusya 12.000.000 Fransa 8.410.000 Britanya 8.904.467 İtalya 5.615.000 A.B.D 4.355.000 Japonya 800.000 Romanya 750.000 Sırbistan 707.343 Belçika 267.000 Ölü Yaralı Esir/ Kayıp Toplam Zayiat Genele Oranı (%) 1.700.000 1.357.800 908.371 650.000 126.000 300 335.706 45.000 13.716 4.950.000 4.266.000 2.090.212 947.000 234.300 907 120.000 133.148 44.686 2.500.000 537.000 191.652 600.000 4.500 3 80.000 152.958 34.659 9.150.000 6.160.800 3.190.235 2.197.000 364.800 1.210 535.706 331.103 93.061 76.3 76.3 35.8 39.1 8.2 0.2 71.4 46.8 34.9 Ratip Yüceuluğ, Savaş Sonu Nüfus Meseleleri, Ankara 1944, s. 14 Yüceuluğ, a.g.e., s. 14 3 www.spatacus.schoolnet.co.uk/FWWdeaths.htm 4 Aynı internet sitesi. 1 2 Yunanistan 230.000 Portekiz 100.000 Montenegro 50.000 Toplam 42.188.810 İTTİFAK DEVLETLERİ Almanya 11.000.000 Avusturya/ 7.800.000 Macaristan Türkiye 2.850.000 Bulgaristan 1.200.000 Toplam 22.850.000 5.000 7.222 3.000 5.152.115 21.000 13.751 10.000 12.831.004 1.000 12.318 7.000 4.121.090 17.000 33.291 20.000 22.104.209 11.7 33.3 40.0 52.3 1.773.700 1.200.000 4.216.058 3.620.000 1.152.800 2.200.000 7.142.556 7.020.000 64.9 90.0 325.000 87.500 3.386.200 400.000 152.000 8.388.448 250.000 27.029 3.629.829 975.000 266.919 15.404.477 34.2 22.2 67.4 ANA TOPLAM 8.538.315 21.219.452 7.750.919 37.508.686 57.6 65.038.810 Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı gibi, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya, 20-44 yaş arasındaki erkek nüfusunun %16’sını, Fransa %16’sını, İngiltere %11’ini, İtalya %12’ini, Avusturya-Macaristan %15’ini, Bulgaristan %7’sini, Rusya %15’ini, Romanya %44’ünü, Sırbistan %7’sini, Belçika %5’ini, Yunanistan %2’sini, Türkiye %12’sini savaş meydanlarında bırakmıştı. Savaşta yer alan her devletin savaştan sonra karşılaşacağı nüfus problemi genel hatlarıyla benzerlikler gösterir. Ancak nüfusun demografik kuram ve katılımına, üreme durumuna ve savaş yıllarında uğrayacağı kayıpların önemine göre bazı özel karakteristikler de gösterir. Savaş sonunda en büyük kayıp 20-44 yaş arasında gerçekleşir. Bu, geçmiş savaşlarda da bu şekilde olmuştur. Yalnız bugünkü savaşları geçmiş savaşlardan ayıran en karakteristik özellik, uçakların savaş aracı olarak gelişmesi, cephe gerilerinde savaşın dışında kalan birçok suçsuz çocuk ve kadınlarla yaşlı nüfusun da büyük kayıplara uğramalarıdır5. Üretim sınıfını oluşturan en önemli nüfus unsurunun azalması savaştan sonra, bütün savaşan ülkelerde iş gücü gibi önemli bir meselenin çözülmesini ortaya çıkaracaktır. Çünkü bir nüfus topluluğunun üretim potansiyeli, birikmiş zenginlik ve varlıklarıyla değil, yaşayan sermayesiyle yani işçilerin sayısıyla ölçülmektedir. Diğer bir ifadeyle, zenginlik ve varlık unsurları ile nüfus arasında karşılıklı ilişki bulunmaktadır. Savaşı takip edecek olan ilk savaş yıllarında, işçi sınıfına, sayısı ile ters orantılı, yıkılmış ve yok olmuş zenginlik ve varlıkların önemiyle doğru orantılı bir değer verilecektir. Diğer bir ifadeyle, onarılması ve yeniden yapılması gereken işler karşısında işçilerin sayısı azalacağından, işçilik değeri artacaktır. Bu da ülke ekonomisine ek bir maliyet getirecektir6. Birinci Dünya Savaşı sonrası Çanakkale’de, Türklerle savaşan ülkelerin genel cephelerin tamamında kaybettikleri asker sayıları ile bunlara bağlı muhtemel nüfus kayıplarına baktığımızda da oldukça çarpıcı sonuçlar çıkmaktadır. Şöyle ki, savaşın etkilediği nüfus kaybı ve savaşın getirdiği zorlukların doğurduğu etkenler neticesinde doğumların azalmasından kaynaklanan nedenlerle Fransa 1.400.000, İngiltere 700.000 ve Türklerin müttefiki olan Almanya 3.500.000’luk bir nüfus azalmasına maruz kalmışlardı.7 Türkler ise bu genel savaş sonucunda cephedeki kayıplarının yanında aynı nedenlerle yaklaşık 1.000.000’luk bir nüfus kaybına uğradı.Bu devletlerden Almanya ve İngiltere demografik kayıplarını yaklaşık 10 yıl, İtalya, 20-22 yıl sonra ulaşabilmişken Fransa, İkinci Dünya Savaşı’na girerken henüz Birinci Dünya Savaşı’ndaki demografik yapısını düzeltememişti. Türkler ise, 1877/1878 Savaşları ve Balkan Savaşları ile başlayan, Birinci Dünya Savaşı’yla devam eden daha sonra da Birinci Dünya Savaşı sonucu ülkelerinin işgaline yönelik verdiği Milli Mücadele nedeniyle, bu demografik kayıplarını telafi etmede diğer ülkelerden çok daha fazla zorlanmıştır. Çanakkale Savaşları’nda savaşan askerlerin genel durumuna geçmeden önce, savaşın ortaya koyduğu istatistikler ile ilgili de bazı noktalara değinmek gerekir. Türkler savaş alanına kesin bir rakam olmamakla birlikte yaklaşık 500.000 asker sevk etti. Türkler bu Yüceuluğ, a.g.e., s. 14 Aynı yer. 7 Yüceuluğ, a.g.e., s. 18 5 6 askeri gücünün % 50’sini savaşamayacak bir şekilde kaybetti. Buna karşılık İtilâf Devletleri, 489.000 askeri yarımadaya getirdi ve bu gücünün % 50’sini kaybetti 8. Bu rakamlara ilişkin veriler aşağıdaki tabloda açıkça görülmektedir.9 Ülkeler Silah Altındaki Toplam Şehit Yaralı Esir/ Kayıp Savaş Dışı Kalan Toplam Zayiat Türkiye Britanya Fransa Toplam 500.000 410.000 79.000 989.000 76.625 40.000 3.752 120.377 100.177 72.000 16.919 189.096 10.067 3.000 6.002 19.069 64.440 90.000 20.773 175.213 251.309 205.000 47.446 503.309 Ülkeler Türkiye Silah Altındaki Toplam A 2.850.000 Britanya B C A 500.000 % 17.5 8.904.467 Fransa10 B C A 410.000 % 4.6 8.410.000 Ölü Yaralı Esir/ Kayıp Zayiatın Genele Oranı (%) 50.0 50.0 60.5 50.8 Toplam Zayiat 975.000 325.000 400.000 250.000 76.625 % 23.5 908.371 100.177 % 25 2.090.212 10.067 %4 191.652 251.309 % 25.7 3.190.235 537.000 205.000 % 7.8 6.160.800 1.357.800 4.266.000 B 79.000 3.752 16.919 6.002 47.446 C % 0.9 %0.3 %0.4 %1.1 % 0.7 A: Birinci Dünya Savaşı B: Çanakkale Savaşı C: Çanakkale’nin I. Dünya Savaşı Oranı Çanakkale Savaşları’nda hem İtilâf Devletleri’nin hem de İttifak Devletleri’nin Çanakkale Savaşları’ndaki kayıplarının genel savaştaki kayıplarına da kısaca bakmak gerekir. Buna göre, İtilâf Devletleri’nin Çanakkale Savaşları’nda kaybettiği asker oranı, genel savaş içindeki kayıplarda İngiltere için yaklaşık % 8, Fransa için yaklaşık % 1’dir. Türklerin Çanakkale Savaşları’ndaki kayıplarının oranı, genel savaştaki oranın yaklaşık % 26’sını oluşturmaktadır. Tablo 4’de bu konuda aydınlatıcı veriler açık bir şekilde görünmektedir. Sadece Çanakkale Savaşları’nın neden olduğu demografik kayba baktığımızda bile karşımıza hiç de azımsanmayacak rakamlar çıkmaktadır. Genel savaşta mevcut askerlerinin %12’sini cephelerde bırakan Türkler, bu genel oranın %25’ini Çanakkale cephesinde bıraktılar. Bu da savaş dışı demografik yapıyı yaklaşık 350.000’lik bir oranda azalma olarak etkilemektedir. H. Nevinson, The Dardanelles Campaign, London 1918, s.406. Tablodaki veriler, www.spatacus.schoolnet.co.uk/FWWdeaths.htm adlı internet sitesinden alınmıştır. 10 Charles Roux, a.g.e., s120 8 9 Çanakkale Savaşları’nda savaşa katılan tarafların kayıpları her zaman tartışma konusu yapılmıştır. Yukarıda verilen verilere ek olarak değişik değişik yazarların konuya ilişkin verdikleri rakamların bir araya getirilmesi ile aşağıdaki tablo toplanmıştır. Yazar Adı Kannengiesser11 Mühlman12 Kabish13 Pomiankowski14 Hiltman15 Sanders 16 Startz17 Lanne18 Rakamlar Savaşa Katılanlar Şehit-YaralıKayıp Hastalıktan Ölen Savaşa Katılanlar Ölü Ölü Savaşa Katılanlar Ölü Yaralı Kayıp Hasta Sava Kayılanlar Ölü Ölü Yaralı Ölü-Yaralı-Hasta Ölü Yaralı Türkiye 849.000 165.371 İtilaf Devletleri İngiltere 539.000 180.000 85.938 220.000 55.000 220.000 250.000 55.000 100.000 10.000 64.000 218.000 120.000 32.000 275.000 205.000 43.000 72.000 300.000 (25.04.191509.01.1916) (11.12.1915 itibariyle) 66.000 66.000 42.000 251.000 120.000 120.000 31.389 Fransa 182.000 23.300 3.700 - Tarihi Birinci Dünya Savaşı’nın ekonomik yönüne de bakılacak olursa, büyük savaşın demografik yapıdaki büyük tahribatının ekonomik alanda da gerçekleştiği göze çarpmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nın daha ilk yılında savaşan ülkelerin uğramış oldukları maddi kayıp ve yıkımlar, değerinin 46 milyar dolar –savaş harcamaları dışında- olduğu hesap edilmektedir19. Aşağıdaki tabloda savaşa katılan ülkelerin savaş harcamaları hakkında yeterince aydınlatıcı bilgiler verilmektedir. Bu etki aşağıdaki tabloda açık olarak görülmektedir20. İtilâf Kuvvetleri USA Britanya Fransa Rusya İtalya Belçika Romanya Japonya 1914-1918 Aralığında Dolar Bazında Harcama 22.625.253.000 35.334.012.000 24.265.583.000 22.293.950.000 12.413.998.000 1.154.468.000 1.600.000.000 40.000.000 Kannengiesser Pasha, Galipoli, Gallipoli, Bedeutung und Verlauf der Kaempfe, Brlin 1927 Carl Mühlman, Çanakkale Savaşı, Çev. Sedat Ümran, Timaş Yayınları, İstanbul 1998, 120 13 Ramazan Çalık, “Çanakkale Muharebelerine Alman Bakışı”, Osmanlı Araştırmaları, XX (2000), s. 367 14 Aynı yer. 15 Aynı yer. 16 Aynı yer. 17 Aynı yer. 18 Aynı yer. 19 Yüceuluğ, a.g.e., s. 14 20 Tabloda verilen rakamlar, www. spartacus.co.uk/FWWcosts.htm adlı internet sitesinden alınmıştır. 11 12 Sırbistan Yunanistan Kanada Avustralya Yeni Zelanda Hindistan Güney Afrika İngiliz Kolonileri Diğerleri Toplam Harcama İttifak Devletleri Almanya Avusturya-Macaristan Türkiye Bulgaristan Toplam Harcama GENEL TOPLAM 399.400.000 270.000.000 1.665.576.000 1.423.208.000 378.750.000 601.279.000 300.000.000 125.000.000 500.000.000 125.690.477.000 1914-1918 Aralığında Dolar Bazında Harcama 37.775.000.000 20.622.960.000 1.430.000.000 815.200.000 60.643.160.000 186.333.637.000 Çanakkale Savşarı’nda hayatını kaybeden Türk askerlerinin yaşları ile de ilgili yoğun çelişkiler ve tartışmalar vardır. Aşağıdaki grafik askerlerin yaşları ile ilgili genel bir bilgi vermektedir. Grafikten de anlaşılacağı üzere, savaşta hayatını kaybeden Türk askerlerinin %2’si 17-2, %33’ü 23-27, %40’ı 28-32, %25’i 33-42 yaşları arasındadır. Askerlerin yaş dağılımlarına daha genel bakılacak olursa, savaşta Türk ordusunun kaybettiği askerlerin %74’ünün 17 ile 32, %26’sının 33 ile 42 yaşları arasında olduğu görülür. Bu da Türk halkının yetişmiş insan gücünün nasıl yok olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir.